agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Evde Topraksız Tarım Uygulamaları (https://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/)
-   -   Topraksız tarım için otomatik düzenek hazırlanması (https://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/8325.htm)

pegasos14 09-06-2009 17:38

ben resimlerine ulaşamadım... yok mu yoksa ben mi kaçırdım.

Acarextt03 10-06-2009 09:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi pegasos14 (Mesaj 441437)
ben resimlerine ulaşamadım... Yok mu yoksa ben mi kaçırdım.

ne resmi aramıştınız... ?

tarıMeraklısı 02-09-2009 10:25

Arkadaşlar,Bilim ve Teknik dergisinin eski sayıların birinde kendimiz yapalım bölümünde otamatik çiçek sulama sistemine rastladım,isterseniz bakın:
http://www.biltek.tubitak.gov.tr/gel...syalar/2/2.pdf

Tuba 16-01-2010 11:16

Merhabalar,

Simdi ben okuyorum forumu da surekli parca parca yazilmis hersey.

Ben anladigimi yazsam da dogru anladiysam uyugulamaya gecsem uyelere cok zahmet vermem insallah.

Simdi istedigim genisce bir saksida (deliksiz) durgun su kulturunde domates yetistirmek:saksiyi dezenfekte edip icine hava motorunun hortumlarini yerlestirsem; ustune besin eriyigimi dokup fidelerimi oturtsam olur mu?

Akan su kulturu olsa ben yine ayni saksiya besin eriyigi koymadan fideleri biraz yuksege koyup fazla suyun drene olmasini saglayacagim. Sonra besin eriyigimi saksiya koyacagim, bu suyun icine akvaryum pompasi koyup hortumu bitkilerin kokune cekecegim. Sonra zaman ayari yapip misal 15 dk araliklarla bitkiler sulanacak, fazla su tekrar drene olacak.

Benim anlamadigim bu iki sistem arasinda fark ne? Ben mi kacirdim konuyu :o

Yani simdi bunlardan biri durgun su biri akan su kulturu oluyor galiba, ama arada ciddi bir fark goremedim ben.

kürşad 18-01-2010 10:21

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Tuba (Mesaj 564915)
1-Simdi istedigim genisce bir saksida (deliksiz) durgun su kulturunde domates yetistirmek:saksiyi dezenfekte edip icine hava motorunun hortumlarini yerlestirsem; ustune besin eriyigimi dokup fidelerimi oturtsam olur mu?

2-Akan su kulturu olsa ben yine ayni saksiya besin eriyigi koymadan fideleri biraz yuksege koyup fazla suyun drene olmasini saglayacagim. Sonra besin eriyigimi saksiya koyacagim, bu suyun icine akvaryum pompasi koyup hortumu bitkilerin kokune cekecegim. Sonra zaman ayari yapip misal 15 dk araliklarla bitkiler sulanacak, fazla su tekrar drene olacak.

3-Benim anlamadigim bu iki sistem arasinda fark ne? Ben mi kacirdim konuyu :o

1- Doğru ancak sıvı seviyesini sabit tutmak için ya fideniz kapakla beraber su azaldıkça aşağıya inecek ya da üstten bir besin takviyesi ile eksileni tamamlayacaksınız. Unutmayın bitki köklerden aldığı suyun %98 ini yapraklardan dışarı atarak terleme yapar ve sıcak havada kendini soğutmaya çalışır.
2- Akan suyun birkaç çeşidi vardır sanırım bahsettiğiniz NFT sistemi yani besin çözeltisinin bitki köklerini yalayıp geçmesi. Bunda hava vermeye gerek yok ancak sirkülasyon sürekli olmalı.
3- Katı ortam (substrat)- Fazla çözeltiyi drene etmek için katı ortam kullanabilirsiniz. Bunda en ucuz yol dezenfekte edilmiş çakıllardır, perlit çok yosun yapıyor ancak uygulanabilir, zeolit de güzel bir seçenek, bunlarda zaman aralığı seçerek deneme yanılma usülüyle en doğru opsiyonu bulabilirsiniz. Fazla çözeltinin boşaltması doldur-boşalt denen başka bir sistemde de var ama bunda katı ortam olmadığı gibi nft ye benzeyen bir sistemdir.
4- Bundan başka fitil tekniği (tatile giderken evde kalan saksılar için ideal)
Aeroponik-Bitki köklerine çözeltiyi pülverize etme, gibi sistemler.

Burada en yarayışlı seçenek ekonomik olandan başlamaktır. Bu da en ucuz durgun su ile olabilir, bir hava motoru yeterlidir. Akan su sistemlerinde bir su pompası, diğerlerinde zaman saati drene olan çözeltiyi geri toplamak için ek bir sistem, en maliyetli malzemelerden olan katı ortamlar-cocopeat, torf, perlit, zeolit gibi materyaller.

Başlangıç için akvaryumculardan veya balıkçılardan strafor (köpük) kasalardan temin edebiliyorsanız, durgun suda 5-6 adet marul alabilir domatesi de kasanın boyutuna bağlı olarak dışarıya çapraz aaçtırarak 4 fideye kadar yetiştirebilirsiniz. kapağını falçata ile kesmeniz yeterli başka bir şey yapmaya gerek yok. İkinci kez ürün yetiştirmek için %5 çamaşır sulu çözelti yaparak dezenfekte yapabilirsiniz.

