![]() |
Ben de türlerini ve aşı durumlarını bilmiyorum. Adada uzun yıllar izole olmaları ve yörenin iklimine dayanmaları ilgimi çekmişti.
Sayın Sûz-i Dilârâ Akdamar'da badem var deyince hem koleksiyon hem de bu genleri saklamak adına neden birkaç Akdamar bademim olmasın ki diye düşünmüştüm. (Sayın Sûz-i Dilârâ'yı azmettirme çabam bundan ötürüydü...) İlginize teşekkür ederim. |
Bugün bahçeye gittim.Bu yıl tavşan zararlısı yok denecek kadar az.Bu beni baya mutlu etti.Havalar biraz daha ısınsın araziye kaz ayağı çekeceğim.
|
Tavşan zararı için bilinen bir yöntem var mı?
Biz hala gidemedik inşallah zarar yoktur diye dua ediyoruz... |
Alıntı:
- Fidan çevresini 10-15cm çaplı, 40-50cm yüksekliğinde silindirik yapıda tel ile çevirmek - Ardıç katranı sürmek (bu sayfalarda söz edilmişti) - ABD'de gövdeye lateks uygulanmasından söz ediliyor - Tel ile çevrelenen bahçede köpek bulundurulursa bu da katkı sağlar - Avlamak |
Alıntı:
|
Alıntı:
Nisan'ın ilk haftasından önce kaz ayağı çektirmeyin. Bütün tohumlar çatlasın, otlar bir karış kadar büyüsün. Aksi takdirde çimlenmeyen tohumlar yeşeriyor, yeniden sürdürmek gerekiyor. |
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim...
|
5 Eklenti(ler)
selam dostlarım;
Uzun zamandır görüşemedik.2011 nisanındaki büyük dolu felaketinden sonra badem bahçesine olan ilgim ve hevesim bitmişti.çünkü 2010 şubat dikimi olan ağaçlarım paramparça olmuş ve önem verdiğim şekil budaması diye birşey kalmamıştı.çevremdeki dostların ısrarı üzerine tekrar ilgilendim ve hafta sonu 1.budamayı tekrar yapıp sıfırdan başladım.siz doslara ve badem bahçeme kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorum. |
Sayın hamitakkuyu,
Geçmiş olsun. Mücadelenizin başarıya ulaşmasını dilerim. Bahçeniz nerede, öğrenebilir miyim? |
3 Eklenti(ler)
***
|
Alıntı:
|
Teşekkür ederim. Sorumun nedeni resimlerden gördüğüm kadarıyla bahçenin don çukurunda bulunma riski taşıyabileceği nedeniyle idi.
Başarılar dilerim. |
Alıntı:
Burda resimlerdekiler 2010 da diktiğiniz fidanlarmı eğer öyleyse ben ölmüşüm benim ağaçlar 2009 kasım dikimi daha fidan formunda |
Hamit Bey, umarım her şey yolunda gider ve bahçenizin meyvelerini toplamak nasip olur.
Fidanlarınız gayet sağlıklı görünüyor. Geççi ve mantıklı bir cins tercih etmişsiniz. Bununla birlikte fidanlarınızın budanmadığı görülüyor. Fidanlarınızı budamayacak mısınız ? İkinci iletinizdeki küçük fidanların arasındaki mesafe ne kadar ? |
Alıntı:
toprak taşlı ama anladıgım kadarıyla çok verımli... |
Alıntı:
Evet 2010 şubat dikimi 2011 nisanında 1.şekil budamasından sonra dolu vurmuş ve büyük zarar görmüştü.bu yıl yeniden budama yaparak kurtarmaya çalışacağız.siz değerli dostların önerileriyle inşallah. |
Alıntı:
Fidanları buduyoruz budama anında çektim sanırım bir resimde budanmış bir fidan var. fidanların arası 6 metre ve bir sıra ferragnes bir sıra ferraduel olmak üzere sıralı dikildi. |
Alıntı:
Benim fidanlar diktiğim yıl tavşan yaralandığı için sizin bahçenin yanında çocuk gibi kalmış.İnan Gıpta ettim siz buna zarar görmiş diyorsanız biz ne yapalım.Bahçeniz çok sağlıklı görünüyor. |
merhaba arkadaşlar. özel ağaçlandırma amacıyla tescil harici yerlerin kiralama işlemlerinde prosedür nasıl işlemekte? cevaplarınız için teşekkür ederim.
