agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Evde Topraksız Tarım Uygulamaları (https://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/)
-   -   Topraksız tarım için otomatik düzenek hazırlanması (https://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/8325.htm)

shrub 25-02-2010 23:28

Sayın Bülent Yücel
Birçok Otomasyon yazılımı söz konusu fakat Acsess tabanlı bir yazılım yapılabilir. Aklıma gelen mesela Priva var dünyada çok kullanılan.

bulentyucel 25-02-2010 23:37

merhaba
priva daha çok zaman planlaması ile ilgili. burada gereken elementlerin eksikliğini fark edecek ve yazılıma bilgi verecek sensörler aslolan. bunlar nedir ne olabilir. bunları teşhis etsek sonrası daha kolay olacak. sonrası plc ya da pid gibi ekipmanlarla akış kontrol ekipmanlarının yönlendirilmesi. kimya ve sensör sistemleri hakkında henüz bilgim yeterli değil ama araştırıyorum. ama inanıyorum ki mevcut teknoloji ile eksik elementlerin saptanması mümkün ama ekonomik mi bilemiyorum. hepimiz bir koldan araştırır ve paylaşırsak sanırım bir çözüm olabilir.

iyi çalışmalar
bülent yücel
oran cezayir

kürşad 26-02-2010 07:31

2 Eklenti(ler)
Resimlerdeki sistemin yanında açıkta herhangi bir pc vs yoktu. Adamlar oturdukları yerdeki bilgisayarın ekranından ışık, ısı, su vs ihtiyaçları görüp aynı noktadan müdahale ediyor olabilir. Bunun dışında okulda 40 ayrı seranın sıcaklık vs durumlarını gösteren bir bilgisayar vardı. Yazılım konusunda bilgim yok ancak saniye saniye takip edilebiliyordu. Sulamalar da bu bilgisayardan yapılıyordu.

Besin çözeltilerinin kırmızı ve mavi varillerin üstündeki tehlike işaretlerini görünce bunlardan azar azar kullandıkları kesinlik kazanıyor.
Natrium chlorit %7,5
Kırmızı da asit yazıyor sanırım Hidroklorik asit. Bu ph dengeleme için olabilir.
ABCD olarak da 4 ayrı tank mevcut. bu da her bir elementin ayrı ayrı değil bileşik olarak konduğunu gösteriyor. Kısaca matematiksel ve orantısal hesaplarla a tankından şu kadar be tankından bu kadar hcl den de şu kadar koyarsak ilk günkü hesaba geri döneriz gibi.
Bunun yanında adamların 4 milyon litrelik havuzları olduğunu 30 dekar kapalı 300 dekar açık alan olduğunu ve sulama suyunu sürekli bu havuzdan yağmur suyundan temin ettiklerini yılın 8 ayı kadar bu suyun kendilerine yettiğini anlatmıştı. Yapılabilirliği konusunda şüphem yok. Bizim toprak tahlili yaptırmayan çiftçimizin yiyeceği nane değil kısaca. Ama dizayn gibi teknoloji ar-ge si olan bir firma belki de paket program dahilinde yapıp sattığı seralarda seri üretilmiş bir sistem kullanabilir. 1 tane yerine 100 tane sistem kurarsanız sistem malliyeti birim fiyatı da düşer elbet.

Eklenti 127242

Bu da şubat ayında Essen Uluslararası Bitki fuarında o an için çiçek açtrılıp getirilmiş bir elma fidanı.
Budamaya da dikkat.
Eklenti 127241

shrub 26-02-2010 11:29

Sayın Bülent Bey Bitkilerin gelişme dönemlerinin farklılıklarından tutunda, çeşit tür bazında bile asgari besin ve iklim istekleri farklı olmaktadır. Bunun herbiri için ayrı bir uygulama yapmak gereklidir. Evet teknoloji olarak bunu gerçekten yapabilecek düzey vardır belki ama inanın astarı yüzünden kat kat pahalı olacaktır. Çünkü bu element tayini yapan laboratuarlardaki HPLC, Atomik absorbsiyon cihazları gibi aletlerin fiyatları 150-250 bin dolar civarında. Siz bunu alıpta komplike bir sisteme uyarlayın veya şekillendirin çıkabilecek maliyetleri düşünmek gerekli. Sonuçta elde edeceğiniz ürünün Kg fiyatına etki edecek her unsur Pazarlama sorunu oluşturacaktır. Onun dışında çevre ve insan sağlığı açısından da faydası yatsınamaz olucaktır. Çok iyi araştırıp incelemek gerekli. Genelde ısı,sıcaklık,karbon dioksit,PAR,Fotosentez ölçümleri,Ph,EC,oksijen... gibi temel maddelerde ölçümler gerçekleştiriliyor(sensörler ve yazılımlar aracılığıyla).
Saygılarımla.

