Bağlan

View Full Version : birnefestoprak / Tohum araştırma ve ticari üretim bahçeleri




Sayfalar : [1] 2

birnefestoprak
06-05-2014, 20:58
535060

Bahçenin bulunduğu şehir: Tampa.

Bahçenin büyüklüğü: Simdilik 1 donumden biraz daha buyuk (ihtiyaca gore genisletebiliriz).

Güneş, rüzgar, yağış, tuzluluk vb koşulları: Florida sartlarinda gunes sorunumuz yok, bahceler de tum gun gunes aliyor; bazen kuvvetli ruzgar olabiliyor ama Meksika Korfezi'nin dibinde, Florida'nin Dogu kiyisina gore korunakli bir bolgedeyiz; tuzluluk sorunu yok, daha once kimyasal urunler de kullanilmamis; topragi istikrarli bir sekilde isleyip tava getirmeye calisiyoruz.

Bölgenin Soğuğa Dayanıklılık Haritasındaki yeri: 9b.

Bahçenin türü (konut, işyeri, hobi, yazlık, özel uygulama vb): Bir sehir ciftligi (ing. urban farm) ustunde yer alan ticari tohum ve mahsul bahceleri; ayni zamanda masraflari ticari uretimle karsilanan Anadolu Tohumlari'ni Koruma ve Yayginlastirma (ANATOHUM) Projesi'nin de ana arastirma/uygulama merkezi.

Bahçenin geçmişi hakkında bilgi verir misiniz? Önceki hali nasıldı?: Daha once birkac kisi amator olarak kullanmis fakat genel olarak pek iyi bakilmamis, kendi haline birakilmis.

Kaç yıldır bahçenizle uğraşıyorsunuz?: Bu sayfadaki bahcelerle Nisan 2013'ten itibaren...

Başlangıçta tasarım yaptınız mı? Profesyonel yardım aldınız mı?: Profesyonel yardim almadik. Belli bir plan dahilinde ilerliyoruz.

Bahçenin var olan durumunu gösterir, çizilmiş planı var mı? Varsa ekleyiniz: Ilk firsatta resimler ekleyecegim.

Bakımı nasıl yapılıyor? (profesyonellerce, kişisel): Bakim benim tarafimdan yapilsa da ara ara esim ve arkadaslarimiz belli isler icin (otlarin yolunmasi, belli araclarin, yapilarin yapimi vs) yardima geliyor.

Bahçede bulunan ek alanlar (limonluk, çardak, sebzelik, havuz vb.) nelerdir?: Bahceler, bir keci ciftliginin icinde yer aliyor. Bahcelere yurume mesafesinde kecilerin barindigi agil ve tavuk kumesleri var.

Bahçe için bir hayaliniz, idealiniz var mı?: Tohum uretimini tam kapasiteyle, daha verimli bir sekilde saglayabilmek.

Bahçede bulunan bitkilerin listesi (ağaçlar, çalılar ve diğer bitkiler): Arastirma ve ticari uretim kapsamina alinan cesitlerin tamami yenilebilir bitkilere ait.

Özellikle ilgilenip, yetiştirdiğiniz bitkiler var mı?: Yetistirdiklerimin tamami ozel ilgi alanima giriyor.

Varsa çok özel bir bitkinizin adı?: Ayirmaksizin, tamami benim icin cok ozel.

Üretim, çoğaltma yapıyor musunuz?: Evet, bahcelerin esas amaci tohum uretimi.

Bahçedeki su durumu ve sulama koşulları nasıl?: Bir kuyu var fakat maalesef arizali. Simdilik sadece sebeke suyu kullanabiliyoruz.

Su tasarrufu için neler yapıyorsunuz?: Malclama ve kuru tarim uygulamalari. Zaten, iklim itibariyle, 1-2 gorece kurak gecen ay disinda yagis sorunumuz olmuyor; hatta Temmuz ve Agustos aylarinda yetistirme planlarini alt ust edebilecek ve bitkilere zarar verebilecek kadar cok ve siddetli/anlik yagmurlar yagiyor. Bir de yapimini yeni bitirdigimiz seramiz icin 200 lt'lik zeytin ficilarindan iki adet yagmur suyu toplama unitesi yaptik, bunlarin da cok faydasi oluyor/olacak.

Toprak özellikleri: Florida genelinde oldugu gibi burda da "toprak", kumdan olusuyor. Keci gubresi, leonardit, toz iz elementler gibi bilesenlerle topragi hem mineraller acisindan guclendirmeye hem de su tutma kapasitesini duzenlemeye calisiyoruz.

Kompost yapıyor musunuz?: Simdilik sadece keci gubresi kompostluyoruz.

Bahçenizde yaptığınız hatalar oldu mu?: Cok.

Zirai mücadele yapıyor musunuz? Hangi hastalık ve zararlılara karşı, hangi ilaçları kullanıyorsunuz?: Neem yagi, BT, zararlilari elle toplamak gibi uygulamalar yapiyorum. Arkadas bitkilerin ekimini kismen yapiyoruz ve bunu daha etkin hale getirmek gerekiyor.

Bahçeniz organik mi?: Evet.

Hangi tip gübre kullanıyorsunuz?: Temelde sadece keci gubresi; organik uretim icin uygun olan malzemeleri de takviye olarak kullaniyorum.

Bahçenizde fare, manas gibi zararlılar var mı?: Manas oluyor. Ozellikle yere sermeden once gubre/kompost icinde bulduklarimizi tavuklara yem yapiyoruz.

Sulamayı (vahşi, yağmurlama, damlama, terleme) ne şekilde yapıyorsunuz?: Butun bitkiler elle tek tek sulaniyor.

Bahçenizin yerleşim alanının sağı ve solu dağ mıdır? Bitkileriniz soguk alıyor mu?: Hayir, sehir icinde ve evimize gidis gelis 1.5 saat mesafede yer aliyor. Iklim geregi, bitkileri kasip kavuran donlar olmuyor.

İyi ki yapmışım dedikleriniz neler?: Iyi ki bu isi kurmusum diyorum. Benim icin hem profesyonel anlamda hem de hayata bakis acisindan esi bulunmaz bir laboratuvar ortami sundu.

Tetanoz aşısı oldunuz mu?: Evet.

Bu bahcenin sayfalarinda, zaman zaman ANATOHUM Projesi'ne Agaclar.net uyeleri tarafindan bagislanan tohumlara ait yetistirme bilgileri ve tohumlardan yetistirilen bitkilerin resimleri de yayinlanacaktir. Bu bilgileri yayinlarken, tohumu bagislayan uyelerin kimliklerini "bunun tohumundan bana da gonderir misiniz" tarzindaki isteklerin ve mesajlarin onune gecmek icin, sakli tutacagim. Soz konusu uyelerin kimliklerini, projeye bagisladiklarini dusundukleri tohum icin ilgili mesajda kaynak olarak gosterilmeyi arzu etmeleri halinde aciklayabilirim.

Ürettiğim sebzelerin restoran için satış fiyatları:
Sebze|Satış Birimi|Fiyatı ($)
Asya yeşillikleri|Demet|2
Bamya|lb|3
Baş lahana|lb|1
Bok choy (orta)|Tane|2
Biber|lb|4
Çin lahanası (Nappa)|Demet|1
Domates|lb|4
Fesleğen (dallarıyla)|Poşet|4
Fesleğen (sadece yapraklar)|Poşet|10
Havuç (iri)|Demet|2
Havuç (ufak)|lb|2
Hıyar|lb|2.5
Kara lahana|Demet|2
Karpuz|lb|1
Kavun|lb|1
Kış kabağı|lb|2
Marul (büyüklüğüne göre)|Baş|1.5-2.5
Mısır|Adet|0.75
Otlar|Demet|2
Patlıcan|lb|2.5
Pancar (iri)|lb|2
Pancar (ufak)|Demet|2
Pazı|Demet|2
Sap kereviz|Demet|2
Şalgam (iri)|lb|2
Şalgam (ufak)|Demet|2
Taze fasulye|lb|3
Taze soğan|Demet|2
Turp|Demet|2
Yemeklik kabak|lb|2.5

*lb, yaklaşık 454 gr'a denk gelen ağırlık birimidir
**Otlar grubuna dereotu, maydanoz, roka, tere, deniz börülcesi gibi bitkiler girmektedir
***Bazı konularda gözlem yapmak için ekilen hibrit tohumlara ait bitkiler dışında, yukardaki liste yalnızca atalık tohumlardan üretilen mahsul için geçerlidir




birnefestoprak
07-05-2014, 08:08
Ilk mesaji komposta ayirmak istedim. Bu senenin basinda, kompost duzenegimizi nihayet tamamladik.

Buna gore ilk resmin solundan baslayarak ilk bolme, keci barinaklari temizlenecegi zaman en alttan toplayip aldigim, artik topraklasmis gubre.

Ikinci bolme, henuz daha tam olarak bozunmamis ama cok da taze olmayan, bloklar halindeki ust katmanlardan alinan gubre.

Ucuncu bolme ise kecilere verilen samanlardan yere dokulenler, bunlar malc olarak kullaniliyor.

Resimde tam gorulmeyen son bolmeyi ise yanmis at gubresi icin ayirmistim fakat at gubresini artik kullanmayacagim, sadece keci gubresiyle devam edecegim.

490237

Ikinci bolmede yer alan gubre, 1-2 gunde bir iyice sulandi ve 10-15 gunde bir ters yuz edilmese bile karistirildi. Asagidaki resimde gorulen kompost termometresi, kompostun pisme sureci devam ederkenki sicakligini gosteriyor. Malzeme derinligi cok fazla olmasa da, termometre 126 F (50 C'nin ustu) okuyor ki bu olanca hiziyla kompostun pismeye devam ettigini gosteriyor. Bu surec, 1-1.5 ay kadar devam etti ve kompost iyice tava geldi.

490238

birnefestoprak
07-05-2014, 17:28
6 Mayis itibariyle kabaklarin bir kismi:

490421
490423
490424
490425

Bu kabaklar hem bizim kendi tuketimimiz icin hem de pazarda/ciftlige gelenlere satmak icin.

Bu da yine 6 Mayis itibariyle Alis' Pembe Kiraz:

490427

Sn MeyveliTepe'nin stabilize ettigi bu cesidin meyve tutumunun cok iyi oldugu goruluyor (bircok salkimda butun cicekler meyveye donmus). Dikilecek butun fidelerin yetistirilecegi seralarin yapimi zaman aldigi icin fide aktarimi/topraga alma surelerinde gecikmeler oldu. Bu yuzden, Alis' Pembe Kiraz ve bazi diger domatesler ekimden once biraz boy atmisti; toparlayacaklarini bildigim icin dert etmemistim. Bu cesit, belli ki boy atmayi seviyor ama 1-2 hafta icinde iyice toparlanip dallanir.

birnefestoprak
10-05-2014, 19:26
Sn limon_sever'in domateslerinde gordugu yaprak kivrilmasi: http://www.agaclar.net/forum/1279182-post883.htm

Bende de bir bitkide goruluyor:
491490

Bitkiye rahatlamasi icin yosun seyreltip verecegim. Simdilik bence bir sorun yok.

Mevsim basinda esas sorun olan, hayli endiselendiren baska bir cesit yaprak kivrilmasi, bircok domateste gorulmustu:
491488

Bu 2. resimle 1. resim birbirinden farkli sorunlara isaret ediyor (2. resimde yapraklar iyice ice dogru bukuluyor ve gevreklesiyor, yeni yapraklar da cikar cikmaz bukulmeye basliyor, yaprak kenarlarinin sekli de deformasyona ugruyor). 2. resimde ilk aklima gelenler, gereginden fazla nemin varligi, asiri gubreleme ya da gubrenin steril olmamasiydi. Ilginc olansa, bu bitkilerin 1 m kadar yanindaki ayni sartlarda ve ayni zamanda ekilen baska fidelerde sorunun gozukmemesiydi. Eger, 2. resimde gorulen kivrilma, yapraklarda sari veya mor lekelerle bezenmis renk degisimlerine evrilseydi, bitkileri sokup atacaktim cunku bu, viral bir hastaligin gostergesi olacakti ve baska cozum kalmayacakti. Viral hastaliklara neden olabilecek tripsiler ve diger zararlilar, yasadigimiz iklimde sorun olabiliyor. Bu bitkilere, havalar surekli 30C'nin ustunde seyretmesine karsin, iki hafta kadar hic su verilmedi.

Uzun sayilabilecek (3-4 hafta) bir bekleyisten sonra, yeni cikan yapraklar duzelmeye basladi (2. ve 3. resim ayni sorunu yasayan farkli bitkilerden alindi ama duzelme, kimilerinde daha hizli olmakla birlikte, hepsinde var):
491489

Mevsim basinda, gubre karisimi olarak yanmis at (at gubresiyle bir miktar tavuk gubresi de karismis haldeydi) ve keci gubresi kullanmistim. Yukardaki sorunla ilgili olsun ya da olmasin bundan sonra at gubresini (onunla birlikte karismis halde veya tek basina tavuk gubresini de) karisima eklemeyecegim. Keci gubresinde at gubresinin iki katindan fazla azot zaten var ve keciler yedikleri herseyi atlara gore cok daha iyi sindiriyor. Keci gubresi, son derece rafine, ortaya cikardigi sonucla beni cok memnun eden bir gubre.

birnefestoprak
28-05-2014, 19:00
Heybetli, fideden hasada 60-65 gun gibi boyle iri ve verimli bir cesit icin oldukca kisa sayilacak bir surede geldi. Meyveler genelde 0.5 kg ve ustunde gozukuyor. Henuz hasat etmedigim bir meyve, 1 kg civarinda gelecek gibi...

Tohumu gonderilirken pembe domates olarak gonderilmisti. Benim renk algima gore, pembenin tonlariyla (daha cok meyve dibine dogru) birlikte kirmizi ve turuncu alasimlari da soz konusu. Pembe oldugu soylenen bircok domates cesidi bana gore aslinda pembe degil. Lezzetinin muhtesem, brixinin oldukca yuksek oldugunu soyleyebilirim...

Taşlıbahçe
28-05-2014, 20:21
Ürünlerinizin, uğraşlarınızın takipçisiyim; bu sayfa altında deneyimlerinizi paylaşmanıza sevindim; sevgiler, saygılar...

birnefestoprak
30-05-2014, 20:58
ANATOHUM Projesi'nin en degerli parcalarindan birisi: Melekli Şalağı (ya da sadece Şalak). Kars'in (simdi Igdir'in) Melekli Koyu'ne ait ki bu koy, genetik cesitlilik bakimindan onem gosteriyor (genel olarak Kars, tohum cesitliliginde cok onemli). Internette sanirim sadece tek bir resmini daha gorebilirsiniz. Cok nadir, tatli olmayan ve sifali olarak bilinen bir kavun cesidi. Tohumunu basariyla alabilmeyi umut ediyorum.

birnefestoprak
04-06-2014, 19:15
Gecen seneki Agaclar.net tohum etkinliginde tohumunu dagittigim Everglades (http://www.agaclar.net/forum/1158643-post4.htm), birkac gunde bir 1 kg kadar urun veriyor. Kulaga fazla gelmeyebilir fakat 1 kg, yuzlerce meyve demek.
499518

Mavi domatesler olgunlasma asamasinda:
499555

ANATOHUM Projesi'nin bir baska onemli cesidi, Diyarbakir'in en meshur karpuzu olan Sürme. Cok iyi hatirliyorum, 90'larin sonuna kadar bu karpuzu manavlarda goruyordum. Sonra birden ortadan kayboldu. Maalesef artik ticari uretimi bitme noktasina geldi. En azindan Ankara'ya artik gelmiyor; buyuk ihtimalle kendi yoresinde pazarlarda vardir (ulke genelinde en cok yetistirilen cesitlerden birisi olan Crimson Sweet gibi cesitlere yerini birakmis gibi gozukuyor). Diyarbakir'da her sene en buyuk karpuzu yetistirmek uzere yarismasi yapiliyor.

Buranin iklimiyle baglantili zorlu birkac denemeden sonra, en sonunda meyve tutumu gerceklesti. Yagmur mevsimi biraz erken basladigi icin, meyveler yeteri kadar tatli olacak mi bilemiyorum. Su asamada onemli olan, meyveleri saglikli bir sekilde hasat edebilmek.
499547

Ege'de daneleri referans alinarak, borulceye Karagöz veya Karnıkara deniyor. Bu genel isimlere karsin, dane rengi, deseni, dane gobegindeki karaligin (Karnıkara ismi bu karaliktan geliyor) boyutu; borulce kiliflarinin uzunlugu, sekli, boyutu, rengi, kiliflardaki dane sayisi ve borulcenin kullanim alani (kuru, yemeklik, salatalik vd) gibi faktorler goz onunde bulundurulursa ozellikle Ege'de cok sayida borulce cesidinin geleneksel olarak yetistirildigini soyleyebilirim. Borulceye verilen bir diger isim de Sıyırma. Asagidaki resimde Ege'ye ait iki farkli Sıyırma goruluyor. Bunlarin danelerinin resmini de daha sonra gosterecegim. Bu arada resimdeki hem metrik sisteme hem de Ingiliz sistemine ait cetveli cok zor buldum. Bundan sonra cesitli karsilastirmalarda bu cetveli kullanacagim.
499553

Halep Karası patlican... Gelisiminden ve veriminden cok memnunum. Asagidaki resimdeki bitkide ayni anda 6 meyve birlikte gelisiyor. Bir meyvenin kataloglanmak uzere gelisimini tamamlamasini bekledigim icin, henuz hasat yapmadim. Bu meyve hasat edildikten sonra geri kalanlar tohumluk ayrilacak. Boyle olunca da, meyveler toplanmayacagi icin verim hakkinda tam bir fikir sahibi olamayacagim ama topladikca vermeye devam edecegi asikar. Su anda bitki ustunde yeni cicekler de bulunuyor.
499556

kimyager147
05-06-2014, 15:16
Sizi fırsat buldukça takip edeceğim. Çalışmalarınızda başarılar.

birnefestoprak
24-06-2014, 22:13
Bahcelerdeki kokulu bocek nufusu, sicakliklarin ve nemin giderek artmasiyla birlikte iyice artis gosterdi. Normal sartlar altinda boyle tek bir bocegin nufusunun dengesiz sekilde artmasinin nedenlerinden birisi, arkadas bitkilerin dikiminin dengeli sekilde yapilmamis olmasi ancak Florida'nin amansiz yaz sartlari dengeli dikim de yapilsa mutlaka bir sekilde akla gelmeyecek sorunlar cikariyor.

Kokulu boceklerin en cok zarar verdigi bitki ise domates. Meyvelerden beslendikleri noktada yarattiklari daire sekilli lekeler, meyve deseninin ve renginin olusumuna zarar veriyor.

Kokulu boceklerden baska zarar verenler arasinda guveler (bu sorun BT ile cozuluyor) ve cekirgeler (bunlari tavuklara veriyoruz) de var. Bu sene ilk kez peygamber devesini bir kontrol yontemi olarak deneyecegiz. Bu yontemle ilgili temel risk, peygamber devesinin, iyi kotu ayirmadan butun bocekleri (nufusu dusuk de olsa ugur boceklerini de) yiyebilmesi. Eger, yasatip yerlesmelerini saglayabilirsek, sonuclari gozlemleme sansimiz olacak. Dikkat edilmesi gerektigini dusundugum nokta, olcegin gorece buyuk oldugu alanlarda, bu tip bir uygulamaya gidilmeden once butun faktorlerin goz onunden gecirilerek karar verilmesi; aksi durumda bu sefer peygamber devesi lehine bir dengesizlik ortaya cikabilir.

Yumurta keselerini 10 gunu askin bir suredir, resimdeki ortamda bekletiyoruz. Keseden cikmalari kolay olsun ve zarar gormesinler diye, keseleri dallarin ustune yerlestirdik. Bir aksilik cikmazsa, 2-3 hafta icinde yavru peygamber develerimiz olacak diye bekliyorum. Bu asamadan sonra, birbirlerini yememeleri icin ortama hemen yem atmak gerekecek. Daha sonra birkac tanesini ortamda birakip besleyecegiz; digerlerini de bahcelere dagitacagiz.

birnefestoprak
25-06-2014, 04:55
Sn bahcedenn'in burda (http://www.agaclar.net/forum/1188427-post12.htm) dagittigi Balık Biberi, degisik sonuclar verdi. Oncelikle bu biberin cok kaliteli oldugunu soylemeliyim. Jalapeno (meyve yapisindaki benzerliklerden dolayi Jalapeno diyorum) gibi son derece rafine ve sadece tadiyla degil, kabuk kalinligi, dokusu ve rengi ile de on plana cikiyor.

Sn bahcedenn'in tohumlarindan iki bitki yetistirildi. Bunlardan bir tanesi tipik sekilde daha uzun meyveler verirken digeri daha tiknaz duruyor. Asagida karsilastirmayi goruyorsunuz:
504595

Bunun disinda, kaynagi farkli olan bir diger tohumdan elde ettigim meyveler de asagidaki gibi... Bu meyveler, Sn bahcedenn'in tohumundan yetistirilenlere gore daha iri ve yayvan:
504596

Ana tohum stogu icin bu ikinci resimdeki meyveleri kullanacagim fakat Sn bahcedenn'den gelen tohumdan yetisen uzun meyveler (ilk resim soldaki meyve) de tekrar ekilip cesidin ayri bir kolunu temsil ediyor mu bakilacak.

birnefestoprak
25-06-2014, 05:03
Bismil patlican, hicbir budama yapilmamasina karsin, dallanip budaklanarak buyuyen cok kuvvetli bir bitki. Anavataninin kurak iklimine karsin, bu iklimde cok iyi gelisti:

birnefestoprak
25-06-2014, 05:07
Gecen seneki tohum etkinliginde dagittigim Pul Biberlik Maraş (http://www.agaclar.net/forum/1210191-post6.htm) cesidinin farkli bitkilerinden alinan meyvelerinin bir karsilastirmasi:

birnefestoprak
25-06-2014, 05:16
Bu seneki tohum etkinliginde dagitmayi planladigim iki onemli kavun cesidi:

10 Dilimli Bitlis (bu cok nadir)
504600

Siyah Dilimli İzmir (bunun az da olsa hala ekildigini saniyorum)
504601

Bu arada bugune kadar karsilastigim butun dilimli yerli kavunlarin 10 dilime sahip oldugunu belirteyim.

birnefestoprak
25-06-2014, 20:44
Tomatillo... Meyve tutumundan cok memnun kaldim; bitki de cok fazla dallanip uzamiyor, kontrolu kolay. Zararlilari iyi takip edip detayli BT uygulamasi yapmak gerekiyor.
504729

Kucuk meyveli, mavi domates... Taze hali, renk tonlari bakimindan daha cok koyu mor/gece mavisi gibi gozukuyor. Bu arada, bu bitki, su mesaj (http://www.agaclar.net/forum/1282393-post4.htm)da gozuken bitki. Ureticisinin belirttigine gore, yapraklardaki kivrilmalar, bitkinin tipik bir ozelligi. Yalniz ben yuksek sicakliklara bagli stresle birlikte kivrilmanin biraz daha artmis olabilecegini dusunuyorum. Meyve tutumunda/seklinde/tadinda herhangi bir sorun olmamakla birlikte, verimi cesit ozelligine gore biraz daha az oldu. Sonbaharda bahce planlarina uyarsa bir daha deneyecegim.
504730

h_dogan
25-06-2014, 21:48
Bazı çeşitler yaprak kıvrılmasına hassas gibi.

Benim gözlemlediğim pembe kalp domates, sarı salkım domates ve ismi aklıma gelmeyen bir kiraz domates daha var yüksek sıcaklıkta yaprak kıvrılmasını yoğun yaşıyor.

birnefestoprak
26-06-2014, 18:28
Mujdemi isterim :) Bu sabah nur topu gibi peygamber develerimiz oldu...

birnefestoprak
27-06-2014, 22:02
Belirledigimiz tasarima gore esimin kullanilmayan tavuk kumesi parcalarindan geri donusturerek yaptigi kurutma tablasinda ilk denemeyi Pul Biberlik Maras Biberi'yle yapmaya basladik (ilerde domates, patlican gibi sebzeleri kurutmak ya da salca yapmak icin de kullanabiliriz). Biberleri deneme icin az miktarda ekmistik. Sonuctan memnun kalirsak, verim degerlendirmesini yaptiktan sonra cok miktarda dikmeyi dusunuyorum.

Tablanin catisi egimli; yagmurlu havalarda su birikmemesi, biberlerin islanmamasi icin boyle planladik. Duzenek icin para verdigimiz tek parcalar cati plastigi (kaliteli, sert, kolay kirilip parcalanmayacak turden), vidalar, biberlerin asilacagi kancalar ile kancalarin gecirildigi sunta parcalari. Yagissiz gecen sonbahar aylarinda tabla duzlemi kullanilarak da kurutma islemi yapilacak. Su anda zaten verim cok olmayacagi icin duzleme ihtiyacimiz da yok. Acikcasi, asarak kurutmak da benim daha hosuma gidiyor; sirkulasyon da daha iyi saglaniyor. Bu arada, biberler de esim tarafindan dizildi :) Her biber arasina dugum atti ki, nemden dolayi biberler birbirine degip kuflenmesin...

Makinistt
28-06-2014, 09:40
çok güzel çalışmalar yapmışsınız unutulmaya yüz tutmuş tohumları gün ışığına çıkarmak çok güzel başarılarınızın devamını dilerim

birnefestoprak
06-07-2014, 22:18
En sonunda bu canavari alabildik. 1 aydan uzunca bir suredir kullaniyoruz. Normalde toprak islenecegi zaman (mevsim baslarinda), arka arkaya birkac defa kiraliyorduk. Simdi hem o masraftan hem de magazaya git, kirala, arabaya yukle isinden kurtulmus olduk. Zaman zaman acilacak gorece kucuk alanlari da mevsim basi olsun veya olmasin istedigimiz zaman isleyebilecegiz.

birnefestoprak
06-07-2014, 22:31
Yeni acilacak alan. Bu alanla (ve fotografta gozukmeyen kisimla) birlikte 2 donum civarina cikiyoruz ki tohumluk uretiminde buyuk fark yaratacak. Kim bilir kac tane nadir tohumu daha cogaltmamiza yardimci olacak...

Sol taraftaki tepecik, tamamen keci gubresinden olusuyor ki butun bahcelere rahatca yeter. Agillari temizlemek icin gelen birisi getirip yigmis; kendim toparlayip el arabasiyla alip getirme zahmetinden kurtuldum.

Bu yeni alanda yapilacak cok is var... Topragin mikroorganizmalarla iyice terbiye edilmesi gerekecek.

birnefestoprak
06-07-2014, 22:48
Sultani (bamya), cok degil bir hafta icinde iyice cosar. Burda yanlis hatirlamiyorsam 30 kok kadar var; tohumluk uretimine fazla fazla yetecek...
507203


Bu asagidaki kavun, cok onemli oldugunu dusundugum bir yerli ceside ait ama ne yazik ki ceside ait herhangi bir bilgiye ulasamadim. Meyve resmine bakip bilgisi olanlar yazabilirse sevinirim. Meyve buyuklugu, cap bakimindan, pinpon topunu gecmiyor. Tohum buyukluguyse Şemmame tohumunun beste-onda biri kadar. Ilk resimde gorulen alanda 16-20 kadar kok olmasi lazim. Her kok oldukca verimli. Saksida yetistirmesi kolay olacak bir cesit...
507204
507205

birnefestoprak
06-07-2014, 23:11
Mollaköy (Mollakendi) Kavunu... Benim yetistirdigim tohum aslen Tunceli'ye ait fakat oraya da Elazig'dan gelmis olabilir. Farkli kultivarlari olabilir; dolayisiyla yine bilgisi olanlarin yardimci olmasini rica edecegim cunku bendeki cesitten baska yine dilimli ama resimdeki cizgileri tasimayan, olgunlukta koyu sari renkli kabuga sahip bir cesit daha olabilir. Eger hastaliga yakalanmadan hasat asamasina getirebilirsem, bir degerlendirme daha yapariz.

