PDA

View Full Version : Kuzey Kıbrıs yemekleri




Ali H. ALI
14-01-2008, 11:50
Hepinize selamlar, Birsen hanim hos geldiniz.
Genclere belki buradan da birseyler ogretebilirsiniz. Ornegin ev yapimi limonatanin nasil yapildigini burada anlatsaniz ve daha sonralari da Kibrisa ozgu unutulmiya baslamis(ve ya unutulmiyan) diger yemeklerin tarifelerini anlatsaniz ne guzel olur.

Bir ara da mutlaka hellim boregini tarif etmelisiniz(ben hellim boregini bal ile yerim:)) Turkiyedeki dostlarimiz da hellim boregini ogrenmis olur.

Saglicakla kaliniz.




Buket Aknar
14-01-2008, 16:50
Annem hellim(soğan) böreğini çok güzel yapar. Ben sadece yerim ama annem eminim yapımını çok güzel anlatacaktır. Ben de uygun zamanda fotoğraflarını eklerim.

Birsen Şemseddin
18-01-2008, 18:53
Hepinize selamlar, Birsen hanim hos geldiniz.
Genclere belki buradan da birseyler ogretebilirsiniz. Ornegin ev yapimi limonatanin nasil yapildigini burada anlatsaniz ve daha sonralari da Kibrisa ozgu unutulmiya baslamis(ve ya unutulmiyan) diger yemeklerin tarifelerini anlatsaniz ne guzel olur.

Bir ara da mutlaka hellim boregini tarif etmelisiniz(ben hellim boregini bal ile yerim:)) Turkiyedeki dostlarimiz da hellim boregini ogrenmis olur.

Saglicakla kaliniz.

Ali Bey merhaba,uzaklarda insanın canı neler çekiyor. Çok haklısınız. Ben kısa yolculuklarımda bile ( Kıbrısa dönerdönmez şunu pişireceğim, bunu yapacağım )diye düşünüyorum. Artık sizlerin ;yılların çokluğunda neler özlediğinizi çok iyi anlıyorum.

Hellim böreği:

Biliyorsunuz hellim böreği için en yakışan eski hellimdir.Oralarda hellim buluyor musunuz?Bulmuyorsanız yeni hellimden de yapabilirsiniz ama o alışılmış tadı olmaz.

Hellim rendelenir.bir tavaya zeytin yağı ve az ayçiçek yağı koyarak ince doğranmış 4-5 iri soğan pembeleşinceye kadar kızartılır.Sıcak olarak rendelenmiş hellimlerin üstüne dökülüp iyice karıştırılır.

Öte yandan çukur bir kaba esmer un (böreklik) elenir.Ortası açılarak biraz ılık su,ağız tadına göre tuz,ılık su ve yarım kahve fincanı ayçiçek yağı konarakele yapışmayan , orta yumuşaklıkta bir hamur yapılır. Üstü örtülerek dinlendirilir.

Oklava ile yumruk büyüklüğünde bir hamur yufka gibi açılır. çok ince olmayan bir beze açılır. Yuvarlak bezenin yarısı oklavaya sarılır . Geriye kalan bezenin üstüne iki çorba kaşığı hellim yan yana aralıklarla dizilir ve oklavaya sarılmış beze üstlerine kapatılır.Böreklerin arası 2 santim kadar olmalıdır.

Ellerinizle bastırarak boşluklar yapıştırılır. Geniş ağızlı bir çay fincanı veya bardakla börekler kesilir ve geriye kalan hamur bitirilinceye kadar bir tepside üstü örtülü olarak muhafaza edilir.Sac veya geniş bir tava orta ateşin üstüne otutulur ve süratle altüst edilerek (yağsız) pişirilir.Bu arada nefis kokusu bütün sokağa yayılır. kahvaltı veya yemeklerin yanında ballı veya sade olarak yenir.

Not: Böreklerin kurumaması için tavadan alınır alınmaz bir tencerenin dibine yayılmış birkaç kat kağıt peçeteüstüne çıkarılır.hemen temiz bir peçeteyle kapatılır.

AFİYET OLSUN

Ali H. ALI
19-01-2008, 12:59
Birsen hanim hellim boregi tarifi icin tesekurler. Buket hanimin sozu var bir gun hellim boregi yaptiginizda o da fotograf cekip bizlerle paylasacak.

Buralarda hellim vardir da lezzeti ordaki hellimler gibi degiledir. Yine de hic yoktan iyidir.

Borekten acilmisken, belkide simdiki genclerin duymadigi bir boregi animsatayim
"AGIZ BOREGI" (agiz, keci koyun ve ineklerin dogum yaptiktan sonra ilk bir iki hafta icerisindeki sure icerisinde, sutlerinin, normal sutten daha peltek olmasi) Rahmetli nenemin, keciler dogum yaptiktan sonra yaptigi guzel mis gibi bir borek yillar var tatmadigim halde tadini unutmadim.

Saglicakla kaliniz.

Serhan
19-01-2008, 14:03
Birsen hanim hellim boregi tarifi icin tesekurler.
Borekten acilmisken, belkide simdiki genclerin duymadigi bir boregi animsatayim
"AGIZ BOREGI" (agiz, keci koyun ve ineklerin dogum yaptiktan sonra ilk bir iki hafta icerisindeki sure icerisinde, sutlerinin, normal sutten daha peltek olmasi) Rahmetli nenemin, keciler dogum yaptiktan sonra yaptigi guzel mis gibi bir borek yillar var tatmadigim halde tadini unutmadim.

Saglicakla kaliniz.

