Yaklaşık 20 gün önce fulümü iç mekana almıştım. Pencere kenarında öğleden sonra güneş alıyor.
Sanki yaparaklar arasındaki dal mesafeleri açıldı gibi geliyor. Tekrar balkona mı alsam?

Sn Dilek Tekir
Hiç merak etmeyin.Bursa da rahatlıkla yetişir. Ben de Balıkesir'deyim. Ful bende de var ve gayet iyi durumda. Gerçi henüz kışı geçirmedik. Ama havalar çok soğuyunca balkondan içeriye alacağım. Don olursa dona dayanmazlar bence.

Sevgili dostlarim
Bugun serada iki tane kalan fulden birini sahibi oldum. 40cm boyunda 7 ytl. Cok guzel taze surgunleri var.

Fulu aldik, simdi ne yapacagiz ,28 sayfayi bastan basliyarak okuyacagiz tabi.
Allah kolaylik versin bana.

Herkese merhaba,
bir süredir ful ile ilgili olan yazışmalarınızı takip ediyorum. Yaklaşık olarak beş yıl önce bir iş seyahatim sırasında Ordu'dan ful çiçeğimi almış ve İstanbul'a taşımıştım. Ogün bugündür bir dargın bir barışık yaşıyoruz. Kırmızı örümceklerle ve kabuklu bit ile başımız dertte. Yabancı sitelerden bulduğum ev yapımı tarifle (ki Sayın Mine hanımın tavsiye ettiğine benziyor !) çiçeğimi ilaçlayıp sonra duş aldırıyorum. Nasıl üretildiğini bulabilmek için yabancı siteleri bayağı araştırdım ancak çok tatmin edici detaylar bulamadım. 28 sayfayı okumak zaman aldı. Katılımcılardan bir arkadaş (İsmini hatırlayamadığım için kendisinden şimdiden özür dilerim) ful bonsai için uygun mudur ? diye sormuştu sayfaları gezerken aşağıdaki bağlantıda bir bonsai buldum. Belki bu sorularına bir yanıt olabilir.

http://www.kaboodle.com/reviews/arab...asminum-sambac

Mine hanım merhaba, uygun görürseniz bir kaç sorum olacak;
*Bulunduğumuz dönem ful çiçeğini çelikle çoğaltmak için uygun bir zaman mıdır ?
*Şu an 3 tane, yaklaşık 35-40 cm'lik odunsu gövde üzerinden uzayıp giden aralıkları 50-100 cm arasında değişen 4 adet genç dal var;
Genç dalları çelik için ne kadar budakta bir bölmeliyim?
Çiçeği alt kısmını gürleştirmek için yapılacak budama, toprak hizasından itibaren ne kadar olmalıdır?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.

Fulünüzün bir resmini çekip buraya yükleyin, onun üzerinde anlatayım olmaz mı, yoksa cevabım çok afaki olacak.

Mine hanım merhaba,
çok haklısınız. Resimleri aşağıda yükledim ancak çok net ve bütün değiller, dijital kamera arızalandığı için web kamerası ile çekmek zorunda kaldım. Bu nedenle çiçek ancak 3 parçada görünebiliyor. Bu arada fulün hemen yanında mum çiçeğim var ve ondan düşen 3-4 yaprağa hiç dokunmadım (nasıl olsa çürür gübre olurlar diye ) ve hepsi tuttu, hatta bir tanesi 3-4 yaprak bile verdi ! Şimdide fulün kökünü zedelemek istemediğim için çıkarmaya korkuyorum.
Ek olarak, bu başlık yeri değil biliyorum kusuruma bakmayın, mum çiçeğini bu şekilde dolamak çiçeği boğar mı ? Bugüne kadar ailemde bu çiçeği yetiştiren herkes ipe asardı ancak ben oturduğum evde kiracıyım ve taşınmak durumunda kalırsam çiçeği husursuz etmek istemediğim için bu şekilde çemberlere dolamayı tercih ettim.

