![]() |
Sayın mst haklı
Bir forum üyemiz güneş enerjisi ile çalışan su pompası taktırmıştı ama bir süre sonra panel arıza yapmıştı. İşi yapanları oraya getirip baktırması aylar sürmüştü. Maalesef bireysel anlamda bu işi (ve daha bir çok işi) küçük bütçelerle yapmak mümkün değil. Dolayısı ile bireysel üretim macerasına ailede iyi bir elektrikçi yoksa bulaşmayın derim :) |
enerji
iyi günler..
göndermiş olduğunuz mail sanırım otomatik olarak yeni gelen her üyeye gidiyor..ama merak etmeyin bu tarz şeyleri faydalı buluyorum..eşimde rüzgar enerjisi sektöründe çalışıyor..o yüzden yabancı değilim konuya.. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Ancak bu genel fikrinize temel prensipler açısından bazı itirazlar ileri sürmek istiyorum. Şu an için bize iyi, zararsız ve mükemmel görünen bazı yöntemler zaman içerisinde öngörülmeyen ve geri dönüşü zor zararlar verebilir. Güneş veya rüzgar enerjisinin göründüğü kadarıyla "TEMİZ" olup olmadığı kullandıkça ve zaman içinde netleşecektir. Örneğin, bildiğim kadarıyla güneş enerji panellerinin üretimi oldukça ciddi çevresel tehditler yaratıyor. Ayrıca bunların İMHA sorunu da ortaya çıkabilir. Büyük ölçekli kullanımda bu da ayrı bir sorun olabilir. Diğer taraftan, bireysel olarak; "keseme zararı olsa da çevreye yararlı" mantığı izafi bir yaklaşımdır. Örnek olarak; temiz enerji için normalin 2 katı bedel ödediğinizi düşünelim. Bunun uzun vadede (diyelim ki 30 sene içerisinde) 2 insan ömrü kadar net yarar sağladığını varsayalım. 2 insan olması gerekmez... 10 insanda 14 yıl ömürlerinin uzaması da olabilir. (ortalama 70yıl dersek) Eğer fazladan harcadığımız bedel, 2 insanın çeşitli hastalık veya durumlardan kurtulması için harcayacağımız bedelden fazla ise yaptığımız işlem yanlıştır/zararlıdır. Yani iyi niyetle yola çıkıp yaptığımız şey aslında sonuç olarak zarar veriyordur. O yüzden, bu tür politikalar düşünülürken risk/maliyet/yararlılık analizi yapılır. Bunu çok kabaca örneklersek; diyebiliriz ki kışın hiç kömür, odun, gaz veya elektrik tüketmeyelim, soğukta oturalım. Böylelikle hiç bir çevresel etkiye neden olmayız ve çok ciddi bir enerji tasarrufu yaparız. Ancak gerçek şu ki; böyle bir uygulamada hastalanan ve soğuktan ölenlerin yaratacağı kayıp, elde edeceğimiz yararın kat be kat üstündedir. Özet olarak; bir şeyin ne kadar yararlı veya zararlı olduğu göreceli ve belli sınırlar içerisinde değerlendirilebilir. Ben, şu an için güneş enerjisini veya rüzgar enerjisini konvansiyonel yöntemlerden daha yararlı bulmuyorum. Elbette bunları daha yüksek verimle ve çok daha ucuz maliyetlerle kullanabileceğimiz zamanlar da gelecektir. O zamana kadar temkinli hareket etmekte fayda olduğu kanısındayım. Yazdığım senaryolar işin teorik boyutuyla ilgili... Yoksa oturup kağıt kalem alıp bir hesap yapmış değilim. Ama bu hesaplar makul olsa gelişmiş ülkelerin hiç düşünmeden bu yöntemlere geçeceği kanısındayım. Halbuki rüzgar henüz emekleme safhasında, güneşin ise adı bile yok. (Ticari olarak) Yazdıklarımı çok somut bir örnek haline getireyim. Çok çevreci bir insan olarak cebinizden fazladan 5.000TL harcayarak temiz enerji kullandığınızı, bunun sonucunda uzun vadede çevre için az biraz katkı yapacağınızı düşünün. Diğer taraftan, 5.000TL'yi bana verdiğinizi, :):) ve benim bu parayla 100 tane bebeği en fazla bebek ölümüne neden olan zatürreden tedavi ettiğimi düşünün. 100 çocuğun tedavisini mi tercih ederdiniz, ileriye dönük çevresel yararı mı? Yanıtı duyar gibiyim... Neden ikisini de yapmayalım? :) İşte o zaman kaynak kullanımı diye bir sorun ortaya çıkıyor. Biraz ondan, biraz bundan yapmak gerekiyor. :) Sevgi ve saygılarımla.... |
