Bu çiçek, Hawaii'de aloha diyerek boyunlara takılan kolyelerde kullanılıyor galiba. Adı da lei idi sanırım.

http://www.hawaiianleis.net/Transfer...ia-sonia-k.jpg

Teşekkürler sevgili hoyadag, çok güzel bir çiçek gerçekten. Ben de bir araştırmaya gireyim bari ;)

http://www.plumeria101.com/propagation.html

Bu adreste hem çelikten, hem de tohumdan üretim temel olarak, fotoğraflarla açıklanmış. Tabi ki ingilizce, mumçiçeği siparişi nedeniyle çok yoğunum bu aralar. Fırsat bulduğumda çevirisini yapacağım.

Sevgili hoyadağ, sanırım tercümede bir hata var, tohum çimlendirmede favori toprak diye geçiyor, bu şu anlama gelir toprağın nemli kalmasına yardımcı olması için bir miktar perlit karıştırın.

Çelik köklendirmede ise hiç kurumaması için 2/3 ü nün perlit olması gerekiyor. Çelik köklendirmedeki köklü resime bakarsanız bunu görürsünüz.

Perlit, aşırı su tutan ve suyu kolay kaybetmeyen ama sulamasında ise dikkat isteyen bir maddedir. Dikkat edilmezse hemen çürüme başlar.

Perlit kariştırıyor olmak bu bitkinin suyu sevdiği anlamına da gelmez.

Sevgilerimle.

Aşağıda temas kurduğum Jennifer ismindeki arkadaşın sorduğum sorulara yazdığı yanıt var, sipariş konusunda fikir verecektir.

"Soru: Akdeniz ikliminde yetişebilir mi?

Yes, they can be grown. (Evet yetiştirilebilir)

Soru: Kaç günde Türkiyeye ulaşır?

It takes about 10 days to reach you after shipment. We ship on Mondays. (10 günde ulaşır. P.tesi günleri gönderim yapıyoruz.)

Soru: Tohumlar yola dayanır mı, ne zaman dikmeliyim?

Yes, pot them immediately. You may want to wait until February/March as this is the best time to start plumeria. (Evet, hemen dikin. Ancak en iyi başlangıç için şubat-mart aylarını bekleyebilirsiniz. Bu aylar plumeria yetiştirmeye başlamak için en iyi zamanlardır. )

Thank you,
Jennifer"


Bu durumda bence ilgilenen arkadaşlarla şubat mart aylarında elimize ulaşacak biçimde bir sipariş organizasyonu yapalım. Bu arada tohumları ulaştırabildiğimiz arkadaşlarımızla birlikte, tohumdan yetiştirme konusunda tecrübe ve bilgi ediniriz.

Ne dersiniz?

Mucip bey, ben perliti toprağın su geçirgenliğini, süzekliğini arttırması için kullanıldığını sanıyordum. Perlitin su tuttuğunu bilmiyordum doğrusu. Bu ciddi hatayı bir ziyana sebep olmadan giderdiğiniz için teşekkürlerimi sunarım. Mesajı hemen düzelttim.

Merhaba;

Sn hoyadag(Hoya(Mum Çiçeği) Sipariş Asistanınız ;) ) acaba Plumeria asistanımız olabilirmisiniz daha önceki deneyinimizle Plumeria kardeşligi baslatmayı düşünürmüsünüz.

Saygılarımla

İlker

Neden olmasın? Harika olur.

Henüz bu bitki hakkında çok az bilgimiz var, tecrübemiz ise hiç yok. Böyle geniş katılımlı bir organizasyon için öncelikle bu bitkiyi hem biraz daha tanımalı, hem de sitedeki arkadaşlarımıza tanıtmalıyız. Şimdilik sadece fotoğrafları var elimizde.

Ancak yakında elimize ulaşacak olan tohumları çimlendirmeyi başarabilirsek, seyredin artık buradaki serencamı. Sanırım birçok arkadaşımız da bu başlığı ilgiyle izliyor, fakat katılımlarını sağlamak için "İşte bu da benim Plumeriam, kokusu da harika" türünden bir mesaj yazacak duruma gelmemiz gerek.