. Ali bey ben ağız böreği yemeyeli nasıl bir tadı olduğunu unuttum fakat hatırladığım babaannemden aldığımız ağızı patates püresi veya norlaşana kadar (nasıl tarif edeceğimi bilemedim bağışlayın ama siz büyüklerimin beni anlayacağını düşünüyorum) pişirdikten sonra pekmez ile veya şekerle karıştırıp yediğimdir. Gerçekten canım da çekti ;)

Buket Aknar
19-01-2008, 16:19
Serhan, bu söylediğinin adının ne olduğunu bilmiyorum ama geçenlerde bir arkadaşım yaptı ve bana ikram etti ben pekmezsiz, sekerleyerek yemiştim. Pekmezlisini de denedim ama ağız tadıma uygun değildi!
Teleme neydi? İsmini biliyorum. Ama bu yediğimiz mi? Yoksa o başka bir şey mi? Bilen varsa ve anlatırsa sevineceğim.

Serhan
19-01-2008, 16:46
. Buket hanım, inanın bende bilmiyorum ama bilen birileri vardır eminim. Aklıma gelmişken yazayım, anneannemin bize ağızdan pirohu yaptığını biliyorum (Esentepe'de söylendiği gibi yazdım bazı bölgelerde pirofu da dendiğini duymuştum).

. Şimdi bol nor rendeli ve naneli sıcak sıcak, ağızdan yapılmış pirohu olsa da hep birlikte yesek =)).

Sergül
19-01-2008, 16:55
Buket hanım sizin yediğiniz büyük bir ihtimalle bildiğimiz taze nordur, benim bildiğim hellim yapımında, mayalanmış hellim malzemesi alındıktan sonra, kalan hellim suyu ısıtılır, dibe çöken hellim kalıntılarına teleme denir. Tabii bu evde yapılan hellimde olur. Fabrikada nasıl yapıldığını bilmiyorum.

Buket Aknar
19-01-2008, 17:07
Bilmiyorum ki!!! Ama nor değildi. Sanırım ağızdı. Öyle şekerlemiş ve yemiştim.

Sergül Hanım; sen oldukça maharetlisin, belki de evde hellim de yapıyorsundur. Eğer yapımını bilirsen bize anlatır mısın? Ağaçlar.net'te bazı üyeler Türkiye'de olmamasına rağmen bulup buluşturup hellim kullanıyor ve hellimi çok seviyor. Belki de denemek isterler. Ne dersin?

Sergül
19-01-2008, 18:20
Buket hanım, haklısınız helim yapımını biliyorum. Yıllar önce babam çobancılık yapmıştı. Dolayısyle birçok kez hellim yapımını gördüm. Hatta annemin çok rahatsız olduğu bir günde mayalanmış sütü hellim yapmıştım. Aklımda kaldığı kadarıyla şöyleydi:

Helim yapımı

Önce süt mayasıyla mayalanır, tabi süte göre ölçüsü var. Sütü mayalanmadan nor için süt ayrılır.

Maya tutuktan sonra bu yoğurda benzeyen malzeme karıştırılır özel kalıplara konulur ve birkaç kez kalıpta çevrilir.

Sonra kapta kalan su ısıtılır, dibe çöken varsa toplanır çünkü toplanmazsa helimlere yapışır, şeklini bozar.

Başta ayırdığımız süt kalan suya katılır ve bu da nora dönüşür. Nor oluşmadan kalıptaki hellimler kaynayan suya atılır, pişirilir.

Oluşan nor toplanır kalıba konur, pişen helim çıkarılır soğuduktan sonra tuzlanır.

Afiyet olsun. Benim bildiğim bu kadar.

Buket Aknar
19-01-2008, 19:11
Anladığım kadarı ile zor iş. Ama evde yapılan hellimler, hele aralarında bir dal nane olunca daha bir güzel oluyor.

Mahmut Leventoğlu
20-01-2008, 17:44
Nereden aklınıza gelir bu ağız sütü dostlar. Bizde ağız sütünü eskiler yeni doğan ama iyi beslenemeyen bebeklere ,hasta insanlara,nekahat döneminde hastalara içirirler. Son zamanlarda keçi ağız sütü için önemli çalışmalar var.
Keçi sütü anne sütüne en yakın süt olduğu için ve hücre yenileme özelliği olduğu için genetik bilimciler önemli çalışmalar yapmaktalar.
Ben her ilkbaharda Sütçülere gittiğim zaman ne yapar eder ağız sütü bulur ve birkaç gün ondan içerim. Herkesede tavsiye ederim. :))

Serhan
20-01-2008, 22:25
Mahmut bey öncelikle selamlar, mesajınızdan anladığım kadarıyla size göre ağız bir ilaç =))

Birsen Şemseddin
24-01-2008, 17:37
Geçen gün tarifini verdiğim börekten sonra bugün de katmer yaptım. Siz olmadan boğazımdan geçmedi. Buyurun katmer yemeye. Afiyet olsun.

Serhan
24-01-2008, 21:22
Ellerinize sağlık Birsen hanım çok güzel görünüyorlar:) [Ye beni yebeni derler:)]

Ali H. ALI
25-01-2008, 11:52
Birsel hanim, sadece katmermi yaptiniz, katmerden once borek yapilmadimi? (annem borekleri yaptiktan sonra kalan hamur ile katmer yapiyordu)yoksa yapildi da fotograf cekmege firsat mi kalmadi:)

Mahmut Leventoğlu
26-01-2008, 20:52
Sevgili Ali,
Vallahi iki gündür Şeftali kebabı diye inledim durdum Şilede sonunda kasaptan rica minnet malzemeyi temin edip yaptık. Vallahi Bacanakla beraber kulağını çınlata çınlata yedik.
Selam ve sevgilerimle uzaktaki dost.

