View Full Version : Juniperus (Ardıç)
botanist
01-07-2005, 10:50
Dünya üzerinde çok zengin olarak geniş alanlarda yayılan, 60’ı aşkın taksonla simgelenen ardıçlar, çoğunlukla bir cinsli iki evcikli, ender olarak bir evcikli odunsu bitkilerdir. Çoğunlukla çalı halinde, bazen de ağaç halinde olan ardıçlar, daima ince kabuklu, bazen de pulsu kabuklu, iğne ve pul yapraklı herdem yeşil bitkilerdir. Genç bireyler, istisnasız olarak iğne yaprak taşırlar. Daha sonra, bazı taksonlarında iğne yapraklar, pul yapraklarla değiştirilir. Ancak, çoğu ardıç taksonlarında ileri yaşlarda iğne yapraklar bulunmaktadır.
Çiçekler yaprakların koltuklarında ya da terminal olarak sürgünlerin uçlarında bulunurlar. Erkek çiçekler sarımsı renkte, karşılıklı ya da üçer üçer çok sayıda etaminlerden oluşmaktadır. Dişi çiçekler de 3-8 sayıda, sivri uçlu pullardan oluşur. Bu pullardan üreyimli olanlar ise 1-13 kadar tohum tomurcuğu taşırlar. Olgun kozalaklar etli, üzümsü bir yapıda olup, hiçbir zaman açılmazlar. Olgunlaşmaları da 1-3 yılda gerçekleşir.
Juniperus’ların yayılışları çok geniştir. Kuzey Amerika’dan başlar, Orta Amerika, Avrupa, Kuzey ve Doğu Afrika, Asya ve Himalayalar’a değin uzanmaktadır. Ardıçlara Trabzon, Akçaabat yörelerinde Zerdi denilmektedir. Ardıçlar genel olarak kozalak ve yaprak özelliklerine göre 2 seksiyonda incelenmektedir:
1. Seksiyon (Alt cins) : Oxycedrus Seksiyonu. Bu seksiyona giren taksonlarda iğne yapraklar bulunmakta, bunlar sürgün üzerilerinde üçer üçer çevrel dizilmişlerdir. Kozalaklar normal olarak üç puldan oluşur. Üç tohum tomurcuğu bulunur. Bu seksiyonda ülkemizde doğal olan ardıç taksonları şunlardır
J.communis L. subsp. alpina (Sm.) Celak
J.communis L. subsp. hemisphaerica (Presl.) Nyman
Juniperus oxycedrus L. var. oxycedrus
Juniperus oxycedrus L. var. spilinana
J. macrocarpa (Sibth. et Sm.) Ball.
Juniperus oblonga Bieb.
2. Seksiyon (Alt cins) : Sabina Seksiyonu. Bu seksiyondaki ardıçlar ya tümüyle, ya da kısmen pul yapraklıdırlar. Çoğunlukla gençlik yaprakları iğne yaprak şeklindedir. İki ya da bir evciklidir. Tohum sayısı 3-13 kadardır. Bu seksiyon içinde doğal ardıç örneklerimiz ise:
Juniperus phoenicea L.
J. foetidissima Willd.
J. sabina L.
J. excelsa Bieb.
Sabina seksiyonunda ülkemizde egzotik olarak park ve bahçelerimizde yetiştirilen bir ardıç türü de Juniperus virginiana’dır.
Kaynak: Tohumlu Bitkiler (Açık Tohumlular), Üçüncü Baskı, KTÜ, Orman Fakültesi, Genel Yayın No: 122, Fakülte yayın No: 15 I. Cilt
botanist
01-07-2005, 10:51
Ardıç taksonları içinde, kuzey yarıküresinde en çok ve geniş yayılışı olan bu türdür. Hatta kimi botanikçiler bu ardıç türünü kuzey yarıküresinde en geniş yayılış yapan odunsu takson olarak göstermektedirler. 15 m. ye değin boylanabilen, çoğu kez de çalı halinde herdem yeşil bir odunsu bitkidir. Kabuk kırmızımsı kahverengi, ince kağıt gibi parçalara ayrılır ve dökülür. İğne yapraklar 1,5 cm. uzunluğunda dipleri geniş, uçlara doğru daralmaktadır. Uçları sivri ve batıcıdır. Sürgünlere geniş bir açı ile üçlü çevrel olarak dizilmişlerdir. Üst yüzlerinde tek bir stoma çizgisi bulunur. Oysa bu sayı J. oxycedrus’ta iki adettir. Çiçekler çoğunlukla iki evciklidir. 5-6 mm. çapında üzümsü kozalak mavimsi siyah, 2-3 yılda olgunlaşır. İlk sene yeşil, ikinci yılda ise mavimsi siyah olur. Kozalak kısa saplı olup, 3 adet tohum içerir. Üzümsü kozalaklarından içki sanayiinde yan ürün olarak yararlanılır. Odunu ise diri kısmı sarı, özodunu koyu renkli olup, tornacılıkta kullanılır.
Doğal olarak Kuzey Amerika, Avrupa, Akdeniz, Batı Himalaya ve Japonya’da yayılır. Ülkemizde iki alttürü bulunmaktadır :
Kaynak: Tohumlu Bitkiler (Açık Tohumlular), Üçüncü Baskı, KTÜ, Orman Fakültesi, Genel Yayın No: 122, Fakülte yayın No: 15 I. Cilt
botanist
01-07-2005, 10:59
Çoğunlukla çalı, bazen de 10 metreye değin boylanabilen herdem yeşil küçük bir ağaçtır. İğne yapraklar, sürgünlere dik bir açı ile üçlü çevrel dizilmişlerdir. Uçları sivri batıcı olup, üst yüzlerinde iki adet stoma çizgisi vardır. İğne yapraklar 12-18 mm. uzunluğunda, dipleri geniş, uca doğru daralarak sivrilmektedir.
Kozalak Adi Ardıç’tan daha büyük, 5-11 mm., bazen 14 mm. çaplarında, kırmızımsı kahverengi ya da portakal sarısı rengindedir, iki yılda olgunlaşır ve 3-6 puldan oluşur. Genellikle üç adet tohum vardır. Akdeniz yöresi, Kafkasya ve İran’da doğal olarak yayılmıştır.
Kaynak: Tohumlu Bitkiler (Açık Tohumlular), Üçüncü Baskı, KTÜ, Orman Fakültesi, Genel Yayın No: 122, Fakülte yayın No: 15 I. Cilt
botanist
01-07-2005, 11:01
Çoğunlukla çalı, ender olarakta 5-6 metre boylarında, dalları yukarıya yönelik bir ardıç taksonudur. İğne yapraklar sert değil, yumuşak ve elastikidir. Sürgünler belirgin biçimde üç köşelidir. Tüm doğal ardıç taksonları içinde tohumu ve kozalağı en büyük olanıdır. Bir Akdeniz elementi olup, kozalak iri, 12-18 mm. çapında, mat, taze iken mavim si üzeri dumanlı, olgunlaşınca kırmızı kahverengi ve siyahımsıdır. İzmir ve Aydın çevrelerinde doğal olarak yayılır.
Kaynak: Tohumlu Bitkiler (Açık Tohumlular), Üçüncü Baskı, KTÜ, Orman Fakültesi, Genel Yayın No: 122, Fakülte yayın No: 15 I. Cilt
botanist
01-07-2005, 11:07
Bu ardıç türü 2-3 metre boyunda çalı halinde, çoğu kez birkaç gövdeli, oldukça seyrek yapraklanma gösteren bir taksondur. Genç sürgünler üç köşeli, kırmızımtırak ya da kahverengidir. Tomurcuklar çıplaktır. İğne yapraklar, üçlü çevrel dizili, üst yüzlerinde tek stoma çizgisi bulunmakta, dibe doğru bir damarla bölünmüştür. Bir cinsli iki evciklidir. Kozalak iki yılda olgunlaşır, olgunlaştığında siyahımsı bir renk alır. Üç puldan oluşmaktadır. Bu tür Türkiye’de yerel halde Sarıkamış, Aras Vadisi ve Kağızman yörelerinde yetişir. Türkiye’den başka Kafkasya, Kuzey İran’da yayılır. Soğuk ve karasal iklimi yeğler.
Kaynak: Tohumlu Bitkiler (Açık Tohumlular), Üçüncü Baskı, KTÜ, Orman Fakültesi, Genel Yayın No: 122, Fakülte yayın No: 15 I. Cilt
botanist
01-07-2005, 11:09
Çalı ya da 2-6 metre boylarında, dik ya da sarkık dallı bir ardıçtır. Uzaktan bakıldığında serviye benzer. Bu nedenle “Servi Ardıcı” adını da almaktadır. Yapraklar pul yaprak halinde, ancak genç bireylerde ve bazen yaşlı bireylerin alt dallarında iğne yapraklar bulunmaktadır. Pul yaprakların sırtlarında yuvarlakça bir yağ bezesi de bulunur. Pul yapraklar üçlü ya da karşılıklı dizilmişler koyu ya da mavimsi yeşildirler.
