caretta
20-05-2008, 15:03
Trakyanethaber.com (http://www.trakyanethaber.com/yeni/koseyazi.asp?yid=9&id=1038) adresinden okuduğum bir köşe yazısına göre şehrin en yeşil alanı imar planlarıyla boğulmak üzere..
İstasyon cad. demek Kırklareli demek..Bir orası kalmıştı dokunulmadık..!
KIRKLARELİ KAYBETMEK ÜZERE...
Kırklareli 'ye gelenler bilirler kentin en önemli gezi ve dinlenme alanı Atatürk Bulvarı ( İstasyon caddesi ) ve çevresinde yer alan çay bahçeleri ile kafeteryalardır.
Bulvar sonuna kadar yürümeye devam ederseniz Kırklareli tren istasyonuna varırsınız. O nedenle bulvar daha çok İstasyon Caddesi adı ile anılır.
Kırklareli de bu yıl 18.si yapılacak olan Kırklareli Kültür Sanat ve Kakava festivali son üç yıldır istasyon caddesinin uzandığı tren istasyonunun(yaklaşık 70 dönüm civarında olan ) T.C.D.Demiryollarına ait alanında yapılmaktadır.
Şimdi siz trene ne oldu istasyon ve gar binalarına ne oldu diye sorabilirsiniz.
Onlar aynen yerinde duruyor. Ama Kırklareli istasyonu yeri itibarı ile ulaşım için çok elverişli olmayan bir noktada bulunuyor.
Bu duruma Ülkemizde demiryolu politikasının yıllar yılı ihmal edilmişliğini katarsanız tren istasyonunun neden metruk bir halde olduğunu anlayabilirsiniz.
Kırklareli'ye yılda bir iki kez yük treni ya gelir ya gelmez.
O da büyük ihtimalle askeri araç nakil etmek içindir.
Hal böyle olunca Kırklareli belediyesi kentin Vilayet meydanı olarak anılan trafiğin en yoğun mekanında yapılan Kırklareli Kültür Sanat ve Kakava festivalini , istasyon mahalline taşımaya karar verdi.
TCDD ile yapılan görüşmeler sonucunda olumlu noktaya varıldı.
Söz konusu alan Kırklareli Belediyesince park ve yeşil alana olarak düzenlendi.
Festivalde konserler için kullanılan bölüm ile halkın ücretsiz olarak yararlandığı piknik yapılabilecek alanlar çim döşendi. Oturma üniteleri ile donatıldı.
Yürüyüş yolları oluşturuldu. Spor ve jimnastik yapılabilecek alet ve aparatların olduğu bir bölüm yapıldı.
Ve halkın kullanımına açıldı . . . . .
Kırklareli halkı da düzenlenen mekanı çok sevdi nerede ise günün her saatinde buradan yararlanmaya başladı.
Sabah saat 06.00 dan itibaren özellikle kadınların yoğun biçimde katıldığı gruplar gelip yürüyüş ve spor yapmaya başlıyor. Aletli jimnastik yapıyor.
Akşam üzerine doğru gençler yoğunlaşıyor.
Geceleri aileler gezi yapıyor.
Hafta sonları piknik yapıyorlar.
Mayıs ayı başında bu alana alışan , hatta hayat biçimini buraya göre ayarlayanlar , 3 yıldır festivalin keyfini burada çıkarmaya alışanlar inanamadıkları haber aldılar.
Kırklareli adeta bir şokla sarsıldı. Yollarda gördükleri pankartlara önce bir anlam veremediler.
Ne yazıyordu o pankartlarda
“YEM YEŞİL , FESTİVAL ALANIMIZ ,
HUZUR ve NEŞE KAYNAĞIMIZ ,
İMZALARIMIZLA SAHİP ÇIKACAĞIZ
BETONLAŞTIRMAYACAĞIZ”
“FESTİVAL ALANINA SAHİP ÇIK
BETONLAŞMAYA KARŞI BİR İMZADA SEN VER”
“Kırklareli Hareketi Derneği “ imzalı bu pankartları
“FESTİVAL ALANIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ.
İMZA KAMPANYASINI DESTEKLİYORUZ.” Pankartı ile
MİMARLAR ODASI KIRKLARELİ TEMSİLCİLİĞİ izledi.
Daha sonra
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI KIRKLARELİ TEMSİLCİLİĞİ ile DİŞHEKİMLERİ ODASI KIRKLARELİ TEMSİLCİLİĞİ pankartları ile imza kampanyasına desteklerini açıkladı.
Bütün bunlar ne demek olduğunu halk anladığı anda pankartlarda yazılanlara beklenenin ilerisinde tepki verdi.
Anladılar ki o çok sevdikleri festival alanı imara açılıp alışveriş merkezi ve apartman yapılmak isteniyor.
Yeşil alan betonlaştırılmak ve yok edilmek isteniyor.
Ve akın akın imza kampanyasına destek vermeye başladılar.
Peki bu işin resmi ve teknik tarafı ne ?