Ali H. ALI
27-01-2008, 13:44
Mahmut bey, afiyet olsun.
Bu gun yillardir gormedigim, Kibristan gelen dostltlarimi gormek icin gittigim arkadasim da mangal yakmis. Seftali da vardi. Iki, uc tane de ben yedim. Canim daha fazlasini cektigi halde kendimi frenleyip baska yemedim:)
Saglicakla kaliniz.

Birsen Şemseddin
28-01-2008, 17:33
Mahmut Bey şeftali kebabı afiyet olsun. İnşallah Kıbrıs ta da yemek nasip olur.Ben ayni yemekleri başka ülkelerde yaptığım zaman nedense ayni tadı alamıyorum.

Birsen Şemseddin
28-01-2008, 17:42
Ali Bey. Size de afiyet olsun. Ama biryaştan sonra şeftali kebabı çok riskli.Senede bir defa yetiyor. O yüzden sizi çok takdir ettim.İnsan kendisine zararlı besinler karşısında iradesine hakim olmalı.
Gelelim katmere. O günlük sadece katmer yaptım. Ama geleneksel Türk aileleri dediğiniz gibi hamur işi yapılan günde hepsini yapıyorlardı. Bizimkiler de öyle. bir de el makarnamız ve el şehriyemiz vardı ben çocukken. Şimdi artık yapan kalmadı. Ben o makarna bullinin tadını da çok arıyorum.Biz neden böyle olduk Ali Bey?

Neden gelenek ve göreneklerimizi çocuklarımıza ve torunlarımıza taşıyamadık?
Ama size söz veriyorum birgün Onları da yapıp resmini olsun size ulaştıracağım.Kıbrısta görüşmek üzere.Torunu benim için koklayın.

Birsen Şemseddin
28-01-2008, 17:45
Serhan anladığım kadarıyle bunları annen de yapıyor. sevdiğinden de belli. Oysa bazı gençler adını bile duymadılar.
Annen epeydir yok. iyidir inşallah. selamlar.

Sergül
28-01-2008, 21:37
Herkese selamlar. Birsen hanım bir süredir Esentepe'de olduğum için internete giremiyordum, ADSL modemi, hep avantaj değilmiş köydeki telefon hattı bu modemi desteklemediğinden dolayı köyde internetim yok. Bu arada köyde kabak böreği, pilavuna yaptık(annem ile birlikte) Fotoğraflarını sizlerle paylaşmak istedim. İnşallah yakın zamanda sadece fotoğraflarını değil börekleri de paylaşırız.

Buket Aknar
29-01-2008, 11:27
oooo, Sergül hanım, maşallah ellerinize sağlık. Doğrusu yemiş kadar olduk. Eminim bunların tariflerini isteyen arkadaşlar olacak. Her ne kadar Birsen Hanım'ın katmer tarifini de henüz almadıysak da...Ben onlardan yedim çok güzeldiler.

Ali H. ALI
29-01-2008, 13:06
Hepinize selamlar. Birsen hanim gelenek ve gorenek konusunda belki sadece sucun yarisi bizim diger yarisi da genclerin ilgisizliginden(Tum gencler degil)olmustur.

40-50 yil once ta ilkokuldan baslayip ortaokulda suren, Kizlar icin "Ev isleri" erkeler icin de "El isleri" hem kizlar hem erkekler icin de "Bahce isi" dersleri vardi. Kizkardesimin okulda yapip eve getirdigi cesit cesit tatlilar yemekler vardi. Ben el islerinde kitap ciltlemeyi ogrenmis, sonra seramik ogrenmeyi denemistim. Herkesin okulda 1x2 metre boyunda parsellenmis toprak parcalari vardi , Kimisi cicek, sogan, bakla, luvana, golyandro gibi seyler ekiyordu ve cok ogretici oluyordu. Bilmem simdi okullarda bu gibi dersler varmidir?

Sergul hanim elerinize saglik(annenizin de) Kabak boregi(bittasi) pirinclimiydi bulgurlumuydu, icerisinde kuru uzum de vardi degilmi?

Rahmetli teyzemin yaptigi bir "Bugday dondurmasi" vardi boyle bir tatli ismi duydunuzmu? daha sonra tarif etmiye calisacagim. Yemesine doyum olmuyordu.

Serhan, annenin ve nenenin yaptigi bu guzel yiyeceklerden dolayi sansli birisin, Lemonata icin en zor isi sen yapsanda sanslisin:)

Buket ve Sengul hanimlar bonsaide bir ilerleme, gelisme varmidir?
Yakinlarinizda bonsai denemeleri ve calismalari yapan Msgurkan beyin bilgilerinden yararlanmalisiniz.

Hepiniz saglicakla kaliniz.

Sergül
29-01-2008, 17:53
Buket Hanım teşekürler, ilgilenen arkadaşlara ****** tarifini verebilirim. Tarifi paylaşmaktan mutlu olurum. Ali Bey kabak börekleri bulgurlu, marahalı ve kuru üzümlüydü.

Serhan
29-01-2008, 19:07
Ali Bey çok şanslıyım haklısınız bunun farkındayım, gerçi ben kabak böreğini pek sevmem :) lemonata konusuna gelince biraz yorucu olduğu doğru ama idare edeceğim artık :)

Birsen Şemseddin
30-01-2008, 17:10
Selam Sergül Hanım. Afiyet olsun. Ne tesadüf ben de bugün ayni şeyleri ve bir de havuçlu kek yaptım. Bu gibi şeyler artık sadece misafir geleceğinde yapılır oldu.Malum sağlık sorunları.Buketin şikayeti varmış.

