View Full Version : Sofii / Tohum Paylaşımı Sonrası Çalışmalar (İstanbul) 2019
İlk kez konu açıyorum, pek heyecanlıymış :)
Geçen sonbaharın tohum paylaşım etkinliğini kaçırınca çok üzülmüştüm, Aralık'tan beri bu günleri bekliyorum, ben de tohumlarımı ekmeye başladım. Minnacık bahçemde az sayıda sebze yetiştirebileceğimi düşünürken kardeş bitkiler olayıyla tanışmamla bir anda iki katına, hatta belki daha fazlasına çıktı ekebileceğim ürün sayım. Çok sevdiğim iki arkadaşımın bahçeleri için de fide yapsam deyince işler büyüdü, boolca fide yapmam gerekiyor :)
its_just_a_ride
Kenger
bahcedenn
portorikolu
TCM
Zekoş
h_dogan
Yerel bahçem
meminaydin
istcallst
Emanetleriniz üç bahçede can bulacaklar umarım. Etkinlikte emeği geçen herkese bir kez daha çok teşekkürler.
Minik bir sera alarak başladım işe. Işık meselesine bu kadar çok vurgu olunca elektrik işine de girip serayı ışıklandırdım, kendim yapmışım gibi olmasın, erkek arkadaşım sağolsun, çıraklık etmeme izin verdi diyelim :) Genel olarak kadife çiçekleri, biberler ve patlıcanlarla başladım, denemek istediğim türlerden de birer ikişer ektim şimdilik, haftaya domatesleri ekleyeceğim. Bolca yeşillik tohumum da var aslında da yer sorunu yaşamaya başladım, ona bi çözüm düşüneceğim artık.
Fotoğraflar ayrıca geliyor. Herkese musmutlu bi sezon dilerim.
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190321/19f5bc86014e544d4953f3f9a2121da0.jpg
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190321/a9f4602476fe3aa6c9dd2ca106b98398.jpg
Bir viyol daha eklenecek bugün. Meyve sebze tohumları ile de ilgileniyorum. Elma ve bademler ufak ufak büyüyolar bi yandan[emoji2]
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Sistem pek güzel olmuş, kırmızı sallanan sandalyeye otur, çayı yudumlarken... Işık ta yeterli gibi ama kapalı bir ortama göre % 49 nem az, su spreyleyerek % 70 e yaklaştırsanız daha iyi olacak.
Çok teşekkür ederim:)
Nem ve ısı konusunda kafama takılan bir konu vardı, hazır yakalamışken sorayım :) Gündüzleri seranın kapısını açıyorum havalandırmak için, fotoğraf çekildiği sırada kapı açık olduğu için nem düşmüş durumdaydı. Tamamen kapalı olduğunda nem dediğiniz gibi 70'lere çıkıyor ama ısı da yükseliyor tabii, akşamları 30'larda oluyor. Hatta önceki gün hava pek güneşliydi (bu arada sera güneye bakıyor ve karşısı cam olduğu için oldukça güneş alıyor), seranın ısısı 47'ye çıkmış. Isıyı düşürmek için nemin düşmesine razı olmakla olmamak arasında gidip geliyorum. Bu derin düşüncelere de o kırmızı koltuğu seranın karşısına çekip oturarak dalıyorum :)
Mini seranıza bayıldım. TCM üstadın dediği gibi karşısına geçip keyif çatmalık bir alan yaratmışsınız. Bereketli bir sezon dilerim.
Mini seranıza bayıldım. TCM üstadın dediği gibi karşısına geçip keyif çatmalık bir alan yaratmışsınız. Bereketli bir sezon dilerim.
Çok teşekkür ederim :)
AkisSoftware
21-03-2019, 12:53
Çok güzel olmuş ellerinize sağlık. Ben orada gördüğüm bir şeyi sormak istiyorum. Elma yazan bitkiler normal bildiğimiz elma ağacı değil mi? Onları nasıl çimlendirdiniz? Yaptığınız işlemleri yazarsanız sevinirim.
Başarılar
Çok güzel olmuş ellerinize sağlık. Ben orada gördüğüm bir şeyi sormak istiyorum. Elma yazan bitkiler normal bildiğimiz elma ağacı değil mi? Onları nasıl çimlendirdiniz? Yaptığınız işlemleri yazarsanız sevinirim.
Başarılar
Aslında galiba tamamen tesadüfen çimlendiler. Geçen sonbahardan beri ceviz, kara hurma, cennet hurması, badem, limon, elma çimlendirmeye çalışıyorum. Hurmaları evde çimlendirmeyi başardım. Cevizleri uzun süre evde suda beklettikten sonra saksılara ekip bahçeye çıkardım. Cevizleri çıkarmışken denemek için elmaları da ekip bahçede bırakayım dedim. Elmalara herhangi bir işlem uygulamadan torf, perlit, leonardit karışımına ektim. Yaklaşık olarak Kasım'dan beri bahçedeler. Ara ara humik asit ve sıvı solucan gübresi verdim. Ümidimi kesmişken birkaçının çıktığını görünce viyole dokunmadım, ara ara yeni filizlenenler oluyor, görünce alıp seraya koyuyorum. Gelişimleri şimdilik fena değil gibi ama bakalım ne kadar büyüyecekler.
Bu arada ikinci fotoğrafta, üzerinde etiket olmayan soldan ikinci de elma. Şu anda en gelişmiş olan o
Ben de bir şey soracağım, ama öncelikle bol ürünler dilerim.
Etiketleme amaçlı kullandığınız yeşil şeyler nedir?
Ben kullan at ahşap çay kaşığı bulabildim. Onlara da yazı yazmak bir dert, sonrasında okumak ayrı dert. Daha dışarı çıkınca silinme derdi de var.
Mini seranıza bayıldım. TCM üstadın dediği gibi karşısına geçip keyif çatmalık bir alan yaratmışsınız. Bereketli bir sezon dilerim.
Tarım konusunda 'üstat' lık beni aşar, yakışmaz, en azından şimdi. Daha önceki sene aynı soruyu ben soruyordum 'çatıdaki serada sıcaklık 45 derece oldu zararı olur mu' diye ;) Öğrenciyim daha, doğruluğuna inandığım bilgiyi aktarırım, soru işareti olanı belirtirim, bilmediğime de karışmam. Forumda pek çok konuda çok bilgili arkadaşlarımız var, onlara ayıp olur.
Gece gündüz sıcaklık farkı çok olmamalı. 45 derece üzeri ve buna yakın sıcaklıklar bitkiler için uygun değerler değil, özellikle domates biber vs. için. Direk güneş almayacak dolayısıyla da sıcaklığı bu kadar yükseltmeyecek konuma getirin. Naylonun altında sıcağın karşısında gölgelendirme renklendirme yoksa bitkiler yanabilir. Burada çalı işi yapan arkadaşlar dışarıdaki seralarının üzerine bu mevsimde güneşi kırmak için beyaz kireç ile boyarlar. Ayrıca sarı renkli özel sera naylonları var onlarda da aynı işlem yapılaması gerek mi bilmiyorum.
