PDA

View Full Version : Güvem eriği reçeli




bahcedenn
05-10-2015, 01:26
Bayramda 1 saatte 5 kg kadar topladım. Belki toplamak için biraz erkendi ama fırsatı kaçırmak istemedim. Denk gelirse yakında tekrar gidip marmelat ya da reçel için de toplamak istiyorum.




Taşlıbahçe
05-10-2015, 17:50
Bayramda 1 saatte 5 kg kadar topladım. Belki toplamak için biraz erkendi ama fırsatı kaçırmak istemedim. Denk gelirse yakında tekrar gidip marmelat ya da reçel için de toplamak istiyorum.

Kıklareli, Kofçaz'ın Kocayazı ve Kula köylerinde çakal eriğinden yapılma mayalı bir içecek hatırlıyorum da tarifi yok. Bilginiz var mı veya bağlantılarınız, soracak birileri :)

bahcedenn
05-10-2015, 19:46
Kıklareli, Kofçaz'ın Kocayazı ve Kula köylerinde çakal eriğinden yapılma mayalı bir içecek hatırlıyorum da tarifi yok. Bilginiz var mı veya bağlantılarınız, soracak birileri :)

Rahmetli babam sağ olsaydı o köylerden olmasa bile civarlarından mutlaka tanıdık bulurdu.

Ben Pınarhisarlıyım. Bizim oralarda hiç duymadım. Bilinse mutlaka konusu geçerdi. Köyden haber bekliyorum, yakında gitme ihtimalim var. Gittiğimde mutlaka soruştururum. Ben de meraklandım şimdi.

A_NOMAD
06-10-2015, 12:53
Kıklareli, Kofçaz'ın Kocayazı ve Kula köylerinde çakal eriğinden yapılma mayalı bir içecek hatırlıyorum da tarifi yok. Bilginiz var mı veya bağlantılarınız, soracak birileri :)

Mayalı değil ama annemin hemen her sene hazırladığı bir formu var, sulandırıp içecek haline getiriliyor ve çok lezzetli. Marmelattan epey koyu/katı kıvamda, birkaç yıl sapasağlam kalıyor.

Acaba anımsadığınız böyle bir şey miydi?

Kavanozdaki görüntüsü:
580113

Kaşıkta kıvamı daha net görülebilir:
580114

bahcedenn
06-10-2015, 12:56
Mayalı değil ama annemin hemen her sene hazırladığı bir formu var, sulandırıp içecek haline getiriliyor ve çok lezzetli. Marmelattan epey koyu kıvamda.

Acaba anımsadığınız böyle bir şey miydi?

Kavanozdaki görüntüsü:
580113

Kaşıkta kıvamı daha net görülebilir:
580114

Ben bu formüle de talibim. :)

A_NOMAD
06-10-2015, 13:46
Ben bu formüle de talibim. :)

Hemen annemi aradım :D

Efendim doğadan topladığımız güvemleri, adet yerini bulsun diye bir kez sudan geçirip tenceremize alıyoruz.

Üzerini örtecek kadar su ekleyerek güvemler iyice yumuşayıp, yırtılmaya başlayana kadar haşlıyoruz.

Haşlandıktan sonra sıcak karışımımızı delikli süzgeçten, elimizle bastıra bastıra geçiriyoruz.

Elde ettiğimiz püreye 1/4 oranında şeker ekleyerek (4 kilo güveme 1 kilo şeker ama isteğe göre hiç şeker eklenmeden de yapılabilirmiş) ocağa alıyoruz.

Eğer şeker kattıysak, kaynamaya başladığında 1 çay kaşığı kadar limon tuzu ilave ediyoruz ve üzerinde oluşan köpükler kendiliğinden kaybolmaya başlayana, koyu bir marmelat kıvamı elde edene kadar kaynatıyoruz.

İstediğimiz kıvama geldiğinde ocağı kapatıp hemen (sıcak sıcak hatta kaynar halde) kavanozlara dolduruyoruz, kuru olduğundan emin olduğumuz kapakları sıkıca kapatıp kavanozları ters çeviriyoruz, tamamen soğuyana kadar böyle baş aşağı şekilde kalacaklar.