Tuba 18-01-2010 12:51

Tesekkur ederin Sn. Kursad, oldukca aciklayici oldu.

Simdi elimde hem hava hem su motoru var. Perlit de var torf da. Strafor aldim yeni, deliksiz 60cm uzunlugunda 30 cm derinliginde 20 cm genisliginde saksim var. Ben simdi durgun su sistemini kurayim.

Sonrasinda da akan su ile olan sistemi kurarim.

Hayirlisi...

kürşad 18-01-2010 15:15

Straforun kapağına bir sert boru sokup içine de suda batmayacak bir düzenek yaparsanız kapağı açmadan çözelti seviyesini kontrol etmiş olursunuz. Veya kasanın yanına bir dirsek ile bir boru sokarak su seviyesini dışarıdan gösterecek bir sistem yapılabilir.
Birincisi elektrikli çaycı yedeklerinde kahvehanelerde var. İkincisi ise filtre kahve yapan 10-25 litrelik makinlerde var, su sıcak olduğu için dış borusu camdan oluyor.

bulentyucel 24-02-2010 21:59

hepinize merhabalar

ben biraz uzaktan Cezayir'den takip ediyorum forumu. bir iki senedir fasılalarla tekrar dönüyorum bu konuya. anladıklarımı kısaca özetlersem katı ya da sıvı kültür ne olursa olsun önemli olan EC Ph ve ısı. birde besin sıvısındaki oksijen ve formülasyon. merak ettiğim ise ec, ph ve ısıyı otomatik olarak kontrol eden destek depolardan eksilen kimyasalı çözeltiye ekleyen bir sistem yok mu ? bu konuda yıllardır araştırma ve denme yapan sizlerin sanırım böyle bir otomasyon sistemi olup olmadığı hakkında bir fikriniz oluşmuştur. yardımlarınız için şimdiden teşekkürler

iyi çalışmalar
bülent yücel
oran cezayir

gazeteci28 24-02-2010 22:59

Topraksız tarım için otomatik düzenek hazırlanması
 
Konuyu baştan aşağı okudum.

Bu başlıkta, besin eriğinin otomatik ilavesi konusuna değinilmemiş.

Farklı sektörlerde kullanılan otomatik dozaj pompaları var. Besin eriği tükendiğinde her defasında otomatik olarak besin eriği ilave yapacak çözüm küçük işletmeler için mümkün değil midir?

Ana depoda azalan suyu şamandırayla dengede tutabiliriz ama besin eriğini nasıl halledebiliriz?

Konu hakkında bilgi verebilecek profesyonel tecrübeye ihtiyaç var.

bulentyucel 24-02-2010 23:08

evet sayın gazeteci28 bende bundan bahsediyorum. bu elementlerin hangisinin eksildiğini algılayacak ve müdahale edecek bir sistem yok mu ?

gazeteci28 24-02-2010 23:33

Üstad Tezel'den haber bekliyoruz
 
Üstad Kudret Tezel bir ara konuyla ilgili çalışma yaptığını özelden ifade etmişti ama şu an hangi aşamada bilemiyorum.

Sayın Tezel üstad, besin eriği hazırlayarak topraksız tarımı amatörlerin hizmetine sunmuştu. EC ve PH çözümleriyle de bir adım ileri götürdü.

Üstad, bizim üstesinden gelemeyeceğimiz ve topraksız tarımın can alıcı noktası olan besin eriğinin otomatik olarak sisteme verilme olayını da çözerse büyük bir hizmeti dokunacaktır.

Hoşgörüsüne sığınarak konuyu gündeme taşıdım ama elini çabuk tutması açısından da bahsetmeden geçemedim.

Bizler siparişlerimizi verelim üstadın maddi yükünü hafifletelim. Ne dersiniz?

kürşad 25-02-2010 08:05

5 Eklenti(ler)
Biraz fikir vermesi açısından geçen yıl erasmus stajımda Almanyanın Osnabrück kentine çok yakın bir kasabada yılda 5 milyon Hellaborus niger(yılbaşı gülü/christmas rose) ve Ortanca yetiştiren bir firmadaki kapalı sistem düzeneğin resimlerini gönderiyorum.
En altta ise Osnabrück uygulamalı bilimler fakültesindeki ziraat bölümünde sadece karbon (suda emilebilir karbon) ve azot tayini yapan cihaz. Bu tayini yapmadan önce 100cc suya 20g 40 mikrondan küçük filtreden geçmiş toprak eklenip 1 saat boyunca 100 santigratın üstünde kaynatılıp organik kaynaklı karbonun atılmasıyla geride kalan karbonun tayini yapılıyor.
Fiyatı konusunda bilgim yok ancak en üst 2 fotoğraf konu hakkında tahmin yürütmeyi sağlıyor.

