View Full Version : Etobur Bitkilerin El Kitabı
Üstat,
Bir boş zaman bulsam toparlayacağım dediğim notları - nihayet - toparlamaya başladım.
Genel başlıklar olarak;
Etobur Bitkilerin Özellikleri ve Yetiştirilmesi
Konu Başlıkları
- Etobur bitkilerin tanımı
- Temel Bilgiler
Toprak
Su
Saksılar ve Kaplar
Işık koşulları
Kış uykusu
Beslenme
Gübre Kullanımı
Hastalıklar
- Yetiştirme koşulları
Etobur Bitkiler ( ana başlık altına bilinen varyeteler , hibritler gelecek )
Önce Türkiye de bulunanlar olmak üzere…
- Pinguicula ( crystallina ve balcanica daha geniş olacak - bilgi bulunabilirse )
- Drosera ( rutundifolia ve anglica geniş bilgi )
- Utricularia
- Venus
- Sarracenia
- Darlingtonia
- Heliamphora
- Cephalotus
- Drosophyllum lusitanicum
- Byblis
- Nephentes
- Sınıflama dışı EB ler ( roridula , triphyophyllum peltatum, ibicella lutea,
Genlisia , bromliads ,aldrovanda )
Referans kitaplar Savage Garden – Peter D’amato ,
Insect Eaters – Adrian Slack
Referans notlar Agaçlar.net etobur forum
Referans web siteleri www.cpgrowers.com , http://www.drdionaea.com ( praecox dan özürlerimle )
lütfen bir yanlış varsa düzeltebilir misiniz?
avukatkemal
15-08-2007, 23:56
guzel çalışma..acaba etobur türlerinin sınıflandırmasını daha temelden yapabilirmiyiz? sarrlar droseralar nephentesler utricularalar vb deyip bunların altında alt başlıklar olarak etoburları sayabiliriz..mesela sarrların temel özellikleri şunlardır..başlıca sarrlar:
a)..
b)..
deyip ayırıcı birkaç ufak özelliklerinden bahsedilebilir..
Her ana başlık altında alt türler yer alacak.
toprak için alt başlıklar
peat moss ( sphanum torf )
kurutulmuş sphagnum ( kalın yapılı - uzun lif )
canlı sphagnum
kıyılmış kuru sphagnum
sphagnum peletler
kum
perlit
sünger taşı
volkanik taşlar
vermikülit
ağaç kabukları
ağaç lifleri -iğneleri
ağaçkömürü
kaya yünü
Eğer sayın Praecox editörlüğü ve danışmanlığı kabul ederse ayrıntılı bir doküman olacak.
Sayın noreks,
Bu şekilde sınıflandırır isek çok kapsamlı olacak. Ağaç kabukları konusu örneğin. sadece nepenthesler le alakalıdır. Ve de yeni başlıyanlara gereksizdir. Saf torfa da olur. Ama tabii çok kapsamlı derseniz elbette de uygundur, ancak yeni başlıyanların kafası çok karışır. Bu konuya ben örnek D'Amato nun kitabını gösterebilirim. çok derine girmeden yazmak gerek. Zira bir dizi kitabım var bir dizi de makale okudum, bu, şu etapta yeni başlıyanları yıldırır diye düşünüyorum.
Veya türe ve sınıfa göre sonradan tekrardan saksı harçları bakım şartları yazılabilir.
Adrian Slack'in kitabı "insecten eaters" ilk yazdığı carnivorous plants'a oranla daha (tabiri caizse) üstünkörü ama yeni başlıyanlar için daha anlaşılır.
cpgrower = Emre Bey'in sitesi de hem referansın referansı gibi bir site hemde Emre Bey sanırım epeyidir bir güncelleme yapmadı veya eklemeler de yapmadı sitesinde... ( benim gibi... D)
Burada ise pinguicula çeşitler ve alt başlıklar.
- Pinguicula
( balcanica Peter D’Amato nun kitabında nedense yer almıyor. )
Vulgaris
Macroceras
Grandiflora
Longifolia
Corsica
Alpina
Ramosa
Villosa
Vallisneriifolia
Caerulea
Lutea
Primuliflora
Planifolia
Pumila
İonantha
Lusitanica
Hirtiflora
Crystallina
Antarctica
Elongata
Calyptrata
İnvoluta
Chilensis
Moranensis
Agnata
Potosiensis
Esseriana
Ehlersiae
Reticulata
Laueana
Gypsicola
Heterophylla
Macrophylla
Rotundiflora
Colimensis
Hemiepipthytica
Acuminata
Lilacina
Zecheri
Filifolia
Albida
Jackii
Lignicola
Cladophilia
Hibridler…
İki şekilde toparlayabiliriz birincisi yeni başlayanlar için , ikincisi de biraz tecrübe kazanmış yetiştiriciler için. ( üstat ne dersiniz ? )
Ben de elimi çabuk tutup atılmadan bitirsem iyi olacak.