Çiçekler bir cinsli iki evcikli, bunlardan erkekler terminal halde, kirli sarı renkte, dişiler ise yine terminal durumlu, kozalak uzun saplı, rengi portakal sarısı ya da kırmızımsı kahverengidir. Kozalak üç çift puldan oluşur. İki yılda olgunlaşır. Pullar ezildiğinde lifi bir yapı gösterir. Tohum sayısı 3 - 6 kadardır.
Doğal olarak Akdeniz yöresi, Kuzey Afrika, Suriye, Türkiye’de Batı Anadolu’da alçak kesimlerde ve makilik alanlar içinde dağınık olarak bulunur. Kurak kesimlerde, özellikle Muğla, Marmaris, Kuşadası ve Samsun Dağı’nda yayılır. Odunundan kurşun kalem sanayiinde yararlanılır.
Kaynak: Tohumlu Bitkiler (Açık Tohumlular), Üçüncü Baskı, KTÜ, Orman Fakültesi, Genel Yayın No: 122, Fakülte yayın No: 15 I. Cilt
botanist
01-07-2005, 11:14
Genellikle bir, ender olarak 3-4 metre boylara ulaşan eğri gövdeli, belirgin biçimde tek gövdeli olmayan ve çoğu kez yerde sürünen bir çalı halinde ardıç türüdür. Bu takson sık dallanma gösterir, yaşlı gövdelerin kırmızımsı esmer kabuğu çok ince levhalar halinde çatlar. Sürgünlerde çok ince olup, ortalama onuncu yaştan sonra, pul yapraklar oluşur. Bu yapraklar ovuşturulduğunda çok kötü bir koku verir. Tomurcuk çıplaktır. İğne yapraklar üçlü çevrel, pul yapraklar da haçvari dizilmişlerdir. Pul yaprakların sırtlarında yağ bezeleri vardır. Çiçekler bir cinsli iki evcikli olup, kozalaklar da bazen bir, bazen de iki yılda olgunlaşır. Önceleri yeşil, sonraları siyahımsı, üstü mavi dumanlıdır. Tohumlar kalın kabuklu olup, 1-4 adettir. Orta ve Güney Avrupa, Alpler Karpatlar, Pireneler, Türkiye, Kafkasya ve Sibirya’da doğal olarak yetişir. Ülkemizde Kuzey ve Batı Anadolu’da dağlık alanlarda kurak ve kayalık yamaçlarda, Zonguldak, Samsun, Gümüşhane, Kahramanmaraş ve Hakkari yörelerinde yayılır. Bu kesimlerde 1500-2000 metre aralarında dağlık kayalık ve taşlıklı yamaçlarda yetişmektedir. Çok kanaatkar bir türdür. Juniperus sabina’nın parkçılıkta çok değerli birçok park ve bahçe formları bulunmaktadır. Özellikle yer örtücü bitki materyali olarak ve karayolları orta refüjlerinde çok kullanışlıdır.
Kaynak: Tohumlu Bitkiler (Açık Tohumlular), Üçüncü Baskı, KTÜ, Orman Fakültesi, Genel Yayın No: 122, Fakülte yayın No: 15 I. Cilt
botanist
01-07-2005, 11:22
10-15 metre, ender olarak 20 metreye değin boylanabilen, düzgün gövdeli, dalları yukarıya yönelik, piramidal tepeli, orta boylu bir ardıç türüdür. Sürgünler kısa, kalın, belirgin şekilde dört köşelidir. Kabuk kahverengi grimsi renkte olup, öteki taksonlardan daha kalındır. Genç yaşlarda, 10-15 yaşlarına değin, iğne yaprak, daha sonra da pul yapraklar bulunur. Bazen aynı ağaçta her iki tip yapraklar birlikte bulunmaktadırlar. Sürgünlere karşılıklı olarak dizilen pul yapraklar ovuşturulduğunda kötü bir koku çıkarmaktadırlar. Ayrıca pul yaprakların uçları da kalkık durmaktadır. Yağ bezeleri vardır. Çiçekler de bir cinsli iki evciklidir, ender olarak bir evciklidir.
Kozalaklar sürgün uçlarında teker teker bulunur. Olgun kozalak rengi kırmızımsı siyahtır. Üstleri mavi dumanlıdır. Kozalak üç çift puldan oluşur, tohum sayısı 1-3 kadardır. Kozalak pulları lifi yapı göstermeyip, ezildiklerinde kolaylıkla dağılır.
Özodunu kırmızımtırak kahverengi, güzel kokulu olan ve kolay işlenebilen, dayanıklı ve değerli bir odunu olup, ülkemizde kurşun kalem sanayiinde kullanılabilecek önemli bir ardıç türüdür.
Doğal halde Yunanistan, Makedonya, Türkiye ve Suriye’de yayılır. Ülkemizde Ankara, Bolu, Çorum, İç Batı Anadolu, Doğu ve Güney Anadolu’da yaygındır. Özellikle, kurak ve kalkerli alanlarda yetişir. Çoğu kez Akdeniz ikliminin etkisinden uzaklaşmakta, İç Anadolu’da step ikliminin etkisinde kalan alanlarda da yayılmaktadır.
Kaynak: Tohumlu Bitkiler (Açık Tohumlular), Üçüncü Baskı, KTÜ, Orman Fakültesi, Genel Yayın No: 122, Fakülte yayın No: 15 I. Cilt
botanist
01-07-2005, 11:26
15-20 metre boylarında, önceleri piramidal, yaşlandıkça yuvarlak- laşan tepe yapısı olan bir ardıç türüdür. Dalları yukarıya yönelik, ya da yatay olarak yanlara doğru açılmışlardır. Juniperus foetidissima’ ya çok benzer, ancak ondan daha ince sürgünleri, uçları kalkık olmayan sürgünlere yatık pul yaprakları ile ayrılır. Öte yandan, Boylu Ardıç’ın kozalakları daha küçük ve içlerinde 1-3 değil, 3-13 adet tohum bulunur. Kabuk Boylu Ardıç’ta lifi şeritler halinde çatlamaktadır. Sürgünler çok ince ve tomurcuklar çıplaktır. Yapraklar 6-8 yaştan sonra pul biçimini alır, iğne yapraklar üçlü, pul yapraklar haçvari dizilmişlerdir. Pul yapraklar mavi yeşil, sürgüne tümüyle yatmışlardır. Önemli bir özellik de Boylu Ardıç, bir cinsli bir evciklidir. Kozalak iki yılda olgunlaşır. 4-6 puldan oluşur. Olgun evrede siyah renkte, üzeri mavi dumanlıdır. Kozalak içinde, yukarda da değinildiği gibi 3-13 adet tohum bulunmaktadır.
Kaynak: Tohumlu Bitkiler (Açık Tohumlular), Üçüncü Baskı, KTÜ, Orman Fakültesi, Genel Yayın No: 122, Fakülte yayın No: 15 I. Cilt
Botanist Ardıçlar konusunda verdiğin bilgiler güzel ama biraz teorik kalmış. Bir bitkiyi tanıtırken hiç bilmeyen birisine anlatırmış gibi açıklamak gerekir diye düşünüyorum. Siteyi ziyaret eden bu konuya meraklı insanlar bu bilgileri okurken sıkılabilirler. Açıklamaları fotoğraflarla örnekleyerek yaparsak daha doğru olur bana göre.
Özellikle süs bitkisi olarak kullanılan türlerde form çok önemlidir. Fotoğraflarla bitki formlarını da göstermiş oluruz.
Fotoğraf konusunda sıkıntı yaşarsan hep beraber yardımcı olabiliriz.
Yardım konusunda itiraz eden olursa da malina'nın (gerekli hallerde kullandığı)üslubunu kullanırız. :)
İşe yarıyor mu bilmem...
Çok kısa Orman Genel Müdürlüğü sitesinden alınmış bilgiler:
Sürüngen çalılardan büyük ağaçlara kadar çok çeşitli türleri olan ardıç, hemen hemen bütün bölgelerimiz yüksek dağlık kesimlerinde doğal yayılış gösterir. Bazıları servi gibi pul yapraklara, bazıları da batıcı iğne yapraklara sahiptir. Ülkemizde 1.100.492 hektar saf ardıç ormanı bulunmaktadır. Türkiye yayılış alanları ektedir.
Türlerini eklemeyi unutmuşum.
