View Full Version : Phin / Balkon
Merhaba,
Kendimi tanıtarak başlayayım.
Çocukluğumdan beri doğa gözlemlemeyi çok severim.
Kuş ve yunus gözlemi, akvaryum balıkları ve kediler hayvanlar alemine merakım.
Bitkiler dünyasından zeytin ağaçlarına, narenciye türlerine, mantarlara, su bitkilerine hayranım. Sukulentleri keşfedince onlara doğru ilgim arttı.
Doğa gözlemlemeye vakit bulamayınca doğayı eve taşımaya başladım. Aslında evde yetiştirmeye uygun olmayan bitkilerde şansımı denemeyi seviyorum. Birkaç yıldır yaptığım denemeleri burada paylaşacağım.
Kış bahara dönerken, çiçeksiz bir dönemin ardından erkenden açan soğanlı bitkilerimin fotoğrafları. Bu yıl soğanları toplayıp, internette gördüğüm "lazanya" tekniği ile üstüste ektim. Sonucu nasıl olacak bilmiyorum. Bu fotolar geçen yıllardan Nergis
Nergis birkaç yıldır tekrar tekrar açıyor. Soğuk geçen kışlardan sonra daha büyük ve fazla sayıda çiçeği oluyor.
Çiğdem ilk çiçek açan, ben çicçeği kadar yapraklarını da seviyorum.
Şakayıklar (ranunculus), martta açıyor. Marttaki hava durumunun değişkenliği bu bitkiyi rahatsız etmiyor. En çok bu yönüne hayranım.
Şakayıkları yumru olarak da aldım ama bu kadar heyecanlı :) olmadılar. Mart başında bauhaustan daha tomurcuklu iken alıyorum. Genelde katmerli olup olmadıkları belli olmuyor. Renkler biraz sürpriz çıksa da bu olumlu yönde oluyor.
Zeytin saksıda olur mu olmaz mı derken yine bir yapı markette fide olarak görünce dayanamayıp aldım. Bir sap 3-5 yaprak bir şeydi :) 4 yaşında zeytine benzemeye başladı.
7 yaşında ilk meyvasını verdi. Şu anda 10 yaşında. Her yıl 3-5 meyva veriyor. Her türlü hava şartına çok dayanıklı. Eşimin evde sevdiği tek bitki. Tek tek meyvalarını sayıp, kaç tanesinin olgunlaşacağını takip ediyor.
İnternetten görüp heveslendiğim diğer bir konu da avokado çimlendirme. Bir yerlerden bulduğum 5 çekirdeğin ikisi çimlendi. Çatlak çekirdekler daha kolay çimleniyormuş.
Çekirdeği ortasından kürdanla destekleyip yarısı suda kalacak şekilde beklettim. Bir süre sonra önce kök sonra filiz verdi. Çimlenince büyümesi çok hızlı oldu.
5-6 Yaprağı çıkınca saksıya aldım.
Salonda 3 ayda fotoğraftaki boya geldi. Sonra bir yerde tesadüfen kediler için zehirli olduğunu okudum. Gerçekten de o dönemde kedi sürekli hastalanıyordu, denemek için avokado balkona taşındı. Kedinin hastalıkları düzeldi ama yazı iyi geçirem avokado kışın dışarıda olmayı pek sevmedi.
İnternet başıma iş açıyor bazen. Mor fasülye diye bir fasülyeye rastlayınca dayanamayıp tohum ısmarladım. Nasıl çimlendireceğim konusunda emin olmadığım için bir kısmını direk toprağa, bir kısmını da ilkokul deney bilgimle pamuğa koydum.
Pamuktakiler hızla köklenip, saksıdakilerde hiç hareket olmayınca. Biraz daha araştırma yaptım. Toprak ısısı, sera gereği gibi konuları okuyunca, koca saksıya da ekmiş bulunduğum için saksıyı strech film ile kapladım. Ama işe yaradı ve tohumlar çimlendi.
Tüm tohumlar çimlenince tamam dedim ama bu işler ilkokul kafasıyla olmuyor :) Birkaç gün içinde pamuk üstünde serpilen tohumlar pamuğa sıkı sıkı tutunmuşlar. Biri pamuğundan ayrılmayı reddetti. Sonunda narin filize zarar vermemek için pamuğu ile beraber ekmek zorunda kaldım. O da diğerleri gibi sorunsuz büyüdü. Ortaya böyle komik bir durum çıktı.
Sonuçta mor fasülye beni üzmedi. Kısa sürede serpilip, fazla uzamadan çiçeklenip fasülyelerini verdi. Bazılarını toplayıp zeytinyağlı pişirdim. Pişince yeşile dönüyorlar. Lezzeti yerinde bir sonuç aldık. Diğerlerini çoğaltmak için tohuma bıraktım. Bu şekilde bir mevsimde üç kere ürün aldım. Kolay bakılan, çabuk büyüyen, verimli ve minyatür bir tür.
Su bitkileri bende ayrı bir merak.
Zeytin ağacı, fasülye, biber, domates bir yana balkonda su bitkisi yetiştirmek çok zormuş. İnternette görüp hayran olduğum lotusu çimlendirmek için çok uğraştım. Tohumlarla birlikte ayrıntılı bir kılavuz geldi, okumak ve anlamak için ders çalışır gibi mesai harcadım.
Lotus tohumu çok sert ve dayanıklı, bu nedenle kabuğunu çentiklemek gerekiyormuş. Temiz bıçakla üst kabuğu biraz çentip kalorifer dibinde bir yerde beklemeye bıraktım. İlk denemem hüsranla sonuçlandı.
