View Full Version : Hoya bilobata ( Biblo mumçiçeği )
23614
Aile: Asclepiadaceae
Anavatanı: Filipinler
Cins: Hoya
Tür:bilobata
Bitki Grubu: Sarkıcı
Yer İsteği: Kısmi gölge
Su İsteği: Toprak kurudukça, düzenli
Çiçeklenme Dönemi: Her zaman
Üretim Metodu: Çelik, tohum
Yetiştiği Bölgeler: Tropikal bölgeler
Habitat: Çok yıllık, odunsu gövdeli
- Güzel kokulu çiçeklere sahiptir. Çiçeklerinin hoya çeşitleri içinde en küçük çiçeklerden olduğu söylenmektedir.
- Kapalı yerde yetiştirmek için uygundur.
- Adı iki loblu (bi ikili, lobata lob) anlamına geliyor. Türkçede çiçeklerinin küçük ve zarifliğinden dolayı Biblo denmesi önerildi.
http://davesgarden.com/guides/pf/go/69636/
Merhaba,
Biblo çeliği yarı sert dallı, sert yapraklı bir şey.
6 Göz var ama gözler çok yakın tereddüt ettim.
İki göz kuralına uyalım mı, yoksa 3 gözlü bölmeler mi yapayım?
Teşekkürler
Mucip Gürbüz
03-11-2007, 10:59
Merhaba, resimde küçük çıkmış ama iki göz kuralı en az içindir uygun görüyorsanız üç göz yapın karar sizin.
3 gözde en alt 2 gözdeki tüm yapraklar gene kesiliyor mu?
Mucip Gürbüz
03-11-2007, 11:26
Evet kesilecek.
bu çiçeğin Türkçe isim babası ben mi oluyorum. O şeref bana mı ait acaba?
:)
Sonunda bizim minik biblo ortaya çıktı.
32075
Tebrikler. Başarılı olunan tür sayısı gittikçe çoğalıyor. :)
Bu türün Türkiye'deki yaşayan örneklerini elinde bulunduranlar:
1- İklimsiz
2- ?
Hydrosuccess
07-07-2010, 16:37
Konuya 1 yıldır katılım olmamış.Bitkiler yaşıyor ve büyümüş ise fotoğraflarını görmek çok iyi olur.Hollanda kaynaklı yetişkin bitkim yaprak ve yandal filiz makroları.Benim tecrübelerime göre H Bilobata nispeten yavaş büyüyen yaprakları çok sert ve kalın (sukulent) yaprak araları kısa yani kompakt bir tür.Henüz çiçeklenme yok ama bu hali ile de çok güzel biblo gibi...
Gerçekten yaprak yapısıyla çok güzel bir türmüş. Paylaşım için teşekkürler, 2011 sipariş listesine eklenmeli :)
Tüm hoyalarınız çiçek sapı ya da çiçek vermiş. Benim hoyalar genellikle 10 aylık. Kök ve gövde gelişimi çok iyi olsa da Kerrii dışında çiçek vermeye hazırlanan yok. Gübre olarak ne kullanıyorsunuz?
Mesajlarınız kaçırmıyorum sayın HYDROSUCCESS :)
Hydrosuccess
08-08-2010, 16:17
Kasım 2009 ortasında çelikten topraksız ortamda köklendirdiğim bitki iyi bir gelişim göstermişti ve şimdi de çiçeğini büyütmeye çalışıyor.Çiçekleri ve çiçek öbeği çok küçük olan bu türün çiçek sapı nispeten uzun.Şu an için çiçek öbeği gelişimi ve tekrar açmak üzere olan H. pubicalyx pink silver ile yan yana çiçek öbeğinin büyüklüğünü gösteren fotoğraflar.
Hoya severler için can yakıcı fotoğraflar olmuş bunlar. :) Emeklerinize sağlık. En sonuncu fotoğrafı özellikle çok beğendim. Bir de ikisi açtığı zaman karelemenizi rica edeceğim. Merak ettiğim birşey var; Hoyalarınızın pencereye yakınlıkları, hangi yönde durdukları ve ışık alma durumları nasıl acaba?
Hydrosuccess
09-08-2010, 15:59
Sayın İlkin,ilginize teşekkür ederim.Daha önceki ve devam eden başarılarınızı bildiğim için bu türde de kısa sürede başarılı olacağınıza inanıyorum.Bu nedenle ''can yakıcı'' ifadesi en azından sizin için geçici olur diye düşünüyorum.Lütfen sözlerim espri sınırları içinde algılansın.
Bakım ile ilgili sorunuz aslında çok geniş kapsamlı ve ayrı bir başlık gerektiriyor.Ayrıca benim farklı bir teknik kullanmam nedeni ile toprak kültürüne ne kadar uyar emin değilim.Yine de sitede gördüğüm uygulamalar ile karşılaştırarak anlatmaya çalışayım.Öncelikle İstanbulda oturduğumu belirtmeliyim.Antalya'da ya da Erzurum'da olsam (her zaman olduğu gibi ilgili bitki türünün doğal yaşam koşullarını unutmadan) mutlaka uygulamalarda değişiklikler yapardım.
Sorularınızı tek tek irdeleyelim.