Alıntı:
Bazı görüşlerinize katılmasamda, bazılarına katılamıyorum. Güneş panelleri ömrünü tamamladıktan sonra imhasında sorun olurmu bilemiyorum ancak bildiğim kadarı ile parçaları hurda olarak değerlendiriliyor, akülerde olduğu gibi. Çevre kirliliği konusunu biraz irdelersek:. Örnek olarak bu başlıktaki ilk mesajda bahsettiğim arkadaşımın kurduğu sistemi ele alalım: Daha önce tarla sulamasını mazotla çalışan motopomp ile yapıyordu ( çevreye verdiği kirlilik malum ), şimdi ise temiz enerji ile hem tarlasını suluyor hemde evinin elektrik ihtiyacını karşılıyor dolaylı olarak çevreyi kirletmeden ihtiyacını karşılıyor, diğer taraftan çevre kirliliğine sebebiyet veren termik santrallerin daha az kömür ve doğal gaz kullanılmasına katkı sağlıyor. Bu tür yatırımlar için harcanan fazladan bedel, şahşahalı gösterişler için harcanan bedelin yanında devede kulak kalır. Her yatırım ihtiyaçtan doğar ancak bununda bir sınırı olmalıdır. |
2 Eklenti(ler)
Sn MeTePe,
100 bebeği kurtarma 100 fakiri doyurma 100 öğrenciye bakma vs..... bunlar hayatın çok farklı bir boyutu olduğunu düşünüyorum.Bizim tartıştığımız konu enerji üzerine olduğunu düşünmüştüm. Ayrıca dediğiniz "Ama bu hesaplar makul olsa gelişmiş ülkelerin hiç düşünmeden bu yöntemlere geçeceği kanısındayım" demiştiniz.Buna katılmıyorum ülkelerin Rüzgar ve güneş enerji tesis ve kurulu güçleri aşağıda yer almakta. Bu değerlere baktığımızda ilk sıralarda büyük ülkeler yar almakta.Hele ki güneş enerjisinde 2013 de yapılan yeni kurulumlar toplam kurulumun %30 u kadardır. Bu da bu alanda hzılı bir gelişim olduğuna işarettir. Yenilenebilir denmesinin sebebi, güneşteki bu enerji çıkışının devam edeceği süre bizim ömrümüze göre kat ve kat fazladır. Rüzgar derseniz dünya üzerinde sürekli var olan bir şeydir. Bu dediğimiz enerjiler süreklilik arz etmektedir. İlk resim Güneş enerjisi ,ikinci resim rüzgar enerjisi bilgileridir. |
Alıntı:
Öncelikle, bir önceki mesajımda "prensipler açısından" fikrinizi değerlendirdiğimi belirtmiştim. Yani, bir konuya %100 karşı olmak veya taraf olmak gibi bir yaklaşım içinde değilim. Farklı bir bakış açısı oluşturmaya çalışıyorum. 100 bebeği kurtarma, doyurma vs. kısmı elbette başka bir tartışma konusu olabilir. Ben sadece ekonomik kriterlerin dolaylı olarak yararlı veya zararlı sonuçlara yol açabileceğini anlatmaya çalışıyorum. Bunu şöyle düşünebilirsiniz; Diyelim ki enerji bakanlığımız radikal bir kararla tamamen yenilenebilir enerjiye geçti. Buna o kadar büyük bir kaynak ayırmak zorunda kaldı ki, devletin sağlık harcamaları için parası kalmadı. Yani enerji konusu diğer ekonomik konulardan bağımsız ele alınabilecek, sadece atığı var, kokarı var diye basite indirilebilecek bir konu değildir. Anlatmaya çalıştığım buydu. Benzer şekilde asgari ücretle çalışan birisi evinde kullandığı yenilenebilir enerjiye 2-3 katı bedel ödeyerek yarı aç-yarı tok olmayı tercih edebilir, veya konvansiyonel yöntemlerle nispeten karnını da doyurabilir. (Artık ne kadar olacaksa) Diğer