3. cemre ile beraber aklıma tekrar lotus düştü. Bu sefer sert kabuğun altına geçmeden kertmeyi başardım. Tohumu kaloriferin üzerine bıraktığımda, üçüncü sabah beni çengel yaprak karşıladı. Asıl ana yaprakla tohumun içinden bağlı bu yaprak, su yüzüne çıkınca asıl yaprağı çekip çıkartıyormuş. Bu kısmı (bence) çok heyecanlı, gerçek yaprak su derinliği konusunda ilk çıkan yapraktan bilgi alıyormuş ve bitki yapraklarını bu boyda veriyormuş.
Bu noktada çengel yaprağı vazoya aldım, çünkü şişede kalıp boyunu ona göre ayarlamasından endişelendim. Neyseki çengel yaprak uzamaya devam etti. Ardından 3 yaprak daha verdi. Her sabah kalkıp kontrol ediyordum. Başta iyi gidiyordu ama sonra çürüme başladı. Maalesef lotusu yaşatmayı başaramadım. Su bitkileri ile ilk maceralarım böyle sonuçlandı. Büyük olasılıkla ev içinde denediğim için olmadı. Ama vazgeçmedim.
Lotusu yaşatamadım ama nilüfer merakım geçmedi.
Migrosta bir gün hazır kök bulunca bu sefer aynı vazoya onu ektim.
Nilüfer kışı uykuda geçirdi ama baharla birlikte canlandı. Arka arkaya yaprak verince bende, acaba çiçek açacak mı hevesi başladı. İlk tomurcuğunu görünce evdeki herkesi başına topladım. :) 5 yaşındaki oğlum bile bendeki heyecan yüzünden bizim su çiçeğimiz var diye etrafına anlatır hale geldi. Nilüfer 3 çiçek açtı, tabii ki tohum vermedi. Büyük olasılıkla döllenmedi. Zaten İstanbul'un ortasında kelebek, böcek, arı bulmak kolay değil. Gerçi arılarla aramız iyi, sıkça balkonu ziyaret ediyorlar. Kelebeklere özel mama hazırladığım halde, sadece sinek toplayabildim. Onu da sonra anlatırım. Nilüfer balkonda çok güzel oldu olmasına ama bu sefer sineklere davet çıkardı. Sinek larvaları ciddi bir sorun.
akçabardak
08-12-2014, 19:58
Sayın Phin Maceralı anlatımlarınızı dikkatli dikkatli okurken zaman zaman heyecanlandım, sürükleyici bir kitap gibi sonu gelsin istemedim, o kadar güzel paylaşmışsınız ki çok hoşuma gitti, sayfanız hayırlı olsun devamını bekliyoruz.
Teşekkür ederim, beğendiğinize sevindim. :)
Daha mutlu sonlu maceralarım var, bitmemiş maceralarım var, başarısızlar var.
edelvays58
08-12-2014, 21:12
Sevgili Phin,sayfanız hayırlı olsun. Merakla takip edeceğim bir sayfa gibi görünüyor. Neden mi? Çok ilginç denemeleriniz var gerçekten. En çok ilgimi çekenler avocado köklendirme şekliniz ve başarılı oluşunuz. Marketten aldığımız avocadonun çekirdeğinden çimlenir mi diye merak ettim. Bir de çekirdeği desteklemek için kürdanları içine mi batırdınız,tam anlayamadım. Bir başka bana ilginç gelen mor fasulye. Bunları da mı balkonda yetiştirdiniz? Son olarak da nilüfer çiçeği. Evin içinde açtırmanız harika bir başarı. Ben dışarıda açtırmayı başaramadım bu yaz. Bauhausetan almıştım köklü olarak ama ne yazık ki sadece yaprak verdi. Yaşarsa belki gelecek yıl.
Sevgili Phin,sayfanız hayırlı olsun... Merakla devamını bekliyoruz
Sayın Phin, daha şimdiden çok güzel ve değişik bir sayfa olmuş! Sanırım sizden de çok şeyler öğreneceğim :rolleyes: Yalnız, bir de su bitkilerini sokmayın aklıma lütfen, en son sukulentlerden sonra küçücük bir aklım kaldı, onu da böyle yitireceğim :o
Araştırmalarınızı ve sonuçlarını heyecanla ve büyük bir keyifle okudum. Devamını beklerim. :)
Merhaba Sn. Phin,
Sayfanız hayırlı olsun. Çok güzel ve heyecanlı anlatımınızla çalışmalarınızın devamını bekliyorum.
Lotus ile ilgili olarak killi topral zeminde yetiştiklerini okumuştum. Şöyleki; "İdeal saksı yetiştiriciliği için ölçü, saksı dibinde yaklaşık 25 cm killi toprak ve bir 25 cm de üzerinde su olmalıdır. Ölçü ideal ölçü olup, daha kısıtlı imkanlarla dahi yetişebilen, kanaatkar bir bitkidir." (kaynak: https://www.zengardentr.com/Kutsal-lotus-tohumu-nelumbo-nucifera-sari-cicekli-kokulu,PR-2673.html). Benim de yeterli yerim olması durumunda çok denemek istediğim bir bitki. Belki bir akvaryum bunun için uygun olacaktır.
