![]() |
Alıntı:
|
Yeter ki sağlık olsun, bitmedik iş, geçmedik zaman yok. Allah güle güle tamamlayıp,güle güle kullanmak kısmet etsin sn.Taşlıbahçe.
|
1 Eklenti(ler)
Taşlıbahçe'nin yeni yazısı çıktı bugün; aylardan kasım, saman armudu, memeli pasın ikinci evresi, fidanlar, birkaç çiçek ve korogaki hakkında.
Bu aralar haftada iki üç yazıyla devam ediyorum; Taşlıbahçe'ye yerleşmeye bir ay kadar bir zaman kaldı ve bu süre içinde elimdeki yazıları bitirerek yeni yazılara oradan devam etmek istiyorum. Gerçi henüz elektrik ve internet yok ve üç ay kadar da olmayacak; buluruz bir çaresini; bir gidelim de gerisi kolay; veya zor; kolaysa da başıma gelsin zorsa da gelsin :) Her Şey Güzel Olacak -Kasım 2012- | taşlıbahçe |
3 Eklenti(ler)
Bugün bir yazı daha çıktı; uzun zamandır derdim ve sevdam olan "su" hakkında, zeytinlerin toplanma sorunu, yeni küçük bahçemiz ve bahçedeki kimi yapı faaliyetleri hakkında...
https://taslibahce.wordpress.com/201...-su-ocak-2013/ Eklenti 497300 Küçük bahçemiz Eklenti 497301 Bahçenin yanından akan derecik Eklenti 497302 Zeytini niye döverler? |
Bu durumda elle toplayarak zeytincilikten kar sağlamak isteyenlerin zeytinlerini veya yağlarını alıcıya dolaysız olarak satmaları gereği ortaya çıkıyor.
Forumdan alıntıladığım sizin bu düşünceniz aslında bazı zeytin türleri için yapılıyor. Yani, Alıcı konumunda ki fabrikalar bahçenizde ki zeytini toptan alıyorlar ve kendileri topluyorlar. Siz hiç bir şeye karışmıyorsunuz. Sadece paranızı alıyorsunuz. Tabii, her zeytini almıyor yağ fabrikaları. Trilye zeytini ve benzeri bol yağ-ürün veren zeytinliklerinizin zeytinini toptan alıp, kendileri topluyorlar. (Tıpkı meyve suyu fabrikalarının yaptığı gibi). Bundan 5-6 yıl önce köyümde teyzemler, trilye zeytini olan bahçelerinin zeytinini toplam 10.000 tl.ye fabrikaya verdiler. Hesap yapmışlar ve kendileri toplatmaya kalksalar, bu kadar para kalmıyordu kendilerine. Üstelik o soğuklarda, - Hem kendileri toplayacaktı. - Hem de yanlarında çalıştıracakları kişilerin getirilmesi, götürülmesi, yemek ihtiyaçları, çay ihtiyaçları gibi işlerle uğraşmak da cabası olacaktı. 10.000 tl.yi alınca, gidip kendilerine 1 yıl yetecek kadar zeytinyağını satın aldılar ve geriye de bir sürü paraları kaldı. Kendileri toplayıp, yağını satsalar, ellerine bu kadar para kalmayacaktı. |
Alıntı:
Meyve suyu fabrikaları için bilindik bir yöntem ama bizim buralarda (Kuzey Ege) zeytin için böyle bir uygulamaya rastlamadım, duymadım. üretici için iyi bir yöntem gibi görünüyor. Bu yöntemde arzu eden üretici sanıyorum kendi tüketeceği zeytini de ayırabiliyordur. Şayet bu olanağı veriyorlarsa ve üretici kendi ihtiyacı kadar zeytinini, yağını kendi zeytinliğinden elde edebiliyorsa, geri kalanını anlaşmaya tabi tutuyorsa ne güzel. Gerçi bu fabrikaların da -sofralık iri zeytin dışındakileri- elle topladıklarını sanmıyorum. Belki boydan kısa ağaçları makineyle topluyorlardır ama diğerlerinde yine sırığa başvuruyorlardır. Bu zaten ayrı bir konu ama blogda da yazdığım gibi toplanma yöntemiyle satış yöntemi ve kazanç arasında da bağlar var. |
Özellikle kısa-bodur tipli ağaçlardan oluşan zeytinlikleri toptan alıyorlar. Bunlarda yeni nesil bodur trilye ağaçları.
