![]() |
1 Eklenti(ler)
Uzun zamandır Edirne gezimle ilgili yazmayı düşünüyordum.
Nasip bugüneymiş :)) Özellikle İstanbullu arkadaşlara tavsiye olunur. Erkenden yola çıkın, öğleye doğru Meriç kıyısında kahvaltı yapıp başlayın gezmeye. Bu gezimden sadece Trakya Üniversitesi Rektörlüğü'nü ele alıp kısaca tanıtıyorum. Tarihi bir istasyonu rektörlük binası yapmışlar. Hemen ilerisinde Lozan Anıtı var. Bahçesinde de açıkhava mermer heykel sergisi. Heykeller sanırım orada yapılmış. İçini gezme imkanı var mı bilmiyorum çünkü haftasonuydu. |
1 Eklenti(ler)
Binanın arkadan görüntüsü
|
1 Eklenti(ler)
Lozan Anıtı
|
1 Eklenti(ler)
Bahçedeki heykellerden bir demet..
|
Ben son 10 gündür Kıbrıs'taydım.
Doğu Akdeniz Üniversitesinin düzenlediği 2. Sualtı Film ve Fotograf Festivaline davetli olarak gittik. Çok başarılı bir organizasyondu. Toprağın üstünde, suyun altında, havada ne çok hayat var diye düşününce deliye dönüyor insan.. |
Özellikle İstanbullu arkadaşlar,
hafta sonu İstanbul Modern'i gezdik. Gezmediyseniz hemen gezin. Çok güzel bir müze, güzel bir ortam. http://www.istanbulmodern.org/ |
memlekette doğayı gerçek anlamda seven nekadar az ben başka sitelerede üyeyim mesela bir borsa sitesine nasıl yazışıyorlar aralıksız her türlü bilgi alışverilşi ve arkadaşlıkta gelişiyor tabi birbirlerinin kayınvalidelerini çocukların kreşlerini bile biliyorlar buradaki son konuşmada 22 martta kalmış o ınsanlar buralarada gelip doğyla ilgili bilgi alışverişi yapsalar ne güzel olur
|
trakya ya bende gittim resimdeki yerleri gördüm edirne cumhuriyetten once cak hareketli bir geçiş yeriymiş eğlence oyun veticaret çok üst düzeydeymiş hatta kumarhaneler bile varmış şindi paris egeziler düzenlendiği gibi o zaman edirneye düzenlenirmiş ve avrupadan sürekli insanlar gelirmiş ve edirne den geçenler 2-3 gün konaklamadan ayrılmazmış. sonra kurtuluş savaşıyla birlikte edirne gözden düşmüş ve unutulmuş buna rağmen çok güzel görülesi bir yer
|
Alıntı:
|
Edirne
Edirne'ye öğrenciyken bir halk oyunları yarışmasına katılmak için gitmiştim. Her ekibe bir rehber vermişlerdi rehber eşliğinde bütün tarihi yerleri gezmiştik. Hatta özel izinle Kapıkule sınır kapısını da görmüştük...
|
Cengin merhaba,
Gaziantep güzel bir şehir. K.Maraş, Pazarcık'da görev yapmıştım ve sık sık G.Antep ve Kilis'e giderdim. Yediğim tatlıları hala unutmadım. Bir de simit kebabını! Bulgurdan yapıldığını duyunca çok şaşırmıştım. :) |
Merhaba arsakay
Gaziantep, yemekleri özellikle de tatlılarıyla ünlü bir şehir.Kilis ve Gaziantep mutfağında Suriye ve Lübnan mutfağının izleri var yemek isimleri çoğunlukla arapça ama Kilis yemekleri biraz daha farklı; zeytinyağı Antep mutfağında neredeyse hiç yer almazken Kilis mutfağında çok kullanılır(Her iki ilde de zeytinyağı üretilmesine rağmen). Buraya ilk geldiğim zamanlardaki gibi bu yemekleri yemeğe devam etseydim muhtemelen şu an kalp ve damar hastalıklarından öbür tarafta olurdum. Neyseki zamanında geldime geldim....:))) |
Oralardayken ben de hemen hergün kebap yerdim :))
Bizim memlekettin en klasik sorusunu sorayım! Memleket neresi? ;) |
Hatay - İskenderun
|
karadeniz de hem orman hem de deniz bir arada. neden karadenize gidilince denizden vazgeçirceksiniz ki eşinizi... biz gittik valla çok harika hem gez hem kafa dinle icabı...
|
Aizonai
5 Eklenti(ler)
Dün işle ilgili günübirlik bir seyahat yaptım.İzmir'den Kütahya'ya gittim.Rotam Uşak'a gelmeden Altıntaş, Gediz üzerinden,kestirme girişti. Bu yolu son dönemde sıkça kullanıyorum.Dört mevsimini de bilirim.Ama baharına hep gece denk gelmişim demek ki bazı güzellikleri fark edememişim.