Geniş bir organizasyon olmasada hem ucuz hem de gümrük sorunu olmaması bakımından şimdilik küçük çaplı tohum getirtme çalışmaları yapabiliriz. Hatta şu anda "Ben de tohum istiyorum" diyen ama yurtdışına sipariş vermekten çekinen arkadaşlarım varsa, derhal özelden mesaj atsınlar. Birşeyler yapabiliriz sanırım. Ancak daha önceki mesajımda yazdığım Jennifer'ın tavsiyesine kulak verip tohum yetiştirmeyi şubat-mart aylarına bırakabiliriz.

Tohumlarin gelmesini sabirsizlikla bekliyorum, 25 tane birden dikecegim eger hepsi ayri ayriysa.
Hepsin birden actigini dusunun, her halde eve kokudan durulmaz.

Sinan bey, bir yerde okumuştum, ortalama tohumdan yetiştirme başarısı %80 civarında imiş. Ama bizim işimiz belli olmaz, tüm rekorları egale edebiliriz:)

Eğer tamamı yetişirde aynı anda açmaya kalkarsa, mazallah zehirlenirsiniz o gece, demedi demeyin.

Eger tohumlarda bir sorun yoksa, ben %100 garanti ederim.
Gereken ortami hazirlarim simdiden arastiriyorum.

Bugün Çeşme'de bir müşteri ziyaretinde bahçede plumeria görünce nereden aldıklarını sordum. İlkbaharda Rodos'tan saksıda alıp getirmişler. Rüzgara açık bir arazide olduğu için etrafını perdelemişler. Güzel çiçekleri ve kokusuna hayran oldukları için alıp gelmişler. Henüz çiçek açmamış, genç küçük bir fidan.0,4 m. civarındaydı. Bu yazki korkunç sıcaklardan, bol kireçli bir topraktan ve müşterinin mevcut tuzlanmış suyundan hiç etkilenmiş görünmüyordu.

Adım adım tohumdan Plumeria
 

Arkadaşlar,
şu bağlantıda, bir Hollandalı'nın tohumdan plumeria yetiştirirkene çektiği fotoğrafların serisi var :
http://www.plumeria.nl/fotoshow.html
Buralar soğuk memleket, o yüzden bir ısıtıcı düzenek ile desteklemiş saksısını (Eee.. Evin içinde zaten, kaloriferleri yanmıyor mu diyeceksiniz.. Burada tutumlu bir vaziyette yakıyorlar kaloriferleri.. Kışın da soğuk oluyor genelde bina içleri..). Hoyadag da 'Serde elektronikçilik var' deyince, burada bilginize sunalım dedik.. ;)

Selamlar..

Arkadaşlar, davesgarden.com da plumeria hakkında araştırma yaparken dayanamadım ücretli üyelik satın aldım. İşe yarar tüm bilgileri ücretli üyelik altına gizlemişler sağolsunlar. Artık elimden geldiğince makaleleri Türkçeleyerek burada yayınlamaya çalışacağım. İngilizce çeviri yapabilecek arkadaşlarımız varsa aramızda onlara da makale gönderebilirim. Böylece bilgiye daha hızlı erişim sağlamış oluruz.

Daha ilk dakikada verdiğim paraya değecek bilgi ve fotoğraflar buldum. Elimden geldiğince hızlı bir şekilde size aktarmaya çalışacağım. Bekleyiniz.

Arkadaşlar bugün plumeria ile yakından tanıştım.İnsan boyu yüksekliğinde ve 30 ytl idi.Ancak ben edinmekten sanıyorum vazgeçeceğim çünkü bence bahçe bitkisi saksıda zor keza bahçevanda öyle dedi.Oysaki benim için getirmişti buna rağmen .Arkadaşlar bildiğiniz ağaç ve sanırım saksıda mutlu değildi çiçeği vardı gerçekten güzel kokuyordu frezya gibi.Ayrıca ağaç formunda olanıda vardı(orta boy bir meyva ağacı gibi).

Hani bizim fotoğrafımız sevgili oyaağacı:mad:

Bir de plumeriaların kesinlikle dış mekan bitkisi oldukları fikrine hemen kapılmayalım. Henüz bu bitki hakkında bilgimiz çok az. Örnek vermek gerekirse davesgarden sitesinde Plumeria tartışma forumunun en başında plumeria'yı tanıtan 2 satır yazı var. Birinci satırını aynen aşağıya alıyorum:

"Plumerias (or Frangipanis as they're sometimes called) are wonderful tropical plants, often grown indoors in temperate climates."

