* nukleerehayir.org
 

www.nukleerehayir.org




http://img134.imageshack.us/img134/8959/resim04yad0.jpg

Bir evet benden.(Yapımı için çok geç kalınmış NÜKLER ENERJİ için EVET)

Bir Fizik Mühendisi olarak Nükleer Enerjiye karşı değilim açıkcası. Ama Teknoloji konusunda üniversitelere ciddi iş düşüyor. Reaktörlerde kullanılacak radyoaktif kaynakların da üretilebilmesi dışa bağlı kalınmaması gerektiğine inanıyorum. Nükleer Enerjiden uzak kalmak sadece enerji açısndan değil siyasi ve askeri açıdan da sıkıntı olacaktır.

Bir kimyager olarak nükleer enerji üretimi konusunda hemfikiriz de radioaktif yanıcı elementleri dışa bağımlı olmaksızın üretilmesi hakkında şüphelerim var.

Sonuçta herkes bildiği kadar konuşuyor :)

Ben olayları sadece TV ve gazetelerden izleyebilen biriyim. Üniversitelerin lafının başka konularda ne kadar dinlendiğini, Tubitak'ın ayıların öldürülmesi izni verdiğini ya da çevre katliamlarının bazıların altında, güvenmemiz gereken kuruluşların imzalarının falan olduğunu takip edebiliyorum...
Yani siz bana bakmayın :)

Son söz: Nasıl olsa öleceğiz :)

Kesinlikle haklısınız Sayın Malina.

Üniversitelerde dahil kamu kurumlarında bütünüyle güvenebileceğiniz bir yer yok. Çernobil faciası yaşandığında ben Sarayköy Nükleer Araştırma Merkezi'nde staj yapıyordum. Bakanların ekranda zararsız olduğunu göstermek için Karadeniz'den gelen çayları içtiklerini hepiniz hatırlıyorsunuzdur.

O çayların ölçümlerini yapıyorduk ve ciddi anlamda yüksek oranda radyoaktivite yüklüydü çaylar. Bunlar Ankara'da Sarayköy'de yakıldı tabii sizlerin içmediği ve bizim test için aldığımız küçük bir kısımdı bu yanan. Gerisini içtik hep beraber.

Şu anki kullanılan kömür madenlerinde, bazı diğer madenlerde, hastanelerde, radyoaktif ürünlerin kullanıldığı bazı fabrikalarda, ciddi dozaj aşımları var ve bunları kontrol edip, test etmesi gereken kurumlar, kontrolsuz onaylar veriyorlar.

Durum böyle iken, "yapımı için çok geç kalınmış NÜKLER ENERJİ" için nasıl EVET diyebilirim, karar veremiyorum :)

Konuya burada devam etmemiz gerekiyor...
Nükleer Enerji - Nükleer Santral

ben bir ziraatçı olarak nükleer enerjiye karşı olmamamız gerektiğini düşünüyorum zira ne hidrolik santraller(baraj yapımında kullanılabılır alan sıkıntısı ve su kıtlığı) ne termik santraller(bu santrallerin ekolojiye olan zararları ortada) ne de alternatif enerji kaynakları Türkiye' ye gerekli olan enerjiyi tam olarak karşılayamadıkları ortada işlevine uygun bir nükleer santral çok büyük girdisinin olacağını düşünüyorum

Nükleer olayına bir EVET benden.

Türkiye'de ki nükleer enerji olayına yaklaşımın Cem Yılmaz'ın zaman makinasındaki esprisine yakın bir bilinçte olabileceğini düşünerek Nükleere Hayır diyorum..

(makina soğuk abi ışınlayamıyorum..) !!
Türkiye'de yapılan en modern binalar bile zamanla hiç bakım görmediğinden günü geliyor duvarları çatlıyor, hatta yıkılıyor, makineler eskiyor, yeni yapılan hastanelere doktor atanmıyor,okullardan vazgeçiliyor,radyasyonlu çaylar ve çeşmeden akan sular yetkililer tarafından içiliyor, madenler ve altın çıkarmak için ormanlar kesiliyor, yenilikler sadece çıkar gözetmek için ülkeye getiriliyor, nükleere geçmeden en merak ettiğim konulardan biri hastanelerden çıkan ve yokedilmesi gereken maddeleri kimler kontrol edebiliyor,sadece İstanbulda bile bunun doğru kontrollerinin yapıldığına kim garanti verebilir, yeni kurumlar kuruldu,politika değişti,son istekleri gerçekleştirilmeyen yöneticiler yurtdışında iş bulup gittiğinde devletin kurumuna hangi yetkilinin akrabası müdür veya başkan olacak, bu nükleer santrallerde yapılabilecek bir hatanın bedeli oturup tv karşısında basın toplantısı düzenleyip bak hava alabiliyoruz halka bir şey olmayacak şeklinde birileri tarafından mı ekarte edilecek, hep böyle mi olacak,gerçek bir problemde ben sadece nükleer santral kurulsun dedim ama böyle yapacaklarını bilmiyordum demekle sorumluluğumuz bitecek mi..?
Bence herşey bir olaya başlandığında esasen başlar.Çünkü bunun geri dönüşü zordur.Bu sorumluluğu taşıyabilecekmiyiz..?
-Bu konunun uzmanı değilim sadece bu soruların cevabını merak ediyorum-