View Full Version : Türkiye'nin Zehirli Yılanları.
montivipera
11-01-2008, 19:44
Türkiye'de Yayılış Gösteren Zehirli Yıalanlar
(Kişisel sayfamdan (http://www.nasitigci.com/yilanlar.html) alınmıştır.)
Aile (Familia): Viperidae (Engerekgiller - True Vipers) (İnsan için tehlikeli.)
1. Macrovipera lebetina (Linnaeus, 1758) (Koca Engerek - Levantine Viper)
2. Montivipera xanthina (Gray, 1849) (Şeritli Engerek - Ottoman Viper, Turkish Viper)
3. Montivipera raddei (Boettger, 1890) (Ağrı Engereği - Radde's Viper, Armenian Viper)
4. Montivipera wagneri Nilson & Andren, 1984 (Wagner Engereği - Wagner's Viper)
5. Montivipera albizona Nilson & Andren, 1990
6. Montivipera bulgardaghica Nilson & Andren 1985 (Bolkar Engereği-BolkarDagh Viper)
7. Vipera ammodytes (Linnaeus, 1758) (Boynuzlu Engerek - Horned Viper, Sand Viper)
8. Vipera transcaucasiana* Boulenger, 1913 (Transcaucasian Sand Viper)
9. Vipera (Pelias) barani Böhme & Joger, 1984 (Baran Engereği - Baran's Adder)
10. Vipera (Pelias) kaznakovi Nikolsky, 1909 (Kafkas Engereği - Caucasus Viper)
11. Vipera (Pelias) pontica Billing, Nilson & Sattler, 1990 (Çoruh Engereği - Pontic Adder)
12. Vipera (Acridophaga) anatolica** Eiselt & Baran, 1970
13. Vipera (Acridophaga) eriwanensis** (Reuss, 1933)
* Vipera ammodytes'in alttürü (V. a. transcaucasiana) olarak kabul eden yazarlar da vardır.
** Bu iki tür daha önce Vipera ursinii'nin alttürleri olarak alınmaktaydı fakat daha sonra Nilson ve Andren tarafından tür kategorisine çıkartılmıştır.
Aile (Familia): Elapidae (Mercan Yılanları + Kobralar - Coral Snakes + Cobras + Kraits) (İnsan için tehlikeli)
Walterinnesia morgani(Mocquard, 1905) (Çöl Kobrası - Desert Black Cobra)*
*Nilson ve Restegar-Pouyani (2007), yaptıkları çalışmada İran, Irak ve Suudi Arabistan'ın doğusundaki Walterinnesia aegyptia populasyonlarını W. morgani olarak ayırmışlardır.
Aile (Familia): Colubridae (Kırbaç Yılanları) (Aşağıda adı geçen ülkemizdeki türler insan için tehlikeli değil.)
1. Telescopus fallax (Fleischmann, 1831) (Kedi Gözlü Yılan - Cat Snake)
2. Telescopus nigriceps* (Ahl, 1924) (Kedi Gözlü Yılan)
3. Malpolon monspessulanus (Hermann, 1804) (Çukur Başlı Yılan - Montpellier Snake)
4. Spalerosophis diadema (Schlegel, 1837) (Urfa Yılanı - Diadem Snake)
5. Natrix tessellata (Laurenti, 1768) (Su Yılanı - Dice Snake, Water Snake)
6. Hemorrhois ravergieri** (Menetries, 1832) (Kocabaş Yılan - Mountain Racer)
* Bu tür daha önceden Türkiye'den bilinmemekteydi fakat Göçmen ve ark. (2007) tarafından türün Türkiye'deki varlığı hakkında bir yayın yapılmıştır.
** Genel olarak zehirsiz olarak belirtilir fakat Duevrnoy bezi ve zehir dişi gelişimi olduğunu bildiren (opisthoglypha) ve bu yılandan elde edilen zehir üzerinde çalışmaları bildiren bazı kaynaklar vardır. Ayrıntılı bilgi için benimle iletişime geçebilirsiniz.
************************************************** ************************
Ülkemizde yayılış gösteren Viperidae (Engerekgiller) ailesine dahil yılanlar ve Mısır Kobrası (Walterinnesia aegyptia) insanlar için tehlike arz etmektedir. Ancak Mısır Kobrası Türkiye'nin güneydoğusunda, Birecik (Şanlıurfa) ve Kilis civarında bulunmaktadır ve karşılaşılması çok zordur (Keza şimdiye kadar Türkiye'den 4 kaydı vardır). Ayrıca engereklerden Montivipera albizona, M. bulgardaghica ve Vipera pontica ile de karşılaşılması zordur. Bunun dışındaki engereklerle doğada karşılaşılabilir ve özellikle yaz aylarında ısırılma vakaları gerçekleşmektedir.
Engerekler doğası gereği yavaş hareket eden hayvanlardır. Genellikle bir köşeye çekilirler ve avlarının yaklaşmasını beklerler. Üzerine basmadıkça ya da rahatsız edilmedikçe insana saldırmazlar. Bu yüzden doğada karşılaştığınızda rahatsız etmeyip yolunuza devam ederseniz size hiçbir zararları dokunmaz.
Ülkemizde bulunan Colubridae ailesine dahil zehirli yılanlar insan için tehlike arz etmez. Zehirleri özellikle besinlerini teşkil eden kurbağa, fare gibi hayvanlar üzerinde etkilidir.
Yılanlar, birkaç istisna ile çok çeşitli ortamlara uyum sağlayıp dünyanın her yerinde yayılış gösteren çok önemli bir gruptur. Ekolojik dengede çok önemli bir yere sahiptirler. Ancak kötü ünleri sayesinde görüldükleri zaman zehirli veya zehirsiz olduğu bilinmeden hemen öldürülmektedirler. Öyle ki, zehirsiz yılanlar da rahatsız edilmediklerinde insana bir zarar vermezler. Doğada bir yılanla karşılaştığınızda bu muhtemelen Colubridae ailesine dahil bir yılandır ve zehirsizdir (Ülkemizdeki bu aileye dahil yılanların zehri de insan için için tehlike arz etmez).
