![]() |
Alıntı:
Öncelikle kendinizi yeni gelen arkadaşlar başlığında kısaca tanıtmanızı rica ederiz. "Otlarla birlikte yanmış kömür şeklinde yarısı normal gübre"den kastınızın tam olarak ne olduğunu anlamış değilim. Size yanmış koyun- keçi gübresini öneririm. Sebze yetiştirmeyi düşünüyorsanız sebzeler başlığına mutlaka uğrayın. |
Alıntı:
Neden her yıl dikiyorsunuz? |
Mine Hanım,
Fabrikamızın yeşil alanlarında yaklaşık 10 sene önce dikilmiş olan bahçe süs bitkileri var. Sanıyorum dikilirken pek küçük oldukları için sık dikilen bitkiler zamanla büyüyerek birbirlerine karışmışlar. Yeşil alan düzenlemesi için bugün görüştüğümüz bir firma yetkilisi, bu bitkileri nakletmenin mümkün olmadığını, fazla olanları ancak söküp atabileceklerini söyledi. Oysa ben bu bitkileri fabrikanın başka alanlarına aktarabileceğimizi umuyordum. Sorum bunun mümkün olup olamayacağı. Yanıtlarsanız sevinirim. |
Alıntı:
Ancak pek çoğunu nakletmek de mümkün olabilir. Ancak öncelikle taşınabilecek ve taşınamayacak olanların tespiti şart. Çıkarılacak bitkilerin düzenlemeyi bozmaması ve yeni yerlerinin seçimi önemli. Büyük firmaların ağaç söküm dikim makinaları var, çok büyük olanlar onlarla nakledilebilir. Belediyelerde de bu makinalardan var, kiralamanız mümkün olabilir. Bu iş için profesyonel,uzman bir ekiple çalışmanız şart. Bitkiyi iyi tanıyan, kök yapısını bilen, nakledilme şartlarını sağlayabilecek bir ekip olmalı. Yoksa bitkiler ziyan olur üzülürsünüz. Kolay gelsin. |
Alıntı:
|
Mine hanım size sormuş olduğum tütün kaynatma işini bizzat gidip yerinde öğrendim.İhtiyar bir amcamız her yıl yapıyorum dedi.Sizin tespit ettiğiniz gibi böceklere karşı bir usulmuş.
|
Glayor hakkinda bir soru
Merhaba
bahcemdeki glayor soganlarini bugun yerlerinden soktum. soganlarin yanlarinda bircok ama bircok kucuk sogan olusmustu Eger sokmeseydim bunlar seneye kadar buyuyup glayor sogani olurlarmiydi:o **** bu kucuk soganlari nasil buyutebilirim :confused: selamlar |
Mine Hanım bu soru bombardımanı karşısındaki sabrınızdan dolayı sizi tebrik etmek istiyorum.
Tüm yaz boyunca ege, doğu karadeniz ve iç anadoluda gezerek bonsai olmaya aday ağaçlar aradım. Balıkesir'de 1 adet Tokat'da 1 adet çam tespit ettim. Bu ağaçları sökerek saksıya almak istiyorum. Bu ağaçların türlerini bilmiyorum(kızıkçam, karaçam Vb.) 1_Bu ağaçları sökmek için en uygun mevsim sizce nedir ? Çam türleri için ortak bir dönemden bahsedilebilirmi ? 2_Daha önce hiç ibreli türlerde böyle bir şey denemedim özellikle tavsiye edeceğiniz dikkat edilmesi gereken püf noktaları varmı ? Teşekkür ederim. |
Alıntı:
Alıntı:
Glayölde ertesi yılın yeni kormu, yaprakların yaklasık 20 cm boya ulastıgı zaman eski kormun üstünde meydana gelir. Yapraklar 40-60 cm boya ulastıgında yeni korm eski korm kadar büyür ve köklenir. Eski korm ve yeni korm arasında kormeller oluşur.Yeni korm büyüyüp genislerken eski korm büzülür, dağılır ve parçalanır. Glöyöl kormları her yıl sonbaharda bitkinin toprak üzeri aksamı kuruyunca sökülür, temizlenir. Kormlar bir kuru, karanlık, serin hatta soğuk bir ortamda saklanır. Kağıt torba veya kuru kum dolu kutu gibi bir ortamda saklanır. Yani kormları sökmekle doğru yaptınız. Kormellerin irilerini seçip saklayın.Onları kormdan ayırın. Ertesi yıl dikip büyütün. Sonbaharda yine sökün. Ancak normal bir korm büyüklüğüne gelip aynı irilik ve kalitede çiçek açmaları 2-3 yıl sürebilir. Kolay gelsin.;) |
Alıntı:
|
İlginiz için teşekkürler Mine hocam herşey gönlünüzce olsun.
