serdarsa
19-05-2008, 16:07
BOR NOKSANLIĞINDA BİTKİLERDE ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR VE
ŞEKER PANCARI VE KEREVİZDE BOR NOKSANLIĞI
Bor noksanlığında ortaya çıkan en tipik araz bitkilerde büyüme noktalarının ölmeleri, yapraklar da renk değişimleri ve bitki de gelişmenin çok zayıflamasıdır.
Örneğin meyve ağaçlarında bor noksanlığında yapraklar sarı bir renk alırlar, yaprak damarları mantarlaşır ve ağaçlarda vaktinden önce yaprak dökümü olur. Bor noksanlığı sürgün ve dallarında normal uzunluklarını alamamalarına, meyvelerin küçük kalmalarına ayrıca meyvelerin iç ve dış kısımlarında mantarlaşmaya sebep olmaktadır. Bor noksanlığında özellikle genç sürgünlerde zamk akıtma görülür, noksanlığın çok şiddetli olduğu hallerde ise, sürgünlerde uç kuruması da ortaya çıkmaktadır.
Elma bahçelerinde devamlı olarak azotlu gübrelerin kullanılmaları da bu ağaçlarda bor noksanlığına sebep olur. Çünkü fazla azot vegetatif gelişmeyi arttırır ve böylece ağaçlar daha çok bora ihtiyaç gösterirler. Elma bahçelerinde uygulanan fazla kireçleme de aynı şekilde ağaçlarda bor noksanlığına sebep olmaktadır.
Borun bitki bünyesindeki çok az olduğundan bu yaşlı kısımlardan genç ve yeni gelişmekte olan kısımlara hareket edemez ve bu sebeplerde bor noksanlığı ilk olarak genç kısımlarda ortaya çıkar. Bor noksanlığı genç yaprakların şekil ve renklerinde değişikliklere neden olur ve noksanlığın devam ettiği hallerde yapraklar ölürler. Ağaçlarda görülen kabuk çatlaması, zamk akıtma, sürgünlerin ölmeleri, çiçek ve meyvelerde anormal durumların ortaya çıkması da bor noksanlığı ilgilidir.
Bor noksanlığı diğer birçok bitkilerde de çeşitli hastalıklara sebep olmaktadır. Örneğin şeker pancarında görülen ‘’Öz çürüklüğü’’ , turplarda görülen ‘’ Esmer öz’’ , karnabaharlarda görülen ‘’İçi boş gövde’’, kerevizde görülen ‘’çatlak gövde’’ , elmalarda görülen ‘’Mantarlaşmış çekirdek evi’’ , turunçgillerde görülen ‘’Katı meyve ‘’ ve tütündeki ‘’Tepe hastalığı ‘’ hep bor noksanlığının sebep olduğu hastalıklardır.
Doğal koşullarda tahıllarda bor noksanlığı hemen hiç görülmemiştir. Buna sebep olarak bu bitkilerin bor ihtiyaçlarının çok az olması gösterilmektedir.
Bitkiler bor ihtiyaçları bakımından aralarında çok az fark gösterirler. Fakat borun toksik etkisine karşı çeşitli bitkilerin gösterdikleri duyarlılık birbirlerinden çok farklıdır. Öte yandan aynı bitkinin borun toksik etkisine karşı gösterdiği reaksiyon da iklim şartları , toprak özellikleri ve bitkinin kuvvetli bir gelişme gösterip göstermemesi gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. Bu yüzden de gerek çeşitli bitkilerin gerekse aynı bitkinin değişik şartlarda bor ihtiyacını karşılamak amacıyla toprağa bor ilavesinin söz konusu olduğu hallerde verilecek miktarı üzerinde önemle durulmalıdır.
Bor’un toksik etkileri, içinde bulunduğumuz yüzyılın başından beri bilinmektedir. Bitkiler için gerekli bir besin elementi olduğunun anlaşılması ise daha yenidir. Borun bitkiler için gerekli bir besin elementi olduğunun anlaşılmasını takiben, birçok bitki hastalığının gerçekte bor noksanlığından ileri geldiği tespit edilmiştir.
Bor noksanlığına en duyarlı bitkiler, seker pancarı, hayvan pancarı, kereviz ve ıspanaktır. Karnabahar, şalgam, lahana, Brüksel lahanası, havuç, pırasa, marul, turp bitkileri de bor noksanlığına duyarlı bitkilerdir. Meyve ağaçlarından elma ve armut bor noksanlığına duyarlı bitkiler olarak bilinirler. Bor noksanlığı öncelikle bitkilerin büyüme noktalarına zarar verdiği için bitkilerde büyüme çok yavaşlar. Yapraklar ve dallar kolay kırılan, gevrek bir yapı alırlar. Noksanlığın çok şiddetli olması halinde büyüme noktalan ölür ve büyüme tamamen durur. Çiçek ve meyve oluşumu engellenir, Yapraklar kavrulur, kalınlaşır ve koyu mavi-yeşil bir renk alır.
