agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Buralardan Çekip Gitmek (Ev yapımları) (https://www.agaclar.net/forum/buralardan-cekip-gitmek-ev-yapimlari/)
-   -   Kaçıp gittik nasıl yaşayacağız? (https://www.agaclar.net/forum/buralardan-cekip-gitmek-ev-yapimlari/2893.htm)

tiryaki 11-11-2013 12:12

imece usulü çalışan earthship imar ekibi kursak nasıl olur? Avrupada benzeri bir grup gördüm, neden biz yapamayalım?

pria 26-11-2013 21:25

Dün gece TRT'de ''Bir avuç toprak'' belgeselinin bir bölümünü izledim..
Ekolojik köyün kurucusu şu minvalde konuştu:

''İstanbul gibi büyük şehirlerden bıkıp kaçmak, kurtulmak, doğayla içiçe yeni bir hayat özlemi duyan insanlar önce gelip bizlerin arasında kalır ve doğa ile içiiçe yaşamanın artılarını ve eksilerini gördükten sonra asıl kararlarını verirlerse daha iyi olur..Nitekim, bizim aramıza bu özlemle katılan insanlardan bazıları gelip aramızda bir müddet kaldıktan sonra bu işin o kadar kolay olmadığını anlayıp tekrar şehirlerdeki onları daha mutlu eden hayatlarına geri dönüyor ve körükörüne tarla alıp, ev yapmak hayallerinin ancak bir ''hayal'' olduğunu anlıyorlar..

Belgeselin tamamını izleyin derim:

Bir Avuç Toprak - YouTube

Bir Avuç Toprak - YouTube

Bir Avuç Toprak Toprak İncili - YouTube

http://www.youtube.com/watch?v=xCj4Kawc8z4

Bir Avuç Toprak - YouTube


https://www.facebook.com/video/video...32381403557684

tiryaki 27-11-2013 03:05

Teşekkürler sevgili Pria, demek TRTde hala güzel şeyler de oluyormuş. Son verdiğiniz link belgesele ait değil sanırım. youtube'da başka bölümler de var.
bu da ilginç
Bir Avuç Toprak – Marmariç - Marmariç Permakültür

gulsenmerkez 30-05-2015 20:35

Takdir
 
Evet sizi tum samimiyetimle takdir ettim. Korkusuzsunuz ve tembel degilsiniz ve de sabirlisiniz. Allah islerinizi rast getirsin.

Kolay gelsin
Gulsen

kavil 12-09-2015 01:07

Herkese merhaba. konuyu 2,5 saat gibi bir sürede baştan sona bir oturuşta bitirdim.
ufaktan kendimi tanıtayım. 21 yaşındayım. İTÜ Mimarlıkta 3. sınıf öğrencisiyim. ailem doğma büyüme eskişehir merkezli ve memur, ne bir köyümüz ne bir tarla arsa vs var.
Bende liseye kadar eskişehirde okuyup ardından üni sebebiyle istanbula geçici olarak taşınmak zorunda kaldım.
inanın şehirlerin Ş sinden hoşlanmıyorum. nasılki köydeki bir genç internetim olsa sinemaya gitsem kafede otursam, kızlarla görüşsem etsem vs vs diyorsa bende şu anda keşke bi bağım bahçem, kümesim küçükbaşım vs olsa, şebekeden bağımsız el emeği alın teri şeylerle uğraşsam diye düşünüyorum. kendi çağımda günü birlik 2 gecelik vs kampların yanı sıra arkadaşımla atış talimi, trekking vs şeyleri yapmaya çalışıyoruz ancak yetmiyor.

herhangi bir gelirim şimdilik yok. ancak yaşımın en uygun olduğu zamanlarda bunlar. kalkıp 50 yaşından sonra bir tarla alıp ev yaptırtıp bahçesiyle uğraşmak ve yapmak ile 20li yaşlarımdaki zihnen ve fiziksel gücüm aynı olmayacak. ama hayatta kalmak içinde para lazım.

okulum 2 seneye bitse ardından 1 yıl askerlik desek yaş olucak 25 çalışıp para biriktir desek 15 yıl oldu yaş 40. e eş çoluk çocuk vs dersek onların okulu büyümesiydi vs vs derken ömür geçicek olucak yaş 55-60, o saatten sonra ne bağ bahçeyle uğraşak derman mı kalır.

inanın kafam karışık ve kötü hissediyorum sırf bundan dolayı. diyeceksinizki sende bizi öldürdün mezara gömdün diye. her şey istek meselsi burada benden yaşça büyük bütün abilerimi ablalarımı takdir edip ellerinden öpüyorum ancak 3 günlük dünyada böyle basit bir zevk için bu kadar beklemek zorunda olmak beni üzüyor.
Saygılar.

Sağanak 12-09-2015 17:18

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kavil (Mesaj 1407200)
Herkese merhaba. konuyu 2,5 saat gibi bir sürede baştan sona bir oturuşta bitirdim.
ufaktan kendimi tanıtayım. 21 yaşındayım. İTÜ Mimarlıkta 3. sınıf öğrencisiyim. ailem doğma büyüme eskişehir merkezli ve memur, ne bir köyümüz ne bir tarla arsa vs var.
Bende liseye kadar eskişehirde okuyup ardından üni sebebiyle istanbula geçici olarak taşınmak zorunda kaldım.
inanın şehirlerin Ş sinden hoşlanmıyorum. nasılki köydeki bir genç internetim olsa sinemaya gitsem kafede otursam, kızlarla görüşsem etsem vs vs diyorsa bende şu anda keşke bi bağım bahçem, kümesim küçükbaşım vs olsa, şebekeden bağımsız el emeği alın teri şeylerle uğraşsam diye düşünüyorum. kendi çağımda günü birlik 2 gecelik vs kampların yanı sıra arkadaşımla atış talimi, trekking vs şeyleri yapmaya çalışıyoruz ancak yetmiyor.

herhangi bir gelirim şimdilik yok. ancak yaşımın en uygun olduğu zamanlarda bunlar. kalkıp 50 yaşından sonra bir tarla alıp ev yaptırtıp bahçesiyle uğraşmak ve yapmak ile 20li yaşlarımdaki zihnen ve fiziksel gücüm aynı olmayacak. ama hayatta kalmak içinde para lazım.

okulum 2 seneye bitse ardından 1 yıl askerlik desek yaş olucak 25 çalışıp para biriktir desek 15 yıl oldu yaş 40. e eş çoluk çocuk vs dersek onların okulu büyümesiydi vs vs derken ömür geçicek olucak yaş 55-60, o saatten sonra ne bağ bahçeyle uğraşak derman mı kalır.

inanın kafam karışık ve kötü hissediyorum sırf bundan dolayı. diyeceksinizki sende bizi öldürdün mezara gömdün diye. her şey istek meselsi burada benden yaşça büyük bütün abilerimi ablalarımı takdir edip ellerinden öpüyorum ancak 3 günlük dünyada böyle basit bir zevk için bu kadar beklemek zorunda olmak beni üzüyor.
Saygılar.

