View Full Version : Kuşlara ve Kedilere su verin
hassoman
19-05-2007, 12:25
Deneyimsizliğimi hoş görün. Böyle bir konuyu nerede açacağımı bilemediğim için burayı uygun gördüm.
Bahçesi olan arkadaşlardan kediler için yer düzeyine, kuşlar için yüksekçe yerlere sulama kapları (suluk-yalak) koymalarını rica ediyorum. (Balkonu olan arkadaşlar kuşlar için koyabilir. Elbette kuş pisliğini göze alırlarsa...)
Mahalle aralarındaki hayvanlara yiyecek veren çok, ama onlara su vermek pek kimsenin aklına gelmiyor. Bu yüzden sıcakların arttığı günlerde bir çok hayvan (kedi, köpek, kuş, börtü böcek) susuzluktan ölüyor.
Uyarı:
- Kediler için su kaplarını koyacağınız yeri seçerken bitkilerinizin konumuna dikkat edin. Suyu içen erkek kediler kendini vahşi ortamda mı sanıyor ne, egemenlik alanını belirlemek için çevredeki bitkilere çişlerini püskürtüyorlar. Ben bunu, iki adet şimşirimin diplerindeki yapraklar kurumaya başlayınca nedenini araştırma sonucunda keşfettim.
- Su kabı için çok güzel dekoratif kaplar var. Seramik kap kullanmayın. Arı ve benzeri börtü böcek su içmek için kaba konduğunda tutunamayarak kaydıkları için suda boğulmaktadır.
Bu konuda duyarlı olacağınızı umuyorum.
Size katılıyorum.Herkes bir köşe su kabı koyabilir.
Billur Korkmaz
20-05-2007, 21:22
Beş yaşından itibaren köpeksiz olamayan ben; bahcemdeki kediler için özel olarak ahşap doğumevi yaptırıp, içini minderlerle döşeyen ve maaile hepsini doyuran yine ben.. Artık bahçeli bir evde oturmadığım için ancak balkonuma konan kuşlara su ve yem vermekle, yavrulamalarını seyretmekle yetiniyorum.. Ah keşke imkanlarım el verse de tüm hayvanların yaşam mücadelesinde az buçuk yardımım olabilse..
Bu insani niyetlerinizi burada yansıttığınız için teşekkürler Sn. Hassoman.
Bizim mahallede kediler için kenar köşelere su kapı koymak adetten.
yemek sorunları zaten yok mutfakların hepsi onların. Serçe ve güvercinlerin beslenmesi işi annemde. Onları kedilerden koruması zor oluyor.
Bunlar benim balkonumdaki misafirler.
İlk taşındığım günlerde kumru bana poz verircesine yaklaşmama izin vermişti. Birkaç aydır balkonumda su ve ekmek bulunduruyorum. Sigarayı bıraktığımdan beri kullanmadığım kül tablalarını bu iş için kullanıyorum. Serçeler de artık bana alıştılar. Yalnız balkonumu çok kirletiyorlar. Antenim de kuş pisliği desenli olmaya başladı. :D
Ferda Ülkümen
21-05-2007, 10:35
Sevgili sevelim;
Siz onlarla ilgilenmeseniz bile o desenler zaten olacak,O yakınlaşmanın zevkini tatmaya değer bence.Bizim balkonda kedim bütün gün camda kuş beklediğinden,yaklaşamadıkları halde,camlar kuş pisliği doluyor.Herhalde martılar uçarken hallediyorlar.
hassoman
22-05-2007, 22:56
Sevgili sevelim;
Siz onlarla ilgilenmeseniz bile o desenler zaten olacak,O yakınlaşmanın zevkini tatmaya değer bence.Bizim balkonda kedim bütün gün camda kuş beklediğinden,yaklaşamadıkları halde,camlar kuş pisliği doluyor.Herhalde martılar uçarken hallediyorlar.
Sayın Ülkümen,
Kuşların, gökdelenlerin pencere kıyılarına yuva yapmalarını ve camları pisletmelerini önlemek için özel eğitilmiş atmacalar kullanırlarmış... Zaman zaman uçurulan bu atmacalar gökdelenlerin çevresine hiç bir kuşu yaklaştırmazmış...
Bilginiz olsun istedim:)
Penelophe
22-05-2007, 23:17
Selamlar;
Bende mutfak camımın önüne herzaman olamasada köftelik bulgur serpiyorum, kuşlar buna bayılıyorlar evet kirleniyor ama buna dğer :) Su koymuyorum çünki bizim bahçe hergün sulandığı için daima su oluyor.
Saygılar.
Köye ilk taşındığım yaz, her gece evin içinde yılan yakalıyordum. Ne istediklerini anlayamıyordum bir türlü. Sonra çözdüm. Susayan yılanlar, evin içindeki köpeklerin suyuna geliyordu.
Sonra evin uzağına bir leğende su bırakmaya başladım. Problem çözülmüştü.
Ferda Ülkümen
23-05-2007, 00:20
Sayın Hassoman;
yazlık evimizi yaparken babam çatıya kırlangıçların yuva yapması için özel çıkıntılar yaptırmıştı,hiç gelmediler,nedense istenmedikleri yerleri daha çok seviyorlar.
hassoman
23-05-2007, 14:04
Sayın Ülkümen,
Kırlangıçlar gerçekten ilginç kuşlar...
Hem insanlara yakın yaşamak istiyorlar, hem de iyiliklerine de olsa yönlendirilmekten hoşlanmıyorlar... Eğer bir semte koloni halinde yerleşmeye kalkışırlarsa ve yuvalarını kimse bozmazsa evlerin saçakları çamurdan yapılmış o harika yuvalarla dolduruyorlar. Onların yuvalarına giriş çıkışlarını izlerken inanın insanın başı dönüyor...
Bu başlığı okurken aşağıda alıntıladığım yazı aklıma geldi. Kuşları çekmek için özel bitki önerileri veriyor. Kuşlarla dolu bir bahçe harika olur.
http://bahcevan.com/?m=199807
Yurtdışında moda olan renk bahçelerinin ötesinde yeni başlayan akım kelebek ve kuş bahçeleri! Bu konuyla ilgililenenlere bitki listeleri verebilirim.
Kuşlar için; Trabzon hurması, süs elması, kızılcık, erguvan, manolya (tohumları),
bambu, palmiyeler (tohumları), cycas palmiyeleri, mimoza, akasya, selviler, huş ağaçları, kayın, dişbudak, çınar, koca yemiş, tavşan elması, porsuk, lale ağacı, kavuçuk bitkisi, okalüptüs, incir, pitosporum, ilex, yucca (avize), Japon gülü, lilium, petunya, begonya, aloe, gardenya, atlas, kuş konmaz çalısı, tüm üzümler-üzümsü çalılar, ay çiçeği, kana, eğrelti otları, begonvil, saat çiçeği ve borozan çiçeği.
Kelebekler için; Söğüt, kavak, orman gülü, at kestanesi, süs elması, kavak,
kartopu, leylak, vişne, narenciye türleri, badem ağacı, maviyemiş-likapa, acı yemiş,
erguvan, spiraea çalısı, japon gülü, ay çiçeği, brokoli, güller( özellikle yabanileri),
aster, papatya, hemerocallis, astilbe, rudbeckia, kampanula, yukka, lantana,
saat çiçeği, phlox, sedum, verbena, cosmos, zinnia, abelia, agapanthus,
cam güzeli, ya da kelebek çalısı olabilir.
hassoman
23-05-2007, 22:58
Köye ilk taşındığım yaz, her gece evin içinde yılan yakalıyordum. Ne istediklerini anlayamıyordum bir türlü. Sonra çözdüm. Susayan yılanlar, evin içindeki köpeklerin suyuna geliyordu.
Sonra evin uzağına bir leğende su bırakmaya başladım. Problem çözülmüştü.
Arkadaşlar,
Sayın TODOR çok önemli bir konuyu gündeme getirmiş.
Sakın atlamayın. Kırlık alanlara açık yerlerde yabanıl hayvanların suyun kokusuna gelebileceklerini unutmayın.
Burhaniye Ören'de bahçeme gelenler:
Yılan, kirpi, kaplumbağa, gelincik ve tilki... Evet tilki!..
(Evler çoğalınca ne yılan kaldı, ne kirpi, ne kaplumbağa, ne tilki... Baharda şakıyan bülbüller bile yok oldu)
caploonba
24-05-2007, 17:37
Ben penceremin önüne su koydum ama gelen giden yok:D
Kuş sarayları.:)
http://www.sihirlitur.com/belgesel/kus_saraylari/index.html
Metin Y.
24-05-2007, 20:22
Güvercinler ve diğer kuşlar için günlük yem sepeti hazırlıyoruz. Her gün "tek bir yem taneciği" kalmayıncaya kadar -afiyet, şeker- olsun yiyorlar.
Geçen hafta her zamankinden daha erken evden çıkmam gerekti ve hızla kahvaltı için mutfağa girdiğimde ; mutfak camı "tak,tak,tak" sanki kapı çalar gibi ısrarla vurulunca açıp baktım ki, bizim yem sepeti gece fırtınada ters dönünce arkadaşlar haklı olarak "biz de kahvaltı için bekliyoruz" anlamında pencereyi tıklatıyorlar...
Bırakın gün boyu aç kalmayı , birazcık öğün gecikince dengemiz nasılda dalgalanıyor.Onları sakın ola unutmayalım.
Sevgili Metin aynı olayı ben de yaşadım. Ama benim camımı tıklatanlar martılardı. :)
Kuşlarla arkadaş olmak güzel.
Metin Y.
25-05-2007, 19:52
Sevgili Metin aynı olayı ben de yaşadım. Ama benim camımı tıklatanlar martılardı. :)
Kuşlarla arkadaş olmak güzel.
Saygıdeğer zenfree Ankara'da yaşadığımız için martılarla arkadaş olma şansımız yok ama bütün kuşlar için yeri gelmişken bir temennide bulunmak istiyorum:
Kuşların özgürlüğüne son vererek arkadaşlık kurmak bana hiç doğru gelmiyor. Kafese kapatılarak, sadece tek tarafın mutlu olduğu bir kuşseverlik çok yapmacık. Kuşların kanatlarını kullanmalarına engel olmadan arkadaş olalım.
Ben de çok üzülüyorum kafesteki kuşlara. Belki su bulma problemleri olmuyor ama, tutsaklar. :(
hassoman
25-05-2007, 21:48
Saygıdeğer zenfree Ankara'da yaşadığımız için martılarla arkadaş olma şansımız yok ama bütün kuşlar için yeri gelmişken bir temennide bulunmak istiyorum:
Kuşların özgürlüğüne son vererek arkadaşlık kurmak bana hiç doğru gelmiyor. Kafese kapatılarak, sadece tek tarafın mutlu olduğu bir kuşseverlik çok yapmacık. Kuşların kanatlarını kullanmalarına engel olmadan arkadaş olalım.
Sayın Metin Y.
Ankara'da martılarla arkadaş olamazsınız belki ama görmek isterseniz Büyük Sebze Haline gitmeniz gerekecek.
