View Full Version : İğneada longoz ormanı tehlikede...!
" Altın için Kaz Dağlarını gözden çıkaran zihniyet, şimdi de İstanbul'un sadece 20 günlük su ihtiyacı için Trakya'nın incisi İğneada'ya göz dikti.
24398
24399
Longoz Ormanları olarak bilinen doğa harikası alanlar; İSKİ, çimento fabrikası ,taş ocakları ve barajla gelecek talanın tehdidi altında. Türkiye'de ki 500 kuş türünün 219 'u bu bölgede yaşıyor"
Bu haberi okuduğumda inanamadım.Oranın güzelliklerini bilen biri olarakta çok üzüldüm.Yapılabilecek bir şeyler var mı..?
Paylaşırsak, birileri bir şeyler bulabilir diye düşünüyorum :(
İğneada 'Longoz'una Sahip Çıkıyor
02 Kasım 2007 13:17İğneada Beldesinde “Balığımızı, Suyumuzu ve Longozumuzu Koruyalım” toplantıları düzenlenecek.
Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada Beldesinde “Balığımızı, Suyumuzu ve Longozumuzu Koruyalım” toplantıları düzenlenecek.
Rezve Deresi'nden İstanbul'a içme suyu sağlanması amacıyla İSKİ tarafından hazırlanan projenin tepkilere neden olduğu Demirköy'ün İğneada beldesinde, “Balığımızı, Suyumuzu, Longozumuzu Koruyalım” konulu toplantılar düzenlenecek.
İstanbul'un su ihtiyacı ve yakın doğal çevre üzerine olası etkileri; Su kıtlığı, Longoz ve Turizm İlişkileri; Karadeniz'in özelliği, İğneada Körfezi yakın çevresinde yeni iskele ve balıkçılık ilişkisi; Akarsuların deniz ekosistemine katkıları ve etkileri; Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yağışlar ve etkileri konularının tartışılacağı “Balığımızı, Suyumuzu ve Longozumuzu Koruyalım” konulu toplantılar 3-4 Kasım 2007 tarihleri arasında İğneada'da, Veysel Zımpak'ın Kahvehanesi'nde düzenlenecek.
İğneada Doğal Ekosistemi Koruma ve Bölgesel Yaşamı Destekleme Derneği ve SS Limanköy Balıkçı Kooperatifi Başkanlığı işbirliğiyle düzenlenecek toplantıya; Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Genel Müdürü Dr. Uygar Özesmi'nin başkanlık yapacağı ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) Ormancılık Ekonomisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kenan Ok, İÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, İÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı ile sivil toplum örgütlerinden de temsilcilerin katılacağı öğrenildi.
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=138976
Sonuç ne oldu?
İğneada (http://www.wwf.org.tr/su/tuerkiyenin-su-kaynaklari/baslica-su-kaynaklari/igneada/)
“Suyumuzu, Longozumuzu, Balığımızı Koruyalım” Toplantısı Sonuç Bildirgesi
(3-4 Kasım 2007 İğneada, Kırklareli)
Türkiye’nin en büyük ve önemli subasar ormanları (longozları) Yıldız (Istranca) Dağları’nın Karadeniz’le birleştiği Kuzey-Batı sahilinde yer alıyor. Bu bölge Trakya’nın elde kalmış neredeyse tek doğal alanı. İstanbul ve çevre iller başta olmak üzere en önemli yaz ve hafta sonu turizm merkezidir.
Orman, deniz, akarsu, göl, kumul ve subasar orman olmak üzere 6 farklı ekosistemi bir arada barındıran İğneada Longozları, biyolojik çeşitliliği ve güzelliği ile paha biçilmez ve gelecek kuşaklara miras bırakmamız gereken bir doğal alan.
2500 hektar alanı kaplayan İğneada Longozları bugüne kadar yapılan araştırmalara göre 27 tür ağaç ve ağaççık, 4’ü endemik olmak üzere toplam 671 tür bitki, 221 tür kuş, yaklaşık 50 tür memeli, 35 tür sürüngen, 310 tür böcek, 30 tür tatlı su balığı ve 20 tür ekonomik değeri olan deniz balığı türünün yaşam alanı.
