malina
28-04-2008, 10:31
Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?
İşim icabı interneti günün her saati kullanan biriyim. Hobilerimden biri de çiçekler olduğu için arada çiçek resimleri ve bahçemdeki çiçekler hakkında bilgi almaya girdiğimde karşıma çıkan her güzel resmin ve bilginin bu siteden geldiğini farkettim. Bu foruma üye olmalıyım diye karar verdim. Çok yoğun çalıştığım için bu kararı vermekle üye olmak arasında bayağı bir zaman geçti. Hatta üye olup ilk, neden aktif değilsiniz mesajı almamla arasında en az iki ay oynadığını da keşfedince artık bir girip ayrıntılı okumam gerektiğini düşündüm.O zamandan beri her gün bu forumdayım.
Burada neler öğrendiniz?
Bir kere kaktüslerin ne kadar çeşitli olduğunu ve her bitki için ayrıntılı bilgi bulabileceğimi öğrendim. Şimdi en küçük bir bilgi için Agaclar.net’ e bakıyorum.
Diğer üyeler sizden neler öğrendi?
Sanırım Fethiye’nin güzelliklerini öğrenmiş olabilirler. Gönderdiğim manzara resimleriyle ve çektiğim çiçek fotoğraflarıyla buranın çok güzel bir yer olduğunu vurgulamaya çalıştım hep.
Sizi tanıyalım
Sekiz senedir Fethiye’de yaşıyorum, Trakyalıyım. Buraya gelene kadar İstanbul ‘da yaşadım. Halkla İlişkiler okudum.
Çok yoğun çalışmaktan ve iş dünyasından sıkılan eşim bir gün hayal kurduğumuz ve emekli olunca gidip yerleşmeyi düşündüğümüz Akdeniz’ e neden şimdi gitmiyoruz diyerek kanıma girdi. Herşeyi bırakıp Fethiye’ ye geldik.Buradaki herkes genellikle turizm ya da tarımla uğraşıyor.Farklı bir iş kolu kuralım dedik ve Fethiye’de devamlı yaşayan İngilizlerin çok olmasından dolayı bölgesel İngilizce bir gazete çıkarmaya karar verdik.Yedi senedir Fethiye’de gazetecilik ve reklamcılık yapıyorum. Çevre ve sosyal yardım projelerinde gönüllü yer alıyorum. 16 yaşında bir oğlum var.
Sanat ve sanatla ilgili her konuyla ilgileniyorum. Soğuk seramik çalışmalarım var. Kitap okumayı ve kültür gezileri yapmayı severim.
Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?
Genelde hava Fethiye’ de güzel olduğu için akşamları eve gelince ve sabah erken bahçeyle ilgileniyorum. İş yaşamımdan dolayı bu az bir zamanı kaplıyorsa da ilk fırsatta soluğu bahçede ya da balkonda alıyorum. Aynı zamanda işyerimde de çiçeklerim var.
Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?
Galeride çiftlik yaşamı ve doğal yaşam ile ilgili bir konu başlığı yok aslında. Olsa iyi olur.
Organik tarım ve ekoturizm ile ilgili daha çok bilgi olabilir diye düşünüyorum. Ya da kır hayatı ile ilgili yazılar..
Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?
Galeri bölümüne daha çok resim eklenebilir. Böylece doğal güzellikleriyle ilgili bir yeri tanıma fırsatımız çoğalabilir diye düşünüyorum. Bir yerin tanıtımı için orada devamlı yaşayan birinin anlatması diğer tanıtımlardan çok daha iyidir.
Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?
Aslında koyu bir sardunya hastasıyım ama sitede hep kaktüslerle ilgilendim şimdiye kadar. Çocukluğumun geçtiği anneanne ve babaannemin evleri eski Rum evleri olduğundan balkon ve bahçeleri sardunyalarla dolu olurdu. Sardunya yapraklarını temizler, özellikle yapraklardan çıkan kokuyu mutlulukla içime çekerdim. Şimdi ne zaman sardunya yapraklarının kokusunu duysam o evler aklıma geliyor.
Kaktüsleri sevme nedenim ise yoğun çalıştığımız için sulama ile ilgili problemler yaşamamam. Hem de Akdeniz ikliminde yaşarken kaktüsleri sevmemek olmazdı herhalde, keşfettikçe daha da seviyorum.
Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?
Kendi mesleğimle ilgili olmayan ama kişisel olarak ilgimi çeken bir konu olan çevre ve insan konusunda küresel ısınma çerçevesinde MaviKuş (www.mavikus.org (http://www.mavikus.org)) Derneği olarak yapmaya çalıştığımız Çekirdek Kampanyasında insanların olaya yaklaşımları bazen trajikomik gelmişti.Bu konuyla ilgili yazdığım bir yorumdan örnek aktarmak istiyorum sizlere.
“yapılan eleştiriler hakkında cevap veriyorum sorulara…
-İyi de bu meyveleri biz nasıl yiyeceğiz (zaten siz yemeyeceksiniz ki ormanda yaşayan hayvanlar yiyecek !, tavşan, fare,kuşlar v.b.gibi)
-E şimdi yabani meyve çıkar bunlardan (olsun farketmez besin işte! )
-Ormanın doğal dokusunu bozuyorsunuz (olur mu öyle şey, kampanyanın başından beri tüm teknik adamlar yanımızda orman işletmesi, üniversitesi, ziraat odası. Onlara danışmadan zaten hareket edilmiyor ve öngördüğü ölçüde yüksekliklere göre çekirdekler atılıyor.)
-Üç beş şeftali çekirdeğinden ne bekliyorsunuz..? (çok şey J ) aralarına ağaç tohumları da atılıyor, biz konumuz olmamasına rağmen bilgilendik, etrafımıza bilgi verdik ve en önemlisi öğrencilerin ve etrafı yemyeşil ormanlarla çevrili bir halka gelecekte bunları bulamazsınız eğer gereken önlemleri almazsanız mesajı verdik)
Çok güzel bir kampanyaydı. Bana çok farklı duygular hatırlattı. Ben çocukken anneannemin mutfağının penceresinde hep kurutulmuş bir kaç çekirdek olur ve bunlar hep bir şekilde bir yerde toprağa iletilirdi. Uzun seneler şehirde yaşadım ve bu kampanyayı gördüğümde ne kadar uzun süredir toprağa bir şeyler sunmadığımı farkettim. Oysa hep ondan aldıklarımızla yaşıyoruz.
Benim çocuğumda pencere kenarında kurumuş çekirdekler olan bir mutfakta büyüsün istedim. Hatta diğer çocukların da bunu hatırlamasını istedim. Güzeldi işte. O çekirdekler o yanmış orman alanında çürüse de , yağmur üstüne yağıp çimlendirse de her dakikasında koşturmaktan mutlu olduğum, gelecek için bir şeyler yapabildiğimi düşünmem bile her dakikasına değerdi.Tüm destek verenlere teşekkür ederim.”
Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?
Şimdiki bahçemin kesinlikle yapmak istediklerim için çok küçük olduğuna karar verdim.
Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?
Şimdiye kadar bir toplantıya katılmadım ama Fethiye'den sayımızın artması dahilinde özel bir toplantı tertipleyebilirim.
Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?
Öncelikle Annem örnek aldığım kişidir. Çiçeklerini çok sever ve senelerce pencerelerimiz ve evimiz çiçek doluydu.. Çiçekler her zaman bana onu hatırlatır .. Onun sevdiği çiçekleri ben de severim.
İlk balkon bitkim ise küçük bir erguvan ağacıydı. 4.katta mor çiçekli bir erguvandan sonra herkes o çevrede balkonlarına bitki almaya başladı.Sanırım güzellikler ve çiçek sevgisi bulaşıcı. İnsanlar karşılarında görünce kendileri de en kısa zamanda bitki sahibi olmak istiyor. Hem de çiçeklerle dolu bir evde büyümek bir çocuk için hayat standardı. Doğayı seven bir çocuğa insan sevgisini daha net anlatabiliyorsunuz. Onların boşluğu hemen hissediliyor, alıştıkça çiçeksiz bir evde yaşayamıyorsunuz
Bir diğer örnek kişim de eski komşum. Bahçe konusunda öğretmenim ve yol göstericim oldu burada. İstanbul’da yaşadığım için sadece o iklime uygun salon bitkilerini ve ağaçlarını tanıyordum.Buraya yerleştiğimde bana Akdeniz iklimine uygun bitkilerin yetiştirilmesini ve adını öğretti diyebilirim.
Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri..?
Ağaçları zaten çok severim. Çocukluğum ağaç tepelerinde geçti. Trakya’da erik ve zerdali ağaçları çoktur. Onlar da sevdiğim ağaçlardandır.
Salkım söğütleri çeşme başında görmek her zaman beni mutlu eder.
Ama dere kenarında kavak ağaçlarını özlüyorum bazen. Buralarda pek kavak bulunmuyor. Istırancalara her gittiğimde kavak hışırtılarını dinlerim özel olarak.
Sevmediğim ağaç yok desem daha doğru olur sanırım. Meşeleri ve çınarları bir başka severim.
Bahçemde kendi ellerimle diktiğim ağaç gülü ve erguvan ağacının mayıs ayında nasıl görüneceği mesela ara ara kafamı kurcalıyor. Erguvan ağacının ilk çiçekleri bu yıl açacak.Bahçem şenlenecek..
Fethiye’de tanıdığım, şüphesiz her evin bahçesinde olması gerektiğini düşündüğüm Günlük ağaçları da son favorilerim.Sonbaharda günlük ağaçlarının altında resim çektirmek demek sonbaharın renklerinin tümüne aynı anda bürünmek demektir.
Çiçeklerden sardunyaları severim. Her değişik rengi gördüğümde sahip olma isteği uyandıran tek çiçek onlar bende. Şimdi kaktüsleri de agaclar.net sayesinde çok sevmeye ve takip etmeye başladım.Bahçemde ise çok güzel güller var. Onlar bahçelerin kraliçeleri bence.
Bitkilerle ilgilenirken günün yogunluğunu üstümden atmış oluyorum. Ne yaparsam yapayım bahçede yorulmuyorum ve deşarj olduğumu hissediyorum.Kendim ilgilendiğimde keyif alıyorum ve yabancı birinin benim bitkilerimi düzenlemesinden ya da budamasından hoşlanmıyorum.
Bir başka bahçeye gittiğimde o bahçenin yapısının o insanların hayata bakışını da yansıttığını düşünürüm genelde.. Ya da sevdiği bitkilerin onu tanımladığını..
Hiç özen gösterilmeden olduğu gibi duran bahçelere de girip çiçek ve ağaç ekesim gelir doğal olarak.
Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?
Üye olduğum forumlardan hiçbiri bitkiler konusunda agaclar.net kadar bilgi verici değil.
Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?
Bitkilerle ilgili bir eğitim almadım. Okuduklarım ve yaşadığım deneyimlerden öğreniyorum. En azından çelikleme konusunda ilk başladığımda bir kurs almak isterdim. Uzun vadeli eğitimlere işimden dolayı katılamam ama atölye çalışmalarına yakın bir yerde olduğu taktirde katılabilirim.
Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?
Forum tüm gün açık oluyor. Her fırsatta foruma hemen göz gezdiriyorum. Her gün yeni bir forum başlığı keşfettiğimden kolay kolay da ayrılamıyorum.
Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?
Doğal yaşam, çevre, ekoturizm, sanat ve internet.
Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?
Kaktüs Kardeşliğine katıldım. Çok güzel bir yöntem. Kaktüs kardeşliği çevremde olmayan kaktüslere ulaşmama ve yeni insanlarla tanışmama sebep oldu.
Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?
Mitolojik öykülerle anlatımda Penelophe‘den çok etkilenmiştim.
Mine Pakkaner’ in bitki reçetelerinden ve bilgisinden,
Zenfree’ nin logosundan,
Vildan Sönmez’in gezi yazılarından,
Şükran Ayalp’in peyzaj ve havuz bilgisinden,
Kaktüs Kardeşliğinde ki herkesin azminden,
Meyveli Tepe‘nin yeni bir başlangıç yapmasından ve herkesle paylaşmasından…
Bazen normalde yapmayacağım ama öyle güzel anlatılan konular oluyor ki bahçem müsait olmasa bile özenip yapmak istiyorum. Mesela süs havuzu yapımı gibi. (karınca70’in yaptığı )
Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?
Mavikuş Dayanışma Derneği www.mavikus.org (http://www.mavikus.org)
Fethiye Çevre ve Ekoturizm Derneği
Fethiye Turizm, Tanıtım,Eğitim, Kültür ve Çevre Vakfı www.fetav.org (http://www.fetav.org)
Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?
