![]() |
merhaba isik yansitma icin aliminyum folya kesinlikle kullanmayin cunki %45 ve 50 arasinda yansilma yapar ve isi yukselmesi yetistirdiginiz bitki icin ideal deil cunki kapali alan nem orani da onemli konulardan biri nem orani dengesiz olursa yavas gelisme veya hastaliklara karsi dayaniksiz olur
en kalitelisi eger duvari boyaya biliyorsaniz beyaza boyayain ama ilkonce siyah bir astar atin beyaza boyamadan once veya bulabilirseniz arka tarafi siyah on tarafi beyaz olan sera naylonu kullanin iskocya soguk olmasina ragmen biz aliminyum folya kullanmiyoz beyaz ve isik sizdirmayan malzemelerden kullanin yani kisaca aliminyum folya ile dusuk dereceli bir firin insaa etmis olursunuz. gubrelenme ve zamani hastalilara karsi havalandirma sicaklik ve nem konusunda bilgiler verebilirim bide topraksiz yani su ve yapay gubrelerle uretilme yani ayni suyu devamli kullaniyorsun su orani az olan bolgeler icin ideal bilgi isteyenlere yardimci olabilirim saygilar.. |
lambalar eger yuksek basincli lambalar yani bu sokak lambalari ise 9 ayada bir degistirmelidir cunki lumen gucunu kaybetiyor
lumen onemli |
ayni lambanin sodyum olanini al metal heladie deil uzerinde sodyum yazani bu ayni trafo ile calisir bu resimdeki lamba cimlenmeden ciceklenmeye kadar icin kullanilir sodyum lambalar sari isik verir ve lumeni yuksektir.ve bide bu lambalar cok tehlikelidir yani catlak veya kirdiginiz zaman bulundugunuz bolgeyi nefes alamdan yani solugunuzu tutarak terk edin yarim veya bir saat icin cunki bu lambalarin icerlerindeki elementler metal gaslardir kaniniza ulasirsa geciciligi OLMAYAN delilik hastaligi birakiyor.
arkadaslar gercekten dikkat edin once saglik bide bu isiklar acikken altinda uzun sureli kalmayin bas agrisi yapar veya halk diliyle gunes carpmasi efegi gosterir |
arkadaslar bu sektorde calisiyorum hydrophonic yani lambalar altinda toprak kullanmadan suyla uretim yapiyoruz.bu teknik su olmayanbolgeler icin ideal yani ayni suyu kullaniyorsun sadece su eklemesi yapiyorsun %67 su israf edilmemis oluyor lambalar acikken su ve icerisinde bulunan bitki icin gereken elementler azot potasyum magnezyum cinko vb. yani NPK bu elementleri tasiyan organic veya kimyasal kisacasi gubre sivilastirilimis veya tuz halinde yani tozlastrilmis suya eklenerek suyun devir daimi yapiliyor bunlar cok cesitli damlatma gelgit su plakasi puskurtme gibi cesitliler yani su oksijen icin devir daim yapiliyor koklerin oksijeni ve gerekli besinleri sudan aliyor topraga gerek duymadan nedeni urunun toplanmasi yilda 4 veya 5 kere aliyorsun yani normal 1 ton kapasitelik seradan yilda 5 ton aliyorsun cunki lambalarla isiklandirima kontrol altinda.kisacasi bu konu cok ideal ama zahmetli tuturursan sen ve bitkilerin mutlu olurlar
sulu yetistirmede suyun ph i yani sertligi cok onemli ph 6.2 ve 6.8 arasinda olmak zorunda bu kesin kural gibi yani topraklida o kadar hasas deil eger sulu yetistirmede ph i tuturamasan bitkiler yanar veya olur ph duser veya yukselirse sudaki bitki icin gereken elementleri kitler veya koklerin alisini keser ve gidayi alamayan bitki zorlanir hastalanir ve olur .bide gubreleme kesimden 2 hafta onceden durdurulmali yoksa garip bir tat alirsin meyveden hos olmaz. |
arkadaslar cilgin amerikalilar guzel bir sey yapmislar ama bunlari cicek yetistirmede kulaniyorlar.bildigimiz led lambalarin kirmizisindan ve mavisinden olusan bir isik sistemi yapmislar.yani bitkinin,isik pramidinde mavi ve turuncuya calan kirmizi renklere ihtiyaclari vardir.
Yani deneyin ben denemedim mesela 100 tane kirmizi led ve 100 tane mavi led alin bunlari 10 arli siralar halinde(10 sira mavi 10 sira kirmizi) levhayi dizip paralel halinde baglayin ****** bu kadar ledin besleme hesabini yapmaniz lazim 12v 24v 9v vb. dogru akim. Sanirim bu ledleri elektronic malzeme satan yerlerde rahatlikla bulursunuz. kolay gelsin. |
http://www.youtube.com/watch?v=L8CnCwwC-U0 adresine Murat Bey çok güzel bir video yüklemiş izlemenizi öneriririm. Teşekkürler Matrakmurat.
