Teşekkür ederim Mine Hanım:)

celalsungur,

Ben, tecrübe etmiş olan bir arkadaşımdan aldığım ve de ondan sonra kendimin de aylardır uyguluyor olduğum oranları söyleyeyim. Hatamız varsa Mine Hn geldiğinde söyler (inşaallah hatalı bir uygulamam yoktur benim de) muhakkak.

Bitkilerim için sulama suyu hazırlarken, "1 lt suya, 2cc hümik asit" olacak şekilde oranlıyorum.

Bunun için de plastik enjektör ile hümik asit çekiyorum; ölçü böylece şaşmıyor.
2cc de; enjektörün ağzına (yani iğne ucuna bakan tarafına) en yakın 2.çizgi oluyor.

Genelde her sulamada verdim bahar ve yaz boyu. Şimdilerde ise kestim. Belki kış mevsiminde ayda bir demir verirken hümik asit de ilave ederim demir sever bitkilerim için.

Kaymak Ağacının 4 yaşındaki fidanları saksıda Yalova'da satılıyor. 20 YTL ve önümüzdeki yıl meyve verecek dediler.

Mine Hanım Merhabalar.
Kısa bir aradan sonra yine geldim.Burada işler çok yavaş yürüyor.Yağmur yağmadığı için fidanlığı henüz süremedik.Arazi yıllardır kullanılmamış bu yüzden sürüm için yağmuru bekliyoruz.Üretim tavalarının hazırlığını yaparkenden bir sürü zorlukla karşılaşıyoruz.İki gündür elektrikçilere 12V 60-90 amperli bir ısıtma sistemi diyoruz ama bir türlü bunu anlatamadık.İstanbul'a soracaklarını böyle bir adaptör varsa getirteceklerini söylediler, bekliyoruz.
Bu arada ben size bir şey daha sormak istiyorum.Gerçi bu konuyu "nar yetiştiriciliği" başlığında mı sorsaydım bilemiyorum? Burada nara talep çok ;biz bunuda yetiştirelim diyoruz.Bizim buraların yaylasında yetişen harika bir nar cinsi var.Bu kadar güzel narın Türkiyenin hiç bir yerinde bulunmadığını düşünüyorum.Sadece burada yetişip burada tüketildiğinden kimsede bilmiyor ve sertifika falanda alınmamış.Hatta yetiştiği yaylanın dışında bir yerde yetişirse lezzetini kaybettiğini söylüyorlar ama biz yinede deneme taraftarıyız.
Sormak istediğim şey şu:Biz(tavaları yaptırabilirsek ******) kış mevsiminde çelik alıp köklendirebilirmiyiz? Bir diğer sorumda nara aşı yapılırmı? Ben nara ve incire aşı yapılmaz biliyorum ama ,Bir bilene sormayı uygun buldum.
Saygılar...

Nara aşı yapılıp yapılmadığını bilmiyorum ama biz Manyas'da incirlere aşı yaptık ve hepsi tuttu. Çok da güzel meyve alıyoruz.

Bauhause dan aldığım üzeri tomurcuk kaplı yılbaşı çiçeğim eve gelince bütün tomurcuklarını döktü. Çok üzüldüm. Şimdi ben bir yıl boyunca yeniden çiçek açmasını mı bekliyeceğim

Kaktüs çiçeklerini, silikon ile yapıştırmışlardı, dikkat etmedim ama acaba onları damı silikonla yapıştırmışlar?

Çok teşekkür ederim Levent Bey.

Bilmiyorum. sabah kalktığımda bütün tomurcuklar yerdeydi. Arabayla topu topu 12 dk. yolculuk ettiler. hayal kırıklığına uğradım.

Nara da incire de aşı yapılır ama ikisi de çelikle kolay köklendiğinden ne gerek var. Sonuçta çelikle köklenen anacın birebir aynısı.

Tomurcuk dökünce yerine uyum sağlamamış demektir.Bazen bu durumda hemen yeniden açmıyorlar. Ancak genellikle eğer yerini severse ve uygun bakılırsa yeniden çiçekleniyorlar. Forumda http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1787 bu konuda başlık var. Okudunuz mu?

Gerekli köklenme ısısını sağlarsanız bu bitkiyi her mevsim üretme şansı var. İç mekanda, üzerini kapayarak çeliklerinizi köklendirin.