Armut ve elma ağaçlarında bor noksanlığı benzer zararlar yapar. Çiçekler soğuktan zarar görmüş gibi aniden solar ve siyah kahve renk alırlar. Fakat bu haliyle dökülmeyip bir süre dalda dururlar. Don zararı aynı görüntüyü yaratmakla beraber, dondan etkilenmiş çiçekler hemen dökülürler. Şiddetli noksanlık halinde yaprak çıkışı gecikir. Vegetatif büyüme noktalan ölür, sürgünler kısa olur, yapraklar küçük ve bozuk şekilli olurlar. Ancak yapraklarda kloroz görülmez. Elma ve armut meyvelerinde büyük şekil bozuklukları ve iç ve dışta mantarlaşmalar görülür. Meyveler normalden küçüktür ve bazen çatlamalar olur. Bor noksanlığından ileri gelen dış mantarlaşmalar, kalsiyum noksanlığından ileri gelen acı benek hastalığı ile karıştırılmamalıdır. Acı benek dalda ya çok geç dönemde veya daha çok hasattan sonra, depolama sırasında ortaya çıkar. Şeftali ve kayısı meyvelerinde kahve renkli lekeler veya mantarımsı doku oluşur. Bazı durumlarda meyvelerde çatlama ve büzülme görülebilir. Olgunlaşma gayri muntazam olur.
Bor fazlalığı
Bor toksisitesi diğer pek çok elementin toksisitesinden daha önemlidir. Çünkü bitkiler için yeterli ve gerekli bor miktarı ile zararlı olacak toksik seviye arasındaki fark çok azdır. Toprakta bitkilerce alınabilir bor miktarı 1 ppm'den düşük ise bor noksanlığı, 5 ppm'den yüksek ise bor fazlalığı söz konusu olabilmektedir. Bu sebeple bor gübrelemesi yaparken toksik etki ortaya çıkması olasılığı yüksektir.
Serdar ACAR
S.D.Ü. Tohumculuk
ŞEKER PANCARI VE KEREVİZDE BOR NOKSANLIĞI
Bor noksanlığında ortaya çıkan en tipik araz bitkilerde büyüme noktalarının ölmeleri, yapraklar da renk değişimleri ve bitki de gelişmenin çok zayıflamasıdır.
Örneğin meyve ağaçlarında bor noksanlığında yapraklar sarı bir renk alırlar, yaprak damarları mantarlaşır ve ağaçlarda vaktinden önce yaprak dökümü olur. Bor noksanlığı sürgün ve dallarında normal uzunluklarını alamamalarına, meyvelerin küçük kalmalarına ayrıca meyvelerin iç ve dış kısımlarında mantarlaşmaya sebep olmaktadır. Bor noksanlığında özellikle genç sürgünlerde zamk akıtma görülür, noksanlığın çok şiddetli olduğu hallerde ise, sürgünlerde uç kuruması da ortaya çıkmaktadır.
Elma bahçelerinde devamlı olarak azotlu gübrelerin kullanılmaları da bu ağaçlarda bor noksanlığına sebep olur. Çünkü fazla azot vegetatif gelişmeyi arttırır ve böylece ağaçlar daha çok bora ihtiyaç gösterirler. Elma bahçelerinde uygulanan fazla kireçleme de aynı şekilde ağaçlarda bor noksanlığına sebep olmaktadır.
Borun bitki bünyesindeki çok az olduğundan bu yaşlı kısımlardan genç ve yeni gelişmekte olan kısımlara hareket edemez ve bu sebeplerde bor noksanlığı ilk olarak genç kısımlarda ortaya çıkar. Bor noksanlığı genç yaprakların şekil ve renklerinde değişikliklere neden olur ve noksanlığın devam ettiği hallerde yapraklar ölürler. Ağaçlarda görülen kabuk çatlaması, zamk akıtma, sürgünlerin ölmeleri, çiçek ve meyvelerde anormal durumların ortaya çıkması da bor noksanlığı ilgilidir.