Juniperus communis - Adi ardıç
Juniperus communis ssp.alpina - Alp ardıcı
Juniperus brevifolia
Juniperus cedrus - Kanarya ardıcı
Juniperus formosana
Juniperus luchuensis
Juniperus oxycedrus - Katran ardıcı
Juniperus drupacea - Andız
Juniperus angosturana
Juniperus ashei
Juniperus barbadensis
Juniperus bermudiana - Bermuda ardıcı
Juniperus blancoi
Juniperus californica - California ardıcı
Juniperus chinensis - Çin ardıcı
Juniperus coahuilensis
Juniperus comitana
Juniperus convallium
Juniperus deppeana
Juniperus durangensis
Juniperus excelsa - Boylu ardıç
Juniperus excelsa ssp. polycarpos - İran ardıcı
Juniperus flaccida
Juniperus foetidissima - Kokulu ardıç
Juniperus gamboana
Juniperus gaussenii
Juniperus horizontalis - Yaygın ardıç
Juniperus indica - Kara ardıç
Juniperus jaliscana - Jalisco ardıcı
Juniperus komarovii
Juniperus macrocarpa - Büyük kozalaklı ardıç
Juniperus monosperma - Tek tohumlu ardıç
Juniperus monticola
Juniperus oblongo
Juniperus occidentalis - Batı ardıcı
Juniperus occidentalis ssp.australis
Juniperus osteosperma - Utah ardıcı
Juniperus phoenicea - Finike ardıcı
Juniperus pinchotii
Juniperus procera
Juniperus procumbens
Juniperus pseudosabina
Juniperus recurva - Himalaya ardıcı
Juniperus sabina - Sabin ardıcı
Juniperus saltillensis
Juniperus saltuaria
Juniperus scopulorum
Juniperus semiglobosa - Rusya ardıcı
Juniperus squamata
Juniperus standleyi
Juniperus thurifera - İspanya ardıcı
Juniperus tibetica - Tibet ardıcı
Juniperus virginiana - Kalem ardıcı
Juniperus virginiana ssp.silicicola
Juniperus wallichiana - Himalaya kara ardıcı
http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=335&d=1129104887
http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=333&d=1129104683
ekleyen Divinity
botanist
01-07-2005, 13:24
Küçük ya da orta boylarda, 10-20 metre, dar ve piramidal tepeli, ender olarak ileri yaşlarda geniş tepeli bir ardıç türüdür. Kabuk ince, açık kırmızımsı kahverengidir. Kolayca dar pulsu çatlaklı hale gelip, soyulmaktadır. Gövdenin dip kısmı genellikle geniş ve payandalıdır. Sürgünler kısa ve belirgin olarak incedir. Pul yapraklar da sivri uçlu, mavi yeşil renktedir. Gençlikte hatta çoğu kez yaşlı bireylerde de iğne yapraklara rastlanmaktadır. Pul yaprakların sırtlarında bazen yağ bezeleri bulunur.
Çiçekler bir cinsli iki evcikli, ender olarak tek evcikli olup küçük kozalak mavi dumanlı, 5-8 mm. çapındadır. Bir yılda olgunlaşır. Her kozalakta 1-4 adet tohum bulunur. Tohum ise 2-4 mm. uzunluğunda, açık kahverengidir.
Çok dayanıklı , keskin kokulu, kolayca işlenen, özodunu kırmızı renkli değerli odunları vardır. Özellikle kurşun kalem sanayiinde en önde gelen bir ağaçtır. Ayrıca odununda % 2,5-4,3 oranında eterik yağı bulunup, bu yağ parfümeride kullanılmaktadır.
Bu ardıç türü Kuzey Amerika’nın doğu kesimlerinde en geniş yayılış gösteren koniferlerden birisidir. Değişik yetişme yeri koşullarına kolaylıkla uyum sağlamakta, ıslak ve nemli yetişme yerlerinde, kuru ve sığ topraklarda bile kolayca yetişebilmektedir. Asıl boylu ve iyi vasıflı ormanlarını Batı Virginiana’da, Mississipi eyaletlerinde yapmaktadır. Odunlarından kurşun kalemden ayrı inşaat odunu olarak, telefon direği, travers, kazık ve benzeri endüstriyel alanlarda yararlanılmaktadır.
Türkiye’de egzotik olarak çok yaygın bir odunsu bitkidir. Bazı formları da süs bitkisi olarak değerli olup, gerek Türkiye, gerekse Avrupa ülkelerinin çoğunda park ve bahçelerde yaygın olan süs bitkilerindendir.
Kaynak: Tohumlu Bitkiler (Açık Tohumlular), Üçüncü Baskı, KTÜ, Orman Fakültesi, Genel Yayın No: 122, Fakülte yayın No: 15 I. Cilt
Mahmut Leventoğlu
30-10-2006, 09:00
Ülkemizde Ardıç meyvesinin alımını yapan en önemli kuruluş TEKEL idi. Özelleşince Mey içki sanayi oldu. İsparta ilçelerinden,Kastamonudan ve Antalya Korkuteli yaylalarından alım yapmaktadır. Bilecikte ki fabrikada kullanılmaktadır.( Cin Aromatizasyonunda)
merhabalar
benim aşağıda yaprak resmini göndermiş olduğum ardıç olduğunu düşündüğüm ama tam olarak türünü bilmediğim ağacımın alt taraflarından baya bir yaprağı sarardı ilk aldığımda da benzer sarılıklar vardı onları budamıştım.sorunun saksısının artık küçük gelmeye başladığıdan kaynaklandığını düşündüm. kuru gibi görünene dalları budayayım derken aklıma geldi. böylr bir ardıç türünde kışa girererken sararma olabilir mi?. yani aslında budamayı düşündüğüm dallar ölü olmayabilir mi? daha küçük olan aynı tür başka ağaçta böyle sararma yok.
Dallar kuru gibi durmuyor yani kırılmıyorlar hala yaş gibiler.
Ne yapayım? budayayım mı diye sormak istedim. Yanlış bişey yapmamak için
4715
teşekkürler
caucasianeagle
22-01-2007, 21:58
elimde yayılıcı ardıç var acaba bana bakımı konusunda bana yardım olurmusunuz.
Mine Pakkaner
22-01-2007, 22:05
Yayılıcı ardıcın özel bir bakımı yoktur. Geçirgen ve gübreli bir toprakta daha iyi gelişmekle birlikte yetişme ortamında seçici değildir. Kurağa ve tuza orta derece dayanıklıdır. Tam güneş ister.
aykut810
05-02-2007, 12:41
saolsasın odevımı basarı ıle bıtırdım ıstersen ppt olarak verebılırm uygulamalı vıdeo seklınde hazırlamıs oldugum odevımı tekrar tesekkur ederım
aykut810
27-02-2007, 19:41
en yakın zaman da ardıclara yaptıgım ppt yı koyacagım sızler saolun
Mine Pakkaner
27-02-2007, 20:26
Aykut810, paylaşımcılığın için teşekkür ederiz. Ancak malum Türkçe çok hassas olduğumuz konu. Rica etsek de bu arada yazım kurallarına da dikkat etseniz olur mu?
Maalesef güzel dilimiz de doğa gibi korunmaya muhtaç hale geldi.
nemesisx
09-06-2007, 15:15
Merhaba;
Benim ardıç kozalaklarım var.İçlerinde de tohumları.Bunları ekmek istiyorum.Acaba kozalak olarak mı ekmeliyim yoksa tohum olarak mı?
Birde en uygun hangi ayda ekebilirim bunları teşekkür ederim...
nyrnphea
24-07-2007, 22:01
Merhaba;
Benim ardıç kozalaklarım var.İçlerinde de tohumları.Bunları ekmek istiyorum.Acaba kozalak olarak mı ekmeliyim yoksa tohum olarak mı?
Birde en uygun hangi ayda ekebilirim bunları teşekkür ederim...
evet bende ardıçı tohumdan üretmek istiyorum....hangi ayda ekmeliyim...katlamaya gerek varmıdır....
herbaryum
25-07-2007, 21:10
Juniperus macrocarpa (Sibth. et Sm.) : Büyük Kozalaklı Ardıç Çoğunlukla çalı, ender olarakta 5-6 metre boylarında, dalları yukarıya yönelik bir ardıç taksonudur. İğne yapraklar sert değil, yumuşak ve elastikidir. Sürgünler belirgin biçimde üç köşelidir. Tüm doğal ardıç taksonları içinde tohumu ve kozalağı en büyük olanıdır. ..................
Bu takson J.oxycedrus subsp. macrocarpa'mı. Sanırım kozalakları da en büyük olan J.drupacea.
discover
26-07-2007, 12:37
Kozalağın etli kısmı parçalanarak veya yıkanarak tohumlar temizlendikten sonra rutubetli kumda türlere göre 4-20 hafta soğuk katlamaya yapılarak ekilir.
discover
26-07-2007, 12:43
doğada soğuk katlama nasıl oluyor? kış mevsiminde oluyor . bahara doğru ekebilirsin sanırım. Ama 1 sene bekliyecek halinde yok, soğuk katlamaya alıp sonbaharda ekip dene istersen.
quercuslover
13-11-2007, 07:29
Herkese merhaba benim elimde bir ardıç fidanı var türünün ne olduğunu bilmiyorum ama 40 cm boylarında ve mavimsi renkli bir fidan, sitedeki diğer modüllerden birinde topraklı köklü fidanların her mevsim dikilebileceğini okumuştum şimdi ben bu ardıç fidanını eksem (Kasım ayında) bu uygun olurmu yoksa iklim soğuk olduğu için fidan tutmayabilirmi? En kısa sürede beni bilgilendirirseniz çok sevinirim.Teşekkürler.
fireball2433
30-11-2007, 09:20
Herkese selamlar;
5-6 ay önce aldığım ardıçlarımda gövdede büzüşmeler olduğunu fark ettim. Yeni çıkan sürgünlerin uçları kurumaya başlamış.
Sorun nedir acaba..
Teşekkürler.
sukranayalp
30-11-2007, 09:50
Ardıçlar çok sulamaya karşı dayanıksızdır. Çürüme belirtileri başlar. Ayrıca gereğinden fazla sulama bunlarda çok çabuk mantara neden olur. Gövdede büzüşme ve yeni sürgün ucunda kuruma olduğuna göre toprak üstü kısmı gitmiş demektir. Tek çare sağlam gördüğünüz yerleri bırakıp diğer bölümleri temiz bir budama makası ile kesmenizdir. Ayrıca toprağını kabartın ki gereğinden fazla biriken su hava ile temas ederek kurusun. Bu mevsimde yapabileceğiniz başka bir şey yok.