Ayrıca bahse konu sistem kapalı sistem olarak geçiyor, topraksız tarım dersinde işlemiştik.
Almanyada yeraltı sularının kirlenmemesi için süs ve kesme çiçek yetiştiricileri bu benzeri sistemler kurmak zorundaymış, Yani kullandığınız besin elementini toprağa bırakmak yasak.
Eklenti 127007

Eklenti 127008

Eklenti 127009

Eklenti 127010

Eklenti 127011

kürşad 25-02-2010 08:13

5 Eklenti(ler)
Dışarıda sulu kar yağıyor. Ancak içeride gündüz havası var. Ayrıca çiçekleri istedikleri aylarda açtırabilmek için o mevsimde kullanılmayan buzhanelerde bekletip tekrar seraya alıyorlar. Kışı geçirdiğini düşünen çiçekler açmaya başlıyor. Böylece yılda 2 ay açabilen çiçekler 6-8 ay civarında bir sezona yayılıp daha yüksek kar elde ediliyor. Sonuçta üstünde çiçeği olmayan bir bitkiye ve üstünde çiçeği olan bir bitkiye vereceğiniz parayı düşünün.

Kudret Tezel 25-02-2010 10:27

Merhabalar sevgili arkadaşlar. Evet su kültürünün EC sini otomatik ayarlıyarak, hem zahmetten kurtulmak hemde devamlı kontrolü sağlıyarak verimin çok artacağına inandığım bir sistem üzerinde çakışmalarım var. ve samimi olarak söylüyorum çalışmalar bitmiş vaziyette. Ancak hayata geçirebilmek için kısa bir süreye ihtiyacım var. en kısa zamanda müjdeyi vereceğim , merak etmeyin.

shrub 25-02-2010 10:52

Kürşad'cım Ülkemizde Kapalı sistem üretim söz konusu bile değil. Bırak açık, Yarı açık sistemi bile doğru düzgün kontrol edemiyorlar. Bunun dışında üretim yapan seraların analiz yapabilecekleri ne bir düzenekleri ne de laboratuarları söz konusu. Normalde Bitki ve Besin çözeltisinin belli peiyortlarla analiz edilip, Duruma göre müdahele etmek gerekli. Yani tamamen otomatik bir düzenle bunu yapabilecek bir sistem hakkında tam kesin bir çalışma olduğunu şuan için sanmıyorum. Hollanda, Amerika,Japonya ve Kanada'da kapalı sistemler var ama yine insan eli değiyor. Çünkü bu analiz alet ve gereçleri çok maliyet ve yüksek teknoloji istiyor. Onun dışında çok iyi teknik bilgisi olan Bir bitki beslemeci olması gerekli. Ülkemizde gerçekten yüksek bütçeli çok güzel projeler var. Tam otomasyonlu iklimlendirmeli Milyon Dolarlık seralar var ama hepsi açık sistem. Kullanılan materyal ve malzemeler çevre kirliliğine yol açıyor. Bizim eksiğimiz teknoloji değil mantık ve bilgi olduğunu düşünüyorum. Anı kurtarmak 2-3 yıllık Karı yakalamak amaçlı yapılacak yatırımlar tabikide bir noktadan sonra amacını yitirecektir. Hollanda'da adamların seraları elektrik bile harcamıyor aksine Elektrik üretiyor. Dünya "Green Tech." yapılanmasına kayıyor. Yapılan herşey o an için değilde uzun vadede çevre ve insan sağlığı gözeterek yapılıyor. bunun için kanunsal bir düzenlemeye kadar gidiliyor. Bizimkiler olanı keşfetmeye yapılanı yapmaya çalışıyorlar ve yapıyorlar sadece lafta herşey. O seradaki aydınlatma yapılmasından tut o element analizi yapan cihaza kadar herşeyin kuruş kuruş santim santim hesabını yapıp Gerektiği için yapıyorlar. Artislik olsun biz son sistem sera kullanıyoruz diye değil. Staj kapsamında çok güzel bir deneyim olmuş senin için umarım izlenimlerini ve deneyimlerini ileride mesleğine başarıyla aktarabilrsin.
Saygılarımla,

Delimus 25-02-2010 11:04

kürşad resimler için çok saol, Almanyadaki yatırım gücü ve teşvikler, pazarpayı, üreticinin pazar üstünlüğü, tüketicinin kaliteli mal talebi ve talebe karşılık ödeme gücü, tüketici gelir düzeyi gibi etmenleri türkiye ile karşılaştırdığımızda o tür bir sistemi yapmak lüx hatta zararına olur.Şuan çok büyük sistemler Büyük fide firmalarında oluyor zira fide şipariş ettiğim firmanın 200 m2 den fazla bir alanı sadece besin eriği hazırlamak için özel 3 büyük tank suyu dinlendiriyor ısıtıyor otomatik gübreleyip ec ph değerlerini ayarlıyor ve sisteme yolluyor bizler içinse sadece hayal gibi.

shrub 25-02-2010 12:24

Sayın Delimus Türkiye'de neler var bir bilseniz. Fide firmalarındakiler hiç sayılır. 50den fazla işletme var adamlar 100da sera demiyorlar hedefleri 1000da siz düşünün artık...