Bir ay boyunca hiç kapağını açmıyoruz, daha sonra kullanmaya başlanabilir.

Karanlık ve serin bir yerde ya da buz dolabında çok uzun süre muhafaza edilebiliyor.

Soğuduktan sonra, o istediğimiz koyu/katı kıvama kavuşuyor. Kansızlığa çok iyi geldiğini de hatırlatmak isterim :)

1 litre suya 1-2 yemek kaşığı karıştırarak (istediğiniz oranda karıştırabilirsiniz) harika, hafif ekşi-hafif tatlı, ferahlatıcı ve canlandırıcı bir içecek elde edebilirsiniz.

******************************************

Bir de şöyle bir yöntem varmış:
Aynı şekilde hazırladığımız karışımı çok koyulaşana kadar kaynatıp bir tepsiye döküyoruz, tahta bir kaşığın sırtıyla güzelce yayılmasını sağlıyoruz. Üstüne temiz bir tülbent örterek soğuyana kadar bekliyoruz.
Soğuduktan sonra minik kareler olacak şekilde keserek bir sürü küp elde ediyoruz.

Çocukken annem bize bundan yapar ve şeker diye kandırırdı, bayıla bayıla yerdik :D

bahcedenn
06-10-2015, 14:18
O zaman bir soru daha sorayım. Kusura bakmayın. :)

Bu marmelatı yapmak için güvemleri ne zaman toplamalıyız? Don yemelerini mi beklemeliyiz? Yoksa bu aralar yapsak ta olur mu?

Bu arada şimdi aklıma geldi. Kevgirden geçirmek için daha az can yakan bir formül var mı? Annem de marmelat için aynı tarifi verdiğinde çekirdekleri şekilsiz ve bir tarafı hafif sivri olduğundan ötürü biraz ellerin acıyabilir demişti.

A_NOMAD
06-10-2015, 14:28
Annemler bu dönemde topluyorlar, hatta birkaç gün içinde toplamaya gideceklermiş.

Maalesef bildiğim kadarıyla can yanmadan olmuyor :D

bahcedenn
06-10-2015, 15:30
Kıklareli, Kofçaz'ın Kocayazı ve Kula köylerinde çakal eriğinden yapılma mayalı bir içecek hatırlıyorum da tarifi yok. Bilginiz var mı veya bağlantılarınız, soracak birileri :)

Acaba öğrenebilir miyim diye Kofçaz'da reçelcilik yapan yerel bir firmayı aradım. Durumu izah ettim ama maalesef konuştuğum kişi böyle bir tarifi ne biliyor ne de duymuş.

Yalnız benim kendimin yaptığı bir tarif var ama ben de ticari olarak yapmıyorum, imalathane olduğum için elimdeki imkanları kullanarak sadece eşime dostuma yapıyorum dedi bu ürünü. Daha çok kan şekerini düzenleyici bir içecek olarak değerlendiriliyormuş.

Tadı buruk olan yabani ahlat ve elmadan ya da güvem eriğinden yapılıyor. İçerisinde de ren bitkisi diye bir bitki daha var dedi. Sadece su kullanılıyor. İçerisine ne şeker ne de tuz konulmuyor. Turşu gibi bir şey oluyor ama turşu tadında kesinlikle değilmiş. Tarif yok. :) Koca dedemden accık şundan accık bundan konuluyor diye yapa yapa öğrendim dedi. Vakit olarak ise Ekim sonu Kasım başlarında falan yapılıyormuş.

Taşlıbahçe
06-10-2015, 16:40
Acaba öğrenebilir miyim diye Kofçaz'da reçelcilik yapan yerel bir firmayı aradım. Durumu izah ettim ama maalesef konuştuğum kişi böyle bir tarifi ne biliyor ne de duymuş.

