View Full Version : Çocuk ve Doğa - fıkra, bilmece, anı...
ilkokul 3. sınıf..
soru: ormanların faydalarını sayınız.
cevap: ormanların faydaları saymakla bitmez.
sonuç: tam not
ilkokul 3.sınıf..
soru:ağaç nedir?
cevap:bugün sessiz kalan yarın konuşan ciğerlerimizdir:)
harika bir cevap:)
ÖZGÜRLÜĞÜN GÖZLERİ
Bazen insanları hafife almak için "Çocuk gibisin, Çocuk gibi davranıyorsun" denir ya. Bu hikayeden sonra çocuk gözüyle bakmanın basit olmadığını anlıyor insan...
Babası İspanya'nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi. Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı...
Çok üzülmüştü küçük kız... Babasına söyledi bunu,o da "üzülme kızım, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?" dedi. Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu:
- "Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı?
Küçük kız babasına eğilerek,sessizce :
- "Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!.."
yazarını bulamadım...(mephistopeles-yd)
İnsanları hafife almak için değil de onların olağanüstü varlık olduklarını tanımlamak için kullanılmalı "çocuk gibisin, çocuk gibi davranıyorsun" lafı.
Çünkü biz kirlenmiş büyüklerin aklına gelmeyen çözümler onların dilinin ucundadır. Yolda giden araba resmi çizemiyorsa bunu itiraf etmez ve harika bir yorum yapar; arabaların hepsi gitti deyiverir.
Bu oyun çocuklara kötü örnek olur di mi? :(
http://www.sempanze.net/komik_oyun.asp?OY=14
Biz bunu bozuk paralarla oynardık. Kaleci yoktu tabii ki:)
İnsanları hafife almak için değil de onların olağanüstü varlık olduklarını tanımlamak için kullanılmalı "çocuk gibisin, çocuk gibi davranıyorsun" lafı.
Çünkü biz kirlenmiş büyüklerin aklına gelmeyen çözümler onların dilinin ucundadır. Yolda giden araba resmi çizemiyorsa bunu itiraf etmez ve harika bir yorum yapar; arabaların hepsi gitti deyiverir.
Evet çocugun penceresi alışılmışın dışında izlediği için ve dürüstçe aktardığı için bence de zirvededir:)
A benim al yastığım
İçine un bastığım
(İğde)
Altın cehennem
Üstü cehennem
Ortası cennet
(Ateş böceği)
Aldır onun tepesi
Yeşildir elbisesi
Kara kara küpesi
(Karpuz)
Ağaca çıkar adam değil
Boynuzu var öküz değil
Yazı yazar kâtip değil
(Salyangoz)
Ayva gibi sarıdır
Elma gibi suludur
(Portakal)
Altmış para
Yetmiş para
Sapı uzun
Kendi kara
(Vişne)
Alçacık boylu
Kadife donlu
(Patlıcan)
Alçacık tepe
Çengelli küpe
(Kızılcık)
Ayaksız koşar
(nehir)
Ata da binmez,
öküze de binmez,
kanatsız da, ayaksız da
ama her yere gider.
(Rüzgar)
Bir fırınım var
Dört somun ekmek alır
(Ceviz)
Bakarsan bağ gibi
Bakmazsan dağ gibi
(Tarla)
Çekerim ip gibi
Gelir küp gibi
(Kabak)
Çarşıdan aldım bir tane
Eve geldim bin tane
(Nar)
Çayırlarda uzun uzun
(Yılan)
Dışı kazan karası
İçi peynir mayası
(Kestane)
Dağdan gelir
Taştan gelir
Eyerlenmiş aslan gelir
(Kaplumbağa)
Dışı gün yükü
İçi un yükü
Ta içi odun yükü
(İğne)
Dal doruğunda
İğneli fıçı
(Kestane)
Dere tepe
Çıngıllı küpe
(Kızılcık)
Dağdan gelir
Taştan gelir
Beş bıyıklı enişten gelir
(Muşmula)
Dal doruğunda
Tüylü dede
(Şeftali)
Eğri kaşık
Duvara yapışık
(Salyangoz)
Hey ne idim ne idim
Samur kürklü bey idim
Felek beni şaşırttı
Kızgın çöle düşürdü
(Kestane)
Hatatay matatay
İnci belli kara tay
(Karınca)
Kat kat açılır
Kokusundan kaçılır
(Sarımsak)
Yer altında kazan kaynar
(Karınca)
Yer altında sakallı baba
(Soğan)
Yer altında sarı kız
Fide yer
(Köstebek)
Yer altında kırmızı tencere
(Pancar)
kaynak: www.turkleronline.com
-Sen hiç maydonozun arkasına saklanmış fil gördün mü?
-Hayır!
