View Full Version : Laurocerasus officinalis (Laz Kirazi - Karayemiş)
1. Latince Adı: Laurocerasus officinalis roemer (syn. Prunus laurocerasus (L.) Mill , Cerasus laurocerasus (L.) Mill ).
2. İngilizce Adı: Cherry laurel
3. Mahalli Adları: Bitkiye ülkemizde değişik yöresel adlar verilir. Bunlar arasında en yaygın olarak kullanılan "Taflan"dır. Laurocerasus officinalis'e "taflan" dışında, özellikle Ordu'nun doğusunda "gürcü kirazı”, "karayemiş", "laz kirazı", "laz üzümü", "laz yemişi", Giresun'da "tanal", Artvin'de "tçkoo" gibi yöresel adlar verilir. Bitki Kuzeydoğu Anadolu'nun türkülerinde, şiirleinde kısaca folklorunda yeralır ( Alpınar ve Yazıcıoğlu, 1991 ) .
4. Bitki hakkında genel bilgi ve ülkemizdeki yayılışı: Taflan ilk olarak 1546 yılında Fransız Pierre Belon tarafından Trabzon'dan toplanmış ve Cerasus trapezentuna ( Trabzon Kirazı ) olarak adlandırılmıştır. Bitki aynı yıl, İstanbul üzerinden İtalya'ya; 1574 'te de Clusius tarafından Viyana'ya getirilmiş, oradan da Fransa ve İngiltere'ye gönderilmiştir. Budanarak şekil verilebilmesi, dökülmeyen parlak koyu yeşil yaprakları ve kokulu beyaz çiçekleri ile taflan, 1600 yılından itibaren tüm Avrupa'da park ve bahçelerde yetiştirilmeye başlanmıştır. Günümüzde büyüme biçimi, yaprak boyut ve şekli, kışa dayanıklılık açısından farklı 20 kadar taflan kültürvarı vardır ( Alpınar ve Yazıcıoğlu, 1991 ).
Yapraklı ağaç ormanlarının, bilhassa Kayın meşçerelerinin altında yeralır. Ormancılık bakımından zararlı bir alt flora fakat parkçılıkta makbul bir süs bitkisidir ( Kayacık, 1961 ).
Karayemiş ( Laurocerasus officinalis Roemer ) bitkisinin anavatanı Karadeniz'in doğu kıyıları, Balkanlar ( Eski Yugoslavya, Bulgaristan ), Batı Kafkasya ve Kuzey İran gösterilmektedir. Tür hem doğal hem de kültür bitkisi olarak Karadeniz dağlarının kuzeye bakan ve deniz seviyesinden 20- 1700m'ye kadar olan yüksekliklerinde yetişmektedir. Ülkemizde doğal olarak İstanbul, İzmit, Zonguldak, Sinop, Kastamonu, Giresun, Trabzon, Rize ve Hatay'da yetişmektedir. Şuana kadar ülkemizde yapılan morfolojik ve sitolojik karakterizasyon çalışmalarında Laurocerasus officinalis'in üç kültürvar ve bir de yaban formunun varlığı tespit edilmiştir. Bu kültür formlar hem morfolojik olarak farklılık hem de sitolojik olarak meyva ve yaprak içerikleri farklılıklar göstermektedir. Bu formlardan özellikle "Angustifolia" formu geniş bir dağılım gösterir ve Avrupa'da bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılır. Bugüne kadar ülkemizde yapılan morfolojik ve sitolojik çalışmalarda bitkinin üç faklı kültürvarının varlığı tespit edilmiştir. Bunlar;
• Laurocerasus officinalis cv. "Oxygemmis" ,
• Laurocerasus officinalis cv "Globigemmis" ,
• Laurocerasus officinalis cv "Angustifolia"’dır.
Kültürvar formlardan "Oxygemmis " ve "Globigemmis"'in Türkiye'deki varlığı yenidir. Ayrıca birçok yaban tipide doğada geniş bir dağılıma sahiptir ( Sandallı, 2002 ).
5. Bitkinin teşhisi:
Regnum: Plantae
Bölüm: Spermatophyta
Alt bölüm:Angiospermae
Sınıf: Magnoliatae (Dicotyledones)
Familya: Rosaceae
Cins: Laurocerasus Duhamel.
Tür: Laurocersus officinalis Roemer
Altı metreye kadar boylanan çalı veya küçük ağaç şeklinde bitkilerdir. Yapraklar dikdörtgensi - elips, dikdörtgensi - yumurta, 20x8 ebatlarında, kenarları dişli veya düz, yaprakların üstü koyu yeşil, altı ise soluk yeşildir. Yaprak sapı 15mm'ye kadar uzunlukta, çiçek durumu başaktır. Genellikle yaprakları daha kısa olan çiçekler beyaz, çiçek sapları 8mm'ye kadar uzunlukta, çiçek tablası loblara kadar genişleyen çan şeklinde olup petaller 4mm'dir. Çekirdekli sulu meyvalar zeytin büyüklüğünde olup oval şekillerde ve 8mm çapındadır ( kültür formlarında 12mm çapa kadar erişebilir ) . Meyvalar koyu mavi veya siyah renktedir. Orman altında genellikle Fagus ormanı altlarında Rhododendron'lar ile beraber bulunur. Türkiye'de özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde dağılım gösterir ( Sandallı, 2002 ) .
6. Bitkinin türlerinin karşılaştırılması: Laurocerasus officinalis Roemer olarak bilinen tür hem doğal olarak hem de kültür formu olarak Doğu Karadeniz bölgesinde oldukça yaygındır. Gerek morfolojik gereksem meyva tadı ve rengi açısından farklı olduğu görülen üç kültür ve bir de yabani form grupları tespit edilmek suretiyle bu grupların morfolojik olarak mukayyesesi şöyledir:
• Laurocerasus officinalis cv. "Oxygemmis" : Bu kültür formun tomurcukları diğer kültür formların tomurcuklarına göre iri, ucu sivri ve konik şeklindedir. Tomurcukların uzunluğu 1- 1,5 cm'dir. Yapraklar - 18 x 5- 6cm ebatlarında ve şeritsi şekildedir. Yaprakların dip kısmında genellikle, sayıları 1- 5 arasında değişen yağ bezeleri bulunmaktadır. Bunların meyvaları iri ve olgunlaştığında parlak siyah renktedir. Meyva tadı acı ve mayhoştur.
• Laurocerasus officinalis cv. "Globigemmis" : Tomurcukları yuvarlaksı ve uçları küt, 0,5- 1cm büyüklüğünde, yapraklar 5- 15 x 5- 6cm ebatlarındadır. Yaprakların dip kısmında genellikle iki adet yağ bezesi bulunmaktadır. Bu kültürformun meyvaları Oxygemmis kültürformunun meyvalarına göre daha ince mezokarplı, sert ve olgunlaştığında siyah renktedir. Tadı Oxygemmis kültürformuna göre daha tatlı ve az mahoştur. Bu kültürformun meyvaları yemeklik olarak daha çok tercih edilir ve genç sürgünleri üzerinde lentiseller belirgindir.
• Laurocerasus officinalis cv. "Angustofolia" : Bu kültürform çok geniş bir dağılım gösterir. Bu form yükseldikçe dallanır. Avrupa'da bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılır. Yaprakları ince ve şerit biçimindedir. Yaprak yüzeyi parlak, koyu yeşil, yaprak boyu 12cm ve eni 4cm genişliğindedir. Çiçekler çok sayıdadır.
• Yaban form ( Wild form): Yaprakların üst yüzeyi parlak koyu yeşil, alt yüzeyi ise açık yeşildir ve 5- 16 x 2- 7cm ebatlarındadır. Meyvaları kültürformlarına göre daha küçük ve incedir. Koyu kırmızı- siyah renkte buruk bir tada sahiptir. Merkezinde yaprak damarı belirgindir. Yaprak ayasının çebresinde birkaç tanesalgı hücresi bulunur. Küçük beyaz çiçek dikine gelişmiştir. Uzunca olan çiçek salkımı yaprak sapından yükselir. Meyvalar drupa biçminde olup küresel çekirdekler içerir ( Sandallı, 2002 ).
7. Kullanılan bölümleri: Oxygemmis ve Globigemmis kültürvarlarının meyvalarından yaralanılır. Meyvaların besin değeri oldukça yüksektir. Ayrıca yapraklarıda ilaç hammaddesi olarak kullanılır.
8. Toplama zamanı: Meyva verimi 5- 10 yıllık bitkilerde başlar ve yılda birkez meyva verimi gerçekleşir. Yaprakları çiçek açma döneminde yani Nisan - Mayıs aylarında genç, fakat tamamen gelişmiş yapraklar elle toplanır. Yaşlı ve kışın toplanan yaprakların etken maddece fakir olduğu yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılmıştır ( OGM, 1991 ).
9. Kurutma şekli ve depolama: Yapraklar daim taze olarak kullanıldığından kurutmaya ve depolamaya gerek yoktur (OGM, 1991 ).
Bitki meyveleri acı tatlarından dolayı taze olarak tüketilmez, ancak kültürvarlar büyük, tatlı meyvelere sahiptir ve hem taze hem de kuru şekilde tüketilir ( Sandallı, 2002 ).
10. Kimyasal yapısı, etken maddeleri ve oranları: Ülkemizde dağılım gösteren kültürvarların meyvelerinde 23 farklı karboksilik asidin varlığı ve temel karbonhidratlardan hepsinin bol miktarda varlığı tespit edilmiştir. Karboksilik asitlerden bazıları bazı kültürvarlarda mevcut olup diğerleinde olmazken; hidroksisüksinik asid, benzoik asit bütün kültürvarlarda temel bileşen olarak tespit edilmiştir. Karbonhidratlardan ise fruktoz, glukoz ve alkol şekerlerinden sorbitol tüm kültürvar meyvelerde bol miktarda bulunmakta iken kültürvar meyveleri az miktarda sukroz içermektedir ( Sandallı, 2002 ).
Yaprakalarında ise zehirli bir glikozit olan syagenetik glikozitler sınıfındaki Syandrikasit bulunmaktadır. İnsanlarda görülen zehirlenmeler genellikle tohumlarında syagenetik glikozitler bulunan bitkilerin tohumlarının yenmesi sonucu meydana gelir. Bu asitler insan vücudu içine birkaç dakika- birkaç saat içinde yayılarak ölümler meydana getirdiği için syagenetik glikozit türlerinden Syagenetikasid içeren yaprakların bilinçsiz bir şekilde kullanılmaması gerekir (Sandallı, 2002). Taflan yapraklarının su buharı destilasyonu sonucunda tanen, şeker, yağ, emülsin isimli bir ferment ( bu ferment glikozite tesir ederse onu benzaldehit, siyanhidrin ve glikoza parçalar ) ve pralavrosin isimli bir glikoza ihtiva eder. Bu glikozit renksiz, kokusuz ve acı lezzetlidir. Yapraklarda bulunana siyanhidrik asit miktarı 100g yaprakta 120- 180 mg arasında değişmektedir ( OGM, 1991 ) .