Pencereye yakınlık;Çoğunlukla hoyalar gölge çiçeği gibi algılanıyor ve tül, perde arkasında hatta odanın nispeten az ışık alan bölümlerinde bakılmaya çalışılıyor.Benim değerlendirmeme göre bu çoğu tür için yanlış.Herkesin internetten ulaşabileceği habitat fotoğraflarında hoyalar oldukça aydınlık ortamlardalar.Güney doğu Asya'nın Ekvatora yakın tropikal ormanlarında ışık şiddeti ağaçların arasında bile bizim yaz aylarında maruz kaldığımız ışıktan az değil.Ancak tek fark yaprakların arasından süzülen (ama hiç de az olmayan ) güneş ışığı.Bu durum bizde Hoya yetiştirenler tarafından algılanamadığı için bitkiler yaşıyor ama daha önce bir mesajımda vurguladığım gibi ömürlerinin çoğunu uykuda geçiriyorlar.Vejetatif büyüme ve olursa çiçeklenme bahar sonu yaz ayları ile sınırlı kalıyor.(Sabır çiçeği denilmesi ve sıkılıp vazgeçmelerin en önemli nedeni.)Oysa Hoyalar tropik bitkiler ve nerdeyse 12 ay büyüme ve aralıklı olarak çiçeklenme potansiyeline sahipler.Benim bitkilerim de bütün kış boyunca vejetatif büyümelerini sürdürdüler.Çiçeklenmeyi (İstanbul koşullarında) ne kadar sürdürebileceğimizi hep beraber göreceğiz.Benim çözümüm evin konumu ile ilgili sabahtan öğleye kadar mümkün olduğunca yaklaştırarak cam arkasından 3-4 saat doğrudan ve sonrasında akşama kadar dolaylı ama olabildiğince yüksek ışık.Bu konuda elimdeki 20 türden sadece H İmperialiste biraz sıkıntı yaşadım ve biraz arkaya aldım.
Bitkilerin yönü;Hoyalar diğer bitkiler gibi fototropik yani fotosentez yapmak için ışık yoğunluğunun olduğu yöne yöneliyorlar.Evin Hoyaların durduğu mekanları güney doğu ve güney batı.Uç dallar ve yapraklar güneşe yönelerek gereksinimlerini anımsatıyor ve yardımcı oluyorlar.
Işık alma durumu;yukarıda belirttiğim gibi olabildiğince fazla.Ancak dışarıda doğrudan güneşlendirme yapraklarda yanmaya neden olur diye düşünüyorum.Hoyaların Güney Afrikada ''Great Karoo'' çölünde Stapelialar ile birlikte yaşamadıklarını unutmamalıyız.Bununla birlikte ben diğer faktörler (sulama gübreleme vb.) açısından tüm bitkileri aynı koşullarda bakıyorum.Unutmayalım nerede yaşarsa yaşasın tüm bitkilerin su ve besine ihtiyacı var.
Sonuçta bunlar tamamen benim paradigmam yani bakış açım ve tarzım.Denenmesi halinde çıkacak sonuçlar konusunda kendi uygulamamın sonuçları kadar emin değilim...
Sayın Hydrosuccess çok güzel ve aydınlatıcı anlatmışsınız. Çok teşekkür ediyorum. Kısıtlı zamanda atölyeden çıkıp cevabınızı okumak güzel oldu. Ben de kesinlikle odanın arka taraflarında hoyaların yeterli ışık alamayacaklarını ve beslenemeyeceklerine inanıyorum. Mümkün olduğunca güneşin bitkinin yapraklarını yakması engellenerek, perde arkasından bolca alacakları ışığın onlar için yeterli olacağı kanaatindeyim. ( Rahmetli Mucip Abi kendi serasında tüm gün güneşin altında durduğu söylüyordu hoyaların ama aynı zamanda da devamlı sulandıklarını belirtiyordu. Bol bol çiçek açan hoya cornosaların yaprakları ise sarı renkteydi... ) Benim atölyenin içinde duran hoyalar kuzey cepheye bakan pencere önünde duruyorlar; pencere ve bitkilerin arasında perde yok oradan aldıkları ışık gelişimleri için ve çiçek açmaları için yeterli oluyor. Ayrıca dediğiniz gibi bulundukları şehre göre de ihtiyaçları mutlaka farklılık gösterecektir. Buna göre de ayrıca ilgilenmek lazım onlarla. Bu arada Hoya bilobata çiçek açana kadar bu fotoğraflar can yakıcı görünmeye devam edecek. :) Bendeki gayet güzel duruyor şuanda, bilginiz olsun. Teşekkürler herşey için, selamlar...
Hydrosuccess
09-08-2010, 17:43
Sayın İlkin,bitkilerin ışık ihtiyacı konusunda uygulamanız genelde benim yaklaşımım ile uygunluk gösteriyor ve elde ettiğiniz başarının önemli sebeplerinden biri.Ancak fazla ışık (güneşten sağlandığı için) birlikte yüksek sıcaklık riski oluşturuyor.Sonuç ihmal halinde ( çok ender karşılaşılan bir durum değil ) yaprak ve uçlarda kuruma bazen de kök yanmaları ve çürüme(yaşlı bitkilerde görülen ani çöküşler-büyük saksı problemi ayrıca ayrıntılı olarak irdelemem gerekli) olabiliyor.Yüksek sıcaklık ile sulama dengesi çok hassaslaşıyor ve hata oranı artıyor.Kuşkusuz bahsettiklerim toprakta yetiştirmede geçerli.Bunun çözümü daha önce de belirttiğim gibi (gördüğüm kadarı ile sizin de başarı ile uyguladığınız )oldukça geçirgen karışımlar.Risk devamlı gözlem ve doğru uygulama ile oldukça azalıyor.Bu problemler benim için geçerli değil H. pubicalyx başlığında gösterdiğim gibi köklerin çoğu kabın dışında açıkta ve yüksek sıcak altında.Standart sulama programım haricinde sulama eksikliği diye bir problem için düşünmem gerekmiyor.Bitkiler sürekli gereksinimlerini karşılayabiliyor ve minimum yasasına göre de gelişimleri devam ediyor.Stapeliadların da 7-8 saat doğrudan güneş altında kökleri saksı dışında su içinde çok ''mutlu'' olduklarını ilgili konu başlıklarında izleyebilirsiniz.Bu arada sukulentseverler sanırım benim çok farklı yaklaşım tarzımı pek anlamamış (fake ?) paradigma değişikliğini kabul edemiyor gibi görünüyorlar. Eppur si muove!
