agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Bitkiler ve Sağlığımız (https://www.agaclar.net/forum/bitkiler-ve-sagligimiz/)
-   -   Buğday Çimi (https://www.agaclar.net/forum/bitkiler-ve-sagligimiz/1983.htm)

egetropical 29-12-2009 19:33

benzer makinalar türkiyede var. bir ara çok modaydı.
formun birinci sayfasında ayrıntılı açıklama var.

http://urun.gittigidiyor.com/BUGDAY-...QQidZZ22632198

polatuz 30-12-2009 09:28

Benim örnek olarak verdiğim cihaz sadece buğday çimi değil her tür meyve ve sebzenin suyunu en sağlıklı biçimde sıkmak için çok yararlı bir araç.

nerkinozturk 31-12-2009 22:50

http://www.youtube.com/watch?v=gS8Xch0G0jM

Bu video çok iyi bir şekilde anlatıyor arkadaşlar...

nerkinozturk 03-02-2010 23:11

Arkadaşlar, evde bugday çimi yetiştirmeye başladım fakat toprakta sürekli olarak mantarlaşma görüyorum. Ne tavsiye edersiniz? İlgli dükkanlara gitsem anti fungal ilaçlar bulabilir miyim? Havalar soğuk malum. Balkona alsam kururlar diye endişe ediyorum... Mantar ve küfü engellemek için ne yapmam lazım?

polatuz 09-02-2010 11:33

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi nerkinozturk (Mesaj 573473)
Arkadaşlar, evde bugday çimi yetiştirmeye başladım fakat toprakta sürekli olarak mantarlaşma görüyorum. Ne tavsiye edersiniz? İlgli dükkanlara gitsem anti fungal ilaçlar bulabilir miyim? Havalar soğuk malum. Balkona alsam kururlar diye endişe ediyorum... Mantar ve küfü engellemek için ne yapmam lazım?

Buğday çimi yetiştirmek için toprağa dikmenize gerek yok. Tohumların içinde bulunan besin maddeleri tükenene kadar sizin çimleriniz hasad edilebilir hale gelecektir. Topraksız ortamda çok daha steril olacağından, mantar, küf gibi sorunlar da olmayacaktır.

polatuz 09-02-2010 21:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan (Mesaj 576227)
Sn. Polatuz,

Ben de bir çimlendirme deneyi yapıyorum. Gerçi 20 gün oldu ama havaların soğuk gitmesinden biraz yavaş gidiyor herhalde. Sizin çimler daha açık yeşil duruyor, ben domateste kullandığım sıvı besinle suluyorum. Daha koyu yeşil. Fakat nasıl sıkıp suyunu çıkaracağım onu düşünüyorum. Daha önce çiğneyerek yemeyi denemiştim, pek mümkün olmuyor.

Sn. Sarıcan,
Ben musluk suyu dışında birşey vermedim. Açık yeşil olmasının sebebi sanırım henüz daha günışığı görmemiş olmasındandır. Klorofil oluşumu doğal olarak yavaş oluyor.
Siz herhalde dışarıda tutuyorsunuz. Ben ise mutfakta. Yani benim çimler iyi ısı, az ışık, sizinkiler az ısı, bol ışık alıyor.
Suyunu sıkmak gerçekten hala en önemli problem. Daha önce bu konuda bahsettiğim düşük hızlı sıkma makinalarını yurtdışından getirtmek için uğraşıyorum.