11. Endüstriyel kullanım alanları: Taflan doğal floramızın bir elementi olmasının yanısıra, süsleyici özelliğinden dolayı aynı zamanda park ve bahçelerimizde de yetiştirilir. Yaprakları uzun süre camlılığını koruduğundan, çelenk yapımında, çiçek demetlerinin ve balık tablalarının düzenlenmesinde kullanılır ( Alpınar ve Yazıcıoğlu, 1991 ).
Yapraklarının destile edilmesi ile eczacılıkta kullanılan aqua laurocerasi veya laurocerasin elde edilir ( Kayacık, 1961 ).
Taze yapraklardan su buharı destilasyonu ile elde edilen ve 0,1 oranında siyandhidrik asit ihtiva eden su (günde 2- 10 g arası) birçok sinir hastalıklarının tedavisinde kullanılan preperatların yapımında kullanılır. Ayrıca bazı gıda maddelerine ve bazı galernik preperatlara koku vermede de kullanılır ( OGM, 1991 ).
Doğu Karadeniz bölgesinde meyveleri yenir ve pazarlarda satılır. Ayrıca meyvelerinden likör yapılır ( Anşin ve Özkan, 1993 ).
12. Halk arasındaki kullanım alanları: Halk arasında Taflan meyveleri meyve olarak yenmekte olup, yaprakları çay gibi demlenerek sinir bozukluklarına karşı, öksürük dindirici ve spazm kesici olarak kullanılmaktadır ( OGM, 1991 ).
Taflan meyvelerinin sindirimi kolaydır ve taze olarak **** kurutulduktan veya kavrulduktuktan sonra yenir. İnsanı tok tutar. Tek başına veya fındık ve cevizle birlikte çerez olarak yenen taflan meyvaları, pasta, kek ve özellikle hoşaf ve kompostolara koku ve tad kazandırmak için ilave edilir. Reçel ve turşuda hazırlanmaktadır. Meyveler genellikle yetiştiriciler tarafından tüketilirse de bazen semt pazarlarında veya yakın şehirlerde manavlarda satılır ( Alpınar ve Yazıcıoğlu, 1991 ).
13. İlaç olarak özellikleri: Yaprakları Folia lauracersi recens TK adı altında taze olarak kullanılır. Yapraklarında Prurasin adlı siyogenetik bir glikozit vardır. Bu glikozit hidroliz ile siyanhidrikasit verir, bu asit zehirlidir. Kıyılmış taze yapraklar su buharı ile destile edilirse Aqua Laurocerasi TK ( taflan suyu ) elde edilir. Bu su % 1 oranında sulandırıldıktan sonra yatıştırıcı, öksürük dindirici ve koku dindirici olarak kullanlır ( Baytop, 1991 ).
Meyve tipleri arasında fark gözetmeden hangi hastalıklara iyi geldiği aşağıda gösterilmiştir:
1. Bir yemek tabağı dolusu olgun meyve, başta mide ülseri ve barsak tembelliği olmak üzere, sindirim sistemi rahatsızlıklarına 10 günlük kürler halinde kullanılır.
2. Sabahtan aç karnına yenen 10 adet meyve hemoroide iyi gelir.
3. Olgun meyevelerin suda kaynatılması ile ele geçen sıvı diüretik olarak, idrar tutukluklarında kullanılır.
4. Bir miktar taze ya da kuru meyve, tohumları ile beraber ezilerek sabahları aç karnına yenirse, şeker hastalığına iyi gelir.
5. Meyvaların sıkılması ile ele geçen usare, mide ülserine, ekzamaya karşı kullanılır.
6. Meyvalar çekirdekleri ( endokarp + tohum ) ile beraber toz edildikten sonra balla karıştırılıp, bronşit tedevisinde kullanılır.
7. Meyvelerin yenmesi sigaraya karşı isteksizlik doğurur.
Taze taflan yapraklarından hazırlanan taflan suyu, spazm çözücü, bulantı kesici olarak kullanılmış; içerdiği HCN' in çok zehirli olması nedeniyle tıbbi kullanılışı hiçbir zaman geniş boyutlara ulaşmamıştır ( Alpınar ve Yazıcıoğlu, 1991)
14. Standartı: Standartı hazırlanmamıştır ( OGM, 1991 ve TSE internet sitesi,2005) .
15. Dış ticareti: Taflan ya da karayemiş adına dış ticaret kayıtlarına rastlanmamıştır ( OGM, 1991) .
16. Kaynaklar:
• Sandallı, C. 2002. Karayemiş (Laurocerasus officinalis Roem.) bitkisinin RAPD (Random Amplified Polymorphic DNA) tekniği ile moleküler karakterizasyonu, KTÜ Fen- Edb Fakültesi
• Alpınar, K., Yazıcıoğlu, E. 1991. (9. Bitkisel ilaç hammaddeleri toplantısı bildirisi).
• Kayacık, H., 1961. Orman ve Park Ağaçlarının özel sistematiği , İ.Ü. Orman Fak. Yayınları.
• Baytop, A. 1991. Farmasötik Botanik, İ.Ü. Ecz. Fak. Yayınları.
• Anşin, R., Özkan, Z. C., 1993. Tohumlu Bitkiler (Spermatophyta) odunsu taksonlar KTÜ Orman Fak Yayınları.
• OGM,1991. Ülkemizdeki bazı önemli orman tali ürünlerinin teşhis ve tanım klavuzu; yayın no: 659, seri no: 18; İşletme ve Pazarlama Dairesi Başkanlığı.
Emir
karadeniz teknik üniverstesi
orman endüstrisi mühendisliği bölümü
ödev çalışması
1. GİRİŞ:
Karayemiş ilk olarak 1546 yılında Fransız Pierre Belon tarafından Trabzon'dan toplanmış ve Cerasus trapezentuna ( Trabzon Kirazı ) olarak adlandırılmıştır. Bitki aynı yıl, İstanbul üzerinden İtalya'ya; 1574'te de Clusius tarafından Viyana'ya getirilmiş, oradan da Fransa ve İngiltere'ye gönderilmiştir. Budanarak şekil verilebilmesi, dökülmeyen parlak koyu yeşil yaprakları ve kokulu beyaz çiçekleri ile taflan, 1600 yılından itibaren tüm Avrupa'da park ve bahçelerde yetiştirilmeye başlanmıştır. Günümüzde büyüme biçimi, yaprak boyut ve şekli, kışa dayanıklılık açısından farklı 20 kadar taflan kültürvarı vardır.
Bitkiye ülkemizde değişik yöresel adlar verilir. Bunlar arasında en yaygın olarak kullanılan "Taflan"dır. Laurocerasus officinalis'e "taflan" dışında, özellikle Ordu'nun doğusunda "gürcü kirazı”, "karayemiş", "laz kirazı", "laz üzümü", "laz yemişi", Giresun'da "tanal", Artvin'de "tçkoo" gibi yöresel adlar verilir. Bitki Kuzeydoğu Anadolu'nun türkülerinde, şiirlerinde kısaca folklorunda yer alır.
Zeytin (yuvarlakça) biçimindeki, tek çekirdekli (düzgün, sivri, çarpık yumurta biçimli) az-çok sulu mayhoş-buruk (olgunlaşmış mahlep tadına benzer) meyveleri; 8-10 mm boyunda, önceleri yeşil, olgunlaşınca siyaha yakın (koyu mor) bir renk alır. Sarı kırmızı alacalı olanları da vardır.
Büyüme biçimi, yaprak boyu ve şekli, kışa dayanıklılık açısından farklı 20 bodur türü bulunan karayemişin yabancı literatürde, önemli 9 çeşidi vardır. Bunlar; Angustifolia (yaprakları ince ve şerit biçimli), Caucasica (koyu yeşil yapraklı), Colchica (bol çiçekli), Herbergii (koyu yeşil yapraklı), Otto luyken (yavaş gelişmeli), Pyramidalis (dar tepeli, piramit formlu), Schipkaensis (Bulgaristan kökenli, bol çiçekli, kışa dayanıklı), Schipkaensis Macrophylla (gevşek dokulu), Zabeliana (sarkık formlu, kent iklimine dayanır). Ülkemizde ise meyve biçimi ve meyvenin olgunlaşma mevsimine göre 7 karayemiş çeşidi vardır.
Su -(acı)- (temmuz ortası, acımsı-buruk lezzetli), Vavul (çok etli ve az taneli), Yabani (temmuz ilk haftası, buruk lezzetli), Ağustos -İstavrit- (meyveler geç ve kırmızı renkte olgunlaşır), Orak -(selvi)- (temmuz ortası, tatlı-lezzetli), Ayran -(beyaz)- (haziran ortası, tatlı lezzetli), Kiraz -(Ekmek)- Karayemişleri (haziran ortası, mayhoş-hafif buruk).
2. DOĞAL YAYILIŞ ALANI:
Karayemiş ( Laurocerasus officinalis Roemer ) bitkisinin anavatanı Karadeniz'in doğu kıyıları, Balkanlar ( Eski Yugoslavya, Bulgaristan ), Batı Kafkasya ve Kuzey İran gösterilmektedir. Tür hem doğal hem de kültür bitkisi olarak Karadeniz dağlarının kuzeye bakan ve deniz seviyesinden 20- 1700m'ye kadar olan yüksekliklerinde yetişmektedir.
Ülkemizde karayemişin degişik formlarına şu bölgelerde rastlamak mümkündür;
• Karadeniz Bölgesi’nde; Rize dolaylarında, Trabzon çevresinde, Maçka Meryemana
Vadisi’nde, Giresun, Sinop (Ayancık), Zonguldak (Devrek), Kastamonu, Bartın ve Bolu çevresindeki yapraklı orman ve orman kıyılarında rastlanır.
• Marmara Bölgesi’nde; Izmit (Keltepe), Adapazarı dolaylarında, İstanbul çevresinde Belgrat Ormanları’nda ve Alemdag’da, Bursa Uludag’da ve Karadeniz kıyısı yakınlarındaki ormanlarda rastlanır.
• Güney Anadolu’da; Osmaniye’de Gâvur Daglarý’nda ve lokal olarakta Amanos Dagları’nda yer alır.
