agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Ceviz (https://www.agaclar.net/forum/ceviz/)
-   -   Oğlumun Ceviz Bahçesi (https://www.agaclar.net/forum/ceviz/30397.htm)

ladikli 01-03-2013 07:52

Başınız sağolsun.Allah sabır versin.

drokya 01-03-2013 13:33

Sayın ibas06,
Sayın ladikli,
teşekkür ederim.
Dostlar sağolsun.

drokya 01-03-2013 21:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Safranlı (Mesaj 1110977)
yalova çeşitleri onca yazılandan sonra sayenizde biraz aklanacak galiba....
önüne gelen yerli çeşit yaramaz;deyip bizim yalovalılara yükleniyor

Sayın safranlı,
bilselerki ki dünya bitki florasında zengin bir geçmişi olan
Anadolu topraklarının, şimdilerde yurdumuza giren
değişik türlerdeki anaçların ANAYURDU olduğunu,
sanırım o zaman değerlerimizi anlıyacaklardır.

Maalesef bilmeden fikir sahibi olmak yurdumuzda yaygın.

Yıllarca önce üniversite eğitimi için bulunduğum Ankarada,
memleketim İzmire özgü değişik gıda maddelerinin
değişik yöre ismiyle pazarlanmasını gördüğümde hayıflanırdım.

Sonrasında Yurt dışında öz be öz ülkemize ait değişik bitki ve hayvan türlerini
Greg bilmem nesi adında gördüğümde hayıflanmayı
bırakıp harekete geçtim.

Nasıl olduğunu anlatayım izninizle.

Yurt dışında bir miktar ceviz bahçem ve şaraplık üzüm bağım var.
Moldova Ukrayna sınırında Pridnyesterovya denen özerk bir bölgede.

Bulunduğum bölgede doğal olarak zeytin yetişmiyor.
Zeytin yağı hem çok pahalı hemde gerçek zeytin yağı değil.

Doğal olarak kendi ürünümüz zeytinyağı ve sofralık zeytin
götürüyorum yanımda.
O bölgede marketlerde ve pazarda
İspanyol salamura zeytin satılıyor, 250 cc lik teneke kutularda.
İnanılmaz güzel cammeşe gibi standarda sahip pırıl pırıl zeytinler.

ilk defa gördüğümde,
-Hah tamam sabahları zeytin domates peynirle mükellef bir
kahvaltı menüm olur diyerek satın almış, ertesi sabahleyin
büyük bir keyfle açmıştım konserve tenekesini.

Masallardaki prensesler kadar güzel bir hanımdan öpücük beklerken,
kurbağa öpücüğüyle karşılaşmıştım ilk lokmamda
(masalın tam tersi olmuştu yani)
İnanılmaz kötü bir şey,
bilmeyen biri bir daha zeytin yemeye tövbe eder.

Ertesi gidişimizde götürebildiğim kadar değişik türden
zeytin götürdüm yanımda. Çürütmelik, teneke, kırma, sele tipi.

Eşe dosta ikram ettiğimde lezzeti karşısında donup kalmışlardı.
Günlerden bir gün bir arkadaşın davetine icap etmem gerekti
bir restauranta.
Arkadaş eğer kaldıysa zeytinlerden getirmemi rica etti.
Kör ister bir göz yaratan vermiş iki göz.
Dedim ya zaten ülkeme ait birşeyler tanıtmak arzusunda olup,
nasıl edeyimde bir girişgahta bulunayım diye kıvranmaktayım.

Bende 2 kilo kadarını alıp gittim.

Tadanlar,
-vawww,
-fiyuuuu
-Süpeeeerrr
seslerini çıkarmaya başladıklarında,
diğer masalardan sarkmalar oldu.
Bende garsondan küçük çay tabakları isteyip tüm masalara birer tabak dağıttım.

İnanın yıllar geçti hala yolda, belde, pazarda gören kişiler bana
Türkçe olarak MERHABA deyip zeytin varmı diye sorarlar.

İçlerinden birinin, ağzına bir zeytin atıp bir kadeh votkayı
yuvarladıktan sonra ki betimlemesi hala kulaklarımdadır.

-Bu tenekede olan İspanyol zeytini asil bir prenses gibi
muhteşem bir forma sahip, çok güzel görünüyor,
sizin zeytinleriniz ise yaşlı babuşkamın yanakları gibi
buruşuk ve şekilsiz.

Ancak bu İspanyol zeytini tüm güzel görünümüne rağmen
ruhsuz bir şey.
Sizin zeytinler burada bulunsa zaten alkoliklerimiz çok,
toplumun diğer yarısı da bu lezzetle alkolik olur demişti.

Bende annemin yaptığı zeytinden bir tane ağzıma atıp,
-Dostluğa diyerek
bir kadehçik votkayı yudumlayıvermiştim.

drokya 01-03-2013 22:03

1 Eklenti(ler)
Bahçeden görüntü

Eklenti 374136

drokya 01-03-2013 22:05

1 Eklenti(ler)
Bahçeden görüntüler,

Eklenti 374137

Safranlı 02-03-2013 13:48

Güzel ülkemin her yönü hazine ama bilenimiz az
ben bir kez yurt dışına cıktım pek bilmem
ancak damak tadı adamlarda yok...
Anlatıklarınız ne kadar potansiyel oldugununda işareti....
Bahçenizinde düz arazi verimli toprak oldugu belli
takibinizdeyiz

drokya 02-03-2013 15:27

Sayın Safranlı,
aslında cinsinin ne olduğu çok ta önemli değil.

Ceviz, zeytin kestane gibi ağaçlar insan ömrünü aşan yaşam süreleriyle
saygı duyduğum ağaçlar.

Cinsi ne olursa olsun bu tür ağaçları diken dostları da
sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Çünkü bu ağaçlara gönül veren dostlar günü kurtarma peşinde olmayıp,
Çocuklarından ödünç aldıkları değerlere değer katıp geri vermenin,
haklı gururunu taşıyorlar.

İzninizle bir Çin atasözü paylaşayım;

Düşlediğiniz bu yıl ise, mısır, buğday yetiştirin.
Düşlediğiniz yüz yıl ise ağaç yetiştirin.
Düşlediğiniz binlerce yıl ise İnsan yetiştirin.

