View Full Version : Kovan çeşitleri
denizakvaryumu
07-08-2008, 23:29
PENCERE ÖNÜ KOVAN
44615
EVDE ARI BESLİYOR!
Rizeli Şaban Yazıcı, arılarından uzak kalmak istememiş. Düşünmüş, taşınmış ne yapabilirim diye! O arada gözüne bir akvaryum ilişmiş olmalı, arı kovanını akvaryum gibi camdan yapmak gelmiş aklına!
Eeee arıların da kovana girip çıkması lazım. O zaman pencere önü kovan için en ideal yer. Camdan dışarıya bir delik açtın mı da gel keyfim gel!
http://www.kamudan.com/BrowseGallery.aspx?GCatID=4&GSubCatID=170&Page=1
44616
http://www.myoldtools.com/current.htm
denizakvaryumu
08-08-2008, 00:13
SEPET KOVAN--skep
44618
http://www.martinatnewton.com/page2.htm
44619
44620
44621
Sepet kovan satın almak isteyenler
http://www.bees-and-things.com/C6_1.htm
denizakvaryumu
08-08-2008, 00:55
http://img517.imageshack.us/img517/1964/99351319ti2.jpg (http://imageshack.us)
Fıçı kovan
öğretmen
08-08-2008, 02:52
Babamın da arıları var ama kovanlarımız böyle değil.Bildiğimiz normal kovanlardan..Eğer süzme bal alacaksa hazır petek koyuyor.Yok petek bal alacaksa boş çerçeve koyuyor.Arı da boş çerçeveye petek yapıyor,bal atıyor..
caucasus
13-10-2008, 11:48
Arkadaşlar bildiğim kadarıyla kovanlar ıhlamur ağacından yapılır. Ben kereste atölyesinde çalışırken kalın ıhlamur kütüklerinden biçerdik bunları arıcılar getirirdi ne yapacaksınız diye sorduğum da kovan derlerdi. Şimdilerde ise en kolay olarak çam ağacından yapılıyor ve hatta plastikten olanı bile var.
Peki suntadan paparsak nasıl olur hem bulunması kolay, hem tek parça olarak yapılır, hem de daha güzel olur diye düşünüyorum bir fikri olan varmı **** yapan varmı ?
Teşekkürler.
Sunta suya dayanıklı değil, suya dayanıklı olan inşaat kalıplarında kullanılan 2 cm kalınlığında kotraplak benzeri bir ürün var ondan yapılabilir. Ancak ağaçtan yapılmış kovanın yerini tutacağını sanmıyorum.
denizakvaryumu
16-10-2008, 15:45
49975
http://bp2.blogger.com/_IsovOyy2If0/SHRpf6UVP0I/AAAAAAAAAM4/uwDhaM8mbxo/s1600-h/3.jpg
Çok güzel bir buluş, petek bal el, değmeden tüketiciye gidiyor.
49976
49977
http://kypseli.blogspot.com/
Keşke temel petek kullanılmasaydı :(
caucasus
17-10-2008, 08:31
Arkadaşlar rusçası olan varsa bakabilir güzel resimler var, zannedersem bilgiler de güzeldir ancak okuyamıyorum.
Sayfanın sonuna doğru taştan yapılma kovanlar bakarsanız çok güzel ve ilgiç olmuş.
http://kypseli.blogspot.com/
denizakvaryumu
17-10-2008, 08:49
Taştan yapılma kovanlar ilginç ...Bakımı nasıl yapılıyor, merak ettim.
Bu arada blog Rusça değil, Yunanca.Karşı kıyıdan komşumuz :)
copur 09
19-10-2008, 17:18
Anladığım kadarı ile arka taraflarında kapak var bal alımı arkadan yapılıyor olsa gerek. İlaçlama ya şurupla **** tütsü ile yapılıyordur.
denizakvaryumu
31-10-2008, 14:40
http://ariciilkyardim.blogspot.com/search?updated-min=2008-01-01T00%3A00%3A00%2B02%3A00&updated-max=2009-01-01T00%3A00%3A00%2B02%3A00&max-results=50
51455
Bu kovanlarla kışı bahçede-balkonda arılarla birlikte çıkaranları açıkçası kıskandım.
Merak ettiğim yazın da aynı şekilde devam edilebilir mi? Yoksa arılar topluca kovandan ayrılır mı?
denizakvaryumu
04-11-2008, 08:21
51821
Şehir arıcılığı
http://muratcakir.blogspot.com/2007/12/ehir-arcl.html
51822
Merhaba arkadaslar. Arılarla ilgili çok güzel resimler çektim. Ancak siteye yükleyemiyorum. Resimlerin çözünürlüğünü yüksek tuttuk. Bir resim 2-2,5 MB geliyor. Püren resimleri, arı pürende nasıl yavru atmış, petekte polen v.s. merak eden olursa bana e posta ile ulaşsın. İsteyenlere resimleri gönderebilirim.
denizakvaryumu
10-11-2008, 07:16
Forumda resim yükleme ile ilgili bilgiler var, foruma yüklerseniz çok daha iyi olur.
sayın Denizakvaryumu, şimdi de denedim, daha önceden de defalarca yüklemeye çalıştım olmuyor. Site resim için 70 KB yer veriyor. Benim resimlerin her biri 2.2 MB ın üzerinde yani şu demek bu, benim bir resmim sitenin müsade ettiğinin 30 katı daha büyük bir alan kaplıyor. Resimlerin sitede yayınlanmasını ben de istiyorum. Size göndereyim yapabilirseniz siz yükleyin ya da yapabilirim diyen arkadaş varsa ona göndereyim. Ben beceremedim açıkçası..
kendime bir blog oluşturdum ve resimlerin bir kısmını oraya yükledim.
http://balpower.blogspot.com/ burdan bakabilirsiniz.
ertugrula
11-11-2008, 10:31
Merhaba, Sn Kamil35,
Eğer resimleri bana gönderirseniz, onları istediğiniz boyuta ufaltıp size geri gönderebilirim ya da burada konması gereken yere koyarım.
Mail adresimi size özel mesaj ile göndereceğim.
denizakvaryumu
11-11-2008, 11:05
Kovan çeşitleri altında bulunduğumuz yerdeki kovan yapan marangoz ve ustaları da tanıtırsak çok iyi olacaktır.
Beni de heveslendirdiniz. Bende bahçeye bir kovan koysam mı diye düşünmeye başladım.
denizakvaryumu
11-11-2008, 12:59
Ruşet kovanla deneme yapabilirsiniz.
http://ariciilkyardim.blogspot.com/2008/10/kutularda-besleme-yapildi.html
caucasus
11-11-2008, 13:09
Arkadaşlar ben bu yaz köy'e gittiğim de arı kovanı yapmak için ıhlamur ağaçlarından tahta biçtirdim ancak boyları tam olarak denk gelmediği, ağacın genişliği tek sefer de kapatmadığı ve elimde olan imkanın yeterli olmaması sebebiyle büyük bir hevesle başladığım kovan imalatını bırakmak zorun da kaldım.
Ben bazı büyük marketler de satılan suntalardan istediğim ölçüler de kestirdikten sonra kendime dola ve raf yaptım.
Şimdik gelelim kovan meselesine ben kovanların tam boyutlarını aldıktan sonra burada bulunan ( İstanbul ) marketlerden istediğim ölçülerde sunta kestirdikten sonra kovan yapmayı düşünüyorum. Kestireceğim suntalar ham sunta değil sonuçta üzerlerin de koruma maddesi var. Kestirdiğim yerlerine ise su alıp şişmesin ve deforme olmasın diye yalıtım maddesi sürmeyi planlıyorum.
Önerisi **** fikri olan arkadaşlardan yardım istiyorum.
Mesela
Yaz'ın ve Kış'ın yeterli koruma sağlarmı ?
Arılar üzerin de bulunan maddeyi benimsermi ?
Suntanın için de bulunan bileşenler zararlı olurmu ?
Şimdik diyeceksiniz neden sunta ?
Bulunması ve ulaşılması kolay.
İstediğim ölçülerde, düzgünce kestirebiliyorum.
Ucuz olması.
İşçiliğinin fazla tutmaması. ( Planya yapılması ve koruyucu madde sürülmesi )
Gibi sebeplerden.