Şuana kadar ülkemizde yapılan morfolojik ve sitolojik karakterizasyon çalışmalarında Laurocerasus officinalis'in üç kültürvar ve bir de yaban formunun varlığı tespit edilmiştir. Bu kültür formlar hem morfolojik olarak farklılık hem de sitolojik olarak meyve ve yaprak içerikleri farklılıklar göstermektedir. Bu formlardan özellikle "Angustifolia" formu geniş bir dağılım gösterir ve Avrupa'da bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılır.
3. EKONOMİK DEĞERİ:
Ülkemizde dikkate değer ekonomik büyüklükte karayemiş bahçeleri yoktur. Ancak, Doğu Karadeniz bölgesi karayemişi severek tüketmekte, ağaçlar daha çok evlerin, bahçelerin, genellikle çay ve fındık bahçelerinin kenarlarında, yol kenarlarında ve orman içlerinde bulunmaktadır.
Karayemişlerin kalitesi de birbirinden farklıdır. Meyve şekli, aroması, tadı, rengi farklılık göstermektedir. Bu çeşitlilik içerisinde en çok sevilen tipler, üreticiler tarafından toplanarak bahçelerin kenarlarına dikilmişlerdir. Birçok bahçede onlarca ağacı bir arada görmek de mümkündür.
4. MORFOLOJİK YAPISI:
Altı metreye kadar boylanan çalı veya küçük ağaç şeklinde bitkilerdir. Yapraklar dikdörtgensi - elips, dikdörtgensi - yumurta, 20x8 ebatlarında, kenarları dişli veya düz, yaprakların üstü koyu yeşil, altı ise soluk yeşildir. Yaprak sapı 15mm'ye kadar uzunlukta, çiçek durumu başaktır. Genellikle yaprakları daha kısa olan çiçekler beyaz, çiçek sapları 8mm'ye kadar uzunlukta, çiçek tablası loblara kadar genişleyen çan şeklinde olup petaller 4mm'dir. (Şekil- 1) Çekirdekli sulu meyveler zeytin büyüklüğünde olup oval şekillerde ve 8mm çapındadır ( kültür formlarında 12mm çapa kadar erişebilir ) . Meyveler koyu mavi veya siyah renktedir. (Şekil- 2) Orman altında genellikle Fagus ormanı altlarında Rhododendron'lar ile beraber bulunur. Türkiye'de özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde dağılım gösterir.
Yaz – kış yaprağını dökmeyen (herdem yeşil) boylu çalı veya ağaç halinde bulunur. Yabanileri genellikle çalı formundadır. Yetiştiriciliği yapılan çeşitler ise 5 – 8 m kadar boylanabilmektedirler. Derine giden kuvvetli bir kök sistemi vardır. Düzgün ve genellikle dik bir gövde yapar. Gövde grimsi siyah, donuk siyah renktedir. Sert odun dokusu ve kuvvetli bir dal sistemi vardır. Dalcıkların uçlarına doğru çiçek salkımı görülür. Bunlar yaprak koltuğundan çıkar. Açık yeşil renkteki sürgünleri tüysüzdür. Boyları 5 – 25 cm uzunlukta olan yapraklar, elips **** uzunca yumurta biçiminde, kısa saplı, sivri uçlu, tam kenarlı veya düzensiz seyrek dişlidir. Uzun şerit halindeki yapraklar deri gibi serttir. Üst yüzü parlak koyu yeşil renkte, alt yüzü açık solgun yeşil renkte ve tüysüzdür. Yaprak orta damarı alt yüzde bariz bir çıkıntı yapar. Yaprağın alt bölümünde 2 – 4 tane beze bulunur.
Beyaz renkli çiçekler 5 – 15 cm boyundaki bir eksen üzerinde, dik duran bir salkımda toplanmışlardır. Her bir çiçek üzerinde 5 çanak yaprak, 5 taç yaprak, 1 dişi organ ve 15 – 20 erkek organ bulunur.
Meyveleri çekirdekli, sulu ve 6 – 25 mm boyundadır. Önceleri yeşil renkte olan meyveler olgunlaşınca tiplere göre mor siyah renkli, bazen açık veya koyu kırmızı, bazı çeşitlerde de sarı – kırmızı alacalı olmakla beraber genellikle siyaha yakın koyu bir renk alır. Kiraz iriliğinde olan meyveler şekil olarak da genellikle kiraza benzemekte, kalp şeklinde, küt veya sivri uçlu, hafif uzun veya üsten basık ve bazen de üzüm taneleri gibi yuvarlak olabilmektedir. Çekirdek düzgün, sivri zeytin biçimindedir. Meyveleri tatlı, buruk ve acı arasında değişen yeme özelliklerine sahiptir.
5. İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ:
Anavatanı olması bakımından Karadeniz’in kıyı bölgesi karayemiş yetiştiriciliği bakımından uygun iklim özelliklerine sahiptir. İyi gelişme göstermesi ve bol ürün vermesi nemli, güneşli, ılıman iklim bölgelerinde olmaktadır. Erken çiçek açtığından (çeşit özelliği ve rakım durumuna bağlı olarak Şubat – Mart aylarında çiçek salkımları görülemeye başlar) ilkbahar geç donlarından zarar görebilmektedir. Bazı yıllar verimin az olmasının nedeni buna bağlanabilir. Yine tozlanma zamanı görülen sisler bir takım olumsuzluklara yol açabilmektedir.
Hemen her çeşit toprakta yetişebilir. Havalanması iyi, derin topraklarda bol ürün verir. Genel olarak derin, iyi havalanan, nemli, humuslu – killi – kumlu topraklarda yetişir. Taşlık, kayalık arazilerde de yetişebilir. pH yönünden asidik topraklarda yetişse de kireçli topraklara da tolerans gösterir.
6. BAHÇE TESİSİ:
15 – 30 m2 taç yapabilen bu tür için 3x4, 4x4, 4x6 m aralıklarla dikim yapılarak bahçe tesis edilebilir. Dikimde dikdörtgen, kare, üçgen vs. dikim metotları kullanılabilir. Kullanılan fidanlar vejetatif olarak çoğaltılmış olmalıdır.
Meyve ağaçlarının muntazam ve kuvvetli bir taç teşkil edebilmeleri ve verim çağında uzun zaman kalmalarını sağlamak için dikim sonrasından itibaren budamayı bilinçli olarak yapmak lazımdır. Bir karayemiş ağacı 35 – 40 yaşına kadar ekonomik anlamda ürün verebilmektedir.
TESİS MASRAFLARI MİKTAR-TUTAR
Arazi Hazırlığı (Krizma-derin sürüm ve tesviye) 10 150
Fidan temini-Adet 50 250
Çiftlik gübresi-Ton 4 200
Taban gübrelemesi NPK-kg. 100 50
Taban gübrelemesi - İşgücü 2 30
Fidan çukurlarının açılması -İşgücü 2 30
Fidanların dikilmesi 2 30
Destek sisteminin kurulması ( Beton direk / herek ) 50 50
ARA TOPLAM 790
Çizelge 1. Karayemiş yetiştiriciliğinde gerekli tesis masrafları (1 da için)
BAKIM VE KÜLTÜREL İŞLEMLER MİKTAR-TUTAR
Azotlu gübre – kg 40 20
Fosforlu gübre – kg 40 20
Potaslı gübre – kg 30 20
İlaçlama bedeli 100
Gübre, çapa, Ot müc. vs. – işgücü 10 50
Budama – işgücü 460
Hasat – işgücü 460
Meyve kaybı – adet 50
ARA TOPLAM 480
Çizelge 2. Karayemiş yetiştiriciliğinde bakım ve kültürel işlemler için gerekli masraflar (1 da için)
1 da karayemiş bahçesinden elde edilecek ürün miktarı yaklaşık 3000 kg’dır. Günümüz şartlarına ve pazarda talep durumuna göre değerlendirildiğinde, oldukça iyi bir gelir getireceği muhakkaktır.
7.ÇOĞALTILMASI:
Karayemişin çoğaltma yöntemleri aşagıda sıralanmıştır.
1. Tohumla,
2. Kök sürgünleriyle,
3. Çelikle,
4. Daldırmayla,
5. Aşıyla,
6. Doku kültürü ile.
Kalitesi iyi olan tiplerin çoğaltılmasında kök sürgünleri ve çelikle çogaltma yaygın olarak kullanılmaktadır.
Çok az miktarda da olsa tohumla üretim yapılmaktadır. Ancak bu yöntemle çogaltmada açılma olacağından tercih edilmemektedir.
8. KİMYASAL YAPISI, ETKEN MADDELERİ VE ORANLARI:
Ülkemizde dağılım gösteren kültürvarların meyvelerinde 23 farklı karboksilik asidin varlığı ve temel karbonhidratlardan hepsinin bol miktarda varlığı tespit edilmiştir. Karboksilik asitlerden bazıları bazı kültürvarlarda mevcut olup diğerlerinde olmazken; hidroksisüksinik asid, benzoik asit bütün kültürvarlarda temel bileşen olarak tespit edilmiştir. Karbonhidratlardan ise fruktoz, glukoz ve alkol şekerlerinden sorbitol tüm kültürvar meyvelerde bol miktarda bulunmakta iken kültürvar meyveleri az miktarda sukroz içermektedir.
Yapraklarında ise zehirli bir glikozit olan syagenetik glikozitler sınıfındaki Syandrikasit bulunmaktadır. İnsanlarda görülen zehirlenmeler genellikle tohumlarında syagenetik glikozitler bulunan bitkilerin tohumlarının yenmesi sonucu meydana gelir. Bu asitler insan vücudu içine birkaç dakika - birkaç saat içinde yayılarak ölümler meydana getirdiği için syagenetik glikozit türlerinden Syagenetikasid içeren yaprakların bilinçsiz bir şekilde kullanılmaması gerekir. Taflan yapraklarının su buharı destilasyonu sonucunda tanen, şeker, yağ, emülsin isimli bir ferment ( bu ferment glikozite tesir ederse onu benzaldehit, siyanhidrin ve glikoza parçalar ) ve pralavrosin isimli bir glikoza ihtiva eder. Bu glikozit renksiz, kokusuz ve acı lezzetlidir. Yapraklarda bulunana siyanhidrik asit miktarı 100g yaprakta 120- 180 mg arasında değişmektedir.
9. KULLANIM ALANLARI:
Taflan doğal floramızın bir elementi olmasının yanısıra, süsleyici özelliğinden dolayı aynı zamanda park ve bahçelerimizde de yetiştirilir. Yaprakları uzun süre camlılığını koruduğundan, çelenk yapımında, çiçek demetlerinin ve balık tablalarının düzenlenmesinde kullanılır.