Sizin yöntem bence de denenebilir. Hatta ben ciddi ciddi saksı içinde saksı yöntemi ile ve sizin hydro yöntemi ile ilgili deneme yapmayı düşünüyorum. Yalnız sizin kullandığınız o beyazımsı şeyleri nereden bulabilirim bilmiyorum, uygun olduğunuz bir zamanda bulabileceğim yerleri yazabilirseniz çok sevinirim. Yeniliğe ve daha uygun bakım koşullarına buruk kıvırmamak lazım bence.
Sevgili İlkin,
Sayın Hydrosuccess ileri bir tarihte kullandığı yönteme ilgi gösterilirse ayrı başlıkta paylaşacağını yazmıştı. Hoyaseverlerin bu kadar başarılı sonuçlar veren bir uygulamaya burun kıvıracağını sanmıyorum. Sadece beklemedeyiz :)
Hydrosuccess
10-08-2010, 14:18
Sayın İlkin,denemeye ve yeniliklere açık olmanız bence örnek alınmalı.Başka bir şekilde gelişmek mümkün değil.Tebrik ederim.
Ancak daha önce bitkilerimi görüp gönüllü olarak alan akraba ve arkadaşlarım maaalesef başarılı olamadılar.Yanlış olan neydi? Başarısızlık sanırım bu yöntemin özgün yapısına yaklaşım ve teknik bilgi eksikliğine bağlıydı.Ne malzeme ne de saksılarda mucizevi bir şey olmadığını söylemeliyim.Sadece doğru yöntemin geliştirilip uygulanması.Örneğin şimdi ''water culture ''de hoya yetiştirilmesi ile uğraşıyorum.Sadece su...Olabilecek en basit ve en etkili yöntem...Sonuç olarak yakında bu konuda ayrı bir tartışma başlığı açmam uygun olacak.
Hydrosuccess
10-08-2010, 22:15
Bugün Hoya bilobata çiçeklerini açtı...
Ancak internette de devam eden tartışma nedeniyle bu bitkinin (P. Shirley'in bilobata olarak sattığı) büyük olasılıkla DS 70 adlı çok yakın bir tür olduğunu düşünmeye başladım.Bilobatanın çiçekleri ve çiçek öbeği daha küçük yapraklar ise parlak yeşil olarak tanımlanıyor.DS 70'in çiçekleri ve çiçek öbeği daha büyük, yaprakları ise pübesen (kadife dokusunda tüylü ) genç yapraklar kahverengi tonunda.Benim bitkim DS 70 ile aynı özelliklere sahip.Sanırım şimdilik bu tartışmayı ilk tanımlayan C. Burton ve D. Kloppenburg'a bırakmakta yarar var.
Her bir çiçek yaklaşık 5-6 mm çapında, çiçek öbeği 3.5 cm çapında ve lacunosa gibi bir düzlem boyunca daire oluşturacak şekilde sıralanmakta.Sıradaki olası sorunun cevabı benim için oldukça zor yani kokuyu tam olarak tanımlamak.Lacunosa gibi floral hafif bir parfüm veya carnosa/pubicalyx gibi ağır ama hoş bir parfüm kokusu olmadığını söylemek mümkün.Daha çok bozulmuş bir şey kesik süt veya krema gibi.Çiçeğin büyüklüğüne göre koku yoğunluğu fazla ve yaklaşık 1 metreden rahatlıkla alınabiliyor.Nektar oluşumu kısa sürede başladı.
Bu türde de kasım 2009 ortasında küçük bir çelikten başlayarak 1 yıldan kısa sürede gelişmiş bitkiye ve çiçeklenmeye ulaşılabildiğini vurgulamak isterim.
Bitkinin çiçekli genel görünümü ve çiçek öbeği.
Hydrosuccess
10-08-2010, 22:24
Henüz açmadığı için sayın İlkin'in istediği gibi pubicalyx çiçekleri ile birlikte görüntüleyemedim.Onun yerine halen açık olan carnosa çiçek öbeği ile birlikte fotoğraf,çiçek öbeğinin büyüklüğünü ve çiçeklerin yapısını gösteren makrolar.
Sabah sabah bu görüntüler karşısında mest olmamak mümkün değil, her yorgunluk sonrası gelip bakarım artık. Ellerinize sağlık.
MAşallah küçük ve narin hoş bir çiçek.Bol çiçekli olsun.
Hydrosuccess
11-08-2010, 15:16
Sayın İlkin ve Fatih,ilginiz ve destekleyici sözleriniz için teşekkür ederim.Hoya çiçekleri özgün yapıları ile makro görüntülerde gerçekten çarpıcı güzellikte.Biraz daha çiçek makrosu toplayabilirsem çiçek morfolojisi ve tozlaşmayı kendi fotoğraflarımız ile anlatmayı istiyorum.Çok yakında yeni bir türün çiçeklerini daha ayrı başlıkta tanıtacağım.
Macro çekim yapmak çok zevkli, bende de yarı profesyonel bir makine var ama büyükçe olduğu için taşımaya üşeniyorum onu. Küçük bir makine ile macro ayarı yapıp çekiyorum hep! Üşenmemek ve bu güzelliklerin detaylarını yakalayıp saklamak lazım.
Hydrosuccess
15-08-2010, 11:59
Bilobata bugün çiçeklerini döktü.(5. gün)Çiçekler en yoğun kokularını ilk akşam verdi.3. günden itibaren koku hissedilmedi.Şu an için bitki üzerinde yeni bir çiçek sapı oluşumu görülmüyor.Eski çiçek sapı üzerinden yeni çiçek gelişecek mi ? Göreceğiz...
Çiçekleri yalnız 5 gün mü kaldı üstünde?! Bu kadar süre bu güzelliği seyretmek icin az bence :-) H. Cornosa çiçekleri neredeyse 15 gün capcanlı duruyor. Belki de bu yüzden en yaygın tür bu olsa gerek. H.silverpink çiçekleri ne kadar yaşıyor acaba sayın Hydrosuccess?