Zehirli yılanların yurt dışına kaçırılmasından muzdaripken, insanlarımız tarafından da öldürülmeleri sayılarının azalmalarına yol açmaktadır. Örneğin; yasayla da koruma altında olan Çoruh Engereği (V. pontica) ve Kafkas Engereği (V. kaznakovi)'nin sayıları doğa tahribatı, izinsiz yurt dışına kaçırılması ve öldürülmesi nedeniyle giderek azalmaktadır. Bu yılanlar Türkiye için bir kaynak niteliğindedir. Çeşitli ülkelerde yılan çiftlikleri kurulmakta ve yılanlardan elde edilen zehirler bilimsel araştırma veya ilaç yapımı için dünyanın her yerine satılarak çok büyük gelir elde edilmektedir.
Mısır Kobrası çok dar bir alanda yayılış göstermektedir, engerekler ise gece aktif olduklarından gün içinde karşılaşılması zordur. Ayrıca doğada herhangi bir yılanla karşılaştığınızda öncelikle size saldırmayı değil kaçmayı tercih edecektir. Bu nedenle yılanları öldürmek için hiçbir neden yoktur. Tam tersi yukarıda zikredilen özellikleri nedeniyle doğaya büyük katkıları vardır. Umarım siz de doğada bir yılanla karşılaştığınızda, daha önce öldürüyorsanız, bundan sonra öldürmez ve kendi haline bırakıp yolunuza devam edersiniz.
Sevgi ve saygılarımla
Naşit İĞCİ
Ege Üniversitesi
Fen Fakültesi
Biyoloji Bölümü
4. Sınıf (Zooloji ağırlıklı)
http://www.nasitigci.com/
omereser
07-05-2008, 22:43
Naşit bey, Afyonkarahisardan Montivipera xanthina kaydı var mı acaba?
montivipera
08-05-2008, 18:40
Naşit bey, Afyonkarahisardan Montivipera xanthina kaydı var mı acaba?
Merhaba Ömer Bey,
Afyonkarahisar'dan kayda şimdiye kadar rastlamadım. Literatürden de hatırlamıyorum. Ama yayılış alanının içinde, büyük ihtimalle orada da vardır. Eskişehir'den kayıt var mesela. En doğu olarak da Kayseri'den kayıt var. Tez konum değişmezse seneye keşif için gelebilirim belki :)
Saygılar
Naşit
omereser
09-05-2008, 07:38
Buyrun gelin. Belki beraber araziye çıkarız. :eek:
montivipera
10-05-2008, 19:15
Eğer öyle bir durum olursa neden olmasın, mutluluk duyarım. Bu arada xanthina en doğuda Kayseri'ye kadar gidiyor, yanlış yazmışım şimdi fark ettim.
Selamlar
Naşit
omereser
24-05-2008, 07:51
YILANLARI ÖLDÜRMELİ MİYİZ?
( Eski yazılarımdan. )
Yılanlar insanların en çok korktukları, dolayısıyla haklarında efsane, masal ürettikleri canlılardır. İstisnasız, bütün toplumlarda yılan kötü kabul edilir. Bazı türlerin zehirli olmasından dolayı bütün yılanlara katliam uygulanır.
Yurdumuzda 47 yılan türü yaşamaktadır. Bunlardan ciddi derecede zehirli olanlar engereklerdir. Engereklerin üst çenelerinde bir çift şırınga gibi zehir dişi yer alır. Ülkemizde 10 tür civarında engerek vardır. Engereklerin tamamı gece avlanır. Bu yüzden gece meydana gelen yılan sokmaları tehlikelidir. Gündüzleri ise kovuklarda, taş altlarında gizlenirler. Yani gündüz onlara rastlamamız çok zordur. Ayrıca yerleşim yerlerinden uzakta; genellikle dağlık alanların ağaçsız, taşlık kısımlarında yaşarlar.
Üç tane de yarı zehirli yılanımız vardır. Bunlar, çukur başlı yılan ve iki tür kedigözlü yılandır. Bu türlerin zehir dişleri, üst çenenin en gerisinde olup, ağızlarına aldıkları kertenkele, kuş gibi canlı avları zehirlemeye yarar. İnsanı ısırsalar bile bu dişlere ulaşmaz.
Bu 12 yılanın dışında kalan 35 tür tamamen zehirsizdir. Gündüz bahçelerde, kırlarda gördüğümüz uzun boylu, hızlı hareket eden yılanların insana hiçbir zararı yoktur. Darda kaldıklarında bunlar da ısırmaya çalışır. Isırsalar bile bu kedi tırmalamasından çok farklı değildir.
Yine dere kenarlarında ve göllerde yaşayan üç tür su yılanımız vardır. Kurbağa yemekten başka hiçbir günahı olmayan bu türler de haksız yere öldürülür.
Oysa yılanlar doğal dengede, insan için çok faydalı canlılardır. Tarım ürünlerine zarar veren çekirge, tarla faresi, kör fare gibi canlıları yiyerek onların aşırı çoğalmasını önlerler. Bunları yeraltında bile yakalayıp yerler. Tonlarca tarım ilacının yapamadığı işi, onlar ücretsiz hallederler. Aslında bir yılanı öldürmekle, çam ağacını kesmek arasında fark yoktur. Çünkü her ikisi de doğal dengeyi bozucu müdahaledir.
Siz de kırda, bayırda bir yılan görürseniz lütfen bu seferlik öldürmeyin. Bırakın kendi yoluna gitsin.
montivipera
25-05-2008, 02:36
Merhaba Ömer Bey,
Paylaşımınız için teşekkürler. Hep muzdarip olduğumuz bir konu değil mi? Öldürmeyin demekten dilimizde tüy bitti :)
Bu arada M. xanthina'nın Afyonkarahisar'dan bir kaydına rastladım, gözümden kaçmış :)
Saygılarımla
Naşit İĞCİ
omereser
25-05-2008, 06:20
Teşekkürler Naşit
omereser
25-05-2008, 15:43
Sevgili Naşit, aşağıdaki linkte şeritli engerekle ilgili kasabamın sitesine yazdığım bir yazı var. Sana ithaf ediyorum. ( for Naşit:p ) Umarım beğenirsin.
http://www.inceler.org/component/option,com_smf/Itemid,27/topic,480.0/
montivipera
25-05-2008, 23:21
İthafınız için çok teşekkür ederim. Yazınız çok güzel ve bilgilendirici. Sanırım oralarda pek karşılaşılmıyor bu türle. Bunun nedeni o bölgede daha yüksek rakımlarda sınırlanması olabilir. Kayıt Sandıklı'dan verilmiş, size ne kadar yakın bilmiyorum.
