Bağlan

View Full Version : Topraksız tarım uygulamaları (şematik anlatım)




Kudret Tezel
26-10-2007, 19:43
Merhaba arkadaşlar,

Terasımızdaki topraksız tarım parkurunun bir kısmını görüyorsunuz.

26806

26807

26808

26809


Resimde gördüğünüz plastik tekneleri Eminönünden aldım. Bu teknelerden altı adet bir tarafta sekiz adet bir tarafta var. Bunlarda topraksız tarım yöntemiyle Domates, Fasülye, s. biber, d. biber, patlıcan ve salatalık yetiştiriyorum,

Teknelerde torf-kum karışımı yaklaşık %50-%50.

Teknelerin boyu 75 cm eni 36 cm yüksekliği de 17cm.

İçindeki torf-kum yüksekliği 12 cm kadar.

Bir tekneye simetrik sıralanmış altı adet fide dikiyorum. Geçen sene bu kadar yerden tam yetmiş kilo ürün aldık. Daha fazlası alına bilirdi ama terasımız çok fazla rüzğar alıyor fırtınalar esiyor verim de düşüyor. Bu kadarı bile bambaşka bir zevk. Bundan önce bir maydanoz bile ekmemiştim.

26810

Resimde gördüğünüz sakız kabağı da ilk su kültürü denemem. Şu anda mevsim gereği bahçede bir şey yok. Kışın açık alanda topraksız tarım yapmak zor, inşallah bu yaz beraberce bu zevki yaşıyacağız.

Su kültüründe yetiştirmeye çalıştığım bir pepino'm var onun da fotoğrafını birkaç gün sonra yollayacağım, şu anda deney kabında.




Kudret Tezel
27-10-2007, 20:38
Sayın Nevsune hanım,ben pepino ile sekiz ağustos 2007 tarım fuarında tanıştım.İki adet fidan aldım.Dahadoğrusu ikincisini eşantiyon olarak verdiler.Birini topraklı saksıya ektim
küçük olanlada deney yapıyorum.Gayem su kültüründe yetiştirmek.Edindiğim bilgilere göre
Ege-Marmara-Karadeniz bölgelerinde yazın, Akdeniz bölgesinde kışın meyve veren bir bitki.
Ankara'nın kışında meyve verirmi bilmiyorum.Tavsiyem,dondan korumak ve ilkbaharda çelikler alarak coğaltmaktır.Deneylerin neticesine göre iki üç hafta sonra birşeyler söylene bilir belki.

Kudret Tezel
02-11-2007, 18:55
2006-2007 Senelerinde balkonuma ektiğim fideleri çeşitli pazarlardan aldım. Aslında tohum arşivim bayağı zengin fakat tohum yetiştirmekle uğraşacak vaktim olmadı.
Bu sene nasib olursa tam otomatik,mini sera yapıp ,topraksız tarım yöntemiyle kendi fidelerimi kendim yetiştireceğim.Yaptığım serayı resimleyip sizlide bilgilendireceğim.
Şimdiye kadar vermeye çalıştığım bilgiler temel bilgilerdi ve besin eriyiklerinin hazırlanmasında oluşacak hataları askariye indirmek için pratik bir yoldur.
Mini seramızı yaptıktan sonra ekeceğimiz tohumlardan fide elde edebilmek için gerekli besin eriklerimizi hazırlayacağız.Bu yaz balkonumuzda topraksız tarımla sebze yetiştireceğiz.
Merak edenlere duyurulur.

Kudret Tezel
14-11-2007, 22:23
Sevgili arkadaşlar geçen birkaç günlük süreçte bir mini sera yapmaya çalıştım. Bu serayı hayata geçirip bu sene mutlaka kullanmak istiyorum. Şimdiye kadar diktiğim fidelerin birçoğu fideyi aldığım kişinin söylediğini tutmadı. Salkım domates diye aldım normal domates çıktı. Dolma biber diye aldım sivri biber çıktı, tatlı diye aldım bazıları çok acı çıktı.

Bu işin en güzeli ya ziraat odalarından **** tanınmış tohumculuk şirketlerinin tohumlarını alıp yetiştirmek zaten buişin engüzelide böyle yapmak.

Ekim dönemine daha uzunca bir süre var. Bu süre zarfında önce mini seramızı yapalım, fidelerimizi yetiştirelim besin eriyiklerimizi hazırlıyalım ve nasıl kullanacağımızı öğrenelim.

Mini seramız şu bölümlerden oluşuyor.

1 - Camekan
2 - Saksılar
3 - Saksı tablası
4 - Besin kabı
5 - Isıtma kutusu
6 - Isıtıcı
7 - Termostat
8 - Besin pompası
9 - Hava pompası
10- 2 adet besin kabı.


Biraz teferruatlı gibi görünüyor ama değil, çok basit.

Camekanın görevi ısıyı ve rutubeti tutmak, tohumu fideyi dış etkilerden korumak,ışığı geçirmek. Bu cemekanı, camdan, naylondan, asetattan, şeffaf bir plastikten (şeffaf dosya) köşeleri yapıştırarak veya bantlıyarak yapabilirsiniz.

Saksılar 100 adedi 2 ytl ye satılan plastik dondurma bardağı. Çapı 6,5 cm derinliği 5 cm bardakların altını kalınca bir çiviyi ısıtarak sıkça deliniz (5mm çapında 15-20 delik) saksı tablası uygun çapta delikler delerek, bardakları geçireceğimiz bir tabla. İnce sert bir plastik veya daha kolayı 1-2 cm kalınlığında strafor levhadan yapılabilir.

Besin kutusu 35*25 cm ebadında 13 cm derinliğinde plastik bir saklama kabı.

Isıtma kabı yaklaşık 30*40 cm yüksekliği 30 cm olan kalın ve sağlamca bir mukavva kutu

Isıtıcısı 15 waat lık bir ampul. İstiyenler bu ampul devresine bir akvaryum termostatını seri bağlıyarak ısıyı 25-28 derecede sabit tuta bilirler. Eğer termostat bağlama imkanı yok ise bu 15 waat lık ampulun ısısı yetebilir ancak bir oda termometresiyle kontrol etmekte fayda var.

Besin pompası, akvaryumlarda kullanılan filtre pompasıdır.

Hava pompası yine akvaryumda kullanılan hava pompasıdır.

2 adet besin kabı 1'i besin kabı kadar su alabilecek bir kapaklı kova olabilir.

Sevgili arkadaşlar bunları hayal gücünüzü kullanarak şekillendiresiniz diye yazdım. Bir kaç gün içinde bitmiş halinin resimlerini yollayacağım çok daha anlaşılır olacak.

Atomkkarınca
15-11-2007, 07:55
Sn Tezel bildiğim kadarıyla domates 70 cm civarında kök uzunluğuna ulaşıyor.. biber 30 ve
salatalık 20 .. bunların o küçük kaplarda kökleri. uzayıp yumak mı oluşturuyor yoksa besin aldığı için tembelleşip kısamı kalıyor?

Kudret Tezel
15-11-2007, 17:00
Sevgili Atom Karınca, sizin sorunuza gelince, benim teknelerimin derinliği agregat olarak 12 cm kadar ve 80 cm*40 cm bir alana 6 fide dikiyorum yani 26 cm* 20 cm*12 cm*=6,24 litre agregata bir bitki düşüyor. Bitkiler gayet güzel büyüyor ama çok sık olduğunu biliyorum budamak çok zor oluyor. Bukadarcık kökle bu netice elde edildiğine göre tembellik mi çalışkanlıkmı bilemiyorum, ama gerekli besinin ortamda bol miktarda bulunmasından dolayı fazla büyümesine gerek kalmadığı belli.

Kudret Tezel
20-11-2007, 10:21
Merhaba Sevgili arkadaşlarım,
Geçen yaklaşık bir haftalık süreçta mini seramızı yaptık,fasülye,domates,marul,balkabağı ve ıspanak tohumlarımızı ektik.Mini sera içindeki suyun sıcaklığı 28 derece.Bu bir haftalık süreçte fasülyeler hayli büyüdü .Domatesler görünür biçimde fakat fotoğraflarda görülmeye bilir.Tarımın en güzeltarafı insana sabır aşılıyor.

Kudret Tezel
20-11-2007, 10:28
Devam

Kudret Tezel
20-11-2007, 10:34
Devam

Kudret Tezel
20-11-2007, 10:48
Birde şu pepinolar vardı ,Küçüğünü su kültüründe büyütmeye çalışıyorum,

denizakvaryumu
20-11-2007, 11:17
Kudret Bey,
elinize sağlık...Fotolar çok iyi , şimdi çok daha anlaşılır oldu :)

Peki güneş ışığı şart mı ? Bitkili akvaryumlarda kullanılan bu iş için imal edilmiş özel florasanlar var...Soğuklar geçene kadar ev ortamında bu flo.lar kullanılamaz mı?

denizakvaryumu
20-11-2007, 11:26
Kudret Bey,
fasulyelerin olduğu 12 lik düzeneğin altındaki besin kabında hava motoru nereye konacak?
Yine su pompası düzeneği nasıl çalışıyor?

Besin kabında sıvının yüksekliği nedir ? Hep aynı mı kalacak?

Bu sorular için erken mi? :)

Kudret Tezel
20-11-2007, 13:05
Merhaba Sevgili Deniz Akvaryumu,
Bu düzenekte henüz hava pompası ve su pompası yok.

Bitkiler daha doğrusu tohumlar sadece alttaki kabın sağladığı rutubet ve lambaların sağladığı ısıyla gelişiyor. Alttaki rutubet kabının içindeki suyun miktarı hiç önemli değil. 3-4 cmolabilir ama saksılara (plastik dondurma kablarına) değmemesi iyi olur diye düşünüyorum.

Saksıların altından çıkan kökleri gördünüz . Bardakların dibinde çok incecik pamuk var, pamuğun üstüne 1 cm kadar perlit koydum üstüne tohumları koydum ve tohumların üstünede yine 0,5-1 cm kadar perlit koydum. pamuğun gayesi perlit daneleri 1-2 mm , bardağın delikleri 5-6 mm olduğu için
deliklerden aşağıya inmesine mani olmak.

Birkaç gün sonra attaki besin kabına besin eriyiğimizi koyacağız, dışarıda bir kabımız daha olacak iki kap arasında besin eriyiğini doldurup boşaltarak bitkilerimizi büyüteceğiz.

Yolladığım resimlerde herşeyin anlaşılır olduğunu zannediyorum bundan sonraki aşamalarıda açık seçik yollıyacağım.

Kudret Tezel
20-11-2007, 13:52
Sevgili arkadaşlar,
deney yapmayı seven arkadaşlar için çok değişik bir deney seti hazırladım, bakalım beğenecek misiniz?
Bir adet elektrikli sinek kovucu veya parfümlük
Bir adet deney tüpü
Bir kaç adet tohum
Biraz pamuk biraz su

Sinek ilacını veya parfüm şişesini çıkarıyorsunuz yerine deney tüpünü takıyorsunuz

içine 2-3 cm su koyuyorsunuz ve bir pamuk yumağını suya değmiyecek şekilde tüpe sokuyorsunuz. Pamuğun üstüne 3-4 tohum atıyorsunuz ve onun da üzerine incecik bir pamuk daha koyuyorsunuz ve bir pet şişe kapağınıda tüpün ağzına kapatıyorsunuz ve takıyorsunuz pirize. Oldu size mini-mini-mini bir sera .

Kudret Tezel
20-11-2007, 13:58
Mini-mini-mini-sera

denizakvaryumu
20-11-2007, 14:28
Alttaki rutubet kabının içindeki suyun miktarı hiç önemli değil. 3-4 cmolabilir ama saksılara (plastik dondurma kablarına)değmemesi iyi olur diye düşünüyorum.

Kudret Bey,
besin sıvısı, ilerki aşamalarda da üsteki perlit olan kaba hiç bir zaman değmeyecek anladığım kadarı ile...

Kudret Tezel
20-11-2007, 16:05
Sevgili deniz akvaryumu, suyun seviyesi sadece bu durum için.
besin eriyiğine başladığımızda saksılar dolacak ,boşalacak, şimdi su seviyesi saksılardan biraz aşağıda ,o zaman saksıların üstünden biraz aşağıya kadar dolacak,15 dakika sonra(bu zaman ilk başlarda biraz uzun ,bitkiler büyüdükçe kısa tutulması faydalıdır diye düşünüyorum) boşalacak ,tekrar dolacak.

nevsune
20-11-2007, 16:09
Pepinolar tamamen topraksız ve suyun içinde değil mi?

Kudret Tezel
20-11-2007, 16:48
Işık meselesine gelince profesyonel seralar için geliştirilmiş lambalar var,Fakat kendileride harcadıkları elektrik açısındanda oldukça pahalı.en küçüğü 400 watt 250-300 ytl.

Piyasada bitki büyütme lambası diye satılan lambalar var onlardan deneriz, olmassa UV fuluoresant lambalar var sizin dediğiniz akvaryum lambalarının biraz daha büyükleri,onları deneriz.

Ben de meraklı bir arkadaşımın hediye ettiği PHILIPS TD/L840-58 watt lambalar var. Onlarda bitki büyütmede kullanılıyor, Çok önemli olmadığını düşünüyorum. çünki bizim montajımız hem küçük bir alanda , hem de bitkiye çok yakın bir mesafede olacağı için istenilen aydınlatma şiddetini yakalayabileceğimizi umuyorum. Hele şu tohumlar bir çıksın,

Kudret Tezel
20-11-2007, 17:06
Pepinoya gelince,siyah bir kovanın içinde bir akvaryum hava taşı var,hem besin eriyiğini karıştırıyor ,hemde eriyiğe gerekli oksijeni sağliyor.İlk hali yarısından küçüktü güzel gelişiyor bir kaç formül var deneyeceğim
tamam deyince yazacağım merak etmeyin.

denizakvaryumu
20-11-2007, 19:12
Nevsune Hanım , olay gittikçe netleşiyor...

Kudret Bey sayesinde bu işi başaracağız, ben anlamadıklarımı soruyorum eğer sormazsak öğrenemeyiz...Siz de öyle yapın derim, Kudret Bey bir yandan yazıyor bir yandan uyguluyor ve resimliyor, her zaman bu fırsat gelmez :)

Besin eriyikleri kısmına, bitkiler biraz boylanıp, kökler uzayınca sanırım tekrar Kudret Bey değinecek...

Bu işin püf noktası besin kısmı,fiziksel kısmını yani saksı-hava motoru-su pompası vs. kısmını er geç kaparız.

Ama besin kısmında zorlanacağız,ondan da bütünlemede geçeriz :)

Bu konu aslında forumun en önemli konularından biri ama yeterince ilgi görmüyor...

Bana göre ise bitkilerle ilgilenen herkesin mutlaka bilmesi gereken bir olay...burada geleceğin tarımının nasıl yapılacağı anlatılıyor...

zooteknist
21-11-2007, 22:21
Sayın Kudret Tezel
Anlattığınız yöntemde hava verilen suda mikroorganizma çoğalması nedeniyle kokuşma olmuyor mu? Veya mikroorganizma çoğalmasını önleyen bir ilaç mı kullanılıyor? Zamanla suyun içindeki köklerde çürüme oluşuyor mu?

Kudret Tezel
22-11-2007, 08:37
Kokuşma olmuyor. Su gayet temiz bunun için herhangi bir ilaç kullanılmıyor. Sadece koyu renkli ışık geçirmez kapları tercih etmek lazım, eriyik besin içerdiği için yosun yapabiliyor, alg ler oluşa biliyor, kökler de çürüme olmuyor ancak besin eriyiği havasız kalırsa kökler çürür zaten o zamanda bitki ölmüştür.

denizakvaryumu
22-11-2007, 08:58
Sanırım ph konusu da önemli...Bitkilerin isteğine göre ph ayarlaması yapıyor musunuz?

Kudret Tezel
24-11-2007, 20:49
Merhaba Arkadaşlar,
15 kasım perşembe günü dikmiş olduğum tohumları hiç sormuyorsunuz?
Fasulyelerin boyu 36 cm oldu.

Şimdi bu deneyde yapılan hatalardan bahsedelim.

Dondurma bardaklarının altına ince bir pamuk serip üzerine tohumları,onların da üstüne perlit koymuştuk hatırlarsanız.

3 Gün önce domates tohumları çimlenip perlitin üstüne çıktılar boyları 4-5 cm oldu birazcık besin eriyiği verdim fakat birşeylerin iyi gitmediğini fark ettim.

Saksının birini boşalttım, dibi taş gibi olmuş, (pamuk) kısmı ve nekadar uğraştıysam kökleri kurtaramadım. Tahmin edersiniz ki çok incecikler.

Fasulyelerin kökleri çok güzel. Fasulyelerin saplarından çekince bardaktan çıktılar. Alttaki pamuğu biraz temizlemeye çalıştım, Tohumları ektiğim seranın düzeneği hazır olduğu halde hemen küçük bir düzenek hazırladım, bilmem beğenecekmisiniz.

Bu sistem hidrafor sistem.
Kabın birinde bitki var diğerinde hava. 2 adet küçük akvaryum pompasıyla çalışıyor.
Pompanın biri bitkinin olduğu kaba devamlı hava basıyor.

İkincisi hava kaçırmayan bir saklama kabı.

İkinci pompa çalışınca yaptığı hava basıncıyla eriyiği bitki kabına transfer ediyor. Bir süre sonra duruyor ikisi de aynı seviyeye düşüyor. Bunu fotoğraf ve çizim olarak vereceğim.

Serayı temizleyip boşalttım, Büyük deliklere mani olmak için saksılara pomza koydum üzerine perlit. Tohumları yeniden dikeceğim.

Kudret Tezel
25-11-2007, 20:33
Sevgili arkadaşlar, kusura bakmayın bende bazan konuyu dağıttığımın farkındayım. Ama takdir edersiniz ki birtaraftan konuyu anlatmaya bir taraftan da deneylerden bahsetmeye, neticeleri aktarmaya çalışıyorum, ister istemez biraz dağınıklık oluyor.
Arkadaşlar, herşeyde bir denge durumu söz konusudur, nasıl mı? Örneğin bir kutuya biri sıcak su ile doldurulmuş, biri buzlu su ile doldurulmuş, biri de ılık su dolu 3 şişe koyalım. Kutuyu bir süre sonra açtığımızda görürüz ki fark kalmamış hepsi aynı sıçaklığa gelmiş.

Az geçirgen iki torbanın birine çok tuzlu, birine de az tuzlu su koyarak ikisini birden normal su ile doldurulmuş bir kovaya koyalım. Bir süre sonra göreceğiz ki torbalardaki ve kovadaki su ayni tada gelmiş. İşte buradan çok önemli bir sonuç çıkıyor. Az yoğun ortamdan çok yoğun ortama doğru bir akış, bir geçiş oluyor. Bu olaya OZMOZ denir.

Böbreklerimiz bu prensiple çalışır. Su filtrelerinin bir kısmı bu prensiple çalışır. Şimdi konunun bizim konumuzla alakasına gelelim. Eğer bitkinin öz suyu kökleri etrafındaki sudan yoğunsa kökleri etrafındaki su bitki tarafından emilir ama kökleri etrafındaki su bitki özsuyundan tuzlu ise bitki bu suyu ememez hele bir de haddinden fazla tuzlu ise bitkinin özsuyu kökleri etrafındaki bu tuzlu su tarafından emilerek bitkiyi susuz bırakır ve ölümüne sebep olur,
bu deneyi yeni aldığınız bir fidede deneyebilirsiniz. Susuz kalmış pörsümüş bir fideyi içme suyu dolu bir kaba koyun yarım saat bir saat sonra göreceksinizki fide canlanacak (bu dirikme olayına TURGOR denir S.Y). Şimdi suyuna birazıcık tuz atın (litreye 4-5 gram) göreceksiniz ki fide pörsümeye başlayacak.

İşte tuzluluğun önemi. Her bitkinin tuzluluk isteği farlı farklı. Besin eriyiğinin içeriği tabiiki önemli ama inanın pH ve EC değerleri çok daha önemli.

Örneğin:

Domates 2,5 ms/cm
Biber 2,4 ms/cm
Hıyar 2,0 ms/cm
Patlıcan 2,0 ms/cm
Marul 2,3ms/cm

Bu şu demektir arkadaşlar: Domates için hazırladığımız besin eriyiğini patlıcana verecek olsak 1 Litre besin eriyiğine 0,25 Litre su ilave ederek EC sini 2,5 tan 2,0 ye düşürmemiz lazımdır. EC değerini 1 litre besin eriyiğindeki tuz miktarı olarak düşüne biliriz.

Eğer böyle bir kaç bitki bir arada büyütülecekse EC değeri olarak en düşük değer seçilmelidir.

Belki biraz konu dağılacak ama bu iş şuna benziyor arkadaşlar, düşününki önünüze çok güzel bir yemek gelmiş, yarayışlı faydalı proteini zengin enerji dolu ama ne yazıkki sizin o yemeğe allerjiniz var bir kaşık dahi yiyemiyorsunuz işin kötüsü hergün ayni yemek. Ne olacak siz zayıf düşüp hastalanacaksınız. Ama düşününki öyle çok yarayışlı bir yemek değil ama iştahla yiyorsunuz kilo almanız kaçınılmaz. Bu konu gerçekten çok önemlidir çok iyi kavranması lazım.

Kudret Tezel
25-11-2007, 20:47
Sizlere hidrafor sistemi olarak isimimlendirdiğim bir sistemin, ve Tek kovalı bir
sistemi tanıtayım.Hidrafor sistemi amatörce düşünüldüğünde pek kullanışlı değil ama sistem mantığı açısından bir bilği verebilir.Bunları şematik çizimler olarakta göndereceğim.

Atomkkarınca
26-11-2007, 09:11
resimlere bakınca fidelerin direkt güneş görmemesinden beyaz gövde yapıp boyunu çok uzatmış ve ışığı aramış hissi veriyor .. kanımca bu fideler besin eriyi verilse de kısa zamanda ölür.. bunu eriğin yanlış oranda kullanıldığına yormayın diye yazdım..

denizakvaryumu
26-11-2007, 09:39
Burda asıl amaç ; bizlere sistemi ve mantığı öğretmek...Kudret Bey'in amacı bu sanırım.

Kudret Beyin domates ve kabaklarını gördükten sonra bizler için yazı beklemekten başka çare yok:)

Atomkkarınca
26-11-2007, 10:00
Sn. Kudret Tezel deneyde yapılan hatalardan bahsedelim demişti ve ilave etmişti bir şeylerin iyi gitmediğini farkettim... ben de iyi gitmeyen şeyi gördüm katkısı olur diye yazdım.. kaldı ki sera hazırlığı yaptık.. yani yaz öncesi ürün almak istiyoruz.

Kudret Tezel
29-11-2007, 20:09
Evet SEvgili Arkadaşlar,
Sisteminizi kurmaya yardımcı olması açısından sizlere birkaç şema hazırladım.Çok amatörce oldu ama kusura bakmayın. Önce şemaları inceleyin gereken açıklamaları, yapacağım.

Kudret Tezel
29-11-2007, 20:21
Sistem (1) ve sisrem (4)terasımızda uyguladığımız sistem.
sistem (2) şu anda fasülye ve salatalık deneyinde kullandığımız sistem,
sistem (3) şu anda miniseramızda çıkacak olan fidelerimizi büyütmek için kuracağımız sistem, birde hidrafor sistem varki resimlerini yolladığım onu sonraya bıraktım ,çünkü enteresan bir kullanım şeklini sunacağım.

yeşilkedi
29-11-2007, 20:48
Sistem 2'de

Kökler, devamlı besin eriyiğinin içinde mi oluyor? Çürüme olmaz mı?


Sistem 3'de

Besin eriyiği boşalıp tekrar doluyor. Zaman aralığı nedir? Kökler eriyik çekilince kurur mu?

Kudret Tezel
29-11-2007, 22:04
Aramıza hoş geldiniz Sevgili Yeşilkedi,

Evet sistem 2'de kökler devamlı besin eriyiğinin içindedir. Bu sisteme su kültürü denir, geçtiğimiz yaz bir sakız kabağı yetiştirdim fotoğrafı forumda var. Kökler canlı olduğu sürede çürümez, ama onu canlı tutan besin eriyiği ve havalandırmadır. Bu sistem birçok deneyde kullanılır. Forumu takip ederseniz sistemlerin avantaj ve dezavantajlarından bahsedeceğiz.

Sistem 3'te dolma ve boşalma süreleri 15-15 dakika iyi netice veriyor ben denedim fakat 30 dakikalık durma süresi çok sıcak havalarda iyi olmuyor.

Atomkkarınca
30-11-2007, 08:29
Sn. Kudret Tezel;
Madem besin eriğimizde gerekli bütün maddeler var o zaman niye 30-35 cm derinliğinde torf ve kum karışımıyla doldurulmuş bir saksıda eriği üstten döküp alttan süzüleni hergün toplayıp tekrar dökerek normal saksıda yetiştirme yapamıyoruz? Yani sistem 1 deki sirkülasyonu devamlı yapma yerine akşamdan akşama bir kere niye yapmıyoruz?

Atomkkarınca
30-11-2007, 08:36
Özür dilerim ben yazılarınızı takip ederken bir önceki metinde değişiklik yapıp bu sorumu cevaplamış olduğunuzu şimdi gördüm.. Yani cevabımı almış oldum.

Kudret Tezel
01-12-2007, 22:15
Arkadaşlar, sizlere tanıtmaya çalıştığım bu sistemlerden başka daha birçok sistem düşünülebilir ama şu ayrıntıya dikkatinizi çekmek isterim. Gayemiz nedir? Gayemiz öncelikle bitkinin kökünü kurutmamak, besinsiz ve oksijensiz bırakmamak. Memleketimizde malum elektrik kesintileri sözkonusu, sistem güzel güzel çalışırken bir bakıyorsunuz elektrik kesiliyor. Elektiklerin kesik olduğu sürede, hava ve su pompaları çalışamıyacağına göre, sıfır durumu dediğimiz bu durumda kökler eriyikte olmalıdır. Tabiiki herşeyin bir haddi var, bu süre çok çok uzun olmamak kaydıyla bu sistem emniyetlidir. Besin eriyiğinin yüzeyi nekadar genişse, havadan geçeçek oksijen okadar çok olacağımdan sistemim emniyetide o kadar çok olur.

Sistem seçerken dikkat edilecek hususlardan biride yetiştireceğimiz bitkinin kök yapısıdır. Bazı bitkilerin kökleri seyrek dallardan oluşuyor, mesela geçen gün arkadaşımdan aldığım baklanın kökleri gibi. Böyle bir bitkiyi su kültüründe büyütmek kolay.

Yukarıda verilen sistem 2 bu iş için uygun. Besin kabını havalandırırken oluşan sirkülasyon besin eriyiğinide kökün her tarafına taşır. Fakat büyüteceğimiz bitki bir sakız kabağı ise, kökü okadar sık o kadar girift ki suyun sirkülasyonu besin ve oksijeni kökün iç kısımlarına taşıyamaz ,işte ozaman kökün içinde olduğu kullanılmış, besini ve oksijeni alınmış suyun boşaltılarak taze eriyikle doldurulması tabiiki kökün iç kısımlarda ölmesine mani olacaktır. Bu durumda sistem 3'ü seçmekte fayda vardır.