Hydrosuccess
15-08-2010, 15:57
Sayın İlkin,süre maalesef bu kadar...Growinghoyas.com'da da yaklaşık 5 gün verilmiş.Bu süreyi geçemedim.Bana göre bunun 2 nedeni olabilir.Bitkinin nispeten genç olması ve benim çiçeklenmiş bitkiyi bu en sıcak günlerde 4-5 saat güneş altında 33-35 derece sıcakta bırakmam.Gölgeye alsam süre 1-2 gün uzardı diye düşünüyorum(klasik hile).Aynı çiçek sapından yeniden çiçeklenen bir tür.Açarsa süreyi uzatmayı denerim.Pubicalyx açtıktan sonra tatile gittim ama tahminen 7-9 gün açık kalmış olmalı.Yeni çiçekler dün açtı.Konu başlığında paylaşacağım.Çiçeğin açık kalma süresini orada takip edebiliriz.Pubicalyx'in de yine yüksek sıcak ve doğrudan güneş altında olduğunu hatırlatayım.
Çok teşekkürler cevabınız için. Hep birlikte takip edelim silverpink çiçeklerinin ömrünü... Bu arada yine merak edeceğim bir konuya deginmissiniz sormadan edemeyeceğim. Silverpink ve bilobata'yı güneş altında birkaç saat tuttuğunuzu söylüyorsunuz. Yapraklarının renginin sarıya dönmemesinin sebebi türlerinden mi kaynaklanıyor yoksa sizin bakım tekniğinizden kaymalı bir durum mu? Ben Adana sıcaklarında asla cesaret edemezsin direk güneş'te bırakmayı.
Hydrosuccess
15-08-2010, 23:29
Sanırım tanımlamam yetersiz oldu.Hiçbir hoyayı ev dışında doğrudan güneşlendirmiyorum.Sözkonusu olan cam arkasından perde veya tül olmaksızın güneş ışığına maruz bırakmak.Ancak bu iki türün bulunduğu mekanın, evin konumu ve pencerelerin yere kadar olması nedeniyle 4-5 saat seraya yakın ışık ve ısı koşullarına ulaştığını belirtmeliyim.
Sizi çok iyi anladım sayın Hydrosuccess. H.cornosa ev içindeki pencerede tül arkasından dahi çok ışık aldığı zaman yaprakları sararabiliyor. Demek ki silverpink ve bilobata güneşten etkilenip de yapraklarını sarartmıyor. Benim evdeki Hoya türleri hep batıya bakan cephede duruyorlar, bazen eve erken gidersem perdeyi çekip direk güneş ışığı almalarını sağlıyorum ben de ama genelde hep perdenin arkasından gelen ışıkla besleniyorlar. H.lobbii 1 tane ve H.serpens ise bir sürü çiçek sapı verdi ama bakalım ne zaman büyütecekler. :rolleyes:
Hydrosuccess
16-08-2010, 14:04
Sayın İlkin,İstanbul koşullarında tanımladığım güneşlendirme ile bilobata yapraklarında hiç değişim olmadı.Ancak pubicalyx'in yaprakları kışa göre biraz daha açık renkte.(Carnosa kadar sararma olmadığını belirtmeliyim.)
H. lobii ve serpens'in çiçek açması mükemmel olur.Yeni tür başlıkları ile bitkileri ve çiçeklerini tanımış oluruz.Sizinki ondan mı bilmiyorum ama H. lobii'nin çok koyu mor-siyah gibi açan bir varyetesi de var.
Belki İstanbul koşullarında güneş çok yakıcı olmaya bilir ama Adana'da felaket sıcak var. 5 senedir buradayım ve hala bu sıcağa alışamadım ben!.. Bir ara güneşe tepkisi ne olacak diye sabah güneşine çıkartmıştım H.silverpink'i ve 2 gün içinde yaprakları yanmaya başladı. Halbuki güneşin deydiği saatler 09:00-10:00 arasıydı. Benim için çok değerli olan Hoyaları güneşe çıkartmaya korkuyorum artık o yüzden... :) Ancak akşam güneş batarken ışık biraz kırılmışken perdeyi açıyorum o kadar. Koyu renkli H.lobbii'yi biliyorum; zannedersem benimkisi de o olmadı. H.lobbii'nin koyu renkli olmayan pembemsi renkte çiçeği olan türü de var ve ben onu da çok seviyorum. Çiçeklerini bir büyütme zahmetine girerse göreceğiz umarım hangisi olduğunu. :)
Sevgili İlkin,
Benim hoyaların hepsi Adana'da batıya bakan pencere önünde tül arkasından 4-5 saat güneş ışığı alıyorlar. Klima çalışsa da klimaya olan uzaklıkları oldukca fazla. Hoyaların bulunduğu yer 30 derecenin altına düşmüyor. Ve carnosa dahil yaprakları koyu yeşil. Sadece Mutlu Bey'den gelen hoya, geldiği gibi duruyor ya da geriye gittiğini geç farkedeceğim. Onun yaprak rengi geldiğinde de açık yeşildi. Toprağında solucan görmem nedeniyle 2 kez saksı değiştirsem de kökleri kontrol edemedim. Garip ama solucana bakamıyorum bile.
Sayın HYDROSUCCESS'in bir mesajında hoyalarla arada tül bile olmadığını okumuştum. Özellikle pubx282 için tülü kaldırmayı düşünüyorum. Belki yeni sürgünler yerine çiçek verebilir :)
Sevgili maki, silverpink için tülü kaldırırken aman dikkatli ol. Biliyorsun memleketiniz yanıyor. :) Bu arada benim iş yerindeki bütün türler kuzey cepheye bakıyor ve türlerin çiçek açma oranları evdekilere göre daha fazla. Belki burada iş yeri kapısı daha çok açık kalıyor ve daha havadar oluyor, bu da onların hoşuna gidiyor. Kimbilir? ;)
Hydrosuccess
24-08-2010, 19:52
H. bilobata eski çiçek sapından tomurcuklandı.Fingers crossed.
Hydrosuccess
03-09-2010, 22:19
8 gündür İstanbul dışındaydım ve hoyalar da evde kapalı vaziyette kendi başlarına kaldılar.Sonuçta bilobata tomurcukları gelişmelerini sürdürdü ve çiçekler açılmak üzere.Yakında görsellerini paylaşırım.