bulentyucel 26-02-2010 12:59

http://www.sahibinden.com/ar-ge_labo...XQQdisplayitem

sayın shrup
yukarıdaki linkte bir spektrometre cihazı var ikinci el fiyatı 25000 dolar sanıyorum çok daha ekonomik cihazlarda bulunabilir

Sarıcan 26-02-2010 15:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi shrub (Mesaj 585436)
Ülkemizde gerçekten yüksek bütçeli çok güzel projeler var. Tam otomasyonlu iklimlendirmeli Milyon Dolarlık seralar var ama hepsi açık sistem. Kullanılan materyal ve malzemeler çevre kirliliğine yol açıyor. Bizim eksiğimiz teknoloji değil mantık ve bilgi olduğunu düşünüyorum. Anı kurtarmak 2-3 yıllık Karı yakalamak amaçlı yapılacak yatırımlar tabikide bir noktadan sonra amacını yitirecektir.

Sn. shrub' un yukardaki söylediklerine aynen katılıyorum. Yıllarca metal sektöründe sanayi kuruluşlarımızın içinde yaşamış biri olarak bizim yatırımcımız hala karlılığını artırmak pahasına çevreye verdiği zaraları göz ardı etmektedir.

Tarım dışındaki sanayi tesislerimizde de durum aynıdır. Örnek vermek gerekirse trakyanın en verimli toprakları milyar dolarlık modern sanayi tesisleri tarafından işgal edilmiş, buna karşılık bir çoğunda maliyetinden dolayı arıtma tesisleri gözardı edilmiştir.

Kirlilik sadece toprak işgali ile kalmamış Trakya topraklarının can damarı olan Ergene nehri bu tesislerin atıkları ile can çekişir duruma gelmiştir. Bu konu şu anda forumda sıcak olarak tartışılmaktadır.

Topraksız Tarımda artık bir sanayi kolu olarak ele alınmalı ve çevre ile ilgili mevzuatlara uymayan tesislere yaptırım uygulanmalıdır. Biz topraklı tarımda hesapsız kullanılan kimyasal gübrelerin hem topraklarımızı, hem de yeraltı su kaynaklarımızı kirlettiğini hep bir ağızdan söylüyoruz.

Bunun için topraksız tarımı öneriyoruz ama özellikle atık sistemlerde besin eriyiği içindeki bitkinin kullanmayıp ta dışarı attığımız her kimyasal yine topraklarımızı ve yeraltı sularımızı kirletecektir.

Topraklı tarıma nazaran daha ölçerek biçerek kimyasallar kullanıyoruz, bunun çok az bir kısmı atılıyor belki ama buna bile engel olmak gelecek kuşaklara karşı vicdani sorumluluğumuz olarak ortada durmaktadır.

Özellikle kirletme kapasiteleri çok yüksek olan büyük seraları kapalı sistem olmaya zorlayacak yaptırımlar, güçleri yoksa destek kredileri mutlaka sağlanmalıdır. Hobi olarak yaptığımız bizim çalışmalarımızdan çıkan atık sular bile kanalizasyona dökülmemeli, en sonuna kadar değerlendirmek amacı ile evdeki diğer saksılara sulama suyu olarak kullanılmalıdır.