En güzeli insan yetiştirmek ,
Ancak yetişmiş insanların da yemyeşil vadilerde,
nazlı nazlı salınan ağaçlarla mutlu olacağını inanmış,
yemyeşil vadiler rüyasına dalmış bir serseriyim ben.

İster Chandler, ister Yalova,
ister Fernotte, ister Kaman,
İster Şebin , ister Bilecik,

İster sofralık, ister yağlık
İster Trilye, ister Ayvalık

ister Kuzu kestanesi, ister Hasan Ali
İster Sarı kız, isterse de Arap

Yüz yıllık bu ağaçlara gönül vermiş tüm dostlara selam olsun.

drokya 15-05-2013 12:37

Merhaba ağaç dostları,
uzundur girememiştim, bu süreçte hem bahçenin etrafının çitle çevrilmesi,
hemde tam otomatik damlama sulama sisteminin oluşturulması işlemleri sürdü.
Malum sulama sistemi ceviz için önemli bir konu.
Düzenli yapılmazsa sarfedilen tüm emeğin, maliyetin ve zamanın kaybı demek.
Mevcut otomasyon sistemleri oldukça yüksek bedellerde ortalıkta geziniyor.

Ben elektrik elektronik öğretmeniyim. Yaşamım okul ve bahçe arasında geçti.
Dolayısı ile kucak dolusu para vermek yerine sistemi kendim kurdum.

-Sistem nem sensörleriyle devreye girip çıkıyor,
-Bahçe içinde iken uzaktan kumanda ile durdurulup çalıştırılabiliyor,
-Cep telefonu ile sistem kontrol edilip gerekiyorsa çalıştırılıp durdurulabiliyor.

Nem sensörleri için bahçenin uygun bölgelerinde uygun platformlar hazırlanıyor.

Bahçe içinde iken uzaktan kumanda ile çalıştırma;
Boruların bakımı ve tamirat esnasında, git kuyu başına çalıştır.
Gel arızalı yere kontrol et, olmadı,
git bir daha kuyu başına sistemi durdur, gel arızayı yeniden tamir et,
git suyu yeniden çalıştır döngüsünden bizi kurtaracak.

Cep telefonu ile kontrol sisteminde
1-Dalgıcın çalışıp çalışmadığı kontrol edilebiliyor.
2-Depo durumu kontrol edilebiliyor,
3-Ana borudan yan kollara aktarım yapılabiliyor.

Sulama esnasında yağmur yağarsa sistem kendi kendine sulamayı durduruyor.

Gübre ve katkı tankındaki selonoid vana, damlama sistemiyle
sulama sistemine belirlenen oranda dosaj sunuyor.

Filtre tankımızda üç bölüm var;
Üstteki 1. bölümde 20 cmlik alanda ceviz iriliğinde çakıl taşlarımız var,
depoya gidecek sudaki iri partikülü süzüyor tankın temizleme işleminde
üstten partikülleri ayıklamak kolay oluyor.

Ortadaki 30 cm lik 2. bölümde fasulye iriliğinden alta doğru inildikçe
pirinç iriliğinde çakıllarımız mevcut,
asıl arındırmayı (kil- kum -minik partiküller) bu kısım yapıyor.

Alttaki 3. kısımda ise elma-ceviz iriliğinde karışık çakıllarımız var,
depoya suyun düzenli akmasına yardımcı olan deponun bonusu
sayılabilecek bir rezerv hacimi oluşturuyor.

drokya 15-05-2013 12:44

1 Eklenti(ler)
Kabaca sulama sisteminin şeması

http:// DROKYA OTOMATİK SULAMA SİSTEMİ.jpg

drokya 15-05-2013 12:51

Sondajımız 120 metre,
şemadan da görüleceği gibi su boşluğu 20 metre,
dalgıç yüzeyden itibaren 80 metrede çalışıyor.
Su boşluğu ağustos ayı içinde 40 metreye düşüyor.
Depomuz 10 ton ve tarla seviyesinden 6 metre yüksekte,
böylelikle arazinin her noktasına sorunsuzca sulama yapabilecek durumda.

Dipten gelen su oldukça soğuk.
Depo sayesinde sıcaklık makul ölçülere iniyor.
Ayrıca olumsuz bir durumda bizi bir süre idare edecek ortam sağlıyor.

drokya 15-05-2013 13:11

Dalgıç pompamız 1,5 kw,
bahçeye kurulacak barınma alanında kullanılacak elektrikle beraber,
çevre aydınlatmasının da ilavesi ile toplam ihtiyacımız pompa çalıştığı anda 4 kw
Bu da tüm alıcıların aynı anda devrede olması durumunda.
Trafoda, yani bizim dışımızda olumsuz bir durum yaşandığında,
alternatif sistemimiz de hazır.
7,5 kw bir invertörümüz ve akü bankası sistemi var.

Ayrıca yine kendi imalatım rüzgar türbünü mevcut,
generatör kısmı tamam ama henüz kanatlar bitmedi.
Dikey kanatlı bir sistem.
Akülerimizi gerekli dolulukta tutmaya yetecek ölçüde
(nominal 1200 - maksimum 1800 w) gücü var.

ykaya194 15-05-2013 15:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi drokya (Mesaj 1155318)
tarla seviyesinden 6 metre yüksekte,
böylelikle arazinin her noktasına sorunsuzca sulama yapabilecek durumda.

Sayın drokya, bende mak. müh.siyim, sisteminizin seması doğru tasarlanmış.
Benim sorum:sulamayı 6 mt yüksekliğe kurduğunuz depodan serbest akış ilemi yapıyorsunuz? ki şema öyle gösteriyor o zaman depoya yakın ve uzak olan fidanlar eşit miktarda sulanıyormu? (ben arazi yapısına göre farklı olabilir görüşündeyim) yoksa depoya ayrı bir pompa bağlayarak basınçlı su ilemi yapmayı planlıyorsunuz?.Her ne kadar sistem kapalı devre gibi tasarlanmış gözüksede depoyu neden 6 m yüksekliğe kurdunuz?.Bende soru işaretleri oluştu sulama işini biraz daha açarmısınız.

drokya 15-05-2013 21:00

Sayın ykaya194,
Bahçe resimlerde de görüldüğü gibi düz bir arazi,
arazinin üst seviyesi ile en alt seviyesi arasında 40-50 cm bir meyil var.

