View Full Version : Çanakkale-Edremit-Yeşilyurt Köyü
Alpler'den sonra dünyanın en fazla oksijen üreten dağı olan Kaz Dağları eteklerinde kurulu olan, eski ismi "Büyük Çetmi"olan bu köy, Oğuzhanlar'ın 18. kolu anlamına geliyormuş. 90 haneli köyün bu günkü nüfusu 200. Köyün bulunduğu bölge Truva, Leleg, Midilli, Pers, Atina, Roma, Selçuklu ve Osmanlı hakimiyetleri görmüş ve hala bu medeniyetlerin izlerini taşımakta.
Bitki yapısı olarak Avrupa-Sibirya bölgesiyle, Doğu Akdeniz bölgesinin tam sınırını oluşturan Kaz Dağları'nda doğal olarak her iki bölgenin bitkisel özelliklerinin harmanlanmasıyla yeni bitki türleri kendini göstermiş. Bu nedenle bölgede 21 çeşit bitki türü var ki, Dünya'da sadece Kaz Dağları'nda yetişiyor. 'Kesin olarak korunması gerekir' ibaresi ile kayıtlara geçen Kaz Dağı Göknarı, bu 21 çeşit bitki arasında en önemlisi. Kaz Dağları'ndaki köylerde bu ağacın kozalakları çaya katılır. Demlenen çaya özel bir aroma verir. Aynı şekilde köylülerin Kaz Dağı adaçayı dedikleri 'Sideris trojana', Kaz Dağı çiğdemi, dağ lalesi, beyaz ve kırmızı şakayık Kaz Dağları'nda yetişen onlarca bitkiden birkaçı.
Bölgede bulunan endemik, yani 'Yayılışı sınırlı olan tür' denilen bitki türleri üç grup altında sınıflandırılıyor. Dünya'da sadece Kaz Dağları'nda yetişen endemik türler birinci grubu, Dünya'da sadece Türkiye'de aynı zamanda Kaz Dağları'nda yetişen türler ikinci grubu, endemik olmayan ancak Türkiye'de sadece bu bölgede yetişen türler ise üçüncü grubu oluşturuyor.
Tamamen taş evlerden oluşan köyde büyük kentlerden gelenlerle, yöre insanı bir arada yaşıyor. Son yıllarda İzmir, İstanbul, Ankara gibi kentlerimizden gelenlerin köy evlerini satın alıp restore etmeleriyle birçok ev yıkılmaktan kurtulmuş. Bu evler bugün konut, pansiyon veya kafe olarak kullanılıyor. Köy halkının çoğunluğunun burayı terk etmemiş olması köyün canlılığının devam etmesini sağlamış.
www.manicikasri.com
http://www.sihirlitur.com/gezi/yesilyurt_mihlicay/yorum.html
1826918270
1827118272
18273
Haftasonu iki günlüğüne de olsun muhakkak görülmesi gereken yerlerden...
İstanbul'dan arabasıyla gidecekler, feribotla Bandırmaya geçip fazla yorulmadan ulaşabilirler. Çanakkale üzerinden de geze geze gidilebilir. (Yollar çok güzel olmuş)
bahcedenn
13-08-2012, 23:33
Yakın zamanda bir aksilik olmazsa Yeşilyurt Köyü Küçükkuyu'da 3 gün vakit geçireceğiz. Gidişte İstanbul'dan feribotla Bandırma'ya geçip doğrudan Yeşilyurt Köyü'ne geçmeyi, burada 3 gün konakladıktan sonra 1 günlüğüne Bozcaada'ya geçip oradan da geze geze Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası'nı gezmeyi planlıyoruz. Bu bölgelerde özellikle gezip görmemizi ya da oturup yemek yememizi tavsiye ettiğiniz yerler var mıdır?
Saygılarımla, teşekkürler...
