![]() |
Kıyı balıkçılığı feryat ediyor
Yavru balık yakalandığında "öpmeden salma denize" derdi babalarımız.
Öperek salardık denize, kırlangıç, kalkan, pisi ve onlarca balığın yavrusu, heyecanla bakardık arkalarından, huzurlu ve saygılı. Deniz işyerimizdi, balıklar ekmeğimiz. Zengin olamazdık belki ama aç da kalmazdık. Onlar beslenebiliyorsa, onlar üreyebiliyorsa, onların yavruları hayatta kalıp yaşamını devam ettirebiliyorsa, biz de varlığımızı devam ettirebiliyorduk. Kaderimiz kaderleri idi, kaderleri kaderimiz. Önce uskumruyu kaybettik, sonra kılıçları. Denizin kuru fasulyesi derdik istavrite, artık yok olmak üzere. Ağustos ayında başlardık lüfer tutmaya, gazlı lüks lambalarının ışığında, Ocak'ta, Şubat'ta kofanalarla dolardı livarlarımız. Orkinoslar koparırdı oltalarımızı, kızmazdık onlara. Saygı ve hayranlıkla seyrederdik kendilerini sudan fırlatışlarını. Büyüklerimiz zıpkın vurmazdı küçük kılıçlara. Palamut, kalkan, uskumru fakir balığıydı çocukluğumuzda. O kadar bol ve ucuzdular ki, sofralar şenlenirdi göç başladığında. Balık yok oldukça, balıkçı köylerimiz, kasabalarımız da yok olmaya başladı. Bizler yok olmaya başladık, sessiz çaresiz. Biz küçük kıyı balıkçıları olarak bundan sonra sessiz kalmayacağız. Balıklarımızı da kendimizi de kurtarmak, çocuklarımıza, balıklarla dolu denizleri ve mesleğimizi miras bırakmak istiyoruz. Bu amaca birlikte yürür, sesimizi birlikte çıkarırsak ulaşabiliriz. Yavru balıkları kurtarmak küçük kıyı balıkçısını kurtarmak demektir. Greenpeace'in yürüttüğü kampanyayı sadece balık stoklarını değil, küçük kıyı balıkçılarını da kurtarmak için bir adım olarak görüyor ve destekliyorum. Bu çığlığa ses vermenizi ve kampanyaya destek olmanızı istiyorum. Alıntı. Kenen kedikl- Kıyı Balıkçısı Greenpaece |
Teknolojinin hertürlüsüyle donatılmış,Troller birer terminator gibi denizlerinizi yok etmeye devam ettikçe..çok yakın bir tarihte,sadece o çok kızdıgımız çiflik balıklarını yemeye mahkum olacagız..çünkü denizlerimizde balık kalmıycak...
|
Maalesef bu kadar mücadele etmemize rağmen, yine her kez bildiğini okuyor. Sezon başından beri, başta Greenpaece ve Fikir Sahibi Damaklar olmak üzere, yırtınıyoruz. Çinekoplar büyümeden, 20 cm'nin altında yakalanmasın, satılmasın diye ama, tezgahlar yavru balık dolu.
Resimlerini çekmiştim, bulursam koyarım, geçen gün Kadıköy pazarında, Kırlangıç yavrularını doldurmuşlar tezgaha, satıyor adamlar. ''Bu ne yahu'' dedim. Adam sırıta sırıta 'Abi, bunun çok güzel çorbası olur'' demez mi, pazarcıyı zor aldılar elimden...(daha doğrusu beni pazarcıların elinden) |
1 Eklenti(ler)
Kırlangıç yavrularının yanındaki balıklar Sardalya, yani 10 - 12 cm boyunda.
|
Tezgahlarda yavru balıklar satılırken görevliler hiç görmüyor mu?. Veya paylarını mı alıyor. Bindikleri dalları kesiyorlar. Siz ahlı para kazanan birinin zegin olduğunu, olsada sürdüğünü gördünüz mü ?.
|
2002 yılında İstanbulda çalışıyordum. Her akşam Fındıkzadedeki evime giderken balıkçıyı görürdüm. Her akşam lüfer satardı. Tanesi 1,5 lira idi yanılmıyorsam.
Korkarım ki çoçuklarımız lüferi yemeyi bırakın, adını bile öğrenemeyecekler. Ansiklopedik bilgi olarak resimleri kalacak yadigar. |
Balıkhaneye girerse eğer bu balıklar, ( ki çoğu girmiyor) yakalandığında ise 750 TL cezası var. Dolayısı ile bu cezalar da caydırıcı değil. Adamlar, boğazda dahi, çekinmeden Trol yapıyorlar. Balığında kökü kuruyor maalesef. Tabii bu bize mahsus değil maalesef, geçenlerde NTV 'de balıkçılıkla ilgili bir programda izledim, Japonlarda bir tekne var, arkasındaki ağın genişliği, yanyana duran 28 boing uçağını içerisine alacak kadar geniş...
|
Aralarında İyi insanlar olmasına rağmen maalesef insan ırkının çoğu kötü,egolu,kibirli ,kendini evrenin merkezine koyuyor,dünya denen mucizevi yaşam alanının yok olmaması için bir an önce insan medeniyeti sona ermeli, nerdesin ey ulu göktaşı.
|
Ben almıyorum şahsen. Hamsi kadar istavritler. Üstelik çok pahalıya satılıyor. Bence almayarak yasak avlayanlara en iyi cezayı bizler veririz. Ve farkında mısınız özene bezene pişirdiğimiz ne palamut, ne lüfer, ne istavrit ağızda nefis bir tat bırakıyor. Lastik gibi petrol gibi bir şeyler kokuyor. Bu gidişte vejeteryan olmamak içten bile değil...
|
Evet, yapabileceğimiz ilk tepki, bu küçük balıkları satın almamak olacak, ama sonrasında da her platformda mücadele vermemiz gerek...3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizde maalesef, bir Balıkçılık Bakanlığı yok, Tarım bakanlığına bağlı çalışmalarda ancak bu kadar oluyor işte...
|
Ocak ayının yirmisinde oğlumun nişanı için Trabzon'a gittim inanırmısınız yemek için Hamsi yoktu. Karadeniz gibi bir yerde Hamsi yoksa balıkçılığın iflas ettiğinin resmidir..Artık ansiklopedilerden gösterip çocuklarımıza bak oğlum bu balık diyeceğiz her halde:))
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 17:07. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025