|
Orman mühendisi arkadaşlar, soruya cevap verir misiniz rica etsem?
|
Alıntı:
|
Sayın Ormanbotanigi
Zaman dilimini biraz daha sınırlandırmak için kış başı veya geç kış (Ağaçlar tam olarak uyanmadan örneğin mart ayı) gibi bir sınırlandırma yapabilirmiyiz. Teşekkür ederim. |
Merhaba Mine Hanım...
Benim kafama takılan ve sanırım kendimde yanlış uygulamada bulunduğum bir konu hakkında yardımınızı rica ediyorum... Biz ağaçlar veya diğer bitkiler yeteri kadar su alabilsin diye, su tutma özelliği olan toprak kullanmaya ve bunun için de karışımlı toprak kullanmaya gayret ediyoruz. Burada bir sorun yok. Fakat fazla sulama sakıncalı diyoruz ve nitekim de öyle oluyor. Mantar oluşumuna neden oluyor ve hatta başka birçok olumsuzluğa neden oluyor. Şimdi ben suyu tutacak toprakla, dışarıdan bol bol su verme arasındaki teknik farkı anlayamadım. Neden su tutan bir toprak olumsuz etki yapmazken, suyu biraz fazla verdiğimiz zaman olumsuz etki yapıyor. Her ikisinde de su nisbeti hemen hemen hep aynı olmuyor mu?... Şimdiden teşekkürler... |
TigerX, ağaçları dikerken eğer bitkinin aksine bir isteği yoksa süzek toprakları tercih ediyoruz.Toprakta fazla tutulan su köklerde boğulmaya neden oluyor. Bu yüzden ağır topraklardan genel olarak kaçınırız. çok fazla sularsanız da aynı şekilde kök çürüklüklerine, boğulmaya vs. neden olursunuz. Çok süzek bir toprağı çok sulamanız gerekebilir, ama ağır bir toprağı çok sularsanız vahim sonuçlar ortaya çıkar.
|
Mine hanımın sözlerine ek olarak toprak isteği bitkiden bitkiye değişir. Örneğin kızılağaçlar ağır ve ıslak toprakları severler. Yani yetişebilmeleri için toprağın su tutma kapasitesi yüksek olmalıdır. Bunun tam tersi meşeler (Doğu karadeniz meşesi hariç) ağır ve nemli topraklarda barınamazlar. Yetiştirmede bitkilerin toprak istekleri her zaman dikkate alınmalıdır.
|
Alıntı:
|
Mine Hanım ve ormanbotaniği çok teşekkür ederim...
|
Alıntı:
Mikoriza olarak bilinen kök mantarının da faydaları varmış. Bu kök mantarı tek çeşit mi? Yoksa her bitkinin kendine has kök mantarı mı var? Ve son onlarak bu mantarın üretimi yapılıp satılıyor mu? |
Cevaplama Zahmetini Gösteren Herkese Teşekkürlerimle...