Akarsuların ve longoz sularının denizle karıştığı alanların, balıkların üremesi, beslenmesi ve balıkçılık verimi açısından vazgeçilmez olduğu bilimsel bir gerçektir.
Aynı şekilde bölgenin doğal zenginlikleri ile güzelliği ekoturizm, agro-ekoturizm açısından son derece önemli ve büyük bir potansiyel taşımaktadır.
İğneada Longozları’ndaki akarsular üzerindeki tehdit, milyonlarca yıldır buradaki farklı ekosistemlerde varlığını sürdüren zengin, canlı yaşamla birlikte balıkçılığı ve bölge halkına yeni bir geçim kaynağı sağlayacak olan ekoturizmin gelişmesini de tehdit etmektedir.
TEHLİKELİ PROJELER
Bugünlerde İğneada Longozları’nı tehdit eden iki önemli sorun var:
Bunlardan biri Vize’nin Evrencik Köyü’nde yapılmakta olan Çimento Fabrikası ve çimento yükünün nakledilmesinde kullanılacak olan yol ve kurulacak olan kazıklı iskele.
Diğer sorun ise İSKİ’nin “Istranca Dereleri Projesi”yle İstanbul’a su sağlamak için Rezve Deresi’nden ve Longoz’daki derelerden su taşımak amacıyla yapmayı planladığı boru hattı.
MUHTEMEL TEHDİTLER
İstanbul’a su taşımak üzere yapılacak boruların aynı zamanda yol üzerindeki derelerden de su alması planlanmaktadır. Yaşanmakta olan kuraklık ve küresel iklim değişikliği nedeniyle zaten dünyada bir su dengesi bozulması da sözkonusu iken bu durum Longoz’da %50 azalmış olan suya da ‘el konulması’ sonucu longozun kuruması anlamına geliyor. Kaldı ki, halen yöre halkı İğneada ve köylerinde ciddi bir içme, kullanma ve sulama suyu sıkıntısı yaşamaktadır.
Boru hattının longozu ikiye bölmesi buradaki biyolojik çeşitliliği de tehdit edecektir.
‘Boru hattı’ demek elektrik hattı ve hafriyat için ormana yeni yollar açılması demektir.
Boru hattı için açılan yolun kenarında, geçmişte yapılmış Durusu (Terkos)-Panayırderesi arasındaki boru hattında olduğu gibi erozyon başlatacaktır.
Boru hattı için longozların koruma statüsünün tabiatı koruma alanı statüsünden milli park statüsüne çevrilmesi gibi yumuşatılmaya çalışılması ve sınırlarının değiştirilme çabaları gündeme gelmiştir.
Çimento fabrikasına yük taşımak amacıyla yapılacak liman, deniz ekosistemini ve dolayısıyla da bölge balıkçılığını tehdit edecektir.
Çimento fabrikasına İğneada-Vize arasında karşılıklı nakliye trafiği ayrı bir sorundur. Her gün en az yüz kamyon Vize’den Istranca Dağları’nı kullanarak çimento taşıyacak, İğneada neredeyse bir otoban olacak ve sakin bir yaşam alanı, bir nakliye merkezine dönüşecek, ekoturizm değeri kaybolacaktır.
Çimento fabrikası için yapılacak olan nakliyede İğneada-Vize arasında yaşanacak kamyon trafiği sadece gürültü, çimento tozu ve egzoz kirliliğine yol açmasının yanısıra, yolların fazla rampalı ve virajlı olması nedeniyle trafik kazaları riskini de artıracaktır.
Yaşanacaklar hem akarsuların kuruyarak bitkilerin, kuşların, balıkların burayı terk etmesi, hem de buna bağlı olarak bölgenin temel geçim kaynaklarının yok edilmesi anlamına gelmektedir.