taraftan, verdiğiniz tabloları, ilgili ülkelerin toplam kurulu gücüne bakarak inceleyecek olursanız, yenilenebilir enerjinin oranının %5-10 gibi bir aralıkta olduğunu, bunun içinde güneş enerjisinin %1-2 civarında kaldığını görebilirsiniz. Ayrıca, neredeyse tüm gelişmiş ülkelerde yenilenebilir enerji yatırımları subvanse edilmektedir. AB ülkelerinde dahi önümüzdeki 10-20 yılda ulaşılmaya çalışılan hedef %25-30 aralığındadır. Zaten bunun büyük kısmı da rüzgar enerjisidir. ABD'de yenilenebilir enerji kapasitesi %8 civarında olup %1'den azı güneş enerjisidir. Neredeyse bütün bu ülkelerde yatırım teşviklerinin yanısıra enerji alımlarında da sübvansiyon uygulanmaktadır. Yani yenilenebilir enerji pek ucuz bir şey değil. Şimdi bir yanlış anlaşılma olmasını istemem. Yenilenebilir enerjinin kullanımına karşı değilim. Sadece bunun bir alternatif enerji kaynağı olmadığını, tamamlayıcı veya destekleyici nitelikte olduğunu düşünüyorum. Hele hele ucuz olduğunu hiç düşünmüyorum. Bana göre bu konuda maliyet/yararlılık dengesi iyi gözetilmelidir. Nitekim, ülkemiz de dahil olmak üzere gelişmiş ülkeler uzun vadeli enerji planlarını bu şekilde yapıyorlar. Bütün yumurtaları aynı sepete koymamak lazım. Güneş enerjisi ümit vaadeden bir kaynak olabilir. Şu an için pek öyle değil. Belki de güneş enerjisi için verimli yöntemlerden önce daha elverişli kaynaklar bulunabilir. Örneğin tamamen teorik ve uçuk bir çalışma şeklinde olsa bile ABD "antimadde santralleri" üzerinde dahi kafa yormaktadır. Sevgi ve saygılarımla... |
Alıntı:
Solar panellerin çevresel tehdit oluşturabileceği benim kişisel düşüncem değil. Bu konuda endişeleri dile getiren çeşitli kuruluşlar var. Örneğin şu makaleler bu konudan bahsediyor. (ing.): Solar industry grapples with hazardous wastes Environmental Impacts of Solar Power | Union of Concerned Scientists Şu anda kullanım çok az olduğu için bir tehdit arz etmese de, büyük miktarda üretim ve kullanım olduğunda bunlar bir tehdit oluşturur mu zaman gösterecek. Nitekim bu konuda endişelerini dile getirenler de üretimin sadece fiyata endekslendiğini, geri dönüşüm ve imha neticesinde ileride ortaya çıkabilecek çevresel etkileri tahmin etmenin zor olduğunu dile getiriyorlar. Daha önceki mesajımda dile getirdiğim gibi, sadece bazı şeylerin farklı yüzleri de olabileceğini tartışmaya açmak istiyorum. Elbette ben de kömür veya petrol meraklısı değilim. :) :) |
Sn MeTePe,
Oluşturduğunuz bakış açısının hatalı olduğunu düşünüyorum. Kurulum maliyetleri yüksek olsa da uzun vadede kazanç sağlayacağı ispatlanmış sistemler bunlar. Türkiye de yaşadığımız için 5 yıl sonrasını göremiyorum derseniz hak veririm size. Ama temizliği ve etrafa zararı açısından temiz enerji olarak adlandırılan bu sistemlere karşı olmayı veya kötülemeyi ben anlamıyorum. Elin oğlu bu sistemleri işletebiliyor ve kurabiliyorsa biz neden yapamayalım ? Yapamıyorsak ta bizde sorun var. * ülkemizde halen bir güneş hücresi üretecek firma yok benim bildiğim,biz üretmediğimiz sürece bu sistemler pahalı olacak. *bu sistemleri kuranların iyileri yurt dışı kaynaklı, teknik destek problemi var. ülkemizde bu işi yaptığını iddia edenlerde yeterli bilgi ve donanıma sahip değil. bu şartlarda sorun yaşanırsa hata enerjide değil işletim, üretim ve kurulum aşamasında dır. Ülkemde kurulumu kolay diye doğalgazla çalışan santraller kuruluyor. Sanki doğalgaz benim topraklarımdan mı çıkıyor? Ama güneş benim güneşim rüzgar benim rüzgarım. Yakın vadede uygulanması zor size katılıyorum ama enerji politikası olarak taşıma suyla değirmen dönmez kanaatindeyim.