Son olarak, kovanların dış yüzeylerine Yazın sıcaktan, Kışın soğuktan koruması için köpük vb maddelerden monte ederek kovanlarımız takviyelesek nasıl olur.
Şimdiden tüm arkadaşlara teşekkürler.
ertugrula
11-11-2008, 15:15
Çok emin değilim fakat düşünmekten zarar gelmez. Yağmur, güneş, rüzgar, sıcak, soğuk. Açık hava koşullarında sürekli kovanınızın üstünde olacaklar.
İlk önce aklıma ne kadar önlem alırsanız alın suntanın bir kenarından şişeceği ya da kaplamasının çatlayacağı geliyor. Bir kere şişmeye başladı mı da arkasını alamazsınız. Bu da kovanlarınızın çok uzun ömürlü olmayacağı anlamına gelir.
İkıinci olarak, bu şişmelerin ardından böceklere yuvalanmaları için alan açılmış olacak.
Üçüncü olarak, yongaları birbirine yapıştırmak için kullanılan yapıştırıcıların arıları kötü etkileyeceğini düşünebiliriz.
Dördüncü ve sonuncu olarak da, yukardaki nedenlerden dolayı kovanlarınız uzun ömürlü olmayacağı için ucuza çıkarayım derken muhtemelen sonuçta daha pahalıya mal olacaklardır.
copur 09
11-11-2008, 16:34
Bizim yöreden usta bir kovan imalatçısı. www.yildizkovan.net adresi (link koymasını bilmediğim için kusura bakmayın).
İnşaatlarda beton kalıplarında kullanılan bir malzeme var kotraplağın bir çeşidi 2 cm kalınlığında suya ve şişmeye dayanıklı... Ancak en güzeli keresteden yapmak. Ben kendi kovanlarımı kendim yapıyorum. Abim marangoz, tatillerde kovan yapıyorum. 25 yaşına kadar okul dışındaki zamanlarda hep marangozhanede çalıştım. Kovan resimlerini de blog a ekleyeceğim bakabilirsiniz. http://balpower.blogspot.com/
Ertuğrul bey size de mail ile dört fotoğraf gönderdim.
ertugrula
12-11-2008, 05:00
Kamil bey,
Fotoğraflarınız itina ile küçültülüp geri gönderilmişlerdir :)
Bu arada, isterseniz bloğunuzdaki fotoğrafları da küçültebilirim.
denizakvaryumu
12-11-2008, 07:00
Bizim yöreden usta bir kovan imalatçısı. www.yildizkovan.net adresi (link koymasını bilmediğim için kusura bakmayın).
Yıldız kovanı nette herkes övüyor, gerçekten kaliteli iş yapıyormuş.
denizakvaryumu
12-11-2008, 07:03
Ben kendi kovanlarımı kendim yapıyorum. Abim marangoz, tatillerde kovan yapıyorum. 25 yaşına kadar okul dışındaki zamanlarda hep marangozhanede çalıştım. Kovan resimlerini de blog a ekleyeceğim bakabilirsiniz. http://balpower.blogspot.com/
Ertuğrul bey size de mail ile dört fotoğraf gönderdim.
Kovan yapan bir üyemizin aramızda olması çok iyi, demek ki istenen ölçülerde de size kovan yaptırabiliriz.
Ancak kargolarla anlaşmanız yoksa bir kovan parası kadar kargo parası tutar.
Kovanlarınız hangi ölçülerde, karakovan yapıyor musunuz?
Ruşet kovan yaptınız mı?
denizakvaryumu
12-11-2008, 08:21
52610
http://ayhandeveci-60.blogspot.com/2008/10/fondon-ekeri-ve-plastik-kovan.html
Plastik arı kovanı iyi mi kötü mü ?
Ertuğrul bey teşekkür ederim.
Sayın Denizakvaryumu plastik kovanların resimlerini inceledim. Çok güzel ve kullanışlı duruyorlar. Yalnız bir de arıların fikrini sormalı... Geçmiş yıllarda zayıf arılar üşümesin diye köpük ile kovan içine bölme yapmıştım. Arılar köpüğü hiç sevmediler ve un ufak ederek dışarı attılar. Burdan şu sonucu çıkarıyorum; petrolden yapılmış bir malzemeyi sevmiyorlar. Bir de plastik kovanlarda rutubet olayı nasıl olur acaba... Kullanan arkadaş varsa onun deneyimlerinden yararlanmalı.
Kovan imalatına gelince şu ana kadar sadece kendi ihtiyacımı giderdim. Başkalarına yapma vaktim yok. Yaz tatilinde vakit olursa bir kaç arkadaşa 2-3 adet yapabilirim.
Boyut küçülünce ayrıntı pek seçilmiyor. İyi seyirler. Kameradaki tarih hatalı, çekim tarihi, 29/10/2008
Sayın Denizakvaryumu,Karakovan yapmadım hiç. Çünkü ben arıları sürekli naklediyorum. . Arıcılıkta standart kovanlarla çalışmak lazım. Farklı ölçü ve ebat kovanlar taşımada sorun olur.
caucasus
13-11-2008, 10:00
Sayın ertugrula, Benim amacım hem kendim için biraz uğraş, hem de yeni malzemelerle kendi kovanlarımı kendim yapayım dedim. sunta derken normal sunta kullanmak yerine sayın kamil35'in yazdığı gibi suya ve neme dayanıklı bir maddeyle çalışmak istedim.
ertugrula
13-11-2008, 22:08
Merhaba,
Tabii ki her şey denenebilir. Benim dikkat çekmek istediğim noktalar arasında en önemlisi, sunta yapımında kullanılan kimyasalların arıları ne şekilde etkileyeceği idi. Sunta yapımında yongaları yapıştırmak için kullanılan kimyasalların/yapıştırıcıların yanında sözünü ettiğiniz tür malzemede bir de suya dayanıklı olması için ilave edilmiş kimyasallar olacak. Ben sizin şevkinizi kırmak istemem fakat bunları da düşünmek gerek.
Ayrıca bir maliyet analizi yapmakta da fayda var. Böyle bir çabanın sonunda elde edilecek kar ne düzeyde olacak. Belki de böyle bir çabaya hiç gerek kalmayabilir.
Size kolay gelsin. Deneyimlerinizin sonucunu da daha sonra iletirseniz sevinirim.
caucasus
17-11-2008, 12:44
Ben aslın da sadece kendi emeğimle birşeyler yapmak istiyorum. Maaliyetin düşmesi önemli değil. Suntanın için de bulunan kimyasal yapıştırıcıların ne kadar zarar verceğini araştırmadan bilmek mümkün değil. Şu an için Çam ağacı tahtasını düşünmekteyim ancak onu da marangoza götürmek gerektiği için biraz daha zahmetli ve masraflı olur zannedersem. Aklımdan geçen tamamen benim imalatım olan bir kovan yapmaktı ancak elde olan imkanlarla zor gözüküyor.
Her şey için teşekkürler.
fahrikucuktas
26-12-2008, 20:00
sayın denizakvaryumu ben bu yıl tamamen toprak ve keçi kılından bir tecrübe yapmayı düşünüyorum.
fahrikucuktas
26-12-2008, 20:00
Keçi kılını kil çamur ile karıp onunla küçük silindirik kovanlar oluşturmak
fahrikucuktas
26-12-2008, 20:01
Eski insanlar böyle tandırlar yapıyorlarmış.Bunun içine oğul arıyı koyup kendi yapacağı petekleri keserek almalı.
fahrikucuktas
26-12-2008, 20:02
Kışın zirai kovanlara alınmalı
merhaba arkadaşlar;
sizlere öyle bir kovan tavsiye edeceğimki Türkiye'de üretimine geçen sene başlandı. Ben 50 adet aldım çok memnun kaldım. Kovan dediğin böyle üretilir. ağırlığı 10 kg. Soğuğa, sıcağa ve neme karşı %100 izolasyonludur. Altı dış yüzeyine deniz-yat kontrası içerisinede yumuşak kavak kullanılmıştır. kovanın adı SİHİRLİ KOVAN üretimi MERSİNDE yapılıyor. Kesinlikle tavsiye ederim. sizlere işyeri ve sahibini telefon numarasını bırakıyorum.
