Bağlan

View Full Version : Endemik Türler




omereser
21-05-2008, 17:06
ENDEMİK TÜRLER

Endemik türler, dünyada sadece sınırlı bir coğrafyada yaşayan canlılardır. Bu bir göl, dağ, akarsu ya da ülke olabilir. Endemizm bitkilerde daha yaygındır. Bu yazımızda yurdumuzda bulunan bazı endemik türlere örnekler vereceğiz.
Kazdağı köknarı, yalnızca Kazdağı’nın 1200 1300 metre yüksekliklerinde yayılış gösteren nadir bir ağaç türümüzdür.

Anadolu dağ kurbağalarından olan Toros kurbağası endemik olup, sadece Bolkar Dağları’nda Karagöl (2500 m.) ve Çinigöl (2580 m.) denilen iki küçük gölde yaşar.

Sığla (günlük) ağacı, Güneybatı Anadolu’da ( Marmaris, Köyceğiz, Çine ) yetişen ve çınara benzeyen bir bitkidir. Araştırmacılar bu ağacı kalıntı tür olarak nitelemektedir. Yani bu ağaç milyonlarca yıl önce yaşamış ve iklim şartları bozulunca çoğu yerde ortadan kalkmıştır. Bugün sadece Muğla çevresinde az miktarda bulunmaktadır. Bunu günümüze kadar yaşamayı başarmış bir mamut sürüsüne benzetebiliriz.

Dişli sazancıklar, ülkemizdeki en küçük boylu balıklardır. Pınar gibi su kaynaklarında yaşarlar. Bunlardan biri büyük kısmı ilimiz sınırları içinde olan Acıgöl’de, Gölcük (Isparta), Burdur ve Hazar Gölü’nde (Elazığ) yaşar. Endemik olan diğer bir türü sadece Burdur Gölü’nde bulunur.

Anadolu stepleri geven türlerince zengindir. Ülkemizde 347 türü bulunur. Bunlardan 222’si sadece ülkemize has türlerdir.

2004 yılı içinde valimizin ilimize kazandırdığı “Anadolu’nun Kilidi Afyon” isimli eserde, ilimizdeki biyolojik çeşitliliği anlatan bir bölüm vardır. Bu bölümde, Afyonkarahisar sınırları içinde 234 tür endemik bitki bulunduğu, bunların bazılarının ilimize has türler olduğu ifade edilmiştir.
Yurdumuzda birçok canlıyı olduğu gibi endemik türlerimizi de tehdit eden faktörler vardır. Bunları yangınlar, aşırı otlatma, yoğun ilaçlama hatta iç sularımıza gelişigüzel balık aşılama olarak sıralayabiliriz. Mesela Eğirdir Gölü’nde önceden doğal olarak yaşayan 21 balık türü varken, göle Alman levreği aşılanmasıyla bu sayı 3’e düşmüştür. İlimizdeki Eber Gölü’nde de böyle bir kayıp yaşanmış olabilir. Bu göle, oldukça yırtıcı bir balık olan turna aşılanmıştır.

Endemik olsun, olmasın bütün biyolojik zenginliklerimize sahip çıkalım.




izzeterisen
21-05-2008, 20:15
Selamlar
Size katılıyorum, benim üniversitede seminer konum "Ege Bölgesinin tıbbi bitkilerin gen kaynağı yönünden önemi " idi. Ne kadar büyük bir zenginliğe sahip olduğumuzu o zaman anladım. Seminer notlarım şimdi yok .ne büyük bir şey kaybetmişim.

omereser
21-05-2008, 20:37
Katkınız için teşekkürler. Birçok türümüz daha varlığı bile bilinmeden yangınlarla vb kaybolup gidiyor.

izzeterisen
21-05-2008, 21:33
Katkınız için teşekkürler. Birçok türümüz daha varlığı bile bilinmeden yangınlarla vb kaybolup gidiyor.

Sadece yangınlar mı. Hocamız, şimdi sağ mıdır bilmem, Prof.Dr. Ayhan Ceylan, inşaat yapılacak alanlardaki bitkiler incelenmeli, gerekiyorsa buradaki bitkiler başka yere aktarılmalı,ondan sonra inşaata izin verilmeli derdi.
Yaşadığımız yer Türkiye, böyle bir şeyler yapılabileceğine inancım yok.
Para para para. ne önemi var böyle şeylerin, önemli olan kar.
Geçenlerde turistik bir tesiste tatil yapacaklar rahatsız olmasın diye bir ormandan yol yapıldığını gördüm, bu yol yapılınca gidilecek yere otelin yakınından geçilmiyordu.
Bu arada kum zambağı bölümünde memleketimde olan kum zambakları ile ilgili düşüncelerimi aktarmıştım.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=6930&highlight=kum+zamba%F0%FD

güya bu bitki yasalarla korum altın alınmış
http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2007/10/20071022-5.htm
İşte.....................

omereser
21-05-2008, 22:00
Sevgili İzzet Erişen, maalesef ülkemizde doğa koruma ile ilgili çalışmalar kağıt üzerinde kalıyor. Sayenizde kum zambağının hazin öyküsünü öğrenmiş oldum. Tekrar teşekkürler.

Organik
10-07-2008, 17:58
Güzel bir konu..

Her bitkinin sırrı çözülse, nelere faydalı, etkileri neler.. bunları bilsek bu endemik bitkilerin ne büyük hazine olduğunu kavrayabilirdik.