- Venus
Clumping cultivar
Dente ve Dentata
Fused tooth
Heterodoxa
Red Dragon
Red rosetted
Royal red
Sawtooth
Tipik
- Sarracenia
Sarracenia Purpurea
Sarracenia Flava
- tipik form
- veined form ( damarlı mı ? )
- coppertop
- all gren form
- red tube form
- all red form
Sarracenia Rubra
S. rubra ssp. Rubra
S. rubra ssp jonesii
S. rubra ssp gulfensis
S. rubra ssp. Alabamensis
S. rubra ssp. Wherry
Sarracenia Alata
Sarracenia Leucophylla
Sarracenia Oreophila
Sarracenia Minor
Sarracenia Psittacina
Hibritler…..
- Drosera ( Sundews – güneşgülü olarak çevirilebilir mi ?? )
Drosera capensis Tipik
Drosera capensis Narrow
Drosera capensis Alba
Drosera capensis Red
Subtropikal tipler
Drosera aliciae
Drosera spatulata
Drosera capillaris
Drosera brevifolia
Drosera slackii
Drosera cuneifolia
Drosera dielsiana
Drosera montana
Drosera hamiltonii
Drosera collinsiae
Drosera burmanni
Drosera villosa
Drosera intermedia x brevfolia
Drosera x henryana
Drosera roraimae
Drosera glabripes
Drosera venusta
Soğuğa dayanıkl / Kış şartlarına dayanıklı tipler
Drosera rotundifolia
Drosera anglica
Drosera x obovata
Drosera intermedia
Drosera x beleziana
Drosera linearis
Drosera filiformis
Drosera filiformis ssp filiformis
Drosera filiformis sspp tracyi
Drosera filiformis x California sunset
Drosera x hybrida
Drosera arcturi
Dallanmış tipler
Drosera binata
Drosera dichtoma ( giant – dev )
Drosera dichtoma ( T – form )
Drosera dichtoma ( küçük kırmızı form )
Drosera multifida
Drosera multifida extrema
Drosera x marston dragon
Başka tropikal çeşitler
Drosera schizandra
Drosera prolifera
Drosera adelae
The wooly sundews ??
Drosera petiolaris
Drosera dilatato – petiolaris
Drosera falconeri
Drosera lanata
Drosera ordensis
Drosera paradoxa
Drosera indica
Drosera banksii
Pigme droseralar
Drosera callistos
Drosera closterostigma
Drosera dichrosephala
Drosera eneabba
Drosera ericksonae
Drosera leucoblasta
Drosera manii
Drosera occidentalis ssp. Occidentalis
Drosera paleacea ssp. Paleacea
Drosera pulchella
Drosera pygmaea
Drosera rechingeri
Drosera scorpiodes
Drosera nitidula x occidentalis
Drosera nitidula x pulchella
Boru tipi drosera
Drosera peltata
Drosera gigantea
Drosera andersoniana
Drosera huegelli
Drosera marchantii
Drosera menziesii ssp. Menziesii
Tırmanan boru tipi drosera
Drosera macrantha
Drosera modesta
Drosera subhirella
Pervane kanadı yapraklı drosera
Drosera stolonifera
Drosera ramellosa
Drosera platypoda
Geniş yapraklı droseralar
Drosera macrophylla
Drosera rosulata
Drosera tubaestylus
Drosera zonaria
Drosera orbiculata
Drosera lowriei
Drosera bulbosa
Drosera erythrorhiza
Drosera whitakeri
Güney Afrika soğuk-iklim droseraları
Drosera cistiflora
Drosera pauciflora
Drosera trinervia
Drosera hilaris
King sundew – Drosera regia
- Heliamphora
Heliamphora nutans
Heliamphora minor
Heliamphora heterodoxa
- Heliamphora İonassi
- Heliamphora tatei
-
Utricularia ( Bladderworts – keseliler ?? )
Utricularia subulata
Lividia
Sandersonii
Garminifolia
Bisquamata
Cornuta
Resupinata
Pubenscens
Dichotoma
Praelonga
Tricolor
Arenaria
Multifida
Calycifida
Menziesii
Dunstaniae ve cappiflora
Fulva
Chrysantha
Leptoplectra
Lasiocaulis
Reniformis
Longifolia
Alpina
Quelchii
Asplundii
Jamesoniana
Campbelliana
Humboldtii
Gibba
Vulgaris ve macrorhiza
Minor
Purpurea
İnflata
Volubilis
Reticulata
bir çok türün isminde son harfler çift -i- ile bitiyor. yani bol bulduğumdan tavuk yemi gibi dağıtmadım.
Ayrıca Türkçeleşmede problem çıkacak gibi görünüyor. "bladderwoorts" veya "butterworts" un nasıl çevirilmesi gerektiğine sn. praecox karar versin.
wort kelime anlamı olarak yağlı maya bladder - kese , torba , mesane anlamına geliyor. gerçi yakalama hareketini hızlı bir boşalmaya dayalı mekanik bir vakumlama olarak yaptığı düşünülürse kese-kapanca diye mi çevirmeli?
