PDA

View Full Version : Ailanthus altissima (Kokarağaç, Cennet Ağacı)




ttt
24-06-2005, 14:10
Sitenin yolla sınırına dikilen ağaçlar bahar gekdiğinde berbat kokuyor. Adını sordum; Karaağaç dediler. Doğru olabilir mi? Berbat kokan ağaçlar hakkında bilgisi olan var mı?




backyard
24-06-2005, 15:55
ben bunu hiç duymadım
bir ilgili bilgi verebilir mi?

Sevelim
24-06-2005, 16:04
Çocukluğumda evimizde bir kaktüs türü vardı. Hiç açmazdı. Yıllar sonra açtı. Çiçek olağanüstü güzellikteydi, seyretmeye doyamadık. Ammmaaa.... Bir kokusu vardı ki iğrenç bir şeydi, yanına yaklaşabilene aşkolsun. Kötü kokulu bitki dendiğinde ilk aklıma o kaktüs türü gelir. Ama çiçeğin güzelliği o kokuya değer doğrusu.

eskimo
24-06-2005, 17:37
eğer tahmin ettiğim ağaçsa biz o ağaca (özür dileyerek yazıyorum) osuruk ağacı derdik.
çocukken yakınımızda büyük bir ağaç vardı ve ağaca tırmanır dalları ile oynardık kokusu günlerce ellerimizden çıkmazdı.
yine eski evimin biraz ilerinde bu ağaçtan vardı,bolkandaki saksıma tohumları uçuşmuş ve teyzem koparana kadar saksıda bir pis kokulu ağaçım olmuştu.

malina
24-06-2005, 17:53
Ailanthus altissima (kokarağaç)

http://www.legambientearcipelagotoscano.it/biodiversita/flora/habitat/naturalizzate/ailanthus%20altissima%20ailanto.jpg

Bunu diyorsunuz değil mi?

ttt
28-06-2005, 10:12
<malina> hayır. benim dediğimin kokusu daha çok diyaliz odası kokusuna benziyor.

eskimo
01-07-2005, 15:18
Evet benim dediğim bu malina.

oktars
02-07-2005, 12:52
Sevgili Malina bu resmini gönderdiğin ağacın köylerde burada yazamayacağım pis bir ismi var bu ağacın adını halk arsında temize çıkarmamız lazım..!

malina
02-07-2005, 14:46
osuruk ağacı diyorlar değil mi?

oktars
02-07-2005, 15:02
Evet aynen öyle ben senin gibi cesaret edip söyleyemedim.

malina
02-07-2005, 19:12
:)

senin de çekinmene gerek yoktu aslında...

Cihangir
02-07-2005, 21:20
Kokar mokar tok tutar.. Yok bu başka bi şeydi.. Neyse.. Ağaç işte, kokuyorsa vardır bir sebeb-i hikmeti.. Belki solunum yollarına iyi geliyordur.. Belki sinekleri böcekleri uzak tutuyordur.. Yakınına bir yere iğde ağacı, sünbül v.s. dikin......
Şikayet etmeyin, çözün arkadaşlar... He he ....

oktars
02-07-2005, 21:55
Doğru söyledin hiç bir canlı sebepsiz yere yaratılmamıştır o ağacın da mutlaka işe yarayan bir şeyi vardır en azından havayı temizler...

botanist
04-07-2005, 13:31
Arkadaşlar bahsettiğiniz Kokarağacın bir başka adı daha var: Cennet ağacı (tree of heaven)

Bu isim rahatlıkla kullanılabilir.

backyard
04-07-2005, 15:46
kokusunun yanık fıstık ezmesi (yer fıstığı yağı) gibi olduğunu söylüyor bazı siteler
çoğunlukla dioik bir ağaçmış (erkek ve dişi organları ayrı bitki veya hayvanlarda olan demekmiş dioik), kötü kokusu olan erkek çiçeklermiş - doğa nelere kadir ;), aslında kötü koku ağacın her bölgesinden gelirmiş, ciddi bir böcek ya da hastalık sorunu yokmuş bu ağaçların (belki de kokusu buna yarıyordur), ayrıca çok fakir topraklarda bile yetişirmiş, hızlı büyürmüş

DarkYES
05-07-2005, 01:28
Ağacın bir diğer adının "Cennet ağacı (tree of heaven)" olduğuna dikkat çekerim.
Yani kötü koku ve Cennet ???
Bence araştırılması gerekir. Niye cennet ağacı. Kesin ciddi bir faydası veya "mucizevi" bir özelliği vardır :)

aybala
05-07-2005, 08:20
Koklayanı öldürüyormuş işte :D

Erguvan Muhibbi
09-07-2005, 13:42
Kokarağaç muhabbetine bir katkım olsun.
Bu ağacın ortası zarımsı bir maddedir ve kolaylıkla delinir.
Biz çocukluğumuzda çitlenbik zamanı patlangaç yapardık.
Çitlenbikler olgunlaştığında bu ağacın 3 cm çapında bir dalını
10-12 cm keser içini şişle delerdik. Sonra o içe uyacak şekilde
ya çividen ya da tahtadan yontarak bir piston yapardık.
Deliğin içine bir çitlenbik kyarsınız ve pistonla ileri itersiniz.
Pistonun boyunu ayarlı yaptığınızdan çitlenbik deliğin
öbür ucuna kadar gelir ama dışarı çıkmaz şekildedir.
İkinci çitlenbiği de tekrar koyup pistonu ittiğinizde içerideki
basınçlı hava birinciyi bir patlama sesiyle fırlatırdı.
Birbirimizin çok canını yaktık. Bazen de kızların bacağına
atardık değdiği yeri kızartır epeyce de can yakardı.
Bu ağaç hızlı yetiştiği ve çok arsız olduğu için her yerde
her fırsatta yetişir. Özellikle tarihi eserlerin üzerinde
incirlerle rekabet halindedir ve tahribatı büyüktür.
Yeşil olduğu için kıyılamaz ve birçok tarihi yapıya zarar verir.
Hatta park ve bahçelere de zarar veriyor kanaatimce.

eskimo
09-07-2005, 18:09
Ağaç seçer gibi olmayım ama bende kokarağaç ile dolu bir ormanı tercih etmem doğrusu.

İncirin de istilacı ağaç türlerinden olduğunu yazmışsınız,bir belgeselde yağmur ormalarında yetişen binlerce yıllık yabani fındık ağacının olduğunu ve bu ağacı yok edebilen tek bir föktörün karınca dışkıları ile taşınan yabani incir ağacının tahumlarının yetişip yıllar içersinde ağacı sararak öldürmesini izlemiştim.
Doğanın denegesi işte ne yapalırki!

Muhammet AKKAYA
20-10-2005, 10:33
karaağaç kötü kokmaz o ancak aylantus olabilir

mstfylcn
05-02-2006, 09:54
konya.dan kar altındaki iki farklı ağaçtan bir kaç tane tohum aldım..
ama ağacların türünü bilmiyorum..
nedir bunlar?

malina
05-02-2006, 11:04
fotoğrafları ne ile çekiyorsun?

netlik sorunu var. iyi çekinceye kadar farklı denemeler yapıp en iyisini göndersen daha kolay anlaşılır. Sakın zaten öyle yaptım deme :)

Baki Berk Kayalar
05-02-2006, 11:10
Akça ağaç gibi görünüyor.

mstfylcn
05-02-2006, 11:11
:D
webcam ile çekiyorum..
digital makinem henüz gelmedi..
soldaki bir ağaçtan sağdaki 4lü diğer ağaçtan..
sağdakilerin rengi bozkır sarısı..
soldaki açık kahverengi..

fotoğraflarını çekip göndermeye çalışacağım..
:)

mstfylcn
05-02-2006, 11:16
bu biraz daha yardımcı olacak sanırım..
sağdaki.. ağaç üzerinde binlercesi salkım salkım bu haldeydi..

:p

herbaryum
05-02-2006, 11:33
Ailanthus altissima (Cennet Ağacı-Kokar Ağaç) meyvelerine benziyor. Üstteki tek olan farklı ağaç Fraxinus (Dişbudak) olabilir. Bu iki ağacın meyveleri birbirlerine karıştırılabilir.

malina
05-02-2006, 11:41
http://www.missouriplants.com/Whitealt/Ailanthus_altissimus_plant.jpg


Ailanthus altissima

mstfylcn
05-02-2006, 11:48
teşekkür ederim..
mükemmelsiniz :)

peki nasıl çimlendireceğim bunları?
:D

ormanbotanigi
05-02-2006, 13:42
Kokarağaçlarda çimlenme engeli yoktur martta ekebilirsin 1 hafta içerisinde çimlenir yalnız azgın bir ağaçtır hızlı büyür vede çok kötü kokar buna dayanabilecekse yetiştirmende bir problem yok

hasan42
05-02-2006, 14:03
İnsanlara pek hoş gelmeyen kokusu, meyve vermemesi dolayısıyla olsa gerek çok değer verilmeyen bir ağaç bu bizim buralarda. Çok çabuk yayılıyor ve kendiliğinden kolayca büyüyor. Gözleyebildiğim kadarıyla çok fazla su da istemiyor. Adını da ilk kez burada öğreniyorum. Ailanthus altissima imiş demek.
Çevrenizde park, bahçe varsa büyük ihtimalle bunlardan da vardır. Çimlendirme yerine gidip bir adet sökebilirsiniz o bahçelerden.
Bu ağacın bansaisi olur mu acaba?

mstfylcn
05-02-2006, 15:08
koku mu? :confused:

o zaman vazgeçiym ben bu ağaçtan..
ama bu tohumları aldığım ağaç kokmuyordu..

bir de Tree Of Heaven diye geçiyor bu ağaç..
kötü kokusundan emin miyiz?
;)

malina
05-02-2006, 15:24
Bu biraz da koku duygusuyla ilgili. Bende de ya gelişmemiş ya da bu ağaç bana kötü kokuyor gelmiyor.

