agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Buralardan Çekip Gitmek (Ev yapımları)
(https)




Beğeni Düzeni32Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 03-01-2007, 14:44   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Şömine Yapımı

Şömine konusunda teknoloji artık çok ilerlemiş. Ben geçen sene tespit ettim. Az odunla çok ısınmak mümkün. Üstelik görsel olarak oldukça güzeller. Yanlardan veya alttan aldığı soğuk havayı baca borusunun etrafından geçirerek yukardan klima gibi üflüyor. Ve bu hareket için hsadece ısınan havanın yükselmesi kullanıyor. Benim gördüğüm, iki katlı bir mağzayı çok güzel ısıtıyordu. Sadece hazne fiyatı 1000€ civarında olduğu için şimdilik erteledim. İleride bu tip bir kazan veya soba almayı düşünüyorum. Kazan alırsam giydirmesini kendim yaparım.

http://www.sominemagical.com/
http://www.somineonline.com/index.ph...ddetail&id=149

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-01-2007, 15:19   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-09-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,592
Bizim kullandığımız Diplomat marka ithal bir şömine.Alttan ve üstten havalandırmalı ,Yanmaz cam çerçeveli hep dekoratif hem pratik.Becerebilirsem fotografını koyayım. Todor yalnız basit ve pratik bir sistem daha var. Şöminenin iç duvarına su ısıtıcı konularak devridaim motoru ile kalörifer gibi kullanarak Radyatörlerde ısıtılabiliniyor. Başdeğirmen tesislerinde görmüştüm.Onlar bütün restoranı onunla ısıtıyorlardı. Bende evi yaparken bütün yatay boruları hazırladım döşedim fakat sonra vazgeçtik(Geçici olarak)

Denizardacan beğendi.
Mahmut Leventoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-01-2007, 16:36   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Mahmut Leventoğlu Mesajı Göster
Şöminenin iç duvarına su ısıtıcı konularak devridaim motoru ile kalörifer gibi kullanarak Radyatörlerde ısıtılabiliniyor. Başdeğirmen tesislerinde görmüştüm.Onlar bütün restoranı onunla ısıtıyorlardı.
Başdeğirmen'de ben de dikkat etmiştim o sisteme. Bacadan kaçacak ısıyı mümkün olduğunca değerlendirmek çok mantıklı tabii. Ben şu anda tuğlalı soba kullanıyorum, çok rahatım. Evim küçük olduğu için bütün odalar rahatça ısınıyor.

Şömine sisteminin şöyle bir dezavantajı var;
Bütün özelliği her tarafının kapalı olması ve aleve ulaşacak havayı kontrol edebilmeniz. Böylece az yakıtla çok ısı alabiliyorsunuz. Alev çok temiz ve mavi oluyor. Aynı araba karbüratörlerindeki gibi, fazla veya az hava girerse yanma yeterince verimli olmuyor.
Eğer önündeki camı iptal ederseniz, normal bir ocaktan farkı kalmıyor. Es kaza camı kırılırsa, ilk fırsatta yerine takmanız lazım ki aynı verim devam etsin. Kazanlarda ithal olduğu için aynı model camı temin etmek mesele oluyormuş. O zamanda 1000€'luk kazanın hiç bir espirisi kalmıyor. Benim gibi evde hareketli köpekleriniz varsa, bu tip şeyleri düşünmek kaçınılmaz oluyor.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-01-2007, 15:58   #4
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Eski kars mimarisinde ısınma:

Alıntı:
Peç ismi verilen şömine biçiminde yeni bir ısıtma sistemi burada uygulanmıştır. Bu sistemde Peçlerin içerisinde yakılan kömürlerin çıkardığı sıcaklık iç mekan duvarlarından geçirilen borularla yapıların tümünü ısıtmıştır.

Kışların soğuk ve uzun geçtiği Kars’ta Peçlerin yanı sıra daha değişik ısıtma sistemleri de geliştirilmiştir. Odaları birbirinden ayıran duvarların köşesine yarım daire biçimli ve çıkıntılı “galanka” denilen büyük bir soba yerleştirilmiştir. Altı demir döküm olan ve yüksekliği tavana kadar ulaşan, yukarıya doğru daralan ve boruya dönüşen sobalarla evler ısıtılmıştır.
Kaynak

Denizardacan beğendi.
malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-01-2007, 16:05   #5
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
hem ekmek pişirilen hem yemek yapılan hem de ısınılan pilita adı verilen fırınlı sobalara dönüştürüldü. Bu pilitalara bugün yeni bir fonksiyon daha eklenmiştir. Artık mutfak ve banyodaki sıcak su ihtiyacı da bu pilitalardan karşılanmaktadır, bunlara şofben görevi de verilmiştir
Kaynak

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-01-2007, 16:51   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-09-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,592
Camları yedekledimde ahhh gözünü seveyim kuzinenin ve tuğlalı sobanın. Hakikaten üstüne tanımam . Çatı katına Kuzine kurdum, orta kata ise kovalı soba.
Çatı katına çıkışta bir ara kapı yaptım ısı kontrolü için çok faydalı oldu. Fakat en güzel ısınma ve keyif aldığımız yer çatı katı. Hem manzara,hem kuzine,hem teras balkon, hemde en iyi ısınan yer. Bu sene çatı arasında minik bir mutfak yapacağım aşağı iniş çıkış zor oluyor diye ))