tel: 0324 358 44 84
cep: 0532 550 85 04
E-MAİL: balaban_sihirlikovan@hotmail.com
denizakvaryumu
30-12-2008, 15:39
http://sihirlikovan.com/
Web adresi varken :)
benim tercihim sedir ağacından yapılmış kovanlar hen daha dayanıklı hem böceklere karşıda dayanıklı ( kokusundan ) dolayı bendekilerin çoğu dededen kalma kovanlar hala kullanıyorum
denizakvaryumu
10-02-2009, 20:24
http://mehmetyuksel1.blogspot.com/2009/02/kutuk-kovan.html
Muhteşem ve çok doğal kütük kovan-karakovan çalışması...
kadrilion
11-10-2011, 08:41
ayaza arı kovan cısının kovanlarını kullanan var mı işçilik nasıl bilgisi olan varmı arkadaşlar
sonuncumurat
11-10-2011, 08:48
kadri bey ben de 50 kovan yaptırcam bu sene, tavsiyeler varsa bana da ilet,
sonuncumurat
11-10-2011, 14:41
Yıldız kovanı nette herkes övüyor, gerçekten kaliteli iş yapıyormuş.
iki ay önce yıldız kovanın kuyucaktaki atölyesine uğradım. gerçekten işçiliği ve malzemesi güzel kovanlar. özellikle kovan uçuş kapağını kapatmak çok kolay ve kullanışlı, ama fiyatlar diğerlerine göre biraz pahalı geldi.
sonuncumurat
11-10-2011, 14:44
Strafor kovanlar hakkında bilgisi tecrübesi olan arkadaşlar tavsiye eden var mı
copur 09
11-10-2011, 18:01
Kuyucak'taki kovancı, kurumuş tahtadan çaktığı için, ileriki yıllarda kovan tahtalarında dönme olmuyor. Eğer kovan çaktırmak istiyorsanız; tahtaların en az bir yıl önceden kesilip bekletilmesinde (kuruması için) yarar var. Koruma ve boya işi sizlere kalmış.
Arıcılık kursuna gittim hoca nemle ilgili endişeleri olduğunu söyledi strafor kovanlarla ilgili.
orhan001
12-10-2011, 09:54
Strafor kovanlar hakkında bilgisi tecrübesi olan arkadaşlar tavsiye eden var mı
strafor genel itibariyle gözenikli bir yapı olmadığından doğal nem dengesi ve havalandırma imkanı ahşap gibi olmamaktadır.hatta bilinçsiz boyanan /verniklenen ahşaplarda da aynı sorun yaşanmaktadır.ısı yalıtımı açısından strofor daha avantajlı gibi görünse de ahşap, bünyesinde barıdrıdığı doğal lif ve gözenekler itibariyle çok daha sağlıklıdır.
sonuncumurat
12-10-2011, 10:11
straforun ısı yalıtımı beni her zaman cezbetmiştir. bu yıl en az 50 tane kovan alcam. belirttiğiniz gibi nem olayından ve temizliğinin zahmetli oluşundan ötürü strafordan soğudum. ama ana arı yetiştirmek için strafordan küçük küçük kovancıklar yapmayı düşünüyorum. piyasada satılanlar 30luk strafor genelde arının kemiremeyeceği kalınlık 70-80 lik diye duydum. bu yoğunlukta bulabilsem hemen çalışmalara başlıcam. normal kovan içinse yine ahşaba devam...
orhan001
12-10-2011, 10:16
fakat soğuk bölgelerde kışın kovan alt ve üstlerine köpük konulabilir.hatta kovanları genel olarak ince ahşaptan ve eskimeye yüz tutmuş olan arıcılar bu köpükleri kovan çevresine de koli bantıyla sarabiliyor.çünkü kışın hem kovan içi nem çok olmaz, hem de arıların aktiviteleri itibariyle havalanmaya fazla gereksinimleri olmaz..tabi havalar ısınmaya başladığında bunların sökülmesi şartıyla..ayrıca strafor ile kovan arasında böceklenme olmaması için bantlama işlemi aralıksız yapılırsa iyi olur.
denizakvaryumu
18-07-2012, 15:02
Plastik tamponcu ’yenilik’ aradı, ana arıyı öldürmeyen kovan yaptı
1978’den beri kamyon ve otobüslerin sert plastik aksamlarını üreten Yıldırım Plastik’in sahibi Muzaffer Yıldırım, TÜBİTAK ile yeni proje geliştirdi ve özel bir plastikten arı kovanı yaptı. Yeni kovanlar, tahta kovanlara göre daha sağlıklı, temiz, uzun ömürlü ve ana arı ölümlerini önleyen, arı biti oluşumunu azaltan özelliklere sahip.
TÜRKİYE’de üretim yapan Mercedes, BMC, Ford, Isuzu gibi otomotiv devlerine 1978’den beri kamyon ve otobüslerin sert plastik aksamlarını üreten Yıldırım Plastik Makina Kalıp Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin sahibi Muzaffer Yıldırım, şimdi de özel bir plastikten arı kovanları yapmaya başladı. Şirketin ’inovasyon’ arayışları kapsamında, TÜBİTAK ile birlikte geliştirilen yeni arı kovanları tahta kovanlara göre daha sağlıklı, temiz, uzun ömürlü ve ana arı ölümlerini önlüyor. Ayrıca arı biti oluşumunu da büyük ölçüde azaltıyor.
İlkokul mezunu sanayici
Sinop Ayancık doğumlu olan Muzaffer Yıldırım, şöyle başlıyor anlatmaya: "Babam Sinop’ta deniz taşımacılığı yapardı. Sonra İstanbul’a geldik ve çalışmaya başladım. Aslında ben teyzemin yanına İstanbul’da okumak için gelmiştim ama parasız yatılı okul kazamadım ve 13 yaşımda sanat öğrenmek için kalıp yapan bir tornacının yanına çırak oldum. Okula gidemediğim için üzülüyordum, akşam sanat okulunda teknik resim kurslarına katıldım. Askerden gelince de 1975’te plastik kalıp ustası olarak kendi işimi kurdum. Plastik mutfak eşyalarının, kapkacağın, bidonların, plastik oyuncakların kalıplarını yapıyorduk. Plastik fabrikalarına atölyelere kalıplar satıyorduk."
Mercedes’le otomotive
1978’de otomotiv sektörünün ihtiyacı olan plastik yan ürünlerin kalıplarını da yapmaya başladığını anlatan Muzaffer Yıldırım, "Süleymaniye’den Yenibosna’ya taşındım ve orada otomotiv sanayisine üretim yapmaya başladım. 1978’de Mercedes Unimog’ların bazı sert plastik parçalarının kalıplarını üretmeye başladık. Halen Mercedes’e üretimimiz sürüyor. Ford, Isuzu ile 20 yıldır, Temsa ile 10 yıldır, BMC ile 15 yıldır çalışıyoruz" diyor. Yıldırım, son 10 yıldır belediye otobüslerinin koltuklarını da blok olarak ürettiklerini Beylikdüzü’nde üç üretim tesisinde, 10 bin metrekarelik kapalı alanda 110 kişilik istihdamla otomotiv sanayisinin yanısıra, promosyon ürenleri de ürettiklerini belirtiyor.
Makine de üretiyoruz
Sokaklardaki park levhalarını, şemsiye bidonlarını, plastik rafları ürettiklerini anlatan Muzaffer Yıldırım şöyle devam ediyor: "Makinemizi kendimiz yaparız. Bu konuda Rusya’da müşterilerimiz, ortaklığımız var. Kriz tecrübemiz olduğu için üretimimiz farklı alanlara yaydık. Eskiden sadece otomotive üretirdik. Şu anda kapasitemizin yüzde 30’u otomotive çalışıyor. İzaydaş’a tıbbi atık bidonu bile üretiyoruz."