Sevgili arkadaşlar bu bilgileri bir yerlerden okuyup aktarmıyorum, yaptığım deneylerden edindiğim bilgileri ve mantığı sizlerle paylaşıyorum. Daha profösyönelce çalışmalar için bilgisayarlarda kullandığımız kesintisiz güç kaynaklarını kullanmak akla gelebilir. Açık ortamlarda su kültürünün bazı zorlukları olduğu gerçek, bitkilerin saksıya tutturulması problem olabilir şiddetli rüzgar olumsuzluklara sebep olabilir o zaman benimde tatbik ettiğim torf - kum karışımı tercih edilebilir. Bazı sistemleri evde amatörce tatbik etmek zor olabilir. Bazan bir bidonun bir kovanın delinmesi bir hortumun su sızdırmayacak şekilde oraya bağlanması problem olabilir. Onun için arkadaşlar lütfen yapabileceğimiz bir sistem ve bu sisteme uygun bitki seçelim. Enerjimizi besin eriyiklerini hazırlamaya beslediğimiz bitkiyi veya bitkileri gözlemlemeye harcıyalım.

Kudret Tezel
01-12-2007, 22:37
Sizlere 15 kasım da mini seraya dikip köklerini güçlükle pamuktan kurtarabildiğim ve su kültürüne aldığım fasülye, ve bir kök salatalığın durumunu göstereyim.

24 kasım cumartesi yani tam bir hafta önce miniseraya 2.kez diktiğim yerli domates, Çanakkale domatesi, demre sivri biber, salatalık, sukabağı ve balkabağının durumları.

Ancak sukabakları henüz çıkmadı.
Birde geçen gün (28 kasım) arkadaşımdan aldığım bakla ve marullar var. Baklalar yaklaşık bir misli büyüdü marullarda henüz çok fazla birşey yok.

Kudret Tezel
01-12-2007, 23:13
Bakalım gelişmeleri nasıl bulacaksınız

Kudret Tezel
02-12-2007, 17:33
Bu gün, 24 Kasım, da mini seraya diktiğim ve boyları 4-5-cm olan fideleri (kabaklar 17 cm )
besin eriyiğiyle beslemeye başladım. Bakalım ne olacak. Geçen gün bir mesajda ışık durumundan bahsetmiştik. General Electric firmasının enrich spot R80 lambasını aldım 100 watt. Bu lambalar bitki büyütme lambası olarak geçiyor. Fasülyenin boyu şu anda tam 54 cm. Salatalık ilk diktiğim güne göre en az iki misli oldu. Bu lamba nereye kadar büyütür bilmiyorum. Bizim asıl gayemiz kış ortasında fide yetiştirmek değil, yaza balkonumuza dikeceğimiz fideleri kendimizin yetiştirebilmesi ve besin eriyikleri konusunda ihtisas yapmak.

Sevgili arkadaşlar, işin buraya kadar olan kısmında sizlere yaptığım deneyleri, edindiğim bilgileri aktarmaya çalıştım. Deney setlerimizdeki ilerlemeleri tabiiki aktarmaya devam edeceğim ancak, ikinci paragrafa geçmeden yani besin eriyiklerinin hazırlanması, kimyasal malzeme temini,besin eriyiklerinin kullanılması pH ayarı EC ayarı gibi ilk başlarda bahsettiğimiz konuların detaylarına girmeden bu konuyu pekiştirmek adına Sayın Editörümüz Selahattin YILMAZ beyden rica etsek şu yasağı kısa ve geçici bir süre kaldırarak arkadaşlarımızın soru sormalarına müsaede ederek, onlarında bilgi, düşünce ve önerilerine yer versek nasıl olur acaba.

yeşilkedi
02-12-2007, 19:04
Sistem1 uygulanması en kolay ve en verimli sistem olarak gözüküyor bana göre,uygularsam sistem 1 i uygularım.

Selahattin Yılmaz
05-12-2007, 22:01
...Ancak azot fazlalığının boğum aralarını açtığını biliyorum, resimlerde gördüğünüz boğum aralıklarının normal mi, anormal mi olduğunu bu konuda deneyimi olan arkadaşlar açıklığa kavuştursun.


Boğum aralarının uzun olmasının nedenleri şunlar olabilir:

1-Aşırı azot
2-Aşırı su yani bu da sıvı solüsyon içindeki bileşenlerin eksikliği anlamına da gelir
3-Yetersiz ıışklandırma veya dik gelmeyen ışık

Kudret Tezel
05-12-2007, 22:57
Sevgili Selahattin Yilmaz,
Verdiğiniz bilgi için teşekkürler.Bu olasılıkların hepsi de geçerli ola bilir.Zaten ışığın yetersiz olduğunu düşünüyorum,azot fazlalığı veya EC düşüklüğünü (düşük konsantrasyon) kontrol etmek için yeni eryik hazırlayıp gözliyeceğim.Fakat şu anda daha güzel bir fikrim var, 2 ad bakla fidesi vardı ya, birini toprağa dikeceğim ve birsüre sonra ikisini mukayese edeceğiz nedersiniz, daha doğru bilgi vermezmi?.
Ayrıca duyuruda iyi olmuş.

karaferye
11-01-2008, 18:25
Kudret bey çok değerli bilgiler bunlar... Emeğinize,elinize sağlık...

nuitari
12-01-2008, 16:19
Ellerinize sağlık,teşekkürü borç bilirim:))
Su kültürü sistemleri hakkında türkçe kaynak zaten çok kıt bu şemalalar bu eksikliği en iyi şekilde gidermiş.
Gelelim sorularıma;
1)2. sistemde suya sürekli hava pomplıyormuyuz yoksa timer ile birlikte mi kullanıyoruz?
2)Siz kendi yetiştirdiğiniz domateslerinizde nasıl bir solüsyon kullandınız?

Ve son olarakta hydro sistemde dometes yetiştirmek için alıpta (misal 4 litreye 1 kapak şeklinde)kullanabileceğimiz besin eriyikleri hazır şekilde satılıyormu?

Banu82
30-01-2008, 00:36
kudret bey hakikaten sizi tebrik ederim. çok ilgilisiniz ve bilgilerinizi paylaşmaktan çekinmiyorsunuz. bende bir ziraat müh. adayıyım ve henüz kendimi çok toy görüyorum maalesef.. bizde geçtiğimiz dönemde durgun su kültürü adıyla bir ödev hazırlamıştık. bizimki baya amatör oldu tabi ...

http://img352.imageshack.us/img352/1263/aaaauz8.png

Banu82
30-01-2008, 00:39
http://img101.imageshack.us/img101/6320/bbbbjk2.jpg

Banu82
30-01-2008, 00:46
http://img163.imageshack.us/img163/9098/ddrv2.jpg

Kudret Tezel
30-01-2008, 14:34
Sevgili Banu kardeşim, ellerinize sağlık,yüreğinize sağlık.
İnsanın düşündüklerini açıkça söyleyebilmesi, veya yazabilmesi, yürek ve medeni cesaret işidir. Bilgi paylaşıldıkça büyür demiştik, İnsanlar bilgilerini ortaya koymadıkları sürece hep doğruluğuna inanırlar, oysa öyleyanlışlarımız vardırki doğru bildiğimiz.Bunları düzeltmek ancak bilgilerimizi paylaşmakla olur. Yaptığınız deney hiçte yatsınacak bir iş değildir,ancak bu işi ruhunu bilerek yaptıysanız diyeceğim ama siz zaten bu işin ruhunu öğrenmeye aday olmuşsumuz,bu işin tahsilini yapıyorsunuz,sizden öğreneceğimiz çok şeyler olduğunu biliyorum ve bilgilerinizi bizlerle paylaşmanızı diliyorum.

Banu82
30-01-2008, 21:17
düşünceleriniz için teşekkür ederim kudret bey bahçe bitkileri hususunda bilgim dahilinde yardım etmeye çalışırım ****** ama eminim sizin tecrübeleriniz yanında hiç kalır. umarım diğer meslektaş adaylarımda sizin gibi ilgili kişiler olurda ziraat hakettiği yeri bulur...

envor
31-01-2008, 14:34
sevgili arkadaşlar;Konumuz balkonda topraksız tarım, ama bu'da serada yapmaya çalıştığımız topraksız tarım.



29329

29330

29331

29332

29333

envor
31-01-2008, 15:01
Sayın kudret bey;Galeriye resim yüklemeyi öğrendim,en kısa zamanda hidroponik denememi ekleyeceğim.Şu an serada yetiştirdiğimiz ürünlerin resmini yükledim.Nasıl görünüyor sizce?

lerdemir
31-01-2008, 21:41
Kızarmış olanlar çok lezzetli görünüyor...

Kudret Tezel
31-01-2008, 22:53
Nekadar güzel değilmi arkadaşlar Sevgili arkadaşımız Envorun serada yetiştirdiği çilekler ve domatesler.Ellerinize sağlık gerçekten çok güzeller.Ama bir ata sözümüz var biliyorsunuz
(Ben güzele güzel demem. güzel benim olmayınca).E...hani bilgi, hani formül. Keşke bir iki formül versenizde arkadaşlarımızda yararlansa hep beraber bu işin profösyonelce nasıl yapıldığını öğrensek.Birde Envor kardeş seranın adresini versenizde nasibolur yolumuz düşerse yakından görsek aman negüzel olur.
Enver kardeşim konumuzun önemini,topraksız tarımın geleceği,bu konudaki eleman açığını,verim,seranızın alanı,dikili kök sayısı,toplam hasat,su ihtiyacı,gübre ihtiyacı ,gibi konularda bizleri aydınlatırsanız,izleyenlerin amatörlükten biraz daha öte bilgilerimiz olur,
konuya bayağı katkıda bulunmuş olursunuz.Gerçekten çok güzel,kutlarım selamlar.

envor
01-02-2008, 09:43
Nekadar güzel değilmi arkadaşlar Sevgili arkadaşımız Envorun serada yetiştirdiği çilekler ve domatesler.Ellerinize sağlık gerçekten çok güzeller.Ama bir ata sözümüz var biliyorsunuz
(Ben güzele güzel demem. güzel benim olmayınca).E...hani bilgi, hani formül. Keşke bir iki formül versenizde arkadaşlarımızda yararlansa hep beraber bu işin profösyonelce nasıl yapıldığını öğrensek.Birde Envor kardeş seranın adresini versenizde nasibolur yolumuz düşerse yakından görsek aman negüzel olur.
Enver kardeşim konumuzun önemini,topraksız tarımın geleceği,bu konudaki eleman açığını,verim,seranızın alanı,dikili kök sayısı,toplam hasat,su ihtiyacı,gübre ihtiyacı ,gibi konularda bizleri aydınlatırsanız,izleyenlerin amatörlükten biraz daha öte bilgilerimiz olur,
konuya bayağı katkıda bulunmuş olursunuz.Gerçekten çok güzel,kutlarım selamlar.

Arkadaşlar yorumlarınız için çok teşekkür ederim,yanlız bir düzeltme yapayım,sayın Kudret bey çilek demişsiniz fotoraf sizi yanıltmış olmalı,o resmini gördüğünüz meyveler Türkiyede ilk defa topraksız tarımda yetiştirilmiş olan Franbuaz meyveleridir.Fidanları geçtiğimiz haziran ayında hollandadan getirtmiş ve seraya ekmiştik,ilk ürünümüzüde ekim sonu,kasım,aralık ayında hasat etmiştik.Şimdi ise budamamızı yaptık ve mart sonu itibariyle tekrar hasata başlıyacağız inşallah.
Sayın Kudret bey;Formül verirmisiniz demişsiniz ama inanın bana bu işin sabit bir formülü yok,iklim,sıcaklık,nem kriterleri çok değiştiriyor.Kendi izlenimlerime göre diyebilirimki,%50 iklimlendirme,%30 kültürel işlem,%20 sulama programı.
Sizin sorularınızı kısaca kendimce cevaplıyayım,Topraksıztarım bence Türkiyenin geleceğidir,artık çiftçilerimizin bilinçlenmesi lazım,daha az gübre,daha az ilaç kullanımı,daha çok verim almak topraksız tarımın özelliği,artık topraksız tarım yapmak isteyenlerede müthiş cazip kredilerde veriliyor.
Topraksız tarımda yetişmiş personel bulma sıkıntısıda yaşanıyor,Türkiyede bu işin danışmanlığını yapan kişi sayısı bir elin parmakları kadar(tabi kendini danışman diye tanıtan ama hiç birşeyden anlamayanları saymıyorum)Birde yeni mezun mühendis arkadaşlarada tavsiyem bu sektöre yönelsinler,ziraat mühendisliğini tekrar eski pırıltılı günlerine topraksız tarım götürecek,ben buna inanıyorum.
Verim olarak şunu söyleyebiliriz topraklı tarımın iki katı kadar ürün alınabiliniyor,topraktaki kök hastalıklarını dezenfekte için kullanılan kiyasallarıda kullanmadığımız için hem daha ekonomik hem daha sağlıklı olduğuna inanıyorum.
Tarım yaptığımız alan 214 dönüm arazi içinde 55dönüm domates,10dönüm franbuaz,40dönümde yeni inşaat halinde seramız mevcut,diğer alanlarımızın sera yapmaya elverişli olmadığından dolayı hicaz narı,nektarin ve erik çeşitlerini yetiştirmeye çalışıyoruz,ayrıca tüm seralarımızda arı ile dölleme yapıyoruz vede eurepgap,İTU sertifikalarımız var.
Sanırım sorularınıza birazda olsa cevap vermişimdir,başka sorularınız olursa bilgim dahilinde cevaplamaya çalışırım,hepinize iyi çalışmalar diliyorum bitkiniz yeşil olsun...Saygılarımla...envor...

lerdemir
01-02-2008, 11:29
...artık topraksız tarım yapmak isteyenlerede müthiş cazip kredilerde veriliyor...
Saygılarımla...envor...

Sayın envor;

Ziraat Bankası dışında, cazip kredi kaynakları hakkında kısa bilgi geçebilir misiniz?

Vaktinizi çok da almamak açısından, kaynak belirtseniz bile ilgililer araştırma imkanı bulabilir ilgili kaynakları...

envor
01-02-2008, 15:54
Sayın envor;

Ziraat Bankası dışında, cazip kredi kaynakları hakkında kısa bilgi geçebilir misiniz?

Vaktinizi çok da almamak açısından, kaynak belirtseniz bile ilgililer araştırma imkanı bulabilir ilgili kaynakları...

Sayın Ierdemir ziraat bankası dışında kredi kaynakları diğer özel bankalar.Hemen hemen hepsinin topraksız tarım kredi uzmanları var,bunu neredenmi biliyorum?Çünkü o kadar çok bankacı geliyorki işletmemize tahmin bile edemezsiniz.Yeterki sağlam bir proje sunun onlara,kredi muslukları sonuna kadar açılıyor.Gerçi onlarda dünya bankasından alıyorlar krediyi.Topraksız tarımda yetişen ürünlerin çoğu yurtdışına gidiyor,avrupalı iyi domates yemek istiyor,iyi domatesde iyi serada olur,avrupanında sebze deposu Türkiye olduğu için topraksız tarım kredisini alıp satmak bankalar için çok karlı bir iş olsa gerek.iki yıl ödemesiz beş yıl vadeli kredileri olduğunu biliyorum.

envor
04-02-2008, 10:20
Birde şu pepinolar vardı ,Küçüğünü su kültüründe büyütmeye çalışıyorum,

Sayın kudret bey siteyi çok geç keşfettiğimden dolayı zaman buldukca forumda eski yazışmalara bakıyorum,sizin pepino bitkinizide gördüm ama bana göre (:oAffınıza sığınıyorum:o)iz elementleri alamamış gibi geldi,şu anki durumu nedir?yeni resim varsa görebilirmiyiz.:o

Atomkkarınca
04-02-2008, 12:38
Sn; Envor
domates resimlerinize iştahla baktım çok güzel. merak ettiğim siz sulamayı yapıyorsunuz ama besin maddesi geri dönüşümü olmuyor gibi geldi

envor
04-02-2008, 15:29
Merhaba Atomkarınca;Saksılarımızın altında drenaj kanallarımız var,fotorafta görülmüyor.

İklimsiz
04-02-2008, 17:25
Topraksız tarıma Ziraat Bankası dışında Halk Bankası da kredi veriyormuş.

Mahmut Leventoğlu
21-03-2008, 21:25
Serada Topraksız ,perlit ve organik gübre ile Çilek üretimi

limon
22-03-2008, 17:44
Çok güzeller. Sulamayı tepeden mi yapıyorlar Mahmut Bey? (2.Fotoğraftan öyle gibi gördüm)

husnu35
01-04-2008, 16:21
bu siteyle tanışalı 2 gün oldu ve neler kaybettiğimi yeni öğrendim bilgilerini paylaşan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum

muhikan
01-04-2008, 18:57
mahmut bey,
sisteminiz çok güzel ama şunu sormak istiyorum, dikey dikimlerde yatay dikimlere göre aldığınız verimde düşme oluyor mu? daha doğrusu fide sayısı azalıyor mu?

zulkufhacettepe
02-04-2008, 10:13
Ya arkadaşlar ne yapıyorsunuz siz yaw. Şu domateslere, böğürtlenlere bak. Offf.

husnu35
02-04-2008, 15:48
benim bir sorum olacak arkadaşlar: topraksız tarımda torf yerine bizim buralarda daha kolay bulabileceğimiz kestane toprağı var (kestane dikenlerinin çürümesiyle oluşmuş toprak) bunu kullansam olurmu?

denizakvaryumu
02-04-2008, 15:54
Kestane toprağının Ph ı nedir?

Topraksız tarımda ph konusu önemli bu nedenle ph ı etkilemeyen talaş-perlit-pomza gibi maddeler kullanılır.

husnu35
02-04-2008, 16:07
değişik sitelerden yaptığım araştırmalara göre PH si konusunda kesin bilgi veren bir yer bulamadım ancak 1 sitede PH derecesi 07 civarında olduğundan bahsediyor.

Selahattin Yılmaz
02-04-2008, 16:11
Arkadaşlar mesaj yazayım derken Türkçe'nin kullanımına (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1669) biraz dikkat edelim. "yaw" baş harfi küçük isimler **** ilk kelimelerin baş harfi büyük yazımı gibi hatalara dikkat edelim. Son zamanlarda mesaj yazan arkadaşlarda bu hassasiyetlerin kaybolduğunu gözlemliyorum. Tabi uyan arkadaşları tenzih ederim.

denizakvaryumu
02-04-2008, 21:12
Ph ı etkilemiyorsa kestane toprağı da topraksız tarım için uygundur.

husnu35
03-04-2008, 09:53
Deneme ile kaybedecek birşeyim yok. Deneyip sonuçlarını buraya yazarım.

husnu35
03-04-2008, 13:16
Evimin terasında buradan aldığım bilgiler dahilinde hafta sonu birşeyler yapmaya çalışacağım. yapacağım işlemi anlattıktan sonra aşağıya kabaca çizdiğim resmi koyacağım.

Öncelikle tahta ile 75 - 80 cm genişliğinde bir alanı yerden 10 cm kadar yükseğe kuracağım. içerisine naylon yayarak toprağın dökülmemesini sağladıktan sonra kestane toprağı, hayvan gübresi ve normal tarla toprağını karıştırarak 15-20 cm kalınlığında bir toprak tabakası oluşturup dikime hazır hale getireceğim. buraya da domates, biber, patlıcan, maydanoz ve roka ekmeyi düşünüyorum.

Atomkkarınca
03-04-2008, 13:53
Sn. Mahmut LEVENTOĞLU;

Topraksız derken: Sadece perlit ve hayvan gübresi içerisinde mi çilekleri yetiştiriyorsunuz?
bu karışımın bir oranı var mı? Sn. Envor'un da değindiği gibi alt kısımlarla üst kısımlar arasında meyve büyüklük farkı yaşanmıyor mu?

Atomkkarınca
03-04-2008, 13:59
Sn. Hüsnü 35;

Terasınızda böyle bir uygulama yaparken lütfen sereceğiniz naylon ile zemin arasını strafor ile izole edin. Yoksa sıcaklığın arttığı aylarda teras ısınınca kökleri yakıyor ve sebzeleriniz pek verimli olamıyor.

Kudret Tezel
22-04-2008, 22:31
Sayın arkadaşlarım ,32 nolu forumu incelerseniz sistem 4 te 2 adet resim cizmişim. birincisi sistemin başlangıç hali yani saksı boş. İkincisi ise çalışır hali. Fazla izaha girmemişiz ama anladım ki eksik kalmış, anlatalım.

Pompa çalıştığında saksı alttan yukarıya doğru dolmaya başlıyor ve zaman öyle ayarlanmış ki saksı doluyor ve eriyik üsteki delikten depoya boşalıyor .

Ponpa durunca saksıdaki eriyik yavaş yavaş pompa üzerinden depoya dönüyor. Mesela 15 dakika sonra tekrar doluyor işte en büyük espri kullanılmış eriyik ile taze eriyik tamamen yer değiştiriyor ve tekrar ayni işlem tamamlanıyor.

saksının altına resimde görüldüğü gibi pompayı bağlamak zor gelebilir. yapacağınız en pratik montaj saksınızın altına küçük bir delik deliniz mesela 3 mm çapında . Pompanızdan gelen hortumu saksınızın üst kısmına yakın bir yere mesela 3 cm altına deldiğiniz bir delikten geciriniz bu delik hortumu biraz tutacak gibi olsun hortum biraz sıkı geçsin.

Bu deliğin tam karşısına hortum deliği gibi 3-4 adet delik delin.
Saksıya agregatınızı koymadan deneyin.

Zaman Saatinizi su tutmayan agregatlar için 15 dakikaya , su tutan agregatlar için ( perlit-kum+ torf,
kokopit gibi su tutucu agregatlar için 30-45-60-90 dakikaya (duruma göre) ayarlayın. calışma süresi her halukarda 15 dakika yeterlidir.

Pompa calışmaya başlayınca saksıdaki su yükselmeye başlıyacak ve suyun bir kısmı alttaki delikten boşalacak. saksı dolacak, dolacak, dolacak ve üsteki deliklerden taşacak ama su seviyesi ondan yukarı çıkamıyacak çıkıyorsa 1-2 delik daha deleceğiz.

pompa çalışacak üsteki deliklerden ve alttaki delikten boşalan su depoya gidecek.

Pompa durunca su seviyesi düşmeye başlıyacak,önce üsteki deliklerden akan su kesilecek ve 3-4 dakika sonra alttaki küçük delikten akan su kesilecek.

Eğer bunu gerçekleştirebildiysek agregatımızı koymadan alttaki deliğin üzerine bir fitre (sinekliktelinde birparça, veva çay süzgeçindenbir filtre veya bir sünger mesele agregat parçaları deliği tıkamasın direnajı engellemesin ) koyacağız.

Sonra agregatı doldurup bir daha deniyeceğiz eminsek, sistem düşündüğümüz gibi çalışıyorsa fidemizi dikeceğiz.

Artık sistemin çalışmasından , bitkimizin beslenme açısından bir problemi olmadığından eminsek o zaman eriyiğin EC sinin düşük olduğunu ,demirinim eksik fosforunun yüksek olduğunu PH ının uygun olmadığını tartışacağız.

Todor
27-04-2008, 06:36
Çok güzeller. Sulamayı tepeden mi yapıyorlar Mahmut Bey? (2.Fotoğraftan öyle gibi gördüm)

Bu sistemde, merkezden olacak şekilde, torbanın en üstünden en dibine kadar damlama hortum döşeniyor.

Todor
27-04-2008, 06:38
benim bir sorum olacak arkadaşlar: topraksız tarımda torf yerine bizim buralarda daha kolay bulabileceğimiz kestane toprağı var (kestane dikenlerinin çürümesiyle oluşmuş toprak) bunu kullansam olurmu?

Toprak kullanırsanız topraklı olur. Toprkasız olarak adlandırılabilmesi için yetiştirme ortamının besin içeriklerinin 0 olması gerekir. Sizin bahsettiğiniz kestane toprağının NPK değerleri yüksektir.

Ayrıca toprağınızın Ph değerini internetten öğrenemezsiniz. Bunun için ölçüm yapmanız gerekir.

envor
27-04-2008, 21:38
Kestane toprağı diye tabir edilen ortam toprak değil,çürümüş kestana kabuğu,bence oda topraksız tarım için ideal olabilir...

Todor
27-04-2008, 23:38
İstanbul'da kestane toprağı diye, kestane ağacının altından süpürdükleri toprağı söylerler. İçerisinde yere dökülmüş ve çürümüş kestaneler olur, çok besleyicidir. Saksılı süs bitkisi yetiştiriciliğinde pek makbuldur.

nariçi
24-11-2008, 00:12
Ben yeni başlayacağım, durgun su kavanozunda mı ? Perlit dolu poşetlerde mi, veya başka bir şekilde mi başlasam iyi olur ?

nariçi
24-11-2008, 08:41
3. şemaya göre agregat içine aynı boru ve delikten mi eriyik dolup boşalıyor?

nariçi
24-11-2008, 11:18
Besin bedeli ödemasini yaptım. İki paketlik.
Kutret bey, çamaşır makinası su boşaltma motoru veya akvaryum motoru arasında suyun devirdaimi için debi - akış hızı farklılğının zararı olur mu ? :)

Kudret Tezel
03-12-2008, 23:22
Sayın nariçi pompa çok fazla su basıp taşmalarasebepolmıyacaksa, veya bitkiyi yerinden sökercesine bir tesiri yapmıyacaksa önemli değil ama en güzeli debiyi makul bir miktara ayalamak için bir basit musluk veya hortum çıkışına daha ince bir hartumla ayarlama yapmaktır.

Sarıcan
06-12-2008, 23:40
Sistem (1) ve sisrem (4)terasımızda uyguladığımız sistem.
sistem (2) şu anda fasülye ve salatalık deneyinde kullandığımız sistem,
sistem (3) şu anda miniseramızda çıkacak olan fidelerimizi büyütmek için kuracağımız sistem, birde hidrafor sistem varki resimlerini yolladığım onu sonraya bıraktım ,çünkü enteresan bir kullanım şeklini sunacağım.

Sayın Kudret Tezel,

Yeni katılan bir arkadaşınız olarak öncelikle foruma katkı sağlayan tüm arkadaşları sizin aracılığınızla saygıyla selamlıyorum.

İsmim Mehmet SARICAN, 55 yaşında emekli makina mühendisiyim. Istanbul anadolu yakasında Küçükyalı da oturuyorum. İki hafta önce balkonda domates yetiştirme ile ilgili internette araştırma yaparken ağaçlar.net forumunu keşfettim ve yaptığınız çalışmaları iki haftadır soluksuz okuyorum.

Terasınızda yaptığınız çalışmalara bayıldım, elinize sağlık. Gerçi benim sizin kadar büyük bir terasım yok ama kapalı iki adet balkonum var. Geçen yaz balkonda mevcut saksılardan birine, hiç bir ön araştırma yapmadan çok önceden Bauhaus' tan aldığım domates tohumlarını atmıştım. Çıkan fidelerin kokusu ve bilinçsizce sulamanın dışında hiç bir bakım yapmadan aldığım 3 adet ceviz büyüklüğündeki domateslerin enfes tadını alınca, mühendis olmanın verdiği merakla biraz daha bilinçli domates nasıl yetiştirilir diye araştırayım dedim.

