View Full Version : İrfan Çayı
MeyveliTepe
03-04-2015, 00:28
Geçen yıl yaz boyunca yaptığım hidroponik denemelerinde bitki besini olarak kimyasal bileşiklerden elde edilen besin eriyiği yerine, yetiştirdiğim sebzeleri tek başına beslemeye yetecek organik bir bitki besleme yöntemi bulabilir miyim diye çaba sarfettim.
Bunun için öncelikle tüm dünyanın yaptığı gibi kimyasal bileşikler kullanarak besin eriyiği yapmayı öğrenmem, mineraller arasındaki dengenin büyümekte olan sebzelere nasıl bir etki yaptığını gözlemem, kısacası klasik hidroponiği a'dan z'ye öğrenip bu yöntemlerle de bir kaç nesil bitki yetiştirmem gerekti.
Bunun son derece öğretici (didaktik) bir deneyim olduğunu söylemeliyim. Bu bakımdan yetiştiriciliğe gönül vermiş ya da yetiştiricilik ile iştigal eden herkesin küçük bir ölçekte bile olsa mutlaka bir hidroponik denemesi yapmasını, bir sezon da olsa hidroponik ile sebze yetiştirmesini, sebzelerin izole edilmiş bir ortamda, toprak gibi başkaca bir besleyici olmadan, sadece sizin verdiğiniz ve sizin sağladığınız koşullarla nasıl geliştiğini ya da gelişmediğini gözlemenizi kuvvetle öneririm.
Böyle bir deneyim, bizzat sizin hazırladığınız bir mineral kompozisyonun, tüm koşullarını sizin yarattığınız bir ortamın bitkilere ne gibi etkilerinin olduğunu kavramakta çok etkili olacaktır. Bu deneyimin yaptığınız topraklı ve organik yetiştiricilikteki kavrayışınızı, bakış açınızı, vizyonunuzu doğrudan etkileyerek bir kaç adım ileri taşıyacağından kuşkum yok.
Hidroponik denemelerimin bir aşamasında esas amacım olan kimyasal besin eriyiği yerine organik bitki besleme yöntemi üzerinde çaba sarfetmeye başladım. Forumda bunların detaylarını tekrarlamayacağım, blogda epey uzun bir yazı dizisi ile yayınladım zaten, ilgi duyanlar okuyabilirler.
Hidroponik denemelerden de çok söz etmiyeceğim. Forum hidroponik bitki yetiştirilmesi hakkında zaten çok donanımlı bilgi içeriyor, onlarca farklı uygulama ve deneyim gayet güzel anlatılmış.
Organik bitki besleme yöntemi olarak vardığım sonuç, İrfan Çayı adını verdiğim ve yabani otlardan özel bir yöntem uygulanarak elde ettiğim bir çaydan ibaret.
Mantığı son derece basit. Bahçelerimizde zaten yaşamakta olan, her şarta her koşula başarıyla direnen, çoğu zaman yetiştirmeye çalıştığımız sebzelerden bile daha iyi gelişen yabani otlar, yetiştirmeye çalıştığımız sebzelerin ihtiyaç duyduğu besinleri, kendileri için gerekli miktarlarda ve doğru bir dengede topraktan alıp yapraklarında, gövdelerinde depoluyorlar.
O halde, bu mineralleri yabani otların yapraklarından alıp sebzelerimizi yetiştirmeye çalışırsak başkaca hiç bir bitki besleme ürününe, gübreye ihtiyaç duymadan, hatta toprak bile olmadan sebzelerimizi, çiçeklerimizi yetiştirebiliriz.
Isırgan vs. gibi otları suyun içinde 3-4 hafta kadar bekleterek elde edilen sıvıyı gübre olarak kullanmak çok eski bir yöntem ve kuşkusuz faydalı.
Solucan gübresi veya benzeri başka bir kompostu çay yapmak da bilinen bir yöntem. Özellikle Dr.Ingham'ın standartlaştırdığı yöntemlerle kompost çayı yapmak son yıllarda organik bitki besleme yöntemleri içinde önemli bir yer aldı.
Fakat, yaşayan taze yapraklardan çay yaparak, arzu edilen mineral kompozisyona sahip, her zaman aynı mineral kompozisyonun elde edilebileceği, kullanırken suda çözünmüş toplam mineral miktarı bakımından dozu kolaylıkla ayarlanabilir, tam mineral içeriğinin yanısıra bol çözünmüş oksijen ve zengin aerobik mikroorganizma içeriğine sahip bir gübre yapımı bilinen, uygulaması olan bir yöntem değildi.
İrfan çayı, bir çok denemenin sonucunda tüm özellikleri taşıyan, topraksız ortamda dahi tek başına bitki beslemek için yeterli, kimyasal bileşikler kullanılarak hazırlanan besin eriği ile beslenen bitki ile aynı gelişimi ve verimliliği sağlayan bir organik bitki besleme ürünü olarak böyle doğdu.
Ürün derken elbette satın alabileceğiniz bir üründen bahsetmiyorum. Zaten hem tüm mineralleri ve iz elementleri olması gereken miktar ve dengede içeren, aynı zamanda çözünmüş oksijen ve mikroorganizmaları da içeren satın alabileceğiniz bir gübre yok. Fakat kolaylıkla yapabileceğiniz, hem de çok az bir gider ile sürdürülebilir, kolayca ve istediğiniz miktarda yapabileceğiniz bir ürün olarak İrfan çayı var.
Yabani otlar bizim için mineralleri olması gereken dengede topluyorlar zaten, yapmamız gereken onlardan alıp, yetiştirdiklerimize vermekten ibaret.
Ulaşan geri bildirimlerden bu yıl kendi ortamlarıda İrfan çayı yapma niyetinde olanlar olduğunu anlıyorum.
Bu başlığı da bu konudaki deneyimlerin paylaşılması, sorular ve yanıtlar için açıyorum.
İrfan çayı hakkında referans bilgiler:
Chinampa’ların ışığı – 8 (İrfan Çayı) (http://blog.meyvelitepe.org/2014/12/04/chinampalarin-isigi-8-irfan-cayi/)
İrfan Çayı (http://blog.meyvelitepe.org/2015/02/02/irfan-cayi/)
Önceki destekleyici bilgiler:
Chinampa'ların ışığı - 1 (http://blog.meyvelitepe.org/2014/05/11/chinampa-1/)
Chinampa'ların ışığı - 2 (http://blog.meyvelitepe.org/2014/05/11/chinampa-2/)
Chinampa'ların ışığı - 3 (http://blog.meyvelitepe.org/2014/05/12/chinampa-3/)
Chinampa'ların ışığı - 4 (http://blog.meyvelitepe.org/2014/05/13/chinampa-4/)
Chinampa'ların ışığı - 5 (http://blog.meyvelitepe.org/2014/05/19/chinampa-5/)
Chinampa'ların ışığı - 6 (http://blog.meyvelitepe.org/2014/05/25/chinampalarin-isigi-6/)
Chinampa'ların ışığı - 7 (http://blog.meyvelitepe.org/2014/12/01/chinampalarin-isigi-7/)
Son durum karakafes otu+kadife çiçeği yapraklarından oluşan çay. Bu çayı yaparken belli miktarda su içinde bu bitkilerin yapraklarını doğrayıp sürekli havalandırarak 4.gün sonunda vermeye başlıyoruz. Yanlış anlamamışım değil mi?
Saygılar...
MeyveliTepe
03-04-2015, 10:30
Son durum karakafes otu+kadife çiçeği yapraklarından oluşan çay. Bu çayı yaparken belli miktarda su içinde bu bitkilerin yapraklarını doğrayıp sürekli havalandırarak 4.gün sonunda vermeye başlıyoruz. Yanlış anlamamışım değil mi?
Saygılar...
Karakafesotu ve dev kadifeler, biri çok derin kökleri, diğeri çok hızlı gelişen olmak üzere iki farklı özellikteki bitki ve sadece bu bitkilerin çay yapımında kullanılması gibi bir zorunluluk yok.
Her bölgenin, her bahçenin kendi koşullarında yetişen bir çok yabani bitki var ve hepsi de topraktan mineralleri topluyor.
Çay yaparken bahçelerimizde zaten var olan yabani bitkileri rahatlıkla kullanabiliriz. Tek dikkat etmemiz gereken, mutlaka farklı karakterdeki en az iki tür bitkiyi aynı anda kullanmalıyız. Bu sayede bir bitkinin az topladığı bir mineral varsa bunun diğer bitki tarafından telafi edilmesini sağlamış oluruz.
Fidelerime gübreli su vermeyi düşünüyordum. İrfan çayını seyrelterek fidelerimizde kullanabilir miyiz? Ağır gelir mi?
MeyveliTepe
03-04-2015, 11:26
Kullanabilirsiniz. İrfan çayını bitkilerinize verirken istediğiniz şekilde doz ayarı yapmanız mümkün. Bunun için de basit bir EC ölçere ihtiyacınız var. EC ölçer sayesinde çayınıza ekleyeceğiniz suyu, dolayısıyla da çaydaki mineral yoğunluğunu ihtiyacınıza göre ayarlayabilmek mümkün. Fideleriniz için hazırladığınız çayı EC 1.0 ms/cm olacak şekilde sulandırmanızın yeterli olacağını düşünüyorum.
Yabani otlardan hangilerinin zehirli olduğunu bilmiyorum. Zehirli bir yabani otu İrfan çayında kullansam bitkilerime zarar verir miyim?
MeyveliTepe
03-04-2015, 14:56
Bazı bitkiler yapraklarında kendilerine has kimyasallar bulundurabiliyor. Buna iyi bir örnek ceviz yaprakları. Aromatik bitkiler de yüksek yoğunluklu uçucu yağlar içeriyorlar.
Ceviz yapraklarındaki maddenin bir bitki inhibitörü olduğunu biliyoruz, bu yüzden kullanılmamalı. Aromatik bitkilerdeki yağların muhtemelen faydası olacaktır ama fazlası da zararlı olabilir.
Bu sebeplerle şimdilik blogdaki İrfan Çayı yazısında ön araştırmasını yaptığım otlarla sınırlı kalmakta fayda var. Orada adı geçmeyen bitkiler zaman içinde teker teker araştırılıp kullanılabilirliğine bakılabilir.
Safranlı
27-04-2015, 14:05
dün hava müthiş güzeldi
bahçede ailece çalıştık,
temizlik,belleme budama akşamı ettik çok ta yorulduk
akşam üzeri bahçeyi biraz gezeyim deyince
büyük dereye cephe olan bahçemizde suya yakın kısımlarda ve normal alanda türlü türlü yabanı otların ve diken diyebileceğimiz nevalenin çıktığını gördüm
çok çeşitli yabani otlar vardı..
hele bir çeşide çok gözüm takıldı
dikenleri olan büyükçe bir yabanı ottan çok çıkmış
öyle gürbüz öyle güçlü büyümüş kü anlatamam
koyu yeşil rengi ile kudurmuş şekilde büyüyor
işte tam o anda dedim ki...
bu canavardan acayip irfan çayı olur...
topla topla çay yap
benim kivilerimde deli gibi büyüsün..
makine olmadığından çekemedim...
işte hazine tam burada dedim kendi kendime..
demle demle kullan...
irfanı bulduk artık...
MeyveliTepe
04-05-2015, 00:48
Bu yılın ilk parti İrfan Çayı yapımını başlattım.
550457
Bir el arabası yabani otu iri parçalar halinde doğradım. Bol miktarda hodan ve hızlı büyüyen otlar var.
550458
Otları su ve hava geçiren ama yaprakları içinde tutacak büyücek bir çuvala doldurup büyük fıçının içine koydum ve su doldurdum. Hava motorunun hava hortumlarından biri çuvalın içinde, en dipte. Diğeri ise çuvalın dışında, en dipte. Bir tahta parçasıyla çuvalın su üstüne çıkmasını engelledim.
550459
Kullandığım fıçı 100 lt civarında su alıyor. 6-7 gün sonra bir fıçıda daha çay başlatacağım.
550460
Çayın ikinci günündeki durum. Suyun rengi kahverengine dönmüş bile. Henüz EC ölçümü yapmadım. Beşinci gün ölçüm yaparak duruma bakacağım.
Safranlı
04-05-2015, 09:16
değerli hocam önceki yazışmalarda geçen söğüt ve kavak sürgünlerinin çok faydalı irfan çayı olabileceğini düşündüm...bu konuda ne dersiniz...
MeyveliTepe
04-05-2015, 10:02
Taze sürgünler olur tabii. Söğüt sürgünlerindeki doğal salisilik asit irfan çayı ile sulayacağınız sebzelerin doğal savunma mekanizmalarını da güçlendirecektir.
ilkhan17
04-05-2015, 11:44
İrfan abi bütün paylaşımlarınızı hayran hayran okumak o kadar zevkli ve bi o kadar faydalı ki doğa için insanlık için böyle paylaşımlarda bulunmandan dolayı sonsuz saygılar,iyi çalışmalar ilgi ve merakla takipçinizim..
ilkhan17
04-05-2015, 11:47
Bu çay için içeriği bakla ve yonca olan karışımı zeytin ağaçları için kullanmamız mümkün olur mu?
MeyveliTepe
04-05-2015, 12:11
İrfan abi bütün paylaşımlarınızı hayran hayran okumak o kadar zevkli ve bi o kadar faydalı ki doğa için insanlık için böyle paylaşımlarda bulunmandan dolayı sonsuz saygılar,iyi çalışmalar ilgi ve merakla takipçinizim..
"İrfan abi" diye bir kimse yok, çayın adı İrfan Çayı :)
Bakla ve yoncayı çay yapımında kullanabilirsiniz, fakat yanında mutlaka potasyumca zengin, derin köklü bir bitki daha kullanın.
Ben de denedim irfan çayını, bitki olarak karahindiba ve yoncayı kullandım; Ağzı açık bir kova içerisinde 6 gün boyunca beklettim; ama benimkinin rengi ikinci gününde sizinki kadar kahverengiye dönüşmedi;gün içerisinde fırsat buldukça bikaç kez karıştırarak havalandırdım, sonrasında da bir ölçüye üç ölçü göz kararı sulandırarak uyguladım.
uygulamamın üzerinden iki hafta geçti, bitkilerimin soluk yeşil renklerinin koyu yeşile dönüşünü, büyüme hızındaki dikkate değer artışı buna yordum doğrusu
Bugün sabah ikinci kovayı hazırladım, biraz amatörce de olsa hem uygulama aşaması heyecan verici, hem sonuçları, umarım ciddi bir eksikliğim ya da yanlışlığım yoktur.
Teşekkürler Sayın Meyveli Tepe
MeyveliTepe
04-05-2015, 13:19
Çok önemli bir hatırlatma yapmak isterim. Çayı ara sıra karıştırarak havalandırmak yeterli olmaktan çok uzak olacaktır. İrfan çayının en önemli özelliği, içerdiği dengeli mineral kompozisyonunun yanı sıra aerobik (oksijen seven) mikroorganizma içeriğidir. Bunu hiç kesintisiz, günde 24 saat hava vererek sağlayabilirsiniz. Aksi halde süreç hemen anaerobik (oksijensiz) ortama döner ve patojen (zararlı) mikroorganizmalar ürer. Bu tamamen farklı bir şeydir. Şayet anaerobik bir çay yapılacak ise, oksijensiz ortamda zararlı bakteri üremesini engelleyecek şekilde fermente edilmesini sağlamak gerekir (enzim sürecinde olduğu gibi). Bu çok temel bir ayrımdır.
Sürekli havalandırmanın bir diğer fonksiyonu dekompozisyonu hızlandırmasıdır. Sizin yaptığınız çayda ertesi gün rengin değişmemiş olmasının bir açıklaması bu olabilir. Havalandırma olmadığı durumda yaprakların dekompoze olması 3 haftaya kadar uzar.
Bu endişeyi taşımakla birlikte karışımın hafif turşumsu ekşi tatlı kokusu bende güven uyandırdı doğrusu, ağzı açık kapta az miktarda olması durumu kuratrır diye düşünmüştüm, yanıldım demek...
Öyleyse akvaryumlarda kullanılan cinsten küçük bir havalandırma motoru işe yarar mı acaba yaklaşık 20 litrelik bir hacim için?
MeyveliTepe
04-05-2015, 15:40
20 litrelik bir hacim için 8-10W gücünde bir akvaryum pompası uygun olur. 4W gücündekiler yetersiz kalır.
Anlaşılmıştır Sayın Meyveli Tepe, teşekkürler :)
Safranlı
11-05-2015, 17:41
değerli hocam...bu çayımıza kökleri de katabilirmiyiz..dün yine kivi bahçemde yabani gürbüz bir dikenimsi otları biraz temizledik..köklerini çıkardık..köklerine de kıyılacak gibi değildi..öyle güçlü büyümüş ki...neredeyse çınar ağacı gibi tutunmuş...bu canavar köklerden de faylansak mı acaba...
MeyveliTepe
11-05-2015, 21:22
Kökler kısmen odunsulaşmıştır ve 5-6 gün içinde dekompoze olmazlar bu yüzden İrfan çayında yararı olmayacaktır. Çayda sadece otsu aksamı kullanmanız iyi olur.
Safranlı
14-05-2015, 14:15
Tesekkur ederiz...
Sayın Meyvelitepe, blog sayfanızı yaklaşık 4 yıldır takip ediyorum, tüm yazılarınızı büyük keyifle hiç sıkılmadan okuyorum ve yaptığınız çalışmalardan dolayı hayranlık duyuyorum.
Araştırmacı, sorgulayıcı yönünüzle ülkemiz doğal, organik tarımına çok şey kattığınızı düşünüyorum. Son olarak İrfan çayı ile yine şaşırttınız, eminim rahmetli babanız sizinle gurur duyardı.
Küçük bahçemde kendi ihtiyaçlarım için domates, biber, salatalık yetiştiriyorum birkaç tane de zeytin ağaçlarım var. Yer kısıtlı olduğu için sebzeler için 10 ar metrelik 2 ada oluşturdum, sulamayı damlama boruları ile yapıyorum. Şimdiye kadar hiç kimyasal gübre ve zehir kullanmadım kullanmayı da düşünmüyorum.
İrfan çayı ile ilgili yazılarınızdan sonra ben de uygulamaya karar verdim. Akvaryumcudan aldığım ve gücünden emin olduğum alüminyum gövdeli hava pompası ve ~120 litrelik mavi bidon ile tertibatı kurdum. Bahçemdeki yabani otları, lahanaları, acılaşan marulları ve bolca bulunan nanelerden bir kaç avuç ve hepsini parçalayarak bidonun üçte ikisine kadar doldurdum. Su ile tamamlayıp hortum ucu dipte pompayı çalıştırdım. İlk üç gün taze ot kokusu geliyordu fakat 4 günden sonra hoş olmayan koku yaymaya başladı, hani ısırgan otunu oksijensiz ortamda fermente ettiğimizde oluşan koku gibi.
Bidon güneş almayan gölge bir yerde, pompa sayesinde su fokur, fokur, hava sıcaklığı ortalama 24 derece idi. Kötü bakteriler neden üstün geldi anlayamadım.