Katmer tarifini vereyim :

Esmer (veya yerli un)veya böreklik un ılık su ,tuz ve yarım kahve fincanı kadar sıvı yağla yoğrulup üstü örtülerek yarım saat kadar dinlendirilir.

Oklava ile ınce bir beze açılarak dörde bölünür. Her parçanın üzerine taze kaymak yağı veya benim yaptığım gibi yeni çıkmış zeytinyağı sürülerek katlanır.

Yağsız tavada orta ateşte altüst edilerek pişirilir.Arzu edenler bezeyi katlamadan yağın üstüne ağız tadına göre toz şeker serper veya piştikten sonra bala batırılarak yenir.Afiyet olsun.

Not:Hamur yoğurmak istemeyenler bir paket yufka alıp çok kısa sürede katmer yapabilir.

Sergül
16-02-2008, 20:31
Adını Sergül Tatlısı olarak layik gördüğünüz tatlıyı, sonunda yaptım. Söz verdiğim gibi resimlerini gönderiyorum. ;)

Buket Aknar
16-02-2008, 20:44
Teşekkürler Buket hanım, tığ işini öğrenmek isterseniz yardımcı olabilirim.

Tatlı tarifi:
Hamuru için malzemeler: 1 kalıp sana(yağ), 1 çay fincanı yoğurt, 2 vanilya, 1 kabartma tozu, aldığı kadar da un. Kulak memesi yumuşaklığına gelinceye kadar yoğrulur ve bir kenarda bekletilir. Bu arada iç malzemesi hazırlanır.

İç malzemeler: 2 yumurtanın sarısı, 2 bardak sütle çırpılır, 2 kaşık un, 1 vanilya, 12 kaşık şeker ve bir portakal kabuğu rendesi eklenerek karıştırılır, krema oluncaya kadar pişirilir ve soğutulur.

Yapılışı: Merdane ile hamur avuç içi kadar açılır, içine krema konulur ve poğaça şeklinde kapatılır, yağlanmış tepsiye yerleştirip pişirilir. Biraz soğuyunca üzerine pudra şeker serpilir.

Yalnız tatlının ismini bilmiyorum. Belki bilen biri varsa bu vesileyle öğrenirim. Afiyet Olsun

Fotoğrafların hemen altına tarifi de ekleyeyim dedim. Nefis oldukları görüntülerinden belli. Ellerinize sağlık. Tatlının ismini Zenfree koymuştu umarım o da görür.

zenfree
16-02-2008, 23:58
Afiyet olsun.;) Çok güzel görünüyor.

Ali H. ALI
17-02-2008, 09:32
Guzel bir tatli oldugu her halinden belli. Kokusu buralara kadar geliyor:)

Serhan
17-02-2008, 11:13
Süper oldu süper çok beğendim, Annemin bu tatlıyı yapması için uzun zaman bekledim ama beklediğime değdi.(Ellerine sağlık) :)

Buket Aknar
11-06-2008, 15:51
Arkadaşlar; biraz geç oldu biliyorum ama kaç gündür bu başlığı bulamadığım için yazamadım.

Bugün saat 20:00'da Alsancak İlkokulu Yıl Sonu Etkinlikleri çerçevesinde "Geleneksel Kıbrıs Tatlıları" yarışması düzenledik. İlerleyen günlerde sanırım fotoğrafları buradan paylaşabileceğim.

Buket Aknar
14-06-2008, 09:47
Yarışma sonunda;
Karanfil rumuzu ile yarışmaya katılan Sini Katmeri 1.
Hanımeli rumuzu ile yarışmaya katılan Ekmek Kadayıfı 2.
Kalite rumuzu ile yarışmaya katılan Çıtır Pıtır 3. olmuştur.

Yarışmaya katılan tatlılar o kadar güzel ve nefistiler ki eminim Jüri üyeleri seçimlerinde zorlandılar.

Günümüzde yapımı pek bilinmeyen, unutulmaya yüz tutmuş bir çok tatlı vardı. Mesela "Buğday Tatlısını" ben çok beğendim ( dereceye girmemesine çok üzüldüm)

İşte geceden biskaç fotoğraf..

Ali H. ALI
14-06-2008, 10:20
Buket hanim, paylasim icin tesekkurler. Hepsi de istah acici gorunuyor.

Ben bugday tatlisini (eger soz edilen ayni tatli ise) bugday dondurmasi olarak biliyorum.

bugday dondurmasi

Yeni toplanmis (eski olmiyan, bir yillik) bugday taneleri, tas degirmende ogutulur (Annemin tas degirmeni 3 yil oncesine kadar duruyordu, belki de bircok evde, kullanilmasa bile, hala daha vardir.)

Sonra ogutulen bugdaylar temiz bir bez (tulbend) icerisine konup bugdaylar disariya cikmaycak sekilde baglanir ve bir kap icerisindeki temiz suyun icerisinde bir gece birakilir.

Ertesi gun su, bugdayin saldigi nisasta ile beyazimsi bir renk alir. Bu beyazimsi su hafif ateste karistirarak peklesinceye kadar pisirilir (Mahallebi gibi, istenildigi kadar seker de piserken eklenir.)

sonra bir tepsi icerisine dokulur, kesilecek parcalarin uzerinde bir iki badem veya ceviz olacak sekilde, bademler veya cevizler konur. Soguduktan sonra istenilen buyuklukte kesilip servis yapilir.