Martının Ankara'da ne işi var diyenlere hemen açıklayayım:
Efendim eskiden Ankara'ya balıklar kamyonlarla nakledilirdi. Kamyonların peşi sıra Ankara'ya kadar gelmiş bu martılar ve geri dönememişler.
Kısa zamanda Ankara'nın bürokratik havasına girmişler:) Çünkü hal çalışanları martıların sabah 8'de hale geldiklerini, 17.30'dan sonra da ortadan kaybolduklarını söylerler...
Sayın Metin Y.
Ankara'da martılarla arkadaş olamazsınız belki ama görmek isterseniz Büyük Sebze Haline gitmeniz gerekecek.
Martının Ankara'da ne işi var diyenlere hemen açıklayayım:
Efendim eskiden Ankara'ya balıklar kamyonlarla nakledilirdi. Kamyonların peşi sıra Ankara'ya kadar gelmiş bu martılar ve geri dönememişler.
Kısa zamanda Ankara'nın bürokratik havasına girmişler:) Çünkü hal çalışanları martıların sabah 8'de hale geldiklerini, 17.30'dan sonra da ortadan kaybolduklarını söylerler...
:))))) Gerçekten ilginç. Ankara'da martı!
İstanbul'da da Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Parkı ve Bebek Parkı üçgeninde yaşayan yeşil çok gösterişli papağanlar vardı. 2-3 yıl onları izledik. Özellikle yağmurlu havalarda bir ağaçta toplanıyorlar ve hep birlikte ötüyorlardı.;) Rivayete göre kaza yapan bir tırdan kaçıp buralara gelmişler.
Onları yakalayıp satmak isteyenler sanırım sonunda başarılı oldular. Çünkü artık hiç görünmüyorlar. :(
Ferda Ülkümen
26-05-2007, 10:59
:))))) Gerçekten ilginç. Ankara'da martı!
İstanbul'da da Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Parkı ve Bebek Parkı üçgeninde yaşayan yeşil çok gösterişli papağanlar vardı. 2-3 yıl onları izledik. Özellikle yağmurlu havalarda bir ağaçta toplanıyorlar ve hep birlikte ötüyorlardı.;) Rivayete göre kaza yapan bir tırdan kaçıp buralara gelmişler.
Onları yakalayıp satmak isteyenler sanırım sonunda başarılı oldular. Çünkü artık hiç görünmüyorlar. :(
Beşiktaş çıkışından,köprüye giderken ağaçlar üzerinde bende görmüştüm o yeşil papağanları.Acaba iklim şartlarına uyum sağlayamadılar mı?
Billur Korkmaz
26-05-2007, 16:10
Sayın Metin Y.
Ankara'da martılarla arkadaş olamazsınız belki ama görmek isterseniz Büyük Sebze Haline gitmeniz gerekecek.
Martının Ankara'da ne işi var diyenlere hemen açıklayayım:
Efendim eskiden Ankara'ya balıklar kamyonlarla nakledilirdi. Kamyonların peşi sıra Ankara'ya kadar gelmiş bu martılar ve geri dönememişler.
Kısa zamanda Ankara'nın bürokratik havasına girmişler:) Çünkü hal çalışanları martıların sabah 8'de hale geldiklerini, 17.30'dan sonra da ortadan kaybolduklarını söylerler...
Sahiden de bürokrasiye ayak uydurmuşlar desenize, çalışma saatlerine bakar mısınız martılarımızın?. :)
Billur Korkmaz
26-05-2007, 16:13
Kuş sarayları.:)
http://www.sihirlitur.com/belgesel/kus_saraylari/index.html
Baktım adrese.. Hiç aklıma gelmezdi, camilerde başımı kaldırıpta bu sarayları görmek..:)
Metin Y.
26-05-2007, 20:02
Güvercinlerin Ayasofya'ya verdiği zarar AB Komisyonu'na şikâyet edildi. Şikâyet haklı görülürse güvercinlere müdahale için girişimlerde bulunulacak.
Ayasofya'da yuvalanan güvercinlerin dışkılarının tarihi yapıyı tahrip ettiği, bu pisliğin yaydığı kokunun da müze içinde rahatsız edici bir durum yarattığı iddiaları Avrupa Birliği (AB) gündemine geldi.
Avrupa Parlamentosu'nun Yunan üyesi Yanis Glavakis, AB Komisyonu'na verdiği soru önergesinde, "Ayasofya'daki güvercin dışkısı" konusunu ayrıntılı olarak dile getirdi. Glavakis, iddialarını şöyle sıraladı:
- Ayasofya'da aşırı sayıda güvercin yuva yapmış durumda.
- Güvercilerin dışkıları bina içinde çok kötü kokuyor.
- Birçok güvercinin yuvaları Ayasofya içinde yer alıyor.
- Yuvası bina içinde bulunan güvercinlerin dışkıları tarihi eseri tahrip ediyor.
Güvercin pisliğinin, diğer kuş türleri ve hayvan dışkılarına oranla binaları tahrip gücünün çok büyük olduğunu belirten Glavakis, AB yetkililerinden, duruma müdahale etmesini, koruma önlemleri alınmasını, yapının korunması için komisyonun kaynak ayırmasını istedi. Şimdi AB Komisyonu'nun Yunan parlamentere vereceği yanıt bekleniyor.
[Tarih: 22 Mayıs 2007 Kaynak: Milliyet Yazan: Taki Berberakis ]
Ben bu haber sonrası sadece şunu merak ediyorum:Şikâyet haklı görülürse güvercinlere müdahale için girişimlerde bulunulacak. deniyor ya, acaba bu müdahale kim tarafından ve nasıl yapılacak? (Herhangi bir silah kullanılacak mı?)
hassoman
26-05-2007, 22:27
:))))) Gerçekten ilginç. Ankara'da martı!
İstanbul'da da Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Parkı ve Bebek Parkı üçgeninde yaşayan yeşil çok gösterişli papağanlar vardı. 2-3 yıl onları izledik. Özellikle yağmurlu havalarda bir ağaçta toplanıyorlar ve hep birlikte ötüyorlardı.;) Rivayete göre kaza yapan bir tırdan kaçıp buralara gelmişler.
Onları yakalayıp satmak isteyenler sanırım sonunda başarılı oldular. Çünkü artık hiç görünmüyorlar. :(
Sayın zenfree size "http://www.musicovery.com/" için teşekkür edemedim. Harika...
Evet yazdığınız gibi bu türden şehir efsanelerini ben de zaman zaman duyardım. Bir ara benzer olay Atatürk Orman Çiftliği içinde görülmüştü.
(Ah ah!.. Güzelim Atatürk Orman Çiftliği göz göre göre parsel parsel yok ediliyor...)
hassoman
26-05-2007, 22:45
Güvercinlerin Ayasofya'ya verdiği zarar AB Komisyonu'na şikâyet edildi. Şikâyet haklı görülürse güvercinlere müdahale için girişimlerde bulunulacak.
Ayasofya'da yuvalanan güvercinlerin dışkılarının tarihi yapıyı tahrip ettiği, bu pisliğin yaydığı kokunun da müze içinde rahatsız edici bir durum yarattığı iddiaları Avrupa Birliği (AB) gündemine geldi.
Avrupa Parlamentosu'nun Yunan üyesi Yanis Glavakis, AB Komisyonu'na verdiği soru önergesinde, "Ayasofya'daki güvercin dışkısı" konusunu ayrıntılı olarak dile getirdi. Glavakis, iddialarını şöyle sıraladı:
- Ayasofya'da aşırı sayıda güvercin yuva yapmış durumda.
- Güvercilerin dışkıları bina içinde çok kötü kokuyor.
- Birçok güvercinin yuvaları Ayasofya içinde yer alıyor.
- Yuvası bina içinde bulunan güvercinlerin dışkıları tarihi eseri tahrip ediyor.
Güvercin pisliğinin, diğer kuş türleri ve hayvan dışkılarına oranla binaları tahrip gücünün çok büyük olduğunu belirten Glavakis, AB yetkililerinden, duruma müdahale etmesini, koruma önlemleri alınmasını, yapının korunması için komisyonun kaynak ayırmasını istedi. Şimdi AB Komisyonu'nun Yunan parlamentere vereceği yanıt bekleniyor.
[Tarih: 22 Mayıs 2007 Kaynak: Milliyet Yazan: Taki Berberakis ]
Ben bu haber sonrası sadece şunu merak ediyorum:Şikâyet haklı görülürse güvercinlere müdahale için girişimlerde bulunulacak. deniyor ya, acaba bu müdahale kim tarafından ve nasıl yapılacak? (Herhangi bir silah kullanılacak mı?)
Sayın Metin Y.
Güvercinler sadece bizde değil dünyanın hemen hemen her yerinde tarihi eserler için tehlike yaratıyor. Biliyorsunuz gübre birikintileri için için yanar. Çatı aralarındaki güvercin gübreleri temizlenmediği durumlarda çatı yangınlarına sebep olmaktadır.
Bir ara Londra Belediyesi oklar arasına gerilen geniş ağları mancınıklarla üzerine atarak yakaladıkları güvercinleri şehrin dışına çıkarıp salıvermişti. Ama boşuna bir çaba olduğu sonradan anlaşıldı. Çünkü güvercinler tez zamanda tekrar Londra'ya dönmüşlerdi. Sonrasında ne yaptılar bilmiyorum.
AB komisyonuna verilen ilgili soru önergesine alınmayalım. Tarihi eserlere karşı ilgisizliğimizin yanı sıra nobranlığımızın da olduğu bir gerçek...
Müdahale kim tarafından nasıl yapılacak diye merak ediyorsunuz.
Gayet basit:
Oraya görevli diye atanan kimselerce aylık ve yıllık olarak aksatmaksızın iyiniyet ve istekle yapılacak temizlik sorunu çözer...
Beşiktaş çıkışından,köprüye giderken ağaçlar üzerinde bende görmüştüm o yeşil papağanları.Acaba iklim şartlarına uyum sağlayamadılar mı?
Uyum sağlayamamış olabilirler Ferda Hanım. Ama bir ara papağanları yakalamak için çok gelen oluyordu. Belki de hepsini yakaladılar.:(
peksimet
12-06-2007, 13:37
güzel bir konuya değinmişsiniz hassoman çok teşekkürler.bizim balkonumuzda da kuşlar için bir tepsi var oraya kırıkları koyuyoruz yanında da elbette bir tane su kabı var.kuş pisliklerine de gelince o da bol miktarda var ama ne yapalım.;)
kedilere gelince kışın değil ama yazın daha çok su bulamadıkları için her yaz bahçeye su kabı koyarım.
Bizim burada fazla sayıda güvercin ve diğer kuşlardan var. İnsanlar artık balkonlarını kapatmakta buldular çareyi çünkü gerçekten hiç bir korkuları yok. E nasıl olsun, gelmişiz, yerlerini işgal etmişiz. Doğayı ele geçirip diğer canlılara yaşam hakkı bırakmıyoruz.