İmza kampanyalarına kesinlikle katılıyorum. Doğaya ve insanlara zarar vermeden yapılan protestolara katılmayı uygun görüyorum.
TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?
Yeterli bulmuyorum. Daha ayrıntılı ve konu seçiminde bağımsız olmalı diyorum. Herkes kendinden bir şeyler bulmalı. Tıpkı bu site gibi.
Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
İlgiyle okuyorum ama burada şimdilik gereksinim olacak bir durumumuz yok. Oysa şehir insanları için sanırım kurtarıcı konumdalar.
Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz; ağaç, çiçek, kitap, şarkı, müzik grubu/müzik sanatçısı, ressam, şair, film, web sitesi.
En sevdiğim ağaç :Bu aralar bahçemde kendi diktiğim ağaç gülü (yol hatmisi), gözünün içine bakıyorum denebilir.
En sevdiğim çiçek: Sardunya
En sevdiğim kitap : Memleketimden İnsan Manzaraları – N.Hikmet
En sevdiğim şarkı: Bu aralar “Belki üstümüzden bir kuş geçer-Yüksek Sadakat”
En sevdiğim grup: Yüksek Sadakat
En sevdiğim Sanatçı: Sezen Aksu
En sevdiğim Ressam :Osman Hamdi (Kaplumbağa Terbiyecisi de en sevdiğim tablo) Yabancı ressamlardan Monet.
En sevdiğim Şair: Nazım Hikmet
En sevdiğim film: Burada çok net söyleyebileceğim bir film yok. Ancak 3'e indirebilirim belki. Out of Afrika, Kızarmış Yeşil Domatesler, Yurttaş Kane.
En sevdiğim web sitesi : www.fethiyerehberi.com (http://www.fethiyerehberi.com)
Son olarak;
Doğayı sevmek ve gelecek nesillere örnek olacak şekilde ona iyi davranmak insanlık görevlerimizden biri olmalı diye düşünüyorum.
Bitkileri ve doğayı sevmeyen birinin insanlara da iyi davranabileceğini düşünmüyorum.
İşim icabı interneti günün her saati kullanan biriyim. Hobilerimden biri de çiçekler olduğu için arada çiçek resimleri ve bahçemdeki çiçekler hakkında bilgi almaya girdiğimde karşıma çıkan her güzel resmin ve bilginin bu siteden geldiğini farkettim. Bu foruma üye olmalıyım diye karar verdim. Çok yoğun çalıştığım için bu kararı vermekle üye olmak arasında bayağı bir zaman geçti. Hatta üye olup ilk, neden aktif değilsiniz mesajı almamla arasında en az iki ay oynadığını da keşfedince artık bir girip ayrıntılı okumam gerektiğini düşündüm.O zamandan beri her gün bu forumdayım.
Burada neler öğrendiniz?
Bir kere kaktüslerin ne kadar çeşitli olduğunu ve her bitki için ayrıntılı bilgi bulabileceğimi öğrendim. Şimdi en küçük bir bilgi için Agaclar.net’ e bakıyorum.
Diğer üyeler sizden neler öğrendi?
Sanırım Fethiye’nin güzelliklerini öğrenmiş olabilirler. Gönderdiğim manzara resimleriyle ve çektiğim çiçek fotoğraflarıyla buranın çok güzel bir yer olduğunu vurgulamaya çalıştım hep.
Sizi tanıyalım
Sekiz senedir Fethiye’de yaşıyorum, Trakyalıyım. Buraya gelene kadar İstanbul ‘da yaşadım. Halkla İlişkiler okudum.
Çok yoğun çalışmaktan ve iş dünyasından sıkılan eşim bir gün hayal kurduğumuz ve emekli olunca gidip yerleşmeyi düşündüğümüz Akdeniz’ e neden şimdi gitmiyoruz diyerek kanıma girdi. Herşeyi bırakıp Fethiye’ ye geldik.Buradaki herkes genellikle turizm ya da tarımla uğraşıyor.Farklı bir iş kolu kuralım dedik ve Fethiye’de devamlı yaşayan İngilizlerin çok olmasından dolayı bölgesel İngilizce bir gazete çıkarmaya karar verdik.Yedi senedir Fethiye’de gazetecilik ve reklamcılık yapıyorum. Çevre ve sosyal yardım projelerinde gönüllü yer alıyorum. 16 yaşında bir oğlum var.