Pltaformumuz 4x6 genişliğinde 6 metre yüksekliğinde.
Şimdilik tek bir depo ile başladık yanına ikinci depoyu da koyacağız.

Böylelikle 6 metre yüksekliğinde 4x6 ebatlarında üzeri örtülü,
24 metrekarelik bir alan ortaya çıkıyor.

Kenarlarını ileride kapatırsak bahçe aletleri ve traktörümüz için uygun bir depo alanı.
Şimdilik altı bizim için ferah bir kameliye olacak.

Zeminden 6 metre yükseklikte depo ve filtrasyon tankıyla beraber
toplam su sütun yüksekliğimiz 10 metre oluyor.
Bu da yaklaşık 1 bar bir basınç demek.

Her ne kadar ikinci bir pompa sistemimiz olsada,
elektrik kesintisi gibi durumlarda en azından depolardaki suyu
kullanabilme adına, şimdilik kendi cazibesi ile damlama sistemini kullanacağız.
Basınç farkını fidanların başındaki mini musluklar ile ayarlamayı düşünüyoruz.

ykaya194 15-05-2013 22:02

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi drokya (Mesaj 1155552)
Sayın ykaya194,
şimdilik kendi cazibesi ile damlama sistemini kullanacağız.
Basınç farkını fidanların başındaki mini musluklar ile ayarlamayı düşünüyoruz.

Arazinizin büyüklüğünü ve konumunu bilmiyorum ancak ben olsaydım arazi düz olduğuna göre depoyu arazinin ortalarına koyardım (eşit ikiye bölersek) su akışı oradan sağa sola yapılırdı bu şekilde su kaynağı (depo) en uzak fidanlara olan mesafeyi yarıya indirilmiş olur dolayısıyla daha dengeli sulama yapılabilirdi.
Neyse artık çok geç size kolay gelsin.

drokya 15-05-2013 22:57

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi drokya (Mesaj 1155312)

Cep telefonu ile kontrol sisteminde
1-Dalgıcın çalışıp çalışmadığı kontrol edilebiliyor.
2-Depo durumu kontrol edilebiliyor,
3-Ana borudan yan kollara aktarım yapılabiliyor.

Yukarıda yazdığım iletimdeki alıntıdan da görülüleceği gibi,
depodan çıkan ana kol selonoid vanalar ile üç ana kola ayrılıyor.
1. kolda depoya en yakın 55 fidan sulanıyor,
2. kolda orda kısımdaki 52 fidan sulanıyor,
3. kısımda depoya en uzak 43 fidan sulanıyor.

Topraktaki nem sensörleri sırasıyla selenoid valfleri devreye alıyor.

Üç bölümde de üç ayrı toprak platformu oluşturuluyor,
oluşturulan bu platformdaki toprak en son nemleniyor,
platformda ki toprakta nem oluştuktan sonra,
30 dakika (ya da sizin seçeceğiniz süre) sonunda o kısım vanası kapatılarak,
sıradaki vana açılıyor,
ikinci kısım da sulandıktan sonra üçüncü kısma geçiyor.
3. kısım da sulandıktan sonra nem sensörlerinin durumuna göre sistem,
bekleme konumuna geçiyor.
Sensörlerin algılama hassasiyetlerini,
sulamaya başlama ve sulamayı durdurma zamanlamasını
toprağın tavına göre ayarlamak mümkün.

Arazinin ölçekli krokisi ve fidanların konumu 1. sayfada mevcut

bulgur 20-05-2013 13:26

bana kendi babam bile inanmıyor. Ceviz dikicim arazi bak bile diyemedim.

Bu konuda devlet teşviki var mı hangi banka hangi babaya ne kadar inanç sağlar bu konuda yardım eder misin.?

drokya 20-05-2013 13:41

Kılıcının kısalığından yakınan şovalyeye babasının tavsiyesi,
''Cesaretini artır düşmanına daha yakın dur''

Sayın Bulgur, siz ve babanız arasında sanırım yukarıda ki deyimin,
tam tersi durum söz konusu.
Bu durumda sizin önce babanızı ikna etmeniz ardından yola düşmeniz gerekli.

Devlet desteğine gelince,
detaylarını çok fazla bilmiyorum (ya da bilmek istemiyorum diyelim)
devede ki kulağın üzerindeki tüye yapışmış bit kadar diyeyim siz anlayın gerisini.

Ciddi anlamda destek bahçe boyutuyla ilintili,
1-2 dönüm bahçe için uğraşmaya deymeyecek meblağlarda,
ancak bahçe büyüdükçe bir parça buzlu su kıvamına geliyor.

Tabi bu konuda ki bilgim yukarıda da değindiğim gibi kesin değil.

Bu konuda bilgi ve tecrübesi olan dostlar var onlar size daha net bilgi verebilir.

Siz öncelikle babanıza bu işin olabilirliğini inandırmaya bakın.

sevgi ve saygıyla.

parlasanteberi 20-05-2013 14:41

destek ve teşvik ile ilgili bilgilerinizi esirgemeyin lütfen.

drokya 26-05-2013 15:14

Bahçemizde diktiğimiz 150 fidanın tamamı tuttu.
30 adet fidanı da tutmayan fidanlar olursa,
bahçede farklı yaşlardave cinslerde fidan olmasın,
tutmayan fidanlar yerine bu yedekleri göçürürüz mantığıyla yedek olarak dikmiştik.

Yedek diktiğimiz 30 fidandan 4 adet fire var.

Yedek fidanları bahçe oluştuktan sonra sallan yuvarlan biraz dinlenelim
mantığıyla 2 hafta sonunda elle açtığımız çukurlara bekletmeden
diktiğimiz için 4 adet firemiz oldu.

Doğa sallan yuvarlan türü,
-Yarın yaparız yahu
-Bu da böyle oluversin baştan savma yaklaşımlarını hemen seziyor.
Bu bize iyi bir ders oldu.

Asıl fidanların tamamının firesiz olarak tutması teselli kaynağımız.

Sulama sistemimiz yakında tamamıyla hazır olucak.
Şimdilik otomasyon yerine vanaları manuel olarak kontrol ediyoruz.

