PDA

View Full Version : Salep Orkideleri




praecox
09-07-2006, 18:01
Buraya sadece ek bir bilgi olması adına Salep'lerin orkideler sınıfında olduğunu biliyoruz ancak bilmediğimiz bu sınıfın adı "Orchis" olmasının sebebi adını Orkide kelimesinden almadığıdır. Orchis yunancada çocuk yumurtaları demek (yani nasıl yazacağımı bilemedim ) Orkidler sınıfının isim babasıdır yani. Orkide yani Orchidea = Orchis-idea 'lar Orchis'den gelir.

Hakatten de bu Orchis sınıfının toprak altında çocuk yumurtalıklarına benzeyen bir çift rizomu bulunur ki bu rizomların kurutulmuş çekime hazır hallerini görürsek, sanırım en geç bu görüntüde saleple bağlantısını kurmuş olurduk.

Orchis anatolica O.macalatum ve diğer bir dizi Orchis sınıfı tabiatı hiçe sayanlarca sökülüp satılmakta... nereye kadar mı ?
bunu da foruma soruyorum.

birileri üretebileceğini sanıp başlamış olsa da halen tabiatdan sökülmesi durdurulabilmiş gibi görünmüyor.

CITIES in bu konuda kesin kuralları olmakla birlikde sanırım bu konuya aldırış edenler yok gibi...




memet
02-08-2006, 20:32
dondurma ve salep için katliam gibi toplandığı kesin,ama sizin sözünüzden tarımsal üretimin olamayacağı gibi bir anlam çıkardım. bir ara duymuştum denendiğini bende..
CITIES konusunu biraz açarmısınız..

praecox
03-08-2006, 09:58
CITIES uluslar arası koruma altında olan canlı ve bitkilerin doğadan (çok özel izin olmadan) toplanması ile ilgili Türkiye'nin de imzalamış olduğu bir anlaşma.
Salep gerçi bu listede pekde koruma altındad eğilmiş izlenimi uyandırılmak istensede bu forumda sözü geçen sphagnum yosunu ile bir örnek vermem gerekir ise ben şu anda bu anlaşmayı imzalamış olan ülkelerden birinde doğadan bu yosunu toplamış bir halde yakalanmam durumunda sorgusuz sualsiz 2 sene hapsim demektir. ;)
Ancak Türkiyede beni yakalıyan polisler olası bir aramada elimde bomba veyahut uyuşturucu bulamayıp da sphagnum yosunu bulsalar sanırım değil 2 sene hapis deli dir zavalı üşütmüş demek böylesi de var zihniyeti ile koyverilmem büyük olasılık sınırlarında:)

denizakvaryumu
04-08-2006, 20:12
CITIES uluslar arası koruma altında olan canlı ve bitkilerin doğadan (çok özel izin olmadan) toplanması ile ilgili Türkiye'nin de imzalamış olduğu bir anlaşma.
Salep gerçi bu listede pekde koruma altındad eğilmiş izlenimi uyandırılmak istensede bu forumda sözü geçen sphagnum yosunu ile bir örnek vermem gerekir ise ben şu anda bu anlaşmayı imzalamış olan ülkelerden birinde doğadan bu yosunu toplamış bir halde yakalanmam durumunda sorgusuz sualsiz 2 sene hapsim demektir. ;)
Ancak Türkiyede beni yakalıyan polisler olası bir aramada elimde bomba veyahut uyuşturucu bulamayıp da sphagnum yosunu bulsalar sanırım değil 2 sene hapis deli dir zavalı üşütmüş demek böylesi de var zihniyeti ile koyverilmem büyük olasılık sınırlarında:)

Erkan Hocam ,sizin balkon canlı sphagnum ile dolu zaten ,sizden başka Türkiye de evinde canlı sphagnum yetiştiren kişi de yok.:D
eğer varsa lütfen buraya yazsın :eek:

memet
13-08-2006, 13:13
[Dondurma Türkiye'nin Çiçeklerini Tehdit Ediyor.

Sadece Türkiye'de Bulunan Bir Çok Nadir Orkide Türü Türklerin Dondurmaya Düşkünlüğü Yüzünden Soylarının Tükenmesi ile Karşı Karşıya.

Güney doğu Türkiye dağlarında yetişen yabani, kuru orkide yumrularından elde edilen bir undan üretilen salepten yapılan dondurma ülkede mükemmel bir lezzet kaynağıdır.

O kadar meşhur ki şehr-i İstanbul’un bir bölgesi “dondurma diyarı” olarak isimlendirilir ve trafik düzenli olarak bu tatlıdan tatmak isteyenlerin yüzünden sıkışır.

Ama bilim adamları dondurma endüstrisinin orkidelerin sayısını ciddi biçimde azalttığı konusunda uyarıda bulunuyor.

İstanbul Üniversitesi’nden botanist Özdemir Özhatay BBC World Service's Outlook programına “Türkiye’deki orkidelerin sayısı ciddi tehdit altında” dedi.

“Bu sebepten dolayı ihraç edilmesi yasak ancak hala Türkiye dahilinde dondurma üretiminde kullanılıyor”

Çobanların Kanıtı

Bayan Özhatay hızla genişleyen endüstriyi desteklemek için gereken miktarın çiçeğin soyunun iyice kuruttuğunu da ekledi..

“1 kg kuru salep için 1000 civarında orkide gerekiyor” dedi.

“Ne kadar çok kullandıklarını hala edecek olursanız, bu yeterince büyük bir hasar.”

Bölgedeki çobanlar – orkidelerin geleneksel toplayıcıları – çiçeklerin kırda hızla azaldığı kanıtını da sundular.

Programa konuşan birisi; “Burda herkes dondurmaya bağlı” dedi.

”Keçilerimizin sütünü satıyor ve orkide topluyoruz. Ama çiçekleri bulmak çok daha zor, çok daha fazla dondurma üreticisi onları kullanıyor ve artık kayboluyorlar.”

“Onları bulmak için çok dağlarda çok daha yükseğe çıkmak gerekiyor.”

Zarar o kadar büyük ki çevrebilimciler şimdilerde dondurmada salep kullanımının tamamen yasaklanması çağrısında bulunuyor.

Ancak böylseine kesin bir hareket Türkiye’deki dondurmaseverler tarafından ufak bir tepkiyle karşılanacak gibi görünüyor.

Bir tanesi “Çok uzun zamandır biz bu dondurmayı yiyoruz, neden artık bırakalım?” dedi birisi. “(Eğer yasaklanırsa) sadece yasadışı dondurma yeriz.”

Yerli Talep

Mahalli tasarılar çoüğ Türkiye’nin dondurma şehri olan Kahramanmaraş’ta olan dondurma üreticileri tarafından geri çevrildi.

Aile şirketi yılda 3 tona kadar salep ya da 12 milyon çiçek kullanan işletme sahibi Mehmet Kumble üretimi durdurma gibi bir niyetinin olmadıı belirtti.

“Dondurma bu topraklarda somanlı çiftçileri zamanından beri üretilir.” dedi.

“Bu dondurma her zaman özel oldu çünkü yabani orkide kökleri kullanılıyor.”

Orkideler baştan beri meşhurdu çünkü Osmanlılar cinsel gücü arttırdığına inanıyorlardı.

Bay Kumble; “Dondurmaya eşsiz kıvamını ve özel tadını veriyor” diye ekledi.

Sonuçta, orkide ihracatı yasağının devreye girmesinden beri salepli dondurma neredeyse sadece elde edilebilir oldu.

Ama bakış açısı değişmediği sürece daha ne kadar piyasada kalacak?

haberin aslı burda (http://news.bbc.co.uk/1/hi/sci/tech/3126047.stm)

ağaçları çok seviyorum...


--------------------------------------------------------------------------------
Düzenleyen ibuprofen : Bugün saat 11:05.

praecox
14-08-2006, 11:54
Üzerimize yoktur... bahanemiz de hazırdır.
ekmek parası ya da geleneksel tadlarımız göreneklerimiz maskesi altında aslında bunları kurutuğumuzu da görmemezlikden gelmeye gereksiz bir çaba harcamamız neden?
balıkçılarımız karadenizi kurutup bakır madenlerinin de engin çabaları ile kurıyan karadenzide balık avlamak için bulgaryaya veya gürci sahilerine dayanmamız...
Osmanlı tadlarının gelenekleri... bu Orchis'ler ile belki yarın hiç bulamıyacağımız bu tadları gelecek neslimize birer Ansiklopedi sayfasından ibaret bilgi olarak bırakacak bir nesil olmamız...
tüm bunlar sanırım birer bahane.
bugün etin kilosu 15 YTL civarı iken balıkçılarımız balık üretimine hiç de katkıda bulunmadan denizden toplama balıkların kilosunu 25 YTL den satmaları...
salepde de olduğu gibi sanırım Tabiyat artık bize hazır toplıyacağımız kaynaklarının musluk suyunu kesdi ama biz hala bunları görmemezlikden gelme çabalarımız nafile.
Şair nasıl demiş bu son fasıldır ey gönül...
Artık tabiyat kendinde bu kadar insanı salepli dondurma ile yağlı enfes kalkan balığı ile doyuracak gücü kendinde bulamıyor.
bence Oturduğumuz dalı kestiğimizin farkına varmamız için saat 12 yi çoktan çaldı da geçiyor.
ama biz hala Anadolu yakasında ikamet edip avrupa yakasında çalışmak için üçüncü köprüyü de tabiyatdan çalma alanlarla inşaa eder bir safsatalı mantıkla haklı çıkartmaya çalışır isek
bazı temiz su havzalarını da yok eder isek arıtma tesisinden çıkma suları içirir olacağız gelecek neslimize.
Beyler bu çağrı hepimize
Lütfen oturduğumuz dalı artık testerelemeyi bir yana bırakalım bu tür ağaç budama teknikleri doğru değil sanırım.

P.S.:orchis mascula, (Asıl türk salebi) o. anatolica, Benekli salep (doğu Anadolu salebi): drchtylorhiza majalis, Küçük salep: o. morio, Leylaki salep: o. purpurea ve Migferli salep: Orchis militaris. sınıfı Orkideler toprak altında erkek çocuk yumurtasına benzer bir çift yumrusu Osmanlıda cinsel gücü artırır bir görüş oluşturmuşdur ki bunun günümüze dek herhengi tıbbi veya fenni bir dayanağı yoktur, kanıtlanmamıştır.

memet
15-08-2006, 11:12
Erkan bey,aslında yazdıklarınıza tamamen katılıyorum da,
balıkçılık yapan heykelci(biraz karışık bir meslek tanımı ama ....:rolleyes: )
hem söylediklerinize katılıyorum,bir noktada da eklemek istediklerim var.
biraz ağaçlardan çıkıp denize giriyoruz ama,
üretimine katkıda bulunmadan denizden toplamak balıkçılığı fazla açıklamıyor.
çiftlik üretimi yapılan balıklar var.
Ama fiatlarıda daha ucuz.
ne kadar teknoloji kullanılırsada kullanılsın balıkçılık inanılmaz güç şartların ve emek yoğun bir işin adı.
kışın soğunda tirteyerek ellerimiz halat tutacak diye donarak trol avında,çamur içinde balığı tutarız.fırtına dalga arasında sabaha hale yetiştiririz .en güzel barbunyayı bizden kasası yüz liraya alırlar.ortalama yirmi kilo kadardır.
satış yapandan kilosunu otuz liraya alırsınız.
Türkiye de balık bilgisizce avlanıyor ve pahalı,ama balıkçılık, görmeden anlaşılmaz zorluğu.
Ben trol avına çıktığım için bilirim. kaçak sulardaki balığın cazibesi trolcülerin aklını çeler.Sonuç dondurmanın salebinin başına gelene benziyor.

praecox
15-08-2006, 18:13
Ben balıkçılar adına söylediklerinize tamamı ile katılıyorum benim asıl vurgulamak istediğim, kaçak ve yanlış avlanma harici, de denizi sömürüyor olmamızdır. Denize bir şeyler vermeyi, temiz tutmayı, ne denizcilerimiz düşünüyor, destekliyor nede deniz kenarında gezinenler, oturanlar. :mad:
Ne tuhaftır ki bende 48 senedir bir fiil boğazın kuzeyindeki kıyısında oturuyorum profesyonel denizcilikle uğraşan abilerim, komşularım var. Bende çocukluğumdan bu yana sandalımla kendi çapımda amatörce avlanmaya çıkardım. Ancak geçen yıllara nazaran bir dizi deniz mahsülü bugün yerini pet şişelere, nylon torbalara bırakdı vede balıkçı komşularımız da styropor saklama kaplarını hemen sahile atmakda pekde bir sorun göremeyip suçu bir başkasına yıkıp devletin yaptırımlarını sorguluyorlar. Bu balıkçı komşularım oturdukları dalı kesmeyip de ne yapıyorlar sizce?
Ben elbetteki çiftlik türü üretme yapanları da desteklerim ancak yine de avrupada olduğu gibi balıkçıların yakaladıkları balıkların yerine de üretme yavru balık, (denizine göre avlandıkları çeşide uygun,) tekrardan denize salmalarının en doğrusu olduğunu da düşünenelerdenim. ;)
Sanırım bu açıdan bakınca siz de eminim ki bunların doğruluğunu kabul eder, beni haklı bulursunuz. forumun konusu fazlaca sapma göstermeden saleplere döner isek salepde de bir tür çiftlik üretimi mümkün ama biz hazıra konmaya alışık bir milletiz. Ancak en kısa zamanda bu davranış tarzımızı değiştirsek iyi olur kanısındayım. forumun sloganı Siz onu umursamamazsanız doğa sizi hiç umursamaz.:(
Üniversite yıllarımda Profesörlerimden biri şunu derdi: ben aslında doğayı hiç düşünmüyorum. Doğa herzaman çıldırmış haddini aşmış varlıklarını kendi içinden atmayı başarmış kendini yeniden dengesine sokmayı bilmiştir, dinozor örneğinde olduğu gibi, işte benim asıl korkum doğanın da bizi bir gün kendi içinden atmasıdır. asıl ben insanlık için endişeleniyorum...:(
evet aynende Nasreddin hocanın örneğindeki gibi o kesilen dal kopar hatta o ağaç budandığı için belki ilerde daha da serpilir ancak yerde yatan biz ve insanlık olacaktır.

memet
15-08-2006, 20:24
Cevat Şakir -Halikarnas balıkçısı-bir hikayesinde anlattığı kötü adamdan..ve deniz kendine ait olmayan bu leşi karaya fırlattı diye sözediyordu.
tam kavrayamadığım salep diğer dondurmalarda kullanılması gerekmiyor mu acaba.
tarımsal üretimi yapılabiliyorsa kendi kendimize diyecek sözümüz kalmıyor artık.

bu arada denizlerin en kirli olduğu yerler arasında balıkçı limanlarıda var kesin.
diğer başka yerlerdeki gibi balıkçılarda ekmeklerini kazandıkları yere hoyrat davranıyor..
doğada bizi bir kenara fırlatmadan başarmamız gereken çok şey var

praecox
15-08-2006, 22:40
Sayın Mehmet bey,

şimdi bir de konuya tamamen dondurma üretimi ve salep kullanımı açısından bakalım isterseniz. Şimdiye kadar gördüğümüz bu Salep Orkideleri Türkiye ağırlıklı yetişen bitkiler hatta avrupa da ithalatını vede doğadan toplanmasını yasaklamış durumda. Peki avrupa hatta özelikle de amerika dondurma üretimini nasıl gerçekleştiriyor.
Demek ki dondurmanın kıvamını veren emulsyonun dondurulması durumunda kesilmesini buzlanmasını önleyen bir dizi kıvam artırıcılar var.:rolleyes: ki bunlara toptan dondurma katkı maddeleri deniyor. Kullanılan bu katkı maddelerinin terkibine girebilecek maddeleri kabaca sayar isek Alginat (adından da anlaşılacağı gibi alg lardan elde edilen bir polysacharid) veya bildiğimiz agar-agar keçiboynuzu unu guar zamkı arap zamkı modifiye nışasta gibi bir dizi dondurma hazırlıyacak vede üretiminde çevre sorunu yaşıyamıyacağımız bir dizi tabii doğal kökenli hammade bunlar ki burda da gözümüze batan Türkiye açısından da kilit isimlerden sayılabilecek olanı keçi boynuzu unudur. işde bu maddenin ihracatını yasaklıyacak bir yasa yok gerek de yok üretimi de Ülkemizde kolay buna neden ağırlık verilmiyor dersiniz...?:o
Tüm bu bilgilere ek şimdi söyliyeceklerim ise işin asıl ironik yönü...:cool:
şöyle ki salep meyvalı dondurma üretiminde kullanmak tam bir ...."burda ağır bir kelime eklemem gerekiyor" zira meyvelide salep acılaşma gösterip tadını bozuyor bunu her dondurma yapan usta bilir. o zaman neden salebi sadece kaymaklı vede ananevi tadlarımızdan sayacağımız maraş dondurması ve kışlık salep içeceği alanlarında yoğunlaştırıp kısıtlamıyoruz en azından aşırı bir salep üretimimiz söz konusu olana değin.
kaldı ki bu kıvam artırıcılara ekliyeceğiniz özel terkip aromalar ile salep tadını sağlamak da çok kolay hemde Orchislerin yanına dahi yaklaşmadan. şu anda benim bildiğim avrupada isviçrede vs. vede bilmediğim bir dizi firma öylesine güzel aromalar geliştirmişler ki sade pirinç pilavının üzerine dökeceğiniz kahverengimsi bir toz ile gözünüz kapalı bu pilavı yediğinizde ateşde meşe odunundan imal kömür ile yaptığınız mangaldaki köfte den ayırmanız mümkün değildir. ama eminim bu konuda da "sinan çetin ile var mısın idaa ya" adayları çıkıverecektir:p
söylemek istediğim bu tür salep içecekleri veya dondurma hazırlama tozları otonormal kullanıcılar için çevre açısından da gönül rahatlığı ile sunulacak bir alternatif dir.
tam bilmemekle beraber kışın evimizde kullandığımız süte katığımız salep içecekleri tozlarının da Orchislerin yanından geçememiş olma ihtimali fazlaca yüksekler tabii bu bir tür şirket sırrı olabileceğinden pekde tam anlamı ile bilemiyeceğiz ancak ben kendi adıma bu konuda eminim.

memet
16-08-2006, 00:18
desenize kolayca vaz geçebileceğimiz bir bitki türünün yerine bir çok alternatif koyma şansımız varken.işin kolayına kaçıyoruz ....diyecektimde... yazarken,düşündüm, doğadan salep toplamakta kolay olmasa gerek...
türü yok etmekten başka işe yaramıyor...
bu durumda biraz bizede iş düşüyor ,saleplere kısıtlama getirilmesine çalışmak için....

praecox
08-10-2006, 15:56
Sayın Halit Togay,

galeride eklediğiniz kırçiçekleri altındaki orkide bir Orchis laxifora.
Salepgillerdendir zatı alileri.

memet
08-10-2006, 16:52
Bir süredir aklımda olan bir şey var... Orkideler hakkında bildiklerimde sıfıra yakın aslında..
Yerel orkide türlerini görüntüleyip arşivleyeceğimiz bir çalışma konusunda ne düşünürsünüz?

praecox
08-10-2006, 17:07
Memet bey çok iyi fikir elbeteki ancak, diğer forumlarda yaşadıklarım gördüklerim ,bunu alenen telafuz etmeye imkan vermiyor.