ormanbotanigi
06-02-2006, 02:01
birde şu var sadace erkek ağaçlar çok kötü kokuyor

arsakay
06-02-2006, 02:43
birde şu var sadace erkek ağaçlar çok kötü kokuyor
Özür dileyerek aradan giriyorum ve tamamen mesleğim dışında olduğu için soruyorum. Ağaçta bu cinsiyet olayı? Tamam döllenme vs. zamanında bunları okuduk ama ağaçta ayrımı????

backyard
06-02-2006, 10:09
erkek ve dişi olarak ayrılıyormuş gerçekten
geçen hafta bonsai talk forumunda da bu erkek-dişi ayrımına rastlamıştım

mstfylcn
06-02-2006, 22:16
hmmm.. ne kadar ilginç..
ben de ilk defa dişi-erkek olayını duyuyorum..

bilgilendiriniz bizi lütfen :)

herbaryum
06-02-2006, 23:35
Çiçeklerde Cinsiyet Dağılışı

1-Hermafrodit Çiçek (Erkek ve dişi organlar aynı çiçek üzerinde)
2-Tek Eşeyli (Diklin) Çiçek (Bir çiçek üzerinde erkek veya dişi organlardan yalnız biri bulunur)

Bitkilerde Cinsiyet Dağılışı

1-Monoik Bitki (Bir bitkide hem erkek hem de dişi çiçekler varsa)
2-Dioik Bitki (Erkek ve dişi fertler ayrıdır; erkek çiçekler erkek bitki üzerinde, dişi çiçekler dişi bitki üzerinde bulunur)
3-Poligam Bitki (Bitki üzerinde hermafrodit çiçeklerle beraber tek eşeyli çiçekler bulunur)

arsakay
06-02-2006, 23:40
Bunlara bir iki örnek vermenizi rica etsem.
Hiç olmazsa birisinin erkek ve dişisinin nasıl ayrıldığını anlatabilirseniz de çok sevinirim.

herbaryum
06-02-2006, 23:56
Öncelikle erkek ve dişi çiçeklerin ayırımını yapmak büyük kolaylık sağlar. Erkek çiçeklerin (stamen) yapısı ve dişi çiçeklerin (ovaryum) yapısını bilmek bitkinin de cinsiyetini ayırt etmemizi kolaylaştırır.

Salix (Söğüt) türlerinde erkek ve dişi çiçekler farklı fertler üzerindedir. Amentum (kedicik) adı verilen sarkık çiçeklerinin dişi veya erkek oluşu ile bitki ayrılır. Ginkgo biloba'da erkek çiçekler kozalağımsı sarkık bir yapıdadır. Dişi çiçek ise daha çok olgunlaşmamış bir erik şeklindedir.

Ahmet Demirtaş
07-02-2006, 02:35
Sayın ağaçsever
Kötü kokuyor diye belirtilen ağaç değil. Ağacın çiçekleri. Bazılarına göre kötü kokan bu çiçekler, bazılarına göre hiç de kötü değil. En iyisi mayıs ayında çiçek açtığında koklayıp kendiniz karar verin.

ormanbotanigi
07-02-2006, 03:36
Sayın ağaçsever
Kötü kokuyor diye belirtilen ağaç değil. Ağacın çiçekleri. Bazılarına göre kötü kokan bu çiçekler, bazılarına göre hiç de kötü değil. En iyisi mayıs ayında çiçek açtığında koklayıp kendiniz karar verin.

Çiçek dışında yaprak ve vejetatif organlarda bu kokuyla karşılaşmak mümkün. Bazılarına göre çok kötü olmayabilir bu algılamayla ilgili.

ormanbotanigi
07-02-2006, 03:43
herbaryum arkadaşımız çok güzel izah etti bunun yanında
cnsiyet dağılışını şu şekildede sınıflandırmak mümkün:
1.Erdişi-erselik-hermafrodit hepsi aynı anlama geliyor-Erkek ve dişi çiçekler aynı çiçek üzerinde
2.Bir evcikli: Erkek ve dişi çiçekler aynı bitkide fakat farklı yerlerde örneğin çamlar, kestane, çınar v.s
3.İki evcikli: Erkek ve dişi çiçekler ayrı bitkilerde örneğin kivi, kavak, söğüt gibi

mstfylcn
10-03-2006, 19:24
cennet ağacı ektiğim bardaktan bu arkadaş çıktı..
bu ot mu yoksa cennet ağacı mı bilmiyorum ;) :confused:

mstfylcn
10-03-2006, 19:25
.. . .. . .. ..

arsakay
16-03-2006, 23:23
Hiç ota benzemiyor.
Mstfcyln yetişen bitkilrinle ilgili gözlem ve düşüncelerini
bizlere de aktar lütfen. Deneyim toplamımızdan önemli öneriler
çıkabilir.

mstfylcn
26-03-2006, 19:51
cennet ağacı tohumlarının çoğunu çimlenmediler diye bardaktan çıkarıp bir torba içine koymuştum.. bugün torbayı açtım..
bir de ne göreyim.. bir sürü tohum çimlenmiş..
tekrar bardaklara ve saksılara koydum :p

mstfylcn
26-03-2006, 19:52
bu cennet ağacı değil galiba..
başka bir ağaç.. :rolleyes:

mstfylcn
05-04-2006, 16:57
bu dönemde bardağa neredeyse istif halde diktiğim bütün tohumlar çimlenmeye başladı..

Baki Berk Kayalar
05-04-2006, 22:16
cennet ağacı tohumlarının çoğunu çimlenmediler diye bardaktan çıkarıp bir torba içine koymuştum.. bugün torbayı açtım..
bir de ne göreyim.. bir sürü tohum çimlenmiş..
tekrar bardaklara ve saksılara koydum :p

Buradaki fotoğraf güle çok benziyor. Ama yaprak ayrıntısı alınmadan asla net bir şey söyleyemem.

mstfylcn
07-04-2006, 14:22
evet o gül de olabilir..
sonbaharda koparmadığım güllerin bazılarının tomurcuk kısımları büyüdü ve çekirdek oluşturdu.. kurburnu gibi.. onları da ekmiştim belki de onlar çimlendi..
:)

malina
07-04-2006, 14:33
Bunları nereye dikeceksin? :)
Epey çoklar...

mstfylcn
08-04-2006, 18:31
ben de bilmiyorum.. :p

bugün bardaktan çıkardım ve biraz daha rahat edecekleri geniş yassı bir saksıya ektim..

gülleri de ayırdım ve ayrı ayrı diktim.
;)


rica;
bu konuyu bonsai ağaç türleri kategorisine
"cennet ağacı" adıyla taşıyabilir miyiz?

mstfylcn
08-04-2006, 18:33
.. . .. . .. . .. . . .. .

mstfylcn
08-04-2006, 18:34
.. . .. . .. . .. . .. ..

mstfylcn
09-04-2006, 16:33
.. . .. .. .. . ....
;)

mstfylcn
09-04-2006, 16:34
:d
.. . .. . .. . .. ... . .

felis
13-04-2006, 10:39
yar gidiyor musun
gitme
içimde bir korku var
biliyor musun
böyle başlar ayrılıklar
gel biraz
kokunu bırak
baharımı al
soğuktur oralar
ağlıyor musun
ağlama hayırlara uğurlar

gurbete giden döner mi dönmez mi belli değil bilirim...
ben bir karaağaç gölgesi buldum cebimde ümitlerim..
Demek ki Levent Yüksel yalancının tekiymiş.Bi insan böle bi ağacın gölgesini bırakın yakınında bile durmak istemez:D

aydolum
14-04-2006, 07:41
karaağaçlar kokmazki o çok büyük ihtimal kokar ağacın bir türü olsa gerek bu kokusu sinekleri böcekleri uzak tutuyor cihangir arkadaşımın dediği zannedersem familyalarına izadiracha deniyordu okuldan aklımda kalna

ufukeles
11-11-2006, 08:41
Arkadaşlar bu yazışmaları maalesef bugün rastgeldim

Form konusu olan cennet ağacı yaşadığım Ordu/Perşembe de bol miktarda var hem yakacak hemde sanayi ürünü olarak bol miktarda kullanıyoruz.

Bu ağacı mesleğim gereği olarakta yakinen biliyorum.

Arkadaşların belirttiği gibi arsız hızlı büyüyen ve kendini sürekli çoğaltarak hızla çevreye yayılan bir karektedeki ağaçtır.
Kötü koku konusuna gelince bu sadece dalı kırıldığında **** yaprağı ezildiğinde ele bulaşan bir kokudur. Odun olarak yardığınızda dahi bir kokarca gibi yoğun bir koku oluşturmaz.
Dikili **** taze iken çok kolay kesilen (tabiri caiz ise karpuz kadar kolay) bu ağaç, kuruduktan sonra çiviyi matkapla delmeden çakılamayacak kadar sertleşir.
Kuruma sırasında çok çalışır.
İyi bir kök yapısı vardır. Karadenizde toprağı tutan ağaçlardandır.

Halit Togay
18-11-2006, 19:02
cennet ağacı biraz yakıştırma bir isim sanırım genellikle aylandoz ağacı deniyor.

ufukeles
19-11-2006, 09:24
Bu ismi hiç duymamıştım.
Google la aylandoz ağacı olarak girdiğimde sadece odtü nün bir belgesinde geçiyor.
bizim bölgemizde yöresel olararak bu ağaç kavlan diye isimlendiriliyor.ancak bu isimlendirmenin yöresel olduğunu biliyoruz.

ANGORA
28-06-2007, 11:57
Akasya Ve Kokarağaç Hangi Iklimde Yetişiyor Ve Ne Kadar Su Istiyor???