Bu arada bahçe etrafı kapatıldı.
Bahçenin bulunduğu bölgede domuz bulunmadığı için şimdilik altına beton
dökmedik. Ama önümüzdeki sezon altına beton dökme planlarımız dahilinde.

drokya 26-05-2013 15:23

Bu sene ve seneye çok problem olmasada da 3. yıl için
şimdiden kuş kovucu sistem kurma çalışmalarını başladım.

En azından şimdiden bu bölgeden uzaklaştırdığımızda
ürünlerin görüleceği yıllarda rahat etmiş olucağız.

Elektronik kuş kovucular malum oldukça yüksek rakamlara satılıyor.

Ve iki tür kuş kovucu sistem var.
1- Sonik kuşsavar (insan kulağının duyduğu gerçek doğal sesler)
2- Ultrasonik kuş savar (insan kulağının duymadığı 20 KHz ve üzerinde ki elektronik sesler)

İkisini de deneme taraftarıyım.
Ultrasonik sistemde belirli aralıklarla frekans değiştirilmeli.
Yoksa belirli bir süre sonunda kuşlar sistemin tepesine tüneyecek kadar arsızlaşıyor.

Rusyada bir arkadaşımın işlettiği gölde karabataklar için
bir çalışma yapmıştım.
Oldukça başarılı oldu en azından yavru göletlerinde.
Ana göl 450 hektar büyüklüğünde olduğu için kıyılar dışında
pike yaparak gölün ortasına inen karabataklar oluyordu ara sıra.
Ancak göl ortasının derinliği nedeniyle balıklar
karabataktan daha rahat kaçabiliyorlardı.

Orada elde ettiğim başarıyı umarım bahçemizde kargalara karşı tekrarlayabilirim.

Sonik sistem kuşların ve insanların duyabileceği sesleri
belirli aralıklarla tekrarlayan bir teyp sistemi kabaca.

Hedef kuşun korktuğu yırtıcı bir kuşun sesini
ve yırtıcı kuşun pençesinde kıvranan kuşların can havliyle çıkartığı sesleri
belirli aralıklarla yayınlayan bir sistem.

Böylelikle hedef kuşumuzun kuş beyninde :-))
-Burada bir şeyler oluyor,
buradan uzak durmalıyım mantığı yerleşiyor.

Tabi bu sonik ses sistemi de belirli aralıklarla kendini yenileyen bir peryoda sahip.
Ancak peryod tek düze bir döngüden oluşmamalı.

Öyleki bir saat boyunca avcı kuşun çığlıkları duyulurken
5-10 dakika avlanan kuşun haykırışları duyulmalı.
Ardından 15-20 dakika avlanan kuşun çıklıkları duyulurken
1-2 dakika avcı kuşun çığlığı duyulmalı.

Yani devamlı değişken bir peryod.

drokya 26-05-2013 15:25

Sonik sistem kuracak dostlar varsa,
Oldukça geniş bir kuş sesleri arşivim var.
seve seve paylaşırım.
Sevgi ve saygıyla.

ykaya194 26-05-2013 16:10

Her kuş cevizlere zarar vermeyebilir,faydalı olanlarda vardır. Bence, cevizleri delen kuşlar hangileri ise onları tespit edip ona göre bir sonik ses sistemi kurmalı.

drokya 26-05-2013 17:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ykaya194 (Mesaj 1160983)
Her kuş cevizlere zarar vermeyebilir,faydalı olanlarda vardır. Bence, cevizleri delen kuşlar hangileri ise onları tespit edip ona göre bir sonik ses sistemi kurmalı.

Sayın ykaya194
aşağıda alıntıda görüleceği gibi
hedef kuş tabirini kullanmışım.
Lütfen eleştirme dürtünüzün esiri olmayın.
Eleştiride bulunmadan bir kere daha okumanızı rica ediyorum sevgili Ykaya194 ağabey,

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi drokya (Mesaj 1160966)
Bu sene ve seneye çok problem olmasada da 3. yıl için
şimdiden kuş kovucu sistem kurma çalışmalarını başladım.

En azından şimdiden bu bölgeden uzaklaştırdığımızda
ürünlerin görüleceği yıllarda rahat etmiş olucağız.

Elektronik kuş kovucular malum oldukça yüksek rakamlara satılıyor.

Ve iki tür kuş kovucu sistem var.
1- Sonik kuşsavar (insan kulağının duyduğu gerçek doğal sesler)
2- Ultrasonik kuş savar (insan kulağının duymadığı 20 KHz ve üzerinde ki elektronik sesler)

İkisini de deneme taraftarıyım.
Ultrasonik sistemde belirli aralıklarla frekans değiştirilmeli.
Yoksa belirli bir süre sonunda kuşlar sistemin tepesine tüneyecek kadar arsızlaşıyor.

Rusyada bir arkadaşımın işlettiği gölde karabataklar için
bir çalışma yapmıştım.
Oldukça başarılı oldu en azından yavru göletlerinde.
Ana göl 450 hektar büyüklüğünde olduğu için kıyılar dışında
pike yaparak gölün ortasına inen karabataklar oluyordu ara sıra.
Ancak göl ortasının derinliği nedeniyle balıklar
karabataktan daha rahat kaçabiliyorlardı.

Orada elde ettiğim başarıyı umarım bahçemizde kargalara karşı tekrarlayabilirim.

Sonik sistem kuşların ve insanların duyabileceği sesleri
belirli aralıklarla tekrarlayan bir teyp sistemi kabaca.

Hedef kuşun korktuğu yırtıcı bir kuşun sesini
ve yırtıcı kuşun pençesinde kıvranan kuşların can havliyle çıkartığı sesleri
belirli aralıklarla yayınlayan bir sistem.

Böylelikle hedef kuşumuzun kuş beyninde :-))
-Burada bir şeyler oluyor,
buradan uzak durmalıyım mantığı yerleşiyor.

Tabi bu sonik ses sistemi de belirli aralıklarla kendini yenileyen bir peryoda sahip.
Ancak peryod tek düze bir döngüden oluşmamalı.

Öyleki bir saat boyunca avcı kuşun çığlıkları duyulurken
5-10 dakika avlanan kuşun haykırışları duyulmalı.
Ardından 15-20 dakika avlanan kuşun çıklıkları duyulurken
1-2 dakika avcı kuşun çığlığı duyulmalı.