Sevgili Phin,sayfanız hayırlı olsun. Merakla takip edeceğim bir sayfa gibi görünüyor. Neden mi? Çok ilginç denemeleriniz var gerçekten. En çok ilgimi çekenler avocado köklendirme şekliniz ve başarılı oluşunuz. Marketten aldığımız avocadonun çekirdeğinden çimlenir mi diye merak ettim. Bir de çekirdeği desteklemek için kürdanları içine mi batırdınız,tam anlayamadım. Bir başka bana ilginç gelen mor fasulye. Bunları da mı balkonda yetiştirdiniz? Son olarak da nilüfer çiçeği. Evin içinde açtırmanız harika bir başarı. Ben dışarıda açtırmayı başaramadım bu yaz. Bauhausetan almıştım köklü olarak ama ne yazık ki sadece yaprak verdi. Yaşarsa belki gelecek yıl.
Sevgili edelvays58, çok teşekkür ederim, sanırım siz de benim gibi maceralı işleri seviyorsunuz.
Bildiğiniz avokadoyu salata yaptıktan sonra çekirdeğini aldık, bazıları daha biçimsiz ve çekirdeğin kabuğu ayrılmış gibi oluyor. Onlar kolay çimleniyor. Sert ve yuvarlak olanlar bende çimlenmedi. Çekirdek göründüğü kadar sert değil, kürdan rahat giriyor, çekirdeğe de zarar vermiyor. Ben direk suya konan örnekleri de gördüm ama çürüme olmaması için yine de kürdan yardımıyla yarım oturttum.
Bizim evde her şey balkonda, mor fasülye de öyle :) Mor fasülye zaten geleneksek tohummuş, bir de normal fasülyeye göre bodur bir tip, o yüzden saksıda çok kolay yetişiyor.
Nilüfer çiçeği balkonda açtı, su bitkilerimin hiçbiri evin içinde yaşamadılar. Gübre vermiştim, belki faydası olmuştur. Sizinki de bu yıl açar umarım.
Sevgili Phin,sayfanız hayırlı olsun... Merakla devamını bekliyoruz
teşekkür ederim sevgili sonkez, ilk fırsatta devam edeceğim :)
Sayın Phin, daha şimdiden çok güzel ve değişik bir sayfa olmuş! Sanırım sizden de çok şeyler öğreneceğim :rolleyes: Yalnız, bir de su bitkilerini sokmayın aklıma lütfen, en son sukulentlerden sonra küçücük bir aklım kaldı, onu da böyle yitireceğim :o
teşekkür ederim sayın maya,
su bitkileri çok iyi güzel de, açık hava istiyorlar ve o zaman da sürekli sinek larvaları oluyor. Bu konuyu erteleyip, bir gölette balıklarla birlikte bakmak için belki size niyet olur. :)
Sukulentler tam bir tutku :)
Araştırmalarınızı ve sonuçlarını heyecanla ve büyük bir keyifle okudum. Devamını beklerim. :)
teşekkür ederim, çok naziksiniz :)
Merhaba Sn. Phin,
Sayfanız hayırlı olsun. Çok güzel ve heyecanlı anlatımınızla çalışmalarınızın devamını bekliyorum.
Lotus ile ilgili olarak killi topral zeminde yetiştiklerini okumuştum. Şöyleki; "İdeal saksı yetiştiriciliği için ölçü, saksı dibinde yaklaşık 25 cm killi toprak ve bir 25 cm de üzerinde su olmalıdır. Ölçü ideal ölçü olup, daha kısıtlı imkanlarla dahi yetişebilen, kanaatkar bir bitkidir." (kaynak: https://www.zengardentr.com/Kutsal-lotus-tohumu-nelumbo-nucifera-sari-cicekli-kokulu,PR-2673.html). Benim de yeterli yerim olması durumunda çok denemek istediğim bir bitki. Belki bir akvaryum bunun için uygun olacaktır.
merhaba sayın mclog, aslında yazımda bahsetmedim ama lotusla ilgili en zor aşama toprak bulmak oldu. Dereler, göller vs araştırdıktan sonra (toplamak mümkün olmadı) en sonunda ümitsiz bir şekilde zengarden'ı aradım. İnternet satışlarında olmadığı halde bana gönderdiler ve o toprağı kullandım.
Sanırım lotusu yaşatamama nedenim evin içinde olmasıydı.
Akvaryum mantıklı, hem balık bakma imkanı da olur. Ancak akvaryum dibinde toprak olacağı için su çok çamurlu olacaktır.
Fotoğraf vazonun en temiz hali :(
Mor fasülye olur da mavi ve kırmızı mısır olmaz mı? Aslında şu amerikalıların cam boncuk mısırı (glass gem corn) dedikleri türe bayılıyorum ama o evde olmaz herhalde artık. :)
Mavi ve kırımızı mısır tohumunu da bulup, saksıya ektim. Bir türlü çimlenmediler. Hayatında bağ bahçe işlerini bilmeyen bir şehirli olarak bir bitkinin bu kadar su isteyebileceği aklıma gelmemişti. Suyu bataklığa çevirince tüm tohumlar çimlendiler. Ama yaz boyu balkonla yeterince ilgilenmeyince düzgüm ürün alamadım.
Mısırımın fotoğrafları: olması beklenen ve benim yetiştirebildiğim :)
Mor fasülye olur da mavi ve kırmızı mısır olmaz mı? Aslında şu amerikalıların cam boncuk mısırı (glass gem corn) dedikleri türe bayılıyorum ama o evde olmaz herhalde artık. :)
Mavi ve kırımızı mısır tohumunu da bulup, saksıya ektim. Bir türlü çimlenmediler. Hayatında bağ bahçe işlerini bilmeyen bir şehirli olarak bir bitkinin bu kadar su isteyebileceği aklıma gelmemişti. Suyu bataklığa çevirince tüm tohumlar çimlendiler. Ama yaz boyu balkonla yeterince ilgilenmeyince düzgüm ürün alamadım.