Sayın noreks,
hızınıza yetişmek na-mümkün...:D
EB'lerin isimlerinin Türkçeye çevrilmesi bir sorun bunu umarım akademisyenlerimiz yapmıştır. Ancak yapıldığını da sanmıyorum olsa olsa yöresel isimleri vardır. Bu bağlamda Türkiye'de de bulunduğundan Drosera'ya güneş gülü dendiğini biliyorum. Pinguicula'nın adını bilemiyorum. şimdi burda hasbel kader bir isim yakıştırıp yapıştırır isek net'de arama yapanların bu bilgilere ulaşmasını pekde sağlamış olamayız. Kaldı ki Türkçe'ye çevirilerimizde ingilizce isimlerinden mi almanca v.d. dillerdeki isimlerinden mi esinlenmeliyiz konusu da var...
Kısacası üniversitelerimizce bu bitkiler hakkında türkçe isim yakıştırılmamış ise benim burda bir isim babalığı konumunu üstlenmem uygun olmaz. Üzerime vazife değil... :o en azından bu konuda 80 yıldır uyuya kalmış Prof.larımızdan fırça yemeğe hiç niyetli değilim. :D
Üstat,
İsimlendirmeyi İngilizce - latince ve Türkçe ( bulabildiklerimizi ve uydurduklarımızı ) üç dilde yapsak. ( Almanca da ekleyebiliriz eninde sonunda basit txt dosyası olacak )
Fırça atmaya kalkan olursa da uygun cevabı veririz evelallah.
Türkçeleştirme başlığını tekrar okudum. Konularda ikinci sayfaya gitmiş. Çözüm üç **** dört dilde yanyana yazmak gibi gözüküyor. Yoksa özellikle İnternet aramalarında sorun yaratabilir.
Not: EB konusu da ikinci sayfayı aşmak üzere acaba tek sayfaya indirmek için bazı başlıklar birleştirilse bazılarıda silinse daha mı iyi olur?
Türkçeleştirme tartışmasını başta okumuştum ikinci sayfaya gidince tamamen unuttum.
Sayın preacox hocam , ben noreks e katılıyorum bu bitkilerin neden Almanca ,İngilizce , Latince isimleri varda Türkçesi yok **** neden olmasın madem proflar yapmamış bunu sizlerden bekliyoruz biz. Kaldıki droseranın bilimsel adının bu olduğunu bilsemde güneşgülü ismini kullanmayı tercih ederim.
Mademki böylesine komplike bir çalışma yapıyorsunuz bu isimlendirmeyi yapmakta yakışır ve hakkınızdır .
denizakvaryumu
22-08-2007, 15:17
... yöresel isimleri vardır. Bu bağlamda Türkiye'de de bulunduğundan Drosera'ya güneş gülü dendiğini biliyorum. Pinguicula'nın adını bilemiyorum...
Pinguicula ya ---yağ çanağı--ismi verilmiş.
http://www.zoo-land.com/bitki.php
eh bizde yağdanlık bitkisi diyebiliriz ( ojinali little greasy one - küçük yağlı şey olduğuna göre )
Nephentes
1000 mt altı irtifada yetişenler ( Lowland )
Nephentes gracilis
Nephentes rafflesiana
Nephentes ampullaria
Nephentes mirabilis
Nephentes bicalcarata
Nephentes albomarginata
Nephentes reinwardtiana
Nephentes truncata
Nephentes northiana
Nephentes merrilliana
Nephentes veitchii
Nephentes hirsuta
Nephentes thorelli
Hibridler
Nephentes x trichocarpa
Nephentes x hookeriana
Nephentes x wrigleyana
Nephentes x morganiana
Nephentes x lawrenciana
Nephentes x coccinea
Nephentes x boissiense
Nephentes x superba
Nephentes x henreyana
Nephentes x williamssii
Nephentes x chelsonni
Nephentes x intermedia
Nephentes x dormanniana
Nephentes x dominii
Nephentes x mixta
Nephentes x dyeriana
Nephentes x excellens
Nephentes x David Parkyn
Nephentes x madisonii
Nephentes x dianiana var. “rex”
Nephentes x dwarf peacock
Nephentes x East Everglades
Nephentes x hareliana var. “red skelton”
Nephentes x sheridaniana
1000 mt üstü irtifada yetişenler ( Highland )
Nephentes x ventricosa
Nephentes x alata
Nephentes x khasiana
Nephentes x maxima
Nephentes x fusca
Nephentes x stenophylla
Nephentes x sanguinea
Nephentes x macfarlanei
Nephentes x gracillima
Nephentes x tentaculata
Nephentes x tobiaca
Nephentes x carunculata
Nephentes x spectabilis
Nephentes x spathulata
Nephentes x clipeata
Nephentes x madagascariensis
Nephentes x infundibuliformis
Nephentes x muluensis
Nephentes x ephippiata