Yalnız benim kendimin yaptığı bir tarif var ama ben de ticari olarak yapmıyorum, imalathane olduğum için elimdeki imkanları kullanarak sadece eşime dostuma yapıyorum dedi bu ürünü. Daha çok kan şekerini düzenleyici bir içecek olarak değerlendiriliyormuş.

Tadı buruk olan yabani ahlat ve elmadan ya da güvem eriğinden yapılıyor. İçerisinde de ren bitkisi diye bir bitki daha var dedi. Sadece su kullanılıyor. İçerisine ne şeker ne de tuz konulmuyor. Turşu gibi bir şey oluyor ama turşu tadında kesinlikle değilmiş. Tarif yok. :) Koca dedemden accık şundan accık bundan konuluyor diye yapa yapa öğrendim dedi. Vakit olarak ise Ekim sonu Kasım başlarında falan yapılıyormuş.

Bu tarif olabilir; mayalı dediğime bakmayın, bahsettiğim içecek muhtemelen meyvelerin içerisindeki doğal mayaların aktifleşmesiyle oluşan bir içecekti.

Kış vakti içtiğimi iyi hatırlıyorum.

bahcedenn
06-10-2015, 22:30
Bu tarif olabilir; mayalı dediğime bakmayın, bahsettiğim içecek muhtemelen meyvelerin içerisindeki doğal mayaların aktifleşmesiyle oluşan bir içecekti.

Kış vakti içtiğimi iyi hatırlıyorum.

Daha evvel dediğim gibi, eğer köye yakında gidersem buraya da gidip öğrenmeye çalışırım. Belki de herkesin bilmediği bu lezzetin tarifini öğrenebiliriz. :)

Taşlıbahçe
07-10-2015, 17:56
Daha evvel dediğim gibi, eğer köye yakında gidersem buraya da gidip öğrenmeye çalışırım. Belki de herkesin bilmediği bu lezzetin tarifini öğrenebiliriz. :)

Umarım halen yapıyorlardır; 20 yıl geçmiş aradan... Tadı halen damağımda :)

akçabardak
07-10-2015, 19:37
Konuya dahil olmadan edemedim, Ankara'dayken biz de güvem eriği toplamaya giderdik, Ekim-Kasım gibi toplayıp şurubunu yapardık.

Güvem erikleri temizlenip yıkandıktan sonra 5lt.lik cam kavanozlara şekerle basardık, siyah zeytin yapımı gibi ama tuz yerine şeker, bir kat meyve bir kat şeker bu şekilde kavanoz doluncaya kadar arada bastırırdık iyice meyvelerin yerleşmesi için, kavanozun kapağı sıkıca kapatılır ve serin karanlık yerde kendi kendine sulanır mayalanırdı.
1-2 ay sonra açılır bir ölçüye 2-3 ölçü su karıştırıp içilirdi. Aynı şekilde kızılcıktan da yapılırdı.

Şekeri isteğe göre ayarlanabilir.

Taşlıbahçe
07-10-2015, 21:09
Konuya dahil olmadan edemedim, Ankara'dayken biz de güvem eriği toplamaya giderdik, Ekim-Kasım gibi toplayıp şurubunu yapardık.

Güvem erikleri temizlenip yıkandıktan sonra 5lt.lik cam kavanozlara şekerle basardık, siyah zeytin yapımı gibi ama tuz yerine şeker, bir kat meyve bir kat şeker bu şekilde kavanoz doluncaya kadar arada bastırırdık iyice meyvelerin yerleşmesi için, kavanozun kapağı sıkıca kapatılır ve serin karanlık yerde kendi kendine sulanır mayalanırdı.
1-2 ay sonra açılır bir ölçüye 2-3 ölçü su karıştırıp içilirdi. Aynı şekilde kızılcıktan da yapılırdı.

Şekeri isteğe göre ayarlanabilir.