Bir de endemik bitkiler hakkında şöyle bir kampanya başlatılmasını isterim, bu konuda projeler hazırlanmalıdır:

Nasıl ki her endemik bitki yöresine özgüdür, o halde bu bitkiler o bölgeyi temsil etmelidirler; simgelerle, amblemlerle.. Ülkeye özgü coğrafi,tarihi,sosyal gerçekler nasıl ki simgeleştirilip heykellerle, resimlerle anlatılıyorsa endemik bitkilerde o bölgelerin göbeğinde büyük bir alanda, parkta yetiştirilip ''Şu anda farklı bir coğrafyada, farklı bir iklimdesiniz'' gibi güzel ve etkileyici bir mesaj verilebilir.

omereser
18-07-2008, 11:46
Güzel bir düşünce. Ülkemizde bunun örnekleri var. Mesela Manisa lalesi amblem olarak Manisa'daki Celal Bayar Üniversitesi'nin logosunda yerini almış. Isparta gülü de şehrin her tarafını süslüyor. Bunu diğer iller de yapabilir.

kala
18-07-2008, 13:07
Herşey insanda bitiyor kendimizde bence... Hani diyorsunuz ya kanunlar kağıt üzerinde kalıyor koruyucusu yok diye. Şunun da önemi unutulmamalı bence. Çekirdekten doğaya, yaşayan tüm canlılara saygılı sevgili bir toplum olsak, daha çocukluktan itibaren tüm anne babalar böyle insanlar yetiştirse zaten bu kanunlara gerek kalmaz.
Ha yangınlar, ha para hırsı....ya da bilinçsizce doğadan toplama yakma yıkma yok etme öldürme.. Bunların hiçbiri olmaz o zaman....
Maalesef toplumun çok küçük bir kesimi sizin benim gibi bu konulara duyarlı ve duyarlı insan yetiştirme peşinde? Ya çoğunluk? Onları kim etkileyecek?......

nesrin42
27-10-2008, 10:26
Merhaba, Endemik türleri bulup bilgi edinebileceğim kaynaklar veya bildiğiniz siteler varsa bilgi verebilirseniz cok menun olurum şimdiden teşekkür ederim.

Oğuz Karsan
04-11-2008, 08:19
Merhaba,

Endemik nedir bunu hepimiz zaten biliyoruz. Peki endemik türlerin kıymetli olduğunu da biliyormuyuz acaba?

Bu gün itibariyle işe yaramaz gibi görünseler de ileride o bitkinin veya ağacın veya kuşun, amansız bir hastalığın çaresi olmayacağını kim bilebilir.

Sadece bizim ülkemizde yetişmesi, bize büyük bir avantaj sağlayabilir. Bir tek bize değil, belki bütün dünya için fayda sağlayacak olan varlıkları, şimdiden gelecek nesiller adına korumalıyız.

Peki, Endemik türlerimizin toplandığı bir kitap veya kataloğumuz var mı? Bu varlıklarımız korunuyor mu?, Bu varlıklarımızı kim korur? Koruma bir program dahilindemi yoksa sadece laf ile mi yapılıyor? Koruma yeterli mi? Bazı uyanık komşularımız endemik varlıklarımızın peşine düşüp, yurdumuzun muhtelif bölgelerinden topladıkları numuneler yardımıyla kataloğunu bile yapmış olabilirler mi?
Bunları öğrenmek istemiştim.

Saygılar

sezinci
04-01-2009, 20:27
Endemik türlerimizin yeteri kadar korunduğunu ve türün devanı için gerekli çabaların gösterildiğine inanmıyorum. Ormanlık alanlarda endemik türlerimizin bulunduğu alanlar etrafı tel örgü ile çevrilerek koruma altına alınır. Fakat daha sonra teller çeşitli sebeplerle bozulur ama tamir edecek kimse bulunmaz. Buralarda bakım müdahaleleri yapılmak istendiğinde devlet kendi önüne türlü türlü engeller çıkarır. Hele bir de Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu işin içine girmişse deveye hendek atlatmanız gerekir.

Komşularsa biz hiçbirşey yapmazken bu türlerle ilgili onlar alıp götürmemişlerse ayıp etmişler.
Götürürlerse hiç değilse türün devamını sağlarlar:)

kaktüs
27-02-2009, 14:37
Endemik türlerimizin yeteri kadar korunduğunu ve türün devanı için gerekli çabaların gösterildiğine inanmıyorum. Ormanlık alanlarda endemik türlerimizin bulunduğu alanlar etrafı tel örgü ile çevrilerek koruma altına alınır. Fakat daha sonra teller çeşitli sebeplerle bozulur ama tamir edecek kimse bulunmaz. Buralarda bakım müdahaleleri yapılmak istendiğinde devlet kendi önüne türlü türlü engeller çıkarır. Hele bir de Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu işin içine girmişse deveye hendek atlatmanız gerekir.

Komşularsa biz hiçbirşey yapmazken bu türlerle ilgili onlar alıp götürmemişlerse ayıp etmişler.
Götürürlerse hiç değilse türün devamını sağlarlar:)

Kesinlikle katılıyorum. Endemik hayvanlarımızın çoğunun çoktan soyu tükendi. Bari bitkilerimizi kurtaralım. Biz olmasak da bari birileri kurtarmış olsun. Toplum olarak uyanmamız çok sürebilir o zaman da çok geç kalmış olabiliriz :(