Uşak'a yaklaşırken başlayan haşhaş tarlalarının manzarasını size anlatamam. Eklenti 1557 Eklenti 1558 neredeyse el kadar koca koca mor, eflatun, bembeyaz çiçekler, gri yeşil dalların üzerinde salınıyordu.Gençliğimde Ankara'ya dedemi ziyarete giderken aynı mevsimde Uşak Afyon civarı manzaradan gözümü alamaz,göz açlığımı bastırmaya, hiç birşeyi kaçırmamaya çalışırdım. O zaman pembe haşhaş çiçekleri de vardı.Demek zaman içerisinde yetiştirilen çeşit değişmiş diye düşündüm.Giderken katılacağım toplantıya yetişmek için acelem vardı ama dönüşte tarlalarda bol fotoğraf çektim. Kütahya'ya yaklaşırken sizi sağ tarafınızda koca bir akarsu takip eder, nasıl coskulu ve bol suluydu.Kıyısı söğüt, meşe dolu.Etrafı çam ormanı.Hafta içi öğlen vakti piknikçiler bile gördüm.İnanın abartısız, orman içi bir alandan geçerken 10-15 çeşme gördüm.Birinden su da içtim.Demir tadı belirgindi,ama buz gibi ve lezzetliydi. Eklenti 1559 Bu güzergahta çok fazla ökse otu problemi var.Bazı ağaçlar perperişan.Hep onları seyrederim yolda. Ancak bu sefer görünmüyorlardı, çünkü yemyeşil yapraklanmışlardı.Gelinkayası mevkiinde ardıç korusu inanılmazdı.Çok etkileyici hatta az ürkütücü bir görüntüsü var. Bu yoldan her geçişte aizonai tabelasını görüp iç çekerim.Çok önemli bir kent olduğunu biliyorum.Dünyanın ilk borsası burada çünkü.Dönüş yolunda tam oraya gelince eşime "ya, baksana sadece 800 metre imiş" dedim,hemen direksiyonu kırdı.Kütahya'yı tanıtım günleri imiş," ören yerleri ücretsiz buyurun sizi gezdireyim" diye Ahmet isimli çok nazik ve bilgili bir görevli bize tapınağı gezdirdi. Tapınak altında bir mahzen var kilitli.Kesme taştan.Oraya da indirdi bizi.İnanılmaz bir yapıydı.Dimdik demir merdiven az ürkütücü," aman böyle şey nasıl olur ?" diyorsunuz. Eklenti 1560Eklenti 1561 Bize mezar taşları hakkında bilgi verdi, üzerinde vazo ve tarak,ayna figürü olanlar kadın, kartal vs. hayvan figürü olanlar erkek mezar taşı, ikili taşlar karı koca, kapı figürü bu dünyadan ötekinde iki hayat arasındaki geçiş diye anlattı. Sonra hamamdaki mozaikleri görmeyi istersek bizi götürüp açabileceğini söyledi, arabayla zaten çok uzak olmayan Roma hamamına gittik.Köyün içinde.Kilitli kapılar ardında tabanında muhteşem mozaikler olan bir hamam gördüm.Ahmet Bey bir şişe su doldurup geldi ve mozaikleri ıslattı, renklerine inanmazsınız.Melek ve şeytan figürüymüş, bize desenleri izah etti. Sonra oradan ayrılıp hala insanlığa hizmet eden roma köprüsünden geçip dünyanın ilk borsasını gördüm.Ahmet Bey'in dediğine göre (o da arkeologlardan öğrenmiş) 1 at 3 köle, 1 eşek 2 köle karşılığında satılıyormuş borsada.Burası dünyanın ilk borsasıymış.Hatta taşlarda o günkü fiyatlar da yazıyormuş. Tiyatroyu ise görmek kısmet olmadı çünkü hava kararıyordu, bir daha sefere inşallah dedim. 1 saatcik sürdü ama muhteşem bir gezi oldu, hiç hayalde yokken iş gezisi turistik bitti.Tadı damağımda kaldı. Bu gezinin fotoğraflarını da burada size ileteceğim, haşhaş tarlaları,daha önce görmediğim gelincik türü çiçekler,tapınak, mozaikler, borsa, köprü... Aklım Kula peri bacalarında kaldı.Yoldan her geçişte onu da görüyorum.Bakalım ne zaman sıra gelecek? |