Denizardacan beğendi.
Mahmut Leventoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2007, 23:12   #7
Ağaç Dostu
 
KUMRU's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-12-2006
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 210
Galeri: 14
Biz şömineyi İzmit-Gölcük yolu arasında ,Görkem Şömineye yaptırdık.Camlı , baca içten örüldü , üzeri gazbeton , sıvanın üstüne de dekoratif olsun diye ince mineral boya ile boyandı. Isınan havayı yukarıdan odaya veriyor.Biz çok memnunuz.Baca her türlü havada çok iyi çekiyor.Hazne , şömine , baca , işçilik vs. herşey dahil(boya hariç) iki sene önce yaklaşık 1.800-YTL'ye maloldu.
Odun yakıyoruz, ama arada yapı marketlerde satılan hazır şömine yakıtından da yaktığımız oluyor.Isı verimliliği konusunda bir fark anlayamadım , ancak görsel olarak odun alevi gibi güçlü bir alev vermiyor.Avantajı bir tanesi yaklaşık iki saat idare ettiğinden , film seyrederken habire kalkıp odun atmak gerekmiyor.

KUMRU Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-01-2007, 15:50   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-09-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,592
Yozgat Şahmuratlı köyünde uygulanan güneş enerjisi ile ısınma,köy fırını ve pişirme uygulamalarını, www.gefsgp.net sitesine girerek yaptıkları ve hayata geçirdikleri projelere bir bakın isterseniz sevgili dostlar. Ben köy fırını projesi araştırırken rastladım.

Mahmut Leventoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-02-2010, 22:45   #9
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,331
Galeri: 3
Sayın todor,

Şömineyi yapabildinizmi.
Araştırma halindeyim evin ısınma sistemi hakkında, ondan soruyorum.

hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-02-2010, 22:48   #10
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Hayır, henüz yapamadım. Çok pahallılar, sıra bir türlü oralara gelemiyor.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-02-2010, 22:58   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,331
Galeri: 3
Ama konuyla hala alakalısınız sanırım.
Sizin bahsettiğiniz şömineyi bende inceledim. Bulunduğu yere sıcak hava üflemek sureti ile ısıtma sağlamakta. Ancak odalara bu ısı yayılırmı konusunda net bilgi alamadım. Bahsettiğiniz şöminelerin, evin diğer bölümlerine döşenen kalorifer boru ve peteklerine sıcak su sağlayanları da var ancak aşırı pahalı. Salona geleneksel bir ocak yapmak var ama ısınmaya yararı az olur denmekte, boşa odun yakmak olurmuş.

Isınma işini iyi bir kuzine alıp halletmek en akıllı yol gibi görünmeye başladı.

hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-02-2010, 23:06   #12
Ağaç Dostu
 
kazim polat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-02-2007
Şehir: Ödemiş-İZMİR
Mesajlar: 366
Galeri: 1
Ben her ikisini de düşünüyorum sayın Hosseda. Isıtması ve fonksiyonelliği için kuzine, görselliği ve ateşle uğraşma hazzı için köy ocağı.

kazim polat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-02-2010, 23:19   #13
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Şimdilerde çok şık ve çok fonksiyonel kuzineler var. Fiyatları epey pahalı ama güzel bir kır evine de yakışır doğrusu. Şömine yaptıracaksanız ısı odalı, döküm hazneli olmasına dikkat ediniz. Şömine maliyetinin yarısı, aslında şöminenin kendisiyle hiç alakalı olmayan, önündeki mermer, granit vb. giydirme içindir. İşin bu kısmında ucuz ama şık başka bir şey de düşünebilirsiniz. Evinizi yapan taş ustanız ek bir para almadan bile evinizle uyumlu bir giydirme yapabilir. Bu şekilde yapılmış bir şömine ısıtma anlamında işlevseldir. Isı odası olmayan eski ocak tipi şöminelerde enerjinin %85'i bacadan kaçar. Isı odasıyla enerjinin %85'ini ev içine yayılan ısıya dönüştürebilirsiniz.

Köy ocağından mümkünse kaçınmanızı tavsiye ederim. Kontrolsüz, ya da az kontrollü baca sistemiyle evinizin içindeki ısıyı da kaçırma riskiniz vardır.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-02-2010, 23:38   #14
Ağaç Dostu
 
kazim polat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-02-2007
Şehir: Ödemiş-İZMİR
Mesajlar: 366
Galeri: 1
Uyarılarınız için çok teşekkürler Meyvelitepe, göz önünde bulunduracağım.
Ev içindeki ısıyı kaçırmaması için ocağın üst kısmında mekanik bir düzenek düşünüyordum ama, yanma anında bacadan kaçacak %85lik bir kayıp, çok büyük. Sanırım bu zevk biraz ertelenebilir.
Bahsettiğiniz kuzineleri biliyorum, ama dediğiniz gibi oldukça pahalılar. Ben şimdilik öğretmen arkadaşımın ev hediyesi olarak söz verdiği, kovalı, iki gözlü klasik kuzineyle idare etme yolunu seçeyim.

kazim polat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-02-2010, 10:39   #15
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,331
Galeri: 3
Isınma en mühim konulardan bir tanesi ev yapımında.