İyi ki dahil oldunuz :) Tarifiniz memleketten mi, yoksa Ankara'dan mı? Yukarıda bahsettiğim bölge Bulgaristan sınırına yakın, ki halkı da oradan göçme Pomaklar. Kışlık hazırlıklar söz konusu olduğunda Bulgaristan'a yaklaşıldıkça tarifler, faaliyetler artıyor nedense :)

akçabardak
07-10-2015, 21:43
İyi ki dahil oldunuz :) Tarifiniz memleketten mi, yoksa Ankara'dan mı? Yukarıda bahsettiğim bölge Bulgaristan sınırına yakın, ki halkı da oradan göçme Pomaklar. Kışlık hazırlıklar söz konusu olduğunda Bulgaristan'a yaklaşıldıkça tarifler, faaliyetler artıyor nedense :)

Tarif Bulgaristan'dan annemler kışın içecek olarak çok yaparlardı, biz çocuktuk o zamanlar toplamaya giderdik hem kızılcık hem de güvem eriği, ben de annemden öğrenmiştim.

Türkiye' ye göç ettikten sonra Ankara'ya yakın bir yere piknik yapmaya gitmiştik ben çevreyi dolaşırken güvem erikleri gözüme çarptı nasıl sevinmiştim onu tekrar buldum diye, ozaman toplayıp yapmıştım, bir kaç sene üst üste hep gittik toplamaya ama artık Ankara'da değiliz buralarda hiç rastlamadım, pazarlarda araştırıyorum ama bulamıyorum, kızılcık geliyor köylerden ama güvem yok malesef.

Bir de en çok özlediğim Armut turşusu, armutlar 2-3 cm. çapında yuvarlak, burada ahlat diyorlar ama ahlatlar taş gibi meyvesinin içi de taşlı zaten, benim bildiklerim armutlar biraz bekleyince yumuşacık olurlardı ve biz onları öyle bile yenmesini çok severdik, kır armudu derdik ona biz, annemler büyük fıçılara kurardı bütün kış suyunu içerdik.

Taşlıbahçe
08-10-2015, 20:47
Tarif Bulgaristan'dan annemler kışın içecek olarak çok yaparlardı, biz çocuktuk o zamanlar toplamaya giderdik hem kızılcık hem de güvem eriği, ben de annemden öğrenmiştim.

Türkiye' ye göç ettikten sonra Ankara'ya yakın bir yere piknik yapmaya gitmiştik ben çevreyi dolaşırken güvem erikleri gözüme çarptı nasıl sevinmiştim onu tekrar buldum diye, ozaman toplayıp yapmıştım, bir kaç sene üst üste hep gittik toplamaya ama artık Ankara'da değiliz buralarda hiç rastlamadım, pazarlarda araştırıyorum ama bulamıyorum, kızılcık geliyor köylerden ama güvem yok malesef.

Bir de en çok özlediğim Armut turşusu, armutlar 2-3 cm. çapında yuvarlak, burada ahlat diyorlar ama ahlatlar taş gibi meyvesinin içi de taşlı zaten, benim bildiklerim armutlar biraz bekleyince yumuşacık olurlardı ve biz onları öyle bile yenmesini çok severdik, kır armudu derdik ona biz, annemler büyük fıçılara kurardı bütün kış suyunu içerdik.

bahsettiğiniz armutlar veya aynı işi görebilecek olanlar sanırım bizde var; burada saman armudu diyorlar toplandıktan sonra saman içinde olgunlaştıkları için; gerçi illa da samana gerek yok, bir kenarda üzerine başka armut gelmeyecek şekilde yayıldığında da yenecek kıvama geliyorlar. Yer kısıtlıysa ve üst üste yığmak gerekiyorsa bir sıra saman, sonra armut, sonra saman ve yeniden armut sırasıyla istiflenip üstten başlanarak yeniyor.

Siz bizim karşı kıyıdasınız; uzak değiliz. Kasım ayında gelin hasadı ve turşuyu beraber yapalım; yarı yarıya paylaşırız :)

Aşağıya görseli ve yaptığım bir resmi ekliyorum.