Tekrar teşekkür ederim.
Saygılar
Naşit
Ben hayatımda sadece bir kere yılan gördüm.O da adamın biri yakalamıştı elinde tutuyordu, arabadan geçerken gördüm:pMilenium çağında büyüyünce en fazla bu kadar oluyor ne yapalım;)
Sayın Montivipera, Kastamonu'da zehirli yılan var mı?Birde halamlar anlatırlardı eskiden saçlı yılanlar varmış doğrumudur küçükken çok korkardık.Birde ben çok korkarım aklımı kaybetme derecesinde oda gelir beni bulur.Bağda bahçede kimse görmez yanından geçer benim gözüme takılıyor.Bir keresinde adım atarken topuğumun altından, bikerede iki ayağımın arasından sürtünerek geçti ben bebekken kedimiz bayıltıp eve getirmiş annem beni alıp kendini dışarı atmış.Kenarda köşede gördüklerimin hesabı yok.Önceleri şarkı söyleyerek hatta bağırarak giderdim bahçeye yılanlar kaçsın diye sonra bir belgeselde yılanların sağır olduğunu işittim.Bende kendimce yöntem geliştirdim yöntemin geçerliliğinden emin değilim elime avuç dolusu toprak alıyorum atabildiğim kadar uzağa toprağı savuruyorum.
montivipera
01-06-2008, 00:57
Sayın Montivipera, Kastamonu'da zehirli yılan var mı?
Merhaba,
Kastamonu'da Vipera ammodytes (Boynuzlu Engerek) ile karşılaşma ihtimaliniz var. Arama motorunda ismini yazıp çıkan fotoğraflardan neye benzediğini görebilirsiniz. Başının ucunda bulunan çıkıntıyla hemen ayırt edilen bir engerek türüdür. Ama engerekler yavaş hareket eden ve gececi hayvanlar olduklarından karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek değil. Eğer görürseniz, siz ona aldırış etmezseniz o da size etmez ;)
Orada bulunma ihtimali olan bir engerek türü daha var ama emin değilim, o yüzden yazmıyorum.
Birde halamlar anlatırlardı eskiden saçlı yılanlar varmış doğrumudur
Valla boynuzlusu var ama saçlısını bilmiyorum :D Sizi korkutmak için söylemişler herhalde. Eşe dosta hep söylerim çocukları böyle şeylerle korkutmayın diye, bakın sizin yılan korkunuzun nedeni de ortaya çıktı :)
Önceleri şarkı söyleyerek hatta bağırarak giderdim bahçeye yılanlar kaçsın diye sonra bir belgeselde yılanların sağır olduğunu işittim.Bende kendimce yöntem geliştirdim yöntemin geçerliliğinden emin değilim elime avuç dolusu toprak alıyorum atabildiğim kadar uzağa toprağı savuruyorum.
Evet, yılanlarda dış kulak yolu bulunmaz. Ama titreşimleri ve havadaki partikülleri (dilleri vasıtasıyla) algılayabilirler. Bu açıdan toprak atmak belki çevrede olan yılanları kaçırabilir. Ama toprak yerine küçük çakıl taşları atın bence, daha etkili olur. Tabi gönlüm korkmamanızdan yana :)
Sağlıcakla,
Naşit İĞCİ
Sayın Naşit İğci, vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederim.
Yılanlarla ilgili bilgileri ,ilgi ile okudum.Oldum olası bu sürüngenlerde ürkerim , korkarım.
Ancak,tüm korkular bilgisizlikten kaynaklanıyor.
Anlatılanları okuyunca ,doğanın dengesi için , onların yaşamaları gerektiğine samimiyetle inandım.
Yılanla ilgili bir anım bile var.Yazlıkta ,evin girişinde bulunan ,beton bölümde masanın çevresinde otururken, saat 15 .00 sularında ,1.5 metre,orta kalınlıkta bir yılan ,karşımda oturan eşimin ,arkasından,bahçeden,çıkışa doğru istikamette ,aheste bir şekilde upuzun bir şekilde süzülerek yol alıyordu,onu görünce,korkudan uyuştum ve kıpırdanamadım.O da hızla süzülüp gitti.Karşımdaki eşim ,yılanın arkasından geçip gittiğini o kapıdan çıkarken gördü,ve ikimizde fırlayıp içeri kaçtık.Aslında o sessizce çekip gitmişti.Ama...ben o olayı hatırladıkça halen ayakalarımdan kanın çekildiğini hissediyorum.Bu anıyı böylece paylaşmış olmak istedim.:)
montivipera
02-06-2008, 21:45
Yılanlarla ilgili bilgileri ,ilgi ile okudum.Oldum olası bu sürüngenlerde ürkerim , korkarım.
Ancak,tüm korkular bilgisizlikten kaynaklanıyor.
Merhaba,
Evet, sizin de dediğiniz gibi bilgisizlik önemli bir etken. Ama bunun yanında doğadan git gide daha da uzaklaştığımız gerçeği var. Büyük şehirlerimizde hayatında hiç doğa yürüyüşüne çıkmamış, orman görmemiş, çeşit çeşit canlıları doğal ortamlarında hiç gözlemlememiş kişiler var, ve sayıları da epey fazla. Durum böyle olunca insan böcek, yılan vs. her şeyden korkar duruma geliyor. E ne yapsın görmemiş ki :rolleyes: Basındaki ve halk arasındaki kötü ünleri de devreye girince bu durum daha da kuvvetleniyor. Zaten kene olayı da çıktıktan sonra millet yol aralarındaki çayırlıklardan dahi geçmeyecek bir seviyeye geldi.
Bu konular hakkında konuşulacak çok şey var gerçekten. Her neyse, laf yılan korkusundan açılmıştı galiba, bu konuda forumda yazdığım bir yazı ilginizi çekebilir, buraya (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=197899&postcount=25) tıklayarak okuyabilirsiniz.
Sevgi ve saygılarımla...
Naşit İĞCİ
Çocukluk yıllarım ; orta Anadolu'da bir kasabada ikamet eden anneanemleri yaz tatillerinde ziyaret ile geçti.Beyşehir gölü kıyısında olan bu kasabanın,pınarları bahçeleri ve yaylası vardı.
