agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Evde Topraksız Tarım Uygulamaları (https://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/)
-   -   Çilek yetiştirmek için dikey düzenekler (https://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/11897.htm)

Delimus 08-03-2011 21:25

Çilek üretiminde kullanıcaz buda en az 9 ay demektir, bilemiyorum çürüyecek gibime geliyor , En iyisi bir yerlerden 1-2 çuval alıp deneme yapayım. MAntar kompostundaki gibi bir durum çıkacak gibime geliyor.

Belkide nemli kaldığında arasıra ıslandığında çürüme yapsada , devamlı sulanması ,gübre eriğiyle sulamamız işi değiştirecektir.

garlangufa 09-03-2011 11:13

Başka bir çilek ağacı
 
4 Eklenti(ler)
İyi günler arkadaşlar.
Forum kuralları gereği kendimi tanıtma işini bu akşam yapacağım. Bazı arkadaşlar Forumdaki takma adım "garlangufa" yı merak etmişler. Karadeniz yaylalarında çok sık görülen, çok sevimli bir köstebek türüne "Garlangufa" diyorlar. Fotograflarını da bu akşam eklemeye çalışırım.

Uzun süredir sessiz sedasız Agaclar.Net i takip ediyorum. İlginç bulduğum ve iPhone ile fotograflarını çektiğim (bu nedenle çok kaliteli değil) Çilek ağacı fotograflarını sizlerle paylaşmak istedim.
Geçen hafta bir aile büyüğümüzün Vefatı nedeniyle memleketim Trabzon'a gitmiştim (Annem ineklerinden ayrılamadığı için babamla birlikte köyde yaşıyorlar). Bu vefat tan 1 hafta öncede köyümüzün eski muhtari değerli Salih Atasoy abimizi kaybetmiştik. Evi, köydeki evimize 150 m kadar yakındı (karadenizde bu yakınlık yanyana sayılır). Fırsat bulduğum bir anda evine, eşine ve çocuklarına taziye dileklerimi iletmeye gittim. Daha bahcenin kapısından girer girmez aşağıda fotografları olan Çilek ağaçlarını gördüm ve fotografladım. Durum gereği nasıl sulandığı, beslendiği, ne çileği olduğu gibi soruları soramadım. Gördüğüm kadarı ile toprak kullanılmıştı ve 1 Mart 2011 günü havalar çok sıcak olmamasına rağmen meyve vardı üzerlerinde. 20 cm ye yakın borunun ortasından da çapı 5cm lik bir boru geçirmişti Salih abimiz. Eşi bu çilek ağacından çok çilek yediklerini söyledi. Bahceye şöyle bir göz atınca Kivi den muşmulaya kadar birçok meyve ağacının damla sulama tertibatı olduğunu farkettim. Meğer burnumuzun dibinde Salih abi neler yapıyormuş...:mad:
Huzur içinde yat Salih abi...senin bıraktığın yerden ben devam edeceğim o köyde...emekli olunca

Kudret Tezel 09-03-2011 15:00

Başınız sağolsun sayın garlangufa, Yakınınız Salih ağbeyinize de Allahtan rahmet dilerim.
Güzel bir örnek bırakmış. Geliştirmek, büyütmekte size düşüyor anlaşılan, Kolay gelsin.

Doğayla Barış 09-03-2011 15:02

Salih beye allahtan rahmet diliyorum,mekanı cennet olsun. Çilek ağacını ne güzel yapmış.İçindeki 5 cm lik boru ne amaçla konulmuş acaba ? sulama amaçlı ise bu boruda da delikler açılmış mı?

garlangufa 09-03-2011 15:50

Sizler sağolun,
Evet 5 cm çaplı boruda da delikler vardı. Ama taziye ye gitmişken soramadım detayları. Tekrar gittiğimde, Karadenizden fotograflar ve bu çilek ağacıyla ilgili bilgilerle döneceğim.

Kudret abi e-postanı özelden gönderirmisin ?

adavci 09-03-2011 21:07

Sayın garlangufa,
Başınız sağolsun.Amatörler için güzel bir örnek.Bize detay bildirirseniz memnun kalırız.5cm çaplı borunun altı tamamen açık mı?Sulamada tamamen boru dolduruluyor mu?Büyük çaplı borununda tabanı kapalı mı gibi.Selamlar.

tcevizci 11-03-2011 15:26

Gerçekten emek sarfedilerek, özen gösterilerek yapılmış, ellerinize sağlık.
Bende amatörce bir deneme yapmak istiyorum ve bu konuda bir kaç sorum olacak.
İzmirde yaşıyorum ve balkonda yapmayı düşünüyorum. Ve sulama sistemi yapmadan el ile sulamayı düşünüyorum. Bu bağlamda , 1-Ne sıklık ile sulamam gerekir ?
Pvc borunun içine perlit veya hydroton koymayı düşünüyorum. 2-Hangisini önerirsiniz ?

3-Besinli su diye anlatırken neyi kastediyorsunuz ben bu besinli suyu nasıl elde edebilirim veya suyun içine ne katmam gerekiyor ? (isimlerini yazarsanız sevinirim)

belki en önemli sorum(benim için) 4-Pvc boruyu dik kullanmayı düşünüyorum ve sulama sistemim olmayacağı için altını ne yapmam gerekiyor ? - Dik konumda duracak Pvc borunun altını komple kapatmalımıyım (hiç su sızmayacak şekilde) veya ne önerirsiniz, nasıl bırakmalıyım ?

akinselcuk 11-03-2011 21:45

Özel mesajınıza cevap yazdım sonra burayı gördüm.

Besin kitleri için Kudret Tezel e özel mesaj adres bildirimi ve çilek için arzunuz kadar besin kiti isteği gerekli.

Borunun altı suyu sızdırmalı. Sızan su tekrar kullanılmalı.