Ancak yetiştirme tekniğimin değerlendirilmesi açısından önemli bir deneyim olduğunu söylemeliyim.Bu sürede hiç bir gelişmiş bitki veya yeni çelik, genç bitki kaybetmedim.Sadece su tüketimi biraz fazla olan H. imperialis'in yaprakları biraz diriliğini kaybetmiş durumda (Sulama ile geçen bir durum) ve H. Archboldiana'nın bir uç filizinin yaklaşık 20 santimlik bölümü kurudu.Bunun ötesinde H. lacunosa ve obscura'nın birer çiçek öbeği geliştirmesi ve kısa süre içinde açacak olmaları olumlu gelişimler.Tüm bitkilerin vejetatif gelişimlerinin hız kesmeden devam etmesi yani bol yaprak ve dal oluşumu ise diğer olumlu durum.Sonuç olarak hoyalar topraksız yöntemde rahatlıkla 8 gün (daha iyi bir hazırlıkla belki 2 hafta) evde bırakılabiliyorlar.
Ne kadar güzel bir sonuç elde etmişsiniz. Tebrik ederim. Geçen hafta 4 günlüğüne şehir dışına çıkmıştım. Geldiğim zaman H. Lobbii yapraklarını sarartmisti, güzelim curtisii neredeyse tüm yapraklarını döktü. Serpens'te de birkaç yaprak kaybı var. Gitmeden önce de gayet güzel sulamıştım üstelik! Anlayacağınız moralim sıfır tüm hoyalarin yerini de değiştirdim biraz gölgeye aldım.
Hydrosuccess
03-09-2010, 23:35
Sayın İlkin,bu konuyu daha önce kısmen tartışmıştım.Kuşkusuz İstanbul/Adana farkı vardır ayrıca ben de doğrudan güneş ışığını azaltmak için bitkilerin yerini değiştirmedim ancak tülü çektim.Yine de yakında görsellerini paylaşacağım gibi çiçek oluşumları oldu.Bana göre bunun nedeni topraksız yöntemin bitkinin kök zonunda su/hava dengesini toprağa göre daha iyi ve daha uzun süre koruyabilmesi.Ayrıca kapalı evlerde nem oranı (benimkisi gibi su kültürü uygulamalarında daha fazla olmak üzere) artıyor ve bu hoyaların doğal yaşam ortamı ile uygunluk gösteriyor.Hatta sukulent ilginiz nedeni ile (aynı koşullarda yani evde ve kısmi gölgede 8 gün kalan) yakında ayrı başlıkla tanıtacağım T. Barklyi'nin çiçek açtığını yeni yan dallar ile 2 yeni tomurcuk verdiğini de belirteyim.Olumsuz etkilenen bu nadir bulunan ve nadide hoyalarınız için çok üzüldüm.Umarım hasarlar geri dönüşlü olur.
Sayın Hydrosuccess düşünceli yazınız için çok teşekkür ederim. Eve gelip de birkaç tür Hoyanın kötü durumda olması benim için içler acısı bir durum. O kadar emek verdiğiniz büyüttüğünüz bitkiler bir anda telef olabiliyor. Yaprak döken bitkilerin dalları yeşil, en alttan uca kadar gelen yaprakların çoğu döküldü ama en azından dallar sağlam diyorum, bakalım en kısa zamanda toplarlar kendilerini umarım. Şuanda tüm hoyaları pencereden 3-4 metre uzaklaştırdım. Bilmiyorum bu kadar uzun mesafede çiçek açma şansları ne olacak. Oda, batı hatta güney batı cepheye bakıyor, ışık var ama yeter mi yetmez mi zaman gösterecek. Bir de sizin yönteminiz olan beyaz renkli hydrolardan bulup birkaç büyüyen hoyamdan çelik alıp deneme yapmak istiyorum uygun bir zamanda. Belki bu koşullarda büyüyen hoyalar Adana koşullarında daha dayanıklı olur.
Hydrosuccess
05-09-2010, 14:47
Hoyalar metabolizmaları düşük hızlı bitkiler.Yaprak dal gelişimleri (yaşadıkları tropikal bölgenin koşulları gözönüne alınırsa) çoğu tropikal bitkiden daha yavaş.Bunun en önemli nedeni epifit olmaları.Yani ağaç kovuklarında zayıf kök yapıları ve kısıtlı besin ile gelişim olanakları sınırlı.Bu duruma adaptasyon(uyum) gösteren Hoyalar yavaş büyüyor ve zor çiçek açıyor.Yeni gelişen dal ve yapraklar fotosentez yaparak bitkiye katkıda bulunuyor.Çiçek ise bu yönde katkıda bulunmadığı gibi bitkinin sınırlı enerji kaynağını harcıyor.Habitat fotoğraflarında hoyalar ya bir iki çiçek açmış görünüyor ya da çoğunlukla çiçeksiz.Kültivasyonda ise bitkinin ihtiyaçları fazlası ile karşılandığında (Kullandığım yöntemin avantajları da söz konusu olabilir.)hem vejetatif gelişim nispeten hızlanıyor hem de daha sık ve bol çiçeklenme mümkün oluyor.Sonuç olarak doğasına göre uygun koşullar sağlandığında ülkemiz ve ev koşullarında bile daha fazla şansımız var.Yine de bitkinin genetik kodlarında yer alan, sahip olduğu sınırlı enerjiyi ekonomik kullanma çabasını görmeye devam ediyoruz. Çoğu Hoya türü aynı saptan tekrar çiçek açmayı yeni sap oluşumuna tercih ediyor.37 numaralı mesajımda gösterdiğim eski çiçek sapında çiçek oluşumu son aşamada.Yeni çiçek sapı ve çiçek öbeği oluşumu ise daha yavaş.Bitkinin doğasını yeterince analiz edebilirsek gelişim basamaklarını anlayıp optimum koşulları sağlayabiliriz diye düşünüyorum.
missmenas
05-09-2010, 17:20
Çok hassas bir konuya değinmişsiniz aynen Size katılıyorum.