Mine hanım çok özür diliyorum. Yanlış yere yazmışım. Doğrusunu buldum ama iş işten geçti. Yazmış bulundum.

Mine Hanım, gene ben:)
Beş aylık kısa bahçe girişimimin farklı noktalarına yardımlar talep ettim, sağolun bıkmadan yanıtladınız.
Dikim zamanı yaklaştı. Japon eriği fidanları aralık ayı sonunda gelecek. Ondan önce ben bahçenin (12 dönüm) etrafını leylandi ile çevirip, ön tarafında yapılacak küçük bahçe evinin etrafını düzenleyeceğim.
Şimdi şöyle bir sorunumuz var: Bu bahçe 270 metre rakımlı bir tepenin tam üstü. Yan taraflarını tesfiye ettirip kademe tabir edilen 2 basamak yaptırdık, ama erozyondan korkuyoruz. Buradaki Tarım İlçe Müdürü kapari ekmemizi önerdi. Ben de sizin açtığınız kapari başlığını ve bulabildiğim linkleri sonuna kadar okudum. Bir yerde, "kapari girdiği yerden çıkmaz, diğer tüm tarımları bozar" diyordu. Sadece o bahsettiğim kademelerin kenarına eksek, dikine bir köklenme ile erozyonu önleyici etkisi olur mu? Yoksa ilk fikrimiz olan Yayılıcı ardıç mı diksek?
Aşağıdaki bilgi gerçek olabilir mi? Bu bilgiyi İTO Çalışma Raporundan aldım..

"Kıraç topraklarda yetişmesine, bakım istememesine ek olarak, 150-200 yıl
ömrü bulunan kapariler, kumlu ve killi topraklarda 20 ile 400 metre derinliğine inebilen kökleri ve toprak üstündeki örtüsü sayesinde, erozyon tehlikesi olan alanlarda, dolgu topraklarda toprağı tutmak, toprak kaymasını önlemek için etkili bir bitki olarak tercih edilmektedirler."

Geçen yıl nisan ayında kapama usul bir meyvebahçesi yaptım bazı terslikler olduğundan dolay 30 kadar şekerparenin yerlerini değiştirmem gerekiyor bu değişimi yaparken nelere dikkat etmem gerekli yardımcı olursanız sevinirim.
Ağaçları geçen yıl diktim,sanırım onların kök yaşı iki ,ağaç yaşı bir oluyor galiba.

Bir çay kaşığı kaç cc? (5 cc. olduğunu okumuştum sanki forumda bir yerlerde.)

Geçenlerde TRT2 de seyrettiğim Bahçecilikle ilgili bir programda özellikle tarla ve bahçelere solucan bırakıldığını ve bu şekilde bir nevi gübreleme yapıldığından bahsediliyordu programı bütünüyle seyredemediğimden konuyu tam olarak anlayamadım.Bu konuyla ilgili bilgi sahibi kişilerden bilgi rica ediyorum.
(Bahçem yok ama sadece meraktan)

Sn Turco, solucanlar toprağa 2 şekilde faydalı olur.
1- Toprakta ilerlerken hava kanalları açarlarler ve toprağı gözenekli hale getirirler. Bu gözenekler, toprağın su ve hava almasına neden olur.

2- Solucanlar dışkıları ile toprağa gübre katarlar.

Sn.Sukranayalp
Bilgiler için çok teşekkürler, sayenizde bu konuyu da öğrendik.

Mine Hanım,
1-Granül hümik asit ile, sıvı hümik asit kullanımı arasında fark varmıdır?
2-Biofarm granül humik asit koydum saksılara ancak 1 ay geçtiği halde henüz erimediler.
3-Toprak değiştirdiğim saksıların toprağına Biofarm granül ürün kullandım, ancak ürün büyük granül parçacıklar halinde olduğu için kökler o bölümlere geldiğinde hava alıp zarar görebilirlermi? (Açelyam kurudu, bundan şüpheleniyorum)

Cevap lütfen.