Her zeytinliğin zeytinini almıyorlar. Hem toplama kolaylığı hem de bol yağ vermesi nedeni ile sanırım. Bu nedenle, bizim köyde bir çok kişi trilye dikmeye başladı. Sanırım fabrika Ayvalık'tandı. Bize çok yakın. Bir ara sorup öğrenirim nereye sattıklarını. |
Alıntı:
Tahmin ettiğim gibi. Bodur ağaçlara sahip olmayanlar da zaten ara sıra ağaçlarını kabaklayarak sonraki yıllar için bodurlaşmaya gidiyorlar bazen. tüm bunlar zeytinin asıl değerini bulamamasıyla ilgili biraz da. Bu arada bizim buralarda böyle bir uygulamaya rastlamadım demem biraz hatalı oldu çünkü kimi yağ tüccarları zeytinlik sahipleriyle anlaşarak sizin bahsettiğiniz gibi toplama işini üstlendikleri oluyor ama yine aynı kapıya çıkıyor. Yani üreticiyle tüketicinin arasına girilmiş oluyor. Asıl bahsettiğim şey daha başka bir sistem ihtiyacı. Üreticiyle satıcının aracısız iletişimde olduğu modeller. Şu an için ağırdan da olsa böyle satış yapanlar var ama bu türden modellerin randımanlı çalışması ve herkes için işe yarar ekonomik boyutta olması için zamana ve çabaya ihtiyaç var gibi. |
Yağ fabrikaları değil tüccarlar kapama bahçe alırlar.
Bizler ağaçları bodurlaştırmayız, gençleştirme yaparız. Zeytinde arbeqiu cinsiydi yanılmıyorsam(İspanyol cinsi) çalı formunda yağlık çeşit. Halil Önen Bey bahçe kurmayı düşünüyordu. Biz hala el ile topluyoruz. Zeytin silkme makinaları,bize göre çok fazla filiz kırıyor. Zeytinyağımızı kendimiz 5lt lik tenekelerde satıyoruz, fakat kargo maliyeti bize göre yüksek, en uzak Bartın'a yolladım şimdiye kadar. Birçok insan fiyatlarımızı yüksek buluyor. Karşılaştırdıkları yağ riviera tipi rafine yağ olduğundan derdimizi anlatamıyoruz. :) |
Alıntı:
Dediğim gibi bireysel kargolamalarla çözülecek bir iş değil; daha organize sistemler lazım. Gençleştirmenin dışında gerçekten de bodurlaştırma amacıyla ağaçlarını gövdenin yarısından kesenlere rastlıyorum. Arbequina, İspanyol orijinli bir çeşir; son zamanlarda ilgi çekiyor. Yetiştirici fidanlıklar da artıyor günden güne. |
1 Eklenti(ler)
Taşlıbahçe'nin son iki yazısı çıktı;
"Babalar ve Oğullar" habersizce yapılan bahçe-inşaat faaliyetleriyle ilgili. "Hani Benim Siestam Nerde?" Geçtiğimiz yaz neler yaptık, neler ettik? Evin hayvan misafirleri ve sevgili fidanlarımız hakkında... Gerçek ev sahipleriyle ilgili çıkardığım sonuç: Doğa, malum yaban hayatın yuvası; bu yabani yuva içine tutup da bir ev yaparsak gerçek ev sahiplerinin "hoşgeldin" ziyaretleri de haliyle olacaktır :) Gerçekten hoş geldiysek ve hoşbulduk demek istiyorsak şehir adabını bırakarak insana has bir yaban adabını keşfetmek iyi bir ara yol olur. Bir şekilde önlem alarak geldiğimiz yeri bozmamaya, asıl ev sahiplerini hor görmemeye ve zarar vermemeye gayret etmek kanımca en doğrusu. Bazı önlemlerle bu misafirlerin pek çoğu eşik dışında tutulabilirse de ilk fırsatı değerlendireceklerinden şüpheniz olmasın. Bir de sürekli yaşanan bir ev değilse asıl misafirin kim olduğunu güzelce gösteriyorlar :) https://taslibahce.wordpress.com/201...e-temmuz-2013/ |