Plumerialar ılıman iklimlerde genellikle iç mekanda yetiştirilen harika tropik bitkilerdir.

Bizim kuşağımız ılıman(Temperate) kuşak mı uzmanlarımıza sormak gerek, ama hemen yılmak olmaz değil mi? Biz İstanbul'da ümitvarız, siz Antalya'da ümidi kesmişsiniz.

Hemen vazgeçme temayülünüzden ötürü size, yetişen(Umarım yetişirler) fidelerimden birini gönderme cezası veriyorum sevgili Oyaağacı? Bakalım ne yapacaksınız;)

Cezama razıyım Hakim Bey,
Haklısınız hemen vazgeçme konusunda da fotoğraf konusunda da.Yarın fotoğraflarınız geliyor büyük bir şanssızlık olmazsa.Şimdi dün akşam yazdığım karamsar mesajdan utandım valla.Hevesli insanların ümidini kıran böyle lakırtılarıda hiç sevmem şahsen.:o

Bahsettiğim plumeria'lar işte bunlar. Birinci resimdeki 30 YTL olan, diğeri ağaç büyüklüğünde ve üzerinde de çiçeği var. Seracı kesinlikle rüzgardan korunması gerektiğini söyledi.

Plumeria İçeride Yaşar mı?
 

Davesgarden forumda, Ülkemizin aylara göre ortalama sıcaklıklarını ve iklim şartlarını yazarak dışarıda ve içeride yetiştirme durumunu sordum. Tecrübeli bir arkadaştan (kendisinin plumeria yetiştirme ile ilgili yazdığı makaleyi bir süre sonra buradan yayınlıyacağım inşaallah) aldığım yanıtı aynen aşağıya alıyorum:

"Bu şartlarda bitkiyi yılın tamamında dışarıda tutabilirsiniz. Don riski oluştuğunda korumaya alınız.(Yılda en fazla bir veya birkaç kere don olduğunu yazdım, tabi İstanbul şartlarında) Bu şartlar altında bitkiyi saksı yerine yere de dikebilirsiniz. Eğer hala bu bitkiyi iç ortamda yetiştirmek istiyorsanız(Ne bilsin garip pekçoğumuzun apartmanlara mahkum olduğumuzu), bunu yapabilir ve çiçeklendiğini görebilirsiniz(İçeride hiç çiçeklenmez mi diye sormuştum) Ancak iç ortamda yetişen bitkilerin çiçekleri her zaman daha küçük ve zayıf olacaktır. Bitki daha az enerji aldığından, renkler çoğu zaman sönük kalmakta ve çiçek boyu küçülmektedir. Emin olmasam da camların günışığı spectrumundan veya UV ışınlarından bir kısmını filtrelediğini düşünüyorum. Bu konu araştırılmaya değer. Tam spectrumlu bitki lambaları(Bununla ne kastettiğini bilmiyorum, belki uzmanlarımız bize açıklama yaparlar.) kullanmak faydalı olabilir. Yine de bu bitkinin, en azından yılın bir kısmında dışarıda yetiştirilmesi iyi olur."


Bir diğer arkadaşta şöyle görüş bildirmiş:

"Clare'e katılıyorum, kışlarınız çok yağışlı değilse, görünüşe göre tüm yıl dışarıda bırakabilirsiniz. Serin havalardan etkilenmese de, soğuk ve ıslak şartlardan nefret ediyor. Çiçeklerin dışarıda çok daha iyi olduğu konusunda ise hemfikirim."


Bu durumda, ben bu bitkiyi içeride yetiştirmeye çalışırım arkadaşlar. Varsın çiçekleri biraz küçük ve açık renkli olsun. Hiç çiçeklenmese bile, yaprak dizilişinin ve genel görünümünün, en az bir salon bitkisi kadar güzel, ve bakımının kolay olmasını da göz önüne alırsak en azından harika bir salon bitkisi olacaktır. Tercih sizin.