Sayın kavil, anladığım kadarıyla henüz arazi fiyatları ve ev yapımlarıyla ilgili bir araştırmanız yok. Hayallerinizi gerçekleştirmenin zorluğu nerede ve nasıl bir hayat sürmek istediğinizle alakalı. Arazi fiyatlarının yüksek olduğu bir bölgede, 250m2 ev yapmak isterseniz elbette yıllarca çalışmak zorundasınız.

Şehri sevmediğinizi söylediğinize göre sizin için küçük bir bağ evinin yeterli olacağını düşünüyorum. En azından başlangıç için yeterli olacaktır.
Belediye sınırları dışında olan arazilerin dönüm fiyatı 1000-1500tl olabiliyor. İleride eş ve çocuk sahibi olma ihtimalinizi göz önünde bulundurarak belediye sınırları dışında ancak ilçeye aşırı uzak olmayan (ortalama 45dk) bir köyde veya yakınında arazi bulabilirseniz, uzun yıllar sıkıntı çekmezsiniz.

***Askerlik***
Askerliğinizi subay olarak yaparsanız 1 yıl, kısa dönem olarak yaparsanız 6 ay sürecek. Subay olarak yaparsanız aylık 2000tl civarı bir maaşınız olacak. Bu para hayalleri gerçeğe dönüştürmeye başlamanızı sağlayacak. Kışlada kalmayacağınız için, terhis zamanı yaklaşınca işinizi garanti altına alabilirsiniz.

***Mimarlık***

Cahilliğimi bağışlayın ama birkaç soru sormam gerekiyor ;)
1-İşinizi evde icra etmeniz mümkün mü ? İleride mümkün olacak mı ?
2-Mümkün değilse hangi şehirde yapmayı düşünüyorsunuz ?

İş sahibi olmak elbette kolay değil ama, sonuçta mimar olacaksınız. İstanbul'da çalışacağınızı varsayalım. Bunun yerine başka bir şehrin ilçesinde iş sahibi olabilirseniz, ilçeye aşırı uzak olmayan bir yerden arazi alıp(belediye sınırları dışında) en kötü ihtimalle muhtardan alacağınız bir belgeyle bağ evinizi yaparsınız. İşinizle eviniz arasındaki mesafe İstanbul trafiği kadar can sıkıcı olmayacaktır ;) . Bu konular hakkında pek çok ihtimal olduğundan dolayı varsayımları bir kenara bırakıp sizi aşağıdaki konuya yönlendiriyorum.
http://www.agaclar.net/forum/buralar...lari/33611.htm

Arazi konusunda verebileceğim bir bağlantı yok. Forumdaki arazi konusu en son baktığımda güncel değildi.

Söylenecek çok şey var ama hava sıcak olduğu için daha fazla yazamayacağım ;) . Siz hayallerinizde vazgeçmeyin, elbet bir çaresi bulunur.

kiziltan 12-09-2015 18:29

Belediye sinirlari disinda donumu 1500 TL tarla var mi ? Elbette ben Ege bolgesinde aradim, internet uzerinden, donumu 8-10.000 TL soylenenler var. Alici olup gidilse belki indirim mumkun olur.

Soke taraflari ve Didim arka taraflari 12.000 e kadar oturulabilecek yarler var.

Sağanak 12-09-2015 18:57

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kiziltan (Mesaj 1407289)
Belediye sinirlari disinda donumu 1500 TL tarla var mi ? Elbette ben Ege bolgesinde aradim, internet uzerinden, donumu 8-10.000 TL soylenenler var. Alici olup gidilse belki indirim mumkun olur.

Soke taraflari ve Didim arka taraflari 12.000 e kadar oturulabilecek yarler var.

Sayın kiziltan, aynı hataya bende düşmüştüm. x şehrinde arazi olarak ararsanız bulmanız çok zor. x şehrinde x fiyata arazi diye ararsanız 1dk içinde bulabilirsiniz. Hatta bazı ilanlarda ada ve parsel numarası bile veriliyor. Bu şekilde devletin sitesinden yerini ve durumunu görebiliyorsunuz.

kiziltan 12-09-2015 19:08

O aramalari yaptim, ancak haritada bakinca ulasim sorunu goruluyor, yakininda yerlesim yoksa guvenlik sorunu, en onemlisi gidip gormek ve suyu varmi bakmak. Yerlesim yerine yakinsa , oturacaginiz yere biraz uzak bile olsa agaclandirarak birisine emanat edebilirsiniz, isteyacagi maas cok olmayacaktir.

kiziltan 12-09-2015 19:37

Mantar ciftligi dusundunuz mu ? Binanin sabit yapi olmasina gerek yok, sera tipi de oluyor. Kazandikca buyutebilirsiniz. Arsaniz buyukse salma tavuk yapip az da olsa ek gelir olabilir, ve ya ufak bir sera olabilir. Bunlar icin buyuk yatirim istemiyor. Onemli olan pazarlayabilmek. Pazarlamayi halledebilirseniz sehire yakin yer olabilir, isinizi da o sehirde kurabilirseniz mali sorun olmaz. Egitimli olmaniz avantaj, seracilik ve mantarcilik kurslari var, ucretsiz de. Arastirip katilabilseniz faydali olur. Yapmasaniz bile birseyler ogrendiniz ya. Boyle bir yeriniz olsa, sus tavugu, tavsan, bildircin, kedi uretimi gibi fazla yatirim istemeyen, yer olarak da maliyeti kolay kaldirilabilecek ama akari olabilecek seyler var. Bir yerden baslayin gelir gerisi. Evinizden mesleginizi kisitli da olsa goturebilseniz baslangictaki gelir size yetebilir. Ege Bolgesi`ni secerseniz, havasi iyi, fiyatlar uygun, turizm nedeniyle pazar var. Saglicakla kaliniz.