Elazig'da tohumunun artik bulunamadigi soyleniyor. Tohumunun tamamen yok olduguna inanmak guc... Koylere gidilip bakilsa mutlaka bulunur ama yine de bu noktaya gelecek kadar tohum yayginliginin azalmasinda suphesiz ki yoredeki tohum ureticilerinin de, bahceyle ugrasanlarin da kabahati var. Bir aksilik cikmazsa, bu seneki tohum etkinliginde proje gonullulerine dagitilacak.

birnefestoprak
06-07-2014, 23:35
Kars'a ait cok nadir bir dolmalik/yemeklik kabak... Normalde proje prensipleri geregi, tohumu cok nadir olan cesitlerin meyvelerinin tadina ilk yetistirme asamasinda bakilmasi yasak ancak gectigimiz yetistirme doneminde bir tane hasat edip bir degerlendirme yapmak istedim. Cok buyuk bir hataydi cunku bizim iklimimizde (ne kadar onlem almaya dikkat etsek de) tirtillar basa bela olabiliyor. Tohumluk birakilan diger meyveler tirtil+bizim iklimimiz icin garip derecede soguk ve yagisli gecen sonbahar mevsimi nedeniyle tohum olusturamadilar. Kendi kendime iyi bir ders oldu :)
507216


Meyveyi hasat etmek istememin nedeni ise gorunus itibariyla cok kaliteli bir kabak oldugu izlenimi vermesiydi. Bu cesit, son derece dolgun, her biri 0.5 kg ve cok kaliteli/lezzetli meyveler veren bir cesit. Verim degerlendirmesini yapmaksa biraz daha zaman alacak. Bu ve diger degerlendirmeler icin bu sene mutlaka gonullulere tohumundan dagitilacak.

Asagidaki resim de birkac gun once hasat ettigim tohumluk meyve. Bu asamada tohumundan 3-4 tane kalmisti; kazasiz belasiz daha fazla tohum cogaltilmis oldu. Tohumluk meyvenin renkleri ne kadar guzel, degil mi?
507217

birnefestoprak
07-07-2014, 00:10
Kirsehir'in Çağırkan Koyu'ne ait Göbekli Çağırkan marulu. Cok lezzetli ve sulu, tohuma gec kalkiyor, sicakta hemen acimiyor. Tam anlamiyla gobek yapmadi ama bu, buyuk ihtimalle bizim iklim kosullarimizdan kaynaklandi. Turkiye'deki uygun iklimlerde iyi gobek olusturacagini umuyorum. Yedikule disinda iyi kalitede yerli atalik gobekli marul bulmak zor oluyor; o bakimdan degerli bir cesit...

birnefestoprak
07-07-2014, 00:38
Gaziantep Mutfagi'nin onemli bir bileseni: Haylan. Itiraf etmek gerekirse, ben Haylan'in yaz kabagi (Cucurbita pepo) oldugunu dusunuyordum fakat meger su kabagigillerdenmis. Bildigim kadariyla Antepliler bunun kurusunu cok miktarda kullaniyorlar. Bir de tohumlari cok cabuk gelisip buyudugu icin, tazesinden yemek yapacaklari zaman cekirdeklerini ve icini iyice oyup geri kalanini kullaniyorlar diye biliyorum (bendeki Antep mutfagiyla ilgili bir kitapta boyle belirtilmis).

birnefestoprak
09-07-2014, 07:31
Burdaki (http://www.agaclar.net/forum/1303125-post22.htm) Sultani bamyalarin (fotograf 5 Haziran'a ait) dunku halleri. Uc gun icinde gozle gorulur sekilde bir gelisme oldu.

birnefestoprak
09-07-2014, 07:51
Italyan feslegeninin kokusu muhtesem... Bunlari bir pizza restoranina veriyorum.
507767

Bir sira halinde 15-20 kadar kok var. Aslinda daha coktu ama ciftligi ziyarete gelen birileri fideleri kucukken koca koca ayaklariyla ezdigi icin (bkz bitkiler arasindaki bosluklar) sayilari simdi daha az. Herseye tek basima yetisemiyorum yoksa ilk ekimde etrafini cevirmek gerekiyordu; aman sunu da yapayim aman bunu unutmayayim derken o is kalmisti. Sonradan da tekrar fide yapmaya zaman kalmadi.
507768

Bu arada gecen gun burda (http://www.agaclar.net/forum/1241932-post1906.htm) da resmi gorunen baykusun yerini degistirirken, esek arisi tam kasimin ustunden sokuverdi. Bir sene icinde yanlis hatirlamiyorsam ucuncu kez oluyor. Baykusun sirigi gecirdigim deliginden girip icerde yuva yapmislar. Neyse ki alerjim yok ama acisi cok ofkelendiriyor.

birnefestoprak
09-07-2014, 07:58
Burda (http://www.agaclar.net/forum/1303125-post22.htm) ikinci resimdeki kavunun son hali... Birkac gun arayla cekilen resimlerdeki farklar bazen cok sasirtiyor.
507769

Ayni kavun, bol miktarda erkek ve disi cicege sahip. Yapraklarin altinda da gordugum gormedigim cok sayida meyve var; arilar (beni sokmayanlari) iyi calisiyor olmali...
507770

birnefestoprak
17-07-2014, 00:04
Burda (http://www.agaclar.net/forum/1303125-post22.htm)ki bamyalarin 2 gun onceki hali.

Bamya, ABD'nin guneyinde mutfak kulturunun onemli bir bilesenidir. "Gumbo" adi verilen yemeklerde (gumbo, genel bir isim-bir cesit turluye denk geliyor) siklikla kullanilir. Bu iklimde cok iyi buyur ve cok sayida eski Amerikan/Amerikan yerlisi atalik cesit de vardir.

birnefestoprak
17-07-2014, 00:18
Yine burda (http://www.agaclar.net/forum/1303125-post22.htm) en alttaki resimde gorulen kavundan denemek icin bir tane kopardim. Cagla kivaminda ve bu asamada henuz aci bir tadi var. Acilik denemesi icin bundan cok daha kucuk bir meyveyi daha koparip tadina baktim ve o cok aciydi. Olgunluga dogru, acilik kayboluyor gibi gozukuyor. Eger tamamen ortadan kalkarsa, ferahlatici bir tadimligi oldugunu soyleyebilirim. Geleneksel olarak, aciligini alacak sekilde tursusu da kuruluyor olabilir. Kontrast teskil edecek tatli meyvelerle birlikte salatasi cok guzel olur diye umuyorum. Her durumda cok ozel bir cesit.

h_dogan
17-07-2014, 10:16
Bamyaları neden sıralı ekmediniz. Toplarken sorun oluyor. Bir de yaprakları çok iyi gelişmiş, fazla su vermiyorsunuz değil mi?

h_dogan
18-07-2014, 06:55
Toplarken sorun olacağı için öyle demiştim. Bir de biliyorsunuz bamya çok sulanınca vejetatif olarak daha çok büyüyor verim az oluyor.

Aslinda sirali ektim (dogru anladiysam ayni seyden bahsediyoruz) ama yapraklar cok irilesince karisik gozukuyor. Hic sulamiyorum cunku o isi yagmur yapiyor (burda yaz aylari cok yagmurlu gecer); verime etki edebilir eger endiseniz oysa, bakalim gorecegiz. Daha once ayni mevsimde Kinali ekmistim, onun verimi iyi oldu. Bir de erken sonbaharda denemek lazim.

malina
25-07-2014, 14:01
http://www.agaclar.net/forum/fidan-ve-fide-bitki-uretim-tohum-cimlenme-celik-asi/35200.htm

Ayrı bir başlık olarak yazışılabilecek mesajları taşıdım.
(Esas konu başlığından uzaklaşılmıştı)

birnefestoprak
07-08-2014, 18:06
1 hafta oncesinden... Gubresini bahcede birincil bitki besini olarak kullandigimiz kecilerin 6 aylik yiyecegi saman balyalarini yerlerine aldik. Balyalar hakkindaki temel bilgiler:

- Tek bir balya 200-250 kg kadar geliyor
- Her birinin fiyati 50 Amerikan Dolari (daha once tek seferde bu seferki kadar cok sayida alinmadigi icin, fiyati cok daha pahali oluyordu)
- Her bir balya, kecilerin bir haftalik ihtiyacini karsiliyor
- Balyalarin bilesimi %90 oraninda cok yillik, protein orani alfalfaya gore yuksek bir yer fistigi kultivari (gercek yer fistigi degil, danesi yok) iceriyor

26 balyanin gelisi...
512408

Balyalar yuvarlaniyor...
512409

Bircogu vinc yardimiyla agila cikarilmak uzere itiliyor...
512410

Digerleri de korunakli yerlere aliniyor (ozellikle yaz aylarinda yagis cok, hicbirinin islanmamasi gerek)...
512411

Son balyalar ve iki saatlik calismanin ardindan, Abidin cekmemis de olsa, mutlulugun resmi...
512412

emirhancolak55
07-08-2014, 18:17
hatikasiniz

bahcedenn
07-08-2014, 19:09
Bircogu vinc yardimiyla agila cikarilmak uzere itiliyor...
512410



İyi güzel, ağıla alırken vinç kullanmışsınız da, ben daha çok tarlada o römorka o balyaları nasıl yüklediniz, onu merak ettim. Sizin tarladan almama ihtimaliniz var ama siz almadıysanız da illa birileri aldı elbet.

birnefestoprak
07-08-2014, 19:23
Tarim ekipmanlari endustrisi cok gelismis bir endustri. Hasat eden, yuvarlayip balya haline getiren makineler var. Balyalar ciftlige, samani satan, ozel olarak bu isi yapan ciftlikten geldi. Zaten ciftlikte, uretim kapasitesi (basta yuzeysel alan) itibariyle surdurulebilir oranlarda saman uretmemiz mumkun degil.

İyi güzel, ağıla alırken vinç kullanmışsınız da, ben daha çok tarlada o römorka o balyaları nasıl yüklediniz, onu merak ettim. Sizin tarladan almama ihtimaliniz var ama siz almadıysanız da illa birileri aldı elbet.

bahcedenn
07-08-2014, 20:00
Tarim ekipmanlari endustrisi cok gelismis bir endustri. Hasat eden, yuvarlayip balya haline getiren makineler var. Balyalar ciftlige, samani satan, ozel olarak bu isi yapan ciftlikten geldi. Zaten ciftlikte, uretim kapasitesi (basta yuzeysel alan) itibariyle surdurulebilir oranlarda saman uretmemiz mumkun degil.

Bir gün parayı bulup ta köyde bir çiftlik kurarsam paraya kıyıp tüm o ekipmanlardan alacağım. :)

Bu balyaların tarladaki balyalanmış, biri orda biri burda, dağınık görüntüsüne hayranım. Nedense bizim dikdörtgen balyalardan daha doğal duruyor gibi geliyor bana.

birnefestoprak
07-08-2014, 21:55
Bahcede/tarlada kullanilan aletlerin yapilan isin kalitesini onemli olcude arttirdigini dusunuyorum. Uygulamalarimizin vazgecilmez aletlerinden ikisi:

Ho-Mi: Kore'ye ait bir geleneksel, ot sokmekte kullandigimiz, alet. Genis agziyla otlari kokunden sokmek icin birebir.
512430

Cobra Head: Bu da Amerikan yapimi, otlarin temizlenmesinde cok etkili bir alet. Bunun agzi daha dar ve uzun oldugu icin, yetistirdigimiz bitkilerin koklerine zarar vermeyecek bir kultivasyona imkan sagliyor.
512431

Kok sebzeleri yikama tablasi: Yine esimin, verdigim tasarim ustune, ciftlikteki malzemeleri geri donusturerek yaptigi (durduramiyoruz, surekli yapiyor:)) ve kok bitkileri (turp, pancar, havuc vs) yikamak icin kullandigimiz tabla. Bu tabladan once, sebze koklerinin kaba yikamasini yapmak zor oluyordu; simdiyse oldukca rahat.
512432

Bir not da topragi alt ust etmede kullandigimiz capa makinesi icin: Bulundugumuz sehirde, sayilari cok az olsa da, etanolsuz yakit satan benzin istasyonlari var. Etanolun motora uzun vadede verebilecegi zararlari en aza indirmek icin, capa makinesinde sadece etanolsuz yakit kullaniyoruz. Bunun fiyati, resimden de gorulebilecegi gibi, daha pahali (etanollu olanin asagi yukari 4 lt'si 3.5 dolarken, etanolsuz olanin ayni miktari 4.5 dolar kadar) ama zaten capa makinesi az yakitla uzunca bir sure kullanilabiliyor (yaklasik 20 lt'lik bidonu doldurup ayriliyoruz). Ciftlikteki cim bicme makinesinde de bu yakiti kullanmaya basladik.
512433

birnefestoprak
18-08-2014, 07:19
Bulundugumuz iklimde, tatli patatesi ekmeden once ozel bir muamele yapmamiza gerek olmuyor. Ben bu sene ekmedim ama ciftlikte cesitli isler icin yardima gelen Porto Rikolu Jose, senede birkac sefer ardisik sekilde ekip cok iyi urun aliyor. Burda, patates yumrulari filizlendirme yapilmadan, dogrudan topraga ekiliyor.

Asagidaki resimde, bahcelerin bir bolumu goruluyor.
513877

Burda bahcelerin drene oldugu oluk goruluyor:
513878

Oluktan ilerliyoruz:
513879

Muzlari geciyoruz:
513880

Ve Jose'nin tatli patatesleri ektigi, olugun devamindaki, gunun onemli bir kisminda golge olan yere geliyoruz:
513881

Jose, zeki adam. Yagmur yagdikca, bahcelerde toprak doyduktan sonra, akisyukaridaki su, olugun bulundugu akisasagidaki bolgeye bosaliyor. Jose, boylelikle hic sulama yapmak zorunda kalmiyor. Patatesler, bitki ortusu omrunu tamamlayip olunce hazir olacak. Kullanilan gubre de rafine keci gubresi olunca, oldukca buyuk patatesleri hasat etmesi kacinilmaz oluyor. Bir kismini eve goturecek, bir kismini ciftlige birakacak, bir kismini da satacak.

birnefestoprak
06-09-2014, 06:48
Yeni ekim mevsiminin heyecani baska oluyor. Uzak Asya yesilliklerinden pancara, kalici ispanaktan marula, feslegenden kok kerevize kadar bircok cesidin tohumlari ekildi ve seraya alindi. Bir kismi Eylul'un 3. haftasi gibi topraga alinacak. Bu sene yine cok sayida yerli-yabanci domates cesidi de ekildi; onlarin fideleri de yakinda hazir olur. Fideler icin siklikla kullandigim urunlerden birisi yosun ozu. Cimlenmeden 1 hafta sonra ilk kez seyreltme yaparak puskurtme yoluyla uyguluyorum.
516383

Soganlarin bir kismi. Yesil sogan agirlikli olmak uzere, bir cesit Fransiz arpacik soganiyla bir cesit Italyan tursuluk sogan ekildi. Bunlarin disinda tohumluk olarak ekilecek yerli birkac cesit bas sogan da var.
516384

Ciftligin etrafina sirali halde ekmek icin Moringa agaci fideleri... Bu, bodur bir cesitmis; bakalim gorecegiz nasil olacak.
516385

Bu sene organize sekilde ve belli bir program dahilinde, ozellikle domatesler icin agresif bir yetistirme donemi planliyorum. Bu plan dahilinde, mikronize kil Surround'tan bir kismi profesyonel ureticiler icin piyasaya surulen mikroorganizma bilesenlerine kadar bir dizi urun birbirine paralel ve sistematik sekilde kullanilacak.

birnefestoprak
09-09-2014, 20:37
Marul ve pancarlar ile Uzak Asya yesilliklerini iki asamadan gecirdikten sonra topraga alacagim. Bu sekilde, bitki performansi ve verim daha iyi oluyor. Bir de seyreltme sirasinda sokmek zorunda kalacagim tohum sayisini azaltmis, tohumu bosa harcamamis oluyorum.

1. asama: Tohumlarin viyollere ekimi. Bunun icin kullandigim malzemenin icinde yararli mikroorganizmalar (guclu kok gelisimine ve koklerin besini daha iyi almasina katkida bulunuyor), humik asit (tohum cimlenmesini tesvik ediyor) ve solucan kompostu var.

2. asama: Cimlenen bitkileri, gercek yapraklarini olusturmaya basladiklari asamada bu sefer farkli bir malzeme kullanarak ikinci kez, 1. asamada kullandigim viyollere ekiyorum. Yesilliklerde ve pancarlarda viyollerin her birine cokca tohum ektigim icin, fideleri koklere zarar vermeden aktarmaya calisiyorum. Bu asamada kullandigim malzeme, nutriyentler bakimindan biraz daha kuvvetli ve icinde solucan gubresi, yarasa guanosu, deniz baligi ve yengec besinleri ile humus var.

Asagidaki resimde 2. asama goruluyor. Bu asamadan sonra fideler, viyollerin icinde bol miktarda kok saldiktan sonra topraga alinacak.

birnefestoprak
15-09-2014, 19:40
Ekmeye bir turlu firsat bulamadigim birkac biber fidesi... Fide cukurlarina keci gubresine ek olarak bir miktar 3-4-4 organik gubre ile yarim avuc kadar Epsom Tuzu (ozellikle Mg destegi icin) verildi. Bu sene butun domates ve biberler icin, ekim asamasinda, Epsom Tuzu kullanilacak.

Cukurda gozuken siyah malzeme ise her mevsim kullanip cok memnun kaldigim, bahcenin benim icin yosun besini kadar vazgecilmez bir bileseni olan ve temel icerigini Streptomyces lydicus yararli mikroorganizmasinin olusturdugu urunun dusuk konsantrasyonlu hali. Urunun gectigimiz mevsim ilk kez denedigim bu halinin icinde ek olarak humus ve demir var.

birnefestoprak
28-09-2014, 22:32
Havalar iyi gidiyor diye sevinip bu sene erken mahsul alacagiz diye umit ederken, gectigimiz 10 gun, mevsim normallerini zorlayarak yasadigimiz bolgede sellere ve isledigimiz toprakta drenaj sorunlarina, arazide gollenmelere neden olacak sekilde saganak yagis ve firtinalarla gecti. Normalde yaz aylarinda 65-70 cm yagis aldigimiz icin, bu aylari hem sonbahar ekimi icin hazirlanarak hem de sartlari zorlayarak hangi bitkilerin soz konusu sartlarda buyuyebilecegini gozlemlemek uzere bir dizi denemeyle geciriyoruz. Eylul ayi uzun yillar yagis ortalamasi 16 cm. Bu miktar, eger aya dengeli sekilde yayilirsa sorun yok ama hem ay icindeki yagis bunun ustune cikip 17 cm'e ulastigi hem de dengeli sekilde yayilmadan yagisin cogunu birkac gunde aldigimiz icin cok buyuk sorun. Hal boyle olunca, ekilme asamasina gelmesine karsin, serada beklettigimiz yuzlerce fide var.

Fideler icinde su anda en kritik olanlari domatesler. Bu sene, bitki rotasyonu planlarimiz dahilinde hepsini birarada tek bir alana dikmek yerine, bahceler arasinda dagitarak, olusturdugumuz gorece daha kucuk ceplere alacagiz. Domateslerin hepsini olmasa da ilk kez denemek istedigim, siyah meyveliler de dahil olmak uzere, birkac yeni cesidi drenaji iyi olan bir bolgeye almama ragmen, buyuk ihtimalle bu domatesleri kaybettik. Dunku yagislar sirasinda resimlerini cekemedim ama domatesler icin ayirdigim benzer bir cebin birkac gun once cekilmis resmi asagida gozukuyor. Adim atildiginda ortaya cikan sivilasma, resimden de gozukuyor.
519247

YeniBON
28-09-2014, 23:39
Havalar iyi gidiyor diye sevinip bu sene erken mahsul alacagiz diye umit ederken, gectigimiz 10 gun, mevsim normallerini zorlayarak yasadigimiz bolgede sellere ve isledigimiz toprakta drenaj sorunlarina, arazide gollenmelere neden olacak sekilde saganak yagis ve firtinalarla gecti. Normalde yaz aylarinda 65-70 cm yagis aldigimiz icin, bu aylari hem sonbahar ekimi icin hazirlanarak hem de sartlari zorlayarak hangi bitkilerin soz konusu sartlarda buyuyebilecegini gozlemlemek uzere bir dizi denemeyle geciriyoruz. Eylul ayi uzun yillar yagis ortalamasi 16 cm. Bu miktar, eger aya dengeli sekilde yayilirsa sorun yok ama hem ay icindeki yagis bunun ustune cikip 17 cm'e ulastigi hem de dengeli sekilde yayilmadan yagisin cogunu birkac gunde aldigimiz icin cok buyuk sorun. Hal boyle olunca, ekilme asamasina gelmesine karsin, serada beklettigimiz yuzlerce fide var.

Fideler icinde su anda en kritik olanlari domatesler. Bu sene, bitki rotasyonu planlarimiz dahilinde hepsini birarada tek bir alana dikmek yerine, bahceler arasinda dagitarak, olusturdugumuz gorece daha kucuk ceplere alacagiz. Domateslerin hepsini olmasa da ilk kez denemek istedigim, siyah meyveliler de dahil olmak uzere, birkac yeni cesidi drenaji iyi olan bir bolgeye almama ragmen, buyuk ihtimalle bu domatesleri kaybettik. Dunku yagislar sirasinda resimlerini cekemedim ama domatesler icin ayirdigim benzer bir cebin birkac gun once cekilmis resmi asagida gozukuyor. Adim atildiginda ortaya cikan sivilasma, resimden de gozukuyor.
519247



Geçmiş olsun. Allah sizlere sağlık ve uzun ömürler versin.

birnefestoprak
28-09-2014, 23:39
Bulundugumuz iklimin yuksek nem kosullari, gun icindeki yagislarla birlikte ani sayilabilecek sicaklik inis-cikislariyla birlesince, hastaliklar acisindan ozellikle domateslerde sorun oluyor. Son 10 gundeki yagisli donemde, erken fide hastaliklari bas gosterdi. Bu hastalik, Septoria'ya cok benziyor ama Septoria, bitkinin meyveye dondugu ve azot ihtiyacinin arttigi ileri donemlerde gozuken bir hastalik. Yapraklardaki gorece eski yapraklardaki helezonlar, erken yaniklik hastaligina da cok benziyor. Buyuk ihtimalle, sorun bu (siyah helezonlar, daha sonra genisleyerek sari/turuncu tonlarinda lekeler olusturmaya basladilar).
519249

Hastalik belirtileri ortaya ciksin ya da cikmasin, fideleri topraga alma asamasinda uyguladigim bir kok banyosu var. Simdi bu islemi, hastalik belirtisi gozuken butun yapraklari temizledikten sonra, hemen yapraktan puskurterek, daha dusuk bir konsantrasyonda uygulayacagim.

Yaprak uygulamasinda, acil durumlarda kullandigim urunun etken bileseni Streptomyces lydicus. Bunun uygulama miktari 1-1.5 gr/uygulama sisesi hacmi (~ 1lt).

Kok banyosu icin kullanacagim karisimin icinde de yine Streptomyces lydicus'e ek olarak asagidaki etikette mikrobiyal icerigi verilen urunden 2 gr kadar, suya cozdurulmus sekilde bulunacak. Viyollerden aldigim domates fidelerini, kokleri tamamen karisimin icinde kalacak sekilde kabin icinde tutacagim.

519250

Bu islemden sonra fideler topraga alinacak fakat topragin iyice drene olup yagislarin gecmesini beklememiz gerek. Topragin iyice drene olmasi, mikroorganizlarin koloni sagligi bakimindan cok onemli. Yaprak puskurtmesi sonrasinda, fidelerdeki hastalik belirtilerinin durdugunu belirteyim.

birnefestoprak
29-09-2014, 01:59
Sagolun, size de.

Geçmiş olsun. Allah sizlere sağlık ve uzun ömürler versin.

birnefestoprak
24-10-2014, 08:05
Bundan 8 gun once marullar (yarin resmini cekip son hallerini de yayinlayacagim). Bas yapan yesil cesit, sicakliga toleransi gorece yuksek oldugu soylenen bir cesit oldugu icin bu mevsim denemek istedim. Resimde gozuken her iki cesit de gunduz ve gece sicakliklarinin oldukca yuksek oldugu donemde dikildiler ve simdi sicakliklarin biraz daha dustugu donemde gelismelerini surduruyorlar.

Sulamadaki yetersizlikler ve duzensizlikler, hava sicakliklari vs gibi faktorler marulun aciligina etki etse de, ayni kavun ve karpuzun aromasinin zenginlesmesine katki sundugu gibi, marulun aciligina karsi alinabilecek onemli onlemlerden birisi de topraktan/yapraktan verilen minerallerin zenginligi. Bu konudaki ve ayni zamanda eser element konusundaki takviyeyi zirai kullanima ve organik uretime uygun deniz tuzunu suda cozup marullara vererek sagliyoruz.

birnefestoprak
24-10-2014, 17:51
Rengi, dokusu ve tadiyla cok sevdigim bir Cin yesilligi olan Tatsoi.
522700

Bu sene ilk defa ektigim Yukina.
522701

Her iki bitki de birbirine benzemekle birlikte, Yukina daha yukari dogru buyurken, tatsoi yanlara dogru acilmayi seviyor. Bir de Tatsoi'un yaprak sekli daha yuvarlak (kasik sekilli olarak gecer). Yukina ise daha uzun yapraklara sahip. Her iki cesit de mineralleri cok guzel emiyor; yerkenki tat yogunlugundan anlasiliyor.

Tatsoi, kokunden sokulerek hasat edilmeyecek. Tek tek yapraklari alinarak salata karisiminin bir bileseni olarak kucuk kaplarda satilacak. Diger yesilliklerin de asagi yukari ayni anda hasada gelmesini umuyordum ama karisimin icine koyacagim semizotu tohumuyla ilgili, sasilacak sekilde, cimlenme sorunu yasadik (simdi semizotu tekrar ekildi; 35-40 gune hazir olur). Bunun disindaki bilesenlerden tere ve roka, Cin yesilliklerinin hizina yetisecekler gibi duruyor. Bu sene cok sayida Uzakdogu yesilligiyle cesitliligi arttirmaya calisiyorum. Yukina'yi atlamayalim: Bu cok bilinen bir cesit degil; baska ciftliklerde de daha cok yetistirilmesini umarim. Bunu da buyuk ihtimalle demet usulu olarak restorana verecegim. Artani pazarda yine demet usulu satilacak. Yapraklari gorece buyuk oldugu icin, salata karisiminin icine koymak pratik degil. Daha sonra karisimin satilacagi kabi da gosterecegim.

salihcan
24-10-2014, 19:22
Sn birnefestoprak peygamber develerinin bir faydasını gördünüz mü :)

birnefestoprak
25-10-2014, 04:37
Maalesef onlarin salinma donemini hic iyi ayarlayamadim; tam buranin firtinali/yagisli zamanlarina denk geldi. Bu yuzden, buyuk ihtimalle telef oldular; ortada yoklar. Buyume evresinde mevsim sartlarinin uygun oldugu bir zamana denk getirip tekrar denemek istiyorum.

Burda gectigimiz mevsim turplarin ve Brassica ailesindeki bitkilerin yapraklarina Japanese Beetle dadanmisti (bu sene ayrica acayip bir cekirge populasyonudur gidiyor). Yanilmiyorsam, Popillia japonica olmasi lazim. Iki gun once hardal otunun yapraklarindaki delikleri gorunce yakindan bakmak istedim ve asagidaki resmi cektim.

522745

Ayni zararli ama simdilik cok yayilmamis gozukuyorlar. Olanlar da elle alinabilecek sayida. Peygamber develeri bu asamada ise yarardi. Turp yapraklarinin delik desik olmasi cok sorun degil ama hardal otu gibi bitkileri yapraklari icin yetistirdigim icin dikkatli olmam gerek.


Sn birnefestoprak peygamber develerinin bir faydasını gördünüz mü :)

birnefestoprak
25-10-2014, 05:04
Bu mesaj (http://www.agaclar.net/forum/1327451-post49.htm)daki marullarin bugunku halleri:

522746

1 haftada ortaya cikan fark cok net goruluyor. Yesil cesidin iyi gelismeyen iki kokunu sokup kecilere verdim. Ondan once de tadina baktim; bir sorun yok.

Kirmizi olan cesit de cok gosterisli. Yaprak uclarina dogru renk iyice koyulasirken, koke dogru yesilin tonlariyla karisiyor. Her iki marulu da onumuzdeki 1 hafta icinde hasat etmeye baslayacagim.