Mısırımın fotoğrafları: olması beklenen ve benim yetiştirebildiğim :)
Yaa bunlar cok sevimli,ilk kez goruyorum.Bu arada sayfaniz hayirli olsun heyecanla yazdiklarinizi okudum.Aslinda kendimi buldum.Bende lotus tohumlarini aldim zengardenden.Ama kıyıp cimlendirmeye cesaret edemedim.Bir bağ evi hayalim var.Gerceklesirse orada golet planim var.Degisik bitkileri denemekten hoslaniyorum onlarin adim adim gelismesi beni heyecanlandiriyor.Bakalim neler olacak ? Merakla bekliyoruz paylasacaklarinizi😀
YeniGine
09-12-2014, 23:46
Sevgili Phin merhaba, sayfanız hayrlı olsun. Belli ki araştırma, deneme ruhu fazlaca bir sayfa olacak. Bizlere de merakla ve zevkle takip etmek kalıyor artık. Rastgelsin inşallah.
Nergisler, nilüferler, koiler maşallah maşallah!.. Çok zevkli...
merhaba sayın mclog, aslında yazımda bahsetmedim ama lotusla ilgili en zor aşama toprak bulmak oldu. Dereler, göller vs araştırdıktan sonra (toplamak mümkün olmadı) en sonunda ümitsiz bir şekilde zengarden'ı aradım. İnternet satışlarında olmadığı halde bana gönderdiler ve o toprağı kullandım.
Sanırım lotusu yaşatamama nedenim evin içinde olmasıydı.
Akvaryum mantıklı, hem balık bakma imkanı da olur. Ancak akvaryum dibinde toprak olacağı için su çok çamurlu olacaktır.
Fotoğraf vazonun en temiz hali :(
Ben de kil toplarının iş görebileceğini düşünmüştüm. Onlar da su içerisinde zamanla çözülecektir tabi, fakat üzerleri perlit ya da cürüf ile kapatılırsa üst kısımlarda bulanıklaşma olmaz sanki. Ayrıca balıkların dışkı ile bitkiye gerekli besini verebileceğini düşünmüştüm. :confused:
Yaa bunlar cok sevimli,ilk kez goruyorum.Bu arada sayfaniz hayirli olsun heyecanla yazdiklarinizi okudum.Aslinda kendimi buldum.Bende lotus tohumlarini aldim zengardenden.Ama kıyıp cimlendirmeye cesaret edemedim.Bir bağ evi hayalim var.Gerceklesirse orada golet planim var.Degisik bitkileri denemekten hoslaniyorum onlarin adim adim gelismesi beni heyecanlandiriyor.Bakalim neler olacak ? Merakla bekliyoruz paylasacaklarinizi😀
Teşekkür ederim. Ben de bir bahçe hayali ile başladım ama bahçe olmayınca balkonu bahçeye çevirdik. Hatta acaba yalıtım yapıp bir bölümünü bahçe haline getirsek mi diye de düşünüyorum :)
Madem bir gölet planınız var size bir şey göstereyim. Bu projeyi çok sevdim. Şurada yapımı var:
https://www.youtube.com/watch?v=HhPZ3ODfqD0
Hatta belki biyolojik yüzme havuzu da ilginizi çeker :
Biyolojik Yüzme Havuzları | Restorasyon Mimarlık Gezinti (http://restoret.com/2011/03/15/biyolojik-yuzme-havuzlari/)
Sevgili Phin merhaba, sayfanız hayrlı olsun. Belli ki araştırma, deneme ruhu fazlaca bir sayfa olacak. Bizlere de merakla ve zevkle takip etmek kalıyor artık. Rastgelsin inşallah.
Nergisler, nilüferler, koiler maşallah maşallah!.. Çok zevkli...
Sevgili YeniGine, teşekkür ederim, çok naziksiniz :)
Ben de kil toplarının iş görebileceğini düşünmüştüm. Onlar da su içerisinde zamanla çözülecektir tabi, fakat üzerleri perlit ya da cürüf ile kapatılırsa üst kısımlarda bulanıklaşma olmaz sanki. Ayrıca balıkların dışkı ile bitkiye gerekli besini verebileceğini düşünmüştüm. :confused:
Aslında akvaryumcular su bitkileri için değişik bir tür taban malzemesi kullanıyorlar. Adını unuttum. Bu bitkili akvaryumlar, aquascapes ayrı bir dünya. Sizin ilgi alanınıza girer sanırım.
Şu adreste değişik bir çözüm kullanmış, lotus için de uygun olabilir :
Bitkili Akvaryum Taban Kurulumu | Akvaryumda.com Akvaryumda Buluşalım! (http://www.akvaryumda.com/bitkili-akvaryum-taban-kurulumu/)
Limon çekirdeklerini kahve fincanında yetiştirme projesine de bir kendin yap sitesinde rastladım.
Derince bir fincanın dibine drenaj için çakıl, üstüne toprak dolduruyorsunuz. Daha sonra suda bekletilmiş limon çekirdeklerini dizip, dekoratif olsun diye en üstü minik çakıllarla örtüyorsunuz.