Atık suların doğaya zararının olmadığını betimlemek için atık su havuzları yapılıp bu havuzlarda balıkların yaşadığı gözlemlenmeli, belkide balıkların yaşayabildiği bu suları tekrar bir çevrimle aquaponic besleme suyu olarak kullanılabilir hale getirilmelidir. Belki böylece bir kapalı sistem teşekkülü de mümkün olabilir.

shrub 26-02-2010 23:32

Sayın Sarıcan, sadece gübre ve kimyasal meselesi değil bu, kullanılan bitki yetiştirme ortamları(kayayünü),fide kapları, viyoller, yıpranmış sera örtüleri, kullanılan ilaç ve gübre ambalajları... bunlarda büyük kirletici unsurlar.
Ergene havzasının kirlenmesinde Trakya'da 1.sınıf tarım arazilerine yapılan fabrikalar dışında bilinçsiz çeltik tarımı yapan çiftçilerinde etkisi büyüktür. Aşırı gübreleme sonucunda Ötrifikasyon sonucunda nehirdeki balıklarda ve diğer bir çok canlıda ölümler meydana gelmektedir. Bu kirliliğin geri dönüşüde çok ama çok zordur.
Ben burda bir kaç kez arkadaşlara hani normal saksıda yetiştirmek varken neden otomatik düzenlere kimyasallara ihtiyaç duyuyorsnuz derken yanlış anlaşıldım. Benim dikkatini çekmek istediğim olgu bu işin çok ciddi ve dikkat istemesi gerekliliğidir.

Sarıcan 27-02-2010 09:31

Topraksız tarımdaki tam kapalı çevrim işlemi metal sektöründeki otomatik krom kaplama tesislerinden pek farklı olmasa gerek. İnsan yardımı olmadan full otomasyon yapılabilir mi bilemem ama arada mutlaka bir analiz labaratuarı ve bu konuda çok tecrübeli bir insana gereksinim vardır.

Otomasyon tesisi bir bilgisayar ve sisteme yüklenmesi için konulmuş stok depolardan dozajlama yapan pompalardan başka bir şey değildir. Sistemi işleten yine insandır. Gün içinde rutin kontroller yine yapılmaktadır. Tam kapalı çevrim olsa bile yine zaman zaman oluşabilecek beklenmedik olaylar karşısında yinede atık sıvılar çıkabildiği için mutlaka yine arıtma tesisi kaçınılmazdır. Bu arıtma tesisinden çıkan atıklar daha da özeldir ve mutlaka belediye kontrolündeki özel atık tesislerine göndermek yasa gereğidir.

Arıtma tesisleri yetkili kurumlar tarafından denetlenir ve arıtma tesisinden çıkan katı atıkların usulüne uygun ambalajlar içinde kanunda belirtilen yerlere tesbit edilip edilmediğini evrak karşılığı tesbit eder. Bu yüzden arıtma tesisi işletmek zaman zaman üretim tesisini yönetmekten daha zor hale gelir ve işletmeler bu yükten kaçmamak için hep kaçarlar ve çürümüş yönetimlerde işlerini rüşvetle halletmek daha kolaylarına gelir. Çünki yatırımcı en çok karı elde etmek, giderlerini en aza indirmek için doğaya zarar verdiğini düşünmek bile istememektedir.

Hatta belki şöyle düşünmek gerekir, bireysel arıtma tesisleri yerine bölgesel arıtma tesisleri kurmak ve bu atıkları bu tesisleri toplamak belediyelerin yükümlülüğü altında olması belki de daha doğru olacaktır. Çünki belediyeler sattıkları su fiyatlarının içine atık su bedeli olarak zaten ilave yapmaktadır. Sanayi tesislerinden çıkan atık suları yine cüzi bir bedel karşılığı bu merkezi arıtma tesislerinde arıtabilirler.

Sıvı atıkların dışında çıkan diğer katı atıklar için zaten bir katı atık yönetmeliği vardır. Sistem mevzuata uygun işletilirse bir problem olacağını zannetmiyorum. Önemli olan yerel yönetimler işlerini gereği gibi yapsınlar. Kanımıza işlemiş rüşvet hastalığının ilacını bulalım yeter. Dünyanın en güzel sistemini kurun, en iyi kanunlarını yapın, eğer insanınızı yuttaşlık bilincine sahip, düzgün insanlar yetiştiremiyorsanız herşey nafile.