Uzun zamandır gitmediğimden yardımcı olamayacağım ama bilen arkadaşlar yazacaklardır. İyi tatiller dilerim.
ssengoren
14-08-2012, 21:42
''Son yıllarda İzmir, İstanbul, Ankara gibi kentlerimizden gelenlerin köy evlerini satın alıp restore etmeleriyle birçok ev yıkılmaktan kurtulmuş.'' İfadesi hiçte doğru olmadığı gibi küçültücü bir ifade tarzı.Yıkılsaydıda kimin umrunda olurduki.?Yöre halkı fakir ve eğitimsiz.3-5 Entel Lüks bir lokantadaki akşam yemeği hesabından hallice parayı köylüye verince varlıklar el değiştiriveriyor..2 Profesör,1 romancı,buçukta gazeteci yer sahibi oldumu gitti güzelim yerler.Maalesef Yeşilyurt ve çevresi çok güzel.3-5 sene içersinde oralarınıda hallederiz.
Yakın zamanda bir aksilik olmazsa Yeşilyurt Köyü Küçükkuyu'da 3 gün vakit geçireceğiz. Gidişte İstanbul'dan feribotla Bandırma'ya geçip doğrudan Yeşilyurt Köyü'ne geçmeyi, burada 3 gün konakladıktan sonra 1 günlüğüne Bozcaada'ya geçip oradan da geze geze Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası'nı gezmeyi planlıyoruz. Bu bölgelerde özellikle gezip görmemizi ya da oturup yemek yememizi tavsiye ettiğiniz yerler var mıdır?
Saygılarımla, teşekkürler...
Merhaba,
( [url=http://www.bozcaadarehberi.com/] Ödüllü olan bu web sitesi bana göre
Bozcaada için en güzel rehber. Çanakkale Merkezde Deniz Müzesi'ni gezmeyi unutmayın. Gelibolu yarımadasını gezmek için değil bir gün, günler yetmez aslında. Önce şehitliği ve anıtı gezin. Eceabat'ta Kilitbahir Kalesini, Gelibolu'da Bayraklı Baba'yı ihmal etmeyin. Sardalya balığı, peynir helvası yemeyi unutmayın. Çanakkale Merkez de rehber kitapçığından da alın bence.
Fotoğraf çekmeyi hatırlatmaya gerek görmüyorum zaten.
bahcedenn
16-08-2012, 12:55
Merhaba,
( [url=http://www.bozcaadarehberi.com/] Ödüllü olan bu web sitesi bana göre
Bozcaada için en güzel rehber. Çanakkale Merkezde Deniz Müzesi'ni gezmeyi unutmayın. Gelibolu yarımadasını gezmek için değil bir gün, günler yetmez aslında. Önce şehitliği ve anıtı gezin. Eceabat'ta Kilitbahir Kalesini, Gelibolu'da Bayraklı Baba'yı ihmal etmeyin. Sardalya balığı, peynir helvası yemeyi unutmayın. Çanakkale Merkez de rehber kitapçığından da alın bence.
Fotoğraf çekmeyi hatırlatmaya gerek görmüyorum zaten.
Teşekkür ederim cevabınız için Sn. Limon ve Sn. YeniBON.
Aynen dediğiniz gibi Bozcaada ile ilgili araştırma yapınca karşımıza ilk olarak vermiş olduğunuz web sitesi çıkıyor. Daha evvel incelemiştim siteyi. Adada görmem gereken yerleri not aldım. Dediklerinizi de not alıyorum. Mutlaka şurada oturup şunu yemelisiniz, burada oturup bunu yemelisiniz ya da şurayı mutlaka görmelisiniz gibi paylaşımlar gerçekten faydalı oluyor.
Fotoğraf çekmeyi hatırlatmanıza gerek yok tabii. İnşallah dönüşte burada paylaşırım. Saygılarımla...
bahcedenn
04-08-2013, 00:37
“Ege’nin mavisi ile İda’nın yeşili arasında öyle bir yer vardır ki, orada keskin kekik kokuları içinde lezzetli zeytin çeşitleri ile yaptığım kahvaltının tadını hiçbir yerde bulamadım. İşte orası Gargara’dır.”
Yukarıdaki sözleri İliada Destanı’nda Homeros tanrılar tanrısı Zeus’un ağzından yazıyor.
Gargara antik kenti bugünkü Küçükkuyu’nun geçmişidir. Ancak yeterli arkeolojik araştırmalar yapılmadığından bu tarih şimdilik biraz sisler altında.