Ortamın nemli olması tohumlar çıkıncaya kadar daha önemli. Yoksa ev içinde kapalı sürekli nemli ortam mantari hastalıklara davetiye çıkarır. Siz bence kapısını-üzerini neyse sıcaklık artacağı, güneşi göreceği zaman iyice açın, tohum çıkmamış kısımları spreyleyin, üstü açık yine sıcak ve güneşin altında ise üzerine gölgelendirme yapın yine olmadı başka yere alın, kırmızı sandalyeyi de karşısına alın ama.
Ben de bir şey soracağım, ama öncelikle bol ürünler dilerim.
Etiketleme amaçlı kullandığınız yeşil şeyler nedir?
Ben kullan at ahşap çay kaşığı bulabildim. Onlara da yazı yazmak bir dert, sonrasında okumak ayrı dert. Daha dışarı çıkınca silinme derdi de var.
Kullanılmış naylonların yazılabilir kısımlarını ok şeklinde makas ile kesip 'permanent' kalem ile üzerine yazabilirsiniz. Misal yoğurt kapları, büyük ayran kapları vs. Ama benim önerim yoğurdunuzu kendiniz yapın. :p
Tarım konusunda 'üstat' lık beni aşar, yakışmaz, en azından şimdi. Daha önceki sene aynı soruyu ben soruyordum 'çatıdaki serada sıcaklık 45 derece oldu zararı olur mu' diye ;) Öğrenciyim daha, doğruluğuna inandığım bilgiyi aktarırım, soru işareti olanı belirtirim, bilmediğime de karışmam. Forumda pek çok konuda çok bilgili arkadaşlarımız var, onlara ayıp olur.
Gece gündüz sıcaklık farkı çok olmamalı. 45 derece üzeri ve buna yakın sıcaklıklar bitkiler için uygun değerler değil, özellikle domates biber vs. için. Direk güneş almayacak dolayısıyla da sıcaklığı bu kadar yükseltmeyecek konuma getirin. Naylonun altında sıcağın karşısında gölgelendirme renklendirme yoksa bitkiler yanabilir. Burada çalı işi yapan arkadaşlar dışarıdaki seralarının üzerine bu mevsimde güneşi kırmak için beyaz kireç ile boyarlar. Ayrıca sarı renkli özel sera naylonları var onlarda da aynı işlem yapılaması gerek mi bilmiyorum.
Ortamın nemli olması tohumlar çıkıncaya kadar daha önemli. Yoksa ev içinde kapalı sürekli nemli ortam mantari hastalıklara davetiye çıkarır. Siz bence kapısını-üzerini neyse sıcaklık artacağı, güneşi göreceği zaman iyice açın, tohum çıkmamış kısımları spreyleyin, üstü açık yine sıcak ve güneşin altında ise üzerine gölgelendirme yapın yine olmadı başka yere alın, kırmızı sandalyeyi de karşısına alın ama.
Sayın Sofii'nin affına sığınarak başlığından bir iletilik daha yer alacağım.
Sayın Hocam, hepimiz kademe kademe öğrenme aşamalarındayız. Tarım konusunda tam olarak ben her konuya hakimim diyecek biri yoktur sanırım aramızda.
Üstat yanlış bilmiyorsam ustalığı olan kimse anlamını taşımakta ve bana nazaran üstat olduğunuz somut bir gerçek. Bu sebeple biz çaylakların bir şeyler öğrenebildiği sizin gibi arkadaşlarımıza üstat diye seslenmemizi çok görmeyin.
AkisSoftware
21-03-2019, 14:39
Kullanılmış naylonların yazılabilir kısımlarını ok şeklinde makas ile kesip 'permanent' kalem ile üzerine yazabilirsiniz. Misal yoğurt kapları, büyük ayran kapları vs. Ama benim önerim yoğurdunuzu kendiniz yapın. :p
Ben öyle yapıyordum (yoğurt kabı) ve tam yazacaktım ki siz benden önce davranmışsınız :)
Hem böyle çubuk şeklinde değilde daha çok; tam bir etiket gibi oluyor, görünüşü daha hoş oluyor.
Ben de bir şey soracağım, ama öncelikle bol ürünler dilerim.
Etiketleme amaçlı kullandığınız yeşil şeyler nedir?
Ben kullan at ahşap çay kaşığı bulabildim. Onlara da yazı yazmak bir dert, sonrasında okumak ayrı dert. Daha dışarı çıkınca silinme derdi de var.
https://www.seramarketim.com.tr/p-7922-Bitki-Etiketi-100-Adet-15x125.html
Linkini paylaştım aldığım etiketin. Elimde yaklaşık 60 çeşit tohum var, 400e yakın fide yapmam gerekecek. Sonraki yıllarda ekeceğim türlere karar vermek ve tohum saklamak için hem çimlendirirken hem de toprağa ektiğimde etiketlemek istedim. Ahşap toprağa ekim için uygun olmazdı. Diğer mesajlarda arkadaşların bahsettiği gibi plastik kaplardan etiket yapmak mümkün elbette ama o kadarıyla uğraşmak gözümde çok büyüdü açıkçası :)
Kalem olarak da cam, metal gibi yüzeylere kalıcı olarak yazı yazmayı sağlayan bir kalem aldım. Kırtasiyelerde bulursunuz. Alkolle temizleniyormuş sanırım. Böylece etiketleri daha sonra da kullanabileceğim.
Tarım konusunda 'üstat' lık beni aşar, yakışmaz, en azından şimdi. Daha önceki sene aynı soruyu ben soruyordum 'çatıdaki serada sıcaklık 45 derece oldu zararı olur mu' diye ;) Öğrenciyim daha, doğruluğuna inandığım bilgiyi aktarırım, soru işareti olanı belirtirim, bilmediğime de karışmam. Forumda pek çok konuda çok bilgili arkadaşlarımız var, onlara ayıp olur.
Gece gündüz sıcaklık farkı çok olmamalı. 45 derece üzeri ve buna yakın sıcaklıklar bitkiler için uygun değerler değil, özellikle domates biber vs. için. Direk güneş almayacak dolayısıyla da sıcaklığı bu kadar yükseltmeyecek konuma getirin. Naylonun altında sıcağın karşısında gölgelendirme renklendirme yoksa bitkiler yanabilir. Burada çalı işi yapan arkadaşlar dışarıdaki seralarının üzerine bu mevsimde güneşi kırmak için beyaz kireç ile boyarlar. Ayrıca sarı renkli özel sera naylonları var onlarda da aynı işlem yapılaması gerek mi bilmiyorum.
Ortamın nemli olması tohumlar çıkıncaya kadar daha önemli. Yoksa ev içinde kapalı sürekli nemli ortam mantari hastalıklara davetiye çıkarır. Siz bence kapısını-üzerini neyse sıcaklık artacağı, güneşi göreceği zaman iyice açın, tohum çıkmamış kısımları spreyleyin, üstü açık yine sıcak ve güneşin altında ise üzerine gölgelendirme yapın yine olmadı başka yere alın, kırmızı sandalyeyi de karşısına alın ama.
