agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Buralardan Çekip Gitmek (Ev yapımları) (https://www.agaclar.net/forum/buralardan-cekip-gitmek-ev-yapimlari/)
-   -   Kaçıp gittik nasıl yaşayacağız? (https://www.agaclar.net/forum/buralardan-cekip-gitmek-ev-yapimlari/2893.htm)

ardacan2000 03-03-2012 14:43

Çarsamba aksamlari ilk yayin, cumartesi tekrari var programi. Bende izliyorum. Yalniz fazla konusuyor.

miskinruh 10-04-2012 15:19

Merhaba arkadaşlar

İstanbul'dan Muğla merkeze atama nedeniyle ilk geldiğimde, 6 ay bocalama süreci yaşadım. İstanbulda iken 24 saat az gelirdi, şimdi 24 saat bazen çok çok uzun geliyor. :) 4 yıl oldu Muğlaya yerleşeli. Şehir hayatını hem eşim hem de ben sevmiyoruz. Kısa bir araştırmadan sonra kesemize uygun şehre 14 km uzaklıkta 6 dönüm bir tarlayı satın aldık. Bu sene aktif şekilde, yerleşmek için çalışmalara başladık. Önümüzdeki hafta kuyu için anlaştığımız firma sondaja başlayacak, kenar çitleri ve telleri çekilecek; ağaç dikmek için geç kaldık biraz ama öncelikle bu sene en azından evin kabasını bitirmeye çalışacağız.

Banker 16-06-2012 01:44

[QUOTE=miskinruh;944287 Bu sene aktif şekilde, yerleşmek için çalışmalara başladık. Önümüzdeki hafta kuyu için anlaştığımız firma sondaja başlayacak, kenar çitleri ve telleri çekilecek; ağaç dikmek için geç kaldık biraz ama öncelikle bu sene en azından evin kabasını bitirmeye çalışacağız.[/QUOTE]
Hayırlı uğurlu olsun, doğru bir tercih yapmışsınız.Şehirler artık yaşanmaz hale geldi diyebilirim.Acele etmeden, düşünerek, planlayarak işlerinizi bitirmenizi diliyorum.Allah kolaylık versin.

LavantaSE 19-07-2012 15:22

Konu sessizliği hak etmiyor gibime geldi…

Sık sık yolumun düştüğü forumu üye olduğumdan buyana daha bir ilgili takip etmekteyim. Öyle engin göründü ki gözüme, çoğu kez bilgi ve tecrübe olarak beni aşan konuları, sindire sindire bölüm bölüm okumaktan yazmaya ya da paylaşmaya fırsat bulamıyorum desem yeridir. Bu başlık altındaki mesajları da ciddiyetle inceledim. Sanırım birkaç kelam etme isteğimi kaleme dökme zamanı geldi.

Kaçıp gitmek üzerine umutlu, umutsuz, cesur, muvaffak.. Pek çok görüş var. İstemek yapmanın yarısıdır felsefesiyle, bardağı dolu görenlerden biri olarak tanımlayabilirim kendimi. Tıpki hikayedeki gibi:
“ Karınca yürüyerek hacca gitmeye karar vermiş. Etrafındakiler gülmüşler.
- O kadar yolu nasıl yürüyeceksin, ömrün yetmez!
Karınca yanıtlamış:
- Olsun, yolunda ölürüm ya..”

Sanırım benimki de o hesap. Uzun süre İstanbul keşmekeşinde hem de gökdelenlerdeki insan tıkışık ofislerden birinde yıllarca çalışmış biriyim. Aynı zamanda hayatta tek başına bir anneyim. Bu da yetmezmiş gibi, ticarette şansını denemiş ve ( az sonra sıralayacağım hayallerime uzanmak için biriktirdiğim ) az çok ama tüm birikimini dolandırılmak suretiyle kaybetmiş ve maalesef haklarını ispatta hukuk sisteminde satır aralarına takılmış bir insanım.

Normal koşullarda “ Tek başına bir kadınsın, bu kadar musibetten sonra çiftlik hayali senin ne haddine..” diye fısıldar bütün mantıklı sesler. Ama yok öyle yağma. Ben “başlamak için en uygun yer, olduğun yerdir” diye düşünüyorum ve başladım. Bu güne dek kendime detaylandırdığım maddeleri biraz kısaltarak sizlerle paylaşmakta mahsur görmüyorum. Belki esin kaynağı olur kimilerimize, belki de önerilerden faydalanmama fırsat verir.

1 )
5000 m2 ( aşağı yukarı ) deniz gören, suyu olan bir arazi edinmek. Mümkünse köy hudutları içinde, çok dağ başı bir yer olmasın.