Bilen bilmeyen başlıyacak bunları kendince kategorize ediyorum besliyorum symbiose mantarını yetiştiriyorum diye doğayı bilinçisizce talana...

Evet sadece fotoğrafını çekmekle kalınsa ne ala, tabii şahsınıza bir suçlama gibi ASLA algılamayın. Ben başka bir forumda gördüklerim duyduklarımdan sonra bu konuda korkar oldum. Birileri nemli bir terada Orchis yetiştireceğim diye, her türü çiçekli iken dahi yolup yolup dikmeye, dahası heder edip çürütmeye başladı.

Evet, sadece ve sadece fotoğrafının çekilmesine elbeteki bir maruzatım olamaz. Ancak bu forum sadece bizim gibi doğa düşkünü çevrecilerce okunmamaktadır.

Mai_Turk
18-11-2006, 19:09
inanın doğayı çok sevdiğimi düşünüyorum ve öyle olduğuma inanıyorum. bende bir zamanlar (1996) yılalrında kastamonu ormanlarından salep üretimi için orkide söktüm ve sattım. şu an pişmanım. çünkü ormanalrda gezintiye çıktığımda eskisi kadar orkide olmadığını görüyorum. ben her ne kadar toplamayı bıraktıysamda burda bir çok kişi salepi geçim kaynağı olarak kullanmak zorunda.

peki bu orkide katliamını durdurmak için ne yapıyoruz. şahsen ben bir ziraat mühendisi olarak çok uğraştım fakat üretmeyi başaramadım. üretimi konusunda bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mi. bir an evvel üretim tekniklerini bulur ve kendimiz üreterek salep elde edersek doğadaki salepler katledilmemiş olur. lütfen bilen arkadaşlardan yardım rica ediyorum.

endorphyn
18-11-2006, 19:33
Sevgili dostlar...
Doğada bu kadar basitce hiçbir destek olmadan yetişebilen bir bitki, kültür ortamında yıllarını bu kadar bu işe verilmiş insanlarca üretilemiyor, bu benim aklımı tırmalanamkta. sorun kimde doğadamı, müfredattamı ??

praecox
18-11-2006, 21:52
Orkidelerin tohumları civcivi gelişen yumurtaya benzetir isek Bu tohumlarda yumurta akı ve sarısı ilk kotelidon gibi nışasta vs. gibi ilk canlanma denemelerini yapacakları sırada ihtiyaçları olan hiç bir besin bulunmamakda adeta toprağa çırılçıplak bir embryo misali atılmakda. bu adeta prematüre embriyorara küvezlik görevi gören kendi doğal yaşamlarında bu orkide türlerine spesifik yani özel sybiozeye girdikleri bir mantar türü bulunur.

bu mantar mükozası tohumlarını diktiğiniz substratda yoksa tohum çimlenir çimlenmez besinzilikden açlıkdan ölmek zorundadır. hiç bir şeyi çevresinden alamaz. o ilk canlanmanın müteakibi symbiozesi olduğu mantarın bu embriolara analık, hatta küvezlik görevi gösterip belli bir büyüme aşamasına kadar besliyerek getirmesi gerekmektedir.

bunu evde sera da yapmak çok zor özelikle de türe özel mantar mukozasını bu tohumları besliyecek hale getirmek bu ortamı sağlamak zira bu ortamda analık görevini üstelnecek olan mantarların yanı sıra bir dizi çürüten küflendirenleri de beraber büyütmüş oluruz . dolayısı ile bir tür mantar için de steril şartlar gerek.

bir kez zaten steril şartlara dayandık mı bugün mantarın orkide tohumlarına sunan besinleri laboraturada steril kaplarda hazırlar ekimi yine bu steril alanlarda yaparız.

kısaca anlatmaya çalıştığım ancak korkarım yine forumun büyük bir kısmının anlamadığı orkidelerde tohumdan yetiştirmenin zorluklarına giriş sözüm bu kadar.

şimdi sizden sorular gelirse cevaplıyarak neyin anlaşımadığını anlar o yöne daha açarak verdiğim cevaplar şeklindeki bir dialogla konuyu daha iyi anlaşılır kılabileceğim kanısındayım...

sayın mai turk siz bir ziraat mühendizi olarak neler bildiğinizi de yazarsanız neleri deneyip de olmadığınıda anlatırsanız benim gibi konuyu bilmeyenler de haddini bilir belki yazmazlar da sizi dinler.

doğru buralarda bilen de yazıyor bilmiyen de ama en azından benim bilmemem doğal, ziraai bir eğitimim yok.

praecox
19-11-2006, 11:22
Sevgili dostlar...
Doğada bu kadar basitce hiçbir destek olmadan yetişebilen bir bitki, kültür ortamında yıllarını bu kadar bu işe verilmiş insanlarca üretilemiyor, bu benim aklımı tırmalanamkta. sorun kimde doğadamı, müfredattamı ??

Bu Doğada bu kadar basitce hiç bir destek olmadan yetişen bir bitki'yi ne kadar iyi tanıyoruz ki...

bundan evvelki mesajlarımda da yazdığım gibi 1970'li yıllarda avrupanın büyük alanlara yayılı monokültür köknar ormanlarının birden apansız ölümü çok araştırıldı.

ilk başlarda telafuz edilen eksoz gazlarından çıkan kükürt dioxidin su ile (schweflige saeure bunun türkçesini maalesef bilmiyorum bildiğim kolaylıkla sülfirik asid ile karıştırdığımızdır) yağan yağmırların asidikliğinin ve/veya kurşun asetatın neden olduğu idi.

Ancak nasılı çok arandı vede bugün biliniyor ki ormanda bugünlerde gördüğümüz mantarın "çiçekleri" esasen ağaç köklerini saran devasa bir mükoza yapısının "eisberg ucu" olan bu ağacı köklerden beslemek üzere kurulu sistemin bu asidik yağmurlardan etilenip ölmesi sonucu.

ağaç kökleri besin hatta su alıcak durumda olamayıp hastalanıp ölüvermişderdir. demek ki bildik köknarların da karanlık diplerinde henüz çok geç farketiğimiz bir eko sistem var . önce o mantar mukozası ölmüş sonrada ağacın kendisi.

Ha bu arada modern biolojide mantarlar fotosentez yapmadıklarından bitkiler sınıfından çıkartılıp ayrı bir sınıfa alındığını da genel bir ek bilgi olarak vermeyi uygun gördüm.

doğa hiç de istediğimiz kadar basit değildir. basit bir bitki ektiğiniz saksıda bile öylesine bir denge vardır ki öylesine bir karmaşa, etken faktörler vs ... biz bunların sadece bir kaçını karşılayınca sistem yerine oturmalı sanıyoruz.

ancak hiç de öylesi bir şey olmadığını biliyoruz görüyoruz.
hiç bir şey göründüğü kadar basit değildir. Ancak biz doğanın kantarının topunu kaydırarak hala da dengede kaldığını zannetiğimiz sürece bir zaman sonra neyin ters düz olduğunu çok geç farkeder olacağız.

bazı Avustralyalı arkadaşlarımız kibritotu gilleri yeni yeni keşfediyor olması ona birilerinin bu bitkilerin 300 milyon yıldan beri süre geldiğini söylemesi gibi bende bunu bir zaman sonra başkalarının insanoğlu için söyler olmasını dilerim...

ancak görünen o ki tabiat dengesini yendien bulacak ancak bizim gibi dinozorlaşmış çevresine saldırır bir türün varlığını yürüteceği bir doğada yer alabilecek miyiz...
hiç sanmıyorum.

saygılar.

memet
22-12-2006, 21:29
Dün CNNTürk'de bir program vardı..Kahramanmaraş'ta bir grup gönüllü genç saleplerin doğadan sökülmesi ve neslinin tükenmesini engellemek için gönüllü çalışma yapıyorlarmış..Maraşın bir ilçesinden, adı tam aklımda kalmadı ama Göynür olabilir.

sukranayalp
09-02-2007, 08:48
Sn Praecox
Ophrys'ler salepgiller familyasındandır. Dün gece aklıma takıldı.
Kahramanmaraş'ın dondurmasını kıvamlı yapan şey alında içine kattıkları sahleptir. Sanırım ineklerin sütü bu bitkinin soğanını yemeleri sonucunda daha kıvamlı bir yoğunluğa ulaşıyor.
Bu düşüncemi sizinle paylaşmak istedim.

praecox
11-02-2007, 11:32
Sayın Şükran hanım,

Oprhys'ler genelde tek yumrulu olur. Orchis'ler ise oğlan yumurtalığına benzeyen iki adet ufak yumrusu olur. Asıl salep dediğimiz bu Orchis'lerdir.

Ophrysleri de inekler sadece üst yeşil yaprak kısımlarını yemektelermiş. Ben sadece ineklerin sütü pahalıya mal oluyor derken bir espri yapmak istemiştim.
Aslında ophryslerle orchisleri patates ve yerelması relasyonunda da düşünebiliriz.

Bu arada Maraş'ta büyük çapta orchisler kullanılmaktadır. Umarım köylülere söylendiği gibi tek yumrusunu alıp diğerini tabiata bırakıyorlardır. Tabii bu nazik bitkilerin bir kez tek yumrusu alınmak için söküldükten sonra ne kadar daha yaşamlarını devam etirebildiklerini bilemiyoruz.

Saygılar

İzmirli
07-03-2007, 21:17
Merhaba!
Kendimce bulduğum saleplerden alıp bahçeye diktim.Salepleri aldığım yerdeki toprakla benzer özellikte bahçe toprağı.Korunaklı biryerdeler çiçek açtılar ancak çok küçükler.Üretmek konusunda pek bilgim yok.Deneyerek ve izleyerek öğreniyorum:)

ada
08-03-2007, 08:47
Merhaba, konuya katkısı olması açısından, öğrencilerimizin hazırladığı bir ödevi gönderiyorum.

Geleneksel ve Tıbbi Bir Tat: Salep

İÜ Eczacılık Fakültesi 6. Yarıyıl Öğrencileri
“Dondurucu bir kış günü, hele biraz da kırgınsa vücudunuz üzeri kaymaklı, bol tarçınlı, buğusu tüten bir fincan salepten daha iyi ne gelebilir ki insana. Bir yudumu bile içinize işleyen soğuktan sizi uzaklaştırmaya yeter. Aynı zamanda göğüs yumuşatıcı etkisi de olan bu eşsiz içecek bir anda içinizi ısıtır, yüzünüzü güldürür.
Ya o kavurucu yaz günleri ..... güneşten iyice bunalmış, terden yapış yapış olmuşken başka hangi lezzet bir külah, tazecik süt kokulu, kaya gibi sert, değme bıçağın kesemediği namlı Maraş dondurmasının vereceği keyfi karşılayabilir ki.
Peki ya nedir bu güzelliklerin sırrı? Nedir özelikle Maraş dondurması olsun diye direnmemizin sebebi, kışın da başka bir içeceğin aklımıza bile gelmesini engelleyen şey?
Pek çok insan yıllardır adını duyduğu hatta hayatının vazgeçilmezleri arasına aldığı salebin bir bitkiden elde edildiğini bilmez. Oysa salep Orchidaceae familyasına ait ve Türkiye’de doğal olarak yetişen 10 cins ve 38 türden elde edilmektedir. ”

TÜRKİYE’ YETİŞEN ORKİDELERİ (ORCHIDACEAE ) TANITAN ÖZELLİKLER

Orkideler toprak altında yumru, kök veya rizom taşırlar. Yumrulu olan cinslerde, yumrular yuvarlak, elipsoit veya parçalanmış olabilir. Yumruların şekilleri ve hatta büyüklükleri cinslerin ayrımında önemli bir anahtardır.
Bir orkide çiçeğinde, kaliks, korolla, erkek ve dişi organlar değişikliğe uğradıkları için kolayca ayırt edilemezler.
Diğer bitkilerde genellikle yeşil olan kaliks parçaları veya renkli olan korolla kısımları yapı olarak korollaya benzemiş, farklılaşmıştır. Erkek ve dişi organlar ise birleşerek özel yapılı bir organ (ginostemiyum) meydana getirmişlerdir.
Periant parçaları dış ve iç olmak üzere 2 halka meydana getirmişlerdir. Dış periant parçaları üçgen meydana getirecek şekilde dizilmişlerdir. İç periant parçalarından iki yandaki, birbirine benzer, ortadaki ise ileri derecede farklılaşmıştır. Bu petale labellum (dudak) denir. Labellum orkide çiçeğinin en güzel ve çarpıcı kısmını oluşturur.
Orkidelerin tozlaşmaları böcekler vasıtasıyla olur. Tozlaşmaları için çevre koşulları uygun olmadığında vegatatif olarak çoğalırlar.

SALEP ELDE EDİLEN ORCHIDACEAE TÜRLERİ
Aceras anthropophorum
Anacamtis pyramidalis -Çam salebi
Barlia robertiana
Comperia comperiana
Dactylorhiza iberica –salep otu
Dactylorhiza osmanica –çam salebi, Öz salebi
Dactylorhiza romana –Çam kökü, Elçik
Himantoglossum affine –ayıkulağı, Keşkeş çiçeği.
Himantoglossum caprinum
Neotinea maculata
Ophrys bombyliflora
Ophrys ferrum-equinum
Ophrys fusca
Ophrys holoserica –Deşdiye salebi, Şaknalı salep
Ophrys lutea var. minor
Ophrys mammosa
Ophrys phrygia
Ophrys reinholdii
Ophrys scolopax
Ophrys tenthredinifera
Ophrys umbilicata
Ophrys vernixia
Orchis anatolica – Anadolu salep otu, Damartartık, Dildomak, Tespih salebi, Yayla salebi
Orchis coriophora- çem salebi
Orchis italica- Tavşan topuğu, Topbaş
Orchis laxiflora – salep sümbülü, çayır salebi, çiçek durumları kesme çiçek olarak satılır.
Orchis mascula subsp .pinetorum
Orchis morio- Gelincik
Orchis pallens
Orchis palustris- Çayır salebi, Çiçek dalları kesme çiçek olarak satılır.
Orchis papillionacaea
Orchis provincialis
Orchis purpurea
Orchis sancta – Piriç çiçeği, Pürin çiçeği
Orchis simia – Püsküllü . Tavşantopuğu. Topbaş
Orchis spitzelii – Dağ salebi
Orchis tridentata – Tavşantopuğu . Beyaz dağ salebi.
Serapias vomeracea –katırtırnağı, sığırkulağı, çiçek durumları İstanbul çiçekçilerinde kesme çiçek olarak satılır. İzmir pazarlarında sebze olarak bulunur ve pişirilerek yenir (Baytop 1997, Özhatay ve Ark. 1997).

SALEBİN TARİHÇESİ
Salep kelimesi Arapça’dan dilimize geçmiştir. Manası tilki demektir. Eski eserlerde Tubera Salep karşılığı olarak “Husyet – ül salep” = ”tilki testisi” kullanılmıştır.
Salep, Diascorides zamanından beri tıp kitaplarında kayıtlı bulunan bir drogdur. Dioscorides “Materia Medica” adlı meşhur eserinde, orkidelerin renk, yaprak ve çiçekleri hakkında bilgi vermiş ayrıca köklerinden küçük olanı yiyenin kız, büyüğü yiyenin de erkek çocuğunun olacağı belirtmektedir.
İbn-i Sina’nın “Kanun” adlı eserin de saleple ilgili geniş bilgi bulunmaktadır. İbn-i Sina bu drogu afrodizyak, iştah açıcı, balgam artırıcı, felç giderici, zihin açıcı olarak önermektedir.

Malaga’lı botanikçi Ziyaeddin İbn El Baytar (1197-1249), 4. Murad’ın başhekimlerinden Emir çelebi, 2. Selim’in başhekimi Tabib Nidai, Salih bin Nasrullah eserlerinde salepten bahsetmişlerdir. Yine 1. Mehmet zamanında yaşamış olan Mehmed el şirvani tarafından önerilen Macun-u şahi’nin başlıca maddesi saleptir. 1691-1692 yılları arasında Mehmet Ali tarafından hazırlanan “Tercüme-i Cedide Filhavasıl Müfrede” adlı kitapta salep ve orkidelerle ilgili ayrıntılı bilgi vardır. 1.Mahmut devrinde (1730-1754) yaşamış olan Hüseyin oğlu Ahmed’in “Tühfet’ül Müminin” adlı Farsça kitaptan tercüme ederek hazırladığı “gunyat-al müshilin tercümeti tühfet-ül müminin” adlı eserinde salep ve onu veren bitkilerden bahsetmektedir.

Salep, Osmanlı sarayı’nın “Halvahane”sinde her sene padişahlar için pişen macunların kaydedildiği defterde de bulunmaktadır.
Buraya kadar verdiğimiz örnekler, salebin Osmanlılar’da ve daha önceki devirlerdeki tababette önemli bir yeri olduğunu, muhtelif formları halinde ve değişik gayeler için ilaç olarak kullanıldığını göstermektedir. Batı kaynaklarında da sinyatür teorisine göre, salebin Dioscorides’ten beri afrodizyak olarak Avrupa ve doğu ülkelerinde kullanıldığı belirtilmektedir.
Uzun yıllar bu gayeler için kullanılan salep artık soğuk kış gecelerimizi ısıtan, kısık sesimizi açan, göğsümüzü yumuşatan, bir içkinin veya sertliği ve hoş tadı ile sıcak yaz günlerinde aradığımız Maraş dondurmasının içinde bulunan, eski tarihi bir ilaç haline gelmiştir.

SALEP ELDE EDİLİŞİ
Yumrulu orkideler genellikle 2 yumru taşır. Kahverengi ve buruşuk görünümde olan yumru eski, beyaz ve şişkin üzeri düzgün olan yumru genç yumrudur. Yaşlı yumrulardan salep yapılmadığı için genç yumrular toplanır. Genellikle bitki tek genç yumru oluşturabildiğinden bu yumrunun toplanmasıyla bitkinin ömrü de sona ermiş olur .