Baştan sona merakla okudum, merakımı fazlasıyla değdi. Bunlar farklı yaşanmışlıklardır. Şu an doğayı bu kadar çok sevmeyenler, modern hayata bağlı ve bağımlı olanlar yazdıklarınızı okurken bile ürperir, kabullenmez, yaşamaya asla yanaşmazlar. Doğanın asıl sahiplerini çoktan dünyalarından çok uzağa çıkarıp atmıştılar..Ben de evi yeni kullanmaya başladığım sıra bir kaç tarlafaresiyle paylaştım, çokça akreplerle..farelerin pisliğinden iğrenerek ilaçladım öldüler. HÂla pişmanımdır. Akrepleri de kesinlikle süpürgeyle evden öteledim.
Sn. Taşlıbahçe sizin yeriniz daha da doğal sanırım. Yolunuz falan nasıl. Bir de İstanbul'a 500km falan, ulaşımda zorlanıyorsunuzdur. Ama sevginin başgelemeyeceği ne var ki. Gelin kızımız ve Selvi kızımız da seviyo sa orası cennet olacaktır size güle güle yaşayın inşaAllah. |
Hayvan dostlarımızla aramız iyi; yine de aynı yatağı, aynı mutfağı özellikle bazılarıyla paylaşmak istemiyoruz :)
Köyde doğan büyüyenler genellikle öldürerek çözüyorlar bu işi;belki de doğanın dinamiklerine daha uygundur bu yol, emin değilim. Bizim şehirli kibarlığımız ve her türlü "can"a duyduğumuz saygı farklı yollara itiyor bizi, ara yollar bulmaya çalışıyoruz sizin akrepleri süpürmeniz gibi... Belki zamanla değişiriz ama inşallah değişmeyiz :) İstanbul-Taşlıbahçe arası 410 km. Zor oldu, özellikle inşaat sırasında zorlandım ama nihayetinde gün sayıyoruz. Temmuz itibariyle ailece orada olacağız artık. Sonrası Allah kerim :) |
Evet..Akrebi süpürmek: Bazan çok büyük tehlikeleri yok sayıp , hiç zarar gelmeyecek yerde ise gereksiz sÛizanda bulunuruz. Allah'ta kulları da affeylesin bizleri.
Gelinim''anne sana twitter hesabı açalım,, diyerek açtı. Hesap açılır açılmaz hemen bir takipci düştü. ''anne bak hemen bir takipcin oldu,, dedi kızcağız, ama ben bir korkuya bir telaşa kapılırmışım -kimmiş o beni nereden tanırmış sil onu, kabul etme diye feveran edişimi hâl anlatıp gülerler. Meğer format öyleymiş. Size de öyle bir kabalık gösterdim sanırım özür dilerim sizin de bir oğlum olduğunuzu bilmediğimdendir. Profilinize sonradan baktım. Temmuz'unuz hayırlı gelsin inşallah. Allah'a emanet olunuz. |
Alıntı:
İyi dilekleriniz için teşekkürler tekrar; sevgiler, saygılar... |
Teşekkür ederim oğlum, samimi, sıcakkanlı ve hesapsız insanları çok severim.