Bunun için ne mi yaptım? Fellik fellik arazi bakıyorum.Öncelikle birkaç bölge belirledim. Saroz körfezi civarı, İğneada tarafları, Tekirdağ kıyıları, Kocaeli- Kandıra köyleri , Yalova aday bölgelerim. Önce ben gibi hayallere sahip birkaç arkadaş olup olmadığına baktım çevreme. Belki daha büyük bir araziyi birlikte alıp bölebiliriz ve komşu kadrosunu da aradan çıkarırız diye. Ancak görünen o ki yolda tek başımayım.

2 ) Arazi üzerine küçük bir taş ev inşa ettirmek. ( Verandasına salıncak koyacağım:))

Kafamda çizdiğim planlarım var. Örnek teşkil edebilecek her türlü foto, belge, bilgi ve dökümanı biriktiriyorum. Fiyat araştırmaları yapıyorum. Elbet ben yaptırana dek artacaktır ama elime yapışmaz ya, dursunlar kenarda.

3 ) Rüzgar enerjisi ile elektrik sağlayan sistem kurmak.

4 )
Güvenlik sistemi kurmak.

5) 20 tavuk 1 horoz için kümes, 2 inek için konfor sağlayabilecek bir ahır, birkaç kedinin cirit atabileceği ve 2 köpeğin kendine vazife çıkarabileceği kulübeleri, bolca kuş yuvası ( yaban hayattakiler için),hoby kulübesi ( mum,sabun,cam objeler, mozayik,resim, ebru v.s..yapmak amacıyla ), sebze serası, çiçek bahçesi, şırıldaklı bir süs havuzu, köy fırını ve ona yürüme mesafesinde bir kameriye.

6 ) Meyve ağaçları , arazi sınırına Duvar Selvisi, olmazsa olmaz tarla..( Neler ekip biçeceğime kadar kararlaştırdım ama sanırım lafı çok uzattım , toparlayıvereyim hemen )

Kendime 3 yıl hedef belirledim. 43 yaşındayım ve yeni emekli oldum. 1. yıl araziyi, 2. yıl evi , 3. yıl da peyzajı için gerekli parayı kazanmayı planlıyorum. Uzarsa da hayal dünyamdan başka kimseye taahhüdüm yok;) 6 maddede özetledim ama bunlarla uğraşmak, araştırmak, bilgi edinmek ve okumak kadar keyifli bir hoby yok hayatımda. Kalan zamanlarda da çalışıyorum ve mutfaktayım zaten:))

Not: Candan Erçetin'in söylediği "Bu Şehiiiir, insana tuzak kuruyoooor " şarkısını dinliyorum bir yandan. Karma ironisi mi deniyordu buna??:)))

Sağlıcakla…

Safranlı 19-07-2012 15:39

içinizden geleni çok güzel anlatmışsınız.....
yalova ya bekleriz sizleri.....
gerçi yalovanın rantçıları her gün fiyta yüksetsede sizin hayalarınıze göre belki bir yer bulunur....

LavantaSE 19-07-2012 15:58

İyi ki de yazmışım:) İlk Yalova seferimde sizinle irtibat kurmaya çalışacağım. Müsait olur ve yerlisi olarak bilgi verebilirseniz çok memnun olurum:)

Sağlıcakla...

Safranlı 20-07-2012 08:49

****** söylemeye gerek yok....
mutlaka arayınız.....
merkezdeyim...

çiftçi5234 06-08-2012 14:47

1 Eklenti(ler)
Merhabalar dostlar :) Benimde bir kaçış planım var.

Ordu - Mesudiye'liyim.Köyümüzün ismi Yeşilce.İsmindende anlaşıldığı gibi yemyeşil tipik bir Karadeniz köyü :cool:
4 sene kadar sonra kaçmayı düşünüyorum.O zaman uygun bir vakit olacak.
Köyde evimiz ve 2-3 dönüm kadar bağ-bahçe gibi işlenebilecek topraklarımız var.Tarlalar ise ekilmediği için orman oldu.

Gelelim planlara ;
Bu sene gidip inceleme yapma şansım oldu.Eskiden yayla evimiz vardı ama satıldı dedemin hastalığında.Yazın köyde hayvan tutmak yasak.Yaylada da evim yok ve hayvan besleyeceğim için önceliğim yayla evi.Öncelikle bir at, 2 inekle başlamak istiyorum ben.Ot ihtiyacını karşılamak için çok fazla kullanım dışı çayır var.Hayvan bakmayı bildiğim içinde kolay olacak yani.