Öneriniz için çok teşekkürler. Serayı daha az güneş alan bir yere taşıyacağım hemen. Kırmızı sandalye fidelerin bahçede yerini almasını bekleyebilir :)
its_just_a_ride
21-03-2019, 23:26
Sn. Sofii, iyi bir yetiştirme sezonu dilerim. Sizdeki seradan geçtiğimiz yıllarda ben de edinmiştim. İç mekanda naylonlu kullanımı biraz riskli açıkçası hastalık açısından. Öte yandan kullandığınız şerit ledlerin lümeni düşük kalabilir fideleriniz için. Gözlemlemenizde fayda var. Çok hızlı boya gitmekte fideler. Kolaylıklar dilerim.
Sn. Sofii, iyi bir yetiştirme sezonu dilerim. Sizdeki seradan geçtiğimiz yıllarda ben de edinmiştim. İç mekanda naylonlu kullanımı biraz riskli açıkçası hastalık açısından. Öte yandan kullandığınız şerit ledlerin lümeni düşük kalabilir fideleriniz için. Gözlemlemenizde fayda var. Çok hızlı boya gitmekte fideler. Kolaylıklar dilerim.
Şimdi tekrar kontrol ettim, kullandığım ledler 2100-2400 lümen/mt. Bana sanki yeterli olur gibi gelmişti ama ne dersiniz?
aziztoprak
22-03-2019, 13:45
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190321/19f5bc86014e544d4953f3f9a2121da0.jpg
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Fotoğrafları sadece ben mi göremiyorum?
AkisSoftware
22-03-2019, 14:08
Fotoğrafları sadece ben mi göremiyorum?
Bende sorun gözükmüyor yani fotoğraflar görünüyor.
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190323/bc69fcc873b5f5d1770534b17785c028.jpg
Lümen hesabını tekrar yapınca yetmeyeceğini fark ettim. Uyarı için çok teşekkürler its_just_a_ride [emoji3526] Serayı az güneş alan bi yere taşıyıp alttaki iki kata ikişer sıra daha led ekledik. Elimizdeki malzeme üst iki sıraya yetmedi, yarına kaldı. Bi kez daha doldur boşalt olacak artık
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Pratikliğinden endişelenmekle birlikte günlük uğraştırabilecek ancak masrafsız bir önerim olacak. Işıkların yandığı süre boyunca yukarıdan aşağıya alüminyum folyo ile kaplasanız yansımadan dolayı elde edeceğiniz ışık şiddetinin artacağını umuyorum.
Pratikliğinden endişelenmekle birlikte günlük uğraştırabilecek ancak masrafsız bir önerim olacak. Işıkların yandığı süre boyunca yukarıdan aşağıya alüminyum folyo ile kaplasanız yansımadan dolayı elde edeceğiniz ışık şiddetinin artacağını umuyorum.
Sayın TCM güzel bir öneride bulunmuş ancak alüminyom folyo kaplayacaksanız son derece pürüzsüz bir yüzey elde etmeye bakın. Zira folyoda oluşabilecek kıvrımlar/buruşukluklar ışığı daha şiddetli bir şekilde yansıtıp, odaklandığı bitkiyi yakabilir.
Işık kaybını önlemek ve ışığı maksimum düzeyde kullanmak için Mylar film çok daha kullanışlı olur. Ama sizin seraya uygulamak uğraştırabilir.
Kolay gelsin
its_just_a_ride
24-03-2019, 11:59
Şimdi tekrar kontrol ettim, kullandığım ledler 2100-2400 lümen/mt. Bana sanki yeterli olur gibi gelmişti ama ne dersiniz?
Mesajınızı atladığımı fark ettim. 6500 lm civarı uygun olur. İmkanınız varsa 3250x2 lik floresan armatüre dönün.
its_just_a_ride
24-03-2019, 12:02
Bir naçizane tavsiye daha. İç mekanda neme çok takılmayın. Çok olumlu bir "artı" ancak olmazsa da olmaz diye bir şey yok. Sera naylonunu kaldırıp viyolleri enlemesine yan yana yerleştirin. Alt katlara doğru ışık akısı azalıyor çünkü üstlerde soğrulduğu için.
Bir naçizane tavsiye daha. İç mekanda neme çok takılmayın. Çok olumlu bir "artı" ancak olmazsa da olmaz diye bir şey yok. Sera naylonunu kaldırıp viyolleri enlemesine yan yana yerleştirin. Alt katlara doğru ışık akısı azalıyor çünkü üstlerde soğrulduğu için.
Çimlenme süresince naylonu kaldırmamayı planlıyorum. Gün içinde ara ara kapıyı açıp havalandırıyorum. Şimdiden çimlenme başladı. Birkaç gün daha bu şekilde kontrollü gidip sonra açacağım dediğiniz gibi. Üstlerde ışığın daha iyi olduğunu aklımda tutuyorum, ona göre yer değişiklikleri yaparım ihtiyaç oldukça.
Mesajınızı atladığımı fark ettim. 6500 lm civarı uygun olur. İmkanınız varsa 3250x2 lik floresan armatüre dönün.
Son led eklemeleriyle her katta 120cmlik 2400 lümen/mt led var. Viyollerin yaklaşık 30 cm üzerinde. Kat başına yaklaşık 2800 lümen fena değil sanki. Bir de sonucu bayaa merak ediyorum :) İstediğim gibi bir sonuç alamazsam önerinizi aklımda bulunduracağım, teşekkürler.
Pratikliğinden endişelenmekle birlikte günlük uğraştırabilecek ancak masrafsız bir önerim olacak. Işıkların yandığı süre boyunca yukarıdan aşağıya alüminyum folyo ile kaplasanız yansımadan dolayı elde edeceğiniz ışık şiddetinin artacağını umuyorum.
Bakmadan duramıyorum ki seraya, üstünü kapatırsam nasıl görücem :)
Çalışmalarınız hayırlı olsun çok düzenli ve üstünde çaba harcanmış.
Aynı mini seradan kullanıyorum henüz ışıklandırma yapamadım. Fakat daha önceki yazışmalardan bir karara vardım.
Yukarıda zaten öneriler var bir öneride benden olsun,
Her bir kat için 3 adet 60 cm beyaz led armatür alabilirsiniz. Toplamda 12 adet gerekiyor biraz masraflı ama yinede değerlendirilebilir.
Her bir armatür 1800 - 2000 lümen gücünde.
Toplamda her kata 5400 ila 6000 lm ışık düşüyor.
Veya en üste 3 armatür diğer katlara 2 armatürde uygulanabilir.
Ama siz güney cepheye bakan ve ışık ulaştığında 47 derece sıcaklığa ulaşan bir alana sahipsiniz.
Yani ek ışıklandırma size çokta gereklimi bilemiyorum.
Hayırlı hasatlar.
Bakmadan duramıyorum ki seraya, üstünü kapatırsam nasıl görücem :)
'Karasevda bizimkisi' diyorsunuz yani, ömürler görün o zaman.. ;)
Çalışmalarınız hayırlı olsun çok düzenli ve üstünde çaba harcanmış.
Aynı mini seradan kullanıyorum henüz ışıklandırma yapamadım. Fakat daha önceki yazışmalardan bir karara vardım.