TCM 12-09-2015 21:17

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kavil (Mesaj 1407200)
...herhangi bir gelirim şimdilik yok. ancak yaşımın en uygun olduğu zamanlarda bunlar. kalkıp 50 yaşından sonra bir tarla alıp ev yaptırtıp bahçesiyle uğraşmak ve yapmak ile 20li yaşlarımdaki zihnen ve fiziksel gücüm aynı olmayacak. ama hayatta kalmak içinde para lazım.

okulum 2 seneye bitse ardından 1 yıl askerlik desek yaş olucak 25 çalışıp para biriktir desek 15 yıl oldu yaş 40. e eş çoluk çocuk vs dersek onların okulu büyümesiydi vs vs derken ömür geçicek olucak yaş 55-60, o saatten sonra ne bağ bahçeyle uğraşak derman mı kalır...ancak 3 günlük dünyada böyle basit bir zevk için bu kadar beklemek zorunda olmak beni üzüyor.
Saygılar.

Üç günlük dünyada böyle basit bir zevk için yirmili yaşların başında kendini strese sokmanın, efkarlanmanın gereği yok. Olaya şu an görmek istediğin yerden bakıyorsun. Bence hayatının akışını yönlendirecek mesleğin için bu yaşlarda çalışma, girişim, özveri vs. öncelik vermen doğru olacaktır. Mantar ve bıldırcın yetiştirip 45 yaşına geldiğinde 'bu işte bir yanlışlık oldu' dersen geriye dönüş zor olur. Ancak elin ayağın tutup, aklın yerinde olduktan sonra her yaşta şu an istekli olduğun uğraşları yapabilirsin. Sağlığın elverdikçe hayat her yaşta güzeldir.

Yaşıma (45) istinaden tekil ikinci şahısla hitap etmenin uygun olacağını düşündüm, sevgi ve saygılarımla...

kavil 12-09-2015 22:32

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sağanak (Mesaj 1407285)
Sayın kavil, anladığım kadarıyla henüz arazi fiyatları ve ev yapımlarıyla ilgili bir araştırmanız yok. Hayallerinizi gerçekleştirmenin zorluğu nerede ve nasıl bir hayat sürmek istediğinizle alakalı. Arazi fiyatlarının yüksek olduğu bir bölgede, 250m2 ev yapmak isterseniz elbette yıllarca çalışmak zorundasınız.

Şehri sevmediğinizi söylediğinize göre sizin için küçük bir bağ evinin yeterli olacağını düşünüyorum. En azından başlangıç için yeterli olacaktır.
Belediye sınırları dışında olan arazilerin dönüm fiyatı 1000-1500tl olabiliyor. İleride eş ve çocuk sahibi olma ihtimalinizi göz önünde bulundurarak belediye sınırları dışında ancak ilçeye aşırı uzak olmayan (ortalama 45dk) bir köyde veya yakınında arazi bulabilirseniz, uzun yıllar sıkıntı çekmezsiniz.

***Askerlik***
Askerliğinizi subay olarak yaparsanız 1 yıl, kısa dönem olarak yaparsanız 6 ay sürecek. Subay olarak yaparsanız aylık 2000tl civarı bir maaşınız olacak. Bu para hayalleri gerçeğe dönüştürmeye başlamanızı sağlayacak. Kışlada kalmayacağınız için, terhis zamanı yaklaşınca işinizi garanti altına alabilirsiniz.

***Mimarlık***

Cahilliğimi bağışlayın ama birkaç soru sormam gerekiyor ;)
1-İşinizi evde icra etmeniz mümkün mü ? İleride mümkün olacak mı ?
2-Mümkün değilse hangi şehirde yapmayı düşünüyorsunuz ?

İş sahibi olmak elbette kolay değil ama, sonuçta mimar olacaksınız. İstanbul'da çalışacağınızı varsayalım. Bunun yerine başka bir şehrin ilçesinde iş sahibi olabilirseniz, ilçeye aşırı uzak olmayan bir yerden arazi alıp(belediye sınırları dışında) en kötü ihtimalle muhtardan alacağınız bir belgeyle bağ evinizi yaparsınız. İşinizle eviniz arasındaki mesafe İstanbul trafiği kadar can sıkıcı olmayacaktır ;) . Bu konular hakkında pek çok ihtimal olduğundan dolayı varsayımları bir kenara bırakıp sizi aşağıdaki konuya yönlendiriyorum.
http://www.agaclar.net/forum/buralar...lari/33611.htm

Arazi konusunda verebileceğim bir bağlantı yok. Forumdaki arazi konusu en son baktığımda güncel değildi.

Söylenecek çok şey var ama hava sıcak olduğu için daha fazla yazamayacağım ;) . Siz hayallerinizde vazgeçmeyin, elbet bir çaresi bulunur.

Sayın Sağanak, detaylı ve bilgilendirici cevabınız için teşekkür ediyorum. müsadenizle devam edeyim.
Yarına sağ çıkıp çıkmayacağımız bile belli değil o sebeple şu gün şu saat kafamdaki şeylerde 5 sene sonra değişebilir ancak dün dediğim gibi tek solukta konuyu bitirdim. Linkten linke atlayarak biraz mevzuata vs de bakındım. Daha bitirmemiş olsam dahi mesleğim gereğide faydalı olabilecek şeyler öğrendim.

Geçtiminiz senelerde okuldan tanıştığım bir itü makine müh öğrencisi arkadaşımın tekirdağda tarlaları olduğu ekip biçtiklerini vs sohbet esnasında öğrendim ve kendisiyle iletişme geçip yaklaşık 1 ay kadar hasat zamanı kendisiyle tekirdağda kaldım. Traktörlerle tarlayı pulluklarla bellemekten, biçerdöverle hasat yapmaya, tarlada karpuz-peynir ekmek yemekten büyük-küçük baş bakmaya kadar görebildiğim çok güzel şeyler oldu. :cool:

Dünkü konu ardından mevzuatı incelediğimde belediye sınırları dışarısındaki tarlaların ekip biçilmesine devam açısından sadece %5 imar izni verilmesi ve minimum 5.5 dekarlık bir alan olması ve max 250m2 ye kadar imar izni verildiğini okudum. doğruluğunu resmi kurumlardan tasdik edememiş olsamda bu gibi bir uygulama var ise minimum 5,5 dönümlük tarla alınması gerekiyor.