1 Eklenti(ler)
Merhaba,
Ne kadaar güzel bir ortam böyle... Merakı veya derdi olan soruyor... Bilenler ise sadece yardım etmek için yardımcı oluyorlar. Çok etkileyici. Bugünümüzde görmeye pek de alışık olmadığımız bir tutum... Teşekkürler... Benim balkonumda Kıbrıs'tan 1,5 yıl önce uçakta koltuğun önünde, bacakarasında getirilmiş bir aşılı KIBRIS LİMONUm var. Meyveleri de büyümeye başladı ama bazı yaprakalrında arazlar olduğunu görüyorum. Ancak tam olarak ne olduğunu ve ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. Yardımlarınızı rica ederim... Saygılarımla, Levent. |
4 Eklenti(ler)
Bu arada bir mesaja birden fazla resim yüklesem sıkıntı olur mu, yoksa aynı sorunla ilgili çektiğim 3-4 tane makro fotoyu da tek bir mesaja yükleyeyim mi?
Bir de bakın ne de güzel meyvecikleri oluşuyor limonumda... Hergün bakıyorum büyümüşler mi diye? Yakında bebek niyetine girdik eşimle, bakalım olursa -hayırlısyla tabii- bebişe de limonlara hergün baktığım gibi bakacak mıyım bugün ne yenilik var diye... :) |
Sayın Ormanbotanigi ilginiz ve esirgemediğiniz bilginiz için size ve Sayın Mine hanıma çok teşekkür ederim.
Uğur KANLI / Ankara |
Alıntı:
2.Durumda motopomp çıkışına bağlı olarak suyun debisi değişir. Ancak motopomp çıkışının 1" olduğunu kabul edersek, 32 lik boruyla su optimum hızla ve en düşük sürtünme kaybıyla taşınır. 3. Durumda ,yine motopomp çıkışını 1" kabul edersek, bu motordan 20 lik boru ile çıkış verildiğinde hız artar debi düşer. |
Mine Hn,
Affedersiniz, benim bir iki sıra yukarıda fotğrafını eklediğim limonumla ilgili bir görüşünüz var mıdır? Çünkü çok endişe ediyorum... |
%0.25 indolybutric acid.
amatörler için köklendirme hormonu olarak yeterli midir?. Çiçeklere ve en fazla gülde işe yarar dediler satarken |
Lerdemir, limonunuzun bazı yaprak görünüşü aklıma trips zararını getiriyor. Tripslerin emgisi sonucu da böyle kıvrılmalar oluşuyor.
Ancak yine de Fmt79 un fikrini alalım.Kendisi bitki koruma uzmanı çünkü. |
Limon'daki zararlı
Alıntı:
Yaprağın üst epidermisini zar şekline getiren zararlıyı tahmin edebiliyorum. Ancak yanlış teşhis her zaman için mümkündür. Zira yapraklar yırtılmadan önceki görüntünüz yok, sadece tahmin ediyorum. Aslında bu belirtiler yaz başlangıcında ince zar şeklinde beyazlıklar olarak mı çıktı acaba? Sonra bu beyaz alanlar galeri şeklinde büyüdü, ve sonunda beyaz, içinde siyah noktacıklar olan ölü alanlara mı dönüştü? Çünkü tahmin ettiğim zararlı ise bu alanlar ileride kahverengileşir, buruşur, ve sonuçta yaprak bombeli-kıvrık bir hal alır. Acaba 2-3 ay önce yapraktaki görünüm aşağıdaki fotoğrafa benziyor muydu? http://img240.imageshack.us/img240/8...ng01ag1.th.jpghttp://img240.imageshack.us/img240/7...st68nn4.th.gif |
Mine Hocam,
Müsadenizle size artık hocam diyorum. http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=5359 linkinde daha önce sadece çiçeğini yayınladığım bitkinin gövde fotoğrafını da yükledim. Gecikme için affınızı dilerim. Ben buna kendimce mutluluk soğanı diyorum. Durmadan üretip dostlarıma, evimi veya büromu ziyaret edenlere armağan ediyorum. Şimdiye kadar iki ayrı çiçek açan soğan oldu. Bu bitkinin adı nedir hocam? |
Alıntı:
Bitkiniz yalancı ada soğanı,Ornithogalum caudatum. Çiçeğinin resmini ilk gördüğümde ada soğanı Urginea maritima mı yoksa değil mi diye tereddüt etmiştim. İyi ki sizi beklemişim. Siteye ilk üye olduğum günlerdeydi.Hayranlıkla masa üstüme almıştım, bu resmi. İzin verirseniz e-kart yapıp dostlara yollayabilir miyim? Son derece güzel bir fotoğraf. |
Mikorizadan başlayan ve gelişen konuyu burada kaybolmasın diye http://www.agaclar.net/forum/showthr...?t=1963&page=3 adresine ayrı bir başlık olarak aldık.