Gülbeşeker 09-02-2010 22:39

illakim suyunu sıkmakmı gerekiyor

Gülbeşeker 09-02-2010 22:59

ayrıca denizakvaryumu yatağınızın baş ucuna buğday çimi ekili bir saksı bırakın havayı temizler demiş halbuki yatak odalarında bitki bulundurmayın oksijeni alır derler

Sarıcan 14-02-2010 09:23

Çimleri biçtim fakat mutfak robotunda parçalayıp suyunu çıkaramadım. İçine yoğurt katarak yapmaya çalıştım ama çok berbat bir şey oldu. Bence çim sıkma makinası almadan bu iş yapılamaz. Biçtiğim çimler tekrar büyümeye başladı. Başka bir metodla çimden nasıl faydalanılabilr?

ssengoren 03-03-2010 21:23

Bende bir süredir çimlendirilmiş buğday denemeleri yapıyorum.Hem odada cam kap içinde hemde bahçede çok küçük bir alanda.Çiğneme ile tüketmek her ne kadar zor olsada bir şekilde oluyor.Topraktakileri ise dipten kesip havuçla beraber katı meyve sıkacağında yapıyorum.Artıkları 2.kez sıkınca daha iyi sonuç alınıyor.diğer makineleri bilmiyorum ama 2.3.kez sıkmalarda sonuç alınıyor...

balbay 08-03-2010 01:06

Acı biber salçası ve az miktar zeytin yağı ya da tere yağı ile pişirilmiş firik veya kalın kara bulgurun, demlenmesi sırasında, bir bardak bulgur ya da firik malzemenize 1.5 bardak oranı ile buğday ya da en hası arpa çimi katılıp, 10 dk beklenir. Kuru soğan piyaz doğranır ve tabağa servis edilirken üzerine nar ekşisi ile yenir. Bu şekilde tüketilen çim suyunun çıkarılmasından çok daha fazla fayda sağlar. Maksat sindirim sisteminde çok daha uzun süre kalmasının sağlanması ve emilimin uzamasına dayanır.

polatuz 09-03-2010 09:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi balbay (Mesaj 592164)
Acı biber salçası ve az miktar zeytin yağı ve ya tere yağı ile pişirilmiş firik veya kalın kara bulgurun, demlenmesi sırasında, bir bardak bulgur ve ya firik malzemenize 1.5 bardak oranı ile buğday ve ya en hası arpa çimi katılıp, 10 dk beklenir. Kuru soğan piyaz doğranır ve tabağa servis edilirken üzerine nar ekşisi ile yenir. Bu şekilde tüketilen çim suyunun çıkarılmasından çok daha fazla fayda sağlar. Maksat sindirim sisteminde çok daha uzun süre kalmasının sağlanması ve emilimin uzamansına dayanır.

Buğday çimini pişirmek onu tamamen yararsız bir ota çevirmek demek. Çünkü buğday çimi suyunda bulunan en yararlı maddeler enzimler. Enzimler, ısı 50 C civarına çıkınca bozuluyor. Bırakın pişirmeyi, santrifüj yöntemiyle çalışan katı meyve sıkacakları bile sürtünme nedeniyle enzimlere zarar veriyor. Bu yüzden düşük hızlı vidalı sıkma biçiminde suyunun sıkılması gerekiyor.

balbay 10-03-2010 07:59

Sevgili polatuz'

Benim yazımı dikkatlice okursanız pişirin denmiyor zaten. Pişirilmiş firik ya da bulgurun demlenmesi sırasında tencere içinde ki buhar ile söndürülmesinden bahsediliyor. Kaldı ki 50 C derece ısıyı hangi bilimsel veriye dayanarak söylediğinizi de ben anlamadım. Doğru bilinen yanlışlardan birisini savunuyorsunuz. Dikkatli okumadan yüz yıllardır kullanılan yöntemleri eleştirmek, sadece her yazılan yazıya cevap vermekten öteye geçmiyor. Buğday, arpa, karabuğday,çavdar Türk lerin sürekli çimlendirdikleri, ekşi yoğurt içerisinde ya da buharda terbiye ederek kullandıkları hububatlardır. Sebebi ise göçebe hayat tarzından dolayı çok uzun süre yerleşik kalıp tarım yapamamalarıdır. Sizinde bileceğiniz gibi bu hububatların yaprakları halk arasında ki tabiri ile kılçıklıdır. Bu sebeple çiğ yenmesi çok olası değildir. İşin kolayına kaçılarak suyunun çıkarılması bence de yanlış yöntemdir. Diğer söylediğim yöntemler ise yüz yıllarca denenerek bulunmuş ve uygulanan yöntemlerdir.