Aşamalar yaklaştıkça bunu kendiliğinden algılamakta insan. İyi ve hesaplı ısınmanın ön şartı, ısının evde iyi muhafazası. Yani taban ve tavan izalasyonu ile doğramaları doğru yapmak.

Köy ocağından vazgeçtim desem yalan olmaz. Bu sabah telefon ile konuştuğum şömineci beni ikna etti. net alanım 50 m2 kadar kalacak, odalar da kesin ısınır hazneli şömine ile dedi. Bu durumda hem ısınıp, hemde ateş keyfini yaşamak mümkün olacak. Bütçe meselesi bunlar tabii. Aslında gürül gürül yanan bir soba veya döküm bir kuzineden de aynı keyfin alınacağına eminim. Çocukluğumda yaldız boyalı sobamızın yanına sarman kedimizle sıkıştığımızdaki mutluluk hala canlı.

Yerden ısınma sistemi de çok akıllıca bir çözüm. Bu sistemde ısı kaynağı olacak kombilerin zaman saati de varmış. Yani ayarla saati ve çalışmaya başla şu gün şu saatte de, sıcacık eve git. Ama herkes ağız birliği etmişcesine romatizma tehlikesi var dedi. Fiyat aldığım firma ise gayet güzel izah etti. Yüksek ısı ile ayarlı sistemlerde bu zamanında yaşanmış, ancak artık kurulan sistemlerde ısı düşük derecelerde ayarlanmakta imiş ve hiçbir zararı olmazmış. Yerleri kayrak taşla döşeyeceğim. Bu seçenek bana en uyanı olacakdı ama hem pahalı bir sistem hem de kafam karışmış halde.

Hoşçakalın.

aercan beğendi.
hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-02-2010, 12:04   #16
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Alıntı:
Yerden ısınma sistemi de çok akıllıca bir çözüm. Bu sistemde ısı kaynağı olacak kombilerin zaman saati de varmış. Yani ayarla saati ve çalışmaya başla şu gün şu saatte de, sıcacık eve git. Ama herkes ağız birliği etmişcesine romatizma tehlikesi var dedi. Fiyat aldığım firma ise gayet güzel izah etti. Yüksek ısı ile ayarlı sistemlerde bu zamanında yaşanmış, ancak artık kurulan sistemlerde ısı düşük derecelerde ayarlanmakta imiş ve hiçbir zararı olmazmış. Yerleri kayrak taşla döşeyeceğim. Bu seçenek bana en uyanı olacakdı ama hem pahalı bir sistem hem de kafam karışmış halde.
Bu konu çok önemli. Gerçekten de yerden ısıtma kalorifer sisteminde potansiyel olarak en az %50 enerji tasarrufu olur. Herhangi bir sağlık sorunu olmadığı gibi, başka hiç bir ısıtma sisteminin vermeyeceği konfor elde edilir.

Ancak şartları var. Bu şartlar yerine getirilmediği takdirde hem sağlık problemlerine yol açar hem de beklendiği kadar enerji tasarrufu elde edilmez.

Yerden ısıtma, prensip olarak önce binayı ısıtır. Bu yüzden yavaş ısınır ve yavaş soğur. Bina, beton ve taş aksamdan ısı kaybediyor ise binayı ısıtabilmek mümkün olmaz. Bina ısınmadığı için de bina içindeki hava da ısınmaz. Bu durumda ev sahibi, yerden ısıtma borularına 40 derece yerine 80-90 derece su göndermeye başlar. Bunun sonucunda da başta astım olmak üzere pek çok rahatsızlık tetiklenir. Daha da fazla enerji harcanması da doğal bir sonuç olur.

O halde, daha ev proje halindeyken binanın nasıl ısıtılacağı en detayıyla planlanmalı, projenin tamamı buna göre şekillenmelidir. Bir binanın (katı madde olarak) ısı kaybetme şekli, sıcak katı maddenin soğuk katı maddeye temasıyla olur. Şayet bu maddelerden birinin ısı geçirgenlik direnci yüksek değil ise, kurulan bu köprüden ısı, bir borudan suyun akması gibi akar gider. Bunu şöyle somutlaştırabiliriz. Binanın (dikkat edin binanın diyorum, bina içindeki havanın değil), en çok ısı kaybetme şekli temel ve diğer toprağa değen yüzeylerden olur. İkinci olarak duvarların dış yüzeylerinden ve çatıdan olur.

Bu sebeple, binanın temel dahil toprağa değen yüzeyleri, yeterli kalınlıkta, dayanıklı ve yüksek basma dayanımlı, yüksek ısı geçirgenlik direncine (ya da düşük ısı iletim katsayısına) sahip bir malzeme ile iğne ucu kadar bile bir boşluk bırakmadan izole edilmelidir. İkinci olarak çatı ve duvarlar dış yüzeylerinden izole edilmelidir.