bulentyucel 25-02-2010 20:24

kürşad bey paylaşım için teşekkürler

ancak 1. ve 2. fotoğraflar sorunun temeline esas olan cevap yok. benim merak ettiğim bunu kontrol eden cihaz **** yazılım nedir. aşağıdaki linkte buna cevap olabilecek bir cihaz var sanıyorum. bu kapasitesi yüksek bir cihaz. bunun daha düşük kapasiteli modelleride mevcut. falan sayıda sensör filan sayıda vana vs. kontrol edebiliyor. yurtdışında olmam nedeniyle satış temsilcisi ile görüşmek için zaman ayıramadım. zamandan kastım neler sormalı bunun üzerinde çalışmak için zamanım olmadı henüz. vakit bulur bulmaz görüşeceğim. yukardaki fotolarda selenoid vanalar debi metreler elektrik ve kontrol panoları var bunlar ulaşılması kolay birçoğumuzun kolayca elde edebileci şeyler. ancak benim derdimim çaresi otomasyon ekipmanını yönlendirecek tespitleri yapıp yorumlayabilecek cihaz **** yazılım sensönleri vs.

kolay gelsin
bülent yücel
oran cezayir

http://www.netafim.com.tr/1428/2015

bulentyucel 25-02-2010 22:51

ya da katı kültür tipi kullanmak en pratik çözüm gibi gözüküyor benim yorumun. besin sıvısı artmayacak şekilde ya da çok az artacak şekilde ortama verilecek. bu anlamda ph ve ec değerleri değişmeyecek. drenaj tanka geri dönmeyecek. eksilen sıvı uygun formülasyonla tamamlanacak. ph ec düştü çıktı kaygısı olmayacak. haftada bir temiz su ile tuzlanma giderilecek. ve firmalardan maillere cevap beklenecek otomasyonla ilgili. bu arada sanırım Türkiye'de kimse web sitelerine bakmıyor. attığımız maillere ya cevap gelmiyor ya da geç idrak durumu var. umuyorum ki hayat daha güzel olmalaı zaman içinde insanlar yaptığı işe daha saygılı olmalı

bulentyucel 25-02-2010 23:17

sayın Kudred hocam

bu forum da en teşekkürü hak eden insan sanırım sizsiniz. sanırım yazdıklarınızın tamamına yakınını okudum. gübre otomasyonu ile ilgili çalışmalarınızın neredeyse sonuna yaklaştığınızı sizin yazılarınızdan biliyorum bizi bu konuda biraz bilgi sahibi ederseniz naçizane elimizden geleni yaparız. bunun yanında bu konuda ekonomik bir çözüm varmı diye internetten araştırmaya devam ediyorum. eğer lütfedip cevap verirlerse bir fikrim olacak ve sizlerle paylaşacağım. çalışmalarınızın sonuçlarını merakla beklemekteyim. iyi çalışmalar diliyorum.

bülent yücel
oran cezayir

shrub 25-02-2010 23:28

Sayın Bülent Yücel
Birçok Otomasyon yazılımı söz konusu fakat Acsess tabanlı bir yazılım yapılabilir. Aklıma gelen mesela Priva var dünyada çok kullanılan.

bulentyucel 25-02-2010 23:37

merhaba
priva daha çok zaman planlaması ile ilgili. burada gereken elementlerin eksikliğini fark edecek ve yazılıma bilgi verecek sensörler aslolan. bunlar nedir ne olabilir. bunları teşhis etsek sonrası daha kolay olacak. sonrası plc ya da pid gibi ekipmanlarla akış kontrol ekipmanlarının yönlendirilmesi. kimya ve sensör sistemleri hakkında henüz bilgim yeterli değil ama araştırıyorum. ama inanıyorum ki mevcut teknoloji ile eksik elementlerin saptanması mümkün ama ekonomik mi bilemiyorum. hepimiz bir koldan araştırır ve paylaşırsak sanırım bir çözüm olabilir.

iyi çalışmalar
bülent yücel
oran cezayir

kürşad 26-02-2010 07:31

2 Eklenti(ler)
Resimlerdeki sistemin yanında açıkta herhangi bir pc vs yoktu. Adamlar oturdukları yerdeki bilgisayarın ekranından ışık, ısı, su vs ihtiyaçları görüp aynı noktadan müdahale ediyor olabilir. Bunun dışında okulda 40 ayrı seranın sıcaklık vs durumlarını gösteren bir bilgisayar vardı. Yazılım konusunda bilgim yok ancak saniye saniye takip edilebiliyordu. Sulamalar da bu bilgisayardan yapılıyordu.

Besin çözeltilerinin kırmızı ve mavi varillerin üstündeki tehlike işaretlerini görünce bunlardan azar azar kullandıkları kesinlik kazanıyor.
Natrium chlorit %7,5
Kırmızı da asit yazıyor sanırım Hidroklorik asit. Bu ph dengeleme için olabilir.
ABCD olarak da 4 ayrı tank mevcut. bu da her bir elementin ayrı ayrı değil bileşik olarak konduğunu gösteriyor. Kısaca matematiksel ve orantısal hesaplarla a tankından şu kadar be tankından bu kadar hcl den de şu kadar koyarsak ilk günkü hesaba geri döneriz gibi.
Bunun yanında adamların 4 milyon litrelik havuzları olduğunu 30 dekar kapalı 300 dekar açık alan olduğunu ve sulama suyunu sürekli bu havuzdan yağmur suyundan temin ettiklerini yılın 8 ayı kadar bu suyun kendilerine yettiğini anlatmıştı. Yapılabilirliği konusunda şüphem yok. Bizim toprak tahlili yaptırmayan çiftçimizin yiyeceği nane değil kısaca. Ama dizayn gibi teknoloji ar-ge si olan bir firma belki de paket program dahilinde yapıp sattığı seralarda seri üretilmiş bir sistem kullanabilir. 1 tane yerine 100 tane sistem kurarsanız sistem malliyeti birim fiyatı da düşer elbet.