Derelerin sularının alınması sonucu denize besin elementi taşınması engelleneceği için denizde biyolojik üretim düşecek ve buna bağlı olarak balıkçılıktan gelir sağlayan balıkçılar işlerini kaybedeceklerdir. Bu da İstanbul gibi büyük kentlere olan göçü arttıracaktır.ÇÖZÜM ÖNERİSİ: PLANLAMA VE EKOTURİZM
Bir yandan İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak için Trakya Bölgesi’nden İstanbul’a su taşınması çalışmaları, diğer yandan da çimento fabrikasının inşaat hazırlıkları hızla devam ederken, biz İğneada’nın tüm doğal ve ona bağlı olarak gelişen sosyo-kültürel değerlerini korumak isteyenler İSKİ’nin Rezve Deresi’nden İstanbul’a su taşıma projesinin, çimento fabrikasının ve ona bağlı olarak yapılacak limanın durdurulmasını istiyoruz.
Bölgenin doğal kaynakları korunarak sürdürülebilir bir ekonomik gelişmenin sağlanması için;
Tarım, sanayi ve kentleşme plansızlığı yüzünden Trakya Bölgesi’nde akarsular ve yeraltı rezervleri tükenmektedir. Örneğin borular ve pompa istasyonuyla İstanbul’a su sağlayan Papuçdere Barajı’nda geçen sene bu zamanlarda 24 m olan su seviyesi bu yıl 1-2 metre civarındadır. Ülkemizde su rejimi planlaması vazgeçilmezdir ve yapılan bölgesel planlara bağlı kalmak gereklidir. Su varlığının kullanılmasında Havza Yönetimi prensibi benimsenmelidir.
Istranca Dereleri Su Projesi’nin tamamlanan I. ve II. aşamalarında İğneada Longozu'nun su kaynakları olan küçük nehir vadilerine 7 küçük baraj gölü yapılmıştır ve doğal akışı durdurulan su depolanmak üzere Terkos Gölü'ne pompalanmaktadır. Istranca Dereleri’nden İstanbul'a su getirme projesinin Rezve Deresi ve Bulanık Deresi ayağı (III. ve IV. aşamaları) uygulamaya konmadan önce mutlaka Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) çalışmaları yapılmalıdır. Bu çalışmada gerçek bir ÇED ile tasarlanan proje yerine tasarruf ve kentte yağmur suyu depolama alternatifleri değerlendirilmelidir. İğneadalılar İstanbul’un bu suya ihtiyacı olmadığını düşünmekte ve ÇED’in şeffaf, tarafsız ve katılımcı ekiplerle denetlenebilir bir anlayışla yapılmasını şart koşmaktadır.
Türkiye'nin en verimli topraklarının bulunduğu, I-II ve III. sınıf toprakların toplamının % 73.8'ine vardığı Trakya'da, amaç dışı kullanımlarla yok edilen verimli toprak 457.560 dekara ulaşmıştır. 457.560 dekar verimli alan, Türkiye toprakları ortalama yetenekleri açısından, 120.000 dekar toprak kaybına eşdeğerdir. Aynı şekilde ormanlar da çimento fabrikalarına, kum ve taş ocaklarına feda edilmektedir. Bu nedenle bölgenin doğal kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını da gözetecek Toprak Koruma ve Arazi Planlama Kanunu’nun öngördüğü bir arazi planlaması acilen yapılmalıdır.
Bölgede kum ve güneşi dışlamayan ekoturizm faaliyetlerinin teşvik edilerek geliştirilmesi hem doğal kaynakların korunması, hem yöre ekonomisinin canlanması, hem de gelecek kuşaklara bu değerli mirasın devredilmesi açısından önemlidir. İğneada kitle turizmini değil, ekoturizme dayalı kalkınma modelini benimsemiştir.
Bölgede mantar ve aromatik bitkilerin işlenmesi, arıcılık, konservecilik gibi doğa ile dost geçim kaynaklarının geliştirilmesi için gerekli altyapı çalışmalarının başlatılması ve teşviklerin verilmesi gerekmektedir.