522749

Bu iki cesidin hemen yaninda, goz alici desenleriyle bir Avusturya geleneksel cesidi olan Forellenschluss:
522750

birnefestoprak
29-10-2014, 15:18
Sonbaharin ilk hasadini dun yaptim. Eylul ayindaki beklenmedik siddetli yagmurlar herseyi geciktirdi; neyse ki bitkiler kendilerini cabuk toparladilar. Burda 20 bas (10 kirmizi, 10 yesil) gobekli marul ile asagi yukari 8 lt'lik bir kabi dolduracak kadar feslegen var. Bunlarin hepsini siparis uzerine kucuk bir pizza restoranina verdim (bu restorandan daha sonra bahsederim). Resimde gordugunuz sepetleri arayip buldum; Teksas'ta sepet isi yapan bir aile sirketinden temin ettim. Sepetlerin degisik boyutlarda ve sekillerde olanlari var. Resimdekiler, marul sepeti olarak geciyor. Bunlarin bir de daha derin ve yuvarlak olanlari var; onlar da domates, hiyar, misir vs icin kullanilacak. Bu tip urunler, pazardaki sergi icin onemli. Serginin duzenli ve guzel gozukmesi sart.

523880

Bu da feslegenlerle birlikte marullar:

523881

Feslegenler icin ayrica bir sepet daha getirseymisim iyi olurmus. Neticede sepet bol; sirket perakende satis yapmadigi icin sepetleri ust uste dizip depolayacagiz (sapli olanlarin depolanmasi zor olacak ama bir cozum buluruz) :)

Bu resimde de fikir vermesi acisindan, pazarda kullanacagim diger iki sepeti gostereyim. Soldaki, yine ayni sirketten aldigim yaklasik yarim litrelik sepet. Bunu esasen biber icin kullanacagim. Cogu biberin tek tek agirligi oldukca az geldigi icin, agirlikla satarsak birsey kazanamayiz ama Italyan Pepperoncini gibi meyvesi kucuk olan cesitlerden cok sayida meyve bu hacme sigabilir (iri meyveli biberler agirlikla satilacak). Zaten pazara gelen cogu insan, genelde herseyden azar azar alip cok sayida sebzeyi denemeyi tercih ediyor. Hem onlar icin hem bizim icin ideal cozum bu. Sepet doldurulup tuketicilerin pazar cantalarina bosaltilacak.

523883

Sagda gozuken plastik kabi ise daha cok salata karisimlari icin kullanacagim. Hava alan bu kap, icindeki sebzeyle birlikte verilecek. Ideal bir surdurulebilir bir yontem olmayabilir ama pazar icin iyi/alternatif bir cozum sunuyor. Bunlarin tanesi 25 cent.

Bu karisimlarin icinde hasat olgunluguna ulastiklarinda semizotu, buna ek olarak roka, tere ve yerde o an kaba sigabilecek ve tat olarak diger bilesenlerle kontrast olusturabilecek ne varsa uygun miktarlarda eklenecek. Mahsul ya da tohum, yaptigim iste birincil onemi verdigim parametre lezzet. Lezzeti beni tatmin etmeyen bir cesidin tohumunu kataloga cikarmadigim gibi mahsul olarak da satmam mumkun degil. Bu yuzden, salata karisimlari da cesitli denemelerden sonra belirlenecek. Lezzet iyiyse, besin degerinin dusuk olmasi da mumkun degil.

Semizotuyla ilgili olarak ek bir bilgi vereyim. Doganin diger canlilara bir lutfu olan bu bitkinin yalnizca besin degeri cok yuksek degil. Ayni zamanda, farkli lezzetler acisindan da secenekler sunuyor. Geceleri icine hapsettigi, elmaya da eksiligini veren asitten dolayi, sabahin erken saatlerinde hasat ederseniz, tadi gorece daha eksi olacaktir. Gunun ilerleyen saatlerinde ise bu asitleri glukoza cevirecektir. Bundan dolayi, oglen saatlerinde hasat edilen semizotu bu sefer gorece daha tatli olacaktir. Ozellikle restoranlara urun veren/vermeyi planlayan ciftcilerin bu tip ayrintilara dikkat etmesini tavsiye ederim.

birnefestoprak
29-10-2014, 15:29
Su an yerdeki bitkilerle devam edelim:

Roka. 1 haftaya hazir olur gibi gozukuyor.

523884

Tere. Rokadan daha cabuk cimlenip daha nazli buyuyor.

523885

Japon turbu, Daikon. Yapraklari genelgecer turptan daha sivri ve uzun.

523886

Fransiz turbu. Bunlar, agirlik uzerinden satilacak kadar buyuk oluyor. Demet yerine agirlik basina verilecek. Pazar gunune yetisir.

523887

Tatsoi ve Yukina ordusu. Hasada hazirlar.

523888

MeyveliTepe
29-10-2014, 15:57
Burda gectigimiz mevsim turplarin ve Brassica ailesindeki bitkilerin yapraklarina Japanese Beetle dadanmisti (bu sene ayrica acayip bir cekirge populasyonudur gidiyor). Yanilmiyorsam, Popillia japonica olmasi lazim. Iki gun once hardal otunun yapraklarindaki delikleri gorunce yakindan bakmak istedim ve asagidaki resmi cektim.


Ayni zararli ama simdilik cok yayilmamis gozukuyorlar. Olanlar da elle alinabilecek sayida. Peygamber develeri bu asamada ise yarardi. Turp yapraklarinin delik desik olmasi cok sorun degil ama hardal otu gibi bitkileri yapraklari icin yetistirdigim icin dikkatli olmam gerek.

Japanese Beetle aynı Mayıs ve Haziran böcekleri gibi, erginken yaşam süreleri kısa, çiftleşip buldukları gübre vb. gibi organik maddesi yüksek yerlere yumurtluyorlar. Yumurtadan çıkan larva kendine koza yapıncaya kadar iki sene toprakta yaşıyor ve en zararlı dönemi larva halindeyken. Genelde organik madde ile beslenmesinin yanısıra bir kılcal kök yiyicisi. Larva ile tuzak kurarak toplamanın dışında iyi bir mücadele yöntemi pek yok gibi (bazı fungus sporları ve bazı tür yırtıcı nematodlar dışında). En etkili mücadele erginleri yumurtlatmamak olsak gerek.

birnefestoprak
29-10-2014, 16:13
Dun kucuk capli bir katliam yasandi :) Ufak bahce makasiyla yaprak aralarina girip tek tek (bazilari ciftlesiyordu) temizlendi. Dadandiklari bitkilerden 30-40'ar kok oldugu icin cok sorun olmadi. Bir de diger bahceye sicramamislar gibi gozukuyor. Eger oyle olsaydi, Uzak Asya yesilliklerini hacamat ederlerdi. Gorece buyuk bir ciftlikte bunlarla ugrasmasi oldukca zahmetli olurdu. Kaolin, algilarini bozmak acisindan bir cozum olabilir (Kaolini esasen zararli mucadelesi icin kullanmak istiyorum-havalarin serinlemesiyle birlikte zararli populasyonu azaldigi icin sonraki mevsime biraktim) ama yapraklari icin yenen sebzelerde, ozellikle yapraklar gelisip oldukca irilestigi icin, yikayip atmak sorun olacak (Kaolini sert kabuklu zararlilar icin denediniz mi?). Bunlar yumusak bedenli zararlilar olmadiklari icin mucadelesi zor, Neem yagi belki aromasiyla rahatsiz edebilir ama oldurmeyecegi kesin.

Bahsettiginiz biyolojik mucadele yontemleriyle de yakindan ilgileniyorum. Bir iki eyalette bu isi ciddi olarak yapan firmalar var. Firsat buldugumda ordan sorusturacagim. Bir de peygamber devesi, bu sorunda etkili olurdu diye dusunuyorum. Onun da bahcelere yerlesmesi icin surekli bir besin kaynaginin olmasi gerek ama sicak aylar icin 5-6 ay kadar dayanabilirlerse, takip eden sonbaharda tekrar temin etmeye raziyim.

Japanese Beetle aynı Mayıs ve Haziran böcekleri gibi, erginken yaşam süreleri kısa, çiftleşip buldukları gübre vb. gibi organik maddesi yüksek yerlere yumurtluyorlar. Yumurtadan çıkan larva kendine koza yapıncaya kadar iki sene toprakta yaşıyor ve en zararlı dönemi larva halindeyken. Genelde organik madde ile beslenmesinin yanısıra bir kılcal kök yiyicisi. Larva ile tuzak kurarak toplamanın dışında iyi bir mücadele yöntemi pek yok gibi (bazı fungus sporları ve bazı tür yırtıcı nematodlar dışında). En etkili mücadele erginleri yumurtlatmamak olsak gerek.

birnefestoprak
29-10-2014, 16:36
Uzak Asya yesilliklerinden devam edelim (onumuzdeki birkac gunde iyi bir ot temizligi yapmak gerekecek):

Bekana. Bu, bir cesit Cin lahanasi ama Japonya'ya ait. 30-40 gunde hasada geliyor.

523907

Yine Japonya'dan, hardal otu. Cok gosterisli bir bitki.

523908

Uzak Asya yesillikleriyle ilgilenen, pazarda satabilecegini dusunen ciftci uyeler icin, mevsim sonu bir degerlendirme yapip, talep etmeleri halinde, islerine yarayacak cesitlerin tohumlarindan gonderebilirim (lutfen ozel mesajla fiyat istemeyin; ucretsiz gonderecegim).

Ve uzerine titredigim Bafra lahanasi. Daha once gec dikildigi icin tohuma kalkmadi. Bu sefer zamanlamasi cok iyi oldu; seneye tohumunu alabilmeyi umuyorum.

523909

Bu da ne yazik ki bizim iklimimiz icin bile gec sayilabilecek bir zaman araliginda ancak dikebildigim domates cesitlerinden birisi. Ilkin iki kaliteli cesidin caprazlanmasiyla, yanlis hatirlamiyorsam, bir Avustralyali yetistirici tarafindan hibritlenen bu cesidin tohumu F5 asamasinda bana Kaliforniyali bir yetistirici tarafindan gonderildi. Resimdeki bitki, F6 oluyor. F5 asamasinda sirik gibi gozukuyordu; bu, oturak gibi gelisiyor. Bakalim sonuc ne olacak :) Bahcelerdeki tek stabil/geleneksel/atalik olmayan cesit bu.

523913

Benim ekmedigim bir tatli patates cesidi. Bahcelerde birkac farkli cesidi var. Bunun yapraklari cok guzel. Ne yazik ki bicilecek, cok yer kapliyor ve kol atarak yayiliyor; yerine ekilmesi gereken baska bitkiler var.

523910

birnefestoprak
12-11-2014, 17:03
Yeni kurdugumuz fide serasi... Hem cok kullanisli, hem de kurulumu kolay. Unutulmamasi gereken birsey var; o da boyutlari arttikca yere saglam sekilde sabitlenmesinin elzem olmasi. Yoksa, bizim gibi biryerlere baglamayi zamansizliktan ihmal ederseniz, cokuverir. Kurulduktan birkac gun sonra cikan bir firtinada bu oldu. Maalesef o firtinada bazi cok nadir soganlari kaybettik. Onlari tekrar temin etmek gerekecek.
526103

Sera icinden birkac cesit...

Karadeniz kara lahanasi
526104

Sarmalik Yalova beyaz lahana (Yalova1 degil)
526106

Bok choylar (bunlar sabahin erken saatinde cok guzel cikmislar)
526105

Bircok fidenin bir iki gun icinde topraga alinmasi gerek. Gun de erken bitiyor artik, yetismek bir mesele...

birnefestoprak
12-11-2014, 17:32
Cesitli malzemeleri geri donusturerek yaptigimiz (bunu esim biraraya getirdi, hakkini yemeyeyim :)) ahsap fide serasindan bir iki resim (her tarafi acik, sirkulasyon cok iyi).

Sabah ustune ciy dusmus Rus kara lahanasi fideleri

526113

Kivircik yaprakli, Edirne'ye ait maydanoz
526114

Biraz da yerdeki bitkilerden...

Birkac gun oncesinden bir miktar turp hasadi.
526115

Turp icin onemli noktalardan bir tanesi, her cesidin birbirinden farkli yaprak genisligine ve verimine sahip olmasi. Buna dikkat etmekte fayda var cunku bazi restoranlar, yaprak verimi yuksek olan cesitleri tercih edebiliyor. Yapraklar atilmiyor ve salatada kullaniliyor. Yapraklariyla birlikte vereceklerinizi daha yuksek bir fiyata pazarlayabilirsiniz; kendiniz yiyecekseniz de hem kokunden hem yapraklarindan yararlanabilirsiniz. Ayni sey pancar icin de gecerli. Resimdeki turplar, Fransa'ya, Almanya'ya ve ABD'ye ait uc farkli cesitten olusuyor. Almanya'ya ve ABD'ye ait olan cesitlerin yaprak buyuklugu, Fransiz cesidinin yapraklarinin 2-3 kati kadar...

Bir diger nokta da turbun nasil satilacagi... Kucuk kok yapan cesitler demet usulu, agir ceken cesitler agirlik hesabiyla satilacak.

Tam olgunlukta Tatsoi
526116

Tatsoi gibi yapraklari icin yenen sebzelerde de burdaki cogu ciftligin yaptigindan farkli bir yol izliyorum. Ciftlikler, hasat zamani geldiginde, tam olgunlukta bitkinin tamamini sokup oyle satiyor. Halbuki, resimde gordugunuz gibi, tam olgunlukta da olsa yaprak boyutlarinin kimisi oldukca kucuk, kimisi buyuk olacak. Bunu yapmak yerine, tatmin edici bir hasat olgunluguna eristiginde, buyuk yapraklari hasat ederek demet usulu satiyorum. Bu sekilde, hem sadece buyuk yapraklari verecegim hem de ayni bitkiden ayni mevsim icinde bircok kez hasat yapabilecegim. Bunun isciligi daha emek istiyor ama dal kalinligi buyukce oldugu icin o kadar zor degil (roka hasadi gibi zahmetli olmuyor).

Ve mevsimsel nedenlerden dolayi gecikmeyle de dikilmis olsalar, domateslerde meyveler gozukmeye basladi...
526117

birnefestoprak
18-12-2014, 19:44
Burdaki kucuk bir tohum sirketinden tohumunu temin ettigim Bunias orientalis. Bu bitki, yurtdisinda Turkish Rocket (Türk Rokası) olarak geciyor. Anavatani Anadolu oldugu halde bugun, savaslar sirasinda tasindigi tahmin edilen, Avrupa'da yaygin olarak bulunuyor. 20-30 gunde cimlenen tohumlarinin cimlenme yuzdesi oldukca dusuk gibi gozukuyor.

529880

Bu asagidaki resim de F. Houttuyn (modern taksonominin babasi olarak kabul ediliyor) ve J. van der Burgh tarafindan yazilan ve 1761-1785 yillari arasinda Amsterdam'da basilan Natuurlyke Historie of Uitvoerige Beschryving der Dieren, Planten en Mineraalen (Hayvanlarin, Bitkilerin ve Minerallerin Dogal Tarihi ya da Ayrintili Tanimlamalari)'de yer alan cizimlere ait. Cizimler (gravur dersek daha dogru olabilir), J. C. Philips ve G. Philips isimli sanatcilar tarafindan yapilmis. Ortadaki resim, Bunias orientalis'tir. 250 yillik bu cizimle Hollandali bir kolleksiyoncu araciligiyla tesadufen karsilastim. Onemli bir belge...

529881

* En soldaki cizim, Draba muralis'e, en sagdaki cizim de Cleome dodecandra'ya ait.

birnefestoprak
22-12-2014, 21:19
Fide uretimi icin kullandigimiz, kendi yaptigimiz seradan fotograflar...

Sera malzemesinin cogu, ciftlikte kullanilmayan tavuk kumesi cerceveleridir. Ek olarak ev malzemeleri magazasindan aldigimiz tek malzeme, resimde gordugunuz oluklu cati plastigi (iki parca halinde). Plastik ve duz degil oluklu cunku hem yagmur sularini yagmur oluguna daha kolay aktaracak hem de siddetli yagmurlarda yagmur siddetini bolerek cati yuzeyine yayacak. Catiyi, sera icindeki fideleri yagmur darbelerinden korumak icin on ve arka kenarlardan biraz disari tasacak sekilde monte ettik.

Bir de seranin on yuzeyinde gozuken en ustteki dikdortgen bolme, ilkin baska bir nedenle bos birakilmisti. Once serayi plastikle kaplayip, havalandirma icin, ust kismini kapanip acilabilen bir bolme seklinde dusunmustuk (isinan hava yukselir ki ilkbahar sonunda ve yaz basinda sera ici sicaklik hem bizim hem bitkiler icin dayanilmaz olacakti ve bu sicak havayi disariya verecek bir sistem kuracaktik). Daha sonra sera etrafini tamamen acik birakmaya karar verdim cunku zaten kisin bitkileri kurutacak soguk havalari tecrube etmiyoruz dolayisiyla bu anlamda bitkileri korumayi gerektirecek bir durum cok nadiren soz konusu oluyor (bir de tabii bu aylardaki bitkiler, soguga gorece daha dayaniklilar). Cok soguk olursa da fideleri arkadaki hazir aldigimiz seralara aktarabiliriz. Bir de bitkiler, hava sirkulasyonundan cok memnunlar. Belki tek eksik, fideleri koydugumuz masanin kenarlarini citayla dolanmak olabilir. Hava ruzgarli oldugunda, cok nadir de olsa fideler devrilip yere dusebiliyor.

Masalarin dengesi onemli. Bu yuzden bacaklar, hem uzun eksen boyunca hem de kisa kenarlar boyunca birbirine ahsapla baglandi (bir de masa yuzeyinden yere dogru inen bir orta bacak var). Masalarin seranin icinde kalan uzun eksenleri de bos. Bu da depolama icin olanak sagliyor. Disarda birakilabilecek malzemeleri burda tutuyoruz. Bir de iki masa arasinda rahatca hareket edebilecegimiz kadar bosluk birakmayi unutmadik.

530372

Sera ayaklari yere 25-30 cm kadar girecek sekilde gomulup ayrica birer ahsap parcayla saglamca sabitlendi.

530373

Cati, yagmur suyunu toplamak icin egimli tasarlandi. Cati plastigi, sulari yagmur oluguna bosaltiyor.

530374

Yagmur oluguna dolan sular da her ikisinin hacmi de yaklasik 200 lt olan su toplama ficilarina bosaliyor. Olugun, bir kapagi var. Eger cok yagmur yagdiysa ve biz kullanamadan ficilardan birisi dolduysa, o ficinin oldugu tarafi kapakla bloke edip sularin diger ficiya akmasini sagliyoruz. Yalniz burda, olugun oturdugu cati ekseninin duz olmasina ve bir tarafa dogru daha egimli olmamasina dikkat etmek gerek. Aksi durumda, ficilardan birine su akisi zorlasir. Yagmur cok yagdiginda toprak sivilastigi icin, ficilarin oturdugu beton kaliplarin dengesi bozulabiliyor; boyle olunca ficiyi indirip yuzeyi tekrar duzlemek gerekebiliyor (belki bunun icin, kaliplarin altina su gecirmeyen bir malzeme yerlestirilebilir).

530375

Kullandigimiz ficilari, tarim malzemeleri satan bir dukkandan aldik. Daha once zeytin depolamak icin kullanilmislar; biz de geri donusturduk. Her iki ficinin hacmi de 200 lt kadar. Ficinin muslugu yoktu, alt tarafta matkapla bir delik acarak muslugu monte ettik. Araliksiz birkac saat yagan bir yagmurla, bu ficiya hatri sayilir miktarda su doluyor. Normalde kuyumuz arizali oldugu icin, sulamada sehir suyu kullanmak zorundayiz ama fideler icin, cok kurak gecen bazi donemler haric, butun ihtiyaci bu ficilardan sagliyoruz. Fidelere uyguladigimiz mikroorganizma solusyonlarindan tam verimi alabilmek icin yagmur suyu birebir... Fideler saglikli olursa, hem urun hem de tohum hasatinda yasayacagimiz sorunlar azaliyor.

Ficilar aslinda bir kapakla birlikte gelmisti. Haliyle su akisini saglamak icin kapagi cikarip kucuk delikli sineklik taktik. Bu sekilde hem dal parcalari ve yapraklar ficinin icine girmiyor hem de sivrisinekler yuvalanmiyor.

530376

birnefestoprak
27-12-2014, 04:34
Daha once Karadeniz kara lahanasi yetistirenler veya pazardan alip yemegini yapanlar asagidaki resme bakarak, bildikleri kara lahanadan farkli olup olmadigini, farkliysa farklarini yazabilirler mi lutfen? Tarim aletinin bicak uzunlugu 15 cm'den biraz daha fazladir; bunu goz onune alarak bitkinin yaprak genisligi ve uzunlugu hakkinda bir fikir sahibi olabilirsiniz. Ayrica yaprak dokusu hakkinda da yorum yapabilirseniz (bildiginiz kara lahanayla ayni mi farkli mi, farkliysa sizce farklar nedir) sevinirim.

birnefestoprak
27-12-2014, 07:36
Bu mesaj (http://www.agaclar.net/forum/1341422-post61.htm)da bahsettigim Bunias orientalis gelisiyor. Bir sure sonra tohum cogaltmak uzere saksiya (duruma gore yere) alinacak.

Sevgi Durul
27-12-2014, 07:37
Sayın birnefestoprak,

İşe yarar mı bilemiyorum ama diktiğim karalahana fidelerim bu (http://www.agaclar.net/forum/1169509-post2795.htm) mesajda mevcut. Bu (http://www.agaclar.net/forum/1259491-post3194.htm) mesajın son fotoğrafında da çiçeklerinin fotoğrafı var.

Yetişkin olduğu zaman yaprak boyu 15 cm. den büyük olacak. Bana farklı gibi geldi.

birnefestoprak
27-12-2014, 07:44
Tesekkur ederim. Yani sizinkiler benim gosterdigim resimdeki kadar iri yaprakli mi oluyor? Yaprak uzunlugu ve genisligi daha kucuk olan bir cesidi daha once hic yetistirdiniz mi/yemeklerde kullandiniz mi?

Sayın birnefestoprak,

İşe yarar mı bilemiyorum ama diktiğim karalahana fidelerim bu (http://www.agaclar.net/forum/1169509-post2795.htm) mesajda mevcut. Bu (http://www.agaclar.net/forum/1259491-post3194.htm) mesajın son fotoğrafında da çiçeklerinin fotoğrafı var.

Yetişkin olduğu zaman yaprak boyu 15 cm. den büyük olacak. Bana farklı gibi geldi.

birnefestoprak
27-12-2014, 08:15
Gecen haftaki hasadin bir bolumu (bunlar restorana gitti):

530664

Italyan rezeneleri gectigimiz 2 hafta icinde hasat edildiler.

530665

Dunyalar guzeli bu Italyan radikasini (Rossa di Treviso; en cok bilinen Italyan cesididir) da bugunlerde parti parti hasat ediyorum. Resimdeki bitki, yapraklari henuz tam bas yapmamisken Aralik basinda goruntulendi. Normalde Cin lahanasi gibi bas yapmasi gerek ama bu mevsimde havalar serinlemesine karsin, bizim iklimimizde yine de yeterince soguk degil. Daha soguk havada yapraklar birbirine iyice kenetlenecekti.

530666

birnefestoprak
27-12-2014, 18:37
2 hafta oncesinden bir mor domates cesidi... Ipi ilk gogusleyen bu oldu, bugunlerde meyveler kizariyor.

530717

Genel olarak butun bitkilerin iki kere sele ugramasi, asiri yagislarin geldigi donemlerde havalarin oldukca soguyup isinmasina bagli olarak yapraklarda yaniklik ve kontrol altinda tutulan ufak tefek hastaliklardan sonra oldukca iyi bir domates mevsimi gecirdigimizi soyleyebilirim (yavas yavas daha ciddi hastalik belirtileri basladi). Bunda mevsime yayilmis sicakligin ve nemin azalmasinin cok katkisi var ama artik belli bir rutine oturtmaya calistigim uygulamalar netlestikce aldigim sonuclar cok daha iyilesiyor.

Ozetle hastalikla mucadelede kullandigim urunler/uygulamalarim:

1. Fide asamasinda, Streptomyces lydicus ile bu mesaj (http://www.agaclar.net/forum/1322027-post47.htm)da listesini verdigim yararli mikroorganizma urununu koklere yedirmek. Streptomyces lydicus'u iceren urun Turkiye'de var. Bu, benim icin bahcenin bir vazgecilmezi ve tavsiye edebilecegim cok iyi bir urun.

2. USDA arastirmalarinin sonucu olan ve ozellikle son yillarda kullanimi artan, icerigini temel olarak Trichoderma virens'in olusturdugu urunun yine fide asamasinda koklere yedirilmesi. Bu urunu daha sonra bir kere de buyume asamasinda yere uyguladim. Bu urun de cok yakinlarda Turkiye'ye gelmis gozukuyor. 1. maddedeki urunlerle birlesince oldukca etkili bir savunma mekanizmasi olusturdugu anlasiliyor. Denemeye devam edecegim.

* Selden sonra mikroorganizma uygulamalarini yenilemek durumunda kaldim cunku o kosullar, kolonilerin sagligi acisindan icin iyi degil.

* Onceki mevsimde gubrelenmis olan alana dikilen domateslere hicbir kati gubre (keci gubresi) vermedim.

* Daha once butun domatesler/biberler icin Epsom tuzlari kullanacagimi belirtmistim (Florida topraklari ozellikle Mg acisindan cok zayif). Bu uygulamadan vazgecip butun fidelerin dibine bir avuc kadar icinde Ca ve Mg takviyesi (ayni zamanda yararli mikroorganizmalar icin cok iyi bir besin kaynagi olan kitin) icin karides gubresi de bulunan organik bazli bir karisimdan verdim. Bu uygulamayi ciceklenme asamasinda sivi balik gubresiyle destekledim.

Onumuzdeki mevsim sicakliklarin ve zararli populasyonunun artmasiyla birlikte, yukardakilere ek olarak Kaolin kili uygulamasi yapilacak. Bir de planlamasi buyuk oranda tamamlanan asilama konusunda zaman bulabilirsem birkac uygulama yapmak istiyorum (ilk defa deneyecegim). Bunun icin, kok bitki olarak son zamanlarda domates asilamasinda populer olan bir F1 cesit kullanmayi dusunuyordum ama Sn MeyveliTepe bu mesaj (http://www.agaclar.net/forum/1343210-post752.htm)da Everglades cesidinden bahsetmis. Bu da denemeye degecek bir kok bitkisi olur.

Yetistirmeyi en cok sevdigim bitkilerden biri domates ve iklimimizin zorlu kosullarinda basarili bir domates mevsimi gecirebilmek icin mumkun olan her yolu denemekte kararliyim :)

birnefestoprak
27-12-2014, 19:37
Yaptigim isin stresi az degil :) Asagidaki resimde gordugunuz fide, burda bir uyemizin daha once tohumunu gonderdigi Bartin'a ait bir domates fidesi. Yanlis hatirlamiyorsam elimde uc ya da dort tane tohum vardi. Bunlardan cimlenen tek fide ilk once bir zararli tarafindan toprak seviyesinden kesilmisti. Sonra o fideyi fide topragina gomerek kurtardim. Daha sonra gelisen fide bu sefer de toprak seviyesinden curumeye baslayinca bu sefer daha ciddi bir koklendirme yapmak gerekti cunku eger fide irilesmisse, topraga gomulerek koklendirmesi daha zor oluyor.

530745

Koklendirme islemi icin koklendirme hormonu degil Azospirillum brasilense icerigine sahip ozel bir urun kullandim. Bu mikroorganizma, vegetatif buyumeyi ve dogal yollardan kok gelisimini tesvik ediyor.

Once, urunu suda (icme suyu kullandim) cozduruyorum (renk, inert maddeden kaynaklaniyor).

530742

Cimlendirme/fide malzemesini cozeltiye atip iyice emmesini sagladim.

530743
530744

birnefestoprak
27-12-2014, 19:49
Steril bir makasla, fideyi saglikli bir noktasindan kestim

530747

ve soz konusu cozeltiye daldirdim (fide, kesik yerinden iyice yedirilmis olacak).

530748

Son olarak, cimlendirme malzemesinin icine gomdum. Bundan sonra, malzeme kurudukca sulayacagim. Onun disinda hicbir solusyon/sivi gubre eklemeyecegim. Bir de fideyi dogrudan gunes almayan golge bir yerde tutacagim.