Yukarıda zaten öneriler var bir öneride benden olsun,
Her bir kat için 3 adet 60 cm beyaz led armatür alabilirsiniz. Toplamda 12 adet gerekiyor biraz masraflı ama yinede değerlendirilebilir.
Her bir armatür 1800 - 2000 lümen gücünde.
Toplamda her kata 5400 ila 6000 lm ışık düşüyor.
Veya en üste 3 armatür diğer katlara 2 armatürde uygulanabilir.
Ama siz güney cepheye bakan ve ışık ulaştığında 47 derece sıcaklığa ulaşan bir alana sahipsiniz.
Yani ek ışıklandırma size çokta gereklimi bilemiyorum.
Hayırlı hasatlar.
Bu armatür olayına baktım aslında, çok daha kolay ve temiz bi çözüm olacaktı. Ama gerçekten çok pahalı, en az 500 lira falan harcamam gerekiyordu sanki, hızla vazgeçtim:)
its_just_a_ride
24-03-2019, 21:49
Son led eklemeleriyle her katta 120cmlik 2400 lümen/mt led var. Viyollerin yaklaşık 30 cm üzerinde. Kat başına yaklaşık 2800 lümen fena değil sanki. Bir de sonucu bayaa merak ediyorum :) İstediğim gibi bir sonuç alamazsam önerinizi aklımda bulunduracağım, teşekkürler.
3000 lümende çimlendirme yaptığım olmuştu. Hiç yoktan iyidir denilebilir. 30 cm'lik seviyeyi 5-10 santime indirebilirsiniz şiddeti arttırmak adına. Boylandıkça açarsınız aradaki mesafeyi. Bir 5 cm yakında olursa iyi olur. Amaç ilk çıktıklarında boya gitmemeleri.
MeyveliTepe
24-03-2019, 22:22
1,5 viyol kadar bir alan için 2250 lümen, 50cm yükseklik ile de gayet güzel fide yapılabiliyor.
Fotoğrafları sadece ben mi göremiyorum?
Güvenli internet aile filtresi varsa resimler görünmüyor
Domatesleri de ektim bugün. Hala biraz daha domates tohumum kaldı, dayanamayıp onları da ekicem sanırım
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190329/9d47b5aa3198b582db22fb6a6e971294.jpg
Zar zor sığabildiler seraya
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190329/b70909e62351cb8cdf2b378e12eb27c8.jpg
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Etkinlik dışında mahon67’den aldığım paw paw tohumlarımı 8 Ocak’ta ıslak kumaş arasında kilitli poşete koyup ağzını kapatmadan bekletmeye başlamıştım. Bugün bi açtım, ne göreyim, filizlenmiş iki tanesi :)
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190329/489ee2f868ecc4f3a3d7187d5034a24e.jpg
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
[QUOTE=Sofii;1564324]Domatesleri de ektim bugün. Hala biraz daha domates tohumum kaldı, dayanamayıp onları da ekicem sanırım
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190329/9d47b5aa3198b582db22fb6a6e971294.jpg
Sayın Sofii İst. neresindesiniz ki böyle güneş bulmuşsunuz (cam çok güneşli olarak görünüyor)
Beykoz’dayım. Bugün ara ara çok güzel güneş vardı ama soğuk hala
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
[QUOTE=Sofii;1564332]Beykoz’dayım. Bugün ara ara çok güzel güneş vardı ama soğuk hala
Siz bi uç ben diğer uç (Avrupa yakası) burda çoğunlukla kapalıydı
elifaydin
16-04-2019, 10:24
Son duruma dair meraktayız....
Tam da şimdiye kadar neler öğrendiğimi, nerelerde hata yaptığımı yazmak için bilgisayarın başına oturmuştum ki mesajınızı gördüm elifaydın, ilginize teşekkürler [emoji2]
Fotoğraflarla son durumu paylaşayım, süreci ayrı bi mesajla aktarayım
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190416/ee30bf9e215059c1bfeee9bdf00527a8.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190416/8a930cef77f79c383a43d84a5137bb4a.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190416/3419a420da956664f393696a21a5b71e.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190416/204f872dab4065287c9f0337ca00a689.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190416/b3ef494e3ff4d5bb18fc50167025202d.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190416/7e3b78b937824433fc1c5c5d980b2df7.jpg
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
elifaydin
16-04-2019, 12:47
İnsan gördükçe büyümelerini ne güzel hissediyor.
İlk tohumlar 18 Martta toprakla buluştu, şimdi düşününce çok uzun zaman geçmiş gibi geliyor ama aslında 1 ay bile dolmamış. Öyle bi tutkuyla başladım ki bu işe, fiziksel yorgunluk yarattığını söyleyemem ama sürekli kafamı meşgul eden, ne yapsam daha iyi olur sorgulamalarıyla, arada işler yolunda gitmeyince hafif moral bozukluklarıyla geçen, beklenmedik sürprizlerle daha da gaza geldiğim heyecanlı bir ay yaşadım.
Öncelikle çimlendirme ortamı ile daha sonra ilk yaprakların görünmesinden sonraki ortamın büyük oranda farklı olması gerekiyormuş. Çimlendirme sırasında ısı ve nem daha önemliyken yapraklar çıkınca bir anda ışık ihtiyacı çok daha önemli hale geliyor. Aynı serada hem çimlenmeye çalışanlar hem yaprak geliştirmeye çalışanlar olunca işler biraz karıştı. Çimlenme oranını arttırmak için nemi ve ısıyı yüksek tutmaya çalışırken aynı anda ışık da bol olsun deyince ikisini birden sağlamak zor oldu. Sera çok da büyük olmayan salonda yer değiştirip durdu. Önümüzdeki yıl mutlaka bu işler için iki ayrı ortam oluşturacağım. Zaten yer açısından da tek sera yeterli olmadı, evin her yerinde sürekli yer değiştiren saksılar oldu ki anladığım kadarıyla yer değişikliğinden de pek hoşlanmıyorlar.
Çimlenme oranını arttırmak için tohumların cinsine göre suda bekletmek veya ıslak peçete arasında kilitli poşette bekletmek işe yarıyormuş. Maalesef başlarda bunu yapmadım ve kayıplarım fazla oldu. Küçük tohumların bir gece ılık suda beklemesi, daha büyükçe olanların ıslak peçete arasında filizlenene kadar beklemesi iyi olurmuş. Özellikle biberlerde bu nedenle çok kaybım oldu. Peçete içinde filizlendirip eksem belki tüm tohumlarım çimlenebilirdi.
Çimlendirme için cocopeat ve perlit/vermikülit karışımı kullandım. Yapraklar çıktıktan sonra ışık da iyi olduğu halde gelişimleri istediğim kadar iyi olmadı. Tedbir için önerilen süreden önce (gerçek yaprakların belirli bir olgunluğuna gelmesini beklemeden) şaşırtmak durumunda kaldım. Şaşırtma için keçi gübresi ve torf kullandım. İlk partinin şaşırtma işini tamamlayıp ilk saksıya can suyunu vermemle bütün suyun fırt diye aşağıya indiğini görünce başımdan aşağı kaynar sular indi, elimde boolca cocopeat ve perlit varken karışıma neden eklememiştim ki, torfun suyu tutmadığını bile bile. Neyse sonraki partilerde cocopeat ve perlit de ekledim, ilk partinin suyunu daha dikkatli kontrol ediyorum.
