agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Bitkiler Hakkında Genel Konuşmalar (https://www.agaclar.net/forum/bitkiler-hakkinda-genel-konusmalar/)
-   -   Bitkiler düşünebilir mi? (https://www.agaclar.net/forum/bitkiler-hakkinda-genel-konusmalar/5757.htm)

mister73 24-06-2017 10:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi A_NOMAD (Mesaj 1263347)
Hatırlarım yıllar önce babam büyük bir hevesle bir ıhlamur fidanı almıştı. Yıllar geçtikçe fidan büyüdü, serpildi, genç bir ağaca dönüştü ama(en az 2-3 yıl önce çoktan çiçekler açmaya başlamış olması gerekmesine karşın) henüz tek bir çiçek bile vermemişti.
Haliyle babam buna çok üzülüyordu, onunla birlikte hepimiz ağacın gözünün içine bakıyorduk ama nafile...
Bir sabah bir baktım ki babam almış eline baltayı bir hışımla dosdoğru bizim ıhlamura gidiyor, homurdana homurdana...
Koştum peşinden 'dur baba yapma!' diye ama çoktan ağacın gövdesini eliyle kavramış ve baltayı da saplamak üzere havaya kaldırmıştı.
Yaklaşınca farkettim ki babam ağaçla -oldukça ciddi bir ses tonu ve tavırla- konuşuyor! Duyduğum kadarıyla ağaca dedi ki:
''Bak evlat bu sana son sözüm, yıllardır seni baş tacı yaptım, senden hiçbir şey esirgemedim. Tek şey istedim senden, yahu sen ıhlamur ağacısın çiçek açman lazım, bahçeyi mis kokutman lazım! Dediğim gibi bu sana son sözüm, bu sene çiçek açtın açtınn yok açmazsan sana söz seni dibinden kesip atacağım haberin olsun!!!''
O konuşmadan tam 5 gün sonra bizim ağaç (babamın ciddiyetinden şüphe edilecek gibi değildi) tek, bir tanecik evet evet sadece bir tanecik çiçek açtı :D hepimizi gülmekten öldürdü desem yeridir..
O seneyi o tek (canını kurtarmak için ne kadar ıkındıysa artık) çiçekle geçirdi uyanık ıhlamur... Sonrasında sağolsun her sene çılgınca çiçekler açtı, hala da açar, kocaman ağaç oldu artık..
Tabii bu olaydan sonra çiçek açmayan ya da meyve vermeyen her bitki için babamı ve baltasını devreye soktuk durduk ;) ve her seferinde işe yaradı.
Sadece bir passiflora blöfümüzü gördü, ona da babam pabuç bırakmadı büyük kısmını kesti, kalan bitkiyi de yazlık evin önüne taşıdı. Yeni yerine geçince bitki baktı ki bu adamın şakası yok, hemen çiçek açmaya koyuldu :D
Çok uzun yazdım farkındayım ama bu anıları anlatmaktan aldığım hazzı farketmişsinizdir, kusuruma bakmayın...


Paylaşım için teşekkürler sayın A_NOMAD, çok etkileyici bir deneyim. Peki lütfen şunu sormama izin verin; bu tehdit veya blöfü yapmak için elimizde balta veya başka bir kesici alet olması şart mı, sadece sözlü tehdit işe yarar mı? :D

A_NOMAD 24-06-2017 11:20

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi mister73 (Mesaj 1511708)
...bu tehdit veya blöfü yapmak için elimizde balta veya başka bir kesici alet olması şart mı, sadece sözlü tehdit işe yarar mı? :D

Ama beni tahrik ediyorsunuz :D

Beş sene evvel anneme üç tane lale soğanı götürmüştüm, tahmin edeceğiniz üzere onlar da üç yıl boyunca çiçek falan göstermediler. Geçen bahar annem lale soğanlarını sözlü olarak tehdit etti (soğanları söküp çöpe atacağını söyledi) ve o sezon bir, bu sene de iki tanesi çiçeklendi :cool:

Benim gözümün nuru bir tanecik bir gecelik gelinim (Epiphyllum oxypetalum) ilk çiçeğini iki ay küs kalmamız üzerine açtı mesela ama ne küslük, sayfamda ve başka birkaç yerde daha bu konudan bahsettiğimi anımsıyorum, çiçek açmazsan bir daha seninle konuşmayacağım ve sana dokunmayacağım diyerek (ben sürekli konuşurum bitkilerimle, kendimce verebileceğim en büyük ceza buydu) tavrımı koymuştum.

Öyle ciddiydim ki tek kelime konuşmadım onunla, hiç dokunmadım hatta direkt bitkiye bile bakmadım, gözlerimi kaçırdım...

O dönem eşimin alay konusu olmuştum zira bir keresinde bitkinin yanından geçerken yapraklarından biri koluma değdi, ben -olaya kendimi nasıl kaptırmışsam- refleks olarak aniden kolumu çekip kaşlarımı bile çatarak bitkiye 'dokunma bana, ben senle konuşmuyorum' deyince, olaya istemeden tanık olan zavallı eşim önce tuhaf tuhaf bakıp sonra püskürerek gülmüştü. Haklı adam kendince ama ben de haklıyım, o sene ilk çiçeğini açtı işte, sonuçta işe yaradı bu tavrım :D

Bu arada bahsettiğim bir gecelik gelinim henüz bir yaşındaydı yani çiçek beklemek için aslında çok küçüktü, hani 'zaten çiçek vakti gelmiş de ben kendimi -küsmek işe yaradı diyerek- kandırıyorum' gibi bir durum söz konusu değil.