Turhan Salur
29-07-2007, 12:29
Arkadaslar merhaba
Cennet agaci(simarouba glauca)nin turkiyede yetistirilme imkani olup olmadigi hakkinda bilgi almak istiyorum.
Bu agacin tohum veya fidesini temin etmek mumkunmu?
selamlar

Penelophe
29-07-2007, 12:38
Turhan Salur aramıza hoşgeldiniz.
Sormak istediğiniz şeyi forumda arama yaparak bulabilirsiniz.
Ben size yardımcı olması açısından Kokarağaç, Cennet Ağacı tohumu çimlendirme (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=789&highlight=cennet+a%F0ac%FD) başlığına uğramanızı öneriyorum.

Ayrıca, Yeni gelen arkadaşlar, kendinizi tanıtın... (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=135838#post135838) başlığına da uğramanızı rica ediyorum.

Turhan Salur
29-07-2007, 13:50
merhaba
cennet ağacının latincedeki ismi(simarouba gluca)olması gerekmezmi?Benmi yanlış biliyorum
*Niçin kokar ağaç deniyor?
Turhan

Turhan Salur
29-07-2007, 13:56
Cennet ağacı ismi İngilizce olarak Paradise tree ve latince (simarouba glauca)olarak adlandırıldığını biliyorum.tohumlarının yağ oranı çok yüksek,bu yağdan biodizel yapma imkanı var.
selam
Turhan

Mine Pakkaner
31-07-2007, 22:00
merhaba
cennet ağacının latincedeki ismi(simarouba gluca)olması gerekmezmi?Benmi yanlış biliyorum
*Niçin kokar ağaç deniyor?
Turhan

Turhan Bey burada kokarağaç- cennet ağacı olarak adı geçen ağaç Ailanthus altissima' dır. Simaroubaceae familyasından. Simarouba glauca dabu familyadan. Ancak bizim ülkemizde çok bilinen bir ağaç değil. Kısaca iki ağaç akraba. Bizim kokarağaç her yerde kendiliğinden neredeyse yetişiyor.

kürekçi
31-07-2007, 23:46
Bu ağaç benim çocukluğumun ağacı :) "osuruk ağacı" :o derdik biz mahalledeki çocuklarla. Evimizin karşısındaki boş arazide bunların yapraklarından kızılderili kulübesi yapmıştık fakat içinde çok fazla duramadığımız için tüm oyunumuz bozulmuştu.:mad:
Bir de yaprakçıklarını ana damar boyunca dipten uca çekip elimizde kalanları birbirimizin burnuna dayardık işkence olsun diye :D Mahallenin çocukları genelde benden küçük oldukları için en fazla ben işkence yapardım ve bana kimse yapamazdı:cool:

canofer
23-05-2008, 23:28
Bu kokarağaçta benimki ,şu sıralar yapraklarını dökmeye başladı
Kışın evin içinde baya büyümüştü acaba dışarı çıkınca yaz bitmişmi sandı :rolleyes:yoksa saksısımı küçük geliyor(saksı 20 cm derinliğinde fotoda pek anlaşılmamış)?

Mesut Temiz
30-05-2008, 22:29
Bu ağacı, küçükken evimizin yakınındaki koruluktan biliyorum. Bazı arkadaşlar çiçeklerinin koktuğunu söylemişler, ama yaprakları da elinize sürüldüğünde bayağı kötü kokuyor. O zamanlar bir-iki çocuktan adını "os... ağacı" olarak duyduğumu hatırlıyorum, ama bunun gerçek ismi olduğuna ihtimal vermediğimden bir süredir ismini arıyordum. Yaprak dizilişini akasyalara benzettiğimden baklagiller (fabaceae) arasında arıyordum ve tabii ki bulamadım. Bugün tesadüfen İngilizce adını, oradan da bilimsel adını ve Türkçe adını buldum. Ararken de sitenizi buldum. Bu arada, birkaç hafta önce saksıya ektiğim tohumları da şu anda 8-10 santim yükseklikte fidanlar hâline geldiler. Çok yayılmacı bir ağaç, yol kenarlarında beton yarıkları arasından ya da direk diplerinden bile gelişip büyüyebiliyor.
(Bu arada siteniz çok güzelmiş, tebrikler.)

ormanci
06-07-2008, 21:06
Kokarağacın batıdaki adının Ailllantus oldugunu ve buna "millileştirme/ulusallaştırma" faaliyeti ardından "aylandız" denilir olmuş olduğunu (!) ben de bundan sadece birkaç yıl önce ve üstelik internetten değil, dökülmüş durumdaki Meydan Larousse´umdan öğrenmiştim.

Fakat asıl "pastoral/hastoral" o adlandırmayı kesinlikle kabul etmiyorum.

Dünya tabiatının -istilacı da olsa/kötü de koksa- böylesine harika bir varlığına o izole parazit keseleri içinden böylesine ....ruktan tayyareci/kurban derici isimlerin verilmesini hangi "hakiki tabiat insanı" kabullenebilir ki?

Bu cehalete hiçbir zaman inanamadım. Hayretim her geçen gün daha da artıyor.

Şimdi şu "yerlilik" numaraları ve sahnelemelerini de gözönüne alarak öyle bir halk düşünün ki, onun ataları Eski Dünya Kamları (batılıların deyimiyle Şamanları)dır. Fakat o halk Ergenekon´dan (!) nasıl oluyorsa paçayı yırtıp ta Anadolu´ya gelmeyi başarıyor. Burada biraz Hitit, biraz Bizans ve biraz da Arap filan sosyalize/paganize/feminize yani, komunize (nihayet de ceptelci, yani mobilize) oluyor.

Böylesine bir halkın özelliği, elbette, tabiattan izole parazit keseciklerinde bir yandan çapul hayatı idame ettirir"kene" diğer taraftan da bu şekilde tabiatın isimlerini "yeniden" "düzmesidir". Ve bu, "tabiatta koyun/inek otlatan köylü bırakılmışlığın kaymağını yeme oligarşisi" işte ancak bu kadar isim uydurabilir.

İşte, gezegen tabiatının ta ruhuna inen Kam Atalarının mirasından dahi bihaber kalmış bir halk, tabiatın sayısız varlıklarından birine o pastoralliği içinden isim uydurursa bu ancak bu kadar olur.

Halbuki kokarağaç, o yılmazlığı, tohumlarının mükemmel savrulmaları ve çocukluğuma damgasını vurmuş ideallerine, hayat denen şeyin izole/feminal/komunal/paganist parazit keselerinden asla pislik atılamayacak bir fenomen.

Dünyanın göbeği bir coğrafyada böylesine ...oka batmış durumdaki bir köylü+pagan sosyalitesinin tabiatta duyduğu bir koku ile kimbilir ne kadar zamandır pislik dolu durumdaki kalın bağırsaklarından çıkan metanın kokusunu böylesine karıştırmasına elbette şaşırmamak gerekir...

Tamtutulma
18-08-2008, 12:48
Çok fazla su isteği olmadığı halde gövdesi ve dallarında bayağı su depolayan kokar ağaçlar yangına karşı dayanıklı bir türdür. Özellikle yangın duvarı olarak kullanılabilecek bir ağaç olması; çok azgın olup bulunduğu alanı ağaçlandırması nedeniyle tercih edilebilir.

Bahçemizdeki kokar ağacın herhangi bir zararını görmedim. durduk yerde kötü koku salmıyor, belki yapraklarını, çiçeklerini ezerseniz kokacaktır. Oldukça fazla tohum üreterek ve kök salarak yeni gövdeler oluşturan kokar ağaç ağaçlandırma çalışmalarında ihmal edilemeyecek bir türdür.

ormanci
02-09-2008, 13:41
Malum oldugu uzere, "Global Isınma ve İklim Degisikligi" konusunda 3. dunya vitrininde cok sey bulunuyor.

Fakat "GIS alemi" çerçevesinde konu ile ilgili profesyonel projeler uretebilmek icin cabalayan biri olusum itibariyla bu vitrin bolluğu beni ilgilendirmiyor.

Bu harika agac bende inanilmaz on planda. Tek endisem "su" konusu. Her defasında aklıma "Amik Ovasının Okaliptusleri" geliyor.

2012´den itibaren global iklim paterninin asıl etkisi altına girecek olan Anadolu Cografyasi (H.Murat Filinte - İklim Paleontologu unvani diyar vitrinlerinde tuhaf kacan fakat saygı duydugum az sayıda insandan biri)nda "kokaragac" adeta can yelegi olabilir.

Amacim, "agir global baskı altında ayakta kalabilecek ekosistemleri tasarlamak" yolunda oneriler getirmekti. Malum vakfın basini cektigi bir grubun su aralar -yeni iklim karsisinda ayakta kalma imkani olmayan meselerini vitrinde tutabilmek icin olsa gerek- kokaragac aleyhinde propaganda halinde olduklarını duydum (Bizzat müdür düzeyinde birinden).

Ortada alenen bir kavrayis eksikligi var. Mevcut akademik ve burokratik yapı gelen "korkunç genisleme bandini" sezinlemekten cok uzak.

Buromun yanibasinda asagida kalan ve son tavuk gribi olayına kadar birinin kumes olarak kullandigi metruk bir arsa bulunuyor. Adam buradaki kokaragac fidanlarını (ona gore bunlar herhalde birer zombidir) birkac defa kesti. Fakat asagidaki bu arsa simdi yine harika bir kokaragac peyzajina coktan donusmus durumda. Halbuki su yok, hicbirsey yok.

Anadolu cografyasi -nacizane sezgim- henuz bir gecis segmentine yeni girmis durumda. Bundan sonraki her yılın daha da berbat olacagini ve buna benim diyen turlerin dayanmada nasıl da zorlanacagini anlamak zor degil.

Fakat vitrinde gorduklerine inanıp, uykusuna guvenle devam eden genel hayat kitlesi icin yumurta´ya henuz uzun bir zaman var.

"Ekosistem tasarımı" dedigim sey cok abartılı gorunuyor olabilir. Halbuki ben sadece o harika kokaragac tohumlarının Anadolu´nun mahvedilmiş ovalarına ruzgar esliginde salıverilmesinden bahsediyorum. Sadece bu...