Elle sulama yapılacağından köklerin ıslak kalması gerekli, bu nedenle yoğun bir malzeme kullanılmalı. Hyrotonda hava boşluğu çok kalacak, perlit tek başına kullanıldığında biraz sıkıntı verebilir. Cocopit de iyi bir malzemedir. Tek başına hyroton aslında olabilir ama elle sulama söz konusuysa, sulamanın çok sık aralıklarla yapılması gerekir. Sanki cocopit hyroton beraber iyi olur gibi. Ben tek başına perlitli düzenekler kurmuştum.

Sulama miktarı alttan su sızdığını görene kadar. Kökler ıslak kalabiliyorsa günde bir sulama bile yetebilir.

Başlığı baştan sona sıkılmadan okumak bir çok sorunuza direk cevaplar verebileceği gibi bir çoğu için de çıkarımlar yapmanızı sağlar.

Kolay gelsin. İzmirin havasından bir nefes de bizim için çekin içinize . . .

tcevizci 12-03-2011 09:05

İlginize ve emeğinize çok teşekkür ederim. Yavaş yavaş düzenek kurmak zamanı geldi demek ki, bakalım yapabilecekmiyim. Detaylı anlatımınız için tekrar çok teşekkür ederim.

Kafkas57 14-03-2011 19:53

Çok güzel bir çalışma olmuş.Tipik karadeniz zekası işin içine girince çözülemeyecek sorun yok:)) Merhuma Allah tan rahmet diliyorum

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi garlangufa (Mesaj 765701)
İyi günler arkadaşlar.
Forum kuralları gereği kendimi tanıtma işini bu akşam yapacağım. Bazı arkadaşlar Forumdaki takma adım "garlangufa" yı merak etmişler. Karadeniz yaylalarında çok sık görülen, çok sevimli bir köstebek türüne "Garlangufa" diyorlar. Fotograflarını da bu akşam eklemeye çalışırım.

Uzun süredir sessiz sedasız Agaclar.Net i takip ediyorum. İlginç bulduğum ve iPhone ile fotograflarını çektiğim (bu nedenle çok kaliteli değil) Çilek ağacı fotograflarını sizlerle paylaşmak istedim.
Geçen hafta bir aile büyüğümüzün Vefatı nedeniyle memleketim Trabzon'a gitmiştim (Annem ineklerinden ayrılamadığı için babamla birlikte köyde yaşıyorlar). Bu vefat tan 1 hafta öncede köyümüzün eski muhtari değerli Salih Atasoy abimizi kaybetmiştik. Evi, köydeki evimize 150 m kadar yakındı (karadenizde bu yakınlık yanyana sayılır). Fırsat bulduğum bir anda evine, eşine ve çocuklarına taziye dileklerimi iletmeye gittim. Daha bahcenin kapısından girer girmez aşağıda fotografları olan Çilek ağaçlarını gördüm ve fotografladım. Durum gereği nasıl sulandığı, beslendiği, ne çileği olduğu gibi soruları soramadım. Gördüğüm kadarı ile toprak kullanılmıştı ve 1 Mart 2011 günü havalar çok sıcak olmamasına rağmen meyve vardı üzerlerinde. 20 cm ye yakın borunun ortasından da çapı 5cm lik bir boru geçirmişti Salih abimiz. Eşi bu çilek ağacından çok çilek yediklerini söyledi. Bahceye şöyle bir göz atınca Kivi den muşmulaya kadar birçok meyve ağacının damla sulama tertibatı olduğunu farkettim. Meğer burnumuzun dibinde Salih abi neler yapıyormuş...:mad:
Huzur içinde yat Salih abi...senin bıraktığın yerden ben devam edeceğim o köyde...emekli olunca


akinselcuk 14-03-2011 20:43

Merhum Salih beyin çilek ağaçları gerçekten çok güzel olmuş. Aynılarından okulun bahçesine yapıp dikeceğim. İçteki borulara delikleri drenaj için açmış olsa gerek. Tepeden aşağıya daha düzenli homojen bir su dağılımı için . . .

dlk 14-03-2011 20:49

Çilekler bu şekilde çok sağlıklı görünüyorlar.

ato33 29-03-2011 20:26

iyi günler arkadaşlar. pazardan geçiyordum bir fidan satıcıcı bagırıyor,çilek agacı bir adıda (sandal agacı)imiş sonradan ögrendim satıcı 2mt.2.5.metre büyüyor diyo.bizim bölge akdeniz .bölgesi rakımda,yaklaşık.950.1000. rakımda.acaba burada oluyomu,bilen arkadaşlar var ise yardımcı olursa sevinirim.SAYGILARIMLA.

akçay 30-03-2011 08:58

sayın delimus boncuk satan firmanın adresi varsa tel.alabilirmiyim.teşekkürler.

cukurovalı 30-03-2011 09:11

Yer Fıstığının kabuğu topraksız ortamlarda kullanılamazmı acaba.

alone35 04-04-2011 21:56

Selamlar elimde 48 adet çilek için dikey olarak yapmış olduğum pimaş borular var 2 metre boy 125 en bir boruda 38 adet çilek fide yeri var isteyen arkadaşlar olursa satmayı düşünüyorum.

sullage 05-04-2011 15:15

merhabalar
bu boruda yaptığınız işlemi 100 lük boruda içine toprak doldurulupta yapılabilinirmi ?

ogretmen82 05-04-2011 18:43

http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1301400015

bende böyle bişey yaptım

akinselcuk 05-04-2011 20:57

Topraksız tarım başlığı ya. Bu yüzden burada klasik şekilde toprak içinde sadece su ile sulayarak besinlerin topraktan emildiği sistemin haricindeki sistemleri yazıyor ve uyguluyoruz.

Bitki kökleriyle besinleri emer. Bunu toprak içinde de başka bir şeyin içinde de yapabilir. 2 şey gerekli köke, biri besinler, ikincisi su. Toprakğın buradaki rolü bitkiyi ayakta tutmak besinlere ve suya yataklık etmektir.