Bizim Meyvelitepe'deki evimiz bu tarz bir ev. Binayı ısıtıyoruz ama, binanın yapısını, yüklendiği ısı enerjisini hiç bir şekilde bırakmayacak şekilde planladım. Bu sebeple ısıtmanın sürekliliği de gerekmiyor (biraz tembel işi). Üzerinden iki yıl zaman geçtiği için artık çok rahat konuşabileceğim ölçümlerim ve rakamlarım da var. Söz gelimi, bu aralar dışarıda ısı 0-3 dereceyken evin 20-22 dereceye ısınması yerden ısıtma sistemiyle, sisteme 40-45 derece su göndererek 8-10 saat sürüyor. O noktadan itibaren sistem tamamen kapatılsa bile ev içindeki ısının 2 derece kaybetmesi 24 saat sürüyor. Bu yüzden, ev içindeki bir termostatın kontrol ettiği sistem, bu havalarda bile günde sadece iki kez, birer saat boyunca devreye girip yerden ısıtma borularında su dolaştırma ihtiyacı duyuyor. Isıtma sistemine giden sıcak suyun sağlanması ise ayrı bir olay. O da koşullara göre ayrıca planlanmalı.

Taş evler, inşaat ve malzeme tarzı olarak bu gibi bir izolasyon yapmaya müsait değildir. Bu yüzen ısıtma sistemi binayı ısıtmayı değil, içindeki havayı ısıtmaya ve ısınmış havanın mümkün mertebe muhafazasına odaklanmalıdır. Hava, binaya göre çok düşük yoğunluktadır. Hızlı ısıtılabilir ama ısıtmanın sürekliliğini gerektirir. Isıtılmış havanın muhafazasındaki prensipler de binaya göre farklılaşır. Bu durumda çatı birinci derecede önem kazanır. Odalarda zemin ve tavan kaplamalarına ve pencerelere dikkat etmelidir. Ev içindeki ısıtma merkezi ile evin içindeki doğal hava sirkülasyonunu özel olarak gözden geçirmek gerekir. Özellikle kuzine, soba gibi tek bir merkez söz konusu ise buna özel zaman harcamakta fayda var.

Hem döşemelerin (ki döşeme altında mutlaka iyi bir izolasyon malzemesi (xps, poliüretan, mantar vb.kullanılmalı) hem de tavan kaplamasının ahşap olması, pencere camlarının ultra-s standardında olması çok avantaj sağlar. Taş evde, şayet iç duvarlara sıva yapacaksanız mutlaka sıva altına da izolasyon yapın (yoğuşma problemlerini çözerek tabii).

Bu konuda yazılabilir daha pek çok şey var. Fakat yeni bir ev yaparken üzerinde en çok çalışılması gereken konulardan biridir. Hata yapıldığında düzeltilmesi ya çok zor ya da imkansızdır. Burada amaç, en az enerjiyle, en az iş gücüyle (sobaya odun atmak gibi), en konforlu ısıtmayı, evinizin mimari şartları ve inşaat tekniğinde, en ucuza nasıl yaparsınız? Kolay olmayan bir problem. Tek çözüm yoktur ve iyinin daima daha iyisi vardır

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 21:19   #17
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 12-02-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 45
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Bu konu çok önemli. Gerçekten de yerden ısıtma kalorifer sisteminde potansiyel olarak en az %50 enerji tasarrufu olur. Herhangi bir sağlık sorunu olmadığı gibi, başka hiç bir ısıtma sisteminin vermeyeceği konfor elde edilir.

Ancak şartları var. Bu şartlar yerine getirilmediği takdirde hem sağlık problemlerine yol açar hem de beklendiği kadar enerji tasarrufu elde edilmez.

Yerden ısıtma, prensip olarak önce binayı ısıtır. Bu yüzden yavaş ısınır ve yavaş soğur. Bina, beton ve taş aksamdan ısı kaybediyor ise binayı ısıtabilmek mümkün olmaz. Bina ısınmadığı için de bina içindeki hava da ısınmaz. Bu durumda ev sahibi, yerden ısıtma borularına 40 derece yerine 80-90 derece su göndermeye başlar. Bunun sonucunda da başta astım olmak üzere pek çok rahatsızlık tetiklenir. Daha da fazla enerji harcanması da doğal bir sonuç olur.

O halde, daha ev proje halindeyken binanın nasıl ısıtılacağı en detayıyla planlanmalı, projenin tamamı buna göre şekillenmelidir. Bir binanın (katı madde olarak) ısı kaybetme şekli, sıcak katı maddenin soğuk katı maddeye temasıyla olur. Şayet bu maddelerden birinin ısı geçirgenlik direnci yüksek değil ise, kurulan bu köprüden ısı, bir borudan suyun akması gibi akar gider. Bunu şöyle somutlaştırabiliriz. Binanın (dikkat edin binanın diyorum, bina içindeki havanın değil), en çok ısı kaybetme şekli temel ve diğer toprağa değen yüzeylerden olur. İkinci olarak duvarların dış yüzeylerinden ve çatıdan olur.