Yayla evi ;

5*8 bir temele oturacak 40 metrekare düşünüyorum.Yılda 5 ay kalınacak.
Alt kat taş olacak tipik karadeniz mimarisi.2 metre yükseklikte, 40-50 cm kalınlıkta taş duvar üzerine eski usul ahşap olarak kullanım alanı.
Alt kat ahır, eğimli araziden kazanıyoruz. Elektrik bağlatmayı düşünmüyorum, su getirmekte zor olacak.Belkide mutfağın olduğu tarafta bir yükseltinin üstüne su deposu koydurup yüksekten suyu düşürerek motor ihtiyacınıda halletmiş olabilirim.
Bu sene inşaata başlanacak.Yayla evinde temel olmaz, kazılan alana taş duvar örülür üstüne ev atılır.Ahşap karkas yapılacak. Hemen gölün üst tarafına yapılacak göl manzaralı yani :P
Yaylamız ;

Malkaralı_Yusuf 13-08-2012 15:53

Bitti, 3 saatte okudum yazılanları, bu site beni perişan ediyor, neler kaçırmışım daha önce keşfetmeyerek. Ben de yeni bir kaçış hazırlığındayım. Ama ilk önce sadece haftasonları. Köyümün kıyısında 6300 m2 yerim oldu mirastan. İlk önce tel örgü, sonra havuz, elektrik dam ağıl kümes derken hiçbirini planlayamayıp geri döndüm. İstanbul'a döndüm. Çocukların okulu var yaşım 42. Şimdi tekrar enerji ve para toplayıp planlarımı aktif hale getirmek için bekliyorum. İstanbul'a 200 km. Doğduğum köy, kendi köyüm. İnşaallah...

Rahat 14-08-2012 16:05

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi çiftçi5234 (Mesaj 1006493)
Merhabalar dostlar :) Benimde bir kaçış planım var.

Ordu - Mesudiye'liyim.Köyümüzün ismi Yeşilce.İsmindende anlaşıldığı gibi yemyeşil tipik bir Karadeniz köyü :cool:
4 sene kadar sonra kaçmayı düşünüyorum.O zaman uygun bir vakit olacak.
Köyde evimiz ve 2-3 dönüm kadar bağ-bahçe gibi işlenebilecek topraklarımız var.Tarlalar ise ekilmediği için orman oldu.

Gelelim planlara ;
Bu sene gidip inceleme yapma şansım oldu.Eskiden yayla evimiz vardı ama satıldı dedemin hastalığında.Yazın köyde hayvan tutmak yasak.Yaylada da evim yok ve hayvan besleyeceğim için önceliğim yayla evi.Öncelikle bir at, 2 inekle başlamak istiyorum ben.Ot ihtiyacını karşılamak için çok fazla kullanım dışı çayır var.Hayvan bakmayı bildiğim içinde kolay olacak yani.

Yayla evi ;

5*8 bir temele oturacak 40 metrekare düşünüyorum.Yılda 5 ay kalınacak.
Alt kat taş olacak tipik karadeniz mimarisi.2 metre yükseklikte, 40-50 cm kalınlıkta taş duvar üzerine eski usul ahşap olarak kullanım alanı.
Alt kat ahır, eğimli araziden kazanıyoruz. Elektrik bağlatmayı düşünmüyorum, su getirmekte zor olacak.Belkide mutfağın olduğu tarafta bir yükseltinin üstüne su deposu koydurup yüksekten suyu düşürerek motor ihtiyacınıda halletmiş olabilirim.
Bu sene inşaata başlanacak.Yayla evinde temel olmaz, kazılan alana taş duvar örülür üstüne ev atılır.Ahşap karkas yapılacak. Hemen gölün üst tarafına yapılacak göl manzaralı yani :P
Yaylamız ;

Size bir tavsiyede bulunmak isterim. Madem 4 yılınız var, o zaman permakültür ce earthship konularında biraz araştırma yaparsanız, hem sürdürülebilir tarım, hem de sürdürülebilir yerleşimle ilgili uygulamaya geçeceğiniz zaman bir çok bilgiye daha sahip olursunuz.

çiftçi5234 16-08-2012 18:40

Sevgili Rahat, teşekkür ediyorum :) Sevgiler

çiftçi5234 16-08-2012 18:54

Şimdi eartship konusuna baktım, iyi güzel ama ben uygulayamam.Normalde 3-4 metre kar yağdığını düşünürsek dayanıklı olmaz.

Rahat 16-08-2012 22:02

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi çiftçi5234 (Mesaj 1009669)
Şimdi eartship konusuna baktım, iyi güzel ama ben uygulayamam.Normalde 3-4 metre kar yağdığını düşünürsek dayanıklı olmaz.

Aslında mevsim şartlarına ve uygulanacak yerin ekolojisine göre ev yapılıyor bu sistemde :) Yani uyguladıkları yerlere göre nasıl bir yapı yapılması gerektiğine karar verip ona göre uygulamaya geçiyorlar. Çöllerden ekvator kuşağına kadar yaptıkları yapılar var her biri değişiklik gösteriyor.

Sistemde anlatılanların tamamını uygulamak zor ancak en azından bir kısmından yararlanılabilir.