İmkanların elverdiği ölçüde bu tükenmeyecek kaynaklardan yararlanmalıyız. Kurulu gücümüzün ne kadarı olduğu önemli değil , bu kısmı bu yenilenebilir enerjilerden elde etsek gene kardayız. Konuyla fazla alakalı değil ama sizin arabanızda akü var mı? 3-4 sene de ömrünü tamamladığında akünüzü ne yapıyorsunuz ? ve ya evde kullandığınız piller bittiğinde ne yaparsınız ? Saygılarımla. |
Alıntı:
Dünyada herhangi bir devlet katkısı olmaksızın, ticari amaçlı kurulmuş tek bir güneş veya rüzgar santrali mevcut değil. Özellikle güneş santrallerinin neredeyse tamamı prototip, test amaçlıdır. Amaç kar etmek değil, ARGE oluşturmaktır. Rüzgar santrallerinin ilk yatırım maliyeti sanıldığı kadar yüksek değil, ama uzun dönemde bakım maliyetleri yüksek, verimleri de düşük. Güneş santrallerinin ilk yatırım maliyetleri yüksek, verimi ise çok düşük. Belki solar cell teknolojisindeki gelişmeler ileride bu sorunu aşacaktır ama şimdilik bu böyle... Rüzgar santrallerinde üretim maliyeti nispeten tolere edilebilir düzeyde olduğu için, gelişmiş ülkeler karbon emisyonunu azaltmak için (ki zaten bunun sorumlusu da kendileri) yenilenebilir enerji üretimini, özellikle rüzgar santrallerini subvanse ediyorlar. Bakın Türkiye'de (ki rüzgar potansiyeli yüksek) devlet desteği alamayan hiç kimse bu işe girmiyor. Halbuki bir HES yatırımında kara geçmek için neredeyse 20 yıl işletmeniz lazım. Buna rağmen çok büyük paraları gözden çıkartan bir sürü yatırımcı var. Alıntı:
Know-how size ait olduktan sonra çok daha ucuza bunu üretecek firmalar bulabilirsiniz. Örneğin gidip Çin'de fabrika kurabilirsiniz. Artık Amerikalılar bile üretimin büyük kısmını Çin'de yapıyor. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Pilleri ise biriktiririp atık kutularına bırakıyorum. Ama genellikle şarj edilebilir pil kullandığım için bu sorunu çok yaşamıyorum. Sanıyorum buradan güneş panellerinin de geri dönüşümü olabileceğine varmak istiyorsunuz. Ancak, akülerde geri dönüşüm oranı %90'ın üstünde olmasına rağmen akülerin üretimi ve geridönüşümünün çevresel etkileri ortadan kalkmaz. Çünkü sadece kurşun, nikel gibi sınırlı miktarda elementi geri dönüştürürsünüz. Üretimde ve parçalama sırasında kullanılan kimyasallar oldukça çevre düşmanıdır. Yani elimden gelse ne pil kullanırım, ne de akü. Çevresel etkiler sadece geri elde ettiğiniz veya doğaya saçtığınız maddelerle sınırlı değil. Örneğin bazı aşırı uçta olan fikirler, güneş panellerinin evlere taşınması için yapılacak nakliye hizmetleri sırasında harcanacak yakıt vs.'ye dahi çevresel etki olarak bakıyor. Ben o kadar radikal değilim. :) Yine de "tertemiz enerji" yaklaşımını doğru bulmuyorum. Bizim meslekte bir laf vardır, zararı olmayan ilacın yararı da olmaz derler. Bu da o hesap biraz. Herşeyin bir bedeli var. Bunu ne kadar minimine edebildiğimizdir önemli olan. Sonuç olarak; güneş, rüzgar, jeotermal, jeomanyetik veya diğer enerji yöntemlerini göz ardı edelim demesem de, toptancı bir anlayışla sadece bunlara yönelmenin götürüsünün, getirisinden fazla olabileceğinin farkında olarak hareket etmek gerektiği kanısındayım. |