Çimlendirmeyi viyollerde yaptım ama yapmasaymışım iyiymiş. Elimde çok fazla çeşit var ve ben aşırı meraklı bi insan olduğum için aynı viyola her çeşitten tohumlar ektim ne olacak acaba diye. Her tohumun çimlenme süresi ve oranı aynı değil tabii, öyle olunca çimlenenlerin yerini değiştirmek mümkün olmadı. Bi de çimlenmeyen gözler boş yere yer kaplıyor tabii. Önümüzdeki yıl için planım tohumları suda beklettikten veya peçete içinde filizlendirdikten sonra büyükçe kaplara topluca, elbette her bir çeşit farklı kapta olacak şekilde ekip, çimlenip belli bi boyuta gelenleri ayrı saksılara almak. Büyük kaplarda nem de viyol gözlerine oranla daha yüksek oluyor, bu da ekstra bir avantaj. Bu paragrafın tamamını daha önceden başkalarının deneyimlerinden de okumuştum ve biliyordum, buna rağmen uygulamadım ve sonucu iyi olmadı.
Işık meselesi pek önemliymiş, neyseki bu konuda çok da geç kalmadan laf dinledim de serayı ışıklandırdım. Şu an her katta 2800 lümen led ışık 7/24 yanıyor. Ledler fidelerin yaklaşık 35 cm üstünde. Daha iyi olabilir miydi, evet olurdu. Beyaz led kullanmak daha iyiymiş ama benim beyaz ışık görmeye tahammülüm yok ve sera salonda olacağı için gün ışığı almak durumunda kaldım. Lümeni biraz daha arttırmak kesinlikle çok daha iyi olabilir, seneye bunu da dikkate alacağım. Ama bu ışıklandırma olayı sayesinde lümen hesapları, seri bağlama, trafo, lehim falan filan gibi akla gelmeyecek şeyler öğrendim. Seneye ışıklandırmamı tek başıma yapabilecek duruma geldim diyebilirim.
40-50 fide yapılacaksa çok dert olmayabilir ama sayı 100’leri bulunca uygun yere sahip olmak gerekiyor. Salonun her tarafında saksılar, yerler sürekli toprak, balkonda bişeyler, bahçede bişeyler derken sürekli in çık, yer değiştir, biraz sinir bozucu ve oyalayıcı oldu. Şu an salonda 180 saksı var, daha da yaklaşık 100 tane daha gelecek gibi. Sınırlamalar yaratıcılığı arttırırmış derler ya, sürekli yeni bi çözüm buluyorum. Bakalım son durumda ne hale gelecek ev.
Ve hepsinden daha da önemlisi öğrendiğin herşeyi kusursuz şekilde uygulasan da gerisini doğaya bırakmak ve sabırlı olmak gerekiyormuş. Kendi zamanında, kendi doğasında ilerliyor gelişimleri. Bizimki sadece destek sunmak. Kimisi o desteği hemen alıp karşılık veriyor, kimisi de almıyor işte ne yaparsan yap. Tam vazgeçtim dediğim zaman kafasını topraktan çıkaran da oldu, günlerce ve her gün defalarca boş saksıya bakıp minnacık bi yeşil yaprak göremediklerim de. Günün sonunda bu yıl bu işten beklentimin ne olduğunu aklımdan çıkarmamaya çalışıyorum, derdim elimdeki çeşitlerin gelişim süreçlerini görmek ve tohum alıp devam ettirmek. Bunun için her birinden tek bir fidem dahi olsa yeter elbette ama bütün yaz konserve yapma hayali de gözümün önünden gitmiyor, naapıcaksın insanoğlu işte :)
Elimdeki çeşitler ile ilgili öğrendiklerim de oldu, onları ayrı bir mesajla paylaşayım.
Çimlendirmeyi viyollerde yaptım ama yapmasaymışım iyiymiş. Elimde çok fazla çeşit var ve ben aşırı meraklı bi insan olduğum için aynı viyola her çeşitten tohumlar ektim ne olacak acaba diye. Her tohumun çimlenme süresi ve oranı aynı değil tabii, öyle olunca çimlenenlerin yerini değiştirmek mümkün olmadı. Bi de çimlenmeyen gözler boş yere yer kaplıyor tabii. Önümüzdeki yıl için planım tohumları suda beklettikten veya peçete içinde filizlendirdikten sonra büyükçe kaplara topluca, elbette her bir çeşit farklı kapta olacak şekilde ekip, çimlenip belli bi boyuta gelenleri ayrı saksılara almak. Büyük kaplarda nem de viyol gözlerine oranla daha yüksek oluyor, bu da ekstra bir avantaj. Bu paragrafın tamamını daha önceden başkalarının deneyimlerinden de okumuştum ve biliyordum, buna rağmen uygulamadım ve sonucu iyi olmadı.
Bunları ben de okumuş idim ancak tam olarak zihnimde yer etmesi için deneyimlemek gerekiyormuş :p
Viyollere çoklu türden onlarca tohum ekimi hatasını ilk yılımda yaparak aynı dersi almış biri olarak; peynir kaplarını yıl boyu biriktirmek, aynı cins tohumları tek bir kapta değerlendirip fideleri aynı zamanda bardaklara alarak şaşırtmak kesinlikle daha kolay ve takip edilebilir bir süreç. Tohumları nemli peçetede bekletmekte hem çimlenme oranını arttırıyor hemde ilk filiz görme süremizi kısaltıyor.
Portakal Rengi
17-04-2019, 08:10
İlk tohumlar 18 Martta toprakla buluştu, şimdi düşününce çok uzun zaman geçmiş gibi geliyor ama aslında 1 ay bile dolmamış. Öyle bi tutkuyla başladım ki bu işe, fiziksel yorgunluk yarattığını söyleyemem ama sürekli kafamı meşgul eden, ne yapsam daha iyi olur sorgulamalarıyla, arada işler yolunda gitmeyince hafif moral bozukluklarıyla geçen, beklenmedik sürprizlerle daha da gaza geldiğim heyecanlı bir ay yaşadım.
Öncelikle çimlendirme ortamı ile daha sonra ilk yaprakların görünmesinden sonraki ortamın büyük oranda farklı olması gerekiyormuş. Çimlendirme sırasında ısı ve nem daha önemliyken yapraklar çıkınca bir anda ışık ihtiyacı çok daha önemli hale geliyor. Aynı serada hem çimlenmeye çalışanlar hem yaprak geliştirmeye çalışanlar olunca işler biraz karıştı. Çimlenme oranını arttırmak için nemi ve ısıyı yüksek tutmaya çalışırken aynı anda ışık da bol olsun deyince ikisini birden sağlamak zor oldu. Sera çok da büyük olmayan salonda yer değiştirip durdu. Önümüzdeki yıl mutlaka bu işler için iki ayrı ortam oluşturacağım. Zaten yer açısından da tek sera yeterli olmadı, evin her yerinde sürekli yer değiştiren saksılar oldu ki anladığım kadarıyla yer değişikliğinden de pek hoşlanmıyorlar.