Yani devamlı değişken bir peryod.


ykaya194 26-05-2013 19:57

Sevgili drokya,
Benim mesajımın eleştiri içerikli olduğunu nereden çıkardınız anlamış değilim.Bilindiği gibi bilhassa ince kabuklu çevizleri delerek oldukça zarar veren kuşlar olduğunu sizinde bilmeniz gerek zira kurmak istediğiniz sistemin amacı cevizlerinizi bu kuşlardan korumak olmalı sanırım. Mesajımda bu sistemi kurarken dikkat edimesi gerekli husus; Meyve ağaçlarına zarar veren böçeklerle beslenen kuşlarda olabilir ve bunları ürkütmeyen bir sistemi düşünmekte yarar vardır demek istedim.

Bu sitedeki paylaşımların amacı, üyeler karşılıklı fikirlerini söyleyebilmeli_ ki yararlı fikirler paylaşılabilsin.
Ama siz, ben eniyisini bilirim kompleksi içindeyseniz, siz eniyisini bilmeye devam ediniz.

enginoviç 26-05-2013 20:32

Tartışma forumunu baştan sona okudum ve şunu gördüm. Dışarıdan çok basit gibi görünen tarım gerçekten bütün mesleklerin bileşimini içeriyor. Tarımla uğraşmak için gerçekten çok bilgili olmak ve teknolojiyi yakından takip etmek gerekiyor.

aksazli 31-05-2013 10:04

selamlar
 
sevgili dostum

senin gibilere bizim oralarda deli derler biliyorsundur.

valla ne yalan söyleyeyim ben köyün akıllısı olmaktansa delisi olmayı tercih ediyorum.

ben size kısaca deli filozof desem umarım kırılmazsınız.

sağlıcakla kalın.

drokya 31-05-2013 12:59

Sayın Aksazlı aşağıdaki söz,
bir çok şeyi ifade ediyor olmalı.

" İDARE-İ MASLAHATÇILAR DEVRİM YAPAMAZ" M.KEMAL

''DOĞAYA SAYGILI OLMAK'' olmazsa olmaz birinci koşulu ile,
eko sistem üzerinde dengeleri bozmadan alınması gerekli yenilikçi önlemler,
biraz çatlak kafalardan ortaya çıkıyor.

Bu konuda alınganlık göstermem merak etmeyin.
Biraz farklı bir yapım var maalesef :p
Ancak gerek yakın çevrem, gerekse öğrencilerim durumdan şikayetçi değil.
E bende elimden geldiğince bildiklerimi çevremle paylaşmaya çalışıyorum.

Sevgi ve saygılar.

quasar 05-07-2013 00:31

Sn drokya başlığınızı merakla takip ediyorum. En çok da suyun kendi cazibesiyle sulama işi ilgimi çekiyor. Bu şekilde sulamadan verim alabildiniz mi? Durum nedir? Bir de sisteminizde kullandığınız ana borular kaçlık?
Sormamın amacı kendi tarlamda yıllardır kurmayı düşündüğüm sistemi sizin kurmuş olmanız. Yıllardır (bu sitede de sordum) böyle bir sistem için kafa yoruyorum ama cesaret edememiştim. Yaklaşık 300 ağaç için bu sistemi düşünüyorum. Halihazırda 50'lik ana borularla sulama yapıyorum. Ancak sizinkine benzer bir sistem kurduğumda bunu biraz inceltmem gerekir mi acaba? Yoksa bu şekilde de basınç yeterli olur mu? Cevaplarsanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler. Kolaylıklar dilerim.

drokya 05-07-2013 07:59

sayın quasar,
bahçenizin boyutlarını, eğimini ve su durumunuzu belirtirseniz,
otomatik damlama konusunda elimden gelen yardımı yapmaktan mutlu olurum.

Bizim sistemimiz sorunsuz çalışmakta.

Sizin bahçenizde kullandığınız 50 mm lik ana borunuzun standart verileri,
1 atü basınç altında saatta 10,8 ton ortalamaya sahip.

Bahçenizin toprak özelliği, sulama hattının uzunluğu, bahçenizin rakımı,
iklim özelliği, ağaçların yaşı dikkate alınarak yapılacak iyi bir planlama ile
sorunsuz bir sulama sistemi kurabilmek mümkün.

sevgi ve saygıyla.

quasar 05-07-2013 18:24

1 Eklenti(ler)
Sn drokya
Tarla çıkıntıları görmezsek kabaca 100x200m ölçülerinde. Doğudan batıya doğru %1 meyilli diyebiliriz. Resme bakınca lateraller meyile göre düzenlenmiş durumda ve ana borular yüksek kısımda kalıyor. Tarlada yaklaşık 8m derinliğinde 3m çaplı bir kuyum var. Yazları suyun en çok azaldığı mevsimde su yüksekliğim 1-1.5m'ye düşüyor ve bitirdiğimde yaklaşık 4 saatte tekrar toplanıyor. Mevcut sistemde pancar motorla su basıyorum. Ancak tarla köyde ben merkezde olduğumdan her zaman sulama yapamıyorum ve gitgel çok masraflı oluyor. Gittiğimde de su yetersiz geldiğinden tam manasıyla sulayamıyorum. Bu şekilde yıllar geçti tam manasıyla bakımlarını yapamadık.
Sizin yaptıklarınızı görünce senelerdir kafamda kurduğum projenin olabilirliğini görüp yeniden heveslendim.
Kafamdaki proje kabataslak şu şekilde;
Resimde kuyu işaretli. Kuyunun bulunduğu yere 6m yüksekliğinde bir kule yapıp en az 15 tonluk bir depoyu üstüne koyacağım. Renklerle belirttiğim gibi 3'e bölmeyi düşünüyorum ama sanki parçalar büyükmüş gibi geldi. Tavsiyenize göre 4'e de bölebilirim. Kırmızılar ana sulama hattı ve sarılar da lateraller. Kuyu yakınına koyacağım bir toprak nem sensörü ile sulamayı başlatıp, depo üstüne koyacağım su yüksekliğini ölçecek sensör ile su seviyesine bağlı olarak sırasıyla vanaları açıp kapatacağım. Önce tarlanın yüksek kısmından başlayıp depodaki su seviyesi azaldıkça 2 ve 3. bölge vanaları sırasıyla açılıp kapanacak. Su bitince de pompayı çalıştırıp depoyu yeniden dolduracak.
Bunlar için tarlada elektrik olmadığından güneş panelleriyle elektrik üretip onu kullanmayı düşünüyorum. Ancak arkadaşım rüzgar enerjisini kullanmamızın maliyeti daha da düşüreceğini söylüyor. Tarlanın rüzgar verileri olmadığı için karar veremedim. O konuda da tavsiyenizi isteyeceğim.
Şu an tarlada her sıra ağaç için bir sıra lateral döşeli. Ancak yeterli su verebilmek için bunu iki sıraya çıkartmayı düşünüyorum. Bu şekilde döşersem yaklaşık 8km lateral kullanacağım. Tarlanın rakımı yaklaşık 260m. Kahverengi ve mavi işaretlediğim kısım taşlık ve kumlu bir yapısı var. Suyu fazla tutamıyor. Yeşil bölge ise kaliteli toprağa sahip verimli bölge.
İlginize teşekkür ederim. Yardımlarınızı tavsiyelerinizi bekliyorum.