Bu sebeple, binanın temel dahil toprağa değen yüzeyleri, yeterli kalınlıkta, dayanıklı ve yüksek basma dayanımlı, yüksek ısı geçirgenlik direncine (ya da düşük ısı iletim katsayısına) sahip bir malzeme ile iğne ucu kadar bile bir boşluk bırakmadan izole edilmelidir. İkinci olarak çatı ve duvarlar dış yüzeylerinden izole edilmelidir.

Bizim Meyvelitepe'deki evimiz bu tarz bir ev. Binayı ısıtıyoruz ama, binanın yapısını, yüklendiği ısı enerjisini hiç bir şekilde bırakmayacak şekilde planladım. Bu sebeple ısıtmanın sürekliliği de gerekmiyor (biraz tembel işi). Üzerinden iki yıl zaman geçtiği için artık çok rahat konuşabileceğim ölçümlerim ve rakamlarım da var. Söz gelimi, bu aralar dışarıda ısı 0-3 dereceyken evin 20-22 dereceye ısınması yerden ısıtma sistemiyle, sisteme 40-45 derece su göndererek 8-10 saat sürüyor. O noktadan itibaren sistem tamamen kapatılsa bile ev içindeki ısının 2 derece kaybetmesi 24 saat sürüyor. Bu yüzden, ev içindeki bir termostatın kontrol ettiği sistem, bu havalarda bile günde sadece iki kez, birer saat boyunca devreye girip yerden ısıtma borularında su dolaştırma ihtiyacı duyuyor. Isıtma sistemine giden sıcak suyun sağlanması ise ayrı bir olay. O da koşullara göre ayrıca planlanmalı.

Taş evler, inşaat ve malzeme tarzı olarak bu gibi bir izolasyon yapmaya müsait değildir. Bu yüzen ısıtma sistemi binayı ısıtmayı değil, içindeki havayı ısıtmaya ve ısınmış havanın mümkün mertebe muhafazasına odaklanmalıdır. Hava, binaya göre çok düşük yoğunluktadır. Hızlı ısıtılabilir ama ısıtmanın sürekliliğini gerektirir. Isıtılmış havanın muhafazasındaki prensipler de binaya göre farklılaşır. Bu durumda çatı birinci derecede önem kazanır. Odalarda zemin ve tavan kaplamalarına ve pencerelere dikkat etmelidir. Ev içindeki ısıtma merkezi ile evin içindeki doğal hava sirkülasyonunu özel olarak gözden geçirmek gerekir. Özellikle kuzine, soba gibi tek bir merkez söz konusu ise buna özel zaman harcamakta fayda var.

Hem döşemelerin (ki döşeme altında mutlaka iyi bir izolasyon malzemesi (xps, poliüretan, mantar vb.kullanılmalı) hem de tavan kaplamasının ahşap olması, pencere camlarının ultra-s standardında olması çok avantaj sağlar. Taş evde, şayet iç duvarlara sıva yapacaksanız mutlaka sıva altına da izolasyon yapın (yoğuşma problemlerini çözerek tabii).

Bu konuda yazılabilir daha pek çok şey var. Fakat yeni bir ev yaparken üzerinde en çok çalışılması gereken konulardan biridir. Hata yapıldığında düzeltilmesi ya çok zor ya da imkansızdır. Burada amaç, en az enerjiyle, en az iş gücüyle (sobaya odun atmak gibi), en konforlu ısıtmayı, evinizin mimari şartları ve inşaat tekniğinde, en ucuza nasıl yaparsınız? Kolay olmayan bir problem. Tek çözüm yoktur ve iyinin daima daha iyisi vardır
Sayın MeyveliTepe,
Seferihisar da bir arkadaşımla birlikte, oturmamız için, ikiz dubleks inşaatına başlamak üzereyiz.
Isıtma sistemi olarak, şömine, güneş enerjisi ve katı yakıtlı kat kaloriferini birlikte düşünüyoruz. Ancak bu işi bilmiyoruz. Etrafımızda sorduğumuz kişilerde, birbirine zıt fikirler ileri sürüyorlar. (Güneş enerjisi ile ısıtma olmaz. Güneş enerjisi ile katı yakıtlı kalorifer sistemi birlikte olmaz v.s. gibi) Bizde kararsız kalıyoruz.
1. Güneş enerjisinin suyunu bir dinamo ile kalorifer sisteminde dolaştırmayı düşünüyoruz. Güneş enerjisinin suyu soğuduğu zaman, katı yakıtlı kat kaloriferi, otomatik olarak yanmaya başlayabilirmi? ( Termostatlı vana, zaman ayarlayıcı saat, sıcaklık kontrollu saat v.s.gibi)
2. Binanın izalasyonu ile ilgili olarak, zemine 2 Cm. veya 3 Cm. kalınlığında strafor döşemeyi, bunun üzerine, yerden sulu sistem ısıtma borularını döşettikten sonra, bunun üzerine 5 Cm. şap atıp, şapın üzerine seramik döşemeyi düşünüyoruz. Duvarların izalasyonu ile ilgili olarak da dış duvarların, iç yüzeyini sıvadıktan sonra, iç yüzeyleri, 2 Cm. veya 3 Cm.lik straforla kapladıktan sonra, straforların üzerine alçı çekip, bu izalasyonun yeterli olacağını düşünüyoruz. Dıştan mantolamayı pahalı olduğu için düşünemiyoruz. Bu düşüncelerimiz doğrumudur?
3. Sizin binanızın tamamen soğuduğunda, yerden ısıtma ile 8 ile 10 saatte ısındığını bildirmişsiniz. Bu süre çok uzun. Bu arada ne ile ısınıyorsunuz? Ya da biz ne ile ısınacağız diye düşünüyoruz.
Verginiz ve vereceğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.
Saygılarımla,
Üstün İZCİ