Sonuç: 6 gün sonra suyun rengi koyu yeşil ( sizin elde ettiğiniz ise kırmızımsı), PH değeri 8 ve hoş olmayan koku.
Sıvı gübre tankında yarı yarıya su ile incelttim ve ~80 lt sıvı elde ettim ( EC metre yok, kısa zamanda temin edilecek) PH değeri 7.5. Düşürmek için 150ml. humik+fulvik asit ve 400 ml. sirke kattım yine ölçtüm - 6.5 ph. Bu şekilde sabah bitkilere verdim.
Eğer işlerinizden fırsat bulur da kısacık dahi olsa bir yorum yazarsanız çok memnun olacağım.
MeyveliTepe
01-06-2015, 14:52
Bahsettiğiniz problemin sebebi oksijen yetersizliği olsa gerek. Çoğalan mikroorganizmalar zaman geçtikçe daha fazla oksijen tüketmeye başlıyorlar, oksijensiz kalırlarsa ölüyorlar ve yerlerini anaerobik mikroorganizmalara bırakıyorlar.
Benim yaptığım denemelerde bahsettiğiniz durum 15-20 gün içinde gerçekleşiyor, ki o zamana kadar hazırlanan çay çoktan kullanılmış olmalı. Hava pompanızın çıkış sayısını arttırmayı deneyebilirsiniz. Bende 35W gücündeki bir pompadan üç çıkışı aynı anda 120 litrelik bidona veriyorum.
Not: 120 litrelik varil için ek bilgi: Bu hacimdeki varile yaprakları serbest halde koymuyorum. Bir çuvalın içinde koyuyorum ve çuval varilin dibine inmiyor, suyun üst hizasında duruyor. Bu da önemli bir faktör olabilir.
Teşekkür ederim, bir sonraki uygulamada önerilerinizi dikkate alacağım fakat, malum kıyı ege ve yağış çok az, yeşil malzeme çok az, 1-2 ay sonra hiç olmayacak ve hani diyorum biz hep kurutulmuş çay içeriz ve şifa buluruz da kurumuş otlardan da irfan çayı yapabilir miyiz acaba, ne dersiniz hiç denediniz mi?
MeyveliTepe
01-06-2015, 17:40
Muhtemelen yapılır ama mineral kompozisyonu taze yapraklar gibi olmayacaktır. Tahminimce kuru yapraklardan yapılan çayda azot eksilerek denge bozulur. İrfan çayının tüm diğer gübrelere göre üstünlüğü bitkinin gerek duyduğu iz elementler dahil tüm mineralleri, olması gereken dengede ve bitkinin alabileceği formda içermesidir.
Egede gölge ve nisbeten nemli yerlerde hodan, karakafesotu gibi çok yıllık bitkiler yerleştirilir ise faydalı olabilir.
MeyveliTepe
05-06-2015, 13:19
Beş gün önce 120 litrelik varilde başlattığım İrfan çayını dün (dördüncü gününde) 200 litrelik özel bir hidroponik deposuna aktarıp boşalan varilde yeni bir parti başlattım. Depoya aldığım çaya 1/4 oranında su ilave ederek EC'yi 1,3 seviyesine getirdim.
Yeşil malzeme olarak 1/4 oranında yeşil yonca yaprağı ve 3/4 oranında karakafes otu yaprağı kullandım. Yaprakların miktarı doğranmış halde bir el arabasını silme doldurdu. Yaprakları yine temiz bir çuvala doldurdum, ağzını yorgan ipliğiyle teğelledim, ki yapraklar dışarı çıkmasın. Çuval su ve hava geçiriyor ama ayrıca biz gibi bir şeyle 15-20 yerinden deldim.
Hidroponik depoya aldığım çay da kuvvetli bir şekilde havalandırılıyor. Bu deponun içindeki küçük bir dalgıç pompa çayı, sadece İrfan çayı ile besleyeceğim ve başkaca besin içermeyen katı ortam (coco-peat) poşetlerinde çimlendirdiğim çalı fasulyelerine ve coco-peat kompost karışımına dikili tatlı patates fidelerine gönderiyor.
Zamanlayıcı prizi şimdilik günde üç kere ikişer dakika çay verecek şekilde ayarladım. Bitkiler büyüyüp hava iyice ısındığında bitkilere verilecek çay miktarını arttırabilirim.
Sekiz poşette üçer kökten 24 kök fasulye var. Böylece geçen yılın denemesi tek kök biber yerine bu yıl çayın performansı hakkında daha net bir izlenim edinmiş olacağım. Ayrıca organik beslenen tipik katı ortam hidroponik sistemi çalıştırmış olacağım. Klasik hidroponik uygulamalarında çok daha az pestisit kullanılmasına rağmen toprak ve mikroorganizma faaliyeti olmadığı için organik kabul edilmez. Fakat bu uygulama bariyeri yıkıyor gibi.
Bunun yanısıra tatlı patatesler de hayli ilginç olacak. Karışımındaki kompostta besin var, ek olarak çayla beslenmiş olacaklar.
İkinci parti İrfan çayı hazırlamak için gerekli yeşil bitki arayışına çıktım. Çevremdeki arazi deniz kenarı kurak bir yer, bitki örtüsü makilik, dikenli çalılardan oluşuyor. Bol, bol kekik ve adaçayı da var. Bir de fotoğraflardaki bitkilerden bolca var. Araştırmalarıma rağmen ne tür bir bitki olduklarına dair bir bilgiye ulaşamadım. Bu bitkilerin de çay için uygun olup olmadıklarını bilmediğim için sanırım burada durmak zorunda kalacağım.
MeyveliTepe
13-06-2015, 22:53
Ot yoksa çay da olmaz tabii. Ege ve akdenizde sanırım yazın taze yabani ot bulma sorunu var. Marmara bölgesinde ot hiç bitmiyor, yaz kış kullanılabilecek ot oluyor.
Ot çok elektrik olmayınca hava yok. Hele bu yağmurlardan sonra. Sararmaya başlayan yerler bile yeniden yeşermeye başladılar. Güneş çıkınca her yer ot olacak.
Ot yoksa çay da olmaz tabii. Ege ve akdenizde sanırım yazın taze yabani ot bulma sorunu var. Marmara bölgesinde ot hiç bitmiyor, yaz kış kullanılabilecek ot oluyor.
Evet, Ege bölgesi özellikle kıyı ege yazları çok kurak geçiyor. Geçen sene ilk yağışlar kasım ayında başlamıştı. Şu anda arazideki otlar sararmaya,kurumaya başladı bile.
esen-akasya
20-06-2015, 08:57
Selamlar yapmış olduğumuz irfan cayını ec metrem yok formunuzda dediğiniz gibi 1-1 incelttikten sonra sebze Adası’nda ekili olan 10 adet domates fidesine kaç lt vermemiz lazım
MeyveliTepe
20-06-2015, 10:46
Fide başına birer litre, bitkiler büyüdüklerinde ikişer litre verebilirsiniz.
esen-akasya
30-06-2015, 17:25
40 lt bir kaba 12 W lık 4 çıkışlı hava motoru nu bağladım.Çevreden topladığım az miktarda labada, sirken otu,yabani yonca ve çok miktarda eğrelti otu ve ismini bilmediğim resmini eklediğim yabani bir ottan ( bu ot yaklaşık 2 mt ye kadar uzuyor yaprakları tütün yaprağı gibi büyük çok hızlı büyüyor gövdesinde yeşilin içinde kırmızı kırmızı çizgiler mevcut bu bitkinin ismini söylerseniz sevinirim) bol miktarda koydum.
Sn meyvelitepe eğrelti otu ve bu tanımlamasını yaptığım otların irfan çayı için faydası **** zararı ne olabilir ?
Bu resimde görülen yapraklarını kullanmadığım tek bitki. irfan çayı için kullandığım bitkiler çok daha gösterişli ve arsızdılar.
MeyveliTepe
30-06-2015, 21:04
Bu bitkiyi bilmiyorum. Adını öğrenirseniz araştırırız. Eğrelti otu koymasanız daha iyi.
Taşlıbahçe
30-06-2015, 23:15
40 lt bir kaba 12 W lık 4 çıkışlı hava motoru nu bağladım.Çevreden topladığım az miktarda labada, sirken otu,yabani yonca ve çok miktarda eğrelti otu ve ismini bilmediğim resmini eklediğim yabani bir ottan ( bu ot yaklaşık 2 mt ye kadar uzuyor yaprakları tütün yaprağı gibi büyük çok hızlı büyüyor gövdesinde yeşilin içinde kırmızı kırmızı çizgiler mevcut bu bitkinin ismini söylerseniz sevinirim) bol miktarda koydum.
Sn meyvelitepe eğrelti otu ve bu tanımlamasını yaptığım otların irfan çayı için faydası **** zararı ne olabilir ?
Bu resimde görülen yapraklarını kullanmadığım tek bitki. irfan çayı için kullandığım bitkiler çok daha gösterişli ve arsızdılar.
Muhtemelen söğüt otu (Polygonum lapathifolium). Yalova ormanlarında da, bilhassa dere boyları veya kuytu, nemli yerlerde rastladığım bitkilerden biri. Sizinki gölgede kaldığından normal yaprak yapısından fazla bir genişleme olmuş sanırım.
esen-akasya
01-07-2015, 09:28
Tesekkurler Taşlıbahçe, verdiğiniz isim ile araştırdım kullandığım otun ismi Polygonum lapathifolium.
esen-akasya
01-07-2015, 09:32
Sn Meyvelitepe sadece hafta sonları bahçeme gidebiliyorum. Geçen cumartesi irfan çayının karışımını hazırlayıp hava motorunu çalıştırdım. Bu cumartesi kullanırım diye program yapmıştım.
Yorumunuz nedir eğrelti otu ve Polygonum lapathifolium için karışımı iptal edip yeniden mi yapmalıyım
MeyveliTepe
01-07-2015, 09:41
Eğrelti otunun topraktan ağır metalleri de topladığı gibi bir şey hatırlıyorum. Bir bakıma toprağı temizleyen bir bitki. Bu durumda prensip olarak çayda kullanmamak gerekir.
Söğüt otunu dün gece biraz araştırmaya çalıştım. Bir kaynakta oxalic asit içerdiği için diğer mineralleri bağlayan bir özelliğinden söz ediliyordu. Ancak çayda dekompoze olduğunda aynı durum var olacak mı bilmiyorum. Bunun dışında içerik bakımından olumsuz bir bulguya rastlayamadım.
Bu hafta sonu yaptığınız çayı her durumda kullanın. Yenisini hazırlarken eğrelti kullanmadan yapmanız daha iyi olur. Çaydaki söğüt otu yapraklarını bu hafta kontrol edip dekompoze olup olmadıklarına bakmanızda fayda var. Koyduğunuz gibi duruyorlarsa bir daha kullanmayın, dekompoze olmuşlarsa kullanabilirsiniz.
esen-akasya
01-07-2015, 10:02
Teşekkürler hafta sonu Söğüt otunun yapraklarını inceleyeceğim.
esen-akasya
11-07-2015, 02:34
Geçen hafta cumartesi günü irfan Çayını 7 günlük işlemden sonra süzüp bire bir inceltip sebze adalarındaki domates ve biberlere kullandım. Fotoğraflarını aşağıya yüklüyorum. Malum kullandığım otların cinsi biraz farklıydı ama bu hafta sebzelerde ciddi anlamda gelişim gözlemledim. fidelere geçen hafta ayrıca yapraktan yosun uygulaması da yapmıştım hangisinin bu kadar etkili olduğunu anlayamadım. belkide ikisi de etkili olmuştur.
sn meyvelitepe resimler hakkında yorumlarınızı bekliyorum. ayrıca ne sıklıkla irfan çayı hazırlamamı önerirsin.
MeyveliTepe
11-07-2015, 09:34
Resimden görebildiğim kadarıyla eğrelti otları ve söğütotu yaprakları olduğu gibi kalmışlar. Eğrelti sakıncalı olabilir, söğütotu yaprakları da olduğu gibi kalmışa benzer. Bu durumda bundan sonra kullanmamanız daha iyi.
Ben her dört günde bir 120 litrelik varile hazırlıyorum. Dördüncü günün sonunda 200 litrelik sulama deposuna alıyorum ve üzerini su ile tamamlıyorum. Aynı gün boşalan varilde tekrar yeni bir çay hazırlarıp demleye başlıyorum. Bu esnada depoda 200 litre çayım oluyor ve bunu 4 gün içinde otomatik sulama ile bitiriyorum. Bittiğinde demlenmekte olan çay hazır oluyor. Böylece bir süreklilik kazanmış oluyor.
Burada diikat çekmek istediğim şey, çay demlenme esnasında dört gün, depoda da dört gün olmak üzere toplam sekiz gün kalıyor. Bu süreden fazlası sürekli verilen havaya rağmen oksijen seven bakterilerin kırılmasına yol açabilir. Nitekim bu toplam sekiz günlük uygulama sırasında çayda hiç çürükçül bir koku olmuyor, otların kendine has kokusu oluyor.
Siz de uygulamanıza ve ihtiyacınıza göre bir düzen tutturabilirsiniz. Demlenme ve kullanma toplam süresinin sekiz günü geçmemesi iyi olur.
birnefestoprak
11-07-2015, 18:57
Semizotu denemesi yapacak yok mu?
MeyveliTepe
11-07-2015, 22:34
Bu günkü partide karakafesotu, kırmızı köklü tilki kuyruk, az miktarda da semizotu var.
Semizotunu özel olarak toplamadım, tilki kuyruk otlarının arasındakileri aldım.
565517
Önceki partiden 4 gün sonra kalanlar da bunlar. Resim yanıltmasın yarısını iki elle avuçlayabilirim.
565518
Viyolleri karistirdim. Bunlardan hangisi karakafes otu. Yani umarim birileri karakafes otudur.
MeyveliTepe
24-07-2015, 19:48
Alttaki resim hodangillerden. Karakafesotu olabilir.
Üstteki resimde alt sıradakiler kırmızı köklü tilki kuyruk, kullanılabilir. Ortada üst sıradaki it üzümüne benziyor, öyle ise toksiktir kullanmamakta fayda var.
Safranlı
25-07-2015, 12:52
Değerli hocam hürmetler..
dün akşam üzeri sulamak ve diğer işler için bahçede idim
annem taze fasulye topladı...karadeniz armudu vs bir şeyler toplandı bende
bu sene ilgilemediğimiz biber ve patlıcanın içindeki otları temizleyeyim dedim
bu bahsettiğiniz kırmızı köklü cabbar ottan o kadar çok var ki..
mübarek ağaç gibi büyüklerini sökemiyorsunuz...çok da hızlı buyuyorlar
iki metreye rahat ulaşabiliyorlar..
demek ki ifan çayının temel nevalesi imiş..bunu öğrendiğim iyi oldu...
bu arada diğer doğal besleme yöntemlerinden em ve enzime biraz ara mı verdiniz abaca..
akşam çok az kullanılmaz em1 bana baktı ben ona halen aktifleştirilmeyi bekliyor..hanım da pekmezi atmış kaldı öyle...henüz verdiğimiz paranın karşılığını tembelliğimizden alamadık...
MeyveliTepe
25-07-2015, 14:55
EM ve enzim bizde daha çok kışın akla geliyor bu ara :)
Sebze büyütmede İrfan çayı bizim bahçede yeni bir çığır açtı. Mineral ve mikrobiyal içerik bakımından İrfan çayı enzime göre çok çok zengin. Buna karşın enzim, doğası gereği daha yavaş olgunlaşıyor ve daha uzun süre kullanılmadan saklanabiliyor.
Bir de miktar farkı var tabii. Her dört günde bir her biri 120 litre yeni bir parti İrfan çayı yapabiliyorken enzimde böyle bir şey söz konusu değil.
Yukarıda bahsettiğim bu yılın denemelerinde elle tutulur sonuçlar almaya başladık.
Çayın etkisini tek başına görebilmek için topraksız ortamda yetiştirdiğim fasulyeleri hasat etmeye başladık. Verim çok iyi. Dahası mineral dengesinin, özellikle de kalsiyum - magnezyum dengesinin ideal olmasından dolayı kolay kılçıklanmayan, olağanüstü lezzette (her zaman toprakta yetiştirdiklerimden de daha iyi) fasulyeler oldu. Verim son hızla devam ediyor.
Tatlı patateslerin durumunu sonbaharda göreceğiz, ama 60 cm derinlikte coco-peat'in tamamının köklerle sarılmış olduğunu gördüğümden umutluyum.
Safranlı
29-07-2015, 13:16
Ellerinize ve gönlüne sağlık hocam...
sayenizde çok sevdiğimiz toprağı daha farklı görmeye başladık...
çok şeyler öğrendik ufkumuz açıldı...
işlerin koşturmasından vaktim pek olmasa da her fırsatta bahçedeyiz..
toprak adına ne yapılsa azdır...
toprak her şeyimiz,hayatımız...
sonsuz saygılar elleriniz dert görmesin..ben bu memleket adına sizlere teşekkürü borç bilirim...
idris şenol
29-07-2015, 13:48
İRFAN ÇAYI :
bu topladğımız bitkilere ilaveten şuan yok fakat köklerinde azot fikse eden bakla gibi kök veya yapraklarını irfan çayına ilave etsek azot miktarını arttırabilirmiyiz
MeyveliTepe
29-07-2015, 17:37
Azot fikse eden bitkilerin yaprak ve otsu gövdelerinde diğer bitkilere göre daha fazla azot bulunduğu varsayımının doğru olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden muhtemelen düşündüğünüz doğru.
Kaynaklarda bazı bitkilerin yapraklarında nitrat azotu bulunurken bazılarında amonyum azotu bulunduğuna dair bilgiler var ama bu konuda tüm bitkileri kapsayan geniş bir bilgi de (henüz) yok. Bu farklılık da son derece önemli.
Siz hidroponik formüllerle de ilgilendiğiniz için yabancı gelmeyecektir. Bitkilerin mineral ihtiyaçlarında azot genellikle birinci değil, ikinci sırada. Birinci sırada potasyum geliyor. Bu yüzden potasyum zengini bitkileri çay yapımında demirbaş olarak kullanmak gerekiyor.
idris şenol
30-07-2015, 12:06
sayın meyvelitepe paylaşımlaınız son derece güzel elinize emeğinize sağlık
AZOT:dal
FOSFOR:döl
POTAS:bal
Bal olarak potas !yağni meyveyi ,irfan çayına uygulayabilirmiyiz
bu akla gelebilecek fazla asidik olmayan her meyve hatta sebze olabilir,nedersiniz?
MeyveliTepe
30-07-2015, 12:56
Uygulanabilir ama iki problemimiz olur.
Birincisi, dört günlük bir çay yapımı sürecinde meyvelerin dekompoze olup içerdikleri minerallerin suda çözünmüş mineral olarak çaya geçip geçmeyecekleri durumu,
İkincisi, mineraller arasındaki dengenin bozulup bozulmayacağı. Yapraklarda bulunan mineral oranlarının bir bitkinin yaşaması ve büyümesi için gereken mineral dengesine sahip olduğunu var saydığımızda, buna belirli bir mineralin yoğun olarak bulunduğu başka bir malzeme ilave ettiğimizde denge bozulur.