Çoğunlukla bitki çiçek açtığında veya bazen taban yaprakları belirgin hale gelince salep toplayıcıları gelişigüzel ve bilinçsizce yumruları toplarlar .
Taze iken yumrular 2-7 g ağırlığındadır. Bir yumrunun ağırlığı ortalama 4 g olarak düşünülürse, 1 kg kadar yumru için 250 kadar orkide tahrip edilir.
Topraktan çıkarılan yumrular su yağ ayran veya süt içinde kaynatılır.kaynatmanın esas sebebi yumruların gelişmesini durdurmaktır. kaynatılmayan yumrularda baharda enzimatik faaliyet başlar ve dolaysıyla yeni bir orkide meydana gelebilir. Ayrıca kaynatma işlemi yapılmazsa salebin kendine hoş aroması teşekkül etmez. Kaynatma işleminden sonra yumrular soğutulur ve betona serilip güneşte diş kesmeyecek ve elle kırılmayacak hale gelinceye kadar kurutulur. Kaynatılmış yumruları kurutmak için bir başka yol da kaynatmadan sonra yumruları adeta tespih dizer gibi yorgan iğnesiyle ipe dizmek ve öylece güneşe asmaktır.

TÜRKİYE DE SALEP ELDE EDİLEN BÖLGELER
1) Kuzey Anadolu: Tokat ve Yozgat – Maden’e kadar ve Kastamonu civarında elde edilen salep piyasada “Kastamonu salebi” adı altında bulunur.
2) Güney Anadolu: Muğla’dan başlayıp Silifke – Gülnar civarına kadar olan bölgede 3 cins ticari salep çıkar.
a) Muğla salebi: Muğla, Milas ve Yerkesik civarından toplanır.
b) Antalya salebi: Elmalı’dan Antalya’ya kadar olan bölgede, Toros Dağları üzerinden elde edilir.
c) Silifke salebi: Gülnar, Mut ve Silifke civarındaki Toros Dağları üzerinden elde edilir.
3) Güneydoğu Anadolu: Maraş, Adıyaman ve Malatya civarından elde edilen salep “Maraş salebi” adıyla satılır.
4) Doğu Anadolu: Van, Muş, Bitlis civarında elde edilen salep genellikle “Van salebi” diye isimlendirilir.
5) Batı Anadolu: Bilecik–Kütahya dolaylarında elde edilir (Özhatay ve Ark. 1997).

SALEP’İN KULLANILIŞI VE KİMYASAL YAPISI
 Sinirleri yatıştırır ve iştah artırır.
 Kalbi kuvvetlendirici özelliğe sahiptir.
 Hanımların regl düzensizliklerin de salep etkilidir.
 Vücutta çıkan yara iltihap ve çıbanlara zeytinyağı ile karıştırılarak sürülürse iyileştirir.
 Çocukların ishali iyileştikten hemen sonra kendilerini çabucak toparlayabilmeleri için de salep oldukça etkili bir içecektir.
 Kuvvet macunlarının terkibinde de bulunan salebin bünyeyi kuvvetlendirici özelliği de vardır.
 Süt ve şekerle kaynatıp yapacağınız salep göğsünüzü yumuşatır,öksürüğü keser, bronşite iyi gelir ve balgam söktürür.
 Zencefil ve tarçınla daha da lezzetli hale getirilebilir.
 Cinsel arzuyu artırıcı (afrodizyak) olarak da kullanılabilir.
 Gıda olarak da kullanılır (Baytop 1999).
Salep glikomannan yapısında müsilaj (%11-44), nişasta (%8-30 –genç yumrularda oran daha fazladır), şekerle (glikoz, fruktoz - %1) ve azotlu maddeler (%5) taşımaktadır. Ancak oldukça değerli bir drog olması nedeniyle katıştırma çok olmaktadır.. Toz haldeyken katılan bu maddeler genellikle buğday unu ve nişastadır.

SALEP TİCARETİ
Salep ülkemizde geleneksel tedavide, sıcak içecek olarak ve Maraş dondurması yapımında kullanılmaktadır. Ancak hakkında herhangi bir kayıt olmadığından iç ticaretinin büyüklüğü konusunda bir şey söylemek çok zordur. İhracında ise başta Hollanda olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, Suudi Arabistan ve Suriye yer alır. 1974'de salep ihracatına kısıtlamalar getirilmiş ve en son 24 Nisan 1995'te kapsamı genişletilerek yeniden yayınlanan Doğal Çiçek Soğanları Ticareti ile ilgili yönetmelikle yumrularının ihracı tamamen yasaklanmıştır. Ancak 1996’ya kadar toz halde yurtdışına gönderilmiştir. 1996’da ihracatı yoktur. Şu anda üzerinde salep ibaresi olan herhangi bir mamulün ihracatı yapılmamaktır.

SALEP TİCARETİ AMACIYLA YAPILAN ACIMASIZ TAHRİBAT
Türkiye’den 1996 yılına kadar tonlarca salep ihraç edilmekteydi. ihracatın bazı yıllarda 15 tona kadar çıktığı da görülmüştür. Yumruları orta büyüklükte olan Kastamonu Salebi’nin (ortalama ağırlığı 0.50 g) 1 tonunda ortalama 2 000 000 orkidenin yumrusunun bulunmaktadır.

15 ton ihracatın bu cins salepten karşılandığını düşündüğümüzde ulaştığımız rakamın büyüklüğü gerçekten korkunçtur. Salebin yurt içinde de en az bu miktar kadar kullanıldığı düşünülürse şu anda ihracatı yasaklanmış bile olsa sadece yurt içi tüketiminin büyüklüğü ve doğaya yapılan tahribatın büyüklüğü daha iyi görülecektir. Bu veya daha az sayıdaki orkidenin her yıl salep elde etmek üzere toplanması, bu güzel bitkilerin ülkemizdeki varlığını sona erdirecektir. Avrupa kaynaklarında, Osmanlı Devleti zamanında her yıl 5,000 okka (6,5 ton) salep ihraç edildiği kaydını hatırladığımızda, bu tahribin asırlardır devam ettiğini ve hızlanarak arttığını göz önüne serer .

Yukarıda bahsedilen rakamlar kesin verilere dayanmadığı için abartılmış rakamlar gibi gelebilir. Oysa gerçek rakam daha fazla bile olabilir. Değişik bölgelerde önceleri çok bol bulunan bazı orkidelerden, şimdi bir iki örneği bulmak için o bölgelerde bazen saatlerce aramak gerekiyor. Daha önce bulunan nadir türleri ise artık bulmak imkansızlaşıyor.

Bir yandan salep elde etmek üzere toplanması, diğer taraftan hızlı şehirleşme bu bitkilerin neslini kurutmaktadır. Hızlı şehirleşme ile ilgili çok çarpıcı örnekler vardır. Son derece hızla turistik tesislerin kıyıları doldurulduğu Muğla’da adeta tarla gibi yetişmiş bir çok tür yok olmakta, nadir orkidelerin bulunduğu Yatağan bölgesinde yapılan santral ve ardından hızlı şehirleşme dolayısıyla orkideler kaybolmaktadır. Ankara İstanbul gibi büyük şehirlerde bir zamanlar var olan orkidelere artık sadece şehirleşmenin henüz ulaşamadığı çevrelerde rastlanmaktadır.

SONUÇ
Ülkemizde salep elde etmek amacıyla her yıl tonlarca orkide yumrusu toplanmaktadır. Bir çok ülkede koruma altına alınan bu narin bitkiler için ülkemizde korunmaları sadece ihracattan men edilerek sağlanmaya çalışılmaktadır. Oysa yurt içi tüketim için tahribat devam etmektedir. Sürekli ve bilinçsiz toplama orkide populasyonunun azalmasına ve bazı türlerin yok olmasına neden olmaktadır. Ülkemiz için son derece değerli olan orkidelerin korunması için alınması gereken başlıca önlemler şunlar olmalıdır.
• Türkiye’de salep ticaretinin son durumunu saptamak için, özellikle iç tüketim miktarını saptamak amacıyla araştırma yapılmalıdır.
• Orkide üretiminde kullanmak amacıyla uygulanabilir ve ucuz teknikler araştırılmalıdır.
• Salep ticareti mutlaka kontrol altına alınmalıdır.
• Salep üretimi için doğadan toplatılması ile ilgili yönetmelikler hazırlanmalıdır.
• Gıda sanayiinde salebin yerine geçebilecek sentetik maddeler kullanılmalıdır.

KAYNAKLAR
Baytop T. 1997 Türkçe bitki adları sözlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları: 578, Ankara
Baytop T. 1999 Türkiye’de Bitkilerle Tedavi: Geçmişte ve Bugün, Nobel Tıp Kitapevleri, İstanbul.
Kreutz, C. A. J. 1998 Die Orchideen der Türkei, Cip-Gegevens Koninklijke Bibliotheek, Landgraaf-Netherlands.
Özhatay, N., Koyuncu, M., Atay, S., Byfield, A. 1997 Türkiye’nin Doğal Tıbbi Bitkilerinin Ticareti Hakkında Bir Çalışma, Doğal hayatı koruma Derneği, İstanbul.
Sezik, E., 1984 Orkidelerimiz: Türkiye’nin Orkideleri, Sandoz Kültür yayınları No. 6, Güzel sanatlar matbaası, Ankara.

nartsawa
17-03-2007, 17:00
merhaba,
benden önce çok güzel seyler yazan konuya duyarlı insanlara (özellikle açıklamaları için praecox a ) teşekkür ederim.
aşagıda yazdıklarıma göstereceğiniz sabra da şimdiden teşekkür ediyorum.

salep katliamı her bahar tekrar ediyor ve bahara girdiğimiz şu günlerde, yine bu konuyla ilgili çalışmalar yapmış ancak bir yere vardıramamış biri olarak konu hakkında ben de bişeyler yazmak istiyorum.
uzun uzun yazamıycam zira yıllardır bu konuda uğraşmış ama bir yere varamamış biri olunca insan sadece bu kadar yazabiliyor...

dogum yeri: (saleple alaka) salep yapılan orkide türlerinin doğal olarak büyüdüğü bir anadolu köyü
çocukluk anısı: salep toplamaya gelen birkaç maraşlı dondurmacı
ilk soru işareti ?
ilk bilgiler:salep ve dondurmaya katılıyor kıvam veriyor bu yumrular
soru işareti ? ve ..?
sonraki yıllar:köylüler -ya bu salep toplamaya gelenler açtıkları çukurları kapatmıyorlar otlakları bozuyorlar zarar veriyorlar...
soru işaretleri ???
sonraki yıllar: daha çok salepci geldi bu sene -ya mahvetmişler incedere deki çayırı...
yine soru işaretleri ?????
sonraki yıllar: -ya bu sene ne kadar çok salepci geldi dolmuşlarla geliyorlar artık allah allah ...
soru işaretleri devam ediyor ??????????
yakın tarihli bir sonraki yıl: şükür bu sene salep açmamış otlaklarda da salepci gelmedi...
soru işaretleri....????
geçen yıl: -yine salepler açmış otlakta ama bu sene sadece tek mor olanlar var onlarda tek tük
geçen yıl birkaçhafta sonra: - ya kardeşim bu salepciler nerden geldiler yine kimse görmeden otlagı talan etmişler...
yine malum işaretler....????
bu bahar köyden hala bir haber yok orkideler (salepler) açtımı soru işareti ?

arada geçen süreçte olanlar: bu çiçekler hakkında bilgi edinme pek çoğunun endemik olduğunu yokolmakta olan türler olduklarını yasalarla korunduklarını ama onların kendilerini korumak için binlerce yıldır sahip oldukları yeteneklerinin onları akın akın gelen salep toplayıcısı katliamcılara karşı koruyamadığını öğrenme bişeyler yapalım diye ortaya çıkma doğadan toplanan birkaç türü kendi imkanları ile yine köyünde yetiştirme denemeleri yapma bol bol alay edilme senin ne çıkarın var bu işerden diyenlere la havle çekme bir araya gelsinler diye tırmalanan bir grup orkide bilgisi sahibi insandan ilgi bulamama..niye bişeyler yapmıyoruz diye ses yükseltme ve grubun mail grubundan sanığın savunma hakkının kutsallığına gösterilmeyen saygı :)) ile yargılamanın ortasında atılma, o grupta hala çok sevdiğim ve çalışmalarını takip ettiğim kişiler var ama orkidelerin türlerini yokolmaktan kurtarma adına hala bişey yapılmıyor vallahi (bu konuyu hele hiç açmayacağım. çok feci bir durum...)

nadir türlerin yurtdışına kaçırılması ve bu olaylara karışan hiç beklenmedik kişiler bu ticaretin boyutu olayı var ki bu mevzuya da sanal ortamda girmek istemem zira henüz yasal boyutu belirlenmemiş bir ortam olan internette kimseleri lokasyon isim adres vererek itham etmeyim. merak edenler araştırma yapabilir.birkaç haber nette karşınıza çıkacaktır.

köylülerle yapılan çalışmalarda anlaşılamama, önce bu salepcilere engel olalım sonra tarımsal yöntemlerle üretimi mümkün mü eğer mümkünse maddi durumu her sene kötüye giden yöre köylüsünün türleri koruyarak kendi arazilerinden elde edecekleri salepleri çoğaltmaya çalışalım organik ürün mü buyrun bundan daha ornanik ürün mü olur debelenmeleri karşılığında -yavrum sen niye uğraşıyon bu otla çiçekle okulunu oku avukat ol hakim ol ne işin var bunlarla uğraşmana allah allah larla biten konuşmalar..

-abi senin kesin bir çıkarın var bu işlerle bu kadar uğraştığına göre darbelerinden yılma usanma halen birkaç internet sitesindeki yazılarımı görüp bizde yetiştirmek istiyoruz diye arayan ama konuşmalarında sadece bu işten para kazanmak istediklerini birazcık konuştuktan sonra ortaya koyan kişilerden ... -merhaba biz bu konuda bir proje yapıyoruz diyen kurumlar ve stk lardan -durun devam etmeyin ben söyleyim avrupa birliğinden de fon almak istiyorsunuz dimi :)) (yaşasın avrupa her işimize yetiştin saol !!!! ) uzaklaşma isteği ...

geçen sene bahar aylarında orkidelerle yaşanan duygusal ama gerçekten duygusal (siz hiç bir dactylorhiza nın birbirine iki elin parmakları gibi kenetlenmiş kök yapılarını gördünüz mü ?) yapacak bişeyim yok sizler için çok üzgünüm -allah kurtarsın! vedalaşması ... doğada kalan son bireylerin yapraklarına dökülen birkaç .. hayır ne ağlaması canım sadece toz kaçmıştı gözüme :))

vallahi özet olsun diye pek çok şeyi aradan çıkardım.

hı...?? nartsawa sonuç derseniz.. belki hoşuna gitmeyecek kimseler olacaktır ( ki konuya ilgili bir bilim adamı bu fikrim için beni çok kınamıştı. kendisine teşekkür ediyorum umarım benim bu çok saçma düşüncemle koruyamadığım türleri doğadan son bireylerin köklerini toplayıp korumaya devam ediyordur.)
sonuçta ... türkiye genelinde pekçok endemik bitki ve hayvan türü var ve bunları korumanın en etkin yolu jandarma evet yanlış yazmadım jandarma nasıl oluyor şöyle jandarma nın doğal hayatı koruma timleri var bu timlerin kurulu olmadığı yerlerde de karakollar bu timlerin görevini yapabilme yetkisine haiz ben orkidelerin korunması anlamında konuyu doğduğum köyün bağlı olduğu ilçedeki karakol komutanı ile konuştuğumda harita üzerinde orkidelerin yetiştiği yöremizin 3 karakolun yetki sahalarını kapsadığını gördük ve basit çözüm :)))orkideleri sökmeye gelen katliamcılar yöreye geldiğinde yöre köylülerinin sadece 156 ya *** demesi sadece 156 ya *** demek yeterli dedi komutan ama ben kimseyi buna inandıramadım.

bunu sağlamak için avrupa birliğinden fon almak gerekli mi bilemiyorum ?? :))

şimdi madem yeterli sen niye aramıyorsun diyecek birileri olabilir açıklayım efendim
ben artık köyüme 1000 km uzak bir başka kentte yaşıyorum ve jandarmayı arayıp -şey afedersiniz salepçilerin salep katliamı mevsimi geldi acaba bizim köyün otlağına da bir bakabilirmisiniz belki orda birileri salep söküyor olabilir demem biraz garip :) kaçar sanırım.

garip bir yazı oldu eminim..

ama bir avukatın oturup otla böcükle uğraşması da garip ama söz bundan sonra uğraşmayacam diyemiyorum işte :)) şimdi feijoa lar var türkiye de niye biz bu meyveyi yiyemiyoruz ülkemizde çok kolay büyütülebilecek bir ağaç ve meyvesinden neden yiyemiyoruz..?
bitmez bu soru işaretleri bitmez :)))

saygılarımla..

nartsawa

memet
17-03-2007, 17:17
sarıkoz (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2522&page=5&highlight=a%F0a%E7land%FDrma)köyü ağaçlandırma çalışması doğanın koruması konusunda çok iyi bir örnek..
Yapılacak iş, oradaki insanların durumun farkına varmasını sağlamak.
Yoksa jandarma bir yere kadar engel olabilir. Sonuçta bütünüyle yasak da değil salep toplamak ne yazık ki.
Kıssadan hisse, bu işlerde her zaman bir öncülük edecek kişi ya da kişiler şart. Sonuç alana kadar ısrarla devam edecek kişi ya da kişiler.

praecox
17-03-2007, 17:34
Ach sayın nartsawa,

yazınızı bir solukta okudum... satır aralarını da okudum...
ne yazacağımı hangi konuyu daha çok irdelemem gerektiğini bilemiyorum şimdi.
Ama çok iyi bildiğim bir konu varsa o da maraş dondurması ve sıcak salep içeceği üretenlerin şimdilerde hakkiki "salep" bulma konusundaki ciddi sıkıntıları... akademik ciddi bir araştırmanın olmayışı halen birilerinin bu Orchis'lerin buğday tarlası gibi bir ekimini gerçekleştiremedikleri belki de hiç beceremiyecekleri...

bugün nasıl ki dışardan satın aldığımız mantıların içinde kıyma yoksa dondurmalarda artık döyle olmak zorunda... kıyma yerine soya unu salep yerine de bir dizi kıvam artırıcılar ki biri alginat (adı üstünde alg'lerden elde edilir kolayca) bunu da dışardan ithal ediyoruz) soya lecithini keçiboynuzu guar unu arap zamkı vs... bunlar sentetik doğal olmıyan ürünler dahi değiller .. nasıl ki bugün artık vanillia üretimi mümkün ama zor ve pahallı onun yerine ana maddesi olan vanillin'i koyuyorsak burda da öyle bir durum söz konusu.

praecox
21-03-2007, 10:08
Salepgiller hakkında... bilgilerinize

praecox
-----------------------------------------------

Ölüler koruyor!Türkiye’deki orkidelerin kitabını yazan Hollandalı botanikçi Kreutz:

Çiçekler, sadece kutsal diye dokunulmayan mezarlıklarda kaldı...