Kovan başına bal 50 kiloya çıkacak
TÜRKİYE’de kovan başına bal üretiminin dünya standartlarına göre çok düşük olduğunu söyleyen Muzaffer Yıldırım, "Arı soğuğa dayanıklıdır ama neme küfe ve buza dayanamaz. Bizim kovanda bu sorun olmaktan çıktı. Çünkü havalandırma sistemi çok iyi, temizleme imkanı çok pratik. Şu anda ayda 10 bin adet kovan üretim kapasitemiz var. İhracata da başlayacağız. Bu iş için 2 milyon TL’lik bir yatırım yaptık. TÜBİTAK’tan proje bedelinin önemli bir kısmını destek olarak aldık. Yapı Kredi Bankası da proje için bizi her açıdan destekledi. Bu kovanlar ülke ekonomisine de önemli katkı sağlayacak. Türkiye’de kovan başına 15-16 kilogram olan bal üretimi dünyada 50 kilograma kadar çıkıyor. Bizim kovanlar da bu yüksek üretim rakamını yakalıyor" diyor.
Arı kovanı işine bilimsel girdik
MUZAFFER Yıldırım, plastik ürünler alanındaki tecrübelerinin farklı ürün arayışları da getirdiğini belirterek ’Arıcılık Ekipmanları’ üretimine nasıl girdiklerini de şöyle özetliyor: "Ben arı konusunu bilmezdim. Tahta sandıklardan kovanları görünce ki durumları pek iyi değildi, bu işe plastikle girmeye karar verdim. Türkiye’de ve dünyada kullanılan tüm kovan tiplerini araştırdım. Dededen gelen şeylerin ne olduğunu, bilimsel açıdan nasıl olması gerektiğini öğrendim. Bir kovanın nasıl bir şey olması gerektiğini ortaya çıkardık ve hem TÜBİTAK ile bilimsel hem de bir patent kuruluşu ile patentli üretim planladık. Mevcut kovanlar tahta olduğu için dağda, bayırda, karda, yağmurda çok sayıda faktörden etkileniyor. Tahta kısa sürede çürüyor, çatlıyor, patlıyor ve kovan bozuluyor. Arıları tavanı, duvarı akan, hasta eden evden kurtardık. İlk kez Muğla’da arıcılık konferansında tanıttık. Yabancı hocalar çok ilgilendi. Bulgaristan’da bir fuara katıldık inovasyon ödülü verdiler."
Plastik tamponcu ’yenilik’ aradı, ana arıyı öldürmeyen kovan yaptı - Hürriyet (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/11378662.asp)
denizakvaryumu
18-07-2012, 15:03
İSTANBUL - Bir tesadüfle 1986 yılında Türkiye'de ilk şemsiye bidonunu üreten ve bugün hala en büyük üreticisi konumunda bulunan Yıldırım Plastik'in sahibi Muzaffer Yıldırım, arılar için özel termo kovan geliştirdi. Büyük bir AR-GE çalışması ile termo kovanın patentini de alan Muzaffer Yıldırım, Bulgaristan'da katıldığı bir fuarda ise inovasyon ödülü aldı. Kovanı üretebilmek için her gittiği yerde arıcılarla temasa geçip dünyadaki arıcılık trendlerini araştıran Yıldırım, üniversitelerin ilgili bölümleri ve dalının uzmanı öğretim görevlileri ile de dirsek teması ile ürettiği kovanları artık üreticilerin beğenisine sunmuş durumda. Türkiye'nin arı koloni sayısında Çin'den sonra ikinci ama kovan başına üretimde altıncı sırada olduğu bilgisini veren Yıldırım, Türkiye'de bir kovanda 15-16 kg'lık bal alındığına dikkat çekerek, "Bizim geliştirdiğimiz kovanla 2 katı yani 30 kg'lık bal üretimi yapmak mümkün" dedi. Yıldırım'ın hem kovanı nasıl ürettiğini hem krizle arasını hem de bugünlere nasıl geldiğini konuştuk. İşte Yıldırım'ın KOBİden'e verdiği cevaplar.
Yıldırım Plastik neler üretir?
Otomotiv yan sanayiinde üretim yapıyoruz. Otobüs, kamyon gibi araçların plastik parçalarını üretiyoruz. Mesela belediye otobüslerinin mono blok koltuklarını biz üretiyoruz. Bu alanda Mercedes, Isuzu gibi firmalarla çalışıyoruz. Promosyon ürünlerimiz var. Ülker, Algida, Coca Cola gibi firmalara örneğin dondurma dolaplarının yanında bulunan şemsiyelerinin su bidonlarını üretiyoruz. Sütaş gibi firmalar için bazı ambalajlar yapıyoruz.
Şemsiye bidonu ilginç, nasıl başladınız?
1986 yılında ilk biz ürettik şemsiye bidonunu. Sonra başka firmalarda girdi. Firmalar bize ürünün prototipinbi getirir biz kalıbını yapar, üretime geçeriz. Oto ve gıda sanayine ambalaj kalıbı yaparken müşteri yönlendirdi. Biz ürettik ama biz tasarlamadık. Yurtdışından örneğini getirdiler, biraz kapora verdiler. Yaptık ama müşteriyi bir daha bulamadık. Bir sürü bidon elimizde kaldı.
Nasıl sattınız peki?
Bütün bidonlar elimizde kalınca bu sefer şemsiye üreticilerine gittik ama onlar da almadı. Bu defa taktik değiştirdik, yükledik kamyona. Bursa'dan başladık tek tek mağazaları dolaştık. Önce mağazaya giriyorduk 'satılık bidon var' demiyorduk, 'şemsiye almaya geldik' diyorduk. İlk satışı takasla yaptık. Otelleri, sahili dolaştık Bodrum'da bitirdik. Ben bir kucak şemsiye alıyordum arabanın bagajına sığıyordu. Fakat bidonları yolluyorduk, yer kaplıyor dükkanın deposu doluyordu. Onlarda kendi müşterilerine satmaya başladılar. Hep yeni açılan mağazalara gittim. Sonraki sene artık 1987'de Algida, Coca Cola gibi firmalar almaya başladı.
Bir anlamda pazarı kendiniz yarattınız yani?
Satmak için çok dolaştık. O gün kimsenin para vermem dediği ürün bugün 1 milyon adete ulaştı. En büyük üretici hala biziz. En büyük taliplisi de Algida'dır. Onu Ülker ve Coca Cola izler. Sonra bidondan esinlendik ve plastik dubalar yaptık.
Krizle aranız nasıl?
2001'de üretimimizin yüzde 80'i otomotiv sektörüneydi. Zarar ettik. Sonra sepetleri çoğaltalım dedik. Bu krize de esasında yatırımda yakalandık. Ambalaj sanayii ve reklam sektörü için gerekli bazı levha makinaları almıştık fakat daha az etkileniyoruz. Çünkü şimdi işimizin yüzde 30-35'i oto, yüzde 25'i ambalaj ve kalanı promosyon ürünleri. Bunun faydasını görüyoruz.
Termo kovan üretmek nereden aklınıza geldi?
AR-GE merakım çok büyük. Zaten yenilikçilik yapamıyorsanız, ürettiğiniz size hatıra gibi kalıyor. 200 çeşit ürünümüz var. Kimseyi taklit etmeyiz, mutlaka kendimizden bir şeyler katmaya çalışırız. Yabancılar 'Türkler taklitçidir' der, numune vermek istemez. Karamürsel'den bir arıcı bir plastik bal çerçevesi getirdi. Yap, çok satarsın dedi. Elime aldım baktım ne işe yaradığını çözmeye çalıştım. Arıcılığı merak ettim ve her gittiğim yerde arcıları ziyarete başladım. Genellikle de çürük kovanlar, yerlerde gezinen petekler gördüm. Aklıma kovan yapmak geldi.
Bütün petekler tahtadır, siz plastik kovan yapıyorsunuz. Hiç bu olmaz demediler mi?
Arı plastikte hiç durmaz dediler. Ama ilk yaptığım sandıktan arılar çıkmak istemedi! Bir de arının doğasını öğrenmeye başladık. Mesela arı 6 kg çiçek özü yiyerek bir peteği dolduruyor ve mutlaka peteği üfleyerek bal yaptığı yeri sır gibi bir şeyle üfleyerek temizliyor. Bizim kovanda arı peteği sırlamadan bal yapmaya başlıyor. Arı hijyeni tanıyor çünkü. 5 yıl önce başladım izlemeye, şimdi hobim oldu. Bizde doğru, gıda kodeksine uygun hammadde ile üretiyoruz kovanı.