Nephentes x inermis
Nephentes x glabrata
Nephentes x hamata
Nephentes x burbidgea
Nephentes x villosa
Nephentes x edwardsiana
Nephentes x macrophylla
Nephentes x lowii
Nephentes x rajah
hibridler
nephentes x ventrata
nephentes x emmarene
nephentes x rokko
nephentes x thorelli x ( x wittei )
nephentes (x rokko ) x thorelli
nephentes x santa mira
nephentes x mastersiana
nephentes x tiveyi
nephentes sanquinea x macfarlanei
nephentes x harryana
nephentes x kinabaluensis
nephentes x trusmadiensis
nephentes rajah x burbidgea
nephentes lowii x stenophylla
nephentes stenophylla x veitchii
nephentes x briggsiana
nephentes x judith finn
Byblis gökkuşağı bitkisi ( the rainbow plants )
Byblis gigantea
Byblis liniflora
Tabiattaki diğer etoburlar
Aldrovanda ( the waterwheel plant – dolap )
Bromeliads
Catopsis
Brocchinia
Genlisea ( the corkscrew plant – tirbişon )
Ibicella lutea ( the devil’s claw – şeytan ayağı )
Roridula
Triphyophyllum peltatum
Bu son başlıkla D'Amato nun kitabındaki tüm bölümler sıralanmış oldu.
araya girmesi gereken başlıklar , eksik türler veya hibridler varsa lütfen bildirin.
İngilizce - Latince isimlere Türkçe öneriler de yapılabilir . Özellikle latince bilenler varsa hiç olmazsa kelimenin ne anlama geldiğini veya nereden geldiğini ekleyebiliriz.
Bundan sonraki aşama ilk bölümdeki genel bilgiler kısmının anlaşılabilir ( acemiler tarafından kullanışlı bilenler için fazladan pratik bilgileri içeren ) bir tercümesini yapmak.
Hafıza bakımından bir balıkla bile karşılaştırılamayacağım için elimin altında olmasını istediğim bu elkitabı/not karışımı dosya için her türlü yardımlarınızı , önerilerinizi , pratik örneklerinizi beklerim.
Sizlerin yardımlarıyla gelişecek bu proje bu başlık altında aynı zamanda yeni başlayanlara da yol gösterici olacak.
Hepinize bol CP li günler dilerim
Hastalıklar ve zararlı böcekler
böcekler
Aphids yaprak biti
Fungus gnat tatarcık ??
Mealybug unlu bit olabilir mi ?
Sarracenia root-borer and exyra moths
Scale - sarracenialara has bir çeşit sineğe benzer böcek
Slugs and snails salyangoz ve sümüklüböcek
Spider mite - mite örümceği ( kırmızı örümcek mi? )
Thrips - trips
ilaçlar
diazinon
flea collars
malathion
orthene
sevin
slug and snail poison
hastalıklar
black spot siyah leke
rust spot pas
botrytis - gri küf , gövde çürümesi
ilaçlar
benomyl
captan
Fungus gnath aslında drosophyla melanogaster yani sirke sineği ama sirke sineği EB lere besin olabiliyor iken EB ler de larvalara yemek oluyor bu bağlamda zararlılar arasında. :)
spider mite ise kırmızı örümcek.
Pinguiculalar, aynı zamanda orkidelerden phalaenopsis gibi sukkulent olduğunu da biliyormuydunuz? :D
bir de bazı türlerde özelikle nep ve sarr.ların hybridlerini saymak uzun olur. bence bir kaç temel kolay yetişen hybridlerle yetinsek derim ben...
örneğin nepenthes ventrata ( ventricosa x alata) n. miranda (northiana x maxima)
sarracenia ve dionaea isimlerini nerden aldığını e-dergi yazılarımda açıklamıştım.
nepenhesin de ne-penthos yani yunancadan tasasız kelimesinden kaynaklandığını (nedeni umarım malumunuzdur :D) da açıklamıştım. diğerlerine de birer isim uydurucaksınız artık... :D
Üstat,
çıkmasını uygun bulduklarınızı çıkartıp, eklemek istediklerinizi yazarsanız daha kolay olacak.
kısa zamanda toparlar txt dosyası olarak ana başlıkları eklerim
Sulama suyu ve allttaki su miktarı ile ilgili kısımları karıştırırken bir şey dikkatimi çekti. Biz altta iki parmak su olması iyidir diyoruz kaynaklara bakıyorum 2 inç diyor.
Mühendisliğe ilk başladığımda Alman pus ve İngiliz inç ( 25.4 mm ) ölçülerinin Türkçeye parmak olarak çevrildiğini görüp şaşırmıştım. Acaba alttaki su iki parmak mı ( 3cm ) olmalı yoksa takribi 5 cm mi ?