drokya 06-07-2013 08:23

Sayın quasar,
izninizle sorularınızın yanıtını sizin iletiniz üzerinde vereyim.


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi quasar (Mesaj 1177011)
Sn drokya
Tarla çıkıntıları görmezsek kabaca 100x200m ölçülerinde.
Doğudan batıya doğru %1 meyilli diyebiliriz.

Tarlanız google earthtan tesbit edebildiğim kadarı ile,
küt gagalı bir kartal başı şeklinde.
Arazinin en yüksek noktası küt gaga tabir ettiğim,
güney batıdaki küçük çıkıntıda 258 metre olarak görülüyor.
En düşük kısmı da kuzey kuzey batı istikametindeki düz alan,
orada da 256 metre olarak görülüyor.

Su kulesini kuyu yanına değil eğer imkan varsa küçük çıkıntıya kurmalısınız.
Bu size sadece 2 metre avantaj sağlamakla kalmayacak,
sulama sisteminizin de kararlılığını sağlayacaktır.



Resme bakınca lateraller meyile göre düzenlenmiş durumda
ve ana borular yüksek kısımda kalıyor.

Ana boru yerlerinizin tesbiti doğru gibi görünüyor.
Ancak 4 kısma ayırmak sulama verimini artıracaktır. Ana borulara
su kulesinden ayrı ayrı eksiz kangal borularla su taşımalısınız.

Mevcut ana borunuzun 50 lik olduğunu söylemiştiniz.
mevcut 50 mm lik ana borularınıza kuleye bağlantısını sağlayacak
ana arterler 75 mm ve ya 90 mm (mümkünse 110 mm)
olursa su debiniz ideal olucaktır.

Ayrıca borulama sisteminizin, en azından ana arter
ve ana borular kısmını yeraltından yapmanız mümkün ise,
uzun yıllar sorunsuz bir sulama sisteminiz olucaktır.


Tarlada yaklaşık 8m derinliğinde 3m çaplı bir kuyum var.
Yazları suyun en çok azaldığı mevsimde su yüksekliğim
1-1.5m'ye düşüyor ve bitirdiğimde yaklaşık 4 saatte tekrar toplanıyor.

Normal anlarda 8 metrelik keson kuyuda
ne kadar su var belirtmemişsiniz,

Suyun durumu iyi iken 4 metrede su olduğunu varsaysak;
kabaca statik su hacminiz 28 m3.
Su seviyesi düşük iken kabaca statik su hacminiz 10 m3

Tamamen boşaldığında 4 saatte kendini topluyor dediğinize göre
sulama esnasında saatte ortalama 2,5 metreküp su geliriniz var.

Bu durumda keson kuyuda ki suyu seviye kontrol sistemiyle,
su kulesini aktarmak gerekli.

Sistem sulama yok iken kuledeki tankları dolu tutacak,
sulama esnasında ise gücü oranında kuleye su basmaya devam edecek.

Bu arada kule su kapasitesini dengeli bir biçimde arttırmak gerekebilir.
Ancak 6 metre yükseklikte 20-30 tonluk kapasiteyi güvenli bir şekilde
tutmak için ciddi bir çelik konstrüksiyon gerekir.
Ve bu konuda profesyönel bir destek almanızı öneririm.

Bizim yaptığımız gibi,
kule hem su tanklarınız için platform hemde alt kısmını da
kullanım alanı şeklinde düzenlerseniz,
ileride ki kullanım alanlarınızın çözümüne katkı sağlamış olursunuz.



Mevcut sistemde pancar motorla su basıyorum. Ancak tarla köyde ben merkezde olduğumdan her zaman sulama yapamıyorum ve gitgel çok masraflı oluyor. Gittiğimde de su yetersiz geldiğinden tam manasıyla sulayamıyorum. Bu şekilde yıllar geçti tam manasıyla bakımlarını yapamadık.
Sizin yaptıklarınızı görünce senelerdir kafamda kurduğum projenin olabilirliğini görüp yeniden heveslendim.
Kafamdaki proje kabataslak şu şekilde;
Resimde kuyu işaretli. Kuyunun bulunduğu yere 6m yüksekliğinde bir kule yapıp en az 15 tonluk bir depoyu üstüne koyacağım. Renklerle belirttiğim gibi 3'e bölmeyi düşünüyorum ama sanki parçalar büyükmüş gibi geldi. Tavsiyenize göre 4'e de bölebilirim. Kırmızılar ana sulama hattı ve sarılar da lateraller. Kuyu yakınına koyacağım bir toprak nem sensörü ile sulamayı başlatıp, depo üstüne koyacağım su yüksekliğini ölçecek sensör ile su seviyesine bağlı olarak sırasıyla vanaları açıp kapatacağım. Önce tarlanın yüksek kısmından başlayıp depodaki su seviyesi azaldıkça 2 ve 3. bölge vanaları sırasıyla açılıp kapanacak. Su bitince de pompayı çalıştırıp depoyu yeniden dolduracak.
Bunlar için tarlada elektrik olmadığından güneş panelleriyle elektrik üretip onu kullanmayı düşünüyorum. Ancak arkadaşım rüzgar enerjisini kullanmamızın maliyeti daha da düşüreceğini söylüyor. Tarlanın rüzgar verileri olmadığı için karar veremedim. O konuda da tavsiyenizi isteyeceğim.