Seracılıkta yapay ışık http://www.youtube.com/watch?v=L8CnCwwC-U0 |
|
Işık ve bitkiler
Bitkiler, çeşitli dalga boyundaki ışığa karşı insanlardan farklı bir duyarlılığa sahiptir. İnsan gözü tarafından görülebilen ışığın sadece bir kısmı, yani 400 ile 700 nm arasında dalga boyuna sahip olan ışıklar bitkilerin büyümesine (fotosentez) yardımcı olur. Buna PAR alanı denir (PAR = Fotosentetik Aktif Radyasyon). Gün ışığının küresel radyasyonu yaklaşık %45'i 400 ile 700 nm arasındadır. Yani, küresel radyasyonun yaklaşık %45'i PAR'dir. Bir ampulün bitkilerin büyümesinde etkili olması için, mümkün olan en fazla elektrik enerjisinin PAR'a dönüştürülmesi gerekir. Fotosentez, ışık enerjisinin yapraklardaki klorofil ve karotenoid tarafından emildiği fotokimyasal bir işlemdir. Bu enerji yaprağın saldığı karbon dioksit gazından (CO2) şeker üretmek için kullanılır. Bu işlem aşağıdaki şekilde gösterilebilir: 6 CO2 + 6 H2O + ışık enerjisi -> C6H12O6 + 6 O2 karbon dioksit + su+ ışık enerjisi şeker ortaya çıkarır + oksijen Işık kaynağı, enerji parçacıklarını yayan bir kaynak olarak düşünülebilir. Bu parçacıklara ışık kuantumu veya foton denir. Fotonun enerji içeriği dalga boyuyla ilgilidir. 400 ile 700 nanometre(nm) arasında her dakikada gönderilen fotonların toplam sayısına µmol s-1 ile ölçülen bir nicelik olan PPF (Fotosentetik Foton Akımı) denir. PPF lümene benzetilebilir, ancak bitkilerin duyarlılık tepkisine bağlıdır. 400 nm fotonun (mavi) enerji içeriği, 700 nm fotonunkinden (kırmızı) 1,75 sefer daha yüksektir; ancak her iki fotonun da fotosentetik işleme etkisi eşittir. Mavi fotonun enerji fazlalığı büyük ölçüde ısıya dönüşür. Fotosentezin oranı, bu fotonların toplam enerji içeriği tarafından değil de bitki tarafından emilen 400 ila 700 nm arasındaki fotonların sayısı ile belirlenir. Bu nedenle, PPFD (Fotosentetik Foton Akımı Yoğunluğu) olarak tanımlanan belirli bir yüzeye düşen 400 ile 700 nm arasında her dakikada fotonların sayısı sadece yaklaşık bir niceliktir. Bu nicelik fotosentetik işlem için kullanılması gereken ışık miktarıdır. PPFD lükse (lümen m-2) benzetilebilir, ancak bitkilerin duyarlılık tepkisine bağlıdır. PPFD kuantum sensoru kullanılarak ölçülür ve m²'de dakikada (µmol m-2 s-1) fotonların µmol ile ifade edilir. PAR (Fotosentetik Aktif Radyasyon) söz konusu olduğunda, 400 ve 700 nm arasındaki (W m-2de) ışığın içeriğinden bahsedilir. birimi PPF = 400 ila 700 nm arasında her dakikada gönderilen fotonların toplam sayısı; µmol s-1 birimi PPFD = bir birim alanındaki 400 ila 700 nm arasında bir dakikadaki fotonların sayısı; µmol m-2 s-1 birimi PAR = her birim alanındaki 400 ila 700 nm arasında her dakikadaki enerji içeriği; W m-2 Bitkinin ışık tayfı duyarlılığı PAR aralığında bile, her bitki dalga boylarına karşı aynı duyarlılığa sahip değildir. Diğer şeylerin yanı sıra, buna klorofilin en çok bulunduğu yer olan yapraklardaki tüm pigmentlerin özel emilimleri neden olur. Nispeten güçlü bir yansıma ve iletim sonucunda, yaprak tarafından en az yeşil ışık etkili olarak kullanılır. Yaprağın insan gözü tarafından yeşil olarak algılanmasının nedeni budur. Bitkinin büyümesinde çeşitli dalga boylarının radyasyon etkisi bitki duyarlılık eğrisi ile gösterilebilir. Fotosentez büyüme için en önemli süreç olduğu için çeşitli dalga boylarında fotosentez oranının nasıl belirleneceğini tanımlamak için bir etkinlik tayfı kullanabiliriz. Bu fotosentetik etkinlik tayfı her dalga boyu tarafından emilen fotonların sayısına (ışık kuantumu) bağlıdır. Böyle bir etkinlik tayfına ayrıca 'ışık tayfı kuantum etkisi' de denir. ,Araştırmalara göre (McCree 1972) farklı bitki türlerinin ortalama sapması %5'ten fazla değildir. Ayrıca bu araştırma, kuantum etkisinin en fazla turuncu-kırmızı bölgesinde olduğunu gösterir; örneğin turuncu-kırmızı ışık en etkili fotosentezi sağlar. Bu, bitkilerin bu renkte ışık kullanıldığı takdirde büyümediği anlamına gelmez. Düzgün bir şekilde gelişmeleri için bitkilerin dengeli bir ışık tayfı alması oldukça önemlidir. Bitkilerin sağlıklı gelişmesi için mavi ışığın oranı özellikle önemlidir. Az miktarda mavi ışık alması uzamaya (aşırı kök büyümesi) ve bazen sarılaşan yapraklara neden olur. Ayrıca bitkinin gelişmesi için kırmızı/açık kırmızı oranı da önemlidir. Açık kırmızı oranının düşük olması kökün büyümesini engeller. Bu duyarlılık tepkileri bitki türlerine göre değişir. Kaynak: Philips.com |
Şöyle bir ürün serisi buldum. Philips akvaryum ampulleri
Bu serinin sucul olmayan bitkiler içinde kullanabileceğini düşünüyorum. Bilmem uzman arkadaşlar ne der? |
seralarda yapay ışıklandırma için kullanılan lamba tipleri nelerdir ve bunların piyasadaki fiyatları hakkında bilgiye ihtiyacım var.cevaplar için şimdiden teşekkürler.
|
(BÖLÜM: 1)
Merhabalar; Ankara’da yaşayan ve evi kuzeye bakıp ışık almayan birisi olarak yapay ışık konusunda yardımcı olan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Kış aylarında yapay ışıkla oda içinde Ankara’da nasıl çiçek ve sebze yetiştirebilirim diye yaklaşık bir haftadır yaptığım araştırma ve uygulamayı sizlerle paylaşmak istedim. Pratik olarak, bir kişi, fazlaca güneş almayan bir evde kış aylarında nasıl bitki yetiştirebilir diye internette, koçtaş vs türü mağazalarda, akvaryum malzemesi satan yerlerde ve Ulus’ta Konya sokak, Sanayi caddesi vs elektrik malzemeleri satan yerlerde yapmış oluğum araştırma neticesinde, bu konudaki aşağıda yer alan yöntemleri tespit etmiş durumdayım. Yazacaklarım bitkibilim ve ışık üzerine bilimsel ve teknik bir analizden çok, konuyla ilgili kişilerle görüşmem ve internetten yaptığım araştırma neticesinde ortaya çıkan pratik bir deneme olarak görmek daha doğru olacaktır. Her ne kadar aralarında sonuç alma verimliliği, maliyet, pratiklik, temin etme kolaylığı vs açılarından büyük farklar olsa da, bu konuya ilgi gösteren arkadaşlara yardımcı olabileceği düşüncesi ile, söz konusu yöntemleri aşağıda sayıp, ardından da hepsini sıra ile bölümler halinde açıklamaya çalışacağım: 1- Topraksız tarım, yüksek ışık ile bir saksı içerisinde, “Aerogarden” türü bitki yetiştirme sistemleri. 