Saksılar çok küçük olduğundan bu yaklaşık yarısına kadar su içinde olması demek.
El kitabı çalışmasına pek ilgi yok galiba.
Artık iş başa düştü yapılacak hataları sonra düzeltiriz.
Bu başlık altında sadece Hazırlamıya çalıştığımız EB.ler için bir el kitabı hakkında yazışmaları ekliyeceğiz.
final txt dosyası paylaşıma açılacak tabii ki tüm kontrollerden geçtikten sonra
Üstat'ın onayladığı her bir başlık eklenecek.
saydemir
20-11-2007, 19:27
Sarracenia türlerinin özelliklerini hakkında çok güzel bir tablo hazırlanmış. Sizlerle paylaşmak istedim.
www.honda-e.com
private sözlük'de etobur bitkiler hakkında güzel bir yazı yakaladım ve burada da paylaşmaya karar verdim. sanırım onlar da bilim teknik'ten alıntı yapmışlar.
Oluşum sırasında bitkiler, değişik yaşam koşullarına uyma açısından, belirgin bir olumluluk gösterdiler. Yaşam için gerekir olan temel gereksinmeler, onları toprağa çeşitli şekilde bağladı. Güneşten enerji, havadan oksijen ve karbon dioksit, topraktan su ve çeşitli mineraller bunların başlıcalarıdır.
Etyiyici bitkileri incelerken göreceğiz ki bizi en çok ilgilendiren yaşam çevreleri, genellikle asitli, mineral yönünden fakir, bataklık, taze suyla beslenen çayır ve savanlardır. Böyle özellik gösteren yerlerde bitkiler arasında etoburluk yaygındır.
Taze suyla beslenen birçok çayır ve bataklığın bitki örtüsü, zenginliği ile, görenleri büyüler. Buralarda yosun, eğrelti otu, orkide gibi türler bulunur. Toprak nemli ve siyah görüntüsüyle çok besleyici izlenimi bırakır, fakat bu toprakların kimyasal analizi çoğunlukla bu ilk etkiyi yalanlar. İlk önce, kahverengi suların son derece asitli olduğunu hatırlayalım. Asitli su ve bol yağış alan yerlerde kıymetli mineraller erir.
İkinci olarak. ılıman iklimlerde, yüksek oranda bulunan bakteriyel devinim ve mikroorganizmaların genellikle kıt olan mineral stokunu tükettiğini, daha büyük bitkilerin gereksinmelerine bırakmadıklarını hatırlayalım. Soğuk iklimlerde çürüme daha yavaş olur, fakat buralarda da ölü bitki ve hayvanların kalıntıları diğer canlılara gerekli mineralleri, çok yavaş çürüyen bünyelerinde tutarlar.
Üçüncü olarak, yakın gözlem sonucu koyu renk eriyik toprağın ince kum ve steril karbon ile kömürümsü bir maddenin bileşimi olduğunu görürüz. Böylelikle, bu tür koşullara kendini uydurarak yaşam sürdürüp, üreyebilen bitkilerin başka bir kaynaktan yararlanmaları gerekir. Mineral gereksinmesini gidermek için bazı bitkiler ufak hayvanları yemek ve öğütmek yeteneğini geliştirmişlerdir. Böcek ve hayvanları kendilerine 'av' yaparak, yetersiz koşullara uyum yapan bu bitkiler et yeme özelliğini kalıtım yoluyla kendinden sonrakilere geçirirler.
Geçerli olan 'av' sözcüğü bitkilerin yedikleri nesnelere verilen bir tanımlamadır, fakat bunlar, sezdirmeden ava yaklaşma gibi hayvansal bir özellik taşımazlar. Daha çok rastlantı sonucu veya çekici özelliklerine kapılan canlılardan yararlanırlar. Yakalandıktan sonra av öğütülmeye başlanır. Kimyasal yönden öğütme işlemi, hayvanlardakiyle aynı gelişmeyi gösterir. Aynı zamanda çeşitli mikroorganizmalar, bakteriler, öğütülmeye başlanan maddeyi daha emilebilir parçacıklar haline getirmekte yardımcıdırlar.
Asrımızın hemen başlarında, öğütme işleminin, bitki kapanlarında başladığını kanıtlamak ve bu işlemin hangi yöntemle yapıldığını saptamak için deneyler gerçekleştirildi. Bu, çok emek verilen denevlerin sonuçları halen geçerlidir. Öğütme işlemi için gerekli enzimler, biyolojik organizmaların kimyasal reaksiyonlarını, yaşama elverişli ısılarda, süratle sonuçlandırmak için etkiler. Reaksiyonlar, daha karmaşık bileşiklerin sentezini kapsar. Birçok deney sonucu, etyiyen bitkilerin kapanlarındaki öğütme işleminden enzimlerin sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Enzimler, kapanın içindeki 'av'a bir karşı koyma olarak mı, yoksa sadece açık bir kapanda çürümekte olan 'av' artıklarından mı türediler? Bu tür sorulara bilimde kesin cevaplar verememek çelişkilere yol açar. Bazı türlerde, kapan içinde, enzim salgılayan özel bezler bulunduğu saptanmıştır. Başka türlerde ise aynı salgı bezlerinin bulunmasına rağmen, steril deney koşullarında, mikroorganizma üremedigi için salgılama olmamıştır.