Sanat ve sanatla ilgili her konuyla ilgileniyorum. Soğuk seramik çalışmalarım var. Kitap okumayı ve kültür gezileri yapmayı severim.
Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?
Genelde hava Fethiye’ de güzel olduğu için akşamları eve gelince ve sabah erken bahçeyle ilgileniyorum. İş yaşamımdan dolayı bu az bir zamanı kaplıyorsa da ilk fırsatta soluğu bahçede ya da balkonda alıyorum. Aynı zamanda işyerimde de çiçeklerim var.
Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?
Galeride çiftlik yaşamı ve doğal yaşam ile ilgili bir konu başlığı yok aslında. Olsa iyi olur.
Organik tarım ve ekoturizm ile ilgili daha çok bilgi olabilir diye düşünüyorum. Ya da kır hayatı ile ilgili yazılar..
Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?
Galeri bölümüne daha çok resim eklenebilir. Böylece doğal güzellikleriyle ilgili bir yeri tanıma fırsatımız çoğalabilir diye düşünüyorum. Bir yerin tanıtımı için orada devamlı yaşayan birinin anlatması diğer tanıtımlardan çok daha iyidir.
Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?
Aslında koyu bir sardunya hastasıyım ama sitede hep kaktüslerle ilgilendim şimdiye kadar. Çocukluğumun geçtiği anneanne ve babaannemin evleri eski Rum evleri olduğundan balkon ve bahçeleri sardunyalarla dolu olurdu. Sardunya yapraklarını temizler, özellikle yapraklardan çıkan kokuyu mutlulukla içime çekerdim. Şimdi ne zaman sardunya yapraklarının kokusunu duysam o evler aklıma geliyor.
Kaktüsleri sevme nedenim ise yoğun çalıştığımız için sulama ile ilgili problemler yaşamamam. Hem de Akdeniz ikliminde yaşarken kaktüsleri sevmemek olmazdı herhalde, keşfettikçe daha da seviyorum.
Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?
Kendi mesleğimle ilgili olmayan ama kişisel olarak ilgimi çeken bir konu olan çevre ve insan konusunda küresel ısınma çerçevesinde MaviKuş (www.mavikus.org (http://www.mavikus.org)) Derneği olarak yapmaya çalıştığımız Çekirdek Kampanyasında insanların olaya yaklaşımları bazen trajikomik gelmişti.Bu konuyla ilgili yazdığım bir yorumdan örnek aktarmak istiyorum sizlere.
“yapılan eleştiriler hakkında cevap veriyorum sorulara…
-İyi de bu meyveleri biz nasıl yiyeceğiz (zaten siz yemeyeceksiniz ki ormanda yaşayan hayvanlar yiyecek !, tavşan, fare,kuşlar v.b.gibi)
-E şimdi yabani meyve çıkar bunlardan (olsun farketmez besin işte! )
-Ormanın doğal dokusunu bozuyorsunuz (olur mu öyle şey, kampanyanın başından beri tüm teknik adamlar yanımızda orman işletmesi, üniversitesi, ziraat odası. Onlara danışmadan zaten hareket edilmiyor ve öngördüğü ölçüde yüksekliklere göre çekirdekler atılıyor.)
-Üç beş şeftali çekirdeğinden ne bekliyorsunuz..? (çok şey J ) aralarına ağaç tohumları da atılıyor, biz konumuz olmamasına rağmen bilgilendik, etrafımıza bilgi verdik ve en önemlisi öğrencilerin ve etrafı yemyeşil ormanlarla çevrili bir halka gelecekte bunları bulamazsınız eğer gereken önlemleri almazsanız mesajı verdik)
Çok güzel bir kampanyaydı. Bana çok farklı duygular hatırlattı. Ben çocukken anneannemin mutfağının penceresinde hep kurutulmuş bir kaç çekirdek olur ve bunlar hep bir şekilde bir yerde toprağa iletilirdi. Uzun seneler şehirde yaşadım ve bu kampanyayı gördüğümde ne kadar uzun süredir toprağa bir şeyler sunmadığımı farkettim. Oysa hep ondan aldıklarımızla yaşıyoruz.