Earthship Biotecture Türkiye

Ama ondan da öte tarımsal faaliyet için Türkiye Permakültür Araştırma Enstitüsü

https://www.facebook.com/turkiye.permakultur.agi

sitelerine bakılabilir, bu sitelerin kendileri ile önerdikleri blogları ve diğer ilgili siteleri karıştırmanız işinize yarayabilir.

Umarım faydası olur...

çiftçi5234 17-08-2012 02:15

Allah razı olsun, ben zaten hepsine şöyle bir baktım.Ama mantıken İstanbul'a 15 saat, Ordu'ya 5 saat olan bir yere nasıl gelip yapacaklar.Ve biz kendimiz yaparsak maliyet 5 bin TL'yi bile zorlamaz.Teşekkür ederim tekrar, tercih etmeyeceğim :) Permakültür'e gelince, biz zaten 1000 yıllık adetlerle bunu yapıyoruz :))

YeniBON 17-08-2012 17:15

Kaçıp gitmek
 
[QUOTE=LavantaSE;1000057]Konu sessizliği hak etmiyor gibime geldi…

Sık sık yolumun düştüğü forumu üye olduğumdan buyana daha bir ilgili takip etmekteyim. Öyle engin göründü ki gözüme, çoğu kez bilgi ve tecrübe olarak beni aşan konuları, sindire sindire bölüm bölüm okumaktan yazmaya ya da paylaşmaya fırsat bulamıyorum desem yeridir. Bu başlık altındaki mesajları da ciddiyetle inceledim. Sanırım birkaç kelam etme isteğimi kaleme dökme zamanı geldi.

Kaçıp gitmek üzerine umutlu, umutsuz, cesur, muvaffak.. Pek çok görüş var. İstemek yapmanın yarısıdır felsefesiyle, bardağı dolu görenlerden biri olarak tanımlayabilirim kendimi. Tıpki hikayedeki gibi:
“ Karınca yürüyerek hacca gitmeye karar vermiş. Etrafındakiler gülmüşler.
- O kadar yolu nasıl yürüyeceksin, ömrün yetmez!
Karınca yanıtlamış:
- Olsun, yolunda ölürüm ya..”

Sanırım benimki de o hesap. Uzun süre İstanbul keşmekeşinde hem de gökdelenlerdeki insan tıkışık ofislerden birinde yıllarca çalışmış biriyim. Aynı zamanda hayatta tek başına bir anneyim. Bu da yetmezmiş gibi, ticarette şansını denemiş ve ( az sonra sıralayacağım hayallerime uzanmak için biriktirdiğim ) az çok ama tüm birikimini dolandırılmak suretiyle kaybetmiş ve maalesef haklarını ispatta hukuk sisteminde satır aralarına takılmış bir insanım.

Normal koşullarda “ Tek başına bir kadınsın, bu kadar musibetten sonra çiftlik hayali senin ne haddine..” diye fısıldar bütün mantıklı sesler. Ama yok öyle yağma. Ben “başlamak için en uygun yer, olduğun yerdir” diye düşünüyorum ve başladım. Bu güne dek kendime detaylandırdığım maddeleri biraz kısaltarak sizlerle paylaşmakta mahsur görmüyorum. Belki esin kaynağı olur kimilerimize, belki de önerilerden faydalanmama fırsat verir.

1 )
5000 m2 ( aşağı yukarı ) deniz gören, suyu olan bir arazi edinmek. Mümkünse köy hudutları içinde, çok dağ başı bir yer olmasın.

Bunun için ne mi yaptım? Fellik fellik arazi bakıyorum.Öncelikle birkaç bölge belirledim. Saroz körfezi civarı, İğneada tarafları, Tekirdağ kıyıları, Kocaeli- Kandıra köyleri , Yalova aday bölgelerim. Önce ben gibi hayallere sahip birkaç arkadaş olup olmadığına baktım çevreme. Belki daha büyük bir araziyi birlikte alıp bölebiliriz ve komşu kadrosunu da aradan çıkarırız diye. Ancak görünen o ki yolda tek başımayım.

Sayın LavantaSE,

Belirlediğiniz yerlere Bandırma - Erdek - Kapıdağ'ı da ekleyin bence. İstanbul başta olmak üzere Bursa-İzmir-Ankara vb. şehirlere daha yakın. Düşüncelerinizi gerçekleştirmenizi sağlayacak yer- malzeme - hizmet alımı vb.lerini daha kolay temin edersiniz diye düşünüyorum. Gerektiği zaman arazi ve diğer konular da yardımcı olabiliriz sizlere. Benim ki bir düşünce. Gerisi size kalmış.

Kolay gelsin. Saygılarımla.

Halil Önen 18-08-2012 02:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi LavantaSE (Mesaj 1000057)
...