Yapraklarının destile edilmesi ile eczacılıkta kullanılan aqua laurocerasi veya laurocerasin elde edilir. Taze yapraklardan su buharı destilasyonu ile elde edilen ve 0,1 oranında siyanhidrik asit ihtiva eden su (günde 2- 10 g arası) birçok sinir hastalıklarının tedavisinde kullanılan preparatların yapımında kullanılır. Ayrıca bazı gıda maddelerine ve bazı galernik preparatlara koku vermede de kullanılır.
Doğu Karadeniz bölgesinde meyveleri yenir ve pazarlarda satılır. Ayrıca meyvelerinden likör yapılır. Halk arasında Taflan meyveleri meyve olarak yenmekte olup, yaprakları çay gibi demlenerek sinir bozukluklarına karşı, öksürük dindirici ve spazm kesici olarak kullanılmaktadır. Taflan meyvelerinin sindirimi kolaydır ve taze olarak ya da kurutulduktan veya kavrulduktuk tan sonra yenir. İnsanı tok tutar. Tek başına veya fındık ve cevizle birlikte çerez olarak yenen taflan meyveleri, pasta, kek ve özellikle hoşaf ve kompostolara koku ve tat kazandırmak için ilave edilir. Reçel ve turşuda hazırlanmaktadır. Meyveler genellikle yetiştiriciler tarafından tüketilirse de bazen semt pazarlarında veya yakın şehirlerde manavlarda satılır. Yaprakları Folia lauracersi recens TK adı altında taze olarak kullanılır. Yapraklarında Prurasin adlı siyogenetik bir glikozit vardır. Bu glikozit hidroliz ile siyanhidrikasit verir, bu asit zehirlidir. Kıyılmış taze yapraklar su buharı ile destile edilirse Aqua Laurocerasi TK ( taflan suyu ) elde edilir. Bu su % 1 oranında sulandırıldıktan sonra yatıştırıcı, öksürük dindirici ve koku dindirici olarak kullanılır. Meyve tipleri arasında fark gözetmeden hangi hastalıklara iyi geldiği aşağıda gösterilmiştir:
•
Bir yemek tabağı dolusu olgun meyve, başta mide ülseri ve barsak tembelliği olmak üzere, sindirim sistemi rahatsızlıklarına 10 günlük kürler halinde kullanılır.
•
Sabahtan aç karnına yenen 10 adet meyve hemoroide iyi gelir.
•
Olgun meyvelerin suda kaynatılması ile ele geçen sıvı diüretik olarak, idrar tutukluklarında kullanılır.
• Bir miktar taze ya da kuru meyve, tohumları ile beraber ezilerek sabahları aç karnına yenirse, şeker hastalığına iyi gelir.
• Meyvelerin sıkılması ile ele geçen usare, mide ülserine, egzama ya karşı kullanılır.
•
Meyveler çekirdekleri ( endokarp + tohum ) ile beraber toz edildikten sonra balla karıştırılıp, bronşit tedavisinde kullanılır.
• Meyvelerin yenmesi sigaraya karşı isteksizlik doğurur. Taze taflan yapraklarından hazırlanan taflan suyu, spazm çözücü, bulantı kesici olarak kullanılmış; içerdiği HCN' in çok zehirli olması nedeniyle tıbbi kullanılışı hiçbir zaman geniş boyutlara ulaşmamıştır.
10. KARAYEMİŞ YETİŞTİRİCİLİĞİNİ GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI:
Vakfıkebir ve çevresinde yetiştirilen karayemişler üzerinde yapılan bir çalışmada, 12 tip incelenmeye alınmış ve incelenen bu tiplerde meyve ağırlıklarının 2.2 – 5.1 g , çekirdek ağırlığının 0.41 – 0.62 g , meyve eti ağırlığı / çekirdek ağırlığı oranlarının 3.13 – 7.35 , suda çözünür kuru madde miktarının % 17 olduğu saptanmıştır.
1997 – 2001 yılları arasında Karadeniz Bölgesi illeri ( Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Bolu ve Sakarya) taranarak farklı tiplerdeki karayemişlerin belirlenmesi amacıyla yürütülen bir çalışmada, 78 tip belirlenmiştir. Bu çalışmada saptanan tipler, ekolojilerindeki pomolojik özelliklere bakılarak değerlendirilmiştir. Tiplerde salkım uzunluğunun 3.5 – 13.5 cm,
salkımda ortalama meyve sayısının 3.5 – 29 adet , meyve ağırlığının 1.22 – 6.30 g , çekirdek ağırlığının 0.22 – 0.65 g , meyve eninin 9.9 – 24.3 mm , meyve boyunun 12.2 – 23.2 mm , et / çekirdek oranının 3.4 – 17.2 , suda çözünür kuru madde miktarının %13 – 29 arasında değiştiği belirlenmiştir.
1999–2001 yılları arasında, Trabzon ili Merkez ilçede yetiştirilen karayemiş tiplerinin pomolojik özelliklerini belirlemek amacıyla yapılan bir çalışma sonucunda, birbirinden farklı özelliklere sahip olduğu anlaşılan ve farklı şekillerde değerlendirilen 17 tip saptanmıştır. Tiplerde, salkım ağırlığının 19.79 – 103.28 g , salkımda ortalama meyve sayısının 7.80 – 22.85 , meyve
ağırlığının 2.06 – 6.79 g , çekirdek ağırlığının 0.27 – 0.52 g , suda çözünür kuru madde miktarının % 13.50 – 26.67 ve toplam asitliğin % 0.127 – 0.291 arasında değiştiği belirtilmiştir. Tiplerde tam çiçeklenme tarihinin 20 Şubat’tan 25 Nisan’a ve hasat periyodunun 5 Temmuzdan 15 Ekime kadar değiştiği de kaydedilmiştir. Belirlenen tiplerin sofralık, reçellik, turşuluk ve kurutmalık olarak değerlendirildiği de vurgulanmıştır. Akçaabat yöresinde yetiştirilen karayemiş tiplerinde yapılan bir seleksiyon çalışmasında üstün özellik gösteren tiplerin bulunması amaçlanmıştır. Yapılan bu çalışma sonucunda 20 tip incelenmeye değer bulunmuş ve incelenen bu tiplerde meyve ağırlıkları 2.63–6.22 g, salkım ağırlığı 62.7–123.9 g , çekirdek ağırlığı 0.17–0.75 g, meyve eti ağırlığı / çekirdek ağırlığı oranları 4.75– 16.52 , meyve boy/en oranları 0.99–1.25 arasında olduğu bulunmuştur. Çalışmada, 7 tipin ümit var olduğu vurgulanmıştır.
Sonuç olarak, bu tür üzerinde benzer çalışmalar da devam etmektedir. Bölgede yetiştirilen karayemiş tipleri belirlenmekte ve bunlar arasından istenilen tipler seçilerek bahçeler tesis edilmeye başlanmaktadır. Diğer yandan karayemiş, gıda yönünden de incelenmektedir. Bir taraftan gıda bileşimi incelenmeye başlanmakta diğer taraftan da reçel, marmelat, pasta, bisküvi gibi değişik ürünlere işlenerek sanayiye uygunluğu üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
Gün geçtikçe insanların damak tadı da değişmektedir. Dün tatlı yani şekerli gıdalar tercih edilirken bugün artık tercih edilmiyor. Yarının insanları ise daha farklı tatlar arayacaklardır. Karayemişte ekşiden tatlıya kadar değişik tatlar bulunmaktadır. Bu nedenle bu meyve türü yarınlar için daha da önem arz edecektir.
Bu benim okuldan projem.Gerçi Malina baya bir şey yazmış ve ben tamamını okumadım.Bir çok şey hemen hemen aynı ama eksik kalan bir şey varsa yararlanırsınız.
Mine Pakkaner
29-05-2006, 17:12
Çok teşekkürler trockya. Üyelerin kendi çalışmalarını paylaşmalarından büyük mutluluk duyuyoruz. Elinde resim varsa ekleseydin.Bitkiyi tanımayanlar için kolaylık olur.
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=4387
http://www.agaclar.net/gallery/img/web/DSCN74411148975921.jpg
Yukarıdaki linkteki fotoğraf...
Cevap yazarken üstte görünen ikonlardan resim ekle'ye http://www.agaclar.net/forum/images/editor/insertimage.gif tıklayıp, açılan pencereye resmin linkini yazarsanız, fotoğrafı burada da gösterebilirsiniz.
Not: Bu bilgiyi, bilmeyenler için yazdım :)
Bunlar da galerimizdeki diğer karayemiş fotoğrafları.
ormanbotanigi
06-09-2006, 09:10
Darkyes bunlar ekmek karayemişi değilmi ?
Bilmiyorum ki :(
İlk fotoğraf benim ama Dağsu Mahallesinde çekmiştim.
lazz_1967
17-09-2006, 14:08
herkese karayemiş yemesini tavsiye ederiz..biraz mayhoşumsu gibi ama nede olsa bi meyve
ama asırıya gıtmemelı sakıncalı olma rıskı fazla bunye bagısıklık kazanabılır saglık acısından ama denemek ısterdım dogrusu.
Mahmut Leventoğlu
02-11-2006, 14:23
Sevgili kardeşim bu sene yiyemedim KARAMİŞİ,bahçedekileri birileri toplamış
Bakalım seneye ne olur.
Limonata
09-11-2006, 10:28
Ben Laz Değilim Ama Kökenim Trabzon Ondan Bu Meyveleri Iyi Bilirim
Karamiş Müthiştir Mamut Bey Yemenizi Tavsiye Ederim
lokmanbahçe
11-01-2007, 16:58
iyi akşamlar arkadaşlar ben epeydir arıyorum ama denk gelmedim bi türlü tohumunu nası elde edebilirim acaba?...
Mahmut Leventoğlu
11-01-2007, 17:38
Sevgili Limonata Karamişi iyi bilir ve her yıl yerim. İstanbulda en iyi Karamiş nerededir onu takip ederim.Fakat bu sene bir enayi tarafıma rastladı yiyemedim. Bahçedekileride biri habersiz toplamış kıyamet ettim ama nafile :)
Karayemişi bir kez tattım ama çok ekşi geldi. Ekşi hiçbir şey sevmediğimden ben sadece seyretmekle yetineyim dedim...