2- Akvaryum bitkileri için kullanılan özel florasan ışıklar yardımı ile saksıda bitki yetiştirme. 3- “Homebox” ya da “bitki yetiştirme odası” da denebilen, kapalı bir kabin içerisinde yüksek ışık –ve vantilatör ile- bitki yetiştirme sistemleri. 4- Balkonda, küçük bir sera içinde, ısıtma sağlamak yoluyla bitki yetiştirme 5- Metal Halide **** yüksek basınç sodyum lambaları ile bitki yetiştirme 6- Normal ampul, normal florasan, halojen vs kullanımı |
5 Eklenti(ler)
(BÖLÜM: 2)
1- Topraksız tarım, yüksek ışık ile bir saksı içerisinde, “Aerogarden” türü bitki yetiştirme sistemleri. Eklenti 51688 Eklenti 51689 Yurt dışında yaygın olarak kullanılmakla birlikte, henüz Türkiye’de satıldığına rastlamadığım bir sistem bu. Söz konusu ürünle ile ilgili bilgilere, internette “aerogarden” diye araştırma yaparak kolayca ulaşmanız mümkündür. Bu tür sistemlerin fiyatları yaklaşık 150-250 $ civarında olup, buna daha sonra alınması gereken tohumlar, besleme sıvıları vs dahil değildir. Avantajları: a) Sizin saksı, toprak, uygun tohum vs bulmak için ilgilenmenize gerek kalmıyor. b) Bitkilerin içlerinde yetiştirildikleri suyun içerisine gerekli besinleri koyup, firmaca özel kapları içerisinde satılan tohumları yerleştirmeniz yetiyor. Bakım için uğraşmıyorsunuz c) Görece küçük bir yer kaplıyor, yer değiştirmesi kolay. d) Evin herhangi bir yerinde herhangi bir mevsimde hızla ve sorunsuz yetişen sebzeler, otlara sahip oluyorsunuz. Dezavantajları: a) Türkiye’de henüz satılmıyor, dışarıdan temin etmek gerek. b) Firmadan alınacak tohum, solüsyon vs ile bakım masrafları da düşünülürse oldukça pahalı. c) Sürekli olarak aynı firmanın satmakta olduğu yetiştirme solüsyonlarına, tohum kutucuklarına, malzemelere vs mahkumsunuz. d) Diğer sistemlere göre sadece birkaç bitki yetiştirmeye izin veriyor. 2- Akvaryum bitkileri için kullanılan özel florasan ışıklar yardımı ile saksıda bitki yetiştirme. Eklenti 51691 Eklenti 51692 Eklenti 51693 Uzunca bir süredir, akvaryum bitkilerinin sağlıklı büyümesi ve yaşaması için kullanılmakta olan ve ışığın farklı dalga boylarını yansıtan florasan lambaları kullanılmaktadır. Genellikle yurt dışından ithal edilen bu lambaları hemen her akvaryumcudan ya da daha elverişli fiyatlarla internetten temin etmek mümkündür. Benim araştırmalarıma göre, bitki yetiştirmeye uygun olan başlıca modelleri Sylvania Grolux, Sylvania Aquastar, Sera Blue Sky Royal, Sera Daylight ve Hagen Plant Flo olarak sıralayabiliriz. Bu tür bir sistemin fiyatı yaklaşık 150-250 YTL civarında olacaktır.Bu konuda harcayacağınız paraya lambayı takacağınız armatür ile kabloyu vs de ilave etmekte fayda var. Avantajları: 1- İstediğiniz sayıda lambayı kullanarak ışık etkisini arttırmak **** azaltmak mümkündür. 2- Bu sistemlerin, eğer yeterli sayıda floresan kullanılırsa, etkili olduğu genel olarak kabul edilmektedir. Dezavantajları: 1- Bir tek Metal Halide **** HPS (High Density Sodium) lambası ile alınabilecek verimi temin için belki 7-8 tane floresan lambası kullanmak gerekecektir. 2- Bu açıdan bakıldığında, birim fayda açısından bence metal halide **** sodyum (HPS) lambalarına göre daha pahalıya gelmektedir. 3- Bir odada küçük bir alana 7-8 tane floresanı armatürleriyle birlikte sıkıştırmayı başarmak gibi bir güçlük yaratmaktadır. |
5 Eklenti(ler)
(BÖLÜM: 3)
3- “Homebox” ya da “bitki yetiştirme odası” da denebilen, kapalı bir kabin içerisinde yüksek ışık –ve vantilatör ile- bitki yetiştirme sistemleri. Eklenti 51706 Eklenti 51707 Bu sistemde, kapalı bir gardrop şeklinde, içi yansıtıcı bir yüzeyle kaplanmış minik bir odada, yüksek ışık yayan metal halide **** sodyum lambaları kullanılmaktadır. Kabinde lambalardan ortaya çıkan ısıyı dağıtmak için küçük bir vantilatör kullanma mecburiyeti vardır. İnternette bu sistemlerle ilgili olarak http://www.homebox.net/ adresinden daha ayrıntılı bilgi edinilebilir. Bitki yetiştirme kabininin büyüklüğüne ve özelliklerine göre 150 YTL ile 550 YTL arasındaki fiyatlarla satılmaktadır. Avantajları: 1- Dağınıklık yapmadan, yüksek wattlı ışıkla etrafı rahatsız etmeden, komple bir sistem olarak alınıp etkili bir şekilde kullanılabilmektedir. 2- Evin karanlık köşesi vs olması hiç fark etmeden tamamen sentetik ışıkla (yaklaşık 150-300 watt metal halide **** yüksek basınç sodyum lambaları) bitki yetiştirilmektedir. 3- Amatör ve ne tür sonuç vereceği şüpheli düzenlemelere para yatırmaktansa, garantili ve birbiriyle uyumlu bir sistem alınmış olmaktadır. Dezavantajları: - Fiyatları Türkiye koşullarına göre oldukça yüksektir. 4- Balkonda, küçük bir sera içinde bitki yetiştirme Eklenti 51714 Eklenti 51715 Eklenti 51716 Türkiye’de de büyük yapı marketlerden alınabilecek bu tür küçük seralar ile, serin havalarda bile balkonda saksılarımız korumak mümkün. Sera içerisine küçük bir ısı kaynağı da yerleştirilirse, en soğuk günlerde dahi bitkilerimizin ışık ve ısı alması sağlanabilir. (Örn. bir kap içinde akvaryum ısıtıcısı, küçük bir elektrikli battaniye ya da benim yaptığım gibi, duvara monte doğalgaz sobasının balkona bakan borusunu, seranın etrafından dolaşacak şekilde uzatmak. Tamamen sizin yetenek ve hayal gücünüze kalmış! J Ben resimdeki seralardan küçük olanını geçen ay 78 YTL bedel ile Koçtaş’tan alıp balkona yerleştirdim, ama 70 ila 140 YTL arasında değişik markaların ürünleri bulunabilir. Bu tür seralar, saksılarımızı daha baharın en başında dahi dışarı çıkarabilmemizi de sağlayacaktır. Avantajları: 1- Serin zamanlarda dahi bitkileriniz üşümeden dışarıda ışık almaya devam eder. 2- Bütün saksıları bir arada derli toplu tutmuş, nem ve ısıyı ayarlayabilmiş olursunuz. Dezavantajları: 1- Eğer hakikaten de çok az ışık alan bir yere konursa, metal halide **** sodyum lambaları kullanmaya kıyasla bitkileriniz gene de az ışık almış olabilir. 