Çift katlı kocaman bir avlusu olan bu kasaba evinde , yengemlerle yonca biçmeye,ekin tarlalarına gittim,bir çok biçilen yılan başları hikayeleri dinledim, pekmez ve tarhana yapımlarını gördüm .O yüzden kendimi şansı hissediyorum.Ne yazık ki,çocuklarım böyle bir yaşantıyı tanımıyor.
Kendimi şanslı addederken, onların da doğayı yakından tanımalarını arzu ederdim.
Son zamanlarda ortalıkta dolaşan,kene hastalıkları,çekirge saldırıları gibi olayların neden kaynaklandığına bir türlü akıl erdiremiyorum.
O kadar doğal ortamların birdenbire neden böyle,Amerikan filmlerinde izlediğimiz(Kuşların insanlara saldırısı,vbg...)kurgu olaylarının ülkemizde gerçekleşmesi de bir tesadüf müdür acaba?:confused:
montivipera
06-06-2008, 18:28
Merhaba,
Çocuklarınıza doğayı sevdirmeniz konusunda iş biraz size düşüyor galiba. Doğayı tanımanın çocuklar üzerinde inanılmaz etkileri var. Ve bu konuda çocuklara yönelik etkinlikler de son yıllarda çok arttı.
Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada sizin belirttiğiniz tarzda "doğa olayları" gözlemleniyor. Doğada her şey o kadar hassas dengelerle birbirine bağlı ki, müstakbel bir biyolog olarak ben bile bazı ilişkiler karşısında hayretler içerisinde kalıyorum. Bunun yanında, aynı zamanda doğa çok kararlı ve kendi içinde oldukça durağandır. Yani dış etkilere karşı çoğunlukla çok çeşitli savunma mekanizmaları geliştirir.
Dünyamızda olanlara çok da "anormal olaylar" gözüyle bakmamak lazım. Hepsi de bu denge içinde yeri olan şeyler. Bir de basının haber yapma uğruna abartılı anlatımları var. Örneğin geçtiğimiz yıllarda "et yiyen örümcek" paniği yaşandı. Halbuki söz konusu olan hayvan Türkiye'nin birçok bölgesinde doğal yayılışı olan bir Solpugid'den (Örümceklerden farklı bir gruptur ve birçok özellikleri bakımından onlardan çok farklıdırlar) başka bir şey değildi. Köylerdeki insanların çoğu bilir zaten, ama doğadan bihaber şehirli insanlar bu tarz şeylerle karşılaşınca paniğe kapılıyorlar. Siz gelip hayvanın yaşadığı yerin ortasına ev yapmışsanız onun günahı ne? :rolleyes:
Biz insanlar doğa üzerinde yaptığımız birçok olumsuz etkiyi bir yandan da giderme çabası içerisindeyiz. Ama ne yaparsak yapalım, biz de "dünya gezegeninde" yaşıyorsak, bir şekilde bu dengede bir rolümüz var demektir. Tüm organizmaların yaptığı gibi, insan da kendi çıkarını düşünmek zorundadır. Doğa koruma çalışmaları bile bu amaç çerçevesindedir aslında. Niye doğayı korumaya çalışıyoruz, insanlığın sürekliliği için.
Güncel olarak yaşayan canlı grupları günümüze ulaşmak için bir sürü aşamadan geçmişler. Milyon yıllar boyunca çok büyük soy tükenimleri olmuş. Öyle ki bazılarında tüm hayvan gruplarının %70-80'i ortadan kalkmış. Şimdi düşünürseniz, o zaman insan mı vardı? Günümüzde bir yere meteor düşse gene bizim yüzümüzden oldu diyeceğiz :) Bu konuya biraz daha gerçekçi yaklaşıyorum ben. Tabi ki elimizdeki imkanların sınırlarını zorlayacak seviyede doğayı korumaya çaışmalıyız, bunu yapmak zorundayız. Ben sadece bunu yaparken de kendi çıkarlarımızı düşündüğümüzü bilelim diyorum, bu çok doğal bir şey olsa da bazıları nedense ısrarla bunu reddedip "her canlının yaşama hakkı vardır", "doğayı değiştirmeye, tahrip etmeye hakkımız yoktur" gibi sözler sarfediyorlar. Gerçekten böyle düşünenler yok mudur, belki vardır. Varsa o insanı gerçekten tebrik ediyorum :rolleyes: , ama fazla sayıda olduklarını düşünmüyorum.
Aynı şekilde kene olayları, kuş gribi vakaları... bunlar da aslında var olan şeylerdi. Mesela kuş gribi 40-50 sene önce (tam tarihini hatırlamıyorum) dünya çapında çok büyük bir salgın yapmış ve binlerce kişi ölmüş. Bunlar doğada olan şeyler ama nedense biz bunların hiçbir zaman kendimize de etki edeceğini düşünmediğimiz için böyle olunca şaşırıyoruz. İnsanoğlu hep doğaya üstünlük sağlamaya çalışmıştır, ki bu hala da devam etmektedir. Bir çok konuda başarılı olunsa da hiç beklenmedik bir anda doğa, kontrol altına alınamayacağını çok iyi bir şekilde göstermiştir. Bu nedenle dikkat ettiyseniz son yıllarda her alanda doğaya karşı koymaktan diyade "doğayla uyumlu" uygulamalar yapılmakta. Bu sitenin de baş sözü olan "Siz onu umursamazsanız, doğa sizi hiç umursamaz." cümlesinin ne anlama geldiği üzerinde yavaş yavaş düşünmeye başladık galiba.
Doğal dengelerin bozulması ve doğa koruma konularıyla ilgili bir belgeselin sonunda duyduğum, yabani hayvanlar için söylenen ve çok hoşuma giden bir cümleyle bitirmek istiyorum: "Önceden onlarla yaşayabilir miyiz diye düşünüyorduk, şimdi ise onlarsız yaşayabilir miyiz diye düşünüyoruz."
Bir çok şeyi harika bir şekilde özetleyen bir cümle bence.
Sevgi ve saygılarımla
Naşit İĞCİ
omereser
07-06-2008, 03:48
Sevgili Naşit, bu konuda söylenebilecek her şeyi hakkıyla ifade etmişsin. Evet, doğadaki canlı gruplarının belirli bir ömrü var. Mesela kuşlar artık ortadan kalkma eğiliminde olan bir hayvan sınıfı. Bize düşen bu süreci hızlandırmamak. Onları doğal hallerinde bırakmak.