Eklenti 127242

Bu da şubat ayında Essen Uluslararası Bitki fuarında o an için çiçek açtrılıp getirilmiş bir elma fidanı.
Budamaya da dikkat.
Eklenti 127241

shrub 26-02-2010 11:29

Sayın Bülent Bey Bitkilerin gelişme dönemlerinin farklılıklarından tutunda, çeşit tür bazında bile asgari besin ve iklim istekleri farklı olmaktadır. Bunun herbiri için ayrı bir uygulama yapmak gereklidir. Evet teknoloji olarak bunu gerçekten yapabilecek düzey vardır belki ama inanın astarı yüzünden kat kat pahalı olacaktır. Çünkü bu element tayini yapan laboratuarlardaki HPLC, Atomik absorbsiyon cihazları gibi aletlerin fiyatları 150-250 bin dolar civarında. Siz bunu alıpta komplike bir sisteme uyarlayın veya şekillendirin çıkabilecek maliyetleri düşünmek gerekli. Sonuçta elde edeceğiniz ürünün Kg fiyatına etki edecek her unsur Pazarlama sorunu oluşturacaktır. Onun dışında çevre ve insan sağlığı açısından da faydası yatsınamaz olucaktır. Çok iyi araştırıp incelemek gerekli. Genelde ısı,sıcaklık,karbon dioksit,PAR,Fotosentez ölçümleri,Ph,EC,oksijen... gibi temel maddelerde ölçümler gerçekleştiriliyor(sensörler ve yazılımlar aracılığıyla).
Saygılarımla.

bulentyucel 26-02-2010 12:59

http://www.sahibinden.com/ar-ge_labo...XQQdisplayitem

sayın shrup
yukarıdaki linkte bir spektrometre cihazı var ikinci el fiyatı 25000 dolar sanıyorum çok daha ekonomik cihazlarda bulunabilir

Sarıcan 26-02-2010 15:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi shrub (Mesaj 585436)
Ülkemizde gerçekten yüksek bütçeli çok güzel projeler var. Tam otomasyonlu iklimlendirmeli Milyon Dolarlık seralar var ama hepsi açık sistem. Kullanılan materyal ve malzemeler çevre kirliliğine yol açıyor. Bizim eksiğimiz teknoloji değil mantık ve bilgi olduğunu düşünüyorum. Anı kurtarmak 2-3 yıllık Karı yakalamak amaçlı yapılacak yatırımlar tabikide bir noktadan sonra amacını yitirecektir.

Sn. shrub' un yukardaki söylediklerine aynen katılıyorum. Yıllarca metal sektöründe sanayi kuruluşlarımızın içinde yaşamış biri olarak bizim yatırımcımız hala karlılığını artırmak pahasına çevreye verdiği zaraları göz ardı etmektedir.

Tarım dışındaki sanayi tesislerimizde de durum aynıdır. Örnek vermek gerekirse trakyanın en verimli toprakları milyar dolarlık modern sanayi tesisleri tarafından işgal edilmiş, buna karşılık bir çoğunda maliyetinden dolayı arıtma tesisleri gözardı edilmiştir.

Kirlilik sadece toprak işgali ile kalmamış Trakya topraklarının can damarı olan Ergene nehri bu tesislerin atıkları ile can çekişir duruma gelmiştir. Bu konu şu anda forumda sıcak olarak tartışılmaktadır.

Topraksız Tarımda artık bir sanayi kolu olarak ele alınmalı ve çevre ile ilgili mevzuatlara uymayan tesislere yaptırım uygulanmalıdır. Biz topraklı tarımda hesapsız kullanılan kimyasal gübrelerin hem topraklarımızı, hem de yeraltı su kaynaklarımızı kirlettiğini hep bir ağızdan söylüyoruz.

Bunun için topraksız tarımı öneriyoruz ama özellikle atık sistemlerde besin eriyiği içindeki bitkinin kullanmayıp ta dışarı attığımız her kimyasal yine topraklarımızı ve yeraltı sularımızı kirletecektir.

Topraklı tarıma nazaran daha ölçerek biçerek kimyasallar kullanıyoruz, bunun çok az bir kısmı atılıyor belki ama buna bile engel olmak gelecek kuşaklara karşı vicdani sorumluluğumuz olarak ortada durmaktadır.

Özellikle kirletme kapasiteleri çok yüksek olan büyük seraları kapalı sistem olmaya zorlayacak yaptırımlar, güçleri yoksa destek kredileri mutlaka sağlanmalıdır. Hobi olarak yaptığımız bizim çalışmalarımızdan çıkan atık sular bile kanalizasyona dökülmemeli, en sonuna kadar değerlendirmek amacı ile evdeki diğer saksılara sulama suyu olarak kullanılmalıdır.