2- Çok soğuk bölgelerde iç kısma küçük bir ısıtma sistemi koymak gerekir. 3- 70-140 YTL arası bir harcamaya ihtiyaç duyar (Forum’da balkonda sera yapmakla ilgili bölümde çok güzel el yapımı sera örnekleri de var, yeteneğine güvenen arkadaşlar oradan da yararlanabilir.) 4- Normal ampul, normal florasan, halojen vs kullanımı Eklenti 51717 Bir çok sitede ve forumda, yukarıda sayılan lambaları kullanan arkadaşların deneyim ve gözlemlerine de yer verilmekte, ancak genel olarak bunların bitkiler için gerekli olan ışık şiddeti ve spektrumunda yeterli ışığı sağlayamadıkları kabul edilmekte. Bu açıdan baktığımızda, bu aydınlatma kaynaklarının sadece adını anmakla yetiniyorum. |
2 Eklenti(ler)
(BÖLÜM: 4)
5- Metal Halide **** yüksek basınç sodyum lambaları ile bitki yetiştirme Eklenti 51757 Eklenti 51758 Halihazırda, dünyada ve ülkemizde yapay ışıkla bitki yetiştirmek denildiğinde en yaygın olarak kullanılan iki çeşit ışık kaynağı bunlardır. Metal halide lambalar daha çok ışığın mavi/beyaz spektrumunda ışık vermekte ve bitkilerin kök ve gövde oluşumunda daha etkili olmakta; yüksek basınç sodyum lambaları ise, daha çok ışığın kırmızı spektrumunda aydınlatma sağlayarak bitkilerin çiçek ve meyve oluşumunda daha önemli katkı sağlamaktadırlar. Her ne kadar bir çok amatör uygulamada iki lamba da değişik aşamalarda kullanılıyor olsa da (kök ve gövde oluşumu esnasında metal halide, diğer aşamalarda sodyum lambası), profesyonel sera üreticilerinin genellikle sadece yüksek basınç sodyum lambası desteği aldıkları görülmektedir. Bitkilerin bir kısım mavi spektrum ışığı zaten normal ışıktan da temin edebildikleri düşünüldüğünde, eğer iki lambayı aynı anda takmak **** aşama aşama kullanmak gibi yollar zor gelirse, sadece sodyum lambası kullanmak daha yararlı ve pratik olacaktır diye düşünüyorum. Ayrıca, sodyum lambalarının kullanım ömürlerinin metal halidelere göre daha uzun, vermekte oldukları ışık miktarının da ödenen elektrik parasına kıyasla daha yüksek olduğunu da belirtmek gerek. Eğer bitkilerimizi koyduğumuz yer tümden zifiri karanlık değil de bir pencere kenarındaysa sanırım bir masa büyüklüğündeki alan için 150 **** 250 wattlık bir sodyum lambası yeterli olacaktır. Armatür, zaman ayarlayıcı, balast, tavana asma kablosu vs toplamda 80-90 YTL civarında bir harcama ile, toptancısından almak kaydıyla böyle bir sistemi –metal halide **** yüksek basınç sodyum- evde kurmak mümkündür. Benim kendi evimde kullandığım yüksek basınç sodyum lambasını nereden nasıl aldığımı, kaça mal ettiğimi vs, ayrıca bir bölüm halinde resimleri ile birlikte aktarmaya çalışacağım. Avantajları: 1- Etkinliği tartışmalı, deneme-yanılmaya bağlı yöntemler yerine, sektörde profesyonel olarak kullanılan bir ışık kaynağı kullanmış oluyoruz. 2- Vermekte oldukları ışık ve faydaya kıyasla geleneksel lambalardan çok daha az enerji harcamaktalar. 3- Aynı etkiyi almak için genellikle bir çok floresan vs tipi ışık kullanmak gerekmektedir. Dezavantajları: 1- Vermekte oldukları yüksek ışık sebebi ile bazen ev içinde gözleri yorabilmekteler 2- Başlangıçta 80-90 YTL kadar parayı gözden çıkarmak ve günde 8 saat kadar 150-250 watt enerjinin aylık olarak parasını ödemek gerekiyor. |
|
4 Eklenti(ler)
(BÖLÜM: 5)
SONUÇ ve KENDİ UYGULAMAM Merhabalar, Dünkü yazılarda da belirttiğim üzere, yaklaşık 10 gün kadar evimde ne tür bir yapay ışık sistemi kurarsam daha verimli, pratik ve düşük maliyetli olur diye araştırdıktan sonra, evdeki bütün saksıları çalışma odasındaki pencerenin önüne yerleştirerek, üzerlerine de 150 watt’lık bir yüksek basınç sodyum lambası (HPS) sistemi kurmaya karar verdim. Bu kararda büyük ölçüde, Ankara’da sebze ve çiçeklerimin balkonda donacağı endişesi ile, akvaryum bitki yetiştirme lambalarına yatıracağım para ile elde edeceğim fayda arasındaki ilişkinin, metal halide/sodyum lambalar lehine olması etken oldu. Bunun için, önce Ulus’taki (Ankara) Konya sokağı dolaştım, sonra da buradaki elektrikçilerden aldığım bilgiler doğrultusunda Sanayi Caddesindeki sera malzemeleri satan mağazalar yöneldim. Buradaki sera ışıklandırma sistemleri satan toptancılardan, metal halide lamba kullanmaktansa, seraların hemen hepsinde kullanılmakta olduğu üzere, yüksek basınç sodyum lambalarından kullanmanın daha verimli ve ucuz olacağı bilgisini aldım. Bu çerçevede, aşağıdaki resimlerden de görüleceği üzere, 150 watt phillips marka sodyum lamba, balastı, armatürü, tavana asma zinciri vs olmak üzere toplam 75 YTL ödedim. Günde 12 saat düzenli olarak gündüzleri ışık alması için de, 13 YTL ödeyerek bir zamanlayıcı aldım. Böylece, her sabah saat 7’de otomatik olarak lambam çalışmaya başlıyor ve akşam 7’de gene otomatik olarak kapanıyor. Odaya koymuş olduğum küçük bir termostatlı ısıtıcı, ısıtıcının üzerinde, odadaki nemi sağlaması için bir kap su ve oda termometresi yardımıyla da sıcaklık ve nem dengesini korumaya çalışmaktayım. Yaklaşık 10 günlük kullanma deneyiminden sonra söyleyebilirim ki, sodyum lambanın hakikaten de gözle görülür bir faydası oluyor. Daha önce yaklaşık 1 aydır balkonda hiçbir hayat belirtisi göstermeyen biberim hızla yaprak ve tomurcuk çıkarmaya başladı, dikmiş olduğum turp tohumları daha 3 gün bile olmadan çimlendi. Kısacası yapmış olduğum yatırımdan son derece memnunum bugünlerde. Her ne kadar 150 watt’lık lambanın kış ayları çin yeterli gelebileceğini düşünsem de, konuyla ilgili kişiler, esasen 250 watt’lık bir lambanın ideal faydayı sağlayacağını tavsiye etmekteler. Aşağıda, kendi evimde kurmuş olduğum yapay ışık aydınlatması düzeneği ile ilgili resimleri ilginize sunuyorum. Saygı ve sevgilerimle. Eklenti 51835 Eklenti 51836 Eklenti 51841 Eklenti 51839 |