Sevgili Limonata Karamişi iyi bilir ve her yıl yerim. İstanbulda en iyi Karamiş nerededir onu takip ederim.Fakat bu sene bir enayi tarafıma rastladı yiyemedim. Bahçedekileride biri habersiz toplamış kıyamet ettim ama nafile :)
Mahmut bey vallahi helal olsun. Bilmediğiniz birşey de yok vallahi.:p
Taflan, diğer adıyla karayemiş, gerçekten çok güzel bir meyvadır. Sadece yedikten sonra, biraz ağzınızın içi buruşabilir.;)
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=3002
Mahmut Leventoğlu
12-01-2007, 23:43
Karayemiş, **** Taflan Karadenizin en güzel meyvalarındandır. Olgun olanı çok lezzetlidir. Eğer olmamışsa yani rengi iyice koyulaşmamışsa insanın ağzıda buruk bir tad meydana getirir. Eşimin ailesinin Rize deki bahçelerinde en çok Karamiş (Taflan) bulunur. Oradan getirdiğim fidanlar İstanbulda bahçede tuttu ve her yıl meyva verir haldeler. Fakat bu yıl yiyemedim bahçeden . Zira 2 ayaklı haşereler talan etmişler, çok üzüldüm.
hüseyin suat duman
05-03-2007, 00:30
Bir Hatay'lı olarak söylüyorumki, karayemişin tadı ( iri ve olgunları, nazarımda hakiki kirazdan daha makbuldur ) ve Karadeniz türkülerindeki tanımlamaları ( karadır karayemiş ben üşüdüm üşüdüm, ben bu gece rüyamda yar ile görüşürdüm ) bir harika!
Halit Togay
25-03-2007, 11:33
Hem de İstanbul'da. Bahçemde.
hüseyin suat duman
26-03-2007, 23:33
Kokusu buraya kadar geldi!...
Ha bu arada, zeytin çiçeği kolanyası bile var ( Takip edenler de Ben her şeyi abartıyorum zanneder! Ama zeytin çiçeği kolonyası bir harika, eminim ki sevgili Halit Togay kesinlikle koklamıştır! ) Karayemiş çiçeği, yenidünya çiçeği kolanyası niye yok? Yoksa var mı?
nesrin42
08-06-2007, 14:42
Recelide güzel oluyor, Meyva olarak yiyemiyenlere duyrulur.
b.özdemir
11-06-2007, 14:49
Karayemişin tarihçesinde 20 çeşidinin olduğu yazılmıştı, evet benim tanıdığım, görüntü ve hasat zamanı bakımından 4,5 çeşidi var. Hasat zamanı gelsin veya gelmesin taflan(karayemiş) mayhoştur. ilkdefa tadanlar fazla yiyemezler ancak zaman içinde bir Karadenizliden yeme konusunda daha fazla istekli olurlar. Ben de bir Giresun'lu olarak her çeşidini severek yerim. Ama Giresun civarında ala taflan diye adlandırılan olgunluk döneminde meyve görüntüsü beyaz-kırmızı aralığında olup, yerken diğerlerine göre daha az mayhoştur. Lise yıllarında genç yapraklarının suyunu gölete dökerek balık avlamada kullanırdık. Bu satırları yazarken sayenizde taflanı yemiş kadar oldum. Teşekkür ederim.
ferahzade
10-07-2007, 09:54
Dün topladım..
http://img394.imageshack.us/img394/7862/dscf1054lw4.jpg
ferahzade
10-07-2007, 09:57
http://img451.imageshack.us/img451/1629/dscf1051ok2.jpg
b.özdemir
11-07-2007, 08:44
Öncelikle afiyet olsun. Hakikaten çok güzel görülüyorlar. Sayenizde anılarımı tazeledim. Teşekkürler...
Karayemiş; 5-6 m boyunda veya boylu çalı şeklinde, kışın yaprağını dökmeyen ağaççıktır. Özellikle kayın ormanlarının altında yer alır. Ormancılık bakımından zararlı bir alt flora bitkisidir.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=4951
Karayemiş ormancılık bakımından niye zararlı olabilir ?
Dökülen meyvelerin etkileri mi zarar veriyor?
Taflan
Kirschlorbeer, Prunus laurocerasus
Karayemiş
Lazkirazı
Lazüzümü
Familyası: Gülgillerden, Rosengewaechse, Rosaceae
Drugları: Taflan Yaprağı: Prunus laurocerasi folia
Taflan yapraklarının çay, tentür ve natürel ilacı yapılır, fakat hafif zehirlidir, bu nedenle dikkatli kulanmak gerekir. Meyveleri yenebilir, fakat çekirdekleri zehirlidir.
Botanik: Vatanı Türkiyenin doğu Karadeniz bölgesi olan bitki önce Türkiyenin batısına sonra da Orta ve Batı Avrupaya ve nihayet Kuzey Amerika'ya kadar geniş bir alana yayılmıştır. Taflan 2-6 metre boyunda küçük bir ağaç veya çalı görünümündedir. Fakat süs bitkisi olarak yetiştirilen bitki sık sık budandığından daha da küçük kalabilir.
Yaprakları sürekli yeşil, 10-15 cm uzunluğunda 4-6 cm eninde, derimsi, parlak, tüysüz, üst kısmı koyu yeşil ve alt kısmı mavimsi yeşil, kenarları hafif geri kıvrık, oval, kısa saplı ve damarları, özellikle ana damar oldukca belirgindir.
Çiçekleri beyaz, 0,8cm çapında, topluca bir salkım gibi bir arada, nadiren sonbaharda çiçek açabilir. Meyveleri önce kırmızı sonra siyah, küre veya yumurta şeklinde, 8-12 mm büyüklüğünde, içindeki çekirdek oldukca serttir.
Yetiştirilmesi: Türkiyenin hemen her yöresinde bahçelerde yetiştirilebilir.
Hasat zamanı: Yapraklarını dökmediğinden yılın hemen her mevsiminde toplayıp kurutmak mümkünse de en uygun olanı Mayıs-Eylül ayları arasında toplanıp kurutulmasıdır. Taze yaprakları zehirli olduğundan kullanılmaz. Meyveleri yenebilir, fakat çekirdekleri zehirlidir.
Kullanılması:
a-) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılmamıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Taflan yerine daha etkili olan başka bitkiler kulanılmalıdır. Örneğin şişkinliğe karşı Enginar, Kimyon, Keten, Nane, Kekik preparatları veya Gökçek İksiri daha etkildir.
b-) Halk arasında: Taflan yapraklarını taze olarak kullanmak mahzurludur. Bu nedenle mutlaka kurutulmuş yaprakların kulanılması gerekir. Zira Taflan yapraklarının birleşimindeki prunasinin çözülmesi ile siyanürasit ortaya çıkar ve zehirlenmeye neden olur.
Yantesiri: Taze yaprakları zehirli olduğundan ancak kuru yaprakları kullanılır.
Kaynak: http://www.alternatif-tip.net/sayfalar/taflan.asp
Bilgiler için teşekkürler Sevgili Feyzan. Diğer başlıktaki yazıyı buraya taşıyıp ordakini siliyorum.
Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali İslam, karayemişin, antioksidan özelliğiyle yaşlanmayı geciktirdiğini söyledi.
Doç. Dr. İslam, halk arasında "taflan" olarak da bilinen karayemiş meyvesinin en iyi Karadeniz bölgesinin sahil kuşağında yetiştirildiğini belirtti.
Karayemişin yaprağı, çekirdeği ve meyvesinin kullanıldığını ifade eden Doç. Dr. İslam, "Meyvesi taze olarak tüketilir. Ayrıca reçel, pekmez, tuzlama, turşu ve kurutularak da değerlendirilir. Tokluk hissi verdiğinden, diyet yiyeceği olarak kullanılır. Pasta, kek, bisküvi ve özellikle kompostolara aroma ve tat vermek için kullanılır"dedi.
Karayemişin bazı ilaçların yapımında katkı maddesi olarak da kullanıldığını kaydeden Doç. Dr. İslam, meyveleri üzerinde yapılan çalışmalarda karayemişte minerallerin ve antioksidan maddelerin bol miktarda olduğunun tespit edildiğine dikkati çekerek, "Karayemişteki antioksidanlar, alzheimer, diyabet, doku ve cilt hastalıklarına karşı ve vücuttaki hücre yenilenmesi ile kansere karşı etkilidir. Karayemiş, antioksidan özelliğiyle yaşlanmayı geciktirir" diye konuştu.
Karayemişin, mide ülseri ve bağırsak tembelliğini giderdiğini, nefes darlığına da iyi geldiğini belirten Doç. Dr. İslam, "Karayemiş idrar söktürür, taş düşürücüdür, hemoroite iyi gelir. Sigaraya karşı isteksizlik doğurur. İnsülün hormonunu geliştirir. Kalp çarpıntısını gidermek ve kan şekerini düşürmek için kullanılır" dedi.
Doç. Dr. İslam, karayemişin, dişleri koruduğunu, kemik yapısını geliştirdiğini, kasların düzenli çalışmasını da sağladığını söyledi.
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=172077
hamibasoglu
29-09-2007, 13:43
Taflan ile ilgili bir bölüm yok galiba.
Eğer öyle ise izin verirseniz burayı açalım.
FY.
değerli arkadaşım.Taflan(Euonymus) dediğiniz bitki bir süs çalısıdır.
ağaç değildir.Eğer Karadeniz'de yetişen Karayemişimizden bahsediyorsanız ki öyle sanırım,
onu da meyve ağaçları bölümünde tartışmalısınız.
bu arada mevsimi geçti ama oruçlu oruçlu ne canım çekti.
selamlar.
Taflan (Prunus laurocerasus), Taflan, Karayemiş, Laz kirazı
Karayemiş Bitkiler alemi içerisinde Laurocerasus officinalis olarak bilinmektedir. Bu meyve türü ülkemizde taflan adıyla da tanınmaktadır. Bitkinin tabi yayılma alanı Karadeniz’in doğu bölgeleri, Kafkaslar, Toroslar, Kuzey ve Doğu Marmara’dır. Genel olarak ılıman iklim bölgelerinin meyvesidir. Bu bakımdan en iyi karayemişler Karadeniz bölgesinin sahil kuşağında yetiştirilmektedir.
Gövde ve dalları kış soğuklarına dayanıklıdır. Ancak çiçekler, erken ilkbaharda açtığından donlara karşı hassastır. Bu nedenle ilkbahar donların sık görüldüğü yerlerde yetiştiricilik oldukça güçtür.
Yayılma Alanı
Halk arasında Taflan olan bu meyvenin asıl vatanı da Kiraz gibi Giresundur ve adını Latince Prunus laurocerasus'dan almıştır.
Vatanı Anadolu olup, yurt dışına giden ve isim değiştiren; Karayemiş de 1546 yılında bir Fransız tarafından Trabzon’dan toplanmış ve Trabzon Kirazı (Cerasus trapezuntuna) olarak adlandırılmıştır. Bitki aynı yıl İstanbul üzerinden İtalya’ya, 1574’de başka bir yabancı tarafından Viyana’ya oradan da Fransa ve İngiltere’ye gönderilmiştir. 1600 yılından itibaren tüm Avrupada park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmeye başlanmıştır.