|
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Mine Hn ve fmt79,
O yırtılmalar öncesi o bahsettiğiniz beyazlıklar ve/veya güllerdeki KÜLLEME benzeri bir doku hiç ama hiç olmadı... Sonrasında da siyah noktacığa hiç dönüşme olmadı haliyle de... Aslında bu yapraklar dışında Kıbrıs Limonum son derece canlı ve sağlıklı görünmekte gibi geliyor bana, hatta bakın uzak ama komple bir görüntüsünü ekleyeyim hemen aşağıya; üzerinde küçüklü büyüklü bir sürü meyve var ve halen de iki tane açmak üzere çiçek tomurcuğu mevcut... Mis gibi kokacaklar yine açınca bu iki ufaklık... Bu verilerle hastalık için ne denebilir dersiniz? Levent. Alıntı:
|
Ek limon fotoğrafı
1 Eklenti(ler)
Hatta, bakın en büyük iki meyvesini ayrıca fotoğrafladım sevgili limonumun...
İlginize, sabrınıza ve cevaplarınıza çok çok teşekkürler... Levent. |
Sayın Mine Hanım
Sayın fmt79 Sayın Ormanbotanigi Bizler konudan konuya atlıyoruz sizlerde sabırla cevaplıyorsunuz. Sabrınız için öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Ağaçları bonsai saksılarına alırken bazen çok ağır budamalar yapmamız gerekebiliyor. Ben geçen yıl Huş ağacınının nerdeyse gövde kalınlığındaki ana kökünü kestim ve sadece saçak kökleri bıraktım. Kendimce bu kadar açık bir yaranın ağaca zarar vereceğini düşünerek kesilen bölgeyi toprağa dikmeden önce aşı macunu ile kapattım. Sonuçta ağaç hala yaşıyor. Bu yıl benim için değerli birkaç Acer Palmatum türünü saksıya almayı düşünüyorum. Nasıl bir kökle karşılaşacağımı bilmiyorum. Ağır budamalarda kesilen ana köklerin aşı macunu veya tavsiye edeceğiniz başka bir şeyle kaplanması gibi bir uygulama varmı ? Huş ağacı ile ilgili sonuç olumlu olduğu için bu konu aklıma takıldı. Belki hiç bir şey yapmasaydım da sonuç yine olumlu olacaktı bilemiyorum. Belkide budanan ana köklere köklendirme hormonu sürmek daha faydalı olacaktır. bu konuda bizleri aydınlatırsanız sevinirim. Tekrar teşekkürler. |
Alıntı:
Şu anda müdahale edecek birşey yok .Ancak gözünüz üzerinde olsun. Bir minik mavi boncuk takın bu güzele. |
Alıntı:
Kendi adıma huş ağacının kök yapısını bilmiyorum. Bonsai ile de hiç uğraşmadım, ancak bazı fifanlarda repikaj yaparken ağır kök budaması yaptığımızda mutlaka köklendirme hormonu ve fungusit kullanıyorum.Kökün hava almamasına çalışıyorum , harca deniz yosunu katıyorum. Çok geniş bir yarayı ilaçlayıp,enfekte olmaması için kapıyorum. Orman mühendisi arkadaşlar huşun kök yapısı ile ilgili bilgi verirlerse daha net sonuca ulaşmak mümkün olur. Bonsai ustalarının da tecrübelerini alabiliriz. Ali H. Ali soruyu gördünüz mü acaba? |
Merhaba ardıç için çubuk dikmek gerekli mi?
|
Ardıca destek vermek için mi diye soruyorsunuz? Çubuktan kastınız nedir?
|
Yani demek istediğim ekilen bir sürü ardıç var ve onlar şu anda yan yatmış şekilde duruyo
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 05:55. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025