Bu durumda bitkiyi ayakta tutacak başka bir şeyi de toprak yerine kullanabiliriz.

Bitki ille de yatay bir toprak yüzeyinde dik durmak zorunda değildir. Köklerin aşağı yaprak ve dallarında yerçekimini kontrol ederek yukarıya gitme eğlimi vardır. Yan dursalarda yollarını bulurlar. Tepetaklak koyup gereksiz bir yorgunluğa sebep olmadığınız sürece sorun yok. Borudan yan da çıkabilirler. Mümkünse dike yakın bir pozisyon daha uygundur.

Köklerin sadece suda olduğu sistemlerde de bitkiyi kök boğazından veya gövdenin en altından yumuşak bir şeyle tutturmak da olabilir. Örneğin süngerle sarmalamak gibi.

Topraksız sistemlerde Köklere besini suda ertilmiş halde veriyoruz. İhtiyaç duyulan bütün besinleri su içinde ertitiyoruz. Bu suyu köklerde devridaim ettiriyoruz. Yani kökleri yalayıp geçen ve drenaj suyu olarak geri alınan besinli suyu tekrar tekrar kullanıyoruz.

Köklere oksijen yapraklara karbondioksit lazımdır. O zaman köklere verilen besinli suya oksijen karışmasını sağlamak lazımdır. Kurduğunu sistemde eğer devridaim olurken suya hava karışması mümkün oluyorsa ekstra bir motora vs. bir alete gerek yoktur.

Akan su düzeneklerinde besinli suyun hava ile bolca teması sağlandığından ayrıca depoya hava basmasanız da olabilir. Hava ve su birbiri,ne temas ettikce suya hava karışır kendiliğinden. Ama geniş bir yüzeyde olsa durgun bir suya hava karışması zordur. Suyun hareketli olması, şakırtılı akması, dere gibi veya şelale gibi hareket etmesi havanın karışmasını sağlar. Sisteminizde böyle bir durum yoksa Bir hava motoru ile suya akvaryumdaki gibi hava verirsiniz bu oksijen ihtiyacını karşılarsınız.

Diyelim ki çilekleri perlite diktiniz. Bir damlama düzeni ile çilek köklerine ulaşacak şekilde besinli su veriyorsunuz. Alttan sızan fazla suyu depoya geri döndürüp tekrar damlamaya vereceksiniz. Ancak bu besinli su oksijenli olacak. Kökler perlit içinde hava ile temas da edebiliyorsa bu şekilde de hava alabilir. İllede suda erimiş oksijenle soluyacak diye bir şart yok.

Klasik topraklı tarımda kökler toprak içinde temas ettikleri hava boşluklarından oksijen alabilir. Toprak suya boğulur hiç hava boşluğu kalmazsa bitkiler ölür. Yani her salma sulamada kafası suya sokulan insana döner bitkiler nefesi yettiğinden sular süzülene kadar ölmezler belki ama çok fuzuli bir iştir. Topraktan besin elemntlerini de yıkayıp aşağı indirip bitkiden uzaklaştırmış olursunuz. Boşuna ödenen su paralarıda ayrı bir dezavantaj . . .

Bu topraksız sistemlerde ne aralıkla sulayacağız ? Kökler kurumayacak. İster günde bir kez ister on kez ister sürekli farketmez. Kökü kurutmayın hava ile temasını sağlayın fazla kök hava teması yoksa suya bolca hava verin.

Borunun kalınlığını, büyüdüğü zaman bitki köklerinin sığıp sığmayacağını düşünerek seçiyoruz. Çilek kökü 70 lik boruya sığabilir. Ama perlit vs. malzeme ile sıkıştırılırsa hem müdahele gerektiğinde zorluk çıkar hemde suya boğulup havasız kalabilir.

Bunlar denenerek bulunacak işler. Bir standartı yok. Hepimiz aklımıza estiği şekilde yapmışız yaşadıkca değişiklikler yaparak kendimize daha uygun sistemler bulmuşuz. Siz de deneyin.

Standart olan işler kökün besine havaya suya ihtiyacı olduğu, ışık lazım olduğu gibi şeyler.

Suda eritmemiz lazım gelen makro elementler yani bol lazım olanlar;
N (azot), P (fosfor), K (potasyum), Ca (kalsiyum), Mg (magnezyum), S (kükürt), O (oksijen), H (hidrojen), C(karbon)

Suda eritmemiz lazım gelen mikro elementler yani daha az miktarlarda lazım olanlar;
Fe (demir), Zn (çinko), Mn (mangan), B (bor), Cu (bakır), Mo (molibden)

Bunların hepsini birden suda eritiyoruz ve köklere veriyoruz. Bu elementleri içeren su kökleri yaladıkca bitki bunları yavaş yavaş emiyor ve yapılanıp büyüyor. Toprakta bunların hepsini birden aynı anda tam da istediği oranlarda bulamadığı için daha yavaş büyüyor bitki.

Burada bir kural var. Minimum kuralı ! Diyelim ki kek yapacaksınız. 4 kişilik kek için 1 kg un 2 yumurta 1 kaşık kabartma tozu lazım. Bakın farklı elementler ve farlı miktarlarda lazım.

Besin elementleri de farklı farklı ve hepsinden farklı miktarlarda lazım.

Kek için lazım olan 1 kilo unun sadece yarısı varsa elinizde ancak 2 kişilik kek yapabilirsiniz. yumurtanın biri kabartma tozunun yarısı artar.

Diyelim ki hiç kabartma tozunuz hiç yok. Kek yapamazsınız. Diğer malzemeler boşa gider, eksik malzemeyle yapmaya kalkarsanız kekiniz bozuk olur. Yani bitkiniz büyümez veya solar.

Minimum kuralı şudur. Ortamda en az bulunan malzeme diğerlerinin ne kadar kullanılabileceğini belirler. Yani ortamda hiç azotunuz yoksa geri kalan herşey olsa bile sizin bitki büyümez. ya da azot gerekli olandan eksikse geri kalandan yaralanma oranıda düşer bitkide.