Sehernaz
01-05-2008, 16:35
Merhaba,3-4 belki de 5 yaşında olan ardıçlar var bahçede ama hiç büyümüyorlar. Üstelik hemen hepsinin üst dal uçlarında kurumalar var. Ne yapmam gerek? Bir de bazı fidanların tepe uçları kırılmış,yandan dal vermişler.Büyümelerine engel olur mu? Gübreleme ve sulamayı nasıl yapmalıyım. Yaz aylarında çok nadir sulanabiliyor,baharda sulamanın faydası olur mu?
Bu benim yayılıcı ardıcım. Ankaradan getirdiklerimden sadece bu kaldı. Bi süre devam etti ama sonra büyümesi durdu. Yaşasın istiyorum, sizce neyapmalıyım:(
Bu benim yayılıcı ardıcım. Ankaradan getirdiklerimden sadece bu kaldı. Bi süre devam etti ama sonra büyümesi durdu. Yaşasın istiyorum, sizce neyapmalıyım:(
Daha çok porsuk (taxus) görüntüsü var. Ayrıca toprak çok sulu gibi geldi bana.
k_donmez
13-02-2010, 22:30
Bahçemde kuzeye bakan köşenin küçük bekçisi. Sarı alacalı ardıç. Ekim ayında Ankara'ya getirdim. Soğuklarla başetti. Bahçeye de sahip çıktı. Baharı bekliyor.
Emre Kuzu
01-03-2010, 21:27
Bu benim yayılıcı ardıcım. Ankaradan getirdiklerimden sadece bu kaldı. Bi süre devam etti ama sonra büyümesi durdu. Yaşasın istiyorum, sizce neyapmalıyım:(
İç mekandamı bakıyorsunuz dış mekandamı
Emre Kuzu
25-09-2010, 23:19
Juniperus oxycedrus L. Katran Ardıcı
Juniperus communis L. Adi Ardıç
Elimde bu 2 ardıç türüne ait tohumlar var bunları ne zaman ekmeliyim soğuk katlamaya ihtiyaç var mıdır ?
354451
Bu türün adını bilen kişiler beni aydinlatabilirmi?
J.feodıssıma (kokulu ardıç) olabilirmi?
Şimdiden teşekkürederim.
Emre Kuzu
14-12-2012, 13:30
Yaprakları yakından çekerseniz yardımcı olmaya çalışırım.
355306
355307
sn. emre size
bir zahmet ismi tam nedir.
selamlar
Emre Kuzu
16-12-2012, 21:15
Yağ ardıç veya servi ardıç olabilir tam emin olamadım. Linklere tıklayıp bir bakmanızı öneririm.
Yağ ardıç (juniperus foetidissima)
http://vanherbaryum.yyu.edu.tr/flora/azortandir/juniperusfo/images/Juniperus%20foetidissima_jpg.jpg
Servi ardıç (juniperus phoenicea)
http://www.syadh.com/vb/imgcache7/1523.gif
evet, juniprerus foetidissima ve +
sn,emre ..merci
selamlar
Merhaba,
Kendi ardicimin yayılıcı mi (juniperus horizontalis) yoksa sabin ardıcı mi olduğunu nasıl ayırt edebilirim acaba?
Juniperus foetidissima hakkında bir bilgi eklemesi yapılmasını istiyorum. Ispartada üretimi yapılıyor biliyorsunuz. Buradan getirttiğim 2 cins ardıçtan birisi de kokulu denen türü olan foetidissima. Ancak nerede araştırmak için makale okusam "kötü kokulu" diye bir cümle çıkıyor karşıma. Kendim de ellerime batmasını göze alarak iğnelerine elimi sürüp kokladığımda limonumsu bir koku geldiğini farkettim. Bu konudan bir ardıç sever olarak çok rahatsızlık duyuyorum açıkçası. Kuzguna yavrusu kartal gelir misali nerede okusam bir alınganlık içine giriyorum. Başlık sahibi kesinlikle alınmasın üzerine. Kötü kokulu diye ilk yazan kim ise bu bilgiyi sitemim onadır.
Quenbluee
22-01-2019, 15:37
Merhaba forumda ve diger sitelerde cok aradim fakat net bir anlatim ya da aciklama bulamadim bana yardimci olabilirseniz cok sevinirim. Ardic katrani yapimini arastiriyorum fakat hicbir yerde anlatilmamis katran yapiminin ust uste ustteki tenekenin dibi delik ve odun atesiyle damitilarak yapildigini biliyorum fakat ardic katrani cikarirken odun mu yoksa ardic meyvesi mi kullaniliyor ya da baska bir yontemi varmi bunu bilmiyorum bilen birileri yardimci olabilirse cok sevinirim.
Sadece ardıç kuşunun dışkısından çıkan tohumların yeşereceği söylenir halk arasında.
Tırmandığım bir ardıç ağacının kovuğunun altında buldum diktim ardıç tohumlarını.
Orman Müdürlüğünde bir çalışandan öğrendiğim kadarıyla ardıç tohumu küllü suda bekletilerek kabuğu aşındırılıyor ve toprağa dikilebilir hale geliyor.
Son dönemde yer ardıcının yol kenarlarına bolca dikimi yapılıyor.
ali ekber
22-01-2021, 20:17
Önceleri,Ardıç tohumlarının yeşermesi için ardıç kuşunun yemesi ve sindirimi sonrasında dışkılaması sonrasında ardıç tohumu, doğal ortamda yeşerir şeklinde bilgi vardı. Ancak günümüzde Isparta fidan üretim tesislerinde yapılan çalışmalarla ardıç kuşuna ihtiyaç duyulmaksızın ardıç tohumlarından ardıç fidesi üretimini Türk Ziraat Mühendisleri başardılar. Mühendislerin ardıç tohumuna yapılması gereken işlemleri paylaştıklarını gördüm ve aynı yöntemi deneyerek ardıç tohumlarından fide üretmeyi başardım. Ben bunu seram olmadığı için, oturduğum sitenin bahçesine işlemden geçirdiğim, ardıç tohumlarını ekerek tohumların yeşermesini sağladım. Ancak %30 civarında yeşermelerini sağlayabildim, oldukça yavaş gelişiyorlar. Fotoğraflarını yüklüyorum.
kızıl-çam
24-01-2021, 10:03
Elimdek katran ardıcı (Juniperus oxycedrus) tohumlarını meşe palamudu topladığım zamanlarda makalelerde yazılan ön işlemden geçirdim ve katlamaya aldım. Bazı zamanlar kumun rutubetini bayağı kaybettiği oldu ama fark edince hemen nemlendirdim. Umarım çimlenme elde edebilirim...
ali ekber
24-01-2021, 19:59
Elimdek katran ardıcı (Juniperus oxycedrus) tohumlarını meşe palamudu topladığım zamanlarda makalelerde yazılan ön işlemden geçirdim ve katlamaya aldım. Bazı zamanlar kumun rutubetini bayağı kaybettiği oldu ama fark edince hemen nemlendirdim. Umarım çimlenme elde edebilirim...
Ekim, kasım aylarında toplanan ardıç tohumları ekmeden önce bir takım ön işlemlerden geçiriliyor. Ben evimin yakınlarında bulunan boz ardıçın tohumlarını topladım. Öncelikle sağlıklı bir ardıç ağacı tespit etmek gerekiyor. Benim bulduğum ardıç oldukça kayalık ve hemen hemen topraksız dik bir yamaçta bulunuyordu. Ardıç tohumlarını daldan toplamayacaksınız, en olgun tohumu seçmek gerekiyor, en olgun tohum ağacın etrafına dökülmüş ve tamamen kararmış tohumlar en olgunlarıdır, yeşil tohumlar henüz olgunlaşmamıştır. En olgun tohumları seçmeye özen gösteriyorum. Hatta benim seçtiğim tohumlar genellikle birileri tarafından çiğnenmiş ve hemen hemen kabuğundan ayrılmış halde bulunan tohumlar oluyor. Topladığım tohumları öncelikle dış kabuğundan ayırmak üzere beton üzerine seriyorum ve tohumları ayaklarımla çiğneyerek kabuklarından ayrışmasını sağlıyorum. Tohumları kabuğundan ayırdıktan sonra meşe külü ve tuz ile ovalıyarak üzerindeki reçine tabakasından ayrışmasını sağlıyorum. Tohumları elek üzerine alarak su ile ayrışmasını sağlıyorum. Tuzlu ve meşe külü su içerisinde 3-5 gün bekletiyorum, bu süre içerisinde aralıklarla tohumları karıştırıyorum. Temiz su ve elek yardımı ile tohumları temizce yıkadıktan sonra dinlendiriyorum. Tohumları sirke ilave ettiğim su içerisinde 3-5 gün bekletiyorum. Süre tamamlandıktan sonra sirkeli suyu boşaltıyorum ve tohumları elek içerisinde bol su ile yıkıyorum. Temizce yıkanmış tohumları güneşli ve havadar bir yerde kurutuyorum tohumlar 1-2 gün dinlendikten sonra açık alanda, korunaklı bir yerde saksı içerisine ekiyorum. Tohumlar kışın kar yağışlı açık bir alana ekilmelidir. Kış yağışlarından yararlanılmalıdır. Tohum ekilen yer kuşlar, meraklı kemirgenler, kedi ve köpeklerden korunmak üzere telis veya koruyucu gereçler(ben üzerine pilastik kasa örttüm) ile koruması sağlanmalıdır. Ekilecek tohumlar en geç kasım ayı sonuna kadar toprakla buluşturulmalıdır. Ekilen tohumlar ilk bahar aylarının ısınması ile birlikte genellikle Mart ayı sonları ile Nisan ayı ortalarına kadar yeşeriyorlar.