Kendi açımdan bu işi başlarda tek ve kas gücüyle yapacağım düşünülürse 5 dönüm benim gözümde çok çok büyüdü açıkcası. Bahçeli müstakil bir evde oturuyoruz şu anda eskişehirde ve 200 m2 lik bir bahçe bile tatil zamanı olmasına rağmen gün sonu gelindiğinde insanı yoruyor. benim 1 dönüm ve üzeri bir tarla arazinin altından tek başıma kalkman bana pek makul gelmiyor gibi.


Mesleği icra etme anlamında dediğiniz pek ala yapılabilir ancak şu bir gerçekki ilçede muhtemelen 1 kazanılırken büyük şehirde 10 kazanılma potansiyeli var. Daha erken belki ancak mezun olup askerlik sonrası Özbekistan-Kazakistan türevi uzak asya ülkelerinde 8-15 yıl arası çalışıp ciddi bir maddi birikim yapıp TR ye o şekilde dönme düşüncem var. öte yandan bölümden hiç keyif almayan ben bu yaz 36 iş günü 1,5 aydan bir az fazla bi staj yaptım ve mesleğin piyasanın özellikle şantiye ortamının tadını aldım ve ciddi anlamda uğraşıldığı takdirde iyi bir kazanç sağlıyabiliyor. ancak tüm bu şeyler için aralıktız bir emek ve uğraş lazım.
Devlette memur olmak dışında özel sektör ne yazık ki kendi şirketiniz olmadığı takdirde iyi bir ücret alınsa dahi oldukça acımasız şartlarda çalıştırıyor. Büro olsun şantiye olsun bayram seyran demeden sabaha kadar beton dökümünü bekle, hafriyat aletleri gelsin gitsin onlara bak derken sabah 7 akşam 8-9 a kadar kaldığım oldu staj süresince. bu tempodan sonra gelip bahçeyle uğraşakcak insanı geçtim karısı çoluğu çocuğu olan insanın evladını öpecek karısına sarılacak dermanı kalmaz.
Öte yandan 5 sene çalışıp para biriktirip ardından tarlaya yerleşsem yaş 50 olduğunda tarladan sıkıldım çalışacağım dendiğinde geri dönmek o kadar kolay olmayabilir.


Ancak dendiği gibi her şey kafamızda bitiyor. Yapılcak olduktan sonra hiç bir şey engel değil yeterki karar verelim. Ancak takdir edersinizki bilgisayar oyunu değil ve kaydedip tekrar yükleme gibi bi seçenek yok önümüzde o sebeple opsiyonları sonuna kadar değerlendirip en uygununu seçmek gerekiyor gibi.

Uzun oldu birazcık ancak okuyan yorumlayan herkese teşekkür ediyorum. Saygılar.

Sağanak 12-09-2015 23:28

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kavil (Mesaj 1407337)
Sayın Sağanak, detaylı ve bilgilendirici cevabınız için teşekkür ediyorum. müsadenizle devam edeyim.
Yarına sağ çıkıp çıkmayacağımız bile belli değil o sebeple şu gün şu saat kafamdaki şeylerde 5 sene sonra değişebilir ancak dün dediğim gibi tek solukta konuyu bitirdim. Linkten linke atlayarak biraz mevzuata vs de bakındım. Daha bitirmemiş olsam dahi mesleğim gereğide faydalı olabilecek şeyler öğrendim.

Geçtiminiz senelerde okuldan tanıştığım bir itü makine müh öğrencisi arkadaşımın tekirdağda tarlaları olduğu ekip biçtiklerini vs sohbet esnasında öğrendim ve kendisiyle iletişme geçip yaklaşık 1 ay kadar hasat zamanı kendisiyle tekirdağda kaldım. Traktörlerle tarlayı pulluklarla bellemekten, biçerdöverle hasat yapmaya, tarlada karpuz-peynir ekmek yemekten büyük-küçük baş bakmaya kadar görebildiğim çok güzel şeyler oldu. :cool:

Dünkü konu ardından mevzuatı incelediğimde belediye sınırları dışarısındaki tarlaların ekip biçilmesine devam açısından sadece %5 imar izni verilmesi ve minimum 5.5 dekarlık bir alan olması ve max 250m2 ye kadar imar izni verildiğini okudum. doğruluğunu resmi kurumlardan tasdik edememiş olsamda bu gibi bir uygulama var ise minimum 5,5 dönümlük tarla alınması gerekiyor.

Kendi açımdan bu işi başlarda tek ve kas gücüyle yapacağım düşünülürse 5 dönüm benim gözümde çok çok büyüdü açıkcası. Bahçeli müstakil bir evde oturuyoruz şu anda eskişehirde ve 200 m2 lik bir bahçe bile tatil zamanı olmasına rağmen gün sonu gelindiğinde insanı yoruyor. benim 1 dönüm ve üzeri bir tarla arazinin altından tek başıma kalkman bana pek makul gelmiyor gibi.


Mesleği icra etme anlamında dediğiniz pek ala yapılabilir ancak şu bir gerçekki ilçede muhtemelen 1 kazanılırken büyük şehirde 10 kazanılma potansiyeli var. Daha erken belki ancak mezun olup askerlik sonrası Özbekistan-Kazakistan türevi uzak asya ülkelerinde 8-15 yıl arası çalışıp ciddi bir maddi birikim yapıp TR ye o şekilde dönme düşüncem var. öte yandan bölümden hiç keyif almayan ben bu yaz 36 iş günü 1,5 aydan bir az fazla bi staj yaptım ve mesleğin piyasanın özellikle şantiye ortamının tadını aldım ve ciddi anlamda uğraşıldığı takdirde iyi bir kazanç sağlıyabiliyor. ancak tüm bu şeyler için aralıktız bir emek ve uğraş lazım.
Devlette memur olmak dışında özel sektör ne yazık ki kendi şirketiniz olmadığı takdirde iyi bir ücret alınsa dahi oldukça acımasız şartlarda çalıştırıyor. Büro olsun şantiye olsun bayram seyran demeden sabaha kadar beton dökümünü bekle, hafriyat aletleri gelsin gitsin onlara bak derken sabah 7 akşam 8-9 a kadar kaldığım oldu staj süresince. bu tempodan sonra gelip bahçeyle uğraşakcak insanı geçtim karısı çoluğu çocuğu olan insanın evladını öpecek karısına sarılacak dermanı kalmaz.
Öte yandan 5 sene çalışıp para biriktirip ardından tarlaya yerleşsem yaş 50 olduğunda tarladan sıkıldım çalışacağım dendiğinde geri dönmek o kadar kolay olmayabilir.