MUSTAFA ÖZBAY

Hollandalı botanik araştırmacısı ve orkide uzmanı Karel Kreutz, kendini dış dünyaya tanıtmak için milyonlarca dolar harcayan Türkiye’nin, bilimadamların çalışmalarından habersiz olmasını eleştirdi. Kreutz, buna örnek olarak kendi yazdığı Die Orchideen der Türkei (Türkiye’nin Orkideleri) adlı kitabını gösterdi.

Uzman gözüyle
Avrupa’daki orkideler hakkında 25 yıldır araştırmalar yapan, fotoğraflar çeken yazar Kreutz, Portekiz’den Kanarya Adaları’na, Türkiye’den İsrail’e kadar birçok ülke gezdi. Bulunan bütün orkide çeşitlerinden çoğunu görmüş biri olduğunu vurgulayan Hollandalı uzman, şunları söyledi: “Orkidelerle ilgilenmek duygusu, bir kere girdi mi çıkmak bilmez. 10 yaşında çiçeklerle ilgilenmeye başladığımda, 50 çeşit çiçekten 20’si orkideydi. Bugün inanılmaz denecek bir arşivim var."

Mükemmel coğrafya
Kreutz, servünenin ayrıntılarını ve yaşadığı inanılmaz güzellikleri anlatırken, Türkiye’nin doğal zenginliğinin farkına varılmamasına inanamıyor. Asıl mesleğinin emniyet müdürlüğü trafik şubesinde memurluk olduğunu da kaydeden Karel Kreutz, Türkiye’nin orkidelerini tanıttığı kitabında şöyle diyor: “Neden Türkiye" diye bir soru akla gelebilir. Türkiye sadece orkideler için değil, eşsiz doğa farklılıkları ve güzellikleriyle her alanda, mükemmel bir coğrafya. İklimin bölgelere göre değişiklik göstermesi, toprak yapısı Türkiye’yi bitki dalında çalışan dünyanın bilim adamlarının cazibe merkezi haline getiriyor. Yaban orkidelerin henüz keşfedilmemiş türlerinin Türkiye’de olduğunu, yaptığım araştırmalarda belgelemem bunun en somut kanıtıdır."

Türkiye hayranı araştırmacı yazar Kreutz, özel ilgi alanı olan orkideleri anlatırken heyecanını gizlemiyor: “Kitabımda yer alan bilgilere ve fotoğraflara uzun emekler sonucunda ulaştım. Ortaya çıkan kitap bitki ve orkideler üzerine yazılmış önemli bir kaynak mahiyetindedir. Türkiye’yi yaklaşık 15 yıl boyunca batıdan doğuya, kuzeyden güneye her iklimde gezdim ve çeşitli zamanlarda orkidelerin dağılımını, türlerini saptadım. Gezilerim sırasında Türkiye’de bu konuyla ilgili insanlarla ilişki kurdum, ancak bu konuda araştırma yapan çok az. Bunlardan biri de Ankara Üniversitesi’nden Profesör Ekrem Sezik. Sezik, 40 yıl önce kısıtlı olanaklarıyla siyah-beyaz fotoğrafların bulunduğu dar kapsamlı bir çalışmaya imza atabilmiş. Ekolojik ortamda orkide çeşitlenmesi ve türlerini incelediğim kitapta, 60 bin fotoğraftan 1300 seçkin fotoğraf bulunmakta. Uzun emekler sonucu oluşturulmuş kitap 766 sayfa."

Yazık oluyor
Hollandalı botanikçi Kreutz, diğer doğal güzelliklerin yanı sıra orkide cenneti olan Türkiye’nin bazı olumsuzlukları da beraberinde taşımasından duyduğu üzüntüyü şöyle dile getiriyor.

“Kırsal kesimlerde aşırı hayvan otlatma nedenlerinden orkideler yok olmak üzere. Belki de orkide çeşitlerinin yok olmasının en büyük nedeni de, orkide yumrularının salep tozu yapımında kullanılması. Orkidelere büyük zararlar verilmiş, bilinçsizce tüketim ve korumasızlık felaketlere yol açmış. Dünyanın en güzel doğal botanik merkezi olan Türkiye’de, en güzel ve çeşit orkideleri mezarlıklarda buldum. Mezarlıkların kutsal olmasından dolayı insanlar oralarda orkideleri toplamaya yeltenemiyorlar. Ancak son yıllarda gittikçe azalan orkideleri bulmak için mezarlıklara da dadananların olduğunu öğrendim."

Büyük emek verdi
Türkiye’deki 148 orkide türünün dağılımlarından, bölgesel çeşitlemelere kadar, değişik bilgilerin yer aldığı kitap 766 sayfa. Hollandalı botanikçi Kreutz, kırsal kesimlerde aşırı hayvan otlatma, salep tozu yapımında kullanma yüzünden orkidelerin yok olduğunu anlatarak, “Bir tek mezarlarda var. Ancak son yıllarda gittikçe azalan orkideleri bulmak için mezarlıklara da dadananlar var" dedi.

nartsawa
21-03-2007, 13:43
Ölüler koruyor!Türkiye’deki orkidelerin kitabını yazan Hollandalı botanikçi Kreutz:

Çiçekler, sadece kutsal diye dokunulmayan mezarlıklarda kaldı...

MUSTAFA ÖZBAY

Hollandalı botanik araştırmacısı ve orkide uzmanı Karel Kreutz, kendini dış dünyaya tanıtmak için milyonlarca dolar harcayan Türkiye’nin, bilimadamların çalışmalarından habersiz olmasını eleştirdi.


merhaba,
tekrar teşekkürler :))

türkiye de ki endemik türler hakkında yazılmış bu kadar önemli bir kitap hakkında bizim konuyla ilgilenen bilim adamlarımızdan birisinin birkaçyıl önceki yorumu geldi aklıma "kreutz un kitabı mı boşver hiçbir işe yaramaz para verip almaya değmez, yapılan tasnifler yanlış üstelik kreutz bilimsel olarak hiçbir titre sahip değil !! "
türkiye gibi avrupa nın tesbit edilebilmiş endemik bitki türlerinin yaklaşık yarısına (-9000 küsür türün yaklasık 4000 küsürü- yanlış biliyorsam lütfen düzeltin) anavatan olan bir ülkedeki bilimadamı yaklaşımı..

bulduğu pekçok türe anadoluda bulundukları yörelerin isimlerini veren, işi gücü değil sadece sevdiği şey olduğu için, orkidelerle ilgilenen türkiye de mevcut orkideleri en geniş kapsamla ele alan bir kitap yazan ve türkiyeli olmayan bir "amatör"ün yaklaşımı.. amatör kelimesini burda tırnak içerisine almamın nedeni benim ve diger akademisyen olmayanların da çok sevgili bilimadamlarımızca orkide çalışmaları sırasında daima kelime anlamı ile amatör olarak değerlendirildiğimizdir. bizi amatör olarak görenler acaba profesyonel ve örgütlenmiş salep katillerini hangi profesyonel ve bilimsel çalışmalarla durdurdular ve türlerin son örneklerinin yumrularını alıp kendi kolleksiyonlarında bulundurma ve değerlendirme dışında hangi profesyonel çabalara giriştiler. hiçbirşey..
hadi beni bunu söyledim diye beni buradan da kovun.. kaçıncı köy burası acaba ? :))

praecox
21-03-2007, 13:52
Yok Yok burası on.uncu köy... :)

bunların çoğumuz farkındayız...
ancak sanırım biz bir şey yapmıyorsak yapanı da karalamaya üzerimizde yok...
böyle bir çalışmada yabancı bilim adamları önce gıpta eder sonrada yapabiliyorsa ... vey be adam yapmış ama ben de doğrusunu yazıp daha iyi bir şey yapayım diye uğraşırlar...
ama biz hasetiz daha iyisini yapamıyacağımızda ya karalarız ya da gider bir yerlere şikayet ederiz...

bu kitap zaten bir akademik kitap değil bilen bir akademisyenimiz varsa buyursun yazsın bunun yasak olduğunu sanmıyorum ...
ama heyhat gel gör ki bu kitabı kaç kişiye kaça satabilirim diye ticari bir yaklaşım içinde olan hiç kimse bunu derleyip yazmıyacaktır yazanı da işte böyle karalıyacaktır...

ada
21-03-2007, 14:08
Yasak değil ama bazı akademisyenleri karşınıza alabilirsiniz. Benden habersiz nasıl çalışırsınız diye!

praecox
21-03-2007, 14:14
Peki akademik kaynakları toparlamada ne mahsur var... kimi karşımıza alıcağız.

kimse bilmem kaç türü incelemiş olamaz... öyle ise...
elbetteki bazı çalışmaların üzerine kurulmuş olacak birileri bilgiyi derleyecek. bunu da korkarım "akademik title" olmıyan biri yapar.
zaten onlar değil ağaçlara bakmakdan ormanı göremez... yaprakları incelemekden hiç bir şeyin farkında olamaz demek ki birilerinin yapraklardan başlayıp ormanlara dek toparlayıp derlemesi gerekir.

habibe
30-03-2007, 10:27
Gel de salep iç içebilirsen artık. :(

denizakvaryumu
30-03-2007, 10:32
Gel de salep iç içebilirsen artık. :(

salep aromalı içebilirsiniz...aynen nar ekşisi yerine nar sosu gibi..ya da limon suyu yerine limon sosu gibi...

nartsawa
30-03-2007, 15:18
merhaba,
salep diye içtiğimiz şey orjinal salep te olmayabilir.
bu ne demek. nerden çıktı? şurdan efendim salep yapımında kullanılan hammadde salep pahalı olduğu için "ikame" maddeler kar marjından başka düşüncesi olmayan kişilerce salep yapımında kullanılabiliyor.
ne yazık önce salep yapılan türler yok ediliyor bu da yetmiyor o türlerden elde edilen salep hammaddesi her geçen gün azaldıgı için uygun olmayan başka maddelerle tüketicinin sağlığı da hiçe sayılarak ikame yoluna gidilmeye çalışılıyor. :eek: biraz araştırmacı gazeteci jargonlu oldu son cümlem sanırım ;)
Gel de salep iç içebilirsen artık. :(

habibe
30-03-2007, 15:32
Kışın 2 kez olmak üzere salep içerdim. İster hammaddesinden olsun isterse ikame mallarından. Bu okuduklarımdan sonra artık bu çok zor. Salep içersem boğazımda kalacak hissediyorum bunu.
Diğer ülkeleri bilemem ama Türkiye'de her şeyin istismarı had safhalarda
Ne bireysel duyarlılık ne bilinç ne denetim.. Tabiatta tabi duran ne gördüysek talan etmeye harcıalem kullanmaya meyilliyiz işte !.

arcadia
20-04-2007, 10:19
forumda salep için kullanılan orkidelerin bahçede çoğalabileceklerini okudum
acaba bu orkidelerin soğanlarını nereden temin edebiliriz

memet
20-04-2007, 11:05
Forumu okuduysanız, saleplerin katlediliyor olmasına karşı konuşmalar da dikkatinizi çekmiştir. Forumdaki tavrımız, salep orkidelerinin bulundukları yerde kalması. Ne kadar iyi niyetle de olsa doğadan sökülmemesi yönünde. Bahçede yetişeceği konusunda da Praecox, çok hevesli olmayın demişti yanılmıyorsam.

praecox
20-04-2007, 16:07
Bazı Orchis türlerini ve türevlerini avrupadan CITIES belgesi ile ve Phytosanitaer sağlık raporları ile satılmaktadır. bu belgeler bu orkidelerin doğadan toplanmadığını ve sağlıklı olduğunu belgeleyen resmi dökümanlardır. bunlarla ithalatı küçük miktarla için mümkün ancak gümrük ve posta işlemleri yıldırıcı ve pahalıdır.
diğer hybrid olan veya olmıyan bir dizi orkide için de bu belgeler gereklidir. ama yurdumuzda da hukkuki yönden, böylesi bir orkide evinizde ve bahçenizde yetiştirecekseniz bu belgelere sahip olmanız gerekmektedir.
etoburlar için de geçerlidir. özelikle ithal edecekseniz.

yasin_48
23-04-2007, 14:57
yazın etkileyici teşekkür ederim.

dogadoktoru
25-07-2007, 08:59
Merhabalar,

Yukarıda bahsi geçen, dondurma üretiminde aroma amaçlı salep kullanılabilecek salep aroması ve diğer aromalar ile ilgili bilgi içeren bir site önermek istiyorum:

http://www.hammaddeler.com/Urunler/Aromalar_Soslar/baharat_aromalari.html

Belki çevremizde, gerçek salepleri aroma amaçlı kullananları bu siteye yönlendirerek, bir miktar da olsa koruma sağlayabiliriz...

Selamlar...

ibrahim37
03-04-2008, 00:52
Arkadaşlar bu orkideleri biraz fazla abartılıyor gibi geliyor bana. Bence yaban orkidelerini kurtarmanın en doğru yolu kültüre uygun bir kaç tür bulmak. Gerçi bu konuna çalışma yapan bir arkadaşın yazısını okumuştum çok başarılı gibi gözükmüyordu.
Şu aşağıdaki resimlere bir bakarmısınız. Bunlar srgc den bir arkadaşın bahçesinden. Bildiğim kadarıyla bu arkadaş bunları özellikle değerli çiçeklerini pazarlıyor ve çiçekleri kesildiği içinde yumruları doğadakilerden çok dağa büyük oluyor. Belkide bu arkadaşın bizim salepten haberi yok! ;)
Bu bitki doğada resimlerdekilerin yarısına kadar bile ulaşabileceğini sanmıyorum.
Bilmem acaba yanılıyormuyum?
Gerçi biraz sığır kuyruğuna benziyorlar ama!

ibrahim37
05-04-2008, 00:46
Sayın ahmeter resimlerini eklediğiniz o güzel orkidelerden üsttekisi 'Serapias cordigeri'
alttakiside 'Orchis laxiflora' her ikiside istanbul florasında mevcut. Geçen hafta oturduğum yere çok yakın ve çok dar bir alanda üç tür orkide görmüştüm. Yanlız hiçbiri çiçek açmamıştı. Çiçek açtıklarında mutlaka resimlerini çekeceğim. Sanırım bir tanesi sizin resimdekine benziyor.

praecox
08-04-2008, 21:27
Yönetimin ikaz etmesine gerek mi var? Biraz çevre bilinci gelişmiş doğaya saygılı üyeler olarak bunu kendiliğinizden akıl edemiyormusunuz? :)
Lütfen bu gibi konularda daha duyarlı olalım.

ibrahim37
09-04-2008, 11:42
Evet mesaj alınmıştır.
Orkidelerle ilgili tam olarak resmi presedürleri bilmiyorum ama soğanlılarla ilgili olarak ingilizce bir yazı okumuştum. Avrupada hertürlü bitkinin veya soğanın doğadan sökülmesi kesinlikle yasak ancak bu bitkinin kurutulmuş tohumlarının bahçelere ekilmesi yasak değil. Yani benim anladığım şekli ile açıklarsam ormadan meşe kesmek veya meşe fidanı sökmek kesinlikle yasak fakat ormandan meşe palamutu toplayap kendi bahçende ekmende bir problem yok. Ayrıca bu kendi yetiştirdiğin bahçendeki meşe ağacını kesmen için bile mutlaka izin gerekir.
Gerçi sayın praecox yetiştirilmesininde yasak olduğunu söylüyor.

ibrahim37
23-04-2008, 09:46
Arkadaşlar selamlar!
Bu hafta çektiğim bir yaban orkidesinin bazı karelerini eklemek istemiştim.
Sayın ahmeter'in eklediği orkideye hayli benziyor.
İstanbul'daki serapias türler.
Serapias cordigeri L.
Serapias vomeracea (BURM. FIL.) BRIQ. subsp. orientalis GREUTER
Serapias vomeracea (BURM. FIL.) BRIQ. subsp. laxiflora (SOO) GÖLZ ET REINHARD
Ahmet beyin resminin Serapias cordigeri olduğundan emin gibiyim.
Benim resimdeki tür aşağıdakilerden birisi olması gerekiyor. Benim orkidenin laxi bir duruşu var gibi geliyor. Ancak nette aynı bu türün resmine hiç rastlamadım.
Bilmem yanılıyormuyum.

praecox
23-04-2008, 11:24
Gerçi sayın praecox yetiştirilmesininde yasak olduğunu söylüyor.
Öyle bir yasak yok ancak şöyle ki...
Şayet evinizde ve/veya bahçenizde bu doğal türlerden birini yetiştiriyor iseniz bunu doğadan toplamadığınızı kanıtlamanız gerek. Bundan dolayıdır ki bu tarz doğal türleri yurtdışında seradan veya çiçekçiden alırsanız size bunların doğadan toplanmadığına kendi doku kültürü ortamında üretildiklerine dair bir menşeei şaadetnamesi gibi bir belge verirler. Bunu da saklamanız gereklidir.

Bir not da Ormanlarımızdan meşe palamudu dahi toplamak izne tabiidir. Bir kanunun uygalnmaması onun olmadığını varsayamayız.

warbanik
26-05-2008, 09:12
Bu orkidenin türü nedir bilen varmı.

praecox
26-05-2008, 10:41
Dactylorhiza longifolia'ya benziyor. Ancak bir Orchis de olabilir bunun için yumruların yapısını görmek gerekir bir de Çiçekler çok parlak çıkmış seçilemiyor çiçeklerin üzerindeki noktalama ve/veya çizgilemeyi de görebilmek önemli.

warbanik
26-05-2008, 13:06
41946

Burda daha net görünüyor Çiçek kısmına kadar yapraklar çıkıyor.

praecox
27-05-2008, 11:35
38723
Ophrys scolopax

warbanik
27-05-2008, 11:48
Anlamadım benim gösterdiğim orkideler Ophrys scolopax mı yoksa başkabişeymi demek istediniz.

praecox
27-05-2008, 12:25
Yok sizdeki çok tipik bir Dactylorhiza sp.si*) longifolia veya incarnata olması gerek.
Bu da yumrularının bıldırcın yumurtası gibi/kadar değil de parmak gibi uzunlamasına olması gerek demek olur. Yumrularını gördünüz mü biliyor musunuz? Yuvarlağımsı değil de daha uzunlamasına olmalılar.... öyle mi?