530749

Fide, yeniden koklenme asamasinda girdigi soku atlatmaya calisirken, yapraklari porsumus durumda kalacak. Arada bir koklenip koklenmedigini anlamak icin fideyi hafifce yokluyorum. Koklendigini anlamanin bir yolu da yapraklara geri gelen canlilik ve irilik, fidenin boy atmasi ve yesil tonlarindaki canlilik. 7-10 gun sonra sonuc su:

530750

Bundan sonra fideyi, icinde besin de olan saksi topragina aldim. Burda iyice serpildikten sonra da topraga. Topraga alma konusunda karar vermekte zorlandigimi soylemeliyim cunku Ocak ayindan itibaren hava iyice soguyacak ve donla karsilasmamiz mumkun. Bu yuzden toprakta biraz boy atip dallandiktan sonra, yan kollari koklendirerek bitkiyi sonraki ekim mevsimine tasiyacagim. Bu durumda, yerdeki fide olse de izole bir ortamda cesidi muhafaza etmis olacagim.

530751

loveforlife
27-12-2014, 21:33
Daha once Karadeniz kara lahanasi yetistirenler veya pazardan alip yemegini yapanlar asagidaki resme bakarak, bildikleri kara lahanadan farkli olup olmadigini, farkliysa farklarini yazabilirler mi lutfen? Tarim aletinin bicak uzunlugu 15 cm'den biraz daha fazladir; bunu goz onune alarak bitkinin yaprak genisligi ve uzunlugu hakkinda bir fikir sahibi olabilirsiniz. Ayrica yaprak dokusu hakkinda da yorum yapabilirseniz (bildiginiz kara lahanayla ayni mi farkli mi, farkliysa sizce farklar nedir) sevinirim.

Sayın birnefestoprak,

Ben sizin bitkinizi, bizim bildiğimiz kara lahanaya benzetemedim. Elimde hiç fotoğraf yok ama bizdeki kara lahanalar tıpkı SDurul'un fotoğrafındakiler gibi gri yeşil oluyor. Özellikle sarmasını zaman zaman yaptığım için iyi tanıdığım bir bitki. Çok irileşen yapraklar kartlaşmış ve damarlanmış olabiliyor. Sizinkiler daha iri gibi geldi. En kısa sürede fotoğraflamaya çalışacağım sizin için... Saygılar, selamlar....

Sevgi Durul
27-12-2014, 22:16
Yani sizinkiler benim gosterdigim resimdeki kadar iri yaprakli mi oluyor? Yaprak uzunlugu ve genisligi daha kucuk olan bir cesidi daha once hic yetistirdiniz mi/yemeklerde kullandiniz mi?

15 cm.lik bıçak baz alındığında bizdeki karalahanaların yaprakları kesinlikle daha büyüktüler.

Dökülen tohumlardan tekrar çimlenmişler, gittiğimde tekrar fotoğraflayabilirim. Ya da yaprak büyüklüğü hakkında yorum yapabilirim.

Yaprak uzunluğu ve genişliği daha küçük olanı daha önce hiç yetiştirmedim.

hyg42
27-12-2014, 22:33
Birnefestoprak bende iki çeşit var 1 yalova yapraklar kısa yuvarlak 2 karadeniz ise sizin resimdekinden koyu renk uzun yani sizinkiyle eşdeğer

birnefestoprak
28-12-2014, 01:25
Eger hasat zamani geldiyse ikisinin yapraklarini yanyana koyup resmini cekebilir misiniz? Yalova dediginiz cesidi ticari tohumdan mi yetistirdiniz?

Birnefestoprak bende iki çeşit var 1 yalova yapraklar kısa yuvarlak 2 karadeniz ise sizin resimdekinden koyu renk uzun yani sizinkiyle eşdeğer

birnefestoprak
04-01-2015, 06:06
Bu mesaj (http://www.agaclar.net/forum/1307197-post11.htm)da bahsettigim marullarin alti tanesi asagida goruluyor. Bilecik1 ve Bilecik2 olarak belirttiklerim farkli tohum rengine ait olduklari icin ayrildi (bu durum, tohumlar bana gonderilirken belirtilmisti). Altinda Irak yazan cesidin tohumu zamaninda Turkiye'den toplanirken kaynaginin Irak'ta bir pazar oldugu belirtilmis (bunun sicak havalarda tohuma kacma direnci yuksek olabilir).

Havalar normallerin ustunde sicak gidiyor (bugun 28 dereceyi gorduk). Marullarin saglikli bir degerlendirmesi icin ANATOHUM Projesi gonullulerinin yardimi gerekecek :) Zonguldak'a ait olan cesidin yaprak ucu yanikligina olan direnci az gibi gozukse de bunun yaprak seklini cok sevdigimi belirteyim. Bu batinda yukari dogru yapraklari birbirine sikica kenetlenmis (Yedikule tipi) bir cesit yok (tamami gevsek yaprakli gozukuyor). Varsa bile, bas yapmama nedeni hava sicakliginin yuksek olmasi olabilir.

birnefestoprak
04-01-2015, 06:13
Ciftlikten, keci peyniri icine karistirmak uzere Nasturtium yetistirmemi rica ettiler. Asagidakilere ek olarak bir de kirmizi ciceklisinin resmini cekmistim ama onu bulamiyorum (asagida, en usttekini cok sevdim). Tatlari cok guzel, sert aromali bir roka cesidi kivaminda oldu. Sanirim onumuzdeki hafta sonuna yapilacak peynirlere yetecek kadar cicek alabilecegiz. Bu sene pazarda satmak uzere bir miktar cicek ekecegim.

birnefestoprak
12-01-2015, 19:27
Restoran icin birkac haftadir bu miktarda, biraz daha az veya cok hasat yapiyorum.

532368

Yeni mevsim planlamasi, yeni ekilecek tohumlarin secimi, alan temizligi ve baska bircok is biraraya geldigi icin onumuzdeki birkac hafta bu tempoda biraz gerileme olacak (ardisik ekim isleri aksadi).

Yine birkac haftadir domates hasat ediyorum. Tohumluk ayrilip katalogumuza cikarilacak meyvelerle satilacak meyvelerin oranini iyi ayarlamak gerekiyor. Dun hasat ettiklerim (bir meyve haric, hepsi toplamda yeni denedigim atalik bir Amerikan cesidinin iki bitkisinden hasat edildi; meyve tutumu, verimi ve lezzeti cok iyi):

532369

Bugunlerde uzerine cokca zaman harcadigim konular:

1) Restorandan Florida'da yerel ciftliklerden (ve bizden) satin aldiklari gobekli marulun yeterince buyuk olmadigi, bu yuzden de tek bir marulun gobegi Sezar salataya yetmedigi icin tek porsiyonda 3-4 tane gobek kullanmak zorunda kaldiklari ve yine buna bagli olarak da o salatadan para kazanamadiklari konusunda bir yorum aldim (bu arada salatayi hakkiyla, ancuez kullanarak yapiyorlar). Ciftciler farkli gobekli marul cesitlerini denemek istemiyormus; ustune bir de "burda marul zaten zor" diyorlarmis (bu heryerde gorulen bir hastalik; hem denemiyorlar hem de burda olmuyor diyorlar :)). O gunden beri bircok farkli gobekli marulu deneyip restoran icin en uygun olanini secmek uzerine calisiyorum. Burda, Kaliforniya'daki oranik tarim standartlarini yakalamak istiyorsak, onemsiz gibi gozuken ayrintilarin ustunde durarak ve sefin yorumlarina kulak kabartarak calismamiz gerek.

2) Bu hafta icinde yeni mevsim icin domates, biber ve patlican tohumlari ekilecek. Domates asilamasi icin calismalar yapilacak.

3) Yeni takintim mantar. Son gunlerde bol bol kaynak taramasi yapip, onemli kitaplari satir satir okuyorum. Mantar yetistiriciligi uretim planlarima yeni bir boyut getirecegi gibi, toprak sagligi-bitki gelisimi arasindaki iliskiyi daha iyi anlamama yardimci olacak. Oncelikle istiridye mantariyla ilgili calisma yapacagim.

4) Cicek tohumlari ekildi. Bunlardan yapilacak fideleri, uretim bahceleriyle ev bahcesi arasinda dagitmayi dusunuyorum.

birnefestoprak
23-01-2015, 05:40
Daha once Sn bahcedenn'in tohum etkinligiyle gonderdigi Balik Biberi'nin tohumunu arttirmak icin 2. dikimini 2014 sonunda yapmistim. Bunu ayrica dikmemin nedeni, meyvelerin tipik sekilde bendeki baska bir Balik Biberi tohumuna gore daha uzun meyveler vermesiydi.

534213
534214

Sonuc olarak, Sn bahcedenn'in tohumundan seleksiyon yaparak ilerleyecegim ve bu tohumu,

Turkce'de Balık (Kültivar Erdinç)
Ingilizce'de Balik (Erdinc Strain)

adiyla katalogumuza cikarip uluslararasi dolasima oyle acacagim. Bizim cesitli kataloglar araciligiyla tanitilmayi hakeden cok iyi amator yetistiricilerimiz var ve her ne kadar cok gecmis kalmis olunsa da bu konuda yerlesik bir yerli jargon ortaya koymamiz gerek.

h_dogan
23-01-2015, 07:46
Bende de 2 yıldır ektiğim Jalapeno biberlerin arasında çıkan bir çeşit var. Jalapenodan daha tombul. Bu sene de ekeceğim bakalım nasıl bir gelişim gösterecek.

h_dogan
23-01-2015, 07:52
Bakın burada fotoğrafları var.
http://www.agaclar.net/forum/1313802-post2360.htm

dongyul
15-02-2015, 21:58
gercekten çok güzel görünüyor ellerinize sağlık

dongyul
17-02-2015, 21:37
ho mi dediğiniz alet çok güzel bende korede kullanma fırsatım oldu çok rahat ve kökleri çok iyi sökmeyi sağlıyor. korede aldıgım halde türkiyeye getiremedim bir türlü sorun çıkarttılar öylece bıraktım. yaptırmaya calıstım resmını gosteermeme ragmen bana tuhaf bişi yaptılar astarı yuzunden pahalıya geldi sanırım 2 yıl once 50 tl ıstemıslerdı..

bahceniz gercekten çok güzel


Bahcede/tarlada kullanilan aletlerin yapilan isin kalitesini onemli olcude arttirdigini dusunuyorum. Uygulamalarimizin vazgecilmez aletlerinden ikisi:

Ho-Mi: Kore'ye ait bir geleneksel, ot sokmekte kullandigimiz, alet. Genis agziyla otlari kokunden sokmek icin birebir.
512430

Cobra Head: Bu da Amerikan yapimi, otlarin temizlenmesinde cok etkili bir alet. Bunun agzi daha dar ve uzun oldugu icin, yetistirdigimiz bitkilerin koklerine zarar vermeyecek bir kultivasyona imkan sagliyor.
512431

Kok sebzeleri yikama tablasi: Yine esimin, verdigim tasarim ustune, ciftlikteki malzemeleri geri donusturerek yaptigi (durduramiyoruz, surekli yapiyor:)) ve kok bitkileri (turp, pancar, havuc vs) yikamak icin kullandigimiz tabla. Bu tabladan once, sebze koklerinin kaba yikamasini yapmak zor oluyordu; simdiyse oldukca rahat.
512432

Bir not da topragi alt ust etmede kullandigimiz capa makinesi icin: Bulundugumuz sehirde, sayilari cok az olsa da, etanolsuz yakit satan benzin istasyonlari var. Etanolun motora uzun vadede verebilecegi zararlari en aza indirmek icin, capa makinesinde sadece etanolsuz yakit kullaniyoruz. Bunun fiyati, resimden de gorulebilecegi gibi, daha pahali (etanollu olanin asagi yukari 4 lt'si 3.5 dolarken, etanolsuz olanin ayni miktari 4.5 dolar kadar) ama zaten capa makinesi az yakitla uzunca bir sure kullanilabiliyor (yaklasik 20 lt'lik bidonu doldurup ayriliyoruz). Ciftlikteki cim bicme makinesinde de bu yakiti kullanmaya basladik.
512433

birnefestoprak
18-02-2015, 17:24
Gecen haftalardan biraz restoran hasadi:

537567

Yukardaki resimde gozuken (uzun, silindirik olanlar) atalik Hollanda pancari (Cylindra), restoran icin ana pancar cesidi olacak. Haslandiktan sonra, iki yanindan tutup hafifce cekildiginde butun kabuk kendiliginden elinizde kaliyor; ozellikle bundan dolayi restoran icin ekmistim. Sef Seymour, gecenlerde baska ureticilerden en son aldigi pancarlari soyarken cok zorlandigindan sikayet ediyordu (o batinda bir sorun olmali; bir de aldigi cesitlerden birisi sari kokluymus, onlarin kabugu genelde kolayca cikmaz). Bu cesidi lezzet acisindan da en tepede bir yerlere koyabilirim.

Cylindra'nin daha yakindan bir resmi:

537582

Birkac hasat resmi daha:

537568
537569
537570

birnefestoprak
18-02-2015, 17:50
Gecen Pazar gunku pazardan:

537583

Mevcut olcekte sebze uretimi ikinci planda oldugu icin esas mahsulu restorana veriyorum ama az da olsa her Pazar biraz da sebze goturmeye calisiyorum ki gelecekteki daha genis olcekli planlarimiz icin bir aliskanlik yaratabileyim.

Yukardaki fotografi henuz fiyat etiketlerini yerlestirmeden hemen cekeyim diyordum ki pazara erken gelen birisi hemen sepetin yanindaki domatesleri aldi. Fotografi erken cekmek istememin nedeni tam da bu aslinda. Ne kadar domates goturursem gotureyim, ilk yarim-bir saat icinde hepsi satiliyor. Bir de Latin ciceklerini pazarda ilk defa denedim; oldukca yogun, baharli tadina karsin bunlar da dusundugumden cok alindi (normalde iki kisilik bir salatanin icine tat vermesi icin 1-2 tane tercih edilir).

Bu arada fotograftaki sepeti ben almadim; ciftlige bagislamislar, onlar da bana hediye ettiler. Normalde plastik kullanimini en aza indirmeye calisiyorum ve kullanacaksam geri donusum plastiginden yapilmis urunleri kullaniyorum ama itiraf edeyim bu hasat sepetlerine bayildim. Resimdeki, digerlerine gore daha sig. Derin olan birkac tane daha var (onceki mesajda goruluyor). Yanlardaki centikler ittirildiginde butun duvarlar cokuyor ve yer kaplamayacak sekilde duzleniyor ki en onemli avantajlarindan birisi bu. Bir digeri de, ustundeki delikler. Acele sekilde bir on yikama gerektiren sebzeler icin suyun akip gitmesi cok iyi oluyor.

Yarin sabaha karsi bir ihtimal, yarin gece de cok yuksek bir ihtimalle don geliyor. Subat ayi icin cok gec ve beklenmedik... Tohumu hasat edilecek, kritik durumda olan yaz sebzelerini bugun korumaya almaya calisacagim.

dongyul
18-02-2015, 18:20
ooo ok güzel görünüyor burası yerimi bilmiyorum ama satış yaptığınız pazarın görüntüsünü koyarsanız çok mutlu olurum. orada ortam nasıl? kimler satış yapıyor herkes sizin gibi kendimi yetiştiriyor merakımdan dolayı. ikliminiz uygun olduğu için herşeyi çok rahat yetiştirebiliyorsunuz...

merak ettiğim nokta hava sıcak olmasına karşın bitkilere karşı zararlılarla mücadelesini nasıl yapıyorsunuz?

birnefestoprak
18-02-2015, 18:52
Bu sayfanin duzenini sekteye ugratmayacak olcude pazardan birkac fotograf yayinlayabilirim.

Iklimimiz uygun gibi gozukuyor ama aslinda sartlar oldukca zorlu. Ulkenin kuzeyindeki eyaletlere gore sonbahar/kis uretimi bakimindan oldukca sansliyiz cunku (cogu kavun ve karpuz disinda) bu donemde hemen herseyi yetistirebiliyoruz. Erken sonbaharda alisilmadik bir doga olayi gerceklesmezse kavun/karpuz/balkabagi/yemeklik kabak da yetistirmek mumkun. Tanidigim genc bir ciftci, ustelik bizim enlemimizin 1 saat kuzeyinde yasamasina karsin, pazara Ocak ayina kadar patlican getirebildi.

Bana gore sicaktan ziyade, Florida gibi bol miktarda yagis alan yari-tropik bir iklimde esas sorun drenaj ve bitkilerin yaprak ortusunu etkileyecek ve hastalik direncini azaltacak olcude nemin varligi. Dediginiz gibi, kuvvetli donlar olmayinca da zararlilar bahcelerde kisi gecirip ilkabahar ortasi/sonu gibi tekrar geliyorlar. Haziran ortasindan Agustos sonuna kadar birsey yetistirilebilirse, hem imkanlar cok iyi ve genis hem de bircok sey yolunda gidiyor demektir.

Gecen sonbahardan itibaren etkin sekilde uygulamaya basladigim onlemlerden birisi bitki rotasyonu. 1-2 hafta sonraki ekimlerde de mumkun oldugu kadar arkadas bitkilerin ekimini yapmaya calisacagim ama bunun icin de uygulama olcegimizin kucuklugu sorun cikartabiliyor. Tamamen sebze uretimi yapiyor olsak, bu tip uygulamalar cok daha kolaylasacak ama bazi bitkiler icin tohum uretimi sureci daha uzun zamana yayildigi ve baska bircok faktor devreye girdigi icin her uygulamadan, en azindan simdilik %100 verim almam zor.

Bir de organik bahcecilik ile ortusen ve ise yarayacagini dusundugum urunleri hastalik/zararli mucadelesi kapsaminda denemeye ozen gosteriyorum. Bana gore alinacak onlemlerin basinda topragin sagligini korumak geliyor. Toprak sagligi icin de en onemli etkenlerden birisi, yararli mikroorganizma sagligini korumak. Organik madde bakimindan cok zengin olan bahcelerin, bu acidan zayif olan diger bahcelere gore zararlilarca cok daha az ziyaret edildigini hatta hic ugramadiklarini surekli gozlemliyorum. Bu sene ilk defa deneyecegim urunlerle birlikte daha once deneyip memnun kaldigim urunleri birlestirip daha iyi sonuclar alip alamayacagima bakacagim. Ornegin bu sene bazi bitkilerin ekim siralari boyunca, aciga ekmeye musait bir mantarin (Stropharia) ekim denemesini yapacagim (kotu mikroorganizmalarla mucadeleye ve toprak zenginligine katkida bulunmasi icin) ki bu benim icin yeni bir uygulama.

Butun uygulamalardan cikardigimiz dersler, hatalar var. Hersey zaman icinde daha iyiye gitmekle birlikte kimi isler icin tekrar tekrar yenilmek, hata yapmak bu surecin bir parcasi.

ooo ok güzel görünüyor burası yerimi bilmiyorum ama satış yaptığınız pazarın görüntüsünü koyarsanız çok mutlu olurum. orada ortam nasıl? kimler satış yapıyor herkes sizin gibi kendimi yetiştiriyor merakımdan dolayı. ikliminiz uygun olduğu için herşeyi çok rahat yetiştirebiliyorsunuz...

merak ettiğim nokta hava sıcak olmasına karşın bitkilere karşı zararlılarla mücadelesini nasıl yapıyorsunuz?

dongyul
18-02-2015, 21:29
woow çok güzel açıklamışınız gerçekten.. drenaj sorununu belki sizin fikrinizle uyuşmaya bilir ve ekstra maliyet çıkartsada drenaj konusunda ve uyguladıgınız gubre ve verim toprakda kalması için malçlama yöntemi deneseniz ve drenaj sorununu çözmek içinde düz ekim değil yüksek tümsek ekimden yararlansanız.. ve veriminizi arttırmak için rotasyon ve kardeş bitkileri yan yana ekseniz ve kardeş bitkileri yan yana kullanmamızı istememin nedeni zararlıları uzak tutuyorlar ve verımı arttırıyorlar. sakın yanlış anlamayın dediklerim amacım fikir vermek değil sadece düşüncemi söylemek istedim. sizin çalışmalarınızı aslında çok beğendim. benimde sizin gibi düşüncem olduğu için sizin paylaşımlarınızı zevkle takip ediyorum ve okuyorum.

dongyul
18-02-2015, 22:53
Italyan radikasini hakkında yazmışsınız göbek yapmıyor diye benimde aklıma geldi uyguladıgım uzak doğuda gördüğüm bir metot var bunları yapraklarını bir öbek olacak şekilde bağlıyorsunuz ama sıkı bir şekilde değil gün geçtikçe daha fazla ipi sıkılaştırıyorsunuz ve sonunda bitki yapraklarını yayamadığı için göbek yapıyor. ben bunu çin lahanasında yapıyorum. belki size yardımcı olurum diye yazmak istedim bu şekilde göbek olabilir..

telato
19-02-2015, 00:27
Sayın dongyul; bu göbek yapma yöntemini görsel olarak anlatsanız, bende çok memnun olurum.

dongyul
19-02-2015, 00:38
Gerçekten görsel yapmak istiyorum ama bahçemde de uyguladım ama resim yok araştırıp size yazıcam. Yaptığımda bahçem kısmında paylaşırım burayı işgal edip rahatsız etmek istemiyorum. İlginiz için teşekkürler..

http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/36544-2.htm

bu kısımda açıklamaya çalıştım umarım açık olmuştur ^^

TCM
19-02-2015, 09:14
...Dediginiz gibi, kuvvetli donlar olmayinca da zararlilar bahcelerde kisi gecirip ilkabahar ortasi/sonu gibi tekrar geliyorlar.

Soğuk genelde mikropları 'stand by' konumuna alır ve havalar ısındığında sistem tekrar açılır. En azından pek çok mikrop için. Zararlıdan kastınız nedir? Bizim bahçe şu an kar altında ama yazın yine misal mantarlar kaldıkları yerden devam edecekler. Ben özellikle geçen sene mantarın bol olduğu kavun, salatalık ve fasulye ekili alanların üzerine havalar ısındığında ekim yapmadan önce naylon ile örterek iyice ısıtmayı ve mantarları bu şekilde yok etmeyi düşünüyorum. (sanırım solarizasyon kısmen bu)

dongyul
19-02-2015, 10:43
Benim düşünceme göre solarizasyon mantarların ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaz çünkü mantarlar spor oluşturur ve bunlarda yüksek sıcaklığa dayanıklıdır. solariszasyonda toprakdaki sıçaklığı maxsimum 50 santigratta çıkartabilirsiniz. yani bu mantarlardan kurtulmayı sağlamaz sadece solarizasyon yabani ot çıkmasını engellemek ve nematodları öldürmek için kullanılıyor. ama mantar içinde solarizasyon uygulandığı söylüyorlar ama ne kadar doğru bu tartışılır yani sporları yok edemezsiniz. bu tartışmaya açık bir konu. benim fikrimce ne kadar solarizasyon yapsanızda o mantar gene çıkacaklardır.. bu arada benim bildiğim bir kimyasal var kullanmanızı tavsiye etmem doğal kimyasalsız ürün istiyorsanız.

TCM
19-02-2015, 11:03
Dış ısının 30 derece olduğu bahar aylarında, güneşin altında naylonun altındaki 50 derecenin çok çok daha üstüne çıkar diye tahmin ediyorum ama tabi bunları herhangi bir araştırmam olmadan söylüyorum, biraz araştırayım.

birnefestoprak
19-02-2015, 18:04
Zararlidan kastim, toprak ustunde, ozellikle bitkilerin olgunlasma/hasat donemlerinde zarar veren bocekler. Ornegin kadi lokmasi larvalari kompost icinde zaten varlar (ana gubreleme malzememiz keci gubresi oldugu icin ozellikle daha aktifler) ve bunlar hava sogudugunda derine inerek kendilerince soguga karsi onlem aliyorlar (topraga aktarilmadan once cazibe merkezleri yaratilip bircogu ortadan kaldirilabilir fakat topraga gectikten sonra ozellikle dikim siralari boyunca organik icerik dusukse sorun buyuyebiliyor). Birkac hafta once ilk kez Japanese Beetle (ve buyuk ihtimalle varyantlarinin da) larvasi ustunde etkili olan Paenibacillus popilliae sporlarini denedim. Etkili olmus gozukuyor; gozlemeye devam edecegim.

Bir baska bas belasi sune. Bunun turevleri, Kuzey Amerika'ya yayilmis durumda ama sert gecen kislarin populasyonlarinin ustunde etkili oldugu biliniyor. Bunun disinda genel olarak uzamis ve birbirine kenetlenmis otlar, yerde birikmis yapraklar vb gibi, zararlilara siginak ortami saglayan butun etkenleri mumkun oldugunca ortadan kaldirmaya calisiyoruz.

Bunlarin hepsi, diger islerle birlikte ve koordineli yurumeli tabii, yetisemedigim oluyor. Genel olarak, bir zararli, sevdigi bir bitkiyi buldugu zaman oraya yerlesiyor. Zararliyi (kisa mesafeler icin de olsa) goce zorlayip davranis biciminin dengesini bozmak, bu durumu degistirebilir. Bu yuzden, sonraki mevsim onun mevcut tercihiyle ilgili planlarini alt ust edecek bir uygulama yapmak akilci bir davranis. Kaba bir tanimla, meyve veren bitkilerin ardindan yapraklari icin yenen yesillikler, daha sonra da kokleri icin yenen bitkiler ekilirse, bircok baska faydasiyla birlikte, zararli mucadelesi acisindan da saglikli bir dongu yakalanmis oluyor. Bunun hangi etkinlikte uygulanabilecegi ise, olcek, ekim planlari, is gucu vs gibi konularla dogrudan ilgili.

Hastaliklara neden olan kimi patojenlerinse kisi cok sert gecen kuzey iklimlerinde bile sonraki seneye hayatta kalabildigi biliniyor. Ornegin 2011'de ABD'nin Kuzey eyaletlerinde (ve Kanada'da da) yasanan gec yaniklik salgini, domatesleri tarumar etmisti. Topraktan gec yaniklik nedeniyle soktugunuz bir patatesin farketmediginiz icin geride biraktiginiz ve donmamis (genelde gorece derinde kalmis) yumrusundaki patojenler, sonraki mevsime rahatlikla tasinabilir ama toprak ustundeki sporlarinin sert bir sogugu atlatamadigi biliniyor (bunu beklemek yerine tabii ki hastalikli bitkiyi hemen kaldirip yok etmek gerek).

Soğuk genelde mikropları 'stand by' konumuna alır ve havalar ısındığında sistem tekrar açılır. En azından pek çok mikrop için. Zararlıdan kastınız nedir? Bizim bahçe şu an kar altında ama yazın yine misal mantarlar kaldıkları yerden devam edecekler. Ben özellikle geçen sene mantarın bol olduğu kavun, salatalık ve fasulye ekili alanların üzerine havalar ısındığında ekim yapmadan önce naylon ile örterek iyice ısıtmayı ve mantarları bu şekilde yok etmeyi düşünüyorum. (sanırım solarizasyon kısmen bu)

birnefestoprak
21-02-2015, 17:36
Dunku hasattan:

Latin cicekleri, turp, mizuna, yesil sogan, yaprak lahana ve Balik Biberi (Kultivar Erdinc).

537966

Burda da biraz Bull's Blood pancar, Italyan kara lahanasi, Japon hardal otu.

537967

Bu da gecen geceki sert donu cicekte oldugu ve ustu hic ortulmedigi halde atlatan Everglades:

537968

Bas yapacak diye siklikla kontrol edip, kereviz oldugunu sandigim sap kerevizler (ilki acik mor sapli). Niye aklimda boyle kalmis bilmiyorum; yemegini ozledim sanirim. Ikinci resimdekiler biraz Azot takviyesi istiyor.

537969
537970

MeyveliTepe
21-02-2015, 17:51
Bir kaç yıl önce Milky Spore (Paenibacillus popilliae) getirtip denemiştim, bizdeki kadı lokması larvalarına hiç bir etkisi olmamıştı.Denerken, 1 kilo kadar larvayı kompost ile birlikte bir kovaya koymuş, üzerlerine bolca milky spore serpip nemlendirmiştim. Normalde 20 günde hastalanıp ölmeleri gereken larvalar aylarca yaşadılar, kompostu iki kere sindirim sistemlerinden geçirdiler. Hala da yaşıyorlardı ki, deneyi sonlandırdım. İlginç olan bir şey, dışkıları harika bir gübre :) Solucan gübresine iyi bir alternatif olurlar çünkü tüketimleri çok hızlı.