580396


580397

bahcedenn
08-10-2015, 21:01
Zeytin başlığını takip eden daha çok oluyor diye orada sormuştum ama burada da sorayım. Resimdeki aletin ya da benzerinin ülkemizde satışı var mıdır acaba? Böyle bir aletin olması kuşburnu ve güvem eriği hasadı için mükemmel olur.

Taşlıbahçe
08-10-2015, 21:01
Bahcedenn; siz de buyrun, Hakan'la da görüşmüş olursunuz (Çiroz); az evvel beraberdik :)

bahcedenn
08-10-2015, 21:06
Bahcedenn; siz de buyrun, Hakan'la da görüşmüş olursunuz (Çiroz); az evvel beraberdik :)

Vallahi süper olur aslında. Keşke denk getirebilsem de gelebilsem. :)
Bu arada özledik Sn. Çiroz'u. Çok çok selam söylersiniz. :)

Ozlem A
08-10-2015, 21:20
O zaman bir soru daha sorayım. Kusura bakmayın. :)

Bu marmelatı yapmak için güvemleri ne zaman toplamalıyız? Don yemelerini mi beklemeliyiz? Yoksa bu aralar yapsak ta olur mu?

Bu arada şimdi aklıma geldi. Kevgirden geçirmek için daha az can yakan bir formül var mı? Annem de marmelat için aynı tarifi verdiğinde çekirdekleri şekilsiz ve bir tarafı hafif sivri olduğundan ötürü biraz ellerin acıyabilir demişti.

Bir formül var ama alet lazım :))

Meşhur ve lüksiyeti bol züccaciye zincirimizin büyük bir mağazasına gidip "food mill" diye sorar iseniz size tava, huni ve kevgir melezi, kollu bir alet gösterecekler. Bu aletle kolu çevirdikçe kabuk ve çekirdek üstte, suyu alta akacak şekilde can acıtmadan iyapabilirsiniz. Kol kuvveti lazım biraz tabii.. Bu aleti her türlü püre ve domates, biber salçası yapımında kullanabilirsiniz.

Bu arada ben geçen yıl Yalova'da köylü pazarından aldığım güvem eriklerini şekersiz konsantre yaptım, salatalara nar ekşisi niyetine kullandım epeyce, ayrıca bizim ufaklık için de sulandırıp bal ekleyerek meyve suyu olmuştu.

akçabardak
08-10-2015, 23:43
bahsettiğiniz armutlar veya aynı işi görebilecek olanlar sanırım bizde var; burada saman armudu diyorlar toplandıktan sonra saman içinde olgunlaştıkları için; gerçi illa da samana gerek yok, bir kenarda üzerine başka armut gelmeyecek şekilde yayıldığında da yenecek kıvama geliyorlar. Yer kısıtlıysa ve üst üste yığmak gerekiyorsa bir sıra saman, sonra armut, sonra saman ve yeniden armut sırasıyla istiflenip üstten başlanarak yeniyor.

Siz bizim karşı kıyıdasınız; uzak değiliz. Kasım ayında gelin hasadı ve turşuyu beraber yapalım; yarı yarıya paylaşırız :)

Aşağıya görseli ve yaptığım bir resmi ekliyorum.


580396


580397


Sn. Taşlıbahçe evet resimdeki armut benim dediğim armutlardan, yalnız armut turşusu (tükenmezi) en güzel fıçılarda oluyor, artık fıçı devri de bitti onun tadını hiç bir şey vermiyor.

İzmir yolunda Dikili'yi geçince yol boyunda ahlatlar var içleri taş gibi sert yenmiyor belki turşusu olur diye onlardan toplamıştım, denemek için, 50 Lt.lik bir bidona eşim muskuk takmıştı o bidonda yapmıştım ama malesef fıçıdaki tadı vermedi.

Ayrıca davetiniz için çok teşekkür ederim, yakınız evet gidip görüşmek isterim bende, artık kısmet diyelim nasipse neden olmasın, siz de buyurun gelin her zaman bekleriz. Selamlar

akçabardak
08-10-2015, 23:58
Zeytin başlığını takip eden daha çok oluyor diye orada sormuştum ama burada da sorayım. Resimdeki aletin ya da benzerinin ülkemizde satışı var mıdır acaba? Böyle bir aletin olması kuşburnu ve güvem eriği hasadı için mükemmel olur.