Bitkinin doğal yayılma alanı Anadolu’da Karadeniz’in doğu bölgeleri, Toroslar, Kuzey ve Doğu Marmara ve Kafkaslardır. Avrupa’nın güneydoğusu, Balkanlar ve Kuzey İran başta olmak üzere dünyanın değişik yörelerinde karayemiş formlarına rastlanılmaktadır.
Yurdumuzda karayemişin değişik formlarına şu bölgelerde rastlamak mümkündür:
• Karadeniz Bölgesi’nde; Rize dolaylarında, Trabzon çevresinde, Maçka Meryemana Vadisi’nde, Giresun, Sinop (Ayancık), Zonguldak (Devrek), Kastamonu, Bartın ve Bolu çevresindeki yapraklı orman ve orman kıyılarında rastlanır.
• Marmara Bölgesi’nde; İzmit (Keltepe), Adapazarı dolaylarında, İstanbul çevresinde Belgrat Ormanları’nda ve Alemdağ’da, Bursa Uludağ’da ve Karadeniz kıyısı yakınlarındaki ormanlarda rastlanır.
• Güney Anadolu’da; Osmaniye’de Gâvur Dağları’nda ve lokal olarakta Amanos Dağları’nda yer alır.
Karayemiş ağaçları bu sayılan bölgelerdeki yapraklı ağaç, özellikle kayın ormanlarında alt örtü olarak daha çok boylu çalı veya ağaççık formunda **** makilerle karışmış bir tür olarak bulunur. Yenilebilen formlar olan kültür karayemişlerine özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde hemen her yerde rastlamak mümkündür.
Karayemişin Bitki ve Meyve Özellikleri
Yaz – kış yaprağını dökmeyen (herdem yeşil) boylu çalı veya ağaç halinde bulunur. Yabanileri genellikle çalı formunda bulunur. Yetiştiriciliği yapılan çeşitler ise 5 – 8 m kadar boylanabilmektedirler.
Derine giden kuvvetli bir kök sistemi vardır. Düzgün ve genellikle dik bir gövde yapar. Gövde grimsi siyah, donuk siyah renktedir. Sert odun dokusu ve kuvvetli bir dal sistemi vardır.
Dalcıkların uçlarına doğru çiçek salkımı görülür. Bunlar yaprak koltuğundan çıkar. Açık yeşil renkteki sürgünleri tüysüzdür.
Boyları 5 – 25 cm uzunlukta olan yapraklar, elips **** uzunca yumurta biçiminde, kısa saplı, sivri uçlu, tam kenarlı veya düzensiz seyrek dişlidir. Uzun şerit halindeki yapraklar deri gibi serttir. Üst yüzü parlak koyu yeşil renkte, alt yüzü açık solgun yeşil renkte ve tüysüzdür. Yaprak orta damarı alt yüzde bariz bir çıkıntı yapar. Yaprağın alt bölümünde 2 – 4 tane beze bulunur.
Beyaz renkli çiçekler 5 – 15 cm boyundaki bir eksen üzerinde, dik duran bir salkımda toplanmışlardır. Her bir çiçek üzerinde 5 çanak yaprak, 5 taç yaprak, 1 dişi organ ve 15 – 20 erkek organ bulunur.
Meyveleri çekirdekli, sulu ve 6 – 25 mm boyundadır. Önceleri yeşil renkte olan meyveler olgunlaşınca tiplere göre mor siyah renkli, bazen açık veya koyu kırmızı, bazı çeşitlerde de sarı – kırmızı alacalı olmakla beraber genellikle siyaha yakın koyu bir renk alır. Kiraz iriliğinde olan meyveler şekil olarak da genellikle kiraza benzemekte, kalp şeklinde, küt veya sivri uçlu, hafif uzun veya üsten basık ve bazen de üzüm taneleri gibi yuvarlak olabilmektedir. Çekirdek düzgün, sivri zeytin biçimindedir. Meyveleri tatlı, buruk ve acı arasında değişen yeme özelliklerine sahiptir.
İklim ve Toprak İstekleri
Anavatanı olması bakımından Karadeniz’in kıyı bölgesi karayemiş yetiştiriciliği bakımından uygun iklim özelliklerine sahiptir. İyi gelişme göstermesi ve bol ürün vermesi nemli, güneşli, ılıman iklim bölgelerinde olmaktadır.
Erken çiçek açtığından (çeşit özelliği ve rakım durumuna bağlı olarak Şubat – Mart aylarında çiçek salkımları görülemeye başlar) ilkbahar geç donlarından zarar görebilmektedir. Bazı yıllar verimin az olmasının nedeni buna bağlanabilir. Yine tozlanma zamanı görülen sisler birtakım olumsuzluklara yol açabilmektedir.
Hemen her çeşit toprakta yetişebilir. Havalanması iyi, derin topraklarda bol ürün verir. Genel olarak derin, iyi havalanan, nemli, humuslu – killi – kumlu topraklarda yetişir. Taşlık, kayalık arazilerde de yetişebilir. pH yönünden asidik topraklarda yetişse de kireçli topraklara da tolerans gösterir.
Kullanım Alanları
Meyvesi taze olarak tüketilir. Ayrıca reçel, pekmez, tuzlama, turşu ve kurutularak da değerlendirilir.
Tokluk hissi verdiğinden diyet yiyeceği olarak kullanılır.
Pasta, kek, bisküvi ve özellikle hoşaf ve kompostolara aroma ve tat vermek için kullanılır.
Bazı ilaçların yapımında katkı maddesi olarak da kullanılır.
Yapraklar çiçekçilikte çelenk yapımında, balık tezgahlarının süslenmesinde kullanılır.
Yaprakları domates, biber ve patlıcan gibi sebzelerin fidelerinin toprağa dikilmesi esnasında kök etrafına sarılmak suretiyle danaburnu ve diğer zararlıların zarar yapmasını yani fidenin köklerini kesmesini engellemek amacıyla kullanılır. Park ve bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılır. Ayrıca sık budanmaya uygun olduğundan çit bitkisi olarak da kullanılır.
Şehir içerisinde ve yol kenarlarında hava kirliliğini azaltıcı olarak kullanılmaktadır. Derine giden kök yapısı nedeniyle çay ve fındık bahçelerinin veya evlerin rüzgar alan yönüne dikilerek rüzgâr kıran olarak kullanılır.
3 – 4 yaşlı dalları Doğu Karadeniz Bölgesi’nde sepet yapımında kullanılmaktadır.
...
Yaprakları, çiçek açma döneminde zehirlidir.
...
Çoğaltılması
Karayemişin çoğaltma yöntemleri aşağıda sıralanmıştır.
1. Tohumla,
2. Kök sürgünleriyle,
3. Çelikle,
4. Daldırmayla,
5. Aşıyla,
6. Doku kültürü ile.
Kalitesi iyi olan tiplerin çoğaltılmasında kök sürgünleri ve çelikle çoğaltma yaygın olarak kullanılmaktadır.
Çok az miktarda da olsa tohumla üretim yapılmaktadır. Ancak bu yöntemle çoğaltmada açılma olacağından tercih edilmemektedir.
Dış ticarette fidan alımıyla ithal hanemize yazılan ve Türkiye’den başka yerlerde sadece süs bitkisi olarak değerlendirilen Karayemişin; süs bitkisi satan yerlerde ithal ağaççıkları satılmaktadır.,
Yaprakları çiçek açma döneminde zehirlidir.
Yaprağın bileşimi; glikoz, tanen, kalsiyum oksalat, emulsin (enzim), prulaurasin (glikozid), benzoik asit, siyanidrik asittir (zehirlidir, çekirdekte de bulunur, yapraktan elde edilen su fazla kullanılırsa; baş dönmesi, kusma, karın ağrısı yapar)
Kaynaklar:
ziraat.ktu.edu.tr/bahce/aislam/kara_yemis.pdf
Yrd.Doç.Dr. Ali İSLAM Karadeniz Teknik Üniversitesi Ordu Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri
karabork.azbuz.com
rasot.com
geocities.com/girasunnet
Ben bu yaz ektim bir tane catalcaya. Malasef büyük bir hata yaptim ve fidani arabada beklettim 1 gece, haliyle agacin üst kismi epey kurudu. Alttan yesil yaptaklar cikmakla beraber üst kismi öyle uzun bir cubuk gibi duruyor. Bekleyip görücez kisacasi, umarim verim alabilirim.
Arabada beklerken herhalde çıplak köklü değildi. Bir gece beklemekle böyle bir durum olmaz. Daha önceden gelen bir sorun olabilir ya da dikimde bir hata yapılmıştır. Önemli bir sorun yok gibi.
Kuru dalı başladığı yerden, varsa yeşil yaprakların hemen üzerinden itibaren kesin. Tekrar form kazanır.
malasef yaz günesininde etkisiyle oldu bu hadise. Bir gece önceden saat 7 de birakip ertesi gün öglen 1 e kadar gecen sürede... Hava 35+ derecelerdeyken. Zaten o gün komple kalsaydi arabada kesin sizlere ömür olurdu. Komik olan kisim, agacin su anki durumunda alttaki yapraklari sarmasik gibi garip yönlere çikiyor. Yani topragin bittigi yerde yapraklar olunca öyle bir görüntü oluyor. Ancak dediginiz gibi bir sorun oldugunu bende zannetmiyorum çünkü dibi yemyeşil, üstten bir kisim kestim ama biraz daha kesmek zorunda kalicam sanirim.
Bende bu senenin karayemiş tohumları var. Bir avuç kadar. Bir saksının içinde, balkonda açıkta kaldılar. Bugün gözüme çarptı. Onları şimdi eksem olur mu? Yoksa soğuk katlama yapıp bahara kadar bekleyeyim mi?