Balkona yuva yapmak için geliyorlar ama o zaman o balkonu kullanmamamız gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda yazın Ankara dışındayken, balkonu boş bulup yuva yapmışlar. Döndüğümde benim balkonu kullanmam onları çok rahatsız etti ve bir-iki gün içinde yumurtayı da alıp gittiler. Bir yıl da yine yumurta buldum. Bu sefer yumurtayı almadan gittiler.
Birkaç gündür sebze fidelerinin olduğu balkonuma yine yuva yapmaya çalışıyorlar ama kovalamak zorunda kalıyorum. Çok üzülüyorum, nasıl bir çözüm bulacağımı da bilemiyorum. Güvercinler kuş yuvalarına geliyorlar mı? Onlara balkonda tavandan sarkacak bir şekilde yuva (örnek gösteren olursa çok iyi olur) yapılsa olur mu acaba?
Merhaba Nevsune Hanım:D
Tam sizlik vallahi sapından da tavana asılır hazır su kabağı tohumunuz da var gerçi biraz beklemek gerekecek ama:( (olmadı hazır büyümüşlerinden var burada isterseniz:) )
Açıklık kısmı daha büyük ve rengi naturel olursa gelirler belki kim bilir?
Yıllardır balkonumda duran bir kuş yuvası var ama ne gelen var ne giden.
Çok eskiden bir yuva vardı balkonumuzda zavallı kumrular çivi vs ile yapmışlar yuvalarını annemde acımış biraz pamuk koymuştu bir daha da gelmediler koku falan sinmişti heralde neyse kısa zamanda çözüm bulursunuz umarım....
Coyote'ciğim
Güvercin sığar mı dersin buna? Vallahi olur, neden olmasın ki? Gelecek yıla ekeceğiz, o yıl büyüyecek (tabii becerebilirsem), sonra coyote size hoşgeldin yazılı dekorasyon yapacak. Bir sonraki yıla yuvalarınız hazır ey güvercinler. Rezervasyona başlayabilirsiniz şimdiden:D
Metin Y.
27-06-2007, 20:06
Havalar öylesine ısındı ki ; bu başlık bence şu sıralar hep gündemde kalmalı.
Bugün yüksekliği çok az bir kaç kap alıp, kuşların içebileceği yerlere koydum.Kendimiz için sıcak adına önlemler alırken, kuşların su ihtiyacını da unutmayalım derim.
Kuşlar, kediler, köpekler ve bilimum diğer hayvanlar.
Penelophe
27-06-2007, 21:28
Benim işyerimin bahçesinde bir kedi yavrusu var, hergün gidip aynı ağacın altına seriliyor, sıcaktan çok bunalıyor hayvanlar.
Ve yavru olduğu için süreklide aç sanırım.
Herzaman ben inemesem de bahçeye, birilerini yönlendirip yemek verdiriyorum. :)
Alıştı, ayrılmıyor bahçeden. :)
Kuşlar... en hassas olduğum canlı türüdür. Çiçeklerden daha fazla belkide !
4 hafta önce bir çift kumru belirdi pencere önünde. Gaga gagaya gugur gugur .. Ertesi gün de bekledim. Gelmediler. Bekledim bekledim ..
Ertesi gün balkona örtü silkelemeye çıkmıştım. Ben onu, o beni görünce ikimizde korktuk. Asılı saksımın içine kamufle olmuş yatıyordu :)
Korkunca elimdeki örtüyü yere düşürdüm o da pırr diye uçtu gitti karşı evin balkonuna kondu.
Çiçeklerim kırılmışmı diye bakınırken içinde ki yumurtayı gördüm... Bir üzüldüm bir üzüldüm ya gelmezse ..
Bütün gece baktım gizlice. Gelmedi.
Yumurtası soğumuşmuydu. Geri gelse de bir işe yaramazmıydı artık.. O gün bu vesveselerle geçti.
Ertesi akşam elimde su çanağımla, çiçeklerimi sulamak için balkona çıktım.
Bir baktım orda ..
Gelmiş oturmuş simsiyah gözlerle bana bakıyordu..
Bu sefer dikkatlice geri geri adım attım. Onu korkutmamalıydım.
Böyle böyle tam 3 hafta bakıştık onunla.
O gün akşam üzeri balkonun kapısını aralamak için yaklaştığımda bir de ne göreyim. (Ellerimin arasında yüzüm, öylece kaldım bir süre..)
Tam 2 tane yavru vardı. Anne gitmişti.. Allahım sana şükür dedim. Yavru(lar) sağ. Birşey olmamış. Ben 1 adet yumurta görmüştüm oysa.
O an ki sevincimi anlatamam size. 2 kumru yavrusunun gün be gün gelişimini büyümesini hele hele annelerinin ağzından beslenmelerini izlemek öyle güzel ki. Biliyorum bir süre sonra misafirlerim uçup gidecekler.. Ama ya bana tattırdıkları sevinçler.. Onlar bende :)
Sebahattin Sargın
02-07-2007, 16:16
Habibe hanım mükemmel ev sahipliği yapmışsınız, sizin çocuklar inşallah sağlıklı bir şekilde büyürler :)
Habibe hanım konuklarınız hayırlı olsun. Teyzemin balkonunda bulunan sardunya saksılarından biri yıllarca ev sahipliği yapmıştı kumrulara. Tabii aynı kumrularmıydı bilinmez ama her yıl mutlaka gelirlerdi. Bir inanış vardır bilirmisiniz kuş bir eve yuva yaparsa yeni bir ev alınırmış e hadi hayırlısı:D
Sebahattin yavrular büyüdü palazlandılar iyice. Hatta birisi gitmiş bile :(
Belki bu gün de diğeri gider kimbilir ..
Coyote, İşin garibi şu ki, benim saksıda da sardunya vardı :) Kumrularla sardunya arasında bir bağ olmalı :)
Hadi hayırlısı :)
hassoman
03-07-2007, 20:58
Kumrularla sardunya arasında bir bağ olmalı :)
Hadi hayırlısı :)
Sayın Habibe,
Sardunya ile kumrular arasında bir bağ var mıdır bilmem ama kumrular kadar yalap şalap yuva yapan başka bir kuş yoktur. İki üç çöple yaptığı yuvada yumurta durmaz.. Bu yüzden midir nedir balkonlardaki çiçek saksılarını pek severler. Yılda ikiden fazla yumurtlamazlar. Öyle yuvayla, çoluk çocukla boş yere zaman harcamadıkları için:D birbirlerine ayıracak zamanları pek boldur. E, 'kumru gibi sevişmek' deyimi boşuna çıkmamış yani;) Birbirlerine öylesine bağlıdırlar ki eşlerden biri ölecek olsa diğeri ömrü boyunca bir başkasıyla asla desti izdivaç eylemez. Velhasılı kelam romantik kuşlardır vesselam...
kedilere verdiğim suları, yem verdiğim kumrular içmek istedi..
Serçeler suyu pek sevmiyor galiba. Koyduğum yemleri hemen bitiriyorlar. Suyu içmiyorlar. Suyu parlak çelik bir çay tabağına koyuyorum. Belki de yansıma olduğu için korkup içemiyorlar.
Sevgili Zenfree,
Benim balkonuma serçeler geliyor. Bazen kargalar da geliyor ama ben kovuyorum onları. Çünkü kargalar beni korkutuyorlar. Suyu ve ekmeği eskiden hiç boş kalmayan şimdi ise kuşlara ekmek ve su kabı olan cam kül tablalarına koyuyorum. Serçeler su içiyorlar gözlerimle tanık oldum. Zaten benim balkonuma hiç çekinmeden geliyorlar. Yoldaki su birikintilerinde duş yaparken bile gördüm serçeleri.
hassoman
04-07-2007, 23:47
Sevgili Zenfree,
Benim balkonuma serçeler geliyor. Bazen kargalar da geliyor ama ben kovuyorum onları. Çünkü kargalar beni korkutuyorlar.
Kargalar benim kuşumdur,
Memelilerden ayılara yapılan haksızlık neyse , kuşlardan kargalara da yapılan haksızlık hemen hemen aynıdır.
Onlara nedense hırsız karga derler. Oysa çalmayan kuş yoktur. Kargalar hırsız değil meraklıdır. Ne bulurlarsa yuvalarına taşırlar. Köylerde dışardaki çeşme başına konan sabunları ortasından ip geçirerek asarlar. Yoksa kargalar götürür. Yuvalarında türlü çeşit eşyalara rastlanır. Çocuk patikleri, çamaşır mandalları, tenis topları vs.. İçlerinden birine yapılan saldırı sürüye yapılmış demektir. O yüzden onlar da saldırır. Cevizleri yüksekten taşlık zemine atarak kırarlar. Güvercinler gibi karakterlerini insanlara satmazlar. Onurlu hayvanlardır… İnsan sesini çok iyi taklit eder. Çifçilerin hayvanlarına ne şekilde bağırıyorlarsa aynen o sesi çıkarırlar. Hâttâ çocuk ağlamasını bile taklit edebilirler. Tarlada çalışan kadınlar çocuklarını bir ağacın gölgesine kurdukları salıncakta uyuturlar. Çocukluğumda hepsine şahit oldum desem inanır mısınız?
Ha bakın, çok gürültücülerdir. Kavakları çok severler. Altlarından geçmeye gelmez yani.
Onun için kargalardan korkmayın bırakın sularını içsinler efendim…
Size canı yürekten katılıyorum bende kargaları severim özelliklede gürültü yaptıkları zamanı..
Arkadaşlar benim kumru yavrusu geri geldi :) şimdi ana baba ve 2 kerdeş ailecenek bir bizim balkona, bir karşıda ki elk.direğinin tepesine uçuş talimi yapıyorlar. Yavrumuz uçuş talimindeymiş meğer :)
Bu sabah bir şeye daha tanık oldum. Yavruların birisini anası, diğerini de babası besliyordu :)
Bir şey diyeyim mi bu paylaşım çok mu çok hoşuma gitti :)
(Yiyeceklerini avlaması için veya yavrularla ilgilenmek için eşlerini kullanan erkek arslanlara çok kızıyordum, kumrunun erkeğini çocuğunu beslerken görünce içim biraz serinledi sanki :))...):p
Metin Y.
08-07-2007, 16:23
Kuş Saraylarından bu başlık altında bahsedildi. Anıtkabir'de de Kuş Sarayları bulunduğu bilgi notunu ekliyorum.
Bir yaz bir arkadaşımın penceresinin önündeki çiçek koymak için yapılmış büyükçe bir çıkıntıya, güvercin yavru yapmış. Ben yavrunun palazlanma ve yeni uçma dersleri aldığı dönemde bir kaç gün orada kalmıştım. Habibe'nin dediği gibi, erkek gelip yavrunun başında dururken dişi gidiyordu. İzlemesi çok hoştu. Yavrunun uçma çabaları, annesinin öğretme çabaları görülmeye değerdi. Hele annenin uçarak gidip, karşıda bir evin çatısından yavruyu izlemesi vardı ki. Yavru şapşal şapşal annesinin ardından sanki onu çağırır gibi sesler çıkartırdı.
Ay gözlerim doldu vallahi.
Suyu aman unutmayalım.