Selenoid vanalar ve nem sensörleri için,
1 adet 100-125 w güneş paneli ve 60 amp/h bir adet akü yeterli gelir.

Ancak kuyudaki suyu kuleye aktarmak için güneş paneli sayısını arttırmak,
akü kapasitesini yükseltmek hatta rüzgar türbünü gerekecektir.

Tarlanız rüzgar türbünü için çok verimli bir bölgede.
Ancak tarlanız denize kapalı bir konumda olduğu için aslında o bölge için
çok verimli olan rüzgar sizin tarlanızda ne durumda hakim bilemiyorum.

Rüzgar türbünü konusunda bir çok amatör değişik çalışmalar yapmakta.
Bu konuda Önerim ciddi hesap kitap yapmadan bu işe kalkışmamanız.
Ben yaptım oldu mantığı maaalesef üzücü olaylara neden oluyor.

Donanım haberde aşağıdaki linki incelerseniz.


Cevap: Rüzgar Türbini Uygulamalarında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar !!!

çok sevdiğim, çalışkan, araştırmacı,
benim de teknik bilgi ve tecrübe ile destek olduğum
(MEMOX ENERJİ )arkadaşımın türbün kulesinde bir anlık gaflette nasıl yaşamını yitirdiğini
göreceksiniz. Aman dikkat .



Şu an tarlada her sıra ağaç için bir sıra lateral döşeli. Ancak yeterli su verebilmek için bunu iki sıraya çıkartmayı düşünüyorum. Bu şekilde döşersem yaklaşık 8km lateral kullanacağım. Tarlanın rakımı yaklaşık 260m. Kahverengi ve mavi işaretlediğim kısım taşlık ve kumlu bir yapısı var. Suyu fazla tutamıyor. Yeşil bölge ise kaliteli toprağa sahip verimli bölge.
İlginize teşekkür ederim. Yardımlarınızı tavsiyelerinizi bekliyorum.

Bunun dışında yardımcı olabileceğim kısımlar olursa elimden geldiğince
destek olmaya çalışırım.
Sevgi ve saygıyla.

drokya 28-08-2013 11:05

Bulunduğum yörede ceviz gözlemlerimi paylaşmak istedim.
Belki yeni bahçe tesis etmek isteyen agaç dostlarına bir faydası dokunur.

Ukrayna karpatları eteğinde E 26,30 ile E 29,30 enlemleri ile N 48 ile N 49 boylamları arasında kalan bölgede uzun yıllardır gözlemlerim oldu ceviz ile ilgili.

Bu bölgelerde kapama tabir edilen ceviz bahçeleri yeni yeni tesis edilmekte.

Genelde elma - erik ve yaban mersini bahçelerini rüzgarın etkisinden korumak amacıyla, 4 metre arayla ama 2-3 kilometre sıra aralığında SSSR döneminde yol kenarlarına dikilmiş.
Ağaçlar 30-50 yaş aralığında.

Ve bazı konu başlıklarında yazıldığı gibi, Грецкий орех yani buradaki halkın adlandırdığı isimle Yunan cevizi.

Altay ceviz konu başlığında paylaşılan resimlerinde aynı türe ait olduğunu düşünüyorum.

Resimleri paylaştığımda sizlerde göreceksiniz.

Yunan cevizi: Asıl bu konu iyice irdelenmeli derim.

Herşeyimize sahip olmaya çalıştıkları gibi cevizimize de sahip olmuşlar.

detaylarını isteyen olursa aktarırırm.

Ben egeliyim her sene İzmir limanından İtalyan tanker gemilerle zeytin yağı alınır sonra italyada jan janlı şişelerle süslenip tüm dünyada italyan zeytin yağı diye pazarlanır.

İtalyanın yıllık zeytin yağı üretimi 60 milyon litre /yıl idi 2000 başlarında.
iç pazar tüketimi de hemen hemen 60 milyon litre /yıl idi.

Ancak 2000 li yıllarda dünya pazarlarında satılan italyan zeytin yağı 200 milyon litre/yıl idi.

Burada da aynı durum oluşmuş 1960-1980 yılları arası devlet eliyle tüm yol kenarlarına sadece ana yol değil tarla yollarının bile kenarlarına büyük parsellerin aralarına ceviz dikilmiş. ne hikmetse adına da Grek (Yunan) cevizi denmiş.

Bizim Anadolu topraklarından gönderildiğini düşündüğüm tohumlar,
şimdilerde tekrar Anadolu topraklarına geri dönüyor,
Değişik adlarla hemde.

Adamlar yıllarca dağ tepe dolanıp yılanından en küçük bitkinin soğanına kadar herşeyimize gözümüzün içine baka baka (ne bakması yahu düpedüz köylümüze kendi eliyle toplatıp) aldı götürdü.

Şimdi birçoğumuzun bile telaffuz ederken zorlandığı yeni isimlerle,
Anadolu topraklarına sokma derdinde.

İyi niyetle yabancı cinslerden tarla tesis etmiş, edecek dostlara tenzih ederek diyorum ki;

Umarım mısır ve buğdayda ki tiyatro cevizde de sahneye konmasın.

drokya 28-08-2013 21:36

???????????? ??????? ????: 50 ???. ? ??????? ???????? ? ???????? ?? Slando

yukarıda ki link Altay cevizi konu başlığında ateşli bir dost tarafından verildi
ve 50 gpH google de çevirilince 50 dolara döndü.

Eskiler ne güzel demiş;
Kılavuzu karga olanın
Burnu boktan kurtulmazmış.

gpH : Grivna Ukrayna para birimi.

1 Grivna : 0,12 dolar

50 Grivna = 6 dolar ediyor.

Tamam Google amca bir çok şeyi biliyor bazende yarım yamalakta olsa çeviri yapabiliyor ama çevirinin altında daha iyi bir çeviri için katkıda bulunun diyerek uyarıda bulunuyor.

Ah be güzel kardeşim sen yazıcaksın malum kişiler beğenecek diye,
bilmediğin sularda ne işin var.