Ben den de size sevgiler... |
Derenizin seviyesini /uzaklığını bilemiyorum, koç pompası araştırmanızı tavsiye edebilirim. Bir araştırın isterseniz. Sulama ve kullanma suyu olarak bir depoda toplayabilirsiniz. :)
|
Koç pompasını inceledim; yakınımızda bir arkadaş kullandı ve 45 m kadar yukarıya gönderebildi suyu.
Bizim derecik buna pek uygun değil. Onun yerine birkaç tonluk bir hazne yaparak gözün suyunu biriktirmek daha uygun olacak. Buradan araziye 55 m kadar boru döşendi zaten; küçük bir pompa iş görür sanırım, yükseklik farkı 2 m :) |
1 Eklenti(ler)
Taşlıbahçe'nin yeni yazısı çıktı bugün: "Kaçamak"
Marangozun yarım kalan işleri, sızdırmalı foseptik, bahçe kapısı, ilk tohumlar, mersin ve daha başka birkaç şey hakkında... |
1 Eklenti(ler)
Taşlıbahçe'nin yeni yazısı çıktı: "Nar Bayramı"
Çilesi biten ve hediyelerini veren nar, bayram ziyaretleri, filizlenen roka ve birkaç fidan hakkında... " (...) Narla başlayıp narla biten bir tatil olduysa da bu tatil, arada başka işler yapmadık veya başka şeyler olmadı değil. Bayramdan dolayı en rahat tatilimizdi bu. İlk bayram ziyaretlerimiz de oldu, işin aslı bayram vesilesiyle ilk ziyaretçilerimiz de gelmeye başladı artık. Her ne kadar evin içi misafir ağırlamaya uygun değilse de zaten hava güzeldi ve bahçede oturduk, daha iyi oldu. Artık evimizin gerçek bir ev olduğu hissini tattık. Başkalarının bunu kabul etmesi ve ziyarete gelmesi daha önce tahmin edemeyeceğim, aklıma gelmeyecek bir keyif yaşattı bize. Köyden gelenlerin akabinde biz de gittik ziyaretlere. Dolayısıyla yapılması gereken pek çok işi bir sonraki gelişimize erteledik; yalnızca en gerekli bulduklarımızı yaptık (…)" |
Sayın Taşlıbahçe; Dün Blog'tan okudum yeni yazınızı, ve gelişmelerin görüntülerine baktım: Tek kelamla herşey harikaydı. Çevre düzeni falan çok güzel ve doğal olmuş, foseptik içini bile doğal taşla örmüşsünüz ya kıskandık, biz briketle örmüştük. O güzelim taş oraya gömülür mü oğlum. Dışarıda en gereksiz bir yere de olsa bir kot önüne öreydiniz de o taşlar gözönünde olaydı.
Hele bahçeye inen merdiven de üstüne döşediğiniz taş ta çok çok güzel olmuş. Ev içindeki ahşap merdiveniniz, sahanlığınız, küpeşteleriniz çok çok güzel. Demekki üst katta iki üç oda var. O da çok iyi bir imkan hatta; Doğada tek başına diye bir doğacı var adını şimdi hatırlayamadım. O ikinci katın merdivenini çekme yapmıştı. Gece odalara çıkınca merdiveni yukarı çekmek için. Tabi o kadarı fazla eksantrik olur diyebilirsiniz :) Tabii ki o görüntüler geçmişe dair. Şimdi kimbilir ne güzel olmuş ne değişimler olmuştur. Hatta sizin sebzeleriniz bile hazırdır tarhlarda. Güle güle günlere... |
Alıntı:
Çukura döşediğimiz taşlar çukurun kazıldığı sırada çıktı, parçalayıp kullandık. Yukarıda iki oda var; biri mutfağın, diğeri de oturma odasının üzerinde; alt katın oda bölmeleri üst kattaki bölmelerle devam ediyor. Kat arası ahşap olduğundan başka bir şansımız da yoktu; olsaydı da yine böyle yapardık herhalde. O günden sonra bir değişiklik olarak mutfak dolapları yapıldı, 3 yazı sonra :) Sebzeler ise sizin sayfada yazmış olduğum gibi; Allah'a emanet :) "Bizimkilerin son hallerini bilmiyorum. Tohumdan yetiştirdiğim ve henüz çok küçüklerken dışarıya alıştırdığım fideleri 2 mayısta dikmiştim toprağa ki bir daha ne bakan oldu, ne de sulayan. İki kez niyetlendim gitmeye, yağmur yağınca vazgeçtim. Aklım orda, ben burda... Haftaya gider görürüm artık tekrar yağmur yağmazsa.." Ve bu hafta da yağmurlu olunca yine gitmedim. Bahar yağmurları geçen sene de böyleydi. Muhtemelen son yağmurlar bunlar; arkasından eylül ortasına kadar yağmur damla düşmez artık... |
Nazar değmesin herşey mükemmel gidiyor...