Atık suların doğaya zararının olmadığını betimlemek için atık su havuzları yapılıp bu havuzlarda balıkların yaşadığı gözlemlenmeli, belkide balıkların yaşayabildiği bu suları tekrar bir çevrimle aquaponic besleme suyu olarak kullanılabilir hale getirilmelidir. Belki böylece bir kapalı sistem teşekkülü de mümkün olabilir.

shrub 26-02-2010 23:32

Sayın Sarıcan, sadece gübre ve kimyasal meselesi değil bu, kullanılan bitki yetiştirme ortamları(kayayünü),fide kapları, viyoller, yıpranmış sera örtüleri, kullanılan ilaç ve gübre ambalajları... bunlarda büyük kirletici unsurlar.
Ergene havzasının kirlenmesinde Trakya'da 1.sınıf tarım arazilerine yapılan fabrikalar dışında bilinçsiz çeltik tarımı yapan çiftçilerinde etkisi büyüktür. Aşırı gübreleme sonucunda Ötrifikasyon sonucunda nehirdeki balıklarda ve diğer bir çok canlıda ölümler meydana gelmektedir. Bu kirliliğin geri dönüşüde çok ama çok zordur.
Ben burda bir kaç kez arkadaşlara hani normal saksıda yetiştirmek varken neden otomatik düzenlere kimyasallara ihtiyaç duyuyorsnuz derken yanlış anlaşıldım. Benim dikkatini çekmek istediğim olgu bu işin çok ciddi ve dikkat istemesi gerekliliğidir.

Sarıcan 27-02-2010 09:31

Topraksız tarımdaki tam kapalı çevrim işlemi metal sektöründeki otomatik krom kaplama tesislerinden pek farklı olmasa gerek. İnsan yardımı olmadan full otomasyon yapılabilir mi bilemem ama arada mutlaka bir analiz labaratuarı ve bu konuda çok tecrübeli bir insana gereksinim vardır.

Otomasyon tesisi bir bilgisayar ve sisteme yüklenmesi için konulmuş stok depolardan dozajlama yapan pompalardan başka bir şey değildir. Sistemi işleten yine insandır. Gün içinde rutin kontroller yine yapılmaktadır. Tam kapalı çevrim olsa bile yine zaman zaman oluşabilecek beklenmedik olaylar karşısında yinede atık sıvılar çıkabildiği için mutlaka yine arıtma tesisi kaçınılmazdır. Bu arıtma tesisinden çıkan atıklar daha da özeldir ve mutlaka belediye kontrolündeki özel atık tesislerine göndermek yasa gereğidir.

Arıtma tesisleri yetkili kurumlar tarafından denetlenir ve arıtma tesisinden çıkan katı atıkların usulüne uygun ambalajlar içinde kanunda belirtilen yerlere tesbit edilip edilmediğini evrak karşılığı tesbit eder. Bu yüzden arıtma tesisi işletmek zaman zaman üretim tesisini yönetmekten daha zor hale gelir ve işletmeler bu yükten kaçmamak için hep kaçarlar ve çürümüş yönetimlerde işlerini rüşvetle halletmek daha kolaylarına gelir. Çünki yatırımcı en çok karı elde etmek, giderlerini en aza indirmek için doğaya zarar verdiğini düşünmek bile istememektedir.

Hatta belki şöyle düşünmek gerekir, bireysel arıtma tesisleri yerine bölgesel arıtma tesisleri kurmak ve bu atıkları bu tesisleri toplamak belediyelerin yükümlülüğü altında olması belki de daha doğru olacaktır. Çünki belediyeler sattıkları su fiyatlarının içine atık su bedeli olarak zaten ilave yapmaktadır. Sanayi tesislerinden çıkan atık suları yine cüzi bir bedel karşılığı bu merkezi arıtma tesislerinde arıtabilirler.

Sıvı atıkların dışında çıkan diğer katı atıklar için zaten bir katı atık yönetmeliği vardır. Sistem mevzuata uygun işletilirse bir problem olacağını zannetmiyorum. Önemli olan yerel yönetimler işlerini gereği gibi yapsınlar. Kanımıza işlemiş rüşvet hastalığının ilacını bulalım yeter. Dünyanın en güzel sistemini kurun, en iyi kanunlarını yapın, eğer insanınızı yuttaşlık bilincine sahip, düzgün insanlar yetiştiremiyorsanız herşey nafile.

shrub 27-02-2010 10:28

Sayın Sarıcan şunu sölemek isterim. Bize Hollanda ve Danimarka'dan gelen kayayünleri(rockwool) normal süreçte geri dönüşümü masraflı ve zor bir ürün. Bunu tekrar inşaat veya bazı değişik şekillerde kullanabiliyorlar. Ülkemizde ise bu söz konusu bile değil. Hollandalılar bize atıl teknolojilerini ve ürünlerini pazarlamakta bizde bunları son teknoloji diye almaktayız. Bizdede komşum şunu almış bende ondan almalıyım adeti yüzünden her işletme bir örnek yapılıyor ve sorunlar hep aynı. Bir mühendis arkadaşımın bana sölediği bişey hala aklımdan gitmiyor. Havalandırma fanlarından birkaçının pervanesi kırılmış 7-8 ay beklemişler ve yurtdışından gelmemiş. Bu en ufak olanı. Bunun dışında kullanılan ekipmanlarda yeryer kalitesi düşük aparatlarda içeriyor.
Bizim uraşımız Canlı bir materyal olan Bitki olduğu için neye nasıl tepkiler verebileceği konusunda otomatik düzenlere karşı reaksiyonlar sabit olmayabilir. Sürecin her aşaması kusursuzca hesaplansa bile yapılabilecek ufak bir hata veya atlanılan bir konu farklı durumlara yol açabilir.