Hoyaların yaşam alanlarını çok iyi değerlendirmektir bu konu. Hoya yetiştiren ve bu işe gönül vermiş olan arkadaşlarda aynını düşüyorlardır eminim. Biz evlerimizde, hoyaların doğal ortamlarını tam anlamıylen sağlamamız mümkün değildir. Benim gibi ılıman ve nemli iklimde yaşayan arkadaşlar kendimizi bu konuda şanslı sayabiliriz. Şahsen ben toprak karışımını hazırlarken hep bunu düşünmüşümdür. yetiştirdiğim hoyaların yeni çelik alımı olunca Sizin yönteminizi mutlaka deniyecem ama bu aşamada henüz değil. belki gelecek yıl yeni edineceğim hoyalarıma o şansı tanıyacağım, fakat bu konuda Sizin edinmiş olduğunuz değerli bilgi paylaşımı ile ancak bunu yapabiliriz. Farkındaysanız Siz agaçlar.net' te bu tür alışılmamış bir yöntemle konuya yaklaşınca. Bizlerin bir durup düşünmesi gerekir hoyaların doğal yaşam ortamlarını nasıldır diye.
Teşekkürler güzel çiçeklerin paylaşımı gerçekten bilgi ile birleşince dahada güzelleşiyor.;)
Hydrosuccess
07-09-2010, 22:04
Bilobata eski çiçek sapından yeni çiçeklerini açtı.Bu türde çiçek büyüklüğüne göre nektar oluşumu belirgin.
Mükemmel, çekim de , çiçekler de. Yüreğinize sağlık.
Maşallah tekrardan pıtlamışlar;)
Bol çiçekli olsunlar.
Hydrosuccess
07-09-2010, 22:57
Herkese teşekkürler yaz sonu iyi gidiyor.
Çok güzel darısı bizlere.
Emre İlhan
08-09-2010, 09:15
;)Çok tatlı bir hoya türü elinize,emeğinize sağlık.
missmenas
08-09-2010, 10:41
Bu ne güzellik böyle, hayran hayran bakmamak elde değil.
Emeğin ve Sevginin birleşimi, tek kelimeylen MÜKEMMEL.
Teşekkürler paylaşım için, bu arada sırada hangisi açacak diye meraklanmıyorum değil doğrusu:p devamını bekliyoruz Yüreğinize ve emeğinize sağlık.
Hydrosuccess
08-09-2010, 13:42
Çok teşekkürler sayın missmenas,sevim4,Emre İlhan,Fatih,maki01 Gelişmeler oldukça paylaşmaya çalışıyorum.Daha önce açan türler zaman zaman çiçekleniyor ama bilgilendirici bir yön olmadıkça tekrar paylaşmak anlamlı olmaz diye düşünüyorum.Bu çiçek öbeği daha önce açan saptan çiçeklendiği için tekrarında aynı güçte çiçeklenmeyi ve nektar oluşumunu göstermek istedim.Bu bitkide ve daha küçük olan diğer bir bilobatada da açması muhtemel tomurcuklar var.Açıkçası bu sene edindiğim türler için (bir sürpriz olmaz ise) baharı beklemek gerekecek gibi görünüyor.
Hydrosuccess
15-10-2010, 18:07
Daha önceki mesajımda belirttiğim gibi her iki H. bilobata da düşen sıcaklıklar ve sürekli yağmurlu/kapalı havaya rağmen yoğun şekilde tomurcuk verip çiçek açmaya devam ediyor.Büyüklükleri farklı her iki bitkinin de eş zamanlı olarak çiçeklenmesi ya ortak mekan ve bakım koşullarına ya da genetik kodlarında yer alan mevsimselliğe bağlı olmalı.Hoya çiçekleri genellikle sarkıcı tarzda.Gelişim gösteren çiçek sapını yere paralel hale getirmeme rağmen tomurcuklar yine aşağı yöneldi.(Pozitif gravitropizm)
çok güzel.bakmaya doyamıyor insan.
Hydrosuccess
15-10-2010, 18:25
H. bilobata corollasını oluşturan 5 petalın (taç yaprak) sadece uçları serbest ve arkaya dönük diğer bölümleri yapışık.Bu nedenle corolla (taç) yarımküre formunda.Corollanın üzeri ince beyaz tüyler ile kaplı.
Corolla ve üzerindeki tüylerin ultra makro görselini ve H. bilobatanın iç içe saksı yönteminde sürekli besin eriyiği ile temas eden sağlıklı köklerine ait görselleri paylaşıyorum.
Gerçekten çok güzel paylaşımlar!
Siz bunun hakkını veriyorsunuz kesinlikle.Açtıramayacağımı ve ç.ürüteceğimi bile bile siparişte almak istediğim türlerden biri h. bilobata.
Artık sitede tanıdıklarım arasında alay konusu olmuştum.Birtek h. carnosa"tricolor" ve sp. bogor çürütmedim.Onlarda gelişme gayet normal.bazen böcek gördüm toprakta boşalttım sakıyı bazende yanlış toprak seçimi sonucu kökleri fena bir şekilde bozulmuştu çiçeklerimin.Şu anda telafi ederscesine gelişmeler başladılar.Bakalım inşallah canlanıp çiçeklenirler önümüzde ki bahar.