Gayet güzel duruyor.:)

Eklenti 23957
Bu da benim fulum :) buradan Sn.Omar Bey'e çok teşekkür ediyorum. :)

Ah canım benim, biraz daha serpilmiş, güzelleşmiş gibi geldi bana.. :)
Birşey değil Sn. KINACI. Ümit ederim baharda çiçeklerini görüp kokusunu duyarsınız.
İyi günlerde büyütün.

Benimde fulüm var,yazıları okudumda demek budamakmı gerekiyor.Acaba o yüzdenmi çiçek vermedi ,alalı bir yılı geçti sanırım.Şimdi budasam nasıl olur:(

Maalesef geçen hafta sonu kaza geçirdiler çiçeklerim. :( Şiddetli rüzgarda cam kendiliğinden açılınca görmüş olduğunuz camın önündeki 4 saksı çiçeğim yerlere saçılmışlar bazılarının saksıları kırılmış, bazıları da fulüm dahil toprakları ve kökleri dağılmış.
Burada olan arkadaşlar tekrar toplamışlar ama alelade bir şekilde bırakmışlar.
İşe geldiğimde ortalık darma dağındı, toparladım ve yeniden dikimlerini yaptım.
İnşallah bir sorun çıkmaz.

İnşaallah bir kaybınız olmaz.

Benim de benzer boyutta bir yelkovan çiçekli yaseminim temizlikçi bayanın dikkatsizliğine kurban gidip 5.kat balkonundan düşerek mefta olmuş idi...

Ama bir cam pervazının yüksekliği öldürücü değildir eminim; ümidi kesmemeli :)

Stephanotis floibunda bu mudur. Bauhaus'tan aldım, üzerinde sadece Stephanotis yazıyordu.

Dostlar,
Fulümun durumu pek iç açıcı görünmüyor eski parlaklığı ve neşesi kalmadı beni çok üzüyor. :( yaprakların uç kısımları kapanmış ve yeşil vaziyette kurumuş. Sadece, gövde dal kısmı yeşil duruyor. İnşallah ölmez, ölürse çok üzülürüm.

Fotoğraflamanız mümkün mü Hakan KINACI?

Ömer bey,bu dönemde çelik alınırsa köklenir mi?
Direk toprağa dikilmesi gerekiyor herhalde değil mi?

Eklenti 25026

Eklenti 25027

İşte fulümün son hali böyle dün yaprakları o kadar kurumuş ki hangisine dokunduysam elimde kaldılar. :(

Ömer Bey,
Çok teşekkür ederim. Eğer fulüm ölürse, baharda artık sizi ziyarte gelirim. :)

Celal Bey, Stepanotis Floribunda'nızı güle güle büyütün,biraz nazlı ve yer değişiminden çabuk etkileniyor.Fakat bir bilen mutlaka vardır,bizde köpek ve kuşumuzun azizliğine uğradı :((
Saygılar,

Hakan KINACI,

Yapraklar dökülmüş ama gövdenin rengi halen canlı ve diri görünüyor.

Yeterli ışık ve ısı koşullarında durursa yeniden yapraklanır mı acaba? Bence yapraklanır.

Bu dönem köklendirme için sorun olur mu diye sormuş Sevilay. Ben sormadan gözümü karartıp denemeye giriştim. Mini mini fulümün bir iki dalı diğerlerine oranla biçimsiz ve isyankar büyüyünce kesip köklendirme niyeti ile suya koydum tam 1-1,5 ay kadar önce.

Koyu renkli (Kahverengi) bir şişeye iyi su, eser miktarda aspirin ve oksijenli su koyarak oda sıcaklığında muhafaza ettim.

Sonuç mu?

Köklenme emareleri başladı iki çelikte de.

Görüntüler, şişenin renginden dolayı çok bulanık ama yine de kökçüklerin patlamak üzere gövdeyi şişrdiği noktaları göreceksiniz umuyorum. NOT: her bir çelikte ikişer yaprak kalacak şekilde yaprakları koparttım ve kalan ikişer yaprağı da enlemesine tam yarılarından keserek çeliğin yaprak yüzeyini azalttım ki köklenmeye yardımcı olsun.