...
2 ) Arazi üzerine küçük bir taş ev inşa ettirmek. ( Verandasına salıncak koyacağım:))
...

Not: Candan Erçetin'in söylediği "Bu Şehiiiir, insana tuzak kuruyoooor " şarkısını dinliyorum bir yandan. Karma ironisi mi deniyordu buna??:)))

Tamam içinde ''ceza' da'' olsun....:)

"Bu şehir " Ceza ve Candan Erçetin - YouTube

'' belki yarına umut olur'' ...;)

LavantaSE 18-08-2012 03:38

Sayın YeniBON,
önerinizi dikkate alacağım, çok teşekkür ediyorum. Zaten ihtimal dahilindeki bölgeleri illerarasımesafe.com sitesinde İstanbul'a uzaklığı ile ilgili değerlendirmeden mutlaka geçiriyorum.

Belirttiğiniz faktörlerin önemine vakıfım. Melzeme temini, projenin hayata geçirlimesinde sağlıklı hizmet alımı çok önemli. Hele hele ustalarla başetmenin yegane yönteminin " Malzemen burada. Bitir işini, al paranı " cümlesinde gizli olduğuna adım gibi eminim:)) O raddeye geldiğimde baba mesleği kerestecilik işlerindeki engin bilgilerimin de bana yardımcı olacağını tahmin ediyorum:)

Sayın Halil Önen,
yazımın anlam ve önemine binaen eklemiş olduğunuz parçada her ne kadar Ceza "Bu şehirde doğdum bu şehirde söndüm" dese de gelin Martin Luther King'in sözüne kulak verelim biz:))
" Dünyada yapılmış her şey, umut sayesinde yapılmıştır."

Sağlıcakla...

Rahat 21-08-2012 16:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi çiftçi5234 (Mesaj 1009803)
Allah razı olsun, ben zaten hepsine şöyle bir baktım.Ama mantıken İstanbul'a 15 saat, Ordu'ya 5 saat olan bir yere nasıl gelip yapacaklar.Ve biz kendimiz yaparsak maliyet 5 bin TL'yi bile zorlamaz.Teşekkür ederim tekrar, tercih etmeyeceğim :) Permakültür'e gelince, biz zaten 1000 yıllık adetlerle bunu yapıyoruz :))

Merhaba, galiba bir yanlış anlaşılma olmuş. Ben sadece bu deneyimlerden sizin de faydalanabileceğinizi söylemeye çalışmıştım. Kimsenin sizin yerinize gelip de bir şey yapacağından bahsetmedim ki :)

Ayrıca neyi tercih etmeyeceğinizi de anlamadım. Öğrenmeyi mi tercih etmiyorsunuz?

Her neyse, önemli olan kaçıp gitmek değil mi :) Umarım her şey istediğiniz gibi olur.

ciroz 21-08-2012 17:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Rahat (Mesaj 1010681)
Merhaba, galiba bir yanlış anlaşılma olmuş. Ben sadece bu deneyimlerden sizin de faydalanabileceğinizi söylemeye çalışmıştım. Kimsenin sizin yerinize gelip de bir şey yapacağından bahsetmedim ki :)

Ayrıca neyi tercih etmeyeceğinizi de anlamadım. Öğrenmeyi mi tercih etmiyorsunuz?

Her neyse, önemli olan kaçıp gitmek değil mi :) Umarım her şey istediğiniz gibi olur.

Sayın Rahat,

Nacizane bizim de kaçma planlarımız, kaçana kadar da kendi imkanlarımızla yapabileceklerimizi uygulamaya çalıştığımız bir etüd alanımız var.

Bu etüd alanında deneyimlerimizi uygulamaya çalışırken, araştırmalarımızın bir çok yerinde permakültür felsefesi ve uygulamarına da rastladık.

Konu özelinde, bizim dikkatimizi çeken şey, uygulamalar çok faydalı, uygulanası ve zaman zaman özenilesi görünürken, Permakültür' le yeni tanışanların, eğitimini almışların ya da uygulayanların, permakültürü neredeyse herşeyin üzerinde mükemmel tek bir sistem olarak algılamaları ve bunu ateşli bir biçimde savunmaları oldu.

Daha sonra sadece Türkiye' de değil Dünya' da da permakültür' ün SATILAN bir meta haline dönüştüğünü biraz da üzülerek gözlemledik.

Dememiz şudur, yüzyıllardır uygulanan doğal tarım, enerji üretimi, toprak iyileştirme yöntemleri, bitki ve zararlıları ile doğal mücadele, vs. vs. gibi konuların bir sistem tarafından sahiplenilip, bir de bunun TİCARET' e dökülmesi bizim içimizi acıttı. Umarım yanılıyoruzdur.

sevgiler...

BrunoL 21-08-2012 18:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Todor (Mesaj 52668)
5 yıldır İstanbul il sınırlarına girmedim. Çekip gitmiş sayılırım biraz.