Скороплодный грецкий орех
google de çeviri yapılınca :

Kırmızı yazı ile vurguladığım Gretskiy yani Yunan malı, Yunan menşeeli kısmı atlanıyor
çeviri;
Skoroplodnost ceviz olarak görünüyor (Çabuk yetişen çabuk ürün veren ceviz)

Oysa gerçek çeviri= Çabuk yetişen, çabuk ürün veren Yunan cevizi şeklinde olmalı.

drokya 25-11-2013 00:13

İzleyen dostlara merhaba,
Uzundur Ceviz dışında tatlı bir meşgale ile didişmekten dolayı
bu sohbet odasından uzak kalmıştım.

Geçen sene diktiğimiz fidanların tamamı tutmuştu,
ancak bahçeyi birlikte oluşturduğumuz arkadaşım
ben yurt dışında iken sağdan soldan duyma,
kulaktan dolma bilgiler ile gereksiz bir ilaçlama sonunda
fidanlardan maalesef 30 tanesinin kurumasına neden oldu.
Yedek olarak diktiğimiz 20 fidan içinde de kuruyanlar olduğu için
bu sene yaklaşık 20 fidan ile yaramızı onarma yoluna gideceğiz.

Bu arada su depolarımızın altına, bölgemizde bulunan doğal taş ile
makul bir evcik kondurmak istiyoruz.

Hem 6 metre yüksekliğinde leylek bacağı konumunda ki
sulama kulesinin ''na''estetik görüntüsü sevimli hale gelecek,
hemde 1,5 katlı normal bir ailenin 3-5 kişilik misafirleriyle bile
barınma sorunu çözülmüş olacak.

Misafir çok mu önemli 2 kişinin başını sokacağı yeter artar
diyen dostlar çıkabilir.

Yanıt veriyorum Misafir çok ama çok önemli.
Hayat meşgalesinde günler tekdüze bir düzen içinde geçiyor.

Kaba kaçabilir ama (kaçmışsa baştan özür dilerim)
hayatın iki delik arasında geçtiği rutinde,
yeni bir soluk verir misafirler ve dostlarla paylaşım.

Ustanın yıllar öncesinde dizelere döktüğü ;

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine


fikri hem ceviz hemde dostlarımızla orman haline dönmeli derim.

Gelişmeleri fırsat buldukça aktarmaya devam edeceğim.
Sevgi ve saygıyla.

drokya 29-12-2013 19:43

5 Eklenti(ler)
Geçen sene diktiğimiz fidanlardan yukarıda ki iletimde belirttiğim gibi kuruyan 30 adedini bu hafta içinde yeniledik.

Kuruyan fidanların içleri değişik bir görünümdeydi.
Umarım hastalık sonucu değilde arkadaşın gereksiz ilaçlama sonucunda kurumuşlardır.

kuruyan fidanlardan 3 tanesini tahlile gönderdik sonuçları aldığımızda paylaşırım.


Kuruyan fidanların iç görüntüsü ve bahçeden görüntüler.

drokya 29-12-2013 19:49

Bahçe oluşturacak dostlara naçizane tavsiyem;
fidan yerleşim planlarını, tozlayıcıların yerleri işaretli olarak iyi saklamaları.

Olurda kuruyan fidanların yerine yenileri dikilirken,
ana çeşitmi, tozlayıcımı tesbit etmek oldukça önemli bir detay.



Tüm ağaç dostlarının yeni yılını en içten dileklerimle kutlarım.

Her yeni gelen yıl, fidanlarınızın boy atıp verime yatacağı günler getirsin.

Sevgi ve saygıyla

cemilahmet 05-01-2014 22:01

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi drokya (Mesaj 1237023)
Bahçe oluşturacak dostlara naçizane tavsiyem;
fidan yerleşim planlarını, tozlayıcıların yerleri işaretli olarak iyi saklamaları.

Olurda kuruyan fidanların yerine yenileri dikilirken,
ana çeşitmi, tozlayıcımı tesbit etmek oldukça önemli bir detay.



Tüm ağaç dostlarının yeni yılını en içten dileklerimle kutlarım.

Her yeni gelen yıl, fidanlarınızın boy atıp verime yatacağı günler getirsin.

Sevgi ve saygıyla


aminnnnn

eko_ 28-01-2014 15:22

Değerli dostum ve meslektaşım Drokya, Bahçenizi yeni gördüm.Ağaçlar net’te belli bölümlere baktığımdan dolayı.Sayfanız uzak bahçelerin yakın işbirliği bölümünde olsaydı ,hem komşu olurduk, hem gözümden kaçmazdı.Neyse önemli değil.Bir solukta okudum ve harika olmuş.Benim sayfama yazdıklarınızdan bir doğa insanı ,elleri nasırlı bir toprak dostu olduğunuzu biliyordum.İzmir’de bir bahçem varmışcasına sevindim.Görüşmek üzere sevgiler,saygılar …..

drokya 13-02-2014 22:36

Sayın eko,
buralara yolunuz düştüğünde beklerim.

Kış günleri bahçe dışında keyfli uğraşılar içinde ter atıyorum.
Küçük bir yelkenli tekne yapım aşamasındayım,
motorundan şaft sistemine,
gövde iç dizaynından salmasına kadar hemen hemen yardım almaksızın tek başıma
epey bir yol aldım.
İşler rast giderse nisan - mayıs gibi suyla buluşturmayı planlıyorum.

Havalar ısındığında Murat ile sizi ziyaret etmeyi düşünüyoruz.
Kuzu göbeği zamanı olursa muhteşem olur.

Sizinle bir çok ortak yönümüz olduğunu sanıyorum.
Kalabalıktan bıkmış,
maviyi ve yeşili uğraş edinmiş biri olarak,
doğaya bir fide dikenin,
denizden bir poşet çekip alanın başımın üstünde yeri var.

Sevgi ve saygıyla.

cemilahmet 14-02-2014 17:20

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi drokya (Mesaj 1160968)
Sonik sistem kuracak dostlar varsa,
Oldukça geniş bir kuş sesleri arşivim var.
seve seve paylaşırım.
Sevgi ve saygıyla.

sn drokya
kuş sesleri ile ilgilisiniz vede oldukça bilginiz olduğunu sanırım. biraz daha konuyu detaylandırabilirmisiniz.mesala bu sesleri kayıtlı bir merkezden mi ve nasıl yayıyorsunuz.ayrıca tarla faresi ile ilgili bilginiz olursa onu da paylaşırmısınız.teşekkür ediyorum.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 06:14.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025