ustunizci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-02-2010, 13:01   #18
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Şömine yapacaklara bir tavsiye daha. Yanma sırasında açığa çıkacak enerjiden maksimum yararlanmak için bacayı iyi planlayınız. Isı odasının zemin kat tavanına kadar olması uygundur. Buradan 25 santim çapında çelik baca borusunun etrafında fazla boşluk bırakmadan geçecek kadar delik bırakmalı, üst katta uygun çapta baca tuğlası ile hiç kıvrımsız çatı üstüne çıkmalı. Baca tuğlasının çapı mümkünse çelik baca borusunun sıfır boşlukla içine girebileceği çapta olmalı (önceden deneyin). Baca tuğlaları örülürken iç tarafta harç çıkıntısı olmamasına özel dikkat etmeli, aksi halde çelik borunun rahat geçmesini engeller. Bu kontrolü ustaya bırakmayıp kendiniz başında durup kontrol ederseniz faydasını görürsünüz. Bacanın üst katta nereden geçtiği de çok önemli. Bacanın ısısından yararlanmak istiyorsanız, üst kattaki odalara ısı yayabilecek bir yerden geçmesini planlayabilirsiniz. İlle de bir duvara bitişik olması gerekmiyor. Hatta hiç bir duvara temas etmeden çıkmasını sağlayabiliyorsanız ideal olur.

Devamında, bu şekilde yaptığınız bacayı sıvadıktan sonra alüminyum plaka ile kaplatın. Plaka en az 2 mm kalınlığında olsun. Kaplama sırasında alüminyum plaka ile sıva arasında boşluk kalmasın, tam otursun. Böylece, şömine yanarken üst katınızı gayet güzel ısıtacak bir kalorifere de sahip olmuş olursunuz.

Isı odasından üst kata veya başka bir odaya hava borusu ile sıcak hava nakletmeyi düşünmeyin. Böyle yaparsanız ısı odası işlevini yitirir, doğal hava sirkülasyonu bozulur.

Khan ve tatanka beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 20:32   #19
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 12-02-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 45
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Şömine yapacaklara bir tavsiye daha. Yanma sırasında açığa çıkacak enerjiden maksimum yararlanmak için bacayı iyi planlayınız. Isı odasının zemin kat tavanına kadar olması uygundur. Buradan 25 santim çapında çelik baca borusunun etrafında fazla boşluk bırakmadan geçecek kadar delik bırakmalı, üst katta uygun çapta baca tuğlası ile hiç kıvrımsız çatı üstüne çıkmalı. Baca tuğlasının çapı mümkünse çelik baca borusunun sıfır boşlukla içine girebileceği çapta olmalı (önceden deneyin). Baca tuğlaları örülürken iç tarafta harç çıkıntısı olmamasına özel dikkat etmeli, aksi halde çelik borunun rahat geçmesini engeller. Bu kontrolü ustaya bırakmayıp kendiniz başında durup kontrol ederseniz faydasını görürsünüz. Bacanın üst katta nereden geçtiği de çok önemli. Bacanın ısısından yararlanmak istiyorsanız, üst kattaki odalara ısı yayabilecek bir yerden geçmesini planlayabilirsiniz. İlle de bir duvara bitişik olması gerekmiyor. Hatta hiç bir duvara temas etmeden çıkmasını sağlayabiliyorsanız ideal olur.

Devamında, bu şekilde yaptığınız bacayı sıvadıktan sonra aliminyum plaka ile kaplatın. Plaka en az 2 mm kalınlığında olsun. Kaplama sırasında aliminyum plaka ile sıva arasında boşluk kalmasın, tam otursun. Böylece, şömine yanarken üst katınızı gayet güzel ısıtacak bir kalorifere de sahip olmuş olursunuz.