İkinci bir kural daha var.

Bir şeyden çok fazla varsa başka bir şeylerin kullanılmasını engeller. Süslü adı Antogonizma.

Ortamda her şey var ama azot çok ama çok fazla ise ortamda var olan potasyum da kullanılamaz.

O zaman en az 12 elementin hepsini tam lazım olan oranlarda eritmemiz lazım. Hidrojeni, oksijeni ve karbonu havadan sudan alacağımız için suda eritmemize gerek yok. Ama kalan 12 si mutlaka lazım. Hem de ne eksik ne fazla, tam lazım oldukları kadar. Mesela en çok azot lazım ama bakır çok daha az lazım. Azottan 100 lazımsa bakırdan 1den bile az lazım. Ama lazım. Olmayınca bir şeyler ters gider.

O zaman topraksız tarımın vurucu noktası sistemlerin nasıl olduğu değil besinli su sahibi olabilmek.

Besinli suyunuz yoksa topraksız tarım yapamıyorsunuz.

Bu elementler element halinde satılmaz. Bir bileşik halinde satılır. Mesela amonyum nitrat gibi. Oturup hesaplarız ne kadar gram amonyum nitratın içinde ne kadar saf azot var gibi bir hesap. Her element için tek tek yapılacak. Her elementin piyasada satılır bir bileşik hali mevcut.

Bir sezon evde bir düzenekte topraksız tarım yapmak için bize 1 kilodan az bir besin elementi lazım. Ama bu elemntin bir tanesi için bile gidip 50 kiloluk bir çuval satın almak gerek. 12 lement için satın almanız gereken ambalaj bin lirayı geçer. Oysa bize belki 10 liralık gübre yeterli.

Ne yapılacak ?

Hazır kitler mevcut. Forumda var onlardan alınacak mesela. Bazı arkadaşlar temin ediyor adresinize yolluyorlar. Yazıları tararken sık sık karşınıza çıkmıştır zaten.

farukmagat 05-04-2011 22:15

Çok güzel bir özet olmuş; ellerinize sağlık. Ama ben ikinci kuralı yeni duydum, sanırım forumda daha önce paylaşılmamış olsa gerek.

trapezus 20-04-2011 12:21

Bayağı bi uğraşmışsınız emeğinize sağlık

the_mc 21-04-2011 14:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi akinselcuk (Mesaj 780491)
Topraksız tarım başlığı ya. Bu yüzden burada klasik şekilde toprak içinde sadece su ile sulayarak besinlerin topraktan emildiği sistemin haricindeki sistemleri yazıyor ve uyguluyoruz.

Bitki kökleriyle besinleri emer. Bunu toprak içinde de başka bir şeyin içinde de yapabilir. 2 şey gerekli köke, biri besinler, ikincisi su. Toprakğın buradaki rolü bitkiyi ayakta tutmak besinlere ve suya yataklık etmektir.

Bu durumda bitkiyi ayakta tutacak başka bir şeyi de toprak yerine kullanabiliriz.

Bitki ille de yatay bir toprak yüzeyinde dik durmak zorunda değildir. Köklerin aşağı yaprak ve dallarında yerçekimini kontrol ederek yukarıya gitme eğlimi vardır. Yan dursalarda yollarını bulurlar. Tepetaklak koyup gereksiz bir yorgunluğa sebep olmadığınız sürece sorun yok. Borudan yan da çıkabilirler. Mümkünse dike yakın bir pozisyon daha uygundur.

Köklerin sadece suda olduğu sistemlerde de bitkiyi kök boğazından veya gövdenin en altından yumuşak bir şeyle tutturmak da olabilir. Örneğin süngerle sarmalamak gibi.

Topraksız sistemlerde Köklere besini suda ertilmiş halde veriyoruz. İhtiyaç duyulan bütün besinleri su içinde ertitiyoruz. Bu suyu köklerde devridaim ettiriyoruz. Yani kökleri yalayıp geçen ve drenaj suyu olarak geri alınan besinli suyu tekrar tekrar kullanıyoruz.

Köklere oksijen yapraklara karbondioksit lazımdır. O zaman köklere verilen besinli suya oksijen karışmasını sağlamak lazımdır. Kurduğunu sistemde eğer devridaim olurken suya hava karışması mümkün oluyorsa ekstra bir motora vs. bir alete gerek yoktur.

Akan su düzeneklerinde besinli suyun hava ile bolca teması sağlandığından ayrıca depoya hava basmasanız da olabilir. Hava ve su birbiri,ne temas ettikce suya hava karışır kendiliğinden. Ama geniş bir yüzeyde olsa durgun bir suya hava karışması zordur. Suyun hareketli olması, şakırtılı akması, dere gibi veya şelale gibi hareket etmesi havanın karışmasını sağlar. Sisteminizde böyle bir durum yoksa Bir hava motoru ile suya akvaryumdaki gibi hava verirsiniz bu oksijen ihtiyacını karşılarsınız.

Diyelim ki çilekleri perlite diktiniz. Bir damlama düzeni ile çilek köklerine ulaşacak şekilde besinli su veriyorsunuz. Alttan sızan fazla suyu depoya geri döndürüp tekrar damlamaya vereceksiniz. Ancak bu besinli su oksijenli olacak. Kökler perlit içinde hava ile temas da edebiliyorsa bu şekilde de hava alabilir. İllede suda erimiş oksijenle soluyacak diye bir şart yok.

Klasik topraklı tarımda kökler toprak içinde temas ettikleri hava boşluklarından oksijen alabilir. Toprak suya boğulur hiç hava boşluğu kalmazsa bitkiler ölür. Yani her salma sulamada kafası suya sokulan insana döner bitkiler nefesi yettiğinden sular süzülene kadar ölmezler belki ama çok fuzuli bir iştir. Topraktan besin elemntlerini de yıkayıp aşağı indirip bitkiden uzaklaştırmış olursunuz. Boşuna ödenen su paralarıda ayrı bir dezavantaj . . .