Benim serçeler iyice alıştılar. Balkonda su **** ekmek kalmamışsa pencereye doğru bakıp ciyaklıyorlar. Hele ben balkona çıkınca sanki beni tanıyorlar diyeceğim nerdeyse. Tek tek ya da bir kaç tanesi birden kontrol turları atıyorlar. Ekmek ufaladıysam değişik şekilde ötüp diğerlerini çağırıyorlar.
Sıcaklar devam ederken, sokak kedileri ve kuşlar için dışarı su bırakmayı ihmal etmeyin.
Sebahattin Sargın
30-07-2007, 09:56
Ben geçen gün balkona yoğurt kutusu içinde su koymuştum. Serçeler yeni yeni alıştı, dün bir baktım suyun içinde banyo yapıyordu bir tanesi ;)
Arzu Kasapoğlu
30-07-2007, 20:23
Biz bunu ailecek hiç aksatmadan yapıyoruz.Ama bazı insanlar, köşelere ne amaçla konmuş olduğu belli olan bu su kaplarını ortadan kaldırmaktan ne zevk alıyorlar anlamadım.
benim babamda evimizin giris kismina yagmurdan korunan bir yere yuva yaptirdi 3 odali :p . Yaklasik 16 yildir kumrularimiz gelir bizi 16 yildir yalniz birakmiyorlar. Annemin hersene kumru torunlari oluyor :p .
benim cok kötü bir anim var ve ben bunu asla unutamiyorum. Bundan yaklasik 10 sene önce kardesim ve ben evde yalniz oturuyorduk . Annemler akrabamiza aksam cayina gitmislerdi. Birden cama kumru carpmaya basladi kardesim ve ben korktuk babami cagirdik hemen geldi. meger sansar kokuyu almis yavrulara gelmis :( annenin cirpinisini , bizden yardim isteyisini görseydiniz insan gibi hareket ediyordu. Sansar yuvanin icindeydi tirmandigi yeri görseniz hayret edersiniz genis silindir demirden bir sütün ona tirmanmis. Daha sonra babam sopa ile sansari kacirmayi basardi ama malesef yavrularimizi kaybetmistik. :( . Birde kumrular eger alisirsa sizi görünce sanki konusur gibi ses cikariyorlar ve hic kacmiyorlar. Sansar olayindan sonra bile sanirim bizim yardim ettigimizi anladi ve yuvalarini terk etmediler hala her sene geliyorlarmis. :p
İklimsiz
17-11-2007, 23:38
Hepinize merhaba arkadaşlar, national geographic dergisinin temmuz 2007 sayısının kapağında çok sevimli ve ilginç bir resim vardı. Paylaşmak istedim.
http://www.nationalgeographic.com.tr/ngm/0707/gecmisebakis.aspx
Dün bir gazetede okudum ve çok üzüldüm;'Güvercin seven evinde beslesin'' diye yazıyordu.Güvercinlere yem vermek doğanın dengesini bozuyormuş.Yıllardır gücümün yettiği kadar ,güvercinleri ve sokak kedilerini beslemeye çalışırım ve beslemeye devam edeceğim.
celalsungur
18-11-2007, 08:47
Dün bir gazetede okudum ve çok üzüldüm;'Güvercin seven evinde beslesin'' diye yazıyordu.Güvercinlere yem vermek doğanın dengesini bozuyormuş.Yıllardır gücümün yettiği kadar ,güvercinleri ve sokak kedilerini beslemeye çalışırım ve beslemeye devam edeceğim.
Öyle insanların varlığı da dünyanın cennet olmasını engelliyor.
Özellikle büyük şehirlerimiz hızla beton yığını haline gelmekte,sokak kedileri olsun güvercinler olsun kış geldiği zaman çok aç kalıyorlar,doğada her canlının bir yaratılış sebebi var ve yaşamaya hakkı var.
caucasus
09-12-2007, 22:29
Ben de her sene olduğu gibi kışa girerken kuşlara yem vermeye başladım, aslın da yem değil bulgur veriyorum. Bu aralar serçelerim arttılar 15 civarında geliyorlar ama bu sene kumrularım uğramadılar daha.
Bir de her Bakırköy'e ya da Eminönün'e her gidişim de orada bulunan güvercinlere yem alır atarım.Uzun seneler önce apartmanın terasın da güvercin beslerdik şimdiler de ise sadece çiçeklere bakıyoruz.Elimizden geldiği kadar kuşlarımıza bakmaya geyret edelim yer yok demeyelim, en azından benim gibi cam kenarına bulgur dökelim.Teşekkürler.
İklimsiz
10-12-2007, 01:57
Çocukluğumdan beri evimizde **** odunluğumuzda kedi olduğundan, cins bir kedim de olsun diyerek özellikle van kedisi aramaya başlamıştım. İlan vermediğim kedi sitesi kalmadı, çoğu vermek isteyen de fahiş fiyatlar istediler. Endişeleri, ya satarsam, ya sokağa terkedersem idi. Sonunda, o zamanlar İstanbul'da tıp fakültesi öğrencisi olan bir genç kızımız imdadıma yetişti. Okulunun kampüsünde sağ ön patisinden araç geçmiş ve patisini hiç kullanamayan bir van kedisi bulmuş. Veterinere götürüp kırık ayağını tedavi ettirmiş.
Pilot bir tanıdığı vasıtasıyla kediyi bana taşıma kabı, en sevdiği oyuncağı ve ona aylarca yetecek kadar kuru mamayla gönderdi. Cuma 3 yıldır benimle, yaralı patisini kullanamıyor. Ve o genç kızımız arasıra mail yazıp, hala kedinin nasıl ve ne durumda oladuğunu sorar. Böylesi bir duyarlılık örneği aklıma her geldiğinde gözlerim dolar. Öte yandan mahallenin küçük çocukları yavru kedileri taşa tutar ve onlara olmadık işkenceler yapar. Kuşlara sapanla taş atarlar. Nasıl değiştireceğiz bu durumu, geçerli ve işe yarayan bir fikri olan var mı?
karaselvi
10-12-2007, 16:36
Merhaba
Kedi ve köpek gibi hayvanların rızkı insanlarla beraber verilmiştir. İnsanların onlara bakması gerekir. Bu hayvanlar insan olmayan yerlerde yaşayamazlar. En fazla uzaklaşmaları köylere yakın tarla ve bahçelerdir. Bu yüzden onlara yardım etmeliyiz.
Kar yağdı, havalar soğudu. Bu havada dışardaki hayvanların yiyecek bulma şansları çok fazla yok. Dolayısıyla elimizden geldiğince onları bir süreliğine bizim beslememiz gerektiğini düşünüyorum.
Ben her yıl bu havalarda kuşlar için, pencere önlerine ya ufalanmış ekmek veya haşlanmış bulgur koyup hiç değilse bir kaç tanesini kurtarmaya çalışıyorum.
Bu başlık kuşlar için açıldı, ama soğukta aç kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalan tüm hayvanlara elimizden geleni yapalım.
Bu dünya hepimizin. Hayvanların olmadığı bir dünya düşünemiyorum bile.
hassoman
09-01-2008, 13:27
soğukta aç kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalan tüm hayvanlara elimizden geleni yapalım.
Bu dünya hepimizin. Hayvanların olmadığı bir dünya düşünemiyorum bile.
Geçen gece Ankara'ya yağan karın sabahı şöyle bir dolaşayım dedim.
Kar içinde kalan ağaçların ve sokakların manzarası sis içinde gerçekten nefes kesiciydi. Sokaklarda kedilerin ve köpeklerin patilerinin izinden başka da iz yoktu. İzlere baktım... Hepsi arayış içindeydi... Derken parkın yanından geçerken hiç olmayacakbir şey oldu. Kuşlar üzerime pike yapmaya, çevremde ürkek ürkek bir oraya bir buraya uçuşmaya başladı. İlkin bir anlam veremedim. Ama, dönüşte onların istediğinin alasından yemler vardı elimde...
Diyeceğim, hayvanların dili yok, ama bizim gözümüz ve vicdanımız var.
Onları görmeliyiz.
Evet, bu dünya salt bizim değil... Belki de bizden çok onlarındır...
Bende hep ekmekufaklarını hiç çöpe atmam hep balkona koyarım, bisküvi bayat ekmek olsun her taşındığım evde bu böyledir ;)
İlkolkulun bir kısmını almanyada okumuştum ve sn Bode tabi burda biz öğretmenim deriz orda bayan Bode.
Biz onunla okadar çok şey yaptıkki bunlar çok güzeldi, bunlardan biride kışın kuşlara yem hazırlamak, malzemelerimizde birtane margarin, ayçekirdeği, kalıp olarakta saksı,birde ip , ağaçlara asmak için, yağı eritip içine ayçekirdeklerini ni döküp saksının içine boşaltıktan sonra donduruyoruz ipide nasıl olduğunu unuttum ama uygun bir şekilde yerleştiriyoruz, ve o ipten ağaçlara asıyoruz.
Ve daha bunun gibi neler yapmıştık, bulunduğumuz yerde yetişen bitkilerini incelemek ödev olarak, kuşlarını incelemek.:rolleyes:çevre kirliliğini önlemek için yapılan konuşmalara gitmek.
:rolleyes:
Arzu Kasapoğlu
09-01-2008, 15:06
Karlı ve buzlu havalarda hayvanların en büyük problemlerinden biri de içecek su bulamamalarıdır. Böyle günlerde onları susuz bırakmayalım.
karaselvi
09-01-2008, 20:03
Kuşlara yem verirken her türden kuşun yiyeceği yemler verilmeli. Bazıları kabuklu bazıları kabuksuz olmalı. En önemliside yemlerin konuldukları yerde ıslanmamalarıdır. Çünkü ıslanan yem donabilir donmasada ıslak yem pek rağbet görmüyor. Özellikle ekmek parçaları.
Kuşları besleme konusunu abartmayalım, onları şımartmayalım, yüzgöz olup evin başköşesine oturmalarına izin vermeyelim.
Zaten bahçeye yem atıyorduk kuşlar için, bu zat, dün bütün gün evden çıkmadı.
Fotoğrafını çekmeyi akıl edemedim. başka yerden aldım ekledim.
karaselvi
11-01-2008, 23:15
Bu güzelden şikayet ederek sanırım saka yapıyorsunuz. Eve girmesine inanamadım. Burlarda böyle küçük kuşlara bitçi derler. Kıyıda köşede dolaşırlar. Davranışları serçelere göre daha sıcaktır. Denizli belediyesinin şehir çıkışı boyunca dikdiği top akasyaların her üçünden birinde küçüçük kuş yuvaları var. Sanırım bunlara ait. O na iyi bakın sizden başka kimsesi yok.
Benim kuş bu değilmiş meğer. Benimkinde mavi renk yok. Bugün daha dikkatli baktım,değişikmiş.
Fotograftaki kızılgerdan... :)
Ayşe Özdil
29-01-2008, 15:16
Arkadaşlar geçen hafta oğlumun okuluna gitmiştim. Okulun bahçesindeki bazı ağaçlarda küçük su şişeleri asılıydı. Yanlarına gidip incelediğimde gördüm ki ,bunlar kuşlar için hazırlanmış yemlikler.. Çok hoşuma gitti. Hazırlaması kolay ve fonksiyonel. yemliğin bir fotoğrafını ekliyorum..