Erkehan
09-09-2008, 18:27
Merhabalar,
Bugün kokarağaç ile ilgili yazışmaları okudum. Uzun süredir şehrin göbeğinde, her yerde gördüğüm, nedense beynimde "inadına yaşamak" çağrısı yaratan bu ağaca, bir sıcaklık duyuyordum. Sitede ağacın sertliği, yangına direnci, her koşulda yetişebilmesi(ki doğrudan gözlemlerim de bunu gösteriyor) hakkında verilen bilgiler kokarağaca sempatimi artırdı. Konunun uzmanı değilim, ama bu ağacın daha çok ilgiyi ve özeni hakettiğini düşünüyorum. Konu hakkında bilgilerini aktaran ve paylaşan bütün üyelere teşekkür ederim.

gunse16
19-02-2009, 12:44
arkadaşlar bu ağacın boyu ve çapı nedir? bilen varmı acaba

denizakvaryumu
27-02-2009, 11:51
tohumun resmi veya agacların yakından resmi varsa yardımcı olmaya çalışırım.bölgede adı farklıdır büyük bir ihtimallee:)

64569


AYLANTUS (Kokarağaç)

Anavatanı Çin olan Aylantus; batı dünyasında “Cennet Ağacı”, “Tanrının Ağacı”, ülkemizde ise “kokarağaç, mundar ağacı, osuruk ağacı, yalangoz, yabani ceviz” gibi aşağılayıcı adlarla anılır.


Ülkemize 1870-1890 yıllarında demiryollarının yapımı sırasında Alman ve Fransızlar tarafından getirildiği sanılıyor. Aylantuslar demiryolları boyunca toprak kaymalarını önlemek amacıyla şevlere ve yamaçlara dikildi.



Aylantus; toprak, iklim, yükseklik ayırt etmeyen , en elverişsiz koşullarda bile hızla büyüyebilen bir ağaç. Deniz seviyesinden 2000 rakıma, 350 mm yağış alan kurak bölgelerden bataklıklara, asit, alkali, kuru, nemli, kayalık her yerde kolaylıkla yetişir. Onu özellikle yol şevlerinde, çöp yığınlarında yoğun kirli ortamlarda, kent içlerinde görmek mümkün.



20 metreye kadar boy, 50cm’ye kadar çap yapabiliyor, odununun kalori değeri yüksek, diğer baltalık ormanlara göre 20, hatta 50 kat daha fazla yakacak odun alınabiliyor. Kerestesi göknar ve sarıçama yakın, kaplama ve mobilya sanayinde kullanılıyor. Selüloz ve kağıt sanayi için çok önemli bir ağaç türü.

Güçlü kök sistemi ve sürgünleriyle erozyonu önlemede çok etkili.

Diğer bitkilerin yetişemediği veya çok zor yetiştiği kirli ortamlarda kolaylıkla yetişir, hava, su ve toprak temizleyicisidir.



Köylerde kanalizasyon sorununa doğal çözüm

Doğu Karadeniz Bölgesi’nin önemli çevre sorunlarından birisi de ; kanalizasyon atıklarının yeterli altyapı olmadığı için içme ve kullanma sularına karışarak insan ve çevre sağlığını tehdit etmesi oluşturmaktadır. Kanalizasyon atıkları ya direkt olarak derelere bağlanmakta ya da fosseptik çukurlarından toprağa sızdırmak suretiyle bertaraf edilmektedir.



Kanalizasyon ve arıtma tesisi maliyetlerinin yüksekliği, dağınık yerleşimin altyapı olanaklarını kısıtlaması bu sorunun artarak devam etmesine neden olmaktadır. Toprak ve su kirliliği bir çok hastalığın gelişmesine ortam hazırladığı gibi önce derelerde giderek denizdeki canlı yaşamı yok etmektedir.



Dünyada özellikle kırsal alanlarda yaygın olarak kullanılan bitkilerle doğal arıtma yöntemi bu sorunu çok az masrafla veya masrafsız bir şekilde çözülmesini mümkün kılmaktadır. Yapılacak iş her ev ve ahır için fosseptik çukuru oluşturmak, çevresine bölgenin bilinen ağacı Aylantus’u ( kokarağaç) dikmekten ibarettir. Aylantus güçlü kök sistemi ve emici özelliği ile kanalizasyon atıklarını daha fosseptik çukurundayken yok ederek, toprağa ve suya karışmasını engelleyecektir.



Doğu Karadeniz Bölgesi’nde çöp sorunu oldukça önemli boyutlardadır. Uygun depolama alanlarının yokluğu ve katı atık yönetiminin yetersizliği nedeniyle çöpler deniz kıyılarına dökülmekte, üzeri toprakla kapatılmaktadır. Ayrışma ve sızan sular nedeniyle oluşan kirlilik uzun yıllar denizleri kirletmeye devam edecektir. Bu alanların Aylantus ağaçları ile yeşillendirilmesi kirliliğin azaltılmasına katkı sağlayacaktır.



Aylantus; diğer bitki türlerinin zorlukla yetiştiği veya yetişemediği en kirli ortamlarda bile kolaylıkla yetişebilen, hava, su ve toprağı temizleyen son derece fonksiyonel bir ağaçtır. Halk arasında yapraklarının kötü kokusu nedeniyle; kokarağaç, mundar ağacı, osuruk ağacı, yabani ceviz gibi adlarla anılan çoğu kez de aşağılanan Aylantus’lar odun ve kereste değerinin yüksekliği, erozyonu önlemedeki başarısı ve diğer özellikleriyle batı dünyasında “Cennet Ağacı”, “Tanrının Ağacı” olarak nitelendirilmektedir.



TEMA Vakfı Rize Temsilciliği olarak bölgenin bu önemli sorunu için; kamu, yerel yönetimler ve halkımızı Aylantus’ları tartışmaya ve tanımaya davet ediyoruz.



Nevzat Özer

TEMA Vakfı

Rize Temsilcisi


http://www.rizetema.org/yazi/detay.asp?id=48

BalıkcıSerdar
27-02-2009, 12:55
Ben bu ağacı biliyorum, osuruk ağacı denmesinin sebebi de, kokusundan ötürü değil de (bildiğim kadarı ile) bu ağacın içi delik oluyor ve kuvvetli bir rüzgar çıktığında ilk devrilende bu ağaç oluyor, dolayısıyla o...san yıkılacak :p deyimi zamanla ağacın ismi olmuş.

Tabi bu yöresel bir isim. Bu ağaçtan etrafımda çok var, fakat bu mevsimde tohumu çok zor be arkadaşım. Ama yinede bakacağım, bulabilirsem buradan yazarım, o zaman özelden adres bilgisi verirsin gönderirim.

Ayrıca çok da arsızdır, nerdeyse tohumlarının ulaştığı her yerden fışkırır, beton çatlaklarından bile fışkırır. Doğru dürüst bakıma budamaya bile ihtiyaç duymaz, ağacın kendi formu gayet güzel ve gölgesi de yeterince koyu olur.

aydın
27-02-2009, 20:15
Bu ağaç hep hoşuma gitmiştir.Çok düzgün bir sırık şeklinde büyümesi ve hızlı uzaması sebebiyle 2-3 yıl içinde gölgesinde bile oturabilirsiniz.:p
Zaten bu ağaç ne hikmetse bi yerde görüldüğü vakit, ortalığı ot basar gibi çoğalıveriyor.

hassoman
27-02-2009, 20:47
Ben bu ağacı biliyorum, osuruk ağacı denmesinin sebebi de, kokusundan ötürü değil de (bildiğim kadarı ile) bu ağacın içi delik oluyor ve kuvvetli bir rüzgar çıktığında ilk devrilende bu ağaç oluyor, dolayısıyla o...san yıkılacak :p deyimi zamanla ağacın ismi olmuş.

Tabi bu yöresel bir isim.
.......

Sevgili BalıkcıSerdar,

Bilimsel adının "Ailanthus altissima" olduğunu arkadaşlarımız yazmış. "Simaroubaceae" familyasından Çin kökenli bir ağaç...

Bizde de yaygın olarak sıkça söylendiği gibi osuruk ağacı denilmiş. (Ne acaip bir kelime değil mi? Ağız doldurularak söyleniyor... Bu kelime köken olarak nerden gelmiş acaba?..) Her neyse, sizin dediğiniz özelliğinden dolayı bu ismi almış olsaydı ağacımızın adının sonuna "tan" hecesi eklenirdi. :p

Şaka bir yana bu ağacın yaprağını alıp oğuşturduğunuzda ismini hak eden hararette koktuğunu göreceksiniz. Yani kolay kırılmasından dolayı değil yaprakları çok kötü kokmasından dolayı böyle bir isim yakıştırılmış.

Hava kirliliğine, parazitlere, hastalıklara, kuraklığa, soğuğa dayanıklı çok hızlı büyüyen bir ağaç. Hızlı büyüme konusunda paulownia ağacının şöhreti hiç kalır. 20 metreye ulaşabiliyor. Ve denildiği gibi çok arsız. Hani istilacı dense yeri var. Kırılsa da, kesilse de kolay kolay kurumuyor. Tohumu konaklayacağı bir yer bulmasın; anında fışkırıyor mübarek. Aynı yerden beş altı gövde halinde çıkabiliyor...

Salkım halinde erkek ve dişi çiçekleri oluyor. Meyvası sarıya çalan bir kahverengilikte kanatsı meyvaları oluyor. Meyva dediysem yenilebilir değil elbette.

Şu anda benim bahçemde üç ayrı noktada kendiliğinden çıkmış vaziyette. Filizlerini gördüğümde koparmaya kıyamamıştım. Ama daha sonra bahçemin her yerinde yeni yeni filizler fışkırmaya başladı. Bıraksam tüm bahçeyi istila edecekler. Bu yıl daha da büyüyecekler, daha çok dallanıp, budaklanıp boy atacaklar, çiçeklenip meyvaya duracaklar. İşte o zaman ne yapacağım bilemiyorum... Osuruk kokulu bir bahçede de durulmaz heralde...