Anlatalım .
Festival Alanı gerçekten imara açılmak ve yapılaştırılmak isteniyor.
Bir anlamda satılmak isteniyor.
Nereden anlıyoruz.
T.C.D.Demiryolları Kırklareli Belediye meclisine başvurarak festival alanının 22 dönümü için% 100 yapılaşma geri kalan 48 dönüm içinde % 70 ile % 30 arasında yapılaşma istiyor.
Bu başvuru yaklaşık 3 ay belediye imar komisyonunda inceleniyor ve olumsuz rapor çıkıyor.
Kırklareli Belediye meclisinin 6. mayıs tarihili birleşiminde gündeme gelen rapor görüşülüyor ve meclis tarafından oy birliği ile kabul edilerek devlet demiryollarının başvurusu reddediliyor.
Bu noktada diyebilirsiniz ki iyi işte meclis ret etmiş ve bu iş bitmiş.
Ama ne yazık ki öyle değil .
Ülkemizde imar planını yapma yetkisi Belediye Meclislerinde olmasına karşın bunun bir istisnası var.
TOKİ , Özelleştirme idaresi ve TCDD belediye meclislerinin kararına rağmen kendi imar planlarını yapabiliyor ve uygulayabiliyorlar.
İşte yazımızın başlığını bu nedenle “KIRKLARELİ KAYBETMEK ÜZERE “ koyduk.
Mecliste ret olunmasına karşın bizim festival alanı TCDD tarafından betonlaştırılabilir.
Durum bu denli kötü mü ?
Düzelme çaresi var mı ?
Kırklareli istasyonundaki gar binası anıtlar kurulu tarafından koruma altına alınmış durumda . Bu koruma alanın tamamına uygulanırsa tehlike ortadan kalkabilir.
Uygulanmazsa Kırklareli’nin kaybetmemesi için tek güç Kırklareli Halkının direnişi.
İşe yarar mı ?
Bence yarar.
Karadeniz sahilinden geçen otoyolu biliyorsunuz **** duymuşunuzdur.
Karadeniz kıyı şeridinin ekolojik dengesini değiştirecek kadar denizi talan etti
O sahillerde denize girecek yer bırakmadı plaj bırakmadı
Bütün sahildeki kentler Rize, Trabzon, Giresun hepsi gitti.
Ama Ünye önünden otoyol geçmiyor.
Neden ?
Çünkü ; Ordu da insanlar bu otoyolun sahilden geçmesine ve denizin doğal yapısının bozulmasına karşı çıktılar.
Neden benzerini KIRKLARELİ yapamasın ?
tunasoykan@superonline.com
İstasyon cad. demek Kırklareli demek..Bir orası kalmıştı dokunulmadık..!
KIRKLARELİ KAYBETMEK ÜZERE...
Kırklareli 'ye gelenler bilirler kentin en önemli gezi ve dinlenme alanı Atatürk Bulvarı ( İstasyon caddesi ) ve çevresinde yer alan çay bahçeleri ile kafeteryalardır.
Bulvar sonuna kadar yürümeye devam ederseniz Kırklareli tren istasyonuna varırsınız. O nedenle bulvar daha çok İstasyon Caddesi adı ile anılır.
Kırklareli de bu yıl 18.si yapılacak olan Kırklareli Kültür Sanat ve Kakava festivali son üç yıldır istasyon caddesinin uzandığı tren istasyonunun(yaklaşık 70 dönüm civarında olan ) T.C.D.Demiryollarına ait alanında yapılmaktadır.
Şimdi siz trene ne oldu istasyon ve gar binalarına ne oldu diye sorabilirsiniz.
Onlar aynen yerinde duruyor. Ama Kırklareli istasyonu yeri itibarı ile ulaşım için çok elverişli olmayan bir noktada bulunuyor.
Bu duruma Ülkemizde demiryolu politikasının yıllar yılı ihmal edilmişliğini katarsanız tren istasyonunun neden metruk bir halde olduğunu anlayabilirsiniz.
Kırklareli'ye yılda bir iki kez yük treni ya gelir ya gelmez.
O da büyük ihtimalle askeri araç nakil etmek içindir.
Hal böyle olunca Kırklareli belediyesi kentin Vilayet meydanı olarak anılan trafiğin en yoğun mekanında yapılan Kırklareli Kültür Sanat ve Kakava festivalini , istasyon mahalline taşımaya karar verdi.
TCDD ile yapılan görüşmeler sonucunda olumlu noktaya varıldı.
Söz konusu alan Kırklareli Belediyesince park ve yeşil alana olarak düzenlendi.
Festivalde konserler için kullanılan bölüm ile halkın ücretsiz olarak yararlandığı piknik yapılabilecek alanlar çim döşendi. Oturma üniteleri ile donatıldı.
Yürüyüş yolları oluşturuldu. Spor ve jimnastik yapılabilecek alet ve aparatların olduğu bir bölüm yapıldı.