Beş yaşına giren ekşi karadut bu yıl çoştu. İki genç dalına su şişesi bağladım toprakla dolu, tutarsa fidanın bir tanesini size ayıracağım. Birde tavşan böbreği veya köylü diliyle tavşan taş...ı diye bilinen yayla üzümü yapan asmam var onun bu yılki budanmasında ayırdığım çeliklerden bir kaçı tuttu, toprakta büyümekteler bir tane de ondan yollamam lazım bahçenize... Vakti gelince yazacağım size. |
Çok sağolun sayın hosseda.
Fidanlar gelmiş de dikmişim gibi sevindim; sabırsızlıkla bekliyorum. Ekşi karadut buralarda çok güzel oluyor, "kanlı kara" diyorlar; en sevdiğim dut desem doğrudur. Henüz dikmedim; saksıda bir tane var, iki olursa daha iyi olur; asmalara gelince yalnızca iki kök diktim çoğaltmayı isterim... Zamanı gelse de benim de gönlümden kopsa fidanlar :) |
2 Eklenti(ler)
Son iki yazı yayınlandı arka arkaya.
"Laputa", bulut, yağmur, sis ve başka bir alem hakkında... "Çok uzun zamandır beklediğim, bir türlü denk gelemediğim şey oldu nihayetinde ve bulutlar arasında kaldık; ıssızlığın ortasında. Aşağıda olsa adına sis derdik ama burada olunca sis demek ne kadar doğru bilmiyorum. Sis veya bulut, bir şekilde sizin dünyanıza gelmişlerse hiç fark etmez, her ikisi de zamanı, mekanı, hissiyatı değiştirebilme sihrine sahipler. Dört yıl oldu Taşlıbahçe’yle tanışalı. Ve o zamandan bugüne, bu başka alemin içine ne zaman düşeceğimizi, zamanın ne zaman duracağını ve bildiğimiz her şeyin nasıl bilmediklerimize dönüşeceğini merak edip durdum… Nasipte dört yıl beklemek varmış. Bekledikçe değerini bilmek varmış(...)" "Çukur-kültür" ise daha çok "hugelkültür"ün bir yorumu hakkında.[/CENTER] "(...) Sistemin drenaj ve buna bağlı gelişen havalanma faydalarından feragat edip su tutma kapasitesine yüklendik. Kanımca, böyle yapmazsak, yani yüksek bir tepecik olarak orijinal sistemi kurarsak yatak hızlı kuruyacak ve sulama sarfiyatı artacaktır. Burada su fazlası olmadığından ve bu suyun da drenaj problemi olmadığından ve drenaj yetersizliğinden kaynaklanan oksijen yetersizliği problemi de olmadığından dolayı “tepekültür” yerine “çukurkültür” yapalım dedik.(...)" |
2 Eklenti(ler)
Selamlar, bu konunun açıldığı bölüm anladığım kadarıyla daha çok kaçma fikri ve ev yapımlarıyla ilgili; ev işi büyük ölçüde bitti, önümüzdeki iki ay içerisinde geri kalan işleri de biter diye düşündük. Diğer taraftan işin toprak kısmı var. İnşaat faaliyetleri azalırken toprak faaliyetleri de haliyle artıyor. Burası yeri olmadığından bu faaliyetlerin duyurusunu bundan böyle burada yapmıyorum. Blogdan takip edebilirsiniz. Önümüzdeki süreçte vakit buldukça ağaçlar net'in ilgili yerlerine eklemeye