Yaptığımız her çayı tahlil edip, mineral dengesini yeniden sağlamak üzere aksiyon almak mümkün olmadığından riskli bir şey yapmış oluruz.
Buna şöyle bir örnek vereyim; normalde yapraklarla yapılacak bir çayda NPK dengesi 120 ppm, 50 ppm, 200 ppm olacak iken, yapılan müdahale ile durum 120 ppm, 50 ppm, 350 ppm durumuna döner ise dengesi bozulmuş bir çay ile beklediğimiz sonuçları alamayız.
İrfan çayı yapımının kritik noktası da bu. Bu çay ile mineral içeren muhtelif organik malzemeleri bir araya getirip bunlardaki minerallerin çaya geçmesini sağlamaya çalışıyor değiliz. Bunu da yapmak mümkün ama bu durumda elde ettiğimiz şeyin içeriğine hakim olamayız.
Bunun yerine basit bir hileye başvuruyoruz. Mineral dengesinin ne olması gerektiğini bitkilerden daha iyi bilecek değiliz. Bu işi bitkilere bırakıyoruz, genel amaçlı olması için farklı özellikte en az iki bitki kullanıyoruz (bu da diğer hile) ve bu bitkilerin yapraklarını kısa sürede dekompoze ediyoruz. Bunu yaparken aynı zamanda aerobik (oksijen seven) mikroorganizmaların üreyip çoğalmasını sağlayarak, ve çaydaki çözünmüş oksijenin de yüksek seviyede olmasını sağlayarak üçüncü ve dördüncü hilelerimizi yapıyoruz :)
Safranlı
30-07-2015, 13:54
Bedava ve mükemmel formül daha ne olsun
Horoz ibigi icin ne dusunuyorsunuz. Her konuda cok gucluler. Cimlenmesi kolay. Sasirtmasi kolay. Ne fazla sudan ne de susuzluktan pek etkilenmiyor. Guclu, dimdik.
MeyveliTepe
30-07-2015, 14:32
Horoz ibiği amaranthus ailesinden ve kırmızı köklü tilki kuyruk ile yakın akraba. Elbette kullanılabilir.
Sn. MeyveliTepe size bir danışayım dedim, hiç EC ölçer kullanmadığım için şu iki linkteki ürünlerden hangisini alacağıma bir türlü karar veremedim. İkisi de aynı marka ve aynı fiyat ama ölçüm aralıkları ve çözünürlükleri farklı sanırım.
1.ADWA Webshop - AD31 waterproof tester (http://www.adwashop.com/index.php?page=shop.product_details&flypage=flypage.tpl&product_id=75&category_id=6&vmcchk=1&option=com_virtuemart&Itemid=71)
2.http://www.adwashop.com/conductivitytds?page=shop.product_details&flypage=flypage.tpl&product_id=76&category_id=3
MeyveliTepe
24-08-2015, 17:59
Sn. MeyveliTepe size bir danışayım dedim, hiç EC ölçer kullanmadığım için şu iki linkteki ürünlerden hangisini alacağıma bir türlü karar veremedim. İkisi de aynı marka ve aynı fiyat ama ölçüm aralıkları ve çözünürlükleri farklı sanırım.
1.ADWA Webshop - AD31 waterproof tester (http://www.adwashop.com/index.php?page=shop.product_details&flypage=flypage.tpl&product_id=75&category_id=6&vmcchk=1&option=com_virtuemart&Itemid=71)
2.http://www.adwashop.com/conductivitytds?page=shop.product_details&flypage=flypage.tpl&product_id=76&category_id=3
Ölçüm aralıkları farklı ama düşük ölçüm aralığındaki de olur. Yapacağınız çayın EC'si maksimum 2'ye (2000µS/cm) yükselir.
erkanbey
24-08-2015, 18:44
Sayın MeyveliTepe biliyorsunuz iki gün önce çay demlemeye solucan gübresi çayından başladık.Bu gün yaptığım çay sanırım sizin kategorinize giriyor irfan çayı olmasada bir çay olacak ama bakalım ne?
Ben tam anlamıyla bu seneden itibaren diyelim organik tarıma başladım ev ortamında.Kimyasalı daha hiç bir şekilde kullanmıyacağım elimden geldiği kadarıyla.O sebeptendir ki ev yapımı ilaç olur,neemazal olur,enzim olur,solucan çayı olur,irfan çayı olur hepsini deniyorum bu sene deneme senem yani.Forumdaki çoğu konuyuda okudum zaten.
Gel gelelim uygulamaya o kısım okumak kadar basit deil.Neyse gelelim sadede domates,hıyar bu sene ilk defa deniyorum.İki sefer hıyar diktim bir şekilde büyütemeden kurudu gitti.Bu sefer geç dikimde olsa güzel bir hıyar yeriştirdik.Hırs yaptım bu sefer birini torf'a diktim diğerini bu sene hazırladığım yoprak harcına zengin bir toprak solucan gübreli vs.
Deneme amaçlı iki tane ayrı toprağa diktim torfa diktiğim diğerini ikiye katladı bir anlam veremiyorum nasıl olduğuna ama oldu işte.Sulamalarda enzim kullanıyorum ikisindede.Her şey çok güzel fakat hıyar meyve bağlamıyor çiçek olup dökülüyor.Belki bunun sebebi benimdir sulamayla alakalı olabilir ama onuda tam çözmüş değilim ne kadar suluyacağımı.
Meyve tutumu için potasyum gereklidir deyip elimden geldiği kadarıyla ne ekersen onu biçersin mantığıyla bir çay yaptım bakalım doğrumu yaptım.
Bir muz kabuğu,bir hıyar kabuğu,iki dilim kavun kabuğu,patates kabuğu, bunların potasyum kaynağı olduğunu biliyorum yanlışım varsa düzeltin.Robotta çektim onları.Bir tatlı kaşığı epsom salt(magnezyum sülfat)bir tatlı kaşığı yumurta kabuğu pişmiş yıkanmış (kalsiyum)gene vazgeçemedim kabuktan:D .Bir avuç solucan gübresi,5 ml hümik asit ,çay posası onunda azot içerdiğini biliyorum yanlış değilse,son olarak pekmez 17 lt de su yeter deme daha ne koyalım?
Bilmiyorum ortaya karışık güzel bir şey çıkar mı?Benim hıyara meyve bağlatmayı başarır mı?
Bu arada böyle işlemlerde ec zararlı olabilecek seviyeye gelebilir mi 2 günde daha uzun yapmayı düşünmüyorum.Birde anlamadığım sade solucan gübresi çayındada aynısı oldu işlem başladıktan 6 saat kadar sonra veya akşama denk geldiği içinmidir bilmem çay köpürüyor gündüz azalıyor ama.
Bu malzemeler içeriklerini suya geçirecekler inşallah mantık aynı mantık diye düşünüyorum.
Biraz uzun oldu kusura bakmayın.
MeyveliTepe
24-08-2015, 19:47
Elinize sağlık. Sonunda ortaya bir çay çıkar ama ne içerir bilinmez. Ancak tahlil ile anlaşılır. Anlattıklarınızdan çayın alınabilir magnezyum içeriğinin çok yüksek olacağını söyleyebilirim.
Bitki besleme amacıyla yapılmış bir sıvı gübrede bitkilere doğrudan verilen sulandırılmış solusyonda olması gereken mineral içerikleri kabaca; azot 100-150 ppm, fosfor 50 ppm, potasyum 150-300 ppm, kalsiyum 150-200 ppm, magnezyum 40-80 ppm, kükürt 40-80 ppm civarında olmalı. İz elementler ise yine yaklaşık olarak demir 2-3 ppm, bakır 0,2 ppm, mangan 0,8 ppm, Çinko 0,3 ppm, bor 0,7 ppm, molibden 0,05 ppm mertebelerinde olması lazım ki bitki dengeli bir şekilde beslenebilsin.
Yaptığınız çayda bu minerallerin hepsi az ya da çok vardır ama hangi oranlarda olduğu belirsiz ve tahlil edilmeden anlayamazsınız.
İrfan çayının en büyük hilesi burada. Doğrudan yaşayan bitki yaprakları kullanıldığı ve birden fazla bitki türü kullanıldığı için minerallerin yeterliliği ve biribirine göre oranları ayrıca tahlil gerektirmeden garanti edilmiş oluyor. Yoğunluk ise toplam tuzluluğu gösteren EC ölçümüyle anlaşılıp katılacak su miktarı belirleniyor.
erkanbey
24-08-2015, 20:10
Sizin söylediklerinizden çıkardığım,enzim ve çay yapımlarında beklediğim sonuç verdiğim maddelerin içerdikleri değerlerin tam miktarlarıyla alakalı oluyor ki buda bir kimya konusuna doğru götürüyor işin akışını.Yapılan karışım dengeli olmazsa bitkidede dengesizliğe yol açar diyorsunuz gibi anlıyorum.O halde benim bu kadar çırpınıp durmam illaki boşa değildir ama çok fazlada kayda değer olmaz denilebilir.
Peki siz ustalarımızın tavsiyesiyle hareket edelim o zaman.Şartlar belli şehir apartman dairesi elimde sıvı kimyasal gübreler var önceden alınmış ama ben artık kullanmıyorum.Bu sene itibari ile organik ürünler yetiştirmenin derdine düştüm.Organik olarak bulabileceğim malzemeleri tahmin edersiniz az çok internetten sipariş edilebilecekler,pazardan alınabilecekler öyle bahçe mahçe bulmak pek mümkün deil.
Sonuç itibari ile her sene toprağıma solucan gübresi katkısı yaparak zenginleştirmeye devam etmekle birlikte illaki ek gübreleme isteyecektir.Bu kısımı nasıl halledelim?Solucan gübresi çayı yapmak orada bişey dengelemeye pek gerek kalmıyor.Enzim yapmak,ki onuda yaparken koyduğumuz malzemeler önem arz ediyor gene geldik npk dengesi olayına.İllede kendim yaparsam daha iyi olur diyorum yoksa organik gübrelerde var ama insan ne koyduğunu bilmek istiyor.
Son olarak gübreleme ihtiyaçlarını ne şekilde gidermemi tavsiye edersiniz?
Solucan gübresi çayının haricinde pazarda markette ne bulabilirimde dengeli irfan çayı yapabilirim mesela?
MeyveliTepe
24-08-2015, 20:46
Organik yetiştiricilikte yetiştirme ortamının organik maddesinin yüksekliği çok önemli.
Yanmış veya tercihan kompostlanmış ahır gübresi, içinde bulunduğu döngünün doğal sonucu olarak hem çok çeşitli mikroorganizma hem de bütün mineralleri içerir.
Solucan gübresi çayı, enzim vb. malzemeler mineral içeriklerinden çok mikroorganizma içerikleriyle öne çıkarlar. Mikroorganizmalar içinde bulundukları besin ağının bir fonksiyonu olarak pek çok minerali vücutlarında depolarlar ve kendi dünyalarındaki bir üst seviye tarafından tüketildiklerinde vücutlarındaki minerallerin bir kısmı bitki köklerine bırakılır. Bu bakımdan son derece önemlidirler.
İrfan çayı uygulanabilir çeşitli yöntemler içinde kolay yapılabilirliği, mikroorganizma içeriği ve dengeli olması garantilenmiş besleyici mineral içeriği bakımından öne çıkar. İrfan çayını pazardan marketten alacağınız şeylerle yapmak çok mantıklı değil. Normalde bahçenizde veya civarınızda kolayca bulabileceğiniz sağlıklı yabani otların sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilme yöntemi olarak düşünmek gerekir. Böyle bir ortam yok ise İrfan çayı yerine kompost, vermikompost, kompost çayı, enzim, bokashi gibi şeylere yoğunlaşmak daha doğru olur.
erkanbey
24-08-2015, 21:06
İrfan çayı basit ve mantıklı olsada şu an için imkanlarım dahilinde zor gözüküyor.Bana en uygunu solucan gübresi ve enzim gibi gözüküyor.Gerçi enzime koyduğumuz maddelerde denge açısından gene farklılığa yol açacaktır neyse bugün kafayı daha fazla yormayayım onunda nadasa ihtiyacı var.
Birde bahar gelirken sadece ısırgan otundan bir irfan çayı yapsak azot zengini olarak yeni yetişen fideler için nasıl olur?
Teşekkür ederim.
MeyveliTepe
24-08-2015, 21:09
Isırgan çok iyi bir kaynak, yanına bir ot daha koyarsanız çok daha iyi olur.
Ölçüm aralıkları farklı ama düşük ölçüm aralığındaki de olur. Yapacağınız çayın EC'si maksimum 2'ye (2000µS/cm) yükselir.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. ADWA AD31 almaya karar verdim çünkü, dediğiniz gibi eğer bana 2 milisiemens/cm ye kadar olçüm yapan cihaz lazım ise bu ölçer 4000 mikrosiemens/cm = 4 milisiemens/cm ye kadar ölçüm yapıyor. Aynı zamanda AD32 den daha hassas olduğu için içme ve sulama suyumuzun EC değerini de ölçebileceğim.
Benim gibi EC ölçer seçimi konusunda tereddüt yaşayan arkadaşlara faydalı olması açısından bu kadar ayrıntılı yazdım.
erkanbey
27-08-2015, 13:21
Sayın MeyveliTepe Bloğunuz'daki İrfan çayı konusunu'da okudum bir iki şey sormak istiyorum.
1-Solucan gübresi çayında yararlı bakteriler çoğalsın diye pekmez koyuluyor,İrfan çayına koymak gerekir mi sonuçda işleyiş aynı.
2-Solucan gübresi çayını sulandırmaya gerek olmadan kullanınız deniliyor ki öyle de yaptık.İrfan çayını Sulandırmamız gerektiğini söylüyorsunuz o zaman solucan gübresi çayınıda sulandırmamız gerekecektir diye düşünmeden edemedim.
3-Solucan gübresi çayı konusundan Savaş bey'in yazının bir bölümü.
"Ancak eğer topraktan uygulanacaksa içeriğinin daha çok mantar (fungi) yoğunluğunda olması gerekir. Mantarlar toprak yapısını iyileştirir ve topraktaki besinlerin bitkiler tarafından yavaş yavaş alınmasını sağlar.
Buradan çıkan sonuç, vermikompost çayı üretirken yapılan uygulama farklılığı farklı türde vermikompost çayları elde edilmesine neden olacaktır. Eğer çayın demlenme süresi 1 veya 2 günle sınırlandırılırsa suya daha çok canlı mikroorganizmalar ve besin geçecektir. Ancak mantarlar yavaş büyüdükleri için elde edeceğiniz çayın mantar yoğunluğunun fazla olması istiyorsanız o zaman çayın demlenme süresini 3-4 güne çıkarmanız gerekecektir. Ancak bu arada, çaydaki mikroorganizmaların yaşamlarını artarak sürdürmeleri için zaman zaman çaya sülfürsüz melas gibi ek besinin eklenmesi de unutulmamalıdır."
Aynı olay irfan çayı içinde geçerli sanırım?
İki işlemi kıyaslıyorum çünkü işleyiş aynı ikiside havalı ortamda olgunlaşıyor.İçerdikleri besin değerleri belki farklıdır.O zaman bir uygulamamızı 2 günlük bir uygulamamazı 4 günlük şeklinde yapmamız toprak için daha mı iyi olacaktır?Aynı soru İrfan çayı içinde geçerli.
Yoksa solucan gübresi çayı 2 günde oluşabiliyorda İrfan çayı için bu süre yeterli değil mi?Yeterli ama bakterilerin oluşması için mi daha fazla bekliyoruz?
MeyveliTepe
27-08-2015, 14:04
İrfan çayının ve kompost çayının amaçları ve içerikleri farklı.
Kompost çayı hakkında en detaylı ve güvenilir araştırma ve bilgi Dr.E.Ingham (http://www.soilfoodweb.com/Using_Tea_or_Extract.html)'ın çalışmalarındadır.
Kompost çayındaki amaç, kaliteli bir komposttaki (tercihan vermicompost) mikroorganizmaların bakteri, fungus, protoza, faydalı nematod vb. Kısa sürede çoğaltılması ve toprak besin ağını zenginleştirmesi amacıyla kullanılmasıdır.
Kompost çayında bitkinin sadece kompost çayı ile beslenmesini sağlayacak alınabilir mineral bulunması amacı yoktur (veya birincil amaç değildir). Buna karşın kompost çayında da bir miktar serbest mineral bulunur ama daha çok mikroorganizmaların biyokütlelerinde bulunan minerallerin toprak besin ağı marifetiyle bitkilere bırakılması hedeflenir. Bu sebeple de mikroorganizma popülasyon patlaması yaratması için az miktarda bakteri besini kelp vb. kullanılması önerilir. Çayın demlenme süresi 24 saati geçmez. Kullanılırken de en az 1:5 oranında sulandırılır. Amaç olabildiğince çok mikroorganizmanın homojen dağılmış olarak toprağa verilmesidir.
İrfan çayında ise, yaşayan bitki dokularındaki minerallerin (ki dengeli oranlardadır) hızlı ve aerobik dekompozisyon ile doğrudan bitki köklerinin alabileceği formlarda çaya geçmesi hedeflenir. Demlenme süresi 4 gün kadardır. Bu süre dekomposizyon için gerekli ve optimum süredir.
Bu sürede özellikle bakteri nüfüsu patlama yapar. İkinci büyük mikroorganizma popülasyonu ise protoza'lardır. Fungi çok azdır. Demlenme esnasında artan bakteri popülasyonu minerallerin önemlice bir bölümünü biyokütlelerine alırlar ve kullanıldıktan sonra biyokütlelerindeki mineralleri ayrıca yavaş yarayışlı bir gübre gibi bitkilere bırakırlar.
İrfan çayında kullandığımız yapraklardan suya geçen mineraller sebebiyle çayın EC'si yükselir. Zaten dengeli olduğunu bildiğimiz çaydaki mineral yoğunluğunu istediğimiz gibi kontrol edebilmek için EC'sini ölçeriz ve istediğimiz orana sulandırarak getiririz.
İrfan çayına ayrıca başka herhangi bir katkı ilave etmiyoruz. Melas, kelp vb. katkılar bakteri besini olarak iş görürler ama kendileri de muhtelif mineraller içerirler ve çaydaki mineral dengesini istemediğimiz ölçüde değiştirebilirler. 4 günlük süre içinde kullandığımız yaprakları dekompoze ederlerken yeterli besini buluyorlar zaten.
Sulandırmanın sabit bir ölçüsü yoktur. En fazla 1:1 oranında sulandırılır. Toprakta yetişen bitkilerde EC'nin 1 seviyesinde, topraksız yetişen bitkilerde EC'nin 1,2-1,8 aralığında (bitkisine göre) tutulması uygundur. Birincil amaç, suda çözünmüş ve uygun formdaki minerallerin dengeli ve yeterli bir şekilde bitki köklerine verilmesidir (topraksız uygulamalarda da başarılı olmasının, inorganik besin eriyiklerinden geri kalmamasının sebebi bu). Bunun yanında içerdiği oksijen seven mikroorganizmaların da yavaş yarayışlı bir gübre olarak etkisini sürdürmesi ilave bir fayda.
erkanbey
27-08-2015, 14:33
O zaman sonuç olarak Solucan gübresi çayı 48 saatte değil 24 saatte demleniyor (ben 48 saat demlemiştim).Çoğumuzun bildiği gibi sulandırmadan değil 1 ölçek çaya 5 ölçek su katıyoruz.