FATİH 61
07-01-2008, 20:22
Bayiliyorum Karayemişe. Bu Yaz Trabzon çaykaraya Gittim Tatile. Bolca Yedim. çok Faydali Bir Meyve. Ben Hatayda Oturuyorum. Yukardaki Bilgilerde Karayemiş Hatayda Da Yetişdiği Yaziyor. Ama Ben Burda Hiç Görmedim. Bu Yaz Da çaykaradan Dönüşte 5 Tane Fidan Alip Hatayin Belen Ilçesinde Bahçeye Diktim. Inşalah Yetişir.
gurbik67
31-03-2008, 20:38
sayın lokman bahçe herhalde taflan fidesi istiyorsunuz bende var üstelik iyi cinsi sn ferahzadenin resimlerinde görünen karayemişler tam olgunlaştığında biraz mayhoştur helede kırmızı renkte yeniliyorsa olmamış TRABZON hurması gibi yenilemez büyümesine gelince diğer ağaçlara göre biraz daha geç yetişmektedir bunu yetiştirenler iyi gözlemleyebilirler siyah üzüm salkımı gibi çok sık salkımlı ise o tür biraz mayhoştur
meadowsons
17-06-2008, 20:34
Bu konunun açıldığını yeni gördüm
Öncelikle bir sorum var
Bizim bahçede birçok taflan ağacı var yalnız bu ağaçlar nisan - mayıs gibi bol çiçeklenmesine rağmen bir süre sonra % 95 -100 arası bu çiçekler dökülüyor haliyle meyvede vermiyor .Bunun nedeni yeterince su alamamasımı yoksa bir hastalıktan dolayımı olur veya başka nedenleri varsa bilgilendirirseniz sevinirim
Bu arada taflan meyvesi bağımlılık yaratır dikkat edin:)
şu an 2 adet 3 yıllık karayemişim var, asıl hedefim ise gözüme kestirdigim bir agactan çelik almak. istanbul icin en uygun zaman ne zaman olur acaba?
gurbik67
04-09-2008, 00:40
sayın kuzen taflanın iki türü var birincisi 18 ve 25 nolu link te görülen hafif mayhoş ve etsiz bir tür alttaki tür ise ve tatlı tür ****** görülen şekilde yemek kaydı ile şubat ayında çelik veya köklü olarak isteyebilirsiniz.
Kuzen38, bizim sitede Trabzon'dan gelmiş orjinal taflan var. Senin için çelik alabilirim. Gurbik67'nin fotoğrafta gösterdiğinin aynısı,
Romantik
09-10-2008, 16:42
sayın feyzan karayemişin taze yapraklarının ve çekirdeklerinin zehirli olduğunu öğrenmiş olduk.
sayın feyzan 30 yıllık karadenizliyim ilk kez sizden duydum karayemişin taze yapraklarının ve çekirdeklerinin zehirli olduğunu. neyse yeni bir şey daha öğrenmiş olduk
Bunların bana ait bilgiler değil.
Ben yalnızca Karadeniz Teknik Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından hazırlanmış olan bir çalışmayı / yazıyı buraya aktardım.
gurbik67
18-10-2008, 22:10
sayın Romantik feyzan ın yazdıklarını ben elli yıl önce duymuştum gerçi herkez in damak tadı değişik zehirli olup olmadığını tat derim belkide değildir.
Merhaba
Bahçemde bol miktarda çit için dikilmiş laz kirazı denen ağaçtan var .Evimizi alalı 3 yıl oldu Ben hiç çiçek açtığını görmedim.Yan yana dikilmiş yaklaşık 3 metre kadar ve topraktan çıkan pekçok kök var boyları2 metreden fazla (ilk yıl çit sanıp epey budamıştım )yaprakları resimdekilerle aynı ama bir tür hastalık olduğunu düşünüyorum .Bu bölüme girerken tüm yaprakları temizlesem yenileri çıkarmı? diye soracaktım.Ama çiçekleri görünce hayran oldum şimdi onlar için neler yapmam lazım öğrenmek istiyorum .yardım ederseniz çok mutlu olurum nasıl çiçek açabilirler* Çok teşekkür ederim.
Şaziment Hanım, bazı cinsleri yedi seneden sonra meyve veriyormuş diye biliyorum. Bendekiler de 2 senelik, çalı formunda, çiçekleneceleri seneyi sabırla bekliyorum. Tırtıllar yapraklarını çok seviyor.
Sayın Nurbahar hanım muhtemelen benimkilerin yaşı da daha fazla ama herhalde ya budama hatam oldu **** besin ve ilaçlamada bir yanlışım var
gurbik67
28-12-2008, 22:26
sayın şaziment laz kirazı ,taflan,karayemiş adı altında çok yıllık yaprak dökmeyen genellikle doğu ve batı karadenizde daha verimli olan bir meyve türü olup hemen hemen her topraktada yetişe bilmektedir sizin bitkilerinizin de bir **** iki kök en fazla olacak şekilde diğerlerini ya kesin **** başka bir yere dikin yan dallarını budamayın ortadaki ana dalın ucundan bir miktar kesinki boya fazla gitmesin yan dallarda güclensin fazla budama yapmayın .evet meyve vermesi de verime göre beş yıldan sonra saygılar.
Çok teşekkürler .Ana daldan budayacağım anladım ama umarım ana dalı bulurum;;)).Birde iki yıl kadar önce bir bakıcım ,’abla bahçede Laz kirazı var toplasana ‘dedi ben de neyse o ben anlamam sen istiyorsan al dedim. Çok mutlu oldu ama ben hiç çiçek görmedim ufak üzüm salkımı gibi birkaç salkım kopardı.Sonra da hiç çiçek olmadı (tabi ben onları çit sanıp bolca budadım ;;))Neredeyse eskimiş yapraklar yüzünden sökecektim ki bu başlığa ve resimlere bakıp hayran kaldım şimdi dediğiniz gibi seyreltemem çünkü yan komşuyla aramda çit olarak duruyor ve aramız 3 adet köpeği yüzünden limoni ve o bahçedeki çirkin görüntüleri kapatmaya yardımcı oluyor .Şimdi benim asıl önemli sorum şu;
Eski ve delikli yaprakları temizlesem tekrar çıkıp boşlukları kapatır mı? Benim ağaçlarım yerden 30cm den sonra yapraklı ve 2,5 -3 metre boyundalar baharda sağa sola bolca yeşilleniyorlar ama o eski yapraklar öylece duruyor, budayınca yine yeniler gidiyor, ne yapmalıyım?
gurbik67
30-12-2008, 20:22
sayın şaziment sizinle problemimiz aynı allahtan komşum ayrıldı yerine oglu geldide bende karayemişlerimin çoğunu kestim çünkü diğer meyvelere çok gölge yapıyordu.neyse ara ara yapacağın yaprak almaları kendilerini yenileyecektir .karayemişin dibine bakın eski yapraklarla doludur eskiyenin yerine yenisi çıkar yoksa yenilemese ağaç 3_5 yılda yapraksız kalır.saygılar
yeşiLmavi
31-12-2008, 18:20
Karayemiş dıs mekan sus bitkisi olarak harıcen yemişi de yenılebilen bır bitkidir. .Vatanı Anadolu olup, yurt dışına giden ve isim değiştiren; Karayemiş de 1546 yılında bir Fransız tarafından Trabzon’dan toplanmış ve Trabzon Kirazı (Cerasus trapezuntuna) olarak adlandırılmıştır. Bitki aynı yıl İstanbul üzerinden İtalya’ya, 1574’de başka bir yabancı tarafından Viyana’ya oradan da Fransa ve İngiltere’ye gönderilmiştir. 1600 yılından itibaren tüm Avrupada park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmeye başlanmıştır. Karayemişin Latince adı Prunus laurocerasus’tur (Cerasus’tan dolayı orjini Giresun olması lâzım). Ülkemizde ise Taflan, Karamış, Kattak, Laz Üzümü, Laz-Gürcü Kirazı, Tçko, Tanal kısaca karayemiş olarak isPazartesi, 26 Şubat 2007
Vatanı Anadolu olup, yurt dışına giden ve isim değiştiren; Karayemiş de 1546 yılında bir Fransız tarafından Trabzon’dan toplanmış ve Trabzon Kirazı (Cerasus trapezuntuna) olarak adlandırılmıştır. Bitki aynı yıl İstanbul üzerinden İtalya’ya, 1574’de başka bir yabancı tarafından Viyana’ya oradan da Fransa ve İngiltere’ye gönderilmiştir. 1600 yılından itibaren tüm Avrupada park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmeye başlanmıştır. Karayemişin Latince adı Prunus laurocerasus’tur (Cerasus’tan dolayı orjini Giresun olması lâzım). Ülkemizde ise Taflan, Karamış, Kattak, Laz Üzümü, Laz-Gürcü Kirazı, Tçko, Tanal kısaca karayemiş olarak isimlendirilen bitkiye; Rize, Trabzon (Maçka - Meryemana Vadisi), Giresun, Sinop (Ayancık), Zonguldak (Devrek), Kastamonu, Bartın, Bolu, İzmit (Keltepe), Adapazarı, İstanbul (Belgrat Ormanı, Alemdağ), Bursa (Uludağ) ve Osmaniye’de (Gâvurdağları) orman veya orman kıyılarında doğal olarak rastlanır.
Karayemiş; 5-6 m boyunda veya boylu çalı şeklinde, kışın yaprağını dökmeyen ağaççıktır. Özellikle kayın ormanlarının altında yer alır. Ormancılık bakımından zararlı bir alt flora bitkisidir. Parkçılıkta gruplara karıştırıldığı gibi, tek olarak ta kullanılır. Makaslanmaya gelen bir çit bitkisidir. Güneşli, yarı gölge, kuytu (tam gölgeye dayanır), nemli deniz iklimlerinde, asitik, derin, nemli, humuslu-killi-kumlu topraklarda yetişir (800 rakımlı Ankara’da da park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir). Üretilmesi tohum ve çelikle yapılan ve şimdiye kadar herhangi bir zararlı ve hastalığına rastlanmayan karayemiş; fındık bahçelerinin karayel yönüne dikilerek bahçenin rüzgârdan korunmasını sağladığı gibi, görülmesi istenmeyen helâ, depo vs. gibi yerlerin gizlenmesinde de kullanılır.
5-15 cm boyundaki yaprakları; kısa saplı, uzun şerit halinde ve deri gibi serttir. Sivri uçlu, tam kenarlı veya düzensiz seyrek dişlidir. Üst yüzü koyu yeşil, alt yüzü açık renkli ve tüysüzdür. Şekli ve parlaklığı bakımından manolyaya benzer. Yaprak orta damarı alt yüzde bariz çıkıntı yapar. Açık renkli yeşil renkteki genç sürgünleri tüysüzdür. Bitkiler dünyasının geniş bir ailesi;
Rosaceae (gülgiller) familyasından olan karayemişin, Nisan - Mayıs aylarında beyaz açan çiçekleri; 5-10 cm boyundaki dik bir eksen üzerinde sıralanır ve 30-35 tanesi bir arada salkım teşkil ederler.
Zeytin (yuvarlakça) biçimindeki, tek çekirdekli (düzgün, sivri, çarpık yumurta biçimli) az-çok sulu mayhoş-buruk (olgunlaşmış mahlep tadına benzer) meyveleri; 8-10 mm boyunda, önceleri yeşil, olgunlaşınca siyaha yakın (koyu mor) bir renk alır. Sarı kırmızı alacalı olanları da vardır.