Bazı bitki kapanları, salgı hücresi olmaksızın, fonksiyonlarını sürdürürler. Türlerin değişik özellik göstermesi sonucu, öğütme işlemine ilişkin birçok soru yanıtsız kalmıştır. Bir kısım bitkilerin tümüyle kendi salgılarına güvenirlerken, bir kısmının bakteriyel devinime, bir kısmının da her iki yoldan besinlerini öğüttüğü sonucuna ulaşılmıştır.
Et yiyici bitkiler, hangi tür ögütülebilir maddeleri avlar, bunların hangileri bitki için gereklidir, hangilerini sadece avlar ve öğütür? Bitkiler bağlı oldukları yaşam ortamında bulamadıkları besinleri avladıkları canlılardan mı sağlarlar, yoksa gelişim sürelerince üretme yeteneğini yitirdikleri, birtakım daha karmaşık besinleri mi alırlar? Bu sorulara yanıt vermek için çalışmalar noksan ve çok bireyseldir.
Başta sözü edilen mineraller arasında, yeşil bitkilerin en çok gereksinme duyduğu nitrojen olup, fosfor ve potasyum sırasıyla onu izler, asitli toprakta kalsiyum'da yetersizdir.
Toprak ve bitki kimyasında her zaman en önemli yeri nitrojen tuttuğu için bunun beslenme ve büyüme açısından en gerekli madde olduğu saptanmıştır. Fakat etyiyiciliğin temelinde diğer bazı maddelerin de rol oynayabileceği düşüncesiyle yeterli çalışma yapılmamıştır.
Örneğin, gözlemler sonucu bitki, toprak ve av'daki potasyum dengesinin, etyiyen bitkilerdeki nitrojen oranıyla etkilendiğini görüyoruz. Araştırıcılar, zararsız boyalarla bu bitkilerin emiş yeteneğini ölçmüşlerdir. Çoğunun hava ile temas eden yüzeyleri kalın, mumlu bir deri tabakasıyla örtülüdür. Sulu maddeler bu tabakadan çok yavaş veya hiç geçmemektedir. İlk farkedilen özelliklerden birisi, etyiyici bitkilerde emici iç yüzeylerin bu mumlu tabakadan yoksun oluşudur. Böylece boyalı sıvıların bitki içindeki yol alışı izlenebilmektedir. Çok kısıtlı koşullarda yapılan deneyler ancak bu tür ufak ayrıntıları gözleme olanağı vermiştir. Daha sonra radyoizotop izleyicilerin bulunuşu ile, radyoaktif madde yüklü olan bitkilerde, bazı maddelerin emilişi ve gerçekten kullanılışı izlenebilmiştir.
Daha sonra yapılan araştırmalar, yapay gübre ile bitkilerin beslenebildiğini, fakat etyiyici özelliklerini kullanamayan bu bitkilerin büyümede yavaşlık, hastalığa karşı dirençsizlik ve üreme bozukluğu gösterdiğini ortaya koymuştur.
Buraya kadar etyiyicileri, izole edilmiş, deney bitkileri olarak ele aldık. Aslında doğanın bir parçası olan bu türler, çevreyle o denli alışveriş içindedirler ki onları tek bir açıdan gözlediğimiz zaman hayret vericidirler. Biyolojik toplumlar değişkendir, sürekli değişen bir çevreye uyum sağlama çabası içindedirler. İnsan eliyle veya doğal etkilerle değişen çevrede, eğer toprak, bataktan otlak veya ormana dönüşürse, etyiyiciler ve benzer su bitkileri derhal yok olurlar. Söz konusu bitkiler, anlaşılıyor ki, başka bitkilerin verimli olduğu, daha zengin topraklarda yetişemiyorlar.
Konuyu biraz daha açarsak, bu bitkilerin yetişme koşullarının çok karmaşık, anlaşılması güç olmadığını görürüz. Başta, bitkilerin değişen koşullara nasıl uyum sağladığını gördük, fakat asitli, beslenme yönünden yetersiz, sulak topraklarda her yetişen bitki de etyiyici olmaz. Gelişme, seyrek olarak problemi çözer. Sürekli değişen çevrede tür değişimi veya kademeli göç, yaşamın anahtarı olabilir.
Etyiyici bitkilerin yaprakları çok değişik, süslü ve çekicidir, örneğin; Sarracenia türünden olan baa süslü bitkilerin 'avlayıcı' yaprakları çiçek zannedilebilir.