|
Hazine arazisi kiralama yöntemi alanın koordinatları ile Malmüdürlüğüne müracaat edeceksiniz.
|
5 Eklenti(ler)
Nihayet havalar düzeldi. Sizlerle yaklaşık 12 dekarlık kendi tarlamda yaptığım çalışmaları paylaşmak istiyorum. Tarla diyorum çünkü, henüz bütün dikmeler dikilmedi. Bu Pazar aksilik olmazsa 225 adet tüplü badem dikilerek toplamda 400 badem fidanım olacak.
1,2 ve 3. numaralı fotoğraflar önceki iletilerimde bahsettiğim tüf (kaya) içerisine hilti ile açıldı. 1 metre çapında 1,20-1,40 metre boyunda. Kış boyunca içlerine su doldu, sürekli bir erime-donma eğrisiyle tüfler iyice yıpratıldı. bu hafta sonu çukurların içerine kaliteli toprak doldurarak fidan dikilecek. Hümik ve fulvik asit verilerek dipteki tüf tabakası yıpratılmaya çalışılarak " Kayalık alanlar da da ağaç yetişebileceği kanıtlanacak." bir çeşit AR-GE çalışması yapıyorum. Şayet Başarılı olursam şu anda ağaç dikilmeyip boş bırakılan araziler için bir çözüm geliştirmiş olacağım. 4 numaralı fotoğrafta kar ve yağmur sularını toplamak için toprağını temizlediğim alan görünüyor. Yaklaşık 150-200 m2 büyüklüğünde. 5 numaralı fotoğrafta topladığım kar ve yağmur sularını depoladığım kaya depo görünmekte. Kapasitesi 25 ton. |
5 Eklenti(ler)
6 Ve 7 numaralı fotoğrafta geçen yıl çekirdekten diktiğim Acı badem çöğürü görülüyor. Nisan ayında 1 yaşında olacak. Yanındaki çıtanın boyu 40 cm, çöğürün boyu 120 cm. Bir kaç hafta içinde Omega Aşı yapılacak.
8 Numaralı fotoğrafta kurt- kuş aracılığıyla çıkmış yabani bademler görülüyor. Yakında aşılanarak ıslah edilecek. 9 Ve 10 numaralı fotoğraflarda geçen yıl boru aşı yaparak ıslah etmeye çalıştığım yabani bademler görülüyor. 10 Numaralı fotoğrafa dikkatli bakarsanız arkada arı kovanım görülüyor. |
2 Eklenti(ler)
11 Numarlı fotoğrafta aşı kalemi alarak anaç olarak kullanmak amacıyla diktiğim 24 Ferrganes ve 6 Ferraduel fidan görünüyor. Arka sağda ise kendi yaptığım Türk Çadırı görülüyor.
12. numaralı fotoğrafta ise taraladan çıkan ot çöp ve evden getirdiğim mutfak atıklarıyla oluşturduğum kompost yığını görünmekte. |
Çok otantik bir tarlaymış. :))
Güle güle büyüt, emeklerin boşa çıkmaz, hayırlı ve bol kazanç verir inşallah. |
2. ve 3. fotoğraflarda sülfür -ve hatta yağmurlarla oluşabilecek sülfirik asit- emareleri var.
Nihayetinde volkanik kayaçlar söz konusu arazinizde. Bunu göz önünde bulundurmanızda fayda var. |
Alıntı:
|
Doğrudur, analizde ne görülüyorsa elbette esas olan odur.
|
Sayın Odeh, bu arada şöyle üstünkörü bir baktım ve Sülfür ve Sülfat'ın farklı şeyler olduğunu öğrendim. Sözelci bir öğrencilik geçmişi ve kimya; haliyle insan yanılabiliyor.
Analizde PH 5,79 gönüyor. Arazinin pek çok yeri bu volkanik tüflerden oluşuyor. Hatta toprak bile milyonlarca yılda yıpranan, parçalanan tüf tozu ile organik maddelerin karışmasıyla oluşmuş. kısacası bahsettiğiniz madde sülfat olsa PH değerindeki asitik oranın daha yüksek olması gerektiğini düşünüyorum. |
Sayın Tamtutulma, ben sülfür(kükürt) dedim, yanılmayınız. Ayrıca pH düşükse asidik, pH yüksekse baziktir. Zaten toprağınız da asidik görünüyor.