Neşe Kıldacı
13-03-2009, 01:47
Bu ağacın yapraklarının kötü koktuğu doğru ama çiçeklerinin kokusu muhteşem, "kurumasa da keşke hep koksa". Tabii kurumazlarsa uçuşarak her yere dağılamayacak ve işgal görevlerini tamamlayamayacaklar. Özellikle yöneticilerdeki ağaç sevgisizliğinin had safhada olduğu bir coğrafyada böyle işgalci türleri saygıyla selamlarım.

gece
13-04-2009, 00:11
Çocukken ağacın ismini "Allah Ağacı" diye bilir, söylerdik (Trakya). Anlam veremezdim, temas ettiğinizde gerçekten pis kokardı, daha da "niye ki?" olurdum.

Biraz büyüyünce herkesin bildiği, ama herkesin söyleyemediği ismini de öğrendim, şaşırmadım.

Ama Latince ismini öğrenince (ailanthus, ambonese sözcüğünden gelirmiş, ambonese'nin de Allah ağacı anlamına geldiği tahmin ediliyormuş, wikipedia (http://en.wikipedia.org/wiki/Ailanthus)i'nın yalancısıyım) açıkçası şaşırmıştım.

Allah ağacı, benim çok sevdiğim bir isimlendirme olmasa da, böyle.

Açıkçası bu ağacı çocukken; 'ne güzel ağaç, ama kokusu olmasa' der yine de severdim (yeşili, çiçekleri, gölgesi!) . Hatta saksılarımın birinde çıkmıştı da söküp atmaya gönlüm razı olmayıp, bir yaşındaki fidanı çıkarıp ağaçsız bir yere (kışın) dikivermiştim.

Kokuyur dendiyse başka türler gibi durduk yerde kokmuyor, yani elle temas edip hırpalamayınca kokmuyor, yani diyelim bahçenizde bu ağaçtan var, rüzgar güçlü de esse, ağaçtan size kötü koku değil mis gibi taze oksijen geliyor.

Dalını kırar, yapraklarını koparır, ezerseniz (niye?) çok kötü kokuyor sadece. Nefsi müdafaa da kötü bir şey değil ki.

Dallarının ortası boş olup, ortadaki boş kısmı, yapı olarak ayçiçeğinin olgunlaşmaya yakın gövdesine benzetilebilir.

Söğüt dallarından düdük yaptığımız gibi, bu ağaçtan ta patlangaç yapılırdı.

Zayıf bir ağaç olduğunu (=kolay kırılma) biliyordum ama kuruyup suyunu bırakınca çok sert olduğunu burada öğrendim, bir kez daha şaşırdım.

Aynı ağacın bildiğim isimleri arasında uçurum olduğunu düşünürken, Latince ismi ile pişti olunca, sil baştan olup, 'ben oldum, siz de olun' diye yazmak istedim.


gece
Ailanthus sever forum üyesi!

mcdogan
27-04-2009, 11:41
Ailanthus tohumlarını poşetlerde fide yapıp diksem sağlıklı olurmu sizce?

Dogaaski
13-04-2010, 13:26
bir senelik bir konuymuş, ama bu ağaç için konuyu hortlatmaya değer. Tamamen olmasada çoğunu okudum, demiryolu için getirilmesi de baya ilginç geldi ama mantıklı, ağaç o kadar güzel büyüyor ki en hızlı büyüyen ağaçtır herhalde. Bu ağacı fidelendirebilirsem her yere ekmeyi düşünüyorum. Tohumu sanırım sarı püskül gibi şeyler bilen varsa detaylı açıklarsa sevinirim. Ağacın da ayrıca durduk yere koktuğunu sanmıyorum dokununca kokardı. Gerçekten meyvesi olmasa da artısı çok olan bir ağaç.

rise_com
10-06-2010, 07:48
Her ne kadar düzgün ve göğe doğru bir gelişim sergiliyorsa da benim bahçemde bir tane var ve bahçenin her yerinden kökü yumru yaparak yeni filizler veriyor. Bu da bahçe düzenimi bozuyor. Ne yapabilirim? Lütfen yardım...

Hhatice
10-06-2010, 09:13
Çocukken ağacın ismini "Allah Ağacı" diye bilir, söylerdik (Trakya). Anlam veremezdim, temas ettiğinizde gerçekten pis kokardı, daha da "niye ki?" olurdum.

Biraz büyüyünce herkesin bildiği, ama herkesin söyleyemediği ismini de öğrendim, şaşırmadım.

Ama Latince ismini öğrenince (ailanthus, ambonese sözcüğünden gelirmiş, ambonese'nin de Allah ağacı anlamına geldiği tahmin ediliyormuş, wikipedia (http://en.wikipedia.org/wiki/Ailanthus)i'nın yalancısıyım) açıkçası şaşırmıştım.

Allah ağacı, benim çok sevdiğim bir isimlendirme olmasa da, böyle.

Açıkçası bu ağacı çocukken; 'ne güzel ağaç, ama kokusu olmasa' der yine de severdim (yeşili, çiçekleri, gölgesi!) . Hatta saksılarımın birinde çıkmıştı da söküp atmaya gönlüm razı olmayıp, bir yaşındaki fidanı çıkarıp ağaçsız bir yere (kışın) dikivermiştim.

Kokuyur dendiyse başka türler gibi durduk yerde kokmuyor, yani elle temas edip hırpalamayınca kokmuyor, yani diyelim bahçenizde bu ağaçtan var, rüzgar güçlü de esse, ağaçtan size kötü koku değil mis gibi taze oksijen geliyor.

Dalını kırar, yapraklarını koparır, ezerseniz (niye?) çok kötü kokuyor sadece. Nefsi müdafaa da kötü bir şey değil ki.

Dallarının ortası boş olup, ortadaki boş kısmı, yapı olarak ayçiçeğinin olgunlaşmaya yakın gövdesine benzetilebilir.

Söğüt dallarından düdük yaptığımız gibi, bu ağaçtan ta patlangaç yapılırdı.

Zayıf bir ağaç olduğunu (=kolay kırılma) biliyordum ama kuruyup suyunu bırakınca çok sert olduğunu burada öğrendim, bir kez daha şaşırdım.

Aynı ağacın bildiğim isimleri arasında uçurum olduğunu düşünürken, Latince ismi ile pişti olunca, sil baştan olup, 'ben oldum, siz de olun' diye yazmak istedim.


gece
Ailanthus sever forum üyesi!


Evet Trakya'da bir ismi de Allah Ağacıdır.Bir ismi daha vardır Sandal ağacı. Kuruduğunda çok sertleştiği için sandal yapımında kullanılan bu ağaç aslında sonbaharda kızaran tohumları sararan yapraklarıyla çok güzel görünür.Ama malesef güneş kızgınken kokusu oluyor.Bizim arka bahçeyi sardı .Bahçe sahibi tarafından senelerdir 35 sene kadar hiçbir şey yapılmadan bekliyor.Çok çabuk üreyen ve hızlı büyüyen Sandal ağaclarının cenneti oldu :)

rise_com
11-06-2010, 10:21
Evet çok yayılmacı ve bahçemin her yerinde kökünden yumru ile yeni filizler veriyor. Nasıl kurtulmalıyım?

verda
20-06-2010, 01:45
Bahçemde aylantuslarım var. Yalancı ceviz de deniyormuş, bu ismi aklıma bir meyve ağacı ile aşalanabilirmi sorusunu getirdi..

Bu konuda bilgisi olan varmı acaba?

Sevgilerimle,

C.Anıl
01-09-2012, 18:59
Ben bu ağacı çelikle üretebilir miyim

naturefan
16-12-2012, 21:11
Müthiş bir hayatta kalma becerisi. İncir dokuz canlı ise, bu ağaç 99 canlı olmalı. Duvarların üzerinde dahi büyüyebilir. Bu ağaca meyve aşılanabilirse, güçlü kök sistemi sayesinde bütün olumsuzluklara dayanıklı meyve ağaçları elde edilebilir.

Cinslerine göre farklılıklar olabilir mi? Bazı ağaçların çok güzel, kırmızı salkımlar halinde tohum salkımları oluyor. Bu cinsler parklara dikilebilir.

Factsheet - Ailanthus altissima (http://keyserver.lucidcentral.org/weeds/data/03030800-0b07-490a-8d04-0605030c0f01/media/Html/Ailanthus_altissima.htm)

naturefan
16-12-2012, 21:28
I cut down the largest of several ailanthus tree saplings next to my fence. I ended up with fifty sprouts in its place. How do I kill these things without getting a hundred more saplings?

A: Cut each sapling as close to the ground as you can. Spray glyphosate (Roundup, etc) onto the stump. No sprouts will occur near on or adjacent to the stump. A few sprouts from nearby roots may occur but you can easily treat them the same way.

C.Anıl
17-12-2012, 16:31
tohumlar olgunlaşmamış hali kırmızı oluyor.olgunlaştığında ise sarı oluyor

naturefan
17-12-2012, 17:53
Bahçemin kenarında var; tohum salkımları sürekli (hafif kırmızımsı) sarı, hiç bir zaman kırmizı olmuyor. Cinsinden veya sıcaklıkla ilgili olabilir. Sıcak bölgelerde kırmızı olabilir.

C.Anıl
13-01-2013, 11:37
Sonbaharda bu ağacın olgun tohumlarından poşetlerce toplamıştım.Köyüme götürüp ektim.Erozyondan ev göçüyordu.:mad:Maşallah dedem o kadar dik bir yere ev yapmış ki(zaten köyüm dağ köyü ama)İyi mi yaptım bilmiyorum çünkü köyün etrafı bozuk meşe ve ardıç ormanları ile kaplı:confused:

avahit
18-01-2013, 13:01
Herkesin ''osuruk ağacı'' diye horladığı bu ağaç,Dünyada Kurşun ve Cadmium metallerini bünyesinde tutan ,hava temizliği sağlayan nadir ağaçlardan biri.Otoyol kenarlarında faydası çok fazla olan bu ağaç ne yazıkki hep horlanır.

naturefan
19-01-2013, 19:32
Foseptik yanına dikildiğinde(kirli sudan etkilenmediğinden), doğal arıtma görevi görüyormuş. Köylerde kullanılabilir.