Sizin sistem 3 diye tanımladığınız sisteme benzer bir çalışma tasarladım, onu sizinle paylaşmak istiyorum ve yardımlarınızı bekliyorum. Özellikle sistemi kurarken sizden alacağım öneriler doğrultusunda gerekli tadilatları yapmak ve sistem için gerekli olan sıvı besini ilk kurarken sizden temin etmek konusunda anlayışınıza sığınıyorum.

Plastik kasaların boyutları; 600x400x320 Besin deposu (Alt Depo), sifon yapılacak kök haznesi bölümü için 600x400x220 ve bu kasanın üstünü örten 600x400 plastik kapağı Kamasan Plastik firmasının ürünlerinden gri renkli sanayi kasalarından temin edebiliyorum. Fiyatları 21+19+9 YTL gibi oldukça ekonomik.

Sistemde kullanacağım su altı pompasını Bauhaus' ta süs havuzu pompalarından iki model belirledim. Biri 350 litre/saat 40 YTL, diğeri 1600 litre/saat 76 YTL gibi. Bu konuda da sizin önerilerinize ihtiyacım olacak (Debi belirleme bakımından). Ayrıca sisteme hava vermek gerekirse çok ucuza hava pompasıda var. (Gerekirse onuda üst depoda her kök altına bir hava taşı gelecek şekilde kurabilirim diye düşünüyorum.)

Sizden bir yardım isteğim de 400x600 kapak üzerinde verimli olarak kaç kök fide yerleştirebilirim ve fideleri bir kafes saksı içinde katı agregat içinde mi taşıtmalıyım? Yoksa kapak üzerine deleceğim deliklerde kulanacağım bir strafor veya sünger tapanın ortasını delerek kökleri direkt besin içine serbest mi daldırmalıyım?

Tabi sizden bu öneri ve yardımları aldıktan sonra sistemi hayata geçirme aşamasında depoları doldurmak için gerekli sıvı besini temin etmek konusundaki yardımlarınızı bekliyorum. Saygılar.

Kudret Tezel
07-12-2008, 09:52
Sayın SARICAN aramıza hoşgeldiniz.Güzel bir sitenin üyesi olduğunuzdan emin olunuz. Çok eğlenceli bir hobi olan topraksız tarım ve sitenin içeriğindeki
diğer bir çok konudan çok değerli ve faydalı bilgiler elde edebilirsiniz.
Zararın neresinden dönülürse kar dır demiş atalarımız, bende bu konuya çok geç başladım bir tesadüf eseri olarak tarım bakanlığının hazırladığı bir programı izledim.Bundan 5 sene öncesine kadar tarımla hiçbir alakam olmadı balkonumda bir maydanoz bile yetiştirmemiştim.O programı seyrettikten sonra daha önceden var olan alt yapımın gerek bilgi ve gerekse laboratuvar olarak bu konunun teknik kısmını çok rahat yapabileceğimi anladım ve işte o gece hastalığa yakalandım, tedevisi halen sürüyor. Anladımki sizede bulaşmış açil şifalar dilerim.
Sayın SARICAN bu konuda gerek ben ve gerekse arkadaşlarım yaptıklarımız deneyler, tatbikatlar, gözlemler den edindiğimiz bilgileri paylaşmaya hazırız . Sıloganımız BİLGİ PAYLAŞTIKÇA BÜYÜR.
Çizmiş olduğunuz resimdeki gibi bir sistem kurmaya niyet etmişsiniz anlaşılan. ve malzeme araştırmasıda yapmışsınız ,ancak bir şey dikkatimi çekti 40*60*22 cm ebattaki besin ve agregat tankları için öyle pahalı malzemelere gerek yok. Eminönü 'nde akvaryumculardan alacağınız su ve hava pompaları işinizi rahatlıkla görür . ATMAN marka 2000 litre / saat bir pompa 30-35 ytl ŞAMPİYON marka çift çıkışlı hava motorları 10-15 YTL civarında bir şeyler hatırlatayım istedim.
Sisteme gelince istediğinizi yapmakta hürsünüz . Bu işin en zevkli yanlarından biride sistem düşünmek,tatbik etmek,kendinize göre yeni yeni birşeyler bulmak.Belki arkadaşlarım farkındadırlar ben illede şöyle yapın şeklinde bir öneride bulunmak istemem ama yeni başlıyanlara en azından bir başlangıç noktası göstermeye çalışırım, çünkü zevk sadece domatesi biberi toplamak değil onu büyütebilen sistemi, teknik detayları kurmak ,onunla haşir neşir olmakta bu işin zevk veren ikinci tarafı.
Forumlara bakıldığında zaten bütün sistemler mevcut. Ama bakın şu sorunuzu cevaplamak lazım zira bazı bilgiler deneme yanılma yoluyla öğrenilirse zaman alır. Tarım geniş peryotlu bir uğraştır bir olumsuzluğu denemek bazı hallerde birdahaki sezona kadar beklemek gerektire bilir.
düşündüğünüz gibi her kök altına bir hava taşı gerekmez alt depodaki suyu havalandırmak ve bütün bitkilere sürküle etmek yeterlidir. 40*60 bir tablada mesela 2*3 =6 kök marul olabilir
3*4 =12 kök çilek olabilir ama domares gibi boyu ve eni geniş olan bitkiler olamaz . Bitkinin beslenmesi açısından bir problem olmaz belki ama bi süre sonra tabla arapsaçına döner el kol girmez ,bitkinin istediğini bakımı yapamassınız ,verimde düşük olur.
Bence40*60 bir tablaya gönül isterki bir kök domates olsun ama amatörlük kötü hastalıktır illede çok olsun der 2 adet denenebilir.
Tabla üstündeki kafes saksılara gelince bitkinin de diğer canlılar gibi kendini emin bir zeminde hissetmek istediğini bir forumda dile gelmiş arkadaşımızın taptığı gözlem anlatılmıştı, deneylerle sabit onun için kafes saksılara agregat olarak değilde bitkiyi sabitlemek açısından strafor, perlit, çakıl çok iri taneli olmayan 2-5 mm gibi, cocopyat, taşyünü ( taşyünü nün dağılam incecik lifleri besin eriyiği içinde insanı rahatsız ediçi göz zevkini bozucu bir hal alıyor ) gibi materyeller kullanıla bilir.
Balonunuzun kapalı olması ayrıca rüzğar açısından büyük bir şans.
Birde şunu özellikle hatırlatmak istiyorum şayet domates gibi veya sırık tipi bir bitki büyütecekseniz mutlaka işin başındam sırık dikmeyi ihmal etmeyiniz hele bir büyüsün düşünürüz derseniz göz zevkinizi bozacak şeyler yapmak zorunda kalabilirsiniz.
Besineriyiği konusundada istediğiniz yardıma hazırım.
Çalişmalarınızda başarılar dilerim, sevgiler selamlar.

Sarıcan
07-12-2008, 10:59
Kudret Bey,

İlginize çok teşekkür ederim. Sabahın ilk saatlerinde yazdığım sorulara hemen cevap bulabilmem beni çok mutlu etti. Güzel bir hafta sonu diliyorum.
Eminönü tarafına geçmek şart oldu. Anadolu yakası sakini olarak karşıya geçmek çok zor geliyor artık. Yıllarca işe gidip gelirken nasıl katlandım bilemiyorum.

Kök sayısı konusundaki uyarınıza teşekkür ediyorum. Dediğiniz gibi amatör heyecanla insan istiyor ki hemen çok çok bitkilerim olsun. Açgözlülük bu olsa gerek, fideler büyüyünce ne kadar yer işgal edeceğini bilmediğimiz için böyle düşünmek normal herhalde.

Benim merakım bu kadarlık bir depo hacmi ile kaç kök bitkiyi besleyebilirim ve besin eriyiği değişim sıklığı hangi sürede olur? Çünki bu işin en zor tarafı depodaki sıvının yenilenme işi olacak herhalde.

Birde ortaya çıkan atık sıvıyı nasıl kullandığınızı merak ediyorum. Bahçeye veya kanalizasyona dökmek çevre açısından uygun olur mu? Nede olsa kimyasal atık kapsamında değerlendirmek lazım. Yoksa zaten gübre artığı, bahçeye atsak oradaki bitkilere de faydası mı olur diye düşünmek lazım.

Resimlemeye çalıştığım sistemde sırık ilavesini nasıl yapabilirim. Ben balkonda bulunan perde kornişlerinden ip bağlayarak iple asmayı düşünüyordum ama saksıya bakım yaparken hareket kabiliyetimi azaltacaktır. Büyümüş bir meyveli fidenin oldukça bir ağırlığı ortaya çıkacak, bunu sırıkla taşıtmaya kalktığımızda da sırığı sisteme çok iyi monte etmek lazım. Bu konudaki biligi birikiminizden faydalanmak isterim.
İlginize tekrar teşekkür ediyorum. Saygılar.

Kudret Tezel
07-12-2008, 20:15
Sayın SARICAN ,bu işi programkarken yaklaşık 10-15 litreye bir kök domates biber patlıcan gibi büyük bitkilerden veya 2-3 litre gibi marul, çilek gibi küçük bitkilerden düşünmek lazım. Bu miktarların altındakiler yorucu zahmetli olur diye düşünüyorum .Ama bu hacimleri düşünürken dikim platformundamesela büyük kökler için16 dm2 küçük bitkiler içinde 3- 4 dm2 gibi bir ölçü fazla ihlal edilmemelidir, bakım zorlaşır ve verim olumsuz yönde etkilenir.Bunlar benim düşündüklerim sayın SARICAN .Ama şaşıracağınız birşey söyliyeyim, benim terasımda kurduğum sistemde besin takım 30 litre ama 24 kök domates beslediğimde oldu fakat günde bazen 2 defa besin eriyiği ilave etmek gerekiyor. Çok sıkıntı çektim halada çekmekteyim.
Daha büyük tank yerleştirme imkanım yok . Bence işin görsellğide önemli.Bu işi serada istedikleri gibiyapan arkadaşlarımı gıpta ile takip ediyorum ama balkon şartlarında bazı zorluklar doğabiliyor. İşte onun içindirki içinde olduğunuz şartlar sizi yeni yeni sistemler düşünmeye zorluyor. Örneğin 10 litrelik kovalarda bir kök bitki ve kova aralıklarının 50 cm olması ve besin sürkülasyonunu uygun bir hacimde secilerek bir tanktan boru sistemiyle
taşınması hem katı ortam hem su kültürü olarak nekadar avantajlar sağlar değilmi.
Yukarıda verdiğim doneler mantıksız gibi düşünüle bilir hem 10-15 litre besin eriyiği olacak hemde yüzeyi 16 dm2 gibi olacak yani derinliği 10 cm. bu derinlikte çok az .25 cm yaparsak bir kök için 40 litre gibi eriyik gerekli. İşte projemizi yaparken bu noktalara dikkat etmek lazım. Onun içindir ki profösyonel yetiştiricilikte marul ve çilek gibi bitkilerde PVC boru sistemleri domates biber patlıcan gibi büyük bitkilerde torbalı katı ortam veya kovalı sistemler tercih ediliyor. Bunlar benim düşündüklerim ve gözlediklerim.
Mesela haydroponic sistem denilen püskürtme sistemi hacim ve besin eriyiği olarak çok ekonomik bir sistemdir ancak her sistemin kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır.Her sistem için şebeke ceryanının kesilmesi pompanın bozulması püskürtme memelerinin tıkanması boru bağlantılarından meydana gelecek arıza ve olumsuzluklar. her sistemde sıkça kullanılan basit zaman saatlerinin arızaları sistemi nasıl etkiler, en kötü olasılığın verebileceği en büyük zarar ne olabilir diye düşünülerek karar vermek lazım.
Bütün sistemler kurulduğunda çok güzel çalışır ancak tarım 2-3-4 bazen 5-6 ay devam eder bu süre zarfında meydana gelecek arızaların en az zarar vereceği hatta hiç zarar vermiyeceği sistemler tercih edilmelidir.Zira tarım ekimle başlar hasatla biter.
Nasıl mükemmel bir çalışma sistemiyle start verdiysek ayni mükemmel çalışmaya zamanı gelince stop diyebilmeliyiz.

Sarıcan
09-12-2008, 09:43
Kudret Bey,

Öncelikle Kurban Bayramınızı kutlayarak başlayayım teşekkürlerime.Foruma katılan tüm arkadaşların Kurban Bayramını yine sizin aracılığınızla kutlamak istiyorum.

İyiki varsınız, tecrübe denilen şey bu işte. Size danışmadan denemelere başlasaydım, birazda teknik eleman olmanın içgüdüsü ile size daha önce bahsettiğim sisteme benzer pompalı akan su kültürü ile başlardım.
Ama son mesajınızda belirttiğiniz gibi 400x600 olarak düşündüğüm saksıda en fazla iki kök domates yapabileceksem, iki kök için o kadar teferruata gerek olmadığı kanısına vardım ve diğer forum sayfalarını okurken, sizin akıllı saksılarınızı ve elektronik avatarlı arkadaşın sizin önerilerinizle geliştirdiği, 19 lt' lik damacana ile besleme tankı ilaveli duru su kültürünün hem yeni başlangıç yapan biri için, hemde benim gibi balkonda kısıtlı mekanda deneme yapacaklar için daha uygun olacağına karar verdim.

Yalnız elektronik isimli arkadaşın çizdiği teknik çizim ve sizin akıllı saksı fotoğraflarınızdan edindiğim tecrübe ile bir adım ileri giderek sistemi biraz daha basit hale getirmeyi düşünüyorum. Düşündüklerimi çizince sizi tekrar rahatsız ederim. Yalnız geliştirmedeki temel ana fikir olarak şöyle düşünüyorum. Yanlışım varsa lütfen ikaz edin. Elektronik isimli arkadaşın salatalık fotoğraflarından gördüğüm kadarı ile besin kökü için Ø110x300 mm hacminde dikey duran bir vazo bile yeter sanıyorum. Bu vazo yine alttan bir hava taşı ve hava motoru vasıtası ile havalandırılabilir. Kocaman bir kovayı kökleri muhafaza için kullanmaya gerek yok sanıyorum. Çünki düşüncem köklerin besin sıvısından kendisi için gerekli en küçük hacmi kirletmesi (Yani atık hale getirmesi), ilave olarak günlük ihtiyacı olan eriyiğin yedek depodan sürekli temiz besin ilave edilerek karşılanması.

Sevgili Elktronik' in damacanayı bir kova üzerine ters çevirerek oluşturduğu sebil besleme sistemi ile sizin akıllı saksı sistemindeki besleme deposu ucuna hortum bağlayarak yaptığınız akıllı vana sistemini biraz daha geliştirerek daha rahat kontrol edilebilir bir besleme düzeneği kurmak.

Bunları resimlemeden önce küçük bir deney yapmam lazım. Saygılar.

Sarıcan
12-12-2008, 22:20
Kudret Bey,
Bayram süresince bir önceki mesajımda bahsettiğim deneyi gerçekleştirdim. sizin akıllı saksı ve yine bir önceki mesajda belirtmiştim; Elektronik/Durgun su Kültürü başlığında, Sayın Akın Selçuk' un çizdiği seviye düzeneği çiziminde belirttiği, 19 lt' lik damacanalı besleme düzeneğinden esinlenerek yeni bir sistem çizdim ve denedim. (Bir önceki mesajda Elektronik olarak ismini yanlış yazmışım.)

Sonuç bence çok olumlu, çizimi size gönderiyorum. Eğer domates için düşündüğüm Ø110x250 mm borudan oluşturduğum saksı hacmi yeterli ise ben denemelerime bu düzenekle başlamak istiyorum. Önce bir besleme tankı bir saksı düzeneği ile başlayacağım. Daha sonra besleme tankındaki sıvı tüketim hızına bağlı olarak mevcut sisteme seri bağlama mantığı ile saksı ilave edeceğim.

Çalışma maliyeti ve sistem maliyeti çok ucuz. Eğer denemelerim iyi sonuç verirse birleşik kaplar prensibine dayalı bu düzeneğin, yine forumda okuduğum 11 üniteli akan su kültürü için hazırlanmış düzeneğe ciddi olarak alternatif olacağı düşüncesindeyim. Akan su düzeneğindeki enerji maliyeti ve otomasyon maliyeti tamamen sıfırlanmış oluyor.

Akın Selçuk' un sistemindeki çalışma prensibinde damacanın ters olarak kovaya yerleştirilmesinde Sayın Kahyanur isimli arkadaşın bir çekincesi vardı. Ben yaptığm deneyde onuda bertaraf ettim. Damacanın kapağını hiç çıkarmıyoruz. Kapağın tam ortasından 5-6 mm matkapla bir delik deliyoruz ve damacanayı ters çevirip sisteme yerleştirirkende deliği parmağımızla tıkıyoruz. Böylece etrafa hiç su sıçratmadan damacanayı yuvaya yerleştiriyoruz ve sistem tıkır tıkır çalışıyor. Sayın Akın Selçuk'tan farklı olarak hiç kova gibi büyük hacimlerle uğraşmıyoruz ve kovayı yükseltmek için vidalı seviye düzeneğinede ihtiyacımız yok.

Sistem çok basit, Ø110' luk PVC boru ve bu boruya ait uç kapama kör tapası ve contası. PVC boruya hortum ucu saplamak içinde damla sulama tesisatında kulanılan fittinglerden ve boru veya hortumdan faydalanacağım ama bayram süresince marketlerde bu malzemeyi bulamadım. Sadece PVC borudan saksı ve besleme ünitesinin boru ve damacana kısmını yaptım.

Hava motorunuda tavsiyenize uyarak Carrefour içindeki Pet Shop' tan ATMAN marka aldım. Bayramdan sonra bağlantı elemanlarını da alıp sistemi tamamlayacağım.

Sizden ricam besin kitlerini sizden nasıl temin edebilirim ve Istanbul dahilinde olduğumuz için size nasıl ulaşabilirim. Kargoya ve havaleye gerek var mıdır? Tavsiyelerinizi de alarak besin kitlerini elden alabilirmiyim.

Çalışmamı resimledim onları ekliyorum ve haberlerinizi bekliyorum. Saygılar.

eczadolabi
14-12-2008, 20:06
Çizim şahane olmuş.
Bol şans...

nariçi
14-12-2008, 20:47
Selam, Damacana PVC ye (pvc'nin ağzı normal açıkken mi?) ters çevrilip konuyor. PVC lerin sabitlenmesi gerekir herhalde bu durumda emniyetle sistem durdurulamaz. Diğer PVC'ye de bitki mi dikilecek. Bu durumda damacanadaki su (besin) ancak buharlaşma oranında sisteme inecektir. Bu durumda ortamın nisbi nemi ve hava sıcaklığına göre değişir. Oysa sudaki besin azalacak, bu durumda damacanadan su eriyik yoğunluğu nedeniyle sistem içine inebilir mi?

Sarıcan
14-12-2008, 22:30
Herkese merhabalar,
Aranıza yeni katılmış olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. 28 Kasım' dan beri yaptığınız bütün çalışmaları büyük bir ilgi ile okuyorum. Her satırını kaçırmamaya çalışıyorum.

Bu güne kadar sadece Sayın Kudret Tezel' le tanışmış oldum ama derler ya bir kitap okudum hayatım değişti diye. Bende siteye üye olduktan sonra yapılan ve yazılanlardan o kadar etkilendim ki, bu işe başlayacaksam otomatik düzenle başlamalıyım dedim ve Sayın Tezel' le yaptığımız ilk yazışmada Topraksız Tarım Uygulamaları (Şematik anlatım) başlığındaki sayfada birde çizim yaparak fikrini sormuştum. Sağolsun bana öyle bir uyarıda bulundu ki tekrar bütün forumu yeniden incelemek durumunda kaldım ve Sayın Elektronik'in Durgun Su Kültürü ve otomatik besin seviye algılama sistemi başlığındaki sayfaları okuyunca konuya bakıştaki ufkum değişti.

O sayfalarda Sayın Elektronikin yetiştirdiği salatalık resimlerindeki kökleri ve beraberinde yazdıklarını okuyunca bu iş için otomatik devri daim sistemlerinin gereksiz olduğuna kani oldum ve hatta besini devri daim yaparak ana besleme tankına gönderilen EC ' si yükselmiş kirli besin ile bir anda depodaki bütün sıvıyı EC' si ve Ph' ı belirsiz bir sıvı haline getirdiğimizi keşfettim. Buradaki tek amaç köklere her daim günlük ihtiyacı olan 1,5 - 2 litre besin sıvısını ulaştırmak ve besin sıvısı değişim periyodunda kökleri iyice yıkamak, birde köklere verilen besin sıvısına gerekli oksijeni karıştırarak havalandırmak. Elektronik' in sayfalarını okurken sonlara doğru Sayın akinselçuk' un elekronik bilgisi olmayanlar için seviye düzeneği diye hazırladığı bir çizimi gördüm. Kendisine buradan çok teşekkürler ediyorum. Çünki kafamdaki düşündüğüm projede bütün taşlar yerlerine oturmuş oldu. Bu arada Sayın Tezel'in akıllı saksı sisteminide incelemiş ve nasıl geliştirebilirim diye kafa patlatıyordum.

Çizdiğim ilk teknik resimde ben 6 kök domates fidesi için bir düzenek hazırlamıştım ama hiç iki kök domatesi yan yana yetiştirmemiş biri olarak, domates fidelerinin ne kadar dm2 alana ihtiyaç duyabileceklerini hesaba katmamıştım. Sayın Kudret Tezel bu eksiğimi gösterip mevcut düzeneğe bir veya en fazla iki kök domates fidesi sığar deyince her şeyi yeni baştan düşünmek zorunda kaldım.

Balkonda o kadar büyük yeri bulmakta ve öyle bir sistemde o kadar kök için gerekli ana besin tankını sıvısı ile birlikte balkonda barındırmakta problem olacaktı. Hatta bu arada Sayın Malbman' ın 11 şişeli akan su kültürü sisteminide inceledim. Gittim yepyeni pompa bile aldım. Daha küçük besin deposu ile 11 adet saksıyı besleyebildiği için. Ama yine de sistemde dolaştırdığı sıvı 2 Adet damacanadan fazladır. Ama sistemi devreye aldıktan bir gün sonra sayın Malbman' a veya akan su kültürü ile akan sıvıyı ana besin tankına geri döndüren herhangi birine ana besin tankındaki sıvının EC' si ve Ph' ı nedir diye sorsanız yeniden ölçüm yapmadan size hiç bir şey söyleyemez.

Halbuki bir önceki mesajımda eklediğim çizimle ilgili çalışmalarımı bütün bayram boyunca sürdürdüm ve çeşitli deneyler yaptım. Sayın Nariçi sizin tereddütlerinizi Elektronik'in sayfasına Kahyanur diye bir arkadaşımız da sormuştu. Damacanın ağzı açık ters çevirirsek konulurken su foşş diye boşalacak diye korkusu vardı.

Bayramda bunun denemelerini yaptım, akışı kontrol edebilmek için önce deliğin kontrol edilebilir ölçüde olması gerekir diye düşünerek ve seviye kontrolu yapmak için damacanın mavi kapağını hiç çıkarmadan tam ortasına bir tükenmez kalemin plastik boru kısmının sıkı geçeceği şekilde delik deldim ve kalemden elde ettiğim boruyuda aşağı yukarı kaydırarak PVC borudaki sıvı seviyesini kontrol etmeyi düşündüm. Deney gayet olumlu idi. Damacanadan hiç sıvı sıçratmadan parmağınızla borunun ucunu tıkayarak ters çevirip PVC borunun üstüne yerleştirebiliyordunuz ama bir sorun olduğunu farkettim. Seri bağlı ikinci PVC borudan (Yani benim saksı olarak kullanacağım ve bitkinin köklerinin sıvıyı içerek azaltacağı) akvaryum hortumu ile sifon yaparak suyu boşaltmaya başladığım halde damacanadan sisteme su beslemesi yapmıyordu. Yani tükenmez kalemin iç kesiti damacana içine yeterince hava girişini sağlamıyordu. Bunun üzerine damacana kapağındaki kalem borusunu çıkardım ve mavi kapak üzerindeki deliği yine parmakla tıkanacilecek bir boyutta olmak kaydı ile büyüttüm ve hiç su sıçratmadan PVC boru üzerine koydum ve sistem diğer PVC borudan su azaltmamla birlikte tıkır tıkır çalışmaya başladı. Yalnız yine bir problem vardı. Ben PVC boruların ikisinide aynı boy almıştım. Halbuki damacananın boyun kısmı 8 - 9 cm PVC borunun içine girdiği için ikinci PVC boruda da su seviyesi 8 -9 cm aşağıda kalıyordu. Halbuki ben sıvıyı tutturacağım strafor diski PVC borunun içine yüzer şekilde sıvı ile temaslı bırakmak istiyordum ve sıvının PVC borunun üst kenarından 3-4 cm aşağıda olmasını istiyordum. Demek ki benim sıvı seviyesini bir şekilde kontrol etmem gerekti. Bayram olmasına bakmadan tekrar PVC boru satan yerin yolunu tuttum ve bir adet kayar manşon aldım. Bunu damacanayı yerleştireceğim PVC borunun üstüne taktım ve kayma özelliğinden de faydalanarak çok basit bir seviye kontrol düzeneği oluşturdum.

Buradan bana bu fikir için ışık tutan akinselçuk' a tekrar teşekkür ediyorum. Sonra sistemin çalıştığını görünce aklıma neden seri olarak bu düzeneğe ilave PVC boru saksılar ilave etmeyeyim diye düşündüm ve bayram biter bitmez Ümraniye' de damla boru sistemleri boru ve bağlantı parçaları satan bir firmanın içinde buldum kendimi. Bir hevesle iki adet İlave Ø110 PVC boru ve uç kapatma tapası, vana, dirsek, Te, boru ve contalardan gereğinden de fazla alarak eve döndüm. Bu arada Bauhaustan PVC boruları delmek için özel bir matkap ucuna takılan freze çakısı aldım. PVC boruları deldim. Damla sulamacıdan aldığım contaları taktım, delik çapı çok az büyük geldiği için tüm hevesim kursağımda kaldı. Contalar vazife göremez halde idi. Contaların PVC boruya geçtiği yerleri silikon tabancası ile doldurdum ve ertesi güne kurumaya bıraktım.

Bu sabah uyanır uyanmaz ilk işim PVC borulara su doldurup sızdırmazlık denemesi yapmak oldu ama sonuç yine hüsran. Damla sulamada branşmanlarda su kaçırsada (damla şeklinde) yine toprağa ve bitki köküne ulaşacağı için sızdırmazlık o kadar önemli değil ama balkonda damlayan her damla su etrafı kirleteceği için problem olacak. Bu yüzden aldığım bütün bağlantı elemanlarından vazgeçip bu bağlantıları Pnömatik devrelerinde kullanılan fitting ve hortumlarla yapacağım.

Benim kafamda projede bir eksiklik kalmadı. Tek eksiğim Sayın Kudret Tezel' den sıvı besin kitlerini alıp sistemi doldurup çalışır vaziyete getirmek. Ondan sonrası fide için tohum ve çimlendirme işine girmek. Elimde geçen seneden toprak saksı için aldığım Marmande cinsi domates ve salatalık tohumu var. Ayrıca birde bir tanıdık yöresini şimdi hatırlamıyorum pembe domateslere benzeyen çok iri bir domates cinsinden yememiz için hediye göndermişti. Domates çok hoşuma gittiği için çekirdeklerinden çok az bir miktar alıp peçetenin arasına koymuştum. O zaman henüz agaclar.net hastalığım başlamamıştı.