polatuz 11-03-2010 20:05

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi balbay (Mesaj 593374)
Sevgili polatuz'

Benim yazımı dikkatlice okursanız pişirin denmiyor zaten. Pişirilmiş firik **** bulgurun demlenmesi sırasında tencere içinde ki buhar ile söndürülmesinden bahsediliyor. Kaldı ki 50 C derece ısıyı hangi bilimsel veriye dayanarak söylediğinizi de ben anlamadım. Doğru bilinen yanlışlardan birisini savunuyorsunuz. Dikkatli okumadan yüz yıllardır kullanılan yöntemleri eleştirmek, sadece her yazılan yazıya cevap vermekten öteye geçmiyor. Buğday, arpa, karabuğday,çavdar Türk lerin sürekli çimlendirdikleri, ekşi yoğurt içerisinde **** buharda terbiye ederek kullandıkları hububatlardır. Sebebi ise göçebe hayat tarzından dolayı çok uzun süre yerleşik kalıp tarım yapamamalarıdır. Sizinde bileceğiniz gibi bu hububatların yaprakları halk arasında ki tabiri ile kılçıklıdır. Bu sebeple çiğ yenmesi çok olası değildir. İşin kolayına kaçılarak suyunun çıkarılması bence de yanlış yöntemdir. Diğer söylediğim yöntemler ise yüz yıllarca denenerek bulunmuş ve uygulanan yöntemlerdir.

Sn Balbay,
Sizinle tamamen farklı şeylerden söz ediyoruz. Hatta bu konu başlığı sizin sözünü ettiğiniz konu ile tamamen farklı bir konu. Buğday çimi suyu içmek, Türkler'in geleneksel tahıl tüketim yöntemlerinden tamamen farklı bir konu. Sitede yemek tarifi verebileceğiniz uygun başlıklar bulunuyor.

Birisi beslenmek ve ya gıda alımı diğeri ise vücudun ihtiyacı olan az bulunur maddelerin takviyesi anlamı taşıyor.

Beni dikkatli okumadan cevap yazmakla suçlamadan önce bu başlıkta tartışılanları daha dikkatli okuyup öğrendikten sonra fikirlerinizi açıklamanız daha iyi olurdu.

Enzimlerin ısı ile bozunma konusu ise, bilimsel veri ve ya basit ansiklopedik bilgi olarak adlandırılabilir. İşte bir bilim adamının yazısından alıntı:

Enzimlerin Çalışmasına Etki Eden Faktörler : Sıcaklık

Sıcaklık 10 °C yükseldiğinde tepkime hızı iki misli artar; yani tepkime hızının yükselmesi, sıcaklıkla doğru orantılıdır. Fakat belirli bir noktadan itibaren düşmeye başlar ve tamamen durur. En iyi çalışabileceği sıcaklığa Optimum Sıcaklık denir. Yüksek sıcaklıklarda enzimler etkisizdirler (genellikle 55-60 °C'de). Bazı ılıcalarda yosunlar 80 °C'de yaşabilirler; fakat bunun üzerindeki sıcaklıklarda enzimleri tamamen koagüle olur ve bir daha etkili hale geçemez. Optimum noktanın biraz üzerinde enzimler etkisiz olmasına karşın, sıcaklık düşünce tekrar etkili hale geçebilirler. Fakat bu sıcaklığın devamı ya da sıcaklığın biraz daha yükselmesi enzimlerin etkinliğini sonsuz olarak ortadan kaldırır.