Ayşe Özdil
29-01-2008, 15:21
Su şişesinin 1/3 üst ve alt kısmından iki çubuk geçirilmiş. Tünek olarak kullanım amaçlı. Alttaki çubuğun hemen üstünden bir delik açılmış. Yem de oraya kadar doldurulmuş. Fotoğrafta delik görülmüyor. Şişenin arka kısmında kalmış..
Ayşe Özdil
29-01-2008, 15:47
Ben konuyu yeni gördüm. Bir de geçen bayram İskenderun da tanık olduğum bir olayı anlatmak istiyorum. Sabah erken şehirde fotoğraf çekmeye çıkmıştım.Pazar günü , saat 07 civarı. Sahilde elimde makina ilerlerken uzaktan gelen klakson sesiyle irkildim. Motosikletli bir adam sürekli klaksona basarak sahil yolu boyunca ilerliyor , benim bulunduğum meydana doğru geliyordu. "Kim bu densiz ? "diye dikkatlice bakınca , motosikletin üzerinde uçuşan onlarca kuşu farkettim. Adam ilerledikçe , çevredeki apartmanların , evlerin çatılarından gelen kuşlar diğerlerine katılıyor , onu takip ediyordu.. İnanılmaz bir olaydı .. Adam sonunda sahilde Atatürk heykelinin bulunduğu meydana geldi yüzlerce kuşla birlikte. Motosikletinde torbalarda taşıdığı yemleri onlara saçmaya başladı...O arada ben de birkaç fotoğraf çektim. Herkesin karnı doyunca adamın yanına gittim.
"- 15 yıldır ben bu kuşları besliyorum .. " dedi.
-" Benim motosikletin kornasını duydular mı hepsi toplanır.."
Müzisyenmiş. Kuşlarla o kadar yakın ve ilgiliydi ki , bazılarını bana tanıttı.
Şu an isimlerini hatırlayamıyorum , kimin hasta olup iyileştiğini , kimin yavrularının olduğunu biliyordu..
karaselvi
29-01-2008, 22:09
Şişeden yuvada yapılabilir yanlız altına küçük delik açmak lazım su girer se aksın diye.
Sefer GİRİŞEN
30-01-2008, 00:20
Ben de kuşlara yem vermek için söyle bir şey yaptım,çok da hallerinden memnunlar.
Harikasınız Sefer Arkadaşım. Hemen aynısından yapmalıyım :) Çok teşekkür ederim.
Aytaç Eroğlu
31-01-2008, 09:43
Sayın sefer bey yemliğinizin üst kısmınada bir çatı koyup üstünü kapatırsanız hem yemleriniz nemlenmez hemde kar bile yağsa yemler açıkta olacağından hayvanlar için iyi bir mekan olur.
Saygılarımla
Kuşları çok seven biri olarak bu konuyu açanlara çok teşekkür ederim, yemlik konusunda bende sizlere ekleme yapmak istiyorum, arkadaşların çoğu görmüştür civcivler için üretilmiş plastikten suluk ve yemlikler var hem çok ucuz hemde yem ve su bittikçe kendiliğinden kullanım kısmı doluyor, daha sağlıklı ve de kullanışlı, nalburiye malzemesi satan yerlerde bulunabilir, yer kaplamaz ağaçlara da asılabilir, bilen bir arkadaş resim de eklerse faydalı olur sanırım.
Sefer GİRİŞEN
05-02-2008, 23:01
Yukarıdaki fotoğrafı 2006 yılının başlarında çekmiştim.Tahtalarda açılma olduğundan geçen hafta sonu yenilemeyi düşünüyordum, olmadı.Yemlerin bir kısmı yere dökülüyor ama onları da bulup yiyorlar.
Yemlik için çatı yapmayı düşünmedim.İki tarafı da yemlik olarak kullanılabiliyor.Zaten her seferinde koydum 1,5-2 kg yem yarım saatte bitiyor.Yani ıslanmaya pek fırsat bırakmıyorlar.İstenirse balkona da alınabiliyor.Fotoğraf çekmek için balkondan uzaklaştırıyorum.
Dün ve önceki gün çektiğim görüntüler var,bir kaç kez denedim ama yükleyemedim.Belki bu konuya kayıtsız kalanların da ilgilenmelerini sağlar diye düşünüyorum.
Geçen yıl ve daha önceki yıl gelen türlerin çoğu nedense bu yıl ortalıkta yoklar.(Sığırcıklar,Ardıç kuşları,Baştankaralar,İspinozlar,Karatavuk,Sıvacı ve hele hele Kızılgerdan)
Önceki yıllarda uzaktan seyretmeyi yeğleyen Ala kargalar yemliği istila ettiler.Onlar varken de diğer kuşlar yaklaşamıyorlar.Kocaman kuşlar, kolay kolay da doymuyorlar.
Nihayet yüklendi ama linkin görünmesi bir kaç saati buluyor.
Diğer videoların da olduğu sayfanın linkini vereyim.
(Muhabbet kuşu ve kaplumbağalar da ilginizi çeker sanırım)
http://www.youtube.com/user/sgirisen
selmasecer
06-02-2008, 11:45
Ne kadar mutlu oldum anlatamam.Senelerdir dostlarımız hayvanların yardımına koşan ama hep yalnız kalmış,onlara su verdiği için dikkatli gözlerle izlenen,soğukta,susuzlukta,trafikte vd.onları düşünüp içi sızlayan tüm hayvan dostları siz çok yaşayın.Toprak üzerinde bir bitkiyi,içinde canlıları büyütemiyorsa...O bitki üzerinde kuşları böcekleri besleyip kucak açamıyorsa....Şu güzelim havayı ciğerlerine çekip,suların sesiyle şarkı söylemeyi bilmiyorsa İNSAN ;ne anlamı var yaşamanın,**** yaşıyorum demenin.
Havanın en soğuk olduğu günlerdeyiz. Kedileri ve kuşları ihmal etmeyin.
Daha önce yapmadıysanız da, bu günlerde kapının, pencerenin kenarına onlar için yiyecek bir şeyler koyun.
hassoman
17-02-2008, 10:13
Arabası olan arkadaşlar,
Bagajınızın bir köşesine kuşlar, kediler, köpekler için kuru yem bulundurun.
Bir yere gittiğinizde, birini beklediğinizde gözünüze ilişen uygun yerlere bunlardan koyuverin. Baganıjdan eksik etmeyin...
Bu dünyada bizden önce sanırım onlar vardı...
Bizim balkon kedilerini fotoğraflayıp en kısa zamanda buraya koymalı...Ben artık yemekler veriyordum ama suda koyayım, özellikle yazın. Geçenlerde sandalye minderlerini dışarda unutmuşum kirletip parçalamışlar ama yine de balkonda kedilerin dolaşması, bir beklenmedik ziyaretçi hoşuma gidiyor. Süpriz yumurta gibi birşey:) Sebzeleri telle örtseniz Nevsune Hanım? Kuşlar baya zarar verir çünkü.
Sonja Varol
07-03-2008, 18:45
http://img101.imageshack.us/img101/7967/im000992jf4.jpg
http://img515.imageshack.us/img515/6431/im000990xv2.jpg
Bunlara kizmak mümkün mü? Kesinlikle hayir!
Onlar evimizin nese kaynagi, ailemizin diger fertleri. Mikrofonmus, telefonmus farketmez. Onlar sadece evimizi, esyalarimizi degil bizi de sahiplendiler...
Kuşlar... en hassas olduğum canlı türüdür. Çiçeklerden daha fazla belkide !
4 hafta önce bir çift kumru belirdi pencere önünde. Gaga gagaya gugur gugur .. Ertesi gün de bekledim. Gelmediler. Bekledim bekledim ..
Ertesi gün balkona örtü silkelemeye çıkmıştım. Ben onu, o beni görünce ikimizde korktuk. Asılı saksımın içine kamufle olmuş yatıyordu :)
Korkunca elimdeki örtüyü yere düşürdüm o da pırr diye uçtu gitti karşı evin balkonuna kondu.
Çiçeklerim kırılmışmı diye bakınırken içinde ki yumurtayı gördüm... Bir üzüldüm bir üzüldüm ya gelmezse ..
Bütün gece baktım gizlice. Gelmedi.
Yumurtası soğumuşmuydu. Geri gelse de bir işe yaramazmıydı artık.. O gün bu vesveselerle geçti.
Ertesi akşam elimde su çanağımla, çiçeklerimi sulamak için balkona çıktım.
Bir baktım orda ..
Gelmiş oturmuş simsiyah gözlerle bana bakıyordu..
Bu sefer dikkatlice geri geri adım attım. Onu korkutmamalıydım.
Böyle böyle tam 3 hafta bakıştık onunla.
O gün akşam üzeri balkonun kapısını aralamak için yaklaştığımda bir de ne göreyim. (Ellerimin arasında yüzüm, öylece kaldım bir süre..)
Tam 2 tane yavru vardı. Anne gitmişti.. Allahım sana şükür dedim. Yavru(lar) sağ. Birşey olmamış. Ben 1 adet yumurta görmüştüm oysa.
O an ki sevincimi anlatamam size. 2 kumru yavrusunun gün be gün gelişimini büyümesini hele hele annelerinin ağzından beslenmelerini izlemek öyle güzel ki. Biliyorum bir süre sonra misafirlerim uçup gidecekler.. Ama ya bana tattırdıkları sevinçler.. Onlar bende :)
Bu olayı bu yıl yine yaşıyorum. Kumrularım yine geldi aynı saksıda, aynı yerinde yine 2 yavru dünyaya getirdi. Geçen seferki 7.ayda idi. Bu sefer erkenciler.
hassoman
25-04-2008, 21:17
Habibe hanım,
Gözünüz aydın diyeyim size...
Bir yerde okumuştum. Bilen varsa tam hakkıyla yazsın buraya...
Bazı çam ağaçlarının kuruması kumruların azalması yüzündenmiş. Çünkü bir tür parazitleri sadece kumrular yiyormuş... Ah işte yarım bilgi bilgi değildir aslında ama beni hoş görün artık... Havalar ısınınca suluktaki sular daha sık azalmaya başladı... Kuşlar da çoğaldı mı ne?
sercinyo
27-04-2008, 07:12
Habibe hanım,
Ne kadar güzel anlatmışsınız :) Benimde var 2 çift kumru misafirlerim.3 yavruları oldu, geçen hafta 2 yumurta daha bırakmışlar.Ben onlar için şehriye alıp biraz ıslattıktan sonra ucuna kaşık bağladığım tahta bir sopa yardımıyla uzatarak yuvanın kenarına bırakıyorum sessizce ;)
Kuluçkada yatan hayvanı yuvasında beslemeyin. Mümkünse vermek istediğiniz yiyeceği yuvaya 3-5 m uzakta verin. Çünkü yumurtadaki embiriyonun civciv olabilmesi için arada annenin üzerinden kalkıp, yumurtanın soğuması gerekir. Doğa bunu böyle ayarlamıştır. Anne, beslenme ihtiyacı için yumurtanın üzerinden kalktığında yumurta soğur.