*) Dachtylo = parmak rhiza ise rizom. yani parmak rizomlu.

warbanik
30-05-2008, 10:15
Kök şekli böyle

praecox
30-05-2008, 10:43
Pembe tüylü çiçekler olan Orobanche sp. bir tür canavar otuna benziyor orkide sınıfına benzetemedim.
resimlerinizi yeniden boyutlandırın bu şekli ile çok büyükler...

warbanik
30-05-2008, 11:09
Hocam peki diğer bitki hakkında bi bilginiz varmı ?

ibrahim37
30-05-2008, 16:27
Sayın warbanik sizin o güzel orkideniz. Dactylorhiza ssp. Yapraklarıda benekli olmadığına göre o bir 'Dactylorhiza incarnata' olması gerekir.
Ayrıca Tübitak'ın kayıtlarında Dactylorhiza longifolia diye bir tür yok!.

warbanik
01-06-2008, 11:57
Bu orkidenin kök kısmı salep orkidesinden farklı.Bunun anlamı salep orkidesi olmadığımı?Birde bu orkidenin satışı konusunda yasal bi engel varmı?

praecox
02-06-2008, 22:46
Longifoila ile incarnata kıyasını bu sayfadan (http://orchis.de/orchis/scripts/fset.php?id=380&id2=8)yapabilirsiniz.!
SAyın werbanik Dactylorhiza'lar da salepgiller sınıfındandır ancak ticari kullanımı çok özel izinlere bağlıdır. Bu bağlamda...
... izinsiz kopartılması, sökülmesi, toplanması satışı yasaktır.
Bilgilerinize

ibrahim37
03-06-2008, 02:27
Hocam orkideler konusunda bende bu siteyi çok sık kullanıyorum.
Ben ayrıca bölgesel ve yerel kayıtlardanda faydalanmaya çalışıyorum. Tübitak'n sitesine göre,
Species Dactylorhiza bithynica H.Baumann 0
Species Dactylorhiza chuhensis Renz & Taub. 0
Species Dactylorhiza euxina (nevski) H. Baumann Et Künkele 0
Species Dactylorhiza iberica (bieb. Ex Willd.) Soo 0
Species Dactylorhiza ilgazica Kreutz 0
Species Dactylorhiza incarnata (L.) Soo 0
Species Dactylorhiza nieschalkiorum H. Baumann & Künkele 0
Species Dactylorhiza osmanica (Kl.) Soo var: 2
Species Dactylorhiza romana (seb.) Soo subsp: 2
Species Dactylorhiza saccifera (brongn.) Soo 0
Species Dactylorhiza umbrosa (kar. Et Kir.) Nevski 0
Species Dactylorhiza urvilleana (steudel) Baumann Et Künkele 0
Türkiyedeki türler bunlar.
Ayrıca bir başka sitedede gördüğüm D. incarnata
yukardakine çok benziyor.
http://www.orkidelerimiz.com/orkidelerimiz/dac_inc_photo_english.htm
selamlar... saygılar...

fsuzen
09-06-2008, 09:44
Yürüyüşlerim sırasında bu iki cinse rastladım.Sayıları çok az ve piknik alanlarına,otlaklara çok yakın.Bu orkidelerin doğal ortamlarında çoğalmalarını sağlamak için ne yapabilirim? Bu konuda fazla bilgi bulamadım.Amacım hem bulundukları yerde hemde insanlardan uzak bölgelerde çoğalmalarını sağlamak.

Lalezar78
19-06-2008, 17:29
Geçtiğimiz hafta sonu köye gittiğimizde bulduğum bir orkide çeşidi.Daha önce hiç görmemiştim. Buradakilerden sanırım. http://www.orkidelerimiz.com/orkidelerimiz/lim_abo_photo_eng.htm

hexus
24-07-2008, 13:41
Üniversitede Ekoloji profesörümüzün söylediği Bir Söz Vardı ....
Erezyonun oluşumunda Tahrip Edici Dış Kuvvetler
1. Rüzgar
2. Yağışlar
3. Sıcaklık ve Nem
4üncü olarak Buna İnsanı Eklemek zorundayız...
Salep bitkisinin başına gelenlerin En başında insan gelmektedir.
Hatay Amik Gölü Artık Türkiye haritasında Yok ... Göl Suları Boşaltılarak Tarım Alanına Çevrildi ...
Yakın Bir Gelecekte ormanları ansiklopedilerde görebilir gelecek kuşaklarımız.

verdoque
07-12-2008, 15:31
Merhabalar,

Konuyu baştan sona okudum. Salep türlerinin tükenmekte olmasına ben de çok üzülüyorum. Üretiminin mümkün olmamasına da. Şimdiye kadar yapabilen olmamış sanırım ama bu bitkilerin doğal yaşam alanlarında üretimlerinin ve korunmalarının mümkün olup olmadığını merak ediyorum. Köylülerin salep yetiştirme konusunda ikna olmadığını okudum ama yetiştikleri yerlerde etrafı çevrilmiş ve korunan alanlar oluşturulması çok mu zordur?

Bir aile dostumuz keçiboynuzu tozu üretmek için bir işletme kurmuştu. 5-6 yıldır bu işi yapıyor. Bu tip işletmelerin desteklenmesi belki de gerçek salep kullanmaktansa doğal ikamelerinin daha ucuza elde edilip yaygınlaşmasıyla salep türlerinin toplanmasını azaltabilir.

Başbahcivan
11-12-2008, 21:04
Yasak değil ama bazı akademisyenleri karşınıza alabilirsiniz. Benden habersiz nasıl çalışırsınız diye!

Hocam bu saleb dediğimiz, likya orkidesimi? Bunları bir yerde çoğaltmak ve tekrar kazanmak, amacı ile koruma altına alırsak, çok yerden destek alabiliriz.
Benim kızım Tıbbi ve Aromatik Bitkiler mezunu.
Bu orkide türünü 5 10 tane yumrusunu ben temin ederim,arkadaşlarımın düşünceleri ne olur?

akinselcuk
04-05-2009, 18:41
Alıntı Yapılan Metin:
Yazıyı gönderen - sezenkiracı
Merhaba,
Yakın bir zaman önce sahlep işi ile ilgilenmeye başladım.Burada kurutma işlemi ile ilgili yazdılarınızı okudum ve uyguladım.Sahlep yumrularını ipe dizip keçi sütünde kaynattım bazılarını bezin uzerine serip gölgeli bir yerde kuruttum fakat sahleplerin birbirlerine deydikleri yerlerde küflenmeler meydana geldi.Bunu önlemek için ne yapmalıyım **** bunları kurtarmak mumkun mu çünkü elimde çok fazla sahlep var. Tavsiyelerinizi bekliyorum.Şimdiden teşekkürler





Süt ve salep besi yeri olarak görev yapıyor. Salebin üzerinde yeterince nem de var. Hava sıcaklığı da tam kıvamında. Küf mantarları için herşey mükemmel. İpe dizmenin amacı bu zaten yumrunun her yanında hava akımı meydena gelecek ki tetikte bekleyen bakteri ve küf mantarları üreyemesin.

Biyoloji , kimya , fizik genel kültürü yok. Hatta hiç değilse tecrübe bile yok. Sadece yumrudan para kazanıldığını bilmek var.

Onca yumruya ne kadar acısak azdır. Salep katliamı işte tam olarak budur. Onları toplarken kime satacağını bile bilmeyen insanlar salep yumrusu topluyor.

Salep dünya üzerinde sadece ülkemizde belli şartlarada yetişebilen kültüre alınması çok zor, farmokolojik değere haiz kıymetli bir bitkidir. Tamamen doğal olarak yetişir ve tüm dünyaya satılır. İngiliz çevre örgütleri Türkiyeyi hükümet nezdinde uyarır zaman zaman. Bu hızla salep toplarsanız nesli tükenecek diye. Bizim hükümet bu durumda uyanır ve aman ha salep satışı yasak bundan sonra sadece izin verdiklerim satılacak der. Ama tabi hükümet sezenkiracıyı nasıl takip etsin ? Dağdan toplar deposunda çürütür. Hükümet yasal ihracaatına engelleme yapabilir ancak.

Salebin ülkemizde yıllara göre ne kadar azaldığını İngilizlerden öğrenmemiz mi çok acı , yoksa sezenkiracı nın bunları ne yapacağını bilmeden bolca toplayıp çürütmesi mi ? Hangisi daha acı ?

Salep söze gelseydi insan nesline ne derdi ki ? Haliyle İngilizlere değil Türklere hitap ederdi bir kere kesin olan, ama acaba ne derdi ?

www.koniks.com sitesinden alıntıdır. Başlığın tamamını okumak için kısayol :
http://www.koniks.com/topic.asp?TOPIC_ID=12273

akinselcuk
04-05-2009, 18:48
Üniversite yıllarında salebi kültür bitkisi gibi yetiştirmek için uğraş verdim ama başarılı olamadım. İmkan bulduğumda tekrar deneyeceğim.

İnsanların salep yumrusu toplamalarını engellemek için ne yapılabilir ? Yaptırım içeren bir yol var mı ?

Orkun Kırcı
04-05-2009, 18:49
Birkaç gün önce yabantv de bu konudan bahsettiler. Muğla civarında toplayıcılar çok büyük zararlar veriyorlarmış. Yazık valla..

k0900
04-05-2009, 19:22
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=270527&postcount=8

Salep soğanlarının ihracının yasak olduğu yukarıdakı linkte belitiliyor !!

berduray
04-05-2009, 21:39
Birkaç gün önce yabantv de bu konudan bahsettiler. Muğla civarında toplayıcılar çok büyük zararlar veriyorlarmış. Yazık valla..


Maalesef;detay (http://www.bodrumbha.com/?sayfa=haberler&bolum=detay&haberID=5041)

Nariel
14-03-2010, 22:04
Bu orkideyi bugün fotoğrafladım. Deniz kıyısında bir kayalıkta yetişiyor. Çiçeklerin görüntüsü arıya benzediği için ürktüm:( Türü nedir acaba?

praecox
14-03-2010, 22:57
Ophrys... apifera diyesim var ncak binbir sp. si hatta b-varyetesi var.
hangi deniz kenarı derseniz bir fikir türetebiliriz belki.
Ama şahsım adına çok zor.
Sonuçta bir salepgil ve hatta bir ophrys olduğu kesin ama soya adı... zor.
ben bilemiyorum.
Kitaplarımı eşeliyeyim hatta neti karıştırayım.,,

Sonuç öyle ya da böyle bunu bulmak resmetmek dahi sizin çok şanslı olduğunuza bir delalet. :)

Nariel
14-03-2010, 23:15
Çevresini aradım taradım ancak bir tanecik daha bulamadım. Sanırım bu geniş bir alanda tekti. Akdeniz-Silifke-Taşucu civarında rastladım.

Silifke'de bundan önce iki tür orkidenin daha fotoğrafını çekmiştim, onları bulabilirsem en kısa zamanda buraya ekleyeceğim. Keşke doğada gezi yapacak daha çok vaktim olsa, Silifke'de ender bulunan birçok bitki türü fotoğraflayacağımdan öyle eminim ki..

berduray
15-03-2010, 09:37
Bu yabani orkideler hakikaten derya denizmiş meğer.

Oysa uzaktan hepsi aynı gibi, çiçek kısmının desenlerine bakınca hepsi birbirinden farklı..

Muhteşem..
Şu linkteki (http://www.orkidelerimiz.com/orkidelerimiz/taxa_eng.htm) resimlere baktım ama hiçbirini tam olarak benzetemedim.

Siz bitkiyi yakinen gördüğünüze göre belki bir fikir verebilir Sayın Nariel.

Ben de makinemi alıp çıkmalıyım doğaya...onlar tamamen kaybolmadan önce:)

Nariel
15-03-2010, 20:36
Bu da geçen sene fotoğrafladığım bir orkide türü. Yüksek rakımda yetişiyor.

Nariel
15-03-2010, 20:39
Sanırım bu da bir orkide idi ama çiçekleri açınca görüntüleme şansım olmadı:

berduray
15-03-2010, 21:04
74 nolu mesajdaki Orchis anatolica , bende bir yumru mevcut..tutar inşallah...

kumyaka2010
15-03-2010, 21:13
bende İzmir araştırma enstitusunden Mehmet Tutar beyin yolladıgı soganları diktim . Bakalım nasıl açacaklar merakla bakıyorum Ne zaman açarlar bir bilene soruyorum . Sokmesem olurmu ? Biraz soganların buyumesini istiyorum . Resimdeki orkideler bayagı buyuk . Selamlar .

berduray
15-03-2010, 21:17
An itibariyle burada açıyorlar...zamanlama ilkbahar ve sonbahar dönemi..ısının arttığı ve yağmurların aralıksız yağdığı dönem.
Doğada nasıl kalıyorlar aylarca , yıllarca toprak altında...sökmeyin bence.

Orkun Kırcı
15-03-2010, 22:05
Bu da geçen sene fotoğrafladığım bir orkide türü. Yüksek rakımda yetişiyor.

Bizim zeytinlikte de epeyce açmışlar bu yıl. Bir de toplayıcılar olmasa:mad:

Asya_lotus
15-03-2010, 23:42
Bana da izin verirseniz, bir kaç fotograf göstermek isterdim.

Lilium
15-03-2010, 23:47
İzin ne demek paylaşım da bulunmanız bizleri sevindirir.

Umarım üç yıl sonra ikinci mesajınızı yazmassınız.:)

Lilium
16-03-2010, 00:00
Sokmesem olurmu ? Biraz soganların buyumesini istiyorum .

Soğanlı bitkileri her yıl sökmeniz şart değil, Yalnız bulunduğu yerler su tutan yağmur sularından göllenen yerler olmasın.

3-4 yılda bir söküp kardeşlenenleri ayırmak yerini belleyip gübrelemek yeterlidir.

praecox
16-03-2010, 09:42
Salepgiller soğanlı bitki değillerdir. Hocamız kgürsan bizi bu konuda daha iyi aydınlatabilir. Bu tür salpeler tek soğanlı olmaz. biri geçen yılki biri yeni oluşturduğu bir çift rizom yumrudan oluşur. Bir tek yumru şayet yeni olanı değilse dikilmesinde fayda yok onu ancak salep gibi öğütür içersiniz. Şimdi bu yumruyu dikmek için çok geç. Yumru büyüklükleri az çok her yıl aynısıdır büyümezler ve çok nadiren yavrularlar.
Her sene eski yumrudan bir yenisi oluşur ve eskisi ölür. Salep kazanımı bu geçen seneki yumruyu söküp almak, yenisini tekrar yerine dikmek sureti ile kontröllü yapılsa da çiçekli bir bitkinin bu işlemede hasar almadan seney yaşamını devam etirmesi zor ise salpelerde enteresan bir dayanıklılık gözlemlenmekte.
Salepgillerin nadiren yavrulanması üretimin vegetatif olarak bu yavru yumruların ayrılması yolu ile çok zor eldesi asıl üretimdeki sorundur.
Azalmalarının nedeni de budur.

Tohumdan ürerler. Doğada bu türüne ve yerine göre kolay ürerlerse de insan eli ile sökümlerinden azalma hatta yok olma sebepleri bu özeliklerindendir.
Tohumdan yetme bir salep 3-5 yılda ancak çiçek açar.

Dolayısı ile de bu konuda bilgisi olmıyan arkadaşların bu konuya temkinli yaklaşmalarını, hatta katiyen doğadan sökmemeleri gerektiğinin de bir kez daha altını çizmemde fayda var sanıyorum.

Asya_lotus
16-03-2010, 20:46
Sanırım, Orchis tridentata?

yasarulutas
16-03-2010, 21:21
Güzel orkideler var bu resimlerde ve güzelim Türkiye' mde. Lakin benim memleketim (Sivas - Sızır) da, Salep sökülmesini engelleyen hiç bir kuruluş yok, jandarmaya şikayet etsen söken adamla başın belada, Orman işletmesine şikayet etsen adam ne yapacaksın sökmekle bitmiyor ya diyorlar ama benim takiplerime göre bitiyor bu salebin nesli. Bizim memlekette sadece sarı ve mor olanı yetişir.

Vildan Sönmez
16-03-2010, 22:06
Peki buna ne dersiniz arkadaşlar, Datça'da okaliptus ve çam ağırlıklı, maki ve çalı türleriyle desteklenen, benim gözlediğim onlarca kır çiçeği ve orman hayvanlarının barındığı küçük bir orman, orman işletmesi tarafından temizleniyor.

Okaliptuslar dipten kesiliyor.(kökleri kalıyor, bilirsiniz belki okaliptus köklerinden verdiği sürgünlerle çoğalabiliyor). Bunu yaparken orman tabanı dümdüz ediliyor tam tarifi ile. (Datça'da okaliptus kesimi (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=19798))

Ben bu alanda bulabildiğim bir kaç kök söktüm eve getirdim, yanlış mı yaptım?

130697

130698

130699

Ziya Soner
17-03-2010, 16:44
Sayın VİLDAN HN,

Olağanüstüsünüz.

İnşaallah fazla geç kalmamışızdır.Bu resimlerin çekildiği tarih ne zaman?

Muğla orman bölge müdürü İBRAHİM AYDIN bey ,(bu bölgede ona bağlı) benim hem iyi ahpabım,hem de doğayı ,tabiatı ve ülkesini çok seven birisi; mecburiyeti dahi olsa, o ağaçları kesmemek için her türlü savaşı verebilecek birisi .

Kesin atlamaz ve müsaade etmez. Mutlaka bir neden vardır (orman yangın müdahale yolu v.s)

Resimlerin çekildiği tarihi bildirir iseniz hemen kendisi ile görüşüp,aydınlanacağımız bilgiyi alıp ,sizlere de bildireceğim.

En derin Saygılarımla

Ziya Soner
17-03-2010, 16:51
Sayın VİLDAN hanım,

Bu hafta sonu çektiğiniz ifadenizi okurken atlamışım,özür diliyorum.

Ve hemen şimdi çalışmaya başlıyorum.Sizleride bilgilendireceğim.

Tekrar saygılarımla

Ziya Soner
17-03-2010, 17:47
Sayın doğayı sevenler,

MUĞLA bölge müdürümüz,Sayın İBRAHİM AYDIN beye şimdi ulaştım ve konuştum. Kendileri olayla derhal ilgileneceğini ve yarın bizleri aydınlatacağını söyledi.

Bilgilerinize

Saygılarımla

praecox
17-03-2010, 19:18
Ben bu alanda bulabildiğim bir kaç kök söktüm eve getirdim, yanlış mı yaptım?

Bence evet yanlış yaptınız. :(

Sökülen ormanlık alanda görebildiğim kadarı ile ökaliptüsun, çam fidelerinin gelişimini engelliyen baskın halini frenlemek amacı ile kesilmiştir. Bunu ilk fotoda da görmek mümkün.

Sahlepleri sökmiyeceklerinden üzerine bassalar dahi bir sorun teşkil etmiyecektir. Yarı rizomu hasar görse de, seneye yeniden filizlenecek çiçek açacaktır.
Saleplerin o şekilde ışık alan bir ormanda çok daha iyi gelişecekleri de, ege bölgesi akdeniz köşesindekiler için çok uygun bir ortamdır.