Kovanı geliştirirken nelere dikkat ettiniz?
Dünyadaki kovan tiplerini araştırdık. Türkiye'de her köye göre ölçüler değişiyor. Dünyada ise fenni kovan var. Ağırlıklı olarak kullanılan ise Langstroth denilen bir ölçü. Bir de Dadant yönetimi ile geliştirilen kovanlar var. Biz kendimiz bunlara bakarak kendimiz bir ölçü geliştirdik.
Ürününüze patent aldınız mı?
Kovan tiplerini araştırıp işin içine girince ciddiyeti anladık ve baktık işin boyutu büyüyor duyumla Ankara Patent Genel Müdürü Kaan Dericioğlu ile tanıştık. Patentimizi aldık TÜBİTAK'tan, AR-GE desteği aldık. Projes ile çalıştık. Yapı Kredi Bankası'da yardımcı oldu ve üretime geçtik.
Yurt dışına satmayı düşünüyormusunuz?
Muğla'da bir konferansta Washinghton State University'den bir öğretim görevlisi ile tanıştık. Kendise bize "Biz soğuk bölgede yaşıyoruz sanki bizim için yapılmış" dedi. Şimdi orada kovanın testi yapılıyor. Bir de 3-4 hafta önce Bulgaristan-Plevne'de fuara katıldık. 12 kovan üreticisi arasında inovasyon dalında birinci olduk. Bulgaristan, Polonya, Finlandiya ve Rusya'dan distiribütörlük talep eden, denemek isteyenler bizimle irtibata geçti. Görüşüyoruz.
Türk arıcılar alabilecek mi? Kaça satacaksınız?
İnternette satışa açtık. Alan, çevresindekilere anlatmaya başlıyor. Sandık kovanlar 80-90 bin TL civarında. Bizimkisi 300 bin TL. Ama mutfak robotu gibi bir kovan yaptık. İlk hedefimiz pazarın yüzde 10'una ulaşmak. Yurtdışında özellikle Avrupa ülkelerinde şansımız çok yüksek. Ayrıca Türkiye'deki mevcut ahşap kovanları da destekliyici ürünler yapmaya başladık. Eski kovanları yüzde 50 iyileştiriyoruz.
İlk çizgi Muzaffer Bey'den
Muzaffer Yıldırım, AR-GE'ye çok meraklı bir insan. Eline aldığı her şeyi sonuna kadar inceleyip araştırıyor. Neye yarar, ben ne katabilirim diye bakıyor. 1974 yılından beri kalıpçılık yapıyor. Mesleği esas çıraklıkla öğrenmiş ama akşam sanat okuluna da giderek teknik resim dersi almış. Şimdi üretime geçilecek herhangi bir üründe ilk çizğiyi Muzaffer Yıldırım atıyor. "Ben karakalem çiziyorum sonra ekibimle beraber çalışıyoruz. Ortaya çıkan ürün hepimizin emeği" diyen Yıldırım, 110 kişiye istihdam sağlıyor. Çalışanlarının yüzde 70'i 15 yılı doldurmuş elemanlar. Hatta 30 yıllık çalışanı var. İlk dükkanı İstanbul-Süleymaniye'de açan Yıldırım, şimdi Beylikdüzü'nde 3.500 m2'lik kendi yerinde üretim yapıyor. Bu yıl ise komşu arazileri kiralayarak 10 bin m2'lik alana üretimini yaymış.
KOBİ'lere tavsiyeler
Muzaffer Yıldırım aslında her KOBİ'nin olduğu gibi Türkiye ekonomisinin de değişimine muazzam şekilde ayak uydurabilmiş ve dik durabilmiş bir işletmenin sahibi. Neler dikkatinizi çekiyor diye sorduğumuzda ilk cevabı "Önce kazanmak sonra harcamak gerek. KOBİ kazanmadan harcamamalı" oluyor. Muzaffer Yıldırım'ın ikinci tavsiyesi ise her KOBİ'nin önüne hep rakip çıkacak gibi çalışması ve ürün çeşitliliğine gitmesi. Yıldırım şöyle diyor: "KOBİ'de fabrikatörde boyunu bilecek. Büyük firmalar sadece kendileri için çalışacak ihtisaslaşmış KOBİ'leri sever. Ama krizde herkes kendi derdine düşer. Sapı samanı karıştırmadan işi biraz çeşitlendirmek lazım."
APİMAYE Arıcılık Ekipmanları - 'Şemsiye bidonu' kralından termo kovan - APİMAYE Arıcılık Ekipmanları (http://www.apimaye.com.tr/basindan/semsiye-bidonu-kralindan-termo-kovan-2)
Aricilik
19-07-2012, 07:40
Güzel yazı ama arılar bu kovanlarda da ölüyor malesef aynı zamanda bu kovanlar çok pahalı ülkemizdeki arıcıların bunları almak için alım gücü düşük malesef.
denizakvaryumu
11-09-2012, 13:16
330872
Arkadaşlar plastik kovanlarda
bisfenol A maddesi olup olmadığını bilen var mı?
Bu plastik kovanlarda Oksalit asit , formik asit kullanıldığında bu kovanlarla ve plastik çerçevelerle etkileşime geçer mi?
denizakvaryumu
06-11-2012, 14:49
Neden Üst Çıtalı Karakovan?
Ticari olarak düşünmediğimiz için işi az. Tek kovan ile yetineceğiz. Yeriniz varsa iki de olabilir ama fazlası gereksiz. Eğer uygun düz bir çatınız varsa istediğiniz sayıda kovan sahibi olabilirsiniz.
Arılara kendi peteklerini sıfırdan yapmak imkanı vermek. Sonuçta bu işi için yaratılmışlar ve petek büyüklüklerini kendileri ayarlıyorlar.
Kovan 30 çıtadan oluşuyor. Eğer 15 çıtadan sonra bal olursa sizin, yoksa ilk 15 çıta arı kolonisine kalıyor. Yarısı kuluçka olsa diğer yarısındaki bal onlara kışın yeterli olacaktır ve ayriyetten beslemeye gerek yok. Zaten besleme olayı tüm balın ellerinden alınması durumunda gerekli oluyor.
Kontroller sırasında kovanın ısısı ve kokusu kaçmıyor. Bir arı kolonisinin en önemli gereksinimi bu.
Arılar fazla rahatsız edilmediği için daha sakin oluyorlar. Sokmalarını azaltıyor.
Tamamen yeniden kullanılabilir tahtalardan üretildiği için çevreye zarar vermiyor.
Arka bahçede arı beslemek arı neslinin devamı ve gen çeşitliliği için elzem. Herkes yapsa arı nesli azalmaz. Şu anda dünya genelinde arı neslinin azalmaya başladığı bir gerçek.
Karakovandan çıkacak balmumu daha fazla. Katma değerli ürün olarak değerlendirilebilir.
Arıların kendi peteklerini örmesine izin verdiğimiz için kışlama sırasında daha korunaklı oluyorlar.
Arı çok akıllı bir böcek. Kendi doğal ortamında bir ağaç kovuğunda 15 sene yaşamış koloniler var. İnsan eli değmeden yaşamını sürdürebiliyor. Bizim kara kovan kısmen bu olguyu destekliyor. İyi bir yaşam alanı sunabilirsek ve onlara gereken saygıyı verebilirsek meyvelerini afiyetle yeriz.
Bahçesinde arı olan kişi zararlı böcek ilaçlarından otomatikman kaçınıyor. Organik tarım için zaten elzem bir olay. Bitkilerin polenlenmesine de yardımcı olduğu için ekstra faydalı.
Arılara güzel bir yaşama alanı verdiğimiz için mutlu olduklarını düşünerek bizde mutlu oluyoruz. Onları seyretmek ise insanı rahatlatıcı bir etkinlik.