gazeteci28 27-02-2010 17:52

Pardon
 
Ben sanmıştım ki konu başlığı topraksız tarımda otomatik düzenek hazırlanmak.

bulentyucel 27-02-2010 18:17

sayın gazeteci28

konu başlığı oydu ancak konu dağıldı gitti. inşallah toparlanır yeniden. bu arada kanda eser element analizleri yapan cihazlar da eksilen elementin tayinini yapabilir gibi geldi bana

fofurtr 27-02-2010 21:10

İnannın bu sahne bana hiç yabancı gelmedi sanki dejavu oldu. :)
Daha öncede birkonuda buna benzer bir ksır döngü oluşmuştu ve modoretörler konuyu ele alıp temizlik yapmışlardı.

fofurtr 27-02-2010 21:16

Katılımlar yapıcılıktan uzaklaşmaya başladı kanatimce siz yapamazsınız biz bunu çözemeyiz alt yapımız yeterli değil vesaire vesaire.
olması gerektiğini düşündüğüm şu yoldan giderseniz buraya daha çok yaklaşabilirsiniz , şu yolu izlerseniz çözümü bula bilirsiniz. ve böyle yaparsak altyapı çözebiliriz gibi olsa ve değerli akedemik bilgilerinizden bir hoca , eğitmen öğrenci ilişkisinde biz hobicilerle paylaşılsa daha iyi olur kanaatindeyim .
konuyla ilgili herkese saygılar.

Sarıcan 27-02-2010 22:14

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan (Mesaj 586885)
Topraksız tarımdaki tam kapalı çevrim işlemi metal sektöründeki otomatik krom kaplama tesislerinden pek farklı olmasa gerek. İnsan yardımı olmadan full otomasyon yapılabilir mi bilemem ama arada mutlaka bir analiz labaratuarı ve bu konuda çok tecrübeli bir insana gereksinim vardır.

Otomasyon tesisi bir bilgisayar ve sisteme yüklenmesi için konulmuş stok depolardan dozajlama yapan pompalardan başka bir şey değildir. Sistemi işleten yine insandır. Gün içinde rutin kontroller yine yapılmaktadır.

Konudan fazla sapıldığını zannetmiyorum. İçinde bir takım uyulması gereken ama kimsenin düşünmek istemediği çevre faktörü vardı o kadar. Topraksız tarımda full otomatik sera kurmak isteyen arkadaşlar, varsa çevrelerindeki krom kaplama tesisilerini gezmelerini tavsiye ederim.

Topraksız tarımda sisteme verilen besin eriyiği ne ise, krom kaplama tesislerinde metal üzerine çeşitli proseslerde bakır+nikel+krom kaplanabilmesi için metallerin içine daldırıldıkları banyoların kimyasal kompozisyonları da aynıdır.Bu banyoların kontrolü aynen bizim yapmak istediğimiz gibi hazır stok sıvılarının, yapılan analiz neticelerine uygun olarak bilgisayar ve buna bağlı dozaj pompaları sayesinde eksilen elementi ilave mantığına dayanır.

Eksilen elementlerin tespit edilmesi içinde çok gelişmiş labaratuar cihazları mevcuttur. Aynı tür cihazlar topraksız tarımda da kullanılabilir. En azından otomasyon konusunda kullanılan ekipmanlar aynıdır. Belki bilgisayarda kullanılan softwareden bile faydalanılabilir ya da uyarlanabilir.

Ama eğer açık sistem düşünülüyorsa o zaman Kudret Bey' in çalışmalarını bitirmek üzere olduğu projesi belkide işinizi kökten halledebilir. Çünki yapılan proje geri dönüşüm suyunu kullanmadan sisteme giren yeni besin sıvısını hep aynı EC değerinde tutmak üzere tasarlanmış güzel bir çalışma olacağından eminim ve özellikle biz amatör hobicilerin büyük bir eksiğini kapatmaya aday bir çalışmadır.

Bundan önceki mesajlardaki uyarı veya serzenişler bu işi profesyonel anlamda çok, daha çok para kazanmak isteyen tarım sanayicilerine yönelikti. Ama ben işime ve kazanacağım paraya bakarım, atıklarımı da Ergene nehri veya benzerine drenaj yaparım diyorsanız orasıda size kalmış. Topraksız tarımda EC solüsyonu hazırlayabilmek için de kimyasal nitelikleri belli ve belirli safiyette (EC ve pH olarak) temiz suya ihtiyaç vardır. Yarın o temiz suyu bulabilirmiyiz bilemiyorum.

bulentyucel 27-02-2010 22:22

sayın Sarıcan

zaten bu otomasyon sistemini kurmayı becerebilirsek drenajın ıslahı veya çevreye salınması gerekmeyecek gelen çözelti yeniden değerlendirip sisteme geri dönecek. şu an 1 hafta ya da azami 10 günde bir yeni çözelti sorunu olmayacak atık olmayacak değil mi? bu başlık altında bu sistem nasıl otomatik hale getirilir onu tartışalım. topraksız tarımın çevreye etkileri diye bir başlık açalım orada da onu tartışalım. bence sistemi kapalı sistem yapmak yani otomasyonu sağlamak zaten çevreci sizce de öyle değil mi?