Bu aletin aynısı tam elli sene önce öğrenciyken kullanıyorduk memlekette, alet biraz bu zamana göre malzemeleri değişmiş, bizim kullandıklarımız aletin pembe kısmı ince sunta gibi tahtadan olurdu dişler daha sık ve deliksizdi.

Aleti görünce 10 12- yaşlarıma gittim, yaz tatilinde öğretmenlerimiz bize yaz ödevi olarak kısa boylu yere yakın küçük papatyaları toplayıp satmamızı isterlerdi, o aletle toplardık, günde 3-4 kilo papatya toplayıp satardık parasıyla okul ihtiyaçlarımızı alırdık, papatyalar da ilaç sanayisinde kullanılırdı.

aydemiraydın
30-12-2015, 14:00
bu şifalı bitkiyi dağda bayırda aramaktansa bahçenize dikin. ben diktim. umarım meyvesinide görürüz.

Taşlıbahçe
30-12-2015, 17:06
bu şifalı bitkiyi dağda bayırda aramaktansa bahçenize dikin. ben diktim. umarım meyvesinide görürüz.

Cekirdekten yetistirdiklerimi uc yil evvel sınır boylarına diktim; uygun bir çalı çit bitkisi aynı zamanda.

Melih Bakırlıoğlu
31-12-2015, 08:12
Patxaran; bir avuç erik 1 lt lik cam şişeye konup üzerine 750 ml votka koyulup karanlık bir yerde 6 ay saklanır. Daha sonra süzülüp isteğe bağlı olarak şeker ilave edilir. 1 küçük bardak yemeklerden sonra içilir. ( donlardan sonra toplananlardan yapılır)
Don yemeden önce, üstü puslanınca toplananlar salamura yapılır(zeytin gibi) 3 hafta sonra meze veya çerez niyetine yenilir.
Diye bir notumu buldum. Belki işinize yarayabilir. :)

aydemiraydın
31-12-2015, 08:22
Patxaran; bir avuç erik 1 lt lik cam şişeye konup üzerine 750 ml votka koyulup karanlık bir yerde 6 ay saklanır. Daha sonra süzülüp isteğe bağlı olarak şeker ilave edilir. 1 küçük bardak yemeklerden sonra içilir. ( donlardan sonra toplananlardan yapılır)
Don yemeden önce, üstü puslanınca toplananlar salamura yapılır(zeytin gibi) 3 hafta sonra meze veya çerez niyetine yenilir.
Diye bir notumu buldum. Belki işinize yarayabilir. :)


isveç şurubunun başka bi versiyonu denemek lazım.

pria
29-07-2016, 23:07
Çanakkale'de pazarda olabileceğini hiç ummuyordum ama bu hafta özellikle Bayramiç köylerinden gelen köy kadınlarının minik yer sergilerinde bol bol görünce şaşakaldım..Bu zamanda pek olmazdı bunlar ama sorduğumda havalar çok sıcak gittiği için erken karardılar dediler..

Kilosunu 7 liradan satıyorlar..Dere boyundan toplananlar bir iri ki sormayın..5 kuruş gibiler :)

Siftah deyip bir kilo aldım..Çöpünü temizledim..Toprağını falan yıkadım sirkeli suda..10-15 dakika kaynattım yumuşayıverdiler..Leğenin üstüne kevgiri koydum suyu süzdüm, taneler soğuyunca kevgirden geçirdim..

Çayı bile limonla kullandığım için hiç şeker koymadım.. Buruk tadı hissetmek daha güzel..Aynen koruktaki burukluk gibi..(Çanakkale'de hakiki koruk suyu satanlar da var, yapılırken görüp satın alıyorum)

Soğuyunca attım dolaba..