Sırası gelmişken bir prototip olarak yaptığım bu sistemi forumda bu işte tecrübeli bütün arkadaşlarla tartışmak isterim. Çünki sistemde saksı içindeki sıvıyı ve kökleri havalandırmak için kullanılacak hava motorunun gücünden başka bir enerji sarfiyatı yok, sistemdeki svı her an kontrol altında. Neden diyeceksiniz? Benim düşündüğüm sistemde her bir saksıda Ø110x300 = 2,6 litre sıvı boşluğu var, bundan birde bitkinin köklerinin kapladığı hacim düşülerse nerede ise 1-1,5 litrelik bir sıvı hacmi var. Bu da yine sayın Kudret Tezel' in tecrübelerinden öğrendiğim kadarıyla bir kök domates fidesinin bir günlük besin ihtiyacı. Yani ben besleme tankı olmayan bir manuel sulama sistemli saksı yapsa idim hergün gelip bu saksıyı dolduracaktımve akşama kadar fide bu suyu içip bitirecekti. Dolayısıyla ben hergün EC ve Ph' sını bildiğim yeni sıvı takviye edecektim, buda benim ana besin tankımda her an için hazır var zaten. Tek dikkat edilecek husus bitki yapraklarının rengine ve gelişmesine bakılarak veya 15-20 günlük periyotlarla kökleri PVC boru içinden çıkarıp temiz su ile yıkamak. Atladığım veya göremediğim bir şeyler varsa uyarılarınızı bekliyorum. Hatta bu konuda sera ile uğraştığı için Envor' un eleştirilerini bilmek isterdim. Çünki yaptığım bu prototip çalışır ve domates alabilirsem Sayın Envor' la bu sistemin normal seralarda da uygulanabilirliği konusunda tartışmak istiyorum. Minimum enerji ve sıvı besin sarfiyatıyla iyi bir çözüm olabileceği kanısındayım.
Kudret Bey sizdende sabırsızlıkla eleştirilerinizi ve sıvı besin temini için yardımlarınızı bekliyorum. Saygılar.

Sarıcan
14-12-2008, 23:12
Damla Sulama ekipmanları

Sarıcan
14-12-2008, 23:17
Bayramda montaj ve sızdırmazlık deneyleri. 3. saksıda boğaz contası yapışmadığı için hiç bağlayamadım. Yeni bağlantı elemanları ile yaptıktan sonra sistemi tam olarak gönderirim inşallah. Birde üzerinde domates fideleri ile umarım.

nariçi
15-12-2008, 08:45
Sercan bey, bu sistemde damacanadaki su bitinceye kadar beklenecek mi, önceki yorumumun son kısmı da yanıtsız kaldı. Kullanıma giren besin suyunun eksilmesi halinde damacanadan su inecektir buda ancak bitki emilimi ve buharlaşma ile olacak bu durumda çok uzun sürecek ve kullanımdaki eriyiğin besinsiz kalacağı sorunu olabilir. Ama besi suyunun yoğunluk farklılığı nedeni ile damacanadan karışım yapılabiliyorsa sorun yok.

malbman
15-12-2008, 09:13
O sayfalarda Sayın Elektronikin yetiştirdiği salatalık resimlerindeki kökleri ve beraberinde yazdıklarını okuyunca bu iş için otomatik devri daim sistemlerinin gereksiz olduğuna kani oldum ve hatta besini devri daim yaparak ana besleme tankına gönderilen EC ' si yükselmiş kirli besin ile bir anda depodaki bütün sıvıyı EC' si ve Ph' ı belirsiz bir sıvı haline getirdiğimizi keşfettim. Buradaki tek amaç köklere her daim günlük ihtiyacı olan 1,5 - 2 litre besin sıvısını ulaştırmak ve besin sıvısı değişim periyodunda kökleri iyice yıkamak, birde köklere verilen besin sıvısına gerekli oksijeni karıştırarak havalandırmak.

Sayın Sarıcan; öncelikle aramıza hoş geldiniz der ve tasarılarınızı bu kadar kısa bir sürede hayata geçirmenizi tebrik ederim. Sevgili Kudret hocamın da dediği gibi, Allah şifa versin:p Ancak yukarıdaki alıntıda belirttiklerinizden anladığım kadarıyla bir takım konular sanırım boşlukta kalmış.Öncelikle: devri daim sistemlerinin gereksiz olduğu konusunda sizinle aynı fikirde değilim; zira devri daim hem besin tankındaki besin eriyiğinin havalanmasını sağlar hem de durağan olmasını ve bir süre sonra bataklığa dönüşmesini engeller. Buna ek olarak da sistemde dolaşan su hiç bir zaman EC' si yükselmiş kirli bir sıvı haline gelmez. Zira Besin eriyiğinin sistemde dolaştığı ve beklediği süreler bellidir. Bu süreler içinde bitki aldığı kadar besini alır ve kalan eriyik tanka geri döndüğünde yine aşağı yukarı aynı değerleri kazanır. Aşağı yukarı diyorum çünkü hiç bir zaman ilk halinde olmayacaktır ama sizin dediğiniz gibi işe yaramaz bir kirlilik haline de gelmeyecektir. Zira bitkiler besin eriyiğindeki besin maddelerini sizin düşündüğünüz anlamda makro seviyelerde almazlar. Yani sistemde on beş dakika boyunca dolaşan 20 lt. besin eriyiğini o süre içerisinde sömürüp posa olarak geri yollamazlar.

Bu işlem süreç içerisinde mikro seviyelerde gerçekleşir ve gün sonunda sistemde ne kadar besin eriyiği azalmışsa, o kadar eriyik takviyesiyle yine neredeyse ilk haline gelir. Bu işlemi de sonsuza dek aynı döngü ile yapmadığınız için (besin eriyiğini önceleri haftada bir, bitkileriniz geliştikçe 3 ya da 4 günde bir tamamen yenileyip sistemde yalnızca su dolaştırmak bunun içindir) besin eriyiğiniz sandığınız gibi EC ve ph' ı belirsiz bir atık haline gelmeyecektir.

malbman
15-12-2008, 09:23
Hatta bu arada Sayın Malbman' ın 11 şişeli akan su kültürü sisteminide inceledim. Gittim yepyeni pompa bile aldım. Daha küçük besin deposu ile 11 adet saksıyı besleyebildiği için. Ama yine de sistemde dolaştırdığı sıvı 2 Adet damacanadan fazladır. Ama sistemi devreye aldıktan bir gün sonra sayın Malbman' a veya akan su kültürü ile akan sıvıyı ana besin tankına geri döndüren herhangi birine ana besin tankındaki sıvının EC' si ve Ph' ı nedir diye sorsanız yeniden ölçüm yapmadan size hiç bir şey söyleyemez.
Halbuki bir önceki mesajımda eklediğim çizimle ilgili çalışmalarımı bütün bayram boyunca sürdürdüm ve çeşitli deneyler yaptım.

Biraz da 11 saksılı sistemden söz edeyim. Besin depom gerçekten de sizin tahmin ettiğiniz gibi küçüktü. 25 lt. sıvı kapasitesi vardı ama ben tanka 20 lt. besin eriyiği koyuyordum. Yani bir damacanadan bir litre fazla. Bunun da yaklaşık 15 litresi sistemde dolaşıyor, kalanı tankta duruyordu. Yine sizin de dediğiniz gibi sistemi devreye aldıktan bir gün sonra değil, bir saat sonra bile, (eğer üretim sera gibi kontrollü bir ortamda yapılmıyorsa) kime sorsanız besin eriyiğinin ne EC' sini ne de ph' ının söyleyemez. Bu ancak kontrollü ortamlarda olur. Zira ec ve ph değerleri ortam sıcaklığı, genleşme, nem vs gibi bir çok etken nedeniyle yükselip alçalabilir. Taktir edersiniz ki bunlar bir amatörün kontrol altında tutabileceği şartlar değildir.

Ama amatörce yapılan bu işleri de deney ve gözlemler sayesinde bir takım standartlara oturtma şansımız var. Zira bitkilerimiz gözümüzün önünde ve her ne kadar hazırladığımız besin eriyiğinin EC ve ph' sini bilmiyorsak da, bitkilerimizin durumundan kolaylıkla anlayabiliriz. Gözlediğimiz olumsuzluklara göre deneme yanılma yöntemiyle bir takım değerler elde eder ve bunlar sayesinde bitkilerimize daha uygun ortamlar sağlayabiliriz.

Sevgi ve saygılarımla

Sarıcan
15-12-2008, 12:14
Sayın Nariçi,
Sizin sorunuz kısa olduğu için önce size yazmak istedim. Damacanada formüle göre hazırlanmış EC' si ve Ph' ı belli hiç kullanılmamış sıvı besin her an hazır bekliyor, saksılarınızdaki fideleri sebilden su için insanlar gibi düşünürsek birinci saksınız bir bardak su içerse damacanadan sisteme bir bardak taze besin sıvısı ilave oluyor. (Birleşik kaplardaki sıvı seviyesi dengelenme prensibinden, ikinci saksınız 2 bardak sıvı tüketirse damacanadan iki bardak su sisteme ilave ediliyor. Damacanadaki sıvı besin bitene kadar bu işlem böyle devam ediyor. Damacanada sıvı besin bitince yeni sıvı besin hazırlayıp dolduruyoruz. Buda sisteme bağlı saksı sayısına bağlı herhangi bir sürede olabilir. Damacanadan gelen yeni sıvı mutlaka saksılara dolmak isteyecektir hiç kuşkunuz olmasın. Bunu şöylede düşünebiliriz, her gün damacanadan bir bardak suyu alıp saksıya manuel sulama yapıyormuş gibi. Zaten saksının hacmi nerede ise bir kök domates fidesinin bir günde bitireceği kadar hacimde. Yani hergün manuel olarak saksınızı sıfırdan dolduruyormuş gibi düşünebilirsiniz. Umarım tereddütlerinizin cevabını bulmuşsunuzdur. Saygılar.

Sarıcan
15-12-2008, 12:52
Sayın Malbman; öncelikle geçmiş bayramınızı kutluyorum. Ama bütün forum sakinleri olarak benim bayramımı sabote ettiğinizi söyleyebilirim. Bu ne bulaşıcı bir hastalıkmış böyle. Aralık ayında kış mevsiminin başlangıcı olmasına rağmen sanki domates fideleri açıkta kalmışta solacakmış gibi bir heyecan bir telaş sormayın.

Ben emekli makina mühendisiyim. Tarımdan hiç anlamam, geçen sene saksıda hiç ilgilenmeden 3 adet domates yetişti ve ne olduysa o 3 Adet ceviz büyüklüğünde domatesi yiyince oldu. Herhalde oradan bulaştı diyorum. Sonra internette araştırırken agaclar.net' i keşfettim.

28 Kasımdan bu yana forumda ne var ne yok okumaya çalışıyorum, birazda mesleki hastalıktan olacak devri daim pompaları ve bu sistemlere aşina olduğum için forumda en çok sevdiğim uygulamalardan biride sizinki olmuştu ve gerçekten Kudret Bey' le ilk yazışmamdan sonra ilk iş Carrefour Kozyatağındaki Petshop tan 1 Adet ATMAN marka hava motoru, 1 Adet' te ATMAN marka 2000 lt/h' lik devri daim pompası aldım. Ama Sayın Kudret Tezel' le yazıştıktan sonra çizdiğim modelde 6 kök domates fidesi yapamayacağımı öğrenince üzüldüm.

Düşünceme en yakın ve kök sayısı benim düşündüğümdende fazla olan sizin sisteminiz belki daha uygun diye epeyce kafa patlattım. Ama sağolsun yine Kudret Bey her kök günde 1- 1,5 litre su tüketir deyince 11 köke sıvı besin takviye etmek için hiç değilse haftada bir takviye yapmak kaydı ile bile olsa yinede oldukça büyük bir ana besin tankına ihtiyaç olacak diye düşünerek sizin sistemden başka ne yapabilirim diye araştırmaya devam dedim ve önceki mesajlarımdada hikayesini anlattığım gibi balkon gibi dar alanlarda belkide en uygununun durdun su kültürü olduğuna karar verdim.

Yoksa dün gece geç vakitte yazdığım mesajda belkide amacını aşarak devri daimli sistemler gereksiz diye bir şey söylediysem peşinen özür diler ve düzeltmek isterim. Ama tanışmışken yeni düşündüğüm sistemdeki açıklarımı ve eksiklerimi tartışarak tamamlamak isterim. Mesala siz kaç günde bir sistemdeki sıvıyı komple boşaltıp yeniliyorsunuz, yoksa sürekli eksileni tamamlayarak mı gidiyorsunuz. Ben sıvı besininin ve köklerin havalandırılması için her saksıyı akvaryum hava mororu ile havalandırmayı düşünüyorum. Bu yeterli olmaz mı?

Oğlumu okuldan almak için şimdilik affınızı rica ediyorum. Daha sonra görüşmek dileğiyle. Saygılar

malbman
15-12-2008, 14:25
Sayın Sarıcan; mesajımın en başında da yazdığım gibi, Allah acil şifalar versin:p Durun bakalım daha ne bayramlar, ne doğum günleri, ne evlilik yıldönümleri sabote olacak bu bitkiler yüzünden:D:D Ayrıca ne için özür dilediğinizi anlamadım. Ben sizin yazdıklarınızdan devri daim sistemlerinin gereksiz olduğunu düşündüğünüz gibi bir sonuç çıkarmadım. Yalnızca katılmadığım yönleri belirtmek istedim. Sizi bu şekilde düşünmeye sevk ettiysem asıl ben özür dilerim. İnternette bu türden yanlış anlaşılmalar ne yazık ki çok sık oluyor. Çünkü karşı karşıya değiliz ve ne o anki mimiklerimizi ne de beden dilimizi görme şansımız var.

Gelelim sorularınıza. İsterseniz sondan başa doğru gideyim. Öncelikle, yazın uyguladığım 11 saksılı sistemde 4 ya da beş gün boyunca gün içinde eksilen miktarı tamamlayarak 4. ya da 5. günün sonunda tüm besini değiştiriyordum. Ama benim domatesler en hızlı zamanlarında bile adam başı 1-1,5 lt. besin tüketmediler.

Kudret hocamın bitkileri benimkilerden çok daha gelişmişti. Onlar tüketmiştir. Ama öyle bile olsa, 11 kök bitkiye günde en fazla 15 lt. gibi bir takviye yapmanız gerekir ki bunun için de benim kullandığım küçük bir tank işinizi rahatça görecektir.

Sizin sisteme gelince: açıkça söylemek gerekirse bu konuda çekincelerim var. En başta su hiç devri daim etmeyeceği için, durduk yerde en ufak bir ışıktan bile yosunlanacaktır, ki bu da bitkinin besin eriyiğini almasını engelleyip gelişimini yavaşlatacak, hatta durduracaktır. Bu nedenle bu sistemde ısrar edecekseniz, en azından besin eriyiğinin ışık almasını engellemelisiniz. Bunun için besin tankını griye boyayın derim. Bir yabancı sitede yosunlanmaya karşı en nötr rengin gri olduğunu okumuş ve bizzat uygulamıştım.

Kullandığım besin tankını ve saksı olarak kullandığım kola şişelerini griye boyamış ve yazın neredeyse sistem tüm gün güneşin altında kalmasına rağmen, en ufak bir yosun problemi yaşamamıştım.

Saksılara akvaryum motoru ile hava vermek iyi bir fikir ama, yarın bir gün seri bağlayarak 6-7 tane saksı kullanmaya başladığınızda tek bir motor yeterli gelecek mi? Motorun yetersiz geldiği yerden itibaren, devreye ikinci bir motor girmesi gerekecek ki, bu da yeni bir masraf demek olacak.

Bir de sayın Nariçi' nin de belirttiği gibi, besin tankı olarak kullandığınız bidonu sağlam bir şekilde sabitlemeniz gerekecek. Yalnızca yüzlük bir pimaşın üzerinde pek sağlam duracak gibi görünmüyor.

Bu yazdıklarım profesyonelce fikirler değil, tamamen kendi gözlem ve tecrübelerime dayanarak kestiğim ahkamlardır:D Profesyonel arkadaşlarımız çok daha yararlı bilgiler vereceklerdir. Size kolaylıklar diliyorum.
Saygılarımla.

Sarıcan
15-12-2008, 18:35
Sayın Malbman, iyi dilekleriniz için teşekkür ediyorum. Tartışma tam istediğim noktaya geliyor. İşin mekanik, emniyet ve ışık problemini çözmek o kadar basit ki. Biraz abartarak çizdim ama balkonun bir köşesine konulacak damacananın devrilmesi mümkün değil ama allah korusun deprem falan olur diye damacanayı iki duvar arasına bir kelepçe ile bağlamakta mümkün veya ışık geçirmeyide engellesin diye iki duvarı olan düşey bir kutu veya kasa ile komple damacanayı izole etmekte mümkün.

Diğer saksı borulara gelince onlar zaten tabii gri renkteki atık su boruları, ağızlarıda bitkiyi tutmak için düşündüğüm ve boruya piston gibi giren iki kat 18 mm kalınlığında strafor. İki kat strafor koymayı düşünüyorum çünki bitkiyi geçirmek istediğim yarıkları birbiri ile 180 derece zıt yerleştirerek bitkiyi kelepçe gibi kucaklamak istiyorum. 36 mm pistondan ışık sızarak saksı içindeki sıvıyı yosunlaştırması mümkün değil, ki olsa bile siyah bir poşet geçirerek hallederim. Beni asıl düşündüren saksıda demek istemiyorum, çünki benim saksılar vazoyu andırıyor. Teknik olarak vazoda manuel sulama ile topraksız tarım yapılabilirmi? Yani gelişmiş bir kökün rahatlıkla sığacağı boru şeklinde bir hacim. Bu vazoya gerekirse hava motoru ile hava takviyesi yapılabilir. Ben bir haftadır bu sorunun cevabını arıyorum. Zannederim bir kaç gündür Sayın Tezel foruma girmiyor, bu teknik konuyu onada sordum. Hatta durgun su ile Sayın Envor kavanozda çok güzel domates yetiştirmişti, belki mesajım dikkatini çekerse diye onada sordum ama bugüne kadar bir cevap alamadım.

Eğer sayın üstatlar bu iş olabilir derse, işte ben o zaman sizlere diyebileceğim ki devri daimli sistemlerinizden vaz geçin. Neden derseniz? Bitkiye sıvı besin takviyesi anlık ve her zaman taze besin çünki ana besin tankı her zaman en saf halinde, yani geri dönüş yok. Enerji gerektirmiyor. Devri daim motoru ile kıyaslarsak devri daim motor gücü 38 watt, buna karşılık hava motoru gücü 3,7 watt. Yani onda biri. Ayrıca bu sistemler gün gelecek arıza yapacak. Üç beş günlüğüne evden uzak kaldığınızda elektrik kesilirse , devri daim motoru veya zamanı kontrol eden timer arıza yaparsa vay haline sistemdeki bitkilerin veya masrafın. Halbuki durgun su kültüründe hava motoru arıza yapsa bile bitkinin ihtiyacı olan taze besin her an servis edilmekte. Ta ki damacanada sıvı bitene kadar.

Eğer Kudret veya Envor üstatlar bu iş olur derlerse sistemden damacanayı kaldırıp onun yerine 50 lt' lik büyük plastik bidon alacağım. Damla sulamacıda depoyu beğendim bile. Benim tek sorunum teknik olarak vazoda domates yetişir mi? Sayın Envor bu sistem işler derse seralarda bir kaç tonluk depolarla bile bu sistemin uygulanabileceğinden eminim. Hiç bir enerji sarfetmeden, doğanın bize sunduğu fizik kanunlarından faydalanarak.

Kudret Tezel
15-12-2008, 19:39
Merhaba sevgili arkadaşlarım. Bayram dönüşü bilet bulamadığım için dönüş bu güne kaldı ve gelir gelmez bilgisayarımı açtım ve birde ne göreyim etraf savaş alanı.Bu işi onun için seviyorum, özgürce istediğini düşünüyorsun para harcıyorsun zaman harcıyorsun ,bu işi ben yaparım arkadaş , bu iş böyle yapılır işte bukadar diyorsun,Amerika orası değil burası diye yeni yeni keşiflerde bulunuyorsun , birde bakıyorsunki .......... serabmış.
Herşeyin keşfedilmiş denenmiş bir şekli var .Bunu sadece bizimgibi amatörler değil dünya ünüversiteleri araştırıyor. Doğru diye bildiğimiz çok yanlışlarımız, olur gibi gözüken çok olmazlar var.
Diyorumki bilinen sistemlerden yola çıkalım, ama kendi düşündüklerimizide denemekten asla geri kalmıyalım.zira en güzel sistem bizim için en kolay ,en ekonomik ve en verimli sistemdir.
Hevese kapılıp en değerli şey olan zamanımızı ,emeğimizi, paramızı ve umutlarımızı boşa harcamayalım, ama denemenin keşfetmenin zevkindende mahrum kalmıyalım.
Kimsenin verdiği doneyi bu yüzde yüz doğrudur diye kabullenmiyelim zira şartlar değişince bazı doneler değişe bilir. Ayni bitkinin değişik cinsleri donelerde değişiklik arz edebilir.
Bütün arkadaşlarıma çalışmalarında başarılar dilelrim.

Kudret Tezel
15-12-2008, 20:22
Sayın sarıcan yazdıklarınızı baştan sona okudumve birtek şey söylemek istiyorum.Gerçekten kendinizi öyle kaptırmışsınızki hayran olmamak mümkün değil.Bu siteyi bulmanız iyimi oldu kötümü oldu bilmiyorum. Gerçektende bu iş işte böyle bir hastalık ve siz şu anda hastalığın doruğundasınız ama üzülmeyin.Biraz masraf biraz zaman hortum motor saksı matkar felan derken geçecek ,meraklanmayın.
Sevgili sarıcan arkadaşım affınıza sığınarak birazda şakalaşalım dedim kırmadım umarım.
Kırdıysam af ola.
Sayın sarıcan yazdıklarınızda mantığa ters bir yer yok ancak sisteme ters düşen yerler olabilir. Örneğin şu bitkiye devamlı taze besin vermek işi sadece durgum su kültüründe besin verildikten belli süre sonra tankın tamamen boşaltılp ve hatta bitki kökünün yıkanıp tekrar taze eriyikle doldurulması ile mümkün olur. bitkiler suyun besini ayni anda almazlar. ortam çok sıcaksa rüzğarlı ise buharlaşma gerek yüzeyden gerek yapraklardan fazlaca olur seviye düşer tuzluluk artar yani EC yükselir . Bunun tersindede EC düşer .İşte eksilen suyun yerine taze besin vermek eriyiği normal değerlerde tutmaya yetmez.En mükemmel otomatik sistemlerde bile EC PH ayni değerlerde tutulabilir ama formül ayni kalamaz.
Ayrıca eriyiğin havanlaması veEC değerinin heryerde ayni olması için karıştırılmasıda şarttır.
Su bidonunu ters çevirerek seviyeyi sabit tutmak basit ve çok kolay bir yoldur.
Böyle yapılabildiği gibi elektonik bir seviye flatörü (elektronik arkadaşımız anlatmıştı)
veya mekanik bir flatör (rezervuarlarda olduğu gibi) kullanıla bilir.
Domatesin kök başına 1-1,5 litre su harcadığını söylemiştik bu envor arkadaşımızın bir paylaşımıydı ama sera şartlarında . Buda sizi fazla bağlamasın şartlar ve cins değişince değişe bilir.
Dogabilecek bir arızada nozul tıkanması elektrik kesilmesi pompanın bozulması gibi durumlarda bitkinin zarar görmemeside dikkat edilecek en önemli hususlardandır.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

envor
15-12-2008, 20:51
Envor kavanozda çok güzel domates yetiştirmişti, belki mesajım dikkatini çekerse diye onada sordum ama bugüne kadar bir cevap alamadım.
.

Merhaba sayın SARICAN; Çok özür dilerim, malesef sorunuzu farkedemedim :o
Kurmuş olduğunuz sistem bence güzel, durgun su tekniğinde hergün kavonaza su eklemek zorunda kalmazsınız.
Ama sistemde eksilen suyun yerine, damacanadan gelen besin eriyiğinin pH'sı yüksek olacaktır. Su bekledikce ve ısındıkça pH ve EC oranları değişecektir.
Durgun suda, bitkinin kökünü sudan çıkartıp yıkamaya gerek yok(kavanoz temizlenmeli), sadece ayda bir defa bir gün sadece su ile doldurun kavonozu ve öylece bir gün beklemesi yeterli olacaktır.
Durgun suda domates kökünün en az 5 litrelik kavonoza ihtiyacı vardır, 7 veya 10 litrelik olursa çok daha iyi olur. Benim denememde 5 litrelik kavonoz kullanmama rağmen 4.5 ayda 3 defa kökleri kesmek zorunda kalmıştım.

Sarıcan
15-12-2008, 21:57
İyi geceler;

Her iki üstada da sonsuz teşekkürler. Ben aradığım cevabı buldum sanıyorum.

Sayın Tezel,

Ben ne düşündüğümü tam ifade edemedim herhalde. Ben bitkiye sürekli taze besin vermek derken, saksıda bitki tarafından emilip konsantrasyonu bozulan eriyiğe, sizin formüle ettiğiniz ilk haldeki eriyikten manuel metodla her gün 1 lt civarı ilave ederek bozulan konsantrasyonu orjinale mümkün olduğunca yaklaştırmak olarak tarif etmek istedim. Elbetteki taze besin deyince saksıyı (Tankı demiyorum, çünki tanka geri dönüş yok.) tamamen boşaltıp kökleri yıkayıp tekrar doldurmak anlaşılacaktır. Eksik anlatımım için özür dilerim.

Ayrıca bu sistemde kökü yukarı doğru kaldırıp saksıdaki sıvının EC ve Ph' ını kontrol etmekte çok basit olacak. Beni asıl ilgilendiren sistemin basit ve hiç bir otomasyona gerek duymaması.

Yıllarca fabrikalarda üretim hatlarında uğraştığım için çok iyi biliyorum ki ne kadar teferruat, o kadar çok arıza. Hele son zamanlarda otomasyonlu hatlarda da çok uğraştım, kocaman hatta hiç olmadık bir yerde bir röle veya elektronik arıza tüm sistemin durmasına yol açar ve sistemde arıza ile hiç ilgisi olmayan, ama bir sonraki istasyondan gelecek yarı mamulü bekleyen hatta, arıza giderilene kadar bir önceki istasyonu bekler ve olmadık masraf birikimlerine yol açar. Elbette el değmeden bir çok işi otomasyonla halletmek güzel ama bunu en basit metodlarla yapmak gerekir diye düşünüyorum. Zaten bu sistemi sevgili Elektronik arkadaşımızın sayfasını okurken keşfettim. Sayın akinselçuk isimli arkadaşın çizdiği birleşik kaplar metodunu görünce tamam dedim ve bütün bayramım sistemi tasarlamakla geçti. Sizden sistemi dolduracak sıvı besin konusunda yardımlarınızı bekliyorum. Nasıl almam gerekiyorsa bildirirseniz memnun olurum. Saygılar

Sayın Envor,

Size de teşekkürlerimi iletiyorum. Yazım hataları ve paragraf konusunda özür diliyorum. Yıllar varki oturup mektup bile yazmıyoruz. Elektronik ortamda da en yakın arkadaşınıza yazdığınız mesaj bile bir bilemedin iki paragrafı geçmez herhalde.