Küçüklüğümden beri hayvanları ve bitkileri çok severim. İnsanlığıda severdim tabii o zamanlar. Çocukluk işte. Sonra büyüdüm ve gördüm ki, insanlar tek teksevilebilse bile insanlık çokda sevilebilecek bir şey değil.
...
...Tuna Kiremitçi'nin bir yayınlamadığı bestesi vardı, sonra şiir kitabına koydumu bilmiyorum. Ama yukarıda anlatmak istediğimi çok güzel özetliyor.

İstanbul büyük şehir.
Düşlerimse çok küçük.

Uzun oldu, baş ağrıttıysam kusuruma bakmayın artık:)

Kaçmak isteyip de çaresizce medeniyetin içine sıkışanlardan...
Tebrik ederim Sn.Todor'la başlayıp devam eden "çekip gittme" öykülerinin kahramanlarını;)

Gün Olur Alır Başımı Giderim Orhan Veli - YouTube

Cesaretlerinden dolayı, bravo.

vi-ta 21-08-2012 19:41

Okuduğum kadarı bile beni nasıl heyecanlandırdı anlatamam.Hepsini okumadan bende düşüncelerimi paylaşmak istedim.Belki fikir verecek arkadaşlar çıkar. Bütün bayram tatilini aileme planlarımı anlatmakla geçirdim.Ben 30 yaşındayım, kurumsal bir yerde çalışıyorum.Tayin olaylarımız çok rahat olmamakla birlikte yarın tek gün tayin girmek için şans tanıdılar bize.Aklımda hep topraksız tarım var ve bunun Antalyada daha kolay yapılacağını düşünüyorum.Ama Balıkesirin de bende yeri çok çok başka. İşin tuhaf tarafı daha çok yeniyim bu konuda. Yarın Balıkesiri yazacağım sonrasında pişman olmadan... İlk aşamada hayal ettiğim birkaç dönüm araziye ve taş eve kavuşamasamda önce topraksız tarım konusunda kendimi yetiştireceğim.Bir arkadaş her şey hayal etmekle başlar yazmış, bir süredir benim hayalim de bu, kaçma planımda...Tayin müjdemi de paylaşırım umarım sizinle :))

ayazkentli 22-08-2012 11:22

KAÇIP GİTMENİN FARKLI BİR VERSİYONU.

Doğaya kaçanlardan oluşan İMECE EVİ, Kaz Dağlarından İzmir Menemen
'e taşınmış.


mece Evi zmirliler i doal yaama davet ediyor



Kaz Dağları'nda geçen 5 yılın ardından 2011 yılında Menemen Dumanlıdağ'daki Turgutlar köyünün arka tarafına yerleşen İmece Evi'nin sakinleri, doğayla iç içe bir yaşam sürüyor. Ekmeklerini, meyvelerini, sebzelerini, zeytinyağlarını, sabunlarını, diş macunlarını ve hatta güneş enerjisi ile kendi elektriklerini üreten İmece Evi sakinleri, adeta dünyadan elini eteğini çekmiş bir şekilde, yüzde 100 doğal ve organik yaşam biçimini benimsiyor. Aynı zamanda birer aktivist olan İmece Evi'nin daimi sakinleri, mümkün olan en az teknoloji, en az para ile yaşamlarını devam ettiriyor.

İzmir'e yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta yıllar önce terk edilmiş eskiden Dutlar Köyü olarak bilinen Turgutlar köyünün yer aldığı Dumanlıdağ'da kurulan İmece Evi Doğal Yaşam ve Ekolojik Çözümler Çiftliği ziyaretçileri arasında doktor, mühendis gibi meslek gruplarından kişiler ile dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen, doğal yaşamı arzulayanlar yer alıyor. İmece Evi'nde birkaç günlük kamplar, kurslar düzenleniyor. Son olarak "Şirinler evi" olarak bilinen mantar ev inşaatına başlayan İmece Evi sakinleri, ziyaretçilerini özenle seçiyor. Ziyaretçileri, çobanlıktan meyve-sebze toplamaya, ev inşaatında çalışmaktan reçel yapımına kadar bi çok zorlu yaşam koşulu bekliyor. Alkol, sigaranın bulunmadığı, buzdolabının yer almadığı İmece Evi'ne gidecek olanların, bu zorlu yaşam koşullarını benimsemesi gerekiyor. İmece Evi'nde bayram tatili için de özel programlar hazırlandı. İmece evi'ni merak edenler öncelikle mece Evi - Anasayfa web sitesine girerek, merak ettiklerini öğrenebilirler.