Sevgi Durul
24-09-2012, 11:48
Dün bahçede oldukça yavaş hareket eden bir yılan gördüm. Türü hakkında bilgi sahibi olan varsa yardım rica ediyorum. Teşekkürler...
333996
333997
Diğer görüntüleri burada. (http://www.agaclar.net/forum/1022485-post2343.htm)
sertacturhan
24-09-2012, 11:51
Dün bahçede oldukça yavaş hareket eden bir yılan gördüm. Türü hakkında bilgi sahibi olan varsa yardım rica ediyorum. Teşekkürler...
333996
333997
Diğer görüntüleri burada. (http://www.agaclar.net/forum/1022485-post2343.htm)
SDurul bey bana mail olarak fotografları atar mısınız? büyük hallerini ama...
Bu arada yılan engerekte olabilir sikkeli de kuyruktaki ani incelme beni engereğe yönlendiriyor. Bi yakından göremem iyi olacak eve gidince telefondan göremiyorum.. :)
Sevgi Durul
24-09-2012, 11:53
SDurul bey bana mail olarak fotografları atar mısınız? büyük hallerini ama...
Bu arada yılan engerek türünden zehirli bir yılandır fotografları atarsanız size döneceğim incelemek isterim..
Sayın sertacturhan, şu anda zamanım kısıtlı, akşam atabilirim. Teşekkürler...
sertacturhan
24-09-2012, 11:54
Sayın sertacturhan, şu anda zamanım kısıtlı, akşam atabilirim. Teşekkürler...
Sakıncası yok.. Bekliyorum
ayazkentli
24-09-2012, 12:01
Sdurul hocam, büyük olasılıkla şeritli engerek.
Desenleri başka tür yılanlara benzeyebilir ama özellikle kuyruğunun birden kısalıvermesi ve kafasının şekli "zehirli" yılan izlenimi veriyor.
Google görsellerde belki incelemişsiniz'dir hocam. Kuyruk, baş ve desenler şeritli engereğe çok uyuyor.
Siz yine de fazla yaklaşmayın. Bizim bu bölgelerde'ki (Ege-Akdeniz) zehirli yılandan birisidir.
http://www.google.com.tr/search?hl=tr&newwindow=1&safe=off&q=%C5%9Feritli+engerek&bav=on.2,or.r_gc.r_pw.r_qf.&biw=1440&bih=703&wrapid=tlif134847084795310&um=1&ie=UTF-8&tbm=isch&source=og&sa=N&tab=wi&ei=9y1gUK3HHtDAtAajsgE
sertacturhan
24-09-2012, 14:08
Dün bahçede oldukça yavaş hareket eden bir yılan gördüm. Türü hakkında bilgi sahibi olan varsa yardım rica ediyorum. Teşekkürler...
333996
333997
Diğer görüntüleri burada. (http://www.agaclar.net/forum/1022485-post2343.htm)
Sayın Sdurul bey, fotograftan çok iyi tayin yapamadığım ve bu işte çok çok iyi sayılmadığım için Sayın Prof. Dr. Bayram GÖÇMEN'e karelerinizi gönderdim. Beni kırmadı ve cevap kısa sürede geldi. Fotograftaki yılan bir Osmanlı Engereğidir.. Zehirli bir yılandır. Umarım hala yaşıyordur. Güzel ve özel bir türümüzdür...
Sevgi Durul
24-09-2012, 23:36
Sayın Sdurul bey, fotograftan çok iyi tayin yapamadığım ve bu işte çok çok iyi sayılmadığım için Sayın Prof. Dr. Bayram GÖÇMEN'e karelerinizi gönderdim. Beni kırmadı ve cevap kısa sürede geldi. Fotograftaki yılan bir Osmanlı Engereğidir.. Zehirli bir yılandır. Umarım hala yaşıyordur. Güzel ve özel bir türümüzdür...
Çok teşekkür ederim, sayın sertacturhan, size ve Prof. Dr. Bayram Göçmen'e.
Sanırım fotoğrafları göndermeme gerek kalmadı. Pek net çekimler değildi, daha net çekimlerini yapabilmek isterdim. Fotoğrafta görüldüğünden çok daha güzel bir yılandı. Bana yılanları sevdirdi diyebilirim. Sayesinde yılan korkumu da bir nebze yendim.
Yaşadığından emin olabilirsiniz. Yardımlarınız için tekrar teşekkürler...
sertacturhan
25-09-2012, 06:28
Ne demek efendim. Aman dikkatli olin bu guzellere güzel oldukları kadar zehirliler de.. Özellikle kafalarıni hafif havaya kaldırdıklarinda...
Selamlar Adıyamandan
yakalamış olduğum bu türler hakkanda bilginiz var mı?
teşekkürler
montivipera
20-05-2014, 10:46
Herkese Merhaba,
Forumda bir dönem aktif paylaşımlarımın ardından uzunca bir süredir yazamadım, kusura bakmayın. Fırsat buldukça kurbağa ve sürüngenlerle ilgili paylaşımlarda bulunmaya devam edeceğim.
İlk cevabım Emin Bey'e olsun. Fotoğraflarını gönderdiğiniz uzun yılan Eskülap Yılanı dır. Güncel bilimsel adı Zamenis longissimus (eski adıyla Elaphe longissima). Zehirsizdir. Muhtemelen Karadeniz Bölgesinde bir yerden buldunuz.
Küçük olan yılan ise bir Natrix natrix yavrusu gibi görünüyor. Yani Su Yılanı. Zehirsizdir.
Selamlar
Herkese Merhaba,
teşekkürler bigiler için.. yorumlarınız tahmin ettiğim gibi çıktı..paylaşımlarını bekliyoruz..bende doğada yaşayan yabani hayvanları gördükçe fotoğraflamaya çalılşıyorum...sakaryada oturuyorum bu bölgede baran engereği görüldüğü söylendi kendim denk gelmedim..gördüğüm türlerle ilgili fotoğraf çekerek sizlerle paylaşacağım.görüşmek üzere
ve ormanda denk geldiğimiz bir kurbağa
http://i.hizliresim.com/glrOy2.jpg (http://hizliresim.com/glrOy2)
Kayahann
20-05-2014, 11:46
ben de yılandan korkmam fazla geçen bi tane yavru yılanı kedinin ağzından kurtardım ama ben de çiyan görünce ölüyorum korkudan :D
Şeritli Engerek - Ottoman Viper|-Montivipera xanthina cinsi yılan Buca' nın dağlık bölgelerinde bulunmaktadır. Her tarlaya gittiğimde rastladığım, genellikle çok yakınımda görmekteyim. İlk zamanlar türünü bilemiyordum. Bir keresinde incitmeden yakaladım ve telefonumla fotoğraflarını çektim. Araştırmalarım sonucunda Şeritli Engerek olduğunu öğrendim. Zehirli fakat, kayıtlarda bir insanı ısırdığı görülmemiştir. İnsanı görünce yavaş hareketlerle uzaklaşmaktadır.