Penceresi sayesinde hem kontroller kolaylaşıyor hemde çocuklara neler olup bittiğini gösterebilmek kolaylaşıyor. Bu bence herşeyden daha önemli. Yeni nesil bunları öğrenirse büyük bir ihtimalle ileride onlarda yapmak isteyecekler
Artizan Peynirci: Üst Çıtalı Kara Kovan - Resimler (http://artizanpeynirci.blogspot.com/2011/12/ust-ctal-kara-kovan-resimler.html)
denizakvaryumu
09-11-2012, 23:36
Warre kovan..
http://www.youtube.com/watch?v=ai08ludKmRM&feature=related
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=6IpqiYtpagg
http://www.youtube.com/watch?v=TwD1GSKaTVw&feature=relmfu
denizakvaryumu
10-11-2012, 00:04
Taking honey from a traditional beehive in Japan (http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=IZldnd9wMLU#)!
...
Gelelim arılara, son 150 yıldır yaşam şartlarını kendilerinden daha iyi bildiğimizi sandık, hangi petek büyüklüğünü tercih edeceğini biz söyledik, kaç koloninin bir arada yaşaması gerektiğini biz dikte ettik ve hayatlarının her aşamasında müdahele ettik ta ki ana arının suni çiftleşmesine kadar. Ve şimdi de kendi kibrimizin meyvalarını topluyoruz! Arılar artık hayatta kalabilmek için kimyasallara ve insan müdahalesine ihtiyaç duyuyor.
Bu olgu tersine çevrilebilir mi? Bu soruya hiç kimse doğru bir yanıt veremez ama sürdürülebilir arıcılık yapan kişiler cevabın arıcılıkta daha düşük teknoloji kullanarak kendi peteklerini örmesine izin vermek, yapay kısıtlamalar yaratan çerçeve ve temel petek kullanımına maruz bırakmamak olduğunu düşünüyorlar ve bunda haklı oldukları da her geçen gün perçinleniyor. Çözüm belki de sandığımızdan çok daha basit.
Temel petek kullanımı arılara yardım amaçlı ortaya çıkmış, enerjilerinin bir kısmını petek örmek yerine bizim için bal toplamaya yönlendirmelerini sağlamıştır. Çünkü temel peteklerin boyutu sadece işçi arı yumurtalarını destekleyecek biçimde tasarlanmıştır. Şişman ve olan balı yemekten başka hiç bir iş yapmayan erkek arılar bu peteklerde yetişmez! Ve bu arada bu peteklerin boyutu doğal petek boyutlarından 0,3 ila 0,5mm arası büyük olduğu içinde işçi arının da vücudu büyümüştür.
Büyük arıların daha iyi arılar olduğu düşünülmüştür hep. Dilleri de buna nazaran büyük olduğu için daha fazla nektar toplayabilir hale gelmişlerdir fakat burada gözden kaçan çok büyük bir yanlış var. Vücudu büyüyen arının uçma mesafesi ve hayatı kısalıyor. Büyük ihtimalle parazit ve hastalıklara da daha yatkın hale geliyor. Yani arılara doğallıklarını kaybettirmiş oluyoruz.
Peteklerini kendi istedikleri gibi ördüklerinde ise varroa parazitinin azaldığı gözlemlenmiştir. Hem larva gelişirken petek içinde daha az yer var hemde arının toraksı (ensesi) küçüldüğü için parazitin tutunabileceği daha az alan. Arılara seçenek verildiğinde peteklerini hep aynı boyda örmüyorlar. Bizim sadece tahmin edebileceğimiz nedenlerle farklı boyutlarda petek örüyorlar. Temel petek vererek her şeyi kontrol etme arzumuz, arıların bugünkü problemlerini ortaya çıkardı. Bugün o güzel ve doğal örülmüş petekleri kendi yÜÇK ve dÜÇK kovanlarımda gördükçe hem bu mucizevi mimarlığa hayran hayran bakıyorum hemde kesinlikle çerçeveli arıcılığa dönemem diyorum. Bu mutluluğu benden kim alacakmış şaşarım...
Görünüşe göre arılar kendi peteklerini örmekten daha mutlular; zaten bunun için yaratılmamışlar mı? Kendi doğal yaşam döngüleri içinde ve vücutlarının yapıları gereği balmumunu üretmiyorlar mı? O zaman bu işi yapma özgürlükleri de var demektir. Eğer bu, koloni mevcudunun %15’i erkek olacak demekse varsın olsun. Neden %15 oranında erkeğe ihtiyaç duyduklarını belki hiç bir zaman bilemeyeceğiz fakat zaten bilmemize de gerek yok. Konvansiyonel arıcılıkta erkek larvalarının öldürülmesi ana arının kalitesini düşürmez mi? Arıların en iyi özelliklerinin erkek arılardan geçtiğini unuttuk mu? Etrafta bulunan kalitesiz ana arıların erkek arı yoksunluğundan dolayı olduğunu hiç düşündünüz mü?
...
natural beekeeping using low-cost, low impact top bar hives (http://www.biobees.com) adresinden çeviren Gürkan Yeniçeri
denizakvaryumu
25-11-2012, 00:10
Ekolojik Kovan WARRE: 8) KOVAN SİPARİŞİ (http://ekokovanwarre.blogspot.com/2012/10/warre-kovan-siparisi-ocak-2013-kadar.html)
Ekolojik warre kovan (http://ekokovan.com/)
Warre kovan la ilgilenen meraklılar-amatörler bir göz atsın derim.
348648
denizakvaryumu
25-11-2012, 00:54
EKOLOJİK KOVAN UYGULAYALIM ZİRA
ARILARIMIZ TEHLIKEDE !
Tarımda yapılan ilaçlamalar arılarımızı yok ettigini hepimiz biliyoruz. Bunun yanısıra , belki de kabul etmek istemediğimiz 2. Dünya Savaşı'ndan sonra tüccarlar tarafından geliştirmiş modern arılıcılığın malesef arılar için önemli tehlike oluşturmakta olduğu !!
Fenni arıcılığın arıları tehdit ettiğini biliyormuydunuz ?
Fenni kovanların devamlı açılıp kapanması, çıtaların çıkarılması , arılara hazır petek ve bilimum sunni soyalı vs ürünlerin verilmesi hem hastalık taşımakta hem kolonilerin dirençlerini zayıflatmakta. Ustüne de bir de sunni döllenme binlerce sene naturel seleksiyon ile direnmiş arılarımızı doğaya karşı kırmakta. Kar amaçla bilinçsizce bal alıp arıları açlığa terk eden arıcılardan hiç bahsetmiyorum.
Etrafınızdaki arıcılara sorun; Ne zaman başlamışlar? Kaç kovana çıkmışlar? Sonra nasıl olmuş ?
Göreceksiniz çoğu arıcı kovanlarının bir kısmını kaybetmiş . Hatta birçok arıcı kolonilerini kaybettiğinden her sene yüklü miktarda arı satın almak zorunda kalıyor.
Kayıpların nedenini sorarsanız alacağınız cevaplar söyle de olabilir
1.Arılar aç kalmış
2.Ana arı yok olmuş
3.Varroa
4.Başka hastalık
5.Arı kovanı terk etmiş
6.Arı soğuya dayanamamış
7.Eşşek arısı
8.Güve
9.Bilinmeyen sebeb
10.Bakımsızlık
Ekolojik Warre kovanla, usulüne göre arıcılık yaparsanız bunlar başınıza gelmeyecek, veya gelme ihtimali azalacak, zira :
1.Arılara hep 1,5 kat bal bırakacağınız için arılar açlıktan ölmeyecek
2.Kovanı açıp arı memelerini yok etmediğiniz için arılar hiçbir zaman ana arısız kalmayacak
3.İlaçlama gerekmeden arılar varroa ile başa çıkacak
4.Diğer hastalıklar ile de daha kolay başa çıkacak veya hastalığa yakalanma riski azalacak
5.Sorunsuz bir mekanı arı terk etmez
6.Ekolojik Warre Kovanla en zor iklim şartlarına arılar dayanabiliyor, bu kovan Kanada soğunda ve Cezair çölünde bile çok başarılı. Hatta o kadar başarılı ki Kanada Tarım Bakanlığı 2 senedir bu kovanı incelemeye aldı .