4 Eklenti(ler)
|
Sn.Baobab
http://www.ardo.com.tr/katalog3.htm linkteki cihazla; zifiri karanlık odalardaki çiçeklerin açacağı, saksıda ektiğimiz domateslerin hiç güneş ışığı almadan kızaracağı belirtiliyor. Sizin sodyum lambası yerine bu cihazi bir deneyin derim. |
Yapay Güneşle Yüksek Verimli, Lezzetli Tarımsal Üretim
Bu haftaki konuğumuz PestGO Elektronik ve Kimya Teknolojisi Ar-Ge Danışmanlık San ve Tic. LTD. ŞTİ. Genel Müdürü Sayın Niyazi Davran … Kendisi ile firmalarının geliştirmiş olduğu doğal güneş olmadan yapay güneşle, yüksek verimli, lezzetli tarımsal üretim hususunda görüştük… Güneş altında yazın yetiştirilen, tarım ürünlerinin, lezzet ve gıda değerini, doğal Güneş’i tam olarak görmeyen seralarda da tutturmak, şimdiye kadar kullanılan yöntemlerle mümkün olmamaktaydı. Bilmeyenler için, Güneş’in aydınlatan ışınları ile, ısıtan ışınları arasında bir fark yoktur. Sanılır ki, Güneş coğrafyamızdan uzaklaştığı için aydınlatma etkisi azalır, o yüzden ısınmamızda azalır. Halbuki güneşte aydınlatan ışınlar yanında, ısıtan kısa, orta ve uzun dalga infrared ışınlar da mevcuttur. Biz bu ışınlarla ısınır, beslenir canlılık kazanırız. Tabiattaki tüm faydalı canlılar gibi. İnfrared ışınlar hücrelerimizin canlanmasını, yenilenmesini, kan dolaşımının hızlanmasını,bünyemizin sağlığa kavuşmasını sağlayan ışınlardır. Aynı hal, bitkiler için de geçerlidir. Uzun dalga infrared ışınlar kısa dalga görünen ışınlar gibi dış ciltte kırılıp enerjiye dönüşmez. 10mm. Dış deri altına kadar her nanometrede kırılarak ısı enerjisine dönüşür. O yüzde uzun dalga infrared ışıma jeneratörüne karşı bir mm. mesafede değmemek şartıyla, çok uzun süre cildimiz yanmadan, kurumadan dururuz. Bu süre de, alt derimizde ki kanlı bölge olan iç deride kanlama hızlanır, hücre yenilenmesi hızlanır. Bunun sonucu dış deride de gözle görülür bir canlanma hasıl olur. Bitkiler içinde durum farklı değildir. Aynı canlanma ve gelişmeyi 1,2 günde, onlarda da müşahede ederiz. Bu kısa süredeki gözle görülür gelişme şaşırtıcıdır. İnfrared ışınların ısıtma ve organizmaları canlandırma görevi yanında, zararlı mikroorganizmaları ve iki milimetreden küçük organizmaların(Ki, bunlar genelde bitkilere, hayvanlara ve insanlara bulaşıcı hastalık aşılayan sinek ve parazit türleridir.)yaşamını sonlandırma, üreme zincirini kırma görevi de vardır. Gündüz Yaz Güneşi’nde, tarlalarda ,Güneşi’in infrared ışınları sayesinde,Beyazsinek, Akdeniz sineği, sivrisinek gibi zararlıları, açıkta görmek mümkün değildir. Bu ışınların kendileri üzerinde, enerjiye dönüşmesine, bünyeleri biyolojik olarak dayanamazlar. Bu 40-50 derece sıcaklıkta fırına kapatılmış bir insanın, uzun süre dayanamaması ve hayatının son bulması gibidir.Halk arasında bunun adı; Havale geçirip ölmektir. Arılar ve iki milimetreden büyük, gövde yapısındaki böcekler, güneş altında da görevlerini icra ederler.( Karıncalar, Arılar, büyük sinekler.) İki milimetreden küçük olan tarım zararlıları, güneşli gün boyunca, yaprak altlarında gölgelerde, akşama kadar güneşin batış anını beklerler. Güneş batmaya başladığında, tarlalar ve çevremiz bu küçük bitki ve insan zararlısı yaratıkların arenasına döner. Sivrisinekler ve tatarcıklar da bu saatte harekete geçerler. Güneşin batışını çevreleyen ilk iki saat, çevremizde en yoğun sivrisinek akınının da olduğu saattir. Seralarda, zararlı organizmaların gündüzde görünmesinin nedeni; infrared ışınların girişine karşı,sera naylonlarının ve camlarının filtre görevi yapmasıdır. İnfrared ışınlar, yaratılış özelliklerinden dolayı, en ince perdeden geçmezler; O perde üzerinde ısı enerjisine dönüşürler. İnce bir malzemeden yapılmış gölgeliğin altına, yazın kendimizi attığımızda, birden serinlememizin sebebi İnfrared ışınlar o perdeden geçerken, perde şeffafta olsa tükenirler. Uzun dalga İnfrared ışınlar, insanlar kadar, bitkilerinde sağlıklı ve hızlı büyümelerinde en etken maddedir. “Güneş girmeyen eve Doktor girer.” Atasözü, tüm canlılar için genel geçer bir kuraldır. Yukarıda saydığımız istisna canlılar hariç. Burada dozajın önemi asla atlanmamalıdır. Geliştirdiğimiz teknoloji, bu faydalı infrared dalga boylarında ışınımı, Dünya Sağlık Örgütü normlarında gerçekleştirmeye, uygun ve yeterlidir. Yaz Güneşi’in olmadığı ortamlarda kullanmak üzere, orta ve uzun dalga infrared jeneratörleri, istenen güçte, üretebilecek Patentli teknoloji sahibiyiz. HerSerayı, Yapay güneş panelleriyle donatmak mümkündür. Güneş altında bahçede ve Güneş görmeyen bina bodrumunda, domates fidanlarıyla ve çiçeklerle, bu yaz yaptığımız deneyler sonucu; güneş hiç görmeyen bina bodrumunda, bahçedekinden 15 gün önce kızarmaya başlayan domatesleri topladığımızda, bahçedeki domatesler daha yeni sararmaya başlıyordu. Bu da, her tür sera bitkisinin olgunlaşma süresinin 10-15 gün kısalması demektir ki, ekonomik değeri tartışılmayacak boyuttadır. Lezzeti: 50 yıl öncesinin tarla domateslerinin lezzetini aratmayacak tat ve lezzetteydi. http://www.infraredisitici.net/showthread.php?tid=6 |
hakikaten de çok ilgi çekici gözüküyor. Gidip bir tane almayı düşünmeye başladım bile! ;)
|
Aynı zamanda odayı da çok ekonomik ısıtıyormuş...