Icerisine, cok guzel bir bugday kokusu sinmis, Guzel ve hafif bir tatlidir.

Buket Aknar
14-06-2008, 11:08
Ali Bey haklısınız, Buğday Tatlısı ile Buğday Dondurması ayni şeymiş (ben de yarışma gecesi öğrendim)

Yapımını bilenler anlattılar, anladığım kadarı ile oldukça zahmetli bir tatlı. Birinci fotoğrafta geride üzeri bademli ve beyaz renkli olarak görülen tatlı.

Aslında tatlıların tarifleri de verildi ama Jüri tüm tarifleri aldı.

Buket Aknar
13-07-2008, 16:15
Bugün biraz vaktim vardı ve hayatımda ilk kez şamişi yapmaya karar verdim. Hamur açmayı beceremem ama yufka ile yaptım, çok beğenildi.

Şam İşi

Malzemeler:

Muhallebi için;
1 Buçuk bardak irmik
Yarım paketcik mezdeki( damlasakızı)
1 bardak şeker
4 bardak su

Bir paket Yufka

Üzerine;
Pudra Şeker

Muhallebi malzemeleri ateşte karıştırılarak muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirilir. Öte yandan yufkalar 3-4 parmak genişliğinde şeritlere ayrılır. Şeritleri ben bir de ortadan ayırdım. Yani yaklaşık 20 cm uzunluğunda 4-5 cm genişliğinde şeritler olarak düşünün. Şeritlerin kenarına, hazırladığım irmik muhallebisinden bir kaşık yerleştirdim ve ardından muska şeklinde kıvırarak şeritin sonun kadar katladım. Tüm malzemeyi sardıktan sonra yağda kızarttım. Üzerine pudra şeker serptikten sonra. Şamişi yemeye hazır oldu.

Şamişi yaparken fotoğraf çekmek aklıma gelmedi ancak yemeye hazırlanırken fotoğraf çekmek aklıma geldiği için işte yemeye hazır şamişi fotoğrafı. İnşallah bir dahaki sefere yapılışının da fotoğrafını çekebilirim.

denizakvaryumu
11-02-2009, 16:54
TURUNÇ MACUNU

Hani geçtiğimiz günlerde bir yazımda bahsetmiştim. Bütün gün turunç macunu yapmakla geçirdim diye… Evet işte yukarıdaki resimde bulunan şahane şeyler benim yaptığım macunlardan :) Beklediğimden çok çok lezzetli oldu. Aynı geçtiğimiz sene İsmet teyzenin yaptığı gibi. O yazımı okumayanlar için kısacık bahsedeyim. Bahçemizdeki turunç ağaçlarındaki meyvalardan ne yapılır edilir bilemediğimden çaresizdim. İsmet Teyze beni turunç macunuyla geçtiğimiz sene tanıştırdı. Bu sene de bahçemizdeki turunçları toplayıp bende yapacağım dedim. Bir sabah elektrikler gidip 8-9 saat gelmeyince kendimi turunç macunu yaparken buldum. Ama bu olay insanı insanlıktan çıkarıyor gerçekten. Her tarafım turunç koktu. 2 gün çıkmadı üzerimden :) Olsun varsın şahane güzel turunç macunlarım oldu. Yapımı oldukça güç, zahmetli ve zaman alan birşey. Kıbrıs’ta bu macunları misafiriniz geldiğinde küçük çay tabaklarında küçük çatallarla kahveden sonra sunuyorlar.

Size hemen tarifi aktarayım. Turunç bulamasanızda, büyük limonlardan, (ki geçen sene limondan yapmıştım küçük bir kavanoz) portakaldan yapılabilir.

Malzemeler: (40 adet turunç macunu için)

10 turunç kabuğu (iri turunç)
6 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı su
1/2 limon suyu

Hazırlanışı:

1) Turunçları portakal soyar gibi 4′e bölüyoruz. Kabuklarını yırtmadan soyuyoruz. İçindeki çilpikli kısmı çıkarıyoruz. Sonra yukarıdaki resimdeki gibi her kabuğu buruyoruz. Ve iğne yardımıyla ipe diziyoruz. Bir tencerenin içinde ipe dizip kolye gibi bağladığımız turunçları duya yatırıyoruz. Acısını çıkarmak için. Su turunçların üzerini tamamen kaplamlı. Üzerine ağırlık koymanızı tavsiye ederim. 7 gün boyunca hergün 1-2 defa suyunu değiştiriyoruz.
2) 7. günün sonunda tencereyi yeniden suyla doldurup turunçları koyuyoruz ve kaynatıyoruz. Kaynadıktan sonra suyun döküp yeniden su doldurup kaynatıyoruz bu işlemi 3-4 defa yapıyoruz. En sonunda ipten tüm turunçları çıkarıyoruz. Başka bir kaba alıyoruz.
3) Bir tencerede toz şeker ve su ile koyu bir şerbet yapıyoruz. Ocaktan inerken limon suyu ekliyoruz. Turunçların tamamını şerbete ekliyoruz. Sonra da reçel kaplarına koyup buzdolabında muhafaza ediyoruz…
Afiyet olsun …