Harika bir lezzet ve şifa kaynağı..(Sulandırıp içiyorum)

Pazar veya salı günü marmelat için alacağım..Sabah kahvaltısında bu yıl doya doya yerim Tanrı müsaade ederse..

bahcedenn
30-07-2016, 00:43
Dün değil evveli gün, köy meydanında ben de gördüm. Biraz da uzağım, kestiremiyorum ne olduğunu. Yan sepette de kızılcak var. Kızılcık ile beraber olduğu için (meradan beraber toplanabileceğinden) güvem diyorum. Bu vakitte güvemin olmasına ise hiç ihtimal vermediğim için aklıma likapa olabileceği geldi. Ama likapa da köy meydanında ne arar diyorum kendi kendime.

Dayanamadım, ''Aga, ne o bea?'' diye sordum.

Aga da dedi, ''Güvem bea.''

''Oldu mu onlar, bea?'' deyince o da ''Oldu bea'' dedi.

Ama dolaba atınca tatlanıyormuş. :)

Bir dolaşıp bakınmak lazım en kısa zamanda. E kavanoz da almak lazım. :)

A_NOMAD
30-07-2016, 01:11
...E kavanoz da almak lazım. :)

Boşalan kavanozlar tekrar kullanılabiliyor da her seferinde yeni kapak almak gerekmiyor mu, sinir oluyorum :D

bahcedenn
30-07-2016, 01:33
Boşalan kavanozlar tekrar kullanılabiliyor da her seferinde yeni kapak almak gerekmiyor mu, sinir oluyorum :D

Vallahi bizim valide hanım eskileri de kullanıyor. Her seferinde de kavga yapıyoruz. :) 10 kuruş için o güzelim kavanozu riske atıyorsun ya diyorum, o da bi şey olmaz diyor. :)

A_NOMAD
30-07-2016, 01:42
Vallahi bizim valide hanım eskileri de kullanıyor. Her seferinde de kavga yapıyoruz. :) 10 kuruş için o güzelim kavanozu riske atıyorsun ya diyorum, o da bi şey olmaz diyor. :)

Bizim valide hanım da sağ olsun aynı ama ben kavanoz kapaklarını bıçakla pıslatmadan açamadığım için benim kapaklar bozuluyor, annem nasıl açıyorsa maşallah sanki hiç kullanılmamış gibi kalıyor ondakiler. Muhtemelen sizin valide de bu konuda kendine güveniyordur :D

Eski kapakları küçük saksılara tabak yaparak değerlendiriyorum ben genelde :D :D

aydemiraydın
30-07-2016, 07:41
benim geçen yıl diktiğim güvem ancak 1 m. civarı gelişimide iyi umarım önümüzdeki yıllarda şifalı meyvesini görebilirim. pazarda hiç rastlamadım. bazı köylerde dere boylarında varmış.

yarenimex
30-07-2016, 11:41
benim geçen yıl diktiğim güvem ancak 1 m. civarı gelişimide iyi umarım önümüzdeki yıllarda şifalı meyvesini görebilirim. pazarda hiç rastlamadım. bazı köylerde dere boylarında varmış.

Bir kaç yıl evvel bisikletle dolaşmaya çıktığımda drenaj kanalının yakınındaki bir erik ağacı dikkatimi çekti. Zeytin iriliğinde mor meyveleri vardı. Durup birkaç erik yedim, etrafında dolaştım diğer kollarından da yediğimde enteresan bir durumla karşılaştım, ağacın bir yanındaki meyveler tatlı, diğer yanındaki meyveler mayhoştu. Tabii hemen bir avuç kadar meyveyi yanımda getirdim ve evde yedikten sonra çekirdeklerini pek ayakaltı olmayan yerlere gömdüm. Bir tane fide buldum sonraki baharda. Korumaya aldım ve şimdi bir metre civarında boylandı. Zamandan kazanıp erken meyve almak için bu bahar aşılamaya karar verip tekrar aynı ağaca kalem almak için gittiğimde kan beynime fırladı. Yol genişletme yapıyoruz diye güzelim ağacı dozerle neredeyse üçte bir seviyesine indirip tahrip etmişler. Neyse ki o inadına kalan kısmıyla ayaktaydı. Kalem alıp döndüm ve göz aşısı yaptım. Aşı tuttu ama aşırı sıcaklardan olsa gerek patlamadı. Halen uyur vaziyette ve yeşil. Daha sonra bu eriğin güvem eriği olduğunu forumdaki paylaşımlardan öğrendim.
Evet yer sıkıntısı olmayan bahçelerimizde en azından bir tane olmalı..