Köylülerle konuştuğumda onların bu yılana 'Dağ Alası' dediklerini ve öldürdüklerini duydum. Gerçekten üzücü bir durum. Onları bilgilendirmeye çalışıyorum. Bu sene tarlamızda çok fazla Şeritli Engerek var. Fare neredeyse hiç göremedik. Telefonumdan fotoğraflarını yükleyeceğim.
Yılanlar sıkıştırılmadıkça saldırmazlar, insandan korkarlar !
selamlar,
Bizimde bahçemizde hatta yaşadığımız evin yakınlarında var yılanlar eşim kızım ve ben pek korkmuyoruz.. duyma yetilerinin olmadığını öğrendiğimizden beri yılan gördüğümüz zaman yaptığımız ilk şey önce yılana bakmak sonrada zararsızca çekip gitmesi için olduğumuz yerde yere sert şekilde ayaklarımızı vurarak gitmesini sağlamak...bu yöntemle o bize biz ona zarar vermeden birbirimizden kurtuluyoruz... şuana kadar çok yılan gördük ve zararsız olduğunu bildiğimiz için etrafımızdaki insanlardanda öldürmemeleri konusunda faydalarını anlatıp zarar vermeyeceğini söyleyerek zaten hemen öldürücü zehirde olmadıklarını inandırmaya çalışıyoruz...
saygılarımla
durdu
ayazkentli
08-07-2014, 22:36
fyodor,
şeritli engerek bizim memlekette aynı yıl içinde aynı bölgede 2 kişiyi ısırdı. Omuzundan soktuğu 17-18 yaşında ki genç kız öldü.
El parmağından soktuğu 60 yaşlarında ki yaşlı kadının ise, kolu 2 ay mosmor oldu.
Oldukça tehlikeli bir yılandır.
kelebek çalısı
08-07-2014, 23:46
Türkiye' de ısırığı ile öldüren zehri taşıyan yılan yaşıyor mu? Yoksa bu tip zehir enjekte eden hayvanların ısırığına karşı anaflaktik şoka girebilme riski olan allerjik bünyeli kimseler mi ölüm rıski taşıyor? Bence kritik soru bu.
Bu arada yılan ısırıklarında parmaktan ısırılmakla atardamara yakın bölgelerden ısırılmak arasında hayati bir fark var. Tabi allerjik olsun olmasın hastahanelerin bu tip şikayetle gelen hastaların ihtiyacına yönelik bir serum bankası oluşturması, bunu bölgedeki zehirli yılanların türlerine göre sınıflandırmaları, ısırılan kişinin kendisini ısıran yılan hakkında doğru bilgiyi verebilmesi gibi oldukça bilinçlenmeyi ve sistematik bir düzende hareket etmeyi sağlamaları gerek.
Ben bu işlerin insan hayatının bir anlam ifade ettiği ülkelerde böyle işlediğini biliyorum. Uygulanan tedavileri, yapılan çalışmaları ve bilinç düzeyini ülkemizle kıyaslayamayız bile. Bizde her şey Allah kerim...
Ben alerjik durumun dışında bir noktayı vurgulamak istiyorum.
Ülkemizde yılan ısırığı sonucu gerçekleşen ölümlerin çoğunluğu ne yazık ki ısırığın önemsenmemesi ve sağlık kuruluşuna ilk anda gidilmemesi nedeniyle oluyor.
Örneğin ayak bileğinden ısırılan hasta, ısırığın üzerinden bir hafta geçtikten sonra bacakta morluğun yayılması ve ardından şuurunun kapanması üzerine ancak hastaneye götürülüyor o da yılan ısırığı akıllarına bile gelmeyerek...
Netice, müdahaleye cevap veremeyecek boyutta yaygın gangren ile birlikte ölüm olabiliyor.
Faunamızdaki yılanların zehirleri ani ölüme neden olacak kadar güçlü toksinler içermese de uzun vadede etkilerinin boyutu daha net ortaya çıkıyor. Her ısırığın önemsenmesi (ısıran canlı, insan bile olsa) ve mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması önemli.
Tek kaygımız zehir ya da kuduz değil, farklı canlıların salyalarında pek çok hastalık etmeni bulunuyor.
Saygılarımla...
ayazkentli
09-07-2014, 13:08
Benim verdiğim her iki örnekte de, ısırılanlara anında zehir etki ediyor ve anında araçlara bindirilip 15-20 dakika içinde hastahaneye getirilip müdahale edilen örnekler. Alerjik ya da zehirin etkisi de olabilir.
(Doktorlar yılanların ne tür olduğunu sormuşlar. Bölge halkı yılanları iyi tanıdığı için ve özellikle zehirli olarak şeritli engerek yılanlarını iyi tanıyor çiftçiler).
(Hastahaneye 10 km kadar uzakta oluyor kalıyor ısırıldıkları bölge).
Genç kız vefat etmişti.
Yaşlı kadın ise aynı sürelerde müdahale edilmesine rağmen, kurtuldu ama kolunu 2 ay kullanamadı. 2. aydan sonra kolu düzelme yoluna girdi.
Dediğiniz gibi, kişiden kişiye ya da ısırılan bölgeden bölgeye farklılıklar olabilir ama genç kız örneği gibi anında zehirlenme ve ölümler de olabiliyor. O omuzunun sırt bölgesinden enseye doğru ısırılmıştı.
fyodor,
şeritli engerek bizim memlekette aynı yıl içinde aynı bölgede 2 kişiyi ısırdı. Omuzundan soktuğu 17-18 yaşında ki genç kız öldü.
El parmağından soktuğu 60 yaşlarında ki yaşlı kadının ise, kolu 2 ay mosmor oldu.