Fagus Sylvatica
30-01-2013, 23:57
Ama istilacı bir tür olduğu için tehlikeli değil mi biraz? özellikle köyler gibi açık alanlarda. Bence çok kontrollü kullanılması gereken bir ağaç.

avtonoz
14-03-2014, 07:28
kış ortasında kokarağaç tohumları:
476025

Tohumdan üretilmiş 1 aylık kokarağaç fideleri. Tohumların çimlenme oranı yüksek ve çıkan fidelerin gelişimleri oldukça hızlı:
476026

In God We Trust
28-03-2014, 10:56
Herkesin negatif verdiği ender ağaçlardandır herhalde
PlantFiles: Detailed information on Tree of Heaven, Chinese Sumac, Stink Tree Ailanthus altissima (http://davesgarden.com/guides/pf/go/1699/)

Mesut Temiz
06-05-2014, 18:58
Amerika'da bir adı "ghetto palm" imiş... Harabelerde, molozların arasında, başka bir ağacın yaşayamayacağı yer ve koşullarda hiç bakım gerektirmeden yaşayabildiği ve ilk gelişiminde yapraklarının yayılımının palmiyeyi andırması nedeniyle bu isim veriliyormuş... İstilacı olması dikkatli kullanımını gerektiriyor, ama insan yine de "hiç ağaç olmayan yerde bari bu ağaç olsun" diye düşünüyor... :)

Tohumcu Nılgun
10-05-2014, 14:27
Arkadaslar, gordùgùm kadariyla gercekten bu agac istilaci bir tùr.

Yan komsumuzun bahcesinde bùyùk ve yasli bir Kokaragac var.
Sanirim bu agacin kokleri vasitasi ile bizim bahcede de bir tane gùclù bir Kokaragac yetisti.
Hatta bizden sonraki yan komsunun bahcesinde de bir kac senedir Kokaragac tùredi.
Oyle hizli bùyùyorlar ki, hayatimda hic bu kadar hizli bùyùyen bir agac tùrù gormedim.
Komsumuz ve biz, ileride pencere ve balkonlarimizin gùnesini engeller diye her sene dibinden kesiyoruz ama nafile,
2-3 ay icerisinde cok gùclenmis bir sekilde yine karsimiza cikiyor.
Komsumuz da, biz de artik bu agactan tamamen kurtulamayacagimizi anladik, her sene birkac kez dipten kesiyoruz ki,
fazla uzayip ileride sorun olmasin.

Deeniz
18-05-2014, 05:29
Öncelikle selamlar;
Geçen sene tatile çıkmadan önce, yaklaşık 4 poşet dolusu bu ağacın tohumlarından alıp arabama attım.
Yolda sürekli olarak gözümle çorak ve boş arazi aradım, tahmin edersiniz ki bu hiç de zor olmadı. Çoğu zaman da hiç durmadan sadece elimi camdan dışarı uzatarak bu tohumları etrafa saçtım, şimdi tekrar uzun bir yol hazırlığındayken aynı şeyi yapmayı planlıyor dum ancak tesadüfen rasladığım bu forumda ağacın istilacı bir tür olduğunu akuyunca açıkçası biraz korktum. Yani açıkçası iyi bir şeyler yapmak isterken kötü birşey mi yaptım acaba...

In God We Trust
21-05-2014, 23:37
Kesinlikle bu ağacı gördüğünüz yerde sökün atın çok tehlikeli bir tür yerli cinslerimize yaşama alanı bırakmıyor yerli bal türlerimizi bozuyor bu ağaçtan gelen nektarın tadı da iğrenç oysa ki çınar da hızlı büyür kestane de,yerine alıştığında ıhlamur da kayın da at kestanesi de hiç olmadı akasya dikin defne dikin pavlonya,ökaliptüs,osuruk ağacı gibi ağaçlar çok kontrollü ve tohum üretmesine izin vermeyecek şekilde araştırma amacıyla yetiştirilmeli gerekmedikçe doğası dışında yayılmamalı

durdu
17-08-2014, 20:31
selam.
yaylada geçen sene binlerce aylandız tohumunu evimin arkasındaki dağa ektim ama hiç bir tanesi çıkmadı. Ama bu yıl elimde kalan tohumları bahar yağmurları öncesi yine serpiştirdim.. umudum yoktu ama bugün eşim atlarımız boşanmış dağa doğru kaçmışlardı onları yakalamak için çıktığında geri döndüğünde bana güzel bir haberi olduğunu söyledi...ne dediğimde elinde minnacık bir yaprakla bu yeşil yaprak aylandızmı dedi baktım evet aylandız dı nerden buldun dediğimde baharda ektiğim ve dağın biraz kuytu yerinde çıkmışlar bir sürü dedi belki istilacı bir ağaç ama benim yaşadığım dağda ağaç namına bir şey yok en azından aylandızlarım dağı yeşillendirecek...
saygılarımla

Cinaragaci
11-03-2015, 20:03
Öncelikle herkese selamlar,

Bu ağaçtan bonsai yapaya çalışacağım. Çelik aldım ama köklendirmek için söğüt gibi suda bekletmek mi gerek ? Yoksa toprağa mı ekmeliyim ?

İyi akşamlar.

Ramazan Çayıroğlu
11-03-2015, 21:01
Öncelikle herkese selamlar,

Bu ağaçtan bonsai yapaya çalışacağım. Çelik aldım ama köklendirmek için söğüt gibi suda bekletmek mi gerek ? Yoksa toprağa mı ekmeliyim ?

İyi akşamlar.

Sn. Cinaragaci, bu ağaç kuru ortamlarda da yetişebiliyor, zor şartların ağacı, yani söğüt gibi tamamen suda değil de nemli, hayvan gübreli, kumlu bir toprakta daha kolay çimleneceğini düşünüyorum.

Cinaragaci
11-03-2015, 21:06
Sn. Cinaragaci, bu ağaç kuru ortamlarda da yetişebiliyor, zor şartların ağacı, yani söğüt gibi tamamen suda değil de nemli, hayvan gübreli, kumlu bir toprakta daha kolay çimleneceğini düşünüyorum.


Teşekkür ederim Ramazan Bey,

Zor şartların ağacı olduğunu biliyorum. Çok hızlı büyüdüğünü de biliyorum. Dediğiniz gibi deneyeceğim.

İyi akşamlar.

nurdangul
12-06-2015, 14:44
*hızlı büyümesi ve çabul üremesi açısından bu ağaçlardan yetiştirip sonra da kesip odun parçalama makinelerinde parçalasak ve meyve ağaçlarının diplerine koysak yeşil gübre ve istediğimiz humus tabakasının oluşması açısından faydalı olur mu acaba?bilgisi olan var mı.gerçi konunun üzerinden çok geçmiş ama bu aralar araştırdığım bir konuydu ve en kapsamlı bilgileri bulduğum yer burası oldu.
*hava,toprak ve suyun temizlenmesinde önemli olduğu özellikle kurşun ve cadminyumu tuttuğu belirtilmiş.insan sağlığında ağır metal atılımında kullanımıyla ilgili bilgisi olan var mı?teşekkürler.

Mücevher Çalısı
12-06-2015, 19:07
*hızlı büyümesi ve çabul üremesi açısından bu ağaçlardan yetiştirip sonra da kesip odun parçalama makinelerinde parçalasak ve meyve ağaçlarının diplerine koysak yeşil gübre ve istediğimiz humus tabakasının oluşması açısından faydalı olur mu acaba?


Humus ve toprağı zenginleştirme amaçlı yetiştirmenizi önermiyorum.

Hızlı büyüyor fakat istilacı. Kökleseniz de size daha fazla kökle geri dönüyor.

Daha önemlisi kimse bahsetmemiş ama ağaç "allelopathic özellik" taşıyan bir bitki. Ürettiği "Ailanthone" adlı kimyasal ile diğer bitkilerin etrafında yaşamasını engelliyor...

Muda
12-06-2015, 21:33
Bildiğim kadarı ile kokorağaçın kabuklarından kurt ( parazit düşürücü ) ilaç yapılabiliyor. Kısmi uyuşturucu veya zehirli olması nedeni ile. Bu nedenle Humuslu toprak yapmak için daha kolay yollar var. En güzeli yonca gibi otları yetiştirip biçerek toprakla karıştırabilirsiniz. Tabi bu uzun bir süreç oluşturacak.

Yurtta iken bir tarafta kokarağaçlar vardı. Arkadaşım sevmezdi. Neden diye sorduğumda sen rüzgar estiği zaman orada bulunmamı çok kötü koku yaptıklarını söylemişti.

Sinek vs. karşı bu koku nedeni ile böçekleri kaçırıcı etkisi olduğunu okumuştum.

Agır metalin atılımı ile ilgili kükürtlü kaplıca sularından yararlanabilirsiniz. İnsan vücudunda biz istemesek de biriken ağır metalin olup olmadığı ile ilgili testi bir ilaç içip yaklaşık 10 saat gibi idrarı biriktirerek Türkiye'de İstanbul'daki tek merkezde test ettirerek bir hafta sonra sonucunu alabiliyorsunuz. Tabi daha sonra tedavi aşaması biraz uzun ve masraflı oluyormuş. Kullanılan ilaçlar yurt dışından gelmekte ve Sgk karşılamıyormuş.

nurdangul
15-06-2015, 00:17
Bildiğim kadarı ile kokorağaçın kabuklarından kurt ( parazit düşürücü ) ilaç yapılabiliyor. Kısmi uyuşturucu veya zehirli olması nedeni ile. Bu nedenle Humuslu toprak yapmak için daha kolay yollar var. En güzeli yonca gibi otları yetiştirip biçerek toprakla karıştırabilirsiniz. Tabi bu uzun bir süreç oluşturacak.