Ve halkın kullanımına açıldı . . . . .
Kırklareli halkı da düzenlenen mekanı çok sevdi nerede ise günün her saatinde buradan yararlanmaya başladı.
Sabah saat 06.00 dan itibaren özellikle kadınların yoğun biçimde katıldığı gruplar gelip yürüyüş ve spor yapmaya başlıyor. Aletli jimnastik yapıyor.
Akşam üzerine doğru gençler yoğunlaşıyor.
Geceleri aileler gezi yapıyor.
Hafta sonları piknik yapıyorlar.
Mayıs ayı başında bu alana alışan , hatta hayat biçimini buraya göre ayarlayanlar , 3 yıldır festivalin keyfini burada çıkarmaya alışanlar inanamadıkları haber aldılar.
Kırklareli adeta bir şokla sarsıldı. Yollarda gördükleri pankartlara önce bir anlam veremediler.
Ne yazıyordu o pankartlarda
“YEM YEŞİL , FESTİVAL ALANIMIZ ,
HUZUR ve NEŞE KAYNAĞIMIZ ,
İMZALARIMIZLA SAHİP ÇIKACAĞIZ
BETONLAŞTIRMAYACAĞIZ”
“FESTİVAL ALANINA SAHİP ÇIK
BETONLAŞMAYA KARŞI BİR İMZADA SEN VER”
“Kırklareli Hareketi Derneği “ imzalı bu pankartları
“FESTİVAL ALANIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ.
İMZA KAMPANYASINI DESTEKLİYORUZ.” Pankartı ile
MİMARLAR ODASI KIRKLARELİ TEMSİLCİLİĞİ izledi.
Daha sonra
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI KIRKLARELİ TEMSİLCİLİĞİ ile DİŞHEKİMLERİ ODASI KIRKLARELİ TEMSİLCİLİĞİ pankartları ile imza kampanyasına desteklerini açıkladı.
Bütün bunlar ne demek olduğunu halk anladığı anda pankartlarda yazılanlara beklenenin ilerisinde tepki verdi.
Anladılar ki o çok sevdikleri festival alanı imara açılıp alışveriş merkezi ve apartman yapılmak isteniyor.
Yeşil alan betonlaştırılmak ve yok edilmek isteniyor.
Ve akın akın imza kampanyasına destek vermeye başladılar.
Peki bu işin resmi ve teknik tarafı ne ?
Anlatalım .
Festival Alanı gerçekten imara açılmak ve yapılaştırılmak isteniyor.
Bir anlamda satılmak isteniyor.
Nereden anlıyoruz.
T.C.D.Demiryolları Kırklareli Belediye meclisine başvurarak festival alanının 22 dönümü için% 100 yapılaşma geri kalan 48 dönüm içinde % 70 ile % 30 arasında yapılaşma istiyor.
Bu başvuru yaklaşık 3 ay belediye imar komisyonunda inceleniyor ve olumsuz rapor çıkıyor.
Kırklareli Belediye meclisinin 6. mayıs tarihili birleşiminde gündeme gelen rapor görüşülüyor ve meclis tarafından oy birliği ile kabul edilerek devlet demiryollarının başvurusu reddediliyor.
Bu noktada diyebilirsiniz ki iyi işte meclis ret etmiş ve bu iş bitmiş.
Ama ne yazık ki öyle değil .
Ülkemizde imar planını yapma yetkisi Belediye Meclislerinde olmasına karşın bunun bir istisnası var.
TOKİ , Özelleştirme idaresi ve TCDD belediye meclislerinin kararına rağmen kendi imar planlarını yapabiliyor ve uygulayabiliyorlar.
İşte yazımızın başlığını bu nedenle “KIRKLARELİ KAYBETMEK ÜZERE “ koyduk.
Mecliste ret olunmasına karşın bizim festival alanı TCDD tarafından betonlaştırılabilir.
Durum bu denli kötü mü ?
Düzelme çaresi var mı ?
Kırklareli istasyonundaki gar binası anıtlar kurulu tarafından koruma altına alınmış durumda . Bu koruma alanın tamamına uygulanırsa tehlike ortadan kalkabilir.
Uygulanmazsa Kırklareli’nin kaybetmemesi için tek güç Kırklareli Halkının direnişi.
İşe yarar mı ?
Bence yarar.
Karadeniz sahilinden geçen otoyolu biliyorsunuz **** duymuşunuzdur.
Karadeniz kıyı şeridinin ekolojik dengesini değiştirecek kadar denizi talan etti
O sahillerde denize girecek yer bırakmadı plaj bırakmadı
Bütün sahildeki kentler Rize, Trabzon, Giresun hepsi gitti.
Ama Ünye önünden otoyol geçmiyor.
Neden ?
Çünkü ; Ordu da insanlar bu otoyolun sahilden geçmesine ve denizin doğal yapısının bozulmasına karşı çıktılar.
Neden benzerini KIRKLARELİ yapamasın ?
tunasoykan@superonline.com