Oldukça tehlikeli bir yılandır.
Ayazkentli öncelikle uyarıcı bilgileriniz için çok teşekkür ederim. Bu yönde bilgiyi ilk defa ediniyorum. Tarlayı sürdürmediğim için otların arasında daha rahat hareket şansı buldular bu sene. Yırtıcı kuşlardan korunmak için tercih ediyorlar.
Bu uyarınızı dikkate alacağım. Sanırım; ya otları biçmek ya da tarlayı sürdürmem gerekecek.
Kelebek Çalısı,
Hastahanelerin acil servislerinin bu konuda çok fazla eksikleri var. Geçen sene Eylül ayında bal hasadı yaparken, bileklerimden sokuldum. Daha önceleri hiç bir reaksiyon vermeyen bedenim bir anda sarsıldı. Kulaklarda basınç, aşırı kaşıntı, bilinçte bulanıklık, yüzde morarma gibi belirtilerle İzmir' in ve Buca' nın sayılı hastanelerinden sayılan Özel T.... Hastanesi' ne kardeşim tarafından yetiştirildim. Görevli hekim ne yapacağını bilemedi ve hemşirelere sordu. Deneyimli bir hemşire hanım eşekarısı sokmalarıyla ilgili bir ilaçtan bahsetti ve sonunda serumu taktılar.
Yılan ya da arı, hastahanelerimiz bu konuda çok eksik. Olayın daha da vahim tarafı Ege Bölgesi' nde yalnızca Ege Üniversitesi Hastahanesi' nde İmmunoloji Servisi (Allerji ile ilgili) var.
Yavru Şeritli Engerek yılanını bahçemde yakaladım. Zarar verilmeden tekrar doğaya salınmıştır.
508042
508043
508044
508045
Merhaba,
Ekte görseli bulunan ölü yılanı bahçemizde gördük,
Zehirlimidir bilmiyorum ve çalışan arkadaşlara es kaza denk gelirde zarar verirmi oldukça içim ürperdim, daha önce hiç karşılaşmadım :)
Formu okudukça içim rahatladı ancak yine sizlerden bilgi alabilmek en doğrusu.
Bilgi ve desteğiniz için şimdiden çok teşekkür ederim,
İyi gün dileklerimle.
Saygılarımla.
Merhaba,
İzmir' de mi yakalandı ya da öldürüldü? Nesli tükenmek üzere olan bir tür olabilir. Öldürmek yerine, zarar vermeden yakalama ihtimali üzerinde durulabilirdi. Bu sene çok fazla yılan görür oldum. İklim değişiklikleri onları da etkiliyor.
merhaba,
Belirttiğim gibi arkadaşlarımız sabah bahçede ölü vaziyette bulmuşlar, kalabalık bir işyerimiz var. Kemalpaşa'da,
Burada fare çok, son zamanlardaysa baya baya azalmıştı,
Gelincik gördük azalış sebebini ona yoruyorduk sonraysa birkaç ay önce yılan derisi gördük daha sonra arkadaşlarım 3 tane görmüşler. Bugün sabahta bunu gördük ben ilk defa bukadar yakından gördüm.
Kurt köpeklerimiz ve kangalımız var fakat onların yaptığı birşey değil,
Kangalı geçtiğimiz aylarda yılan ısırmış, en azından veteriner öyle söyledi.
Bir hafta kadar sersemliği vardı boynu şişti apse yaptı patladı vs. veteriner geldi gitti ilgilendi, şimdi iyi birşeyi yok.
Arkadaşlar yine görmüşler baya var sanırım burada,
Bilgi veren olursa memnun oluruz.
Burada ona zarar verecek bir arkadaşımız yok, şaka bir yana zaten zararsızsada yaklaşmaya cesaret edecek arkadaş olmadığını gördük :)
Selamlar
Ege Bölgesi' nde yaşayan yılan türleri araştırabilir. O bölgede yaşayan köylülere de sorulabilir. Yılan hakkında bilgi edinilirse önlem almak daha kolay olur. Zehirli ise önlemlerinizi alabilirsiniz.
Şeritli engereği araştırırken köylülerin ona 'dağ alası' dediklerini ve çok korktuklarını duydum. Üzerine basmadıkça ve üzerine yürümedikçe zarar vereceğini düşünmüyorum, onlarla yaşamaya alıştım diyebilirim :)
ayazkentli
20-08-2014, 21:47
Sn. merta bu Hazer yılanı.
Bunlar zehirsiz yılanlardır.
Bozyörük yılanı diye de bilinirler. Kafası üçgen değil ve kuyruğu uzayıp inceliyor. Bu da ülkemizde ki zehirsiz yılanlara özgü bir şeydir.
Bakın Fyodor'un fotoğraflarında ki görülen ve zehirli olan şeritli engereğin kuyruk yapısı ile sizin çektiğiniz yılanın kuyruk yapısını karşılaştırıp, farkı görebilirsiniz. Zehirli yılanların kuyrukları aniden gövdeden incelir. Zehirsiz yılanların ki ise uzayıp incelir.
Sn ayazkentli,
Mesajınız doğrultusunda bu yılan türünü araştırdım. Hazer yılanına büyük ölçüde benziyor. Isırabiliyor fakat zehirsiz. Tarım zararlılarının başdüşmanı bir yılan.
Böyle bir durum karşısında hızlı dönüşleriniz,
İlginiz ve alakanız karşısında çook çok teşekkür ediyorum.
Sağolun,
Saygılarımla.
Selamlar.
bu türün cinsini bilen var mı acaba ?
http://i.hizliresim.com/02B94Y.jpg
yanlış değilse eğer Smooth Snake-Avusturya Yılanına benziyor
montivipera
29-10-2014, 18:13
Merhaba, fotoğrafını gönderdiğiniz tür, sizin de tahmin ettiğiniz gibi, Avusturya Yılanı'dır (Coronella austriaca). Selamlar
montivipera
29-10-2014, 18:17
Merhaba,
Ekte görseli bulunan ölü yılanı bahçemizde gördük,
Zehirlimidir bilmiyorum ve çalışan arkadaşlara es kaza denk gelirde zarar verirmi oldukça içim ürperdim, daha önce hiç karşılaşmadım :)
Formu okudukça içim rahatladı ancak yine sizlerden bilgi alabilmek en doğrusu.