Yani aletsiz olarak da işe yarıyor ama inandırıcı olmak için role iyi girmeniz lazım. Bir de şu var, tanık olduğum bu olaylarda şöyle bir ayrıntı dikkatimi çekti: Bu şekilde çiçek açmaya ikna edilen bitki kendini kurtarmak için ilk seferinde mutlaka tek çiçek veriyor, yani fazlasını beklemeyin :D

mister73 24-06-2017 12:25

Dün itibariyle üzerinde açmış ve kurumuş çiçekleri ve henüz açılmamış iki iri tomurcukları olan orkidemiz ile konuşmaya başladım, şimdilik eşime ve çocuklara çaktırmadan ;) Uzun süredir bu durumda. Kalan tomurcukları da açması için ikna etmeye çalışıyorum, umarım tehdit aşamasına geçmeye gerek kalmaz ��

A_NOMAD 24-06-2017 13:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi mister73 (Mesaj 1511737)
...Kalan tomurcukları da açması için ikna etmeye çalışıyorum, umarım tehdit aşamasına geçmeye gerek kalmaz ��

Öncelikle tatlı dille ikna etmeyi denemek lazım zaten :D umarım sizi kırmayıp çiçeklerini açar.

Bu arada, ev halkı kısa süre sonra orkideyle sohbetlerinizden haberdar olacak ve dalga geçecekler :D Siz aldırmayın, bir süre sonra alışıp yadırgamaz hale geliyorlar, tecrübeyle sabittir :cool:

yahya544 25-07-2017 10:08

Bana biraz hikaye gibi geliyor böyle şeyler ama bitkileri tabii ki de seviyoruz

hosseda 22-12-2017 09:55

Benimki bahçede yaşadığım ikinci hikaye;

İğde ağacımız bahçeye ilk dikilenlerden. Geçen şubat budamasında komşuya bu ağaçtan hayır yok meyve falan vereceğini sanmıyorum daha da boylanmasa iyi olacak sert budama yapalım dedim yerine de zeytin mi olur başka bir ağaç baksam olacak diye konuştum (ağaca duyurmak gibi bir niyetim yoktu aklıma gelmedi daha doğrusu). Bu konuşma ağacın başında geçti. Neredeyse on yaşına girecek olmasına rağmen tek meyvesini göremediğimiz ağaçtan bu güz başında bir sepet iğde topladık.

emretimac 31-07-2018 16:39

Bitkiler de canlı. Düşünemeseler de sevildiğini bildiklerini hissediyorum.

CornusMas 01-08-2018 07:23

Zirai bakım işlemleri (budama, gübreleme...vb) dışında bu başlıkta geçen diğer eylemlerin bitki gelişimi üzerinde etkisi olduğuna katılmıyorum. Kontrollü ve tekrar edilebilir deneylerle gösterilmediği sürece de katılmayacağım. Örneğin tehditle bir bitkiye çiçek açtırmayı ele alalım. Öncelikle bitkinin onu tehdit ettiğinizi anlaması lazım. Bunu nasıl, hangi kompleks sinir sistemiyle yapacak? Türkçe'yi anlıyor mu? İngilizce ya da Klingonca konuşsanız yine etkili olur mu? Bu tehdit sırasında bitkiye dokunmanız ya da onu hırpalamanız gerekiyor mu? Günün hangi saatinde yapılan tehdit daha etkili? Tüm bitki türleri aynı tehdite aynı şekilde mi tepki veriyor? Tehdit sırasında kullandığınız her kelime aynı şekilde mi etkili? Tehditin dozunu artırdığınızda bitkinin olumlu tepkisi de artıyor mu yoksa bir eşik değeri var mı? Bunlar gibi daha yüzlerce soru üretilebilir.

Bilimsel bir yaklaşıma gidilmek isteniyorsa önce hipotez ortaya atılır. Deney için birden çok türdeş grup oluşturulur. Gruplar arasında sadece bir değişken değiştirilir, kontrol grubunda ise bu değişkene dokunulmaz. Sonuçlar kaydedilir. Gruplar arasındaki tekil farklılığın sonuçlara nasıl etki ettiği yorumlanmaya çalışılır (İstatistikte "corelation does not imply causation" diye bir kural olduğu da unutulmadan!). Farklı kişiler aynı deneyi tekrar ederek aynı sonuçları alıyor ve benzer yargılara ulaşıyorlarsa hipotezinizde doğruluk payı var demektir.

Ancak elbette balkonunu laboratuvar ortamına çevirmeyi herkes istemeyecektir :) Ciddi kararlar almamızda etkili olmadıkları sürece küçük kaçamaklar yapmamızın, bilimsel olarak doğrulanmamış olsa bile bazı kabullere göre hareket etmemizin yaşamımıza olumlu katkısı olacaktır. Mesela çiçeklerle konuşmanın belki çiçeklere faydası yoktur ama birçok kişiye iyi geldiği bu başlığa yazılan mesajlarda görülüyor :)

Ben bitkilerimle konuşmuyorum. Buna rağmen bakımlarını düzgün, ihtiyaç duydukları gibi yaparsam kendi varoluşlarını iştahla gerçekleştirdiklerini görüyor ve bundan mutluluk duyuyorum. Bir bitki, ben onun çiçek açmasını istediğim için değil, çiçek açması ve meyve vermesi gerektiği için, uygun koşulları ona sağlayabildiğim için çiçek açıyorsa mutlu oluyorum. Bir canlının yaşamına katkı yaptığımı düşünüyorum böylece.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:12.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025