İrfan çayında demlenme 4 gün kadardır, ec ölçerimiz yoksa ve toprakta kullanacak isek 4 gün demlenmiş 1 lt çay,1 lt su ile karıştırılır (ec metre olmasada belirtilen zamanda belirtilen değerlerden fazla sapma olmaz sanırım)doğru anladım değil mi?
Peki en mantıklısı ec metre olması ama sizce solucan gübresi 24 saatte demlenip 1:5 oranında seyreltiliyorsa,48 saat demlersek oran ne olur bi fikriniz var mı?
MeyveliTepe
27-08-2015, 14:50
Kompost çayında amaç, çaya mineral geçmesi olmayıp mikroorganizmalar olduğu için aniden patlatılan popülasyonun kırılması ve oksijen yetersizliğinden patojen üremesi olasılığı vardır. Bu yüzden süre uzatılmamalıdır. Ayrıca kompost zaten dekompoze olmuş bir malzemedir, ayrıca dekompoze olmasına gerek yoktur.
erkanbey
27-08-2015, 15:35
O halde ikisininde işlevleri ayrı olduğuna göre Bir sulamayı solucan çayı,bir sulamayı boş,bir sulamayı İrfan çayı şeklinde yapmak çok hoş olacaktır.Her iki uygulama çok zahmet gerektirmeyen ama fevkalade işlemler.
İrfan çayının önemi şimdi kafamda daha netleşti.Amacımız sağlıklı organik ürün yetiştirmek ise bize lazım olan doğada zaten kendiliğinden çok çok sağlıklı yetişen bitkilerin beslenmesi için kullandıkları mineraller.Bizim yapmamız gereken bu mineralleri ayarını kaçırmadan evdeki bitkilerimize vermek bunuda nasıl yaparız?İrfan çayı ile olay net olarak budur yani.
Aslında organik ürün üretmek ne kadar kolay değil mi?Etrafımızda var olan sağlıklı bitkilerden biraz alıp eve geliyoruz,bunun haricinde gereken sağlam bir hava motoru.
erkanbey
27-08-2015, 15:46
Sayın MeyveliTepe solucan çayını seyreltmemiz gerektiğini söylediniz.Bunun sebebi çay demlenirken ec değeri mi artıyor(artıyorsada İrfan çayındakinden fazla artıyor galiba çünkü seyreltme oranı daha yüksek oranda yapılıyor)yani sulandırmadan kullanmak bitkide sıkıntıya yol açar mı?Yoksa başka bir amaçla mı sulandırıyoruz?
MeyveliTepe
27-08-2015, 18:54
#67 nolu mesajın dördüncü paragrafının son cümlesine bakın lütfen.
erkanbey
27-08-2015, 19:01
O halde sulandırmazsak sadece etki oranı azalır bitkide yanma gibi bir olaya sebep olmaz diyebiliriz heralde.
erkanbey
28-08-2015, 18:15
Ben çayı çok severim sayın MeyveliTepe bitkilerimde çok sevecek diye ümit ediyorum.Bugün yarım saatlik mesefade gidebileceğim ot olan neresi olabilir derken şehrin ortasından geçen ırmağın yukarılarına doğru birşeyler bulduk.
Bunların içinden sizin tanıdığınız(adını bildiğiniz veya tecrübe ettiğiniz)varmı eğer 1ve 2 resimdekiler olursa yaşadım istemediğim kadar bulabilirim.Zaten boylarıda almış başını gitmiş baksanıza
Böğürtlen dikeninide ekledim oda sonuçta uzuyo gidiyo.Bir üstündekide akasya ağacı.
erkanbey
28-08-2015, 18:18
Birkaç resim daha bir önceki mesajımdaki ikinci bitkiyle bunun birincisi aynı sanırım.İkinci resim su kamışı onlarda başı boş büyüyor,üçüncü resim belediyenin yol kenarlarına diktiği çiçek olursa ondanda nasipleniriz.Tüm bulabileceğim bitkiler bu kadar inşallah işimize yarayan çıkar.
MeyveliTepe
28-08-2015, 19:31
Ben çayı çok severim sayın MeyveliTepe bitkilerimde çok sevecek diye ümit ediyorum.Bugün yarım saatlik mesefade gidebileceğim ot olan neresi olabilir derken şehrin ortasından geçen ırmağın yukarılarına doğru birşeyler bulduk.
Bunların içinden sizin tanıdığınız(adını bildiğiniz veya tecrübe ettiğiniz)varmı eğer 1ve 2 resimdekiler olursa yaşadım istemediğim kadar bulabilirim.Zaten boylarıda almış başını gitmiş baksanıza
Böğürtlen dikeninide ekledim oda sonuçta uzuyo gidiyo.Bir üstündekide akasya ağacı.
İlk resimdekinin yaprakları olur, ikinci resimdekini çıkaramadım, hayvanlara yapışan dikenin bitkisi mi? Öyle ise bilmiyorum, biraz araştırmadan bir şey söyleyemem. Akasya yaprakları olur. Böğürtlenin yaprakları ve taze sürgün uçları olur.
MeyveliTepe
28-08-2015, 19:33
Birkaç resim daha bir önceki mesajımdaki ikinci bitkiyle bunun birincisi aynı sanırım.İkinci resim su kamışı onlarda başı boş büyüyor,üçüncü resim belediyenin yol kenarlarına diktiği çiçek olursa ondanda nasipleniriz.Tüm bulabileceğim bitkiler bu kadar inşallah işimize yarayan çıkar.
İlk resimden çok şüpheliyim. Kamış yapraklarının dekompoze olmayacağını düşünüyorum. Son resim zakkum, kesinlikle olmaz, toksiktir.
erkanbey
28-08-2015, 19:43
İlk resimden çok şüpheliyim. Kamış yapraklarının dekompoze olmayacağını düşünüyorum. Son resim zakkum, kesinlikle olmaz, toksiktir.
İlk resimle bir önceki mesajımdakinin ikinci resmi aynı bitki olması lazım.Bu bitki nedir kısmına mı koysak o olursa süper olur.İlk mesajımdaki bitkiler önemli yani üçüncü resim hakkındaki fikriniz nedir siyah meyvesi olan
Üçüncü resim hakkında bilgi buldum.Bu şartlarda oda kullanılabilir gibi?
Yer mürveri (yabani mürver, yivdin) bitkisi
1-2 metre boylanabilen, çok yıllık, otsu bir bitkidir. Yaz aylarında pembemsi beyaz çiçekler açar. Siyah meyveleri bulunur. Rutubetli yerlerde, dere ve yol kenarlarında, ormanlık alanlarda yetişir. Yaprak, çiçek ve meyveleri toplanıp kurutulur. Bunlar daha sonra suda kaynatılmak suretiyle faydalanılır. Ayrıca meyveleri boya maddesi olarak kullanılır.
Tıbbi etkisi: İdrar söktürücü, terletici ve mushil etkilidir. Ayrıca kusturucu ve barsak
parazitlerini düşürücü etkisi vardır (Asımgil, 1993; Baytop, 1999). Toksik etkisine rastlanılmamıştır.
Yer mürveri (yabani mürver, yivdin) bitkisi | En Şifalı Besinler, Bitkisel Kür Tarifleri (http://sifalibesinler.blogspot.com.tr/2010/09/yer-murveri-yabani-murver-yivdin.html)
MeyveliTepe
28-08-2015, 19:57
İlk resimle bir önceki mesajımdakinin ikinci resmi aynı bitki olması lazım.Bu bitki nedir kısmına mı koysak o olursa süper olur.İlk mesajımdaki bitkiler önemli yani üçüncü resim hakkındaki fikriniz nedir siyah meyvesi olan
Yakın çekim resim var mı? Resim uzaktan olduğu için anlaşılmıyor.
Bahsettiğiniz üçüncü resim de öyle, ne olduğu anlaşılmıyor.
erkanbey
28-08-2015, 20:12
Şöyle yapayım
erkanbey
28-08-2015, 21:02
Yivdin hakkında olumsuz birşey söylemediğinize göre onuda olur kabul ediyorum.
Bugün gidip daha ayrıntılı resim çektim.Pıtırakmı diye sormuştunuz,şu kanaate vardım.Bunlar iki çeşit %95 civarı pıtırak değil %5 i pıtırak.Erkeği dişisi var sanırım sert pıtırak olanlar erkek diğerleri dişi olabilir,diğerleri yumşak.Mesela ilk resimde iki cins yanyana sağdaki pıtırak.
Birde sonuncu resimdeki nedir kullanılabilir mi?Keskin bir kokusu var.
MeyveliTepe
30-08-2015, 00:35
Bu bitki pıtırak dikeni (Xanthium - cocklebur). Yaprakları toksik bir madde içerir. Yiyen hayvanlar hastalanır, bazıları ölür. Aynı madde bitkilerde inhibitör rolü de oynar. Bu yüzden çayda kullanılmamalı.
MeyveliTepe
30-08-2015, 00:50
Yivdin, yabani mürver (Sambucus ebulus) yaprak ve meyveleri sebebiyle tıbbi bitkilerden sayılıyor ve çok çeşitli kimyasal, bir çoğu da toksik madde içeriyor. Bu maddelerin muhtelif etkilerine ilişkin tıbbi araştırmalar mevcut. Bu bitki irfan çayında kullanıldığında çay ile sulanan bitkilerde ne gibi etkileri olacağını kestirmek güç. Bu yüzden tedbiren kullanmamakta fayda var.
erkanbey
30-08-2015, 18:50
En çok bulabileceğim bıtırak da yalan oldu desenize.Olsun en azından aradık baktık olanlar bunlarmış.Aslında bir şekilde saklama şansımız olsa köye gidip doldurup çuvalı bir seferde hallederdik işi ama.Boşuna dememişler köylü milletin efendisidir diye,köyde olanlar doldursunlar kovalarını.
Sayın MeyveliTepe bu arada aynı malzemeyi çay deilde enzim yapsanız aynı değerleri belkide daha iyisini verme şansı yok mu?Çalışan bakteriler farklı olacak ama sonuçta iki taraftada yararlı bakteriler olacak.Gerçi enzimde pekmez kullanmazsak bakterilerde çoğalamayacak sanırım koyarsak da değerler değişir diyeceksiniz muhtemelen, ama fikrinizi merak ettim genede.
MeyveliTepe
30-08-2015, 19:20
Aynı yaprakları İrfan çayı yerine enzim yapsak mineral kompozisyonu bakımından benzer içeriği (melas vb. katkılar hariç) elde ederiz.
Ancak enzim anaerobik (oksijensiz) ve yaklaşık 3 haftada olgunlaşır. İçeriğindeki bakteriler de oksijensiz ortama göre.
İrfan çayı ise oksijenli (aerobik) ve 4 günde hazır hale gelir. Üreyen bakteriler de oksijen seven bakterilerdir ve toprak bakterileriyle daha uyumludur. Çaydaki çözünmüş oksijen bitki kökleri için ayrıca bir besindir.
Enzim ve İrfan çayı biribirlerine alternatif değil, ikisinin de yeri ayrı.
erkanbey
30-08-2015, 19:31
İrfan çayı için organik gübreleme diyebiliriz.Kullanılan malzemeler noktasında şehirde yaşayan kişiler için sıkıntı oluşuyor baksanıza ırmak kenarında resmini çekmediğim ot kalmadı ama elle tutulur bişi çıkmadı.Köyde bahçelerde olanlar için pek sıkıntı olmayacaktır.Tamda bu noktada köye çok nadir gitme şansı olan kişiler için acaba ne yapılabilir diye birşeyler üretmeye çalışıyorum.O sebepten enzim olurmu diye sordum daha uzun sürede olması pek mühim değil aslında daha uzun dayanması noktasında sıkıntı yaşıyoruz.
Üç ayda bir kere köye gidip ısırgan,kaldirik bulma şansım varsa üç ay bununla ne yapılabilir mesela.
Bitkileri dolaba koyamayız zannedersem,çay yapsak 10 günde hepsinin işi bitiyor,kurutup sonra kullansak gene işimizi görmez.Diyeceksiniz ki yapma o zaman :) en son oraya geliyor zaten iş.
MeyveliTepe
30-08-2015, 19:40
Enzim yapın, daha önce yazdım zaten.
Poontherun
06-10-2015, 14:00
İğde sürgünlerini kullanmayı denemek istiyorum, çok sağlıklı ve fışkırıyorlar, zor zaptediliyor. Söğütün artı yararını biliyorum ama iğde ile ilgili bilgim yok, ne önerirsiniz?
İrfan çayını bağda kütüklere de uygulayabilir miyim sizce, kütüğün direncini artırmaya katkısı olur ve mildiyö mücadelesinde yol aldırabilir diye geçti aklımdan, ne dersiniz?
MeyveliTepe
06-10-2015, 16:20
Bitkilerde mikroorganizmalar yardımıyla hastalıklara karşı mücadele, ya da bazı doğal hormonlar yardımıyla aktivatör işlevi mümkündür. Böyle bir çok bilimsel araştırma olduğu gibi, ticari olarak satılan ürünler de var.
Ancak bunlar spesifik bazı mikroorganizmalar veya spesifik hormonlar ile sağlanabilen durumlar.
İrfan çayının yapım süreci sonunda elde edilen çayda zengin çeşitlilikte mikroorganizmalardan oluşan bir biyolojik yaşam oluyor.
Oksijen verme süreci olması gerektiği gibi olduysa herhangi bir kötü koku, kokuşma, çürük kokusu olmuyor. Bu da genel olarak patojenlerin çayda bulunmadığını işaret ediyor.
Fakat bu, mikroorganizmaların hastalıklarla da mücadele eden organizmalar içerip içermediği, ya da bitkilerde aktivatör görevi gören hormonlar, enzimler içerip içermediği yönünde somut bir şey söylemek için yeterli olmayacaktır.
Esasen, çay yapımında kullanılan bitkiler ve bu bitkilerin yapraklarında yerleşik organizmaların ne olduğuna çok bağlı olarak çaydaki mikroorganizma çeşitliliği ve mineral kompozisyon dışındaki hormon/enzim vb. içeriklerin değişkenlik göstermesi kuvvetle muhtemeldir.
Bu sebeple İrfan çayı filan hastalıkta bitki koruyucu veya tedavi edici işlev görür ya da görmez gibi bir şey söylenebilmesi bu aşamada mümkün değil.
Hazırlanan bir çayda böyle özellikler görülebilecekken başka bir çayda görülemiyebilir. Ancak tarif edildiği gibi hazırlanan çayda her şartta görüleceği rahatlıkla söylenebilir etki, tek başına yeterli ve organik bir bitki besleme ürünü olduğudur. İçeriğindeki mikroorganizmalar ise yine bitki besleme sürecindeki besin zincirinin tamamlayıcı unsurlarıdır.
İğde sürgünlerinin durumu hakkında bir şey söylemek kolay değil. İğde sürgünleri ile İrfan çayı yaparsanız, dekompoze olduğu kadarıyla suya geçen mineraller ve mineral dışı içerikler vasıtasıyla yararlı olacaktır. Bilebildiğim kadarıyla iğde sürgünlerinde zararlı bir şey yok ama hastalıklara karşı etkili ne var ayrı bir araştırma konusu.
Bitkisel ekstreler yoluyla hastalıklarla mücadele, üzerinde bir çok bilimsel araştırmanın yapıldığı ve yapılmakta olduğu ayrı bir alan. Bu gibi extreler genellikle İrfan çayı gibi oksijenli dekompoze etme süreciyle değil, metanol yardımıyla ekstre elde edilmesiyle yapılıyor. Hali hazırda biberiye, nane, kekik vb. bir çok bitki için böyle araştırmalar yapılmış ve etkileriyle ilgili bilimsel makaleler yazılmış durumda.
Poontherun
06-10-2015, 19:20
İlginiz, hızlı cevabınız ve aydınlatıcı bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim. İğde'yi araştırıyorum, kullanacağım, sonucu paylaşırım mutlaka.
Baharatlı bitkilerin funguslara karşı antifungal etkisini biliyorum, epey çalışmaya ulaştım. Dediğiniz gibi İrfan Çayından farklı bir hazırlama prosesi var. Bunlarda da kilit nokta, kendi toprağının bitkisi olması. Belentepe'nin bu konuda yeni ve başarılı sonuç aldığı bir çalışması var.
Tekrar teşekkürlerimle...
MeyveliTepe
06-10-2015, 21:39
İlginiz, hızlı cevabınız ve aydınlatıcı bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim. İğde'yi araştırıyorum, kullanacağım, sonucu paylaşırım mutlaka.
Baharatlı bitkilerin funguslara karşı antifungal etkisini biliyorum, epey çalışmaya ulaştım. Dediğiniz gibi İrfan Çayından farklı bir hazırlama prosesi var. Bunlarda da kilit nokta, kendi toprağının bitkisi olması. Belentepe'nin bu konuda yeni ve başarılı sonuç aldığı bir çalışması var.
Tekrar teşekkürlerimle...
Ulaştığınız çalışmalarda görmüşsünüzdür. Bitkisel ekstreler kullanılarak hastalık etmenleri ile mücadele araştırmalarında hep araştırmanın yapıldığı ülkenin iklim şartlarında ve yerel olarak yetişen bitkiler kullanılmış. Bir çok bitkide de özellikle fungal etmenlere karşı önemli başarılar elde edilmiş.
Bu araştırmaların bir çoğu ülkemiz şartlarında da uygulanabilir durumda.
Bu araştırmalarda genellikle rastladığım metanol kullanılarak ekstre elde edilmesi oldu. Bu yüzden denenmiş ve kullanılan bir metod olarak ev yapımı uygulamalarda kullanılabilir yöntemi tesbit edip olgunlaştırmakta büyük fayda var.
MeyveliTepe
12-12-2015, 12:49
2015 yazında İrfan çayı ile yaptığım yetiştirme denemelerinin sonuçları burada (http://blog.meyvelitepe.org/2015/12/12/tatli-patates-ve-fasulye-bereketi/).
Sayın @MeyveliTepe hocam. İrfan çayı çalışmalarınızı başından beri takip ediyorum. Gerçekten çok güzel katkılarda bulundunuz topraksız tarım denemelerine.
Merak ettiğim bir konu var. Olgunlaştıktan sonra fazla kalan çayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Oksijenlendirmeye devam ettikçe ne kadar daha dayanıyor?
Teşekkürler, İyi çalışmalar.
MeyveliTepe
05-08-2016, 09:59
İrfan çayı sadece topraksız tarım değil, topraklı tarımda da çok güzel sonuçlar alınmasını sağlayan bir metod. Ancak topraksız tarımda organik üretim yapılmasını sağlayan yegane pratik metod.