Ancak dendiği gibi her şey kafamızda bitiyor. Yapılcak olduktan sonra hiç bir şey engel değil yeterki karar verelim. Ancak takdir edersinizki bilgisayar oyunu değil ve kaydedip tekrar yükleme gibi bi seçenek yok önümüzde o sebeple opsiyonları sonuna kadar değerlendirip en uygununu seçmek gerekiyor gibi.

Uzun oldu birazcık ancak okuyan yorumlayan herkese teşekkür ediyorum. Saygılar.

Dediğiniz gibi mesleğinizi yapıp para biriktirdikten sonra işiniz daha kolay olacaktır. Ben şehre tahammül edemediğinizi düşünerek öyle yazmıştım ;) . Gerçi mesleğinizi sevdikten sonra şehir bile katlanabilir oluyor.Zaten kendinize iyi bakıp, sporunuzu eksik etmedikten sonra 80 yaşında bile köye gidebilirsiniz.
5 veya 15 sene sonra iyi haberlerinizi bekliyor olacağım ;) . İyi geceler diliyorum.

Hellmarch 16-09-2015 10:29

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kavil (Mesaj 1407337)
Dünkü konu ardından mevzuatı incelediğimde belediye sınırları dışarısındaki tarlaların ekip biçilmesine devam açısından sadece %5 imar izni verilmesi ve minimum 5.5 dekarlık bir alan olması ve max 250m2 ye kadar imar izni verildiğini okudum. doğruluğunu resmi kurumlardan tasdik edememiş olsamda bu gibi bir uygulama var ise minimum 5,5 dönümlük tarla alınması gerekiyor.


Minimum 5.5 dekar olması gerekliliği şartını nerede okudunuz? Tarlanın kadastral yola 25m cephe olması gerekliliği şartını duymuştum ama minimum 5.5 dekar şartına herhangi bir yerde rastlamadım. Mümkünse kaynağınızı paylaşabilir misiniz?

İyi günler.

kavil 16-09-2015 17:10

Sayın Hellmarch,
Sizin mesajınız üzerine konuyu biraz daha okudum ve ne yazık ki net bir bilgiye kavuşamadım. sizde incelerseniz belki bir şeyler çıkarabiliriz.
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx...urceXmlSearch=
den detaylı bakabilirsiniz.

benim anladığım
Alıntı:

ALTINCI BÖLÜM
Belediye ve Mücavir Alan Sınırları İçinde ve Dışındaki Yerleşme Alanı Dışında Kalan (İskân Dışı)
Alanlarda Uygulanacak Esaslar
İfraz ve Tevhid İşleri:
Madde 62- (Değişik:RG-2/9/1999-23804) Üst ölçek planı bulunmayan iskan dışı alanlarda yapılacak ifrazlardan sonra elde edilecek her parsel (5000) m2 den küçük olamaz. Bu parsellerin tapu kadastro veya tapulama haritasında bulunan kamu eline geçmiş bir yola, yapılan ifrazdan sonra en az (25.00) m. cephesi bulunması zorunludur. Parselden terk suretiyle yol oluşturulamaz. Yeni yerleşme alanı oluşturma amaçlı ifraz işlemi yapılamaz.
(Ek fıkra:RG-30/6/2001-24448) 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca hazırlanan Tarımsal İskan Projeleri kapsamında yapılaşma amacı taşımayan tarımsal amaçlı ifrazlarda, yola cephe koşulu aranmaz.
Tevhid işlemlerinde (5000) m2 asgari büyüklük şartı aranmaz.
Yapı Şartları
Madde 63 - (Değişik:RG-2/9/1999-23804) Üst ölçek planı bulunmayan iskan dışı alanlarda bulunan parsellerde; inşaat alanı katsayısı %5 den fazla olmamak, yapı inşaat alanları toplamı hiçbir koşulda (250) m2 yi geçmemek, saçak seviyelerinin tabii zeminden yüksekliği (6.50) m.yi ve 2 katı aşmamak, yola ve parsel sınırlarına (5.00) m.den fazla yaklaşmamak şartı ile bir ailenin oturmasına mahsus bağ ve sayfiye evleri, kır kahvesi, lokanta ve bu tesislerin müştemilat binaları yapılabilir.

şimdi madde 62 ye göre bakıldığında bu ifraz etmek tabirinin tam olarak ne amaçlı kullanıldığını anlayabilmiş değilim. atıyorum 20 dekarlık alanın parsellenmesi sonrası 5dekardan daha az olmak mı demek yoksa inşaa edilen ev sonrası tarladan kalan alanın 5dekardan aşağı olmaması mı demek. ilki gibiyse sizinde farzettiğiniz gibi 25 m yola cepheli olan her tarlaya %5 ev yapılabilir demek lakin 1dekarlık alana 50m2 gibi bir şey söz konusu. kimisi için yeterli kimisi için yetersiz gelebilecek bir miktar. Saygılar

Cumhur Tonba 16-09-2015 20:19

Ne mutlu size sayın Todor.
Bunları gerçekleştirebildiyseniz.


Karşılığında ne mi elde ettim;
İstediğim kadar kedi, köpek, kuş bakabiliyorum.
İstediğim kadar yüksek sesle müzik dinleyebiliyorum.
Domatesimde hiç bir şekilde suni gübre, ilaç yok.
Sütümde kesinlikle antibiyotik kalıntısı yok.
Sabah beni kuşlar uyandırıyor.
Evimde perde yok, çünkü içeriyi görmesini istemediğim kimse yok.
Fidanlarım büyüyor (bazıları meyve veriyor artık)

Bu listeyide uzatmak mümkün tabii.

Selamlar, saygılar.

TCM 17-09-2015 08:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Cumhur Tonba (Mesaj 1410506)
Ne mutlu size sayın Todor.
Bunları gerçekleştirebildiyseniz...