Yurtta iken bir tarafta kokarağaçlar vardı. Arkadaşım sevmezdi. Neden diye sorduğumda sen rüzgar estiği zaman orada bulunmamı çok kötü koku yaptıklarını söylemişti.

Sinek vs. karşı bu koku nedeni ile böçekleri kaçırıcı etkisi olduğunu okumuştum.

Agır metalin atılımı ile ilgili kükürtlü kaplıca sularından yararlanabilirsiniz. İnsan vücudunda biz istemesek de biriken ağır metalin olup olmadığı ile ilgili testi bir ilaç içip yaklaşık 10 saat gibi idrarı biriktirerek Türkiye'de İstanbul'daki tek merkezde test ettirerek bir hafta sonra sonucunu alabiliyorsunuz. Tabi daha sonra tedavi aşaması biraz uzun ve masraflı oluyormuş. Kullanılan ilaçlar yurt dışından gelmekte ve Sgk karşılamıyormuş.

sn muda evet o tahlili biliyorum DMSA adlı ilaçtan 3,5 kg 1 kapsül olacak şekilde alıp idrarı topluyorsunuz.Cerrahpaşa tıp fak.Adli tıpta tahlil yapılıyor.oğluma iki kez yaptırdık.oğlumda kurşun zehirlenmesi var.kükürtlü kaplcaları hiç düşünmemiştim olabilir bu konuyu biraz araştırıcam teşekkürler.

In God We Trust
22-06-2015, 13:30
Yahu bu nasıl bir mantıktır anlayamıyorum bas bas bağırıyoruz istilacı sakın tohumunu serpmeyin çeliğini toprağa dikmeyin diye benim yaşadığım dağda ağaç yok yeşillendirsin diyorlar yahu arkadaş senin dağının da bir ekosistemi var ağaç yoksa ot var ot yoksa mantar var sen bu ağacı dikdiğinde artık o dağlarda ne ot kalır ne ağaç etraftaki ormanlar da bu ağacın yüzünden mahvolur acilen devletin bu ağaca karşı bir kamuoyu kampanyası başlatması ve heryerden söktürtmesi lazım

durdu
29-06-2015, 21:08
Sayın In God We Trust,
yazdıgınızı üstüme alındım çünkü dagım yeşillensin diye tohumunu saçan benim.. o zaman şunu söyleyeyim binlerce tohum attım ama bu tohumlardan anca beş on tanesi çimlenebildi. Ben bilmiyormuyum sedir tohumu **** başka yetişebilecek tohumları daglarımın yeşillenmesi için ekmeyi biliyorum ama gelin görün ki köydeki çobanlar sagolsun hepsi agaç düşmanı mübarekler...daha önceleri odun niyetine çalılar var onlarıda kesiyorlardı ben kestirmeyince kızınca ellemez oldu köylüler ama bu defa da çoban ahlat denilen çalı dikenli agaçcıkları kırıyor koparıyor koyunlara otlanacak alan açıyor maşallah yılın onbir ayı dagdalar sizce ot kalırmı? aylandızlarım bile ilk fidelik dönemlerinde nasiplerini alıyor kızıyorum oralardan koyun geçirtmemeye çalışıyorum ama nafile benim olmadıgım zaman koyun geçmiş şimdi aylandızlarımın tepeleri yenik... ben aylandızın yapraklarını koyunlar hayvanlar yemiyor diye ektim 1540 rakımlı daga.. çok uzun yıllar önce köylünün yaşlıların anlattıklarına göre bel kalınlıgında çamlar varmış ama şimdi dimdizlak...koyunlardan kurtarabilirsem dagımda aylandız olucak...hani diyorsunuz ya ekosistemi var diye işte o sistem bizim burda hiçe sayılıyor...adamlar tilkiyi, şahini yılanı, baykuşu, öldürüyor sonrada fareler ekinleri yedi diye şikayet edip dayanıyor tarım ilaçlarına... şimdi söyleyin bana dagım yeşil olsun diye attıgım ama ancak beş on tane üretebildiğim aylandızmı ekosistemi çökertecek benim dımdızlak daglarımı....
saygılarımla

In God We Trust
30-06-2015, 18:40
Sizi anlıyorum iyi niyetlisiniz ve doğaya katkıda bulunmak istiyorsunuz ancak yaptığınızın ne kadar yanlış olduğunu açıkladım lütfen ısrarcı olmayın ve bilimsel konuşalım. Bu ağaç güneyasya çıkışlı ve anadoluya 100 yıl kadar önce gelmiş 5-10 fidandan milyonlarca olmuş soğuk-sıcak-yağmur-çöl-gölge-güneş farketmez bu ağaç için 1 fidan tuttuğunda 1000 fidan olur sadece sizin dağınızla kalmaz 50 km öteye kadar gider bulunduğunuz bölgede ne endemik ot bırakır ne ağaç ne saf bal olur ne de endemik sinekler ayrıca bu ağacın söküldüğü yerde uzun bir süre beklemeden tarım yapılamaz. Bu konuda kafasına göre iş yapanlara gerçekten ağır cezalar verilmeli çünkü toprağın su dengesinden arıların ürettiği bala kadar değiştirebilir sizin bu sevdanız illa yayılacak ağaç dikecekseniz 2 farklı cins akasya dikin 3-4 sene iyi sulayın onun tohumları kök filizleri zaten yayılır ama okaliptus, kokarağaç, pavlonya bunlar rastgele dikilmemeli. Lütfen o fidanları sökün gelecekte neye sebep olacağınızı tahmin edemezsiniz.

hira
12-09-2015, 19:20
Mutfak penceremizin dibindeki küçücük kokarağaç fidesi bu yıl kocaman oldu ve camımızı kapladı, inanin hiç rahatsız olmadım. Karşı komşu Fatma teyzeyle paravan oldu aramıza :) pencereler yakın degildi ama onun anlam veremediğim göz hapsinden kurtulmuş oldum :o

omurmar
07-10-2015, 13:22
Hersene niyet edip, istilacı tür olduğundan dolayı tohum bile toplamaktan çekiniyordum. Bugün bir torba dolusu topladım. yetiştirmek için kendimi ikna etmeye çalışırken forumu birkere daha okuyunca karmakarışık düşünceler içerisindeyim. Malesef hepimiz bir an önce yetişsin, bakımı zor olmasın seçici olmasın diye yönleniyoruz, görüntüsü özellikle mayıs ayında çok güzel olduğundan gözümüzüde rahatsız etmiyor diyoruz.
Fakat şunu düşünüyorum, Mis gibi kokan akasya ağacı, dev gölheli çınar ağaçları, buram buran kokan heybetli ıhlamur ağaçları ve hatta kocaman kocaman cevizler veren gerçek ceviz ağacı varken yalancısı niye... Otoyolların orta refüzlerinde bile haftada bir kesmelerine rağmen başedemedikleri bir ağacı yetiştirme çabası neden? Bırakalım o kednisi azgınlığı ile yayılsın dursun. Biz yetiştirmek için Akasya, Gülibrişim, ıhlamur, meşe, iğde ağaçları ekelim. Şu çinlilerden bize gelen hiç faydası olmayan ağaçlardan ( hurma hariç) vaz mı geçsek artık. Hoooooooffffff !

mrdeepderin
15-11-2015, 19:06
Bu ağacın tohumunu şekildeki kesenin içinden çıkarıp mı ekeceğiz. Doğada rüzgarla çıkıyor ama dallarından korumayla düşüyor. Hangisi uygun ? doğal olarak mı yoksa mercimek halinde mi

mrdeepderin
15-11-2015, 19:13
Ağacın tohumunun toprak altına girmeden öneki son durumunun fotoğrafını atar mısınız lütfen

Mücevher Çalısı
22-12-2015, 17:57
Kokarağacın ne kadar yayılıcı olduğunun kanıtı...

589864

Apartman inşaatı esnasında köklenmiş tatminen ana ağaç, kendisi görünürlerde yok. 3 yıldır filizleri bahçe taşlarının arasında büyüdü, 6-7 m boya geldi. 5 m boyundaki 2. kısa sürgün bugün el yordamıyla devirildi. Kolayca yer hizasından kırıldı gövdecik sebebi fotoğraftan belli oluyor, inceldiği yerden kırılmış...

hira
22-12-2015, 23:51
Kokar ağaç: Yaşayacağım ben, engel olamazsınız. Dağı taşı deler yine yaşarım :o

HAKAN_O
24-05-2016, 14:35
bu ağaç yaratıldıysa bir faydası var. Arkadaslarda zaten agır metal i arıttıgını söylüyor.

juk
10-07-2016, 16:33
Bu ağaç bizim bahçede var, hani öyle kötü bir kokusu yok nane-kekik gibi kokuyor. Şahsen onların kokusunu da sevmem ama. Ben bu ağacı çok seviyorum, çok hızlı büyümesi(aşırı hızlı, bizimki senede 2 metre boy attı.), bakım istememesi, 40 derece sıcakta da 5 derece soğuktada hçbirşey olmaması, gölge yapması bakımından çok severim. Ama bizimkisi erkek heralde çiçeği, keşke çiçeği olsada daha çok dikseydim. Çelikle nasıl üretildiği hakkında bilgi verirseniz çok mutlu olurum.

enipsu
01-05-2017, 12:53
Arkadaşlar nasılsa bazılarının bu ağaçla kurduğu romantik bağa çok şaşırdım. Bu insanlar bu ağacı azıcık tanısalar eminim onlar da benim gibi bu ağaçtan nefret ederler. Sakın ama sakın bu ağacı bahçenize sokmayın. tam 40 yıl önce birisi babama fidanını vermiş. o günden bu güne kökünü kurutamadık. benim görebildiğim kadarıyla yerin 50-100 cm altına kök atıyor ve oradan her yöne doğru kökten yeni fideler çıkarıyor. bir kere bulaştınız mı iş işten geçiyor, çok hızlı büyüyor. bahçenizi cehenneme çevireceğinızden emin olabilirsiniz. Foto eklemeye çalıştım ama olmadı. Çaresini bulandan yardım talep ediyorum. :(

hllysl
27-06-2019, 09:51
Arkadaşlar Kokar Ağaç bahçe veya peysajda, **** orman alanlarında kullanılması sıkıntılı bir ağaçtır bunu kabul ediyorum. Ancak İç Anadoluda çorak taşlık dağlarda bir tek ağaç hatta neredeyse ot bulmazken en iyi çözüm kokar ağaç olacaktır.
Çünkü çorak çıplak arazilerde zaten başka türleri baskı altına alamaz.
Su ihtiyacı azdır.
Karasal iklime uyum sağlar sıcak ve soğuğa karşı dayanıklıdır.
Kemirgenler ve besi hayvanları tercih etmeyeceğinden rahatlıkla yetişebilirler.