severek devam ederim. Tabii ki elektrik ve internet işi hallolduktan sonra. Muhtemelen iki ay sonra... Bugün işteki son günüm; önümüzdeki hafta gidiyoruz Taşlıbahçe'ye... Dolayısıyla şimdilik hoşçakalın... Bloğun son yazısının linkini de ekliyorum izninizle, her ne kadar tohum ve fidelerle ilgili olsa da... Hoşçakalın :) Uyansın da Büyüsün, Yaprak Yaprağa Bürünsün -Mart, Nisan 2014- | taşlıbahçe Eklenti 503586 Eklenti 503587 |
Güle güle..güle güle sayın Taşlıbahçe yeni oluşumlar hayırlar getirsin, herşey gönlünüzce olsun..Bloğunuzu okudum biliyorsunuz çok güzeldi bu bölüm de yine. Hoşcakalın.
|
Allah'ım darısı isteyen herkesin başına :) inşallah bizlerde bir gün artık gidiyoruz deriz...
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Uzun zamandır yazmıyorsunuz. Yeni yazılarınızı bekliyoruz.
|
Merhaba Taşlıbahçe, Merhaba Hoşseda
Taş evler konusunda bilgi ararken hem sizleri hem de ağaçlar.net gibi mükemmel bir siteyi keşfettim. Yeni üyeyim... Benim gibi taş evi hayali olanlar için paylaşımlarınız müthiş yararlı. Hepinize evlerinizde sağlıklı mutlu ve huzurlu güzel günler dilerim... |
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Taşlıbahçe'den "havadis"ler yayınlandı; bu yazı bahçe işleri ve hasat hakkında; birkaç güne de diğer işlerle ilgili olanı gelir; keyifle okumanız ve keyfimizi paylaşmanız dileğiyle...
|
1 Eklenti(ler)
Taşlıbahçe'nin yeni yazısı Havadis 2 çıktı az evvel. Yapılan bir takım işlerle ilgili.
En güzel fotoğrafı da buraya ekliyorum; evin bir yanında yerler kaplandı, çardak yapıldı... |
Sevgili Taşlıbahçe;
Dilerim evinizde sağlıklı ve mutlu uzun yıllar sevdiklerinizle birlikte yaşarsınız. Umarım bir gün çayınızı içmeye geliriz. Saygılar |
Alıntı:
|
2 Eklenti(ler)
Taşlıbahçe'nin son dört yazısı çıktı. Buraya, konunun açıldığı yerden dolayı yalnızca evle ilgili işlerin linkini ekliyorum. Nihayey evle ilgili inşaat işleri bitti. Bir elektriğimiz kaldı. O da olur bir aya. Gerçi ben bunu her ay bir kere söylüyorum, sürekli yaşamaya başladığımızdan bu yana baktım dört ay geçmiş elektiriksiz, yaptırmasak mı acaba :)
https://taslibahce.wordpress.com/201...sler-2014-yaz/ |
Sanırım bu tür konuların bu kadar çok ilgi çekmesinin sebebi, başkalarının " bizlerin hayallerini" gerçekleştirmesini izlemek...
Meyveli tepe ve sizin blogunuzu takip ediyorum, sıkıldıkça sevdiğim bir romanı tekrar okur gibi zevkle bir daha okuyorum. Evinizde aileniz ile sağlıklı, mutlu yaşamlar... |
Merkezlere uzaklığı ve arsa fiyatları ne kadar?
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 17:09. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025