İmece Evi kurucularından ve daimi sakinlerinden İsmail Yenigün (49), Türkiye'de bu şekilde başka bir örneğin bulunmadığını belirtti. Yenigün, "2007'de ekolojik kamp olarak kurduğumuz İmece Evi önce bir çiftliğe, sonrada kendiliğinden bir öğrenme merkezine dönüştü. Burayı bir tür tapınak, okul, arınma merkezi gibi görebilirsiniz. Köylerde ya da şehirlerdeki etkinliklerimizi sitemizde ve haberleşme ağlarımızda yayınlayıp katılımı, dayanışmayı arttırmaya çalışıyoruz. Amacımız barış içinde temiz bir Dünyayı hemen şimdi yaşamak. Başka bir dünyanın, kendine yeten üretimleriyle, takas ile doğayla uyumlu, kolektif dayanışmayla, erk-iktidar oluşturmadan, açık, şeffaf, dürüst ve cesaretli, coşkulu adımlarla mümkün olduğunu gördük" dedi.
Kaz Dağları'ndaki arazinin kiralık olduğunu daha sonra kendi arazileri olan Dumanlıdağ'a taşınma kararı aldıklarını anlatan Yenigün, şöyle devam etti:

"Bizim asıl derdimiz Dutlar Köyü'nü tekrar yerleşime açabilmek. Burada dışarıdan hiçbir gelir yok. Amca parası, kira, faiz hiçbir şey yok. Burada kendi kendine yeten bir yaşamı kurmak istedik. Biz gezginiz aynı zamanda. Bu dünyadaki karargahımızı oluşturmak hedefimiz. Böyle bir yer oluşturunca ister istemez bir cazibe merkezi oluyor. İnsanlar buraya gelmek istiyor. Gelsin ama bize hem ekonomik hem de psikolojik bir yük olmasın istiyoruz. Bizim burada ziyaretçilerimizi besleyecek bir üretimimiz yok. Bizim kendimizi besleyecek bir üretimimiz var. Biz kurslardan ve insanlar herhangi bir ücret almıyoruz. Ama ekonomik yük olmamakta gerekiyor. Buraya parasız olan gelebilsin istiyoruz. Öğrenciler ödeyebiliyorsa 10 lira ödesin. İşi gücü olanlarda 30 lira versinler ki parası olmayın da destekleyebilsin. Atölyeler zamanında ziyaretçi sayısını 20-30 kişiyle sınırlı tutuyoruz."

Gezginliği bir hayat tarzı olarak belirleyen, barınma, yemek, giyinme gibi temel ihtiyaçlardan fazlasını hayatına sokmak istemeyen Reyhan Güler, 3.5 yaşındaki kızı Surya Toprak Kapucu ile birlikte 2 aydır İmece Evi'nde kalıyor. Hayatının geri kalanını İmece Evi'nde geçirmek istediğini belirten 30 yaşındaki Güler, "Zamanımı başkalarına kiralayıp, para kazanmak için yaşamak istemiyorum. Temel ihtiyaçlarımı burada karşılayabiliyorum. Bize dayatılan sistemin dışında olmak istiyorum" diye konuştu.

Elektrik teknikeri Gökhan Can da (38), İmece Evi'ne kalıcı yerleşmek isteyenler arasında yer alıyor. 5 yıl önce Kaz Dağları'nda İmece Evi ile tanıştığını anlatan Can, artık her şeyi geride bıraktığını ve burada yaşama devam etmek istediğini söyledi.

İMECE EVİ'NİN JAPON MİSAFİRİ
İmece Evi, dünya üzerinde ekolojik yaşama gönül verenleri biraraya getiren çok sayıda sosyal ağa üye bulunuyor. Yurtiçinden ve dışından bir çok ziyaretçi bu örgütler aracılığıyla İmece Evi'ne geliyor. Ta Tu Ta (Tarım Turizm Takas) Ekolojik Köyler Ağı, WWOOF World Wide Opportunities on Organic Farms (WWOOF) ve Global Ecovillages Network bunların başında gelenler arasında yer alıyor.

Japonya'da yaşan deprem ve arkasından gelen tsunami felaketinde annesi, babası ve büyükannesini kaybeden Tomoko Yamamoto'da (31), sosyal ağlar aracılığyıla İmece Evi'ni keşfedenler arasında yer alıyor. Yamamoto, doğayla iç içe bir yaşam sürmek için Türkiye'ye gelip, Emice Evi'ne yerleşenler arasında bulunyor. Bir süre burada kalıp Japonya'ya dönünce arkadaşları ile birlikte kendi ekolojik yaşam alanlarını kurmak isteyen Yamamoto, "Japonya'da buradakine benzer bir şekilde yaşamak istiyorum. Arkadaşlarım yurtdışına gitmemi tavsiye etti. Bende dünya üzerinde ekolojik yaşam için gönüllüleri bir araya getiren World Wide Opportunities on Organic Farms (WWOOF) örgütü aracılığıyla İmece Evi'ni keşfettim ve gelmeye karar verdim. Hayatımda ilk inciri burada yedim. Türkiye'ye uzun yıllardır gelmek istiyordum. Burada çok mutluyum" dedi.