Isı odasından üst kata veya başka bir odaya hava borusu ile sıcak hava nakletmeyi düşünmeyin. Böyle yaparsanız ısı odası işlevini yitirir, doğal hava sirkülasyonu bozulur.
Sayın MeyveliTepe,
"Bacayı sıvadıktan sonra, aliminyum plaka ile kaplatın" diyorsunuz. Tuğladan veya Gazbetondan örülen bacanın dışınımı kaplatmamızı öneriyorsunuz, yoksa tuğla veya gazbeton bacanın içinden geçecek, çelik veya spiral boruyumu kaplatmamızı öneriyorsunuz?

ustunizci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 20:37   #20
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 12-02-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 45
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Isı odasından üst kata veya başka bir odaya hava borusu ile sıcak hava nakletmeyi düşünmeyin. Böyle yaparsanız ısı odası işlevini yitirir, doğal hava sirkülasyonu bozulur.
Sayın MeyveliTepe,

Dubleks bir binada, salondaki şöminenin Isı odasından, zemin katta, binanın diğer ucundaki mutfağa ve 1. kattaki odalara sıcak hava nakletmeyi düşünüyorum. İşi bilmemekle beraber, kafamdaki düşünce, yarım parmak veya 3 çeyreklik Galvaniz borularla havayı nakletmeyi düşünüyorum. Böyle yaparsam ısı odasının işlevini neden yitireceğini açıklayabilirmisiniz.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.
Saygılarımla,
Üstün İZCİ

ustunizci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 22:24   #21
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ustunizci Mesajı Göster
Sayın MeyveliTepe,

Dubleks bir binada, salondaki şöminenin Isı odasından, zemin katta, binanın diğer ucundaki mutfağa ve 1. kattaki odalara sıcak hava nakletmeyi düşünüyorum. İşi bilmemekle beraber, kafamdaki düşünce, yarım parmak veya 3 çeyreklik Galvaniz borularla havayı nakletmeyi düşünüyorum. Böyle yaparsam ısı odasının işlevini neden yitireceğini açıklayabilirmisiniz.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.
Saygılarımla,
Üstün İZCİ
Isı odasından başka yerlere yapılacak boru bağlantısında, ısı odasında biriken sıcak hava öncelikle bu borulardan gider, ısı odasının menfezinden çıkan sıcak havanın debisi önemli ölçüde düşer, buna mukabil şöminenin alt bölümünden ısı odasına çekilen hava miktarı aynı şekilde devam eder. Bu da oda içindeki basıncın dengelenmesi için ev içinde kontrolsüz bir sirkülasyona sebep olur.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-02-2010, 17:17   #22
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,331
Galeri: 3
Sayın Meyveli Tepe,

Yararlı açıklamalarınız için teşekkür ediyorum. Bloğunuzu da okudum. Rehberliğiniz çok mühim.
Sağolun.

hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2010, 23:13   #23
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,331
Galeri: 3
Sayın Meyveli Tepe,

Size konuya hakimiyetiniz sebebi ile bir soru sormak istiyorum :

Uygun bir duvara geleneksel bir ocak yapılsa ve ocağın üstünde de yeni tip şöminelerdeki ısı odası yaratılsa ısı kaybı gene çok büyük olacakmıdır. Yani hazne olmayacak, ısı odası içinden çelik boru yükselecek gene bacaya doğru.

Sebep ne derseniz, hazneli şömineler genelde cam kapaklı. Şöyle genişce bir ocakda yanacak gürül gürül odunun keyfi eksik kalacak gibi geliyor. Ocağın taş döşeli tabanına bir sacayak koyup üzerine bir bakır kap koyabilmeli arada insan, arada da bir kaç parça sucuk cız bız edebilmeli. Demek istiyorum ki köy evi yapıyorsam eğer, ocağı da bildiğimiz köy evinin ocağı olmalı ama odunları da havaya yakmamalı evi de ısıtabilmeli.

Teşekkürler.

Denizardacan beğendi.
hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 12:06   #24
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hosseda Mesajı Göster
Sayın Meyveli Tepe,

Size konuya hakimiyetiniz sebebi ile bir soru sormak istiyorum :

Uygun bir duvara geleneksel bir ocak yapılsa ve ocağın üstünde de yeni tip şöminelerdeki ısı odası yaratılsa ısı kaybı gene çok büyük olacakmıdır. Yani hazne olmayacak, ısı odası içinden çelik boru yükselecek gene bacaya doğru.

Sebep ne derseniz, hazneli şömineler genelde cam kapaklı. Şöyle genişce bir ocakda yanacak gürül gürül odunun keyfi eksik kalacak gibi geliyor. Ocağın taş döşeli tabanına bir sacayak koyup üzerine bir bakır kap koyabilmeli arada insan, arada da bir kaç parça sucuk cız bız edebilmeli. Demek istiyorum ki köy evi yapıyorsam eğer, ocağı da bildiğimiz köy evinin ocağı olmalı ama odunları da havaya yakmamalı evi de ısıtabilmeli.

Teşekkürler.
Sn.Hosseda, siz yanıtı bulmuşsunuz zaten. Asansörlü kapaklı şömineler var. İkinci olarak yaptırdığım şömine öyle. Kapak açık olarak yakabiliyorsunuz. Onun baca ve hava sistemi, içeriye duman salmadan açık kapak yakabilmenizi sağlıyor. Kestane, şişte sucuk vs. işe yarıyor. İstanbulda bir firma yerli olarak bu hazneyi imal ediyor. isterseniz özel mesajla firma bilgisini de veririm.