Tohumlu et yiyicileri genellikle 2 grupta (aktif ve pasif) inceleriz. Ayrıca türleri de 4 ayrı grupta toplayabiliriz.
a) Aktif Kapantılar
Bunlarda hızlı bir bitkisel devinim, avlanma işlemini tamamlar.
1. Örtülen Kapaklılar
Ortalarından bir kaburga ile eş şekilde ikiye ayrılmış yapraklılardır, İkiye açılan kapan 'av'ın üzerine kapanır. Batı yarım kürede buna örnek bir tür vardır: Dionaea muscipula (Venüs'ün sinek tuzağı).
2. Kapı-Kapanlılar
Bunlar su bitkileridir, Utricularia (keseotu) türün bir örneğidir. Kapan kısmı şişkince, top gibi olup, tepesinde, açılan küçük bir kapağı vardır. Ağız kenarındaki kıllar su ile birlikte 'av'ı içeri alır, üzerine kapak kapanır, öğütülür.
b) Pasif Kapanlar
Bunlarda bitkisel devinim avlanmanın bir parçası olmaz
3. Tuzaklılar
Silindirimsi bir gövdesi olan bu türde, av sürahi agızı gibi açık kısma yaklaşır, çukuruna girer ve çıkamaz, orada öğütülür. Sarracenia ve Darlingtonia bu türün örnekleridir.
4. Sinek Kâğıdı ve Yapışkan Kapanlar
Bunlara Drosera ve Pinguicula örnektir. Yapraklarının dış yüzeyi yapışkandır, 'av' buraya değince yapışır, kurtulamaz. Drosera'da yapışkan yaprak avı tutunca, öğütme işlemi sırasında yavaşça sallanır, diğer bazı türlerde ise yaprak katlanır.
Etyiyici bitkilerin genellikle sulak yerlerde, nem içinde yetiştiğini belirttiysek de istisnalar olabilir. Yetişme bölgelerine göz atalım: Doğu Kanada ve Kuzeydoğu Amerika'da, sphagnum bataklıklarının asitli sularında, amatör doğa gözlemcilerinin bile rahatlıkla izleyebileceği, etyiyici bitkiler vardır. Sarracenia purpurea (sürahi çiçeği). Drosera (güneş şebnemi), Utricularia (keseotu, ciğerotu) buralarda yetişir.
Appalaş sıradağlarının güneyindeki bataklıklarda aynı türleri bulabiliriz. Virginia kentinin güneyi ve batısı, Teksas'ın doğusu ve Florida'nın tümü, önceki zamanlarda, okyanus altı olduğu için, zamanla kıyıların yükselmesi sonucu, bu çevrenin türleri, su ve nem bulabilecekleri yerlere kademeli olarak göç etmişlerdir. Güneydoğu Amerika kıyı düzlükleri etyiyicilere uygun yasam çevresi olduğundan, tür yönüyle hayli zengindir.
Bu bitkilerin gelecekleri kuşkuludur bekleyen en büyük tehlike, insanoğlunun çıkarı için, çevreyi düzenlemesidir. En basiti yangına karşı alınacak tedbirlerdir ki, yangın artıkları, kömürlü topraklar bataklığın esasıdır. Kurutulan veya temizlenen bir batakta yaşam sona erebilir. Bitkilerin, amatör koleksiyoncular tarafından toplanması bile, bilinçsizce türleri yok edebilir.
Çevre korunması ve ender bitkilerin olmaması için az da olsa çabalar gösterilmektedir. Bunu sağlamak için gerekli bilgi ve kanunlar yetersizdir.Meraklıları, yerlerinden aldıkları bitkileri, en iyi bakıma rağmen üretememekte dirler. İleriyi görerek, bazı bölgeleri korumak bitki türlerini yaşatmak gerekmektedir.
KAYNAK:
Bilim ve Teknik
Donald E. Schnell Science Digest
ÇEVİREN:İ.Dallı
Sn Saydemir ve Geras,
Katkılarınız için teşekkürler.
Saydemir tabloda bir eksik var mı ? Sanki ortada bir sayfa daha olması gerekiyor gibi duruyor. Ben kaynak siteye bağlanamadım sanırım benim bağlantıda bir sorun var.
Bir de bu başlık altına konulan bilgileri elimizden geldiğince çevirerek koyarsak lisan bilmeyen arkadaşlar da faydalanabilirler. Yardımlarınız için peşin peşin teşekkür ederim.
Sayın geras,
tercümeniz için teşekkürler ancak deyimleri veya yazınızın anlaşılmıyan yerlerini daha açık bir dille yazmak istermiydiniz yani yeniden bir düzenlemek.
örneğin bunu ben bile anlıyamadım ancak ne olduğunu bildiğimden ne yazmak istediğiniz ben anladım ancak diğer arkadaşlar anlamıyabilir.
b) Pasif Kapanlar
Bunlarda bitkisel devinim avlanmanın bir parçası olmaz
4. Sinek Kâğıdı ve Yapışkan Kapanlar
Drosera (güne; şebnemi), Utricularia (keseotu, cigerotu)
gibi mesela...