Ama siz yemi yuvaya bırakırsanız anne kalkmaz ve embiryo sağlıklı gelişemez. Kuluçka makinalarında bile sistem böyledir, yumurtanın arada soğuması gerekir.
sercinyo
27-04-2008, 09:14
Todor,
Yok zaten tam yanına değil, ayaklanıp bir kaç adım gidebileceği mesafeye bırakıyorum.Dikkatli gözlemlediğimde anne kalkıp burdaki yemi alıyor yuvadaki yavruya veriyor ;)
Yalnız şimdi bir sorunumuz var :D Yavrulardan bir tanesi henüz uçamıyor ama nasıl olduysa apartmanın korkuluklarından içeri girmiş.Yani yuvasından çıkmış velet erkenden, geride gidemiyor.Yuvada öyle bir yerdeki yani tutda koy çok zor... Nasıl yapıcaz bilemiyorum, apartmanda hemde dış kapısının önünde anayla yavrusu yani dışardan biri geliyorsa hemen ara merdivenlere kaçıyor ana yavrusuyla zıplayarak, içerden biri iniyorsa kapı önüne tekrar nasıl yapıcaz bir fikir varmı, zaten 3 serçe yavrusu vardı 2 si kayıp sanırım yine bu kapı altlığından hayata fırladılar bir şekilde ...
Bir yuva var ama şu an onda başka sahibi kuluçkada zaten.Acaba bunları dışladılarmı bilemiyoruz neyi, nasıl yapıcaz hiç birine zarar vermeden ?
sercinyo
28-04-2008, 18:21
Arkadaşlar bir fikir yokmu, yavrular ölmesin kedilere yem olmasın...
Ne edicez bilemiyorum, her sabh karsılasıyoruz, kiş kş diyorum gidiyor artezyen motorunun altına, yavru olanda oyle bir duruyoki sanırsın allah benim :D tövbe tövbe ...
Bi fikir varmı ne edelim bunları ?
deniz-kızı
04-05-2008, 12:52
Ben de çok üzülüyorum kafesteki kuşlara. Belki su bulma problemleri olmuyor ama, tutsaklar. :(
Arkadaşım bir muhabbet kuşunu düşün.En savunmasız kuşlardandır.Eğer bu kuşa tutsak deyip doğaya salarsak yaşayamaz.Ayak uyduramaz çünkü evcilleşmiştir.Hayvanlara yem olur.Bir konuda haklısın bak mesela güvercini,bülbülü,martıyı vb...sokak kuşlarını kafese hapsetmek hiç doğru değil.
Bedevi isek, çölde martı yaşayamaz, kafeste bakalım. Eskimo isek, kar altında aç kalır, güvercini kafeste bakalım. Avrasyalı isek, muhabbet kuşunu kafeste bakalım.
Sûz-i Dilârâ
07-05-2008, 17:58
Burda kışlar çok uzun ve donduracak kadar soğuk geçtiği için çöplerin atıldığı bölgeye ekmek bırakıyordum, köpekler ve kuşlar buralarda yiyecek arıyorlardı, özellikle martı ve karga çok fazla, pencere kenarından, hayvancıkların bıraktığım ekmek, kek parçalarının etrafına üşüşüp birbirlerinden kaçırmaya çalışarak yemelerini zevkle izlerdim, köpeklerin küçücük yavrularıyla gelmesi hele, soğuktan annelerinin karnının altına gizlene gizlene tin tin bir gelişleri vardı, çok üzülürdüm ama yapabileceğim sadece bu kadardı, sonradan belediye bir çoğunu zehirlemiş ve hayvancıkların cesetleri de öldükleri yerde kalmış, nasıl bir vicdan, nasıl bir insan bunu yapabilir bilmiyorum ama üç tane köpeği koskoca yeryüzüne sığdıramadı insanoğlu...
hassoman
08-05-2008, 09:27
...üç tane köpeği koskoca yeryüzüne sığdıramadı insanoğlu...
Ama siz binlerce hayvanı, bitkiyi, börtü böceği gönlünüze sığdırabiliyorsunuz...)
Bu olayı bu yıl yine yaşıyorum. Kumrularım yine geldi aynı saksıda, aynı yerinde yine 2 yavru dünyaya getirdi. Geçen seferki 7.ayda idi. Bu sefer erkenciler.
Bir haftadır başka bir kumru daha sardunya saksımda kuluçkaya yattı.. :) her akşam bakışıyoruz.. O beni izliyor ben onu.. Bu yavrular da sağlıklı olursa toplam 3 çift kumru torunum olmuş olacak :)
Sûz-i Dilârâ
10-06-2008, 16:55
Bizim apartmana da uzun zamandır minik, çirkin mi çirkin;) (ama bir o kadar da şirin) bir kedicik geliyor, yemeğini yiyip suyunu içip gidiyor. Bir yaşında yoktur, nasıl olmuşsa kışı atlatmayı başarmış.;) Dün akşam bizimkini bahçeye hava aldırmaya çıkarmıştık, yine geldi, bizimkiyle koklaştılar. Evden su ve mama getirdim ama mamayı yemedi, tekrar yoğurda bandırılmış ekmek getirdim onu yedi,;) suyunu içti ve gitti. ;)
Tamtutulma
01-07-2008, 18:11
Kuşlar için basit bir suluk tarifi.
2- 2,5 litrelik bir pet şişeyi alın, tabanındaki çıkıntılardan 2-3 tane delik açın. Delik mümkünse çuvaldız ya da cam çivisiyle açılan küçük bir delik olsun. Pet şişenize ağzına kadar su doldurun ve bir tepsi **** tabağın üzerine delikler yere gelecek şekilde dik olarak koyun. Kapağını kapatın. Delikleri doğru delerseniz tabakta biriken su azaldıkça tıpkı tavuk-civciv suluklarındaki gibi kendiliğinden dolacaktır.
Saygılar...
ezgili dünyam
01-07-2008, 18:53
Ben ve annem balkona, bahçeye mutlaka su bırakıyoruz ama, kuşlar için olan bu fikir çok güzel, başka sitelerede yazayım, bir kişide yapsa kaç tane hayvanın hayatı kurtulur.
Kuşlar için basit bir suluk tarifi.
2- 2,5 litrelik bir pet şişeyi alın, tabanındaki çıkıntılardan 2-3 tane delik açın. Delik mümkünse çuvaldız ya da cam çivisiyle açılan küçük bir delik olsun. Pet şişenize ağzına kadar su doldurun ve bir tepsi **** tabağın üzerine delikler yere gelecek şekilde dik olarak koyun. Kapağını kapatın. Delikleri doğru delerseniz tabakta biriken su azaldıkça tıpkı tavuk-civciv suluklarındaki gibi kendiliğinden dolacaktır.
Saygılar...
Merhabalar bende balkonda yayvan bir tabakta kuşlara su veriyordum, ama sıcaktan çok çabuk buharlaşıyordu. paylaştığınız bu yöntem için çok teşekkür ederim. Böylece ben dışarıdayken de minik serçelerim susuz kalmayacak. Sabah ilk işim bunu yapmak olacak
merhaba
tamtutulma nın verdiği yöntem gerçekten güzelmiş. ben hem içmeleri hem de banyo yapmaları için (zira çok sıcak havalarda bunalıyordu kuşlar içtikleri suyun içinde banyo yapıyorlar ve de kirletiyorlardı) 2 tane kap koyuyordum. birinden su içsinler diğerinde de banyo yapsınlar diye. ama tabi hangisinin içmelik hangisinin de banyoluk su kabı olduğunu bir türlü alıştıramadım imkansız da. buna bir çare bulamadım. her ikisinden de su içiyorlar ve her ikisinde de banyo yapıyorlardı:))
Sadece su değil yem de vermeliyiz bence. Ben evimde kedi besleyemiyorum çünkü eşim sevmiyor ama bu, onları sevmem ya da beslemem için engel değil. Yanımda tek kullanımlık mama taşıyorum ve çok cılız, hastalıklı ya da aç bir kedi görünce hemen önüne seriveriyorum. Sonrası büyük zevk.
Ayrıca kuşlar için bir önerim var. Bir yıl kadar önce yabancı bir siteyi ziyaretimde görmüş ve çok hoşuma gitmişti. Büyükçe bir çam kozalağını alıp tırtıklarının arasına kuyruk yağı (ya da size de bu fikir iğrenç geliyorsa fıstık-fındık ezmesi,reçel vb.) sürün. Tırtıkların arası dolup büyükçe bir ampul gibi dümdüz olunca da çekirdek,darı,buğday...vb. kuşların sevdiği yemlerin üzerine yatırıp çevirin. Sürdüğünüz bulamacın yapışkan etkisi ile tohumlar kozalağa yapışacaktır.Ardından kozalağa bir ip bağlayıp uygun bulduğunuz yere asın.
Ama benden size tavsiye apartmanda oturuyorsanız balkonunuza asmayın çünkü kuşlar istila ediyor ve pisliyorlar. Sadece sizin balkonunuza olsa problem değil ama alt kattaki komşuların da pencere ve balkonlarını batırıyorlar.Veeee o zaman tatsızlık çıkabiliyor.
Size tavsiyem soğuk kış günlerinde çevrenizdeki ağaçlara asın hem korkmadan yaklaşabilirler hem doğal ortamlarından kopmamış olurlar hem de komşuluk ilişkileriniz bozulmaz :rolleyes:
Bazı kuş besleme istasyonu örnekleri
http://farm3.static.flickr.com/2056/2035663912_ae11e61f1f.jpg
http://www.duncraft.com/images/0664_400.jpg
http://www.holabird.biz/images/default.aspx?img=GO213.jpg&h=300&w=300
Gururluyum cünkü kedileri elime alıp sevmesemde, kuşlara evime zırp pırt girdikleri icin kıl olsamda onlar icin özellikle son 2 kurak yaz aylarında bahceye ve balkona su koyuyorum.
Yalnız bu vesileyle burdan sayın kuşlara seslenmek istiyorum. Lütfen arabamın üstüne yapmayın artık.
Sadece su değil yem de vermeliyiz bence. Ben evimde kedi besleyemiyorum çünkü eşim sevmiyor ama bu, onları sevmem ya da beslemem için engel değil. Yanımda tek kullanımlık mama taşıyorum ve çok cılız, hastalıklı ya da aç bir kedi görünce hemen önüne seriveriyorum. Sonrası büyük zevk.
Ayrıca kuşlar için bir önerim var. Bir yıl kadar önce yabancı bir siteyi ziyaretimde görmüş ve çok hoşuma gitmişti. Büyükçe bir çam kozalağını alıp tırtıklarının arasına kuyruk yağı (ya da size de bu fikir iğrenç geliyorsa fıstık-fındık ezmesi,reçel vb.) sürün. Tırtıkların arası dolup büyükçe bir ampul gibi dümdüz olunca da çekirdek,darı,buğday...vb. kuşların sevdiği yemlerin üzerine yatırıp çevirin. Sürdüğünüz bulamacın yapışkan etkisi ile tohumlar kozalağa yapışacaktır.Ardından kozalağa bir ip bağlayıp uygun bulduğunuz yere asın.