7. Mevsiminde koyacağınız eşşek arısı kapısıyla veya arıların propolis ile yapacakları kendi koruma sayesinde eşşek arıları kovana giremez . (Maselef fenni kovanda hareket ettirilen çıtalar yüzün arıların kendilerini koruma mekanizmaları sistematik bir şekilde yok ediliyor )
8. Güve bu kovan için en tehlikelisi ama arı kuvvetli ise başa çıkıyor yoksa arıları yeni temiz bir kovana aktarmak gerekiyor
9.Kovanın yapısından gelen havalandırma düzeni sayesinde arılar kovan ısısı ve nem oranını kendileri,ihtiyaçlarına göre ayarlama lüksüne sahipler
10.Ekolojik Warre Kovanla bilinmeyen sebep kalmıyor !
Dünyada henüz Arılar ve Arıcılık için hiç bir yasa yok.
şu anda Arılar tüccarların insafında !
Umarız bir gün arılar yok edilmeden bir şeyler yapılır ve arılar insafsızca, kendilerine uygun olmayan koşullarda, köleler gibi , insanların sistematik yanlış müdahalelerine maruz kalmadan ulvi yaşamlarını devam ettirir. Yoksa yine mafholacak bizleriz
Bunun lütfen bilincinde olalım .
Seçimimiz
İNSANLARA GÖRE DEĞİL DE ARILARA GÖRE ARICILIKTAN YANA OLSUN...
Ekolojik warre kovan (http://ekokovan.com/)
denizakvaryumu
25-11-2012, 01:02
Ekolojik Warré Kovan
Arılarla balı paylaşmayı kabul edenler için
Ekolojik kovanın boyutları ve yürütülmesı kolonilerin doğal ortamlarına uygun şekildedir. Dişarıdan müdehalenin yok denecek kadar az olduğu bu kovan arıları strese sokmaz.
Warre kovandaki arılar diğer kovanlara göre çok daha sakindir. Hatta onlar dostane ilişkilere açiktir. Arıları doğada yaşadıklarına yakın bir şekilde yaşatmayı hedefleyen WARRE kovan, arılar doğada nasıl dikey çalışıyorlarsa aynı şekilde çalısmalarını sağlar.
Doğal yaaşmlarında olduğu gibi WARRE Kovanda da arılar hastalıklarla ve özellikle Varroa ile başa çıkabilir , ilaca gerek kalmaz. Gerektiğinde geçici ve peteksiz olarak ayrı olan bir ilaçlama kovanına konulur arılar.
Bildiğimiz gibi arıların düzenleri kusursuz, yeterki dışarıdan birisi bunu bozmasın ! zaten arılar açgözlü olmayan, çalışkan, hakkani varlıklar, bu dünyada olabilecek en yüksek düzen düzeyine sahipler ! Biz insanlar bu değeri anlamaktan uzak , son moda fenni kovanlarla onların düzenine sistematik bir şekilde çomak sokuyoruz malesef !.
Tüm kokulara çok hasas olan arılar , kovana müdahale edeni de kokudan tanırlar ve eğer siz kovan sahibi olarak devamlı onlarin düzeninı bozuyorsanız onlar da sizi düzen bozucu olarak mimlerler ! .
Bu Ekolojik kovanı geliştiren Warré, arıları malesef hakkı yenilen ve hiç anlaşılmamış olarak anlatır ve derki :
EGER ARI SOKARSA BİLİN Kİ SİZ YANLIŞ BIR ŞEY YAPTINIZ !
Ekolojik kovan, çıtları sabit, açılmayan ve yanlış müdehale edilmeyen, arılari strese sokmayan kovandır.
Arıları doğada yaşadıklarına yakın bir sekilde yaşatmayı hedefleyen bu kovan, arılar doğada nasıl dikey çalışıyorlarsa o şekilde çalışmalarını sağlar ;
WARRE KOVAN - ARI DOSTU
Arıları doğada yazın yukarıdan aşağıya peteklerini örüp bal stoklarını çepeçevre ve yukarıda depolarlar. Sonra yavaş yavaş yukarıdan aşağıya inip, alt kata geçip ve böylece bir alt katta petek örüp devam eder. Fenni kovana kıyaslarsak, fenni kovanda ballık üste konulduğundan , sırlanmış bal üzerinde dolaşmayı sevmeyen arıları , sırların üzerinde dolaşmak mecburiyetinde kalır. Ekoloji kovanda bu sorun yasanmaz .
Kısın ise soğuklar başlayınca , arı kolonisi kıslamak üzere peteklerin en ortasında yavrularının (az da olsalar) etrafinda salkım olup alttan yukarı doğru ilerler etrafinda ballı petekler termik izolasyon işi görür, önce güney yani en sıcak taraftan tüketmeye başlar , sonra diğer yönlenderden tüketir ve en son stok bal, en yukarıdakı (tavandakı) bala gelir sıra, hatta ilkbaharda bile hep biraz stok bal kalır tavanda. Yani arı, hem üretirken hem tüketirken hep dikey hareket eder . Halbuki fenni kovanda arı yatay çalışmak zorunda kalıyor, fenni kovanda kışlayan arılar yan çıtalarda bal olsa bile açlıktan ölebiliyor zira, salkım oluşturmuş koloni yapısı itibariyle yatay ilerleyemiyor.
WARRE kovan ballık katlarının altta konulmasıyla arının doğasına uygun bir şekilde geliştirilmiş bir kovan. Sabit çıtalı olduğundan, petekler dışarı çikarılmıyor arının düzeni bozulmuyor , arılar sadece arka cam pencereden izleniyor. Tabii cam pencerinin üzerinde kapak var sadece gözlemlerken kapağı açıp sonra hemen kapatıyorsunuz yoksa arı kendisi kapatır camları propalis ile. Ayrıca Warre Kovanın hava akımı sağlama özelliği sayesinde arılar kovan içi havalandırmayı kendileri ayarlamak suretiyle yazın kanat çırpmak mecburiyetinde kalmaz ve genelde Varroa ile de kendileri başa çikabilir.
WARRE KOVANIN YÜRÜTÜLMESI
Warre kovan hem boyutları hem de yönetme itabarıyle fenni kovanlardan çok farklı. Çıtaları sabit ve çerçevesiz olması arıların kovan içi çalışmalarını daha rahat kılıyor. Ayrıca kovanın açılmaması sayesinde iç denge bozulmuyor. En üst kattı örten sinekliğe müdehale edilmediğinden arılar sinekliği istedikleri gibi propalisle kapatıp veya açarak kovan içi nemi ve ısıyı ayarlayabiliyorlar. Aynı iklim koşullarında fenni kovanlarda arılar sıcaktan kanat çırparken Warré kovandakiler kanat çırpmıyor. Asgari 2 kat çalisan ve 8 kata kadar büyüyebilen bu kovanın tek bir katının boyutu 30x30x21 cm. her katta 8 çıta bulunuyor. Bu üst üste konan katların altına yine ayrılabilen bir taban ile tepesine gerektiğinde bir şurupluk katı, bir havalandırma katı ve ayrıca bir çatı ekleniyor . Havalandırma systemi ve kovanın hiç bir şekilde açılmaması sayesinde kovan içi ısı ve nemi arılar kendileri düzenleyebiliyor. Tabii ki en iyi onlar biliyor bu işi.
2 kat yani 16 çita ile baslayan kovana, sadece 3mm lik klavuz petek konuluyor, arılar kendi peteklerini örüyör . Böylece sunni peteğin getirdiği mahsurlardan arılar kurtuluyor. Eğer başta arılara destek vermek istiyorsanız sunni petek vermek yerine onlara ballı şurup verin ve göreceksiniz ne kadar kısa zamanda kendi peteklerini örecekler !. Arılar doğada yaptıkları gibi önce üst kattan başlıyor, bazen alt kattan baslamış olsalar bile bir çıtayı doldurmadan yine en üst kata geçerek alt katı terk ediyorlar ve önce üst katı doldurup sonra alt kata yani 2. katta geçiyorlar. 2. katın yarısına yaklaşırken 3. katı alttan ekliyorsunuz ve aynen 4. ve 5. katlar yine en alttan ilave ediliyor. Bal alırken çıta değil bütün bir katı alıyorsunuz en üstten başlayarak. Arilara hep 2 kat birakarak .