Hydrosuccess
15-10-2010, 22:23
Teşekkürler sayın Fatih.Bu türün sukulent yaprak yapısı nedeniyle özellikle susuzluğa dayanıklı olacağını belirteyim.Karanlık yağışlı havalarda foruma biraz renk ve ışık getirmeye çalıştım.Ayrıca hoyaseverlerin pek yakından tanımadığı (benim için alışılmış bir görüntü) sağlıklı ve gelişmiş kök yapısını göstermek istedim.Son fotoğrafta da görüldüğü gibi bu köklerden sular akıyor yani çürüme oluyorsa bu suya bağlı değil.Topraksız yetiştirme yöntemleri ile ilgili paylaşım ilerlerse durgun su kültürü uygulamalarından bahsedeceğim. Bitkilerin kökleri tamamen besin eriyiğinde olduğu halde sağlıklı (çürüme olmadan) yaşadığını görmek mümkün olacak.Bu şekilde yetiştirdiğim (Hoyalar da dahil ) bitkiler var.
Hydrosuccess
16-10-2010, 21:44
Hoya bilobata'da çiçek büyüklüğüne göre oldukça fazla nektar oluşumu görülüyor.Bu makro görselde corona lobları tamamen nektara gömülmüş durumda.
Mükemmel çekimler, iç çektiren türden. Paylaşım için teşekkürler sayın HYDROSUCCESS.
2 gündür bu fotoğraflara bakıp duruyorum. Saksı dışına çıkmış azcık kök, bu muhteşem hoyayı nasıl bu kadar sağlıklı besler diye...
Kavrayabilmek için , bir çelik ve eldeki malzemelerle denemeye başlamanın zamanı geldi sanırım.
Bir kez daha kutluyorum sayın HYDROSUCCESS, hem çekimler hem de bu güzel, sağlıklı hoyalar için...
Hydrosuccess
17-10-2010, 07:57
Teşekkürler sayın maki01.İç kabın alt bölümünde göremediğimiz kökler de var ama besin ve suya ulaşan bu kökler daha önemli.Doğrudan suya temas ettikleri için bitkinin gereksinimlerini kolaylıkla sağlayabiliyorlar ve daha fazla büyümelerine gerek kalmıyor.Hem bitki hem de benim için yerden tasarruf sağlayan bir durum.Saksı değiştirme gerekmiyor ama bitki daha fazla büyüyebiliyor.Tek değişen daha fazla su ve besin ihtiyacı.Gördüğünüz kökler nerdeyse 1 yıldır aynı görünümde.
İlgili konu başlığında yöntemi uygulamaya başlamak için gerekli bilgi paylaşımı sağlandı.Pratikte yaşayacağınız problemleri o başlıkta çözmeye çalışırız.
Hydrosuccess
23-10-2010, 13:12
Az çiçekli bir öbeği çiçekleri açmaya yakın dik pozisyona getirdim.Her bir çiçek kendi sapından yanlara eğilip yere yönelmeye çalıştı.(pozitif gravitropizm) Sonuçta doğal olmayan ama hoş bir görüntü oluştu.
missmenas
23-10-2010, 20:30
Helal olsun size, Sayın hydrosuccess carnosamda tek 1 tane çiçek öbeği büyüdü. Elimi sürmek değil fazla yaklaşamıyorum bile, bişey olacak diye büyüteçle bakarken bile nefesimden etkilenmesin diye nefesimi tutup bakıyorum:D ben o tek çiçek öbeğini azad ettim ne yöne açarsa açsın yeterki açsın:D
Hydrosuccess
23-10-2010, 20:49
Teşekkürler sayın Missmenas, çiçeklenme devam ettiği için küçük deneyler ile bitkinin tepkilerini gözlemlemeye çalışıyorum.Sonbahar bu türde beklentimin ötesinde çiçeklenme ile devam ediyor.Sizin carnosa çiçeğinizin de tamama ermesini içtenlikle diliyorum.
Hydrosuccess
31-10-2010, 19:58
Yurtdışından gelen çeliğin küçük bir parçasını daha küçük bir sistem kurarak büyütmeye başlamıştım.Bu bitki halen 10X10 cm boyutlarında iç kapta ve üzerinde 6 adet çiçek öbeği mevcut.Hoyalar için çok büyük kaplara ihtiyacımız yok.Bu bitkinin kökleri kişisel ihmalim nedeniyle kurumuş görülüyor,kap içinde hiç su yok ancak besin eriyiği verilince problem çözümlenecek ve bitki kaldığı yerden devam edecek.Yaprak,filiz ucu,çiçek kaybı beklemiyorum.(Daha önce de yaptığım ve sonuçları olumsuz olmayan hata.)
Hydrosuccess
26-11-2010, 23:00
H. bilobatada yeni yaprak ve çiçek gelişimi hız kesmeden devam ediyor.Yaz sonu duraksayan gelişim mevsimin kışa dönmesi ile yavaşlayacağına artış gösterdi.Bitkinin yerinde değişiklik yapılmadı sadece kullanılan sıvı gübre değiştirildi.(İçerik değil sadece marka değişimi) Her hoya türünü gelişim özellikleri ve parametre değişimlerine tepkileri açısından ayrı ayrı irdelemek gerekli.
kntlmelek
27-11-2010, 06:51
bu mum çiçegini nerden bulabiliriz
Sayın Hydrosuccess evimin salonunun duvarına dekoratif bitişik çift gözlü saksı yapıyorum bu saksıya bir tane yukarı doğru saran (Hoya carnosa sayın Yeşillim sayesinde var)birtane de aşağı doğru sarkan fakat fazla uzamayan Hoya istiyorum acaba hangi Hoya cinsini tavsiye edersiniz.
Hydrosuccess
27-11-2010, 12:11
Sayın ykolko, ilginç bir tasarım başarılı olmasını dilerim.Yeterli ve doğrudan güneş ışığı sağlayamaz iseniz sadece sınırlı yaprak gelişimi elde edersiniz.Duvara doğrudan temas eden saksılar nemlenme ve kabarmaya neden olabilir.Bulunabilirlik ve kolaylığı gözönüne alındığında bilobata, obscura, lacunosa, bella, nummularioides, 'Minibelle', kanyakumariana, davidcummingii, curtisii düşünülebilir.