shrub 27-02-2010 10:28

Sayın Sarıcan şunu sölemek isterim. Bize Hollanda ve Danimarka'dan gelen kayayünleri(rockwool) normal süreçte geri dönüşümü masraflı ve zor bir ürün. Bunu tekrar inşaat veya bazı değişik şekillerde kullanabiliyorlar. Ülkemizde ise bu söz konusu bile değil. Hollandalılar bize atıl teknolojilerini ve ürünlerini pazarlamakta bizde bunları son teknoloji diye almaktayız. Bizdede komşum şunu almış bende ondan almalıyım adeti yüzünden her işletme bir örnek yapılıyor ve sorunlar hep aynı. Bir mühendis arkadaşımın bana sölediği bişey hala aklımdan gitmiyor. Havalandırma fanlarından birkaçının pervanesi kırılmış 7-8 ay beklemişler ve yurtdışından gelmemiş. Bu en ufak olanı. Bunun dışında kullanılan ekipmanlarda yeryer kalitesi düşük aparatlarda içeriyor.
Bizim uraşımız Canlı bir materyal olan Bitki olduğu için neye nasıl tepkiler verebileceği konusunda otomatik düzenlere karşı reaksiyonlar sabit olmayabilir. Sürecin her aşaması kusursuzca hesaplansa bile yapılabilecek ufak bir hata veya atlanılan bir konu farklı durumlara yol açabilir.

gazeteci28 27-02-2010 17:52

Pardon
 
Ben sanmıştım ki konu başlığı topraksız tarımda otomatik düzenek hazırlanmak.

bulentyucel 27-02-2010 18:17

sayın gazeteci28

konu başlığı oydu ancak konu dağıldı gitti. inşallah toparlanır yeniden. bu arada kanda eser element analizleri yapan cihazlar da eksilen elementin tayinini yapabilir gibi geldi bana

fofurtr 27-02-2010 21:10

İnannın bu sahne bana hiç yabancı gelmedi sanki dejavu oldu. :)
Daha öncede birkonuda buna benzer bir ksır döngü oluşmuştu ve modoretörler konuyu ele alıp temizlik yapmışlardı.

fofurtr 27-02-2010 21:16

Katılımlar yapıcılıktan uzaklaşmaya başladı kanatimce siz yapamazsınız biz bunu çözemeyiz alt yapımız yeterli değil vesaire vesaire.
olması gerektiğini düşündüğüm şu yoldan giderseniz buraya daha çok yaklaşabilirsiniz , şu yolu izlerseniz çözümü bula bilirsiniz. ve böyle yaparsak altyapı çözebiliriz gibi olsa ve değerli akedemik bilgilerinizden bir hoca , eğitmen öğrenci ilişkisinde biz hobicilerle paylaşılsa daha iyi olur kanaatindeyim .
konuyla ilgili herkese saygılar.

Sarıcan 27-02-2010 22:14

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan (Mesaj 586885)
Topraksız tarımdaki tam kapalı çevrim işlemi metal sektöründeki otomatik krom kaplama tesislerinden pek farklı olmasa gerek. İnsan yardımı olmadan full otomasyon yapılabilir mi bilemem ama arada mutlaka bir analiz labaratuarı ve bu konuda çok tecrübeli bir insana gereksinim vardır.

Otomasyon tesisi bir bilgisayar ve sisteme yüklenmesi için konulmuş stok depolardan dozajlama yapan pompalardan başka bir şey değildir. Sistemi işleten yine insandır. Gün içinde rutin kontroller yine yapılmaktadır.

Konudan fazla sapıldığını zannetmiyorum. İçinde bir takım uyulması gereken ama kimsenin düşünmek istemediği çevre faktörü vardı o kadar. Topraksız tarımda full otomatik sera kurmak isteyen arkadaşlar, varsa çevrelerindeki krom kaplama tesisilerini gezmelerini tavsiye ederim.

Topraksız tarımda sisteme verilen besin eriyiği ne ise, krom kaplama tesislerinde metal üzerine çeşitli proseslerde bakır+nikel+krom kaplanabilmesi için metallerin içine daldırıldıkları banyoların kimyasal kompozisyonları da aynıdır.Bu banyoların kontrolü aynen bizim yapmak istediğimiz gibi hazır stok sıvılarının, yapılan analiz neticelerine uygun olarak bilgisayar ve buna bağlı dozaj pompaları sayesinde eksilen elementi ilave mantığına dayanır.