Bu yıl, önce çay hazırlama varillerinde 4 günde çayı hazırlıyorum. Buradan katı ortam topraksız için kullandığım 300 litrelik depoya aktarıyorum. Bu depoda 7-8 günde kullanılıyor. Dolayısı ile çay hazırlandıktan sonra 10 gün boyunca kullanılabilir. Fakat bu sürenin tamamında havalandırmanın kesilmemesi gerekiyor. Aksi halde oksijensiz ortama döner patojen bakteriler ürer.
Hocam değerli bilgiler için çok teşekkürler. Dediğiniz gibi bu çay topraksız tarımı organik yapmanın en iyi yollarından bir tanesi.
10 gün boyunca tuttuğunuz 300 litrelik deponun havalandırma ekipmanı 120 litrelik varillerden daha büyük yanılmıyorsam değil mi hocam?
MeyveliTepe
07-08-2016, 11:40
18W gücündeki bir hava kompresörünü hem 300 litrelik depo, hem de 120 litrelik çay hazırlama varili için aynı zamanda kullanıyorum.
Çok sağolun hocam teşekkürler verdiğiniz bilgiler için.
Sn Meyvelitepe.
Ec metre için tartes in sitesinde 2 model var. ad31 ve ad32.
2 si arasında ki farkı email ile sorduğumda
4 mS/cm nin altında ölçüm yapacaksanız AD31'i, üstünde ölçüm yapacaksanız AD32'yi tercih etmeniz doğru olur. dediler.
AD31:
Ölçüm aralığı : 0 - 3999 µS/cm 0 - 2000ppm 0.0 - 60.0°C
Çözünürlük : 1 µS/cm 1 ppm 0.1°C
Doğruluk : ±80 µS/cm ±40 ppm ±0.5°C
Kalibrasyon için gerekli kalibrasyon sıvısı : 1.413 mS/cm
AD32:
Ölçüm aralığı : 0.00 - 20.00 mS/cm 0.00 - 10.00ppt 0.0 - 60.0°C
Çözünürlük : 0.01 mS/cm 0.01 ppt 0.1°C
Doğruluk : ±0.4 mS/cm ±0.2ppt ±0.5°C
Kalibrasyon için gerekli kalibrasyon sıvısı : 12.880 mS/cm
İrfan çayı hazırlarken biz hangi modeli tercih etmeliyiz.?
MeyveliTepe
29-09-2016, 17:30
İlki işinizi görür.
çamkokusu
28-10-2016, 12:33
Karakafes otu ve kuş otunu doğada hangi bölgelerden toplayabilirim?Bursada yaşıyorum.
İsmail Kuzucu
19-11-2016, 11:53
Karakafes ve hocam hariç diğer bitkileri buldum. Onlarda vardır ama bunlar sadece bizim bahceden.
Kısmetse marullara yetiştirebilirsem deneyeceğim.
633718
633719
633720
633721
633722
MeyveliTepe
19-11-2016, 12:19
Kuş otu, sirken otu, hindiba, ısırgan, amarantus :)
Güzel karışım. Bir avuç da solucan gübresi ekleyin. Mikrobiyal çeşitlilik artar.
Güçlü havalandırmayı ihmal etmeyin.
Resimlerle hem çay yapımını hem de sonuçları bekliyoruz.
İsmail Kuzucu
21-11-2016, 09:39
Kırmızı köklü tilki kuyruğu ismini okuyunca ben o zannettim ama bu o değilmiş. Bunun yeşil olanıda var doğrusu o sanırım.
Yabani yonca ballıbaba otlarıda bu karışıma eklenebilir mi?
50 litrelik bidon ayarladım ve 10w hava pompası siparişi verdim. Birde ec metre bakıyorum.
MeyveliTepe
21-11-2016, 10:10
Kırmızı köklü tilki kuyruğu ismini okuyunca ben o zannettim ama bu o değilmiş. Bunun yeşil olanıda var doğrusu o sanırım.
Yabani yonca ballıbaba otlarıda bu karışıma eklenebilir mi?
50 litrelik bidon ayarladım ve 10w hava pompası siparişi verdim. Birde ec metre bakıyorum.
Kırımızı, yeşil farketmez. Hepsi aynı türün çeşitleri, ne varsa kullanabilirsiniz. Ballı baba, yonca da kullanılabilir.
İsmail Kuzucu
01-12-2016, 11:28
Sonunda İrfan Çayına basladım..
634741
634742
Şimdi kış ayı irfan çayını şimdi hazırlasak yazın kullanılsa ..
MeyveliTepe
01-12-2016, 17:33
İrfan çayı aerobik olduğu için uzun süre saklanması mümkün değil.
İsmail Kuzucu
01-12-2016, 18:39
İrfan Çayı için toplamda 7 bitki kullanıldı. Isırgan, sirken, ballıbaba, yabani yonca, ebegümeci, yonca ve çibrisa.
Otları köklerinden kesmek yerine üst gözden kesdim. Bahara doğru yeniden canlanırlar. Özellikle ısırgan, yabani fiğ ve kuşotları rahatlıkla her zaman bulunacak.
634779
634780
634781
634782
634783
İsmail Kuzucu
01-12-2016, 18:46
Bidonun altına hava hortumları bağlamak için taş koydum. Hem hortumları ayrı köşelere koymuş oldum hemde ot çuvalı havada kalmış oldu.
Otları koyarken aralara toplamda 2 kg kadarda solucan gübresi ekledim. Bidon 100 litre su aldı, sanırım bayağı çayımız olacak. :)
Hava taşı kullanmak çok fark oluştuyor, sadece hava motoru fazla işe yaramıyor gibi.
634784
634785
634786
634787
634788
MeyveliTepe
01-12-2016, 19:08
O tip hava motorlarının 10W olanları biraz zayıf kalabilir. Hortumlar varilin dibine indiğinde suyun basıncını yenmekte yetersiz kalırlar.
Ben şöyle bir şey (http://urun.gittigidiyor.com/evcil-hayvan/resun-aco-001-electromanyetik-hava-kompresoru-251305315) kullanıyorum. Bunların teknolojileri farklı. Biraz gürültülü çalışıyor ama zaten dışarıda olan bir şey olduğu için sorun olmuyor. 18W'lık bir cihaz bir büyük varil, bir de 300 litrelik yatay depoya gereken havayı verebiliyor.
MeyveliTepe
01-12-2016, 19:10
Çuval suyun altında kalmalı. Normalde dibe batma değil de yüzme eğilimi gösterirler. Bu yüzden varilin ağız çapından biraz uzun bir tahta parçasını çuvalı suyun altında tutmak için kullanıyorum.
İsmail Kuzucu
01-12-2016, 19:28
Üstte bulunan demirin üstüne taş koyup altınada tahta koydum. Yoksa dediğiniz gibi yukarıya çıkıyor.
Bunu denedikten sonra daha iyi bir sistem yapmak gerekir. Şimdi sadece marullar var seralarda. En az 1 tonluk şart gibi. Birde sıralı ayarlama olursa harika olur.
Bu gübrenin değeri 2-2-2 + iz elementler çıksa litresi 10 lira civarında. Hemde doğal ve parasız. Birde fide dikiminde önce yani baharda otların bol olduğu zamanda tüm bahçeye vermek mümkün.
Biraz düşünce ile bile her türlü kârlı oluyor. Bu sefer analiz için buradaki firmaya gideceğim. Geçen ay başka bir firma ile sorun yaşadım. Millete para lazım değil sanırım, ilgi göstermiyorlar.
MeyveliTepe
01-12-2016, 22:17
EC 1.78 olan İrfan Çayını analize gönderdiğimde sonuçlar;
PH – 7,11
EC – 1,787
N – %0,01 (N değerini ppm veya me/l olarak ölçememişler. Bu değer azot seviyesinin 100 ppm – 200 ppm aralığında olduğunu gösteriyor)
P – 25,85 ppm
K – 288 ppm
Ca – 146,3 ppm
Mg – 32,7 ppm
S – 61 ppm
Fe – 0,09 ppm
Zn – 0,12 ppm
Cu – 0,02 ppm
Mn – 0,19 ppm
B – 0,41 ppm
şeklinde çıkmıştı.
Bu sonuçları kompoze gübre oranları ile değil de hidroponik formülasyonları ile karşılaştırmak daha anlamlı.
2-2-2 gübrede Azot %2, Fosfor 2x0,43=0.86, Potasyum 2x0,83=1,66 şeklinde.
Burada dikkat edilirse azot yüksek. Oysa bitkiler büyük çoğunlukla azottan daha fazla potasyum kullanıyorlar. Fosfor da gereğinden fazla yüksek.
Hazır satılan gübrelerin hiç birinde, NPK nın yanısıra ikincil elementler Ca, Mg, S ve iz elementlerin (Fe, Cu, Mn, Zn, B) tamamını bulmak mümkün değil.
Belki daha da önemlisi birincil, ikincil, iz elementlerin biribirlerine göre dengelerinin bitkilerin istedikleri oranda olması.
Bu oranlar, dengeler vs. tam kavrayabilmek, doğru oranlara veya biribirine göre kaymış oranlara bitkilerin nasıl tepki verdiğini bilfiil görebilmek için herkese hiç olmazsa bir dönem klasik katı ortam hidroponik denemelerini öneriyorum. Bu deneyimden sonra toprakta yapılan yetiştiricilikte bakış açısının tamamen değişeceğine inanıyorum. Müthiş öğretici bir şey.
İrfan çayındaki NPK oranları hazır gübre NPK oranlarına göre daha düşüktür. Toprakta kullanırken EC 1 olacak şekilde sulandırmak çok iyi sonuç veriyor.
Önemli bir ayrıntı, İrfan çayındaki mineralleri laboratuarlar inorganik mineral gibi ölçüyorlar ancak bunlar inorganik formda değil. Yapraklardan suya geçen amino asit, diğer organik asitler vs. ile doğal şelatlanmış durumda. Bu yüzden de minerallerin alımı çok yüksek. Son iki senedir toprak + bol hayvan gübresinden kompost ortamı ile topraksız + İrfan çayı (1,3 EC) ortamında domates ve kaliforniya biberini karşılaştırmalı deniyorum (12şer kök). Bitkilerin gelişimi, meyve sayı ve ağırlıkları bakımından hiç fark olmuyor.
Oysa bu bitkiler topraksız tarımda EC 3 civarında yetiştirilirler. İnorganik EC 3 ile İrfan çayı EC 1,3 aynı sonucu veriyor. İki yıl önce de EC 3 inorganik besin ile İrfan çayını karşılıklı denemiştim.
Bir diğer ayrıntı, İrfan çayı ciddi bir şekilde bir mikrobiyal gübre. Yaptığınız İrfan çayına dört gün sonra mikroskop ile bakarsanız bakteri, protoza vb. mikroorganizma kaynadığını göreceksiniz. Bu organizmaların faydalı olmalarının takibi de verilen oksijen miktarı ve çayın kokusu ile takip ediliyor. Çürük gibi pis bir koku olmamalı. Olur ise mikrobiyal ortam kırılmış demektir.
Şimdi yazmak uzun kaçabilir ama çok özetle, bu mikrobiyal ortam laboratuarda ölçülemeyen, bitkilere yavaş yarayışlı ayrı bir mineral deposu şeklinde düşünülebilir.
Çaydaki mineral oranları dengesinin önemi hakkında başka bir ip ucu da, kalsiyum fazlalığının etkileri ile ilgili. Özellikle yeşil toplanan fasulyelerde fazla kalsiyum yeşil kılıfların çok hızlı sertleşmesi, kılçıklı olması sonucunu doğuruyor. Oysa dengeli kalsiyuma sahip İrfan çayı ile beslenenlerde böyle bir durum şaşırtıcı bir şekilde hiç olmuyor.
İsmail Kuzucu
02-12-2016, 11:27
20 saat sonraki durum bu şekilde oluştu. Suyun rengi açık kahverengi ve ph değeri 6-7 arasında iken 7yı geçmiş durumda. (ph kağıdı ile ölçüm yaptım.)
634807
634808
çamkokusu
03-12-2016, 10:07
irfan çayı oldukça kullanışlı bir gübreye benziyor.Anladığım kadarıyla toprağın canlı ve güçlü bir yapıya dönüştürülmesi için mikroorganizmalardan yararlanılan tüm gübre çeşitleri içinde en güçlüsü sayılabilir(aerobik mikroorganizmalar açısından söylüyorum,yoksa bokashi veya enzimin yerini tutamaz).
Ama şu şişeye hava verme olayı tüm işi mahvediyor.Hava motoru satın alıp şişeye bağlayıp 24 saat hava vermem imkansız. Havasız da olmuyor anladığım kadarıyla.Her akşam hava motoru olmaksızın kendim 20-30 kez hava üflesem,yine olmaz.Acaba balkondaki sebzeler için küçük bir kovada yapsam yeterli olur mu?Ve hava motoru kullanmasam?
Ne yapsam acaba?Bitkilerimin mikrobiyal gübrelerden faydalanmasında oldukça kararlıyım.Bu sorun nasıl çözülür?
MeyveliTepe
03-12-2016, 13:44
... (aerobik mikroorganizmalar açısından söylüyorum,yoksa bokashi veya enzimin yerini tutamaz)....
Bence bokashi suyu (suyu süzülmüş bokashinin fonksiyonu başka) ve enzim İrfan çayının yerini tutamaz :)
İki sebebi var.
Birincisi toprak üst tabakasında yer alan mikroorganizmaların çoğu oksijen sever. İrfan çayında çözünmüş oksijen seviyesi yüksektir ve bitkiler kökleriyle çözünmüş oksijen alırlar. Toprakta kalıcı mikroorganizma takviyesi yaparlar.
İkincisi, 4 günde kullanılır hale gelir.
İsmail Kuzucu
04-12-2016, 10:01
Şuan 3 gün geride kaldı sayılır ve renk bayağı değişti. Ph seviyesi dünkü gibi 7ye yakın. Koku oluşmadığına göre sanırım doğru yoldayız?
Mikroskop için kaç x özellikte bir ürün gerekli acaba? Bir soru daha, bu ürünü kaç günde tüketmek gerekli?
634896
634897
634898
MeyveliTepe
04-12-2016, 10:35
Kullanım süresi 5-6 gün kadar olabilir. Ancak bu süre boyunca havalandırma kesilmemeli.
400x (10x + 40x) bir mikroskop ile çok rahat gözlem yapabilirsiniz.
İsmail Kuzucu
06-12-2016, 07:37
Dünkü son durum, zeytinyağı gibi bir renk oluştu.
635025
İsmail Kuzucu
07-12-2016, 12:18
İrfan çayını bugün tahlıle verdim. Sonuçlar 3 gün içinde gelecek.
635079
İsmail Kuzucu
07-12-2016, 19:44
Konu ile fazla alakası yok ama küçük bir ayrıntı yazacağım. Analiz için firmaya gitmeden önce sadece internetten gördüğüm fiyatları araştırmıştım. Fiyat olarak en az 150 lira civarından ücretler başlıyordu.
Firmaya gittiğimde ise tam analiz olarak ücret 80 lira civarında. Bu arada numuneyi verdikten sonra ücreti sordum, hani 150 deselerdi bile verecektim. :)
Geleceğim nokta şu ki, tam analiz ücreti (standart olanda varmış) 100 lira civarındayken üreticiler neden analiz yaptırmaz. Eminim ki çoğu kişi analiz için değilde devlet desteği için analiz yaptırıyor.
MeyveliTepe
07-12-2016, 21:26
Ücret uygunmuş. Ne diyerek analiz yaptırıyorsunuz? Sıvı olduğu için su diye analiz ettirip, normalde ölçmedikleri mineraller için ekstra ücret ödemiştim.
İsmail Kuzucu
08-12-2016, 08:49
Bitki çayı olarak analiz yapacaklar. Not olarak hangi bitkilerde kullanılacağını yazdılar. Ec, ph, npk, iz elementleri analiz edecekler sanırım.
Dün akşam topraksız tarım için marul gubrelerını biraz araştırdım. Bir tanesi sizin analiz sonuçlarına çok yakında. Bugün elımdede fide varken saksılara dikip deneme yapacağım.
Ec metre elime ulaşmadığı için 1:1 oranında kullanacağım. Bu oran tam net olmasada uygun sanırım?
İsmail Kuzucu
10-12-2016, 16:51
Bizim analiz sonuçları pazartesi gününe kaldı. 7 aralıkta yapraktan 1:1 oranında uygulama yapmıştım. Sanki yapraklar koyu yeşil olmuş gibi, hergün içinde olunca fazla anlaşılmıyor.
Bu serada İrfan Çayı harcinde başka ürün kullanmayacağım. Büyük seranında yarısında da bu şekilde uygulama yapacağım.
635223
635224
635225
İsmail Kuzucu
14-12-2016, 11:53
Sonuçlar geldi, dediğiniz gibi şu alanızı olarak yapmışlar. Npk ve iz element demesem neysede söylediğim halde böyle yapmaları garip oldu.
635423
MeyveliTepe
14-12-2016, 12:48
SO4 5,5 me/l -> 5,5 x 48 = 264 -> S = 264 x (32/96) = 88 ppm
K 10 me/l -> 10 x 39 = 390 ppm
Ca 5,2 me/l -> 5,2 x 20 = 104 ppm
Mg 5,2 me/l -> 5,2 x 12 = 62,4 ppm
diğerleri ölçülmemiş.
İsmail Kuzucu
15-12-2016, 20:12
Sonuçları artık Tartes tarımdan beklyorum. En azından 3 yıldır alışveriş yaptığım bir firma.
Şimdi çayı marul için ec 1 olarak ayarlayıp damlamadan veriyoruz. Peki yapraktan uygulama yapsak tekrar bu oranı mı kullanmamız gereklidir?
Bahçede fide dikimleri yapıldıktan sonra otlarda azalma olduğu için belirli bir alana ısırgan, sirken gibi otları ekmeyi düşünüyordum. (Isırganı fide olarak dikim satışını bile yapıyorlar.) Sonradan aklıma mix yem tohumları geldi. İçerisinde bayağı bir bitki var. Bu otlardan da istenilen gübreyi elde edebilir miyiz?
MeyveliTepe
15-12-2016, 20:52
Çayı yapraktan hiç denemedim. Siz denerseniz sonucu sizden öğreniriz.
Yem tohumlarından kasıt yonca, korunga, fiğ vb. ise elbette olur.
Mücevher Çalısı
16-12-2016, 09:11
Merhabalar, konuya Frasız ama içeriği de okuyan biri olarak aklıma gelen bir soru var.
İrfan Çayı'nda "Allelopatik özelliğe sahip bitkiler (http://www.agaclar.net/forum/peyzaj-bahce-duzenleme/4911.htm)" kullanılırsa sonuç nasıl olur. Bu çeşit bitkilerin "Allelopati" özelliğini kazandırdığı etken kimyasalları, çayın oluşum esnasında veya sonrasında ayrışıp etkisiz hale gelir mi?
Aslında bu "Allelopatik etki" konusu biraz genel, İrfan Çayı'nın yanında Kompost çayı, enzim gibi diğer yöntemlerle de ilgili. Cevap daha önce bir yerlerde verilmiş olabilir ama ben ya okumadım ya da hatırlamıyorum. Gereksiz sormuş isem özür dilerim, cevap veren olursa da teşekkür ederim...