Nerede böyle uzun uzun bir konu hakkında görüş bildirip, giriş-gelişim-sonuç mantığı ile paragraflar dizayn ederek bir yazıyı kaleme almak. Ekran başında, ki elektronik ortamda okumak yazmaktan daha zor, insan kendi yazdığı yazıyı bile ön izleme yapıp okurken zorlanıyor. Konuya kendinizi fazla kaptırınca da bir sürü hata yapıyorsunuz. Kusura bakmayın, belirli bir süre hatlarımız olacaktır. Zaman içinde yazdıkça dahada güzelleşir umarım.

Sistemle ilgili eleştirilerinize ve yol gösterici bilgilerinize çok teşekkür ediyorum. Benim duymak istediklerim bu idi. Ø110 PVC borudan yaptığım vazo domates köklerini saklamaya yeter mi? Bunun cevabını da buldum. Çok sağolun. Demek ki bu masrafı yaptığım için ilk bir veya iki ay içinde sisteme olan acemiliğimi bu sistemle geçiştirebilirim. Kökler dediğiniz gibi çok büyük olursa yapacağım tek şey, markete gidip kökün ihtiyacı olan büyüklükte 3 Adet daha büyük çaplı ve belki biraz daha derin PVC boru almak. Buda deney masrafı olarak hiçte büyük bir rakam değil.

Birde yazdığınızdan anladığım kadarıyla kökleri sudan çıkarıp yıkamaya da gerek yok diyorsunuz. O zaman ben zamanı geldiğinde temiz su dolu damacanayı besleme tankı yerine koyup kökleri bir veya iki gün temiz su ile karşı karşıya bıraksam o bile yetecek ve bu sistemde o da çok basit olacak. Bu yüzden çok sevindim. Size sorduklarım da tek eksik sıvı besin ve köklerin havalandırma ihtiyacı, ben bir adet iki çıkışlı hava motoru almıştım. Bununla 3 Adet saksıyı havalandırabilirim diye düşünüyorum. Bu konudaki görüşlerinizi de bildirirseniz sevinirim.

envor
15-12-2008, 22:24
Sayın SARICAN, bitkiyi ayda bir gün, temiz suda bekletmeniz yeterli olur, iki gün bekletmenize gerek yok, ayrıca suya devamlı oksijen vermeniz, bitkinizin daha iyi bir gelişim göstermesini sağlayacaktır. Bir hava motoru, 3 - 4 kavanoza yetecek kadar hava verir, bence yeterli olur.
Yeni bir boru alacaksanız, 160 inçlik bir boruyuda değerlendirin. Ben olsam 110 inç yerine, 160 inçlik bir boru kullanırdım.

kahyanur
15-12-2008, 22:36
Değerli SARICAN;
Siz makina mühendisi ben kimya mühendisi; geriye bir ziraat mühendisi ve bir elektronik mühendisi katılımına gereksinim var sanırım:D
Öncelikle bu konuya ciddi anlamda kafa yorduğunuz ve emek sarfettiğiniz için teşekkür etmek isterim. Kendi adıma. Kimya eğitimi mantalitemle bu projeye ne katabilirim acaba diye düşündüm. Sistemin bileşik kaplar prensibine uygun hareket edeceğini siz denemişsiniz. Bunun olabilirliğinin kesinliğini varsayarsak; besleme çözelti konsantrasyonunun (bileşiminin-yoğunluğunun) mümkün olduğu kadar sabit kalabilmesi konusundaki düşüncem, 18 lt lik su bidonundaki besin eriyiği konsantrasyonunu (içeriğindeki madde yoğunluğunu-miktarını-erimiş gr/lt kimyasal miktarını) biraz yüksek tutmanız. Saksı-pimapen lerinizdeki seviye düşmesi az olacak, ama bitki sudaki besini kullanacak, aynı besin seviyesi için besleme besinin biraz daha yoğun olması gerekir. EC ve PH besin çözeltisi ilave etmeseniz bile suyun buharlaşması ve bitkinin besinleri özümsemesi sonucunda suya bıraktığı kimyasallar yüzünden artmış olabilir. Ama EC nin yüksek olması demek besinin çok olması demek değil. Yazacaklarım şimdilik bu kadar. Ama bu sistem üzerinde ciddi olarak düşünmeye başladım.

Sarıcan
16-12-2008, 09:00
Sayın Kahyanur,

Desteğiniz ve ilginiz için teşekkür ederim. Senelerce sıhhi tesisat armatürleri üretiminde çalışmış biri olarak, düşünüldüğünde bu tesisilerdeki krom kaplama banyolarının çalışma prensibinden çok farklı bir şey değil.

Benim mesleğim kimya olmamakla birlikte, yıllarca yönetici olarak sorumlu olduğum yanımda çalışan yardımcılarımdan, kimya mühendisi arkadaşlarla çok yakın ilişkilerde bulundum.

Krom kaplama hattındaki krom ve bakır banyolarında eksilen elementlerin ilavesi için, çeşitli metodlarla konsantrasyonda eksilen miktarları tesbit edip, rutin ilavelerle banyo konsantrasyonlarını düzelttiğimizi biliyorum. Hatta bu analiz yapma tekniğine titrasyon deniliyordu bildiğim kadarıyla.

Sizde konsantrasyonu değişen sıvı besin sıvısında; örnek olsun diye söylüyorum: Her hangi bir titrasyon metodu ile nitrat ve sülfat türevlerinin eksilen miktarlarını tesbit edebilecek bir metod geliştirebilirsiniz.

Sistemi tedavi etmek için ilave edilecek yeni sıvı gübrenin miktarlarını belirleyebilecek bir mini labaratuvar oluşturabilirsiniz. Çok mu uçuk oldu? Ama biliyorum ki bu amatörce çabaların hepsi gelecek için Ar-Ge çalışmaları, bizim için olmasada çocuklarımız için. Saygılar.

Sarıcan
16-12-2008, 09:22
Sayın Envor,

Gece siz cevap yazdıktan sonra ben hemen daha büyük PVC boru çapını belirlemiştim zaten. Sizin bir domates kökü için 7 veya 10 litrelik saksı iyi olur deyince, en uygun boru çapının Ø200x250 lik PVC boru olduğunu hesaplamıştım bile, takriben 9,6 litre gelir.

Ø160x250 lik PVC boru 5,5 litre gibi olacak ve belkide yine kökler sığmayacak. O yüzden en kısa zamanda Ø200' lük PVC borudan yedek saksılarımı yapacağım.

Ben bunları yapıyorum da daha ortada ne domates fidesi var nede fideleri koyacak sıvı gübre.

Kudret Bey' e ulaşabilirsem ondan sıvı gübre kitlerinde alacağım ama fide işini nasıl hallederim bilemiyorum. Evde geçen seneden kalma Marmande cinsi tohum vardı, benim saksılara uygun olur mu bilemiyorum ama denemek için en azından onlardan çimlendirmeye çalışacağım.

malbman
16-12-2008, 11:26
Sayın Sarıcan; elimde http://www.pasatohum.com/aciklama.aspx?aaa=44 linkindeki 2274 nolu domates ile http://www.dobies.co.uk/pd_439202_Tomato_Golden_Sunrise_Seeds.htm linkindeki ve http://www.dobies.co.uk/pd_439377_Tomato_Golden_Peardrop_Seeds.htm linkindeki domates tohumlarından mevcut. İsterseniz (yerli olanından adet sorun olmaz ama yabancı olanlar kısıtlı olduğu için) her birinden bir kaç tane gönderebilirim.

Sarıcan
16-12-2008, 12:49
Sayın Malbman,

Çok teşekkürler. Geçen sene saksıda toprak için Bauhaus'tan aldığım, Anadolu tohumculuğa ait Super Marmande diye çok güzel bir domates tohumu var. Geçen sene sizlerle tanışmadan ve zavallı fideye hiç bakım yapmadan yüzlerce çiçekten sadece 3 Adet domates aldım. Ceviz büyüklüğü kadar 2 Adet ve Yumurta büyüklüğünde 1 Adet.

Zaten hastalık ondan sonra başladı. Hiç öyle lezzetli bir domates yememiştim. Sonrada bir tanıdık hediye olarak köy domatesi göndermişti. Her halde Çanakkale domatesi diye bilinen domatesti, çok iri ve güzel bir domatesti. Tohum almak nedir hiç bilmezken, domates o kadar doğaldı ki çok az sayıda çekirdeğini bir peçete üzerine alarak kurutmuştum. Umarım onlarda çimlenebilir.

Asıl acemiliğim şimdi nasıl çimlendirme, şaşıtma yapacağım. Ne kadar olduktan sonra topraksız saksılara nasıl transfer edeceğim. Tabi birde daha sistemi dolduracak sıvı besini edinemedim.

Bu arada benim sistemde kullandığım damla sulama ekipmanlarındaki sızdırma ve kaçak problemlerinden sonra, bütün dirsek, Tee ve hortumları pnömatik sistemlerde kulanılanlarla değiştirdim. Vana bağlamaktan vazgeçtim. Hortumlar çok kolay sökülüp takılmakta. Belki sadece ana besleme tankı çıkışına sistemi temizlerken kapatmak için bir adet vana koyacağım. Birde dün sayın Envor' la yazıştıktan sonra şayet köklerde sıkışma olursa PVC boruların çapını 200 mm' ye çıkaracağım. 4 Adet PVC boru 10 litre su ile doldu, damacana da 18 litre dersek, sistemde toplam 28 litre sıvı besin olacak. Eğer damacana çok kısa sürede tükenirse bir düşüncemde damacana yerine 50 litrelik bir plastik depo koymak. Sistem bakım peryodunu bir aya kadar çıkarmak istiyorum. Deneyimlerinizi ve aydınlatıcı eleştirilerinizi bekliyorum. saygılar

kahyanur
16-12-2008, 13:11
Sayın Sarıcan;
İlk çalışmaya başladığım yıllarda , kısa bir zaman da olsa Kaplama tesisi olan bir fabrikada çalışmıştım. Metal üzerine çinko; krom ve üzerine nikel kaplama yapıyorduk. Bu yüzden kaplama öncesi metale yapılan ön hazırlık ve kaplama banyo titrasyonları hakkında bilgim var. Ama bu konuda çok daha fazla parametre ve hassas dengeler söz konusu. Evimde bir labaratuar kurmayı çok isterim. Yanlız evde sebze yetiştirmeye merak sardığımdan beri kitap, torf, cocopeat, perlit, Hydroton, tohum derken epey masraf ettiğimi farkettim. Laboratuar kurma ise benim bütçeme göre ciddi yatırım demek. Yavaş, yavaş eksiklikleri tamamlayıp küçük bir lab kurabilirim belki. Topraksız tarım kimyasalları tabii ki besleme çözeltisi içinde analiz edilebilir. Bunun için en azından PH-metre, hassas terazi, otomatik büret, kimyasallar ve indikatörler gerekli. Cam eşyayı saymıyorum bile:D
Yetiştirmeyi düşündüğünüz domates için yerli tohum kullanmanızı tavsiye ederim. Yurt dışı menşeeli olan edinip çimlendirdiğim tohumların hiç birisi fide olmayı başaramadı. Öldü gitti ne yazık ki(red currant, yellow currant,tumbling tom yellow, tumbling tom red,tumbler, tigerette cherry yellow, tigerette cherry red). Ama yerli tohumlarımın hepsi bir ay gibi zamanda sağlıklı fideler oldular(falkon, rio grande ve sevgili Enginnaz'dan aldığım cherry tohumları). Yurt dışı tohumlarını ilk baharda tekrar ekmeyi deneyeceğim. Elimde falkon ve riogrande tohumu var. May tohumculuğun, 25 gram olarak satılıyor. İsterseniz size yollayabilirim. Bence üç beş kök domates için benim gibi paketiyle tohum almayın:D

envor
16-12-2008, 18:32
fide işini nasıl hallederim bilemiyorum.

O işi nasıl halledebileceğinizi, ben biliyorum.;) Özelden adresinizi gönderin, çorbada bizimde tuzumuz olsun :)

envor
16-12-2008, 19:06
18 lt lik su bidonundaki besin eriyiği konsantrasyonunu (içeriğindeki madde yoğunluğunu-miktarını-erimiş gr/lt kimyasal miktarını) biraz yüksek tutmanız.

Bu hata olur sayın kahyanur. Sudaki besin miktarının fazla olması, domatesin iyi bir büyüme süreci geçireceği anlamına gelmez. İki yıl önce üç ayrı kavanozda, üç farklı EC'de fide yetiştirdim. Yüksek EC'de bitkinin gövdesi çok kalın, içi boştu, kaval gibiydi. Bitkinin meyveleri çeşidin özelliğini yansıtmıyordu, meyveler daha küçüktü, bitkinin yaprak haritası bozulmuştu. İlerleyen zamanda bitkinin, normal EC ile beslediğim bitkiye göre 3 döl (çiçek/salkım) gerisinde kalmıştı. Üç kavanozda yan yanaydı, sıcaklık, nem ve ışık olarak aynı ortamda yetişmişti.

kahyanur
16-12-2008, 19:17
Bu hata olur sayın kahyanur. Sudaki besin miktarının fazla olması, domatesin iyi bir büyüme süreci geçireceği anlamına gelmez. İki yıl önce üç ayrı kavanozda, üç farklı EC'de fide yetiştirdim. Yüksek EC'de bitkinin gövdesi çok kalın, içi boştu, kaval gibiydi. Bitkinin meyveleri çeşidin özelliğini yansıtmıyordu, meyveler daha küçüktü, bitkinin yaprak haritası bozulmuştu. İlerleyen zamanda bitkinin, normal EC ile beslediğim bitkiye göre 3 döl (çiçek/salkım) gerisinde kalmıştı. Üç kavanozda yan yanaydı, sıcaklık, nem ve ışık olarak aynı ortamda yetişmişti.

Sevgili Envor;
Ben bitkinin içinde durduğu çözeltinin EC sini değil; besleme çözeltisinin EC sini biraz yüksek tutalım dedim. Bitki kendi çözeltisindeki besini kullanacak ve çözelti zayıflayacak. Aynı konsantrasyondaki çözeltiyi beslemeye devam edersek günden güne besin azalacak çözeltide. EC yükselmiş olabilir ama bu besinden dolayı bir yükselme olmaz. Ancak besleme çözeltisi biraz daha yoğun olursa aynı besin seviyesi sağlanabilir. Kimyasal proseslerde besleme yapılan kontünü sistemlerde daima besleme konsantrasyonu fazla yapılır.

malbman
16-12-2008, 19:23
Pardon aklım karıştı ama: bitkinin içinde durduğu çözelti ile besleme çözeltisi aynı şeyler değil mi sayın kahyanur? Değilse aradaki fark nedir?

kahyanur
16-12-2008, 19:35
Pardon aklım karıştı ama: bitkinin içinde durduğu çözelti ile besleme çözeltisi aynı şeyler değil mi sayın kahyanur? Değilse aradaki fark nedir?

Sevgili Malbman;
Sayın Envor ve sayın Kudret beyin açıklamalarında besleme çözeltisi ve bitkinin içinde durduğu çözelti aynı çözelti. Yani konsantrasyon, bileşim, erimiş gr/lt kimyasal miktarları tamamen aynı. Bitkinin içinde durduğu kaptaki çözelti azaldıkça, aynı çözeltiden ilave ediliyor. Ama ben ilave edilen çözeltiye adı üzerinde "besleme çözeltisi" diyorum. Çünkü bu çözelti ile bitkinin kabındaki azalan seviyeyi tamamlıyoruz. Yani "besleme" yapıyoruz. Ve benim kanaatime göre besleme yaptığımız çözeltinin biraz daha yoğun olması (içindeki erimiş kimyasal gr/lt daha fazla) gerekir. Sebebini yukarıdaki mesajımda açıklamaya çalıştım.

envor
16-12-2008, 19:37
Sayın kahyanur, bence sistem şöyle olmalı; Damacanadaki çıkışa bir vana takılmalı. Boruların içindeki çözeltinin, bitki küçükken haftada bir, bitki büyüdükçe beş günde bir, sonra üç günde bir suyunun değiştirilmesi, başarının temelini oluşturuyor*. Şimdi haftada bir değiştireceğimizi varsayalım. Bir hafta doldu, damacanadaki vanayı kapattık, pvc borularındaki suyu boşaltık, vanaları açıyoruz, borular su ile doluyor. Bir hafta boyunca eksildikçe yeterli su boruya geliyor. Bu düzen böyle devam edip duruyor. Damacanada yüksek EC olursa, borulara konulacak suyu ayrı hazırlamak gerekiyor.(Hiç gereği yokken.) Kavanozdaki suyun zaten EC'si yükselecek, birde yüksek EC vererek bitkiyi yormaya gerek yok*. ****** bu benim düşüncem :)

*: Bence :)

malbman
16-12-2008, 19:44
Sevgili Malbman;
Sayın Envor ve sayın Kudret beyin açıklamalarında besleme çözeltisi ve bitkinin içinde durduğu çözelti aynı çözelti. Yani konsantrasyon, bileşim, erimiş gr/lt kimyasal miktarları tamamen aynı. Bitkinin içinde durduğu kaptaki çözelti azaldıkça, aynı çözeltiden ilave ediliyor. Ama ben ilave edilen çözeltiye adı üzerinde "besleme çözeltisi" diyorum. Çünkü bu çözelti ile bitkinin kabındaki azalan seviyeyi tamamlıyoruz. Yani "besleme" yapıyoruz. Ve benim kanaatime göre besleme yaptığımız çözeltinin biraz daha yoğun olması (içindeki erimiş kimyasal gr/lt daha fazla) gerekir. Sebebini yukarıdaki mesajımda açıklamaya çalıştım.

Pardon ben beslemeyi bildiğimiz anlamda "yedirme, besleme" anlamında düşünmüştüm.

kahyanur
16-12-2008, 19:49
Sayın kahyanur, bence sistem şöyle olmalı; Damacanadaki çıkışa bir vana takılmalı. Boruların içindeki çözeltinin, bitki küçükken haftada bir, bitki büyüdükçe beş günde bir, sonra üç günde bir suyunun değiştirilmesi, başarının temelini oluşturuyor*. Şimdi haftada bir değiştireceğimizi varsayalım. Bir hafta doldu, damacanadaki vanayı kapattık, pvc borularındaki suyu boşaltık, vanaları açıyoruz, borular su ile doluyor. Bir hafta boyunca eksildikçe yeterli su boruya geliyor. Bu düzen böyle devam edip duruyor. Damacanada yüksek EC olursa, borulara konulacak suyu ayrı hazırlamak gerekiyor.(Hiç gereği yokken.) Kavanozdaki suyun zaten EC'si yükselecek, birde yüksek EC vererek bitkiyi yormaya gerek yok*. ****** bu benim düşüncem :)

*: Bence :)

Sevgili Envor;
Bidon ters **** düz de dursa iki ayrı çözelti hazırlamaya gerek yok. Besleme çözeltisi örneğin %20 daha konsantre hazırlanır ve bitki kabına başlangıç çözeltisi hazırlanırken konması gereken miktarın %20 eksiği konur ve gerisi suyla tamamlanarak karıştırılır.
Besleme çözeltisinin tam olarak ne kadar daha yoğun hazırlanması gerektiği ancak bitki kabındaki günlük seviye düşme hacmini bilmekle hesaplamak mümkün. Kimyaca:D

Sarıcan
16-12-2008, 21:26
bence sistem şöyle olmalı; Damacanadaki çıkışa bir vana takılmalı. Boruların içindeki çözeltinin, bitki küçükken haftada bir, bitki büyüdükçe beş günde bir, sonra üç günde bir suyunun değiştirilmesi, başarının temelini oluşturuyor*.

Sayın Envor,

Ben sistemi ilk kurarken hem damacananın altındaki çıkış hattına hemde her saksı arasına vana koymayı düşünmüştüm. Hatta damla sulama fittingleri ile yaptığım ilk çalışmada bu vanalarıda bağlamıştım ve forumada fotoğraflarını koymuştum. Ama tarlaya göre yapılmış malzeme balkonda sızdırma yapınca kullanmaktan vazgeçtim.

Pnömatik malzemelerde pahalı olduğu için vanaları almadım. Yalnız pnömatik malzemelerin bir özelliği hortumların dirseklere söküp takılması çok kolay olduğu gibi fittinglerin kendi orjinal özelliği gövdeye bağlantı noktalarından kendi ekseni etrafında dönebiliyor. Yani damacanadan sonraki ilk Te parçasından hortum çıkarılır ve damacana tarafına doğru yukarı doğru döndürülürse, yine birleşik kaplar kanunu devreye giriyor ve besleme tankının sistemle bağlanısı kopuyor ve damacanada boşalmıyor. Yani vanası üzerinde.

Diğer borulardaki su ise birinci Te' nin hortum çıkan kısmından tersine akarak boşalıyor. Yani sistemi temizlemekte kolay. Hatta her boruların altına saksı altlığı koyarak boşalan suyunda balkonu kirletmemesini düşünüyorum.

Sayın Kahyanur ile tartıştığınız konuya gelince, biz mekanikçi ve kimyacı beyin jimnastiği yapıyorduk sistemi nasıl besleriz diye. Henüz Sayın Kahyanur ile yeni başlamıştık. Laboratuar fantezisi üzerinde konuşuyorduk, krom kaplama tesislerinde banyo konsantrasyonlarının iyileştirilmesi için yapılan takviyelerden esinlenerek. Yalnız kaplama sanayi tarım sanayi kadar zor değil inanın ki.

Kaplama banyolarındaki çözeltileri oluşturan kimyasal sayısı çok fazla değildir. Nikel banyolarında ana sarf malzemesi Nikel Sülfat, krom banyolarında ise kromik asittir. Diğerleri taşıyıcı, nemlendirici gibi tamalayıcı malzemelerdir. Ve orada elektroliz kanunları geçerli olduğu için amperi belli akımlarda belirli sürede sistemin harcadığı Nikel miktarı teorik olarak bellidir.

Üstüne üstlük banyodan alınan çözeltide sadece Nikel miktarına bakmak için titrasyonlar yapıp sistemin konsantrasyonunu düzeltmek için banyoya sadece Nikel Sülfat ilave edilir. Yani banyo içeriğinin tamamını içeren bir eriyik takviye edilmez. Sayın Kahyanur ile bunları tartışamadan olay boyut değiştirecek gibi görünüyor.

Henüz besin kiti içindeki kimyasalların ismini tam bilemiyorum ama sadece örnek olsun diye yazıyorum. Örneğin Amonyum Nitrat bizim bitkinin çok tükettiği bir ana sarf malzemesi olduğunu varsayarsak, çalışan sistemden örnek sıvı alıp sadece amonyum nitrat için titrasyon yapıp, sadece amonyum nitrat ilave edilebilmeli. Yoksa daha konsantrasyonu yüksek tüm kimyasalları içeren ana besin çözeltisi hazırlayıp sistemi dengeye alalım derken belki Amonyum Nitrat seviyesi normale gelir ama buna karşılık Kalsiyum Nitrat' tan dolay Ca miktarı istenilmeyen miktarda fazlalaşıp bitkiye zarar verebilir. Saçmaladıysam kusura bakmayın. Kimyasalların adını kafadan atıyorum.

Bu yüzden Sayın Elektronik' in durgun su kültüründe yetiştirdiği örnekte yazdığı deneyimlerden ve sizin kavanozdaki domates deneyimlerinden yola çıkarak şu anda en uygun çözümün bitkiyi gözlemleyerek ana besin tankını (Damacanayı) sistemden ayırarak saksılar içindeki konsantrasyonu düşmüş besin sıvısını belirli periyotlarla boşaltmak en uygunu olacak gibi.

Ben sistemi kurarken Sayın Elektronik' in salatalık fidesi fotoğraflarında gördüğüm kök miktarını baz alarak temizlik aşamasında en az sıvıyı dökmek gayesi ile saksıyı minimum hacimde tutmuştum. Bunu yaparken de gerek sizin, gerekse Sayın Tezel' in mesajlarında her bir domates kökünün takriben 1 litre besin sıvısı emdiği varsayımından giderek kökler içinde takribi bir hacim hesabı yaparak 2,6 litrelik saksılar oluşturmuştum. Yani amacım fide hergün kendi saksısındaki sıvıyı içsin bitirsin, ana besleme tankından da günlük ihtiyacı kadar yeni sıvı besin gelsin. Buradaki risk bitkinin almak istemediği kimyasallar kökler üzerinde çökelme yapacak, onlardan nasıl kurtulmalı. Bununda tek çaresi kökleri bir şekilde içme suyu ile yıkamak herhalde. Aklıma başka bir çözüm gelmiyor. Benim buradaki tek düşüncem sizin bir önceki mesajınızdaki söylediğiniz domates kökü için gerekli minumum hacmi tesbit etmek, buna göre yine en optimum boru çapı ve yüksekliğini tayin ederek yeni saksıları oluşturmak.

Ama yinede bu besin takviye işi tonlarca sıvı besin kullanacak sera işletmeleri için araştırılması gereken bir konu. Çünki balkon yetiştiriciliğinde ortaya çıkacak atık sıvı evdeki diğer saksıların sulanması veya en kötüsünden bahçedeki diğer bitkilerin köküne dökülerek değerlendirilebilir ama tarım işletmelerinde çıkacak atık sıvılar çevre kirliliği yaratmayacak asgari düzeye indirilmeli ve en verimli şekilde işletme içinde kalmasının sağlanması gerekir diye düşünüyorum. Kimyasal maliyeti sebze maliyetlerinin en büyük girdilerinden biri olsa gerek.

kahyanur
16-12-2008, 22:14
Sayın Envor,




Henüz besin kiti içindeki kimyasalların ismini tam bilemiyorum ama sadece örnek olsun diye yazıyorum. Örneğin Amonyum Nitrat bizim bitkinin çok tükettiği bir ana sarf malzemesi olduğunu varsayarsak, çalışan sistemden örnek sıvı alıp sadece amonyum nitrat için titrasyon yapıp, sadece amonyum nitrat ilave edilebilmeli. Yoksa daha konsantrasyonu yüksek tüm kimyasalları içeren ana besin çözeltisi hazırlayıp sistemi dengeye alalım derken belki Amonyum Nitrat seviyesi normale gelir ama buna karşılık Kalsiyum Sülfat istenilmeyen miktarda fazlalaşıp bitkiye zarar verebilir. Saçmaladıysam kusura bakmayın. Kimyasalların adını kafadan atıyorum.

Kimyasal maliyeti sebze maliyetlerinin en büyük girdilerinden biri olsa gerek.