Küçükkuyu çevresinde doğal güzellikler içinde eski dokusunu koruyan köyler, buz gibi suları ile pınarlar, İda Dağı’nın yükseklerindeki kaynaklardan çıkan temiz suları ile denize koşan dereler, dereler üzerinde şelaleler, zeytin ağaçları, sonra çamlar, sonra muhteşem bir flora ve fauna…
Yeşilyurt köyü ise, doğu-batı yönünde 40 km boyunca uzanan Kazdağları'nın en batı kısmında, Ege Denizi'ne hakim bir tepenin yamacında yer alıyor. Küçükkuyu’nun batı yönünden ayrılıp kısacık bir yolculukla ulaşılan köy yöreye özgü Nusratlı taşı ile yapılmış evleri ile mimari bir bütünlük içinde. Çok güzel ve iyi durumda taş konakların bulunduğu köyde betonarme yapı yapılmıyor ve köyün dokusu köylülerin sahip çıkmasıyla korunuyor. Deniz’in iyotlu havası ile Kazdağları’nın bol oksijeninin birbirine karıştığı önü mavi arkası yeşille kuşatılmış köyün çevresinde yerel mimarı dokuyla uyumlu küçük moteller bulunuyor.
Mitolojiye göre, dünyanın ilk güzellik yarışması, köyün de bulunduğu bu dağda yapıldı ve yarışmada, Kral Priamos'un oğlu Paris, Helen, Athena ve Afrodit arasından güzelliğin ve sevginin simgesi Afrodit'i kraliçe olarak seçti. Yüzyıllardır yaşamın sürdüğü, Likyalılar, Persler ve Romalılara zaman zaman yurt olan bölge, antik İyonya'nın önemli geçiş noktalarından birisini oluşturdu.
Bölgenin önemli yaşam alanlarından biri olarak bilinen Yeşilyurt köyü, 1355 yılında Oğuzlar’ın 24 boyundan biri olan Çepni boyunun Anadolu'da yayılan uç beyi tarafından ''Büyük Çetmi'' ismiyle kuruldu. Bu köyün karşısındaki yamaca da uç beyinin küçük kardeşi tarafından ''Küçük Çetmi'' köyü kuruldu. Günümüzde halen kurulu bulunan bu iki köy, karşı yamaçlardan birbirine bakıyor.
''Büyük Çetmi''de Rumlar ve Türkler yıllarca bir arada yaşadı, 1924 yılındaki mübadelede Rumlar köyü terk etti. Rumlara ait kilisenin temelleri, köyün alt mahallesinde bulunurken, yine bu köyde yer alan caminin yapımında Rum ustaların da çalıştığı belirtiliyor. 1970 yılında Yeşilyurt ismini alan köy, eski taş evleri ve güzel doğası ile özellikle büyük şehirlerde yaşayanların ilgisini çekiyor. İstanbul ve İzmir'de yaşayanlar başta olmak üzere, şehir stresinden uzaklaşmak ve dinlenmek isteyen vatandaşlar, son yıllarda, Yeşilyurt köyünü tercih etmeye başladı. Köye ilginin de artmasıyla, eski taş yapılar, mimari görünümlerine uygun olarak restore edilip, otel, pansiyon, restoran haline getirilerek ziyaretçilerin hizmetine sunuldu. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Truva ve Assos antik kentini gezmeye gelenler, vakit ayırıp Yeşilyurt köyüne de uğruyor. Yeşilyurt'ta, sürekli yaşayanların yanı sıra, büyük kentlerde yaşayan ve özellikle bahar ve yaz dönemlerinde gelerek köydeki evlerinde ikamet edenler de bulunuyor.
Kaynak : www.canakkale.gov.tr (http://www.canakkale.gov.tr/1169/kaz-daglari)
431743
bahcedenn
04-08-2013, 00:59
Köye giriş.
431747
Köy meydanı. Hemen sol tarafta Yeşilyurt Çay Bahçesi bulunuyor. Çaylar sağ tarafta gözüken insanların kapı önünde oturduğu çay ocağından geliyor. Muhtemelen burası kışın kullanılıyor. Köy camii arka tarafta gözükmekte.
431748
Köy meydanındaki Yanar Bakkaliye.
431749
Köy meydanında bulunan köy camii yakın çekim.