Kaynak

Tahılla beslenme, yerleşik düzene geçip tarım yapan toplumların kültürüdür. Bu anlamda da göçebe Türkler değil Anadolu'nun eski yerlileri Sümerler ve Frigyalılar vs. anılmalıdır.
Bu konuyu garip bir milliyetçilik konusu haline getirmenize bir anlam verebilmiş değilim.

Aslında okudukça bu kısacık yazınızda daha da çok yanlışlar bulunuyor ama konuyu uzatmama gerek yok.

balbay 12-03-2010 00:09

Sayın polatuz'

Yine olayı çarpıtmak üzerine master derece yapmışsınız. Ben yemek tarifi yapmadım. Ayrıca yemek tarifi verenleri küçümser bir tavrınız olmuş o da başka bir master derece.Türk lerin geleneksel çim suyu içmesi diye bir kavram zaten mevzu bahis değil, ya da benim buğday,çavdar, arpa çimini Türk ler nasıl tüketirler diye yazdığım bilgiler arasında nasıl bir alaka kurdunuz anlayabilmiş değilim. Enzimler ile ilgili ansiklopedik bilgi 50 C derecelik sınır değer, ile ilgili bir saptama içermiyor. Kaldı ki bende bu bilgilere zaten sahibim. Türklerin Anadolu dan daha önceleri bir tarihe sahip olduklarını size hatırlatmak istiyorum. Yerleşik ve tarımsal hayatın başlangıcı günümüzden 10 bin ile 20 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Türkler Orta Asya da tarım yapan toplumlar ile ürettikleri hayvansal ürünlerin takasını yaparlardı. Hayvan otlatılırken yenebilecek bazı yabani bitkileri de taze tükettikleri gibi kurutup kış aylarında tüketirlerdi. Size daha çok fazla bilgi yazarım. Garip bir Milliyetçilik den kastınızı anlayabilmiş değilim. Son olarak hububat ya da yeşil sürgün suyunu içmek, çiğnemek, yutmak ya da benim eskiden nasıl tüketildiğini anlatmam hepsi aynı kapıya çıkar. Yani hepsi beslenmek ve bu yolla vücudun ihtiyacı olan maddeleri almaktır. Hakikaten uzatmaya gerek yok. Bir siz bir ben yazacak olursak işin tadı kaçacak.

denizakvaryumu 20-04-2010 21:17

http://webtv.hurriyet.com.tr/categor...vid=5768&bid=1

Buğday çimi suyunun yararını bir de Erkan Hocadan dinleyin derim :)

ayselug 23-04-2010 20:15

Gölgede kurutupta salatalara bol bol koysak. Geçen sene denemiştim güzel olmuşlardı

ehicran 03-07-2010 14:51

Merhaba, buğday şırası sadece bir günde olduğu kadar tüketiliyor, şırayı aldıktan sonra, tekrar tekrar şıra yapma şansımız yok sanırım değil mi?
Geriye kalan buğdaylar haşlanıp yenilebilir mi acaba? Veya başka bir değerlendirme yolu var mı?
Bir sorum daha var; bir insan günde kaç bardak buğday şırası içebilir?
Şimdiden teşekkür ederim.

essabır 08-07-2010 21:17

ben buğday şırası yapmayı deniyorum .bugün 2. gün ve suyun üstü köpüklendi.sodayla biraz karıştırıp içtim tadı ve kokusu tuhaf bu normal mi. ayrıca kalan suyu şişede dolaba koydum acaba bunu ne kadar zaman saklayabilirim . Günlük kullanım miktarı nedir? teşekkürler

onur85 04-08-2010 23:50

Herkes nasıl yapılcağı hakkında bilgilerini söylemiş ama kimse gerçekten bu kadar zahmetli bir işi yapıp faydasını gören var mı ? Kullandıktan sonra kendinizde olumlu bişeyler hissettiniz mi ?

polatuz 06-08-2010 08:58

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi onur85 (Mesaj 680036)
Herkes nasıl yapılcağı hakkında bilgilerini söylemiş ama kimse gerçekten bu kadar zahmetli bir işi yapıp faydasını gören var mı ? Kullandıktan sonra kendinizde olumlu bişeyler hissettiniz mi ?