Şayet ökaliptüs gölgesinde kalsa idi o salepler o zaman vildan hanımın sökmesi mantık teşkil ederdi, ancak eve değil yine aydınlık çayır bir yere nakletmek dikmek... uygun olurdu.

Yazının devamı için:

Datça'da okaliptus kesimi (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=19798)

Vildan Sönmez
18-03-2010, 08:38
Teşekkürler sayın preacox, net soru ve net cevap oldu.


Saleplere gelince bu kadar baskı altında inşallah, ama inşallah dediğiniz gibi zarar görmemiştirler. Ölmez sağ kalırsak, önümüzdeki yıl Mart ortası yine gider, sizin haklı olduğunuzu görürüm. Ve saksıya aldığım Salep yumrularını yerlerine dikerim.

Yazının devamı için:

Datça'da okaliptus kesimi (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=19798)

berduray
18-03-2010, 12:19
Bu bir günah çıkarma yazısıdır!!!

Bir sene önce bol bol yumru gördüğüm yerlerde yapılan inşaat çalışmaları sonucu artık yumru yok.

Gittikçe azalıyor, sökülüp satılıyor.

Saksıda olması hiç olmamasından iyidir mantığıyla 1-2 yumru aldım.

Elbette doğadan söküme ben de karşıyım.

Ne yazık ki yaşam alanları giderek daralıyor.

malina
18-03-2010, 16:04
Bu konuya tam uymayan ama önemli yazışmaları yeni başlık altına taşıdım:

Datça'da okaliptus kesimi (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=19798)

Vildan Sönmez
18-03-2010, 21:49
Ağva'dan İstanbul'a dönüş yolunda Çağlayan mevkiinde, sağda asfaltın hemen kenarında çiçek ve saleplerden oluşan yoğun bir çiçekli alannın yarısına kadar dozerle kazılmış. iş makinası akşam paydosunda kenarda bırakılmıştı. Muhtemelen ertesi gün bu alanda kazılacaktı.
Bu katliamların yanında bizler saksıda büyütmek için aldığımız iki yumru için suçluluk duyuyoruz.

Bu bir günah çıkarma yazısıdır!!!

Bir sene önce bol bol yumru gördüğüm yerlerde yapılan inşaat çalışmaları sonucu artık yumru yok.

Gittikçe azalıyor, sökülüp satılıyor.

Saksıda olması hiç olmamasından iyidir mantığıyla 1-2 yumru aldım.

Elbette doğadan söküme ben de karşıyım.

Ne yazık ki yaşam alanları giderek daralıyor.

tropik
21-03-2010, 18:03
Arkadaşlar bizim burada (Bodrum) sık sık dağa çıkıp orkideleri araştırıyorum, çok değişik orkideler olduğunu söylüyorlar ama ben sadece şu türleri bulabildim;
Orchis tridendata
Ophrys vernexia
İnşallah daha fazla bulabilirim yaşadığım yerde bu kadar güzel bitkilerin yetiştiğini görmek beni çok mutlu etti. :D

cem kaptan
28-04-2010, 05:12
Maalesef İzmir'de Orchis katliamı başlamış ve halen devam etmekte... Fotoğraf çekimlerine gittiğim bölgelerde bunu gözlemliyorum. İşin kötüsü çiçekli halde topladıkları yetmiyormuş gibi, bir paçavra misali sağa sola attıklarını tespit ettim. Elimden geldiğince, Deniz Yıldızı misali, kazdıkları kuru toprağa, yumrulu çiçekleri tekrar dikmeye çalıştım ama hepsine yetiştiğim asla söylenemez. Bu işin cezai bir yaptırımı yok mu? http://www.koniks.com/topic.asp?TOPIC_ID=12273&whichpage=2 Adam 3 ton toplatacağını, pazar aradığını açıkça yazmış, üstelik telefonunu vermeyi de ihmal etmemiş... Güleriz, acınacak halimize...

gipsyy
17-10-2010, 00:39
merhaba
Salep üretimi ve orkideler hakkındaki fikirlerinizi araştırma yaparken tesadüfen gördüm ve paylaşma gereği duydum. Öğrencilerimle yaptığım bir projede bu konuyu işledik ve projemizle ödül aldık. Biz projemizde salep yerine leblebi tozu kullanarak salep içeceğinin tadına ulaştık hatta daha güzel bir içecek ürettik. şu anda seri üretim için firmalarla anlaşmaya çalışıyoruz. bu sayede salep tahribatına dur demiş olacağız hem de salep içeceğinin tadından vazgeçmeden.

umcor81
02-01-2011, 23:21
Konuyu okuyunca bizim Düzce'deki o canım orkide alanlarının talan edildiğini hatırladım.Bir sene fotoğrafını çektiğim alan bir daha ki senede maalesef yok oluyor.Hele her sene baharda zevkle seyrettiğim türler artık yok,en azından benim bildiğim alanlarda.Sizlerle 2010 senesinin baharında yeni keşfettğim bir türü paylaşmak isterim.Sevgiler.(Her halde tür olarak ismi bu....Platanthera holmboei.....)

umcor81
04-01-2011, 17:39
Sizlerle İlimiz Düzce'den çok sevdiğim Orkide türlerini paylaşmak istedim.Genel olarak son ikisi.Anacamptis türleri umarım seversiniz.Sağlıcakla.

pria
06-04-2011, 11:35
"YALAYARAK" YOK EDİYORUZ

http://www.odatv.com/n.php?n=yalayarak-yok-ediyoruz-0604111200

Vildan Sönmez
06-04-2011, 11:44
Tam bir yıl sonra aynı yere gittim. Tek bir ağaç dikilmemiş, açılan alanlarda tek bir çalı, tek bir ot bitmemiş.

Teşekkürler sayın preacox, net soru ve net cevap oldu.


Saleplere gelince bu kadar baskı altında inşallah, ama inşallah dediğiniz gibi zarar görmemiştirler. Ölmez sağ kalırsak, önümüzdeki yıl Mart ortası yine gider, sizin haklı olduğunuzu görürüm. Ve saksıya aldığım Salep yumrularını yerlerine dikerim.

Yazının devamı için:

Datça'da okaliptus kesimi (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=19798)

ssoliver
09-04-2011, 09:22
Seralarda salep için yetiştiricilik yapılır mı acaba?

Asya_lotus
10-04-2011, 21:39
Bugün fotograflarım:

umcor81
16-04-2011, 20:49
Bizim Düzce'de bir anda sayabileceğim,on sene içinde,belki bir kaç yüzyıl hiç ellenmemiş arazi parcaları talan edildi.Olmaz böyle şey diyebileceğiniz,Orkide türleri,Süsen türleri,Yabani soğanlar,diğer pek çok aromatik bitkiler.Unutmadan bir de oralara gittiğim zaman gördüğüm,Üveyik Kuşları,yok yok yok.Hem yazdım.Hem kahırlandım.Lanet olsun paranıza,plazalarınıza,medeniyetinize.Üzgünüm umarım beni bağışlarsınız.Sevgiler.

Asya_lotus
27-04-2011, 20:57
Dün yine iki tane yakaladım :rolleyes:

206696

206697

sariefe
28-04-2011, 05:03
Erkeklerde iktidarsızlık kadınlarda aşırı tüylenmeye yol açan baş belası orkidelerden iki tanede ben fotoğrafladım. Salep içicez diye sağlığımızdan olmaya gerek yok. Uzak durmakta fayda var. Bitkileri canlı görmek isteyen varsa da yeri çok ilginç. Boğaz köprüsünün tam altında çıkmışlar. Görebilmek için köprüden biraz sarkmak gerekiyor.

Orchis papilionacea
244529

244530

Orchis longicornu
244531

244532

Ziya Soner
05-05-2011, 15:55
Erkeklerde iktidarsızlık kadınlarda aşırı tüylenmeye yol açan baş belası orkidelerden iki tanede ben fotoğrafladım. Salep içicez diye sağlığımızdan olmaya gerek yok. Uzak durmakta fayda var. Bitkileri canlı görmek isteyen varsa da yeri çok ilginç. Boğaz köprüsünün tam altında çıkmışlar. Görebilmek için köprüden biraz sarkmak gerekiyor.

Selam.,
Erkeklerde iktidarsızlık,kadınlarda aşırı tüylenmeye yol açan baş belası orkideler lafınızla ne demek istediğinizi,bu çiçeğe sevgi ve yetiştiren biri olarak(yaklaşık 40 yıl)anlıyamadım!!!!
1)Bilmediğimiz birşey varsa bizi aydınlatırsanız seviniriz.
2)Sizin bir sorununuz var bunu da artık çaresizlik içerisinde orkide çiçeğine bağlıyorsanız,
bu çok ciddi ve üzücü bir durum ,süratle iyi bir hekime başvurmanızı tavsiye ederim.
3)Canlısını görmek için de boğaz köprüsünden sarkıp kendinizi tehlikeye atmayın,
Buyrun gelin biz size gösterelim.

Saygılarımla

saydemir
05-05-2011, 18:52
Bu da Balıkesirden,
209221
Orchis papilionacea

sariefe
06-05-2011, 23:13
Selam.,
Erkeklerde iktidarsızlık,kadınlarda aşırı tüylenmeye yol açan baş belası orkideler lafınızla ne demek istediğinizi,bu çiçeğe sevgi ve yetiştiren biri olarak(yaklaşık 40 yıl)anlıyamadım!!!!
1)Bilmediğimiz birşey varsa bizi aydınlatırsanız seviniriz.
2)Sizin bir sorununuz var bunu da artık çaresizlik içerisinde orkide çiçeğine bağlıyorsanız,
bu çok ciddi ve üzücü bir durum ,süratle iyi bir hekime başvurmanızı tavsiye ederim.
3)Canlısını görmek için de boğaz köprüsünden sarkıp kendinizi tehlikeye atmayın,
Buyrun gelin biz size gösterelim.

Saygılarımla

Mesajımdaki ironiyi anlayamayacağınız, yazdığınız mesajın seviyesinden çok açık. Onun için uğraşmayın.

Ayrıca, çok şükür benim bir sorunum yok. Olsa da bunun ciddiyeti ve üzüntüsü sizin derdiniz değil, hele bana hekim tavsiye etmek haddiniz değil. Haddinizi bilin ve bana hekim tavsiye edeceğinize kafanızı; 40 yıldır salep orkidesi yetiştirdiğinizi söylediğiniz halde bu bitkilerin nesillerinin neden tükenme tehlikesinde olduğuna yorun.

Saygı bizden.

tabus
15-01-2012, 10:06
Dolayısı ile de bu konuda bilgisi olmıyan arkadaşların bu konuya temkinli yaklaşmalarını, hatta katiyen doğadan sökmemeleri gerektiğinin de bir kez daha altını çizmemde fayda var sanıyorum.

Antalyanın 25 km kadar kuzeyinde, orman içerisinde, keçi otlatıldığı bir yerde küçük bir yerim var. Doğaya düşkün olduğum için nefis kokulu çiçeklerini gördükten sonra iyice meftunu oldum. Sonra da haklarında bilgi edinmeye çalıştım ve devam ediyorum. Konu tam anlamıyla engin. Daldıkça derinleşiyor. Burada da gördüğüm gibi, olan biten tam bir kargaşa.. Tamam ben de katılıyorum. Nadir ve endemiklerin doğadan sorumsuzca toplanması hiçte hoş değil. İhracı da yasaklanmalı. Yasak sonucu değiştirir mi? Bence hayır. Üretimini teşvik edebiliyor muyuz,hayır. O halde, tarla açılması, aşırı otlatma gibi nedenlerle sonu yaklaşan bu güzelliklerin farkında olanlar söküp bahçelerinde yetiştirmesinler de yok olmasını mı seyretsinler? Bir orta yol yok mu?
Zor da olsa bir türünü tohumdan ürettim. Müjdeler olsun.
Tohumdan üretimi hakkında deneyimi ve veya bilgisi olan varsa dinlerim.

umcor81
03-02-2012, 19:53
Bu arada hiç ilginizi çekti mi bilmem.Sayın Başbakanımız Bucak ilçemizin Salep'inin çok güzel oldugunu ve sürekli içtiğini söyledi.Bugün günlük medyayı okurken bir haber içimi cız ettirdi.Bucak ilçemizdeki salep üreticileri,salep sıparişlerinde %150'lik bir artış olduğunu belirtmiş.Vah ki vah gitti canım ülkemizin yabani orkideleri,başlar artık kırda bayırda salep soğanı toplama ve satma yarışı.Ne diyeyim Sayın Başbakanımızın böyle hassas,yaşamak ve çoğalmak için kırlardan başka yaşam yeri olmayan,islah ve başka üretim biçimi olmayan bu Ülkemizin nadide güzelliğini de düşünmesini isterdim.Sağlıcakla.

naturefan
07-02-2012, 19:49
Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin nesli tehlikedeki bazı soğanlı/yumrulu bitkileri ürettirme projeleri var. Salep için de, benzer bir proje yapılamaz mı? Vatandaşlar bilinçlendirilirse, talep biraz da olsa azaltılabilir. Ayrıca, diğer ülkelerin çözümleri araştırılabilir.

gultar
06-03-2012, 10:54
Evimizi aldığımızda çevredeki boş arazide bulduğum doğal orkideleri saksılara aldım (çevrede binaların yapımı devam ediyor, yok olma tehlileri vardı-salep yapma gibi bir niyetim yoktu) ve her yıl çiçek açmalarını büyük bir zevkle izliyorum bu hafta bir tanesi açtı.Paylaşmak istedim. Cinsini de öğrenebilirsem sevinirim.

cem kaptan
06-03-2012, 11:33
Evimizi aldığımızda çevredeki boş arazide bulduğum doğal orkideleri saksılara aldım (çevrede binaların yapımı devam ediyor, yok olma tehlileri vardı-salep yapma gibi bir niyetim yoktu) ve her yıl çiçek açmalarını büyük bir zevkle izliyorum bu hafta bir tanesi açtı.Paylaşmak istedim. Cinsini de öğrenebilirsem sevinirim.

Yanılmıyorsam, Ophrys umbilicata olması gerek...

Saygılarımla,

gultar
07-03-2012, 10:43
Sn.cem kaptan teşekkür ederim hemen kaydettim.

sakdag
07-03-2012, 10:47
Sayın Gultar, çiçeklerinin fotoğraflarını daha detaylı (makro) görmemiz mümkün olabilir mi acaba?

selis
07-03-2012, 11:18
Sn. Gultar, (bence) salep yapmayacağınızı özellikle belirtmenize gerek yok. Bizler bitki dostu olarak zaman zaman ormanda gördüğümüz bir bitkinin bir tanesi bizde de olsun istiyoruz. Onları yok etme neslini tüketme gibi bir gayemiz asla olamaz..

Ben de birkaç kök almıştım.. Fakat henüz açmadılar.. Bulundukları ortam gölge olduğu için ben de gölgeye dikmiştim.. Sizinkiler de mi gölgede acaba?

gultar
07-03-2012, 11:23
Sn sakdag, üzgünüm, bir kaç kez daha çektim ama netleştiremiyorum. İyi bir fotoğrafçı değilim makinemi de iyi kullanamıyorum. Makinem fujifilm 14 megapixel finefix AV (üzerinde Yazanlar) bu makineyi kullanmasını bilenler hangi ayarlara girmem gerektiğini yazarlarsa, ayarlar ,ona göre çekim yapabilirim sanıyorum.(Daha yakın ve net çekim için) Öneri bekliyorum.

sakdag
07-03-2012, 11:23
Geçen yıl bir arazide minik minik açan kır orkideleri görmüştüm, belki fotoğrafını çekmişimdir hatırlayamadım şu an. Her neyse, doğada kalması gerektiğini düşündüğüm için çok istesem bile bir kök bile almamiştım. Bu sene aynı yeri, greyderlerin yol açmak için kazıdıklarını gördüğümde şok oldum. Keşke bir kök alsaymışım diye içimden geçirmedim değil doğrusu....

Sayın Gultar, benim makinem sony 7.2 piksel, makrolar için üzerinde lale olan bir düğme var. Ona bastığımda hangi ayarda olursa olsun makro moduna geçiyor. Yardımcı olmayı çok isterdim , orkideciğin çiçeğinin detaylarını çok merak etmiştim.. Saygılar.

gultar
07-03-2012, 11:58
Sony 7.2 benim eski makinem onu daha iyi tanıyordum bunda da lale motifi var dediğniz gibi onu da denedim ama netleşmedi. 114 nolu mesajda sn. cem kaptan'ın belirttiği orkide ismini google da aradığınızda bu çiçeğin makro fotoğrafı var bir bakın isterseniz.

selis
24-03-2012, 19:47
Bendekiler bunlar..

Çiçekleri o kadar minik ki, net çekebilmek biraz zor..

sakdag
08-04-2012, 08:14
Her yıl ziyaret ettiğim vahşi güzellerim; bu yıl sadece 5-6 köktüler. Geçtiğimiz yıllarda 250 metrekarelik bir alanda yayılma göstermişlerdi. Daha önceki mesajımda da belirttiğim gibi, yol açma çalışmalarının ortasında kalmışlardı. 5-6 kök kaldıklarını görmek üzücüydü. :(

Ama yine bu güzelliklerini; görmeyi bilen gözlere sunmayı ihmal etmemişlerdi... ;)

280720

280721

sakdag
26-04-2012, 08:05
287098


287099


287100

Ziya Soner
27-04-2012, 17:26
Olağanüstü. çok teşekkürler. Bunların oldukları yer ile bilgi verebilirmisiniz.
Peşinen teşekkürler.

sakdag
27-04-2012, 17:34
Balıkesir yöresi, dağlık bölgeler.

Ziya Soner
27-04-2012, 17:36
Teşekkürler

gultar
29-04-2012, 09:59
Son doğal orkidem de açtı çok zarif...

Ziya Soner
29-04-2012, 14:42
Son doğal orkidem de açtı çok zarif...

Saksıya alıp,doğadaki başarısını devam ettirebilmek büyük başarı.Tebrikler.Ellerinize sağlık.

serdar1
24-06-2012, 23:46
Bunlarda benim köydeki mini ormanımın kazılıp işlenmiyen kısmda ki salep bitkileri

umcor81
07-10-2012, 21:02
Konuyu okuyunca bizim Düzce'deki o canım orkide alanlarının talan edildiğini hatırladım.Bir sene fotoğrafını çektiğim alan bir daha ki senede maalesef yok oluyor.Hele her sene baharda zevkle seyrettiğim türler artık yok,en azından benim bildiğim alanlarda.Sizlerle 2010 senesinin baharında yeni keşfettğim bir türü paylaşmak isterim.Sevgiler.(Her halde tür olarak ismi bu....Platanthera holmboei.....)