Sn MeTePe,
Elektrik sarfiyatlarını düşürmek için kurulum yapan fabrikalar işletmeler gördüm ben, hiç yok demek yanlış olur. Ayrıca rüzgar santrallerinin bakım maliyetlerin sabit ve az olduğu bilgisini edindim hep, Mesela Yıldız Teknik ünv. hocaların yaptığı araştırmada rüzgar santrallerinin yıllık işletme ve bakım maliyetinin , yatırım maliyetinin %2 si kadar olduğu belirtilmiş. Bu akademik kaynakta belirtilen %2 fazla mıdır? Analizde kaçırdığım bir nokta varsa beni bilgilendirirseniz sevinirim. http://www.yildiz.edu.tr/~okincay/dersnotu/RuzgBol2.pdf Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Güneş panellerinin de yaygınlaştıkça, piller gibi toplanılıp bertarafının sağlanacağı görüşündeyim. Saygılarımla. |
Alıntı:
Şu makalede de üretilen enerji başına işletme ve bakım maliyetlerinin %20-35 civarında olduğu belirtilmiş: Operation and maintenance costs of wind generated power ************** Şimdi enerji maliyetlerini düşürmek için bu tür tesisler kuran firmalar olduğunu söylemişsiniz. Evet, doğrudur. Ama bu tesisler ya lisanslıdır (yani subvansiyondan yararlanıyordur) ya da maliyet dışındaki kriterlerle hareket ediyordur. Zaten dikkat ederseniz kendi enerjisini üreten fabrikalar genellikle doğalgaz santrali kuruyor. En kolayı o. Altı üstü büyükçe bir jeneratör. Alıntı:
Öyle bakmamın nedeni çevreyi veya başka şeyleri umursamadığımdan değil, yeterince paranız varsa her şeyi yapabileceğinize inandığım içindir. Örneğin, yeterince ucuza elektrik üretebilirseniz, ısınmak için ne gaz, ne fueloil, ne kömür kullanmazsınız. Bütün araçlarınızı elektrikli hale getirirsiniz. Elinizdeki parayla çok büyük yeşil alanlar oluşturabilir, ağaçlandırmalar yapabilir, doğal parklar kurabilirsiniz. Yani işin ucu dönüp dolaşıp paraya bakıyor. Ülkemizde vatandaş gerek elektriği, gerekse doğal gazı çok pahalı kullandığı için nüfusun ciddi bir kısmına sobada yakması için kömür dağıtılıyor. Sobada yanan kömür kontrolsüz bir çevre kirliliği yapar. Paranız varsa aynı kömürü santrallerde çevresel önlemler alarak yakabilir, çok daha az zarara yol açabilirsiniz. Elbette ARGE çalışmaları için maliyet/yararlılık vs. gibi kriterlere bakılmaz. Bizim ülkemizde de deneysel solar santraller vs. kurulmasına karşı değilim. Ancak, enerji üretim sistemlerinin tek tek "yarar-zarar" diye değerlendirmesinin, "en temizi şudur, hep onu kullanalım" diye kategorize edilmesinin uzun vadede yarardan çok zararlı olacağı kanısındayım. Elimizdeki kaynakları en optimal ve verimli şekilde kullanmak, yeni teknolojilere de yer vermek en anlamlısı olacaktır. Örneğin PELTIER adı verilen bir malzeme var. Bu malzeme ısı gradienti ile elektrik üretiyor. Solar hücrelere bu kadar takılmışken termoelektrik malzemeler üstüne neden hiç ARGE yapılmaz ben anlam veremiyorum. Bildiğim kadarıyla bu malzemelerin verimini yükselten bir kaç bilim adamımız var. Henüz oldukça bakir bir konu... Ama yatırım yapan kimse yok. Sevgi ve saygılarımla... |
Eski tv regulatör üreticisi Tunçmatik şirketi, basına yansıdığı kadarı ile yerli güneş panelleri üretimine başlamış. Umarım ciddi firmalar yerli üretime öncelik verir ve rekabetçi bir ortamda makul fiyatlardan güneş paneli satın alabilelim, en azından bağ , bahçe ve tarla sulamalarında kullandığımız fosil yakıtlar yerine kendi ürettiğimiz elektriği kullanırız.