bahcedenn
30-07-2016, 13:33
Bizim valide hanım da sağ olsun aynı ama ben kavanoz kapaklarını bıçakla pıslatmadan açamadığım için benim kapaklar bozuluyor, annem nasıl açıyorsa maşallah sanki hiç kullanılmamış gibi kalıyor ondakiler. Muhtemelen sizin valide de bu konuda kendine güveniyordur :D

Eski kapakları küçük saksılara tabak yaparak değerlendiriyorum ben genelde :D :D

Ben size söyleyeyim nasıl açtıklarını. :) Kavanozu ters çevirip yanan ocağın üzerinde birkaç saniye bekletiyorlar. Hemen pıt diye açılıveriyor o zaman. Kapak ta hiç deforme olmadığından tekrar kullanılabiliyor.

Yalnız gerekenden fazla bekletirseniz kapağın tutmasını sağlayan iç lastiği de yakabilirsiniz. O zaman bırakın kapağı tekrar kullanmayı, o kavanozun içindekiler bile çöp oluveriyor. Denenmiştir, bilginize... :)

aydemiraydın
01-08-2016, 16:50
Bir kaç yıl evvel bisikletle dolaşmaya çıktığımda drenaj kanalının yakınındaki bir erik ağacı dikkatimi çekti. Zeytin iriliğinde mor meyveleri vardı. Durup birkaç erik yedim, etrafında dolaştım diğer kollarından da yediğimde enteresan bir durumla karşılaştım, ağacın bir yanındaki meyveler tatlı, diğer yanındaki meyveler mayhoştu. Tabii hemen bir avuç kadar meyveyi yanımda getirdim ve evde yedikten sonra çekirdeklerini pek ayakaltı olmayan yerlere gömdüm. Bir tane fide buldum sonraki baharda. Korumaya aldım ve şimdi bir metre civarında boylandı. Zamandan kazanıp erken meyve almak için bu bahar aşılamaya karar verip tekrar aynı ağaca kalem almak için gittiğimde kan beynime fırladı. Yol genişletme yapıyoruz diye güzelim ağacı dozerle neredeyse üçte bir seviyesine indirip tahrip etmişler. Neyse ki o inadına kalan kısmıyla ayaktaydı. Kalem alıp döndüm ve göz aşısı yaptım. Aşı tuttu ama aşırı sıcaklardan olsa gerek patlamadı. Halen uyur vaziyette ve yeşil. Daha sonra bu eriğin güvem eriği olduğunu forumdaki paylaşımlardan öğrendim.
Evet yer sıkıntısı olmayan bahçelerimizde en azından bir tane olmalı..



ben 1 adet diktim fakat yeni fidan siparişi verip dere boyunda erezyon olan yerlere dikeceğim. goji, güz zeytini ve yabani iğdeleride erezyon mücadelesinde kullanıyorum.

yarenimex
02-08-2016, 20:08
İğde de erik çeşitleri de yabani vişneler de dereboylarında gayet güzel gelişiyorlar. Diplerine düşen meyvelerin çekirdeklerinden ve kök sürgünlerinden çoğalıp sıkça bir ağaçlık oluşturuyorlar. Hem yaban hayatının yemlenmesine,yuvalanmasına da katkıda bulunuyorlar hem de bahçesine transfer edip aşılamak isteyenlere de anaçlık temin ediyorlar. Dediğiniz gibi bu tür ağaç gruplarının olduğu yerlerde toprak kayması falan pek olmuyor.