Eksilen elementlerin tespit edilmesi içinde çok gelişmiş labaratuar cihazları mevcuttur. Aynı tür cihazlar topraksız tarımda da kullanılabilir. En azından otomasyon konusunda kullanılan ekipmanlar aynıdır. Belki bilgisayarda kullanılan softwareden bile faydalanılabilir ya da uyarlanabilir.

Ama eğer açık sistem düşünülüyorsa o zaman Kudret Bey' in çalışmalarını bitirmek üzere olduğu projesi belkide işinizi kökten halledebilir. Çünki yapılan proje geri dönüşüm suyunu kullanmadan sisteme giren yeni besin sıvısını hep aynı EC değerinde tutmak üzere tasarlanmış güzel bir çalışma olacağından eminim ve özellikle biz amatör hobicilerin büyük bir eksiğini kapatmaya aday bir çalışmadır.

Bundan önceki mesajlardaki uyarı veya serzenişler bu işi profesyonel anlamda çok, daha çok para kazanmak isteyen tarım sanayicilerine yönelikti. Ama ben işime ve kazanacağım paraya bakarım, atıklarımı da Ergene nehri veya benzerine drenaj yaparım diyorsanız orasıda size kalmış. Topraksız tarımda EC solüsyonu hazırlayabilmek için de kimyasal nitelikleri belli ve belirli safiyette (EC ve pH olarak) temiz suya ihtiyaç vardır. Yarın o temiz suyu bulabilirmiyiz bilemiyorum.

bulentyucel 27-02-2010 22:22

sayın Sarıcan

zaten bu otomasyon sistemini kurmayı becerebilirsek drenajın ıslahı veya çevreye salınması gerekmeyecek gelen çözelti yeniden değerlendirip sisteme geri dönecek. şu an 1 hafta ya da azami 10 günde bir yeni çözelti sorunu olmayacak atık olmayacak değil mi? bu başlık altında bu sistem nasıl otomatik hale getirilir onu tartışalım. topraksız tarımın çevreye etkileri diye bir başlık açalım orada da onu tartışalım. bence sistemi kapalı sistem yapmak yani otomasyonu sağlamak zaten çevreci sizce de öyle değil mi?

bulentyucel 27-02-2010 22:28

buradan çıkan sonuç bize bu çözeltilerin analizini ekonomik olarak yapabileceğimiz bir düzenek ya da cihaz lazım öncelikle. bu konuda ekonomik çözüm yolları hakkında bilgisi olanların görüşlerini bekliyorum

iyi çalışmalar
bülent yücel

Sarıcan 27-02-2010 23:07

Sn. Bülentyucel,

Amacım size yardımcı olmak. Önem sırasına göre 20 ayrı element, belkide ilave bir kaç elementte gelebilir. Bunların kontrolünden ve otomasyonundan bahsediyoruz. 35 yıllık sanayi deneyimime dayanarak hiç bir otomasyonun kusursuz işlediğini görmedim. Bilmiyorum hangi boyutta ve kaç ton su kullanacak bir sera düşünüyorsunuz ama yukarda söylediklerimi hiç bir zaman göz ardı etmeyin. Günün birinde mutlaka sistemdeki suyun tamamını drene etmek zorunda kalabilirsiniz. Cezayir' de durum nedir bilemem ama çevre yönetmeliklerine sıkı sıkıya bağlı bir ortamda sıkıntı yaşayabilirsiniz.

Şu anda akan su yöntemini en başarılı şekilde uygulayan teknoloji bildiğim kadarıyla Dizayn group'ta Miracle projesinde uygulanıyor. Onların kontrol sistemini görmüş veya bilgi almış bir arkadaşımız size en aydınlatıcı bilgiyi verecektir. Kolaylıklar diliyorum.