Ama benden size tavsiye apartmanda oturuyorsanız balkonunuza asmayın çünkü kuşlar istila ediyor ve pisliyorlar. Sadece sizin balkonunuza olsa problem değil ama alt kattaki komşuların da pencere ve balkonlarını batırıyorlar.Veeee o zaman tatsızlık çıkabiliyor.
Size tavsiyem soğuk kış günlerinde çevrenizdeki ağaçlara asın hem korkmadan yaklaşabilirler hem doğal ortamlarından kopmamış olurlar hem de komşuluk ilişkileriniz bozulmaz :rolleyes:
Sevgili Osmann
Bu değerli bilgiyi bizlerle paylaştığınız için teşekkür etmek istiyorum. Hakikaten çok kıymetli oldu bu bilgi... Hem yerler kirlenmez, hem kaçmadan ağaçların üstünde yemlerini yerlerler. Bundan sonra bu ben de öyle yapacağım...
hassoman
29-08-2008, 08:55
ÇETKODER tarafından başlatılan kampanya kapsamında, çok sayıda afiş bastırıldı. Aşırı sıcak nedeniyle artan kuraklıktan dolayı susuzluk çeken sokak hayvanları için yol kenarlarına, ağaç diplerine, duvar üstlerine su konulması planlanıyor.
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği ÇETKODER, ülke genelinde uygulamaya koyduğu sokak hayvanları için su ve yiyecek kampanyası ile su kaynağı olmayan 250 noktaya su ve yiyecek kapları koyarak halkı, özellikle susuzluk çeken hayvanların yaşam hakkına saygı göstermeye çağırıyor.
Genel Başkanları Mustafa Göktaş,
“ÇETKODER olarak doğal, sosyal, ekonomik olaylarda faaliyet gösteren bir kuruluşuz. İnsanların ve tüm canlıların en temel haklarından biri yaşam hakkıdır. Su hayat demektir. Susuz bir hayat yok olmak demektir. Nasıl ki bizim için su çok önemli ise, doğada yaşayan tüm canlılar içinde aynı derecede önemli. Ve artan hava sıcaklığı ve küresel ısınma ile beraber kuraklık baş göstermiş durumda. Sokaklarda bulunan evcil hayvanlar, kedi, köpek, kuş ve benzeri tüm canlılar su bulmakta güçlük çekiyorlar. Aynı zamanda yiyecek bulmakta da güçlük çekiyorlar. Yaşam onlarında en temel hakkı. Ve onlarında yaşamlarına saygı göstermek zorundayız. Dünya, sadece bizim değil. Tüm canlıların. Onların yaşamalarına yardımcı olmalıyız” dedi
ÇETKODER’in bu kampanya çerçevesinde görüşleri şöyle:
"Sokaklarda bulunan evcil hayvanlar, kedi, köpek, kuş ve benzeri tüm canlılar su bulmakta güçlük çekiyorlar. Aynı zamanda yiyecek bulmakta da güçlük çekiyorlar. Yaşam onların da en temel hakkı. Ve onlarında yaşamlarına saygı göstermek zorundayız."
"Yeşil alanlar bilinçsizce yok ediliyor, talan ediliyor. Her yanımız beton yığını ve inşaat, bina.. Ağaçlar ve tabiat bu canlıların evi, yaşadıkları bölgeler. Ellerinden acımasızca alıyoruz, yok ediyoruz. Barınacakları yer kalmıyor. Yaşamlarını temin edecekleri mekanları ellerinden alıyoruz"
"Dünya, yaşadığımız evren sadece bizim değil. Tüm canlıların. Onların da yaşam hakkı. O hakkı bizler ellerinden almamalıyız. Yaşamalarına yardımcı olmalıyız."
Arkadaşlar İstanbul' a gittiğimde epey semt gezdim ve birşey dikkatimi çekti. Hayvanlara en çok değerin verildiği yerler Kadıköy-Moda hattı. Her köşe başında su kapları ve birer avuç bırakılmış kuru mama dikkatimi çekti. Buradan, bu hassasiyete katkısı olan herkese selam olsun!
Merhabalar. kışın belki hayvanlar su ihtiyaçlarını bi şekilde karşılarlar diye düşünürdüm.ama kışın dahi hayvancıklar temiz su ararlarmış.
Çevreciler öncelikle bu konulardan başlamalı.
Yaz boyunca üzümleri yediler, hurmalar toplanana kadar devam ettiler, herkesin nasibi.
Tavukların yemine de ortak oluyorlar.
Ama benim hoşlandığım çamların aralarına koyduğum su kaplarından su içmeleriydi, özellikle seyreyliyordum. Ağaçkakan, saka, kuyrukkakan, çalıkuşu, ve henüz türlerini tesbit edemediğim diğer ötücü ve süslü kuşlar. Bunlar alışıyorlar nereden geldikleri belli olmadan aniden suyun olduğu yakın dallara konuyor, çevreye bir göz atıyorlar sizde bir hareket yoksa suyu afiyetle içiyor. Ve tekrar uçmaya yükseliyorlar müzikleriyle birlikte. Müzikli dakikaları daha çok sabah ve ikindi saatleri vaktinde. Önümüzde ki yaza ağaçlara birkaç yuva asmaya çalışacağım. Sizde yapıyorsunuz diye hissediyorum.
Kuşları ve sokak hayvanlarını beslemenin tam zamanı.
Cama gelen bir çift kumrum var. O kadar alıştılarki artık neredeyse elimden yiyecekler. Kediler ve köpekler içinde içine et su tablet atarak kaynattığım makarna hazılrıyorum arada birde olsa. Hoşlarına gidiyor. Maliyeti de düşük. 1 paket makarna 1 adet et su veya tavuk su tablet suda kaynat kaplara paylaştır. Severek yiyorlar. Güvercinler balkonda tohumlarımı yedikleri için kara listemdeler :P
Sonja Varol
06-09-2009, 12:39
http://img44.imageshack.us/img44/1295/birkapsubeyazzemin.jpg
http://img198.imageshack.us/img198/6242/terketmeyin1.jpg
Konuyu gündemde tutmak amaciyla, mübarek günlerde onlarinda yasam hakki oldugunu, onlarin da ihtiyaclari oldugunu unutmamali, elimizden geldigince onlara yardim etmemiz gerektigini düsünüyorum.
Bircok sehirde asilan bu afisleri burada paylasmak istedim.
Zeytinci
06-09-2009, 20:43
Kuşlar damla sulama damıtıcılarına alıştılar. Buradan eğilip su içiyorlar.
Kedi ve köpekler için kapı önüne bir leğen koyduk. Kedi ve köpekler buradan içiyor. Bir hayvansever dostumuz söylemişti. Haklıymış. Çoğumuz onların susuzluk çektiğinin farkında değiliz.
thomasina
07-09-2009, 08:35
Konuyu gündemde tutarak onların haklarını korumalarına, sağlıklı yaşamalarına katkıda bulunan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu sıcak yaz günlerinde ne kadar susadıklarını kendimizden bile hesap edebiliriz. Ama tabii bu durum yalnızca yaz için geçerli değil. Karlı günlerde de su kaynakları tükeniyor onların. Yaz kış suya ihtiyacı var tüm canlıların. Tıpkı karlı günlerde yiyecek bir şey bulamayıp açlığa mahkum olan, kuşlar, kediler, köpekler gibi. Bir alışınca aslında çok da zahmetli bir iş olmadığı anlaşılıyor. Kulaktan kulağa yayılarak bu yardımın büyümesi beni çok sevindiriyor. Bir de su kaplarını deviren, çöp olarak kullanan çoğunlukla çocuklar ama yetişkinlerin de sayısı az değil, onları uygun ve tatlı bir dille uyarmayı başarabilirsek çok iyi olacak. Ortak yaşam böyle daha kolay bir hale gelecek şehirlerde. Bir de yazlıklarda üç ay boyunca şımartılıp da eve dönüşte terkedilen zavallılara bir çözüm bulabilsek...
Sevgilerimle...
füsunANK
11-09-2009, 14:04
Güzel ve pratik bir yöntem.
Malzeme : Meyve suyu kutusu , bir parça ip ve bolca kuş yemi.
102121
102120
BURADA (http://www.designspongeonline.com/2008/10/diy-wednesdays-birdie-snack-shack.html) farklı bir uygulama daha var.
füsunANK
11-09-2009, 15:06
Hemen deneme amaçlı bir kutu yaptım. Süt kutusu idi. İçini yıkayıp temizlerken aklıma geldi. Nasılsa su geçirmez bir kap. Neden su kabı olmasın diye. Bir tesadüf eseri ''Keyifle İçiniz '' yazısı isabetli bir yere denk gelmiş. Ben de hemen içine su koyup balkona koyuverdim kutuyu. Afiyetle içsinler. En kısa sürede bahçeye de hem su hemde yem olan iki ayrı kutu asacağım.
Samsunlu55
01-10-2009, 23:12
Hemen deneme amaçlı bir kutu yaptım. Süt kutusu idi. İçini yıkayıp temizlerken aklıma geldi. Nasılsa su geçirmez bir kap. Neden su kabı olmasın diye. Bir tesadüf eseri ''Keyifle İçiniz '' yazısı isabetli bir yere denk gelmiş. Ben de hemen içine su koyup balkona koyuverdim kutuyu. Afiyetle içsinler. En kısa sürede bahçeye de hem su hemde yem olan iki ayrı kutu asacağım.
Afiyet olsun :D
Benim çocuğum 3. sınıfta okuyor ,geçen sene resim dersinde kuşlar için, meyve suyu kutularından yem ve su kabı yapıp okulun bahçesindeki ağaçlara asmışlardı. Çocuğum büyük bir heyacanla,sevinçle süt kutularını biriktiriyor,evden kuşlar için yiyecek götürüyordu.Daha sonrada sınıfın camından kuşları izliyorlarmış.,Bu uygulama çocuklara hayvan sevgisini aşılamak için çok güzel bir yöntem.Öğretmenimize teşekkür ediyorum..
attaleia
06-12-2009, 17:06
Bunlarda benim yıllardır yem verdiğim canlarım arasında tek ayağı ve bilekten aşağısı olmayanlarda var.Ben beslemeye başladıktan sonra arastadaki diğer esnaflarda sırayla buğday alıp bana getirmeye başladılar tabi bu arada nüfusta otomatik olarak artmaya başladı 10 tane ile başladım şu ara 50 ila 60 adet oldular karşıya geçip onları keyifle seyrediyorum yani açıkcası mest oluyorum vallahi..........
karaselvi
06-12-2009, 22:01
dedemde köyde kumruları besleridi hatta başının üzerinde şapkasında yem yerlerdi :D
Bu bölümü nasıl olmuşsa daha önce görmemişim yeni farkettim.Atık kutulardan yemlik ve suluk iyi buluş.Çünki plastik kap düşmanlarıyla başım dertte.Hem evimin önüne hemde işyerimin bahçesine yoğurt dondurma vs.kaplarıyla su koyuyorum ama iki üç gün sonra kaplar yok oluyor.Hadi yeni kap bul yeniden su koy bir kaç gün sonra yine yok...Yarından itibaren kutulardan hazırlanıp ağaç **** duvara monte edilecek.Fikri veren arkadaşlara teşekkürler...