|
3 Eklenti(ler)
LED, kelime olarak Light Emmiting Diode (Işık Yayan Diod) ' un baş harflerinden oluşmaktadır. LED’ler, aslında bir yarı - iletken diod olmakla birlikte normal diodlardan farklı olarak jonksiyon bölgelerinde yayınladıkları fotonlar aracılığı ile ışık verirler. Fakat yaydıkları ışık diğer akkor flamanlı lambalar veya flouresant tüplerde olduğu gibi LED’ler her hangi bir termik veya kim yasal işlemler sonucu ışınım yapmazlar. Bu sebeple ömürleri, verimleri çok daha yüksek ve fiziksel boyutları ise tam tersine çok daha küçüktür. Ve yine bu sebeple yüksek ısı yaymadıkları, kırılma olasılıkları bulunmadığı için düşük aktivasyon enerjili patlayıcı sıvıların ve gazların bulunduğu yerlerde ve diğer kazaların ortaya çıkabilecekleri yerlerde kullanılmak için en iyi çözümdür. Neden LED
* Fiziksel darbelere ve şoka dayanıklıdırlar. * Güvenilirdirler. * Uzun ömürlüdürler (100.000 saate kadar ömürleri vardır). * Düşük güç tüketimlerinden dolayı Solar Enerji ile çalışan(Güneş) devrelerde ve mobil uygulamalarda alternatifsizdirler. * Yüksek verimli aydınlatma sağlarlar. * Çok düşük sıcaklık ve düşük ışık kirliliğine sahiptirler. * Elektromagnetik Interference ve parazit (HUM) oluşturmazlar. * Hem Indoor (iç mekan), hem de Outdoor(dış mekan) kullanılabilirler. * Nem ve suya dayanıklıdırlar. * Uzun vadede daha ucuz enerji tüketim maliyetleri vardır. * Tek veya bir çok renk bir arada kullanılabilirler. * Yüksek parlaklık ve yüksek kontrasta sahiptirler. * Düşük Güç Tüketimi ve düşük ısı yayılımına sahiptirler. * Kolay kurulma özelliklerine sahiptirler. * nS(nano saniye)seviyesinde reaksiyon verme süreleri vardır ve bu hızları akkor flamanlı v.b. ışık kaynakları ile kıyaslanamaz üstünlüktedir. * Cıva, kurşun v.b. Ağır metaller içermez, Çevre dostudur. * Geleneksel flouresant lambasına karşın ortalama 1/10 güç tüketimi yaparlar. * Bakıma ihtiyaç duymazlar. * Küçük boyutlu ve hafiftir. * Plug-N-Play (Tak ve çalıştır) kolaylığına sahiptirler. * Mono-kromatik(tek dalga boyu ve tek renkli) ışık kaynağıdırlar. Bu yüzden trafik uygulamalarında benzersizdirler. * LED’ler, filamanları olmadıkları için, sıradan elektrikli aydınlatma ampullerinden daha dayanıklıdırlar. Birçok farklı siteden alıntıdır. LED Plant Lights |
Arkadaşlar merhaba,
bu konu aklımı çok kurcaladığı için 1 haftadır arayış içindeyim. Hem fiyat olarak hem de özellik olarak(mavi450nm+kırmızı650nm ) Türkiyede maalesef ki hiç bir ürün bulamadım . eBay 'da fiyat olarak uygun bu ürünü buldum Clonelight Mixed Colour LED Grow Light 4w E27 Bulb Yazık ki hiç tecrubem yok. eBay'dan daha önce alışveriş yapmış , ilgilenen arkadaşlar varsa ,toplu alım yapılabilir . Yani umarım... |
1 Eklenti(ler)
Arkadaşlar Merhaba,
Epeydir forum üyesiyim ancak fazla bir katılımım olamadı. Bir bonzai denemem hüsranla sonuçlandı ancak bitkilerle ilgili ne zaman merak ettiğim birşey olsa bu siteyi başucu kitabı olarak kullanmaya devam ettim. Çok faydalarını gördüm. Evim balkonsuz ve fazla ışık almıyor ama çiçek sevdam da körelmiyor bir türlü. Bu sebeple evde bir bitki teraryumu denemesine giriştim. Şu an üstünde sylvania grolüx 18 watt aydınlatma var. Tam karanlık bir ortam, akşamları aydınlatmayı açıyorum. 4 gün oldu ve bitkilerde en ufak bir bozulma gözlemlemedim. Uygunmudur bilemiyorum. Siteden takip ettiğim kadarıyla osramın floraset ürünlerinden almam daha doğru olur diye düşündüm. Aşağıdaki fotoğraf benim teraryumuma aittir. Yorumlarınız beni çok mutlu eder. Selamlar. |
Sayin penpelin,
uzun suredir kimse yazmamisti, sylvania grolux'la ilgili tecrubenizi yazmaya devam ederseniz sevinirim .Ben de yazima cevap alamayinca , adi gecen LED Grow light'i eBay'dan kendim aldim .Yeni geldi , henuz tecrube edindim diyemem . Sizin lambaniz mor isik mi yayiyor ? Tecrubem artinca paylasmayi dusunuyorum . |
Bence yapay aydınlatmada kırmızı ışık kullanımı daha olumlu sonuç verecektir. 66 Nolu mesajdaki photosynthesis curve grafiğine bakınca bu düşüncemi desteklediğini görüyorum. Neden böyle düşündüğümü açıklayayım;
http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1231778298 Renk nedir? Renk, cisimlerin ışık tayfındaki belirli renkleri yansıtması, diğer renkleri absorbe etmesi ile oluşur. Mesela kırmızı gördüğümüz bir cisim, sadece kırmızıyı yansıtır, diğer mavi ve sarı re nkleri emer. Cisimden gözümüze yansıyan ışık bize cismin rengini verir. Renkler nelerdir: Üç ana renkte ışık vardır. Mavi, sarı ve kırmızı. Diğer renkler bu ışıkların karışması ile elde edilir. Mesela yeşil için mavi ve sarı, turuncu için kırmızı ve sarı, beyaz için kırmızı mavi ve sarıyı karıştırırız. Siyah ise hiç bir yansıma olmadığını gösterir bize. Bu karışımlardaki oranlar bize rengin tonunu verir. Bizim bitkilerimiz yeşil renklidir. Yani yeşili yansıtır, diğer renkleri emer. Yeşil renk, mavi ve sarının karışımı olduğunu demin söylemiştim. Yani bitkimiz, kırmızı dalga boyunu emiyor, diğer dalga boylarını olduğu gibi geri yansıtıyor. Ki keza, grafiğe bakıncada en yüksek fotosentezin kırmızı renkte olduğunu görüyoruz. Elimizdeki enerjiyi, kırmızı ışık üretmekte kullanırsak bitkilerimiz için çok bir şey fark etmeyecek, biz enerjiden tasarruf etmiş olacağız diye bir çıkarım yapıyorum. Ama bu dediğim yeşil bitkiler için geçerli tabi.:) |
Merhaba,
Ben sylvania grolux ü bir zamanlar papağanlarım varken, onların günışığı ihtiyacı için çok araştırmıştım ve o zaman spektral dağılım (dağılım yukarıdaki grafiktekine çok benziyor) açısından piyasada bulabileceğim en uygun ürün olduğu için almıştım, sonra bonzailerimde denemiştim. Bonzailer filiz veriyor ama sürekli kuruyordu, bir de kırmızı örümcekle çok mücadele etmiştim. Bonzaileri kaybettik maalesef. Sanırım bakmayı beceremedim. Bu teraryum denemesi şimdilik iyi gidiyor. Benim endişem ışık ihtiyacı bakımından çok karışık bitkiler ektiğim için sorun olacağı yönündeydi ama bakıyorum da fitonnia yeni yaprak bile çıkarıyor. Ateş dikeni, menekşeler hepsi de tomurcuk açıyor. Acem halısı hala yaşıyor, hele bir de çiçek açsa dünyalar benim olur. Janet ve paşa kılıcı da iyi durumda, bir bozulma yok henüz. Işık ise evet pembemsi mor renk yayıyor. Tüm ışıkları kapattığınızda hoş bir atmosfer oluyor. Ben akşam işten geldikten sonra açıyorum, yaklaşık 6 saat açık kalıyor. Şimdi salondaki spathillium ve sheflera için lamba arayışındayım. Osram floraset ürünleri istek üzerine getirttiğini belirtiyor ve en az 1 koli almak gerekiyormuş :) 1 kolide 12 adet var. Bir de yine osram satış yetkilisi osram concentra natura yı tavsiye etti, bunları TR de bulabilirsiniz dedi ama araştırmalarımda bitkiler için uygunluğunu teyid edecek herhangi bir bilgiye rastlayamadım. Sadece dekoratif aydınlatma elemanı olarak kullanılıyor sanırım. Aşağıdaki linkte ilginç bilgiler var. http://www.waynesthisandthat.com/fluorescent.html eBay e ben de bakayım :) |
Sevgili penpelin ,
Osram floraset alirsaniz , paylasabiliriz . Akvaryumcularin satigi Hydor multigrow light diye bir urun var . Onun da isin spektrumu uygun olabilir . Selamlar. |
Teraryumun görüntüsü çok hoş olmuş penpelin ama aklıma bir şey takıldı...