Benimkiler bir türlü çimlenmeyince çakılları kaldırdım. Bir süre sonra çekirdekler çimlenmeye başladı. Bunun üzerine evde tüketilen limon, mandalina ne çekirdeği bulursam toprağın üzerine bırakıyorum. Bazıları çimleniyor.
Masanın üzerinde böyle bir görüntü oluyor
Geçenlerde fidanlıkta gezerken Ginkgo Ağacı denince dikkatimi çekmişti. Yakından bakınca yaprakları değişik gelmiş, eve almaya da niyetlenmiştim. Yalova’da fidanlıkta rastlayınca, balkon ormanıma hemen ekledim. Sonra ağaç hakkında biraz daha okuyunca ne kadar ilginç olduğunu gördüm.
Vikipedi’de başlangıç cümleleri bile çarpıcı:”Günümüzde varlığını sürdüren hiçbir yakın türü veya benzeri bulunmayan, tamamıyla kendine özgü bir ağaçtır."
Çok dayanıklıymış, dayanıklılık konusunda en uç örnek Hiroşimada yaşanmış. Atom bombasının patladığı noktaya 1-2 kilometre mesafede yer alan dört ginkgo ağacı, bu alanda patlamadan sağ çıkan ve hayatiyetini bugün de sürdüren yegane canlı varlıklar olmuşlar.
Devamı ilginizi çekerse şurada var :
https://balkonda.wordpress.com/2014/11/03/atom-bombasindan-kurtulan-agac-ginkgo/
İki yıldır bizim balkonda yavaş yavaş büyüyor. Narenciyelerin sürekli böceklenmesine karşın böcekler bu ağaca hiç uğramıyor. Dayanıklılığı ve bu böceklenmeme durumu nedeni ile bence balkona çok uygun bir ağaç.
edelvays58
10-12-2014, 13:18
Sevgili Phin, sayfanıza bayıldım gerçekten. Balkonda mısır yetiştirmek aklıma en son gelecek şeydir her halde:-))). Çok ilginç geldi. Ama site bahçesinin gözlerden ırak bir köşesine bir kaç tohum sokuştura bilirim. :-))). Gingko biloba ağacı ile ilginç bilgiler okumuştum,ama balkona o kocaman ağacı yine sığdıramazdım. :-)). Meyvelerinin insan sağlığına çok yararlı olduklarını okumuştum. Özellikle beyin fonksiyonlarını desteklemede.
Evet,ilginç bitkilerle,özellikle mum çiçekleri ile çok ilgiliyim. Onun için ev ve balkonuma ancak onları sığıdırabiliyorum. Bunun dışında tohumdan yetiştirmeye bayılıyorum. Cebimde ya da çantamda,bir yerlerden toplanmış ve peçeteye sarılmış çiçek tohumları her zaman vardır.:-)))
Sevgili Phin, sayfanıza bayıldım gerçekten. Balkonda mısır yetiştirmek aklıma en son gelecek şeydir her halde:-))). Çok ilginç geldi. Ama site bahçesinin gözlerden ırak bir köşesine bir kaç tohum sokuştura bilirim. :-))). Gingko biloba ağacı ile ilginç bilgiler okumuştum,ama balkona o kocaman ağacı yine sığdıramazdım. :-)). Meyvelerinin insan sağlığına çok yararlı olduklarını okumuştum. Özellikle beyin fonksiyonlarını desteklemede.
Evet,ilginç bitkilerle,özellikle mum çiçekleri ile çok ilgiliyim. Onun için ev ve balkonuma ancak onları sığıdırabiliyorum. Bunun dışında tohumdan yetiştirmeye bayılıyorum. Cebimde ya da çantamda,bir yerlerden toplanmış ve peçeteye sarılmış çiçek tohumları her zaman vardır.:-)))
Sormayın, ceplerimden sürekli tohum çıkıyor, bazen oraya buraya ekiyorum sonra ne olduğunu unutuyorum. :)
Mısır çok su istiyor, neredeyse bataklıkta yaşayacakmış. Hatta sula sula yetişemeyince mısır tarımının aslında ne kadar zor olduğunu düşündüm.
Site bahçesinde benim de çok fena halde gözüm var. Aslında her sitede küçk bir bostan için yer ayrılsa keşke. Kent bahçeleri batı ülkelerinde şu anda çok revaçta. Gerçi bu hava kirliliğinde yetişen ürün yenir mi bilmiyorum :(
Ben de mum çiçekleri konusuna hiç bulaşmadım. Bu forumda mum çiçeği çoğaltma kampanyalarının başladığı zamanı hatırlıyorum. Genelde çiçek konusunda başarısızım. Çiçekleri gereğinden fazla kurcalamak gibi kötü bir huyum var :)
Kamkatımın dibine ektikten sonra unuttuğum zambak, çiçek açınca büyük bir sürpriz oldu.
Çileği hem meyve olarak hem de balkonda çok seviyorum. Balkonda çilek de olsun diye düşündüğümde doğal, eski tip çilek aradım. Sonra komşunun bahçesinde 20 yıldır kendi kendine yetişen çilekler aklıma geldi. Birkaç dalı eve aldık. Çiçeklenip, hızla meyveye dönüşmesini çocuklar da keyifle izliyorlar. Ekimde uzanan dalları toprağa batırıp çoğaltıyorum. Suda da kökleniyorlar.