Bunun için özel yırtıcı nematodlar var. Burada bulamıyoruz, ABD'de kolayca elde ediliyor sanırım.

birnefestoprak
21-02-2015, 18:14
Baska bir faktor mu devreye girdi yoksa hakikaten bu sporlar mi etkili oldu bilmiyorum ama yapraklari yiyen larvalari bir haftadir gormuyorum (yapraklardaki delikler onceki zarara ait). Bizim bahcedeki zararli da saniyorum Japanese beetle degil (yetiskinleri biraz daha kucuk gibi).

Yaprak bitleri/tripsiler icin Yesil Lacewing (Chrysopidae) alacagim. Nematodlari da degerlendiriyorum; butce ayirabildigim ilk firsatta alacagim ama isin bu kismi biraz masrafli olabiliyor (sorunu cozecekse hem gozlemlemek acisindan hem de zarari azaltmak acisindan deger). Bizim alanimiza yetecek kadar Nematod miktari sanirim $70-75 civarinda.

Bir kaç yıl önce Milky Spore (Paenibacillus popilliae) getirtip denemiştim, bizdeki kadı lokması larvalarına hiç bir etkisi olmamıştı.Denerken, 1 kilo kadar larvayı kompost ile birlikte bir kovaya koymuş, üzerlerine bolca milky spore serpip nemlendirmiştim. Normalde 20 günde hastalanıp ölmeleri gereken larvalar aylarca yaşadılar, kompostu iki kere sindirim sistemlerinden geçirdiler. Hala da yaşıyorlardı ki, deneyi sonlandırdım. İlginç olan bir şey, dışkıları harika bir gübre :) Solucan gübresine iyi bir alternatif olurlar çünkü tüketimleri çok hızlı.

Bunun için özel yırtıcı nematodlar var. Burada bulamıyoruz, ABD'de kolayca elde ediliyor sanırım.

MeyveliTepe
21-02-2015, 18:26
Yaprakları yiyen larvalar kadı lokması değildir zaten.

Yırtıcı nematod maliyetini düşürmenin kolay bir yolu, kadı lokmalarını toplayıp bir kovaya koyun. Ne kadar çok o kadar iyi. Üzerine de kompost ilave edin. Nem oranı vs. bu larvaların yaşaması için ideal olsun. Sonra, en küçük ambalajdan yırtıcı nematod edinip kovadakilere uygulayın. Kovayı karanlık, çok soğuk olmayan, bodrum gibi bir yere koyun. Şayet işe yarar da larvaları öldürmeyi başarırlarsa larva kadavralarında binlerce misli çoğalacaklardır. Sonra bu kovayı olduğu gibi bahçenizin tamamına uygulayabilirsiniz. Komşunuza bile yeteceğini düşünüyorum.

birnefestoprak
21-02-2015, 18:33
Bazen tesadufler ve dusunulmeden yapilan seyler, ilginc sonuclar veriyor. Sn bahcedenn'in Cibrikasi, dondan once:

537971

Ortu yettigince, yanindaki feslegenle birlikte bircok fideyi korumaya almistim ama bazilari disarda kaldi. Sert bir don gecirmemize karsin, acikta kalan fidelere hic birsey olmamis. Bu cesit, Satureja hortensis degil de cok yillik, dona dayanikli Satureja montana olmasin?

bahcedenn
21-02-2015, 18:51
Bazen tesadufler ve dusunulmeden yapilan seyler, ilginc sonuclar veriyor. Sn bahcedenn'in Cibrikasi, dondan once:

537971

Ortu yettigince, yanindaki feslegenle birlikte bircok fideyi korumaya almistim ama bazilari disarda kaldi. Sert bir don gecirmemize karsin, acikta kalan fidelere hic birsey olmamis. Bu cesit, Satureja hortensis degil de cok yillik, dona dayanikli Satureja montana olmasin?

Yok, olamaz. Çiçek rengine baktığınızda lila rengi çiçeklerin Satureja hortensis'a ait olduğunu göreceksiniz.

birnefestoprak
21-02-2015, 18:52
Kucuk larvayla, yetiskinleri Japanese Beetle'dan daha kucuk oldugunu dusundugum larvalari kastediyorum (bu mesaj (http://www.agaclar.net/forum/1327659-post52.htm)da goruluyor). Soz konusu urun, esasen ulkenin kuzeyinde buyuk sorun olan Japanese Beetle mucadelesiyle kullanilmak uzere pazarlaniyor ama onun turevleri olan diger zararlilarin larvalarina da etki edebilir. Yalniz kadi lokmasina uygulayip basarili oldugunu soyleyen tuketiciler var (bunlar internet yorumlari; burda kullanan uretici var mi bilmiyorum).

Genel olarak ekim siralari boyunca organik malzeme ilk ekim zamani bol oldugu icin , kadi lokmalariyla ilgili bitki kokleri acisindan simdilik pek bir sorun yasamadim gibi gozukuyor (toprakta besinleri bolsa, koklere niye saldirsinlar diye dusunuyorum) ama dediginiz gibi bir deney yapip urun bunlar ustunde de ise yariyor mu bakmak iyi olur.

Bir de mevsim sonuna dogru ustten bir gubreleme gerektigi durumlarda, bu gubreye ulasamayacaklar. Bu zamanlarda koklere saldiriyor olabilirler. Normalde cok iyi gelisen lahanalarin bir sirasinda bu mevsim boyle bir sorun oldu (o alanda toprak nemi de daha fazla). Bir toprak analizi yaptirabilirsem, muhtemel kadi lokmasi sorunlari icin de bir fikir verir aslinda.

Yaprakları yiyen larvalar kadı lokması değildir zaten.

Yırtıcı nematod maliyetini düşürmenin kolay bir yolu, kadı lokmalarını toplayıp bir kovaya koyun. Ne kadar çok o kadar iyi. Üzerine de kompost ilave edin. Nem oranı vs. bu larvaların yaşaması için ideal olsun. Sonra, en küçük ambalajdan yırtıcı nematod edinip kovadakilere uygulayın. Kovayı karanlık, çok soğuk olmayan, bodrum gibi bir yere koyun. Şayet işe yarar da larvaları öldürmeyi başarırlarsa larva kadavralarında binlerce misli çoğalacaklardır. Sonra bu kovayı olduğu gibi bahçenizin tamamına uygulayabilirsiniz. Komşunuza bile yeteceğini düşünüyorum.

birnefestoprak
21-02-2015, 18:55
Donu nasil atlatti, anlayabilmis degilim (nemle birlikte -4'u gorduk).

Yok, olamaz. Çiçek rengine baktığınızda lila rengi çiçeklerin Satureja hortensis'a ait olduğunu göreceksiniz.

birnefestoprak
21-02-2015, 21:05
Simdi baktim; farkli zararlilar icin farkli Nematod urunleri var:

Steinernema carpocapsae (meyve kurtlari icin)

Steinernema feltiae (yaprak biti ve tripsiler icin)

Heterorhabditis bacteriophora (kadi lokmasi ve Japanese beetle icin)

Yaprakları yiyen larvalar kadı lokması değildir zaten.

Yırtıcı nematod maliyetini düşürmenin kolay bir yolu, kadı lokmalarını toplayıp bir kovaya koyun. Ne kadar çok o kadar iyi. Üzerine de kompost ilave edin. Nem oranı vs. bu larvaların yaşaması için ideal olsun. Sonra, en küçük ambalajdan yırtıcı nematod edinip kovadakilere uygulayın. Kovayı karanlık, çok soğuk olmayan, bodrum gibi bir yere koyun. Şayet işe yarar da larvaları öldürmeyi başarırlarsa larva kadavralarında binlerce misli çoğalacaklardır. Sonra bu kovayı olduğu gibi bahçenizin tamamına uygulayabilirsiniz. Komşunuza bile yeteceğini düşünüyorum.

İsmail Kuzucu
21-02-2015, 21:23
Donu nasil atlatti, anlayabilmis degilim (nemle birlikte -4'u gorduk).

Ocak ayının 2. haftasına kadar serada kızartma kabağı ve hıyar yetiştirdim. Ocak ayının ilk haftasında -3,-4 derece sıcaklığa dayandılar. Bir sonraki hafta -7,-8 derece olunca bitkiler dondu. Yaptığım sadece potasyumlu gübre kullanmaktı. Bunun etkisini geçen sene dışardaki ürünlerde görmüştüm.

Tohumda ise kaplama ürününde faydasını gördüm. 1 kutunun yarısına ürün kaplı tohum, diğer yarısına kaplı olmayan tohum koydum. Aradaki fark %80 civarındaydı. Kaplı olmayan tohumlar hiç çıkmadı bile.

birnefestoprak
23-02-2015, 17:22
Potasyum destegi icin kullandigim ana/vazgecilmez urun deniz yosunu (butun bitkiler bundan mutlaka nasibini alir). Acikta dikilen yaz sebzelerinin hicbirini hafif don durumunda kaybettigim olmadi. Genelde bir miktar yaprak yanikligi oluyor ama buna karsi da yaprak ortusunu seyreltilmis yosunla islatmak olumlu bir sonuc verir mi bilmiyorum, denemedim.

Ocak ayının 2. haftasına kadar serada kızartma kabağı ve hıyar yetiştirdim. Ocak ayının ilk haftasında -3,-4 derece sıcaklığa dayandılar. Bir sonraki hafta -7,-8 derece olunca bitkiler dondu. Yaptığım sadece potasyumlu gübre kullanmaktı. Bunun etkisini geçen sene dışardaki ürünlerde görmüştüm.

Tohumda ise kaplama ürününde faydasını gördüm. 1 kutunun yarısına ürün kaplı tohum, diğer yarısına kaplı olmayan tohum koydum. Aradaki fark %80 civarındaydı. Kaplı olmayan tohumlar hiç çıkmadı bile.

birnefestoprak
23-02-2015, 17:26
Bitkileri dediginiz gibi olabildigince yukselterek dikmeye calisiyorum (mevcut imkanlarla bunu ideal sekilde yapmam zor). Arkadas bitki ekimini bir dereceye kadar, rotasyonu da etkili sekilde bu mevsim uygulayabilecegim.

woow çok güzel açıklamışınız gerçekten.. drenaj sorununu belki sizin fikrinizle uyuşmaya bilir ve ekstra maliyet çıkartsada drenaj konusunda ve uyguladıgınız gubre ve verim toprakda kalması için malçlama yöntemi deneseniz ve drenaj sorununu çözmek içinde düz ekim değil yüksek tümsek ekimden yararlansanız.. ve veriminizi arttırmak için rotasyon ve kardeş bitkileri yan yana ekseniz ve kardeş bitkileri yan yana kullanmamızı istememin nedeni zararlıları uzak tutuyorlar ve verımı arttırıyorlar. sakın yanlış anlamayın dediklerim amacım fikir vermek değil sadece düşüncemi söylemek istedim. sizin çalışmalarınızı aslında çok beğendim. benimde sizin gibi düşüncem olduğu için sizin paylaşımlarınızı zevkle takip ediyorum ve okuyorum.

birnefestoprak
28-02-2015, 23:34
Yeni takintim mantar denemeleri. Ilk olarak cogunluk gibi istiridye mantarlarinin turevleriyle basladim. Ocak sonunda aldigim miseli, icinde geldigi pakette cogaltmak yerine cikartip hasat icin kullandigim sepetlere bolusturdum (biraz daha homojen dagitsaymisim daha iyi olurmus).

Kullandigim malzeme, pastorize edilmis saman, az miktarda karton parcalari ve ictigimiz kahvenin artiklarindan olusuyor (bir sepete bir miktar organik humus da ekledim). Malzemeyi surekli nemli tuttum. Sicakliklarin ve mevsimsel nemin artmasiyla birlikte, mantarlar olusmaya basladi (en alttaki resim). Bir sepetteki uretim sona ermeden, hasat ettigim mantarlardan cogaltarak uretime devam etmek istiyorum.

Mantarlarin tadina biz de bakariz ama bircogu restorana gidecek. Sicakligin yuksek oldugu ve sebze uretiminin dustugu donemlerde, uygun mantar cesitlerini uretmeye devam etmeyi dusunuyorum. Uretim sonrasi geriye kalan malzemeyi de komposta katacagim.

birnefestoprak
14-04-2015, 18:58
Havalarin isinmasiyla birlikte mantar cesitleri genel olarak uretim acisindan iyi sonuc vermese de tropik iklime uyumlu bir cesit (sari istiridye) icin denemelere devam ediyorum. Bu cesit, dogrudan kompost icinde denenecek.

Bu bahar ilk defa cicek uretimi yapiyoruz. Cicekler, pazarda cok ilgi gordu. Cesit sayisini arttirarak devam edecegim.
546736

Surekli uretim listesine alacagim bir marul, Italienischer. Bu marul, "geleneksel tohumlardan hibritler kadar verim alamazsiniz" propagandasini curuten bir baska ornek. 45-50 cm kadar boylaniyor. Agirlikla ilgili ilk sonuclari paylasirim ama yaprak verimi inanilir gibi degil. Bu cesidi sonbaharda havalarin serinledigi donemde tekrar deneyip en fazla ne kadar agirliga cikartabiliriz ona bakacagim. Restorana normal marul fiyatinin biraz ustunde verilecek. Sonbaharda bir sira bitkiyi de tohumluk icin birakip tohum kataloguna cikaracagim.

546740
546741

Osmanlı Çileği

546742

Nihayet... Ates karincalarindan firsat kalirsa bol bol tohum alinip cogaltilmasi icin ANATOHUM Projesi gonullulerine gonderilecek.

Bilye Kekik

546743

Bu cesitle ilgili bilgiye ihtiyacim var. Izmir'e ait oldugu soylenerek bana gonderilmisti. Diger kekiklerden farkli tipik bir ozelligi hakkinda, cesidi dogrulatmak icin isime yarayacak bir bilgisi olan varsa bilmek isterim. Aromasinin muhtesem oldugunu soyleyebilirim.

Muda
14-04-2015, 21:30
Osmanlı Çileği

546742

Nihayet... Ates karincalarindan firsat kalirsa bol bol tohum alinip cogaltilmasi icin ANATOHUM Projesi gonullulerine gonderilecek.

Bilye Kekik

546743

Bu cesitle ilgili bilgiye ihtiyacim var. Izmir'e ait oldugu soylenerek bana gonderilmisti. Diger kekiklerden farkli tipik bir ozelligi hakkinda, cesidi dogrulatmak icin isime yarayacak bir bilgisi olan varsa bilmek isterim. Aromasinin muhtesem oldugunu soyleyebilirim.

Osmanlı çileği olduğu söylenen çilekten bir tanıdıktan alıp dikmiştim. Geçtiğimiz yıl ilkbaharda dikince çileklerini yiyememiştik. Bu yıl muhtemelen ne olduklarını görüp yiyebileceğiz. Kökleri küçük. Ancak çim yerine dikilse olur. Bir yıl içinde bulundukları sahayı tamamen kapladılar. Tohum yerine çilek fidesi gönderilebilecek hale gelecekler muhtemelen.

Bilya kekik genellikle İzmir yöresinden gelmekte. Muhtemelen doğal ortamından kesilerek bağ yapılarak satılmakta. İşin ilginç tarafı aynı kekik Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesinin dağlarında bulunduğu bana bir arkadaşım tarafından başka tıbbi bitkiler ile birlikte getirilmişti. Buradaki bir çiçekçiye bir miktar üretim yapıp yurt dışına satan Kütahya'dan bir tanıdıkları tarafından getirildiği söylendi.Onlar da bunları saksılayıp satıyorlardı. Geçtiğimiz yıl satın alarak benim dağbağa iki tane dikmiştim. Tıbbi bitki ticareti yapan ve bunları gören kişi İzmir'de olanlarla bunların aynı olduğunu bir yıl sonra yerine alışınca çok büyüyeceklerini söylemişti. Bu yıl çiçekçide kalanlardan biraz iyi gibi olanlarından aldım. Bakalım söylediği gibi büyüyecekler mi.

Muda
14-04-2015, 21:41
Bazen tesadufler ve dusunulmeden yapilan seyler, ilginc sonuclar veriyor. Sn bahcedenn'in Cibrikasi, dondan once:

537971

Ortu yettigince, yanindaki feslegenle birlikte bircok fideyi korumaya almistim ama bazilari disarda kaldi. Sert bir don gecirmemize karsin, acikta kalan fidelere hic birsey olmamis. Bu cesit, Satureja hortensis degil de cok yillik, dona dayanikli Satureja montana olmasin?


Bir önceki yıl pazarda kekik adı ile satılan ürünün kökleri de olduğunu görünce satın almıştım. Diktiklerimden birkaç tanesi yaşadı. Tohum verdi ve dökülen tohumlardan aynısı çıktı. Geçtiğimiz yıl Eskişehir'den gelen üretici olduğunu söyleyen birinden hazır fidelerden aldım. Her yıl ektiğini kekik olduğunu söylemişti. Bir kısmını buradaki bir arkadaşıma verdim bir kısmını da damlama sulama ile yaptığım fidelerin aralarına diktim. Tabi limon kokulu kekik, limon kokulu fesleğen, reyhan ve iki çeşit de fesleğeni aralara dikmiştim. Kekik olarak aldığım her iki yılında da sonbahar gelince tohum verdi bozuldu ve öldüler. Ben Sn bahcedenn'in Cibrikasını ekemedim. Ancak bu yıl ekeceğim. Muhtemelen ikisi de aynı olduğunu düşünüyorum. Her ikisi de aynı çiçek ve yaprak yapısına sahipler. Sizdekilerin soğuklara dayanması ilginç. Çiçek açmaya yeni başladıkları için olabilir mi. Çiçek açtıktan ve tohumları oluşturduktan sonra bendekiler ölüyorlar. Tek yıllıklar.

Muda
14-04-2015, 21:51
Geçen yıl dağdan bir bölgede çilek olduğunu gördüğüm köklerden biraz almıştım. Bu yıl diğer çilekler henüz çiçek açamadan minik morumsu çiçekler açtığını gördüm. Bakalım ne çileği çıkacak. Çiçekleri o kadar küçük ise çilekleri de küçük olur muhtemelen.

h_dogan
16-04-2015, 07:42
Surekli uretim listesine alacagim bir marul, Italienischer. Bu marul, "geleneksel tohumlardan hibritler kadar verim alamazsiniz" propagandasini curuten bir baska ornek. 45-50 cm kadar boylaniyor. Agirlikla ilgili ilk sonuclari paylasirim ama yaprak verimi inanilir gibi degil. Bu cesidi sonbaharda havalarin serinledigi donemde tekrar deneyip en fazla ne kadar agirliga cikartabiliriz ona bakacagim. Restorana normal marul fiyatinin biraz ustunde verilecek. Sonbaharda bir sira bitkiyi de tohumluk icin birakip tohum kataloguna cikaracagim.



İlginç bir çeşit. Bahar aylarında marulların verimi daha iyi. Yaprakları dağınık çeşitler sanki sıcağa daha dayanıklı oluyor. Şu an bende 7-8 çeşit var, kıvırcık ve parçalı yapraklılar daha geç sapa kalkıyor. Bir de biçime geliyorlar, aynı maydanoz gibi biçiyoruz tekrar büyüyor.

Bir de hibrit marul var mı? Türkiye'deki çeşitler hepsi standart o yüzden soruyorum. Yani uçuk fiyata aldığımız tohumları ekip tohum alabiliriz aslında. :)

birnefestoprak
21-04-2015, 03:48
Hibrit cesitleri cok nadiren, eger bir karsilastirma yapacaksam ya da cesidi stabilize edip durayli hale getirmek istiyorsam ekiyorum. Bu sene hic ekmedim.

Marul, cesitlilik bakimindan domatesle yarisabilecek bir derya. 7-10 gun icinde sicaga dayanikli son bir parti daha ekip sonbaharda devam etmek uzere ara verecegim. Gunduz sicakliklari uzunca bir suredir 29-32 C araliginda gidip geliyor. Bir de bicmelik iki salata karisimi tohumu ekip Mayis sonu-Haziran ortasi suresince hasat edebilmeyi planliyorum.

İlginç bir çeşit. Bahar aylarında marulların verimi daha iyi. Yaprakları dağınık çeşitler sanki sıcağa daha dayanıklı oluyor. Şu an bende 7-8 çeşit var, kıvırcık ve parçalı yapraklılar daha geç sapa kalkıyor. Bir de biçime geliyorlar, aynı maydanoz gibi biçiyoruz tekrar büyüyor.

Bir de hibrit marul var mı? Türkiye'deki çeşitler hepsi standart o yüzden soruyorum. Yani uçuk fiyata aldığımız tohumları ekip tohum alabiliriz aslında. :)

birnefestoprak
21-04-2015, 04:15
Gecen sene sonbaharda bir musterimiz, tohum katalogumuzda one cikarmak isteyebilecegimiz birkac ilginc domatesin tohumlarindan hediye olarak gondermisti. Tohumlarin icinde amator uretim sonucu ortaya cikmis cesitler ve varyasyonlariyla cok nadir cesitler de vardi. Onun ustune denemek istedigim tohumlari da ekleyip sonbahar domateslerini oylece yetistirmistim. Onemli oldugunu dusunduklerimi gostereyim:

Musterimizden gelen cesitler:

Texwine (amator uretim)

Muthis bir cesit. Asidite/seker orani cok iyi. Meyvelerin tamami 0.5-1 kg arasinda degiskenlik gosterdi. Hem meyve agirligi bakimindan hem de meyve sayisi bakimindan verim cok iyiydi.

548069

Daha once denemek isteyip firsat bulamadigim bir Brandywine kultivari: Cowlick's Brandywine.

548070

Lezzet cok yukarlarda. Uretime gec gecen ama kesinlikle beklemesi degen bir cesit. Hatri sayilir miktarda meyve dokup verim birden sonlaniyor.

Tohumunu temin edip denediklerim:

Cherokee Purple (Patates yaprakli kultivar). Cherokee Purple'in cok az bilinen bir kultivari. Bir amator ureticinin cok taze olmayan bir stogundan cok az sayida cimlenen bitkilerden tohumunu cogalttim. Verim, normal yaprakli Cherokee Purple'dan daha iyi. Lezzet cok iyi.

548071

1884 Purple. Bu cok iyi bir cesit. Hem en erken meyve doken cesitti hem de lezzet/meyve boyu/verim acisindan cok tatmin edici sonuclar verdi. 0.5 kg'a varan meyveler de verdi ama genel olarak orta boy meyveli diyebiliriz.

548072

Vorlon. Bu cesit, Cherokee Purple ile Pruden's Purple hibritlenerek elde edilmis (simdi durayli); patates yaprakli, iri meyveli, yuksek verimli, oldukca iyi lezzete sahip bir cesit. Pazarda/restorana satmak icin birkac fideyle listeye almayi dusunuyorum.

548073

Burada bir not duseyim: Pruden's Purple, ulkenin kuzeyinde hastalik dayanimi/erkencilik/lezzet acisindan cokca tercih edilen bir cesittir. Onumuzdeki sonbaharda bu cesidi de kataloga cikarmak icin uretime alacagim.

birnefestoprak
21-04-2015, 04:27
Ve bana gore bugune kadar denedigim pembe (ve diger butun) domatesler icinde zirveye oturan bir cesit: Dester. Tek kelimeyle bir lezzet cumbusu diyebilirim. Once yuksek seker oraniyla giris yapiyor sonra o eskilerden kalma domateslerin asiditesiyle birlesip butun damaga dagiliyor. Karmasik ve muhtesem! Hem bu kadar lezzetli hem de 70-80 gun araligi gibi 500 gr'a kadar cikan bir meyve buyuklugu icin erken sayilabilecek bir surede hasada geliyor. Asagidaki resim gecen sene ilkabahar sonundan...

548074

birnefestoprak
21-04-2015, 19:27
2014 Agaclar.net Tohum Paylasim Etkinligi'nden gelen bazi tohumlar:

akcabardak; Istanbul Ispanagi
Tohumluk birakildi.

548184

pares; kisnis ve marul

Kisnisi ekmekte biraz gecikmistim. Cabucak tohuma kalkti. Aromasi harika yalniz. Tekrar degerlendirmek gerekecek.

548183

Kirmizi yaprakli marul da bence kayda deger bir cesit yalniz seleksiyon yapmak gerektigini dusunuyorum. Tohumda biraz karisiklik var. Asagida resmini gosterdigimden tohum alacagim.

548185

bahcedenn; kivircik marul

Bu cok guzel bir marul. Biraz daha iri olmasini dilerdim. Lezzeti ve yaprak yapisi cok guzel. Hastalik direnci de iyi gibi duruyor. Tohumluk yetisirse kataloga cikaracagim.

548186

birnefestoprak
24-04-2015, 17:46
Gecen mevsim yetistirdigim marullardan birisi, ABD'de biyodinamik tarimin onculerinden Alan Chadwick'in gelistirdigi Chadwick's Rodan:

548555

Bu da ayni tohumdan yetistirdigim, diger koklere gore daha genis yaprakli (yaprak uclari oburleri kadar sivri degil) ve renkleri daha belirgin olan kok. Bundan tohum aldim, tekrar deneyip bakacagim. Sonuc istikrarli olursa, tohumunu kataloga cikaracagim.

548556

Daha onceki mesajlardan birinde resmini gosterdigim Italienischer. Bunlarin ekili oldugu yerde organik madde miktari cok zengin degil ve topragin durumunu iyilestirmeye calisiyorum. Buna ragmen rastgele sectigim marullardan birisi 524 gr geldi. Bundan daha buyuk olan bir kok daha var; onu tohumluk biraktim.

548557

birnefestoprak
24-04-2015, 18:42
Uzunca bir aradan sonra Florida'ya Nisan'da kar yagdi (Surround WP-kaolin uygulamasi) :)

548566

Bu uygulama icin daha once sirta takilan, genis depolu profesyonel amacli puskurtuculerden kullanacaktim, ki onun puskurtme delikleri de daha ince, ama pompasi arizalandi. Bir bakima bel fitigim acisindan da cok da fena olmadi :) Bunun yerine, basit, yaklasik 4 lt'lik (~1 gal) kapasiteye sahip, elde tasinabilen bir alet kullaniyorum. Genel olarak gozlemim, benim uygulamamdan dolayi, malzemenin dagilma yogunlugunun homojen olmamasi (genelde bitki gelistikce alttaki yapraklara erismek zorlasiyor) ama ideal gozukmese de bekledigim gibi bir film tabakasi olustu (daha yogun degil de cok ufak binlerce nokta halinde yaprak yuzeyine dagilsaydi daha iyi olurdu-bir anda tek bir yuzeye uygulama suresini de azaltmaliyim gibi duruyor) ki malzemenin etkinligini olctugum uc gozlemim oldu:

- Bizim iklimimizin kosullarinda bu mevsimde elde edebilecegimiz meyve tutumunda yuzde birkac yuz artis var.
- Bu mevsim bitkilerde tek bir sune gormedim (yalan olmasin, dun tek bir tane bir dalda gordum ama bunun disinda abartmadan soyluyorum bu anlamda hicbir sorun yok).
- Yavas yavas tropik yagmurlar donemine giriyoruz ve yagmurlarimiz cok siddetli olur ama son birkac haftadaki birkac siddetli yagmurdan sonra bile film tabakasi bitki ortusunde kalmaya devam ediyor (ben yine de uygulamayi yineledim).

Bizim sartlarimizda bu mevsimde ayni cicek dalindaki birkac cicekten 1-2 tanesi meyveye donerken simdi bircok dalda %100 ve buna yakin sonuclar soz konusu (cicekten meyveye donum yuzdesi yetistirilen cesitle de ilgili bir durum ama hemen her cesitte ayni sonuclari elde ettim). Bunun yaninda su ana kadar hicbir fungisit kullanmadigimi da belirteyim.