fotoğraflar gelene kadar ben geçici olarak aizonai'yi ekleyim
http://www.cs.cmu.edu/~hulya/Persona...pleKutahya.JPG |
Alıntı:
|
5 Eklenti(ler)
Eklenti 1562Eklenti 1563Eklenti 1566
İşte Zeus tapınağı bu, ana mesajda fotoğrafı olan mahzen ise tam altında. Eklenti 1564Eklenti 1565 Roma hamamının 3 havuzundan biri ılık, sıcak ve soğuk su havuzları olmak üzere üç havuz varmış.Mozaikler ise hamamın kilit altında tutulan üzeri kapalı kısmında. |
4 Eklenti(ler)
İşte muhteşem borsa,borsa yuvarlak, ortasında iki sütun var.Arkasında sütunlu yol var.iki tarafında çarşılar, mağaza ve atölyeler bulunurmuş.Kent baharat yolu üzerindeymiş.Dolayısıyla borsa çok önemliymiş.Tıbbi, kimyevi ilaç ve bitkiler, meyve, kürk, ham kumaş, sepet, muhtelif ip,altın, gümüş, mermer, ahşap eşya,köle, vahşi ve evcil hayvanlar, şarap, baharat, nakliyat vs. hepsinin ücretleri borsa girişindeki taş bloklar üzerine yazılmış.
Leopar,aslan,yaban eşeği vs.gibi bugün adı sanı ülkemizde duyulmayan hayvanlar da satışta. Borsanın kurulma sebebi, sıkı durun enflasyonla mücadele. İmparatorluk mallarının tüm satış fiyatları tespit edilip yazılmış.Bağcılık ve şarap yapımı çok ileriymiş.Meyvecilik de yaygınmış. Eklenti 1567borsa,Eklenti 1568sütunlu yol Eklenti 1569Bu da 2.yüzyıldan beri hala kullanılan Roma yapımı köprü.Vay canına diyorsunuz, biz bir asfalt yolu iki yıl kullanamıyoruz, çöküyor, adamların 2.yüzyılda yaptığı köprüler hala insanlığın hizmetinde... Eklenti 1570 Bunlar da size sözünü ettiğim değişik gelincikler :)) |
Alıntı:
|
2 Eklenti(ler)
merhabalar
7 gün süren doğu anadolu gezimiz noktalandı ama ben kuş gözlem kayıtlarını derlemekten bi türlü ağaçlara fırsat bulamadım, gezi ile ilgili notları daha sonra yazmaya çalışcam, gezinin en hoşuma giden bölümünü bitlis-tatvan ilçesi nemrut kraterinin içinde geçirdiğimiz 2 gün bir gece oluşturdu, 3000 metre civarında bile yeşil bir kuşak oluşturan huş ağaçları ile dolu bir havzada olmak güzeldi:) Eklenti 1809 Eklenti 1810 |
Ben 23 Nisan'da Gelibolu'ya gittim, şehitliğe. Bol bol fotoğraf çektim:)
Daha evvelde annemin memleketi Kraman'a gittim, Taşkale'ye gittim, o zaman dijital fotoğraf makinem yoktu:( Dijital fotoğraf makinesini Gelibolu için almıştık, ******* aldık:) Taşkale'ye giderken yol düz her yer sapsarı, bir viraj alıyorsun ve karşınıza yemyeşil bir vadi çıkar, uzun uzun kavakları görürsünüz dere kenarında:) Taştan ambarları da az yukarda. Burada hiç bozulmamış ceset bulundu, haberlerde izlemişinizdir, Karaman Müzesine getirildi. Memleket Sinop olduğu için, Sinop Merkeze giderken 1000-1200 metre yüksekliklerde Karaçamları görmek istersiniz kesin:) Virajlı, uçurumlu yollardan manzaraları kaçırmayın derim. Dağlara biraz uzaktan bakarsınız:) |
Eylül-Ekim ayları 1-2 günlük Trilye turu için ideal aylar...Bayramda ordaydım...Huzur, tabiat, tarih iç içe....Şekerev'de balık yemeyi unutmayın...
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 09:52. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025