Kimin neyi gerçekleştirdiğini pek anlayamadım. Bir sayfa geriye (birkaç sene) giderek 'todor' un yazısını bulmaya çalıştım o da yok, olayı da merak ettim :o

Jakin 17-09-2015 09:10

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi TCM (Mesaj 1410560)
Kimin neyi gerçekleştirdiğini pek anlayamadım. Bir sayfa geriye (birkaç sene) giderek 'todor' un yazısını bulmaya çalıştım o da yok, olayı da merak ettim :o

Sn. TCM ilk sayfanın ilk mesajında.. :)

karaagaci 22-09-2015 14:26

Merhaba; Benim gibi düşünen insanlar varmı diye ararken rastladım bu foruma; yazılanları uzun süredir okuyorum, bir kısmını okurken yalnız olmadığımı görüyor mutlu oluyorum. Çevremdeki insanlara eşime sizin yazdıklarınıza benzer düşündüklerimi anlattığımda saçma buluyorlar.

Zaman zaman çok sıkılıyor gitmek lazım buralardan diyorum, hayal kuruyorum sizin gibi, sonra gidişin mümkün olmadığıyla ilgili düşüncelere çeviriyor, inanmasam da, kendimi bulunduğum düzene yeniden ayak uydurmaya zorluyorum.

Yaşamak istediğimizi değil, bize biçilen hayatı yaşıyoruz ne yazıkki.
Çocukluğum çoğunluğu şehirde apartman dairesinde geçti; fakat tatilde dedemin, babaannemin yaşadığı ankarada köyümüze giderdim, orada yaşadığım o bir iki aylık zamandaki çocukluğumdan anlar hayalimde zevkli parlak olan kalanlar, gerisi saman yığını gibi.
Babaannemle eşeğin sırtında sebzeleri sulamaya yaylaya giderdik. Babaannem su sularken meyve ağaçları altında oynardım, ağaç dallarından gemi yapar akan suda yüzdürürdüm. Öğlen olduğunda babaannemin evden getirdiği köy yoğurdunu köy ekmeğiyle yemesi ne tatlı idi. Rüzgar estiğinde ağaçların hoş sesleri, böceklerin vızırtıları hala aklımda. Sonra akşam olunca eşeği sebzelerle yükler gün batımında eve dönerdik. Kışın şubat tatilinde giderdim ayrı bir zevki olurdu, sobalı kerpiç evde kalırdık. Babaannemin sabah namazıyla kalkıp, hayvanlara bakmasını, koşturmalarını hayretle zevkle izlerdim, sonra sobada kaynattığı nefis sütten bana içirmesi vs vs.

Gerisi şehirdeydim, Babam memurdu, akşamdan sonra ikinci bir işte çalışırdı, sonra gece 9 da gelir sonra da sizin için çalışıyorum sizde derslerinize çok çalışın derdi, yorulur bizimle hiç vakit geçiremezdi gariban. Annem sürekli peşimizde dolanır ders çalışın der saçını süpürge ederdi. Gel de nasıl çalışma.

Sonra onların istediği gibi hep çalıştım, okudum, iyi okullar kazandım, şimdide maaşlı stresli bir işte çalışıyorum. Babama kızardım bize vakit ayırmadığı için fakat şimdi ben babamın durumundayım. Üstelik eşim de çalışıyor. Sonunda gelmek istediğim yer yaşam bu değildi ne yazık ki.

Nasıl bir düzendir arkadaş bu, nasıl bu hale geldik, ne yapmaya çalışıyoruz, bu kadar mı zor yaşamak. Yok sa biz mi abartıyoruz.
İnsan bu , bu kadar mı tekdüze yaşayacak, ruhunda özgürlük varken.
Modern zamanın köleleriyiz biz, bu gidişle bir masabaşında bağlı bitireceğiz ömrü.
Gitmek mi lazım yok sa gitmememek mi sürekli düşünerek.

TCM 23-09-2015 00:41

Bu sayfaya ne zaman rastlasam şu hikaye aklıma geliyor;

Amerikalı zengin işadamı, bir iş seyahati sırasında küçük bir Meksika kıyı kasabasına uğrar. Limanda gezerken, ağzına kadar balık dolu küçük bir teknenin içinde oturan bir balıkçı dikkatini çeker. Merakla yanına yaklaşır ve sorar,
—Merhaba, bu balıkları yakalamak ne kadar zamanını aldı?
Balıkçı;
— Tümünü bir-iki saatte yakaladım.
— Niçin daha uzun süre kalıp daha fazla balık yakalamıyorsun?
— Ailemin geçimi için bu kadarı yetiyor.
— Günün kalan zamanını nasıl geçiriyorsun?
— Geç vakit yatarım, sabah birazcık balık yakalarım. Sonra çocuklarımla oynarım, öğlende de karım Maria ile biraz siesta yaparım. Akşamları, amigolarla beraber gitar çalıp şarap içeriz, eğleniriz. Dolu ve meşgul bir yaşantım var senyör.
Amerikalı gerinerek,
— Benim Harvard’dan MBA’m var ve sana yardım edebilirim. Balık tutmak için daha çok zaman ayırmalı ve daha büyük bir tekne ile çalışmalısın. Bu tekneden elde edeceğin gelirle daha büyük tekneler alırsın. Kısa sürede bir balıkçı filosuna sahip olursun. Böylelikle, yakaladığın balığı aracılara değil doğrudan doğruya işleme tesislerine satarsın. Hatta kendi balık fabrikanı bile kurabilirsin. Balıkçılık sektöründe bir numara olursun.
Ve Amerikalı devam eder,
—Tabii bunları yapman için öncelikle bu küçük balıkçı kasabasını terk edip Mexico City’e, daha sonra Los Angeles’e ve en sonunda holdingini genişletebileceğin New York’a yerleşirsin.
Balıkçı düşünceli, sorar,
—Peki senyör, bu anlattıklarınız ne kadar zaman alır?
Amerikalı yanıtlar,
—15–20 yıl kadar.
— Peki, bundan sonra senyör?
Amerikalı güler,
— Şimdi anlatacağım en iyi tarafı! Zamanı geldiğinde, şirketini halka açarsın ve şirketinin hisselerini iyi paraya satarsın! Kısa zamanda zengin olup milyonlar kazanırsın!
—Milyonlar? Eee... Sonra senyör?
— Ondan sonra emekli olursun. Geç vakitlerde yatabileceğin küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin, istersen zevk için biraz balık tutarsın, çocuklarınla oynayacak, karınla siesta yapacak zamanın olur, akşamları da arkadaşlarınla şarap içip, gitar çalarsın. Nasıl, mükemmel değil mi?”
Balıkçı ‘nin yüz ifadesi gevşemiş;
— İyi de ben zaten böyle yaşıyorum ki, hayallerimi neden erteliyim!