Birkac resim:

San Marzano'nun ozel bir seleksiyonu (bu resimdeki kurtcuga dikkat, buna sonraki mesajda deginecegim)

548567

Daha once tek bir tohumdan dal koklendirmesiyle kurtarmaya calistigim Bartin Pembesi (bu arkadasimizla 1 yila yakin bir suredir guresiyoruz ama sonunda tohum alabilecegim gibi gozukuyor :))

548568

Ilginc yaprak yapisiyla Silvery Fir Tree (bir meyvede kurt zarari goruluyor)

548569

2011'de ulkenin kuzeyindeki gec yaniklik hastaligini atlatan tek cesit olan Legend:

548570

birnefestoprak
24-04-2015, 19:12
Yukardaki en son mesajimda gorulen kurtlar bir sekilde Surround WP uygulamasinin soz konusu olmadigi, uygulamanin etkin sekilde yapilmadigi veya yagmurdan etkisinin azaldigi bir donemde ortaya cikmis olabilir (hangi zararliya pratikte ne kadar etki ediyor onu da henuz bilemiyorum).

Neticede bircok domateste yukarda San Marzano ustunde gozuken kurtcuktan yuzlerce, birkac domateste de sayilari 5-10 arasinda degisecek kadar boynuzlu yesil domates kurdundan vardi. Ilki genelde yaprak ortusune saldirip meyvelere pek zarar vermiyor ama ikinci gruptan tek bir kurt tek basina butun bitkiyi kisa surede mideye indirebilir. Elimde gecen seneden bir miktar Bacillus thuringiensis (BT) kalmisti ancak etkili bir uygulama icin koloni seviyesinin yuksek oldugu taze urun alip kullanmayi tercih ettim. Sonuclari hic bu kadar yakindan fotograflama sansim olmamisti. Uygulamadan bir gun sonra:

548583

548584

Bu da 2. resimdeki kurtcukla ayni bitki ustundeydi ama ya bir sekilde kurtuldu ya da kurtulamadi da beslenmeyi kesti ve akibeti digeri gibi olacak:

548585

Boylelikle kurtlari da bertaraf ettik. Bundan sonraki asamada hastaliklarla ilgili yakindan takip gerekecek. Duruma gore, bir bakteri salgisindan uretilen Rhamnolipid ozlu yeni bir urunu denemeyi dusunuyorum.

birnefestoprak
06-05-2015, 20:22
Yerel yonetim sinirlarinda degisiklik yapan yasanin kabulunden sonra koylelerin mahallelere donusturulmesinin de etkisiyle ekim alani iyice darlasan Emcelli (Manisa) Biberi. Bir aksilik cikmazsa, tohumu bu seneki tohum paylasim etkinliginde ANATOHUM Projesi'nin cocuk yetistiricisi olan Gülsu45 tarafindan cogaltilip oncelik proje yetistiricilerine verilmek uzere dagitilacak.

birnefestoprak
08-05-2015, 17:59
2012 Agaclar.net tohum etkinligine Sn tuya tarafindan gonderilen bir cesit. Meyveleri oldukca ufak. Butun sekilde tursuluk olarak degerlendirilebilir. Bu seneki etkinlikte tohumunu birkac kisiye gonderebilecegim.

551451

551452

birnefestoprak
08-05-2015, 18:42
Bartın Pembesi'yle birlikte cok uzun sure boyunca kok sokturen bir baska cesit: Bayramiç Beyazı. Bana 5-6 tane kadar tohum ulasmisti. Belli ki tohumlar oldukca eskiydi (ya da bir sekilde bayatlamisti). En sonunda Eylul gibi tek bir tohum cimlenmisti fakat filiz, kabuk cok sert oldugu icin cikamamisti. Makasla keserek yardimci olduktan sonra pek cok asamadan gecti ve bir miktar tohum alabilecek asamaya geldi. Bunun tohumunu bu sene ulastirabilir miyim bilmiyorum ama bir sekilde mutlaka dagitima acacagim.

551454

birnefestoprak
12-05-2015, 18:49
2014 tohum etkinliginden gelen (Taslibahce) bir baska cesit. Meyve tutumu cok cok iyi (resimler ayni anda, ayni bitkinin farkli katmanlarindan alinmistir). Gec yaniklik hastaligina karsi toleransi da iyi gozukuyor (bu tolerans konusu mevsimden mevsime farklilik gosterebiliyor dolayisiyla bunu bir sonuc olarak degil, gecici olabilecek bir gozlem olarak kabul edelim).

552323

552324

552325

Taşlıbahçe
12-05-2015, 20:51
2014 tohum etkinliginden gelen bir baska cesit. Meyve tutumu cok cok iyi (resimler ayni anda, ayni bitkinin farkli katmanlarindan alinmistir). Gec yaniklik hastaligina karsi toleransi da iyi gozukuyor (bu tolerans konusu mevsimden mevsime farklilik gosterebiliyor dolayisiyla bunu bir sonuc olarak degil, gecici olabilecek bir gozlem olarak kabul edelim).

552323

552324

552325

Bendeki kardesleri henuz 15 cm'yi asmayan fide halindeyken sunlarin haline bakin :)

Fotograflara bakarak cesit ozelliklerinin aynen devam ettigini soyleyebilirim...

serdar1984
13-05-2015, 09:22
üzerindeki beyazlıklar sanırım ilaç ! ne için kullandınız ?

Lonicera
13-05-2015, 12:04
Galiba ilaç değil, kaolin kili olabilir diye tahmin ediyorum ben de.

birnefestoprak
13-05-2015, 16:28
Evet, kotu bir Kaolin uygulamasi :)

Galiba ilaç değil, kaolin kili olabilir diye tahmin ediyorum ben de.

birnefestoprak
20-05-2015, 19:05
Mustakil bir not olarak belirtmemde fayda var: Bu mesaj (http://www.agaclar.net/forum/1343259-post68.htm)da asagidaki haliyle belirttigim urun (Actinovate) GDO'lu tohum ureticisi buyuk sirketlerden birisine satilmis bulunuyor. Urun hala organik tescillidir (oyle kalacagina da eminim).

1. Fide asamasinda, Streptomyces lydicus ile bu mesajda listesini verdigim yararli mikroorganizma urununu koklere yedirmek. Streptomyces lydicus'u iceren urun Turkiye'de var. Bu, benim icin bahcenin bir vazgecilmezi ve tavsiye edebilecegim cok iyi bir urun.

Cok kaliteli hidroponik urunler serisiyle taninan bir baska sirket icin de haber bekliyoruz. Onun da satisinin gerceklestigini duyduk.

birnefestoprak
20-05-2015, 20:50
Olcegimizi buyutebilecegimiz sartlara ulastigimizda domatesle birlikte en az 1-2 donumde deneyecegim diger bir sebze, bana gore kirmizi etle esdegerde, doganin bir lutfu. Ciftciler genelde "Florida'da enginar yetismez/zor yetisir denemeye degmez/olmaz bosuna ekme/cok nemli o yuzden olmaz burda/sicaga dayanir mi canim mumkun degil" diyerek ekmiyor.

Asagidaki resimdekiler Ege'nin Sakız Enginar'ina ait (tohuma birakilacak).

554132
554133
554134

birnefestoprak
27-05-2015, 20:57
Oldukca gergin oldu ama bu basligin (http://www.agaclar.net/forum/fidan-ve-fide-bitki-uretim-tohum-cimlenme-celik-asi/36372.htm) bas kahramaninin yasadigi seruven tamamlandi :) Bana gecmis, hepimize mujde olsun cunku cozunmus kati orani oldukca yuksek, cok lezzetli bir cesit. Asagidaki resim, 700 gr'lik bir meyveye ait.

birnefestoprak
27-05-2015, 21:19
Köpek Hayası'nin meyveleri ardi ardina olgunlasiyor. Bu cok lezzetli, kuvvetli gelisen, yuksek verimli, muthis bir cesit. Gec yaniklk hastaligina da toleransli oldugu gozukuyor. Bende meyve buyuklukleri ve sekilleri itibariyle salcalik/soslu izlenimi yaratmisti fakat benim tercihim taze yemeklik olacak. Asidite ve tatlilik oranlari da et/meyve suyu oranlari da cok dengeli...

555532

Sakız Enginar'in muhtesem cicegi. Tohum alinacak. Enginar Turkiye'de genel olarak surgunlerden cogaltiliyor. Yetistiriciler mutlaka birkac bitkiyi tohuma birakip tohum devamliligini saglamali...

555533

birnefestoprak
30-05-2015, 20:31
Bir meyve olgunlasmak uzere. Rengi doner mi diye bekliyorum ama kabuk israrla kursuni rengini korumaya devam ediyor. Tohum kaynaginda herhangi bir sorun yoksa, bu bir muskmelon (agsi kabuga sahip olmasindan dolayi).

birnefestoprak
14-06-2015, 23:43
Cok zahmetli oldu ama sonunda oldu: Antep'in muhtesem kebaplik/kurutmalik patlicani:

559268
559269

birnefestoprak
14-06-2015, 23:55
Ege'ye (daha cok kiyiya dogru olan kesim-ozellikle Izmir) ait acik yesil/beyaz patlican(lar) hakkinda bilgisi olan var mi?

Resulgur
15-06-2015, 12:41
Cok zahmetli oldu ama sonunda oldu: Antep'in muhtesem kebaplik/kurutmalik patlicani:

559268
559269
Annem pazardan hep bu patlıcan dan satın alır çok güzel bir cins gerçekten , emeğinize sağlık teşekkür ederiz efendim [emoji4]

birnefestoprak
15-06-2015, 22:21
Turkiye'den iki cep kavunu (Fransa'da melon de poche olarak bilinen, kadinlarin parfumun icadindan once guzel kokmak icin olgun meyvelerini cebinde tasidigi kavunlar):

Kırlangıç (buyuk ihtimalle Zırlaç denilen cesitle ayni)

Bunun yurtdisinda Tigger adi altinda ticari tohum olarak satilan ve bundan birkac yil once Ermenistan'da bir pazardan temin edilmis bir tohumu daha mevcut ama benim tohum kaynagim bu degil. Bahsettigim Tigger tohumundan daha once tohum etkinligine (sanirim 2012'de) gondermistim.

Asagidaki resimdeki meyvenin tohumuysa Ege'den geldi. Olgunlasma asamasinda bitkinin etrafi buram buram kokmaya basliyor. Beklendigi gibi, tatli bir kavun degil. Agirlik 250-300 gr civarinda geliyor. Bitkiler cok verimli.

559432
559433


Salihli Ovasi'nda (Manisa) yetistirilegelen bir baska cep kavunu. Bu, Kirlangic'tan biraz daha buyuk ve kirmizi seritleri daha duzgun. Bir ekseni de daha uzun. Kirlangic'in sapla birlestigi yer ve cicek ucu daha basik.

559436
559437

birnefestoprak
15-06-2015, 22:56
Daha once Samsun'un Bereketi olarak tohumunu dagitima actigim cesit, ilk yetistirmede 1-2 tane farkli sekil ve boyutta meyve vermisti. Bunlardan tohum ayirmistim fakat bu sene yine de ana tohum stogundan tekrar yetistirdim.

Bu sefer bir kokte ciddi acilmalar meydana geldi ama bunlar iyi yonde acilmalar. Ikisi de oldukca lezzetli, birisi cok daha duzgun sekilli meyveler soz konusu. Bu tohumlari ayirarak onumuzdeki senelerde neler cikacagina bakacagim (cesidin esas meyvesi, arkada gozuken kiraz domates). Samsun'un Bereketi'ni yetistirip, cesitte acilma gozlemleyenler haber verirse cok sevinirim.

559440
559441

Bu da bu seneki denemelerde goz dolduran bir cesit oldu. Dolu dolu, meyve sekli cok guzel (basik ve ideal biftek domates seklinde) ve oldukca lezzetli bir cesit. Et/su dengesi de cok iyi. Uzunca bir seleksiyondan gecmis belli ki. Tohum kaynagi da oldukca eski, Eskisehir'e ait bir domates.

559442

birnefestoprak
15-06-2015, 23:15
Antep'in Badem Acur'u. Bunun tohumu biraz gecikecek. Buyuk ihtimalle sene sonuna dogru yeteri kadar cogaltabilirim. Cok ilginc ve Ege'nin Gıcır olarak adlandirilan koyu yesil acuruyla birlikte cok az bilinen bir cesit. Sanirim yorede dolmalik olarak da kurutulmus meyveler cokca kullaniliyor.

559448

birnefestoprak
16-06-2015, 02:57
Sakarya'nin Abhaz Biberi:

559467

Bir bitkide yer alan meyveler biraz daha uzundu (asagida) ama bendeki bilgiye gore meyveler daha tiknaz olmali (yukardaki gibi). Tohumlar, meyveler ayrilarak toplandi.

559468

Bu da Gavata olarak gonderilen cesit. Gavata teriminin biber yerine kullanilan bir terim oldugu biliniyor. Diger taraftan, bu terimin bir zamanlar domates icin de kullanildigi dusunuluyor. Bu cesidin Bilecik'in Kamber Biberi ile ayni olma ihtimali yuksek ama emin olamiyorum. Bazi meyveler oldukca iri.

559469
559470

Resulgur
16-06-2015, 03:35
SAYIN BIRNEFESTOPRAK
Adana da karaisalı biberi de var salçalık kırmızı biber meşhurdur tohum bankanıza onuda ekleyin yoksa tavsiye ederim.

birnefestoprak
16-06-2015, 03:37
Onu cogalttim. Bir aksilik olmazsa, tohumlari bu seneki etkinlige gelir diye umuyorum.

SAYIN BIRNEFESTOPRAK
Adana da karaisalı biberi de var salçalık kırmızı biber meşhurdur tohum bankanıza onuda ekleyin yoksa tavsiye ederim.

birnefestoprak
17-06-2015, 19:29
2012 tohum etkinligine Sn dermana tarafindan gonderilen Şemmame'yle birlikte ANATOHUM Projesi kapsamina aldigim cep kavunlarina simdilik ara vermis olacagim. Bazen turlu turlu aksilikler oluyor ve bir tohumun geri donusunu saglamak uzun zamana yayilabiliyor. Hava sartlari (ornegin sel), hastaliklar, zararlilar, beklenmeyen bir kaza (sera icindeki fidelerin bir firtinada yerle bir olup kirilmasi da dahil) bu zamani kimi cesitler icin uzatiyor. Semmame de bunlardan biri. Az miktarda tohum gelmisti, geriye de birkac tane tohum kalmisti. Neyse ki bu mevsim bunlari cogalttim.

Şamama icin burda (http://www.agaclar.net/galeri/showimage.php?i=37593&c=376) bir resim verilmis. Tohumunu cogalttigim cesit bundan farkli, oval ve daha ufak (60-65 gr civarinda) meyveler veriyor. Cizgilerin rengi yine hakiye daha yakin. Cep kavunlarinin genelinde oldugu gibi, tatli degil ama muhtesem bir tropik meyve (daha cok ananasa yakin) kokusu yayiyor. Turkiye'de tatli cep kavunlarinin oldugundan da bahsediliyor bakalim onlara ulasabilecek miyiz...

Şemmame'nin tohumlari bu sene proje gonullulerine gidecek. Sele/firtinaya kurban gitmeden olgunlasmasini umdugum 1-2 meyvesi daha var. Onlar da olursa, etkinlikte az da olsa dagitilacak.

559923
559924

birnefestoprak
07-07-2015, 22:10
Bu resim (http://www.agaclar.net/forum/1303122-post21.htm)de sol tarafta gozuken tepecigin toparlanip kompost alanina tasinmasi oldukca zaman aldi ama aradan gecen 1 yilda gubrenin aldigi son hal asagidaki resimlerden goruluyor.

564701
564702

Bir tek ben mi boyle dusunuyorum bilmiyorum ama bitmis kompost benim istahimi aciyor; yiyesim geliyor, ya da kek yapasim :) Bu muhtesem "son urun" (hacim olarak toplamda 2-3 m^3 kadar, kompostun tasindigi alanda bir miktar da daha onceden kullanmadigim kadar var), 1-2 mevsim boyunca 1.5-2 donumluk alanda yeterli olacak. Az gibi geliyor ama kompostu hic butun alana yaymiyorum; sadece ekim siralari boyunca bitki koklerine verilecek. O temizlenen tepecik de cok sayida bitki icin yeni yer acilmasi demek. Sonbaharda uretim alani genisletilecek.

Asagidaki de ufak yumrulu bir yer elmasi. Yaz icin cok daha fazla sayida yer elmasi ve patlican dikmedigime pismanim. Bunlar bizim nemli ve sicak iklimimizde de oldukca iyi sonuclar veriyor.

564703

Su anda belli tohumluk bitkiler disinda uretim en az seviyede. Alanlar temizlendi ve yabani otlar bicildi. Yazin yagmur sartlarinda bu otlar kisa araliklarla geri gelecek ama en son temizlik sonrasinda bu sene ilk defa olmak uzere karabugday ektim ki yabani otlari bastirmak gibi de ek bir islevi var. Bakalim (homojen) cimlenmede ne kadar basarili olabilecegim. Karabugdayi, hem cimlenmede hizli sonuc vermesi (ben ektikten sonra aksi gibi yagmurlar durdu o ayri bir mesele), hem buranin yaz sartlarina uyumlu olmasi hem de daha cabuk hasada gelmesi (bicilme) nedeniyle sectim. Topraga geri dondurecegi organik icerik de cabasi.

Yazin geri kalan kisminda sonbahar icin uretim planlari, ANATOHUM Projesi'nin yeni veritabani sayfasinin duzenlenmesi ve biri "ciftlikten sofraya" icerikli olmak uzere iki Turkce blog icin calismak gerekecek. Bir de onumuzdeki gunlerde Amerika icinde 10 gunluk bir tohum gezisine cikacagiz; bunun da ayrintilarini daha sonra ve buyuk ihtimalle bloglardan biriyle aktarabilecegim. Simdilik ozellikle veritabaninin ustunde daha cok duruyorum cunku hem eski halinden memnun degildim hem de artik duzenli veri girisinin saglandigi kalici bir "populer kaynagi" etkin sekilde isler hale getirmek gerek.

MeyveliTepe
07-07-2015, 22:31
Yazlık örtü bitkisi olarak sunn hemp hiç denediniz mi? Bir miktar tohum bularak bir alana ekim, bir kaç günde çimlendi. Yazılanlara bakılırsa epey umut verici görünüyor.

birnefestoprak
07-07-2015, 23:03
Florida USDA (pazara donuk tohum uretiminde cok onemli calismalari olan Florida Universitesi'yle de isbirligi yaparak), haril haril yari-tropik ve tropik iklim icin iyi sonuc verecek ve ozellikle genis olcekli uretim yapan ciftliklerin zarar etmeden kullanabilecekleri yemlik/ortu bitkisi tohumlari ustune calisiyor ki zaten ortu bitkilerinin onemli bir kismi yemlik olarak da kullanabiliyor. Bu iklimde, organik et uretimi icin yuzey alani basina ciftcinin zarar etmeden kullanabilecegi yem bitkileri icin hala iyi sonuclar elde edemediler (yanlis hatirlamiyorsam iyi sonuc verecek alfalfa kultivarlarina ozellikle egiliyorlar); bununla da baglantili olacak sekilde, Florida'nin organik et uretimi kisitlidir.

Hemp, yabani otlarin arasinda siklikla karsilastigim bir bitki (bizdeki kultivari ticari olanla ayni mi bilmiyorum). USDA tavsiye ediyor ve cok ovuyor (hic denemedim) ama sorun, tohumu toptan bulmanin zor olmasi bir de cok boylanmasi (farkli kultivarlari farkli sekilde boylaniyor mu bilmiyorum). Boylanma sorun oluyor cunku sonucta ciftlik, bir mahallede yer aliyor. Zirai uretim izni olmasina karsin, cimler bile biraz uzadi mi hemen komsular sikayet ediyor (bu arada Amerika'da hanelerin kullandigi suyun yarisi cim sulamaya gidiyor). Heryeri cimle kaplayip duzenli kessek cok sevinecekler. Belki guzel ciceklerinden dolayi hempi kabul ettirebiliriz bilemiyorum. Bunun bir de halk arasinda adi var; hatirlarsam/bulursam yazarim.

Bunun yaninda, hatirlattiginiz icin cok tesekkur ederim cunku goz onunde olmayan arka bahcelerden birinde bir miktar denemeyi aklimin kenarinda tutayim. Bunun icin de tohumunu onumuzdeki sene yazin uygulamak uzere kis aylarinda almaya calisirsam bulmak daha kolay olacak. Simdi baktim agirlik basina karabugdayla asagi yukari ayni fiyata sahip ama alan basina karabugdaydan daha az miktarda tohum yeterli oluyor; yani daha hesapli. Karabugdayin da, hemp haric, piyasadaki diger butun ortu bitkilerinden daha hesapli oldugunu soyleyeyim (benim aldigim tohum organik sertifikaliydi).

Yazlık örtü bitkisi olarak sunn hemp hiç denediniz mi? Bir miktar tohum bularak bir alana ekim, bir kaç günde çimlendi. Yazılanlara bakılırsa epey umut verici görünüyor.

MeyveliTepe
07-07-2015, 23:40
Karabuğday yazlık örtü olarak iyi bir seçenek. Bir kaç yıl önce tohumluk getirtip çoğalttım, bahçede düzenli olarak ekiyorum.

Sunn Hemp tohumları ABD tohumcularında var, fiyatı da yüksek değil. Yazılanlara bakılır ise önemli miktarda nitrojen fiksleyen, epey fazla biyokütle bırakan, çabuk dekompoze olan, toprağa verdiği nitrojenin yanısıra yapraklarında da yüksek oranda nitrojen bulunan bir bitki. Sanki yazlık örtülen yeni yıldızı gibi.

Ben ektim ama tohum alabilecek miyim bilmiyorum, almaya çalışacağım. Fakat Florida kendi vatanı zaten. Sizin orada başarılı olması garanti gibi görünüyor.

birnefestoprak
08-07-2015, 04:07
Karabuğday yazlık örtü olarak iyi bir seçenek. Bir kaç yıl önce tohumluk getirtip çoğalttım, bahçede düzenli olarak ekiyorum.

Sunn Hemp tohumları ABD tohumcularında var, fiyatı da yüksek değil. Yazılanlara bakılır ise önemli miktarda nitrojen fiksleyen, epey fazla biyokütle bırakan, çabuk dekompoze olan, toprağa verdiği nitrojenin yanısıra yapraklarında da yüksek oranda nitrojen bulunan bir bitki. Sanki yazlık örtülen yeni yıldızı gibi.

Ben ektim ama tohum alabilecek miyim bilmiyorum, almaya çalışacağım. Fakat Florida kendi vatanı zaten. Sizin orada başarılı olması garanti gibi görünüyor.

Sanirim farkli kultivarlari mevcut (ilk cikis noktasi Hindistan gibi gozukuyor). Soyle bir dokuman var: http://www.nrcs.usda.gov/Internet/FSE_DOCUMENTS/nrcs142p2_053283.pdf. Buna gore, 60-90 gun icinde, donum basina 10 kg Azot, 500 kg'in ustunde de biokutle birakiyormuş.

Bir suredir hodan otu ve moringadan olusan ikiliyle, ciftligin kendi kendine yeterliligini arttirmak adina, ciftlikteki kecilerin (ve tavuklarin) yiyebilecegi ve az da olsa yem masrafini dusurebilecek bir formul ustunde calisiyorum (bir miktar yan protein kaynagi olacak saman kutlesi seklinde). Biokutle bakimindan bu ikisiyle mevcut yuzey alani dahilinde anlamli bir uretim yapmak kolay gozukmuyor ama yukardaki degerlerle hemp iyi bir secenek olabilir. On bahceleri karabugdayla birakip, arka bahcelere hemp dikecek sekilde yeniden duzenleyebilirim.

Kendi uretimimiz disinda tohum alacak oldugumuzda Safe Seed Pledge (http://www.councilforresponsiblegenetics.org/ViewPage.aspx?pageId=261)'i (Guvenilir Tohum Sozlesmesi) imzalamis sirketlerden tohum aliyoruz. Bunun disinda kalanlar icin de bir sekilde saticinin guvenilirliginden, alacagim tohum GDO'lu olmasa bile, emin olmam gerek. Tohumunu asama asama cogaltmak yerine toptan satan biryerden almayi deneyecegim. Sonbahardaki ekim programima (Eylul sonu) yetisebilecek gibi olursa 5-6 kg kadar alabilirim.

Cem Seymen'in gecen haftaki programinda karabugdayla ilgili bir bolum vardi. Cok zor da olsa tohumunu bulmakta zorlanmislar fakat daha sonra bulunan tohumlarla Silivri'de donumlerce ekip cogaltmislar. Bu aksam ciftlige gittigimde, karabugdaylarin cimlenmeye basladigini gordum. Topragimiz cogunlukla kum oldugu ve sus tutmasi kolay olmadigi icin, cimlenme biraz seyrek olacaga benzer ama yine de son bir haftadaki yagmurlar ise yaradi.

564719

birnefestoprak
08-07-2015, 21:43
Bugun evimizin uzun zamandir ihmal ettigim arka bahcesine ciktim (bu bahce sonbaharda cicek ve baharat uretimi icin kullanilacak). Burasi benim daha once hemp oldugunu dusundugum bitkiyle donanmis (asagidaki resimler) ve bu bitkiyi ciftlikte de tek tuk de olsa goruyorum :) Bu bir legume gibi duruyor. Internetten bakinca da cokyillik yerfistigi olabilecegi anlasiliyor ama mas fasulyesine benzer tohumlari var; dolayisiyla aynisi midir bilmiyorum. Bu da ortu bitkisi olarak kullanilabilecek, bol miktarda da protein iceren bir bitki (keciler icin de iyi olurdu).

564815
564816

Bunun disinda, daha once yilin bu zamanina kadar olan kisminda yapilan hatalardan/alinan derslerden bahsetmemisim. Burayi aklima geldikce guncellerim:

- Yararli nematodlar, sari cizgili yaprak bocegi (Microtheca ochroloma) sorununu cozmekte ise yaramadi. Bunda uygulamada cok gec kalmamizin onemli etkisi var. Tanidik bir ciftlik, bu konuda bocegin ilk goruldugu anda Spinosad uygulandiginda olumlu sonuc aldiklarini soyledi. Yalniz bu da sorunu tam cozmemis; bir sure zararli populasyonunu bastirip zarari en aza indirmis ama zararli, mevsim sonuna dogru tekrar ataga gecmis. Spinosad bu sekilde ise yarayacaksa, mevsim sonuna kadar dahi zaman kazanabilirsek cok iyi (sonbahar icin sorun yok ama ilkbaharda geri gelecekler). Tuzak bitki ekmek de yardimci olabilir.

- Basimizin bir baska belasi ates karincalari. Gecen sonbaharda ektigimiz patlicanlarin cogunu telef ettiler. Yuvalari dagitilirsa ya da asker karinca yok edilirse tasiniyorlar ama bu, sorunu kokten cozmuyordu. Fideleri, govdelerini oyarak olduruyorlardi. Diatomaceous earth de hicbir ise yaramadi. Son olarak Spinosad denedim ve bununla sorunu cozduk gibi gozukuyor; bu, cok sevindirici bir gelisme.

- Domateste asilama icin fide yapmis da olsam, uygulama icin zamanim olmadi. Bunu denemek isterdim. Bir tane domates asili patates fidesi satin almistim ama bunu da maalesef cok gec gonderdiler; bu saatten sonra bir sonuc alabilecegimizi sanmam.

- Duzelmesi gereken diger sorun da ilkbahar sonu/yaz basi ekiminin zamanlamasi. Bu sene domatesleri daha erken dikebildim ama yine de ekim tarihini Mart'in 2. ve 3. haftasina cekmeye calisiyorum. Benzer sekilde enginari da 2 hafta kadar erken dikmis olsaydim, meyve tablasi yagmurlardan curumeyecekti ve tohum alabilecektim.

- Bu seneki bir baska hata, mantar uretiminde gec kalmis olmam. Bu, cok ilgilendigim bir alan. Sonbaharda tekrar denemeler yapacagim.