|
Sn MeTePe,
Peltier dediğinize göre elektriksel bir yatkınlık sizde de var :) Peltier i bilmeyen arkadaşlar için açıklayayım. Üzerinde doğru akım verildiğinde bir yüzeyi ısınan bir yüzeyi soğuyan bir malzemedir. Aynı şekilde bu yüzeyler arasındaki sıcaklık farkını arttırır iseniz üzeriden elektrik almaya başlarsınız. Metepe , Bu peltierin piyasada ticari olarak satılanları çok verimsizdir. Ben bizzat denedim yüksek akım tüketir. Kendime " mantar yetiştirme kabini " yapmak istemiştim. Fakat verim alamadım. Geliştirilir ise neden olmasın . Saygılarımla. |
Sn ykaya194,
Haberlerde aşağıdaki gibi bahsedilmiş, bunu gördüğüme üzüldüm keşke biz üretse idik. Paneller Kyocera dan gelecek sanırım. Alıntı:
|
Sn smnvrl,
Elektronik, ortaokul yıllarından bu yana ilgilendiğim bir hobiden ibaret sadece.. :) Peltier ile ilgili olarak, bundan 4-5 yıl önce İstanbul Üniversitesinden bir bilim adamımızın bu malzemenin verimini %25-30 lara kadar çıkartan bir teknik geliştirdiğini okumuştum. Hatta bazı büyük iklimleme firmaları bu tekniğin patenti için anlaşmaya çalışmış. Şu anda yanılmıyorsam %2-5 civarında bir verimi var. Bu oranda bir verimle dahi aynı yüzey alanına sahip peltier ile güneş hücresinin aynı miktarda enerji üretebileceği söyleniyor. Esasında sorun şu ki; elektrik üretmek için kullandığımız neredeyse her yöntem mekaniktir. Tek istinası güneş pilleri ve termoelektrik malzemeler. Elbette doğa bu işi bizden önce öğrenip fotosentezi icat etmiş. Belki de onları örnek almalıyız. :) Sn. ykaya194, Tunçmatik yanılmıyorsam güneydoğuda güneş santrali yapmayı da planlıyordu. Sanki öyle bir haber okudum gibi hatırlıyorum. |
Alıntı:
1980 li yıllarda büyük bir şirketin Ar-Ge departmanında çalışırken, geliştirdiğimiz plastik kapı ve pencere profillerini işleyecek makineler yoktu ve dışarıdan makine ithal etmek zorunda kalmıştık. Bugün o makineler merdiven altında dahi seri üretimi yapılabilmekte, o makinelerin bugünkü fiyatlarını o günkü fiyatlarla mukayese edersek, aynı makineleri bugün kat kat daha ucuza satın alabiliyoruz.. Temennimiz, ciddi firmalar güneş panellerinin (yüzde yüz olmasada ) birçok parçasını kendileri üretir ve daha ucuza temin edebilelim, bu sayede daha fizıbıl güneş enerjisi yatırımı yapabilelim. saygılar |
3 Eklenti(ler)
Güneş enerjisini evin içinde ısınma amaçlı kullanmak için küçük bir model yaptık. Boyutları 1 m x 40 cm.
Şu an panelin arka kısmında (gölge) hava sıcaklığı 24 derece. Panelden çıkan ısı 54 derece. Bu panelin büyüğünü yapıp kalorifere destek olarak evi ısıtmada kullanmayı düşünüyoruz. Paneli elimizdeki malzemelerle deneme amaçlı yaptığımız için görünüşü şık değil. Öndeki naylon yerine cam kullanmak gerekiyor. İçinde mutfak folyosu kullandık. Kalın folyo kullanmak gerekiyor. |
Panel içinin detay fotografı varmı?
|
Yaparken fotoğraf çekmedim. Büyük boyutta olanını yaparken çekerim.