Bu topraksız sistemlerde ne aralıkla sulayacağız ? Kökler kurumayacak. İster günde bir kez ister on kez ister sürekli farketmez. Kökü kurutmayın hava ile temasını sağlayın fazla kök hava teması yoksa suya bolca hava verin.

Borunun kalınlığını, büyüdüğü zaman bitki köklerinin sığıp sığmayacağını düşünerek seçiyoruz. Çilek kökü 70 lik boruya sığabilir. Ama perlit vs. malzeme ile sıkıştırılırsa hem müdahele gerektiğinde zorluk çıkar hemde suya boğulup havasız kalabilir.

Bunlar denenerek bulunacak işler. Bir standartı yok. Hepimiz aklımıza estiği şekilde yapmışız yaşadıkca değişiklikler yaparak kendimize daha uygun sistemler bulmuşuz. Siz de deneyin.

Standart olan işler kökün besine havaya suya ihtiyacı olduğu, ışık lazım olduğu gibi şeyler.

Suda eritmemiz lazım gelen makro elementler yani bol lazım olanlar;
N (azot), P (fosfor), K (potasyum), Ca (kalsiyum), Mg (magnezyum), S (kükürt), O (oksijen), H (hidrojen), C(karbon)

Suda eritmemiz lazım gelen mikro elementler yani daha az miktarlarda lazım olanlar;
Fe (demir), Zn (çinko), Mn (mangan), B (bor), Cu (bakır), Mo (molibden)

Bunların hepsini birden suda eritiyoruz ve köklere veriyoruz. Bu elementleri içeren su kökleri yaladıkca bitki bunları yavaş yavaş emiyor ve yapılanıp büyüyor. Toprakta bunların hepsini birden aynı anda tam da istediği oranlarda bulamadığı için daha yavaş büyüyor bitki.

Burada bir kural var. Minimum kuralı ! Diyelim ki kek yapacaksınız. 4 kişilik kek için 1 kg un 2 yumurta 1 kaşık kabartma tozu lazım. Bakın farklı elementler ve farlı miktarlarda lazım.

Besin elementleri de farklı farklı ve hepsinden farklı miktarlarda lazım.

Kek için lazım olan 1 kilo unun sadece yarısı varsa elinizde ancak 2 kişilik kek yapabilirsiniz. yumurtanın biri kabartma tozunun yarısı artar.

Diyelim ki hiç kabartma tozunuz hiç yok. Kek yapamazsınız. Diğer malzemeler boşa gider, eksik malzemeyle yapmaya kalkarsanız kekiniz bozuk olur. Yani bitkiniz büyümez veya solar.

Minimum kuralı şudur. Ortamda en az bulunan malzeme diğerlerinin ne kadar kullanılabileceğini belirler. Yani ortamda hiç azotunuz yoksa geri kalan herşey olsa bile sizin bitki büyümez. ya da azot gerekli olandan eksikse geri kalandan yaralanma oranıda düşer bitkide.

İkinci bir kural daha var.

Bir şeyden çok fazla varsa başka bir şeylerin kullanılmasını engeller. Süslü adı Antogonizma.

Ortamda her şey var ama azot çok ama çok fazla ise ortamda var olan potasyum da kullanılamaz.

O zaman en az 12 elementin hepsini tam lazım olan oranlarda eritmemiz lazım. Hidrojeni, oksijeni ve karbonu havadan sudan alacağımız için suda eritmemize gerek yok. Ama kalan 12 si mutlaka lazım. Hem de ne eksik ne fazla, tam lazım oldukları kadar. Mesela en çok azot lazım ama bakır çok daha az lazım. Azottan 100 lazımsa bakırdan 1den bile az lazım. Ama lazım. Olmayınca bir şeyler ters gider.

O zaman topraksız tarımın vurucu noktası sistemlerin nasıl olduğu değil besinli su sahibi olabilmek.

Besinli suyunuz yoksa topraksız tarım yapamıyorsunuz.

Bu elementler element halinde satılmaz. Bir bileşik halinde satılır. Mesela amonyum nitrat gibi. Oturup hesaplarız ne kadar gram amonyum nitratın içinde ne kadar saf azot var gibi bir hesap. Her element için tek tek yapılacak. Her elementin piyasada satılır bir bileşik hali mevcut.

Bir sezon evde bir düzenekte topraksız tarım yapmak için bize 1 kilodan az bir besin elementi lazım. Ama bu elemntin bir tanesi için bile gidip 50 kiloluk bir çuval satın almak gerek. 12 lement için satın almanız gereken ambalaj bin lirayı geçer. Oysa bize belki 10 liralık gübre yeterli.

Ne yapılacak ?

Hazır kitler mevcut. Forumda var onlardan alınacak mesela. Bazı arkadaşlar temin ediyor adresinize yolluyorlar. Yazıları tararken sık sık karşınıza çıkmıştır zaten.

sayın akinselcuk, tertemiz bir açıklama olmuş. arkadaşlar inşallah görürde faydalanırlar.

handsome20 01-05-2011 08:27

*** arkadaşlar bende amatör bir çilek yetiştiricisiyim akdeniz bölgesinde sayılırım 2 senedir çilek yetiştirmeye çalışıyrum sadece ve sadece kendim yemek için ama bir türlü olmuyor ne güzel oldu diyorum bir anda yaprakları sararıyor.. 400-500 kadar kök çilegim var ama devaömlı olarak sararrıyor birde çileklerin köklerinde karıncalar yuva yapıyor bazılarında bunun için ne yapmalıyım acaba. :( :(. http://img848.imageshack.us/img848/5942/dsc02035y.jpg

akinselcuk 01-05-2011 11:53

Tavında nemli bir toprakta çilek köküne karınca yuva yapmamalı. Karıncanın yuvalanacağı bir ortam oluşuyor demek ki.