Köy ocağında ısı odası yapabilmek için içine duman geçmeyen ve oda içindeki havayı içinden geçirerek sirkülasyon sağlayan bir ortam yaratmanız gerekli. Bunun için mutlaka ateşin yandığı ortamdan ısınan ama duman almayan bir şey yapmanız lazım. Hazır hazneler bunu sağlıyor zaten.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 08:41   #25
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,331
Galeri: 3
Merhabalar,

Yukarıdaki fikrimi geliştirmeye başladım.

Sabah gelirken yolum üstünde bulunan bir soba, ocak imalatçısına uğradım. Hazır davlumbazlar var galvaniz saçtan. Ama ben ömürlük bir şey olsun istiyorum deyince 10 mm kadar krom çelik malzemeden istediğim ölçüde davlumbaz yapabileceklerini söylediler. Yere basması için istersem yanlardan levha şeklinde ayak inecekler, istersem köşebent ayak koyacaklar. Hatta sadece önü açık üç tarafı kapalı bir ayakla da inebiliriz yere dedi usta. Sen iste ben yapayım abi dedi. İstersem çelik boruyu dahi imal edebilecekler.

Kafamda iskeleti şekillendirdim. Bahçeye gidince hafta sonu usta ile konuşacağım, ısı odasından şömineler kadar olmasada onlara yakın verim alabileceğime kanaat getirirsem ocağa dönüş yapabileceğim.

Ben bu seçeneğin olabileceğine inanıyorum. Mevcut şöminelerde bu talebe cevap vermesi için asansörlü şöminede mevcut. Ön cam kapak istenildiğinde yukarıya doğru kalkmakta bir zincir marifeti ile. Ama o şöminelerde de yerden yararlanmak kısıtlı. Şöyle geniş bir ocak gibi değil. İstersem kuru fasulye dahi pişirebilmeliyim odun ateşi üzerinde, sacayağına koyacağım dışı kapkara olmuş toprak çömlekde.

Hoşçakalın.

Denizardacan beğendi.

Düzenleyen hosseda : 25-02-2010 saat 08:29 Neden: kelime düzelttim
hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 08:45   #26
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 16-02-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 78
Anadolu'da ki köy kahvehanelerinde kullanılan turbo soba ismi ile anılan bir soba türü var. Soba çift kazan ve bir adet elektrikle çalışan fandan oluşuyor. Kömür **** odun iç kazanda yanıyor ve sobanın arkasında bulunan elektrikli fan iç kazanla dış kazan arasında ki ısınan havayı ortama üflüyor ve ortalama 200 metrekarelik bir ortamı çok rahatlıkla ısıtılıyor. Fakat bu sistemin bir dezavantajı var. Sobaya yakın masalara kimseler oturmuyor.

Geçtiğimiz günlerden internette ki satış sitelerinden birinde resmini görmüştüm ama şuan bulamıyorum. Bulursam resmini de gönderirim.

Akif Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 12:11   #27
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Geleneksel ocağın ısısından yararlanma şu şekilde arttırılabilinir sanıyorum.

Yanma olan alt bölümü eskisi gibi. Üzerinde yemek de pişirilir, kebap da yapılır ve çay da demlenir vs.

Davlunbaz ve baca borusu çelik sactan olmalı. Hem iyi çekmesi hem de iyi ısı iletimi için.

Malum taş veya tuğla/seramik bacaların ısı iletimi az.

Çelik baca borusu dışında üzerinde hava menfezleri olan ikinci bir çelik baca borusu olmalı. İki çelik baca burusu arsındaki hava ısınır, yükselir ve de alt menfezlerden girip ısınarak üst menfezlerden oda içine döner.

Katılan var mıdır?


Düzenleyen Zeytinci : 24-02-2010 saat 12:13 Neden: ilave
Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 12:18   #28
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Haznenin aynını ve hemen hemen aynı mekanizmayı yarı çelik, yarı taştan, sızdırmaz olarak inşaa ederseniz olur tabii. Baca ve hava oranlarına çok dikkat etmek gerek. Düzgün olmazsa ya fazla çekişle ısı verimi alamazsınız ya da duman geri teper.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 12:48   #29
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Hava emişinin iyi olması için 4x 6 birim/tek yüzey açıklık olduğunu duymuştum.
Yani 60 cm genişlik için 40 cm yerden yükseklik. Bilmem ne derece doğru.

Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 12:56   #30
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Ateşin ilk yanma zamanında, ateşin yandığı yerdeki ısının yükselip belli bir derecede sabitlenmesi ve rejime girmesi durumunda baca çekiş gücü değişken olmalı. Hazır hazneler belli bir arge ve deneme sürecinden geçtiği için ayar mekanizmaları hesaplıdır. Aynı hesabı kendi imal ettiğimiz bir haznede tutturabilmek biraz güç olabilir. Hata olduğu taktirde de düzeltmesi kolay olmayabilir. Fakat isteyen biraz kafa patlatıp, hesap kitap yapıp benzer mantıkta tüm imalatı kendisi de yapabilir tabii.


Düzenleyen MeyveliTepe : 24-02-2010 saat 20:40
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:55.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025