Sayın SARICAN;
Bitki besleme çözeltilerindeki kimyasallar zaten en başından bitkinin harcayacağı miktarlar hesaplanarak hazırlanıyor. Yani bitkinin bir kimyasalı fazla, diğerini az kullanması söz konusu değil. Eğer böyle oluyorsa en baştan çözelti formülünde yanlışlık var demektir. Tabii ki en garantili yöntem haftada bir çözeltiyi tamamen değiştirmek ve tecrübeli arkadaşların tavsiyelerine uymak. Maalesef elimin altında labaratuar yok. Bana göre en doğrusu her gün titrasyon yaparak kimyasal miktarlarını belirlemek ve bu değerler ışığında baştan hazırlanıp doğru olduğu varsayılan besleme reçetesini düzeltmek ve gerekli kimyasal ilavesini yapmak. Topraksız tarım konusunda yapılması gereken çok araştırma var.

derin
16-12-2008, 23:16
Sn Sarıcan son mesajınızdan yola çıkarak profesyonel maksatlı bakıldığında işin boyutunun değişeceğini düşünüyorum zira hiç kimse haftada 100 ton veya 500 ton suyu boşaltıp sonra temiz suyla yıkayıp tekrar besin eriyiği ilave edip kullanmaz,sizin gibi bende bu konuda fazla bilgi sahibi değilim ancak profesyonel düşündüğümüzde şöyle olacağını zannediyorum sisteme girilen su içerisindeki tüm besin elementleri ayrı ayrı tayin edilir,eksilen besin ilavesi yapılır,ph ayarlanır,kirlenen su devirdaim sırasında filtreden geçirilerek temizlenir tekrar sisteme aktarılır,birde bitkinin farklı dönemler de farklı besin elementlerini daha çok kullanacağını düşünürsek bu dönemlerde istenilen elementin konsantrasyonu artırılacaktır zaten bu sayede bitki büyümesi kontrol altına alınıyor istenilen zaman da çiçek açtırılıyor,pazara sunma zamanı ayarlanabiliyor.
Youtube da bir video da izlemiştim ırmak şeklinde su sürekli devir yaptırılıyor bahsi geçen su miktarı çok fazla dev havuzlar vardı bu suyun atıldığını düşünemiyorum
Benim aklıma takılan bir konu var oda şu bizim suyumuz ışık görürse yosunlanıyor profesyonel işletmecilikte bu yosunla çok fazla uğraşılacağını zannetmiyorum zira beni bezdir di,herkez bilmeyebilir şişe suları şişelemeye uygun olmaları için yosun tutmama özlelliğine sahip olmaları gerekir hayat suyunun kaynağında iki tane su birleşerek akar şişelenen suyun çıktığı yerde hiç yosun olmaz diğer su yosun tutar, şimdi soru şu yosun tutmayan suyun özelliği nedir ki yosunlanma olmaz teşekkürler.

Sarıcan
17-12-2008, 09:03
sisteme girilen su içerisindeki tüm besin elementleri ayrı ayrı tayin edilir,eksilen besin ilavesi yapılır,ph ayarlanır,kirlenen su devirdaim sırasında filtreden geçirilerek temizlenir tekrar sisteme aktarılır,birde bitkinin farklı dönemler de farklı besin elementlerini daha çok kullanacağını düşünürsek bu dönemlerde istenilen elementin konsantrasyonu artırılacaktır .

Sayın Derin,

Önce tanıştığımıza sevindiğimi söyleyerek başlayayayım.

Bende zaten bir önceki mesajımda sanayide krom kaplama tesislerinde prosesin aynen sizin yukarıda bahsettiğiniz gibi geliştiğini anlatmıştım. Her kaplama banyosunda ( Yaklaşık 4-6 m3 hacminde üstü açık dikdörtgen havuz) yaklaşık içindeki kimyasal maliyeti 300-400 milyar maliyeti olan eriyikler mevcuttur.

Eriyik çok kıymetli olduğu için damlasını ziyan etmek insanın içini sızlatır. Bu yüzden her bir element ayrı ayrı analiz edilip sadece eksik element takviye edilmeye çalışılır.

Tarım konusunda hiç bir bilgim yok ama özellikle yurtdışında bu kadar büyük kapsamlı topraksız tarım kültürü yapılıyorsa, mutlaka sistemi destekleyen labaratuarlar yapılmıştır.

Kaplama sanayinde otomatik tesislerde bu iş otomasyona bağlanmış, dozaj pompaları ile bilgisayar kontrolündeki analiz sonuçlarına göre eksik element takviyesi otomatik olarak yapılmaktadır.

Ama yinede prosesin başındaki insanın teknik bilgisi her şeyin üstünde gelir. Çünki çok iyi gözlemler yapıp mevcut formülasyonları zaman içinde müdahelelerle geliştirmek lazımdır. Zaten işletmelerde Ar-Ge birimleri bunun için gereklidir. Türkiye' de Ar-Ge faaliyetleri son 10 -15 yıldır devlet tarafından desteklenir yatırım konusu haline gelmiştir. Kobilerde Ar-Ge faaliyetleri için çok cazip destekler verilmektedir.

Yosun konusuda başlı başına bir Ar-Ge başlığı olmaya aday bence. Belkide o kadar basit bir katkı maddesi ile bu önlenebilir ki şaşar kalırsınız. Keşfetmek içinde deney yapmaktan başka çere yoktur, tabi ki araştırma yapıp okumak ve bulduklarımızı doğrulamak için deneyler yapmak.

kahyanur
17-12-2008, 15:19
Sayın SARICAN;
Çizimlerinizi hangi programla yaptınız? FrontPage programı ile bir şema çizdim ama JPG formatına çeviremedim. Sayfaya yükleyemiyorum. Excel ile de aynı çizimi yaptım ama onuda JPG formatına çeviremedim. Sizin sistemi biraz geliştirmiştim ama paylaşamıyorum maalesef.

Sarıcan
17-12-2008, 15:25
Sayın Kahyanur,

Thinkdesign isimli bir katı modelleme programı kullanıyorum bizim mesleğe uygun. Ama isterseniz excel formatında mail olarak gönderin.

kahyanur
17-12-2008, 16:23
Sayın Kahyanur,

Thinkdesign isimli bir katı modelleme programı kullanıyorum bizim mesleğe uygun. Ama isterseniz excel formatında mail olarak gönderin.

Excel formatında mail adresinize yolladım. İçteki pimapen bitkinin içinde durduğu kap olacak. Dıştaki daha büyük pimapen ise çözeltinin sirkülasyonunu sağlayacak. Çizimde daha iyi anlaşılsın diye iç içe olan pimapenlerin ebat farklılığını abartılı çizdim ama sadece 4-5 cm çap ve boy farkı olması yeter sanırım. Ana depo olarak çapı daha dar ama uzunluğu daha fazla olan bir pimapeni düşündüm. Malum bileşik kaplar prensibi uygulanacağı için depo yüksekliğinin çok olması çözelti akışını kolaylaştıracaktır. Depo hacminin toplam pimapen saksı hacimlerinden en az bir saksı hacmi kadar fazla olması gerekiyor ki günlük çözelti beslemesinde tüm saksıların çözeltisi tamamen değişsin. İkinci depoya şemada görüldüğü gibi saksılardaki kullanılmış çözelti dolacak ve bileşik kaplar prensibine göre sıvı değiştirme işlemi sırasında 2. depo seviyesi aşağıda olmak zorunda. Bu işlem günde bir kez yapılacak. Ertesi gün dolu depo ile boş depo yer değiştirmek zorunda Ve yer değiştirilen depolar ile saksı bağlantıları da değiştirilmek zorunda. Belki siz daha iyi bir şeyler düşünürsünüz. Benim düşünebildiklerim şimdilik bu kadar.

Sarıcan
17-12-2008, 16:51
Sayın Kahyanur,

Sizin düşündüğünüz model akan su kültürü benzeri bir şey olmuş, pompanın yapacağı işlemi günde bir defa siz toplama tankı ile besleme tankını yer değiştirerek kullanacağım diyorsunuz ama sizin birinci depodaki sıvınızın ikinci depoya boşalması 15-20 dakikayı geçmez. Tonlarca suyu devri daim yaptırmıyorsunuz çünki. Bu durumda sizin sürekli saklsıların başında durup ikinci depo her dolduğunda birinci ile yer değiştirmeniz lazım. Yoksa sistem çalışmaz. Ben foruma ilk yazımı yazarken (86 nolu mesajda) sizin bahsettiğiniz bu döngü sistemini iki adet büyük plastik kasayı üst üste koyarak bir akvaryum pompası ile devri daimi sağlamıştım ama Sayın Kudret Tezel' le tartıştıktan sonra gördüğüm sakıncalar üzerine o sistemi kurmaktan vazgeçtim. 86 nolu mesaja eklediğim çizimleri incelerseniz memnun olurum. Ayrıca bileşik kaplar metodunda ana depo dahil bütün saksıların yüksekliği aynı olmalıdır. Siz farklı yükseklikte depoda koysanız, eğer bir pompa gücü ile sistemi zorlamıyorsanız bütün depolarda su seviyesi aynı olacaktır.

kahyanur
17-12-2008, 17:10
Sayın SARICAN;
Sizin yaptığınız sistemde sadece saksı seviyesi düştüğü zaman besin takviyesi olacak. O da ne kadar hacim düşerşe o kadar bir besleme ve karışma olasılığıda az çözeltinin.Ama benim çizdiğim sistemde 15 dakikada bile değişim olsa günde bir kez tüm saksıların çözeltisi yenilenmiş olacak. İlla sürekli sirkülasyon olması gerekmiyor. Ayrıca tüm mesajları okudum ve çizimleri inceledim. Amacım katkıda bulunmaktı. Sanırım yanılmışım. Size kolay gelsin.

envor
17-12-2008, 18:06
Sayın Kahyanur ile tartıştığınız konuya gelince, biz mekanikçi ve kimyacı beyin jimnastiği yapıyorduk sistemi nasıl besleriz diye. Henüz Sayın Kahyanur ile yeni başlamıştık. Laboratuar fantezisi üzerinde konuşuyorduk, krom kaplama tesislerinde banyo konsantrasyonlarının iyileştirilmesi için yapılan takviyelerden esinlenerek. Yalnız kaplama sanayi tarım sanayi kadar zor değil inanın ki.
.

İşte anahtar kelime bu sn. SARICAN (krom kaplama tesislerinde banyo konsantrasyonlarının iyileştirilmesi için yapılan takviyelerden esinlenerek)
Biz burada krom kaplama yapmıyoruz, bitki yetiştiriyoruz. Unutmayalımki oda bir canlı :(

malbman
17-12-2008, 20:18
Sanırım sayın Sarıcan tüm iyi niyetine rağmen (topraksız tarım hakkında) her şeye bir anda hakim olduğu yanılgısıyla hareket ediyor. Sayın sarıcan; durgun su kültürü de bir alternatif yöntemdir ama sizin göz ardı etmeye, yok saymaya hatta bir takım yöntemler icad ederek silmeye çalıştığınız diğer yöntemlerden daha etkili bir topraksız tarım yöntemi değildir. Siz bu yöntemde ısrarcıysanız devam ediniz, ama diğer yöntemleri/sistemleri de lütfen görmezden gelmeyiniz. Saygılarımla.

Sarıcan
17-12-2008, 20:28
Sayın Kahyanur,

Amacım sizi kırmak değildi. Ben sadece akan su kültürü değil, durgun su kültürü denemeye karar verdiğimi belirtmek için vermiştim o örneği.

Çünki gerçekten baştan akan su kültürü ile başlamaya kararlıydım. Ama tecrübeli arkadaşlarımızın uyarılarını dikkate alınca durgun su yapmaya karar verdim.

Belki baştan sadece kavanozda Sayın Envor' un yaptığı gibi tek kök ilede başlayabilirdim ama Sayın akınselçuk' un damacanalı sistemini görünce hoşuma gitti. Farklılık olarak oradaki kovadan yapılmış büyük hacmi kaldırarak fidenin bir günlük sıvı besin ihtiyacı olan 1-1,5 litre tüketime göre bir saksı boyutu seçtim. Yani biz istesekte istemesekte saksıda bütün sıvı bir gün sonunda mutlaka yenisi ile takviye edilmiş olacak ve bunu pompasız yapacak. Damacana 5 gün yeterse beş günde bir depo değişimi yapılacak.

Şimdilik bundan ileri götüremedim. Sistem çalışınca eksikler ortaya çıkacak. Belki damacana yerine 50 litrelik plastik depo koyup ana besin tankının takviye sürecini 15-20 güne çıkarmayı düşünüyorum. Çünki her hangi bir tatil söz konusu olup evden uzak kalınca sistem kendini 15 gün idare etsin diye.

Bilmeden sizi kırdıysam affınıza sığınırım.

kahyanur
17-12-2008, 20:51
Sevgili SARICAN;
Size kırılmış değilim. Sadece her zaman başıma gelen şeyle karşılaştım. İş hayatında toplantılarımız çok olur malum. O toplantılarda problem çözümü ile ilgili düşüncelerimi toplantıdaki her kişiye idrak ettirinceye kadar çok zorlanıyordum. Gerçi verdiğim fikirlerle tekstil makinası bile üretildi ve halen kullanılmakta. Ne yazık ki patentini almayı düşünmemiştim.:o Bu yüzden sadece toplantıda imişim gibi hissettim. Bu da beni fazla rahatsız etmedi. Alışık olduğum bir durum ne de olsa.:D

Sarıcan
17-12-2008, 20:52
Sayın Malbman,

Sayın Kahyanur' u kırdım diye düşünürken sizide mi üzdüm bilmeden. Benim kimseyi görmezden geldiğim veya reddettiğim yok. Ben tersine ilk başlarken akan su kültürü ile başlayayım istedim.

Ama bu işi balkonda yapacağım için fazla bir alanım yoktu. Ancak 800x600 bir alanda balkonun bir köşesinde yapabilecektim. Sizden özendim 11 Adet saksıyı görünce. Bende bari kısıtlı yerimde 6 kök bir sistem oluşturayım dedim.

Ama Sayın Kudret Tezel düşündüğünüz alana 2 kökten fazla sığdıramazsınız deyince vazgeçtim o projeden. Keşke bir teras veya hobi serası kuracak bir bahçem olsada akan su kültürü yapabilsem. O zaman otomasyon için masraf yapmaya değer. Ben şimdi 2 kök domates fidesi için elektronik veya mekanik sistemlerle donatılmış bir otomasyona yatırım yapmak istemedim.

Ama belki mesleki hastalık, Ar-Ge çalışmalarını çok seviyorum. Çünki yıllarca bu işi yaptım. Sizlerdeki bilgi birikimini görüncede elimde olmadan çok heyecanlandığımı ve kendimi kaptırdığımı itiraf edeyim.

Ankara' daki Atatürk Orman Çiftliğide böyle bir heyacanla kurulmuş ve kimsenin bir işe yaramaz dediği yerde Türkiye' deki ilk modern tarım yapılmıştır. Ben sizlerle yeni tanışıyorum ve belkide en yaşlılarınızdan biriyim, sizler farkına varmadan bir ülkenin tarihini değiştirecek bir harekete öncülük ediyorsunuz. Heyecanım bundandır. Bilmeden üzdüğüm herkesten özür dilerim.

envor
17-12-2008, 21:01
fidenin bir günlük sıvı besin ihtiyacı olan 1-1,5 litre tüketime göre.

Hemen bir hatırlatma yapmak istiyorum, fideyi kavanoza aldığınızda, hemen 1-1.5 litre su harcamaz. İlk bir hafta bitki, yerine ve suya anca alışır. Bu sürede bitki 100 - 200 cc bir suyu harcar. Bitkinin üzerindeki meyveler kızarmaya başladığında, günlerin uzadığı, havaların ısındığı zamanlarda, domatesimiz günde 1 -1.5 litre suyu harcamaya başlar.

Ayrıca, şu sistem hakkında yapılan beyin fırtınasına bakıyorum, durup durup yine bakıyorum :D:D:D

Sarıcan
17-12-2008, 21:08
Sayın Envor,

Mesleğimiz gereği hep mekanik sistemler üzerine düşündük, onun için zaman zaman işin ruhunu kaçırıyoruz herhalde. Biraz önce iki arkadaşımdan da özür diledim.

Benim yapmak istediğim belki uçuk gelecek bazı önerilerle beyin fırtınası yaratmak. Forumların amacıda bu olsa gerek. Yoksa bu yaştan sonra hiç bir canlıyı kırmak veya incitmek benim tarzımda değildir.

Bu yüzden şimdiden doğmamış domateslerimden de özür diliyorum.

kahyanur
17-12-2008, 22:17
Hemen bir hatırlatma yapmak istiyorum, fideyi kavanoza aldığınızda, hemen 1-1.5 litre su harcamaz. İlk bir hafta bitki, yerine ve suya anca alışır. Bu sürede bitki 100 - 200 cc bir suyu harcar. Bitkinin üzerindeki meyveler kızarmaya başladığında, günlerin uzadığı, havaların ısındığı zamanlarda, domatesimiz günde 1 -1.5 litre suyu harcamaya başlar.

Ayrıca, şu sistem hakkında yapılan beyin fırtınasına bakıyorum, durup durup yine bakıyorum :D:D:D

Sevgili Envor;
Demek ki beyin fırtınasına ihtiyacımız var. Nerde problemlerrrr..Nerde katılımlarr..En saçma görünen fikir bile faydalı bir fikiri ateşler. En büyük saçmalıktan en doğru çözüm üretilebilir. Bu açıdan Sarıcan arkadaşımıza teşekkür ediyorum.

derin
17-12-2008, 22:21
Sn Sarıcan beyin fırtınanız çok hoşuma gitti ancak arkadaşların fikirlerini ters düz ettim gibi mesajlar yazmışsınız sanırım ona alındılar ilk bakışta bende anlamadım neden arkadaşlar kırıldılar diye sonra mesajları takip edince anladım neyse ki özür dileyerek durumu düzeltmişsiniz. Ben sizin çok iyi işler başaracağınızı düşünüyorum biraz daha bilgi biraz daha sabır diliyorum.

Sarıcan
18-12-2008, 09:24
Sayın Derin,

Samimi duygularınız için çok teşekkür ediyorum. Ben sizlerle tanışmış olmaktan çok mutluyum ve kimseyi kırmak gibi bir niyetimde yok. Gerçi yaptığımız beyin fırtınası Sayın Envor' u kahkahalara boğdu (Birazda ben alınayım:D). Ama dün bir mesaj okudum çok hoşuma gitti. Demek ki doğru yoldayız.

Sayın Nariçi arkadaşımız bu başlık altında tartışmalara iki kez katıldı.
Damacanayı nasıl ters çevirdiğimizi ve damacananın çalışma prensibini sordu. Sonra dün Sayın Envor' un "Akan Su Kültürü uygulamaları" konu başlığında bizzat Sayın Envor' a akan su kültüründe PVC borular içinde domates yetiştirilip yetiştirilemeyeceği ve buraya ilave edilecek saksılarda su giriş çıkışlarının "birleşik kaplar metodu" ile yapılabileceğinden bahsediyor.

Meselenin özü işte bu, **** Sayın Envor' un deyimiyle anahtar kelime "BİRLEŞİK KAPLAR METODU". Bunuda foruma öneren ben değilim. Daha önceki yazılarımda da bahsettim, Sayın akınselçuk' un bi önermesiydi. Çok güzelde bir seviye düzeneği çizimi hazırlamıştı.

Fikir o kadar çok hoşuma gitti ki, bu fikrin geliştirilmeye uygun bir konu olduğunu düşündüm ve bunun bir besleme tankı bir saksı ile sınırlı kalmamasına gönlüm razı gelmedi. Saksıları seri bağlayarak birleşik kaplar metodu ile birden fazla saksının beslenebileceğini ileri sürdüm ve belkide bilerek Sayın Malbman' a takılmak istedim. Çünki kurduğu sistem o kadar hoşuma gitmişti ki başlangıçta onun sisteminden esinlenerek 6 kök bitki beslenebilecek başka bir proje daha yapmıştım. Ama kabahat benim değil Sayın Kudret Tezel " Olmaz kardeşim, 800x600 boyutunda bir alanda 6 kök domates yapamazsın" deyince boyumuzun ölçüsünü aldık.

Bu arada Sayın Kahyanur' a da olgunluğundan dolayı çok teşekkür ediyorum. Excel' de bir çizim hazırlayıp foruma yükleyemediği için maille göndermişti bana. Birleşik kaplar metodundan ziyade yine kaplama sektöründeki durulama tanklarının çalışma prensibi olan kaskat denilen taşırmalı sisteme uygun olarak yeni bir sistem önermişti. Ama bunun durgun su değilde akan su kültürü için daha uygun olduğunu belirmiştim. Belkide Sayın Nariçi' nin sorduğu soruya çözüm olabilecek bir uygulama. Üzerinde biraz daha çalışmak lazım.

Benim sorum şu, Birleşik Kaplar Metodu ile birden fazla saksıyı besleyerek Durgun Su Kültürü yapılabilir mi? Elektrik enerjisine ihtiyaç minimum seviyede (Sadece hava motoru), Depoyu ve saksıları iyi izole ettikten sonra yosun oluşması minimum, 15-20 günde bir yapılacak bakımda minimum atık besin sıvısı (Çünki saksı hacimleri küçük ve besleme tankından bağımsız) ve sisteme ilave edilecek bir vana ile sistem bakımı yapmak 15-20 dakikalık bir zaman ihtiyacı. Yine ikinci bir yedek damacanada EC' si Ph' ı belli temiz besin sıvısı hazırda tutulursa 5-10 dakikada ana besin tankı değişimi. Bu benim saydıklarım görebildiğim avantajlar.

Hatta daha da uçuk bir şey söyliyeyim de Sayın Envor bu sefer kendisini yerlere atarak gülsün, beslemeyi hortumla yağtığınız için çok kafanız bozulursa (Zihni Sinir Projesi) her odanızın pencere önüne gelecek bir köşeşine saksıyı koyun kalorifer tesisatı döşer gibi polietilen boru döşetin ve kombi gibi tek merkezden ama pompasız (Birleşik Kaplar Metodu) bütün odalarınızdaki saksıların sıvı besinlerini takviye edin. Çünki tartıştığımız konu kısıtlı ortamda bitki yetiştirme. İsterseniz serada da uygulayın.

Sevgilerimle

derin
18-12-2008, 09:49
sn Sarıcan bende sizinle tanıştığıma memnun oldum,çiziminizde aklıma takılan bir soru var sıvı seviyesi yükseldikçe içerisindeki besin elementleri diplerde daha yükselecektir bu sorunu halletmek için ne yapmayı düşünüyorsunuz,bir diğer sorum bağlantı çapları çok küçük bu çaplarda sıvı hareketini nasıl düzenlemeyi düşünüyorsunuz teşekkür ederim.

Sarıcan
18-12-2008, 13:39
Sayın Derin,

Sıvı seviyesi bütün saksılarda 300 mm civarında ve takriben her saksı 2,6 litre hacminde. Ayrıca damacana oltındaki PVC boru üzerindeki Kayar Manşon yardımı ile saksılardaki su yüksekliği 100 mm civarında eksiltebilecek gibi ayarlanabiliyor. Yani saksıdaki bitki küçükken saksılardaki su seviyesini azaltabiliyoruz. Bunu eklediğim resimdede görebilirsin. Çünki bitkiyi tutan strafor plaka boru içinde aşağı yukarı hareket edebiliyor. Su üzerinde yüzmekte. PVC saksının üzerine bağladığım ipide yukarda bulunan çamaşırlık ipine bağlayarak sırık işinide hallettim. Geriye beklemek kaldı. Merakımı gidermek içinde saksıdaki herhangi bir bitkiyi aldım strafora sıkıştırdım.

Besin elementlerin karışması için her saksı hava motoru sayesinde karıştırılacaktır. Bağlantı boruları 12 mm' lik pnömatik borusu. Bugün denedim bütün sistem 10 dakikada dolacak gibi. Halbuki bitki köklerinin su tüketimi damla ile ölçülebilecek miktarda. Çünki tarlada damla sulama ile sulanıyorlar. 12 mm' lik boru kesiti 3 kök bitki için çok fazla. Bağlantı kolay olsun diye bu borularla yaptım. Yoksa hortum çapı olarak akvaryum hortumlarının çapı bile yeterli olur sanırım. Umarım sorduğunuzu tam anlayabilmişimdir.

Oğuz Alper
18-12-2008, 16:10
sayın mahmut bey
çileklerinizi çok beğendim başarılarınızın devamını dilerim

umitsayman
20-12-2008, 23:33
Sevgili Sarican,
Sayende konuya ben de sarmis vaziyetteyim.
Baslangic olarak tum thread'leri okuyup bir sindireyim bakayim.
Ikinci olarak da soz verdigim-hormonsuz ve genetik olarak degisime ugramamis olduklarindan emin oldugum- bazi tohumlari yanimda getirerek destek vermeye calisacagim. Eh, bakalim ondan sonra ne olur?

nariçi
22-12-2008, 17:58
Sayın Sarıcan, ben bu sistemde bileşik kaplar usulüne göre hava basıncına açık olan saksılardan damacana çıkışını engelleyeceği **** daha sürekli akmasına neden olacağı düşüncesindeydim.
Diğer taraftan Böyle bileşik kaplar sistemi kurulması yedek depolu durum yarattığı için besi suyunun uzun süre dayanmasını sağlar ama besin yoğunluğu ne olur ph ne olur onu bilmiyorum.
İşin aslı arge dir, siz bunların dışında da yöntemler deneyebilirsiniz, denemelerinizi buradan paylaşırsınız, ama ya da denenmişlere yeni durumlar ekleyip çıkararak da yapabilirsiniz.
Deneme yöntemleri serbesttir.

Sarıcan
22-12-2008, 20:06
Sayın Nariçi,

Ben bu sistemi hemen hemen bir haftadır temiz su ile deniyorum. Birleşik kaplar kanunu hiç eksiksiz çalışıyor. Yani damacanayı ters çevirip yerine yerleştirdiğimiz zaman, damacanın çıkış ucu sıvı ile temas edip hava girişi engellenince, bütün saksılardaki su seviyeleri eşitlenince damacanadan sıvı akışı duruyor. Sızdırmazlık testi için beklediğim iki gün boyunca hiç bir akma te taşma olmadı. Daha sonra sistemde bitki olmadığı için su eksilmesi olmadığı için en son saksıdan hortumla sifon yaparak sistemden su eksilttim. Eksilttiğim su ile damacananın ucundan hava girmeye başlayınca eksilttiğim su miktarı tekrar doldu ve aynı seviyeye gelince damacanadan akma durdu.

Bir haftadır akvaryum pompası ile havada vererek deneme çalışmasını dün tamamladım. Çünki dün Kudret Bey' le buluşarak besin kitlerini elden aldım. Hem tanışmış olduk, hemde sistem üzerinde epeyce sohbet ettik. Yedek deposu olduğu için sistemin daha uzun süre dayanacağı aşikar, saksılarda eksilen sıvı kadar depodan sıvı gelecek fizik kanunu bu çünki.

Yalnız dün Kudret Bey' in bir önerisi oldu onu deneyeceğim. Ben hem saksıları hemde yedek deposunu EC sıvısı doldurarak çalışacaktım, ama Kudret Bey yedek sıvı deposunu besin sıvısı yerine normal su ile doldurarak takviye etmemi önerdi. Temel prensip olarakta saksılarda yükselen EC değerini normal su ile sulandırarak düşürmek olduğunu söyledi, besinleri gözlemleyerekte saksıdaki besin sıvısını belirli periyotlarla tamamen boşaltarak yenilemek.