İşten eve gelince 5-6 saatliğine ışığı açıyorum demişsiniz. Akvaryumda beslediğimiz su bitkilerinde yaprak hareketini - eğer bitkiler sağlıklıysa tabii - rahatça gözlemleyebiliyoruz. Her akşam üst yapraklarını dik biçimde kapatıp, sabah açtıklarını ve günün en dik ışıklarının geldiği saatte en çok açıldıklarını görüyoruz. İşin ilginci; akvaryumun ışığı hava kararmasına rağmen yanıyorsa (ki çoğu kez öyle oluyor hepimizde:cool:) bitkiler zaman ilerleyince bunu önemsemeyip yine yapraklarını kapatıyorlar. Yani bizim verdiğimiz ışıktan yararlanmıyorlar demek ki... Bu durumda tüm gün değil de, akşam yaktığınızda ışığın "tam olarak" faydalarını göremezsiniz gibime geliyor:( |
Eklemeyi unutmuşum... Volare LED Grow light ile ilgili yazınızı yeni gördüm böyle bir sistemden haberim yoktu, paylaştığınız için teşekkürler:p.
Su bitkilerinde de mavi ve kırmızı ışıklı aydınlatma kullanılıyor. Yalnız kırmızı renkli bitkiler ışığın kırmızı tayfından yeterli oranda faydalanamadığından bu türlere mavi ağırlıklı ışıklandırma öneriliyor. Sizin bahsettiğiniz ledli ışıkların hemen hemen hepsi de internette mavi-kırmızı olarak satışta görünüyor. Demek ki karasal bitkiler için de su bitkilerinin durumu geçerli... |
Sayin gulayb,
Fotosentez tum bitkiler icin vazgecilmez. LED Grow ligt internette bircok sitede var, ama hepsi yabanci;(. Alibaba adinda bir cin sitesinden toptan alabilirdim , ancak yazim ilgi gormeyince eBay'dan aldim. Selamlar. |
Ben musterileriyim ,
benim aldigim urun onlarda yok , dilerim olur zamanla . Site daha cok yeni 3-4 aylik ama calisanlar cok gayretli ! Bizi baska ulkelere muhtac etmesinlerde ! |
Pek çok şey yazılmış, çizilmiş ama hala nereden nasıl bir yapay ışık alacağımı bilmiyorum. Hangi linkten, hangi watt değerinde ve ne kadar fiyata alım yapılabilir? Yardımcı olursanız sevinirim
|
Yapay ışık konusunda oldukça araştırma yaptım.
Akkorlu ve halojen lambaları hiç değerlendirmeye bile almıyoruz. Yapay aydınlatma ile dış mekan bitkisi yetiştirmek istiyorsak güneşi taklit etmeye çalışmalıyız. Yani oldukça yüksek güç gerekiyor. Açık bir günde güneşin 1 m2 alana 50000 lux ışıma, gölgede ise 5000 lux ışıma sağladığını referans alırsak. Sağlıklı şekilde bitki yetiştirmek için kullanacağımız ışık kaynağı ile 20000 lux verim almalıyız diyebiliriz. Asgari lux değeri içinde 5000 lux un altına düşmemeliyiz. Lamba üreticisi lumen degerini ambalajda bildirir. Lux değerini bilebilmek biraz karmaşık. Lux ışık kaynağının 1 m2 alanda geri yansıyabilen miktarıdır demek sanırım doğru olur. Lambanın lumen değeri ile ışığın çıkış noktasındaki lux değeri ise eşittir desek sanırım çok yanlış olmaz. Işık kaynağından uzaklaştıkça lux değeride de azalmaktadır. Yani mesafe oldukça önemli. Sanırım lamba türlerine göre mesafe/lux eğrisi değişmekte. En güzeli bir luxmetre edinerek ölçümlemek. :) Floresan kullanımında yüksek watt ve adet, bitkilere yakın mesafede bir kuruluma gereksinim var. Metal halide (Mh) kullanımında gün ışığına yakın (6500 kelvin) ışık tayfında ürün bulmak türkiyede sanırım imkansız. Ben paludaryumda 150 wattlık Mh (kötü ışık tayfında -çin malı- ) kullanıyorum ve çok memnuniyetsizim. Bu lambayı 10000 kelvinlik lamba ile değiştirerek deneyimleyeceğim. 10000 kelvinliği karaköyde bulunabiliyor. Birde sodyum buhar basınçlı (Hps) aydınlatmalar varki, watt başı lumen değerleriyle en verimli lambalar bunlar. Hps lerin kelvin değeri 2000 civarında. Yabancı forum sitelerinde bu hps lerle bitki yetiştirenleri gördüm :) Ayrıca yurtdışından bitki yetiştirmek için geliştirilmiş olan hps getirtmek mümkün ancak en az 400 watt, sonra 600 watt ve 1000 wattlıkları mevcut sanırım. Bu lambalar profesyonel seralarda kullanılıyorlar :) Şunu da belirtmeliyim, mh ler ve hps ler oldukça ısı ürettiklerinden soğutma gereksinimi oluşabilir. Yazının uzunluğundan ötürü özür dilerim. Aydınlatma hakkında ki bu kabataslak yorum umarım fayda sağlar. |
Alıntı:
|
lalid sodyum
Sayın arkadaşlar domates yetiştirmesinde
kullanmak için aşağıdaki adreste bulunan hangi ampulü satın almalıyım.Lütfen konu hakkında yardım ederseniz sevinirim.Saygılarımla. bu metal halide ampul: https://www.volkanonline.com/pinfo.asp?pid=42767 bu da sodyum metal halide ampul https://www.volkanonline.com/pinfo.asp?pid=42769 |
Merhabalar,aranıza katıldığım için mutluyum,herkese sevgiler ve saygılar,