Çimlenme oranını arttırmak için tohumların cinsine göre suda bekletmek veya ıslak peçete arasında kilitli poşette bekletmek işe yarıyormuş. Maalesef başlarda bunu yapmadım ve kayıplarım fazla oldu. Küçük tohumların bir gece ılık suda beklemesi, daha büyükçe olanların ıslak peçete arasında filizlenene kadar beklemesi iyi olurmuş. Özellikle biberlerde bu nedenle çok kaybım oldu. Peçete içinde filizlendirip eksem belki tüm tohumlarım çimlenebilirdi.
Çimlendirme için cocopeat ve perlit/vermikülit karışımı kullandım. Yapraklar çıktıktan sonra ışık da iyi olduğu halde gelişimleri istediğim kadar iyi olmadı. Tedbir için önerilen süreden önce (gerçek yaprakların belirli bir olgunluğuna gelmesini beklemeden) şaşırtmak durumunda kaldım. Şaşırtma için keçi gübresi ve torf kullandım. İlk partinin şaşırtma işini tamamlayıp ilk saksıya can suyunu vermemle bütün suyun fırt diye aşağıya indiğini görünce başımdan aşağı kaynar sular indi, elimde boolca cocopeat ve perlit varken karışıma neden eklememiştim ki, torfun suyu tutmadığını bile bile. Neyse sonraki partilerde cocopeat ve perlit de ekledim, ilk partinin suyunu daha dikkatli kontrol ediyorum.
Çimlendirmeyi viyollerde yaptım ama yapmasaymışım iyiymiş. Elimde çok fazla çeşit var ve ben aşırı meraklı bi insan olduğum için aynı viyola her çeşitten tohumlar ektim ne olacak acaba diye. Her tohumun çimlenme süresi ve oranı aynı değil tabii, öyle olunca çimlenenlerin yerini değiştirmek mümkün olmadı. Bi de çimlenmeyen gözler boş yere yer kaplıyor tabii. Önümüzdeki yıl için planım tohumları suda beklettikten veya peçete içinde filizlendirdikten sonra büyükçe kaplara topluca, elbette her bir çeşit farklı kapta olacak şekilde ekip, çimlenip belli bi boyuta gelenleri ayrı saksılara almak. Büyük kaplarda nem de viyol gözlerine oranla daha yüksek oluyor, bu da ekstra bir avantaj. Bu paragrafın tamamını daha önceden başkalarının deneyimlerinden de okumuştum ve biliyordum, buna rağmen uygulamadım ve sonucu iyi olmadı.
Işık meselesi pek önemliymiş, neyseki bu konuda çok da geç kalmadan laf dinledim de serayı ışıklandırdım. Şu an her katta 2800 lümen led ışık 7/24 yanıyor. Ledler fidelerin yaklaşık 35 cm üstünde. Daha iyi olabilir miydi, evet olurdu. Beyaz led kullanmak daha iyiymiş ama benim beyaz ışık görmeye tahammülüm yok ve sera salonda olacağı için gün ışığı almak durumunda kaldım. Lümeni biraz daha arttırmak kesinlikle çok daha iyi olabilir, seneye bunu da dikkate alacağım. Ama bu ışıklandırma olayı sayesinde lümen hesapları, seri bağlama, trafo, lehim falan filan gibi akla gelmeyecek şeyler öğrendim. Seneye ışıklandırmamı tek başıma yapabilecek duruma geldim diyebilirim.
40-50 fide yapılacaksa çok dert olmayabilir ama sayı 100’leri bulunca uygun yere sahip olmak gerekiyor. Salonun her tarafında saksılar, yerler sürekli toprak, balkonda bişeyler, bahçede bişeyler derken sürekli in çık, yer değiştir, biraz sinir bozucu ve oyalayıcı oldu. Şu an salonda 180 saksı var, daha da yaklaşık 100 tane daha gelecek gibi. Sınırlamalar yaratıcılığı arttırırmış derler ya, sürekli yeni bi çözüm buluyorum. Bakalım son durumda ne hale gelecek ev.
Ve hepsinden daha da önemlisi öğrendiğin herşeyi kusursuz şekilde uygulasan da gerisini doğaya bırakmak ve sabırlı olmak gerekiyormuş. Kendi zamanında, kendi doğasında ilerliyor gelişimleri. Bizimki sadece destek sunmak. Kimisi o desteği hemen alıp karşılık veriyor, kimisi de almıyor işte ne yaparsan yap. Tam vazgeçtim dediğim zaman kafasını topraktan çıkaran da oldu, günlerce ve her gün defalarca boş saksıya bakıp minnacık bi yeşil yaprak göremediklerim de. Günün sonunda bu yıl bu işten beklentimin ne olduğunu aklımdan çıkarmamaya çalışıyorum, derdim elimdeki çeşitlerin gelişim süreçlerini görmek ve tohum alıp devam ettirmek. Bunun için her birinden tek bir fidem dahi olsa yeter elbette ama bütün yaz konserve yapma hayali de gözümün önünden gitmiyor, naapıcaksın insanoğlu işte :)
Elimdeki çeşitler ile ilgili öğrendiklerim de oldu, onları ayrı bir mesajla paylaşayım.
Gülümseyerek okuyorum. Geçen yıl başıma gelenler ! (Işıklandırma dışında)
Bu fide aşaması. "Az sonra" bölümü geliyor. Toprak ile buluşacaklar. Beklenen durumlar :
Hangisini ne zaman sulamalı ?
Toprak istekleri farklı olduğu için, ne gibi yetersizlikler görülecek ?
Toprakta organik madde eksikliği var mı ? Varsa, hangi bitkiye ne tür destekler gerekecek ?
Forumun hastalık ve zararlılar bölümü ne kadar çokmuş, hepsinin uzun olması kural mı acaba ?
Aaaaa, yaprakta benek gibi bir şey var! Bir yerde okumuştum, kanser mi ? (Azı kurtarmaz :) ) Yeniden araştırmalar.
Ne güzel büyüyordu, neden yavaşladı ? "Şu çiçekleri bir görsem" heyecanları.
Bir fide ölse, içi parçalanmalar. (Örneğin; lanet kedi, başka yer bulamadın mı ? Ne istedin güzelimden ? ) "Bu yağmur, rüzgar da nereden çıktı canım"lar .
İşin doğrusu asıl öğrenme yeni başlıyor. Şimdiye kadar çoğunlukla denetleyebildiğimiz ortamda çalıştınız. Bundan sonra denetim doğada olacak.
Sabahlar heyecanlı oluyor. İlk iş var. Çay sonra koyulabilir.
Eğil, kalk, çapala derken anatomi bilgisi gelişiyor. Ne çok kasımız varmış ? Kasın alt katmanında da kas oluyormuş :)
İlk domatese dokunmanın zevki var. Ardından tüm yaprakları gözden geçirmek var. Koklaya koklaya yapılan domates kahvaltısı var.
Bu yaz göz açıp kapayıncaya kadar geçer.
Not etmeniz gereken şeyler oluyor. "Önümüzdeki yıl şunları şöyle yapacağım."