N (NO3)
N (NH4)
N (NH2)
P
K
Ca
Mg
S
Fe
Mn
Zn
B
Cu
Mo
Na
Cl
Si
C
O
H

shrub 27-02-2010 23:22

Prof.Dr. Ayşe Gül Hocamın kitabındada şöle bir kısım hatırlıyorum. Dünya' da kapalı sistemlerdeki problemin besin bitkiler tarafından kullanıldıktan sonra drene olan kısmının tekrar Ph ve Ec ayarı dışında elementel içeriğinin tanımlanması ve normal seviyelerine tamamlanması konusunda bir açmaz olduğundan bahsedildğini hatırlıyorum. Burda maliyet kavramınında devreye girmesi işi farklı boyutlara taşıyor. Zaten üst sınıf seralarda Bitkilerin ihtiyaçları ve üretim olanakları fotosentez mekanizmalarına, solar radyasyon v.b. birçok parametreyle takip ediliyor. besin solüsyonu dışında bitkininin fizyolojik durumu çok önemli onlarıda ölçen ve takip eden yazılım ve ekipmanlar var. İşte burda devreye matematiksel modelleme devreye giriyor. Bizde iş ver gübreyi, suyu al domatesi, marulu gibi düşünülüyor.

shrub 27-02-2010 23:25

Ben dizaynın olayınıda kendilerinin bulkdukları bir şey deilde hyponicanın modifikasyonlu hali olduğunu düşünüyorum. Şu an için en modern sera Çorlu'da bir tekstil firmasının 100da serası olduğunu söyleyebilirim.

bulentyucel 27-02-2010 23:36

sayın Sarıcan
dediklerinizi tabii ki dikkate alıyoruz. ancak aşılması zor bir mesele değil burası için. tabii ki doğaya salıvermek akılcı değil sonuç olarak uzun vadede. benim aklıma gelen bir deşarj havuzu (betonarme) üstü açık olacak şekilde buraya tahliye edilen drenaj suyu buharlaşma sonucu katı maddelerinden arınacaktır. bu bir çözüm olabilir. emanetçisi olduğumuz yerkürenin kirlenmemesi için tabii ki bizde elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. ancak burada tartışmamız gereken çevre koruma değil topraksız tarımda otomasyona nasıl ekonomik bir çözüm bulabiliriz. kudret hocam alabildiğine sessiz bunları izliyor. umuyorum ki kısa zamanda çalışmalarından bir sonuç alır ve bizlerle paylaşır. eğer bu denklem çözülürse zaten kapalı sistem üretim mümkün olabilecek ve çok olağan dışı durumlar dışında atık ortaya çıkmayacaktır diye düşünüyorum. dizayn miracle projesinde mutlak ki buna bir çözüm üretmişlerdir. ancak projenin 5 milyon dolarlık bir proje olduğu düşünülürse otomasyona 500000 dolar harcamak onları pek rahatsız etmese de henüz bizim bu aşamada böyle bir rakamı telaffuz etmemiz bile uzak. bu bağlamda belki siz büyüklerimizin ve genç arkadaşlarımızın bilgilerinden faydalanarak belki daha ekonomik çözümlere ulaşılabilir mi düşüncesiyle bu başlık altında düşüncelerimi paylaşmak tayım. belki aklımdan geçenler, belki sesli düşündüklerim başkalarında bir ışık olur temennisindeyim. hepsi bu


kolay gelsin

bulentyucel 27-02-2010 23:40

sayın shrup

dün basında dizayn miracle ile ilgili bir yazı vardı. sizinde bahsettiğiniz gibi bir modelleme den bahsediyordu. yani bitkinin gerçek ve sanal ortamda eş zamanlı olarak büyütüldüğü gibi bir tanımdı sanırım.

gazeteci28 28-02-2010 00:05

Konuyu daraltarak gidiyorum.
 
Sevgili arkadaşlar, konumuzun başlığı topraksız tarım için otomatik düzenek hazırlanması. Bu başlık altında topraksız tarımda besin eriğinin sudaki oranını tartışıyoruz. En çözülmesi gereken konu da bu zannedersem. Serayla ilgili diğer sorunlara şimdilik değinmesek daha iyi olur.

Toprak yerine kullanacağımız meteryal su. Suyla ilgili iki sorunumuz var. Birincisi suyun içinde eksilen besin elementleri, ikincisi suyun istenmeyen bakterilerle yosunlaşması.