Çay kaşığı değil de tatlı kaşığında anlaşsak :D
evde öksürük şurubu yok mu? onların dozajlama kadehi vardır. emin olun onun üzerinde bir yerde yazar 5 cc diye veya 5 ml

Aslında, 2 cc'yi enjektör kullanmadan, çay kaşığıyla ayarlamaya çalışıyorum. Senin hatırın için çorba kaşığı bile kullanırım, sevgili Praecox.;)

Rumex ve Gramineae


Bu türlerin İstanbul çevresinde dağılım yerlerine ihtiyacım var.Sebebini sorarsanız Kelebek gözlemcisiyim İstanbulda son 10-20 yıldır görülemeyen 2 tür bu bitkilerde ürüyor, bu sebeple konu hakkında bilgisi olan arkadaşlardan yardım istiyorum.Saygılarımla..


Engin

E dergi'nin Mayıs sayısında çok detaylı bir makale bulacaksınız.

Yurdagül Şimşek Erşahin / Fide Hastalık Etmenleri ve Sürdürülebilir Tarım Yaklaşımı ya da solucan deyip geçmeyin başlıklı makaleyi okuyunuz.

1. Sıvı bütün ürünler çok hızlı etki ederler.
2. Biofarm hümik asit değildir. Humik asit de içeren bir organik gübredir. Humustur. Bu garnüller sıkıştırılmış, kompostlanmış hayvan gübresi, malum toprakta hayvan gübresi çok uzun sürede kaybolur. Eriyip gitmez.
3.Saksı harçlarında biz granül değil toz materyal kullanırız. Bitkinin formuna, büyüklüğüne göre malzemeyi granül de kullanabilirsiniz. Yeteri kadar su almamış olabilir mi açelyanız?

Bu bilgi tamamen doğru. Üstelik mahsulünü toplayıp son derece güzel salamuralar yapmanız da mümkün.

Rumex kuzu kulağı olarak bilinir. Bütün kırlarda bulursunuz. Gramineae is bir familya. İstanbul'da bu familyaya ait 90'ın üzerinde cins ve yüzlerce tür bulunmakta. Bütün çayır meralar, kırlar Gramineae (Poaceae) yani buğdaygiller familyası üyelerince zengin. hatta çim alanları da buğdaygil bitkileriyle tesis ediyoruz. Yani bunların olmadığı yer yok.

Öncelikle profilinizi düzgün doldurmanızı, sonra kendinizi yeni gelen arkadaşlar başlığında tanıtmanızı, bir soruyu sadece bir başlıkta sormanızı rica ederiz.

dua çiçeği
 

sayın mine hanım öncelikle merhaba geçen yıl diktiğim dua çiçeğim bu sene çok sağlıklı görünmüyor yapraklar solgun gibi ve yaprakların arka tarafınde şeker gibi yapışkan şeyler var.yardımcı olursanız sevinirim.

Sayin Mine hanim bildigimiz demlenen cay, suyu süzüldükten sonra bitki topragi üstüne birakildiginda olumlu etki yapiyormus bu dogru mu acaba?

Sayın senaymisya, dua çiçeğinizin yaprakları yapış yapış olmuşsa bir böcek dadanmıştır. Sizin yerinizde olsam hemen insektif bir ilaç kullanırım. Benim güllerimde olduğunda Arrivo kullanıyorum.

Üstte torf, altta ilave ettiğim saksı toprağı, arada biofarm granülleri, herhalde torf'tan süzülen su granüllerin altındaki toprağa geçti, üstte torf içindeki kökler granüllerden yukarıya süzülemeyen kapiler su'dan faydalanamadılar. Bir musibet bin nasihattan iyidir derler, ama o solgun yapraklar insanın içini çok acıtıyorlar.
Sevgi, saygı ve teşekkürlerimle,

Enjektör en iyi sonucu verecek çözüm değil mi sizce de sayın celalsungur?

Ancak muhafazasına ilişkin bir endişe var ise bir öksürük şurubu dozaj kapağı da benzer işi görecektir.

Enjektör benim aklıma bir hastanenin acil servisinde bileğime dikişler atıldıktan sonra işlemler bitince, taburcu olurken aklıma gelmişti. Sargılarla tam acil servisten çıkarken hemşireye "bir tane de plastik enjektör alabilir miyim, çiçeklere dozlama yapmak için" dediğimde hemşire hanımın şaşkınlığını görmeliydiniz, "adam ne halde neyi düşünüyor" der gibiydi şaşkın şaşkın. :p

Bu arada, ben sizin için bu akşam evde 2 cc enjektör ile çekip çay kaşığına boşaltıp, oranlamanın uygun olup olmadığını tecrübe ederek yarın aktarırım olur mu? Belki o kadar tereddüt de etmemek lazım. Ayrıca, azotlu vb gübrelerin aksine, hümik asidin az bir miktar fazlasının -israftan başka- herhangi bir olumsuzluğa neden olup olmayacağına dair de bir bilgi okumadım henüz forumda.

