![]() |
Alıntı:
Eğer kentlerden söz ediyorsak beni kavak düşmanı ilan edebilirsiniz. Ve yine kentlerden söz ediyorsak, kavak katliamı kaçınılmazdır. Ben buna da karşı değilim. Bu yaklaşımıma itiraz eden ve beni suçlayacak olan varsa önce hangi avrupa kentinde kavak ağacı (dolayısıyla kavaksal sorunlar) var belgeleyip açıklasınlar. Ağacı seviyor olmak, mantıksız yeşil odun yığınlarıyla aynı ortamı paylaşmak değildir. Odun ile ağaç arasındaki fark, öncelikle yetiştiği yerde başlar. Ancak kentlerde, kavaklardan tasarruf ettiğimiz her alanı daha çok (ama mantıklı) ağaçlarla süslemenin savunucusu olurum. |
Tahrip edenle kurtamaya çalışanlar arasındaki fark hergeçen gün tahrip eden lehine doğru açılıyor.Bunlara dur diyecek mekanizmalar gelişmedikce sadece kesecekleri veya tahrip edecekleri ağaçların cinsi,şekli değişir.Ben hala bütün olarak ele alınmasından yanayım.
|
Alıntı:
|
Bişi anladıysam brezilyalı olayım :p
Yahu sezen aybala, kavakları keselim mi yoksa dağınık mı kalsın :D |
kavak katliamı Eskişehir'de de söz konusu. Anadolu Üniversitesi'nin baharda hali berbattı ve sonuç olarak tüm kavaklar bu yıl kesildi. Üniversiteye başka ağaçlar dikilecekmiş. alerji açısından düşünülürse şehirde kavaklar problem. şehir dışında kavak ağaçlandırması daha mantıklı gibi.
|
Alıntı:
|
Alıntı:
soykırımlarıda mı? |
Alıntı:
|
Ankara'da hala soykırım yapmaya yetecek kadar var maalesef :mad:
Büyükşehir belediyesi sırayla bütün semtlere el atıp "kentsel dönüşüm projesi" çerçevesinde gecekonduları yıkıyor ve imarlı, eli ayağı düzgün semtler oluşturuyor. Bu kapsamda özellikle gecekondu semtlerinde yoğun olan kavaklar da tarih oluyor. Ama hala baharda canımıza okuyacak kadar var :mad: SOYKIRIM : Bir insan topluluğunu ulusal, dinsel vb. sebeplerle yok etme, jenosit. Kaynak : TDK |
Alıntı:
malzemesinden yararlanmak amacı ile dikilip, yetiştirilen kavaklar vakti gelince de kesilebilir. bu balık avlama mevsiminde balık avlayıp yemek gibi bir şeydir. ama şehrin bir köşesinde nasıl olduysa yaşayıp, kök salan kavaklara, sadece kavaklara değil hiç bir ağaca dokunulmasın. bir de kavaklar günah keçisi yapılmasın derim nacizane...dallarından kolayca ok-yay yapardık çocukken, kabukları çok kolay soyulur onların mesela. yani arkadaşım olurlar. ha "yeni dikileceklerde dişi mi erkek mi tercih edilir" buna dikkat etsinler tabii kısaca benim gözüm yol boylarını bekleyen, aynı boyda, asker gibi dikilmiş populuslara çok aşına... http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=2765 kavaklardan rahatsız olan kişiler yer değiştirebilir. ama kavaklar toprağa bağlı bir yere gidemiyorlar bu yüzden kesiliyorlar...bu yüzden kes-kurtul mantığı bana acımasız geliyor... 8 yaşındayken de böyle kompozisyonlar yazıyordum... çok duygusal oldu di mi :( |
Şu an Ankara'dayım ve bolcana kavak var :)
Şehir içerisinde buraya ait olmayan ağaçların dikilmesinin ekolojik açıdan zararı olabilir mi , olursa ne olur bilmiyorum. |
Alıntı:
İç anadolu olarak bakarsak iğde, akasya, at kestanesi, çınar, meşe vs yerli ağaçlar. Ben bunların hepsine razıyım. Arkadaşım bahçesinde mavi sedir yetiştirdi. Vatanı iç anadolu değil ama çok güzel yetişiyor ve görünümü harika. Şimdi buna karşımısın mesela ? Aybalam, kavak fidanının cinsiyetini nasıl anlayacağız ? Hiç ekmemek daha garantili ve pratik bir çözüm sayılabilir mi? (Çocukken bende epey ok kesmiştim. Sanırım bizim işimize tek yaradığı konuydu:p ) |
Alıntı:
tohum dökerse dişi dökmezse erkek oluyor... :D lütfen bakın... http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=4707 |
|
Sayın vifer.