Bir dönem kelebekleri balkona çekmek için kelebek maması eklemiştim. Ballı suyun içine geçkin muz dilimleri koydum. Kelebeklerin rahatça konabilmesi için de plastik mandallar yerleştirdim. Balkonum şehrin tam ortasında olduğu için pek kelebek bulamadım ama bu yöntem bahçelik alanlarda çok işe yarıyormuş.
Şurada ayrıntılı bilgi var : Fruit for the Butterflies (http://www.inspirationgreen.com/fruit-for-the-butterflies.html)
Aysel Yavuz
16-01-2015, 10:37
Çok ilginçmiş Sevgili Phin. Anlatımlarınızda oldukça keyifli. Forumu açtığımda yeni bir paylaşım yaptığınızı görünce hemen atlıyorum Balkonunuza. Lütfen daha sık paylaşım yapın. Sevgilerle..
Çok ilginçmiş Sevgili Phin. Anlatımlarınızda oldukça keyifli. Forumu açtığımda yeni bir paylaşım yaptığınızı görünce hemen atlıyorum Balkonunuza. Lütfen daha sık paylaşım yapın. Sevgilerle..
Çok naziksiniz, teşekkür ederim. Soğuk mevsimdeyiz, balkon uykuda :) ama arşivimi karıştırıp yeni eklemeler yapayım 😊
günebakan
19-01-2015, 07:09
Sayın Phin sayfanız hayırlı olsun valla maceralarınız süper umarım bitkilerle daha çok macera yaşarsınız ve bizlerede yaşatırsınız:)
Sayın Phin sayfanız hayırlı olsun valla maceralarınız süper umarım bitkilerle daha çok macera yaşarsınız ve bizlerede yaşatırsınız:)
Teşekkür ederim sayın Günebakan. :)
Birkaç yıldır selluka'ya göz dikmiştim. İnternette ve bu forumda gördüklerimle bu bitkiye hayran oldum. Sarmaşıkları zaten severim ama İzmir bitkisi olması ve balkonda, saksıda yetiştirmek konularında endişem vardı.
Önce tohumdan yetiştirmeye çalıştım ama ne yazık ki çimlendiremedim. Daha sonra fide siparişi verdim. Üç minik selluka geldi. Hava henüz ısınmamış, kış yavaş yavaş bahara dönüyordu. İstanbul'da mart şartlarına dayanabilen tek çiçek şakayık bence. Hava güne güneşli ve ılık başlayıp, akşama kar atıştıracak kadar değişken olabiliyor. Bu nedenle 2 fideyi balkonda saksıya bir tanesini de evin içinde bir saksıya ektim. Balkondakiler çok acıklı bir şekilde aylarca can çekişir gibi durdular. Bu arada içerideki serpildikçe serpildi.
İçerideki serpidikçe, minik bir saksıda sarmaşık ne yapılır diye dertlenmeye başladım. Bir yere sardırılacak hale geldi ama bir yandan da evin içinde olacak mı bilmiyordum. Üç çıtadan bir ayak yapıp, üzerine de daha önce görüp aldığım bir tel küreyi bağladım. Amacım top şeklini vermekti. Selluka İstanbul'un erken baharında mutfak masasında uzamaya devam etti. Haftada bir dallarını toplarlamak gerekiyordu, çünkü bitki aniden uzayıveriyor. Sonunda mutfak masasında yemek yenecek yer azalmaya başlayınca bir köşeye yerleşti. İçeride bol bol sulamak gerekiyor. 2 yıldır fazla yaprak dökmeden yaşıyor ama iç mekanda çiçek açmadı.
Balkondaki ise havaların ısınması ile beraber canlanıp hızla uzamaya başladı. Onu da daha önceden duvara sabitlediğim ahşap kafese sarmaya başladım. Yaz ortasına doğru iyiden güçlendi. Hatta bir hafta kadar bakmadığım bir dönemde duvardaki kafesi yerinden sökmüş. Uzamaya uzuyor ama bir türlü çiçek açmıyordu. Her yeni dal tomurcuklandığında çiçek mi diye heyecanla bekledim. Sonunda çiçek açtı.
Minik salyangoz şeklinde tomurcuklanan çiçekler, olgunlaştıkça renklenip genişliyorlar. Daha sonra katmanları açılmaya başlıyor. Açıldıkça morlar ve turuncu tonları artıyor. Ne yazık ki hiçbiri tohuma dönmedi. Ama güzel kokulu çiçekleri bol bol açtı.
Kış gelip havalar soğuyunca yaprakları döküldü. Sanırım kış uykusuna yatt, çünkü dallar hala canlı görünüyor. İçerideki her daim aynı şekilde durgun. Bahar geçip havalar ısınınca yeniden canlanmasını bekliyorum.
edelvays58
19-01-2015, 11:30
Büyük bir zevkle güzel bir selluka hikayesi okudum. Okurken benim sellukalarımın hikayesi aklıma geldi. Balkonda çok yer kaplayınca çiçek sever birine vermiştim. Ama onun çiçeklerini gören,koklayan onu hep özler. Tekrar tohumdan yetiştirdim ve bir kaç tane. Bir tanesini sabah güneşi alan bir yere ektim. Harika çiçekler açtı,ama kışın üşüdü sanırım ve bir daha canlanmadı. Geçen yıl yine sil baştan. Bu sefer 5-6 kök ve değişik yerlere ektim, kuytu ve daha az yağmura maruz kalacakları yerler. Kökler kuru ise kışın üşümezler diye düşündüm. Şu anda hepsi hayatta görünüyor,üzerlerinde yapraklar var. Demek ki henüz soğuktan etkilenmediler. Ne olur ne olmaz diye bir saksıyı içeri aldım. Ama sellukayı evimin içinde hiç düşünmemiştim sevgili Phin. :-)))
Limon çekirdeklerini kahve fincanında yetiştirme projesine de bir kendin yap sitesinde rastladım.