Hoyadag yukaridaki yaziya dayanarak, benim fikrim. 5 dereceye kadar dayaniyormus, sadece yagmuru sevmiyor, bu bahcede kisin bir tentenin altinda buyutule bilir, hatta balkonda daha guzel, eger buyuk balkonu olan arkadaslar rahatlikla bakabilir. soguk havalarda naylonlan ortmek suretiylen korumayada almis olurlar.

Bu tam spektrumlu bitki lambası (Full Spectrum Plant Light) hakkında bilgisi olan var mı acaba? Nedir, nereden temin edilir, ev içinde kullabilir mi?

Nihayet fırsat bulup tohumlarımı ekebildim.

Torfun içine biraz kumlu bahçe toprağı ve biraz perlit karıştırdım.

Saksıların altlarına iri ponzalar koydum drenaj için.
Üstüne torf ağırlıklı karışımı koydum,ne olur ne olmaz oksijenli su ile sulayıp,tohumları yerleştirdim.

Muhtemelen Türkiye'mizdeki ilk minikler bunlar, hayırlı olsun Sevilay hanım. Benimkiler malesef benim izin dönüşümü bekleyecekler toprağa kavuşmak için. Arkadaşlarda tüm tecrübelerini sizinle kazanmış olacaklar, bu nedenle her aşamanın fotoğraf ve bilgisini rica ediyoruz.

Arasıra fısfıslamayı ihmal etmeyin. Bu özellikle tohumun çeperlerini yumuşattığından, çeperin kırılmasında önemli rol oynuyormuş.

Tümünün filizlenmesi temennilerimle,

Yazan: Clare Corre,
Kaynak:http://davesgarden.com/guides/articles/view/45/

Kendi plumeria kolleksiyonunuzu oluşturmak oldukça eğlenceli olabilir. Plumeria yetiştirmeye, tohumla, çelikle, aşılama yöntemiyle veya yetişmiş ağaçlar satın alarak başlayabilirsiniz. PSA(Amerika Plumeria Topluluğu)dan birçok kayıtlı harika plumerialar temin edebileceğiniz gibi, henüz isimlendirilmemiş ve kayıtlı olmayan birçok eğlenceli plumeria'da mevcuttur. Renkli ve çekici bu türler Tayland, Hindistan, Avurtralya, Singapur, Meksika ve Amerika gibi dünyanın çeşitli bölgelerinde sürekli olarak keşfedilmektedir. Bu yeni türler çoğunlukla tohumla üretilen fidelerden temin edilirler.

Plumeria fideleri, çiçek atasına benzeyebilir, özellikle de kendi kendine tozlaşma olmuşsa. Tozlaşma başka bir çiçekten olmuşsa, atalardan birine, her ikisine benzeyebildiği gibi; hiçbirine de benzemeyebilir. Bu nedenle, tohumla yetiştirme, renk ve şekil farklılıkları oluşturma potansiyeli açısından önemlidir. Ancak pudica, obtusa, ve alba tohumları çoğu kez atalarına benzerler ve beyaz çiçeklenirler. Kontrollü tozlaşma sağlayarak, türler çaprazlanabilmektedir.

Plumeria koleksiyonunuzu, tohum ekerek, çelik köklendirerek veya aşılama yöntemleriyle oluşturabilirsiniz. Yetişmiş bitkiler göreceli olarak daha pahalıya malolacaktır. Bunun yanında bizler kendi yetiştirdiğimiz, büyümesini izlediğimiz bitkileri daha değerli kabul etmekte ve daha çok zevk almaktayız.

Hemen belirteyim ki ben bir uzman değilim ve hobi olarak plumeria yetiştirmekteyim. Bu nedenle fikir ve değerlendirmelerim zamanla öprendiğim tecrübeleri yansıtmaktadır. Plumeria çoğaltmanın birçok yolu vardır ve kendimizinkini keşfetmenin eğlenceli olacağını düşünüyorum. Tek amacım güney Kalifornia ikliminde nasıl plumeria yetiştirdiğimi anlatmak, ve tecrübelerimi paylaşmaktır. Yöntemlerim bir başkası için, özellikle iklim şartları farklı ise faydalı olmayabilir ve duruma göre birtakım ayarlamalar gerekebilir.