Dahada bilinçli deneyler yapabilmek için haftaya Kudret Bey' den alacağım EC metre ve Ph kağıtlarını bekliyorum. O zaman periyodik kontroller yaparak daha sağlıklı bir takip metodu oluşturabiliriz. deneyimlerimi de sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım. Çünki pompalı ve zaman kontrollü sisteme göre gerçekten çok basit ve kontrolü daha kolay. Tek arızası akvaryum hava pompasının arızası olabilir ki oda sistemi birden çökertmez. Tabi birde yosun veya kök tıkamasından dolayı akış kontrolu. Onuda haftalık bakımlarda aşabileceğimi umuyorum. Eğer saksı boyutlarım küçük gelirse bir büyük boyuta geçmeyi düşünüyorum. Saygılar

nariçi
22-12-2008, 22:16
Teşekkürler, bu anlatımınıza itiraz olmaz, bu sizin bilinçli olarak yapmak istediğiniz yöntem olduğu için deney sonucuda yönteminizin başarı oranını gösterecek. İlk sistem örneğini başka arkadaş çizse de siz özümseyerek yaptığınızdan, eleştiriler geldiğinde normal karşılayıp ya savunacaksınız **** dinlemek gerekecek belki akla uygun katkı yapanlar çıkacaktır. Başarılar, Bunda ilk etap başarmak ikinci hedef rantablite elbette ekonomiklik olacak. Selam,

fahrikucuktas
23-12-2008, 19:44
bu bölümde çok ilginç bilgiler edindim teşekkürler.

cemilmcb
06-02-2009, 13:34
merhaba,
uzunzamandır bu siteyi inceliyordum ve şimdi emekli oldum ve sizler gibi bende bitki yetiştirecegim yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim

cemilmcb
06-02-2009, 13:35
ençok merak ettigim konu besin eriyini nasıl elde ediyorsunuz?

akinselcuk
06-02-2009, 16:33
Cemil bey,
Sitede Kudret bey besin eriyiklerini hazırlıyor ve ihtiyacı olana yardımcı oluyor. İkinci bir yöntem de bitkinin ihtiyacı olan besinleri ayrı ayrı piyasadan satın alır karışımı kendiniz hazırlarsınız. Her elementi paketinde satın alacağınız için pahalıya mal olur. Kudret beyle aynı şehirde yaşıyorsunuz.

Emekli olmak nasıl bir duygu acaba çok merak ediyorum. Şu an üç ayrı işim var, yetişemiyorum ama yorgunluk yok.

Bu güzel bir hobi fakat insanın aklına yattığı kadar kolayca yetişmiyor bitkiler. Ama yetiştirip meyve aldığınız zaman kendinizi gökdelen inşa etmiş gibi hissediyorsunuz. Binanın bahçesine diktiğim bir kaç ağaç var. Balkondan bakıp çocuğum yetişkin oldu diye izliyorum. Kaldı ki 20 yıllık elektronikçiyim, teknik bir aklım var ama bitki yetiştirmek çok farklı bir duygu. Şiddetle tavsiye ederim.

Kolay gelsin.

cemilmcb
07-02-2009, 16:58
Sn Selçuk,
ilginize teşekkür ederim. Emekli olmak hoş bir duygu artık hürsünüz ve düzenli bir gelirirniz var , hür oldugum için kendimi dogaya hasredecegim ve bunedenle manavgata yerlestim
serada butür şeyler yapmak istiyorum ama kendime güven gelmesi için deneme yapmak zorundayım. arkadaşların denemelerinden çok faydalı bilgiler ve yöntemler ögrendim.
agaç dostu herkese teşekkür ederim

malbman
07-02-2009, 17:09
Sayın cemilmcb, çok isabetli bir karar vermişsiniz. Siteyi baştan sona, özellikle de ilgi duyduğunuz konuları bir kaç kez, okursanız çok yararlı bilgiler edineceksiniz.

Bir de, sitede Türkçemizin doğru kullanılmasına mümkün olduğunca özen gösteriyoruz. Bu nedenle sizden de aynı hassasiyeti bekliyoruz.

Sevgiler

Kudret Tezel
07-02-2009, 17:11
Aramıza hoşgeldiniz Sn cemilmcb, İnşallah emekliliğinizin tadını çıkarmak, sağlık sıhhat içinde doya doya hobilerinizle uğraşmak dilerim. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Çok güzel bir uğraş edineceğinizden emin olabilirsiniz.

Sarıcan
07-02-2009, 19:17
Hoşgeldiniz Sn. cemilmcb, umarım her şey gönlünüzce olur. Emeklilik bir hoby veya uğraş olmayınca sıkıcı bir hürlük oluyor. Yıllarca çalışmaya şartlanmış beyin veya beden birden hür olunca ne yapacağını şaşırıyor. Bu aşamada sera tam bir terapi oluyor, hiç sıkılmaya vaktiniz olmayacak. Bundan emin olabilirsiniz. Başarılar diliyorum.

seazone
07-02-2009, 20:55
Sn. Cemilcb aramıza hoşgeldin demek istiyorum, ama ben de çok yeniyim saygısızlık olmaz herhalde.

İlk önce buradaki herkes hayatlarında bir şekilde hobilerle uğraştığına eminim ama bir şekilde hepimiz gün geçtikçe ,artarak burada buluşabiliyoruz.

Şu an size söyleyebileceğim çok fazla bir şey yok bir kaç kişi ile bire bir görüşmeler yapabildim. Buradaki arkadaşlar tamamen bilgilerini önceki yazışmalarında belli olduğu gibi saklamadığı belli oluyor.

Bu işi amatör ya da profosyonel hiç fark etmez zevk ve bilgi almak için mutlaka denemeler yapmalıyız. Ben yazılan yazılara göre besin eriyileri hazırladım ve sonuç ilk denemlerde berbat fidelerim malesef öldüler. Şimdi hazırladıklarımda ise 15 gündür kullanıyorlar henüz daha kötü sonuç yok. Kudret beyden aldığım eriyikleri ve benimkilerini aynı ec oranlarınla besliyorum ve gelişmeleri inceliyorum.

Bunların hepsini kayıt altına alıyorum ama şu an tabii seramı yapmadığım için evde bir kaç adet saksı ile sınırlı sonuçlar ne kadar olumlu olur bilmiyorum gelişimler Kudret beyin eriyiğine yakın sayılacak gibi ama tabii ürünleri verince belli olacak.

Eğer denemelerde bir randıman farkı bulursam inanın ki bunu burada yazmak kadar daha ne güzel olabilirki.

Sizede kolay gelsin. Çalışmalarıızda başarılar diliyorum.

cemilmcb
09-02-2009, 14:13
Teşşekkür ederim arkadaşlar, aranızda olmak bana hem moral hemde güven veriyor.

berkerkrc
06-03-2009, 22:47
sn kudret tezel yapyığınız projeyi yapıcam ancak o barkdakların içindeki şeyin ne olduğunu bir türlü bulamadın acaba onun ne olduğunu ve nasıl yapıldığını anlatabilir misiniz?

Kudret Tezel
08-03-2009, 00:02
Sevgili berkerkrc, 1,5 cm genişliğinde teneke şeritten2,5 cm çapında yuvarlak bir boru yaptım. Bir penseyle tutarak ocakta ısıttım ve plastik bardakların dibimi deldim. Sonra bardakların içine fayans döşeme artısı veya derz plastiği denen ve fayas döşenirken aralarına konularak aralıkların eşit ve düzgün olmasını sağlayan ( + ) şeklindeki plastik malzemeyi koydum. . Bunu , fideleri bardaklardan çıkarırken köklerine zarar vermemek için yaptım. Bu pilastiklerin en incesini kullandım,her nalburda bulabilirsin . Kolaygelsin.

loki
20-02-2010, 18:57
Kudret Bey, size nasıl ulaşabilirim?

ömer seven
12-11-2010, 13:07
kudret bey beyaz kapların içindekiler ne taş mı?

müfit
13-02-2011, 12:36
sayın kudret hocam resimleri gönderiyorum yardımınızı bekliyorum saygılar

müfit
13-02-2011, 12:53
kudret hocam resimleri gönderdim yardımlarınızı beklerim

müfit
13-02-2011, 13:04
kudret hocam yardım lütfen domatesler ölüyor

Kudret Tezel
13-02-2011, 15:19
Müfit bey telefondada konuştuğumuz gibi sistemi güneş ışığı alan bir yere taşıyın , Birde EC ve PH değerlerini hakkında bilgi verecektiniz. PH biraz yüksek olabilir diye düşünüyorum. Besin eriyiğini hiç değiştirdinizmi. Eğer uzunca bir süredir değiştirmediyseniz besin eriyini boşaltın temiz suyla kökleri yıkayın ve yeni besin eriyiği doldurun. Resimlerden sanki potasyum eksikliği var gibi gözüküyor. Tedbir olarak eğer 10 gün veya 15 gün içinde besin eriyiği değiştirmediyseniz besin eriyiğini değiştirmeyi öneririm.

dagbulent
23-03-2011, 11:38
Sözlerime tüm forum müdavimlerine selamlarımı ileterek başlamak istiyorum. Ben de birçok üye gibi uzun zamandır forumu sessizce :) takip ediyorum ve topraksız tarım hakkında yazılmış olan yazıların neredeyse tamamını okumuş bulunuyorum. Adet olduğu üzere öncelikle kısaca kendimden bahsedeyim;

Konya'da ikamet ediyorum. Makine mühendisi olarak yaklaşık on yıldır plastik enjeksiyon kalıpçılığı alanında tecrübem oldu. Bir kaç aydır topraksız tarımla ilgileniyorum ve balkonumda bu işi yapmaya niyet ettim. Başarılı olup olmayacağımı yakın zamanda göreceğiz inşaallah ama siz değerli üyelerin katkılarıyla sorunları aşacağıma çok eminim.

Kudret beyle birkaç mesajlaşmamız oldu. Kendisinden besin eriyiği ve pH kiti temini hakkında yardım istedim ve sağolsun hemen ilgilendi. Buradan kendisine tekrar teşekkür ederim.

Şimdi gelelim yapmayı düşündüklerime :)

Ben öncelikle domates yetiştirmeyi düşünüyorum. Muhtemelen bir veya iki kök olacaktır. Ne tür domates olacağı hususunu henüz ben de bilmiyorum çünkü fideleri bir ziraat müh. arkadaşım tedarik edecek. O ne verirse onu deneyeceğim. Umarım şansım yaver gider :)

Balkonum doğuya bakıyor. Öğleden akşama kadar güneş görüyor. Büyüklüğü de fena değil. Sanırım 8-10 metrekare civarıdır. Henüz kapattırmadım ama en yakın zamanda halletmeyi düşünüyorum. Şimdilik domatesin etrefını tül gibi bir aparatla kapatarak idare edeceğim.

Henüz nasıl bir sistem kuracağıma karar vermiş değilim. Fazla zamanım kalmadığı için de bir an önce buna karar verip işe koyulmam gerekiyor. Mart bitmek üzere çünkü :)

İlgilendiğim bir kaç sistem var ve bunlardan esinlenerek optimum sistemi kurayım istiyorum.

İlk başlarda sayın akinselcuk'un düzeneğine benzer bir sistem kurmayı düşünüyordum. Sonradan birleşik kaplar metodunun uygulamalarını okuyunca ben de bu yönteme sıcak bakmaya başladım. Ancak bu uygulama hakkında tecrübeli arkadaşların yorumlarını merak ediyorum. Yani bu sistemi uygulayarak test etmiş, bitki yetiştirmiş ve olumlu veya olumsuz yönlerini bizzatihi tecrübe etmiş arkadaşlar oldu mu? Eğer olduysa sistemin avantajları-dezavantajları nelerdir?

Bu siteyi hazırlayan, bilgilerini ve tecrübelerini bizlerden esirgemeyen herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Hepinize bol ve sağlıklı mahsuller alabileceğiniz günler dilerim.

dagbulent
24-03-2011, 09:57
Arkadaşlar birleşik kaplar yöntemini deneyen hiç bir arkadaş yok mu? :)

fusion1
08-05-2011, 21:06
pompa yerine akan su kültürünü yüksekde kullanmak .. güzel ötesi .amatör ve ekonomik tasarım modelleri için damlama sistemine uygun zamanlama umarım olasıdır..

fusion1
08-05-2011, 21:22
MERHABA dostlar öncelikle tek tek Hepinizi KUCAKLAMAK İSTEDİM bu denli paylaşımçı içten bir başka ortam yok internetde hele kudret envor sarıcan elektronik ,,,,,,,ve diger üstadların özverili katılımlarını görünce .....ben çocuk hastalıkları uzmanıyım çocuklarınıza baktım hep yoruldum...dinlenmek için aranızdayım .. ARTIK dinlenmeye gereksinim var.. fakat aktif dinlenme olacak bu sizlerle hep yeşil hep verimli .. katkı ve destek gereksinim var BURDASINIZ biliyorum iyiki varsınız inanın yaşam sizlerle dahada yeşil..

fusion1
08-05-2011, 21:35
merak belki bu denli üretken insanlar niçin en iyi en bilimsel en güzel için birleşipde en iyi yerde en güzelini yapamaz hayalmi .. DEGİL BENCE .. üretelim paylaşalım dostlar .. ben 99 oldum 98 nerde.. kudret ... envor ... destek ltf..BİLGİ PAYLAŞTIKÇA BÜYÜMEKDE.. SEVGİDE..

tabiat
09-05-2011, 09:28
merak belki bu denli üretken insanlar niçin en iyi en bilimsel en güzel için birleşipde en iyi yerde en güzelini yapamaz hayalmi .. DEGİL BENCE .. üretelim paylaşalım dostlar .. ben 99 oldum 98 nerde.. kudret ... envor ... destek ltf..BİLGİ PAYLAŞTIKÇA BÜYÜMEKDE.. SEVGİDE..


Sayın fusion1 bölüme hoşgeldiniz. Topraksız tarım virüsü için de şimdiden geçmiş olsun artık sizde hastalığı kapmış durumdasınız.

Sorunuzun cevabı: Bu farklı şehirlerdeki gönüldaşların hiçbir ticari kaygı gütmeden, sadece daha iyi ve sağlıklıyı bulmak için yaptıkları paylaşım. Bu bölümde hep olan, her zaman danışabildiğimiz arkadaşlarımız, hocalarımız tamam budur deyip bir sistemle uğraşmak yerine sürekli farklı sistemler, bitkiler, teknikler deniyorler, piyasada çok pahalı olan ekipmanları ucuza maletmeye çalışıyorlar e bu arada soruları cevaplayıp hesaplar yapıyorlar. Yani kendileri için ayırıp iyi para kazanabilecekleri zamanı bizlerle paylaşıyorlar. Bunu bir nevi danışmanlık şirketi olarak düşünebilirsiniz. Tabii ücretsiz:))

Tabii bu insanlar aynı şehirde olsalardı belki genişçe bir uygulama alanı hoş olurdu ama herkes farklı yerde.

fusion1
16-05-2011, 18:37
sayın tabiat izninizle Dost .. Öncelikle pek yeni degilim agaçlar net ve topraksız tarıma sadece sessizce izledim nerdeyse 5 yıldır..sorun tamda işaret ettiginiz gibi... bu gönüldaşlara hakkettikleri olanakları saglayamamakda demişsinizki...Sorunuzun cevabı: Bu farklı şehirlerdeki gönüldaşların hiçbir ticari kaygı gütmeden, sadece daha iyi ve sağlıklıyı bulmak için yaptıkları paylaşım. Bu bölümde hep olan, her zaman danışabildiğimiz arkadaşlarımız, hocalarımız tamam budur deyip bir sistemle uğraşmak yerine sürekli farklı sistemler, bitkiler, teknikler deniyorler, piyasada çok pahalı olan ekipmanları ucuza maletmeye çalışıyorlar e bu arada soruları cevaplayıp hesaplar yapıyorlar. Yani kendileri için ayırıp iyi para kazanabilecekleri zamanı bizlerle paylaşıyorlar. Bunu bir nevi danışmanlık şirketi olarak düşünebilirsiniz. Tabii ücretsiz ........... Derimki bu degerli gönüldaşlara gereken olanakları gerekirse bizer saglayalım belki 300 m2 belki 789 m2.. DERİMKİ bu degerli gönül ilimdaşlar örnek topraksız tarım üniteleri kurabilsinler .. Derimki bu üniteler örnegin 4 adet olsun antalya istanbul ankara ve 1 başka ilgi çeken merkez bizler gidip görüp danışabilelim KATKIDA BULUNABİLİP PAYLAŞABİLELİM DİLEK BU BELKİ BAŞKA BAHARA .. fakat bir gün mutlaka teşekkürler saygıyla..

the_mc
16-05-2011, 21:22
sayın tabiat izninizle Dost .. Öncelikle pek yeni degilim agaçlar net ve topraksız tarıma sadece sessizce izledim nerdeyse 5 yıldır..sorun tamda işaret ettiginiz gibi... bu gönüldaşlara hakkettikleri olanakları saglayamamakda demişsinizki...Sorunuzun cevabı: Bu farklı şehirlerdeki gönüldaşların hiçbir ticari kaygı gütmeden, sadece daha iyi ve sağlıklıyı bulmak için yaptıkları paylaşım. Bu bölümde hep olan, her zaman danışabildiğimiz arkadaşlarımız, hocalarımız tamam budur deyip bir sistemle uğraşmak yerine sürekli farklı sistemler, bitkiler, teknikler deniyorler, piyasada çok pahalı olan ekipmanları ucuza maletmeye çalışıyorlar e bu arada soruları cevaplayıp hesaplar yapıyorlar. Yani kendileri için ayırıp iyi para kazanabilecekleri zamanı bizlerle paylaşıyorlar. Bunu bir nevi danışmanlık şirketi olarak düşünebilirsiniz. Tabii ücretsiz ........... Derimki bu degerli gönüldaşlara gereken olanakları gerekirse bizer saglayalım belki 300 m2 belki 789 m2.. DERİMKİ bu degerli gönül ilimdaşlar örnek topraksız tarım üniteleri kurabilsinler .. Derimki bu üniteler örnegin 4 adet olsun antalya istanbul ankara ve 1 başka ilgi çeken merkez bizler gidip görüp danışabilelim KATKIDA BULUNABİLİP PAYLAŞABİLELİM DİLEK BU BELKİ BAŞKA BAHARA .. fakat bir gün mutlaka teşekkürler saygıyla..

inşallah o günlerde nasip olur.

yenerr
28-05-2011, 13:58
Kudret bey ve diğer saygıdeğer üye arkadaşlarım herkese öncelikle merhabalar demek istiyorum.
Kudret bey 07-2007 de başlatmış olduğunuz topraksız tarım konusu günümüze kadar gelmiş.Bir çok arkadaşımız uygulamaları yapmış, bu süreci heyecanla ve hevesle takip ettim.
Dediğiniz gibi ''bilgi paylaşıldıkça büyür'' düşüncenizi de bu zamana kadar geçen süreç ve uygulamalar doğruluyor zaten, ne kadar teşekkür etsek azdır. İnsanın heves, üretkenlik, duygularını tetikliyor açıkçası.
Bizimde köyde küçük bir bahçemiz var meyve fidanları var birazda sebze falan ekiyo babamlar ama bana oldukça uzak. Ailemle bu güzel ortamda bulunamıyoruz. Bu yüzden bende şehir ortamında içimdeki bu özlemi gidermek için balkonumu yeşertip ailemle beraber bu zevkli süreci yaşamak istiyorum. Özellikle çocuklarım için de bir aktivite ve heves olur umarım.
Sizin tabirinizlede bu hastalığa yakalanmış bulnuyorum. Şifa içinde bu siteyi ziyaretimi ve sizleri kendime bir şans olarak görüyorum.:)
Öncelikle balkonuma göre kendi sistemimi kurmak istiyorum. Balkonum çok büyük değil ama azda olsa kendimce bişeyler yapmak istiyorum. Oluda bir gün sizinki gibi (maşallah)güzel bir terasım olur inşallah.Aklımdan geçen bir kaç düzenek var. Düzeneği kurmak dışında en büyük sorunum çorlu da agregat,torf,pomza,perlit ve besin eriyiği bulamayacak olmam. Temini konusunda yardımlarınızı esirgemeyeceğinizden eminim.
yetiştirmek istediğim çeşitler; çilek, kıvırcık, Kuzu kulağı, domates, salatalık. tohumları ise köyden isteyeceğim.Başlamadan önce bazı soru işaretleri var kafamda buları öğrenirsem sistemimi ona göre kuracağım.
1-Tohumları toprağa dikilen tohumlar olabilirmi?
2-Tohumları fide haline getirmek için demi hidroponik sistemi kullanacağız, Toprakta fide haline getirip bu sistemde kullanabilirmiyiz?
3-Hepsi için tek tip agregat mı olması gerekiyor tipe göre ayrımı kullanılıyor? ne kullanmalıyım?
4-besin eriyiği tortulumu filtre tıkanması olurmu?(sistem açısından soruyorum)
5-Diyelimki 10 kök bitkimiz var, 25lt besin eriyiği tankımız var hangi sıklıkta yenilemek gerekir? besin eriyiği hazırlandığından iti baren kullanma süresi ne kadardır.
6-Aktif havayı drenaj tankınamı vermem daha etkili olur, köklere yakın saksılara mı vermem etkili olur?
7-besin eriyiğini bitki köküne püskürtme yöntemi mi etkili olur? bitki kökünün besin eriyiği sıvısı içinde kalmasımı etkili olur?

biliyorum sorduğum sorular çok amatörce ama bu yola baş koydum bir kere.
kudret bey sorularımın cevabı sonrasında düşündüğüm sistemi paylaşacağım.
çok değerli vaktinizi ayırdığınız ve yardımlarınız için teşekkür ederim.
saygılar,
herkese selamlar, bol yeşil alanlar.

yenerr
28-05-2011, 14:06
kuret bey özür dilerim en önemli sorulardan birini unuttum saksıda derinlik ne kadar olmalı
saygılar,
herkese selamlar, bol yeşil alanlar

the_mc
28-05-2011, 15:18
yenerr kuracagın sistemi kendin belirlemelisin agregat bulamıyacaksan ya durgunsu da yadan akan suda yetiştirebilirsin. tohum tohumdur hiç fark etmez. damla sulamada filitre koyulur ama küçük sistemlerde bunu koyman mantıksız 60-80 tl civarı birşey. bitki sayısı arttıkca besin kullanma miktarı artar bunuda ec metre ile ögrenebiliriz. direnaj kanalına verilen havadan istifade edemezsin.

forumu incelemeye devam etmeni öneriyorum.

yenerr
28-05-2011, 19:30
teşekkürler the_mc
her önerinin benim için büyük katkısı olacak şüphesiz.Araştırma ve takibimi sürdürüyorum.
Selamlar

basriacar
01-01-2012, 19:23
Arkadaşlar, bu da benim iki yıl önce yapmış olduğum bir düzenek. Oldukça sağlıklı çalışıyor. Bu arada akşamları su sirkülasyonunu kestiğimde, borularda su kalabilmesi için, dirseklerin su düşüm öncesinden 70-50 redüktör kullanarak, çapı 50 cm'ye düşürdüm.
video link: Duvarda pimaş borular içinde topraksı tarım düzeneği - Dailymotion videosu (http://www.dailymotion.com/video/xi5kdg_duvarda-pimay-borular-icinde-topraksy-tarym-duzeneyi_tech)

basriacar
01-01-2012, 22:38
http://farm8.staticflickr.com/7152/6412958043_fc36ae08cd_z.jpg
Ayrıca, bu da, akıllı şamandra ile yapmış olduğum, küçük sera.
http://farm8.staticflickr.com/7005/6412969243_97deed9cf6_z.jpg
Yine akıllı şamandra ile yaptığım diğer çalışma. Şu anda görüldüğü gibi içinde kıvırcıklar yetişiyor.
http://farm7.staticflickr.com/6102/6412978781_77f1e9bcbf_z.jpg
Bu da, Aerponic sistem ile çakıl taşlarında topraksız tarım besin eriyiği ile bitki yetiştirme ünitem.
http://farm8.staticflickr.com/7150/6412984745_e193647fbd_z.jpg
Tek saksılık Aeroponic sistemim
http://farm8.staticflickr.com/7175/6448182875_99674478cb_z.jpg
Antalya Tarım Fuarı için hazırlamış olduğum, Solar enerji ile çalışan hydroponic çalışmam.

basriacar
02-01-2012, 18:52
Topraksız tarıma başlarken, ilk yapmış olduğum basit düzeneklerden biri. Bu hobiye ilk başladığım zamanlardaki çalışmam olduğundan dolayı,Videodaki açıklamalarımda yanlışlar olabilir. Öncelikle, bazı açıklamaları dikkate almazsanız, sizlere bir fikir vereceğini umuyor, kolay gelsin diyorum.
Dikdörtgen saksılar ile topraksız tarım düzeneği - Dailymotion videosu (http://www.dailymotion.com/video/xi5jna_dikdortgen-saksylar-ile-topraksyz-tarym-duzeneyi_tech)

basriacar
04-01-2012, 16:15
Kudret Bey, İlginiz için öncelikle çok teşekkür ediyor, tüm ağaç dostu üyelerimizi selamlıyorum. Besin malzemesi elime geçer geçmez, harıl harıl çalışmaya başladım adeta...
İlk olarak, iki adet domatesimi, önceden hazırlamış olduğum, akan su kültürü ile çalışan düzeneğime ekmiş bulunuyorum. sistem, sifon düzeneği ile Hyponica sistemini taklit ediyor ama tabi bu düzeneğin isminin ne olacağı konusunda da kararsız kaldım.
Takdiri, sizlere bırakıyorum.
http://farm8.staticflickr.com/7150/6634513463_0d4629205f_z.jpg
Bunlar da yapım aşamalarım.
http://farm8.staticflickr.com/7005/6634510851_3c4a84e67a_z.jpg

http://farm8.staticflickr.com/7027/6634509095_2050c0e09f_z.jpg

http://farm8.staticflickr.com/7151/6634507093_6bf04892c3_z.jpg

http://farm8.staticflickr.com/7160/6634505371_1fcb92ac70_z.jpg

http://farm8.staticflickr.com/7170/6634497479_2489a46774_z.jpg

http://farm8.staticflickr.com/7015/6634491025_92a150aa6a_z.jpg

Ec değerini 1,6 mikro saniye, pH değerini de 6,0 olarak ayarladım. Bu arada sistemin video linkini de veriyorum.
Sifon sistemli Hydroton düzeneği - Dailymotion videosu (http://www.dailymotion.com/video/xnf9dw_sifon-sistemli-hydroton-duzeneyi_tech)

nicea
04-01-2012, 16:30
mikro saniye değil microsiemens sayın Acar

basriacar
04-01-2012, 16:41
Genelde, kıvırcık ve marulları balkonda yetiştiriyorum. Lakin, bizim buralarda rüzgar o kadar sert ki; geçen kış sezonunda fırtınalar nedeni ile tam üç kez rüzgar türbinimin pallerini yenilemek zorunda kaldım. Bu nedenle, ilk diktiğim fidelerin kendini toparlayana kadar kırılmadan tutması için videoda ki bahsettiğim yöntemi kullanmak zorunda kaldım.
video: Saksı üstü sera - Dailymotion videosu (http://www.dailymotion.com/video/xmfa4m_saksy-ustu-sera_tech)

basriacar
04-01-2012, 16:43
Teşekkürler, sayın nicea. Demek ki, yanlış biliyormuşum. Yanlışımı düzelttiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki; bazı eksiklerimi böylelikle kapatmış olacağım.

soilless
10-01-2012, 22:45
Evet SEvgili Arkadaşlar,
Sisteminizi kurmaya yardımcı olması açısından sizlere birkaç şema hazırladım.Çok amatörce oldu ama kusura bakmayın. Önce şemaları inceleyin gereken açıklamaları, yapacağım.