Bor noksanlığı diğer birçok bitkilerde de çeşitli hastalıklara sebep olmaktadır. Örneğin şeker pancarında görülen ‘’Öz çürüklüğü’’ , turplarda görülen ‘’ Esmer öz’’ , karnabaharlarda görülen ‘’İçi boş gövde’’, kerevizde görülen ‘’çatlak gövde’’ , elmalarda görülen ‘’Mantarlaşmış çekirdek evi’’ , turunçgillerde görülen ‘’Katı meyve ‘’ ve tütündeki ‘’Tepe hastalığı ‘’ hep bor noksanlığının sebep olduğu hastalıklardır.
Doğal koşullarda tahıllarda bor noksanlığı hemen hiç görülmemiştir. Buna sebep olarak bu bitkilerin bor ihtiyaçlarının çok az olması gösterilmektedir.
Bitkiler bor ihtiyaçları bakımından aralarında çok az fark gösterirler. Fakat borun toksik etkisine karşı çeşitli bitkilerin gösterdikleri duyarlılık birbirlerinden çok farklıdır. Öte yandan aynı bitkinin borun toksik etkisine karşı gösterdiği reaksiyon da iklim şartları , toprak özellikleri ve bitkinin kuvvetli bir gelişme gösterip göstermemesi gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. Bu yüzden de gerek çeşitli bitkilerin gerekse aynı bitkinin değişik şartlarda bor ihtiyacını karşılamak amacıyla toprağa bor ilavesinin söz konusu olduğu hallerde verilecek miktarı üzerinde önemle durulmalıdır.
Bor’un toksik etkileri, içinde bulunduğumuz yüzyılın başından beri bilinmektedir. Bitkiler için gerekli bir besin elementi olduğunun anlaşılması ise daha yenidir. Borun bitkiler için gerekli bir besin elementi olduğunun anlaşılmasını takiben, birçok bitki hastalığının gerçekte bor noksanlığından ileri geldiği tespit edilmiştir.
Bor noksanlığına en duyarlı bitkiler, seker pancarı, hayvan pancarı, kereviz ve ıspanaktır. Karnabahar, şalgam, lahana, Brüksel lahanası, havuç, pırasa, marul, turp bitkileri de bor noksanlığına duyarlı bitkilerdir. Meyve ağaçlarından elma ve armut bor noksanlığına duyarlı bitkiler olarak bilinirler. Bor noksanlığı öncelikle bitkilerin büyüme noktalarına zarar verdiği için bitkilerde büyüme çok yavaşlar. Yapraklar ve dallar kolay kırılan, gevrek bir yapı alırlar. Noksanlığın çok şiddetli olması halinde büyüme noktalan ölür ve büyüme tamamen durur. Çiçek ve meyve oluşumu engellenir, Yapraklar kavrulur, kalınlaşır ve koyu mavi-yeşil bir renk alır.
Armut ve elma ağaçlarında bor noksanlığı benzer zararlar yapar. Çiçekler soğuktan zarar görmüş gibi aniden solar ve siyah kahve renk alırlar. Fakat bu haliyle dökülmeyip bir süre dalda dururlar. Don zararı aynı görüntüyü yaratmakla beraber, dondan etkilenmiş çiçekler hemen dökülürler. Şiddetli noksanlık halinde yaprak çıkışı gecikir. Vegetatif büyüme noktalan ölür, sürgünler kısa olur, yapraklar küçük ve bozuk şekilli olurlar. Ancak yapraklarda kloroz görülmez. Elma ve armut meyvelerinde büyük şekil bozuklukları ve iç ve dışta mantarlaşmalar görülür. Meyveler normalden küçüktür ve bazen çatlamalar olur. Bor noksanlığından ileri gelen dış mantarlaşmalar, kalsiyum noksanlığından ileri gelen acı benek hastalığı ile karıştırılmamalıdır. Acı benek dalda ya çok geç dönemde veya daha çok hasattan sonra, depolama sırasında ortaya çıkar. Şeftali ve kayısı meyvelerinde kahve renkli lekeler veya mantarımsı doku oluşur. Bazı durumlarda meyvelerde çatlama ve büzülme görülebilir. Olgunlaşma gayri muntazam olur.
Bor fazlalığı
Bor toksisitesi diğer pek çok elementin toksisitesinden daha önemlidir. Çünkü bitkiler için yeterli ve gerekli bor miktarı ile zararlı olacak toksik seviye arasındaki fark çok azdır. Toprakta bitkilerce alınabilir bor miktarı 1 ppm'den düşük ise bor noksanlığı, 5 ppm'den yüksek ise bor fazlalığı söz konusu olabilmektedir. Bu sebeple bor gübrelemesi yaparken toksik etki ortaya çıkması olasılığı yüksektir.
Serdar ACAR
S.D.Ü. Tohumculuk