Sanırım Ankara' da yaşıyorsunuz. éherkes doğal gaz yakıyor" belirlemeniz ne kadar doğru. Kışın akşam saatlerinde Sıhhiye, Dışkapı gibi semtlere bir uğrarsanız başka yakıtların da yakıldığına tanık olursunuz. Hızlı büyümek bazı durumlarda ayrıcalıklı olabilir ve yararlanılır. Yazıda her yerde ve her zaman bu kullanılsın denmiyor. "Kent içinde nerelere, ne amaçla hangi tür ağaçlar dikilir" diye birkonu olursa o zaman daha ayrıntılı tartışılır. Yine Ankara' mimari ögeler var mı diyorsunuz. Evet konulara bütünlüklü yaklaşmak, aralarında kurulması ilişkiyi gözden kaçırmamak ve konunun ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel vb. boyutlarını olduğunu bilmek gerekiyor. Ama yazı içeriğinde bu yanlara değinmekle birlikte, kaçınılmaz olarak ağaçlar konusuna yoğunlaşmıştır. Siz başka bir boyutu gündeme getirirseniz (mimarlık olabilir) o zaman da sizin konuda yoğunlaşılır. |
istatistikte çok sevdiğim bir yüzde hesabı tanımı var..
bir odada yüz sivri sinek var.doksandokuzunu öldürdük.başarımız%99. dur geri kalan bir sineğin bizi sokma olasılığı ise %100 .çınarın mı kavağın mı daha allerjen olduğu konusunu astım atağı geçiren birisi hiç merak etmez.onun allerjenden etkilenme olasılığı herzaman %100 olacak.ister bir ağaç ister orman olsun.astımın ne olduğunu gayet iyi bilen biri olarak, canı acıyan insanların kaçacak çok yeri olmuyor."nefes almak zorundasınız."(tek bir nefesin ne kadar değerli olduğunu hiç kimsenin öğrenmek zorunda kalmamasını dilerim.) sorun yanlızca ağaçların kesilmesiyle sınırlı değil. |
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta (Cerrahpaşa):
hocanın sözleri gerçekten söylediği gibiyse pek parlak sözler değil......(kimin neye allerjisi olduğunu anlaması herzaman kolay değil. testlerinde güvenirliği yüksek değil.en uygun çare riskleri en aza indirmektir.) şehirlere bizim bildiğimizin dışında allerjen olan bitkiler dikiliyorsa kötü. bunu bildiği halde birileri tepkisiz kalıyorsa daha kötü.. |
Resimlere baktım.