http://www.misssgibi.com/?p=136

-------------------------------
Faydaları:
1-Suyu temizlik maddesi olarak kullanılır. Kabuğun iç kısmından reçel yapılır.
2-Turunçtan yapılan şurup, mide yanmalarına karşı faydalıdır. Kalbi kuvvetlendirir, serinletir.
3-İştahı açma özelliğine sahip, aynı zamanda susuzluğu giderir.
4-Safra, ishal ve kusmayı keser. Çarpıntıyı önler, üzüntü ve sıkıntıyı giderir.
5-Turuncun kokusu veba sağlığını önler ve havanın temizlenmesini sağlar.
6-Fazla alınmamak kaydı ile şeker hastalığına faydalıdır.
7-Safradan mutevellit kalp çarpıntısını telkin eder. Şerbeti (suyu) içilirse mideyi temizler ve iştah açar.
8-Turuncun çekirdeği, kabuğu, yaprağı ve çiçeği insana hararet verir.
9-Çekirdeğin Panzehir özelliği vardır. İki miskal (yaklaşık) 10 gram turunç çekirdeği dövülüp akrebin iğnelediği yere konulursa ağrının kesilmesine yardımcı olur ve rahatlatır.
10-Turunçtan eğer iki miskal şurup yapılıp içilirse bütün zehirlenmelere karşı yararlı olur.
11-Sarı kabuğun turunç macunu yapılır. Macun kulunç ağrısına karşı iyi gelir, Şehveti kuvvetlendirir.
Yan etkisi: Turunç suyu sinirlere ve nefes darlığına iyi sayılmaz. Fazlası böbrekleri rahatsız edebilir

denizakvaryumu
11-02-2009, 17:40
Kıbrıs yemek tariflerinde zeytinyağı yerine KARAYAĞ kullanılıyor.

Karayağ nasıl yapılır?

Buket Aknar
11-02-2009, 19:25
Karayağ; zaten zeytinyağından yapılıyor. Ben karayağın nasıl yapıldığını bilmiyorum ama özellikle salatalarda tadını çok seviyorum. Umarım arkadaşlar nasıl yapıldığını bilip yazarlar.

Ali H. ALI
12-02-2009, 13:38
Bu gun anneme telofon actim, hem hatirini sormak hem de garayagin (kara yag) nasil yapildigini sormak icin. Cocukken nasil yaptiklarini bir iki sefer gormustum, yalniz ayrintilari hatirlamiyordum.

Kibrista cikarilan gara yag Kibrisin her tarafinda bilinip cikarilan bir yag degildi. Ozellikle Baf bolgesindeki koylerde, cikarilan bir yagdi (simdi bircok kimse bilip cikariyormus ve garayagin fiyati normal zeytin yaginin iki kati) Rengi kola rengine yakin bir renkte olan gara yagin, diger zeytin yaglarina benzemiyen kendine ozgu bir koku ve tadi vardir. Yemeklerde, salatalarda, kavurmalarda Kibrislilar tarafindan tuketilen bir yagdir.

garayag (kara yag)

Olgunlasmis yesil zeytinler toplanir, yaprak ve dalciklari temizlenir ve Kazanlar icine konup kaynatilan zeytinler, kazandan cikarilip suyu suzulur, temiz bir yere yigilir.

Yigilan zeytinler 4-5 gun oyle durduktan sonra, biribirlerinin ustunde olmaycak sekilde genis bir alana yayilir (bu alan koylerde duz damlar uzerine serilen carsaflar olurdu) ve zeytinler gunde bir iki kez karistirilip 3-4 gun daha bekletilir.

zeytinler artik ogulasmis zeytin rengindeki gibi siyahtir. Zeytinler kofunlere doldurulup yag degirmenine goturuluyor. Bu zeytinlerden cikan zeytin yagi da Kibrisin garayagi olur.

Garayag tarifi icin unutup atladigim bir sey varsa, Kibrisli arkadaslarim ekleme yapsin ve ya duzeltsin.

Belki, Turkiyenin zeytin yagi cikarilan bolgelerinde de buna benzer bir uygulama ile yag cikariliyordur.

denizakvaryumu
12-02-2009, 13:46
Teşekkürler Ali Bey.

Türkiye'de buna benzer bir uygulama ne duydum ne de şahit oldum.

Bu tamamen Kıbrıs'a özgü bir uygulama olsa gerek.

malina
13-02-2009, 20:40
Kıbrıs tarhanasını nasıl yapıyorsunuz? Çok merak ettim. Malum yarışmada, Türkiye tarhanası bu, diye burun kıvrılıp duruldu :)

Adalet Yağcı
13-02-2009, 21:50
Kıbrısa giden arkadaşlar, lezzetli bir Kıbrıs yemeğinden bahsederler, Şef Ali ya da ŞeftÂli, hangisi doğru bilmiyorum.

Böbrek zarına yapılmış bir sarma veya dolma gibi bir yemekmiş, çok lezzetli olduğunu söylemişlerdi.

Yemek hakkında bildiğim bu kadar, diğer ayrıntıları bu yemeği bilenlere bırakıyorum, Sevgili Birsen hanım belki bize bu tarifi yazar.

agozce
13-02-2009, 22:47
Mevsimi geçmeden hatırlatayım dedim. Biber salçalı, sarımsaklı, bol limonlu ve zeytinyağlı Gölevez olmadan ( siz golakaz diyorsunuz galiba) Kıbrıs sofrası olmaz diye biliyorum ama.... Ben bugün yaptım.

Siz nasıl yapıyorsunuz.