Yaz sonu yargısı : Çiftçilerin işi ne denli zormuş yaaa ! Havalar ters giderse emekler heba. Kaderci olmayıp da ne yapsınlar ? .....
Kolay gelsin.
Fidelerin durumu fena değil şimdilik. Daha iyi gelişmeleri için Meyvelitepe’nin İrfan Çayı tarifini denemeye başladım. Bahçeden topladığım yonca ve ballı babalara biraz pancar yaprağı ekledim. 15 lt suyun içinde 2 gündür akvaryum motoru ile havalandırıyorum. İlk başladığımda 115 olan EC değeri şu an 240 oldu. Birkaç gün daha devam edecek, 1000 olduğunda fidelere besin olacak. Bakalım bakalım neler olacak[emoji2]
İlginizi çekerse İrfan Çayı başlığına bi göz atarsınız.
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190421/05eb38142cf6fe54faceef1200752145.jpg
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Ooooo bu ne profesyonellik. Maşallah deyim. Ben gübreli toprağa dua edicem. Yapcak başka şeyim yok :) inşallah verimli olur. Sizde bana dua edin.
Bizim evde son durumlar...
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190502/706d7f7752d1446998a79ab4c5192863.jpghttps://uploads.tapatalk-cdn.com/20190502/51239f873d8863cc2eb5eef544e262eb.jpghttps://uploads.tapatalk-cdn.com/20190502/35b3f425b9cf11e4384e89d56c6b4858.jpghttps://uploads.tapatalk-cdn.com/20190502/4734d5113d6ea80f58d788fca13ce33d.jpghttps://uploads.tapatalk-cdn.com/20190502/8d4d8aab7c4cd9a920327a7d8dac6a15.jpghttps://uploads.tapatalk-cdn.com/20190502/e90c175ee854217390956ca28404c4e6.jpg
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Musa Gündoğan
02-05-2019, 13:18
biraz ışık gereksinimi var gibi geliyor bana. fideler gövde kısımları ince kalmış. belki de sonradan müdahale ile boyuna uzamaları durdurdunuz. ancak fide olayınız çok başarılı ilerliyor. hep destek tam destek.
güzel bahçe sezonu dilerim
Gelişimlerinde bi dengesizlik var. Erken şaşırttıklarımın toprağında keçi gübresi var, sanırım onun etkisiyle coştular. Viyollerdekiler doğrudan güneşe maruz kaldı, fark ettiğimde gölgeleme yaptım. Bir de irfan çayının mucizevi desteğiyle toparlamaya başladılar. Bugün yarın onları da şaşırtacağım. Seranın ışıklandırması var aslında. Gübre ve irfan çayı desteğiyle toprağa gidene kadar iyice toparlarlar diye umuyorum. 20 Mayıs haftası toprakla buluşacaklar.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
biraz ışık gereksinimi var gibi geliyor bana. fideler gövde kısımları ince kalmış. belki de sonradan müdahale ile boyuna uzamaları durdurdunuz. ancak fide olayınız çok başarılı ilerliyor. hep destek tam destek.
güzel bahçe sezonu dilerim
Gövdelerin ince kalması ışık yetersizliğinden mi? Dediğiniz gibi, başta ışık yetersizdi, boya gittiler, ışığı arttırıp durdurdum. Şimdi gövdelerinin kalınlaşması için ne yapabilirim? Kat başına 2800 lümen ışık var. Hala mı yetmiyo ki [emoji2960]
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
its_just_a_ride
02-05-2019, 21:09
Gelişimlerinde bi dengesizlik var. Erken şaşırttıklarımın toprağında keçi gübresi var, sanırım onun etkisiyle coştular. Viyollerdekiler doğrudan güneşe maruz kaldı, fark ettiğimde gölgeleme yaptım. Bir de irfan çayının mucizevi desteğiyle toparlamaya başladılar. Bugün yarın onları da şaşırtacağım. Seranın ışıklandırması var aslında. Gübre ve irfan çayı desteğiyle toprağa gidene kadar iyice toparlarlar diye umuyorum. 20 Mayıs haftası toprakla buluşacaklar.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
20 Mayıs haftası bazı fideler için geç olacak gibi duruyor. Umarım fire az olur. Kolay gelsin.
Musa Gündoğan
03-05-2019, 07:53
Gövdelerin ince kalması ışık yetersizliğinden mi? Dediğiniz gibi, başta ışık yetersizdi, boya gittiler, ışığı arttırıp durdurdum. Şimdi gövdelerinin kalınlaşması için ne yapabilirim? Kat başına 2800 lümen ışık var. Hala mı yetmiyo ki [emoji2960]
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
bir kaç yerde de yazmıştım lümen sayısı başlı başına yeterli değil kat başına lümen sayınız yeterli. ışık sıcaklık değeri kaç bu da önemli faktör. benim tavsiyem kesinlikle 6000K nın altına inmemeli ve mümkünse 6500K kullanılmalı
gövdeleri kalınlaştırmanın tek yöntemi bu saatten sonra dışarı çıkarmak örneğin sabah 3 saat gün ışığı akşam 3 saat gün ışığı kalınlaşmasını sağlar (garanti)
ilk zamanlar doğrudan öğle güneşiyle karşı karşıya bırakmayın hemen yanar
Musa Gündoğan
03-05-2019, 07:53
istanbuldaysanız artık korkmayın fidelerin tamamını dışarı çıkarın bundan sonra 5 derecenin altına sıcaklık düşmez. ancak yine de hava durumunu takip edin
AkisSoftware
03-05-2019, 08:09
https://www.sabah.com.tr/ekonomi/2019/05/02/kapali-ortamda-led-aydinlatma-ile-domates-yetistirdiler
Böyle bir şey bulmak gerek sanırım hepimizin işine yarayabilir.
Portakal Rengi
03-05-2019, 08:41
Gelişimlerinde bi dengesizlik var. Erken şaşırttıklarımın toprağında keçi gübresi var, sanırım onun etkisiyle coştular. Viyollerdekiler doğrudan güneşe maruz kaldı, fark ettiğimde gölgeleme yaptım. Bir de irfan çayının mucizevi desteğiyle toparlamaya başladılar. Bugün yarın onları da şaşırtacağım. Seranın ışıklandırması var aslında. Gübre ve irfan çayı desteğiyle toprağa gidene kadar iyice toparlarlar diye umuyorum. 20 Mayıs haftası toprakla buluşacaklar.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
İnce gövdeler sulamayı fazla yaptığımızdan oluyor sanıyorum. (Korku dağları bekler. Aman kurumasın derken :) )
Dışarıya çıkarmadan önce gövdeyi kalınlaştırmak için bir yöntemim var. Yeterince uzağa yerleştirilmiş, sağa sola dönen vantilatör. Hem sıcaklık düşük değil hem kontrollü rüzgar. Hafifçe salınsınlar. Çok narin görünenlere çubuk desteği gerek.
Günde iki doz, 30-60 dakika denedim. Sayın TCM'nin deyişiyle "fidan boylu fidelerim" kendine gelmişti.
Dikkat : Rüzgar toprakta kurumayı arttırıyor.