İğneada Limanı ekoturizme dayalı bir yat limanını barındıracak hale getirilmeli, buna karşılık yük limanı olarak zaten var olan Tekirdağ Limanı değerlendirilmelidir.
İĞNEADA’NIN DAMARLARINI KESMEYİN!
Bizler akarsularımızı, ormanlarımızı oralarda yaşayan diğer canlıları yok etmenin bedelini ödemek istemiyoruz. Biliyoruz ki su, orman ve orada yaşayan bitkiler ve hayvanlar olmadan biz de var olamayız. Bu yüzden çözüm önerilerimizin dikkate alınmasını istiyoruz.
Su varlıkları, orman, deniz ve toprak hepimiz içindir.
Bugün hepimiz İğneadalı’yız ve İğneada’nın suyu, ormanı, denizi, balığı yok olursa bundan hepimiz etkileneceğiz...
Anadolu Üniversitesi Kırklareli İl Temsilciliği Münir Saygın (Öğretim Üyesi)
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği
Doğa Gözcüleri Derneği
Edirne Doğa Sporları Kulübü
GDO’ya Hayır Platformu
Greenpeace Akdeniz Ofisi
Istranca Gençlik ve Doğa Sporları Klübü
İğneada Doğal Yaşamı Koruma ve Bölgesel Yaşamı Destekleme Derneği
Kırklareli Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Kırklareli Köy Koop. Temsilciliği
Kuş Araştırmaları Derneği (KAD)
Limanköy Balıkçı Kooperatifi
Silivri Çevre Derneği
TEMA Vakfı
TEMA Vakfı Kırklareli Temsilciliği
Trakya Turizm Kültür ve Çevre Derneği
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV)
http://silivrininsesi.arkaoda.net/haber.php?no=000103&oturum=19ece511338ae18458a9f5ca6507c87e
Duyan olacak mı?
Ne kadar çok paylaşım olursa o kadar çok duyan olabilir :)
Hem genelde bölge çevresinde kalınca bu duyurular Ankara duymayabiliyor bence aynı anlayışta ama yurdun her yerinden destek gelmeli bu çağrıya.
Bu uğraşların bir ayağı da 3. Boğaz Köprüsü olabilir mi?
3.Boğaz Köprüsü çalışmaları da hız aldı.
Karadeniz Sahil Yolu 3.boğaz Köprüsü ile birleşip Sariyer sırtlarından başlayarak Kuzey İstanbul'dan(ormanlar yarıla yarıla) Bulgaristan'a
kadar uzanacakmış deniyordu.
Kemerburgaz'da olmayan Kırklareli otabanı bağlantı yolu, hızla devam ediyor.
Çatalca'nın ve Silivri'nin köylüleri yolun köylerinden geçeceğinden bahsediyor.
O köylerin ve yörenin hepsi ormanlık bölgeler.
Su getirme bahanesi ile ormanlar otabana ve yerleşim yerine mi dönüşecek?
Neler oluyor?
Olabilir bende eski E-5 ten geçeceğini duymuştum o yolun.
Bu yüzden arsalar değerlenmiş Tosunköy - Boyalık civarının..(Çatalca'nın köylerinden ikisi)
http://www.youtube.com/watch?v=fK3HYLwgt3A
Gençler duyarsız diyenlere inat.
http://www.youtube.com/watch?v=fK3HYLwgt3A
Gençler duyarsız diyenlere inat.
Süperdi..Paylaşım için teşekkürler :))
son gelişmeler...
"İğneada 'milli park' ilan edildi Bulgaristan suyunun önü açıldı!
Bulgaristan'dan İstanbul'a içme suyu getirecek isale hattının İğneada Subasar Ormanları'ndan (Longozu) geçmesi için bölgenin koruma statüsü değiştirildi.