cseee 15-10-2015 15:21

Hikayenin güncel durumu ne alemdedir acaba :) Kaçmak için emekliliği **** çoluk "çocuğun okulları bitsin" tezini beklemeye niyeti olmayan birileri merak ediyor olabilir :)

Grkm 21-06-2016 04:15

Uzun zamandır aradıgim konuyu sonunda buldum :)
Buradaki çoğu insan gibi benimde köyde doğal,sessiz bir yaşam hayalim var ama bu hayalimi gerçekleştirmek hic kolay degil. Çünkü şu an 24 yaşındayim universite son sinif öğrencisiyim,Harita Mühendisligi okuyorum ve meslegim geregi kadastro,imar izinleri gibi bazi kanunlar hakkinda da bilgi sahibim.
Şehirde dogdum buyudum lakin bir ayagim hep köyde oldu,köyde zeytin agaclarimiz oldugu icin kış aylarinda annem babam ben ve kardesim kendi zeytinimizi toplar,köyün degirmeninde yağını cikartirdik,zeytinlerimizin diplerini capalamaya giderdik,sulamalarini yapardik gerci hala yapiyoruz,surekli gidiyoruz köye,bir de 2 sene önce babam arıcılıga merak sarip,kurslarina gidip sertifiklarini aldiktan sonra arıcılıga basladik.Arıcılık tek basina yapilacak bis is olmadigi icin bana da ogretiyor yavas yavas ve gercekten cok sevdim bu isi,hem teori de hem pratikte kendimi gelistirmeye calisiyorum ve ne yalan soyleyeyim toprakla,agacla,hayvanla ugrasmak kadar baska hicbir sey beni bu kadar mutlu etmiyor,sanki bunca sene boşa okudugumu dusunuyorum ve hala da bosa okuyormusum gibi geliyor bana ve iste bu yuzden moralim bozuluyor.
Önumde iki secenek var ya hayallerimin pesinden gidip mutlu olacagim bir hayat yasayacagim,cunku şu hayata bir kez geliyoruz ve istedigim mutlu olacagim hayati yasayacagim,ya da bunca sene ailemin ve benim emek harcayip sirf guzel bir meslek edinebilmek icin okudugum okulumu bitirip calistiktan sonra anca 50 li yaslarimda emekli oldugum zaman yasayabilecegim bir hayat...
Hayallerimden hic vazgecmiyorum vazgecmemde,hayallerimi daha da genisletiyorum,kafamda hergun planlar kuruyorum ama bunlarin onunde cok sayida engel var,maddiyat cok buyuk bir engel,ailemin beni okutmak icin yaptigi onca maddi ve manevi emek bosa mi gidicek endisesi var, tabi bir de kiz arkadasim var ki sen git ben gelmem diyor :)
Eger bir gun hayallerimin pesinden gitmeye karar verirsem sizlerin tecruberilerinizden yararlanabilmek icin agaclar.net ailesi ile paylasicagim, umarim bir gun herkes hayallerini gerceklestirebilir...

g.c. 21-06-2016 07:35

Ne güzel hayaller, ne güzel bir görüş açıklığı, fikir teatisi...

Benim son dönemde biraz daha dikkatimi çeken nokta artık emekliliğine yakın değil, daha üniversite yıllarında "kaçış"ın yolları aranıyor. Üzerine hayaller kuruluyor. Yaşamak zorunda olduğumuz çevre adına da(sürekli sömüren düzen), farkındalığa sahip yeni bireylerin varlığı(iyi yetiştirilmiş genç nesil) adına da çıkarımlar yapmak mümkün.

Tez konusu olarak ele alınıp incelenmesi toplum sosyolojisinin yorumlanması için önemli.

vgezer 21-06-2016 21:08

Değerli Grkm,
Evet insan bir kere dünyaya geliyor ve istediği gibi bir hayat yaşamak en doğal hakkı. Hayallerini gerçekleştirebilmen senin için çok kolay aslında bir ayağın köyde ama çok büyük bir engelin var bence o da kız arkadaşının ''sen git ben gelmem'' tavrı, sana hayatı zehir edebilecek bir durum bence. hiç istemediğin halde şehir yaşamına üstelik 65 yaşına kadar buna katlanacaksın. Bana göre aynı hayat görüşüne sahip kişiler ancak bir ömür boyu beraberlik düşünmeli yoksa iki taraf içinde zor bir durum olacaktır. çok güzel yaşanabilecek bir hayat orta şeker veya eziyet dolu halde yaşanacaktır hep bir şeyler yarım kalacaktır. Belki düşüncelerime katılmayabilirsin ama bu konu çok önemli, Şansın bol olsun.

Grkm 21-06-2016 23:25

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi vgezer (Mesaj 1469920)
Değerli Grkm,
Evet insan bir kere dünyaya geliyor ve istediği gibi bir hayat yaşamak en doğal hakkı. Hayallerini gerçekleştirebilmen senin için çok kolay aslında bir ayağın köyde ama çok büyük bir engelin var bence o da kız arkadaşının ''sen git ben gelmem'' tavrı, sana hayatı zehir edebilecek bir durum bence. hiç istemediğin halde şehir yaşamına üstelik 65 yaşına kadar buna katlanacaksın. Bana göre aynı hayat görüşüne sahip kişiler ancak bir ömür boyu beraberlik düşünmeli yoksa iki taraf içinde zor bir durum olacaktır. çok güzel yaşanabilecek bir hayat orta şeker veya eziyet dolu halde yaşanacaktır hep bir şeyler yarım kalacaktır. Belki düşüncelerime katılmayabilirsin ama bu konu çok önemli, Şansın bol olsun.

Düşüncelerinizde çok haklisiniz,bende bu durumu çok düsünüyorum ama bana göre önümdeki en zor engel bu degil,daha buyuk engellerim var önümde ve engelleri aştığım zaman ben hayallerimi gerceklestiricem buna eminim,yaşamak istedigim hayat icin bazi fedakarliklar yapmam gerek ve zamani geldiginde bu fedakarliklari hic dusunmeden yaparim,kimseyi istemedigi hayata zorlayamam,dedigim gibi zamani geldiginde herkes kendi hayati icin en dogru karari verir ve bunu uygular...
İlerleyen zamanlarda bu forumda bende köye kaçış hikayemi anlaticam bundan eminim...