Akşam saat 10'da içtiğimde, ertesi gün iş günü olmasına rağmen gece saat 3'e kadar uyuyamadım. Gerçekten zihinsel ve bedensel bir dinçlik veriyor. Bu yüzden olsa gerek, sabah aç karnına içilmesi öneriliyor.
Ancak bu sıcak günlerde buğday çimi yetiştirmekteki sorun, sıcaklık ve aşırı nem yüzünden toprak yüzeyinde mantar oluşumuna engel olunamıyor. Bu mantarın zararsız olduğu söylense de bazı kişilerde aşırı alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyormuş. Gerçi bana olumsuz bir etkisi olmadı.

toslunba 14-08-2010 00:14

Buğdaylar yetişiyor ancak sıkma makinesini bir türlü bulamadım. Ankarada nerede vardır bilen varmı?

polatuz 15-08-2010 12:33

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi toslunba (Mesaj 683369)
Buğdaylar yetişiyor ancak sıkma makinesini bir türlü bulamadım. Ankarada nerede vardır bilen varmı?

Ben bmeal.com adresinden bulup İstanbul'da kendim gidip aldım. Fiyatı 90 TL'ydi. Ancak bu günlerde web sitesi kapalı görünüyor. Benim aldığım Lexen marka manuel sıkma aleti stokta sonuncuydu. Belki telefonla irtibat kurup sorabilirsiniz. Aynı alet gittigidiyorda da zaman zaman bulunuyor ancak fiyatı çok daha pahalı.
Ayrıca manuel kıyma makinası olarak satılan döküm aletler de kullanılabilir. Yapmanız gereken, bu kıyma makinasının çıkış ağzına konik bir aparat yaptırıp, çıkış bölümünde, gelen çimin mümkün olan en yüksek sıkıştırmaya maruz bırakılması. Böylece posa sıkışmış olarak ağızdan çıkarken suyu geriye doğru gidip, arka bölümdeki su çıkış bölümünden bardağa akacak. Bu aletin üretimi için araştırma yapıyorum ancak ekonomik olması için (CNC metal işleme tezgahlarında yapılabilir) toplu üretim gerekiyor. Plastikten üretiminde ise enjeksiyon kalıpları yaptırmak gerekiyor ki bu çok çok daha büyük bir yatırım demek. Eğer ekonomik bir çözüm bulabilirsem, forumda ortak alım başlığı açabilirim.

pria 17-09-2010 11:32

Bu konuyu açan forumdaşa gönül dolusu teşekkürler..
Onca yıldır doğayla içiçe yaşamayı bir hayat tarzı olarak benimsediğim halde bu mucizevi ve üretimi çok basit olan buğday çiminden nasıl habersiz kaldım bilmem..

Çanakkalede her yıl 15-20 ton buğday hasadı yaptığım halde,3-5 kilo buğdayı kendim için ayırmadığıma ve çim üretip kullanmayışıma hayıflanıyorum.

Bu yıl ektiğim buğday tarlalarına ne yabani ot,ne de böcek ilacı atmadım..Bu yüzden organik buğday arayışına girmeden kendime biraz ayırdım..ve temmuz ayından beri topraksız çim üreterek hergün birkaç tutam çimi çiğneyerek tüketiyorum.