Bu bağlantıdakine benzer bir panel yapmaya çalıştık. Bağlantıdaki panelde kullanılan iki kat metal sineklik teli yerine folyo kullandık. Sineklik telinin önündeki cam yerine de naylon kullandık. |
Bu tür bir sistemin diğer yararı da dışarıdan aldığı temiz havayı ısıtıp evin içine vermesi. Yani evi havalandırma.
Tabi isterseniz içerideki sıcak havayı kullanıp, ısısını yükseltip tekrar içeriye de verebilirsiniz. Soğuk hava aşağıdaki menfezlerden alınıyor. Isınıp yükseliyor ve yukarıdaki deliklerden içeri alınıyor. Fan kullanmaya gerek yok. |
Alıntı:
Panel içinde bakır veya aliminyum boru dolandırıp sıcak su tesisatına bağlarsanız sıcak suda elde edebilirsiniz. |
O şekilde kullananlar da var.
|
3 Eklenti(ler)
Hangi sistemin daha iyi ısı verdiğini denemek için iki panel hazırladık. Birinin içine metal levha, diğerinin içine iki kat tel örgü koyduk. Fotoğraflarda panellerin içten görünümünü görebilirsiniz.
Eklenti 463103 Eklenti 463104 Eklenti 463105 Daha sonra panellerin içlerini siyaha boyayıp üzerlerini camla kapattık. Şu an test aşamasında. Sonuca göre ev içinin ısınmasına yardımcı olacak düzeneği hazırlayacağız. Bu panelleri de kümes içi ısıtmada ve meyve/sebze kurutmada kullanmayı düşünüyoruz. |
5 Eklenti(ler)
İncelemelerimiz sonunda tel örgü ve metal levhanın ısıtması arasında pek bir fark olmadığını gördük ve gerçek boyutta yapacağımız sistem için ikisini de kullanmaya karar verdik.
Sistemimiz evin içindeki havayı aşağıdaki delikten alıp ısıtarak üstteki delikten evin içine verecek. Önce ahşaptan çerçeve yapıp duvara çaktık. Çerçevinin içinde kalacak şekilde alt ve üst kısma birer delik açtık. Delikleri tel örgü ile kapladık. Çerçevenin içine yalıtım köpüğü yapıştırdık. Böylece ısınan havanın duvarla temas edip soğumasını önledik. Eklenti 469082 Eklenti 469083 Metal levhayı yalıtım köpüğünün üzerine çaktık. Eklenti 469084 Levhayı siyaha boyadık. Ortasına tahtalar çaktık. Eklenti 469085 Tahtaların üzerinden birkaç kat tel örgü zımbaladık. Bu tel örgü inşaatlarda kullanılan elek teliymiş. Teli de siyaha boyadık. Fotoğraftaki tavukla karşılaştırarak sistemin boyutunu tahmin edebilirsiniz. |
2 Eklenti(ler)
Boyanın kurumasını bekliyoruz. Üzerini naylon ile kapladığımızda iş tamamlanmış olacak.
Naylon yerine cam da kullanılabilir. Cam pahalıya geldiği için biz naylon kullanacağız. |
Güzel çalışma, devamını merakla bekliyorum. Hava sirkülasyonunu nasıl yapacaksınız.
|
3 Eklenti(ler)
Hava sirkülasyonu ısınan havanın yükselmesi prensibiyle kendiliğinden oluyor.
Sabah naylonla kapladık. Daha sonra pleksiglas edindiğimizde naylonu çıkarıp pleksiglas takacağız. Eklenti 469205 İçerideki giriş çıkış deliklerine çerçeveleri taktık. Şu an kalorifer yanmıyor. 170 x 250 cm boyutlarındaki sistemimizin sıcak hava çıkışı şu an 47 dereceyi gösteriyor. Eklenti 469203 Bu da giriş deliğinin fotoğrafı: Eklenti 469204 Sıcak hava çıkışıyla birlikte boya kokusu da odaya yayıldı. Şu an pencere açık. Boya kuruyana kadar bu kokuyu çekeceğiz anlaşılan. |
Alıntı:
-Dışarıdaki sıcaklık kaç derece ve hava güneşli mi?. -Bulutlu havalarda deneme yaptınız mı?. |
Sistemi bugün tamamladık. Hava güneşli.