İsmail Kuzucu
16-12-2016, 13:04
İrfan Çayı tohumların erken çimlenmesini sağlıyor olabilir mi?
635552
635553
MeyveliTepe
16-12-2016, 13:36
Bu bakımdan denemedim ama olabilir. İçinde, ölçülen mineraller dışında amino asitler, diğer organik asitler vb. bir çok başka şeyin olması kuvvetle muhtemel.
MeyveliTepe
16-12-2016, 13:39
Merhabalar, konuya Frasız ama içeriği de okuyan biri olarak aklıma gelen bir soru var.
İrfan Çayı'nda "Allelopatik özelliğe sahip bitkiler (http://www.agaclar.net/forum/peyzaj-bahce-duzenleme/4911.htm)" kullanılırsa sonuç nasıl olur. Bu çeşit bitkilerin "Allelopati" özelliğini kazandırdığı etken kimyasalları, çayın oluşum esnasında veya sonrasında ayrışıp etkisiz hale gelir mi?
Aslında bu "Allelopatik etki" konusu biraz genel, İrfan Çayı'nın yanında Kompost çayı, enzim gibi diğer yöntemlerle de ilgili. Cevap daha önce bir yerlerde verilmiş olabilir ama ben ya okumadım ya da hatırlamıyorum. Gereksiz sormuş isem özür dilerim, cevap veren olursa da teşekkür ederim...
Alellopatik bitki yapraklarını çaya koymamak tedbiren daha iyi olur. Bu çayla ilgili deneme ve çalışmalarım topu topu üç yıllık. Şimdiye kadar sadece bitki beslemeye odaklandım. Başka yapılabilir ve denenebilir, ölçülebilir bir çok şey var elbette ama iş ölçüme gelince ayırabildiğim bütçenin çok üzerinde maliyetler çıkıyor.
çamkokusu
17-12-2016, 19:08
Sadece kadifeden oluşan bir çay yaparsak,ortaya ilaçlamada kullanılabilir bir şey çıkar mı?
MeyveliTepe
17-12-2016, 20:07
Sadece kadifeden oluşan bir çay yaparsak,ortaya ilaçlamada kullanılabilir bir şey çıkar mı?
Yeterli miktarda bitki kullanırsanız çıkar muhtemelen.
çamkokusu
18-12-2016, 14:34
Harika.O zaman yetiştireceğim kadifelerin yapraklarını irfan çayı yaıp ilaçlama niyetine bitkilere püskürtebilirim. Ya da önlem olarak...
Deneyip sonuçları gözlemlemeye çalışacağım.
Şu incelemeler konusunda doğasever yardım edebilir belki?Kendisi em yararlarını araştırmıştı.Bu çayı da inceleyebilir.
İsmail Kuzucu
20-12-2016, 17:37
Yeni sonuçlar geldi, içerisinde olmayan madde yok sanırım. :)
635803
MeyveliTepe
20-12-2016, 19:20
Molibdene kadar ölçmüşler :)
İlk kolon test sonuçları diyor. Diğer iki kolon nedir?
ikinci kolon bu sıvı 2.6 mS/cm olarak hazırlansaydı olacak değerleri gösteriyor.
üçüncü kolon domates için yaklaşık değerler.
MeyveliTepe
21-12-2016, 01:00
İlk analiz ile son analiz arasında;
Kalsiyum ve magnezyum hemen hemen aynı kalmış, buna karşın potasyum azalmış, kükürt epey azalmış görünüyor.
Amonyum azotu 7 ppm, nitrat azotu 60ppm olmak üzere toplam azot 67 olarak ölçülmüş. Göreceli olarak biraz az çıkmış. 2.1 EC için 100 ppm'in üzerinde olmasını beklerdim.
Üçüncü kolonda belirtilenlerin domates için referans değeri olduğu söylenmiş. Hangi formül esas alınmış bilmiyorum. Ben inorganik besleme ile yaptığım denemelerde beş aşamalı Florida Ün. formülasyonlarını kullanmıştım. Orada son aşamadaki azot 150 ppm, üçüncü kolondaki toplam 242 ppm azottan epey farklı. Formüllerdeki fosfor seviyesi de epey değişken. Florida 50 ppm derken Hoagland 31 ppm demiş.
Elbette bu formüller herhangi bir mikroorganizma aktivitesi olmaksızın steril solusyon ile inorganik besleme için. Buna göre 7'nin üzerindeki PH seviyesi de kabul edilemez zaten.
Bu bakımdan İrfan çayının işlevi ve steril ortamda inorganik besleme tamamen farklılaşıyor. Hidroponik katı ortamda kaliforniya biberi yetiştirirken inorganik EC 3, PH 5 ile organik EC 1,3 irfan çayının bitki beslemede aynı sonucu verdiğini denediğimi daha önce yazmıştım (İrfan çayında PH ile ilgilenmiyoruz, neyse o -su kötü olmamalı elbette). Bunun sebepleri birden fazla. Birincisi, minerallerin formları, ikincisi 12'den daha fazla mineral, üçüncüsü mikroorganizmalar ve bunların biyokütleleri.
Öte yandan analiz sonucu ölçülen ölçülmeyen ancak bitkinin ihtiyaç duyup topraktan alıp yapraklarına depoladığı tüm minerallerin mevcudiyetini ve biribirlerine göre olan dengelerinin olması gerektiği oranlarda olduğunu gösteriyor.
Bir başka önemli bir şey de, çoğu hidroponik formülasyonu birincil, ikincil, mikro toplam 12 element üzerine kuruludur. Oysa yakın zamanlarda Na, Cl ve Si başta olmak üzere daha bir çok elementin bitkiler tarafından kullanıldığı tesbit edildi ve bazı hidroponik uygulamalarda kullanılmaya başlandı. Söz gelimi bu araştırmada (http://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/00380768.1978.10433094) domateste silisyum eksikliğinin etkilerini araştırmışlar. Hoş, formülasyonlarda olmamasına rağmen bazı büyük seralarda hızlı hasat için hasat öncesi domatese yapraktan potasyum silikat verildiğini biliyoruz. Bunu ham meyveye kırmızı renk vermek için yapıyorlar ama bitki de silisyum almış oluyor :)
İsmail Kuzucu
21-12-2016, 10:14
Otların içinde en az olan sirken bitkisiydi, sanırım bunun azlığı bundan kaynaklı? Şuan seradaki marullarda hiçbir gübre eksikliği belirtisi yok. Havalar 1-2 gün güneşli gitse etkisi daha çabuk anlaşılacak.
Azotun düşük olması benim açımdan şu şekilde iyi, zaten fazlasıyla hayvan gübresi kullanıyorum. Özellikle marullarda hasada 2 hafta kala potasyum ve kalsiyum ağırlıklı gübreleme yapıyorum. Bu tamda ona uygun gibi.
Sizin yetiştirdiğiniz biberdeki renge çoğu üretici ulaşamaz bile. Bitkinin renginden sağlıklı olduğu anlaşılıyor. Çayda yer alan elementler fazla veya az olsada bitki kendine uygun ortamı sağlamış.
Son paragraftaki konu biraz gelecek ile ilgili olsa gerek. Şuan toprakta olan Na, Cl ve Si gibi elementleri bitki kullanıyor ama az kullandığı için şimdilik temin edebiliyor.
Konu dışında bir soruda ekleyeyim. Şimdi katı ortamda ürünler yetiştirdiğimiz zaman Ec değerini belli aralıklarda tutuyoruz. İlk sulamada İrfan çayı kullandık, ikinci sulamada sadece su verdik. Verdiğimiz bu su Ec değerini sıfırlıyor mu? Kısaca geri dönüşteki suyun Ec değerine göre yeni Ec belirlemek gerekir mi?
MeyveliTepe
21-12-2016, 11:03
Konu dışında bir soruda ekleyeyim. Şimdi katı ortamda ürünler yetiştirdiğimiz zaman Ec değerini belli aralıklarda tutuyoruz. İlk sulamada İrfan çayı kullandık, ikinci sulamada sadece su verdik. Verdiğimiz bu su Ec değerini sıfırlıyor mu? Kısaca geri dönüşteki suyun Ec değerine göre yeni Ec belirlemek gerekir mi?
Katı ortamdan kasıt topraksız ise sonradan verilen su EC değerini sıfırlamaz. Katı ortamda kullanılan malzemenin katyon değiştirme kapasitesine göre minerallerin elektriksel olarak ortamda tutulmaya devamının yanı sıra, yine katı ortamın organik olup olmamasına bağlı olarak mikroorganizmalar, dolayısıyla da biyokütleleri ortamda tutulmaya devam eder.
Katı ortam toprak ise zaten herhangi bir sorun yok.
MeyveliTepe
21-12-2016, 11:21
Son paragraftaki konu biraz gelecek ile ilgili olsa gerek. Şuan toprakta olan Na, Cl ve Si gibi elementleri bitki kullanıyor ama az kullandığı için şimdilik temin edebiliyor.
Bence gelecek ile ilgili değil, şimdi, hatta geçmişten bu yana şimdi ve gelecek ile ilgili.
Çay yapımında kullandığınız sudaki Na, Cl ve Si miktarlarını bilemiyeceğim. Ancak yaptığınız çaydaki ölçümler; Na 39 ppm, Cl 78 ppm, Si 15 ppm şeklinde. Bu değerlerin mikro element miktarlarına göre defalarca kere daha yüksek oluşuna dikkat.
Şayet bu değerler olduğu gibi kullandığınız sudan gelen değerler değil de yapraklardan çaya geçen değerler ise anlamı çok büyük. Bu kadar büyük miktarlarda Na, Cl ve Si'nin yaprakta ne işi var? (Bu durumda suyu da analiz etmek şart oldu gibi :)
Elbette bu durum topraksız uygulamalar için geçerli. Toprakta bol miktarda silisyum var zaten.
İsmail Kuzucu
21-12-2016, 18:30
National geographic belgeseli bile olur bu konudan. Bunlar fazla ise anlamı çok yüksek, devamı reklamlardan sonra. :)
Bu durum hangi açıdan zararlı veya yararlı olacaktır. İlk ürünleri dikip hasat edersek, yeterli miktarda kaynak gelecektir. Birde döngüyü kurarsak bol bol analiz yaptırırız.
MeyveliTepe
21-12-2016, 19:23
Na, Cl ve Si çay yapmak için kullandığınız sudan gelmiyor da yapraklardan geliyor ise bitkilerin Na, Cl ve Si ihtiyacı konusunda bize çok net bir şey söylüyor demektir. Özellikle topraksız uygulamalarda dikkate alınması zaruri bir durum.
Na, Cl ve Si kullandığınız sudan geliyor ise 39, 78 ve 15 ppm oranları bir su için bence çok yüksek. Bu durum da sizin için önem arzediyor.
İsmail Kuzucu
21-12-2016, 21:16
Sadece bunları analiz yaptırabilirsem sorunu hemen çözeceğiz. Diğer türlü anca mart ayını bekeleceğim. Bu sene toprak analizinide yenileteceğim.
Şimdi şöyle bir durum aklıma geldi; bu içerikler fazla olduğu için bitkide olumsuzlar gözükmesi gerekli. Ama topraklı serada uyguladığım alan, kimyasal gübre ile eşit seviyede gidiyor. Durum burda biraz karışıyor gibi.
Yarın ilçe tarımı ziyaret edeceğim, onlarda ilçenin tüm bölgelerindeki analiz sonuçları vardı.
Taşlıbahçe
21-12-2016, 21:46
Sadece bunları analiz yaptırabilirsem sorunu hemen çözeceğiz. Diğer türlü anca mart ayını bekeleceğim. Bu sene toprak analizinide yenileteceğim.
Şimdi şöyle bir durum aklıma geldi; bu içerikler fazla olduğu için bitkide olumsuzlar gözükmesi gerekli. Ama topraklı serada uyguladığım alan, kimyasal gübre ile eşit seviyede gidiyor. Durum burda biraz karışıyor gibi.
Yarın ilçe tarımı ziyaret edeceğim, onlarda ilçenin tüm bölgelerindeki analiz sonuçları vardı.
Son yazılanları okuyunca aklımdan geçenler şunlar oldu : Şayet, Na, Cl ve Si değerleri sudan gelmiyorsa çay yapımında kullandığınız bir veya birkaç bitkinin bu yöndeki ihtiyaçları çok olabilir, yabani bitkilerin güçlü karakterleriyle kimbilir, belki bir bağ kurulabilir veya topraklı ortamda çaydan nasiplenen ürünler toprağın karmaşık, canlı-cansız örgün yapısı düşünüldüğünde ihtiyaçlarından fazlasını almıyor, alamıyor veya bu yapı içerisinde bu elementlerin alınımı erteleniyor olabilir veya bu ürünler bu miktarları alıyor ve olumsuz etkilenmiyor olabilir ki eğer böyleyse bu ürünlerden yapılan bir çayın değerleri nasıl çıkar acaba? Yine yüksekse ilginç olur hakikaten.
MeyveliTepe
21-12-2016, 22:49
Bir araştırmada (http://www.plantnutrifert.org/EN/abstract/abstract3059.shtml), domatesin silisyum ihtiyacının ne olduğunu ve verilen silisyumun bitki üzerindeki büyüme, su kullanımı ve karbon dioksit değişimi (fotosentez) etkilerini incelemişler.
Buna göre;
Topraksız ortamda,
a.Kontrol (silisyum olmadan),
b. 0,6 mmol/l Si,
c. 1,2 mmol/l Si,
d. 1,8 mmol/l Si,
şeklinde dört farklı uygulama yapılarak sonuçları ölçülmüş.
Yapraklardaki silisyum içeriği Kontrol grubuna göre a.%250, b.%403, c.%552 daha fazla olmuş.
Peki yapraklarda silisyum içeriği daha fazla olmuş da ne olmuş?
b. ve c. de bitkiler daha fazla büyümüş, bitkilerin klorofil içerikleri daha fazla olmuş. d de kayda değer fark bulunamamış.
Net fotosentez oranları b.de %15, c.de %23 artmış,
Silisyum miktarı arttıkça bitkinin terleme oranı düşmüş. Dolayısıyla silisyum bitkinin su kullanım verimliliğini arttırmış.
Bu araştırmada domates için en uygun silisyum oranının c. yani 1,2 mmol/l olduğunu tesbit etmişler.
1,2mmol/l de atom ağırlığı 28,085gr olan silisyumun litredeki konsantrasyonu 33 ppm ediyor.
Yani çaydaki silisyum bu araştırmadaki b. şıkkına karşılık geliyor. O da iyi :)
Yaprakta bulunan elementler, yaklaşık olarak aynı oranda mı çaya yansıyor? Elementlerin çaya karışma oranı, şartlara göre farklılık gösteriyorsa sonuçlar yanıltıcı olabilir.
İsmail Kuzucu
22-12-2016, 15:55
Bugün şöyle bir bilgi aldım, önceden su analizi için bayağı çalışma yapılmış. Özellikle çay bölgesi yani bizim olduğumuz alandan başlayıp çayın sonuna kadar incelenmiş.
Bulunca ayrıntılı olarak ekleme yapacağım. Şuan en temiz bölge bizim bölge ile başlayıp otellerin olduğu kısma kadarmış. Bundan sonrası için felaket. Nedeni ise atıklar..
Sodyum ve ph oranı bizim oralarda 1.10-7.0 iken bir köy aşağıda 1.40-8.0, sonraki köy arasında 1,70-9.0 son kısımda ise 1,70-10.0 arasında degısıyormus.
MeyveliTepe
22-12-2016, 15:56
Yaprakta bulunan elementler, yaklaşık olarak aynı oranda mı çaya yansıyor? Elementlerin çaya karışma oranı, şartlara göre farklılık gösteriyorsa sonuçlar yanıltıcı olabilir.
Bu konuda bir farklılık olduğunu düşünmüyorum çünkü elde edilen çaydaki minerallerin biribirlerine olan oranları bitki beslemede olması gerektiği gibi çıkıyor. Burada belki mikroorganizmalar biyokütlelerine aldığı minerallerde seçici olabilirler bu da mineral ölçümünü o minerallerde yanıltabilir.
İsmail Kuzucu
22-12-2016, 16:02
2 gün önce yeni çay yapmaya başladım. Su soğuk olduğu için oluşma geç olacak sanırım. Otlar neredeyse olduğu gibi duruyor. Salı sabahı şişenin içindeki su donmuştu.
Sıcaklığıda kontrol altına almak lazım, bunun için neler yapabilirim. Veya geç olmasında bir sakınca var mı?
çamkokusu
22-12-2016, 16:11
Merhaba. Blogunuz da irfan çayının durgun su kültüründe nasıl davranacağını bilemediğinizi yazmışsınız.Ben durgun su kültürü kullanmak istiyorum.Acaba yapacağım çayda sürekli aynı bitkileri kullanırsam mikroflora dengeli olur mu?Son bir yıl içinde hiç durgun su kültüründe deneme yaptınız mı?
MeyveliTepe
22-12-2016, 16:12
Bugün şöyle bir bilgi aldım, önceden su analizi için bayağı çalışma yapılmış. Özellikle çay bölgesi yani bizim olduğumuz alandan başlayıp çayın sonuna kadar incelenmiş.
Bulunca ayrıntılı olarak ekleme yapacağım. Şuan en temiz bölge bizim bölge ile başlayıp otellerin olduğu kısma kadarmış. Bundan sonrası için felaket. Nedeni ise atıklar..
Sodyum ve ph oranı bizim oralarda 1.10-7.0 iken bir köy aşağıda 1.40-8.0, sonraki köy arasında 1,70-9.0 son kısımda ise 1,70-10.0 arasında degısıyormus.
1.10'dan kasıt me/l mi acaba?
MeyveliTepe
22-12-2016, 16:17
Merhaba. Blogunuz da irfan çayının durgun su kültüründe nasıl davranacağını bilemediğinizi yazmışsınız.Ben durgun su kültürü kullanmak istiyorum.Acaba yapacağım çayda sürekli aynı bitkileri kullanırsam mikroflora dengeli olur mu?Son bir yıl içinde hiç durgun su kültüründe deneme yaptınız mı?
Durgun su kültürünü inorganik solusyon ile denemiştim. Organik İrfan çayı ile denemedim. Organik İrfan çayı biyolojik olarak aktif bir ortam. Uzun süre aynı çayın kullanımı biyolojik kırılmaya uğrayabilir.
İnorganik veya organik durgun su kültürü hiç töleranssız bir yöntem olduğu için tercih etmiyorum. Katı ortamın töleransları çok yüksek ve başarı olasılığı çok daha yüksek.
İsmail Kuzucu
22-12-2016, 17:16
Şöyle bir rapor buldum me/lt olarak geçiyor. Tam bölgesi yazmıyor sadece. Diğerleri için sadece ortalama ph 10, kondaktivite 0.21 denmiş.
635985
MeyveliTepe
22-12-2016, 18:06
Bu raporun sizin suyunuzu da temsil ettiğini düşünürsek;
Na 1,7 me/l x 23 = 39,1 ppm
Cl 1 me/l x 35,5 = 35,5 ppm
Bu durumda sodyum oranı çok tanıdık geldi. Klor da epey yüksek. Muhtemelen sizin suyunuzu analiz ettirdiğinizde klor oranı daha yüksek çıkacaktır.