Neden suya koydun demeyin; zira ben hiçbir bitkimi toprakta çelikleyerek veya tohumdan yetiştiremiyorum. Varsa yoksa suda köklendirme... Hep... :)

Dolayısı ile uygun sıcaklğı temin edebildiğiniz durumda bence bu dönemde de suda köklendirme deneyebilirsiniz gibime geliyor.

Ben sizi şimdi görüntülerle başbaşa bırakıyorum

Sn.lerdemir,
Fulümün gövde kısmı eskisi gibi sağlıklı görünüyor ancak, kazadan sonra aynı saksıda dal halinde kök vs kalmamış vaziyette buldum ve yeniden köksüz halde diktim.
Isı iç ortamda klima ile ısınıyor gece 22,00 ye kadar sabah da 08,00 gibi ortam ısınıyor.
Işık olayına gelince; gün boyu pencere önünde olduğu için ışık bol güneşli günlerde ise sabahtan akşama kadar güneş görüyor.
Maşşallah sizinkilerde çok güzeller, çok da iyi kök vermişler. :) Artık dikim zamanı gelmiş görünüyor.

Hakan bey, Fulün ana gövdesi canlılığını koruyor gibi. Ona biraz DOMATES püresi verirseniz sanırım yüzünüzü güldürecektir. 1/4 dilim yeter sanırım. Hem şok'dan kurtulur, hemde takviye olur. :p

Ben fulümü aldığımda yaklaşık 50cm.boyunda iki kök idi.
İkisini de aynı saksıya diktirmiştim.

Şimdi her iki fulde neredeyse iki katından fazla boy attı.
Her tarafından dallar çıkararak sadece boya değil ene doğru da büyümekte.

Geçen gün baktığımda topraktan bir dal daha çıkmaktaydı.

Ben de diyorum ki;
1-O fazla uzayan dalları kessem,bu mevsimde yeni bir saksıda köklendirebilirmiyim?
2-Suda köklenme şansının,toprakta köklenme şansına yüzdesi nedir?

Sevilay;

Ben şahsen bu tip kokulu çiçekli çalı tipi bitkilerde sipsivri incecik ve upuzun dalla uzayan biçimlerin göze hoş gelmediğini düşünüyorum.

Dolayısı ile aşırı ve tek başına uzayan dalları budayıp dengeli ve top (çember) şeklinde (sizin tabirinizle enine de doğru) çok dallı büyümeyi teşvik etmeyi ben şahsen daha uygun buluyorum. Tabi bu tamamen benim kişisel ve estetik görüşümdür. Ayrıca bu uygulama ile daha çok sayıdaki daldan daha çok sayıda ve verimli çiçek elde edilebileceğini düşünüyorum (bu da sadece zandır; teknik bir bilgi değil).

Köklendirmeye gelince;

Ben suda köklendirme denemesi ile aynı anda 2 ayrı çeliği de toprakta köklendirmeyi denemiştim. Aspirinli ve oksijenli sulu solüsyona batırdıktan sonra özel bir köklendirme hormonu da uygulamama karşın ve de İzmir'den dönerken mini bir ful fidanının köklendirilmiş olduğu saksıdaki topraktan bir parça alarak aynı toprakta köklendirmeyi denememe rağmen o çelikleri kuruttum. Birşeyleri yanlış yapıyorum ama neyi bilemiyorum.

Dolayısı ile benim muvaffak olduğum tek yöntemim şimdilik suda köklendirme; dolayısı ile süre farkını ve köklendirme yüzdesini kıyaslayamıyorum.

Şu ana kadar suda; Madagaskar Yasemini, gardenya, hanımeli, mum çiçeği(kısa zaman sonra da ful) gibi bitkileri köklendirdim başarı ile. Akşamları şeffaf buzdolabı poşetleri geçiriyorum kafalarına ve içini kendi nefesimle doldurup şişirerek (böylece bol CO2 oluyor ortamda; hem de ısı artıyor) paket lastiği ile de alttan sızıntıyı önlüyorum. Gündüzleri açıyorum poşeti, havalanıyorlar; yoksa mantar ve çürüme olur diye düşünüyorum. Ara ara poşetsizlerken iyi su fısfıslıyorum yapraklarına; hatta fısfıs sonrası bone geçiriyorum yine. Oda sıcaklığında da muhafaza ediyorum yarı aydınlıkta.

