![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-04-2006
Şehir: istanbul (mecburen!)
Mesajlar: 4
|
Merhaba. Benim de sormak istediklerim var.Sene başıydı galiba, tavuklarımız hastalanmıştı.Halsizlik, hırıltı, tüylerini kabartma gibi belirtiler göstermişlerdi.Eşim antibiyotik tedavisi uyguladı, kümesi ve etrafı kireçledi, kayıp vermeden tavuklarımızı kurtarmıştık.O ara, iki yeni ferik almıştık.Sonradan da bir horoz gelmişti kümese.Hastalık ondan sonra olduğu için yeni gelenlere kabahat bulmuştuk. Şimdiyse; 2-3 gündür tavuklardan biri halsiz, hareketsiz, horozlardan biri de aynı.Bugün oturuyordu toprakta.Eşim karantinaya aldı ve sularına ilaç kattı.Sormak istediğim şu; kümesin etrafı yeşillik alan olduğu için güvercinler (adını bilmiyorum.Parlak gri, cami önlerinde olan güvercinlerden) geliyor.Diğer küçük kuşlar geliyor, bir de burda 5 tane paçalı güvercin var.Hemen hepsi bizim tavukların suyundan içip yeminden yiyor.Bu kuşlar hastalık bulaştırabilir mi acaba? Biraz uzun yazdım iyice anlatabilmek için.Okuyan ve cevap veren herkese teşekkürler. |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-04-2010
Şehir: Bursa
Mesajlar: 47
|
Karantina konusu genelde ihmal edilen, neticeleri maddi manevi kayıplara sebep olan ve her zaman ihmal edildiği için de başta dikkat edilmesi gereken konudur. Hatta ve hatta kümes kapısına karantinayı unutma diye yazı bile yazılasıdır. Özellikle saf ırk beslenilmesi hastalık anında tüm sürünün kaybı ile neticelenebilir. Bu sebeple yeni gelen kanatlılar en az iki hafta ayrı bir yerde tutulmalıdır. Hareketleri gözetlenmeli Düşünceli gibi uyuklama hali, bir kenarı çekilip hareketsiz uyuşuk durma, üşümüş gibi tüy kabartma iştahsızlık gibi davranışlar kontrol edilmeli. Dışkı genel görüntüsü pasta gibi olmalı. Yani alt kısım koyu renk üstü beyaz lekeli olmalı. Sulu dışkı genelde rahatsızlık belirtisidir. Yabani güvercinler ile serçe türü kuşlar, gıda ihtiyaçlarını temiz olmayan ortamlardan temin etmelerinden ötürü, hastalık riski taşıyan besinlerle beslenirler. Bu sebeple aynı kaptan yem ve su tüketmeleri, taşıdıkları hastalıkların yem ve suya geçmesine sebep olur. Evcil hayvanlarda yem ve su kümes içinde olmalıdır. Kümes dışında yem verilmekte ise yerde yem kalmayacak şekilde yemleme yapılmalı. Kümes dışında bulunan suluk ve yemlik, yemleme sonunda kapatılmalı. İkinci bir malzeme ile üstü örtülmeli fanus tarzı bir sistem olmalı. Sularına günlük tüketebilecekleri miktar da elma sirkesi ilave edilebilir. Hastalık yayılmasını engeller. (Sirkenin içeriği: Kalsiyum, fluor, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor, silisyum, A vitamini, Beta-carotin, B1, B2, ve B6 vitaminleri, C vitamini, sirke asitleri, meyve asitleri, pektin, doğal aroma maddeleri.) Hazır vitaminler genelde su içine ilave edilerek verilmektedir. Burada su içinde kalma süresine dikkat edilmeli. Buna dikkat edilmediği zaman fayda yerine zarar elde edilir.Özellikle yaz günlerinde yemleme sonrası vitaminli su ayrı bir kapta verilmeli kısa süre tutulup kaldırılmalı. Çeşme suyu dinlendirildikten sonra verilmeli. Sirke içeriğinde göründüğü gibi verilen yemlerin içerikleri ile kendinize göre bir yem karışımı hazırlayabilirsiniz. Tabii yoldan vitaminler verilmiş olur. Rastgele antibiyotik vermek genelde fayda yerine zarara sebep olmaktadır. Veteriner hekime danışmak bu riski ortadan kaldırır.Bir çok hastalıkta ortak ve benzer özelliklerle ortaya çıkmaktadır. Özellikle kanatlı konusunda ihtisas sahibi olan ya da tavuk çiftliklerinde çalışan hekimler sıkıntınıza kısa sürede çözüm üretebilir.En güzel olanı hasta hayvanı uzmanına göstermektir.Tahlil neticesi hastalık teşhisi ve kesin çözüm bulunur. Her şeyin başı temizlik olduğu için kümes içi belli aralıklarla temizlenmeli. Sağlıcakla kalınız. |
|
|
|
|
|
#3 | |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-04-2006
Şehir: istanbul (mecburen!)
Mesajlar: 4
|
Alıntı:
|
|
|
|
|
![]() |
|
|