Başlığa uyması açısından şöyle yapın ;

Büyük boy kasalar bulun. Yerdeki naylonları kasaların içine serin. Bir inşaat malzemecisinden 15-20 çuval en adisinden en ucuzundan perlit alın. Kasalara doldurun. Her kasaya dört beş fide dikin. Kasaları yanyana dizin sıralar oluşturun. Kasaların üzerinden damlama borusunu geçirin. Her kasaya damlayacak şekilde düzeni kurun. İnşaat malzemecisinden bir de 150-200 litreli depo alın. Depoyu kasalardan yüksekte duracak şekilde konuşlandırın bir yere yerleştirin. Damlamalara suyu buradan verin. Depodaki suya Kudret beyden alacağınız 5-10 adet kiti zamanı geldikçe eritin.

Böylece topraksız tarımda çilek yetiştirmiş olursunuz. Bu sisteme heves ederseniz drenaja da bir çare düşünürüz.

the_mc 01-05-2011 13:59

iki sıra arası mesafe çok az, tümsekleri yaparken özentisiz olmuş. sulama yapmıyorsunuz veya çok az yapıyorsunuz sanırım. sararma işaretleri susuzlugu gösteriyor. çilek meyve verirken çok su tüketir. topragınız çilek yetiştiriciligine müsait drenajı güzele benziyor. topraksız tarım için akınselçuk'un dediğine alternatif küçük ölçekte evin bahçesinde hem ögrenirken hemde alıştırma yaparak daha sorunsuz bir şekilde yetiştirebilirsiniz.

handsome20 01-05-2011 23:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi the_mc (Mesaj 795540)
iki sıra arası mesafe çok az, tümsekleri yaparken özentisiz olmuş. sulama yapmıyorsunuz veya çok az yapıyorsunuz sanırım. sararma işaretleri susuzlugu gösteriyor. çilek meyve verirken çok su tüketir. topragınız çilek yetiştiriciligine müsait drenajı güzele benziyor. topraksız tarım için akınselçuk'un dediğine alternatif küçük ölçekte evin bahçesinde hem ögrenirken hemde alıştırma yaparak daha sorunsuz bir şekilde yetiştirebilirsiniz.


sulama yapıyorum hocam tümseklerdeki karşılıklı çileklerin arasından damlama hortumu geçiyor haftada bir kere suluyorum.. ama bu şekilde malç naylonu olmayan normal dikilmiş toprakta olan çilekler var yaprakları yemyeşil hiç sorunsuz kuruma filan yok gayette iştahlı duruyorlar.. bunları anlamadım gitti acaba demir vitamini mi eksik ne eksik acaba bilmiyom bilmiyorum ziraata sooruyotum herkezden farklı şeyler duyuyorum amonyum süffat at azot at kükürt at demir at vs...
ayrıca teşekkür ederim farklı bvir alternatip topraksız tarımı sunmuşsunuz ama öle bir imkanım yok burası kendi bahçemiz 2 dönüm kadar büyüklügünde ama işte ben sadece 8-9 sıra meraktan ve çilegi sevdigim için yetiştirmek yemek istiyorum her yanına gittigimde elimle koparıp tatamak istiyorum..

hamdigun 02-04-2012 16:19

Selamlar.

Öncelikle bizlere verdiği özverili destekleri nedeniyle tüm forum yöneticilerine, özellikle de Sayın Kudret Tezel'e çok teşekküe ediyorum.

Foruma geçen yıl üye olmuştum. Geçen yıl yaptığım denemelerde tamamiyle başarısız oldum. Nerede hata yaptığımı da bir türlü anlayamadım. Ama büyük bir ihtimalle sorunun kaynağında PH ve EC kontrolü yatıyordu. Bu yıl denemelere yeniden başlamak istiyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.

Sayın Tezel'in yeni geliştirdiği PH ölçeri ve Sera Bekçisi'ni merak ediyor, bu cihazlarla tanışmak ve maliyetleri hakkında bilgi edinmek istiyorum.

Tüm çalışmalarınızda başarılar dilerim.

chopin07 01-05-2012 11:04

ben de dikey çilek yetiştirmek istiyorum çok özendim

efe_can 07-05-2012 10:58

çilekler için sera
 
Merhaba dostlar.Ben efecan.
Aranızda yeniyim.
Topraksız olarak perlit içinde besin suyu ile çilek yetiştirmek için internette gördüğüm boru düzeniğinden hazırlamak için bu sitedede gerekli bilgileri aldım ve bende 20 metre boyunda 18 gözlük pvc boru hazırladım.
Şimdi evimin bir köşesinde, ama dışarıda olmak kaydı ile ne bahçe ne balkon betonerme bir köşede bu boruyu kurup yine 1 metre genişliğinde 2.50 metre uzunluğunda dikdörtgen tarzında naylon kuşatmalı sera tipi bişey yapacağım.Yani bu tek boru sistemini sera içine almayı düşünüyorum.
Uzun ve 1 metre genişliğinde naylon ile çevrilmiş bir sera ve içine sığan bu pvc boru.
Bu sera içinde çileklerin yetişmesi sizce nasıl olur,daha çok sıcaktan zarar görürmü?
Yetiştireceğim yer zaten güneş alıyor.Ama sera şekilde tozdan da korumuş olurum.Ve yetişmesinde kaliteli olmazmı?
Serayı yaptığımda tamamen kapatmasam az bişe hava labilecek yer bıraksam nasıl olur?
Lütfen bu konuda benimle bilgilerinizi paylaşırmısınız?

mirsat 12-05-2012 12:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi egetropical (Mesaj 340851)
Eklenti 58160

buda saksıların üst üste konmasıyla oluşturulan çilek ağacı, perlit ve pomza kulanılıyor. besin eriyikleri ile en üsteki saksıdan besleme yapılıyor.