kızıl-çam
25-01-2021, 14:25
Ekim, kasım aylarında toplanan ardıç tohumları ekmeden önce bir takım ön işlemlerden geçiriliyor. Ben evimin yakınlarında bulunan boz ardıçın tohumlarını topladım. Öncelikle sağlıklı bir ardıç ağacı tespit etmek gerekiyor. Benim bulduğum ardıç oldukça kayalık ve hemen hemen topraksız dik bir yamaçta bulunuyordu. Ardıç tohumlarını daldan toplamayacaksınız, en olgun tohumu seçmek gerekiyor, en olgun tohum ağacın etrafına dökülmüş ve tamamen kararmış tohumlar en olgunlarıdır, yeşil tohumlar henüz olgunlaşmamıştır. En olgun tohumları seçmeye özen gösteriyorum. Hatta benim seçtiğim tohumlar genellikle birileri tarafından çiğnenmiş ve hemen hemen kabuğundan ayrılmış halde bulunan tohumlar oluyor. Topladığım tohumları öncelikle dış kabuğundan ayırmak üzere beton üzerine seriyorum ve tohumları ayaklarımla çiğneyerek kabuklarından ayrışmasını sağlıyorum. Tohumları kabuğundan ayırdıktan sonra meşe külü ve tuz ile ovalıyarak üzerindeki reçine tabakasından ayrışmasını sağlıyorum. Tohumları elek üzerine alarak su ile ayrışmasını sağlıyorum. Tuzlu ve meşe külü su içerisinde 3-5 gün bekletiyorum, bu süre içerisinde aralıklarla tohumları karıştırıyorum. Temiz su ve elek yardımı ile tohumları temizce yıkadıktan sonra dinlendiriyorum. Tohumları sirke ilave ettiğim su içerisinde 3-5 gün bekletiyorum. Süre tamamlandıktan sonra sirkeli suyu boşaltıyorum ve tohumları elek içerisinde bol su ile yıkıyorum. Temizce yıkanmış tohumları güneşli ve havadar bir yerde kurutuyorum tohumlar 1-2 gün dinlendikten sonra açık alanda, korunaklı bir yerde saksı içerisine ekiyorum. Tohumlar kışın kar yağışlı açık bir alana ekilmelidir. Kış yağışlarından yararlanılmalıdır. Tohum ekilen yer kuşlar, meraklı kemirgenler, kedi ve köpeklerden korunmak üzere telis veya koruyucu gereçler(ben üzerine pilastik kasa örttüm) ile koruması sağlanmalıdır. Ekilecek tohumlar en geç kasım ayı sonuna kadar toprakla buluşturulmalıdır. Ekilen tohumlar ilk bahar aylarının ısınması ile birlikte genellikle Mart ayı sonları ile Nisan ayı ortalarına kadar yeşeriyorlar.
Merhabalar,
Benim kullandığım yöntem de anlatmış olduğunuzla neredeyse birebir aynı. Yalnız sirke yerine limon tuzlu su kullandım ve tuzlu suda bekletmeyi elimdeki kaynakta belirtildiği gibi en son yaptım ve sadece dolu tohumları boş olanlardan ayırt etmek için kullandım. Katlama işlemini ise Eylül ayında başlattım. Yalnız arada kumun rutubetini biraz kaybettiği ve biraz kuru olduğu zamanlar oldu. Ayrıca, Eğirdir ve Kızılcahamam Orman Fidanlığı'yla görüştüğüm kadarıyla katran ardıcında (Juniperus oxycedrus) çimlenme oranı diğer türlere göre daha düşükmüş.
ali ekber
25-01-2021, 19:01
Ekilen ardıç tohumlarından tamamı aynı yıl içerisinde yeşermeyebilir. %30 civarı ilk yıl yeşerebiliyor. İkinci yıl bahar aylarında yaklaşık %5 civarında tekrar yeşermeler olabiliyor. Bu nedenle yeşermeyen saksılardaki tohumlardan ümidi kesipte gözden çıkarmamak gerekir. Çünkü ikinci yıl bahar aylarında küçükte olsa, az miktarda yeşermeler görülebiliyor.
Pumpking
26-01-2021, 13:09
Merhaba ben de "pine" familyası ağaçlarını sevdiğimden yetiştirmek istiyorum.Burada bir ardıç var ama çok büyük değil 4-5 metre kadar.Birkaç gün önce aklıma geldi ve tohumunu almaya gittim ama çok az bulabildim.Ayrıca oldukça küçük ve mavi-siyah renkli değildi.Eve gelince ayıkladım ve 30-40 kadar tohum var şuan.Suda batan ise 7 tane kadar.Fakat yazdıklarınızdan anladım ki hem ekmek için hem tohum almak için yanlış zamanmış.Seneye denerim artık.Bilgilendirmenizden anlamadığım bir nokta var.Tohumlara gerekli işlemleri yaptıktan sonra dışarı mı dikmeliyiz soğuk katlama mı yapmalıyız anlayamadım?Bir de yeşeren fidanlara ne yapmalıyız? Ne zaman saksı değiştirmeli veya ne zaman bahçeye dikebiliriz? Yardımcı olursanız sevinirim.
ali ekber
28-01-2021, 19:17
Merhaba ben de "pine" familyası ağaçlarını sevdiğimden yetiştirmek istiyorum.Burada bir ardıç var ama çok büyük değil 4-5 metre kadar.Birkaç gün önce aklıma geldi ve tohumunu almaya gittim ama çok az bulabildim.Ayrıca oldukça küçük ve mavi-siyah renkli değildi.Eve gelince ayıkladım ve 30-40 kadar tohum var şuan.Suda batan ise 7 tane kadar.Fakat yazdıklarınızdan anladım ki hem ekmek için hem tohum almak için yanlış zamanmış.Seneye denerim artık.Bilgilendirmenizden anlamadığım bir nokta var.Tohumlara gerekli işlemleri yaptıktan sonra dışarı mı dikmeliyiz soğuk katlama mı yapmalıyız anlayamadım?Bir de yeşeren fidanlara ne yapmalıyız? Ne zaman saksı değiştirmeli veya ne zaman bahçeye dikebiliriz? Yardımcı olursanız sevinirim.
Sayın Pumpking yukarıdaki mesajınıza cevaben yazıyorum. Ben ardıç tohumlarına yaptığım işlemleri yukarıda kısaca özetlemeye çalıştım. Öncelikle tohum alma zamanı, tohum seçiminde uygulanacak incelikler, tohumlara yapılacak işlemler, tohumların ekim zamanı, tohumların dinlenmesi, tohumların yeşerdikten sonra koruma tedbirleri hakkında kendi tecrübelerimi anlatmaya çalıştım. Bu anlattıklarım benim tecrübelerimden ibaret. Anlattıklarımı siz tohumdan ardıç yetiştirmek isteyen meraklılar daha doğru uygulamalarla geliştirebilirsiniz. Ben tecrübelerim saklı, gizli kalmasın tohumdan fide yetiştirmeye meraklı kişilerle paylaşmak istedim. Sizin sorularınıza gelince ben tohumları oturduğum sitenin bahçesinde uygun ortamlar hazırlayarak ektim. Yani tohumları açık alanda ektim, bence tohumların kışın yağışlardan yararlanması gerekiyor. Tohumların soğuklanma ihtiyacı var. Tohumların sıcağa, soğuğa, neme, ıslanmaya, kurumaya, güneşe, gölgeye yani tabiatın tüm etmenlerine ihtiyacı var. Bu etmenler yerli yerinde tohumlara hissettirilmelidir. Ben bu etmenleri tohumlara hissettirebilmek için açık alanda, bahçede ekerek uygun ortamlar hazırlamaya çalıştım. Tohumları saksıya ekersek, yeşeren fideleri bir yerden bir yere taşıma işlemi daha kolay oluyor. Tohumları saksıya ekerken sık ekim yapılmasa iyi olur, yani saksı başına en fazla 3-5 tohumdan fazla ekilmemelidir. Tohumlar ilk yeşerdiğinde (Mart, Nisan, Mayıs aylarında) fazla yağışlara karşı oldukça duyarlılar. Yani ilkbahar yağışlarının fazla olması halinde tohumlar çökerten hastalığına yakalanarak çürüyebiliyorlar. Bu yağışlardan koruyabilmek için gölgelikten bulunan ardıç fidelerini, saksıları sarsmadan, topraklarını dökmeden "güneşli bir yere" taşımalıyız. Mayıs ayından sonra havalar oldukça ısınmaya başladığından 30 derece sıcaklığın üzerinde ardıç fideleri güneşin ışınlarından zarar görerek yanmalar oluşabiliyor ve fidelerin rengi canlılığını kaybedebiliyor, fidelerin yanması sonucunda fideleri kaybedebiliyoruz. Bu kayıpları önlemek için fidelerin gölgelenmesi gerekiyor. Ben fideleri yaz aylarında güneş yanıklarından koruyabilmek için ağaçların gölgeliklerine taşıyarak önlem alıyorum. Genç fideler doğrudan güneşli ortama alınmamalı gölgeleme tedbirleri alınmalıdır. Böylece fidelerin güneş yanığından ölmelerinin önüne geçmeye çalışıyorum. Fidelerin saksılara sık ekilmemesi gerekiyor. Yukarda da belirttiğim gibi ekim yapılacak saksı sayısını fazla tutup, saksı başına 3-5 tohum ekersek, fidelerin ayrılması işleminde kayıpların önüne geçilebilir. Çünkü fideleri saksıdan şaşırtmaya alırken fide kayıpları olabiliyor. Yani fidelere hassas davranmak ve özen göstermek gerekiyor. Elimizden geldikçe fideleri bulunduğu saksıdan ve bulunduğu yerden fazla oynatmamalıyız, bir yerden bir yere taşıma işlemi yapmamalıyız, fideleri bulunduğu saksıdan ekili bulunduğu yerden söküp başka bir yere dikmemeliyiz. Fideler bulunduğu yerde 2 sene kadar kaldıktan sonra bir yerden başka bir yere saksı içerisinde taşınabilir. Fidelerin başka bir yere dikilmesi için en uygun zaman fazla yağışlı olmayan açık bir havada Kasım, Aralık aylarında başka bir yere dikilebilir. Fideleri saksı içerisinde topraklı olarak başka yere taşıyıp toprağından ayrıştırmadan, toprağı ile birlikte, fidelerin köküne zarar vermeden saksıdan ayrıştırıp dikmeliyiz.