Rahat 01-12-2016 13:36

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kavil (Mesaj 1410482)
Sayın Hellmarch,
Sizin mesajınız üzerine konuyu biraz daha okudum ve ne yazık ki net bir bilgiye kavuşamadım. sizde incelerseniz belki bir şeyler çıkarabiliriz.
Mevzuat Bilgi Sistemi
den detaylı bakabilirsiniz.

benim anladığım


şimdi madde 62 ye göre bakıldığında bu ifraz etmek tabirinin tam olarak ne amaçlı kullanıldığını anlayabilmiş değilim. atıyorum 20 dekarlık alanın parsellenmesi sonrası 5dekardan daha az olmak mı demek yoksa inşaa edilen ev sonrası tarladan kalan alanın 5dekardan aşağı olmaması mı demek. ilki gibiyse sizinde farzettiğiniz gibi 25 m yola cepheli olan her tarlaya %5 ev yapılabilir demek lakin 1dekarlık alana 50m2 gibi bir şey söz konusu. kimisi için yeterli kimisi için yetersiz gelebilecek bir miktar. Saygılar



Yönetmeliği bulmuşsunuz. Yönetmeliğin anlamı şu: Kırsal alanda, planı bulunmayan yerlerde, Toprak Koruma Kanunu kapsamında özel bir durum yoksa, bir yola en az 25 metre cepheli ve toplam yüzölçümü 5000 m2'den küçük parsel oluşturulamaz. Yani, ifrazen oluşturulacak taşınmaz en az 5000 m2 olmalı ve bir yola en az 25 metre cephesi olmalı. İçerisine yapılacak bina da, toplam 250 metrekareyi geçmeyecek şekilde yapılabilir.

Konu hakkında daha detaylı bilgi isterseniz yardımcı olmaya çalışırım.

doğa07 14-12-2016 00:55

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi oktars (Mesaj 66597)
Hafta sonu köye gittim babam ile birlikte çardak yaptık tüm aşamalarını fotoğrafladım yalnız bitiremedik eksik yerleri kaldı bir dahaki seferde tam bitmiş olur burada veya ayrı bir başlık altında ayrıntılı bir şekilde anlatacağım.

Ayrıca köyde komşumuz yaşlı bir teyze toprak fırın yapıyormuş ondan söz aldım bir hafta sonu yapacağız.

merhaba çardak ve toprak fırının fotoğraflarını yayınladınızmı

doğa07 14-12-2016 01:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi DEVRlM (Mesaj 67509)
Todor, fotoğraf makinam arızalı şuan. Yaptırınca çekeceğim. :D Sakın nazar değdirme ! Birazda baharı bekliyorum yapraklar çardağın tamamını kapatıyor, yanları bile kapatıyor. Çardağın altından geçerken bir tünelde hissediyorsun kendini. (: Çardakla kalmayacağım, bütün bahçeyi evin çatısına çıkıp, fotoğrafını çekeceğim.

Merhaba çardak ve bahçenin fotoğraflarını yayınladınızmı

QodaCH 10-03-2017 18:46

Bazen buroda gevsersiniz ya, hayallere dalarsiniz, iste oyle bir his aninda daldim agaclar.net e ve sansima bu konu ...

Tak oturdu, iyi mi? tek kelime ile 10 numara, bayildim.
Hepsini okudum mu? Hayir. Soyle bir gezindim corbada tuzum olsun istedim ...

"
Çağımızın çalışma yüzyılı olduğu söyleniyor, öyle mi acaba? Yoksa yıpranmanın, sinir bozukluğunun, ruhsal ve bedensel çürümenin yüzyılını mı yaşıyoruz? Milyonlarca eğitimli insan dahi bu deliliğin esiri olmuştur. Bu delilik çalışma ve kazanma hırsıdır... Yaşamsal güçlerini, yani ruh ve vücut sağlığını tüketene kadar devam eden bir sonsuz kavga.
Ama hayatımız sonsuz değil ki.
Bu kaosun deli etmekte olduğu toplum insanlarından, güzel yaşam felsefesi ve düşünce tarihi dikkatle gizlenir, hiç bir şekilde gündeme getirilmez.
Siz hiç, Epikuros, Platon, Aristotales, Plutarkhos, Likurgus gibi dev düşünürlerin yaşam yorumlarının ekranlarda yer aldığını gördünüz mü?
Siz hafta sonu tatil günlerinin 'insanların en bilgesi' sayılan Likurgus'un eseri olduğunu duydunuz mu? Likurgus, Antik tarihte, çıkarttığı kanunla yurttaşlarına hafta sonu tatilini veren ilk 'filozof kral'dır.
Günümüz kapitalizminin sosyologları, ahlakcıları, siyasileri insan doğasını menfaatleri doğrultusunda saptırmışlar, mahfetmişlerdir.
Daha çocukluklarından itibaren aşırı tüketim ve israf idealiyle insanların bütün güzel yeteneklerini ve huylarını yok ederek, yalnızca öfkeli bir çalışma çılgınlıgı ve israf içine itmişlerdir... Bu da beraberinde sinirli ve huzursuz insanları ve aç gözlülük ahlaksızlığını yaratmıştır.
Halbuki 'Üçüncü Kültür'ün ve Zeitgeist belgelerinin seslendiği gibi,
"Doğada yaşam, daha az ile yetinme ahlakı ve mutlu ve sağlıklı yaşama hakkı verir" Doğaya Dönün aydın insanlar, çünkü Ait Olduğunuz Yer Orası.

"

- Bunu soyliyen Rüzgar Baba / Haldun Sevel -

Hepinize kucak dolusu selam doga dostlari

david72 11-03-2017 10:15

Hepimiz genetiğimze aykırı yaşadığımızın farkındayız maalesef. Geçenlerde doğada analitik düşünebilme kabiliyetinin ve yaratıcılığın doğada yürüyüş yapan insanlarda daha fazla olduğuna dair bir belgesel izlemiştim. Bu da bilinç atlaması yaşayan düşünürlerin, peygamberlerin veya bilim adamların büyük keşiflerini neden doğada elde ettiklerini gayet iyi açıklıyor


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:38.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025