Tahmin ediyorum ki yapraklardan suya geçecek sodyum ve klor oranları 3-4 ppm'i geçmez.
Sudaki bu kadar yüksek sodyum oranı sizi sıkıntıya sokar.
Silisyum yapraklardan gelmiş olabilir ve bir sorun olmadığı gibi gayet de iyi.
İsmail Kuzucu
22-12-2016, 18:59
Sulama suyu için şöyle bir içerik buldum;
"Sodyums Bitki büyümesi için çok küçük konsantrasyonlarda gereksinim duyulur. Yüksek konsantrasyonlarda bitkilere toksik etki yapar. Ayrıca toprak fizik*sel özellikleri üzerine olumsuz etkide bulunur. Sodyumlu topraklar yağlı görünüm*de, su geçirgenliği düşük topraklardır. Kuruduklarında sertleşir, kaymak tabakası bağlar ve büyük çatlaklar meydana getirirler. Sulama suyu kaiitesi sınıflandırma bakımından sodyum en önemli iyonlardan birisidir."
Şimdi sodyum değerini yüksek kabul edersek, yukarıdaki değerlerin birisi bile toprakta gözükmüyor. Acaba toprağın değerleri bu yüksekliği azaltıyor mu? Toprak kumlu tınlı ve bugün aşırı yağmur yağsa 2 gün sonra toprak tava gelir. Hiç sulama olmasa bile çatlamalar olmaz. Bahçe eskiden çay yatağıymış, 100 cmden sonrası kum ve çakıl.
(Konu dışına çıkmıyoruzdur umarım?)
MeyveliTepe
22-12-2016, 19:10
Sodyumun toprağa olan etkileri konusu çok göreceli ve sizin toprağınızın fiziksel durumuna göre tamamen değişkendir.
Bence şöyle bakmak daha doğru olur. Yetiştirdiğiniz bitkiler köklerinden beslenirken besinleri suda çözünmüş olarak alırlar. Dolayısı ile köklerden alınan şey, içinde erimiş mineraller vs. bulunan sudur.
Daha dün rastladığım bir araştırmada bitkiler için 12 ppm sodyumun üst sınır olduğunu, bunun üstünün toksik olduğu söyleniyordu.
(gerekirse bu yazışmaları daha ilgili başka bir başlığa taşırız)
İsmail Kuzucu
22-12-2016, 19:26
Şu anlamda anlatmak istedim, sodyum değeri yüksek olan sulama sularında topraklarda bu özellikler gözüküyormuş. Sodyum değeri fazla ama neden bitki bunu belirti olarak göstermiyor. Mesela eksik olduğunda yaprakların küçülmesi sıcaklarda solgunluk gibi denmiş. (Topraklı üretim için ne gibi bir zararları olur, ki sanırım bu analiz tüm bölgeyi kapsıyor.)
Katı ortam topraksız tarım için sodyumun yüksekliği nasıl bir sorun teşkil eder, bitkiye geçer mi? Bizi nasıl sıkıntıya sokar?
İsmail Kuzucu
22-12-2016, 21:27
Sol kısım İrfan Çayı, sağ tarafın yarısı kimyasal diğer yarısı sadece sulama suyu. Aşırı bir fark olmayacak gibi.
636008
Bu serada ise 1:1 oranında İrfan Çayı'nı sulandırıp yapraktan uyguladım. Bu serada sadece yapraktan uygulama yapacağım.
636009
Bunlar burada kalsın. İlerde lazım olur. :)
MeyveliTepe
24-12-2016, 00:17
Sulama suyundaki sodyumun etkileri ile ilgili epey bir literatür taradım. Aslında söz konusu olan sadece sodyum değil, sodyum klorür, yani bildiğimiz tuz.
Tuzun bitkiler üzerindeki etkileri muhtelif. Bitkisine göre değişiyor. Buna göre bitkileri tuz töleransı bakımından gruplamışlar. Bazılar tuza çok hassas, bazıları kısmen tölere edebiliyor. Bazıları daha fazla tölere edebiliyor. Neticede tuzun bitkilere etkisi negatif.
Sizin suyunuzda da NaCl'nin formülüne uygun olarak hafif-orta seviyede tuzluluk var. Elimizde yakın zamanda yapılmış bir toprak analizi de olsaydı hedefe daha çok isabet eden çıkarımlarda bulunabilirdik.
Söz gelimi toprağınızdaki kalsiyum ve magnezyum miktarlarının ne olduğu çok önem arzediyor.
Sulama suyunuzda sodyum ve klor oranlarınız yüksek ama kalsiyum ve magnezyum oranlarınız düşük. Bu yüzden SAR (Sodium Adsorption Rate) oranınız yüksek. Yüksek derken, o kadar da değil. Orta seviyede sayılır ve tuza hassas bitkilerde sorun yaşayabilirsiniz. Bir de toprağınızda zaman içinde birikim yaratabilir, yapısal olumsuz değişimlere yol açabilir. Bir de sodyumun toprakta potasyum ile rekabet edip bitkilerin potasyum alımını azaltması söz konusu.
Yaptığınız İrfan çayını ilk analiz ettirdiğiniz yerde SAR için 0,611 me/l denmiş. Bu değer gayet iyi. Sebebi de çaydaki yapraklardan suya geçen kalsiyum ve magnezyum değerleri. Bu sayede kabaca olumsuz etkiler nötralize olmuş diyebilriz.
Öte yandan suyunuzu kısmen de olsa temsil ettiğini var saydığımız su analizinde SAR değeri 1,46
Toprağınızın durumu bilsek kalsiyum sülfat (cips) ve magnezyum sülfat eklenmesinin uygun olup olmayacağını görebilirdik.
SAR değeri;
636068
şeklinde hesaplanıyor. Kaynak (http://www.fao.org/docrep/003/T0234E/T0234E04.htm)
Etkileriyle ilgili bir dolu döküman var. Özetin özeti 1 değerini aşmaması gerekiyormuş.
Sulamada, özellikle de hidroponik uygulamalarda yağmur suyu depolayıp kullanabilseniz çok daha iyi olur ama bunu yapamasanız da bence çok önemli bir engel değil. İrfan çayı bu problemi kendiliğinden çözmüş görünüyor. İnorganik besleme yaparsanız da besin eriyiklerini hazırlarken uygulayacağınız formüllerde dikkate almanız gerekecek.
Okunmasında fayda gördüğüm birkaç kaynak:
Water Quality Evaluation (http://www.fao.org/docrep/003/T0234E/T0234E01.htm) - FAO
Plants and sodium ions: keeping company with the enemy (https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC139373/)
Effects of poor quality water on plants and soil FACTSHEET 2 (https://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&cad=rja&uact=8&ved=0ahUKEwi4noH9go3RAhXUe1AKHeVhDn0QFggbMAA&url=http%3A%2F%2Fqtpa.com.au%2Fwp-content%2Fuploads%2F2012%2F02%2FEffects_of_poor_qu ality_water_on_plants_and_soil_FACTSHEET_2.pdf&usg=AFQjCNH0LPDG_m-iKdK2en8_BHJfPFndsw&sig2=nm5AHUuLW0mrY5KIQZ5GaA)
çamkokusu
28-12-2016, 19:47
Acaba irfan çayını daha fazla saklmak istersek,bakterilere besin olarak ne vermeliyiz?
İsmail Kuzucu
28-12-2016, 20:09
Acaba irfan çayını daha fazla saklmak istersek,bakterilere besin olarak ne vermeliyiz?
http://www.agaclar.net/forum/1375814-post16.htm
İsmail Kuzucu
29-12-2016, 11:48
Bugün Adwa ad-31 ec metre siparişi vermiştim o geldi. Sonuçları aşağıdaki şekilde mi okuyoruz? Durum bu şekilde ise, tuzluluğun sebebini buldum sanırım. :)
636397
MeyveliTepe
29-12-2016, 13:21
Evet, mS kolonundaki gibi okuyoruz.
çamkokusu
29-12-2016, 13:57
http://www.agaclar.net/forum/1375814-post16.htm
Sadece havalandırmak yeterli yani?
Ben koca bir varilde yapamayacağım,küçük bir kovada olacak muhtemelen.Kovaya kendim her gün 200-300 kez hava pompasıyla hava bassam olur mu?
MeyveliTepe
29-12-2016, 14:45
Sadece havalandırmak yeterli yani?
Ben koca bir varilde yapamayacağım,küçük bir kovada olacak muhtemelen.Kovaya kendim her gün 200-300 kez hava pompasıyla hava bassam olur mu?
Olmaz. Siz şimdilik yapmayın, ileride, sonra yaparsınız.
İsmail Kuzucu
29-12-2016, 19:43
Bugün marullarda yapraktan bir uygulama yaptım. Ec değerini sulama suyu ile 1e indirdim. Daha sonra marullara uyguladım.
Ec metre ile kullanım daha kolay ve garanti olacak gibi. Sanırım uygulamada yanlışlık yok?
Büyük serada damlamadan ve yapraktan kullanacağım. Tünel serada ise sadece yapraktan uygulayacağım.
636466
636467
636468
636469
636470
çamkokusu
30-12-2016, 19:20
Olmaz. Siz şimdilik yapmayın, ileride, sonra yaparsınız.
Desenize besin eriyiği arayacağım :(
İsmail Kuzucu
05-01-2017, 18:17
Soğuk hava gelmeden damlamadan ve yapraktan İrfan Çayı uygulaması yaptım. Sağ tarafta ise azot ve potasyum kullandım.
Bu sefer ki çay daha canlı renkte oldu, bakalım nasıl etki gösterecek. Şu anlık neredeyse hiç fark yok gibi, sağ tarafta göbeklenme biraz daha fazla.
Bu gübrelemelerin dışında başka hiçbir ürün kullanmıyorum.
636901
İsmail Kuzucu
15-01-2017, 18:19
Çay bittikten sonra geriye kalan artıklar. Saplarda olmasa neredeyse hiç bişey kalmayacakmış.
Salıdan sonra yeni marul dikeceğiz, 100 litrelik bidon ve hava motoru yetersiz gelecek. En az 2 adet 250 litrelik bidon gerekecek. Karıştırmak içinde 1 tonluk tanker, sistemi güzelce kurup motor ile hepsini birbirine bağlayıp otomatik yapacağım.
2 bidondan ve kuyudan ayrı ayrı emiş alıp, sonra bunları ayrı ayrı 1 tonluk tankere aktarağım. Tankerden emiş ilede sisteme gidecek.
637282
MeyveliTepe
15-01-2017, 18:27
Kalanları da bir köşede biriktirin, üzerlerine ince bir toprak atın. Baharda kullanırsınız.
idris şenol
17-01-2017, 07:06
uzun zamandan beri konuyu takip ediyorum araştırma uygulama imkanım olmadı
hernekadar sn meyvelitepe uygulama yapsada
toprakta var olan minarel gübre vs elenementlerimi çözüyor yoksa gerecekten gübremi!
MeyveliTepe
17-01-2017, 11:27
uzun zamandan beri konuyu takip ediyorum araştırma uygulama imkanım olmadı
hernekadar sn meyvelitepe uygulama yapsada
toprakta var olan minarel gübre vs elenementlerimi çözüyor yoksa gerecekten gübremi!
Hiç topraksız ortamda inorganik gübre ile aynı şekilde bitkiyi büyütüp meyve vermesini sağlıyor ise "gerçekten" ne olabilir?
İrfan çayının tüm mineralleri ve iz elementleri olması gereken miktar ve dengede içerdiğini varsayıyoruz. Ancak toprakta bu denge bozuksa irfan çayının doğru dengede olmasının bir anlamı kalır mı?
MeyveliTepe
17-01-2017, 15:28
İrfan çayının tüm mineralleri ve iz elementleri olması gereken miktar ve dengede içerdiğini varsayıyoruz. Ancak toprakta bu denge bozuksa irfan çayının doğru dengede olmasının bir anlamı kalır mı?
Bitki kökleri mineralleri suda çözünmüş olarak alırlar. İrfan çayı zaten çözünmüş mineral içerdiği için köklerin ilk elden alacağı çaydaki minerallerdir.
idris şenol
18-01-2017, 10:05
Hiç topraksız ortamda inorganik gübre ile aynı şekilde bitkiyi büyütüp meyve vermesini sağlıyor ise "gerçekten" ne olabilir?
ovakit sıfır kalıntı diyebilirmiyiz
bu yöntem dışında daha organik bir ürün yetiştirmek $ imkansız gibi
MeyveliTepe
18-01-2017, 10:26
ovakit sıfır kalıntı diyebilirmiyiz
bu yöntem dışında daha organik bir ürün yetiştirmek $ imkansız gibi
"Kalıntı" pestisitlerle ilgili bir söylem. Özetle uygulandıktan sonra bitkinin yüzeyinde, dokularında aktif maddenin belirli bir oranda ve belirli bir sürede kalmaya devam etmesini tarif eder.
İrfan çayı mikrobiyal ve organik mineral içerikli bir bitki besleyicidir. Dolayısıyla "kalıntı" kavramıyla ilişkisizdir.
çamkokusu
18-01-2017, 13:24
Sayın Mine Pakkaner bana irfan çayına söğüt yaprağı ve dalları eklememi tavsiye etti,bu sayede çay asetik salsilik asitte içerirmiş..Söğüt mineral içeriği bakımından irfan çayına uygun mudur?
çamkokusu
18-01-2017, 13:37
Bu soruyu Mine Pakkanere danışmak üzere buraya bırakıyorum.
Sayın meyveli tepe daha çok bitki beslenmesini dikkate aldığını,bitki hastalıklardan koruma gibi özellikleri araştırma fırsatının olmadığını belirtmişti.Benim bu konuda iki sorum var:
1-Çaya kadife yaprağı,söğüt yaprağı-dalı-kabuğu gibi bitkilere hastalıklarla mücadelede etkin olduğunu bildiğimiz kimyasal maddeler içeren bu kısımları eklersek kimyasallar tatmin edici derecede suya geçer mi?
2-İkinci olarak ta irfan çayı oksijen verme yoluyla demlenen bir çay.Birde bizim bildiğim bitkiyi suya atıp bekleterek içindekilerin suya geçmesini sağlama var.Hangisi kimyasalların suya geçmesi konusunda daha etkilidir?
Benim ikinci bahsettiğim yol,aşağıdaki tarifteki gibidir:
Bir avuç kadife çiçeği, havanda ezilerek, bulamaç kıvamına getirildikten sonra, 1 litre suyun içinde erittiğiniz 2 kaşık arap sabunu karışımına ekleyin. Bir saat bekletip, süzdükten sonra bitkilerin üzerine püskürtebilirsiniz.
MeyveliTepe
18-01-2017, 13:39
Söğüt yaprakları 4-5 günde ne kadar çayda dekompoze olur, ne oranda salisilik asit çaya geçer bilemeyeceğim ama, evet, herhangi bir zararı olmaz ve faydalıdır. Salisilik asit bitkilerin doğal savunma mekanizmalarını tetikleyerek hastalıklarla mücadele gücünü arttırır.
MeyveliTepe
18-01-2017, 13:43
Kadife çiçek ve yapraklarını İrfan çayında kullandım. Gayet başarılı.
Yaprakları havasız olarak suda bekleterek yapılan bir çay zaten var. Bekleme süresi minimum 3 hafta. Bunun sonucunda çok pis kokulu bir sıvı elde ediliyor. Kokunun kötü olması mikroorganizmaların farklı, büyük ihtimal de patojen olmasını işaret ediyor. Bu şekilde yapılan çaylarda patojen bakterileri önlemek için lactobacillus aşılanması ve melas eklenmesini öneririm ki, süreç fermantasyona dönsün, zararlı bir şey oluşmasın.
Bu sene sıfırdan oluşturmaya çalıştığım bahçemde, sebzeleri, çiçekleri ve ağaçları irfan çayıyla besleme fikrini kafamda oturtmaya çalışıyorum. Şu an bahçemde tek bir ot yok desem abartmış olmam. Araziyi aldığımızda buğday ekiliydi, hasattan sonra tonlarca iş makinesi, kamyon girdi çıktı. Zaten aşırı killi olan toprak şimdilerde bir çamur deryasını andırıyor.
Bu şartlar altında irfan çayında kullanılan otların bahçede kendi kendine çıkacağını hayal bile edemiyorum. Doğal bitki örtüsü yok olmuş bir yerde yabani otları (bir şekilde) tohumdan ekip irfan çayı yapmaya çalışmak işin felsefesiyle de pek uyuşmuyor gibi. Yine de yapılabilir mi, harcanan efora değer mi yorumlarınızı merak ediyorum.
MeyveliTepe
18-01-2017, 17:22
Bahçenize nasıl olsa yabani otlar yerleşecek. Madem yabani ot olacak, yabani sayılmasına rağmen faydalı olanları bizzat sizin ekmeniz çok daha iyi olur, diğerleri fırsat bulamamış olur.
Kaçan hevesimi yerine getirdiniz :)
İlk iş karakafes otu tohumu bulayım dedim ama satışı yaygın değil gördüğüm kadarıyla. Hibrit olmayan Symphytum officinale çeşidinin tohumları Amazon'da satılıyor, oradan alacağım. Isırgan otunu buradan internetten alırım. Bir de sokakta gördüğüm bir kadife çiçeğinden topladığım bolca kadife tohumu var. Bu üç bitki dengeli bir irfan çayı için yeterli olur umarım.
kerkenez
19-01-2017, 12:00
Kaçan hevesimi yerine getirdiniz :)
İlk iş karakafes otu tohumu bulayım dedim ama satışı yaygın değil gördüğüm kadarıyla. Hibrit olmayan Symphytum officinale çeşidinin tohumları Amazon'da satılıyor, oradan alacağım. Isırgan otunu buradan internetten alırım. Bir de sokakta gördüğüm bir kadife çiçeğinden topladığım bolca kadife tohumu var. Bu üç bitki dengeli bir irfan çayı için yeterli olur umarım.
Geçen yıl bende amazon' dan getirtmeye kalktım ancak tekrar tekrar gönderilmesine rağmen bana ulaşmadı. En sonunda vaz geçtim. İnşallah size ulaşır.
Geçen yıl bende amazon' dan getirtmeye kalktım ancak tekrar tekrar gönderilmesine rağmen bana ulaşmadı. En sonunda vaz geçtim. İnşallah size ulaşır.
Şansıma eşim hafta sonu Amerika'ya gidecek, onun oteline sipariş edeceğim. Bu şekilde sorun olmuyor genelde. Zaten tohumun Türkiye'ye gönderimi yokmuş, yani buraya sipariş edemeyecektim.
İsmail Kuzucu
01-02-2017, 21:40
Son yaptığım İrfan çayı nedense daha bir güzel oldu. Ya da bana öyle geliyor. Renk daha koyu ve çay tam sıvı gübre gibi.
Ek olarak bidonun etrafına ısıtıcı film koydum, her zaman çalışır durumda duruyor.