Bilgi ve desteğiniz için şimdiden çok teşekkür ederim,
İyi gün dileklerimle.
Saygılarımla.
Merhabalar, fotoğraflardaki tür, daha önce de "ayazkentli" tarafından yazılmış olduğu gibi Hazer Yılanı'dır (Dolichophis caspius). Biraz sinirlidir, elinizle tutmaya kalkarsanız büyük ihtimalle ısırır ve ısırığı da biraz acıtıp kanatabilir ancak zehirsiz olduğu bir zararı olmaz. Ancak tabi ki ikincil mikroorganizma enfeksiyonlarına karşı kendinizi ısırtmamanızda fayda var :) Zaten çok hızlı olduklarından gördüğünüz zaman muhtemelen 2-3 sn içinde ortadan kaybolacaktır.
Bunun yanında, özellikle küçük memeli hayvanlarla (özellikle kemirgenler) beslendiklerinden doğal denge açısından çok faydalılardır ve tarım zararlılarının baş düşmanlarıdır.
Selamlar
montivipera
29-10-2014, 18:47
Merhabalar,
Forumda zehirli yılan ısırmalarıyla alakalı bilgi alış-verişi olmuş. Bu konuda özellikle A_NOMAD tarafından yazılanlara katıldığımı belirtmeliyim.
Türkiye'deki zehirli yılan dediğimizde akla engerekler geliyor. Şu anda Türkiye'de bazıları endemik olan 13 engerek türü var. Yeni tanımlanan bir türü de [Vipera (Pelias) olguni] sayacak olursak bu sayı 14 ediyor. Ayrıca Türkiye'de sadece Şanlıurfa-Kilis'ten tespit edilen bir Kobra türü var. Tür listesi için bu konu altında paylaştığım ilk yazıya bakabilirsiniz.
Ancak söyleyebilirim ki, çeşitli nedenlerden dolayı bu türlerin birçoğu ile doğada karşılaşma ihtimali düşük. Türkiye'de en fazla ısırılma vakası üreten engerekler Osmanlı Engereği/Şeritli Engerek (Montivipera xanthina), Burunlu Engerek/Boynuzlu Engerek (Vipera ammodytes) ve Koca Engerek (Macrovipera lebetina)'dır. Genel olarak Osmanlı Engereği Ege Bölgesinde ve İç Anadoluda, Burunlu Engerek Marmara, Karadeniz ve İç Anadolu'da, Koca Engerek ise Kuzeydoğu, Doğu ve Güneydoğu'da yayılış göstermektedir. Bunun dışında kalan birkaç tür daha bölgesel olarak vakalara neden oluyor ancak bu üç türün yayılışı diğer türlere göre çok daha geniş olduğundan ve popülasyonları da genelde sayıca çok birey içerdiğinden karşılaşma ihtimali de daha fazla oluyor. Bu karşılaşmalar özellikle Nisan ortasından itibaren Mayıs sonuna kadar olur. Normalde engerekler gececil hayvanlardır ancak bu aylarda hem üreme dönemleri olduğundan hem de kış uykusu sonrası besin ihtiyacından dolayı gündüz görmek de mümkün olabilir.
Bu adı geçen üç türün de zehrinin etkili olduğunu söyleyebilirim. Tropik bölgelerdeki bazı nörotoksik zehre sahip olan yılanlar gibi 10 dk içinde felç yapıp 30 dk içinde de öldürebilir diyemesem de, özellikle zamanında tedavi sağlanmazsa ölümlere yol açabilir. Bunun yanında, eğer ısırılan kişinin yaşı küçükse, ısırılan yer atardamarlara çok yakın bir bölgeyse, ısırılan kişinin immün sistemi (genetik yapısı) yılan zehri proteinlerine karşı diğer insanlara göre daha hassas ise çok daha kısa sürede (örneğin 4-5 saat) ölüm gerçekleşme ihtimali de var. Bunun yanında, ölüme neden olmasa da doku hasarı ve kangrene neden olarak kol ve bacak kaybetme vakaları çok fazla oluyor. Bu yazdığım 3 tür arasında bazı açılardan özellikle Koca Engerek zehrinin diğerlerinden çok daha etkili olduğunu söyleyebilirim (yaptığım bilimsel çalışma-deney sonuçlarına dayanarak). Engereklerin dışında, şimdiye kadar Türkiye'de sadece Urfa-Kilis bölgesinden tespit edilen Kobra (Walterinnesia morgani)'nın zehri ise nörotoksiktir ve etkilidir. Ancak tür gece aktiftir ve gündüz karşılaşılması çok çok düşük bir ihtimaldir. Biz de şimdiye kadar sadece gece rastlayabildik türe.
Sonuç olarak, Türkiye'de yılan, akrep, arı ısırma/sokma vakaları birincil sağlık problemi olarak ele alınmadığından önlemler ve bilgilendirmeler de ikinci plana atılıyor. Ancak şöyle de bir gerçek var ki, vakaların belki yaklaşık yarısı hastane kayıtlarına geçmiyor. Bu nedenle dikkate alınması gereken bir sağlık problemi olduğunu ve özellikle Acil hekimlerinin konu hakkında detaylı bilgiye sahip olması gerektiğini düşünüyorum, ki bu yönde bazı çalışmalarım olacak gelecekte.
Sevgi ve selamlarımla,
Naşit İĞCİ
Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü
Bu faydalı ve uzmanlık gerektiren bilgiler için teşekkür ederiz Naşit İğci.
qokhanyilmaz
26-05-2019, 22:20
Bahçede yıkık halde olan bir istinat duvarinda koca engerek farkettim. Bugün gezerken onun beni fark etmesi sonucu yavaş hareketlerle uzaklaştı. Çocuklarında bahçede gezdiğini düşünerek ne yapmam gerektiğini bulmama yardımcı olur musunuz,?
Çizme giymeyene bahçe yasak olmalı. Varsa otları mutlaka kesin.
Geçen hafta köylü komşum, bahçe etrafındaki otları biçmelisin, yılan çok olur onların arasında dedi. Engerek de varmıdır dedim, vardır dedi. Çizmesiz çıkmıyorum bahçeye.
Bunun yanında yılan kuş yakalamak için bazı meyve ağaçlarına çıkıp beklemede oluyor. Meyve toplarken el uzattığınız yeri kontrol etmek iyidir.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.