Bugün itibarı ile yaşadıkları Meşe ormanı ve civarı yerle bir.Artık Düzce ilimizde başka hiç bir yerde göremediğim tür Salep fotoğraflarda kaldı.Bu durumu paylaşmak istemezdim,ama gerçek bu.

praecox
07-10-2012, 21:37
Bennim bir profesör hocam vardı univde. "-Ben doğa için hiç endişelenmiyorum aslında... ben asıl insanoğlu için endişe duyuyorum, zira doğa her daim dengesini bozan çığrından çıkmış mahlukatları kendi dışına atmayı imha etmeyi bilmiştir. Tam günümüz değin bunu 5 kez yaptı. ( dünya ya 5 kez format attı, resetledi...) korkarım bunu insanoğluna da yapacak. sora doğa yeniden dengesini kuracak."

Mesele bu aslında o tür bu tür meselesi değil doğanın meselesi.

doğa bizi de dışlıyacak ve kenndi dengesii biz olmaksızın kurup devam edecek.

Durmak yok yola devam yetmez ama evet 2B arazileri HES ler gDO lar yola devam tekmeyi yiyeceğiz vorumuza yakındır...
Kentsel dönüşüm ormanların yok olması doğanın hiç de derdi değil aslında...
Asıl sorun malumunuzdur umarım.

ilkazra
09-01-2013, 14:59
Çok alımlı çok güzeller,çoğaltılamamaları kötü..Birkaç resimde benden;) olsun

tabus
20-01-2014, 22:34
Bennim bir profesör hocam vardı univde. "-Ben doğa için hiç endişelenmiyorum aslında... ben asıl insanoğlu için endişe duyuyorum, zira doğa her daim dengesini bozan çığrından çıkmış mahlukatları kendi dışına atmayı imha etmeyi bilmiştir. Tam günümüz değin bunu 5 kez yaptı. ( dünya ya 5 kez format attı, resetledi...) korkarım bunu insanoğluna da yapacak. sora doğa yeniden dengesini kuracak."

Mesele bu aslında o tür bu tür meselesi değil doğanın meselesi.

doğa bizi de dışlıyacak ve kenndi dengesii biz olmaksızın kurup devam edecek.

Durmak yok yola devam yetmez ama evet 2B arazileri HES ler gDO lar yola devam tekmeyi yiyeceğiz vorumuza yakındır...
Kentsel dönüşüm ormanların yok olması doğanın hiç de derdi değil aslında...
Asıl sorun malumunuzdur umarım.


Görebildiğim kadarıyla, konu başladığı gibi devam edememiş.
Önce sorumu sorayım:Kır orkidesini (terrestrial orchid) tohumdan yetiştirmek için gerekli olanlar nelerdir? Ticari olarak yetiştirmekle amatör olarak yetiştirmenin farkı var mı?
Benim Antalya/Varsak/Kirişçiler mevkiinde tapulu bir tarlam var. Satın aldığım zaman etrafımda 17 tane kocaman meşe ağacı vardı. Tarlanın asıl sahibi ölünce mirasçılar arasında bölüşülmüş ve ben 10 kadar mirasçıdan birinin hissesini almıştım. Diğer tarlaların çoğu ekim dahi yapılmadığından kısmen makiliğe dönmüştü.Ekilenler de çoğunlukla tedricen nadasa bırakılıyordu.
Ben de botanik veya ziraat eğitimi almadığım için sadece kuraklığa dayanıklı türler yetiştirmek hedefindeydim.
Tarla içinde önce Sternbergia Lutea'yı keşfettim.İsmin sonradan öğrendiğimi söylemeliyim. Sonra crocuslar,anemoneler ve köylülerin sümbül dedikleri orkideler..
Başlangıçta ne yapacağımı bilemedim. Söküp çıkarsam öleceğini düşünerek denemedim bile. Fakat çiçeklerin görsel güzellikleri,kokuları beni öylesine cezbettiki..Dahası bunların gelip geçici (bir yıllık, iki yıllık, kalıcı) olup olmadıkları, seneye de açarsa nasıl bulurum gibi dünyayı 50 yaşından sonra yeniden keşfetmeye başladım.
Konuya sonra dönerim. Şimdi etrafımda ancak 9 tane meşe ağacı var ve bunların 3 tanesi benim gibi yabancıların yeni satın aldığı tarlaların içinde. Makilik büyük ölçüde azaldı. Bu tarlaların içerisinde de bulunabilen türlü çiçekler sürekli ekim ve keçi otlatmaları nedeniyle kaybolup gitmekte..
Bir süredir, okuyup öğrenerek,sorup soruşturarak etrafımda bulabildiğim çiçeklerin yerlerini değiştirmek suretiyle tarlanın belirli bölümlerinde bir araya getirmeye başladım. Bu işlemin bir sonucu olarak onlar da kendiliğinden çoğalmaya başladı. Fakat orkideler konusunda aynı cümleyi söyleyemeyeceğim.
Şimdilerde kısmen de olsa bazılarında başarı sağladım fakat kendimi yeterli görmüyorum..
Acaba her yönüyle tartışılabilen bu konuda yani yetiştirme konusunda kim nasıl yardımcı olabilir? Varsa yasal zorluklar nasıl giderilmelidir?

Başta praecox olmak üzere herkese kolay gelsin..

eng128
26-04-2014, 16:46
Merhaba forumda yeniyim bende bir foto ekliycem.

eng128
26-04-2014, 16:57
Çiçekçilerde satılan orkidenin vahşisi(deştisi).

münevver48
18-02-2015, 09:03
bir yaban güzeli maalesef latince adını bilmiyorum.yöremizdeki adı pat patanik ne yazık ki her geçen gün sayıları azalmakta.

537499

serdar1
03-05-2015, 14:30
Köyümüz civar tepelerinde yeni 2 tür salep orkideleri .Bunlarla beraber şimdilik 3 tür yetişiyor civarımızda diğer çeşitlerinide resimlemek güzel olacak.

serdar1
03-05-2015, 16:47
Bu salep orkidesi ile 3. çeşidi

serdar1
19-05-2015, 20:20
Bununla beraber 4 çeşidi Arı salebi her birinin açma vakitleri farklı O yüzden hepsini bir anda göremiyoruz.

serdar1
24-05-2015, 14:07
Çiceklerini döküp tohum hale gelen salep orkidesi

serdar1
03-06-2015, 18:14
Mini ormanım da ki salep orkide çeşitleride açmışlar. En son açan türü bölgemizde bu sanırım. Yumrularıda pek kücük insan toplamaya kıyamaz bunları.

serdar1
03-06-2015, 18:23
Salep orkidelerini resimlerken fark ettim, her bir çeşit in açma zamanları arasında 10-15 günlük zaman dilimi var. İri yumrulu salep orkide çeşidi ilk açan tür, yumru büyüklüğü ufak olan türler en son açıyor.

looktr
14-02-2016, 14:18
Zonguldak Çaycuma Kayıkçılar köyünde yaşıyorum. Eskiden köyümüz ile filyos çayı arasında kalan arazide düzensiz çınar ve kızılağaç koruluğu vardı. Burada üç çeşit salep yıllardır doğal olarak yetişiyor. Köyümüzde neredeyse hiçkimse bu bitkiyi tanımıyor. Eskiden her yıl komşu beldelerden belli kimseler gelir, kazmayla köklerini çıkarıp toplardı.

Şimdibu arazi BEÜ Çaycuma MYO kampüs alanına dahil edildi. Tüm ağaçlar kesilip arazi düzlendi ve çam fidanları dikildi. Burada doğal olarak salep yetişmeye devam ediyor. Bimerden bunların incelenmesi için istek gönderdim. İsterim ki üniversite bunları incelesin, ticari üretimi için çalışmalar başlatsın. Su akar türk bakar misali çok değerli ürünlerimiz var ama kıymetini bilen yok.

looktr
14-02-2016, 14:24
Bugün itibarı ile yaşadıkları Meşe ormanı ve civarı yerle bir.Artık Düzce ilimizde başka hiç bir yerde göremediğim tür Salep fotoğraflarda kaldı.Bu durumu paylaşmak istemezdim,ama gerçek bu.
Bahsettiğiniz türün fotoğrafını paylaşabilir misiniz?

Bu arada, 3 yıl düzecede kalmıştım. Doğanın böyle katledilmesini, bir de bildiğimiz yer isimlerini duyunca daha çok üzülüyor insan.

looktr
14-02-2016, 14:29
Aklıma gelmişken İstanbul Kurtköyde oturanlar varsa orada da çokça salep gördüm. UGETAMın olduğu bölgede, hala beton atılmamış aralarda tek tük salep görüyorsunuz. EMSEY hastanesinin yanında, NFK ilköğretim okulunun arkasında salep toplayabilirsiniz.

looktr
14-02-2016, 14:54
Ülkemizde kanunların uygulanış şekli tam anlamıyla çileden çıkarıyor. Elin oğlu ormanı keser ormancıya rüşvet verir, ne varsa yok eder. Kimsenin umurunda olmaz.
Sen üç tohum toplarsın, işgüzar bir memur hayatını karartır. Benzeri bizzat başımıza geldi.



Öyle bir yasak yok ancak şöyle ki...
Şayet evinizde ve/veya bahçenizde bu doğal türlerden birini yetiştiriyor iseniz bunu doğadan toplamadığınızı kanıtlamanız gerek. Bundan dolayıdır ki bu tarz doğal türleri yurtdışında seradan veya çiçekçiden alırsanız size bunların doğadan toplanmadığına kendi doku kültürü ortamında üretildiklerine dair bir menşeei şaadetnamesi gibi bir belge verirler. Bunu da saklamanız gereklidir.

Bir not da Ormanlarımızdan meşe palamudu dahi toplamak izne tabiidir. Bir kanunun uygalnmaması onun olmadığını varsayamayız.

looktr
14-02-2016, 15:15
merhaba
Salep üretimi ve orkideler hakkındaki fikirlerinizi araştırma yaparken tesadüfen gördüm ve paylaşma gereği duydum. Öğrencilerimle yaptığım bir projede bu konuyu işledik ve projemizle ödül aldık. Biz projemizde salep yerine leblebi tozu kullanarak salep içeceğinin tadına ulaştık hatta daha güzel bir içecek ürettik. şu anda seri üretim için firmalarla anlaşmaya çalışıyoruz. bu sayede salep tahribatına dur demiş olacağız hem de salep içeceğinin tadından vazgeçmeden.

bununla ilgili hbaer , detaylı bilgi vs paylaşabilir misiniz?

heineken
02-07-2016, 19:40
Herkese selamlar.
Yıllardır forumu takip ederim. Üye olmak yeni kısmet oldu.
Anlayamadığım bir konu var. Burada yorum yapan üstadlar salep orkidesinin yetiştirilmesinin mümkün olmadığını belirtmişler. İnternette karşıma çıkan birkaç kaynakta farklı bilgiler gördüm.
Salep Orkidesi Yetiştirmek Kârlı Bir İş (http://www.myfikirler.org/salep-orkidesi-yetistirmek-karli-bir-is.html)
İLÇEMİZE KAZANÇLI ÜRÜN ALTERNATİFİ: SALEP ORKİDESİ YETİŞTİRİCİLİĞİ - Bucak Ziraat Odası Resmi İnternet Sitesi (http://www.bucakziraatodasi.com/ilcemize-kazancli-urun-alternatifi-salep-orkidesi-yetistiriciligi/)

Bunlar size göre tamamen hayal ürünü müdür? Fikirlerinizş paylaşırsanız sevinirim

Rtanyel
03-07-2016, 10:27
Uzun zamandır Orkidenin asla kültüre alınamayacağı söylensede, MADO nun sahibi Mehmet Kanbur, bir orkideden 5-6 yumru alacak şekilde bunu başarmış ve oldukça büyük tarlalarda seri üretimine başlamıştır, bunla ilgili link verme gereği duymuyorum, internette sayısız taze bilgiye ulaşabilirsiniz.
Aman dokunmayın, müzeye koyun mantığı yerine, alıp inceleyip, ihtiyaçlarını analiz edip uygun ortam hazırlayarak çoğaltmak bitki içinde, insan içinde çok daha faydalıdır.
Günümüzde, yıllar süren uzun çalışmalar sonucunda hayvan ve hatta belkide insan klonlanabilirken, bir çiçeği çoğaltmanın imkansız olduğundan bahsedecek kadar kolaya kaçmamız, araştırmadan geliştirmeden tembellik yapmamız, sonrada bunu doğaseverlilik olarak açıklamamız, belkide orkidenin zararına olacaktır, ayrıca tohumdan çimlendirme konusunda gerekli ortam hazırlama teknikleride geliştirilmiştir, ( elbette doğasever Türkler tarafından değil )
Bir tek yumruyu alıpta saksıda çoğaltmak isteyen insanlara bile doğa katili muamelesi yapmanız çok acı, sizin doğayı sevdiğiniz kadar, doğanında sizi sevmesi dileklerimle, herkese saygılar...

Doku_Kültürcü
03-07-2016, 12:42
Uzun zamandır Orkidenin asla kültüre alınamayacağı söylensede, MADO nun sahibi Mehmet Kanbur, bir orkideden 5-6 yumru alacak şekilde bunu başarmış ve oldukça büyük tarlalarda seri üretimine başlamıştır, bunla ilgili link verme gereği duymuyorum, internette sayısız taze bilgiye ulaşabilirsiniz.
Aman dokunmayın, müzeye koyun mantığı yerine, alıp inceleyip, ihtiyaçlarını analiz edip uygun ortam hazırlayarak çoğaltmak bitki içinde, insan içinde çok daha faydalıdır.
Günümüzde, yıllar süren uzun çalışmalar sonucunda hayvan ve hatta belkide insan klonlanabilirken, bir çiçeği çoğaltmanın imkansız olduğundan bahsedecek kadar kolaya kaçmamız, araştırmadan geliştirmeden tembellik yapmamız, sonrada bunu doğaseverlilik olarak açıklamamız, belkide orkidenin zararına olacaktır, ayrıca tohumdan çimlendirme konusunda gerekli ortam hazırlama teknikleride geliştirilmiştir, ( elbette doğasever Türkler tarafından değil )
Bir tek yumruyu alıpta saksıda çoğaltmak isteyen insanlara bile doğa katili muamelesi yapmanız çok acı, sizin doğayı sevdiğiniz kadar, doğanında sizi sevmesi dileklerimle, herkese saygılar...

Tohumla çok daha fazla üretim yapmanız mümkün. Yumru üzerinden gidilecek olursa bir yumrudan 1 ila 4 arasında yeni yumru elde edilebiliyor. Ama, bir tohum kapsülünden yaklaşık (türden türe, tohum kapsülü büyüklüğüne göre değişir) 200 ile 1000 arasında tohum elde edilebilir. Tohumlar toz tohum sınıfındadır (ince çekilmiş kahveden daha küçük olabilirler) ve çimlenip gerçek yaprak çıkartacak kadar enerji taşımazlar. Doğada mikoriza mantar ortaklığı ile çimlenmek için gerekli enerjiyi sağlarlar ve çok az bir miktarı çimlenme olanağı bulur. Çapraz tozlaştırma yapıldığında (polen aldığınız bitki ayrı, tozlaştırdığınız bitki ayrı olacak şekilde en az iki farklı bitkiden söz ediyoruz) tohumların tamamına yakını embriyo içerir ve çimlenme potansiyeli taşırlar. Laboratuvar koşullarında, tohumlar %20 oranında ilave edlmiş çamaşır suyu+saf su içerisinde dezenfekte edilip, steril saf su ile durulandıktan sonra, düdüklü tencerede 30-40dakika sterlize edilmiş agarla jelleştirilmiş besin ortamına ekilir. Eğer ekmeden önce 1-1,5 dakika kadar 30watt'lık bir ultrasonik temizleme cihazının tankında tohumları tutarsanız, bir - iki hafta içinde çimlenirler. Hazıladığınız besin ortamı çok az miktarda besin maddesi içerdiği için (besin maddesi [şeker ve kazein hidrolizat hariç] miktarı litrede en fazla 450miligram civarındadır)hızla tükenir ve çimlenmiş bitkicik lerin steril ortamda taze, daha yoğun bir ortama aktarılması gerekir. Elimde nisan başında ekimini yaptığım Barlia robertiana ve Anacamptis sancta salep orkidesi bitkileri var, daha yeni yeni yeşil yaprak vermeye başladılar. Bir de bu çimlendirme ve geliştirme işlemi 16-19°C sıcaklıklar arasında yapılması gerekiyor. Sıcaklık yükseldiğinde bitkileriniz büyükse dinlenme durumuna geçerler yapraklarını dökerler, bitkileriniz küçükse ölürler. About Orchids (http://www.lidaforsgarden.com/Orchids/engelsk.htm) ve Orchis/Anacamptis, Himantolossum and Aceras (http://www.lidaforsgarden.com/Orchids/orchis_eng.htm) bağlantılarında bir fikir vermesi açısından incelemenizi öneririm.

Bitkileri steril ortamdan toprağa aktardığınızda, yumruları çok büyük olmayacağı için 2-3yıl gelişmelerini beklemeniz gerekmekte. Aksi durumda oluşan yumrular çok küçük olacağı için salep tozu üretiminde pek yarar sağlamayacaktır. İnsanları ürküten noktalar:
1. Çok fazla emek istemesi,
2. Uzun bir sürede hasat iriliğine erişmesi
3. Çimlendirme için gerekli laboratuvar ortamının (HEPA filtreli steril hava kabini, otoklav, sıcaklık ayarlı kültür odası) göreceli olarak pahalı gelmesi.
4. Bu laboratuvarda çalışacak personelin motive edilmesi (çimlenmiş binlerce minyatür bitkinin, ucu dövülerek yassılaştırılmış krom direnç teli vasıtasıyla aktarılması hızlı şekilde insanları yılgınlığa sürüklüyor). Çalışan işçi, bir süre sonra aldığı ücretin yaptığı işe oranla az olduğunu düşünmeye başlıyor ve işi bırakıp başka bir işte çalışmaya başlıyor.

Mado'nun bu çabası övgüye değer. Ancak sonuçları kötüye kullanmaya da açık. Doğadan sökülen salep yumruları da tarlada yetiştirildi denilerek satışa sunulabilir. Bunu bir örneğini cyclamen çiçek yumrularında görüyoruz. İnsanlar, doğadan söktükleri cyclamen yumrularını "tarlada yetiştirdik" beyanıyla yurt dışına satıyorlar.

heineken
03-07-2016, 19:02
Her işin zorlukları, her sektörde çalışan işçilerin memnuniyetsizlikleri, bıkkınlıkları ve itirazları vardır.
Her zaman da olacaktır.
Mado nun çabasının sonuçları kötüye kullanıma açık olabilir. Bu mado nun suçu değil, yarın öbürgün üreten kişinin de suçu değil. Bu sonucun kötüye kullanımı varsa onun sorumlusu da bu kişiler değil.
Üretim lisansı olmayanın ürününün satılmasını yasaklar ve bunu denetlersen sorun çıkmaz. Ayrıca yok olmakta olan bu türü de ancak böyle kurtarabilirsin.