Pumpking
28-01-2021, 20:13
Sayın Pumpking yukarıdaki mesajınıza cevaben yazıyorum. Ben ardıç tohumlarına yaptığım işlemleri yukarıda kısaca özetlemeye çalıştım. Öncelikle tohum alma zamanı, tohum seçiminde uygulanacak incelikler, tohumlara yapılacak işlemler, tohumların ekim zamanı, tohumların dinlenmesi, tohumların yeşerdikten sonra koruma tedbirleri hakkında kendi tecrübelerimi anlatmaya çalıştım. Bu anlattıklarım benim tecrübelerimden ibaret. Anlattıklarımı siz tohumdan ardıç yetiştirmek isteyen meraklılar daha doğru uygulamalarla geliştirebilirsiniz. Ben tecrübelerim saklı, gizli kalmasın tohumdan fide yetiştirmeye meraklı kişilerle paylaşmak istedim. Sizin sorularınıza gelince ben tohumları oturduğum sitenin bahçesinde uygun ortamlar hazırlayarak ektim. Yani tohumları açık alanda ektim, bence tohumların kışın yağışlardan yararlanması gerekiyor. Tohumların soğuklanma ihtiyacı var. Tohumların sıcağa, soğuğa, neme, ıslanmaya, kurumaya, güneşe, gölgeye yani tabiatın tüm etmenlerine ihtiyacı var. Bu etmenler yerli yerinde tohumlara hissettirilmelidir. Ben bu etmenleri tohumlara hissettirebilmek için açık alanda, bahçede ekerek uygun ortamlar hazırlamaya çalıştım. Tohumları saksıya ekersek, yeşeren fideleri bir yerden bir yere taşıma işlemi daha kolay oluyor. Tohumları saksıya ekerken sık ekim yapılmasa iyi olur, yani saksı başına en fazla 3-5 tohumdan fazla ekilmemelidir. Tohumlar ilk yeşerdiğinde (Mart, Nisan, Mayıs aylarında) fazla yağışlara karşı oldukça duyarlılar. Yani ilkbahar yağışlarının fazla olması halinde tohumlar çökerten hastalığına yakalanarak çürüyebiliyorlar. Bu yağışlardan koruyabilmek için gölgelikten bulunan ardıç fidelerini, saksıları sarsmadan, topraklarını dökmeden "güneşli bir yere" taşımalıyız. Mayıs ayından sonra havalar oldukça ısınmaya başladığından 30 derece sıcaklığın üzerinde ardıç fideleri güneşin ışınlarından zarar görerek yanmalar oluşabiliyor ve fidelerin rengi canlılığını kaybedebiliyor, fidelerin yanması sonucunda fideleri kaybedebiliyoruz. Bu kayıpları önlemek için fidelerin gölgelenmesi gerekiyor. Ben fideleri yaz aylarında güneş yanıklarından koruyabilmek için ağaçların gölgeliklerine taşıyarak önlem alıyorum. Genç fideler doğrudan güneşli ortama alınmamalı gölgeleme tedbirleri alınmalıdır. Böylece fidelerin güneş yanığından ölmelerinin önüne geçmeye çalışıyorum. Fidelerin saksılara sık ekilmemesi gerekiyor. Yukarda da belirttiğim gibi ekim yapılacak saksı sayısını fazla tutup, saksı başına 3-5 tohum ekersek, fidelerin ayrılması işleminde kayıpların önüne geçilebilir. Çünkü fideleri saksıdan şaşırtmaya alırken fide kayıpları olabiliyor. Yani fidelere hassas davranmak ve özen göstermek gerekiyor. Elimizden geldikçe fideleri bulunduğu saksıdan ve bulunduğu yerden fazla oynatmamalıyız, bir yerden bir yere taşıma işlemi yapmamalıyız, fideleri bulunduğu saksıdan ekili bulunduğu yerden söküp başka bir yere dikmemeliyiz. Fideler bulunduğu yerde 2 sene kadar kaldıktan sonra bir yerden başka bir yere saksı içerisinde taşınabilir. Fidelerin başka bir yere dikilmesi için en uygun zaman fazla yağışlı olmayan açık bir havada Kasım, Aralık aylarında başka bir yere dikilebilir. Fideleri saksı içerisinde topraklı olarak başka yere taşıyıp toprağından ayrıştırmadan, toprağı ile birlikte, fidelerin köküne zarar vermeden saksıdan ayrıştırıp dikmeliyiz.
Verdiğiniz bilgi ve gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim. Bugün sizin yönteminizle 90 kadar tohumu tuz ve kumla ovduktan sonra tuzlu-kumlu suda bekletmeye başladım.Fakat tohumlardan şimdilik 5-6 tanesi batıyor.Batmayanlar boş tohum olduğundan ekmemek daha mı mantıklı olur?
ali ekber
29-01-2021, 12:54
Sayın Pumpking, ardıç tohumuna yaptığım işlemleri yukarıdaki mesajda anlatmıştım.
ali ekber
29-01-2021, 13:01
Aşağıdaki fotoğraflarda sırasıyla 1-Ardıç tohumu. 2-Ardıç fidesi 3-Ardıç gövdesi 4- Şehirdeki ardıç ağacı(Dik ardıç) fotoğraflarını yüklüyorum. Böylece ardıç ağacını tanıma olanağımız olacak.
ali ekber
29-01-2021, 13:42
Asırlık ihtişamlı ardıç ağacı(ağaçtan kale) fotoğrafı. Aşağıya fotoğrafı yüklüyorum.
ali ekber
29-01-2021, 13:46
Olgunlaşmış ardıç tohumu fotoğrafı yüklüyorum.
Pumpking
02-02-2021, 13:36
Bugün ardıç tohumlarının 5 günlük tuzlu-küllü su bekletmesi tamamlandı.Birkaç kez su ile yıkayıp , biraz da suda beklettim ki durulansınlar.Suyunu süzüp akşama kadar dinlendireceğim.Ardından sirkeli suda bekletmeye başlayacağım.Küllü suda ve sirkeli veya limon tuzlu suda bekleteceğiz ama bu çözeltileri ne oranda hazırlamam gerekiyor yardım eder misiniz?
ali ekber
02-02-2021, 18:59
Yarım litre suya bir, iki yemek kaşığı sirke katabiliriz. Sirkeli suda bekletmeden önce meşe külü ile iyice ovmamız gerekir. Ardıç tohumları üzerindeki reçine tabakası, tohumun içine su almasını engellediği için, tohum kabuğu içindeki embriyo gelişemiyor, tohumun dış kabuğunu iyice meşe külü ve tuz karışımı ile ovarsak tohum kabuğu inceliyor ve böylece tohumun içerisine su ve besin girmesi sağlandığı için embriyo gelişip tohum kabuğunu çatlatarak, ilk sürgün yeşermiş oluyor. Ancak yukarıdaki mesajlarımda yazdığım gibi ardıç tohumlarını kasım ayı sonuna kadar toprakla buluşturup, açık alanda(bahçede) kış yağışlarından ve soğuk ikliminden yararlanmak iyi olacaktır. Siz tohumları ekmek için biraz geç kalmışsınız. Ancak yinede ekin bakalım sizin için bir tecrübe olur. Seneye elinizi çabuk tutup ekim, kasım aylarında tohumları toplar, tohumlara gerekli işlemleri yaparak, kasım ayı sonuna kadar ekerseniz tohumların filizlenme şansını artırabilirsiniz diye düşünüyorum. Yine de siz bu sene ekin şansınızı deneyin. Allah kerimdir.
ali ekber
02-02-2021, 19:07
En son sirkeli suda 3 gün bekletip, ara sıra sirkeli suyu karıştırdıktan sonra sirkeli suyu elek üzerinden süzerek tohumları temiz su ile bolca yıkayıp sirke ve kül gibi kalıntılardan iyice temizledikten sonra 1 gün temiz suda bekletelim ve tohumlar 3-5 saat içerisinde kuruyup dinlendikten sonra açık alanda, saksı içerisinde ekilebilir.