Derince bir fincanın dibine drenaj için çakıl, üstüne toprak dolduruyorsunuz. Daha sonra suda bekletilmiş limon çekirdeklerini dizip, dekoratif olsun diye en üstü minik çakıllarla örtüyorsunuz.
Benimkiler bir türlü çimlenmeyince çakılları kaldırdım. Bir süre sonra çekirdekler çimlenmeye başladı. Bunun üzerine evde tüketilen limon, mandalina ne çekirdeği bulursam toprağın üzerine bırakıyorum. Bazıları çimleniyor.
Masanın üzerinde böyle bir görüntü oluyor
Fikir gerçekten yaratıcı. Teşekkürler paylaşım için sn Phin
Büyük bir zevkle güzel bir selluka hikayesi okudum. Okurken benim sellukalarımın hikayesi aklıma geldi. Balkonda çok yer kaplayınca çiçek sever birine vermiştim. Ama onun çiçeklerini gören,koklayan onu hep özler. Tekrar tohumdan yetiştirdim ve bir kaç tane. Bir tanesini sabah güneşi alan bir yere ektim. Harika çiçekler açtı,ama kışın üşüdü sanırım ve bir daha canlanmadı. Geçen yıl yine sil baştan. Bu sefer 5-6 kök ve değişik yerlere ektim, kuytu ve daha az yağmura maruz kalacakları yerler. Kökler kuru ise kışın üşümezler diye düşündüm. Şu anda hepsi hayatta görünüyor,üzerlerinde yapraklar var. Demek ki henüz soğuktan etkilenmediler. Ne olur ne olmaz diye bir saksıyı içeri aldım. Ama sellukayı evimin içinde hiç düşünmemiştim sevgili Phin. :-)))
Yazdıklarınızdan benim balkondaki acaba canlanmayacak mı diye endişelenmeye başladım. İçerideki şu anda sağlıkli ama çiçek açmıyor. Acaba küçük saksıda tutup yazın dışarı kışın içeri mi yapmamız gerekiyor?
Fikir gerçekten yaratıcı. Teşekkürler paylaşım için sn Phin
Çok teşekkür ederim :)
edelvays58
31-01-2015, 19:36
Selluka kışın dışarıda kesin olmuyor...Yazın açık balkon ya da bahçe ,kışın da kapalı balkon en uygun sanırım.
Selluka kışın dışarıda kesin olmuyor...Yazın açık balkon ya da bahçe ,kışın da kapalı balkon en uygun sanırım.
Selluka canlandı 😀
Kışın sonu dallarını kontrol ettim hepsi kuruydu. Ben de bütün kuru dalları kestim. İstanbulda havalar ısınınca, neredeyse sihirli fasülye hızıyla büyüyüp 2 haftada bu hale geldi
Merhaba Sn. Phin,
Sayfanız hayırlı olsun. Çok güzel ve heyecanlı anlatımınızla çalışmalarınızın devamını bekliyorum.
Lotus ile ilgili olarak killi topral zeminde yetiştiklerini okumuştum. Şöyleki; "İdeal saksı yetiştiriciliği için ölçü, saksı dibinde yaklaşık 25 cm killi toprak ve bir 25 cm de üzerinde su olmalıdır. Ölçü ideal ölçü olup, daha kısıtlı imkanlarla dahi yetişebilen, kanaatkar bir bitkidir." (kaynak: https://www.zengardentr.com/Kutsal-lotus-tohumu-nelumbo-nucifera-sari-cicekli-kokulu,PR-2673.html). Benim de yeterli yerim olması durumunda çok denemek istediğim bir bitki. Belki bir akvaryum bunun için uygun olacaktır.
Akvaryumla ilgili güzel bir gelişme oldu. Nilüferin böceklenmesinden yıldığım için normal balık akvaryumuna aldım ve sonuç mükemmel. Nilüfer hızla gelişti ve sürekli yeni yaprak veriyor. Belki lotusu tekrar çimlendirme zamanı gelmiştir 😀
Tilki Mete
19-06-2015, 03:37
Sn phin , neden bu kadar az fotoğraf paylaşıyorsunuz ? Ne kadar güzel bir balkon ben çok severim böyle farklıca şeyleri daha fazla fotoğraf bekliyoruzz mor fasulyeyi hala yetiştiriyormusunuz ?
pomodoro
15-03-2018, 15:32
Sayfanıza bugün denk geldim. Ne güzelmiş bitki maceralarınız. Epeydir yazmamışsınız. Umarım her şey yolundadır, hayat dertsiz tasasız akıyordur. Balkonunuzdan son haberleri merakla bekliyorum :)
Sayfanıza bugün denk geldim. Ne güzelmiş bitki maceralarınız. Epeydir yazmamışsınız. Umarım her şey yolundadır, hayat dertsiz tasasız akıyordur. Balkonunuzdan son haberleri merakla bekliyorum :)
Merhaba,
İlginiz için teşekkür ederim. Balkonum bir toz bulutu altında kalmış durumda. Malum istanbulu kaplayan kule kule inşaatlar ve artan trafikle birlikte hem balkon hem de bitkiler kirden temizlenemez hale geldi. Bitkilerin çoğunu ofisime taşıdım, büyük yapraklıları evin içine aldım. Evi pencereleri açarak havalandıramıyoruz, çiçeklerin havayı temizlediğini umuyorum.