Eklenti 58159

Bu tip saksı arayanlar için bahaus a gelmiş haberleri ola . Bu gün dağıtılan görsellerde vardı .http://www.agaclar.net/forum/attachm...60-stacker.jpg

Füsun Çağırgan 25-05-2012 22:35

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi gazeteci28 (Mesaj 765381)
Şeytan mı gıdıklıyor neyin nesi hani şu perliti patlatma işini de gündeme getirsek de maliyeti düşürsek diye düşünüyorum. Malum perlit 850-1100 C 'de patlatılıyor ve hacminin 30 katı kadar oluyor. Bir litre perlit oluyor 30 litre. Böyle bir fırını yapmak masraflı olmasa gerek. Bir m3 (metreküp) patlamamış perlit alıp fırında patlat ve olsun 30 m3 perlit. Bu fırın tuğlalarla yapılır mı, ya da ekmek prınlarında halledilebilir mi bilemiyorum.

Amatör kullanıcı için olmasa bile ticari üretim düşünenler için ucuz bir çözüm olabilir.
Perliti alır patlatırsın ve sonra reklam yaparsın Patladı gitti diye

Sayın, gazeteci28, patlatma işini yapmak için seramik fırınları uygun. Hem istenen sıcaklığa çok rahat çıkarlar hem de iç hacimleri yeterli. Hemen her şehrimizde tuğlalı ve elektriklilerinin olduğu atölyeler var.

gazeteci28 26-05-2012 19:37

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Füsun Çağırgan (Mesaj 973288)
Sayın, gazeteci28, patlatma işini yapmak için seramik fırınları uygun. Hem istenen sıcaklığa çok rahat çıkarlar hem de iç hacimleri yeterli. Hemen her şehrimizde tuğlalı ve elektriklilerinin olduğu atölyeler var.

Sayın Füsun Çağırgan,
Mesaja ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim.
Perlit patlatma olayını bilmediğim için son zamanlarda herhalde saçmaladım diye düşünmeye başlamıştım.
Perlit patlatma konusunda rehberlik yapabilir misiniz? Büyük büyük tesisler kurmadan topraksız tarımla ilgilenen arkadaşlar ihtiyaç duyacakları perliti yapmaları için yok gösterirseniz hakikaten büyük hizmet etmiş olursunuz.

Füsun Çağırgan 01-06-2012 02:07

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi gazeteci28 (Mesaj 973713)
Sayın Füsun Çağırgan,
Mesaja ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim.
Perlit patlatma olayını bilmediğim için son zamanlarda herhalde saçmaladım diye düşünmeye başlamıştım.
Perlit patlatma konusunda rehberlik yapabilir misiniz? Büyük büyük tesisler kurmadan topraksız tarımla ilgilenen arkadaşlar ihtiyaç duyacakları perliti yapmaları için yok gösterirseniz hakikaten büyük hizmet etmiş olursunuz.

Biraz garip olmuş :p:p ben perliti bile buradan öğrendim de aldım, patılmasını da sizin yazınızdan okudum. Dereceler ve hacim konusunda seramik fırınları ihtiyacı karşılar, daha önce seramik çalıştığım için biliyorum.

Yani perlit patlatması nedir nasıldır bilmiyorum :(

akinselcuk 02-06-2012 15:17

Doğal olarak topraktan çıkarılan volkanik kökenli jips kayaçlarının öğütülüp 1000 derecelik fırınlarda ısıtılması ile mısır patlağı gibi patlayıp granülleşen yeni oluşuma perlit denir. yüksek sıcaklıkla silis içeren materyal sıvı yapışkan bir hal almak üzereyken bünyesinde bulunan bağıl su molekülleri bağımsız suya döner ve hacimce basınç oluşturur. Bu iş çok ani, bir anda olduğu için yarı sıvı taş patlar ama tamamen dağılmaz. Kısmen dağılır. Patladığı anda bir miktar ısı kaybettiğinden daha küçük ve suyundan arınmış ısıyla yapısı değişmiş yeni bir tanecik meyndana gelmiş olur. Tanecikler patlarken eski hacimlerinin 15-20 kat fazlasına ulaşır. İçi hava boşluklarıyla dolu camsı kırılgan tanecikler oluşur.

Jips kayaçlarının olduğu bir maden arazisi bulacaksınız.

Blok blok çıkardığınız kayacı öğütüp kıracak küçülteceksiniz.

1000 derecenin üzerinde ısıtabildiğiniz büyük fırınlara sokacaksınız.

O da size mısır gibi patlayacak daha küçük sevimli beyaz taneciklere dönüşecek.

Adı da perlit olacak.

Bu işi dişçi teknisyenlerinin kullandığı porselen fırınlarında, seramikçilerin kullandığı sertleştirme pişirme fırınlarında ve laboratuarlarda kullanılan kül fırınlarında gözleyebilirsiniz. Isıtma hızı, tane büyüklüğü , bağıl nem oranı ortaya çıkacak olan yeni ürünü belirleyicidir. Üretemezsiniz. Sadece nasıl olduğunu gözlemek için denersiniz. Çıkan tanecikleri elemek temizlemek tasnif etmek ve daha başka işlemlerden de geçirmek gerekir kullanıma sunmak için.

Üretim için çok daha fazla ekipmana ve büyüklüğe ihtiyaç var. Perlit amatör topraksız tarımcının evde üreteceği bir ürün değil.

Ama merak edip düşünmek iyi bir şey tabi ki.

gazeteci28 02-06-2012 21:29

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi akinselcuk (Mesaj 977988)

Jips kayaçlarının olduğu bir maden arazisi bulacaksınız.

Blok blok çıkardığınız kayacı öğütüp kıracak küçülteceksiniz.

1000 derecenin üzerinde ısıtabildiğiniz büyük fırınlara sokacaksınız.

O da size mısır gibi patlayacak daha küçük sevimli beyaz taneciklere dönüşecek.

Adı da perlit olacak.


Üretim için çok daha fazla ekipmana ve büyüklüğe ihtiyaç var. Perlit amatör topraksız tarımcının evde üreteceği bir ürün değil.