Özet olarak bu kovanda arılara hep 1,5 kat petek ve bal bırakıyoruz. Böylece bal alırken bile arılar fazla strese girmiyor zira üsteki sırlanmış stok bal katın dışında yine onlara 1.5 kat (yani 12 çıta) bal kalıyor. Bal alabilmek için arılar 3. katın yarısına kadar inmiş olmaları lazım ki en üst kat tamamiyle sırlanmış olsun, yavru kalmasın. Arılar cam penceredeki peteklere kadar sırlamışlarsa bilin ki tüm iç kısım da srlanmış, yeterki birisi kovanı açıp düzeni bozmuş olamasın.
OĞUL ALMAK :
Warré Kovan da arıdan oğul almak veya oğula gitmesini önlemek için bir sürü imkan var. Bunlardan biri doğru zamanda kat eklemek veya kat ayırmak gibi, ama hiç bir zaman ana arı memelerine müdahale edilmiyor , onları yok etmek bizim haddimiz olmasin lütfen !. Kovanın içsel saatine ve düzenine müdahele kesinlike edilmiyor. Buna rağmen Warré Kovanda genelde senede 1 oğul çıkıyor , hiç bir zaman arka arkaya oğul verme olmuyor, cam arkasından 7 meme de görseniz yine tek bir oğul çıkıyor . Arılar kendileri her ihtimale karşı önlem alıyor , oğul verme düzenlerinde de hiç bir şeyi tesadüfe bırakmıyor , ana arının çiftleşirken ölme ihtimallerine kadar belli aralıklarla memeler hazırlıyorlar . Bu kovan hiç bir zaman ana arısız kalmiyor, çünkü açılmadığı için yanlışlıkla ana arıyı öldürme tehlikesi yok ve arılar yine her ihtimali hesaplıyor ve inanın bu işleri bizden çok daha iyi ayarlıyorlar.
ANA ARI DEĞİŞİMİ KENDİLİĞİNDEN EN UYGUN ZAMANDA GERÇEKLEŞİYOR
Ana arı yaşlanınça pheromone salgısı azalıyor ve arılar bu koku yetersizliğinden zaten kovanın ortasına tek bir ana arı memesi yapıp analarını değiştiriyorlar.
Yani Fenni arıcılıkta öğretilen 2-3 senede bir ana arı değiştirme bu kovanda uygun değil .
Bize sadece saygıyla gözlemlemek ve doğru zamanda kat eklemek kalıyor. Bu da tabii epey bir gözlemleme birikimi ve arılarla deneyim istiyor.
Tabii bütün bunlar Warré kovanın düzgün yürütüldüğü (yani doğru zamanda katların ilave edilmesi ve kovanın hiç açılmaması ) varsayımıyla hiç şaşmıyor.
Eğer Dünya'mıza Doğaya ve Arılara karşı sorumlu hissediyorsanız
ve/veya
Arılardan iyi anlıyorsanız
ve/veya
hem emsalsiz bal alıp hem arılarınızı bu dünyamızın zor koşullarında yaşatmak istiyorsanız
bu kovan size göre !
Warré Kovanın farkı ne ? (http://ekokovan.com/Warr__Kovan_n_fark__ne__.html)
denizakvaryumu
25-11-2012, 01:08
Ekolojik Warre Kovan- İlaç Girmeyen Kovan
Arılar kendi kendilerini koruyabiliyor, yeterki biz müdehale etmeyelim,düzenlerini bozmayalım!
Ekolojik Kovana hiç ilaçlama yapılmıyor.
Esasen Warre Kovanda arılar hastalıklarla ve özellikle de Varroa ile başa çıkabiliyor zira arılar kovanın havalandırmasını kendileri yönetebiliyor, havalandırma katının altındaki sinekliği propalis ile açıp kapayabilen arılar kovan içi gereken nemi, ısıyı kendileri ayarlayabiliyor. Böylece tüm havasız ve nemli yerlerde çoğalan akar familyasından olan varrao'ları da kontrol altında tutabiliyorlar, ayrıca propalis'li sineklik üzerinden gerçekleşen hava akımı, propalisin antiseptik özelliği sayesinde kovanı arındırıyor.
Gerektiğinde 48 saatliğine AYRI BİR İLAÇLAMA KOVANI :
Eğer koşullar gerektiriyorsa veya aldığınız oğul varroa doluysa baştan tavsiye edilen ilaçlama kovanına arıları peteksiz olarak koyup 2 gün boyunca arındırmak.
48 saat sonra da ilaçlama kovanından Warre Kovana nakil etmek. Böylece Ekolojik kovana hem hiç ilaç girmemiş oluyor hem de Warre kovana tüm Varroa'dan arınmış olarak konulan arılar doğru koşullarda kendilerini daha rahat ve uzun bir süre koruyabiliyorlar.
İlaçlama için iki adet ilaç bant kovan içine yerleştiriliyor ve arılar iki gün boyunca balla besleniyor. İlaçlama kovanın tabanı tel ve telin altında bulunan çekmeceye vaselin sürülmüş yağlı kağıt yerleştiriliyor böylece arılardan dökülen varrao'nun kağıda yapışarak tekrar yukarı çıkması önleniliyor.
Warré Kovan -İlaçsız Kovan (http://ekokovan.com/Warr__Kovan_-_la_s_z_Kovan.html)
denizakvaryumu
25-11-2012, 01:13
EKOLOJİK KOVANA UYGUN DOGAL BOYA
Kovanınızı kendiniz boyayın hem de arıları rahatsız etmeyecek malzemelerle :
Tavsiye ettiğimiz boya içeriği aşağıda belirtildiği gibi doğal olmak şartıyla:
boya içeriği :
1/3 doğal terebantin yağı
1/3 eriltilmiş doğal petek
1/3 keten tohumu yağı
eritilmiş petek ile terabatini iyice karıştırın , içinde petek kitlesi kalmayacak şekilde , kenten tohum yağını ekleyin homojen bir sıvı elde edene kadar karıştırın. 24 saat bekletin
kovanın dış kısmına sürün ayrıca çıtalrın üst kısmlarına sürmeniz de önemli. 3 ile 7 gün arası biraz kuruyana kadar bekletin , sonra pürmüz ile yakın (karartmadan) ve 2inci katı aynen.
348651
Warre Kovanın Planı (http://ekokovan.com/Warre_Kovan_n_Plan_.html)
Warre Kovanın Planı (http://ekokovan.com/Warre_Kovan_n_Plan_.html)
denizakvaryumu
26-11-2012, 13:23
Arkadaşlar
ekokovan dan Pelin Hn.la telefonda konuştum...
Aslına uygun ölçülerde TOPLU WARRE KOVANI SİPARİŞİ alacağını söyledi ,marangoz warre kovanda deneyimli imiş...
Warre kovan düşünenler ekokovan la bağlantı kursunlar.
Pelin Hanımın tek amacı bu kovanları mümkün olduğunca çok kişiye tanıtmak ve SÜRDÜRÜLEBİLİR ARICILIK....
selmansahin
04-12-2012, 10:00
değişik bir uygulama!!!
kilicaslan3561
15-04-2013, 11:04
Gerçekten çok değişik uygulamalar var. Pencere önüne konulan cam kovan baya ilgi çekici.
Safranlı
15-04-2013, 12:50
gerçekten çok değişik uygulamalar var. Pencere önüne konulan cam kovan baya ilgi çekici.
hacı tüm sayfaları canlandırmışsın...
ben o cam kavanozda bakılan arılara hayran kaldım ama bazı sorularım olacak kraliçe nereye yumurtluyor bakımı nasıl
Sn onur 36,
Cam kavanozda arı bakımı hobi anlamında biraz da fantastik bir arıcılık çeşidi. Önceleri okuduğum bir yazıda böyle bir deneyden bahsediliyordu. Arı camı propolis ile kaplıyor deniliyordu yazıda.
Arı için de Arıcı için de kullanışlı olmayan bir uygulama.
Koycegiz
08-11-2016, 22:46
Merhabaar aricilik sizi ilgilendiryor galiba? Bu konuda yazismamiz münkünmü? Bende dogal aricilik yapmak istiyorum, aslinda Berlinde oturuyorum, su anda Mugla Köycegizdeyim, kavonozdaki bal üretimini gördüm. Nasil yapilliyor? Arilar kavanoza nasil giriyor? Bilginiz varmi? yarin Ankaraya ucuyorum. Bana daha fazla bigi verimisiniz?
Huzurlu günler
sevim
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.