Selluka iyi durumda ama geçen yıl kapalı balkonda çiçeklenmedi.
Bütün çalışmalar çok güzel tebrikler başarılar
Bahar geldi, bahçelere macera ruhu başladı :)
Aklıma havuz maceramız geldi. Onu da anlatayım.
Kardeşimin evinin güzel bir bahçesi var, biz de bahçeye bir süs havuzu hediye etmeye karar verdik. Her şey pinterest te bulduğum bir görseli yapmaya heveslenmem ile başladı. Önce hep beraber bahçede bir çukur kazdık, zor işmiş, hele yaz sıcağında olacak iş değilmiş. Daha sonra toprağı sıkıştırıp düzledik. Kenarlar için kayrak aldık, arabayla taşıdık. Aldık yetmedi, aldık yetmedi, 450 kiloyu bulduk. Daha sonra görseldeki gibi iki kat kaliteli sera naylonunu havuza döşedik, kenarlarını terazisine uydurup kayraklarla sıkıştırdık. Kayrakları da kalekimle yapıştırdık. Suyu doldurunca toprak oturma yaptı ve biraz terazisinden kaçtı ama oldu.
Havuza filtre koymadık, akvaryum tipi bir devir daim pompası ile suyu havalandırdık. Planımız suyu su bitkileri ile filtre etmekti. Sepette hazır satılan nilüfer buldum ve havuza yerleştirdik. Nilüfer hızlıca serpildi, çiçeklendi. Durum iyi görününce kardeşim koi balıkları aldı. 2 yıl boyunca 6 koi havuzda yaz kış mutlu mesut yaşayıp serpildiler. Ancak havuz çok kirlenmeye başladı. Düşen yapraklar sürekli çürüyüp dipte birikiyordu. Bir de nilüferin kendi sepetinde bir tür gübreli balçık vardı, o da havuzun dibine yayıldı. Ama suyun dengesinde sorun çıkmadı. Arada dipten balçık toplayıp, suyu değiştirerek idare ettik. Bu arada bahçe havuzu çok sevdi. O bölgede neredeyse bir eko sistem oluştu. Çevresindeki bitkiler iyice serpilip gelişti.
Ne yazık ki 2 yılın sonunda havuzun yalıtımını yapan sera naylonunun ömrü doldu, havuz su kaçırmaya başladı. Zaten baştan çok uzun ömürlü olmayacağını tahmin ediyorduk. Bu sefer havuzu boşalttık, koileri çıkardık. Baktık koiler bayağı büyümüş :)
Kalıcı bir çözüm için eşim beton dökmemiz gerekiyor dedi.
Dökelim dedim.
İçine plastik leğen döşesek dedi.
Olmaz dedim.
Bak şimdi tatilde en az 5 gün uğraşacağız dedi.
Uğraşalım dedim.
Yalıtım için su depolarında kullanılan esneklik değeri yüksek bir malzeme bulduk. Beton yerine kalekim kullandık. Donatı olarak da kümes teli döşedik.
İki yılda toprak iyice oturduğu için altyapı düzgün oldu. Kümes telini amorf bir yapıda yerleştirmek biraz kesikli oldu. Sıcakta çalışmak gerçek bir eziyet oldu. Mimar eşim iyi bir inşaat ustası olduğunu ispatladı. Havuzun tabanı beton-arme muadili kalekim-teli ile güzelce prizini aldı. Beyaz yalıtım malzemesini temizce sürüp, kurutup, bir kaç kat yapmak gerekiyor. En zor kısmı bu oldu. Ama o da kuruyup suyu doldurunca havuz tam oldu. Bu sefer daha uzun ömürlü ve dayanıklı olacağını düşünüyoruz.
Elinize sağlık çok güzel kalıcı olmuş aynı sorun bizdede var sağlıklı bir şey bizde düşünüyoruz su dönüşümü için nasıl bir motor kullandınız
pomodoro
20-03-2018, 07:20
Bu güzel hikaye ve resimler için teşekkürler :) Nilüferler, koiler, hepsi muhteşem. Yeni havuzunuzu güle güle, keyifle seyredin :)
celalim01
20-03-2018, 08:34
Kolaylıklar dilerim.
Havuz tadilatı yazısı okurken beni başka diyarlarda yolculuğa çıkardı, güzel bir anlatım olmuş, güle güle kullanın
Elinize sağlık çok güzel kalıcı olmuş aynı sorun bizdede var sağlıklı bir şey bizde düşünüyoruz su dönüşümü için nasıl bir motor kullandınız
Yüksek performanslı bir akvaryum motoru var içinde. İçeriden çektiği suyu hortumla taşların arasından akıtıyoruz. İlk inşaatta taşların arasından bir kanal bırakmıştık. Tabii bir de bahçe duvarına elektrik hattı çektik. Akvaryum motoru kaçak olmasın diye kaliteli bir marka olmalı.
Aslında o yüksek bölümü taş kapaklı bir kutu şeklinde yapıp içine de bir sepetle sünger koysaydık suyu da süzebilecektik.
Sevgili Phin bilgilendirmeniz için teşekkür ederim motor konusunda aynı düşüncedeyiz normal akvaryum motoru vardı bir yaz dayanmadı yandı.
kaliteli güçü yüksek olanı tercih etmekte yarar var.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.