Böylece suda kökleniyorlar işte :)

Sn. Sevilay,
Sizin yerinizde olsam yeni çıkan dalın biraz daha uzamasını bekler, Havai köklendirme çalışması yapardım. Şansınız biraz daha fazla olur. Kesip suda veya toprakta köklendirmeye çalışmak bu mevsimde biraz daha riskli olur kanısındayım.

Aynı dakikada cevap yollamışız ikimiz de. Ancak ben daha hızlı çıktım :)

Omar'ın da dediği doğrultusa taze sürgünleri kesip çeliklemek yerine dalın biraz sertleşmesini beklemek daha doğru olur sanırım.

Havai köklendirme denemesi fulde nasıl olur bilemiyorum. İyi fikir, denemeli :) Zira benim elim gardenyadan biraz alışık sayılır havai köklendirmeye :)
Bkz:Gardenya'da Havai Köklendirme Denemesi / Air Layering Gardenia jasminoides

Mesela benim iki minik fulümde de şu an sürgünler var ve ben henüz onları budamıyorum; belli bir büyüklüğe gelince orada durması için tepeden çimdikleyeceğim ki başka yerlerinden de aynı oranda uzayabilsin ve dengeli bir toplu uzama olsun. Yani, bitkinin hızlı büyümesi değil de dengeli ve estetik büyümesini tercih edenlerdenim ben.

Sizin gardenya köklendirme çalışmasına tekrar bir bakayım derken önce davranmışsınız :p

Lerdemir;
Ben de aynen sizin gibi düşünüyorum.Bence de bu tip çiçeklerde top form daha estetik.
Benim fulüm şimdilik o formda büyüyor.Dört bir tarafa doğru dal vermekte kendisi.

Hadi itiraf edeyim;Ben aslında bir çelik alıp,onu saksının dibine dikip,daha da gür bir biçim verebilir miyim diye düşünmekteydim.

Ya da önce başka bir yerde köklendirip,yine o gür formu yakalayabilmek için dibine dikebilir miydim?

Benim de gözümü korkuttuğunuz için ben de bir çelik alıp,uygun sıcaklıkta,sizin formülünüzle,suda köklendirmeyi planlamaktayım.

Bu arada fazla uzayan diğer dalları da dediğiniz gibi çimdikleyeceğim.

Sayın Omar;
Ben bu konularda o kadar tecrübesizim ki,siz havai köklendirme dediğinizde gözüm iyice korktu.

Bende nerede öyle havai köklendirme yapacak deneyim ve cesaret.
Bence topraktan çıkan o zavallıyı bırakayım yaşasın.

Ben üstten üstten,çelik alma,suda köklendirme falan idare edeyim bari.

Verdiğiniz bilgiler için sizlere çok teşekkür ediyorum.

Sevilay;

İtirafa ben de katılayım. Hem de bu vesile ile uzman arkadaşlara danışmış oluruz.

Ben de köklendirebileceğim ful çeliği olursa ve hatta iki ayrı saksıdaki minik fullerimi, gür bir görüntü oluşması için orta boy bir saksıda birleştirmeyi düşünüyordum. Ancak birbirlerini boğma, vb gibi handikapları olur mu diye endişe de ediyordum. Henüz işleme geçmemiş olduğumdan dolayı da sormamıştım. Vesile oldunuz Sevilay.

Sevgili uzman dostlar;

Böyle bir birleştirme, bitkiler için zarar teşkil eder mi ileride? Ne dersiniz? Yapalım mı, yapmayalım mı?

Sevilay; kesinlikle o dipten çıkan yemyeşil sürgünü genel çizgiyi geçene kadar kesmeyin; serpilsin, büyüsün.