Ama merak edip düşünmek iyi bir şey tabi ki.

Sayın akınselçuk,
ham perliti firmalardan alıp patlatmaktan bahsediyorum. 1 m3 perlit alıp, 10m3 perlitimiz olursa güzel olur. başkada bir şey istemiyoruz. işin ticari boyutuyla da ilgilenmiyoruz. Maliyetimizi düşürmeye çalışıyoruz.
bu yönüyle ne dersiniz? olur mu olmaz mı?

akinselcuk 06-06-2012 02:17

Ama patlama sonucu oluşmuş perlit, bir daha niye patlasın ki ?

Belki ısınınca biraz daha patlar büyür fakat her parçalanmanın tozuda firesi de olur. zaten ilk ham hali ilkel şartlarda 10 misli hacmi kazanamaz bile. Jips halinden 20 misli hacimlere çok teknolojik fırınlarda ancak çıkabilir. Biz bunu o fabrikalardan daha ilkel şartlarda yapabileceğimize göre o hacimlere jips bulsak bile ulaşmayız. Kaldı ki perliti patlatmaya çalışacağız. benim şahsi kanaatim 2 misli hacmi bile bulamayız. Yani sıkıntısına değmeyecek bir çalışma olur.

Bence perliti ısıtsak erir yumuşar, şekli bozulur ponza taşı gibi hava kabarcıklı delikli formu bozulur ve patlamaz. Camı oksijen kaynağıyla ısıttığımızda ne olursa o tip bir durumla karşılaşırız gibime geliyor.

Ama denemek lazım. Bizim laboratuarda kül fırını yok. Olsaydı derhal yarın denerdim. Perlitin patlayıp patlamayacağını oksijen kaynağıyla test edebilirsiniz. En azından bazıları patlar gibi hareketler yapıyorsa, o zaman denemeye girişmek lazım fırında. ben formunun bozulacağı ama patlamayacağını düşünüyorum.

Hocam zaten bende ticari açıdan yaklaşmadım. Hatta maliyetinide düşünmedim. Bu iş olsa bile muhtemelen daha ucuza gelmez sanki. Perlitin kendi çok ucuz. Yapılacak çalışmada hacmi 10 misli artarsa ucuzlar ama en düşük olan maliyet kalemini daha da düşürmenin toplam kazanca etkisi pek az olur. Hani bir de hacim o kadar artmaz hatta eldeki perlitte bozulur diye düşünüyorum ya.

Ben bu işe ancak hobisel açıdan, merak açısından bakabiliyorum.

Fırın enerji gideri var birde. Mesela 10 litrelik bir kül fırınına ancak bir kaç litre (1,5-2 litre) perlit doldurabiliriz. Fırının istim alması içinde bu bir kaç litre perlit için yaklaşık 5 liralık elektrik yakarız. 1000 derecelere başka türlü ulaşamayız.

50 litre perlit 20 lira desek, 2 litre perlit 2,5 lira eder. Sizin teori tutsa ve 2 litre 20 litre olsa 2,5 lira perlit 5 lira elektrik maliyeti ile 20 litre perlit bize 7,5 liraya mal olmuş olur.

Bu durumda eskiden litresi 1,25 lira olan perlit artık bize 0,375 kuruşa gelecek demektir.

Fırına bir seferde 1 litre perlit koysak, 1,25 perlit 5 lira elektrik ile 10 litre perlit 6,25 liraya mal olur litresi 0,625 kuruşa gelir.

Eğer 10 litreye çıkıyorsa kardayız ama hobicinin perlit tüketimi ne kadar olur ?

Maliyet düşürmek için sanki iyi bir yol değilmiş gibi görünüyor.

Üstelik bir de 10 misli büyümeyecekse kara da geçemeyiz.

Ama denemek lazım. İcatlar hep böyle çıkar. Perlitte iktisattan yola çıkılır, belki başka bir yola girilir.

gazeteci28 22-06-2012 15:12

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi akinselcuk (Mesaj 980017)
Ama denemek lazım. İcatlar hep böyle çıkar. Perlitte iktisattan yola çıkılır, belki başka bir yola girilir.

Carnot

Perlit patlatma işi en ekonomik doğalgazla mümkün görünüyor. verdiğim linkte mikro düzeyde perlit patlatma tesisi yapılmış.

Perlit patlatmak için blörür, fan ve perlitin döküldüğü kazan gerekli. kazan yüksek ısıya dayanıklı sacdan yapılmak zorunda. burada en fazla maliyeti kazan tutuyor diye düşünüyorum.

kazan işi içinde perlitten bir baca yapılabilirse maliyet bayağı bayağı düşer.

Re: Melting Aluminium at home - YouTube
bu linkte farklı videolar bulmak mümkün.

Gelelim konunun bizi ilgilendiren bölümüne:
Ucuz maliyetli doğalgaz sistemiyle perlit patlatma yaptığımız taktirde şu kazanımlarımız olacaktır:
1- Perlit maliyetimiz düşecektir.
2- Perlit patlatılırken ortaya çıkan ısı seranın ısıtılmasında kullanılabilecektir
3- Doğalgazın yakılmasıyla oluşan karbondioksit seraya verilerek verim artışı sağlanabilecektir.

Halil Balaban 21-08-2012 03:07

Sayın akinselçuk,
Akın Hocam denediğiniz yeni sistemler, akıcı anlatımınız ve bilgi birikiniz ile bana ve foruma katkı-
nız oldukça fazla. Eminimki benim
gibi düşünen çok kişi vardır. Ken-
dim adıma çok teşekkür ederim.

akinselcuk 26-09-2012 20:17

Sağolun varolun eksik olmayın.
Havuza bir bardak su da biz koymuşuzdur belki. Forum epey geniş. : ))

salvadore-tr 21-03-2013 10:13

buda benim değişik bir çalışmam fazlaca amatör
 
1 Eklenti(ler)
Eklenti 380178


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 00:59.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025