İmece Evi'ni internet sitesinden takip etmek isteyenler için.


mece Evi - Anasayfa

çiftçi5234 22-08-2012 20:39

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Rahat (Mesaj 1010681)
Merhaba, galiba bir yanlış anlaşılma olmuş. Ben sadece bu deneyimlerden sizin de faydalanabileceğinizi söylemeye çalışmıştım. Kimsenin sizin yerinize gelip de bir şey yapacağından bahsetmedim ki :)

Ayrıca neyi tercih etmeyeceğinizi de anlamadım. Öğrenmeyi mi tercih etmiyorsunuz?

Her neyse, önemli olan kaçıp gitmek değil mi :) Umarım her şey istediğiniz gibi olur.

Evet bir yanlış anlaşılma olmuş :))) Öğrenmeyi tercih ederimde, o yöntemleri tercih etmem anlamında söyledim.İnşallah herkesin kaçma planı gerçek olur.İyi akşamlar ;)

Selehattin 67 08-11-2012 18:59

çiftçi5234 selamlar ordu mesudiye daıcabaşı köyü doğumluyum lakin son 4,5 seneye kadar gitmemiştim şu sıralar senede bir veya iki kez gidiyorum çekip gitmek gerçekten güzel fakat çok az kişi bunu gerçekleştirir siz ve sizin gibi düşünen değerli tüm üye dostların hayallerini gerçekleştirmesini dilerim

çiftçi5234 08-11-2012 19:42

Sağolasın, hangi yayladansın sen ben çukuralan yaylacısıyım

Ben fakir 08-11-2012 20:05

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Todor (Mesaj 65422)
Bir devir daim motoru ile yapabilirsiniz gibi geldi söylediğiniz şelale, dere, havuz sistemini.

Ben bu işi yaptım. Her türlü motor gürültü nedeniyle olumsuz ve başarısız. Teknelerin suyunu tahliye eden ve 12 volt ile çalışan "sintine pompası" adlı aygıt başarılı oldu. sessiz oluşu en önemli yanı. Çeşitli kapasite alternativleri var. Ben 1000lik aldım. deremi şırıl şırıl dolduruyor. Tavsiye ederim.

Selehattin 67 09-11-2012 19:38

fındık alan yaylasını bilirim rahmetli dedemin evi vardı şimdi yaylacılık zaten kaybolmuş ben cocukken hatırlarım köylü cümbür cemaat şenlikler içinde giderdi şimdi ise bir iki kişi koyunlarını götürüyor

oz26 10-11-2012 01:35

umutlarımı ısıtan herkese teşekkürler.

Erdogan 10-11-2012 17:24

merhabalar,

böyle bir başlığı gördüğüme ne kadar sevindim anlatamam. demekki yanlız değilim :) ben de istiyorum herşeyi bırakıp çekip gitmek. kaçmak istiyorum. ama nereye ve nasıl gidilir ? neyle geçinirim ? henüz daha hayatın başında sayılırım fakat şimdiden bazı sebeplerden kendimi mutlu hissetmiyorum. şehir ortamı, şirket çalışma koşulları o bunaltıcı ofis, stres , birbirinden habersiz egolu bencil hissiz ve ilgisiz insan toplulukları .. vs. Ege' de küçük bir köyde yaşamak isterdim. ama neyle geçinirim fikrim yok.. sıfırdan başka bir hayat nasıl kurulur ?

kemal-efe 10-11-2012 18:36

Sanırım kaçıp giderken arkadaş&komşu faktörünü de düşünmek lazım. Ben herkesten farklı çorak geniş bir arazi istiyorum. Bakalım böyle bir yeri vahaya dönüştürebilecek miyim :)

9 sayfanın tamamını okumadım, ama yağmur suyu toplamak için bir yeraltı sarnıcı inşa etmek istiyorum. Sağlam bir filtreyle sanırım bu biriktirilen su hem içilebilir hem evde kullanılabilir, hem de bahçe sulanabilir? Teoride sorun yokmuş gibi geliyor ama pratikte işler yolunda gitmeyebiliyor :)

Eskiden rüzgar enerjisini savunuyordum ama pervane devasa olmazsa yüksek hızdan dolayı kuş ve yarasa katliamı yapıyormuş. Eğer Todor'un deresi gibi bir su kaynağı bulamazsam termal (boilerli odun sobası?) ve güneş enerjisi (muhtemelen çatının bir kısmına) elektrik faturasının şişkinliğini biraz olsun indirir :) Unutmadan Arazi olarak içanadolu&akdeniz sınırını düşünüyorum.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:04.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025