bulentyucel 27-02-2010 22:28

buradan çıkan sonuç bize bu çözeltilerin analizini ekonomik olarak yapabileceğimiz bir düzenek ya da cihaz lazım öncelikle. bu konuda ekonomik çözüm yolları hakkında bilgisi olanların görüşlerini bekliyorum

iyi çalışmalar
bülent yücel

Sarıcan 27-02-2010 23:07

Sn. Bülentyucel,

Amacım size yardımcı olmak. Önem sırasına göre 20 ayrı element, belkide ilave bir kaç elementte gelebilir. Bunların kontrolünden ve otomasyonundan bahsediyoruz. 35 yıllık sanayi deneyimime dayanarak hiç bir otomasyonun kusursuz işlediğini görmedim. Bilmiyorum hangi boyutta ve kaç ton su kullanacak bir sera düşünüyorsunuz ama yukarda söylediklerimi hiç bir zaman göz ardı etmeyin. Günün birinde mutlaka sistemdeki suyun tamamını drene etmek zorunda kalabilirsiniz. Cezayir' de durum nedir bilemem ama çevre yönetmeliklerine sıkı sıkıya bağlı bir ortamda sıkıntı yaşayabilirsiniz.

Şu anda akan su yöntemini en başarılı şekilde uygulayan teknoloji bildiğim kadarıyla Dizayn group'ta Miracle projesinde uygulanıyor. Onların kontrol sistemini görmüş veya bilgi almış bir arkadaşımız size en aydınlatıcı bilgiyi verecektir. Kolaylıklar diliyorum.

N (NO3)
N (NH4)
N (NH2)
P
K
Ca
Mg
S
Fe
Mn
Zn
B
Cu
Mo
Na
Cl
Si
C
O
H

shrub 27-02-2010 23:22

Prof.Dr. Ayşe Gül Hocamın kitabındada şöle bir kısım hatırlıyorum. Dünya' da kapalı sistemlerdeki problemin besin bitkiler tarafından kullanıldıktan sonra drene olan kısmının tekrar Ph ve Ec ayarı dışında elementel içeriğinin tanımlanması ve normal seviyelerine tamamlanması konusunda bir açmaz olduğundan bahsedildğini hatırlıyorum. Burda maliyet kavramınında devreye girmesi işi farklı boyutlara taşıyor. Zaten üst sınıf seralarda Bitkilerin ihtiyaçları ve üretim olanakları fotosentez mekanizmalarına, solar radyasyon v.b. birçok parametreyle takip ediliyor. besin solüsyonu dışında bitkininin fizyolojik durumu çok önemli onlarıda ölçen ve takip eden yazılım ve ekipmanlar var. İşte burda devreye matematiksel modelleme devreye giriyor. Bizde iş ver gübreyi, suyu al domatesi, marulu gibi düşünülüyor.

shrub 27-02-2010 23:25

Ben dizaynın olayınıda kendilerinin bulkdukları bir şey deilde hyponicanın modifikasyonlu hali olduğunu düşünüyorum. Şu an için en modern sera Çorlu'da bir tekstil firmasının 100da serası olduğunu söyleyebilirim.

bulentyucel 27-02-2010 23:36

sayın Sarıcan
dediklerinizi tabii ki dikkate alıyoruz. ancak aşılması zor bir mesele değil burası için. tabii ki doğaya salıvermek akılcı değil sonuç olarak uzun vadede. benim aklıma gelen bir deşarj havuzu (betonarme) üstü açık olacak şekilde buraya tahliye edilen drenaj suyu buharlaşma sonucu katı maddelerinden arınacaktır. bu bir çözüm olabilir. emanetçisi olduğumuz yerkürenin kirlenmemesi için tabii ki bizde elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. ancak burada tartışmamız gereken çevre koruma değil topraksız tarımda otomasyona nasıl ekonomik bir çözüm bulabiliriz. kudret hocam alabildiğine sessiz bunları izliyor. umuyorum ki kısa zamanda çalışmalarından bir sonuç alır ve bizlerle paylaşır. eğer bu denklem çözülürse zaten kapalı sistem üretim mümkün olabilecek ve çok olağan dışı durumlar dışında atık ortaya çıkmayacaktır diye düşünüyorum. dizayn miracle projesinde mutlak ki buna bir çözüm üretmişlerdir. ancak projenin 5 milyon dolarlık bir proje olduğu düşünülürse otomasyona 500000 dolar harcamak onları pek rahatsız etmese de henüz bizim bu aşamada böyle bir rakamı telaffuz etmemiz bile uzak. bu bağlamda belki siz büyüklerimizin ve genç arkadaşlarımızın bilgilerinden faydalanarak belki daha ekonomik çözümlere ulaşılabilir mi düşüncesiyle bu başlık altında düşüncelerimi paylaşmak tayım. belki aklımdan geçenler, belki sesli düşündüklerim başkalarında bir ışık olur temennisindeyim. hepsi bu


kolay gelsin


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 16:04.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025