Hava bulutlu olduğunda çok az artış olacağını düşünüyorum. Dener, yazarım. |
Dis ortam ve ic ortam sicanlik degerlerini yazabilirmisiniz.? Gunes olmayincada verim alinirmi? Tesekkurler guzel bir paylasim.
|
Benzer bir ornek
Google Çeviri |
Japonya, Almanya ve Amerika gibi güneşten elektrik üreten ülkelere göre 3 saat daha fazla güneş alan Türkiye'de bu teknoloji yeni yeni yaygınlaşıp atılımlar yapılmadan önce sadece su ısıtmada kullanılıyordu...
|
2 Eklenti(ler)
Saatte 22 Gigawatt elektrik üreten Alman güneş enerji sahaları.Bu demektir ki 20 nükleer enerji istasyonunun tam kapasitesiyle ürettiği elektriğe eşit.
Eklenti 469670 Elektirik üretip kamu kurumlarında kullanıyorlar ve bir çok evin çatılarında güneş panelleri var.Güneş enerjisinden üretilen elektrikler satılarak para kazanılıyor. Eklenti 469671 Neden yenilebilir enerji kaynakları yerine farklı ve tehlikeli enerji kaynakları arayış çabası içinde bir ülkeyiz? Daha Tüpraş yangınına müdahale etmede yaşanan rezillikler hafızalarda iken Nükleer bir felaketle baş edilebilmesi mümkün müdür? |
Boyası kuruyana kadar sistemi devre dışı bıraktık. Haftaya istediğiniz değerleri test edeceğim.
|
Özel günes boyasımı kullandınız? Ne tür boya kullanmak lazım.
|
Metal boyamada da kullanılabilen normal siyah boya kullandım.
|
Odanın kapısı açık 09:07-13:00 Kalorifer yanıyor. 13:00-17:00 Kalorifer yanmıyor. 17:00- Kalorifer yanıyor. |
1 Eklenti(ler)
Bu arada evimizin tamamı çelik örgü arası köpükten oluşuyor. Bazı odalar çift panelden yapıldı. Yalıtımı iyi.
|
Sayın sakagun,Solar sıcak hava kollektörünü optimize etmek için gösterdiğiniz çabayı takdir etmemek mümkün değil.Hem zaman hemde maddi kayıplarınızı engellemek adına birkaç öneride bulunmak istiyorum.
(...İncelemelerimiz sonunda tel örgü ve metal levhanın ısıtması arasında pek bir fark olmadığını gördük ve gerçek boyutta yapacağımız sistem için ikisini de kullanmaya karar verdik.) şeklinde bir değerlendirmeniz var.Eğer hava debisini bilmeden sadece sıcaklık değerlerine bakarak bu kararı verdiyseniz hata yapabilirsiniz.Solar sıcak hava kollektörlerinde önemli olan verimdir.Eğer iki tasarımı( Herşeyi eşit ancak yutucu yüzeyi farklı) karşılaştırıyorsanız burada iki önemli veriye ihtiyacınız var. 1 . Oluşan sıcaklık farkı(Kollektörden çıkan havanın sıcaklığı -Ortam sıcaklığı) 2 . Kollektörden ısınmış olarak çıkan havanın debisi (cfm veya m3/h ) Bir kollektör yüksek sıcaklık farkı oluşturabilir.Bu onun daha verimli olduğu anlamına gelmediği gibi daha az sıcaklık farkı oluşturanında daha az verimli olduğu anlamına gelmez.Youtube gibi bazı sitelerde özellikle Cola kutularından binbir zahmetle kollektör yapıp 95 derece santigrad elde ettim diye öğünenler var.Yüksek sıcaklık yüksek ısı kaybı demektir.Daha düşük verim anlamına gelir. Bu tür çalışmalara devam edeceğiniz anlaşılıyor.Lütfen her çalışmanızı fotoğraflayınız. O günkü şartları detaylı kaydediniz.(Gün,saat güneş,bulut,pus,rüzgar,nem vb.). Pleksiglas yerine 4-6mm lik twinwall polikarbonat levha kullanabilirsiniz.Daha hesaplı çünkü. Linkini verdiğiniz BuildItSolar: Solar energy projects for Do It Yourselfers to save money and reduce pollution size her aradığınızı verebilecek bir site. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 18:57. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025