Bu sebzeyi (çok ilginç) sadece Anamur ve Kıbrıslılar biliyor. Silifke ve Alanya dahi bilmiyor.

msgurkan
13-02-2009, 23:38
KIBRIS TARHANASI

Malzemeler:
1 su bardağı kadar kadar Kıbrıs Tarhanası
6 su bardağı su
4 çorba kaşığı yoğurt (istenirse zaten karışımın içinde de yoğurt var)
3-4 dilim hellim
1 çorba kaşığı sıvıyağ
Tuz

Yapılışı:
Tarhanayı derin bir kaba alıp üzerine 1 su bardağı kadar sıcak su ilave din ve 15-30 dk kadar bekletin (1 gece önceden suya da koyabilirsiniz)
Tencereyi ocağa koyup içine yoğurt ve tuz koyun (fazla tuza gerek yok genelde hellim tuzlu olur çünkü)
Hafif ateşte arada karıştırarak kaynamaya bırakın.
Ayrı bir yerde küp kestiğiniz hellimi ızgarada veya teflon tavada çok az sıvıyağla kızartın.
Kaynayan çorbaya ekleyip hemen altını kapatın ve sıcak sıcak servis yapın.

..............

Şeftali kebabı konusunda bilgi burada:
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=151673#post151673

..............


KOLOKAS

Kıbrıs'ın geleneksel bir kış yemeği olan Kolokas, adanin çeşitli bölgelerinde yetirştirilen patates türünde, iri yapraklı ve suyu çok seven bir bitkidir. Bu bitkinin kökü gelişir ve kolokası oluşturur.

İçindekiler: 1 kg Kolokas, 750gr Kuzu eti (Kol Kısmı), 6 çorba kaşığı ayçiçek yağı, 3-4 dal kereviz sapı,1 çorba kaşığı domates salçası, Yarım Limon Suyu, Tuz, karabiber, 6-7 bardak su

Hazırlanışı: Bir tencereye yağ konur, sudan geçirilmiş ve küçük parçalara ayrılmış etler ilave edilerek kızartılır. Etler kızartıldıktan sonra tencereden alınır. Yemeklik doğranmış kereviz sapları ilave edilerek biraz soldurulur ve salça ilave edilir. Salça ve kereviz sapları harmanlandıktan sonra etler tencereye konur. Su ve tuz ilave edilerek yaklaşık yarım saat kaynamaya bırakılır.

Bu arada kolokasın üstü temiz bir bez ile silinip temizlenir, sonra kabuğu soyulur ve yine temiz bir bez ile silinir (Kolokas soyulduktan sonra yıkanmamalı, çünkü yıkanması pişirmeyi olumsuz etkiler, istenilen kıvam sağlanamaz) Soyulup temizlendikten sonra üstten başlayarak lokma büyüklüğünde parçalara ayrılır. Doğranan parçalar tencereye ilave edilerek pişmeye bırakılır. Pişirildikten sonra servis tabağına alınır arzuya göre karabiber serpilerek yenir.

malina
14-02-2009, 00:39
Tarhanın pişilmesini değil, yapılışını öğrenmek istedim.

Tarhana (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1550)

Buradaki tarifler gibi...

Sebahattin Sargın
14-02-2009, 00:45
Kıbrıs tarhanası ile ilgili burada (http://kibrisabakis.com/kbakis/content/view/163/5/) ufak bir bilgi buldum...

Tarhanayı araştırırken de iştah açıcı Kıprıs yemeklerinden bahseden bir blog (http://golifa.blogspot.com/2008_04_01_archive.html) buldum...

Sevgiler ;)

Ali H. ALI
14-02-2009, 03:06
Herkese iyi gunler, yemek yapma yarismasi duzenliyen o kanal ne iyi yapmis da duzenlemis. Bir anda, bircok kisinin, Kibrisin lezzetlerini ogrenip tatmak istemesi bizler acisindan sevindirici birsey.

Malinanin ekledigi "TARHANA" eklentisinin, 3. sayfasinin 65 ve 66. numarali mesajlarinda Kibrista yapilan tarhananin tarifi var(ben oraya bulgur yazmissim, bulgur degil de istenilen kalinlikta kirilmis bugday kullaniliyor.)

Eskiden koylerde, bir yillik kulanilacak tarhana bir seferde buyuk kazanlarda kaynatilip yapiliyor ve kurutuluyordu.
Bu gunku sartlarda, ozellikle sehirlerde yasiyanlarin bunu uygulamasi zor. O yuzden ben size yardimci olur diye esimin yaptigi tarhananin tarifini vereyim.

Gunumuze uygulanmis Kibris tarhanasi tarifi.

Kibris tarhanasi

2 bardak yogurt
1 bardak kirilmis bugday
tuz ve kuru nane.

Yogurt ve kirilmis bugday birlikte bir tencereye konup hafif ateste kaynatilir, kaynarken icerisine tuz ve nane eklenir. Pilav kivamina yakin bir peklige gelen tarhana atesten indirilip sogumaya birakilir.

Soguyan tarhana pisirilecek buyuklukte parcalara ayrilarak buzdolabinin dondurucu kisminda saklanir.

Pisirilmek istendigi zaman buzdolabindan cikarilip istenildigi kadar da su eklenip pisirilir. Corba pistikten sonra mutlaka bir tavaya eklenen az yagda, hellim kavurup corba icerisine dokmelisiniz corbayi icerken, isteyen uzerine aci pul biber de koyabilir.

Bu tarife koyde yapilan tarhana tadinda olmasa da ona yakin bir lezzettedir.


Seftali kebabi Buket hanimin ekledigi, fotografla ile K. Kibris bolumunde,364, 365 ve 366. sayfarda vardir.

nevsune
14-02-2009, 10:16
Kıbrıs adasının tarihte bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olması, yemek kültürünün de gelişmesine ve değişik lezzetlerle harmanlanmasına yol açmış. İklimin de etkisi var sanırım.