Saygıdeğer büyüğümüz Sarıcan şu mesajında suya karıştırılan elementleri sıralamış.

Örneklemek gerekirse:
Varsayalım elimizde 1 ton besin eriği karışmış su var. Bu suyun içinde bitkiler için gerekli elementler var.

Bu elementlerden eksilenler oluyor. Sorunumuz eksilen elementlerin tespiti ve takviye edilmesi.

1 tonluk Suyun içinde eksilen elementlerin neler olduğunu anlamamız için suyun analizini yapmamız gerekli. Bunun için su analiz yöntemlerini anlamamız gerekir. Su analizi ve içindeki elementler nasıl tespit edilir.

Suyun içindeki elementleri tespit ettiğimiz zaman sıra eksilen elementin takviyesine gelir ki bunu da dozaj pompası ya da daha farklı çözümlerle halledebiliriz.

Öncelikle suyun analizi ve içindeki elementlerin tespiti konusunu konuşmamız gerekir diye düşünüyorum.

Sonra da suyun kirlenmesinin önüne nasıl geçeriz bu konuyu konuşuruz.

Ne dersiniz?

shrub 28-02-2010 23:50

Valla Sayın Bülent Bey, Amerika'da bu konuda çalışanlar çeşitli similasyonlar var fakat ülkemizde bunun olduğunu düşünmüyorum. Özellikle bu konularda çalışan birilerini duymadım. Bakmak lazım. Basında çıkanların çoğu reklam ve pazarlamadan ibaret sonuca ve netieceye bakmak lazım. Bundan bukadar aldım demekle olmuyor. Önemli olan neyi neyle ölçüp bu sonuçlara varıldığıdır.
Sayın Üstad Gazeteci Bey gene olayın çiğerine inmiş gibi... Muhteşemsiniz sürekli ama sürekli heryerde her konuda biryere dalıyorsunuz. Ama daldığınız su değil dikkat edinde boğulmayın. Açın bir analitik kimya laboratuar uygulamaları kitabı araştırın. Veya her zamanki gibi Google'da search yapın bişeyler çıkar belki.
Saygılarımla,

gazeteci28 01-03-2010 01:34

Suyun analizini yapmak gerekli
 
Her bitki ayrı besin elementlerine ihtiyaç duyar. Bundan dolayı her bitki ya da sebze için ayrı besin elementi oluşturulur. Maksat yetiştirdiğimiz üründen maksimum verim elde etmek.
1 tonluk suyla marul yetiştiriyoruz. Marulun ihtiyaç duyduğu besin elementlerini suya karıştırdık. Marul zaman içinde besinleri tüketiyor. 1 tonluk suda marul tarafından eksilen besinleri nasıl anlayacağız?

Bunun iki yöntemi var. Manuel olarak ölçüm yapmak ya da elektronik sensörlerle ölçümler yapmak. Konumuz otomatik sistem olduğu için elektronik yöntemler konusuna devam ediyorum.

Elektronik yöntemlerle ölçüm yapan pek çok cihaz piyasada mevcut. Google'den su analiz cihazları diye arattırma yapılabilir. Ayrıca HACH LANGE firmasının sitesinde su analizleriyle ilgili hem dökümanlar bulunuyor hem de sensörler, Su analiz cihazları vasıtası ile otomatik olarak suyun içinde eksilen elementler tespit edebiliyor ve bilgisayara yüklenebiliyor. Linkini verdiğim firmanın sayfasında dökümanlarda arama yapabilirsiniz.
Cihazlar pahalı olup yurtdışı fiyatlarını araştırdığımda 5-10 bin euro gibi rakamlarla karşılaştım.

Ayrıca otomatik ölçümler yapıp eşik değerler belirleyip bu değerler çerçevesinde dozaj pompalarıyla suya besin eriği ilave eden sistemlerde bulunuyor. İhtiyaç duyulursa google'den araştırırım.

Burada da su arıtmayla ilgili türkçe video var.


Not: Eleştiriler şahsa değilde yazılanlara, fikirlere yapılabilir.

gazeteci28 04-03-2010 10:29

Tek tek cihazlarla şunlarla bunlarla uğraşamam anahtar çözüm sunan yok mu diyenler buraya da bakabilirler.