Önümüzdeki kasım ayında kimyasal gübrelerle hiç kirlenmemiş bir arazimde hiçbir suni gübre,insektisid ve herbisit kullanmadan kendim için bir miktar buğday ekeceğim ve artık ömür boyu onlardan kullanacağım.
Konuda emeği geçen herkese tekrar teşekkürler..

pria 04-01-2011 19:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ayselug (Mesaj 623526)
Gölgede kurutupta salatalara bol bol koysak. Geçen sene denemiştim güzel olmuşlardı

Biliyorsunuz,her gerektiğinde buzdolabında poşetten çıkarıp ayrı ayrı maydanoz,dereotu,nane,tere çıkarıp,ayıklamak,temizlemek,doğramak bayağı bir zahmetli iştir.

Ben bu konuda pratik bir yöntem geliştirdim..Çok taze olmak şartıyla birer demet maydanoz,dereotu,nane,tere alıyorum..Bunları bir güzel temizleyip yıkıyorum..İyice silkeleyerek veya peçete ile su kalmayacak şekilde kuruluyorum..Daha sonra, bunları, ayrı ayrı, becerebildiğim en ufak parçalara (1-1.5-2 mm) bıçakla kıyıyorum..Körpe saplarıyla birlikte..
Daha sonra yine bir demet maydanoza tekabül eden 10-12 cm. uzunluğa gelmiş buğday çimlerimi aynı şekilde 1-2 mm. arasında kıyıyorum.
Hepsini buzdolabı poşetinde iyice karıştırıp, -30'lardaki deep-freze'e koyuyorum..Bir saat sonra donuyorlar..
Birbirlerine yapışmıyorlar..Böyle bir karışımı 15-20 gün kullanıyoruz.

Böyle bir karışım,her zaman elinizin altında oluyor..İster çorbalarınıza..ister marul,havuç,turp salatalarına,isterseniz pilavlarınıza karıştırabilirsiniz..
Özellikle çorbada çok nefis oluyor..Dereotu,maydanoz,nanenin aroması hemen belli oluyor çorbalarda..

Bir deneyin derim..

Ben bu pratik yolla eşimin zırt pırt buzdolabından nane,maydanoz,dereotu çıkarıp onlarla vakit öldürmesini önledim,bir zahmetten kurtardım..Onun da hoşuna gitti bu yöntem..

Dipfriz,sanırım bu otların tazeliğinide koruyor.

smarty17 05-07-2011 13:35

Bende dün itibariyle başladım.Bir kepçe buğdayı 12 saat suda beklettim.Suyu süzdüm ardından bir 12 saat daha bekledi.Ve kaba bir kaba koydum.Az miktarda suda bekliyorlar.Bizim köyde "oğut" denilen bir yemek vardır.Buğday çiminden yapılır vede su elde edilir.Fakat bunu yaşlı kadınlar yapar vede suyunu çıkartır.Ayrıca çimler beyaz olunca işleme tabii tutulur.

smarty17 10-07-2011 10:52

Arkadaşlar benim buğdaylar her gün 1 parmak boyu uzunluğunca suda bekliyor vede ertesi gün sular da kabarcıklar oluşyor vede bu su asitli gibi bir kokusu oluyor ? Sebebi nedir ?

adneser 10-07-2011 21:08

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi smarty17 (Mesaj 834139)
Arkadaşlar benim buğdaylar her gün 1 parmak boyu uzunluğunca suda bekliyor vede ertesi gün sular da kabarcıklar oluşyor vede bu su asitli gibi bir kokusu oluyor ? Sebebi nedir ?

Sanırım havaların sıcak olması

deliharun 10-07-2011 22:03

Teşekkürler, bu şekilde çimlendirme yapılıyor mu?

adneser 10-07-2011 23:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi deliharun (Mesaj 834289)
Teşekkürler, bu şekilde çimlendirme yapılıyor mu?

Bir kepçe buğday tahminen yaklaşık büyük bir tepsi (40-50cm capında) alanı kadar yer demektir, daha küçük bir kaba konup birde sıcağı görünce ekşime yapıyor ve çabuk bozuluyor sanırım.
Ben mayıs ayından beri çimlendirme yapmıyorum,herade kasım ayını bekliyeceğim.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:59.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025