- Bu yaşa gelmişler hala cinsiyetlerini anlayamadım :D - Kocaman olmaları, yüz karası allerjik bir ağaç (yani kavak) olmasına mani olamamış :cool: Ancak bu ağaçlar kent merkezinde değilmiş, kırsal alandaymış. (Öyle yazmışsınız) O zaman zaten sorun yok, bırakın yetişsin, büyüyebileceği kadar büyüsün. Doğal güzellik işte. 25 yaşından sonra zaten içleri çürüyor ve yıkılma moduna geçiyorlar. O aşamada uyanık bir köylünün odun deposunda yerlerini alırlar sanırım. İnsandaki allerji olayı ise zaten bir alem. Hiç adı sanı duyulmamış allerjiler duyuyoruz bazen. 2 yıl önce bir vatandaş yemeğin içindeki "çam fıstığı" yüzünden ölmüş. Çam fıstığına allerjisi olanı zaten sopayla öldürmek lazım ya neyse :D Ama çok yaygın, bilinen allerji kaynaklarını engellemek lazım ve kavak bunlardan birisi. Yoksa hiç bir ağaç türüyle kan davamız yok :p |
Ahmet Bey,
Sıhhiye bölgesinde havanın kirliğinin olması o bölgenin birazda çukur olmasından kaynaklanıyor. O bölgede çoğunlukla kalorifer yakıtı olarak kömür kullanılmaktadır yakıtı kömür olan kaloriferler de odun kullanılmıyor. O bölgede müstakil evde bulunmadığından soba kullanıldığını sanmıyorum.Tabi bu arada egzos gazlarını da unutmamak lazım özellikle trafiğin sıkıştığı saatlerde.Ayrıca sizin elinizde bu budamaların odun için yapıldığına dair bir bilgi varsa bizimle paylaşın yoksa varsayımlarla insanları zan altında bırakmak hiçte doğru bir davranış değil. |
Alıntı:
Yok canım neden odun yapsınlar ki :) Park ve Bahçeler Genel Müdürlüğünden İpek Aral'a gelen cevapta açıklama yapmışlar: Kesilen ağaçların dalları da satılmamakta, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Kompost Tesislerinde değerlendirilerek yeşil alanlarda gübre olarak kullanılmaktadır. Budama örnekleri : http://www.agaclar.net/forum/showpos...0&postcount=15 http://www.agaclar.net/forum/showpos...0&postcount=19 Ağaçların böyle budanmasının nedeni, yeşil alanların çok fazla gübreye ihtiyaç duyması. Yoksa bu kadar budamazlardı :) |
Aksini ispalayamadığımıza göre inanmak durumdayız:)))
|
amma çok kavak karşıtı varmış. şaşırmadım desem yalan olur..evet gösterili değildir kavak, özellikle ithal ağaçlar gibi cicili bicili de değildir. savunanlar haklı büyükşehirde de işi yok kavağın.. o anadolunun ağacıdır. anadoluda yaşamın işaretidir. özellikle ormansız yörelerde ve orta anadoluda çok sevilir. hızlı büyür çünkü, uzundur. kar yağıpta arazi metrelerce kar altında kaldımı, size hayatta kalmayı gösterecek tek şey kavaktır. anadolu insanının kavağı binlerce yıldır sevmesinin pek çok nedeni var tabii ama önce şu; bozkırda kavak=hayat
|
aynı sıkıntıyla bende karşılaşmıştım ilçe kaymakamımız kavak tohumlarndan haylice bir rahatsızlık duymuş ve hıfsız sıhha kurul kararıyla kavakları kesme kararı almışlardı bende sordum aldığım cevap aşağıda
"Ne diyeyim ki, Bunlar tamamen Sahradan gelen tozlar nedeni ile olmakta. Sadece toz da değil tozlarla birlikte gelen bakteri ve mantarlar solunum yollarında her türlü olumsuzluğa neden olmakta. Zavallı kavakların hiç bir günahı yok. Bakın http://havadantozdan.com adresine girin ve orada tozların ne boyutlarda geldiğini gösteren resimleri görün. Bunlarla ilgili en taze 5 yayın da ekte.Bu etki bilinmediği için bahar aylarında ve sonbaharda çok yoğun gelen tozlar ile "zavallı" kavak ağaçlarının tozlanlamalı çakıştığı için bu yanlış anlama olmakta. Bunu bilmeyen yetkililer de böyle uygulamalara gitmekte. Elbette onlarda