Kudret Tezel 08-06-2010 12:54

Merhaba sevgili arkadaşlar.uzunca bir zamandan beri uğraştığım EC değerini kendi kontrol eden sistemi nihayet bitirebildim. Sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu sistemin çok büyük avantajları olacağına inanıyorum. örneğin şimdiye kadar yaptığımız sistemlerde besin eriyiği stoklarımızı hazırlıyor, verilen talimat üzereine EC değerini istenilen değere ayarlamaya çalışıyorduk. tabii ki bu iş yinede bir tecrübe ve pratik istiyor. ayrıca bellide bir zamana ihtiyaçı var. diyelimki herşeyi çok güzel ayarladık . Bitki besini emmeye başladı bir süre sonra besin minerallerinin azalmasından dolayı EC değeri düşecek ve bitkinin büyümesi duracak veya yavaşlıyacaktır.taki biz EC yi ölçüp nekadar azaldığını hesaplayıp, veya adım adım istenilen değere getirene kadar. Taktir edersinizki bu işi nekadar ciddi takip edersek edelim her saat başı yapamayız , her dakika yapamayız. hatta bazı arkadaşlarımız her gün bile yapamıyorlardır. çünkü işimiz gücümüz dolayısıyla, yorgun argın geldiğimizde sabah yaparım deyip ertelediğimiz , sabahta geç kalıp akşama kalsın dediğimiz çok olmuştur. Ben gerçekten bunları yaşadım. İşte bütün bu olumsuzlıklar bitki gelişmesini engeleyici sebeplerdir diye düşündüm. Bütün büyük sistemlerde en önemli konu sistemin otomasyonu sistemin kontrolüdür. İşte bende ilk iş olarak bu problemin halledilmesi lazım diye düşündüm ve kendi imkanlarımla kendi bilgilerimle yapabildiğim kadar bir otomatik kontrol sistemi geliştirdim. Bu sistem kurmuş olduğum akarsu sistemimi günde değil, saatte değil saniye saniye yani devamlı EC sini kontrol ediyor . Azalan besin değeri kadar A ve B stoklarından eşit miktarlarda alarak EC değerini ayarladığım ms/ cm değerinde sabit tutuyor.
Bu sistemin bitki büyümesine çok etkili olacağını düşünüyorum. Ve bundan sonra yapacağım çalışmalarada çok büyük ışık tutacağına inanıyorum. Böylece otomatik kontrollü topraksız tarım sistemlerinede adım atmış oluyoruz. Bundan sonraki gelişmeleride adım adım paylaşacağız. BİLGİ PAYLAŞİLDİKÇA BÜYÜR:

Mete 08-06-2010 13:10

Kudret Bey Hoşgeldiniz,
Her zamanki gibi iyi haberlerle gelmişssiniz.Tebrik ederim.
paylaşımlarınızı merakla bekliyor olacağız.
Ayrıca umarım sistem çağaltılabilir bir sistemdir.
İLK TALİBİYİM BİLESİNİZ .Tekrar başarılar dilerim.

Kudret Tezel 08-06-2010 13:34

5 Eklenti(ler)
bunlarda sistemin resimleri, Altta ayarlanabilir bir ayak, üstünde besin tankı, ve tankın üstündede boru sistemi.

Sarıcan 08-06-2010 14:38

Hayırlı olsun. Bebek doğdu nihayet. Resimler az olmuş. Biraz sistemin güzelliklerini anlatsanız. Önemli olan alttaki kasa herhalde. Üsteki borulu sistemi arkadaşlar istediği gibi düzenleyebilirler veya mevcut sistemlerine bu depoyu entegre edebilirler değil mi? Depo kaç litrelik?

Kudret Tezel 08-06-2010 14:56

Depo 60 litrelik sayın sarıcan, malumunuz ev şartlarında daha büyük sistemler zor , zira içişleriyle çatışıyoruz terasta yer kalmadı diye.Bu sadece denemek amaçlı aslında sistemin küçüklüğü deneyler için daha elverişli. boru sistemine gelince tabiiki istenilen büyüklükte çok çok büyük düşünüle bilir .Otamatik sistem her durumda her yere monte edilebilir.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 01:09.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025