Burada dikkat etmemiz gereken faktörler ise şunlardır:
Tarım ve yerleşim alanlarından uzak, kurak, engebeli ve erozyona açık bir yere dikilmelidir.
Yakınlarında ormanlık alan bulunmamalıdır.
Sulak ve yağış alan yerlerde de kullanılmamalıdır.

Yani tamamen çorak, kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde yayılması sağlanmalıdır. Ayrıca kokar ağaçlar kullanılarak ormanlaştırılan yerlere daha sonra at kestanesi, ıhlamur, akasya gibi benzer şartlarda yaşayabilen farklı ağaç türlerinin de dikilmesinde fayda vardır. Her ne kadar başka türlere yaşa alanı tanımıyor gibi görülse de gözlemlerime göre tamamen böyle bir durum söz konusu diyemeyiz. Örneğin zamanında ankaranın ağaçlandırılmasında en çok tercih edilen ağaçlardan olan kokar ağaç çoğu yerde at kestaneleriyle birlikte yaşıyor ve çok su alamadığı yerlerde de yayılmacı bir özellik göstermiyor.

Bunlar naçizane görüşlerimdir. Herhangi bir bilimsel dayanağı yoktur. Sadece mantıksak çıkarım ve gözleme dayalı görüşlerimdir.

Özgür ökkeş Çam
03-09-2019, 15:55
selamlar. ağaçlar forum severler. ben foruma yeni katıldım. aslında sadece bu soru için katılma gereği duydum

bahçemizde koku ağacından vardı. önceleri kimse anlamadı ağaç büyüdü. sonradan başımıza bela oldu. komşular zorla kesmemiz için neredeyse bizimle kavgaya dahi tutuşmaya kalkıştılar. hatta mahkemeye vereceklerdi. bizde günaha girmemek için ağacı kesinlikle kesmek istemedik. sonradan anladık ki meğer haklılarmış. iki bina arasında devasa bir ağaç olmuştu ve birkaç ay önce imha etmek üzere kökünden kestirdik

ancak her yerden hızla minik fidanlar çıkıyor her gün temizliyorum koparıyorum ama inanın iki günde topraktan yaklaşık 10 ila 15 cm civarı fideler beliriyor

eşim kuaföre gittiğimde o na hidrojen peroksit önermişler böylece internetten getirttim. o nu fısfısa doldurup bitkilerin üzerlerine sıktım umarım fayda eder

bu arada ellerim hep mahvoldu. bilmediğiniz kimyasal ürünleri sakın kullanmayın. hidrojen peroksit çok tehlikeli rüzgar nedeniyle gözünüze falan kaçarsa anında kalıcı körlük yapıyormuş

bizim halkımız bu konuda biraz cesur aman bilmediğiniz kimyasala yaklaşmayın

neyse konuya dönersek. hidrojen peroksitte fayda etmiyormuş. bu istilacı bitkiyi yok etmek için bana ne önerirsiniz

yeri gelmişken bir şeye dikkat çekmek istiyorum. her şerrin altında bir hayır olabilir mantığıyla bir kanaate vardım. bu bitki çok azgın ülkede bozkırlara ağaç bitmeyen çıplak dağlara filan eksek acaba hata mı etmiş oluruz. yani çöl kalması dahamı hayırlı

bitkinin en etkili kullanım alanına gelince
tuvalet ve rögar gideri olmayan su kıtlığı olan taşra beldelerinde tuvalet giderlerinin bulunduğu yerlere özellikle bu ağacı ekerlermiş. ki oradaki kötü kokuyu çekip yok edermiş. o yüzden bu bitki anadoluda koku ağacı olarak biliniyormuş. sanırım ismi oradan ileri geliyor. fakat kötü yanı aşırı istilacı olması

soru içinde soru sorulmazmış o yüzden toparlayacağım
1- koku ağacı nasıl tamamen yok edilir
2- koku ağacının ağaçlandırma için ormansız tepelerde kullanımı sakıncalımıdır

Türk kahvesi
13-09-2019, 21:42
selamlar. ağaçlar forum severler. ben foruma yeni katıldım. aslında sadece bu soru için katılma gereği duydum

bahçemizde koku ağacından vardı. önceleri kimse anlamadı ağaç büyüdü. sonradan başımıza bela oldu. komşular zorla kesmemiz için neredeyse bizimle kavgaya dahi tutuşmaya kalkıştılar. hatta mahkemeye vereceklerdi. bizde günaha girmemek için ağacı kesinlikle kesmek istemedik. sonradan anladık ki meğer haklılarmış. iki bina arasında devasa bir ağaç olmuştu ve birkaç ay önce imha etmek üzere kökünden kestirdik

ancak her yerden hızla minik fidanlar çıkıyor her gün temizliyorum koparıyorum ama inanın iki günde topraktan yaklaşık 10 ila 15 cm civarı fideler beliriyor

eşim kuaföre gittiğimde o na hidrojen peroksit önermişler böylece internetten getirttim. o nu fısfısa doldurup bitkilerin üzerlerine sıktım umarım fayda eder

bu arada ellerim hep mahvoldu. bilmediğiniz kimyasal ürünleri sakın kullanmayın. hidrojen peroksit çok tehlikeli rüzgar nedeniyle gözünüze falan kaçarsa anında kalıcı körlük yapıyormuş

bizim halkımız bu konuda biraz cesur aman bilmediğiniz kimyasala yaklaşmayın

neyse konuya dönersek. hidrojen peroksitte fayda etmiyormuş. bu istilacı bitkiyi yok etmek için bana ne önerirsiniz

yeri gelmişken bir şeye dikkat çekmek istiyorum. her şerrin altında bir hayır olabilir mantığıyla bir kanaate vardım. bu bitki çok azgın ülkede bozkırlara ağaç bitmeyen çıplak dağlara filan eksek acaba hata mı etmiş oluruz. yani çöl kalması dahamı hayırlı

bitkinin en etkili kullanım alanına gelince
tuvalet ve rögar gideri olmayan su kıtlığı olan taşra beldelerinde tuvalet giderlerinin bulunduğu yerlere özellikle bu ağacı ekerlermiş. ki oradaki kötü kokuyu çekip yok edermiş. o yüzden bu bitki anadoluda koku ağacı olarak biliniyormuş. sanırım ismi oradan ileri geliyor. fakat kötü yanı aşırı istilacı olması

soru içinde soru sorulmazmış o yüzden toparlayacağım
1- koku ağacı nasıl tamamen yok edilir
2- koku ağacının ağaçlandırma için ormansız tepelerde kullanımı sakıncalımıdır
Sana acil tavsiyem o hidrojen peroksit ten olabildiğince uzak kal, cilde ve gözlere ağır zarar verir! Hidrojen peroksitle ilgili olarak, sana bu tavsiyeyi her kim verdiyse, kesinlikle yanlış bilgilendirme yapmış, ayrıca belirtmek isterim ki, hidrojen peroksit, bitkileri daha da canlandırabilir. Hidrojen peroksit; eczanelerde satılan, bildiğimiz oksijenli su olarak temin edilebilen, yara dezenfekte sıvısında, maksimum %3 düzeyde bulunan bir kimyasaldır. Bu %3 lük seyrelti bile gözlerde ağır tahrişe sebep olabiliyorken, saf hindrojen peroksitle yan yana gelmek pek akıl işi değil, Allah muhafaza bahçede bir rüzgar oluşup gözünüze gelse kalıcı körlük yapabilir, aman dikkatli olun.

1. YANIT: Yok edemezsin, gördükçe kopar, yalnız koparmak için acele etme, en az 40 cm boyuta ulaştıktan sonra kökünden asılırsan bir daha çıkmaz, mini fidanları kopardığınızda aslında kökü toprakta kalıyor ve iki gün sonra tekrar büyüyorlar. İlaç falan sakın deneme, çünkü toprağı bozarsan, gelecekte orada artık bir şey yetiştirmen hayal olabilir.

2. YANIT: Kutlu bir merak, ne güzel. Ancak, ağaçlandırma faaliyetine kalkışacaksan, bin türlü ağaç çeşiti var, onları dene. Bence sakın bulaşma, bahçendeki iki ağaçla baş edemezken başka yerlere bu istilacı bitkiyi ekersen pişman olabilirsin. Bırak geri kalanı Allah düşünsün, hayır gibi gördüğünün altından şer de çıkabilir, bazı bölgelerin kendine has coğrafik bir dokusu var olabilir... Yani, her dağda ağaç olacak diye bir kaide var mı, tabi orasını uzmanları anlar?

Ama yinede insan bazen düşünmüyor değil, çoğu kere, çıplak kurak yerleri görüp, ah keşke şuralarda yemyeşil olsa diye düşündüğüm olmuştur. Yinede kalkışmadan önce bir bilene danışmak gerek.

Çoğunlukla düşüncelerimi yazdım, tam bilimsel bir malumatım yoktur.