Bu konuyu netleştirmek mümkün müdür?

Çay kaşığının kaç cc olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. Hani olur olmaz yerde lazım olursa diye, plastik enjektör tabi ki en iyi çözüm, aldım zaten 2 tane, bir iş yerine bir eve. Teşekkürler.

Todor ve Şükran Hanım toplantıda Humik Asitin biraz fazlasının zarar vermeyeceğini söylediler.
Anladığım kadarıyla kabaca Humik Asit bitki çürüklerinden elde edilen bir çözelti. Asit kelimesini görünce insan ister istemez bitkimi yakar mı diye düşünüyor sanırım :)

Limon arkadaşımız güzel bir konuya değinmiş.
Organik yapısı zengin olan topraklara genel olarak humus adı verilir. Bunların içinde çürümüş mikroorganizma ve bitki artıkları vardır. Genel olarak bildiğimiz kısmı budur.

Kimyagerler humusu incelediklerinde içlerinde aktif biyokimyasal madde olarak hümik maddeler içeriklerini, bunun da kendi içlerinde birtakım oratak özelliklerine göre 3 alt maddeye ayrıldıklarını vurgulamışlar. Bunlar 1-Hümik asit, 2- Fülvik asit, 3-Hümin'dir.

Genel olarak içerdikleri iz elemenetleri, toprağa bu elementleri rahatlıkla bağlayabilme özellikleri, ph değerini düzeltme özellikleri gibi her üç etken maddenin de toprağa çok yararlı olduğunu ispatlamışlardır. Hümik asit 60 kadar iz element içermesi nedeniyle 3 madde arasında daha çok öne çıkmış bir alt maddedir. Belki benim bilmediğim başka önemli özellikleri daha vardır.

Asit deyince genelde insanlarda zararlı olduğuna dair bir inanış gelişir. Örneğin kolanın da kimyasal maddesi asittir. Sirkenin de asittir. Kolanın asidik yapısının biyolojik mi yoksa kimyasal mı ya da biyokimyasal olup olmaması konusunda bir bilgim yok. Ama sirkeyi oluşturan asit aynı hümik asitteki gibi doğal asittir. Turşu yapımında kullanırız, ilaç yapımında kullanırız, salatalarda kullanırız. Ve kimse sirke ile beslendiği için hayatını kaybetmez.

Leonardit asit ile hümik asit farkı hep sorulur.
Biliyorsunuz ki kömürler 2 çeşittir. Biri odun (meşe odunundan elde dilen) kömürüdür. Diğeri de linyit adını verdiğimiz fosil kalıntılarından oluşan taşkömürüdür. Bu fosiller de - yine bilirsiniz ki- bitki ve hayvan çürümelerinden oluşur.

(Yurdumuzda taşkömürleri genelde bataklıklarda, turbalıklarda çıkarılmaktadır. Ne yazık ki en büyük kaybımız bu doğal hazinenin termik santrallerin çalışması için kullanılmasıdır.)

Leonardit asit, linyit yataklarından çıkarılan linyit kömürünün Potasyum hidroksit (KOH) ile belli şartlarda reaksiyona girerek oksitlenmesi sonucu oluşur. Leonardit asit, adını, bu adla anılan- sanıyorum kimyager- bir bilim adamının yaptığı çalışma sonucunda almıştır.

Kısaca Leonardit asit, hümin, hümik asit, fülvik asit bitkiler için en yararlı doğal besinlerdir.

Celal bey
yukarıdaki bilgi doğru.
Çay kaşığı-5 cc
Tatlı kaşığı-10 cc
Çorba kaşığı-15 cc

Sağolun Ferda Hanım, çok teşekkür ederim.

Selam MİNE hanım bir yerde okudum ama tam olarak hatırlamıyorum şimdi, mumçiçegimi suda köklendirdim ve ektim, kökleri kuvvetlendirmek ve gelişimine kolaylık vermek için kök gübresi veya herhangi bir gübre kullanmak istiyorum, tavsiyenize ihtiyacım var.
Saygılar