Büyüme biçimi, yaprak boyu ve şekli, kışa dayanıklılık açısından farklı 20 bodur türü bulunan karayemişin yabancı literatürde, önemli 9 çeşidi vardır. Bunlar; Angustifolia (yaprakları ince ve şerit biçimli), Caucasica (koyu yeşil yapraklı), Colchica (bol çiçekli), Herbergii (koyu yeşil yapraklı), Otto luyken (yavaş gelişmeli), Pyramidalis (dar tepeli, piramit formlu), Schipkaensis (Bulgaristan kökenli, bol çiçekli, kışa dayanıklı), Schipkaensis Macrophylla (gevşek dokulu), Zabeliana (sarkık formlu, kent iklimine dayanır). Ülkemizde ise meyve biçimi ve meyvenin olgunlaşma mevsimine göre 7 karayemiş çeşidi vardır.
Su -(acı)- (temmuz ortası, acımsı-buruk lezzetli), Vavul (çok etli ve az taneli), Yabani (temmuz ilk haftası, buruk lezzetli), Ağustos -İstavrit- (meyveler geç ve kırmızı renkte olgunlaşır), Orak -(selvi)- (temmuz ortası, tatlı-lezzetli), Ayran -(beyaz)- (haziran ortası, tatlı lezzetli), Kiraz -(Ekmek)- Karayemişleri (haziran ortası, mayhoş-hafif buruk).
Karayemiş nasıl kullanılır?
Sindirimi kolay olup meyveleri yenir ,
Pekmez, reçel ve tuzlaması yapılır,
Şeker hastalığına karşı, fırında kurutularak ya da kavrularak da tüketilir,
Tokluk hissi verdiğinden diyet olarak kullanılır,
Pasta, kek ve özellikle hoşaf ve kompostolara koku ve tat kazandırmak için ilave edilir,
Bazı ilaçlara tat ve koku (kremlerde) verici olarak kullanılır.
Yapraklar; çelenk yapımında, balık tablalarının süslenmesinde, hamsi buğulamasında koku vermek ve iştah açmak için (1-2 adet halinde) kullanılır,
Hayvanlara taze olarak yedirilir
Dış ticarette fidan alımıyla ithal hanemize yazılan ve Türkiye’den başka yerlerde sadece süs bitkisi olarak değerlendirilen Karayemişin; süs bitkisi satan yerlerde ithal ağaççıkları satılmaktadır.
Salon penceremin önünde çok büyük bir taflan ağacı var. Bu evi tutmamın sebeplerinden birisidir. Kışın da yapraklarını dökmeyen bu ağacı ilk kez Ereğli'de görmüş oldum. Görüntü olarak çok güçlü ve parlak, bol yapraklı bir ağaç. Çiçek zamanı da meyveye durduğundada tam olgunlaşana kadar her zaman güzel bir ağaç bu.
İsteğiniz olursa çekirdeklerinden ve nasıl yapmam gerekiyorsa çelik alarak göndermeye çalışırım.
Bugün bir karayemiş ağacından bol yapraklı çelikler aldım, yapraklarını kopardım. Geçici olarak torfa diktim.
İki gün sonra uçak yolculuğu yapmaları gerekecek, saksı ve torfla götüremem, ne şekilde taşımamı tavsiye edersiniz? Dal halinde etrafına ıslak bez mi sarayım?
Taze sürgünleri budayıp perlitin içine gömmüştüm. Bir kaç tanesi çok güzel köklendiler.
Neslihan11
02-10-2009, 07:23
bu kara yemişin hastalık ve zararlılıarı nelerdir bilen varmı???bizim karayemişlerin yapraklarını bişeyler yiyior ve görünürde böcek faln yokyaprakları temiz bu konu hakkında biligisi olan yardımcı olabilirmi ???
Selim-i Ahir
09-10-2009, 10:06
Karayemişin, "Beyaz Karayemiş", "Ayran Karayemiş" adıyla anılan, çocukluğumda birkaç kez yiyip tadını unutamadığım bir türü vardı. Maalesef nesli tehlike aldına denebilecek kadar az bulunuyor. Uzun bir arayıştan sonra bu yıl birkaç fidan bulup diktim.
Karayemişin köklü fidanlarını tutturmakta herhangi bir güçlük yok. Dal çelikleri de kolayca kökleniyor. Fidanlarım biraz kendine gelsin, seneye isteyene çelik; durum ve imkânlarıma göre tüplü fidan göndermeye çalışacağım.
Tad olarak siyah çeşitlere göre çok daha tatlı ve sulu. Yaygınlaştırmaya değer diye düşünüyorum.
Bugün bir karayemiş ağacından bol yapraklı çelikler aldım, yapraklarını kopardım. Geçici olarak torfa diktim.
İki gün sonra uçak yolculuğu yapmaları gerekecek, saksı ve torfla götüremem, ne şekilde taşımamı tavsiye edersiniz? Dal halinde etrafına ıslak bez mi sarayım?
Sayın Nariel,
En kolay ve güvenli yöntem; aldığınız çeliklerin herbirini birer patatese saplayıp götürmeniz. Böylece hem çeliklerinizin suyu kaçmıyor hem de köklenme süreci de devam ediyor. Bu yöntem ıslak bezden daha etkili, güvenli ve faydalı.
Çelikleriniz fotoğraflardakilerse küçücük patatesler de işinizi görür.
Kolay gelsin.
İstanbul Maslak'ta karayemişerin son durumları. Meyve etli ama susuz, kupkuru, normali de böyle mi olur? Tadı olgunlaşmış kızılcık tadını andırıyor ama daha susuzu.
sahra0027
25-06-2010, 13:11
Arkadaşlar bu fidanı nasıl bulabilirim?
Sn Sahra0027,Karayemiş fidanı ''Botanik Marketten Kökllenmiş-Tüplenmiş Fidan Satışı'' başlığında Sn Romantik tarafından satilmaktadır.
İstanbul Maslak'ta karayemişerin son durumları. Meyve etli ama susuz, kupkuru, normali de böyle mi olur? Tadı olgunlaşmış kızılcık tadını andırıyor ama daha susuzu.
Henüz olgunlaşmamış, renkleri çok daha koyulaşacak.
ahmet salih
23-04-2011, 23:28
karayemiş çiçeklendi ,bakalım izmir'de meyvaların tadına bakabilecekmiyiz.
Samsunlu55
02-05-2011, 22:13
Dün çektiğim karayemişin fotoğrafı.
208355
Çınarmunarı
12-05-2011, 10:25
Arkadaşlar karayemiş hangi ayda çelikten üretilir ve çelik alırken nelere dikkat edilir?
Günay_61
05-12-2011, 16:28
Sayın Çınarmunarı Karayemiş Kasım'dan Mart sonuna kadar çelikten üretilir. Çelik alırken 20-25 cm. boylarında üzerindeki yapraklar dipe yakın kesilerek, ancak yaprak diplerindeki gözler zedelenmeyecek şekilde ve çeliğin her iki ucu çapraz kesilir ve en uçtaki bir yaprağın yarısı bırakılır bu şekilde çelik alınır. Dikiçeği yer genelde gölge veya yarı gölge bir yerdir. Karayemiş hayvan gübresince zengin toprağı sever ve de bol sudan hoşlanır. Saygılarımla...
Karayemiş nasıl budanır? Komşumla aramda çit olarak kullandığımdan yan dallarını ve üst dallarını buduyorum. Bu budama çiçek ve meyve oluşumunu etkiler mi? Çiçekler hangi yılın sürgünlerinde oluşur? Beş sene önce diktim şu ana kadar hiç çiçek açmadı. Çiçek açmasını başka ne etkileyebilir? Cinsine ve yaşına göre değişir mi?
Saksıda üç yıl oldu..henüz çiçek açmadı. Yaprakları yiyen bir zararlı var evet ama haşeratı göremiyorum. Saksıda meyve vermez mi?
murattyildizz
10-08-2015, 22:52
Bugün çektim fotoğrafları..Bu yıl bereketli..
defender77
17-06-2016, 22:31
Araştırma bilgilerinde çekirdeklerinin ve genç yapraklarının zehirli olduğunu belirtiyorlar fakat kullanım şekillerinden bazılarında meyveyi tohumu ile beraber ezip tüketilmesi tavsiye ediliyor. Ezilmemiş tohumlar mı zehirli acaba diye düşünmeden edemiyor insan...
Yapraklarının %5,10 ve 20'lik solüsyonları bitkilerde ve tohumda büyüme gerileticisi olarak kullanılabileceği ile ilgili çalışmalar var ,yani bitkilerin yavaş büyümesini sağlıyor özellikle serada ticari yetiştiricilik yapanların çok işine yarayabilir.Bazı bitkilerde bu çok önemlidir örneğin temmuz gibi erken ekim salatalık ve domates ekimleri sıcaktan dolayı düzgün kök atamazlar arkasından yapılan azotlu gübrelemeyle bitki daha tutunmadan hemen boya gider çiçek açmadan,bu gibi durumlarda çiftçi genelde değişik durdurucu etkili kimyasallar kulanır tabi bu ürünlerin dönüm maliyetleri çiftçi için külfet oluşturur çünkü firmalar genelde bu tip spesifik ürünleri ucuza satmazlar.Bu iş için kullanılabilir tabi kim nerden temin edip uygulayacak o da var tabi...Belki bir firma sahibi görürde bu ağacın yapraklarını değerlendirir :)
Karayemis Trabzon da cok sevilen bir meyvedir. Birkac cesit vardi bahcemizde
AkisSoftware
11-04-2019, 07:57
Arkadaşlar merhaba. Bu bitkiden almak istiyorum ama bir kaç çeşidi var fidan sitelerinde. Alyemiş olan çeşidi kırmızı ve üzüme benziyor. Diğerleri ise üzümden daha ufak salkım şeklinde.
Tür olarak tad ve soğuğa dayanıklılık bakımından bir çeşit önerebilir misiniz?
siflera12
16-10-2019, 15:48
Arkadaşlar merhaba. Bu bitkiden almak istiyorum ama bir kaç çeşidi var fidan sitelerinde. Alyemiş olan çeşidi kırmızı ve üzüme benziyor. Diğerleri ise üzümden daha ufak salkım şeklinde.
Tür olarak tad ve soğuğa dayanıklılık bakımından bir çeşit önerebilir misiniz?Bir site var karadenizde satış yapıyor ama çeşit satıyormu bilmiyorum istiyorsan özelden adını yazabilirim.
GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ön bahçemde tahmini 10 yaşından büyük bir karayemiş var. Ne çiçek açıyor ne de meyve veriyor. Böyle giderse yollarımız ayrılacak nasıl bir sorun olabilir ki?
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.