bunu insanların sağlığı için yaptıklarına inanmakta ama tamamen asılsız ve gereksiz yere o canım ağaçlara kıyılmakta. Fatih fermanı gibi bir şey lazım galiba. Impact of the 1998 Gobi dust event on hospital admissions in the Lower Fraser Valley, British Columbia • SHORT COMMUNICATION Science of The Total Environment, In Press, Corrected Proof, Available online 17 February 2006, C.M. Bennett, I.G. McKendry, S. Kelly, K. Denike and T. Koch SummaryPlus | Full Text + Links | PDF (161 K) 3. Asian sand dust enhances ovalbumin-induced eosinophil recruitment in the alveoli and airway of mice • ARTICLE Environmental Research, Volume 99, Issue 3, November 2005, Pages 361-368 Kyoko Hiyoshi, Takamichi Ichinose, Kaori Sadakane, Hirohisa Takano, Masataka Nishikawa, Ikuko Mori, Rie Yanagisawa, Seiichi Yoshida, Yoshito Kumagai, Shigeo Tomura and Takayuki Shibamoto SummaryPlus | Full Text + Links | PDF (324 K) 4. Modeling wind-blown desert dust in the southwestern United States for public health warning: A case study • ARTICLE Atmospheric Environment, Volume 39, Issue 33, October 2005, Pages 6243-6254 Dazhong Yin, Slobodan Nickovic, Brian Barbaris, Beena Chandy and William A. Sprigg SummaryPlus | Full Text + Links | PDF (1073 K) La pollinose au peuplier existe-t-elle chez l'enfant ? Does poplar pollinosis exist in the child ? M. Lelong(*), (**), M.C. Foissac(**), F. Rembert(**), M. Fontaine(**) and P. Thelliez(*) (*)Consultation d'Allergologie, Service de Pédiatrie (Dr Lelong), Centre Hospitalier, 62309 LENS (France) (**)Consultation d'Allergologie, Clinique pédiatrique (Pr Gaudier), Hôpital Calmette, avenue du Professeur J. Leclerq, 59033 LILLE CEDEX (France) Received 20 September 1976. Available online 19 May 2005. Summary The main season for pollinoses is situated in the north of France in June and July. But occasionally these disturbances begin earlier. A case is reported in which asthma and springtime rhinitis were associated with poplar pollinoisis. Among 30 other allergic children investigated systematically, only 2 positive cutaneous tests were obtained corresponding to a clinical pollinosis in only 1 case. Poplar trees can be held to be a rare but possible cause of early pollinosis in the child. BUDA ARADA BİR BAĞLANTI OLMADIĞININ İLAMIDIR, SON SATIRIN TERCÜMESİ "KAVAK AĞACININ NADİREN DE OLSA ERKEN POLEN ALLERJİSİNE NEDEN OLABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLEBİLİR DER YANİ BİLİMSEL OLARAK OLMAZ DEMENİN BİRAZ UAZATILMIŞ HALİ UMARIM KAYMAKAM BEY İKNA OLUR VE KAVAK KESİMİNİ DURDURUR SAYGILARIMLA CEMAL SAYDAM 312 297 71 68 0 532 694 79 87" |
Şüphesiz insan sağlığından daha önemlisi yok. Benim de polen allerjim var.
Ancak birçok şiir ve şarkıya konu olmuş kavaklara hiç kıyamam :( Yok mu bu işin bir ortası? ... Ah kavaklar,ah kavaklar Bedenim üşür,yüreğim sızlar ... |
bu forum, doğa dostlarının ağaç severlerin yeri olmasına karşın, insaların şehirlerdeki ağaçları, sadece orta refüjde **** kaldırım kenarlarındaki ağaçlar olarak algılaması nekadar üzücü. Oysaki korular, parklar, şehir yaşantısının bir parçasıdır. Neden bu alanları şehirin bir parçası olarak görmüyorsunuz. Estetik süslü püslü değil demişsiniz ama, yabani kavak ağacaının bile, trend olan pavlonya ağacından çok daha estetik bir görüntüsü olduğunu düşünüyorum
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 11:42. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025