Tamamen destek olunması gereken bir efordur. Bu konuya burada yorum giren herkesin donanımı ve bilgisi var. Bu kesin. Ama 5 sayfa boyunca bu bilimsel gelişmeden kimsenin bahsetmemiş olması garip değil mi?

Doku_Kültürcü
03-07-2016, 20:56
Her işin zorlukları, her sektörde çalışan işçilerin memnuniyetsizlikleri, bıkkınlıkları ve itirazları vardır.
Her zaman da olacaktır.
Mado nun çabasının sonuçları kötüye kullanıma açık olabilir. Bu mado nun suçu değil, yarın öbürgün üreten kişinin de suçu değil. Bu sonucun kötüye kullanımı varsa onun sorumlusu da bu kişiler değil.
Üretim lisansı olmayanın ürününün satılmasını yasaklar ve bunu denetlersen sorun çıkmaz. Ayrıca yok olmakta olan bu türü de ancak böyle kurtarabilirsin.

Tamamen destek olunması gereken bir efordur. Bu konuya burada yorum giren herkesin donanımı ve bilgisi var. Bu kesin. Ama 5 sayfa boyunca bu bilimsel gelişmeden kimsenin bahsetmemiş olması garip değil mi?

Rahmetli babam Türkiye'nin en mücadeleci hakimlerinden biriydi. Kararlarına yasal dokunulmazlık verilen Hakimler Yüksek Kurulu'nu (12Eylül darbesinden sonraki adı Hakimler ve Savcılar yüksek kurulu olarak tek çatıda birleştirilmiştir) dava etmek için uğraşmış bunu başarmış ve Danıştay'da açtığı davayı oy birliği ile kazanmış tek hakimdir. Babamın sözüdür, "Bizde kanun çıkartılmadan önce, kanunu nasıl aşarız, nasıl delerize kafa yorulduğu için başımız beladan kurtulmuyor " demiştir. Tekrar salebe dönersek, salep yumrularının ticareti yasak ama toz salebin ticareti serbest. Nasreddin Hoca'nın Türbesi gibi bir durum.

Salep yumrusundan yeni yumrular üretmek çok yeni bir şey değil dahası verimli bir yol da değil. Tohum çimlendikten sonra oluşan protokorm yapısını steril doku kültürü ortamında yapraklar oluşmaya başladıktan hemen sonra kalsiyum alginat ile kaplayıp perlit içerisine ekimi düşünülebilir. Mekanize edilebilecek bir yöntemdir. Bu yöntemde bile yumrunun hasat aşamasına gelmesi için en azından 2-3 yıl gerekir ve bu işi yapabilmek için hektarlarca araziye ihtiyaç vardır.

heineken
05-07-2016, 15:45
Rahmetli babam Türkiye'nin en mücadeleci hakimlerinden biriydi. Kararlarına yasal dokunulmazlık verilen Hakimler Yüksek Kurulu'nu (12Eylül darbesinden sonraki adı Hakimler ve Savcılar yüksek kurulu olarak tek çatıda birleştirilmiştir) dava etmek için uğraşmış bunu başarmış ve Danıştay'da açtığı davayı oy birliği ile kazanmış tek hakimdir. Babamın sözüdür, "Bizde kanun çıkartılmadan önce, kanunu nasıl aşarız, nasıl delerize kafa yorulduğu için başımız beladan kurtulmuyor " demiştir. Tekrar salebe dönersek, salep yumrularının ticareti yasak ama toz salebin ticareti serbest. Nasreddin Hoca'nın Türbesi gibi bir durum.

Salep yumrusundan yeni yumrular üretmek çok yeni bir şey değil dahası verimli bir yol da değil. Tohum çimlendikten sonra oluşan protokorm yapısını steril doku kültürü ortamında yapraklar oluşmaya başladıktan hemen sonra kalsiyum alginat ile kaplayıp perlit içerisine ekimi düşünülebilir. Mekanize edilebilecek bir yöntemdir. Bu yöntemde bile yumrunun hasat aşamasına gelmesi için en azından 2-3 yıl gerekir ve bu işi yapabilmek için hektarlarca araziye ihtiyaç vardır.

Sevgili hocam bugün kirazcılık da yapmak istesek, ne bileyim başka bir tür meyve de yetiştirmek istesek aynı sene hasat alamıyoruz zaten.
Öyle değil mi?
Benim anlamadığım neden hektarlarca araziye ihtiyaç duyuluyor?
50 dönümde 100 dönümde bu işi yapmaya ngel olan unsur nedir size göre?

Doku_Kültürcü
05-07-2016, 17:57
Sevgili hocam bugün kirazcılık da yapmak istesek, ne bileyim başka bir tür meyve de yetiştirmek istesek aynı sene hasat alamıyoruz zaten.
Öyle değil mi?
Benim anlamadığım neden hektarlarca araziye ihtiyaç duyuluyor?
50 dönümde 100 dönümde bu işi yapmaya ngel olan unsur nedir size göre?

Çünkü, araziler deyim yerindeyse yıllar içerisinde taksit taksit hasad etmeniz gerekliliği var (ürün devamlılığı için) ve tabi ki bir de salep yumrusunun büyüklüğü nedeniyle (yumru kurutulunca 0,5-1gram kadar ağırlıkta olur).

Örneğin cevizde, aşılanmış bir ceviz ağacından 5 yıl sonra 2,5kg kabuklu ceviz alınabiliyor (bu yerli ceviz için geçerli) ve her sene bu artarak devam ediyor (bir döneme kadar, sonra ürün miktarı sabitlenir, uzun yıllar böyle devam eder ve sonra ürün azalmaya başlar).
Salep yumrularını tarlaya ektiniz. 3 sene geçti hasat ediyorsunuz. Seneye hasat edeceğiniz bir ürün kalmıyor. Örnekle açıklamaya çalışayım, diyelim ki 3 dekar (dekar=dönüm=1000m2) araziniz var. Bu araziye tohumdan geliştirdiğiniz salep yumrularını ekiyorsunuz. 3. senede bir dekarlık arazideki ürünü hasat ediyorsunuz, işeyip satıyorsunuz, diğer 2 dekar bırakılıyor. Sonbaharda, bu hasadını yaptığınız araziye yeniden ekim yapıyorsunuz. 4. yılda bir dekarlık araziyi daha hasad ediyorsunuz işleyip satıyorsunuz ve sonbaharda tekrar ekiyorsunuz. 5. yılda en eski bir dekarlık araziyi hasad ediyorsunuz, işleyip satıyorsunuz. Sonbaharda araziye ekim yapıyorsunuz. Böylece ürünün devamlılığı sağlanmış oluyor.
Arazinin neden hektarlaca olması gerekliliğinin ikinci nedeni, yumrular oldukça küçük. Bir dondurma üreticisi iseniz tatminkar bir ürün almak için çok geniş alanlarda ekim yapmanız gerekiyor.

heineken
15-07-2016, 15:52
Çünkü, araziler deyim yerindeyse yıllar içerisinde taksit taksit hasad etmeniz gerekliliği var (ürün devamlılığı için) ve tabi ki bir de salep yumrusunun büyüklüğü nedeniyle (yumru kurutulunca 0,5-1gram kadar ağırlıkta olur).

Örneğin cevizde, aşılanmış bir ceviz ağacından 5 yıl sonra 2,5kg kabuklu ceviz alınabiliyor (bu yerli ceviz için geçerli) ve her sene bu artarak devam ediyor (bir döneme kadar, sonra ürün miktarı sabitlenir, uzun yıllar böyle devam eder ve sonra ürün azalmaya başlar).
Salep yumrularını tarlaya ektiniz. 3 sene geçti hasat ediyorsunuz. Seneye hasat edeceğiniz bir ürün kalmıyor. Örnekle açıklamaya çalışayım, diyelim ki 3 dekar (dekar=dönüm=1000m2) araziniz var. Bu araziye tohumdan geliştirdiğiniz salep yumrularını ekiyorsunuz. 3. senede bir dekarlık arazideki ürünü hasat ediyorsunuz, işeyip satıyorsunuz, diğer 2 dekar bırakılıyor. Sonbaharda, bu hasadını yaptığınız araziye yeniden ekim yapıyorsunuz. 4. yılda bir dekarlık araziyi daha hasad ediyorsunuz işleyip satıyorsunuz ve sonbaharda tekrar ekiyorsunuz. 5. yılda en eski bir dekarlık araziyi hasad ediyorsunuz, işleyip satıyorsunuz. Sonbaharda araziye ekim yapıyorsunuz. Böylece ürünün devamlılığı sağlanmış oluyor.
Arazinin neden hektarlaca olması gerekliliğinin ikinci nedeni, yumrular oldukça küçük. Bir dondurma üreticisi iseniz tatminkar bir ürün almak için çok geniş alanlarda ekim yapmanız gerekiyor.

Teşekkürler üstat.
Bu konuyla ilgili yeni bilgiler edinirseniz, paylaşırsanız sevinirim.

N.Akdas
29-07-2016, 18:47
Bu orkidenin türü nedir bilen varmı.
Orkidenizi yetiştirip çoğaltabildiniz mi?
Bu elinizdeki tür dışında başka saleplik orkidelerden denediniz mi?
Yumruları çoğaltabildiniz mi?
Asagidaki linkte yumruların diger soganli ve yumrulu bitkiler gibi kolayca yetistigi gözleniyor.

http://safransalep.com/wp-content/uploads/2015/04/1383483_10151910852119127_446478535_n.jpg

Bir alttaki linkte ise islemin tamiminin ayrintisi yer aliyor

SALEP YETİŞTİRİCİLİĞİ | (http://safransalep.com/index.php/2015/04/14/ana-sayfa/)

Diger ceviz linkinde ise boludaki cevizden sonraki salep seferberligi haberi yer alıyor?

Ceviz (http://www.bolutakip.com/haber/cevizden-sonra-salep-seferberligi-baslayacak)

N.Akdas
29-07-2016, 18:52
Herkese selamlar.
Yıllardır forumu takip ederim. Üye olmak yeni kısmet oldu.
Anlayamadığım bir konu var. Burada yorum yapan üstadlar salep orkidesinin yetiştirilmesinin mümkün olmadığını belirtmişler. İnternette karşıma çıkan birkaç kaynakta farklı bilgiler gördüm.
Salep Orkidesi Yetiştirmek Kârlı Bir İş (http://www.myfikirler.org/salep-orkidesi-yetistirmek-karli-bir-is.html)
İLÇEMİZE KAZANÇLI ÜRÜN ALTERNATİFİ: SALEP ORKİDESİ YETİŞTİRİCİLİĞİ - Bucak Ziraat Odası Resmi İnternet Sitesi (http://www.bucakziraatodasi.com/ilcemize-kazancli-urun-alternatifi-salep-orkidesi-yetistiriciligi/)

Bunlar size göre tamamen hayal ürünü müdür? Fikirlerinizş paylaşırsanız sevinirim
Siz orkide yetiştirme de ne aşamadasıniz?
Bende sizin gibi düşünüyorum asagidaki konu basligi altinda birkac haber, yumrularla ilgili calisma ve mesajlarimi gorebilirsiniz?
Siz arastirmalarinizda hangi asamadasiniz?

http://www.agaclar.net/forum/orkide-bakimi-uretimi/27653-3.htm

N.Akdas
29-07-2016, 18:57
Uzun zamandır Orkidenin asla kültüre alınamayacağı söylensede, MADO nun sahibi Mehmet Kanbur, bir orkideden 5-6 yumru alacak şekilde bunu başarmış ve oldukça büyük tarlalarda seri üretimine başlamıştır, bunla ilgili link verme gereği duymuyorum, internette sayısız taze bilgiye ulaşabilirsiniz.
Aman dokunmayın, müzeye koyun mantığı yerine, alıp inceleyip, ihtiyaçlarını analiz edip uygun ortam hazırlayarak çoğaltmak bitki içinde, insan içinde çok daha faydalıdır.
Günümüzde, yıllar süren uzun çalışmalar sonucunda hayvan ve hatta belkide insan klonlanabilirken, bir çiçeği çoğaltmanın imkansız olduğundan bahsedecek kadar kolaya kaçmamız, araştırmadan geliştirmeden tembellik yapmamız, sonrada bunu doğaseverlilik olarak açıklamamız, belkide orkidenin zararına olacaktır, ayrıca tohumdan çimlendirme konusunda gerekli ortam hazırlama teknikleride geliştirilmiştir, ( elbette doğasever Türkler tarafından değil )
Bir tek yumruyu alıpta saksıda çoğaltmak isteyen insanlara bile doğa katili muamelesi yapmanız çok acı, sizin doğayı sevdiğiniz kadar, doğanında sizi sevmesi dileklerimle, herkese saygılar...
Siz orkide yetiştirmeyi denediniz mi ?
Hangi aşamadasınız?
Size de sormamin sebebi sizin gibi dusunmem
Ustte paylastigim linkte yaptigim paylasimlari ve mesajlarimi gorebilirsiniz

N.Akdas
30-07-2016, 23:04
Yabancı kaynaklı evde saksıda yetiştiren birkaç tane video
https://m.youtube.com/watch?v=9tA6IhUqrQ4

https://m.youtube.com/watch?v=S9bbMsQhgRk

N.Akdas
30-07-2016, 23:07
İlk videodaki cinslerden yakından birinci gösterilen ophrys italica ve ophrys speculum turkiye nin her bolgesinde yetisiyormus

N.Akdas
30-07-2016, 23:24
İngilizcesi olanlar ya da google çeviriyi kullananların işine yarayabilirim.
Birden fazla orkide türünü saksıda , bahçede yetiştiren biri.
Orchids (http://meadowmaker.typepad.co.uk/orchids/)

wakan
11-03-2018, 20:30
Bilmiyorum doğru yere mi yazıyorum ama olsun.

12 yıldır devamlı çalıştığım yerde servise binerken beklediğim alanda ilk defa şöyle bir çimenlere çıkayım dedim. Adım atar atmaz gözüme iki tane güzellik ilişti, havalimanının göbeğinde kendi halinde iki güzel.
Fotoğrafarını çektim hemen, araştırdım tabii az evvel. Türlerini tespit ettim.(yanlışsa düzeltin lütfen)

1.ophrys oestifera
2.ophrys mammosa

ahmeter
11-03-2018, 21:31
Teşekkürler doğru

ahmeter
17-03-2018, 19:20
Resimdeki bitkiler salep bitkisi değildir

sakdag
19-03-2018, 10:26
2012 yılından beri, her yıl takip ettiğim güzeller açmışlar. Bu yıl sayıları epey çoğalmıştı.;);)

668325

Lenova87
31-03-2018, 21:42
Mrbb. Siteye yenı uye oldum.bu işe merak sardım ve bu işi yapıcam.salep yetıstırmek istiyrum.önce bi denemek istiyorum baktım tutuyo *** işi buyuturuzz.fıdelerı bir şekilde satın alıp temin ederim lakin asıl sorum şu; bu işi yasal olarak nasıl yapabilirim.biryere danısmam izin almam lazım mı ? İlçe tarıma gittim ben bu işi yapıcam devletın bı destegı projesı varmı dıye. Bölgemizde öyle bir uygulama yok denıldı.lakin arazıde salep var fakat bahce ortamında yetıstıren yok. detaylı bilgi alamadım yasal şekilde bahcemde yetıştırme hakkında.tek soyledıgı arazıden sokmek yasak izin cıkartırız jandarma refakatınde toplayabilirsin dendi.ben arazıden degil parayla satın alıp dırek bahceme dıksem ve herhangı bırı şikayet etse sorun olurmu??? Nerden baslayıp ne yapmam lazım.Buna kimse net cvp vermıyor??tecrubeli abilerim kardeslerim bilgi verirseniz sevınırımm...

Doku_Kültürcü
01-04-2018, 14:49
Mrbb. Siteye yenı uye oldum.bu işe merak sardım ve bu işi yapıcam.salep yetıstırmek istiyrum.önce bi denemek istiyorum baktım tutuyo *** işi buyuturuzz.fıdelerı bir şekilde satın alıp temin ederim lakin asıl sorum şu; bu işi yasal olarak nasıl yapabilirim.biryere danısmam izin almam lazım mı ? İlçe tarıma gittim ben bu işi yapıcam devletın bı destegı projesı varmı dıye. Bölgemizde öyle bir uygulama yok denıldı.lakin arazıde salep var fakat bahce ortamında yetıstıren yok. detaylı bilgi alamadım yasal şekilde bahcemde yetıştırme hakkında.tek soyledıgı arazıden sokmek yasak izin cıkartırız jandarma refakatınde toplayabilirsin dendi.ben arazıden degil parayla satın alıp dırek bahceme dıksem ve herhangı bırı şikayet etse sorun olurmu??? Nerden baslayıp ne yapmam lazım.Buna kimse net cvp vermıyor??tecrubeli abilerim kardeslerim bilgi verirseniz sevınırımm...
Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsün'den Fatih Çiçek ile bağlantı kurun. E posta adresi: fcicek33@gmail.com

yesildost
21-06-2020, 08:06
Merhaba arkadaslar. Samsun'da yaşıyorum benim fındık tarlamda bu bitkilerden çıkıyor eğer yumrularını alıp çoğaltmak istesem yine de özel izin gerekir mi?

Bu fotoda benden gelsin.

asdafas
03-10-2020, 10:16
ticari salep tarlası kurmayı düşünüyorum hangi tür uygun birde ortalama 450 -500 rakımda yetiştirebilirmiyim

kizilsakal
18-11-2022, 12:14
Meraklılar için şöyle bir videoya denk geldim. Ben de sevip paraya kıyıp tüketiyorum, keşke üretmek bu amcanın anlattığı kadar kolay olsa da zengin olsak :D
https://www.youtube.com/watch?v=Ou9_FAoZujo

Doku_Kültürcü
18-11-2022, 17:33
Meraklılar için şöyle bir videoya denk geldim. Ben de sevip paraya kıyıp tüketiyorum, keşke üretmek bu amcanın anlattığı kadar kolay olsa da zengin olsak :D
https://www.youtube.com/watch?v=Ou9_FAoZujo

Gaza gelmeyin. Yetiştirmek o kadar kolay değil.

kizilsakal
30-11-2022, 15:37
bahçeyle ilgili hiçbir şeyde gaza gelmemeyi öğrendim üstad :) ama vakti, sabrı, boş yeri olan için katma değeri yüksek bir ürün, denenebilir.

ahmeter
10-12-2022, 12:17
Bende heveslendim arazide yer yer salep vardı olmadı olamıyor nedenleri uzun fındığa döndum memnunum fındık fidanları 4 sene geçen sene aldığımız fındıktan memnunuz yer Adapazarı Hendek