Uzun zamandır sokak hayvanları ve kuşları besliyorum. Bazı duyarsız kişiler yaptığım harcamaların boş olduğunu düşünüyor.10 günlük sigara parasına 20 kg kedi maması alıyorum ve sürekli çantamda bulunduruyorum. Nerde kedi köpek görsem hemen veriyorum.Sürekli arka bahçede mama ve su bulundururum.Kışları su donuyor bunun için suya biraz sıvı yağ katıyorum donmayı engelliyor.
Lütfen hayvanlara yardımcı olun...
Sn Nese, yağ koymayı bilmiyordum,öğrendim teşekkür ederim. Sizin gibi duyarlı insanların daha da çok olmalarını diliyorum.
http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=11159&stc=1&d=1179734047
Bu resim çok ilgimi çekti. Serçeye küllük. :eek:
Doğada yaşayan canlıları desteklemek pek doğru görülmüyor. Şehirlerde yaşayanlara yardım etmek nasıl karşılanıyor bilmiyorum ama ben çatıda martı besliyorum. Balkon kenarında kumrulara aşurelik buğday ve bulgur ziyafeti çekiyorum.
Aslında biz onlara yardım etmesek de onlar bizimle beraber yaşamanın yolunu bulmuşlar. Bu nedenle bizimle birlikteler. Hayvanlar ve bitkiler olarak yaban yaşam şehirlerde, çöplüklerde, yani bizimle iç içe. Bize en iyi uyum sağlayan zavallı farelere ise 200 yıldır düşman olduk.
Rica ederim COYOTE.Bende başkalarından öğrenmiştim.:)
Meymun doğada yaşayan canlıları desteklemek neden doğru görülmüyor?
Onlar bizimle yaşamanın yolunu bulmadı aslında.Çünkü betonlar onların doğasında yok.Aç kaldıklarında avlanacakları ortam yok. Onların doğal ortamlarını bizler yok ettik.Yakın zamanda kuşların konacakları dal bile olmayacak şehirlerde. Bu yüzden yok ettiğimiz doğal ortamlarına karşılık hayvanlara su ve mama vermeliyiz.
Rica ederim COYOTE.Bende başkalarından öğrenmiştim.:)
Meymun doğada yaşayan canlıları desteklemek neden doğru görülmüyor?
Onlar bizimle yaşamanın yolunu bulmadı aslında.Çünkü betonlar onların doğasında yok.Aç kaldıklarında avlanacakları ortam yok. Onların doğal ortamlarını bizler yok ettik.Yakın zamanda kuşların konacakları dal bile olmayacak şehirlerde. Bu yüzden yok ettiğimiz doğal ortamlarına karşılık hayvanlara su ve mama vermeliyiz.
Soyu tehlikede olanlara yardım etmek sorun değil. Avlanmalarının yasaklanması ilk koruma şekli. Ve onları korumak için eli tüfekli insanlar Afrika savanlarında araçlarla dolaşıp duruyor, dedektifler avcıların peşinde, yakaladıkları zaman hapis cezası var. Çok az sayıda kalanlar özel olarak yetiştirilip doğal yaşama alışmaları için eğitilip serbest bırakılıyor, ensestliği önleyip sağlıklı nesiller oluşturmak amacıyla insan tarafından doğal koruma alanları arası yerleri değiştiriliyor.
Fakat yumurtadan çıkmış caretta yavruları denize koşarlarken onları yutmaya gelen kuşları kovalamak yasak. Hem de carettalar tehlikede olduğu halde. Sırtlanların avladığı impala için üzülen insan, doğada buna şahit olursa buna karışmamalı. Bize sevimli geleni, sevmediğimiz düşmanına karşı korumak bizim işimiz değil. Zaten altüst ettiğimiz doğa bizim ayrıntılarını düşünemediğimiz müdahalelerimizle daha kötü duruma gelebilir. Önce taraftarlık yasak.
Milyonlarca senede oluşmuş ilişkilere karıştığımızda bozacağımız dengeyi o an göremeyebiliriz. Sadece iki ayrı canlı arasındaki beslenme davranışlarında birinin tarafını tutmak değil, susuzluktan ölmek üzere olan bir canlıyı korumak, yiyecek vermek de doğru değil.
Doğaya karışmak birçok soruna neden olabilir.
Herkes böyle yaparsa bazı türlerin aşırı çoğalmasına neden olabiliriz. Onların aşırı çoğalması başka türlere zarar verebilir. İnsana alışmaları da ayrı sorun. Onları avlayan insanlar da var. O insanlara yakalanmaları kolay olur. Özel olarak üretilip doğaya bırakılanlar, bakıcılarını görmeyecek şekilde yetiştiriliyor. Bir traktör bile, ördek yavruları tarafından onların annesi olarak algılanabilir ki bu insan olunca doğal yaşama ayak uydurmaları olanaksız oluyor.
Kel aynaklar Birecikte insan tarafından yetiştirildikten sonra, sürüye katılıp Afrika'ya göçenlerin geri gelmemelerinin nedeni, orada da insan tarafından besleneceklerini sanıp, oradaki insanlara yanaşmaları ve onlara besin olmaları.
Bu nedenle onlara yardım doğru değil demiştim. Geliştirdiğimiz insani davranışlarımızla onlara yiyecek, su vererek kendimizi tatmin ediyoruz. İnsanla birlikte yaşamaya uyum sağlamış hayvanlar dünyanın her yerinde var. Sadece büyük şehirlerin betonları arasında değil köylerde de. Ve bu yeni olmayıp insan yerleşik yaşama başladığından beri. Ege köylerinin kasabalarının damlarında leylek yuvaları, camı kırılmış evin salonunda kırlangıç yuvaları, bacalar baykuşların gündüz sığındıkları yerler. İngilterede damlarda tilkiler cirit atıyor, gökdelenler atmacaların yuva kurdukları yerler.
Doğaya ait bir canlı olan insan elbette ki onlarla beraber yaşayacak. İnsanın nüfusu arttıkça çöplüklerden beslenen martıların nüfusu 20 yıl öncesinin 100 katı oldu, balıkla beslenmeyi unutup vapurlardan atılan simit peşinde uçuyorlar. Camilerdeki güvercinlerin gübreleri duvarları kurşun kubbeleri aşındırmakta.
Şimdi karada yaşayanların en hızlısı çitalar avlanmayı bırakıp safari turlarının turistlerinin yanlarında getirip onlara atacakları eti bekler oldular. Jiplerin altındaki gölgede besleniyorlar. Yavrularına avlanmayı öğretmiyorlar. Soyu tehlikede olan bu hayvanlar ayrıca kürk avcılarının kolay avı oldu.
Bu arada ilkbaharda benim de penceremin önü, onunla burun buruna olmaktan hoşlandığım için martı boku dolacak.
Onunla dedim, benim pencereyi kendi memleketi sandığından diğerlerinin konmasını önlüyor. Pencereye gelen hep aynı kuş. Horoz sesi yerine pencereye gagasıyla vurduğu için iki yıldır sabahları onun sesiyle uyanıyorum.
lahana turşusuyla beslenen meymun
Cumhur Tonba
19-10-2010, 21:57
Tüm canlılar yaşam zincirinin bir halkasıdır. Ve yok olan her canlı zinciri daha da zayıflatmaktadır.
176030
Çanakkale/Park.
Cumhur Tonba
19-10-2010, 22:09
Soyu tehlikede olanlara yardım etmek sorun değil. Avlanmalarının yasaklanması ilk koruma şekli. Ve onları korumak için eli tüfekli insanlar Afrika savanlarında araçlarla dolaşıp duruyor
Sayın Meymun.
Yine mesajınız için çok haklısınız diyeceğim.
Ya Türkiye. Her halde siz bizleri bilmiyorsunuz. Herşeyden önce gözümüz doymaz. Yarınlar hiç önemli değildir. Ceza mı? O da ne. Kim takar cezayı. Cezalar göstermeliktir. Eğitim diyebilirsiniz? Konu belki farklı ama, kırmızı ışıkta, sollama yasağı olan yerlerde altındaki yüzbinlerce liralık arabalarla kuralları ihlal edenlerin birçoğu bence çok iyi eğitim görmüş kişilerdir. Trakyada Güme tabir edilen ve vahşi bir avlanma biçimi olan yerlerde kimlerin avlandığını bir görseniz şaşarsınız.
kuşlar için suluk ve yemlik yapmak istiyodum, ii oldu
benim şuanda 3 grup serçe bir tanede karga ziyaretçim var:D
doğadaki her canlının dünyada varolmasının vardır elbet bir sebebi. onları dışlamak yerine onlarla beraber yaşamayı öğrendiğimiz zaman hayat dahada güzel olacak ve onlarla beraber kendimizinde doğanın bir parçası olduğumuzun farkına varabiliriz diye düşünüyorum. doğaya sahip çıkmak için doğanın varlıklarıyla barışık ve paylaştığımızda işte ozaman gerçek bir doğa dostu olduğumuzu söyleyebiliriz....
Muhsin Hanif
14-08-2012, 17:57
Ben de şöyle bir suluk yaptım : 5 lt.lik pet şişeye iki geniş pencere açtım.Ya da iki taşıyıcı bant bırakarak kestim de diyebilirim.
Taşıma sapından da ağacın uygun bir dalına astım. Ben kırık bir dala astım, ip ya da tel ile de bağlayabilirsiniz.
Fotoğraf ekliyorum, daha iyi anlaşılır.
...nokta
14-08-2012, 18:10
Arkadaşlar daha önce buraya yazmıştım galiba...sokaktaki hayvanlar için bir kap su bırakmıştım fakat eve çıktıktan 10 dk. sonra camdan baktığımda kadının biri o kabı götürüyordu...ilginç insanlar var şu hayatta...şimdi beton bir yer yaptık ve oraya suyu dolduruyoruz...ordan içiyorlar...onuda söküp götürmezler heralde...bir de bir konu daha var...evet yazın su ihtiyaçları oluyor fakat kışın daha zor gibi...özellikle serçeler için...karlardan dolayı yiyecek birşey bulamadıklarını düşünüyorum ve camın kenarına bulgur koyuyorum ya da ekmek ufalıyorum her gün...kışında böyle yapalım bence...onlar için hayatta kalmak daha kolay olur :)
Ben kap koyduğumda mutlaka bağlıyorum,bir sürü de düğüm atıyorum.Eskiden kaplar atılıyordu.Artık herkes benimsedi,bir şey yapmıyorlar.Ya beni deli olarak görüyorlar ya da kabı atarlarsa hemen yenisini koyacağımı öğrendikleri için müdahale etmekten vazgeçtiklerini düşünüyorum.
YeniGine
15-08-2012, 00:12
İyi yapıyorsunuz Tika... Bence, görsel, yazılı basın sayesinde daha bir duyarlı olmaya başladı insanlarımız... (İnşallah doğru düşünüyorumdur.)
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.