Benim çocuğumda pencere kenarında kurumuş çekirdekler olan bir mutfakta büyüsün istedim. Hatta diğer çocukların da bunu hatırlamasını istedim. Güzeldi işte. O çekirdekler o yanmış orman alanında çürüse de , yağmur üstüne yağıp çimlendirse de her dakikasında koşturmaktan mutlu olduğum, gelecek için bir şeyler yapabildiğimi düşünmem bile her dakikasına değerdi.Tüm destek verenlere teşekkür ederim.”
Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?
Şimdiki bahçemin kesinlikle yapmak istediklerim için çok küçük olduğuna karar verdim.
Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?
Şimdiye kadar bir toplantıya katılmadım ama Fethiye'den sayımızın artması dahilinde özel bir toplantı tertipleyebilirim.
Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?
Öncelikle Annem örnek aldığım kişidir. Çiçeklerini çok sever ve senelerce pencerelerimiz ve evimiz çiçek doluydu.. Çiçekler her zaman bana onu hatırlatır .. Onun sevdiği çiçekleri ben de severim.
İlk balkon bitkim ise küçük bir erguvan ağacıydı. 4.katta mor çiçekli bir erguvandan sonra herkes o çevrede balkonlarına bitki almaya başladı.Sanırım güzellikler ve çiçek sevgisi bulaşıcı. İnsanlar karşılarında görünce kendileri de en kısa zamanda bitki sahibi olmak istiyor. Hem de çiçeklerle dolu bir evde büyümek bir çocuk için hayat standardı. Doğayı seven bir çocuğa insan sevgisini daha net anlatabiliyorsunuz. Onların boşluğu hemen hissediliyor, alıştıkça çiçeksiz bir evde yaşayamıyorsunuz
Bir diğer örnek kişim de eski komşum. Bahçe konusunda öğretmenim ve yol göstericim oldu burada. İstanbul’da yaşadığım için sadece o iklime uygun salon bitkilerini ve ağaçlarını tanıyordum.Buraya yerleştiğimde bana Akdeniz iklimine uygun bitkilerin yetiştirilmesini ve adını öğretti diyebilirim.
Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri..?
Ağaçları zaten çok severim. Çocukluğum ağaç tepelerinde geçti. Trakya’da erik ve zerdali ağaçları çoktur. Onlar da sevdiğim ağaçlardandır.
Salkım söğütleri çeşme başında görmek her zaman beni mutlu eder.
Ama dere kenarında kavak ağaçlarını özlüyorum bazen. Buralarda pek kavak bulunmuyor. Istırancalara her gittiğimde kavak hışırtılarını dinlerim özel olarak.
Sevmediğim ağaç yok desem daha doğru olur sanırım. Meşeleri ve çınarları bir başka severim.
Bahçemde kendi ellerimle diktiğim ağaç gülü ve erguvan ağacının mayıs ayında nasıl görüneceği mesela ara ara kafamı kurcalıyor. Erguvan ağacının ilk çiçekleri bu yıl açacak.Bahçem şenlenecek..
Fethiye’de tanıdığım, şüphesiz her evin bahçesinde olması gerektiğini düşündüğüm Günlük ağaçları da son favorilerim.Sonbaharda günlük ağaçlarının altında resim çektirmek demek sonbaharın renklerinin tümüne aynı anda bürünmek demektir.
Çiçeklerden sardunyaları severim. Her değişik rengi gördüğümde sahip olma isteği uyandıran tek çiçek onlar bende. Şimdi kaktüsleri de agaclar.net sayesinde çok sevmeye ve takip etmeye başladım.Bahçemde ise çok güzel güller var. Onlar bahçelerin kraliçeleri bence.
Bitkilerle ilgilenirken günün yogunluğunu üstümden atmış oluyorum. Ne yaparsam yapayım bahçede yorulmuyorum ve deşarj olduğumu hissediyorum.Kendim ilgilendiğimde keyif alıyorum ve yabancı birinin benim bitkilerimi düzenlemesinden ya da budamasından hoşlanmıyorum.
Bir başka bahçeye gittiğimde o bahçenin yapısının o insanların hayata bakışını da yansıttığını düşünürüm genelde.. Ya da sevdiği bitkilerin onu tanımladığını..