Plumeria bitkisini tohumundan yetiştirmek gayet kolaydır. Tohumlar, onları toprağa rahatça dikebileceğiniz minik kuyrukçuklara sahiptir. Drenajı iyi, bir miktar perlit içeren kaliteli bir dikim toprağı kullandığınızdan emin olun. Kaktüs karışımlarını bu iş için kullanabilirsiniz. Tohumlar, filizlenmek için neme ihtiyaç duyar. Ancak fazlası çürümelerine neden olabilir. Eğer soğuk bir iklimde çimlendirme yapılacaksa, iç mekanda veya sera ortamında, ısıtma pedi kullanarak veya ılık bir yüzey üzerinde çimlenmeye bırakın. Ek olarak, üzerlerine bir ışık kaynağı koyarak filizlenme için gereken ışığı ve bir miktar ısıyı sağlamış olursunuz. Tohumların filizlenmesi birkaç günde, bir haftada belki de daha uzun bir zaman sonra olabilir. Bu süre içinde sık sık spreylemeyi unutmayın. Ben toprağın yüzü kurudukça spreylemeyi uygun buluyorum. Spray aynı zamanda tohum çeperlerini yumuşatarak yarılmasını kolaylaştırmaktadır. Bu çeperleri, içeride yer alan ve gayet kırılgan olan tohuma zarar vermeden siz de çıkarabilirsiniz. Hassas bir cımbız ve mahir bir el çok iş görebilir.

Tohumlar nemli kağıt havluda da çimlendirilebilir. Kağıt havluyu nemlendirin ve çok ıslak kalmaması için hafifçe sıkın. Dörde katlayın ve tohumu katların arasına yerleştirin. Bu noktada havlunun tohuma tamamen temas ettiğinden emin olun. Daha sonra havluyu sandviç poşetine koyup ılık ve ışıklı bir ortama bırakın. Tohumlar çimlendikten sonra onları, iki set gerçek yaprak çıkarıncaya kadar kalmak üzere, yetiştirme ortamına alın. Bu aşamadan sonra fideleri müstakil olarak büyüyecekleri ortamlarına alabilirsiniz.

Çeliklerin aksine, fidelerde saksı değişimi yapmaktan çekinmeyin. Çünkü genellikle tohumlar, çeliklere oranla daha güçlü kök sistemlerine sahip oluyorlar. Haddinden küçük kaplar, fidenin büyümesine zamanla mani olacaklardır, bu nedenle fide büyüdükçe, yetişme ortamını genişletin.

Fidenin gelişme ortamının drenajı iyi olmalı ve sulamada dikkatli olunmalıdır. Toprağın kurumaya imkan bulamayacak kadar ıslak kalması önlenmelidir. Bahar ve yaz aylarında, fidelerin düzenli sulanmaktan hoşlandıklarını farkettim. Ancak özellikle 10C derecenin altındaki sıcaklıklarda, kış aylarında küçük fidelerin sulanmasında dikkatli olunmalıdır. Fideler soğuk havalara karşı toleranslıdır ancak bir sera ortamında sıcak ve nemli tutulduğunda daha iyi sonuç alınır.

Eklenti 23243

Eklenti 23244

Eklenti 23245

Eklenti 23246

Eklenti 23247

Bahar geldiğinde fideler açık havaya, güneşe bırakılabilir. Eğer fideleri iç ortamda çimlendirmiş ve sadece yapay ışıklandırma yapmışsanız, gün ışığına çıkarmadan önce birkaç gün cam arkasında, filtrelenmiş gölgeli ışıkta bırakınız. Bu sırada yapraklarda bazı gün yanıkları oluşsa bile yerine yenileri çıkacak ve bir süre sonra bitki tamamen uyum sağlayacaktır.

Fidelerinize genç yaşta, diğer bitkilerinize verdiğiniz gübreleri seyrelterek verebilirsiniz. Ben ikinci aydan sonra gübre vermeye başlasam da bazı üreticiler, gübre yanıklarını önlemek adına, biraz daha beklemeyi ve dozu yarıya düşürülmüş gübre kullanmayı uygun buluyorlar. Fideleriniz ortalama 2-3 yıl sonra ilk çiçeklerini verirler. Ancak bazen 4-5 yılı göze alacak kadar sabırlı olmanız gerekebilir.

(Çelikler ile ilgili başlıkla makale devam edecek...)