İrfan çaylı alanda tekrar tohumlar çimlenmeye başladı. Tekrar böyle olması bence bunun etkisini gösteriyor.
638060
638061
İsmail Kuzucu
21-02-2017, 23:26
İrfan çaylı marullar bugün bitti. Marullar aşırı derecede çıtır oldu ve hava sıcak olmasına rağmen akşama kadar hiç solgunluk göstermedi. Serada ne varsa kesim yapmıştık, şükür hepside bitti. Hayvan gübresi ile takviye yapılırsa başka gübre olmadan rahatlıkla yetiştirme yapılabilecek.
639257
639258
639259
639260
639261
MeyveliTepe
22-02-2017, 00:40
Maşallah, güzel olmuşlar.
Profesyonel yetiştiricilikte İrfan çayını kullanan ilk siz oldunuz. En az dört günde bir yaklaşık 1 saat civarında uğraşarak hazırlanması belki biraz zahmetli. Kullanım değeri bunu karşılıyorsa bir anlamı var. Bu bakımdan ne dersiniz?
Bir de fasulye zamanı bence çok önemli. İrfan çayı taze fasulyede çok büyük fark yaratıyor. Fasulyenin pazar fiyatını doğrudan etkileyebilecek bir etkisi olduğunu düşünüyorum.
Maşallah, güzel olmuşlar.
Profesyonel yetiştiricilikte İrfan çayını kullanan ilk siz oldunuz. En az dört günde bir yaklaşık 1 saat civarında uğraşarak hazırlanması belki biraz zahmetli. Kullanım değeri bunu karşılıyorsa bir anlamı var. Bu bakımdan ne dersiniz?
Bir de fasulye zamanı bence çok önemli. İrfan çayı taze fasulyede çok büyük fark yaratıyor. Fasulyenin pazar fiyatını doğrudan etkileyebilecek bir etkisi olduğunu düşünüyorum.
Sayın İsmail Kuzucu; bende aynı şekilde Sayın Meyveli Tepe ile aynı fikirdeyim. Mutlaka irfan çayını fasulyede denemeniz... Ben fasulyede ve salatalıkta serada deneme yaptım irfan çayını ( sadece Kaldirik yaprak ve sap kısımları ile yaptım) salatalığın lezzetini etkilemedi ancak verimliydi ama fasulyenin tadı çok ama çok güzeldi... Mutlaka denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Şuan burada marketteki fasulye fiyatı 24.90 tl...
İsmail Kuzucu
22-02-2017, 19:09
Maşallah, güzel olmuşlar.
Profesyonel yetiştiricilikte İrfan çayını kullanan ilk siz oldunuz. En az dört günde bir yaklaşık 1 saat civarında uğraşarak hazırlanması belki biraz zahmetli. Kullanım değeri bunu karşılıyorsa bir anlamı var. Bu bakımdan ne dersiniz?
Bir de fasulye zamanı bence çok önemli. İrfan çayı taze fasulyede çok büyük fark yaratıyor. Fasulyenin pazar fiyatını doğrudan etkileyebilecek bir etkisi olduğunu düşünüyorum.
Aslında bir bakıma zahmetli olmuyor, çünkü ot ilacı yerine otları hep çapalıyoruz. Otlar bir yerde çürümek yerine bitkilere besin oluyor. Sistemi motor yanına aldıktan sonra çok daha kolay olacak. Tanklardan da emici alarak direk seralara vermek kolay oldu, ec tank bitene kadar sabit alıyor.
Marullardaki o çıtırtı gibi etkisi olursa kesinlikle fark olacaktır. Ot buldukça her üründe kullanmaya çalışacağım. Fasulye alanı ve seralar ayrı hat ile sulandığı için bunlara vermek benim açımdan daha kolay. Diğer türlü ayrı ayrı vanaları aç kapa zor oluyor.
İsmail Kuzucu
02-03-2017, 20:17
Dikim tarihi 5 Şubat ve bugün 3. İrfan çayını verdim. Şuan 18 ocakta seraya dikilen marullardan iki kat daha büyükler.
639870
639871
639872
639873
idris şenol
19-03-2017, 13:16
elinize emeğinize sağlık ismail bey
irfan çayına ek olarak ,
solcan gübresi ile irfan çayı ile birleşim yapılabilirmi
bu şekilde bir uygulama düşünürmüsünüz
İyi günler hepinize; çok teşekkür ederim güzel çalışmalar ve paylaşımlar için.Benim burada bazı sorularım olacak;1- çimen İrfan çayında kullanılabilir mi(özellikle ayrık otu çok gelişiyor),2 -bu çayın Phsını düşürmek için güvenli bir yol var mı?
Ben mavi yemiş yetiştiriyorum,arazi bakir,sayın meyvelitepenin önerdiği otlardan çok var ama bu güne kadar tırpanlanarak bırakıldı.Mavi yemişler fazla gübre sevmiyor ,PH düşük seviyorlar ,bu sebeplerden PH sını düşürerek irfan çayını kullanabilirmiyim ?
Arazimde küçük bir bölümde sebzemizi yetiştiriyorum,önceden ısırgan suyu kullandım ama ayrık otlarını arttırdığı için vazgeçmiştim, sizce ne yapabilirim?Yardımcı olursanız sevinirim.
çamkokusu
26-03-2017, 15:16
Ot toplayabileceğim ıssız bir köşe arayışındayım.Annem sağ olsun bokashi battığı için irfan çayı yapmak durumundayım,aklıma gelen kolay hazırlanan başka gübre yok ve evde sıcak kompost yapmam imkansız,koku ve böcek yapar ki bu da annemin çileden çıkması anlamına gelir :(
beşiktaşlı
26-03-2017, 17:49
meyvelitepe karakafes otu bumudur!
MeyveliTepe
26-03-2017, 18:12
Benziyor ama emin değilim. Çiçek saplarını ve çiçekleri de bir görmek lazım. Normalde Mayıs ayında çiçek sapı uzatır.
beşiktaşlı
26-03-2017, 18:25
bende emin olamadım üstadım
odan ....! ıspıt ....olma ihtimali zayıf gibi
brcparlakkaya
30-03-2017, 14:46
MERHABA
kafamda çok soru var ama forumu okurken unutuyorum.
şimdi henüz toprağa ekim yapmadım. Malum trabzonda hala don olayı riski var. Geçen yıl bu dönemlerde kar yağdığını hatırlıyorum. O sebeple bekliyorum. Kafamda gübre besin için net oluşan bir şey yok. EM konusunu okudum az önce. Şu an fiyat olarak pek uygun gelmedi. İrfan çayı sitede gördüğüm birşeydi. Ama uygulamada bana çok zor gelecek şöyle ki.
Hafta içi başka bir ilçede çalışıyorum ve bahçeye gitme imkanım sıfır. Cuma akşam iş çıkışından pazar en geç öğlene kadar bahçemde bulunabileceğim. Bu yüzden irfan çayını taze hazırlamak **** düzeneğini kurmak riskli görünüyor. Acaba küçük litrelerde hafta sonu hazırlayıp bir sonraki hafta kulansam aynı şekilde etkili olurmu ki?
Fasulyeler için süper etkisi olabilir demişsiniz. Bende hem kendimi ispatlamak hem de verim alabilmek için takviye arıyorum.
**** bu acemiye başka ne önerebilirsiniz?
MeyveliTepe
31-03-2017, 23:56
Bir hafta sonu hazırladığınızı havalandırmayı hiç kesmemek şartıyla ertesi hafta kullanabilirsiniz.
Hellmarch
22-05-2017, 21:24
O tip hava motorlarının 10W olanları biraz zayıf kalabilir. Hortumlar varilin dibine indiğinde suyun basıncını yenmekte yetersiz kalırlar.
Ben şöyle bir şey (http://urun.gittigidiyor.com/evcil-hayvan/resun-aco-001-electromanyetik-hava-kompresoru-251305315) kullanıyorum. Bunların teknolojileri farklı. Biraz gürültülü çalışıyor ama zaten dışarıda olan bir şey olduğu için sorun olmuyor. 18W'lık bir cihaz bir büyük varil, bir de 300 litrelik yatay depoya gereken havayı verebiliyor.
Sayın Meyvelitepe,
Vermiş olduğunuz linkte bütün hava motorları listeleniyor. 100lt' lik bir varilde çayı yapmayı düşünüyorum. Elinizdekine benzer, ya da aynı işi görebilecek hava motoru tavsiyeniz nedir?
MeyveliTepe
22-05-2017, 23:24
Bu model (http://urun.gittigidiyor.com/evcil-hayvan/aco-001-hava-motoru-280933622) iş görür.
mnkartal
25-05-2017, 22:47
sayın meyvelitepe; bahçemizde baş etmekte zorlandığımız ayrık otu ve kanyaşı otundan bolca mevcut. Bu iki otu irfan çayı yapımında kullanabilir miyiz?
MeyveliTepe
26-05-2017, 09:24
Bu otların dekompoze olacağını sanmam, bu yüzden kullanmasanız daha iyi.
mnkartal
26-05-2017, 11:31
Bu otların dekompoze olacağını sanmam, bu yüzden kullanmasanız daha iyi.
Bu otlar herhalde dünyada dış etmenlere en dayanıklı canlılar olsa gerek:p Cevap için teşekkürler.
Besleyici zengin bitkiler arasında ilk numarada karakafes bulunduğu ile ilgili link. Diğerlerine de bakılabilir.
12 Plants That Fertilize Your Garden - Hobby Farms (http://www.hobbyfarms.com/12-plants-that-fertilize-your-garden/)
MeyveliTepe
05-07-2017, 00:30
Besleyici zengin bitkiler arasında ilk numarada karakafes bulunduğu ile ilgili link. Diğerlerine de bakılabilir.
12 Plants That Fertilize Your Garden - Hobby Farms (http://www.hobbyfarms.com/12-plants-that-fertilize-your-garden/)
Verdiğiniz linkteki açıklamada sadece azot içeriğinden bahsetmiş. Oysa karakafes azot içeriğinden çok potasyum içeriği ile öne çıkıyor.
Yapılan bir analizde (https://www.rodalesorganiclife.com/garden/comfrey-power) NPK oranlarının 1.8-0.5-5.3 mertebesinde olduğunun belirlendiği bildiriliyor. Sadece bununla da kalmıyor, kalsiyum, magnezyum, kükürt ve iz elementlerin tümü yapraklarda mevcut. Fazladan (http://www.fao.org/wairdocs/ilri/x5519b/x5519b12.htm) bir çok amino asit ve vitamin de var. Başta karakafes otu olmak üzere tüm hodangiller aşağı yukarı benzer özelliklere sahipler.
Isırgan (nettle) da benzer ve çok iyi, dengeli mineral içeriğe sahip.
Hodangiller çok yıllık olmalarının da avantajıyla çok derinlere giden bir kök sistemine sahipler. Bu sebeple de potasyum açısından belirleyici bir zenginliğe de sahip oluyorlar.
Benzer bir genelleme de hızlı büyüyen (Örn: kırmızı köklü tilki kuruk ve tüm amaranthus'lar) bitkiler için yapılabilir. Bunlar da azot içerik bakımından baskınlar.
Bu yüzden İrfan çayında derin köklü bitki yapraklarının yanında mutlaka hızlı büyüyen bitki yapraklarının da aynı zamanda kullanılmasını öneriyorum.
Hellmarch
24-07-2017, 11:55
Merhaba,
Bahçemin her yerinde inanılmaz derecede semiz otu yetişiyor. Öyle ki, 3-4 gün temizlemezsem insanın beline gelecek kadar bir yığın yapılabilir.
Bu bitkiyi toplayıp atmak yerine, İrfan Çayı yapımında kullanabilir miyim?
MeyveliTepe
24-07-2017, 12:21
Evet, kullanabilirsiniz.
muratcolak
02-10-2017, 12:25
hava vermeden bitkileri su ile karıştırıp ekmek mayası **** bira mayası atıp ağzını sıkıca kapatsak sıvı gübre elde edemezmiyiz
MeyveliTepe
02-10-2017, 13:03
Bu başka bir şey olur. Ekmek mayası değil de lactobacillus koyun, ağzını sıkıca kapatın ve 3 hafta bekletin. Oksijensiz fermantasyon ile elde ettiğiniz çayı gübre olarak kullanabilirsiniz.
muratcolak
02-10-2017, 13:08
Bu başka bir şey olur. Ekmek mayası değil de lactobacillus koyun, ağzını sıkıca kapatın ve 3 hafta bekletin. Oksijensiz fermantasyon ile elde ettiğiniz çayı gübre olarak kullanabilirsiniz.Cok tesekkurler
SM-G610F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
İsmail Kuzucu
28-11-2017, 19:17
Merhabalar sayın MeyveliTepe,
Şimdi İrfan Çayını topraklı alanda kullanırken ec değerini kaç seviyelerinde tutmak gereklidir? Hedefte bu sefer 300 m2 marul serası var. Açık alanda bayağı marulum var o yüzden şimdiye kadar sadece humik asit verdim. (Analize göre toprak ec değeri 1,2 seviyelerinde.)
Birde ek olarak nomalde toprakta fosfor ve potasyum değerleri yüksek, ben ısırgan, sirken ve kuş otu gibi azot ağırlıklı bitkileri kullansam yeterli olur mu?
İlginiz için çok teşekkürler.
MeyveliTepe
28-11-2017, 19:52
Ne sıklıkla besin vererek sulama yapmayı düşünüyorsunuz?
Hergün azar azar verilmesi durumunda ec 1 gayet yeterli oluyor. Bu mevsim sirken kalmamıştır artık, kuş otu gayet iyi.
İsmail Kuzucu
11-12-2017, 19:44
Haftada en fazla 2-3 defa sulama yapıyorum. Kullandığımız bu içerikte azot fazla gelip bitki aniden fazla büyüme yapar mı?
Marullar azot gübresi vermiş gibi yayılmaya başladı. (Geçen sene böyle büyümeyi fulvik asit verdiğim zaman görmüştüm.)
Ek olarak bizim bahçede daha hiç soğuk olmadı diyebilirim, bezelyeler çiçekte ve meyveleri mevcut. Sirken dahil bahçe yemyeşil oldu.
MeyveliTepe
12-12-2017, 20:34
EC 1 civarında kalırsanız bir mahzuru olacağını sanmam. İrfan çayında bulunacak mineral komposizyonunun belirli bir mineral lehine dengesiz olması pek mümkün değil.
İsmail Kuzucu
13-12-2017, 17:28
07.12.2017
662594
13.12.2017
662595
nanemolla
23-02-2018, 06:47
Sn irfan çayında ustalaşmış üyeler.Ben biraz bakındım ama bu akvaryum hava motoru için yazılan terimlerden çok birşey anlayamadım.Bana akvaryumcuya gittiğim zaman,bana bu yazılan özellikte hava motoru verirmisiniz diyebileceğim tarzda açıklayıcı bir mesaj yazarmısınız rica etsem.Bana sadece pazarlık kısmı kalsın : )
Alacağım hava motoru 20 kgluk bidon için olacak.
Şimdiden teşekkürler
Hellmarch
17-07-2018, 21:59
Merhabalar,
İrfan Çayı' nı damlama sulama ile verecek olduğumuzda, gübreleme tankına koyacak olduğumuz çayın miktarı ve EC' si hakkında fikriniz var mı?
MeyveliTepe
17-07-2018, 23:51
Sulanacak bitkiler toprakta ise damlamadan verilecek gübreli suyun EC seviyesi 1-1,2 merbebesinde olması yeterlidir.
Hellmarch
18-07-2018, 17:43
Sulanacak bitkiler toprakta ise damlamadan verilecek gübreli suyun EC seviyesi 1-1,2 merbebesinde olması yeterlidir.
Kullandığım filtre baraj sulamaya bağlı, filtreden geçen su ilaç tankından da geçip bitkileri suluyor. (Bitkiler toprakta.) İlaç tankındaki gübrenin EC seviyesi 1,2 olarak ayarlasam da, hattan gelen suyla karıştığı için bitkilere verdiğim andaki gübrenin EC' sinin farklı olacak olması beni düşündürüyor.
Bu arada, ben de sayın İsmail Kuzucu gibi gübreyi ticari amaçlı üretim için kullanacağım.
MeyveliTepe
04-04-2019, 22:05
Kullanın tabii, yeterlidir. Kovadan kovaya havalandırmanın yeterli gelme ihtimali zayıf. Pompa ile havalandırabilseydiniz EC seviyeniz daha yüksek olurdu.
Merhabalar Sn. MeyveliTepe;
Amatör yetiştiriciyim ve irfan çayını denemek istiyorum.Ufak bir sorum var.
Bitkilerde gelişim DAL-DÖL-BAL dönemleri olarak 3'e ayrıldığını ve
DAL döneminde Azot ağırlıklı
DÖL döneminde Fosfor ağırlıklı
BAL döneminde Potasyum ağırlıklı gübreleme programı uygulanması gerektiği bilgisini biliyorum. (yanlışım varsa düzeltin lütfen)
İrfan çayının hazırlanması sürecinde
DAL döneminde->tamamen yeşil aksam
DÖL döneminde->Çiçek ağırlıklı yeşil aksam
BAL döneminde ise->??? (burada nasıl bir denge kurulmalı bilemiyorum)
şeklinde bir çay hazırlasak irfan çayının izelement dengesini döneme bağlı olarak değiştirmiş olurmuyuz?
Çay içerisinde çiçek kullanmak doğru bir yaklaşım olur mu?
MeyveliTepe
25-04-2019, 09:18
Çay içinde çiçek kullanabilirsiniz.
Dal-döl-bal, daha çok inorganik NPK ile gübreleme konusu. İrfan çayında veya diğer organik gübrelerde öyle bir ayrıma gitmeye gerek olduğunu düşünmüyorum.
Çay içinde çiçek kullanabilirsiniz.
Dal-döl-bal, daha çok inorganik NPK ile gübreleme konusu. İrfan çayında veya diğer organik gübrelerde öyle bir ayrıma gitmeye gerek olduğunu düşünmüyorum.
Blogunuzdaki bu yazıyı okuduğumda ne demek istediğinizi daha net anladım..
Teşekkürler :)
https://blog.meyvelitepe.org/2015/02/02/irfan-cayi/
sonromeo
25-10-2019, 10:29
Sayın @meyvelitepe ben bahçemde sondaj suyu kullanıyorum. Suyun ec değeri ortalama 500ms. İrfan çayı ölçümü yaparken bu değeri sürekli ölçümden eksiltecek miyim ?
MeyveliTepe
25-10-2019, 11:20
Sayın @meyvelitepe ben bahçemde sondaj suyu kullanıyorum. Suyun ec değeri ortalama 500ms. İrfan çayı ölçümü yaparken bu değeri sürekli ölçümden eksiltecek miyim ?
Kullanım yerine göre karar verirsiniz. Toprakta dikili bitkilere veriyorsanız önemli değil. Topraksızda dikkate almak gerekebilir.
hümanistmohikan
22-03-2020, 22:03
seyrelterek yapraktan vermek riskli mi olur?
MeyveliTepe
22-03-2020, 22:37
seyrelterek yapraktan vermek riskli mi olur?
Verebilirsiniz bir riski yok.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.