Daha önce 'Yaban Hayatı Geliştirme Sahası' statüsünde yer alan İğneada'nın 'milli park' ilan edilmesinde, Bulgaristan'ın Rezve Deresi'nden İstanbul'a su getirecek isale hattının buradan geçecek olması etkili oldu.
'Yaban Hayatı Geliştirme Sahası' statüsünde olduğu için boru hattı geçirilmesi yasak olan İğneada Longozu, 13 Kasım 2007'de Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile milli park ilan edildi. Bu değişiklik, bölgeden geçecek boru hattına izin verilmesi konusunda bakanlığın önünü açtı. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun çevrecilerin karşı çıktığı söz konusu projeye sıcak baktığı ifade ediliyor.
Dünyada ender rastlanan ve kışın su altında kalan orman türünün beslediği zengin bir yaban hayatını barındıran longozun koruma statüsünün değiştirilmesinde, Bulgaristan'ın Rezve Deresi'nden İstanbul'a su getirecek isale hattının buradan geçecek olması etkili oldu. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) yürüttüğü proje, Rezve Deresi'nden Karadeniz'e akan 300 bin metreküp suyun, İstanbul'a su sağlayan Kazandere ve Pabuçdere barajlarına aktarılmasını öngörüyor. Projenin hayata geçirilmesi için komşu ülke ile temaslar sürerken Türkiye'de de Çevre ve Orman Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık, Bulgaristan'ın izin vermesi halinde 8 ay içinde tamamlanması planlanan projenin gecikmemesi için önemli bir adım attı. Bakanlığın talebi üzerine, boru hattının geçmesi planan İğneada Longozu'nun 'Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme Sahası' olan koruma statüsü Bakanlar Kurulu kararıyla 'milli park'a çevrildi. Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme Sahaları Yönetmeliği'nin 13. maddesinde; "yönetim ve gelişme planlarında yer alan faaliyetler ve yapılaşmalar dışındaki faaliyetler ve yapılaşmalara izin verilemez, ekosistem bozulamaz" hükmü yer alıyordu. Bakanlık, İstanbul'a gelecek boru hattının bölgeden geçmesini imkânsız kılan bu hükmü aşmak için bölgeyi milli park ilan etti.
Milli Parklar Yönetmeliği'nin 21. maddesi, "Milli park ve tabiat parklarında, kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak her türlü plan, proje ve yatırımlara bakanlıkça izin verilebilir ve uygulamalar kanun ve yönetmelik hükümlerine göre denetlenir" hükmünü içeriyor. Bu madde, su projesinin güzergâhı konusunda İSKİ'nin önünü açıyor. Bakanlıktan üst düzey bir yetkili, longozdan su alınmasına kendilerinin de karşı olduğunu, bölgeden sadece isale hattının geçmesine izin verileceğini kaydetti. "
Gürhan Savgı
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=615439
Geçmiş ola..
Milli Ağaç Seferberliği ile yeni bir langoz ormanı yaparlar nasılsa...
gokselcetin
24-10-2013, 12:53
Güven İslamoğlu'nun iğneada ve termik santraller hakkındaki videoları.
Longozu Koru! CNN Türk - İğneada Longozu - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=C6inl3hEVVk) Longozu Koru! CNN Türk Güne Merhaba - Güven İslamoğlu'nun Termik Santral Hakkında Yorumları - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=R0ottNb4CVw)
gokselcetin
04-11-2013, 23:33
http://www.longozukoru.org/images/etc/banner-2.png
İğneada Longozu Koru! | Longozukoru.org (http://www.longozukoru.org/)
Bulgaristan’da çiçek koparmak yasak, Türkiye’de termik santral dikiliyor - Diken (http://www.diken.com.tr/aktuel/bulgaristanda-cicek-koparmak-yasak-turkiyede-termik-santral-dikiliyor/)
İğneada'ya termik santralda doğa değil, 'sosyal baskı' korku yaratmış - Çevre - T24 (http://t24.com.tr/haber/igneadaya-termik-santralda-doga-degil-sosyal-baski-korku-yaratmis,260137)
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.