Tohumlarımı akşam saksılarına dikeceğim. Tohumlara bakıyorum üst kısımda tül gibi yapraklar var alt tarafta da tomurcuklu kısım var. Tül gibi olan taraf havaya bakacak. o tomurcuklu kısmı da tamamen toprağa gömeceğim galiba, değil mi? Bir bilen var mı acaba? ;)

Bildiğiniz gibi tohumlarımı ektim.Onları önce kalorifere yakın mutfak camının kenarına koydum ki gün ışığı alabilsinler.
Kalorifer de yakın olduğu için gerekli ısıyı alabilirler diye düşünmüştüm.

Bu arada ilk gün sulamanın dışında zaman zaman,toprağın rengi kuruya döndükçe fıs fıs yaptım.

3-5 gün sonra dayanamayıp,mutfak tezgahının üstüne koydum.
Üst dolabın altındaki floresan lambayı devamlı açık bırakarak sevgili Hoyadağ'ın çevirisinde de bahsedildiği gibi onlara ihtiyaçları olan hem ısı hem de ışığı sağlayabileceğimi düşündüm.

Bu cumartesi yani ektikten bir hafta sonra biraz oksijenli su verdim hepsine.

Dün yani ekildiklerinin 9. günü Carmen,ki kendisi favorimdi,sanki topraktan çıkıyormuş gibi bir görünüm aldı.
Öyle tohum olarak.
Bir an tohumu yanlış ektiğimi sandım.Zira tohumun o kabarık olan alt kısmı neredeyse dışarıdaydı.

Bu sabah dayanamadım veee çay kaşığıyla tohumun etrafındaki toprağı eşeledim.
Ne göreyim?
Canım benim aşağıya doğru yeşil,güçlü,kalınca bir tek kök.

Panik panik tekrar toprağı düzelttim.
Akşama doğru o kabarık kısım daha da yukarı çıktı.


Sevgili Hoyadağ'ın çevirisinde maharetli bir el ve cımbızdan bahsediyordu ve ben buna bir anlam verememiştim.

Şimdi anladım.Çıkan dalımsı oluşum sanırım ucunda,zarfın içinde bir çift yaprak saklıyor.
Ve tohum zarfı bir tarafından yırtılır gibi oldu.
Eğer ben cesaret edip o zarfı nazikçe alabilirsem yapraklar ortaya çıkacak.

Bir iki gün daha bekleyeyim.Bu arada fıs fıs yapıp tohum zarfını yumuşatmaya çalışayım.
Zarf kendiliğinden çıkmazsa herhalde benim çıkarmam gerekecek.

Sevgili Sevilay, çok sevindim ve ben de heyecanlandım. Hem okurken hem de resimleri görünce. :p

Gözünüz aydın. Darısı bizim başımıza inşallah.

Sevgili Hafize hanım,bir çift yaprak görürsem ne kadar mutlu olacağımı bilemezsiniz.:p

Bu arada yüz buldum ya bir başka tohumun daha dibini eşelemeye kalktım.
O da kabarmış,minik bir fasulye gibi şişmiş zarfın içinde ama henüz kök falan yok.

Her dakika tepelerindeyim diye eşim benimle dalga geçiyordu,ama ne kadar zevkli bir şeymiş böyle tohumdan bitki yetiştirmek.

Darısı başınıza.:p

Sevilay hanım, gözün aydın ama tohumun zarfını lütfen mıncıklamayın, kendi kendine zamanı gelince düşsün, mesela daha kendini ışığa alıştıracak gibi.

Yarışta ipi göğüsleyen siz oldunuz galiba sitede ve tarihe geçtiniz tebrikler. Hoşçakalın.

Teşekkürler Mucip bey.

Tamam mıncıklamayayım,bir kaç gün daha fıs fıslayarak bekleyeyim.Umarım Clare teyzenin dediği gibi tohum çeperleri yumuşar ve kendiliğinden o minik yapraklar çıkar.

Bu arada bizlere bu keyfi yaşattığı için sevgili Hoyadağ'a sonsuz teşekkür ediyorum.

Sevilay Hanım inanın çok sevindim, ne güzel bir haber bu böyle. Ben mumçiçeklerine daldığım için daha sıra plumerialara gelmedi ;) Ama bu güzel haberden sonra ben de cesaretlenip bu akşam bir tohumu ekeyim toprağa.