Nötr pH değerinin 7 skalanın 14 olduğunu göz önünde bulundurarak değerlendirme yapabilirsiniz ne kadar asidik olup olmadığı hakkında. |
Alıntı:
|
Gereğinden fazla evhama sebep olmayayım ama şüphemi kısaca şöyle dile getireyim. Yanlış çıkarsa canımıza minnet der seviniriz...
Analizde görülen demir yüksekti, volkanik alanlarda kükürt ve bileşikleri de nispeten yüksek oranda bulunduğuna göre, demir sülfür de mevcut olabilir mi? Demir sülfür, asitler için bir kaynaktır. Burayı kurcalamak daha iyi olur. |
Alıntı:
Toprak analiz sonuçları değerlendirme tabloları Buraya bakarsanız normalde demirin 4,5 olması gerektiğini görürüsünüz. Benim tarlamda demir oranı 9,32 çıktı. O fotoğraflarda gördüğünüz mineralleri bu nedenle demire yordum. Analizi yapan mühendis, " Tarlanızda bitki-ağaç gelişimine engel olabilecek herhangi bir olumsuz bulguya raslamadık." dedi. Bu nedenle Sülfirik Asit konusunda içim rahat. Alıntı:
Demir analizle kanıtlandı ki çok yüksek. Ancak Sülfür; ya da Demir Sülfür ile ilgili hiç bir kanıt yok gibi. Ne desem yalan olacak şimdi. |
Demek istediğimi biraz daha açayım, umarım rahatsızlık vermiyordur sorgulamam.
Dediğiniz Fe miktarı, öyle sanıyorum ki serbest bulunan Fe elementi ve -kuvvetle muhtemel- Fe bileşiklerindeki Fe moleküllerinin toplam miktarını ifade etmektedir. Yani, Fe bileşiklerindeki. Bu durumda sorduğum soru şuydu, Demir bileşiklerinden biri de demir sülfür müdür? Bunun oranı yüksek midir? |
Alıntı:
Alıntı:
Yok mu bir kimyacı arkadaş, bizi aydınlatsın :confused: |
Laboratuvar size bu konuda doğru bilgiyi verecektir. Demiri ister element ister -kararlı ya da kararsız olarak- bileşiklerde, farketmez toplam olarak veririz deseler de bu sorumuza yanıt olmayacak.
Çünkü sorumuz şu: "Demir bileşiklerinden biri de demir sülfür müdür? Bunun oranı yüksek midir?" Fazla kurcaladım, kusuruma bakmayın. :) |
Alıntı:
Sayın Odeh, bir şeyleri sorgulamayı, irdelemeyi; ayrıntılarına inip nedenlerini çözmeyi ben de sizin kadar severim. Benim açımdan sorun yok, siz de sorun yapmayın. Nihayet bir sitede bir bilgi kırıntısına ulaştım. Alıntıdır: " Demir, birçok metal gibi, yeryüzü kabuğunda oksijen ve ya sülfür gibi diğer elementlerle kombine olmuş halde, sadece cevher şeklinde bulunur. Standart demirin içerdiği mineraller arasında Fe2O3 demir oksit (esmer renkte olan doğal demir oksidineden ibaret bir maden filizi) ve FeS2 pirit (budala altını) vardır." Kaynak :http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87elik Fotoğraflardaki Sülfirik Asitten şüphelendiğiniz bölümler büyük olasılıkla Demir Oksit. |
Asitin varlığının kaynağı demir sülfür olacağından şüphelenmiştim zaten.
Anlaşılan demir sülfür kuvvetle muhtemel var. Oksiti de var belli. Tekrar soruya dönersek, Demir sülfür oranı ne kadar ve bu bizi rahatsız edebilecek düzeyde asit oluşumuna neden olabilir mi? |
Bir de bildigim kadarıyla pirit kararsız bir bileşik. Aside giden yolu açabilir mi acep? (bence evet)
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 17:52. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025