Bir katil olarak ÇAM AĞACI!...
 

Karadenizde neredeyse hiçbir yerde göremeyeceğiniz bulamayacağınız ZAHTER bitkisi; Zonguldak çaycumada çok özel ve küçük bir alanda kendiliğinden yetişiyordu. Burada 50 yılı aşkın bir süredir hem yayılıyor hem de hayatını sürdürüyordu. Yaşadığı yer nehir yatağından oluştuğu için bölgede rastlanmayacak kumlu çakıllı bir alan. Burada humuslu killi toprak yok denecek kadar azdı. Bu sayede zahter için ideal yaşam alanı. Ancak kayalık bir alan değil ve rakımı da yüksek değil (100metre civarı).

Yaşadığı bu özel alanda seyrek olarak çınar kızılağaç ve ılgın gibi türler de vardı. Ancak bu bölge üniversite kampüsü içinde olduğu için dozerle düzlenip çam ağacı dikildi. çam ağacı dikildikten sonra belirgin bir şekilde zahter bitkisi yokolmaya başladı. Dğa gezintisi yaparken bu süreci çarpıcı bir şekilde gözlemledim. Bu gözlem sayesinde yıllardır kekik diye bildiğim bitkinin asıl adının zahter olduğunu öğrendim. Bir süre sonra da çam ağaçlarının toprağı asitlendirmesinden olumsuz etkilendiğini öğrendim.

Ülkemizde bir ÇAM AĞACI DİKME trendi var. En çok oksijen veren ağaç ayağına her yere çam ormanı yapılıyor. Hatıra ormanı adı altında belli alanlar kapatılıp çam dikiliyor.

Her bitkinin özel kıymeti olduğu gibi çam ağaçlarının da özel kıymeti var. Ancak çam doğal olarak yüksek rakımlı kayalık ve soğuk bölgelerde doğal yayılım gösteriyor. Dolayısıyla bu tür bölgelerde bolca çam ağacı dikilmesi gayet doğru.

Ancak zahter bitkisinin yok olmasından sonra çam ağacının bazı çarpıcı gerçeklerini öğrenme fırsatı buldum. Çam ağacı toprağı asitlendirdiği için zahter haricinde daha birçok bitkinin vehayvanın yaşamasına engel oluyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Endemik olanlar dahil, bölgenin doğasına ait birçolk canlının soykırıma uğraması demek!

Çam ağacının zamanla asitlendirdiği toprak yabani bitkiler bir yana, meyve sebze ve birçok tıbbi aromatik bitkinin de hayatına engel oluyor. Çam ağacı yeraltı sularına da etki ediyor. Çam ağacının asitlendirmesi nedeniyle alüminyum gibi zehirli kimyasalalr çözünüp yerlatı sularına karışıyor. Bu hem tarım hem hayvancılık hem de insan sağlığına zehir olarak yansıyor.

***

Doğada kendiliğindne yetişen çam ağaçları tabii ki yerinde kalmalı. Ayrıca rakımı ve iklimi uyugn ağaçsız bölgelere bolca çam ağacı dikilmeli.
Ancak halihazırda kendi bit ki çeşitliliği bol olan, ancak içinde açm yer almayan bölgelre çam ağacı dikilmesi bu sorunlara neden olabilir.

Bu kadar detaylı ve acı verici derecede dürüst bir metin için çok teşekkür ederim.Teşekkür ederim. Gerçekten de “yeşillendirmeyi” her zaman iyi bir şey olarak algılıyoruz, ancak tam olarak ne ektiğimizi düşünmüyoruz.

Olumlu yorumunuz için ben teşekkür ederim. Bu bir avuç bilgi kırıntısı için 40 yıllık bir hayat tecrübesi ve biraz araştırma gerekiyormuş. Bilmediğimiz her bilginin cahiliyiz.

Konu ilk yazdığımda biraz daha uzundu. Ancak bazı detaylar yanlış alnaşılabiliyor, vermek istediğim mesaj yanlış anlaşılabiliyor. Bu yüzden bazı cümleleri kırptım.