Bana çok ilginç gelen bir yönü, hem et ve kebaplar, hem sebze kullanımının bir arada oluşu; ki genelde çok sebze kullanılan bölgelerde et fazla tüketilmez, et sevilen yerlerde ise sebzeye burun kıvırılır. Örneğin Ege'de sebze ağırlıklı beslenilir, ete fazla yüz verilmez. Güneydoğu Anadolu'da ise sürekli et yemekten, neredeyse herkes gut hastası olacak:) (Benim Mardin'li bir arkadaşım yaptığı etli sarmanın altına bizim yaprak serdiğimiz gibi koca koca kemikli et sererdi).Gerçi artık bölge ayrımı fazla kalmadı, her bölgedeki yeni nesil hamburgerci oldu:(

İşin güzel tarafı, Kıbrıs her iki besin türüne de sahip çıkmış.

kaju
14-02-2009, 10:33
Hellim ağız sütü ile mi yapılıyor? Eğer öyle ise bir daha elimi sürmem. Yazık ya o minicik danacıklara.

Ali H. ALI
14-02-2009, 11:08
Nevsune, kirmizi et Kibrista her zaman pahali olmustur, sanirim o yuzden sebzelerle et arasinda bir denge saglanmistir. Ete gore cok daha ucuz olan sebze yemekleri her evde etten fazla tuketiliyordu.

Kuru fasulye, kuru bogrulce, kuru bakla,mercimek, pirinc, bulgur ve patetes de her evin demirbaslarindandir.

Kaju, hellim agiz sutunden yapilmiyor. Keci, koyun veya inek sutunden yapiliyor.

Yalniz bir borek var ki agizdan yapiliyor "agiz boregi" ama icin rahat olarak bulursan, ondan da yiyebilirsin. Cunku, hayvandan sagilan agizin hepsi sagilmiyor yavrularin icecegi birakiliyor:)

eya
07-09-2009, 16:17
Ada'ya ilk geldiğim günlerde yemekleri çok değişik gelmişti. Biz Çukurovalıların biber salçası olmazsa olmazımızdır. Gelin görün ki öyle bir alışmışım Kıbrıs usulü yemek yapmaya artık benimde elim domates salçasından yana:) Bu arada Kıbrıs patatesinin lezzeti de hiç bir yerde yok.
Ayrıca eskiden kereviz kokusunu duymak istemezdim (tabii bizdeki kök kerevizdi) oysaki ki Kıbrıs'ta kereviz bambaşka uzun uzun sapları, helede göbeğini yıkayıp kahvaltı sofrasına ekledik mi harika bir lezzet olur. Yaz aylarını noktaladığımız bu günlerde kış gelsede başlasak kereviz yemeğe ister turşu, ister salata ister patatesli kereviz ne güzel de yenir:)
Sevgiyle kalın..

emy_83
07-09-2009, 16:55
Kıbrıs yemekleri konuşuluyor arkadaşlar ama en gözdesinden kimsecikler bahsetmemiş.

Başka yerde olmayan vazgeçilmez yemeğimiz molehiya... Benim vazgeçilmezim arasında yer alıyor. Hatta Londra'da okurken annemlerin kuruttuklarından orayada götürürdüm.:)

Tarifini vermiyorum çünkü sanırım Türkiye'de yetiştirilmiyor. Yine de eğer varsa diyorum ki: büyüklerimiz tarifini verirse daha iyi olur onlar ne de olsa daha iyi bilirler. :)

Sevgi ile kalın...

eya
08-09-2009, 10:33
Sevgili emy 83,molehiya Türkiyede bilinmiyor diye biliyordum.:) Geçen yıl Adana'ya gittiğimde çok sevdiğim bir ablam sizde molehiya var ben bu yemeği biliyorum deyince çok şaşırdım. Hemen nerden öğrendiğini sordum ve eskiden Mersin'de dağlık bölgelerde doğal yetişirmiş anneside toplayıp bunun yemeğini yaparmış. Bilginize...:)

Ali H. ALI
08-09-2009, 12:59
Tarifini vermiyorum çünkü sanırım Türkiye'de yetiştirilmiyor. Yine de eğer varsa diyorum ki: büyüklerimiz tarifini verirse daha iyi olur onlar ne de olsa daha iyi bilirler. :)

Sevgi ile kalın...

Emy 83, molohiya'yi pek sevmiyorum hele tavukla pisirilirse ondan uzak dururum:)
Ama gercekten Kibrislilarin severek tukettigi bir yemek cesidi.

Bu yemegi, seven birisi tarif ederse, daha guzel tarif edecegini dusunuyorum.
Turkiyede bilinmesi onemli degildir. Siz burda tarifini yapiniz. Turkiyeden Kibrisa tatil yapmiya gelecek olan arkadaslarin bir bilgisi olur ve firsat bulurlarsa, bilgileri olacagindan, molohiyayi denemekten cekinmezler.

Eya hanim bir de kereviz kuru fasulyeye ekleniyor ve etli yemegi de yapiliyor.
Tadmaissaniz onlari da deneyiniz.

yigit666
30-12-2009, 11:03
kıbrıslı arkadaşlar aranızda bikla tarifi bilen varmı? bir nevi sebze turşusu. sandaviç içine konuyor veya meze olarak tüketiliyor. içindeki malzemeler: karnıbahar , havuç , ufak boy kuru soğan , köri ,mustard , sirke , un , tuz , konuluyor. detaylı bir şekilde tarif verebilirmisiniz? hazır olarakta satılıyor ama esası ev yapımı.