Sayın geras,
tercümeniz için teşekkürler ancak deyimleri veya yazınızın anlaşılmıyan yerlerini daha açık bir dille yazmak istermiydiniz yani yeniden bir düzenlemek.
örneğin bunu ben bile anlıyamadım ancak ne olduğunu bildiğimden ne yazmak istediğiniz ben anladım ancak diğer arkadaşlar anlamıyabilir.
gibi mesela...
maalesef çeviri bana ait değil. sadece siteden alıntı yapıp buraya copy paste yaptım. yine de "Pasif Kapanlar: Bunlarda bitkisel devinim avlanmanın bir parçası olmaz" cümlesinden benim anladığım bitkinin avlanma sırasında herhangi bir harekette bulunmadığı. galiba burada devinimden kastettiği şey hareket. ayrıca birkaç harf hatası olmuş, onları da düzelttim.
saydemir
21-11-2007, 22:16
Saydemir tabloda bir eksik var mı ? Sanki ortada bir sayfa daha olması gerekiyor gibi duruyor. Ben kaynak siteye bağlanamadım sanırım benim bağlantıda bir sorun var.
Bir de bu başlık altına konulan bilgileri elimizden geldiğince çevirerek koyarsak lisan bilmeyen arkadaşlar da faydalanabilirler. Yardımlarınız için peşin peşin teşekkür ederim.
Sayın noreks, tabloda bir eksik yok. Sadece tablo boyutu çok büyük olduğu için iki parça yapıp öyle koydum sayfaya.
Tabloda bitkinin çiçeklenme zamanı, çiçek rengi, ibrik ve çiçek boyu, ve mevsimlere göre ibriklerin durumu anlatılmış.
Özür dilerim site adını aceleyle yanlış yazmışım. Tekrar veriyorum.
http://www.honda-e.com/
saydemir
25-11-2007, 18:54
Etobur bitkilerin dünya üzerindeki yayılış alanları;
1) Cephalotus
2) Roridula
3) Heliamphora
4) Darlingtonia
5) Dionea
saydemir
25-11-2007, 18:56
6) Drosera
7) Nepenthes
8) Pinguicula
9) Sarracenia
10) Utricularia
www.honda-e.com
Merhaba arkadaşlar. Aslında benim et obur bitkilerle pek bir ilgim yok. Arkadaşlarımdan birinin nepentles truncata'sı var. Aldığı zaman büyük borazan gibi çiçekleri vardı. Daha sonra onlar döküldüler. Bir takım uzantıların ucunda borazanlar çıkmıştı. Sırf yaprak kaldı. Bitkinin boyu uzadı. Daha sonra uzantılar tekrar çıktı ama bir türlü borazanları çıkmıyor. Gelişimi acaba nasıldır? Böceği kapan borazanların çıkması ne zaman gerçekleşir? Bilgi verebilirseniz sevinirim.
cello_001
11-12-2008, 23:11
Biz o borozanlara İBRİK diyoruz.
Nepenthesler tropik bitkilerdir. Bu da şu demek olur. Nerde ise hergün yağışlı nemli sıcak bir hava. Yağmurlar arası havayı ısıtan güneş de bu epiphit EB'nin aydınlık ortam sevdiği anlamına gelir.
Bunu evde de sağlıyabilirseniz ancak o zmana ibriklerini oluşturacaktır. Yani her gün saf su ile fısfıslayıp ortam nemi yüksek (% 70 ve üzeri) hava sirkulasyonu olan (zira çürüme tehlikesi var) bir yerde yetiştirmeniz gerekir. Isıtmalı bir sera veya terraryum gibi. Evde bizim bulunduğumuz ortamda herhangi bir salon bitkisi gibi yetiştirmek pek de mümkün olamamaktadır. Diğer süs bitkilerinden veya EB'lerde çok daha seçici ve zordurlar.
Sn. cello 001, Sn. Praecox verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Söylediğim gibi etobur bitkiler hakkında bilgim yok. O yüzden benim "borazanlara" İbrik dendiğini öğrendiğim iyi oldu. Teşekkürler. Okuduğumdan beri kendi kendime gülüyorum. Sn. praecox verdiğiniz bilgileri arkadaşıma ileteceğim. İlk ibrikleri aldığımız zaman resimlerini sizinle paylaşacağım. Teşekkür ederim.
Pinguicula ya ---yağ çanağı--ismi verilmiş.
http://www.zoo-land.com/bitki.php
Diana Muscipula:Sinekkapan
Aldrovanda:Suçarkı
Sarracenia:İbrikotu
Pinguicula:Tereyağotu
Drosera:Güneşgülü
Ultricularia:Torbaotu
Tübitak , yayınından alıntıdır.
Saygılarımla,
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.