Sayın Hydrosuccess öncelikle ilginizden ve hızlı cevap vermenizden dolayı çok teşekkür ederim.Salonumun iç köşe duvarları sabah ve ikindi güneşini tüle rağmen iyi almakta hem dekor olarak hende Hoyaların mutlu olabileceğini düşündüğüm bir konum yukarı doğru sardıracağım Hoya'da sorun yok ama aşağı doğru sarkacak Hoya ancak 75-80 cm gibi bir uzunlukta olmalı ki düşündüğüm dekorasyonu görsel olarak sağlasın.Duvarların kabarma konusunda problem yok,duvarların o kısmı kireç ihtiva etmeyen doğal taş olacak.
Hydrosuccess
27-11-2010, 13:12
Sayın ykolko, belirttiğim türler nadiren 1 mt boya ulaşırlar.Uzayan bölümleri de keser, köklendirir ve yeni bitkiler elde edersiniz.
Sayın Hydrosuccess verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler, çok işime yarayacak sağolun.
Şimdi iş en kısa zamanda belirttiğiniz Hoyaları bulmaya kaldı :)
yeşillim
29-01-2012, 18:56
H. Bilobata için hayallerim var. Gerçekleşir ve kısmet olursa burada şenlik havası esecek.
yeşillim
01-03-2012, 21:26
Yapraklar beğendiğim renk değişikliğini almaya başladı. Yaprak arkalarının bazısının mor ve tonlarını alması beklentim var!
missmenas
03-03-2012, 21:48
Sevgili Yeşillim,
benimde çok hoşuma giden bir tür Hoya bilobata. Yeterince güneş aldığı zaman bitki Strese girip buna benzer renk değişimi yapıyor, arada bir bende güneş alabilmesi için direk pencere önüne yerleştiriyorum, böyle renk değişimine maruz kalsın diye. Çok yavaş gelişen bir tür nazlıda değil kolay kolay bakım hatalarından etkilenmiyor.
Yüreğinize Sağlık, Teşekkürler paylaşım için...
yeşillim
05-03-2012, 09:05
Teşekkür ediyorum.Ben de bilobata'nın yapraklarını beğeniyorum. Belli bir gelişime ulaştığında ortamın da etkisiyle yaprak renginin değişikliği görüldüğü düşüncesindeyim. Çelikten bu yana, farklı bir konum almadı diyebilirim. Genelde, hoyalarıma olabildiğince ışık, cam arkası güneş aldırmaktayım. Çoğu mesajımda vurguladığım gibi yaprakları olumsuz etkilenmedikçe!! Renk değişimi almasının da, tür ile ilgili olduğunu biliyorum. Ayrıca benim yetiştirme kültüründe ekstradan birşey yapmadığımı da vurgulamalıyım.
yeşillim
22-06-2012, 07:13
Günaydın :)
yeşillim
03-11-2012, 06:55
Bu gün farkettim ki, H. bilobata çiçek sapı vermiş, umutluyum tomurcuk öbeğini geliştirip çiçek açacak diye beklentiye girdim!!
Konum olarak sabah güneşi alıyor, bol ışık ve yaprakları yanmayacak hale gelinceye kadar cam arkası güneş alıyor. Bizim evde perde vazifesi aldı hoyalarım:)
yeşillim
21-12-2012, 08:35
Kütahya'dan karlı bir hava ve sevgilerimizi gönderiyoruz...
Çiçek demeti büyümeye devam ediyor, kutlarım.
Yakın çekim fotoğraf ekleyebilir misin :)
yeşillim
21-12-2012, 19:31
Sevgili Maki, hava karlı ve olabildiğince ışık yakalamaya çalışacağım.
Bundan önce bir tane daha çiçek öbeği vardı fotoğraf çekme sırasında
pozisyonu yakalayacağım diye tomurcuk öbeğine zarar verdim.
Şimdilik bir kare daha hazırlanmış oldu. İyi seyirler.
yeşillim
22-12-2012, 09:22
Günaydın, birkaç günlüğüne şehir dışına çıkacağımdan ne olur, ne olmaz diye bir fotoğraf sunmak istedim.
İstediğim gibi bir fotoğraf olmadı ama çiçek demetini açmış haliyle daha güzel bir kare yakalamaya gayret göstereceğim.
Sevgili Maki bu kare size gelsin..
Çok teşekkürler sevgili yeşillim, umarım sen şehir dışındayken pıtlamazlar :) "Yanında götür" demek geldi içimden....
yeşillim
22-12-2012, 20:10
İyi akşamlar...
sevgili yeşillim harika ellerine sağlık... çiçeklenmeyi nasıl başarıyorsunuz?
yeşillim
28-12-2012, 02:45
Sevgili sibelim,
Çok okudum, kayıp ve olumsuzlukların pozitif yönde dönmesini sağladım belki!
Hoyalarda çiçek açması pek de zor değil sabır, dikkat..
Eve bir geldim ki ne göreyim!!
Fotoğraf kalitesinden dolayı özür diliyorum!
benim hoya cornasa da bir gün eve gelsem ve beklenmedik bir anda açıverse çılgınlar gibi sevinsem... ne mutlu sana :)
yeşillim
28-12-2012, 17:54
Sevgili sibelim, gülümsetti yazınız ne kadar da içten yazmışınız öyle..
Davidcummungii çiçek öbeğini açtığında çılgına dönmüştüm.
Daha uzun süreli ayrı kalmam ve 2 yılın emeği verdiğim mücadele çıldırasıydı..
Bana bu güzel türü çelik paylaşımında kazandırıp hoya maceramdaki katkılarından dolayı Sayın Hydrosuccess' a müteşekkirim...!
Darısı çiçeğini görmek isteyen tüm hoyacanlara olsun..
yeşillim
29-12-2012, 08:04
Bu sabah küçük oğlumun elinde ve çiçek öbeğinin döküldüğü ilk anlar..
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.