Pumpking
02-02-2021, 19:42
Yarım litre suya bir, iki yemek kaşığı sirke katabiliriz. Sirkeli suda bekletmeden önce meşe külü ile iyice ovmamız gerekir. Ardıç tohumları üzerindeki reçine tabakası, tohumun içine su almasını engellediği için, tohum kabuğu içindeki embriyo gelişemiyor, tohumun dış kabuğunu iyice meşe külü ve tuz karışımı ile ovarsak tohum kabuğu inceliyor ve böylece tohumun içerisine su ve besin girmesi sağlandığı için embriyo gelişip tohum kabuğunu çatlatarak, ilk sürgün yeşermiş oluyor. Ancak yukarıdaki mesajlarımda yazdığım gibi ardıç tohumlarını kasım ayı sonuna kadar toprakla buluşturup, açık alanda(bahçede) kış yağışlarından ve soğuk ikliminden yararlanmak iyi olacaktır. Siz tohumları ekmek için biraz geç kalmışsınız. Ancak yinede ekin bakalım sizin için bir tecrübe olur. Seneye elinizi çabuk tutup ekim, kasım aylarında tohumları toplar, tohumlara gerekli işlemleri yaparak, kasım ayı sonuna kadar ekerseniz tohumların filizlenme şansını artırabilirsiniz diye düşünüyorum. Yine de siz bu sene ekin şansınızı deneyin. Allah kerimdir.
Evet kül ve tuz ile iyice ovaladım.Yaptığım karışımda 1 bardak suya 2 yemek kaşığı kadar kül koymuştum.Her gün 2-3 kere karıştırdım ve tam 5 gün beklettim.Evet benim ekim zamanım oldukça yanlış oldu ama yapacak bir sey yok geç aklıma geldi maalesef.Bakıp görücez şuan 90 tohum var.Yardımınız için teşekkür ederim.
ali ekber
02-02-2021, 20:32
Ardıç ağacı çevreden gelecek saldırılara karşı kendi savunma sistemini oluşturmuş bir ağaç çeşididir. Zorlu iklim koşulları ve bilinçsiz insanların saldırılarına ve tehditlerine karşı kendi savunma sistemini oluşturmuş değerli bir ağaç çeşididir. Ardıç ağaçları kırsal kesimde, ormanda ve kalıntı orman kesiminde zorlu şartlarda ayakta kalabilen değerli bir ağaçtır. İnsanların bilinçsizce hayvan otlatması, ormanların korumasız kalması sonucunda ormanlar büyük tahribata uğramıştır. Bu tahribatlardan ardıç gibi zorlu şartlara savunma geliştirebilen ağaç türleri az sayıda da olsa kalabiliyor. Ardıçlar nasıl bir savunma sistemi geliştirmişler, sorusu akla gelebilir. Bodur ardıç türleri genellikle dikenimsi sürgünler vererek insanların kesme, kırma gibi tehditlerine savunma geliştirmiştir. Ayrıca kısa ve bodur kalan ardıçlar dikenimsi sürgünler vererek bilinçsizce hayvan otlatma tehdidine karşı savunma geliştirerek hayatta kalabiliyorlar. Ardıç ağacı vahşice kesilir ve bilinçsizse kesilip yakmak üzere tahribata uğrarsa yeni sürgünlerini dikenimsi yapraklarla koruma altına alarak savunma sistemi oluşturuyorlar. Bodurluktan kurtulan, gelişmiş ardıç türleri dikenimsi sürgün vermekten kurtularak daha derli toplu etli yapraklar oluşturmaktadır.
Pumpking
05-02-2021, 16:57
Bugün ardıç tohumlarının 3 günlük sirkeli su seyansı bitti.Akşam yıkayıp temiz suya bırakacağım.Küllü sudan çıkınca siyah olmuşlardı.Sirkede bekledikçe normal kahverengi turuncu rengini aldılar.
Pumpking
05-02-2021, 16:59
Buna ek olarak şunu da deneyeçeğim.Bazı tohumları daha hızlı çimlendirmek için nemli kağıt havluda çimlendiriliyor.Tohumların bir kısmını da bunun için ayıracağım.
Pumpking
07-02-2021, 14:00
Çamlarda yaygın olarak çimlenmenin ilk zamanlarında fungusitten dolayı bitkilet ölüyormuş.Ardıç için de gerekli mi acaba?
ali ekber
07-02-2021, 19:39
Çamlarda yaygın olarak çimlenmenin ilk zamanlarında fungusitten dolayı bitkilet ölüyormuş.Ardıç için de gerekli mi acaba?
Sayın Pumpking,
Ardıç tohumları gerekli ön işlemlerden geçirdikten sonra gerekli bekleme süresi tamamlanınca çimleniyorlar. Ardıç tohumlarının açık alanda ekilmesini tavsiye ederim. Çünkü kapalı ortamlar ve ev içerisinde yetiştirilmesi uygun değil. Bonzai türünde yetiştiriciler var. Ardıçtan bonzai bitki yetiştirme uygulaması yapılacaksa erişkin fidanlar(en az 3-5 yaşındaki fidanlar) kullanılması uygun olur. Siz çimlenen ardıç fidelerinde fungusit hastalığı oluşabilir mi şeklinde soruyorsunuz. Benim tecrübelerime göre elbette hastalık oluşabilir. Ancak yeni filizlenen ardıç fidelerinde diğer ibreli fidelere göre hastalanma yüzdesi oldukça düşük diyebiliriz. Ardıç tohumlarının filizlenmesi oldukça zor, bu zorluğu başarabilirseniz ardıç fidelerinin çökerten hastalığı ve diğer hastalıklara yakalanma yüzdesi oldukça önemsizdir diyebilirim. Aslında beni ardıç tohumlarından fide üretmeye teşvik eden neden budur diyebilirim. Ardıç fideleri diğer ibrelilere göre hastalıklara karşı daha dayanıklılar. Ardıç tohumları filizlendikten sonra fazla suya ihtiyaç duymuyorlar, sudan çok aydınlık ve sıcağa ihtiyaç duyuyorlar. Açık alanda filizlenen ardıç tohumlarını gölgelikten çıkarıp, aydınlık, havadar ve gölgeliğe göre daha sıcak yerlere alabiliriz. Ben tecrübelerimde ardıç tohumlarını filizlendirene kadar gölgelikte, nemli ortamda bulundurdum. Tohumlar filizlendikten sonra gölgelikten aydınlık, havadar ve sıcak ortamlara taşıdım. Fireyeni taşıyacağımızdan saksı içerisinde bulundurmak iyi oluyor. Temmuz ve ağustos aylarında sıcaklıklar ve güneş ışınları yakıcı olduğundan filizlenen ardıç fidelerini siperlemek, gölgelemek gerekli. Çünkü temmuz, ağustos aylarında 30 derecenin üzerindeki sıcaklıklara fideler dayanamıyor ve güneş tarafından yanıklar oluşarak fideler ölebiliyorlar. Ben temmuz, ağustos aylarında fidelerin üzerini pilastik kasalar ve soğan çuvalları(kırmızı örgülü) örterek gölgeledim ve güneş yanıklarından korudum. Mart, Nisan, Mayıs aylarında ilk bahar yağışları fazla olduğunda fidelere zarar verebilir. Yağmurlar aşırı yağdığında fideler fazla boy atıyor ve fideler çökerten hastalığına yakalanabiliyorlar. Yağmurların aşırı neminden koruyabilmek için gölgelikten, aydınlık, güneşli ve havadar yerlere taşıyarak, yağmurun zararından fideleri korumaya alıyoruz. Tohumdan fidan elde edebilmek zorlu bir iş. İlgi, sevgi, özen, bilgi, sabırlı, araştırmacı, gözlemci ve istekli olmak gerekiyor. Başarılar dilerim.
ali ekber
07-02-2021, 21:56
Ek olarak, ibrelilerin tohumla üretiminde karşılaşılacak hastalıklar(çökerten, fungusit vb.) için çeşitli ilaçlar kullanılıyor. Ben pahalı bir ilaç, aparat almıştım bir faydasını görmedim. Bu ilaç benim için pahalı ve gereksiz geliyor. Bu ilaçları kullanmaktan ziyade çok sayıda tohum ekilip, ekilecek tohumlar seyrek ekilir ve ekilecek saksı sayısı(Plastik pet şişe) fazla tutulursa, hobi amaçlı, amatörce üretimler için fazlasıyla yeterli oluyor. Bu gibi nedenlerle ilaç kullanmıyorum ve tamamen tabi şekillerde hastalıklarla mücadele etmeyi tercih ediyorum.