Sn Basriacar,

sevgili kudret abimizin bu başlıktaki 31 no.lu mesajını defalarca inceledim yorumladım ve benzerini yaptım. bu bahsettiğim mesaj sadece amatörce balkonlarında sebze yetiştirenlerin değil ama aynı zamanda topraksız tarımın ülkemizdeki ilk yayınlarıdır, temelidir. Başlangıç noktanız sağlam, başarı ile daha ileriye götürmeniz dileğiyle. hele ki solar takviyeli olursa bir de Kudret beyin sera bekçisi ile birleştirirseniz çok çok artılı bir çalışma olur.

Başarı dileklerimle

thinkup
11-01-2012, 12:38
İyi günler.Yeni üyeyim.Forum kullanmaktanda pek anlamıyorum.Sitede pahabiçilmez bilgiler mevcut.Ben japonyada yaşıyorum.İki gün sonra elimde olacak hayponika adinda eriyik karışımıyla dwc durgun su kültürü denememe başlıyacam inşallah.Türkiyede nasıl karışımlar var nasıl hazırlanıyor bilmiyorum ama bulunduğum yerde denenmiş hazır satılan 1 litrelik karışımla denicem.Önerilerinizi bekliyorum.Sormak istediğiniz herşeye elimden geldiği kadar cevap vermeye çalışıcam.

basriacar
11-01-2012, 16:29
Sayın soilless, dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Bu arada önermiş olduğunuz fikir oldukça hoş. Aslında, kudret Bey ile bu konuyu konuşmak lazım. Forum olarak, güzel bir şeyler çıkarmak ve bunu forumun yeşil bir projesi olarak tanıtmak, inanıyorum ki; çok ses getirir.
Ayrıca, haber ajansından bir arkadaşımız da var. Yazılı basına (Ağaçlar.net/Forum)'u ve çalışmalarımızı anlatan bir röportaj yapma imkanımız da olur. Aslında, kendisi fuardan sonra benimle görüşmek istemişti ama kimbilir, belki de kısmet bu güzel öneriniz gerçekleştiğinde olur.

basriacar
12-01-2012, 20:19
Daha önceden yapmış olup, halazırda kullandığım akıllı saksı ile ilgili bir video linkim.
Evde akıllı saksı yapımı - Dailymotion videosu (http://www.dailymotion.com/video/xi5hd1_evde-akylly-saksy-yapymy_tech)

basriacar
12-01-2012, 20:42
Geçen kış mutfağımın görüntüsü. Tarih 10-Ekim-2010.
en alttaki resim de, oturma odasında koltuğun arka kısmı. Akıllı saksıda yetişiyorlardı.
Bu arada küçük pratik bir fikir olarak aktarmak istiyorum.
Domates dallarını korniş arabalarına bağlı iplerle askıya alırken, klips olarak 1/2" veya dalın kalınlığına göre daha geniş bir plastik su borusunu, ince dilimler halinde keserek ve bir kısmını falçata ile keserek dalları bu yaptığım klipslere yerleştiriyorum.
geçen sene hiç klips almadım. Bu yöntemi kullandım.

basriacar
12-01-2012, 20:44
Yapmış olduğum Hydroponic ve Aeroponic karışımı sistem çalışması. Sistemde sadece hava motoru kullanılıyor.
Video linki:
Hydroponic ve Aeroponic karışımı sistem - Dailymotion videosu (http://www.dailymotion.com/video/xman88_hydroponic-ve-aeroponic-karyyymy-sistem_tech)

seazone
13-01-2012, 08:24
Süperler ellerine kollarına sağlık. Sanki budanmaları gerekli gibi.

basriacar
13-01-2012, 10:25
Teşekkür ederim, Sn seazone. Bazı şeyleri, araştırarak öğrenmeye çalışıyorum. Şuna inandım ki; insan ne olursa olsun, her yaş da öğrencidir. Ve bu forumdan da alacağım çok şeyler var.

şafak
13-01-2012, 12:59
hidroponia, cultivo de lechugas en Trujillo - La Libertad - Perú jun 2010 - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=X4mCD20fM9Q&feature=results_main&playnext=1&list=PL6C5EA3BB2B5BBDF1)

The N.G.S. Hydroponic System - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=h2EaxfILD2s)

değişik sistemler

basriacar
14-01-2012, 23:14
Akıllı saksılardaki şamandra sisteminin güzel bir animasyon açıklaması.
AutoPot Easy2Grow Kit Animation - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=H5UaxnaP58Y&feature=player_embedded)

kerimcan226
15-02-2012, 21:28
Daha önceden yapmış olup, halazırda kullandığım akıllı saksı ile ilgili bir video linkim.
Evde akıllı saksı yapımı - Dailymotion videosu (http://www.dailymotion.com/video/xi5hd1_evde-akylly-saksy-yapymy_tech)

İyi akşamlar yeni bir üyeniz olarak aranıza kabul ederseniz ilk mesajımı şimdi yazarak sayın basriacar'a ilk sorumu sormak istiyorum.Sayın basriacar bu videodaki sisteminizde saksılarınızın içerisine torf ve perlit koymuşsunuz bu perlit ve torfun besin değeri varmıdır?Yok ise Onları ne maksatla kullanıyoruz?

basriacar
09-04-2012, 20:31
Sayın kerimcan226, epeydir foruma giremiyorum. Bu yüzden yazınızı geç fark ettim. Lütfen beni mazur görün. Dediğiniz gibi, sistemde Torf ve Perlit kullandığım da oluyor. Aslında Kokopit ve Perlit karışımı kullanıyorum. Perlit’in gerek Torf’ta gerek Kokopit’te olsun, karışım oranı 1/4 oranında oluyor. Torf’u genelde yıkadığım için hiç bir besin değeri taşımıyor. Sadece suyu iyi tutması açısından uygulamada hataya yer vermediği gibi aynı zamanda bitkinin tutunmasına olanak veriyor. Perlit’e gelince, Torf’un, hava alması açısından daha gevşek ve gözenekli olmasını sağlıyor. Tabi, bütün bunlar tek başına da kullanılabildiği gibi, aynı zamanda Perlit, yüzde 70 civarlarında su tutma kapasitesine sahip hijyen ve bakteri tutmayan bir malzemedir. Perlit’in bu arada bir dezavantajı da var ki; yüzeyde çok çabuk yosunlanmasıdır. Bu arada bir araştırma yaparken, ph seviyesi 5,0’ın altındaki besin eriyiklerinde kullanılması halinde, Alüminyum zehirlemesi yaptığını okumuştum. Ne derece doğru onu da bilmiyorum. Ustalarımızın bu konu ile ilgili aydınlatıcı cevapları olursa gerçekten çok sevinirim.

kerimcan226
10-04-2012, 11:15
Verdiğiniz bilgiler ve ilginiz için teşekkürler sayın basriacar.

adolyer
10-12-2012, 17:36
degerli bilgileriniz için çok teşekkür ederim.

mentes_17
23-01-2013, 15:00
Sayın TEZEL,vermiş olduğunuz Şema 1 de damlama nozullarının bağlı olduğu sulama borusunun sonu nereye gidiyor.Şema da görünmüyor.Sulama borusunun sonunda kör tapamı var.Yoksa geri dönüş drenaj borusunamı bağlanıyor?Kafam karıştı bu hususta.Sonu kör tapa oluyorsa su pompası zorlanırmı mukavemet göreceğinden..Ayrıca ben uzun saksılara 2(iki) adet fide dikeceğimden dolayı yukarıdan iki adet sulama borusu geçireceğim bunların bağlantısı ne şekilde olacak,iki boru birbirine paralel mi yoksa ayrı ayrı bağımsız olarak mı çalışacak?Acele cevap sömestere tatiline girmeden evdeki sistemi tamamlamak istiyorum.tatilde memlekete gideceğim gelince hemen tohumları fideleyip saksılara dikmek istiyorum.Burada havalar iyi gidiyor ayrıca balkonum kapalı olduğundan gece gündüz 19_23 derece arasında sıcaklık var.Şubat sonu gibi fidelerimi dikmeyi planlıyorum..Saygılar..

volkanlavht
18-02-2013, 19:58
Balık yetiştirerek bunun suyundan faydalanarak sera sistemi tasarlamak istiyorum bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.

hakangülmez
19-03-2013, 13:22
emeğinize saglık

tbaloglu
02-06-2014, 13:39
Arkadaşlar yorumlarınız için çok teşekkür ederim,yanlız bir düzeltme yapayım,sayın Kudret bey çilek demişsiniz fotoraf sizi yanıltmış olmalı,o resmini gördüğünüz meyveler Türkiyede ilk defa topraksız tarımda yetiştirilmiş olan Franbuaz meyveleridir.Fidanları geçtiğimiz haziran ayında hollandadan getirtmiş ve seraya ekmiştik,ilk ürünümüzüde ekim sonu,kasım,aralık ayında hasat etmiştik.Şimdi ise budamamızı yaptık ve mart sonu itibariyle tekrar hasata başlıyacağız inşallah.
Sayın Kudret bey;Formül verirmisiniz demişsiniz ama inanın bana bu işin sabit bir formülü yok,iklim,sıcaklık,nem kriterleri çok değiştiriyor.Kendi izlenimlerime göre diyebilirimki,%50 iklimlendirme,%30 kültürel işlem,%20 sulama programı.
Sizin sorularınızı kısaca kendimce cevaplıyayım,Topraksıztarım bence Türkiyenin geleceğidir,artık çiftçilerimizin bilinçlenmesi lazım,daha az gübre,daha az ilaç kullanımı,daha çok verim almak topraksız tarımın özelliği,artık topraksız tarım yapmak isteyenlerede müthiş cazip kredilerde veriliyor.
Topraksız tarımda yetişmiş personel bulma sıkıntısıda yaşanıyor,Türkiyede bu işin danışmanlığını yapan kişi sayısı bir elin parmakları kadar(tabi kendini danışman diye tanıtan ama hiç birşeyden anlamayanları saymıyorum)Birde yeni mezun mühendis arkadaşlarada tavsiyem bu sektöre yönelsinler,ziraat mühendisliğini tekrar eski pırıltılı günlerine topraksız tarım götürecek,ben buna inanıyorum.
Verim olarak şunu söyleyebiliriz topraklı tarımın iki katı kadar ürün alınabiliniyor,topraktaki kök hastalıklarını dezenfekte için kullanılan kiyasallarıda kullanmadığımız için hem daha ekonomik hem daha sağlıklı olduğuna inanıyorum.
Tarım yaptığımız alan 214 dönüm arazi içinde 55dönüm domates,10dönüm franbuaz,40dönümde yeni inşaat halinde seramız mevcut,diğer alanlarımızın sera yapmaya elverişli olmadığından dolayı hicaz narı,nektarin ve erik çeşitlerini yetiştirmeye çalışıyoruz,ayrıca tüm seralarımızda arı ile dölleme yapıyoruz vede eurepgap,İTU sertifikalarımız var.
Sanırım sorularınıza birazda olsa cevap vermişimdir,başka sorularınız olursa bilgim dahilinde cevaplamaya çalışırım,hepinize iyi çalışmalar diliyorum bitkiniz yeşil olsun...Saygılarımla...envor...


Envor Bey Merhaba,

Size ozelden mesaj atmak istedim ama olmuyor... Sizinle bir konu hakkında ozel konusmak isterim. Telefonum 0532 517 43 73... Eger sizin icinde sakıncası yoksa bir sms atarsanız size hemen geri donmek isterim.

Saygılarımla.

Turker

Boon
18-10-2014, 14:35
kolay gelsin

naci03
22-10-2014, 00:59
Başardım hemen hemen hepsini okudum.. :) ısmet olurda yapabilirsem şu akıllı sistemi yapmak istiyorum.Ama eriyik olayı ala büyük bi soru işareti...norma sıvı besin gübresi kullansak olur mu acaba :/

naci03
22-10-2014, 01:01
Bide bu akılı saksı sistemi için gerekli malzemelerin orjinal isimleri ne acaba siz biiyor musunuz sn basriacar.Teşekkürler

MeyveliTepe
03-11-2014, 17:37
Başardım hemen hemen hepsini okudum.. :) ısmet olurda yapabilirsem şu akıllı sistemi yapmak istiyorum.Ama eriyik olayı ala büyük bi soru işareti...norma sıvı besin gübresi kullansak olur mu acaba :/

Piyasadaki sıvı gübrelerde bitkiler için gerekli minerallerin hepsi bulunmaz. Ayrıca yetiştireceğiniz bitkiye göre minerallerin biribirlerine oranları önemlidir. Bu sebeple ya gereken hammaddeleri edinerek kendiniz yapmanız (ki temel düzeyde de olsa kimya bilgisi gerektirir), ya da hidroponik için bitki türüne özel hazırlanmış besinlerden almanız gerekir.

ergin sarı
07-12-2014, 09:33
Ben siteye yeni uye oldum.kudret tezel bey in marifetlerini duydum.Butun arkadaslardan yardim isteyebilirim.

Myigit
30-06-2015, 10:50
Evet SEvgili Arkadaşlar,
Sisteminizi kurmaya yardımcı olması açısından sizlere birkaç şema hazırladım.Çok amatörce oldu ama kusura bakmayın. Önce şemaları inceleyin gereken açıklamaları, yapacağım.


kudret bey sistem 2 de sürekli olarak mı çalışması gerekiyor hava pompasının ve bu sistemde domates biber patlıcan mümkün müdür

Kudret Tezel
30-06-2015, 12:01
Evet sevgili Myigit sistem 2 de hava motoru devamlı çalışıyor. Hava taşı havayı küçük zerreciklere ayırarak havanın su ile olan temas yüzeyini artırıyor ve hava suya difüze oluyor ve bitkide suda erimiş hava içindeki oksijeni kullanıyor. Ancak bazı durumlarda hava taşının devamlı çalışması hava içindeki karbondioksit suda karbonik asit meydana getiriyor olacak ki zaman zaman PH düşebiliyor.Dikkat etmek lazım.

Myigit
30-06-2015, 12:04
Evet sevgili Myigit sistem 2 de hava motoru devamlı çalışıyor. Hava taşı havayı küçük zerreciklere ayırarak havanın su ile olan temas yüzeyini artırıyor ve hava suya difüze oluyor ve bitkide suda erimiş hava içindeki oksijeni kullanıyor. Ancak bazı durumlarda hava taşının devamlı çalışması hava içindeki karbondioksit suda karbonik asit meydana getiriyor olacak ki zaman zaman PH düşebiliyor.Dikkat etmek lazım.

teşekkürler yani sistem 2 de çizdiğiniz şemayı birebir uyguladığımızda ph ve ec değerlerine dikkat ettiğimizde bi sıkıntı ile karşılaşma olasılığımız en aza iniyor doğru anlamış mıyım

Kudret Tezel
30-06-2015, 12:19
EC ayrı bir olay, bitkinin beslenmesiyle ilgili, Ph ise bitki davranışı+ sistem etkili.

Culture
11-06-2016, 21:36
Merhaba arkadaşlar
konuyu en başından itibaren okudum.
Topraksız tarım konusuna yeni ilgi duymaya başlamış birisi olarak bana çok faydalı oldu gerçekten.
Paylaşılan bilgiler için herkese teşekkür ederim.

MustafaTepe
26-06-2016, 17:16
Kudret Bey
Sizin yönlendirmeleriniz ile muhteşem bir şey çıktı ortaya:D

https://www.youtube.com/watch?v=hNkjVp449f0

idris şenol
26-06-2016, 17:58
sera bekçisi profosyenel ve amatörlerin isteklerine cevap vericek tahminizden üst düzeyde bir cihaz alanda satanda hayırlı olsu:))

aslan53
04-01-2017, 00:31
Herkese iyi çalışmalar. Ben aranıza yeni katıldım. Bana Topraksız Tarım için marul ve salatalığa göre besin içeriği gerekli. Bazı listeler buldum ancak nitrat gibi maddeler artık bulunamıyor. Kudret Bey **** başka bir bilen büyüğüm bana yardımcı olabilir mi . Saygı ve sevgilerimle emeklerinizin karşılığını almanızı dilerim.

beşiktaşlı
11-03-2017, 19:39
KUDRET bey size yardımcı olur fakat nitrat dediğiniz ne anlamadım
nitrat ...azot demek başka kaynaklardan azot ihtiyacınızı karşılarsanız
amonyum nitrat diyorsanız tamam yasak
fakat kalsiyum nitrat...potasyum nitart amonyum sülfat bunları ölçülü kullanıp
iyibir formülle sadace yukardaki gübrelerle bitki yetiştire bilirsiniz
amanyum nitrat yerine 46 üre ile eksiği kapatırsınız
daha da önemelisi kudret bey bu işin ustası ondan kit alıp başlayın sonra gübreleri kendiniz hazırlayın derim
kudret beyden ricamız bitkilerde azot ihtiyaç kaynaklarını anlatırsa seviniriz

balmuk
03-10-2018, 19:40
sisteminize hayranım hocam maşaAllah

DASG ECO FARM
09-11-2018, 21:55
denememiz başarılı olmuştur.

DASG ECO FARM
09-11-2018, 21:58
güzel bir arge oldu

DASG ECO FARM
09-11-2018, 22:00
ve sanuç

amatordomates
22-11-2018, 21:01
Merhabalar. Balkonda domates yetiştirmeye çalışıyorum. Topraksız tarım deneyimi kazanmak için balkona sıralı bir şekilde saksılara domatesleri ekip, saksıların dibini deldim. Altına bir süzgeç koydum daha sonra en dibe 3'te 1 oranında perlit, üstüne 3'te 1 oranında torf, en üste de perlit toprak karışımı koydum. Her bitkiye bir sulama memesi gelecek şekilde damlama sulama sistemi kurdum. Altına drenaj yaptım. Üsten damlattığım besin eriğini alttan iki ayrı depo ile toplayıp sulama sistemine devir daim etme niyetindeydim ancak hala sonuç alamadım. Sulama memelerini perlit tıkıyor. Perlit tıkamasa da anlam veremediğim bir şekilde sulama memeleri duruyor. Sulama memesini çevirdiğim an yine su akmaya çalışıyor. Sözde otomasyon sistemi kurdum başından bir dakika ayrılamıyorum. Ayrıldım bazen ama 3 tane akvaryum motoru bozmama neden oldu. Sulama memelerini çıkarıp perlitleri temizlemeye çalışırken bitkilerin yapraklarını ıslattım. Domatesin yaprakları kıvırcık marula döndü. Boruları yeniden dizmeye çalışırken dalları kırdım. Memeleri çıkardım suyun akması için bu sefer de sulamayı abarttım. ph yükseldi bitkilerin yarısı kurudu. Elektrik çarptı. Başıma gelmeyen kalmadı. Ben bu başıma gelenlerin hepsini perlite bağlıyorum Üstatların tavsiyelerini dinlemek için can atıyorum. Büyük hevesle başladım ama yılmaya başladım. Bir süre daha düzen tutturamazsam tarla sürüp soğan ekeceğim.

Kudret Tezel
22-11-2018, 22:01
Sevgili amatordomates, Atalar doğru demiş, ne demiş, cami ne kadar büyük olursa olsun imam bildiğini okur muş. siteye kaydınız yeni bir buçuk ay kadar olmuş umarım bu arada veya daha önce forumları biraz okumuşsunuzdur hazırladığınız modeli nereden esinlendiniz. Hiç alta 1/3 perlit üstüne 1/3 oranında torf onun üstüne de 1/3 oranında perlit toprak karışımı koyduğunuzu söylüyorsunuz hiç öyle yapılan bir uygulama gördünüz mü. Bir kere biz topraksız tarımla uğraşıyoruz toprakla işimiz yok öncelikle saksıların üstündeki 1/3 lük perlit ve toprak karışımını iptal edin sonra saksıyı müsait bir yere boşaltın üstüne 1/3 oranı kadar bir miktar torf ve perlit ilave edin ve güzelce bir karıştırın yani harmanlayın torf ve perlitin homojen bir biçimde karıştığından emin olunca saksıları temizleyin deliklerin üstüne yine süzgeçleri koyun ve torf perlit karışımını saksılara doldurun. damlama borularını kurun fideleri ekmeden sistemi kontrol edin deliklerden akan drenaj suyunda artık perlit gelmeyecek depoya ve pompaya gitmeyecek damlamaları da tıkamayacak ama önce damlama borularınızı güzel bir temizlemeniz lazım tabii besin tankını da güzel bir temizlemeniz gerekir yani anlayacağınız sistemi kuralına uygun hale getirmeniz lazım kolay gelsin. Başarılar dilerim.

amatordomates
23-11-2018, 09:01
Sevgili amatordomates, Atalar doğru demiş, ne demiş, cami ne kadar büyük olursa olsun imam bildiğini okur muş. siteye kaydınız yeni bir buçuk ay kadar olmuş umarım bu arada veya daha önce forumları biraz okumuşsunuzdur hazırladığınız modeli nereden esinlendiniz. Hiç alta 1/3 perlit üstüne 1/3 oranında torf onun üstüne de 1/3 oranında perlit toprak karışımı koyduğunuzu söylüyorsunuz hiç öyle yapılan bir uygulama gördünüz mü. Bir kere biz topraksız tarımla uğraşıyoruz toprakla işimiz yok öncelikle saksıların üstündeki 1/3 lük perlit ve toprak karışımını iptal edin sonra saksıyı müsait bir yere boşaltın üstüne 1/3 oranı kadar bir miktar torf ve perlit ilave edin ve güzelce bir karıştırın yani harmanlayın torf ve perlitin homojen bir biçimde karıştığından emin olunca saksıları temizleyin deliklerin üstüne yine süzgeçleri koyun ve torf perlit karışımını saksılara doldurun. damlama borularını kurun fideleri ekmeden sistemi kontrol edin deliklerden akan drenaj suyunda artık perlit gelmeyecek depoya ve pompaya gitmeyecek damlamaları da tıkamayacak ama önce damlama borularınızı güzel bir temizlemeniz lazım tabii besin tankını da güzel bir temizlemeniz gerekir yani anlayacağınız sistemi kuralına uygun hale getirmeniz lazım kolay gelsin. Başarılar dilerim.

Hocam alakanıza teşekkür ederim.. Torf ve perliti iyice karıştırmam gerektiğini anladım. Mevcut fideleri oldukları yerden çıkarıp toprak olmadan perlit ve torfu iyice karıştıracağım. Saksılardaki eksiklik kadar perlit ilavesi yapacağım. Tankların sularını yenileyeceğim. tertemiz hale getirip sıfırdan başlayacağım. Hanımla yine atışacağız anlaşılan. :) Evin her yeri yine torf olacak.... Hocam sistemi yenileyeceğim ama mevcut fideleri çıkarıp yeniden ekmek zarar verir mi? Bir de sulama borularını temizlemek için hava mı bassam.

amatordomates
23-11-2018, 09:20
Hocam bir de bu sulama memeleri neden sebepsiz yere durur. Hava yapma gibi bir durum mu meydana geliyor acaba.

Kudret Tezel
23-11-2018, 21:48
Fideleri dikkatlice sökerseniz zarar görmeye bilir ama garantisi yok. Damlama memelerinin temizlenmesine gelince hava değil ama mesela musluktan gelen tazyikli suyla temizleye bilirsiniz. Aslında böyle küçük amatör çalışmalar için damlama memeleri kullanmak kullanışlı değil en iyisi damlama musluklarını çıkarıp deliklerden suyun rahat akmasını sağlayın . Benim terasımda damlama memeleriyle baş edemedim zira motor basıncı düşük olunca bu gayet normal onları çıkartıp deliği 2 mm çaplı ( makinelerde yağlama hortumu diye geçer)5 cm lik borular taktım sorun halloldu. Kolay gelsin başarılar dilerim.

amatordomates
13-12-2018, 12:16
Tekrar Merhabalar. Kudret Bey'in verdiği bilgi ile domateslerin topraklarını yeniledim. Saksıları boşaltıp perlit ile torfu yarı yarıya karıştırdım. Solan fideleri söktüm. Biraz toparlandılar. Söktüklerimin yerlerine yedek olarak beklettiğim fideleri yerleştirdim. Daltonlar gibi boy boy domates fidelerim var. Besin eriğini sulama memelerinden verip drenaj yardımı ile devir-daim ettiriyorum. Ancak kafama takılan bir kaç soru var yardımlarınızı bekliyorum.
1-) Fotoğraflardaki saksılarda nerden baksanız 10 litre toprak vardır. 20'şer cm ara ile fidelerin herbirine bir adet gelecek şekilde damlama memeleri var. Ben bu sistemi kurarken topraksız tarım hevesi ile giriştim işe. Ancak uzunca süredir okuduklarımda "Domatesi fazla sulama", "Yapraklar kuruyana kadar bekle ondan sonra sula", "Çok sularsan bitki boy verir, yaprak verir ama çiçek vermez" gibi uyarılar dikkatimi çekiyor. Zira kazık gibi olup da meyve vermeye hiç niyeti olmayan fidelerim var. Şimdi bu topraksız tarımda besin eriği sürekli bitkiye ulaşmak zorunda değil mi? Yani madem bu bitkiler besin eriği ile besleniyorlar, nasıl sulamadan bırakabilirim ki? Aslında tam olarak öğrenmek istediğim şey bu kurduğum sistem topraklı tarım mı, yoksa topraksız tarım mı?
2-) Fidelerdeki alt dalların hemen hemen hepsi çürüdü gitti. Üst dallardaki yapraklarda da sararma ve kahverengi lekelenmeler var. Her akşam çürüyen yaprak ve dalları temizliyorum. Forumda okuduklarım ile toprakta eksiklik olduğuna kanaat getirdim ve 1 hafta aralar ile kalsiyum magnezyum ve çinko verdim. (Hepsini birden değil, bir hafta ara ile teker teker) Yine de olumlu bir sonuç alamadım. Çürüyüp duran dallar ve yapraklar için bir öneriniz var mı?
3-) Kapalı bir balkonum var. Günde yaklaşık 3 saat güneş alıyor. Çok ışıl ışıl bir balkon değil açıkçası. Bu yüzden çinden led lambalar getirdim. Growled dedikleri lambalardan. Mavi ve kırmızı ışık veriyorlar. Geceleri bu lambaları sürekli açık bırakıyorum. Doğru mu yapıyorum yoksa bitkileri günün belli saatlerinde karanlıkta rahat bırakmam gerekir mi?
4-) Küçük sinekler var bitkilerin etrafında. Sineğin miyatürü gibi şeyler. Bitkilere zarar verirler mi? Verirler ise nasıl mücadele edebilirim. Uğurböceği fikrini okumuştum yine forumda bir yerlerde. Bitkilere uğur böceğini nasıl çekebilirim.
Üstatlar aylardır büyük bir hevesle uğraşıyorum bu domates işi ile ama ilk başladığım zaman ile şimdiki arasında düşüncelerim çok değişti. O kadar çok detayı varmış ki bu işin bizden önceki nesillerin yetiştirdikleri domateslerin tamamiyle mucize eseri yetiştiğini düşünüyorum. İlgi gösterip bu amatör kardeşinize yardımcı olursanız çok sevineceğim. İyi günler dilerim.

amatordomates
13-12-2018, 12:29
Bu arada fotoğrafları düzeltmeyi beceremedim. Başınızı eğdiğim için kusuruma bakmayın :)

emre.de
02-01-2019, 12:08
ve sanuç

Balkonum için benzer bir düzenek üzerinde uğraşıyorum, ayrı bir konu başlığı altında detaylıca resimlendireceğim. Kullandığınız borular 100lük mü acaba?