Öneriler için çok teşekkürler. Dün bazılarının saksılarını büyüttüm. Pazartesiden itibaren de parça parça bahçeye asıl yerlerine ekmeye başlayacağım. Küçükler de büyüdükçe sonradan katılırlar aralarına.
Bugün fidelerin bir kısmı yeni sahiplerine gittiler. Eşe dosta fide hediye etmek çok tatlı :) Evde de biraz fazla bıraktım gelene gidene hediye ederim diye.
Bu aşamaya kadar geldiler ya, bahçede daha da serpilir güzelleşir kızlarım. Doğa benden iyi bakar onlara :)
Dün en büyük boy 20 fideyi büyük saksılara dikip bahçenin en gölge yerine yerleştirdim. Gece yağmur bastırınca korku içinde geçirdim geceyi. Sabah hepsi çok iyi durumdaydı çok şükür. O gazla bahçenin bir kısmına 24 fideyle kadife çiçeklerini diktim. Tam iş bitti, bi yağmur bastırdı yine. Can sularını yağmur vermiş oldu. Yarın sabaha kadar ara ara yağmur görünüyor. Dün geceki kadar olmasa da hafif bi korku içindeyim, bakalım neler olacak.
Fotoğraflar çalışırken çekildi, son halleri değil. Yarın toprak hazırlıklarına devam...
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190507/e87771e3dd05554f75151b10b70e4038.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190507/ab1218ee05952f5b5b1af4f10f54a931.jpg
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
rencberdede
09-05-2019, 02:31
https://www.sabah.com.tr/ekonomi/2019/05/02/kapali-ortamda-led-aydinlatma-ile-domates-yetistirdiler
Böyle bir şey bulmak gerek sanırım hepimizin işine yarayabilir.
Bu yıllardır bilinen ve uygulanan bir yöntem. Burada Amerika'nın yeniden keşfi gibi sunulmuş.
Bitkiler fotosentez yaparken bize mavi ve kırmızı gözüken ışıkları kullandıklarından diğer renkteki (dalga boyundaki) ışıklar için fazladan enerji harcanmıyor, sadece kırmızı ve mavi tonlardaki ledler kullanılıyor. Beyaz led bitkinin kullanmadığı renkteki ışıkları da üreterek gereksiz enerji harcıyor. Sadece iki ton mavi ve iki ton kırmızı led kullanarak, hiç güneş ışığı almadan gayet sağlıklı fideler ürettim.
Eğer "böyle bir şey" bulmak istiyorsanız nette led bitki büyütme lambası veya led grow light diye her yerde bulabilirsiniz. Elinizden geliyorsa kendiniz de yapabilirsiniz.
Bahçede son durumlar
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190509/30ce6162f91dedc785062fc736402d06.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190509/fb110a5e55797cf8c5a5ee88cd053f6c.jpg
3 litrelik pet şişeleri ortadan ikiye bölüp altlarını üstlerini kestim. Yaklaşık 5 cm gibi toprağa gömüp içini köklendirme için kullandığım toprak karışımıyla doldurdum. İçlerine mısır ve fasülye tohumu ektim. Bakalım neler olacak?
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190509/6b204147dcee5706b51e5f62e12f926f.jpg
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
elifaydin
10-05-2019, 10:57
Pet şişe kısmını anlamadım, cahilliğime verin ama sanki kökleri kısıtlar gibi geldi bana. bitkiyi saksısıyla toprağa gömmek gibi, bilemedim.
Saksının altı yok gibi düşünün, kestim alt kısımlarını, bi silindir elde ettim, alt kısmı toprağa yerleştirip içine kendi hazırladığım toprağı doldurdum. Keşke bi fotoğraf çekseydim
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
AkisSoftware
10-05-2019, 11:03
Pet şişe kısmını anlamadım, cahilliğime verin ama sanki kökleri kısıtlar gibi geldi bana. bitkiyi saksısıyla toprağa gömmek gibi, bilemedim.
http://www.agaclar.net/forum/pratik-bilgiler-mutfak-malzemeleri-ve-aletleri/43125.htm
Arkadaşın yaptığı böyle bir şey olabilir mi?
Eğer tohumu topraktan soyutluyorsa, toprakta tohuma zarar verecek bir şeyler olmasından olabilir.
Not: Arkadaş açıklama yapmış :)
Pazartesi bahçeye geçtiler, bugün sorunlarımız başladı [emoji2960]
Patlıcanların yaprakları beyazlaştı. Domates ve biberlerde yok, sadece patlıcanlarda.
Başlayalım forumun hastalıklarla ilgili sayfalarını okumaya. Bu kadar erken başlayacağımı düşünmemiştim [emoji20]
https://uploads.tapatalk-cdn.com/20190510/720f0621ba3a7fd0e5c597380f103dfc.jpg
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
bahcedenn
10-05-2019, 15:37
Merhaba Sn. Sofii,
Hastalık anlamında korkmanıza gerek yok. Gördüğünüz güneş yanıklığı gibi gözüküyor. Körpe fidelerinizi sanırım hiç alıştırmadan dışarıya almışsınız. Aslında İstanbul için hava durumu oldukça kapalı, parçalı bulutlu birkaç gündür ama demek ki fideleriniz hiç alıştırılmamışlar dış ortama. Toparlarlar diye düşünüyorum ama biraz zaman alır.
Bu arada keşke pet şişeleri de o şekilde kullanmasaydınız. Onun yerine çukurları biraz derin açıp hazırladığınız toprak karışımını en alta koyup tohumlarınızı üzerine bırakıp sonra da çukurları kapatsaydınız.
Çıktıklarından beri ya yağmur yapıyor ya da hava kapalı. Hiç güneş yanığı olabileceğini düşünmemiştim. Evde yaklaşık 100 tane kadar daha sebze fidesi var, nasıl dışarı alıştıracağımı hiç bilemiyorum[emoji15]Bulacağım bi yol.
Pet şişe olayını birinden duydum, merak edip bi 10 tane kadar deneme amaçlı yaptım. Hemen yanına şişesiz, bahsettiğiniz gibi çukur açıp hazırladığım toprağı doldurarak da aynı tohumlardan ektim. Basit bi kontrol grubu oldu yani [emoji2]
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
its_just_a_ride
12-05-2019, 12:43
Çıktıklarından beri ya yağmur yapıyor ya da hava kapalı. Hiç güneş yanığı olabileceğini düşünmemiştim. Evde yaklaşık 100 tane kadar daha sebze fidesi var, nasıl dışarı alıştıracağımı hiç bilemiyorum[emoji15]Bulacağım bi yol.
Pet şişe olayını birinden duydum, merak edip bi 10 tane kadar deneme amaçlı yaptım. Hemen yanına şişesiz, bahsettiğiniz gibi çukur açıp hazırladığım toprağı doldurarak da aynı tohumlardan ektim. Basit bi kontrol grubu oldu yani [emoji2]
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Sebze kasalarında gevrekleştirebilirsiniz fidelerinizi. Yer varsa 100 adet çok da fazla rakam değil açıkçası. "Hardening off", "sun acclimation seedlings" diye aratın google'da. Kolay gelsin.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.