Yakın bir zamanda bitkilere olan ilgim çoğaldı ve tohumdan çeşitli bitkiler yetiştirmeye başladım,açık söyleyeyim ağaçlar.net büyük etken oldu bu ilgime,baktım her türlü detaylı bilgi var ve site sayesinde kolay ve keyifli bir uğraş,hiç düşünmeden başladım.Benim foruma dalar dalmaz araştırdığım ihtiyacım olan konu,bitkiler için hayati önem taşıyan ışık konusu,bu başlıkta bir çok değerli bilgi buldum ama hala işin aslını veya en doğru ışık seçimini yapabilmiş değilim.Ama bir yerde alttaki bilgiyi buldum ve bence en doyurucu bilgi gibi duruyor.Sorun şu ki;altta çeşitli renklerin bitkilere olan etkilerini yakalayabilmek için,değerleri belirtilen renk ışıklara yakın değerleri yakalayabilmek için ne tür lambalar kullanacağız ve nereden satın alabileceğiz.Sanırım tam bu noktada forumda bitkilerle haşır neşir olan bir elektrik elektronik mühendisine ihtiyacımız var,düzenek nasıl olmalı,hangi lambalar seçilmeli,v.s.Açık söyleyeyim site üyelerinin paylaşımları yaklaşımları profesyonel bir enstütü edasında hayran kaldım,laboratuarda gibi çalışıyoruz.Eminim bu ışık konusunu da en güzel şekilde halledeceğiz. ( KAYNAK: http://www.volkanderinbay.net/tarimn...y.asp?konuno=3 ) Seraların ışıklandırılmasında kullanılan doğal ışık kaynağı güneşin dalga boylarına göre, ışık renkleri şöyledir. Mor ötesi (ultraviyole) ışınlarının dalga boyları I=290-360 nm (Nanometre=nm 1x10-9 m veya milimikron MM). Morötesi ışıkların (kısa dalgalı ışıklar) büyük kısmı atmosferdeki ozon tabakası tarafından tutulur. Bu ışıklar bitkilerde renk oluşumunu ve büyümeyi engeller, cüceliğe neden olur. Seralarda örtü malzemesi olarak kullanılan camların morötesi ışıkları geçirme özelliği, morötesi (ultraviyole) katkı maddesi kullanılmamış plastik örtü malzemesine göre daha azdır. Görülebilir (orta dalga boylu) ışıkların dalga boyları l=360-760 nm. Gözle görülen ışıkların renkleri ve dalga boyları farklı olup, aşağıdaki şekildedir. mor ışıklar l = 360-424 nm mavi ışıklar l = 424-492 nm yeşil ışıklar l = 492-535 nm sarı ışıklar l = 535-586 nm turuncu ışıklar l = 586-647 nm kırmızı ışıklar l = 647-769 nm Dalga boyları farklı olan bu ışıkların bitki üzerinde etkisi de farklı olmaktadır. Bitkilerin özümlemeleri dalga boyu 430-660 nm arasındaki ışıklarda daha hızlı olmaktadır. Örneğin mavi ışık bitkilerin fazla boylanarak gelişmesini sağlar. Kırmızı ışığın bulunmaması tohumların çimlenmesini ve gelişmesini engeller ve çiçeklenmesini geciktirir. Yeşil ışık ise bitki büyümesini olumsuz olarak etkiler. Güneşten gelen kırmızı ve mavi ışıkların geliş yoğunluğu, güneşten gelen ışıkların açısına bağlı olarak değişir. |
Sevgili Acemi Çiftçi,
Benim yaptığım araştırmalarda yukarıdaki gibi yani bizim güneşin ısı özelliğine ihtiyacımız yok,sağladığımız sera ortamında ısı işini hallediyoruz.Sorun güneş ışığının içindeki ultraviyole,belirli dalga boylarında renk oluşumlarını taklit etmek gerekiyor sanırım eksik bu!Ben bilimsel bir ortamda işin uzmanlarına bu soruyu sordum ve bana tam bir tez konusu dediler ve ne yazıkki doyurucu bir cevap alamadım.Renkli ledler ile bu sorun halledilmez bence,belirli bir dalgaboyu lazım.Led ile bitkinin ihtiyacı olan 360 - 769 nanometre ışık üretilemez gibi geliyor bana ama hala pes etmiş değilim araştırmalarım sürüyor.Son gelişme şöyle ultraviyole lambalar var ama 300 nanometre altında ve renksiz ve de çok pahalı 250-300 lira civarında.Ki 300 nanometre altındaki bir ultraviyole ışığın bitkiler üzerinde hiç bir etkisi yok,yani gereksiz ve faydasız.Buda Yaradanın gezegenimiz ve hayatlarımız üzerinde ne denli hassas dengeler kurduğunu bir kez daha öğretti bana,büyülendim.Ama artık bu konuya hakim olduğumu düşünüyorum yani yeni ektiğiniz bir tohumun çimlenmesi için bizim 647-769 nanometre kırmızı ışık etkisi yaratmamız lazım ki güneşi taklit etmiş olalım. Sevgiler.(Bu arada bende Eskişehir'liyim,Kütahya yolu üstünde Yukarı Kartal köyü) |
"Gün doğmadan neler doğar" derler,doğruymuş gece yatakta dön o tarafa dön bu tarafa düşün düşün en sonunda aklıma ne geldi dersiniz!Solaryum evet solaryum.Belki biraz masraflı gibi duruyor ama tohumların çimlenme aşamasında hayati önemi olan güneş ışıklarının uygun dalga boyunu yakalayabileceğimiz tek seçenek solaryum.Gülmeyin!Düşünemiyorum sizleri kucağınızda viyollerle güzellik salonundan içeri girdiğinizi.Feci!Ama ben hallettim bu işi ev tipi mini solaryum aldım.Bugün yarın fotoğraflarını yükleyeceğim.Tohumlarımla yan yana solaryuma gireriz artık.
|
Tohum çimlendirirken en doğru ışık
2 Eklenti(ler)
Solaryum ile ilk denemeyi bugün yaptım sanırım bir hafta içinde sonuçları ortaya çıkar.Paylaşacağım.
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 15:24. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025