- Bir diger hata, daha cok sayida (3-4 kat kadar) patlican dikmemis olmam. Burdan iyi verim alabilirdik.

dongyul
08-07-2015, 22:43
sizi imrenerek takip ediyorum çok güzel paylaşımlar bunlar ^^

birnefestoprak
09-07-2015, 22:01
Sn MeyveliTepe bahsettiginden beri hemple ilgili hem cesitli konular taksit taksit aklima geliyor hem de ilginc seylerden haberim oluyor :) Dun yolda giderken, Amy "ortu bitkisi ne, ne ise yariyor" da dahil uygulamalarla ilgili sorular soruyordu. Anlattiktan sonra "bakalim belki hemp ekerim" dedim. "A aaa hemp mi, ben onu protein tozu olarak kullaniyorum kac yildir" demesin mi :) Meger keten tohumuyla donusumlu olarak taze meyve suyu filan hazirlarken kullaniyormus. Paketinin resmini cektim (alttaki resme bakildiginda protein, yag ve mineral icerigi bakimindan cok zengin oldugu goruluyor):

565024
565025

Sonra da birkac ay once arabada giderken radyoda dinledigim haber aklima geldi; hemen internete girip baktim. Haberi buldum: Senate approves hemp bill (http://www.tallahassee.com/story/news/politics/2015/03/23/senate-approves-hemp-bill/70348428/). Bu sene basinda, endustriyel alanda kullaniminin giderek artmasiyla birlikte Florida'da hemp ekimi yasallasti. Bu bitki, marijuananin yapildigi bitkilerin dahil oldugu ailenin bir uyesi. Detaylarina bakinca, ortu bitkisi olarak (ve yukardaki resimlerdeki gibi urunlerde) kullanilan bitkinin tetrahydrocannabinol iceriginin cok dusuk oldugu goruluyor. Yani yasadisi uygulamalarda kullanilan icerik konusunda sorun yok (zaten oyle olsa gecemezdi cunku tibbi marijuanayla ilgili gecen seneki referandumda yeterli oy alinamadi; sanirim %48 evet demisti) :) Ciftcinin, arazisinin topragini guclendirmesine ve pazar icin ham halini ureterek ek gelir saglamasina yardimci olmak uzere yasallastirildi.

Bunlarin ustune kucuk olcekte ekimler icin tohum satan yerleri (bunlar cok az sayida; genelde kucuk kullaniciya satis yapan yerler henuz cok yayginlasmamis gozukuyor) arastirdim. Tesadufe bakin ki, Florida'da bir kaynak varmis. Tohumlar bir gunde geldi. Asagida resmini yayinliyorum. Bunlarin bir kismi arka, gozden uzak bahceye ekilecek. Aklima girdigi icin MeyveliTepe'ye tesekkurler :)

565026

Muda
09-07-2015, 23:14
2012 Agaclar.net tohum etkinligine Sn tuya tarafindan gonderilen bir cesit. Meyveleri oldukca ufak. Butun sekilde tursuluk olarak degerlendirilebilir. Bu seneki etkinlikte tohumunu birkac kisiye gonderebilecegim.

551451

551452

Sn. birnefestoprak;

Geçtiğimiz yıl bir tanıdıktan gelen topak biberlerin bir kısmını tohumluk bir kısmını da taze iken turşu olarak değerlendirmiştik. Onlar taze olarak tüketiyorlarmış. Acılık oranı ne bilmiyorum ancak çok acılı olmasa da acı yediğim halde tazesinden yapılan turşuyu ben bir iki tane dışında yiyemedim. Acılık oranı sizde de fazla mı ? Kırmızı halini düşünemiyorum.

birnefestoprak
09-07-2015, 23:26
Bu cesit (http://www.agaclar.net/forum/1376911-post121.htm)ten bahsediyorsaniz evet, cok aci. Bu Afyon'da cok tuketilen bir cesit mi? Eger kulturel onemi yuksekse, acilik olcumu icin analizi yapilacaklar listesinde one alabilirim. Once tekrar uretmem gerekecek tabii.

Sn. birnefestoprak;

Geçtiğimiz yıl bir tanıdıktan gelen topak biberlerin bir kısmını tohumluk bir kısmını da taze iken turşu olarak değerlendirmiştik. Onlar taze olarak tüketiyorlarmış. Acılık oranı ne bilmiyorum ancak çok acılı olmasa da acı yediğim halde tazesinden yapılan turşuyu ben bir iki tane dışında yiyemedim. Acılık oranı sizde de fazla mı ? Kırmızı halini düşünemiyorum.

Muda
09-07-2015, 23:49
Çok fazla tüketilmiyor sanırım. Ancak acı seven bir kısım kişiler tüketiyordur. Normal acı biberi yediğim halde bunun acısı sanki çok fazla. İnsanın ağzının içi kavruluyor. Bir kısım tohumluklar verdiğim tanıdıktan taze olarak ve tohumluk olarak ayrı ayrı geldi. Pazarda da zaman zaman görüyorum. Bir kısım bende ve sizde olan gibi küçük boyutlarda. Daha büyük olanlar aynı acılıkta mı bilmiyorum. Daha çok biberiye turşusu tükettiğim için fazla acı olan biberler rahatsızlık veriyor.

birnefestoprak
10-07-2015, 00:36
İsot, oldukca kafa karisikligina neden olan cesitlerden biri oldu. Farkli kaynaklardan gelen tohumlari uzunca bir suredir degerlendirdikten sonra vardigim sonuc, yaygin olarak kullanilan kultivarlarinin yaninda bir koyden digerine degisecek sekilde pul biberlik yapiminda kullanilan birbirinden farkli kultivarlarin oldugu yonunde.

Sanirim bu karisikligin bir nedeni de dilden kaynaklaniyor. İsot (daha once Kurtce oldugunu saniyordum ama degil), bizim algimiza gore baharatciya gittigimizde aldigimiz pul biber (pul biberin yapildigi biberi de İsot olarak adlandiriyoruz). Halbuki İsot, Nisanyan Sozluk'e gore, ki cok onemli bir kaynaktir, harli ot demek: isot (http://www.nisanyansozluk.com/?k=isot). Buna gore bu sozcuk, ornegin Demre Biberi gibi tek bir cesidi degil, bir kategoriyi ifade ediyor (bir de sadece aci biberleri degil, Turp Otu veya Hindiba gibi baharli otlari da kapsiyor mu diye dusunmeden edemiyorum). Hal boyle olunca, benim mantigima gore, Urfa yoresine ait her turlu aci biberi İsot olarak adlandirmak mumkun.

Butun bu karisikliklari biraz da olsa azaltmak icin asagida resmini yayinladigim ve pul biber icin kullanilan cesidi Pul Biberlik İsot olarak adlandiracagim. Cesidin tohumundaki butun karisiklari ortadan kaldiracak hamleyi de tohumun gelis kaynagini belirterek (Kültivar Balkanlı) yapmis olacagim. Kaynagim, arkadasimin uyesi oldugu ve Urfa'da yasayan Balkanlı ailesi. Yalniz burda bir not duseyim: Tohum, aileye ait degil. Ailenin kendi pul biber uretimi icin her sene duzenli olarak biber aldiklari esnaftan temin ettikleri tohum (pul biber yapimi sirasinda tohumu kendileri de cikarip bana gondermis olabilirler).

Bana gelen tohumun onemli bir ozelligiyse, butun bitkilerin bir ornek meyve vermemis olmasi. Gordugum kadariyla, kabuk ozellikleri birbirine benzeyen uc farkli sekilde/yapida biber var. Bendeki orneklemi mumkun oldugunca temsil etmesi icin 20'nin ustunde fide dikmistim (fide sayisi yine de az ama cok iyi bir fikir vermeye yetti). Bunlarin icinde en baskin olani en sagdaki sekle sahip meyve. Onun disinda en soldaki ve ortadaki meyveler de farkli bitkilerden elde ettigim meyveler.

Butun meyvelerden alinan tohumlar ayri ayri arsivlenecek. Hepsini karistirip mi dagitmaliyim yoksa sekle gore ayirip oyle mi dagitmaliyim henuz karar vermedim ama her durumda tohum alinacak meyvelerin tulbentle sarilip korunmasinda fayda var cunku tohum kaynagi olabildigince otantik, onu korumamiz gerek (simdilik elimde pul biber yapimi icin hangi biberden ne oranda kullanildigi gibi bir bilgi yok ama o bilgiye ulasirsam bir guncelleme yapariz). Bununla beraber, her uc cesidin yorede ayri ayri degil karisik sekilde birarada dikildigine bahse girerim.

565096

Muda
14-07-2015, 04:03
Osmanlı Çileği

546742

Nihayet... Ates karincalarindan firsat kalirsa bol bol tohum alinip cogaltilmasi icin ANATOHUM Projesi gonullulerine gonderilecek.



Bende bulunan Osmanlı çileği. Burada bulunan bir arkadaştan almıştım. Bir yılda aşağıdaki gibi her yeri kapladı. Artık hiç dokunmuyorum. Kol atacak yeri kalmadı. Şu anda çilek veriyor. Normal çileklerden arasında var. Ancak sanırım hiç yaşam hakkı tanımayacak gibi. Güler hanımdan gelenler ile aynı gibi. Onları balkonda kırmızı örümceğe kurban verince hiç bahçeye getirip karşılaştırma durumum olmadı. Çekirdek renkleri sanki biraz farklı gibi geldi bana. Son derece dayanıksızlar. Bekletmeye gelmiyor. Hemen tüketmek gerekiyor.

565990

565991

565992

565993

Bunlar da bendeki yediveren çilekleri ile bir aradaki fotoğrafları. Yediverenler dolu ve yağmurlardan sonra ikinci çiçeklerini açıp yeni yeni çilek vermeye başladılar.

565994

Muda
14-07-2015, 04:09
Bilye Kekik

546743

Bu cesitle ilgili bilgiye ihtiyacim var. Izmir'e ait oldugu soylenerek bana gonderilmisti. Diger kekiklerden farkli tipik bir ozelligi hakkinda, cesidi dogrulatmak icin isime yarayacak bir bilgisi olan varsa bilmek isterim. Aromasinin muhtesem oldugunu soyleyebilirim.


Geçtiğimiz yıl diktiğim ve bu yıl biraz daha gelişerek çiçek açan bilye kekikler.
Çay yapmak için çiçeklerinin açılmadığı ilk fotoğraftaki hali ile toplanıyorlar. Ben biraz daha çoğaltabilmek için bu yıl da toplamadım. Aromasının daha iyi olması ve şifası için normalde pek sulamadan yetiştirmek gerekiyor. Bitki iki üç yıllık olduğu zaman sanırım fazla suya da ihtiyaç hissetmeyecek. Dağda yetiştiğine göre. Köklerini derinliklere gönderebiliyor muhtemelen.

565995

565996

565997

birnefestoprak
15-07-2015, 04:49
Sizdeki Osmanli Cilegi'nin cekirdekleri siyah (koyu renkli) mi?

Bende bulunan Osmanlı çileği. Burada bulunan bir arkadaştan almıştım. Bir yılda aşağıdaki gibi her yeri kapladı. Artık hiç dokunmuyorum. Kol atacak yeri kalmadı. Şu anda çilek veriyor. Normal çileklerden arasında var. Ancak sanırım hiç yaşam hakkı tanımayacak gibi. Güler hanımdan gelenler ile aynı gibi. Onları balkonda kırmızı örümceğe kurban verince hiç bahçeye getirip karşılaştırma durumum olmadı. Çekirdek renkleri sanki biraz farklı gibi geldi bana. Son derece dayanıksızlar. Bekletmeye gelmiyor. Hemen tüketmek gerekiyor.

565990

565991

565992

565993

Bunlar da bendeki yediveren çilekleri ile bir aradaki fotoğrafları. Yediverenler dolu ve yağmurlardan sonra ikinci çiçeklerini açıp yeni yeni çilek vermeye başladılar.

565994

Muda
16-07-2015, 00:55
Sizdeki Osmanli Cilegi'nin cekirdekleri siyah (koyu renkli) mi?

Bendeki Osmanlı çileğinin çekirdeklerinin bir kısmı resimdeki şekilde koyu renkli. Kenardaki güneş alan yerde olanlar. Ancak iç kısımlarda olanlarda da aynı şekilde koyu renkli çekirdekli olanlar var. Bir yıl içinde her yeri kapladıkları için güneş görecek yerleri kalmadı. Aralarında çekirdek rengi daha açık olanlar var. Diğer resimlerde açık bir şekilde görülüyor. Ben sizdeki ve Güler hanımın çileklerinin resimlerini inceledikten sonra aralarında sanki fark olduğunu düşünerek yazma ihtiyacı duydum. Son derece dayanıksızlar. Çiçek açmadan önce kol atıyorlar. Daha sonra çiçek açıyorlar. Kollarının rengi kırmızımsı. Çok fazla kök yapmıyorlar.

birnefestoprak
23-08-2015, 19:22
Domates, patlican, enginar (bunun yaninda resimlerde gozukmeyen biber, lahana gibi diger sebzelerin) tohumlari dikildi. Tohum ekimini biraz daha erkene cekebildim; kismetse ve beklenmedik bir hava olayi olmazsa, Eylul ortasi-sonu arasinda bir zamanda cogu fideyi topraga alabilecegim.

Bu sene cok yoruldugum icin, acilen cogaltilmasi gerekenler disinda tohumluk fide uretimini azaltip, biraz daha restoran ve pazar icin mahsul uretimine yuklenmeyi ve mahsulu biraz da kendi tuketimimiz icin hasat etmeyi planliyordum ki bir hafta kadar once hic beklenmedik sekilde olcegimizi yari yariya kucultecek sekilde, bize ayrilan alanin bir kisminin hayvanlarin otlamasi icin kullanilacagini ogrendim. Bunu tohum ekimini yapmadan cok once (yaz basi) bilmek isterdim cunku yaptigim is kapsamli bir planlama gerektiriyor. Simdi 1 donum gibi bir alana dustugumuz gibi hem tohumluk izolasyonu konusunda kisitlamalar artacak hem de yuzlerce fide acikta kalacak.

Hafta ici bir tanidigin bufalo ciftligini (organik seker kamisi ve kucuk olcekte sebze de uretiyor) ziyarete gidecegim. Onun arazisinde drenaj sorunu var ama gorusecegiz bakalim; sonbaharda yagislar cok azaldigi icin en azindan Ekim-Nisan arasinda sorun olmaz diye dusunuyorum. Bir sekilde onumuzdeki birkac sene nasil bir strateji izlenecegini bilmem gerek; su anda uretim yaptigim ciftligin yakin bir zamanda satilma ihtimali de var. Seneye 4. yilina girecek bir isin ve ANATOHUM Projesi icin yapilan tohum uretiminin bu asamadan sonra kuculmeye gitmesi degil imkanlarini arttirarak belli bir doygunluk seviyesine ve benim kalite sinirlarini zorlamadigini dusundugum bir asamaya kadar buyumesi gerek.

Bu tip gelismeler, onunuzu gormenizi saglayacak adimlari atmanizi sagliyor. O yuzden, yorucu ve stresli olsa da eger mantiginizi ve imkanlarinizi zorlarsaniz ve daha fazla calismayi goze aliyorsaniz, bunlardan mutlaka cozumler ya da "a aaa aslinda soyle de yapabiliriz" gibi secenekler cikar.

birnefestoprak
24-08-2015, 22:27
Ayrintilarini bu baslikta da paylastigim calismalar icin hazirladigim blogu sonunda bitirebildim. Ilgilenenler, bu blogu, Çiftlikten Sofraya | Benim bir hayalim var Olric… (http://ciftliktensofraya.org) adresinden (ve ilgili diger gelismeleri/ek yazilari blogun Facebook adresinden) takip edebilirler.

Blog sunucusuyla site ayarlari arasinda bir uyumsuzluk var (sanirim sunucu, bana gelmesi gereken duyuru emaillerini spam olarak gorup blokluyor; bunu cozmeye calisiyorum) ama yorum birakmak ve diger iletisim araclari bakimindan okuyucu acisindan sorun olmamasi lazim.

birnefestoprak
18-09-2015, 18:50
Bunu eklemeyi unutmusum. Bu sene basindan Bafra Lahanası:

577981
577982

Et yogunlugu, yaprak gevrekligi ve lezzeti muhtesem bir cesit bu. Resimdeki lahana 2.2 kg kadar geldi. Bununla ilgili ozel bir calisma yapmak gerekebilir. Bu sene erken uretime aldiktan sonra tohum kalitesinden memnun kalmazsam, tohum arttirimi yapmak icin Kuzey iklimlerinde bir uretici bulmak gerekecek. Bunun disinda (uzun gun soganlari da dahil) birkac cesit daha bu tip bir uygulama gerektirecek.

birnefestoprak
19-09-2015, 20:38
Sirketimizin ve ANATOHUM Projesi'nini yeni uretim sahasi:

Toplamda 14 donum kadar bir alani kiraladik. Bir hafta 10 gun icinde 10 donum kadarini acip bir ucundan uretime baslayacagiz (sahibi traktoruyle yardimci olacak). Bu benim icin onemli bir olcek sicramasi ama izolasyon acisindan cok onemli imkanlar sunuyor. Bana mutlaka hergun olmasa da duzenli sekilde yardim gerekecek. Butun alani zaten ayni anda uretim icin kullanmamiz en azindan simdilik mumkun degil. Ilk is olarak sera yapmamiz lazim.

Arazi, daha once hayvanlar icin otlak olarak kullanilmis. Bu bakimdan, toprak da hala zengin olmali. Sahibinin esas isi ciftcilik degil ama daha once karpuz ekip satmayi denemisler (yol kenarinda satmayi denedikleri icin hem ilgilenmek zaman icine zorlasmis hem de sahibinin bel fitigi ortaya cikmis). Iki senedir birsey ekilmemis.

578204

Karpuz ve diger mahsul icin yol kenarina ustu kapali tezgah yapmislar. Burayi tohum hasadi ve temizlemesi ve mahsul depolamasi icin donusturecegim. Icerde bir de buyukce dolap var. Ilerde lazim olacaktir.

578205

Bu da kuyu. Sulama icin artik Klorsuz veya Kloraminsiz su kullanabilecegiz.

578206

Manifold/sulama icin kuyu baglantisi da hazir.

578207

Arazi yola cok yakin. Mevcut uretim alanimiza gidis gelis, trafige bagli olarak, 80-90 dakika kadar surebiliyor. Bu yeni yerse gidis gelis 40 dakikaya kadar inecek.

578208

bahcedenn
19-09-2015, 21:49
Çok güzel bir haber bu. Kendime araziyi ben arıyormuşum da bulmuşum gibi sevindim inanın.

Evden 20 dakikalık mesafede olması da süper olmuş. Sanırım arazinin tek kusuru şu an için aradığınızdan biraz daha büyük olması ama yavaş yavaş her bir metrekaresini en güzel şekilde değerlendireceğinizden eminim. Yakın olsaydık ben gelirdim yardıma. :)

Artık darısı benim başıma diyorum ve şimdiden bereketli hasatlar diliyorum.

TCM
19-09-2015, 22:55
Hayırlı olsun yeni yeriniz, orada da klor kullanıyorlar mı?

Muda
19-09-2015, 23:09
Gerçekten güzel bir haber. Arazi dümdüz. Suyu var. Küçük de olsa bir şeyler konabilecek yeri var. Birde etrafı tel ile çevrilmiş olsa çok iyi olacakmış. Arazinin düz olması toprak işleme için büyük kolaylık. Makine gücü olmadan toprağı işlemek çok zor. Herhalde ilk işlerden biri toprağın analizini yaptırırsınız.Yerin büyük olması her zaman için çok iyi bir şey. Zaman içerisinde ne kadar büyük yer olursa olsun yetmemeye başlayacak nasıl olsa. Umarım istediğiniz gibi üretim yapabilirsiniz. Tabi aynı dilekler tüm arkadaşlar için de geçerli.

MeyveliTepe
20-09-2015, 00:01
Hayırlı olsun, çok güzel olmuş.

Resulgur
20-09-2015, 01:51
Yeni yeriniz hayırlı uğurlu olsun efendim. İnşallah en kısa zamanda kafanızda tasarladıklarınızı bu yeni yerinizde gerçekleştirirsiniz. Bizlerde merakla bekliyoruz , sizden isteğimiz arazi üzerindeki yapmış olduğunuz her yeniliği ve tecrübelerinizi fotoğraflayıp forumda bir örnek teşkil etmesi açısından paylaşmanız. Hadi rast gele!

KadirSabahat
20-09-2015, 03:06
Hayırlı olsun Allah kolaylıklar versin

birnefestoprak
20-09-2015, 16:19
Eksik olmayin. Aslinda 20-40 donum arasi tohum+mahsul olarak belli bir kalite seviyesinde tutulacak bir is icin uygun. 4 donum de olsa simdilik 2-3 sene kadar daha bize yeterdi ama iste daha cok calismamiz gerekmis demek ki :) Haftada bir kere bile olsa yetisemedigim islerde birisinin gelip yardim etmesi gerekecek.

Darisi basiniza evet. Sabirsizlikla bekliyorum guzel haberlerinizi.

Çok güzel bir haber bu. Kendime araziyi ben arıyormuşum da bulmuşum gibi sevindim inanın.

Evden 20 dakikalık mesafede olması da süper olmuş. Sanırım arazinin tek kusuru şu an için aradığınızdan biraz daha büyük olması ama yavaş yavaş her bir metrekaresini en güzel şekilde değerlendireceğinizden eminim. Yakın olsaydık ben gelirdim yardıma. :)

Artık darısı benim başıma diyorum ve şimdiden bereketli hasatlar diliyorum.

birnefestoprak
20-09-2015, 16:27
Sehir suyunda Kloramin kullaniliyor (belediyeye gore de degisebiliyor). Bunun Klor'dan farki, bir tank/kova icinde bekletildiginde buharlasmamasi. Filtre kullanilarak bir miktar elenebilir ama cok etkisi olmayacaktir.

Bahcede yararli mikroorganizma uygulamalarini cokca yapiyorum. Kloramin, bu uygulamalardaki verimi dusuruyor, mikroorganizma populasyonunu da kotu yonde etkiliyor. Bunlara ragmen sonuclar cok iyi oluyor ama artik tam performans gozlemi (onun yaninda kompost cayi denemeleri vs) de yapabilecegim. Elektrik de oldugu icin aerobik cay yapimi da mumkun artik.

Hayırlı olsun yeni yeriniz, orada da klor kullanıyorlar mı?

birnefestoprak
20-09-2015, 17:20
Duz evet. Bir de uzaktan bakildiginda gorulebilen hafif de bir egimi var. 600 m kadar ilerde suyun drene oldugu dogal bir kanal var. Kanalin otesindeki alan da yine oraya drene oluyor. Bizim yaz ve erken sonbahar yagmurlarimiz tropik nitelikte. Bu yuzden birden bastiran cok etkili bir yagmurun getirdigi suyun hemen olmasa bile gorece kisa bir sure icinde araziyi terk etmesi gerek. Yagisin en etkili oldugu donemde domates ekmeyecegiz ama ornegin suyun beklemedigini dusunursek, bamya, yer elmasi, patlican gibi bitkileri yazin ekip hem mahsul hem tohum alabiliriz.

Benim anlayisima gore, butun uygulamalar bitki davranislarini gozlemleyerek, zaman icinde ve bu konu basligina uyacak sekilde surdurulebilir bir mantik icinde yapilmali ama analiz konusunda haklisiniz cunku oldukca az kullanilmis olmasina ragmen, toprak bakir sayilmaz. Karpuz yetistirildigi zamanda pH'yi yukseltmek icin butun araziye kirec dokulmus (boyle yaygin uygulamalari ozellikle bizim uretimimizdeki bitki cesitliligi cok oldugu icin hic sevmem). 6.8 civarina ciktigini soylediler. Iki senedir kullanilmadigini dusunursek bu deger bir miktar dusmustur. Bircok sebze icin sorun yasayacagimizi sanmam. Otlak olarak kullanildigi icin besin seviyesi de iyidir ama bir analiz yaptirmak gerekecek tabii. Mevsimi tam ucundan yakalayacagimiz icin biraz hizli hareket edip bir yandan da dikim yapmaya baslamam gerek. Bircok masraf olacak, isleri zamana yaymali ama bazi isleri de bir an once yapmaliyiz.

Sadece mahsul uretimi yapilacaksa ve bugday gibi bir urun yetistirilmeyecekse, isgucune de bagli olarak 20 donum benim yaptigim is icin yaklasik bir doygunluk seviyesi olarak kabul edilebilir. Bu, icgudusel ve genel gozleme dayali simdilik belirledigim bir seviye. Bu tip bir seviyede, bir mevsimde, balkabagi gibi agir ceken mahsul haric, biyodinamik tarim uygulamalari icinde kalarak, yuzlerce ton kaliteli mahsul almak mumkun. Olcek, taze yemeklik lezzet/meyve kalitesini belli bir duzeyde tutacak seviyede kalmali. Isin icine tohum uretimi ve bugday gibi genis alan bitkileri (veya salca, pul biber vb yapimina donuk uygulamalar) girdiginde, olcekte oynamalar olacaktir.

Tel konusunda haklisiniz. Onu da ilerleyen zamanlarda yapmamiz gerek (butce bakimindan bu simdilik ilk sirada degil). Geyik cok az goruluyormus, o yuzden cok bir sorun olmayacak diye umuyorum; zaten cit de yapsak geyigi durduramayiz. Yola yakin oldugu icin belki insan faktoru sorun olabilir ama nadir bir cesidin meyvesine dokunulmadigi, bizi zarara sokacak bir kayip olmadigi surece sorun etmeyecegim. Zaten bu olcekte nerden kac meyve goturulmus anlayamayiz. Simdi uretim yaptigimiz yerde, bir kez seleksiyon yapacagim cok onemli bir kabagin meyvesi calinmisti. O tip telafisi olmayan bir durumda buyuk hayal kirikligi oluyor tabii.

Bunlarin yaninda, keci gubresini mutlaka burda da kullanmaya devam etmek istiyorum. Kompostlanmis hali muthis bir besin kaynagi. Tavuk ya da buyukbas gubresi kullanmak istemiyorum. Gubreyi kompostlamak icin bu yeni alana getirmek biraz zor olacak ama yine yardimla senede 2-3 gun ve her gun icinde birkac tur yaparsak sanirim yeterli olacaktir.

Gerçekten güzel bir haber. Arazi dümdüz. Suyu var. Küçük de olsa bir şeyler konabilecek yeri var. Birde etrafı tel ile çevrilmiş olsa çok iyi olacakmış. Arazinin düz olması toprak işleme için büyük kolaylık. Makine gücü olmadan toprağı işlemek çok zor. Herhalde ilk işlerden biri toprağın analizini yaptırırsınız.Yerin büyük olması her zaman için çok iyi bir şey. Zaman içerisinde ne kadar büyük yer olursa olsun yetmemeye başlayacak nasıl olsa. Umarım istediğiniz gibi üretim yapabilirsiniz. Tabi aynı dilekler tüm arkadaşlar için de geçerli.

birnefestoprak
30-09-2015, 16:00
Bugunlerde ciftlikle yeni "tarla" arasinda mekik dokuyorum. Yeni alan evimize doguya dogru 20 dakika, ciftlikse batiya dogru 40-45 dakika (is cikisina denk gelirsem 1 saatin ustune cikiyor). Dunku isler icin 3 saat 20 dakikayi trafikte gecirmisim.

Neyse... Depolama, tohum isleme ve mahsul yikama/hazirlama icin kullanacagimiz yapinin icini gostereyim. Burasi hakikaten bircok is icin buyuk kolaylik saglayacak. Yer sahibi, icini yeniden duzenlemem icin izin de verdi. Ilk resimde solda gozuken ve daha once mahsulun sergilendigi tezgahin yuzeyini sokup tohum yikama ve kurutma icin tezgaha oturacak ama ayni zamanda portatif de olabilecek elekli cerceveler yapacagiz.

579404

Ic kisimdaki adaciklar. Bunlarda cokca depolama yeri var.

579405

Guney cepheye bakan taraf. Sera, bu cepheye yapilacak. Tarlanin uzun ekseni Kuzey-Guney dogrultusunda bulunuyor :)

579406

Icerdeki dolap. Bunu simdilik kullanmayacagiz ama icini temizledikten sonra kisa sureli depolama icin cok ise yarayacak.

579407

579408

birnefestoprak
30-09-2015, 16:17
Yeni alanda da keci gubresi kullanacagim. Dun gidip gelirken bir miktar getirdim. Bu gubre, bitmeye yakin. Kullanima hazir olan kompost ise tarlanin dogu tarafinda toparlanacak. Daha sonra bunlari tutabilecegimiz basit birer yapi da yapabiliriz.

579411

579412

Vinil olmayan, kaliteli hortum bulmak bir mesele; hortumlarin tamamina yakini Uzakdogu'da yapilip buraya geliyor ve kaliteleri cok dusuk, surekli dolaniyor. En sonunda Amerikan yapimi ve kaliteli bir hortum buldum ama onu da malzeme dukkaninin internet sayfasindan istege gore getiriyorlar. Siparis verdim, Cumartesi gelecek.