Hiç özen gösterilmeden olduğu gibi duran bahçelere de girip çiçek ve ağaç ekesim gelir doğal olarak.
Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?
Üye olduğum forumlardan hiçbiri bitkiler konusunda agaclar.net kadar bilgi verici değil.
Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?
Bitkilerle ilgili bir eğitim almadım. Okuduklarım ve yaşadığım deneyimlerden öğreniyorum. En azından çelikleme konusunda ilk başladığımda bir kurs almak isterdim. Uzun vadeli eğitimlere işimden dolayı katılamam ama atölye çalışmalarına yakın bir yerde olduğu taktirde katılabilirim.
Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?
Forum tüm gün açık oluyor. Her fırsatta foruma hemen göz gezdiriyorum. Her gün yeni bir forum başlığı keşfettiğimden kolay kolay da ayrılamıyorum.
Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?
Doğal yaşam, çevre, ekoturizm, sanat ve internet.
Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?
Kaktüs Kardeşliğine katıldım. Çok güzel bir yöntem. Kaktüs kardeşliği çevremde olmayan kaktüslere ulaşmama ve yeni insanlarla tanışmama sebep oldu.
Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?
Mitolojik öykülerle anlatımda Penelophe‘den çok etkilenmiştim.
Mine Pakkaner’ in bitki reçetelerinden ve bilgisinden,
Zenfree’ nin logosundan,
Vildan Sönmez’in gezi yazılarından,
Şükran Ayalp’in peyzaj ve havuz bilgisinden,
Kaktüs Kardeşliğinde ki herkesin azminden,
Meyveli Tepe‘nin yeni bir başlangıç yapmasından ve herkesle paylaşmasından…
Bazen normalde yapmayacağım ama öyle güzel anlatılan konular oluyor ki bahçem müsait olmasa bile özenip yapmak istiyorum. Mesela süs havuzu yapımı gibi. (karınca70’in yaptığı )
Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?
Mavikuş Dayanışma Derneği www.mavikus.org (http://www.mavikus.org)
Fethiye Çevre ve Ekoturizm Derneği
Fethiye Turizm, Tanıtım,Eğitim, Kültür ve Çevre Vakfı www.fetav.org (http://www.fetav.org)
Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?
İmza kampanyalarına kesinlikle katılıyorum. Doğaya ve insanlara zarar vermeden yapılan protestolara katılmayı uygun görüyorum.
TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?
Yeterli bulmuyorum. Daha ayrıntılı ve konu seçiminde bağımsız olmalı diyorum. Herkes kendinden bir şeyler bulmalı. Tıpkı bu site gibi.
Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
İlgiyle okuyorum ama burada şimdilik gereksinim olacak bir durumumuz yok. Oysa şehir insanları için sanırım kurtarıcı konumdalar.
Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz; ağaç, çiçek, kitap, şarkı, müzik grubu/müzik sanatçısı, ressam, şair, film, web sitesi.
En sevdiğim ağaç :Bu aralar bahçemde kendi diktiğim ağaç gülü (yol hatmisi), gözünün içine bakıyorum denebilir.
En sevdiğim çiçek: Sardunya
En sevdiğim kitap : Memleketimden İnsan Manzaraları – N.Hikmet
En sevdiğim şarkı: Bu aralar “Belki üstümüzden bir kuş geçer-Yüksek Sadakat”
En sevdiğim grup: Yüksek Sadakat
En sevdiğim Sanatçı: Sezen Aksu
En sevdiğim Ressam :Osman Hamdi (Kaplumbağa Terbiyecisi de en sevdiğim tablo) Yabancı ressamlardan Monet.
En sevdiğim Şair: Nazım Hikmet
En sevdiğim film: Burada çok net söyleyebileceğim bir film yok. Ancak 3'e indirebilirim belki. Out of Afrika, Kızarmış Yeşil Domatesler, Yurttaş Kane.
En sevdiğim web sitesi : www.fethiyerehberi.com (http://www.fethiyerehberi.com)
Son olarak;
Doğayı sevmek ve gelecek nesillere örnek olacak şekilde ona iyi davranmak insanlık görevlerimizden biri olmalı diye düşünüyorum.
Bitkileri ve doğayı sevmeyen birinin insanlara da iyi davranabileceğini düşünmüyorum.