431750
bahcedenn
04-08-2013, 01:24
Köy halkının yerlilerinin çoğu yörüklerden oluşmaktadır. Yörükler çoktan göçerliği unutmuş ve yörenin haklı şöhreti olan zeytincilikle geçinmektedirler. Küçükkuyu’dan sadece 3 km. uzaklıktaki köyün temiz ve dinlendirici havası, her yaştan konuğu cezbetmektedir. Köy, İda Dağının göbeğinde Zeytin ve Çam ağaçları ile çevrilidir. Bu bölgenin dünyada oksijen oranı en yüksek ikinci yer olduğu (Yılın muhtelif zamanlarında %26.5) tespit edilmiştir. Köy, Kazdağı eteklerinde, uçsuz bucaksız zeytinlikler, badem ,ceviz ve incir ağaçları arasında, şehirden uzak bir kaç gün geçirmek isteyenler için konforlu seçenek sunan butik otellerin çokça olduğu bir köydür. Sabah kahvaltıları tamamen köy ürünlerinden oluşmaktadır.
Köy meydanında birkaç yerde köyün yerlilerinin açmış oldukları tezgahları görebilirsiniz. Zeytin ve zeytinyağlarınızı, balınızı, köy salçalarınızı, çeşit çeşit reçellerinizi buralardan temin edebilirsiniz.
431760
Hem restoran hem de otel olarak hizmet veren bir işletme.
431761
Köyün en nadide tesislerinden birisi.
431762
Farklı bir görüntüsü olan köy evlerinden biri.
431763
bahcedenn
04-08-2013, 01:45
Kimi yerleri Arnavut kaldırımı, kimi yerleri şose yol olan köyün içerisinde mutlaka yürüyüş yapmalısınız. Oyalana oyalana bile gezseniz 2 saatte köyün tamamını bitirebilirsiniz zaten.
bahcedenn
04-08-2013, 01:59
Köy içi...
bahcedenn
04-08-2013, 02:05
Köy içi devam...
bahcedenn
04-08-2013, 02:14
Köyün tepesinden karşı tepede bulunan Küçük Çetmi'nin görüntüsü...
431777
Köyün tepesinden köy camiine bakış...
431778
Köyün tepesinden Küçük Çetmi yakın plan...
431779
bahcedenn
04-08-2013, 02:36
Köy meydanındaki köy çeşmesi...
431780
Köyün tepesine çıkarken yolunuzun üzerinde göreceksiniz...
431781
Köy içerisinde göreceğiniz farklı yapılardaki avlu kapıları...
431782
431783
431784
bahcedenn
04-08-2013, 02:52
Mezethes...
Ev yapımı doğal içecekler ve tatlılar bulabileceğiniz farklı bir mekan...
Limonata
Nane Şurubu
Sumak Limonatası
Tatlılar...
Şaraplı İncir
Çıtır Kabak
Dondurmalı Gerdan
Yufkada Helva
Lor Tatlısı
Çikolatalı Krep
Nane Reçelli Dondurma
Şarap Soslu Dondurma
Limonlu Dondurma
431785
431786
bahcedenn
04-08-2013, 03:11
Yazgara Mola...
Ruhunuza verebileceğiniz en güzel hediye, Yazgara'da bir mola olacaktır. Doğa aşkıyla yaşayan ve bu köyde yeniden hayata başlayan emekli bir çiftin işlettiği ufacık bir restoran. Tabakta asma yaprağı, üzerinde çay bardağı, etrafında bir sürü çiçek... Kurutulmuş portakalları, sallanan sandalyeleri, boyanmış taşları, duvarlardaki sevimli tabloları ve ısmarlanan her şeyin yanındaki rengarenk taze çiçekleri. Bunlar buranın nezaketini ve zevkini anlatmak için söylenen bir kaç küçük detay.
431787
431788
431789
Muhtemelen hayatınızda ilk defa Otlu Dondurmayı burada yiyeceksinizdir. :)
Tarçın
Zencefil
Kekik
Fesleğen
Kakule
hepsi farklı bir lezzet.
bahcedenn
04-08-2013, 03:19
Ruhunuzu yeşile, ciğerlerinizi oksijene doyuran Kazdağları'ndaki eviniz...
431790
Güne böyle bir manzara ile başlamak... Keşke bütün pencerelerimiz böyle yeşile açılsa...
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.