Pumpking
08-02-2021, 13:30
Bilgilendirme için teşekkürler.Dün 90 kadar tohumu ektim.Biraz da toz fungusit serptim ve suladım.Ekmekte geç kaldığım için ve bizim buralar yazın sıcak olduğundan dolayı soğuk ihtiyacını karşılayabilmek için kuzeye bakan blr duvarın yanına koydum bölylece fazla güneş almasını da önlediğimi düşünüyorum.Artık tek yapmam gereken sulama ve beklemek.
kızıl-çam
02-03-2021, 06:57
Eylül ayında ön işlemlerden sonra direkt saksıya ektiğim katran ardıcı (Juniperus oxycedrus) tohumları çimlenmeye başladı. Acaba bu vakitler tohumların çimlenmesi için çok mu erken? Don zararı vb. oluşma ihtimali var mı? Teşekkürler...
ali ekber
02-03-2021, 20:16
Eylül ayında ön işlemlerden sonra direkt saksıya ektiğim katran ardıcı (Juniperus oxycedrus) tohumları çimlenmeye başladı. Acaba bu vakitler tohumların çimlenmesi için çok mu erken? Don zararı vb. oluşma ihtimali var mı? Teşekkürler...
Sayın kızılçam, ön işlemlerden geçirilen ardıç tohumları mart ayında havaların ısınması ve gece ile gündüz arasındaki ısı farklarının azalması ile birlikte filizlenmeye başlayabiliyor. Benim ektiğim ardıç tohumları da önceki denemelerimde mart ayı içerisinde çimlenmeye başlamıştı. Geçen sene Kasım ayında ektiğim ardıç tohumları henüz çimlenmedi. Siz çimlenen ardıç tohumlarının fotoğrafını siteye yüklerseniz, daha iyi değerlendirebiliriz. Benim önceki yıllarda çimlenen ardıç tohumlarım Ankara ikliminde soğuklardan etkilenmemişti. Çimlenen ardıç fidelerini yerinden başka bir yere taşımazsanız iyi olur. Çimlendikleri yerde kalsınlar, ilk yıllarda çimlendikleri yerden taşırsanız, oynatırsanız olumsuz etkileniyorlar. Bulundukları yerde kalsınlar. Siteye fotoğraflarını yüklemeyi deneyin. Bakalım gerçekten ardıç fidesimi yoksa başka bir fidemi. Fotoğraflarından değerlendirmeye çalışalım.
kızıl-çam
03-03-2021, 08:38
Sayın ali ekber,
Ardıç fideleri daha tam topraktan başlarını çıkartmadılar. Şu anki hallerinden görebildiğim kadarıyla gövdeleri yeşilimsi kırmızımsı renkte. Ne yazık ki çektiğim fotoğraflarda daha görünmüyorlar. İlerleyen günlerde daha net fotoğraflar çekip atmayı düşünüyorum :)
Pumpking
03-03-2021, 20:35
Benim tohumların da üstüne kar yağmıştı, hava sıcak ama ben geç ektiğim için soğuklanma süresini uzatmak için kuzeyee bakan bir duvar dibine koymuştum.Bugün baktım karın bir kısmı eriyip donmuş.Bakalım ne olacaklar.
ali ekber
30-03-2021, 19:24
Kasım ayında ön işlemden geçirip saksı içerisine ektiğim ardıç tohumlarını kontrol amaçlı izlerken bir tanesinin filizlenmeye başladığını fark ettim. Şimdilik fotoğraflayıp yayınlanacak kadar olmadı. Bir iki haftaya kadar diğer ardıç tohumları da filizlenmeye başlayınca fotoğraflayıp buradan yayınlayacağım.
ali ekber
17-04-2021, 11:33
Kasım 2020 de ön işlemden geçirip, ektiğim ARDIÇ tohumları 30 Mart 2021 de çimlendiler. Resimlerini çekmek için biraz gelişsinler diye zaman tanıdım. Arkada belirgin görülenler geçen seneki ardıç fideleri. Bir yıllık gelişimleri bu kadar olabiliyor.
ali ekber
17-04-2021, 11:36
Fotoğrafların devamı.
Sultan Korusu
06-04-2022, 10:19
Arkadaşlar, öncelikle hepinize teşekkürler. Ardıç konusunda verdiğiniz bilgileri okudum. Bizim köyümüz Maraş Elbistan'ın dağ köylerinden. Rakım 1900-2200 arasında. Burdaki çıplak dağlar eskiden tamamen ardıç ormanlarıymış. Zamanla insanlar yok etmiş. Şimdi 2200 metrelik tepelerde tek tük ardıç, alıç, kuşburnu gibi kendiliğinden olan çalılar var. Köyün içerisinde dut kiraz kayısı elma gibi çok çok az ağaç var. Ben bu dağların zirvelerindeki ardıçlardan çoğaltıp hem köye hem de dağların eteklerine dikmek istiyorum. En önemli sorun burası çok soğuk karlı ve rüzgarlı. Ardıç bunlara dayanıklı demişsiniz. Tohum sonbaharda toplanır demişsiniz, bu ay içerisinde bunu yapamaz miyim? Ya da ardıç, kuşburnu, iğneden çelik köklendirme yapmam mümkün mü? Bir de biz kayısı diktik ama kar buraya 2 metreye kadar yağıyor. Fidanlar kardan kırılıyor. Ardıç buna karşı da dayanıklıdır diye duydum. Köyde evimin önüne ardıç dikmek istiyorum. Ardıçları acaba sulak kısma mi dikeyim daha kıraç kesime mi?
Teşekkürler.
Sultan Korusu
06-04-2022, 10:21
Fotoğrafların devamı.
Toprağı nasıl seçmeliyiz? Hayvan gübresi katmamızın bir faydası ya da zararı olur mu?
ali ekber
07-04-2022, 20:24
Sayın Sultan Korusu, Ardıç(juniperus) fidanları ekstrem şartlara uyum sağlayan bitki türlerinin başında geliyor. En zorlu iklim koşulları, toprak şartlarına dirençli bir bitki. Ardıcı tohumdan üretmek oldukça zordur. Ayrıca tohumdan üretim ardıç fidanları oldukça yavaş gelişiyor. Tohumdan üretmek yerine yetişmiş 5-6 yıllık ardıç fidanlarını dikerseniz daha iyi olur. Sedir fidanları, ardıç fidanlarına göre daha hızlı büyüyebiliyor. Sedir fidanları da ardıç fidanları kadar mevsimlere ve arazi yapısına uyum sağlayabilirler. Tohumla üretim zor oluyor, fidan alıp dikmek daha uygun olur. Ayrıca ardıç fidanı dikmek istediğinizi söylemişsiniz. Ardıç fidanlarını sulak yerlere dikmek yerine daha kıraç kesimlere dikerseniz iyi olur. Çünkü sulak yerleri farklı bitkiler için kullanabilirsiniz. Ardıçları kıraç araziye dikerseniz, arada bir kontrol edip ayda bir sulayabilirseniz iyi olur. Ardıçlar fazla sulanmak istemez. Toprak kurumuşsa ayda bir sulasanız yeter, fazla bakım istemez.
kızıl-çam
15-05-2022, 20:05
Arkadaşlar, öncelikle hepinize teşekkürler. Ardıç konusunda verdiğiniz bilgileri okudum. Bizim köyümüz Maraş Elbistan'ın dağ köylerinden. Rakım 1900-2200 arasında. Burdaki çıplak dağlar eskiden tamamen ardıç ormanlarıymış. Zamanla insanlar yok etmiş. Şimdi 2200 metrelik tepelerde tek tük ardıç, alıç, kuşburnu gibi kendiliğinden olan çalılar var. Köyün içerisinde dut kiraz kayısı elma gibi çok çok az ağaç var. Ben bu dağların zirvelerindeki ardıçlardan çoğaltıp hem köye hem de dağların eteklerine dikmek istiyorum. En önemli sorun burası çok soğuk karlı ve rüzgarlı. Ardıç bunlara dayanıklı demişsiniz. Tohum sonbaharda toplanır demişsiniz, bu ay içerisinde bunu yapamaz miyim? Ya da ardıç, kuşburnu, iğneden çelik köklendirme yapmam mümkün mü? Bir de biz kayısı diktik ama kar buraya 2 metreye kadar yağıyor. Fidanlar kardan kırılıyor. Ardıç buna karşı da dayanıklıdır diye duydum. Köyde evimin önüne ardıç dikmek istiyorum. Ardıçları acaba sulak kısma mi dikeyim daha kıraç kesime mi?
Teşekkürler.
Sedir ağaçları muhtemelen Elbistan bölgesinde doğal olarak bulunmuyordu, onun için yabancı bir tür olan sediri getirmektense o dağların yerli türü olan ardıcı çoğaltmanız yaban hayatı için çok daha yararlı olacaktır. Bir ağacın yavaş büyümesi o ağacı ekolojik olarak değersiz yapmaz. Sadece yeşil görüntü verecek olan sedirdense canlı çeşitliliğini destekleyecek ardıçla ağaçlandırma yapmak daha yararlı olacaktır. Ardıçları o dağlarda yeniden yaygınlaştırmanız dileğiyle...
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.