-Demek ki iyi saklanmış.
spooky_spook
26-02-2006, 02:34
O yaprağın arkasına saklanmış fil deği miydi? :rolleyes:
tamam fil olsun
mevzumuza daha uygun hem haklısın ...:)
İki arkadaş teneffüste konuşuyorlardı :
-Bugün bir bebek gördüm, fil sütü içerek bir haftada yedi kilo almış.
-Çok tuhaf.Kimin bebeğiymiş bu.
-Filin!...
Dev Lolipop
http://www.kendrak.com/images/lvdr/magicland.gif
www.kendrak.com (http://www.kendrak.com)
Aybal filli fıkraya bayıldım,
Kikuru dönünce ilk işim bunu anlatmak.
Bu siteyi çocuklarımızın da okuyabilmesi ne güzel olurdu...
(kendim için söyledim çünkü en az 6, 7 yılı var ;)
kanatları yok havaya çıkar, kazması yok yeri kazar (Ağaç)
Meselce meselce, ötmesi güzelce (keklik)
Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane (yapboz)
On ay yatar, iki ay kalkar, fenerleri yakar, etrafa bakar (Ateş böceği)
Paşadan küçük, padişahtan büyük (Çocuk)
yer altında göç var (Karınca)
Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır yatmaz (akarsu)
Yer altında yağlı kemer (yılan)
Dağ başına pamuk serdim (bulut)
Dışı katık içi kütük (zeytin)
Ben ne idim ne idim Yemen'li bir bey idim, felek beni şaşırttı,
ak fincana düşürdü (kahve)
Bu uzar gider...........
Çocuklara ağaç, kuş, böcek ...vs. resmi çizdirebileceğiniz basit bir program;
http://www.karpuz.com/cocuklar/cizgi_cizme.html
Kurbağa karnını doyurmaca oyunu (ıyk) :(
(sonuçta bu da doğanın dengesi )
http://www.karpuz.com/flashg/kurbagasinek.htm
Ben daha çok sevdim oyunu. Sezin'e göstermeyeyim bunu da ben oynayayım bari. Kavga ederiz yoksa:)
Kurbağa karnını doyurmaca oyunu burada da popüler oldu :))
Ayı ve Balıkçının Kung-fu-su (http://www.steelcitysfinest.com/Manfightbear.htm):p
Sebahattin
18-05-2006, 22:24
Bunlar harika şeyler arkadaşlar, çok aramıştım daha önceden ama burada hazırmış,
Paylaşımlarınız için teşekkürler...
Mine Pakkaner
27-05-2006, 01:54
http://www.honoloko.com/Honoloko.html
Burada çocuklara çevre bilincini öğretmek üzere hazırlanmış bir oyun var. Çevre bakanlığı da link vermiş.Hoşuma gitti.
Bir zaman gelmiş ve kaplumbağalar ülkesinde su tükenmiş.
Ne yapacağız diye düşünürken aralarında en yaşlı, en bilgin olanı (şirin baba gibi) demiş ki:
-Şu dağı görüyor musunuz? o dağın arkasında büyük bir göl var.
Ee, koca dağı hepsi birden aşamazlar. Aralarında çok yaşlı olanlarda var. Bunun üzerine oraya gidip su getirmeleri için en genç 2 kaplumbaga seçilmiş. Genç kaplumbağalar 25 yıl sonra göle ulaşmışlar...Ve o anda farketmişler.. Suyu alıp götürmek için yanlarına kap almayı unutmuşlar..
Kaplumbağalardan biri;
-Eee ne yapacağız şimdii? Birimizin gidip kap alması lazım.. Diğerimiz de burada beklesin ki kimse gelip içmesin sudan!! En iyisi sen git!
-Olmazz.... Ben gideceğim, sen ya suyu içersen?.. O zaman köy susuz kalır ve hepimiz ölürüz susuzluktan!
-Yok valla bak, yemin ederim ağzımı sürmeyeceğim... sen git al gel kabı bekleyeceğim... Söz veriyorum.
Bunun üzerine diğer kaplumbağa yola çıkmış. Orada kalan da beklemeye başlamış. Aradan 30 yıl geçmiş.. 50 yıl.. 60 yıl..
Sonunda bekleyen kaplumbağa
-Bu böyle olmayacak demiş.. Galiba gelmeyecek bu.. Köydekiler de öldü herhalde susuzluktan...En iyisi ben biraz su içeyim de bari ben hayatta kalayım.. Kaplumbağaların soyu devam etsin..
Tam eğmiş kafasını göle doğru bir yudum alacakken çalıların arkasından bir ses duyulmuş..
-Bak böyle yaparsan gitmem amaaa!!!!!!!!!!
Anne ve yavru deve tembel tembel yemeklerini yerken birden yavru
anneye dönmüş ve :
- Sana bir şey sorabilir miyim, anne?
- Elbette yavrum sor.
- Anne, bizim niye hörgücümüz var?