Hadi gözünüz aydın sizin de...

Sevilay hanım, benim tohumlar malesef izin arefesine denk düştüğünden henüz toprakla buluşamadı. Fotoğraflar müthiş heyecanlandırdı beni. En kısa zamanda hem Hollanda çeliklerimi almak, hemde çimlenmiş tohumları gözlerimle görmek için büyük bir heyecanla kapınızda olacağım, haberiniz olsun.

Plumeria tohumu çimlendiren ilk üyemiz olarak tarihe geçtiniz. Tebriklerimi sunarım.

İlkin hanım, tohumları gönderen hanımefendi mailinde tohumları en kısa zamanda ekiniz demişti. Ben izin nedeniyle dikemedim, ama imkanınız varsa siz elinizdeki tüm tohumları biran önce dikmeye bakın derim. Hadi bakalım, kolay gelsin.

Sevgili Hoyadağ'ın da dediği gibi aşama aşama tohum haberleri vermeye devam.;)

Geçtiğimiz iki günde Carmen biraz daha uzadı.

Tohum çeperi yan tarafından iyice yırtılmaya başladı.
Kenarından bakınca o minik bir çift yaprağı görür gibiyim.

Mucip bey duymasın azıcık bir kuvvetle tohum zarfını çekmeye çalışıyorum ama daha hazır değil herhalde ki bırakıp gelmiyor.

Tabiat acele etmez ve edilmesinden de hoşlanmaz Sevilay, neden ona başarması için şans tanımıyorsunuz, eminim ki o bir çift çeneğe zarar verseniz çok üzülürdünüz.

Dün akşam ben de tohumları saksılara diktim. O tül gibi olan yapraklar biraz dışarıda kaldı tohum tamamen toprağa girdi. Su da verdim. Umarım geç kalmamışımdır. Sevgiler.

Sevgili Mucip bey,sevgili Mine hanım ve sevgili Balıkçı;
Size söz bir daha o tohum zarfına elimi bile sürmeyeceğim.

Ancak çeviride o zarfın cımbız veya maharetli bir el tarafından çekilip alınabileceği yazdığı içindi denemelerim.
(Zaten maharetli elim olduğu konusunda emin değilim)

Sevgili İlkin,ben Mine hanımın daha önce mum çiçeği başlığında bahsettiği gibi önce saksı harcını sulayıp,fazla suyun alttan akmasını bekleyip,sonra o suyu döktükten sonra aynen senin yaptığın gibi o tül kısım dışarıda kalacak şekilde ektim tohumları.Ve bir hafta hiç sulamadım ama sık sık toprağın üstü kurudukça (çevirideki gibi) fıs fıs yaptım.

Bir hafta sonra parmakla kontrolden sonra az su verdim.

Aman su diyetine dikkat!!!!

Tamam Sevilay Hanım bilgiler için teşekkür ediyorum. Zaten fazla su olayına alerjim var artık. Kerrii'yi kaybettikten sonra tövbe su vermeyeceğim artık. Fısfıs yaparım arada toprağın kuruluğuna bakıp. Bakalım 1 hafta içinde neler olacak. ;)

Buda Plumera Rubranın meyvesi , ne işe yaradığı hakkında bir bilgi bulamadım.

Hafize hanım merhaba;

Çok güldüm vallahi demek bu kadar despot bir görüntü çıkıyor ortaya, sizleri tabi ki anlıyorum ama aksi bir durumda da çok üzüldüğünüzü de görüyorum bende üzülüyorum. Mine hanımın sözü çok güzeldi " Tabiat acele etmez" siz ne yaparsanız yapın onlar bildiklerini yaparlar.

Bakın faydası olmuş, sizler yine korkmaya devam edin. Sevgi ve selamlar.

Hafize hanım valla aynı korku ve merak bende var.;)

Geçen hafta ben de bir tanesine bakmıştım,gerçekten öyle tombuldu ki tohum.
Aynı korkuyla ben de acele acele kapadım toprağı.

Mucip bey ve Mine hanım beni iyi korkutmuşlar yani.

Şimdi şimdi ise kürdanla toprağı havalandırıyorum bazen,hani arada belki bir yeşillik görürüm diye o kadar.;)