Ondan sonra da dileğinize ve buradaki olası uzman görüşlerinize uygun hareket edersiniz.

Lerdemir;
Ben ful almak için fidanlığa gittiğimde beğendiğim iki ayrı ful fidesi vardı.
İkisi de naylon poşet gibi bir şeydeydi.

Oradaki bey beğendiğim bir saksıya ikisini de yan yana dikti.

Ve ne boğma,ne de başka bir öldürme biçimi olmadan fuller gayet sağlıklı ve hala büyür şekilde yaşıyorlar.Yan yana,aynı saksıda

Sevilay hanım ve lerdemir, hiçbir sakıncası yok isterseniz 4-5 tane dikin, biz genelde dolgun olsun, albenili olsun, çabuk satılsın diye böyle yaparız, süs narlarını bakın görürsünüz. Kolay gelsin.

Oh, tamam. Rahatlattınız ikiniz de beni.

O zaman bu kış çıkışında fule dair elde ne varda bir saksıya. Yazın da hayırlısı ile dolgun ve bol çiçekli fotoğraflara inşaallah.

Tekrar teşekkürlerimle...

mine hanım nasılda çocukluğuma geri döndüm süperdi...:)çok teşekkürler konu için...
annem yetiştiridi ful çiçeğini bayılırdık kokusuna,senlerce başka saksılarda yetiştirdi,ankarada zor yetişir dediler...daha sonra evden taşınındık,urfada sıcaktan kurudu su vermeyince öldü,sonrada çok aradım ankarada bir türlü bulamadım,antakyada eş dosta bile sordurdum,urfadada yok,bu çiçeği bilende az...
domates olayı doğru:)birde annem kabak dolması yapacağı vakit,oyduğu içlerini çöpe atmaz ful saksısına koyardı,beslenmesine yardım ediyormuş...çok seneler yetiştirdi ancak şimdilerde bulamıyorum,ankarada bu tür çiçekler satan birileri varsa çok memnun olacağım...sevgilerimle...

Havalar soğuduğu için içeriye aldığım fulümün yaprakları kararıp dökülmeye başladı. Yaprakları sanki daha kuru. Nem eksiliği olabilir mi? Sorun bu ise su mu püskürtmeliyim? Ve ne sıklıkta?

Sorunun cevabı, sorunun içinde olmasın.:p

Yani kış geldi, havalar soğudu, yapraklar döküldü... gibi.:p

:eek: Fulün kışın yaprak döktüğünü hiç bilmiyordum. Teşekkürler Sayın Balıkçı.

Ben, döküp dökmediğinden de emin değilim.:p

Yalnız, geçen sene Barbaros'ta kendi başına kışı geçirmeye bıraktığım fulüm, kış sonunda beni çırılçıplak karşıladı, tabii sonra baharla birlikte o güzel yeşil elbisesini giydi, daha sonra da ötesine berisine krem rengi, mis kokulu çiçekler taktı.:p

Galiba, sıcak ortamda yaprağını dökmüyor, soğukta döküp hava ısınınca tekrar yapraklanıyor.
Haydi, Mine hanıma bir uğrayalım.:D

Bence üşütmüşsün zenfree geçensene bendede oldu yapraklar kupkuru olup çıplak kaldı içerisi sıcaksa güneşli bir yere koy fazla sulama umarım düzelir. selamlar.

Zenfree fulünüze su püskürtmeyiniz, bu mantari hastalıklara davetiye çıkarır. Aslında herdem yeşil bir çalıdır ful. Ancak fazla soğuk olduysa veya stres altında kaladıysa yaprak döker. Sebep hastalık da olabilir.

Mine Hn merhaba,

Peki, mevsim nedeniyle iç mekana aldığım fulü kaloriferlerin kuruttuğuhavanın etkisinden korumak amacıyla her gece fısfıslamakla hata ediyorum demek ki?

Ev için de de mantari oluşuma sebep verir mi bu uygulamam?

Ayrıca, bu uygulamaya başlamadan önce de captan'lı su ile fısfıslamıştım yapraklarını 1 ay kadar önce ne olur ne olmaz diye...