Anne:
- Bu hörgüçlerde biz su biriktiririz yavrum ve bu sayede çölde
herhangi birisinden cok daha uzun sure susuz dayanabiliriz.
- Peki Anne, bizim bacaklarimiz niye bu kadar uzun ve ayaklarımız yuvarlak?
- Evladım der anne deve biraz daha gururlanarak
- Bu sayede biz çölün kumlarinda herkesten daha rahat ve daha hızlı hareket edebiliriz.
- Bunu da anladim, peki, kirpiklerimiz niye böyle uzun, bazen
görüşümü bile bozuyorlar.
- Hayatım onlar gözlerimizi çölün kumlarından korur, gözümüze kum kaçmaz....
- Anladim, hörgüçlerimiz çölde daha uzun dayanabilmemiz için su
depolar,
Bacaklarimiz uzun ve böylece çölde daha hızlı ve rahat hareket edebiliriz, kirpiklerimiz gözlerimizi çöllerin kumlarından korur...
Anlayamadığım şey o zaman bu allahın cezası hayvanat bahçesinde ne
işimiz var?
Uçan koyun (http://www.hoppala.com/video/koyun.mpeg)
Şaşkın maymun (http://www.hoppala.com/video/maymun.mpeg)
Uyuyan kedi (http://www.herice.com/mail/video/kediuyku.html)
Maymun aynaya bakınca (http://www.bilgisayarda.com/index.php?option=com_content&task=view&id=100&Itemid=216)
Ben o kediyi yerim. Şaşkın şey eheh:)
Fenerbahçe Parkı'nda yaşlı ağaçların altındaki masalarda kahvaltı yapan küçük kızın kahvaltı tabağına, mevsimin sonbahar olması nedeni ile sarı yapraklar düşüyordu. Kız bir ara kafasını yukarı doğru kaldırdı ve
- ya atmasana ya!
diyerek ağaca kızdı.
Büyükanne ve torun çay bahçesine gelmişlerdi. Babaanne çantasından torunu için aldığı balonu çıkardı ve şişirdi ama balon biraz sonra söndü. Bunu gören çocuk balonu, çay bahçesinin biraz ilerisindeki çimenlik alana götürdü ve balonu çimenlerin üzerine özenle yerleştirip babaannesinin yanına geldi.
Babaanne - balonu neden oraya bıraktın evladım
Çocuk - orada daha çok hava var, çabucak şişer dedi.
çocuk aklı
Panda hapşırırsa... (http://videogaleri.hurriyet.com.tr/Video.aspx?s=7&vid=375)
Lazlar ağaç dikiyorlarmış. Başlarındaki görevli ise Lazlara tarif ediyormuş;
Yeşiller yukarı, yeşiller yukari !
;)
Ata Demirer Dağ Horozu (http://www.youtube.com/watch?v=gs_XUyGZetw&mode=related&search=)
Lipton Harikalar Diyarı Oyunu (http://www.lipton.com.tr/infusion/EnterGM.aspx)
Geyiğin avcıya öfkesi (http://www.herice.com/mail/1296/)
S.İnceçayır
27-05-2007, 17:45
Delikanlı Maymun
Maymun kurmus çilingir sofrasini ormanin orta yerine, kulhanbeyligi yapiyor.
O sirada zurafa ordan geciyormus, sormus:
- "Vay maymun Kardes, nasilsin?"
- "İyiyim be anam, iciyorum iciyorum aslani dovuyorum."
Zürafa tirsmis ve uzaklasmis. Derken Zebra gecmis, o da sormus:
- "Selam maymun abi, ne var ne yok?"
- "N'olsun be gulum hep ayni; iciyorum iciyorum aslani marizliyorum."
Zebra da uzaklasmis ordan. Bu kez kostebek, gecerken sormus:
- "Maymun ya naber?"
- "Iyilik kocum iciyorum iciyorum Allah ne verdiyse girisiyorum aslana!"
Kostebek de sivismis.
Ancak boyle boyle derken, olanlar aslanin kulagina gitmis ve aslan o tarafa dogru yola koyulmus. Cikmis maymunun karsisina:
- "Eee anlat bakalim maymun efendi, ne var ne yok?"
Maymun hemen kendine ceki duzen vererek yanitlamis:
- "N'olsun be abi, içiyorum içiyorum abuk subuk konusuyorum."
S.İnceçayır
27-05-2007, 17:57
Meraklı Deve
Genç deve annesine sormuş:
- Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?
Anne cevap vermiş:
- Çölde kuma batmamak için.
Genç deve tekrar sormuş:
- Peki kirpiklerimiz niye bu kadar gür?
Anne tekrar cevap vermiş:
- Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye.
Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
- Bizim niye hörgüçlerimiz var?
Anne deve sabırla yanıtlamış:
- Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız.
Sonunda dayanamayan genç deve sormuş:
- Peki bizim bu hayvanat bahçesinde ne işimiz var?
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.