Simdi oncelik serada. Onun yapimi icin malzemeleri yavas yavas almam gerek. Sanirim Kasim ayinda onu tamamlayabiliriz.

birnefestoprak
30-09-2015, 16:31
Yer sahibi (Steve), gectigimiz haftasonu '68 model 92 beygir John Deere traktoruyle geldi ve 4 saat kadar alani acmaya ugrasti. En son bundan 3 sene once benim hic istemedigim bir urun (kiminiz bunun ne oldugunu cok iyi biliyor) kullanarak otlari kurutup tarlayi oyle islemis. O urunu yasakladigim icin, 4 saat ugrasti :) Zaman alacak olsa da burasi organik/dogal yontemlerle islendikce, o inatci otlar da yerini daha uyumlu otlara birakacak.

Islenme asamasi...
579414

4 saat sonunda...
579415

Bu resmi de dun, gubre birakmaya gittigimde cektim.

579416

Bu sene yaz, mevsim normallerinin ustunde yagisli ve sicak gecti. Gectigimiz birkac gun hep saganak yagmur vardi. Toprak zaten doygundu, simi yer yer gollenme olmus ama henuz dikim yapmadigim icin sorun degil. Ilk seferde traktorle sokulan otlari, tarlayi iki sefer daha isleyip iyice oldurecegiz ve ilk asama icin gorece kucuk bir alani acip orda ekime baslayacagiz.

esgül73
13-10-2015, 07:51
Sayın birnefestoprak; kiraladığınız yeri hele bir de yardımcı isteğinizi duyunca orada olmayı çok istedim.Heyecanlarınıza ve çalışma disiplininize uzaktan da olsa katılmak güzel.Hafta sonu Urla dan toprak sever bilinçli arkadaşlarla tanışma toplantısı yaptık.Inanın artık Türkiye de de yerli tohum ve ilaçsız tarım adına güzel çalışmalar yapılıyor.Toplantıda Ege Üniversitesinden hocalarımızın da olması benim için ayrıca güzeldi.
Çalışmalarınız hayırlı olsun,başarılar...

birnefestoprak
01-12-2015, 03:27
Nerdeyse 2 aydir yazmaya firsatim olmadi. Bahcelerle tarla arasinda gidip gelmek, bir yandan isi ve proje alanini genisletmek, pazara gitmek, ekim/dikim derken kendime ve agaclar.net'e cok az vakit kaliyor. Bu arada capa makinesi de bozulunca, kurek ve ben basbasa kaldik. Yeni tarlada kurekle yer acmanin ne kadar zor ve zaman alici oldugunu tahmin edersiniz. Siralamada onumuzdeki sene ilk alinacaklar arasinda buyukce bir capa makinesi var. Ilerde butce ayirabilirsek bir de traktor almamiz gerekecek. Simdiyse oncelik, seranin yapilmasinda. Gelir acisindan yavas gecen yazdan kalma masraflari odemeyi bitirebilirsek, serayi da yakinlarda yapmaya baslayacagiz.

Eylul ayindan yer elmasinin goz alici guzellikteki cicekleri:

587231

Hasat resmini de cekmistim fakat onu bulamiyorum. Tek bir 10-15 gr agirliginda yumru dikmistim. O tek yumrudan 3 kg civarinda hasat elde ettim (hepsi restorana gitti). Yer elmasi cok bereketli bir bitki. Onumuzdeki sene kismet olursa, iri yumrular yapan bir Fransiz kultivarindan dikmek istiyorum.

Asagidakiler sonbahar basindan biber, domates ve patlican fideleri. Ne yazik ki bu sene yaz yagislari cok uzun surdu ve Ekim'in ilk haftasina kadar devam etti. Domatesleri sonbaharda ne kadar erken topraga almaya calissam hep bir aksilik cikiyor. Bircok fideyi yagislarda kaybettik. Bazilarini da danaburnu telef etti. Son 1-2 hafta domates kurtlariyla mucadele ettikten sonra da geri kalanlar hem restorana hem de bize yetecektir. Ne de olsa bu sonbaharda tohumluk domates cesidini azaltip uretime agirlik vermistim. Bazi cesitler olgunlasma asamasinda...

587232
587233

birnefestoprak
01-12-2015, 03:35
Su anda hasat asamasindaki uc cesit (iki biber, bir patlican), hersey yolunda giderse, yakin gelecekte ulke capinda oldukca populer hale gelecek. Asagidaki resimleri bu ayin sonlarina dogru cektim.

Balik (Kultivar Erdinc)

587234

Mehmet'in Tatli Turk Biberi

587235

Halep Karasi

587236

Ucunu de yetistirirken kullandigim karisimin icinde granuler bir organik gubre, ogutulmus karides, cok az miktarda kaya tozu ve leonardit ile ana bilesen olarak kompostlanmis keci gubresi var.

birnefestoprak
09-12-2015, 15:53
Topragi organik besinle iyice islemenin, tavina getirmenin ve mevsimler boyunca ihtiyaci olan mineralleri vererek zenginlestirmenin faydalari asagidaki resimde acikca goruluyor. Soldaki uc meyve, yaklasik dort senedir (7 mevsim kadar) isledigimiz bahcelerde yetistirilen Balik (Kultivar Erdinc) cesidine ait. Sagdaki iki meyve ise yeni gectigimiz tarlada ayni cesitten hasat edilmis meyveler. Soldaki meyvelerin her biri 25-30 gr civarinda geliyor; sagdaki meyveler ise 10 gr kadar.

Istatistiklere gore, sebze yetistirdiginiz topragin tam tavina gelerek verime gecmesi ve bitkiler icin saglikli bir buyume ortami olusturmasi ortalama yedi sene suruyor. Yeni yerde yapacak cok isimiz var :)

birnefestoprak
16-12-2015, 17:24
Erken sonbaharda ektigim biberlerden dun yaptigim hasat:

589085

Bu, 15-20 bitkiden bu yogunlukta aldigim dorduncu hasat oluyor ve butun meyveler, tohum olgunluguna ulastiktan sonra hasat edildiler.

Bir diger cok sevdigim biber cesidi: Poblano.

589086

Meksika kokenli bu biberin tazesi Poblano olarak adlandirilirken, kurusuna Ancho deniyor.

Kuresel isinmanin bir yalan oldugunu dusunenler icin dun resmini cektigim sune:

589087

Bizim iklimimiz her zaman bu mevsimde iliman geciyor ama bu seneki sonbahar/kis sicakliklari anormal derecede yuksek. Sunelerin normalde bu zamanda yerini baskalarina birakmis olmasi gerekiyordu. Nufuslari cok yogun olmasa da birer ikiser tane ve hasat asamasinda domateslere verdikleri zararla gozume carpiyor. Bir de daha onceki mesajlarda hardal otu ailesine ve benzerlerine verdigi zarardan bahsettigim zararlilar da Subat-Mart'tan once burda olmamaliydi ama simdiden mizunalarin belli bir kismini telef edecek kadar coklar.

Taşlıbahçe
28-12-2015, 19:14
Mustakil bir not olarak belirtmemde fayda var: Bu mesaj (http://www.agaclar.net/forum/1343259-post68.htm)da asagidaki haliyle belirttigim urun (Actinovate) GDO'lu tohum ureticisi buyuk sirketlerden birisine satilmis bulunuyor. Urun hala organik tescillidir (oyle kalacagina da eminim).


Cok kaliteli hidroponik urunler serisiyle taninan bir baska sirket icin de haber bekliyoruz. Onun da satisinin gerceklestigini duyduk.


Strepptomyces lydicus Turkiye'de yasakli etken maddeler arasina girmis 31.08.2009 tarihinde. Son kullanma tarihi de 31.08.2011 olarak ilan etmisler. Maalesef bunun nedeniyle ilgili bir bilgiye rastlayamadim.

Turkiye'de Actinovate adli urunu satan bir yer de bulamadim internet uzerinde . Bu arada yasakli olan Streptomyces lydicus WYEL olarak yazilmis, farkli bir şuşu olabilir mi? Actinovate adli urunde streptomyces lydicus WYEC 108 şuşu kullaniliyor sanirim(?)

birnefestoprak
07-03-2016, 16:12
Eski üretim sahasından yenisine, büyük oranda tamamlanan uzun ve yorucu bir geçiş döneminden, yorgunlukla birlikte gelen birkaç haftalık bir hastalık döneminin ve heyecan verici gelişmelerin ardından tekrar merhaba.

Yeni yerdeki seramıza başladık.

599106

Bu eski sayılabilecek bir resim, daha sonraki halini de ilerleyen zamanlarda paylaşırım. Bittiğinde L şekilli olacak ve arkadaki tohum işleme merkeziyle birleşecek. Üretim ölçeğimize göre ne kapasiteyle kullanacağımızı yine ilerleyen zamanlarda anlarız ama yüzey alanı 60-70 m^2 kadar olacak.

Ana malzemeler:

1) Neme ve zararlılara karşı kimyasal bileşenlerle işlenmiş kereste
2) Yer örtüsü olarak sık dokunmuş, çok iyi kaliteli peyzaj örtüsü (tarlada malç olarak da kullanılabilir)
3) İyi bir sera plastiği

Sera plastiği genelgeçer bir plastik değil. Plastiğin pazar adı Solar Ice. 6 mil kalınlığında ve infra-red süzülümünü azaltıp bitkinin stres seviyesini ve sera içi sıcaklığını 5-10F kadar düşüren, gece-gündüz sıcaklık farklarından kaynaklanan ısı kayıplarını azaltan özel bir malzeme. Sera içi sıcaklıkları düşürmesi, benim geç ilkbaharda ve yazın çalışmamı da kolaylaştıracak.

Bir diğer önemli gelişme, kürekten 5 beygir gücünde çapa makinesine evrilmemiz oldu:

599109

Gellip gidip başka işler arasında birkaç günde yapılacak bir alanı yarım saatte hallediverdi:

599111

birnefestoprak
07-03-2016, 16:40
Benim için en az domates ve patlıcan gibi yaz sebzeleri kadar önemli olan ve tek bir grupta "olmazsa olmaz" diyerek değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğüm üç ürün var: Sarımsak, enginar ve patates.

Açılan alana Şubat'ta ekilen Yukon Gold sarı patatesler:

599114

Patateste başarı ölçüsü genelde 1'e 10 verim gibi kabul ediliyor. Bakalım bu sahada öncelikli olarak lezzet ve daha sonra verim açısından ne kadar başarılı olacağız. Tohumluk patatesler, yanmış keçi gübresiyle örtüldü. İlk yapraklarını çıkarıp uzattıktan sonra, ekim sıralarına bir karışım serpeceğim, sonra onun üstüne bir tabaka daha yanmış keçi gübresi serpip tepeleyeceğim.

Geniş açıdan çekmemişim ama işimi çok önemli ölçüde kolaylaştıracak bir başka yenilik: Benzinle çalışan golf arabası :)

599118

Aracın arkasındaki kasaya 150-200 lt'lik bir su tankı monte edilip sulama işi daha da kolaylaştırılacak. Bu aracın kullanılmasında beni zorlayan bir konu, sıra aralarının, aracın geçişine olanak sağlayacak şekilde, geniş bırakılması gerektiğine alışmamış olmam. Küçük alanlarda verimi arttıran sık dikim kavramını esas olan Yoğun Fransız bahçeciliğini bırakmaya gönlüm el vermiyor :)

Serayı zamanında tamamlayamadığımız için, dışarda güneşlenmeye aldığım fideler.

599119

Bu da bir denemeye ait bir fotoğraf. Tarla ölçeğinde yükseltilmiş sebze yatakları:

599120

Bunu Steve'den rica ettim; o traktörüyle gelip yaptı. Üç saat sürmüş ama güzel oldu. Sıra aralarında yürümeye devam edildikçe, yataklar iyice belirginleşecek ve yağışlı dönemde su, (umarım) sıra aralarına doğru akıp ordan ilerleyecek.

Eğer sulamada işgücü açısından başa çıkamayacağım bir seviyeye ulaşırsa, ilerleyen zamanlarda, yalnızca toprağa doğrudan ektiğim ve tohumluk olmayan roka, turp, salata karışımı, havuç gibi sebzeler için olmak üzere, belli birkaç sıraya damlama sistemi yerleştirmeyi düşünebilirim. Şimdilik elle sulamaya devam. Zaten yakında yağmurlar yardımımıza yetişir.

dongyul
07-03-2016, 22:51
Sayın birnefestoprak; sizi severek takip ediyorum ve sizin sayfanızda zaman geçirirken mutlu oluyorum çok başarılı işler çıkartıyorsunuz...

- Sizde biliyorsunuz ki bende siz fransız bahçeciliği diyorsunuz ama uzak doğu bahçelerini örnek alarak sık dikim yaparak ve gayette iyi verim alıyorum. Siz neden sık dikim uygulamıyorsunuz? Dezavatajları varsa öğrenmek isterim.

birnefestoprak
08-03-2016, 01:56
Zaten dediğiniz gibi, sık dikim uygulamaları yapıyorum ama şimdiki yetiştirme ölçeği önemli ölçüde arttığı için, işgücünden tasarruf etmek adına bazı konularda değişikliğe gitmem gerek.

Tohum üretimi zaten devam ediyor ama restorana verdiğim ve pazarda satmak istediğim sebze miktarını arttırmak istiyorum. Eğer bunu yapacaksam ve damlama sulama sistemi kurmayıp, herşeyi kendim sulamaya devam edeceksem, o zaman işgücünü verimli kullanmak adına alternatif yollar bulmalıyım. Dediğim gibi, ya toprağa doğrudan ekilen sebzeler için sadece o sıralara damlama sistemi döşenebilir ya da sıra araları yeteri kadar geniş bırakılıp benim, arabanın arkasına yerleştireceğim tankla sulama yapacağım şekilde bir sistem geliştirilebilir. Benim sistemimde, herşeyin aynı anda ve sıklıkla sulanması gibi bir durum söz konusu da değil.

Her durumda, sizinle Fransız bahçeciliğinin verimi arttıran konuları hakkında hemfikiriz. Aslında, sınırsız kompost kaynağım olsa (bu, zamana ve şartlara bağlı birşey), toprağı bile işlemeye gerek duymayacağım. Sıralara sadece kompost serilerek ve toprak alt üst edilmeden de bitkileri yetiştirmek mümkün.

Sayın birnefestoprak; sizi severek takip ediyorum ve sizin sayfanızda zaman geçirirken mutlu oluyorum çok başarılı işler çıkartıyorsunuz...

- Sizde biliyorsunuz ki bende siz fransız bahçeciliği diyorsunuz ama uzak doğu bahçelerini örnek alarak sık dikim yaparak ve gayette iyi verim alıyorum. Siz neden sık dikim uygulamıyorsunuz? Dezavatajları varsa öğrenmek isterim.

birnefestoprak
27-05-2016, 19:51
Nisan'ın ilk haftası gibi sera tamamen fonksiyonel hale geldi. Haziran ayı içinde termostatın takılması, yer engebeli olduğu için sera iskeleti altında kalan hava boşluklarının çimentoyla kapatılması ve tavan iskeletine bitki askıları için kancaların takılması gibi işler var. Sanırım onlar da Haziran ayında tamamlanır. Sonbaharda da yaprak sebzeleri için basit bir sulama sistemi takarsak günlük sulama işinden zaman kazanmış olacağım. Yağmur toplama sistemi seranın yanına kurulduktan sonra, sera içi sulama sistemini de ona bağlamak istiyorum.

Toplam maliyet, bütün iç/dış malzemeler ve işçilik dahil $5,000 civarında oldu. Sera plastiğinden ve yer örtüsünden de ilerde yapılacak tamirler ya da belki başka küçük seralar için bol miktarda arttı.

Daha önceki bir mesajda sera plastiğiyle ilgili yazdığım bir konuya açıklık getireyim:

...sera içi sıcaklığını 5-10F kadar düşüren...

Plastik, "serayı soğutuyor" gibi bir intiba bırakıyor. Sıcaklığın düşmesi konusu, göreceli bir kavram. Örneğin sera örtüsü olarak şeffaf plastik kullanmış olsaydım, sera içi sıcaklıklar, özellikle sıcak yaz aylarında şimdikine göre daha yüksek olacaktı. Mevcut örtüyse, belli ışınları süzerek içeriye veriyor.

Şimdilik seranın hava girişi için açılan bölümüyle diğer taraftaki fan boşluğu dışında sera tamamen örtüyle kaplı. Yukarda bahsettiğim hava boşlukları da kapandıktan sonra tekrar bir değerlendirme yapıp gerekirse ek havalandırma yüzeyleri açılacak.

Şu anda kullandığım fan, hava kalitesini arttırmada, durgun ve sıcak havayı dışarı atmada oldukça faydalı oluyor. Yine eğer gerekirse bir fan daha alınabilir yalnız sera içi sıcaklık 80F' (25-26C)ye düştüğünde durdurmak üzere bir an önce termostatı takarsak çok iyi olacak çünkü şu anda 24 saat çalışıyor. Kuyu pompasının kullanımıyla birlikte aylık elektrik masrafı $65 oldu. Çok yüksek bir miktar değil ama $25-30 bile düşürebilirsek çok iyi olur. İlerde yağmur suyu toplama sistemini de kurunca kuyu suyuna ihtiyaç daha da azalacağı için elektrik faturasını en aza indiririz.

Birkaç resim:
614836
614837
614838
614839
614840

birnefestoprak
27-05-2016, 20:13
Sıcak ve nemli koşullarda tarladaki üretim çok düştüğü için, restorana vermek üzere, sera içinde yeşillik üretimi konusunda denemeler yapıp sıcağa dayanıklı çeşitlerin listesini daraltmaya çalışıyorum. Fesleğen, belli marul karışımları, rokanın belli kültivarları, belli karışım Asya yeşillikleri mümkün oldu. Sıcağa dayanımın yanısıra, önemli olan bir konu, aynı tepsiden birkaç batın hasat alabilmek. Bu bakımda şu ana kadar en verimli/başarılı olanlar marullar gibi gözüküyor.

614842
614843
614844
614845
614846

birnefestoprak
27-05-2016, 22:35
Seed Savers Exchange'in tohum kataloğunda gezinirken güzel bir sürprizle karşılaştım. Burdaki tohum etkinliğinde birkaç sene önce Sn Tekin'in paylaştığı ve benim daha sonra "Tekin's Bulgarian Pink (Tekin'in Bulgar Pembesi)" adıyla projeye dahil ettiğim ve aynı zamanda ticari tohum olarak da ürettiğim tohumu bizden alan birisi belli ki çoğalttıktan sonra Neil Lockhart'a ulaştırmış. Lockhart, her sene kurum kataloğunda yüzlerce tohumu takasa açan önemli bir üreticidir.

Tekin'in Bulgar Pembesi için şunları soylemiş: Sırık, normal yapraklı, iyi verimli, 350-600 gr ağırlığında ve pembe renkli biftek domatesler veren, mükemmel lezzete sahip bir çeşit.

614878

Bundan sonraki yıllarda takasa daha fazla sayıda insan tarafından katılır gibi gözüküyor (başka çeşitlerle ilgili de bu sene içinde gelişmeler olacak). Yapmaya çalıştığım şey bu; meyvelerini almak yıllar sürdü ama önemli mesafe kat ettik.

birnefestoprak
27-05-2016, 22:56
Yukardaki resimde bir ayrıntıyı kaçırmışım.

FROM: NY MA C 14 yazıyor. Neil Lockhart tohumları Dr. Carolyn Male'den (domates konusunda çok önemli bir isimdir) 2014 yılında almış. Şimdi hatırladım; Carolyn'e tohumları ben göndermiştim. Ondan Neil Lockhart'a gitmiş demek ki...

birnefestoprak
27-05-2016, 23:48
Seed Savers Exhange'in sarımsak danışmanı John Swenson, herhangi bir talepte bulunmadığım halde, geçen senenin sonlarında üşenmeyip devlet arşivinden benim için çıkarttığı tohumları gönderdi. Kibar birisi, açıkça söylemedi fakat işimize faydalı olabileceğini düşündüğü anlaşılıyor.

Söz konusu çeşitler arasında bilinmeyen birkaç chinense biberi (acılıkta dünya rekoru kıran biberlerin dahil olduğu grup) de var. Bir tanesinin resmi aşağıda. Heyecanla olgunlaşmasını bekliyorum ki kataloğumuza ekleyebilelim. Mümkün olan ilk fırsatta acılığını ölçtüreceğim.

birnefestoprak
29-05-2016, 19:07
Seed Savers Exchange kataloğunda bu sene listelediğim diğer çeşitlerden öne çıkan birkaçı, mümkün olan en detaylı tarihçeleriyle birlikte aşağıdaki gibi yer alıyor. Bunların önümüzdeki yıllarda yoğun dolaşımda olacağını düşünüyorum.

615204
615205
615206
615207

Özellikle Köpek Hayası ve Heybetli domates çokça ilgi gördü. Halep Karası'na gelen taleplerden birisi Dr. William Woys Weaver'a aitti. Bu çok sevindirici bir durum çünkü Dr. Weaver çok önemli bir yemek tarihçisidir. Kendi atalarından kalma 4,000 kadar tohum çeşidini barındıran Roughwood kolleksiyonunu yönetiyor. İlgilenenlere Culinary Ephemera kitabını tavsiye ederim.

birnefestoprak
29-05-2016, 20:33
Burda bahsettiğim (http://www.agaclar.net/forum/1445316-post182.htm) patateslerde hiç başarılı olamadım. Tarlanın toprak bileşimi genel olarak kumlu ve bu bahar oldukça kurak geçti. Bunun üstüne de bizim en önde gelen zararlılarımızdan ateş karıncalarının kurak toprağı sevmesi ve anaç yumruları delik deşik edip kimi bitkileri öldürmesi, kurak toprağın iyice sertleşmesi ve diğer işlerin yoğunluğundan çapalamada geç kalmam gibi nedenlerden dolayı verim çok düşük (1'e 1.5 gibi) oldu. Bunların yanında patateslerin lezzeti muhteşemdi (resim Nisan ayından).

615227

Birkaç gün önce de tatlı patates slipleri geldi. Burda dört çeşit patates var. İkisinin su içeriği genelgeçer tatlı patateslere göre düşük ve birisi mor diğeri beyaz et rengine sahip (bunların dilimlerini kurutması iyi olur). Diğer ikisiyse turuncu etli.

615229

Kendine gelmeleri ve kök salmayı teşvik etmek için suya kondular:

615230

İki gün sonra sudan alındılar. Tatlı patates çok arsızdır ve resimde görüldüğü gibi hemen kök salar. Zayıf slipler elendi:

615231

Geri kalanların tamamı solucan kompostuna gömülüp, kavanozların dibi delik olmadığı için kompost doyurulmadan, "yeteri" kadar sulandı.

615232

Mümkün olan bir zamanda bunları nereye dikeceğime karar verip alan açmam ve tarlaya kompost getirmem gerekecek. Haziran başından itibaren yoğun yağışlar başlar ve başka birşey yapmadan (çok hızlı büyüdüğü için yabani otları da bastıracaktır), dört ay kadar sonra hasat ederiz.

birnefestoprak
05-06-2016, 16:25
ANATOHUM Projesi'ne ilk defa bu sene katılacak Çekirdeği Oyalı (Turuncu Kültivar):

birnefestoprak
12-06-2016, 22:35
İlgilenenler için yeni blog yazım (büyük ihtimalle iki, en fazla üç bölümlü sarımsak serisinin ilk bölümü): Subtropik İklİmde Sarımsak Yetİştİrmek: 1. BÖLÜM | Çiftlikten Sofraya (http://ciftliktensofraya.org/bahce-uygulamalari/subtropik-iklimde-sarimsak-yetistirmek-1-bolum/)

Arzu edenler abone olurlarsa, yazılardan email yoluyla da haberdar olabilirler.

birnefestoprak
24-11-2016, 18:36
Bundan sonraki yıllarda takasa daha fazla sayıda insan tarafından katılır gibi gözüküyor (başka çeşitlerle ilgili de bu sene içinde gelişmeler olacak).

Daha önceki mesajlardan birinde kısaca bahsetmiştim. Üstünde iki senedir çalıştığım bir iş vardı, onu nihayete erdirdim. Amerika'nın önde gelen atalık tohum şirketlerinden Baker Creek Heirloom Seeds'in 2017 kataloğuna şimdilik iki yerli çeşit soktum (şirketin satacağı tohumları da ben yetiştirdim). Bunlar bir de her sene yarım milyon kadar basılan katalogta da varlar. Her iki tohumun da Amerika'nın hemen her eyaletindeki ev bahçelerinde yetiştirileceğini bilmek mutluluk verici.

Tohumlardan birisi Mehmet'in Tatlı Türk Biberi (Mehmet's Sweet Turkish): Mehmet's Sweet Turkish Sweet Pepper | Baker Creek Heirloom Seeds (http://www.rareseeds.com/mehmet-s-sweet-turkish-sweet-pepper/)

Diğeri de Halep Karası: Halep Karasi Eggplant | Baker Creek Heirloom Seeds (http://www.rareseeds.com/halep-karasi-eggplant/)

Bir çeşit daha var, aslında onun da kataloğa girmesi gerekiyordu. Bununla ilgili ne yapacaklarını takip ediyorum.

bahcedenn
24-11-2016, 22:04
Daha önceki mesajlardan birinde kısaca bahsetmiştim. Üstünde iki senedir çalıştığım bir iş vardı, onu nihayete erdirdim. Amerika'nın önde gelen atalık tohum şirketlerinden Baker Creek Heirloom Seeds'in 2017 kataloğuna şimdilik iki yerli çeşit soktum (şirketin satacağı tohumları da ben yetiştirdim). Bunlar bir de her sene yarım milyon kadar basılan katalogta da varlar. Her iki tohumun da Amerika'nın hemen her eyaletindeki ev bahçelerinde yetiştirileceğini bilmek mutluluk verici.

Tohumlardan birisi Mehmet'in Tatlı Türk Biberi (Mehmet's Sweet Turkish): Mehmet's Sweet Turkish Sweet Pepper | Baker Creek Heirloom Seeds (http://www.rareseeds.com/mehmet-s-sweet-turkish-sweet-pepper/)

Diğeri de Halep Karası: Halep Karasi Eggplant | Baker Creek Heirloom Seeds (http://www.rareseeds.com/halep-karasi-eggplant/)

Bir çeşit daha var, aslında onun da kataloğa girmesi gerekiyordu. Bununla ilgili ne yapacaklarını takip ediyorum.

Bunu sadece Amerika'nın eyaletleri olarak görmemek lazım. Dünyanın en büyük ev bahçeciliği tohumu satışı yapan firmalarından biri ile dünyanın dört bir yanında ekilme ihtimali var artık bu çeşitlerin. Teşekkürler Sn. birnefestoprak.

birnefestoprak
28-11-2016, 17:03
Şimdi çok fazla şirket lafı geçince tohumlara acayip şeyler yapıyorum sananlar çıkabilir, açıklama yapayım:

Ne bizim şirketimiz ne de şirketimizin tanıtımını yaptığı ve kataloglarında satmaları için benim onlara yetiştirerek toptan fiyatı üstünden sattığım tohumları kataloğuna çıkaran Baker Creek Heirloom Seeds, global ölçekli uluslararası şirketler.

Baker Creek, bu sene 20. yılını doldurdu. 20 sene boyunca gerek GDOlu tohum karşıtı mücadelesiyle, gerek dünyanın birçok ülkesinden atalık tohumların sirkülasyonuna yaptığı katkıyla bilinen saygın bir şirkettir. Sahibi Jere Gettle'ı tanırım. Annesi ve babası çiftçidir, çiftlikte büyümüştür. 17 yaşında genç bir girişimci olarak tohum şirketini kurmuştur. Şirketinin merkezinin bulunduğu çiftliği de ziyaret ettik. Orda ufak bir tohum deneme sahasından tohum bankasına kadar herşey kurulu durumda. Kendisi de ailesiyle birlikte orda yaşıyor. Jere de ailesiyle birlikte bizi burda ziyaret etti, meraklı ve farklı kültürleri anlamak/tanımak isteyen ve benim tanıdığım kadarıyla da temiz kalpli, iyi bir insandır. Kataloglarındaki tohumların çok büyük bölümünü Amerika'daki bizim gibi küçük ölçekli çiftçilere ürettiriyorlar.

Bizim şirketimiz Two Seeds in a Pod Heirloom Seed Co ise 2 ay sonra 4. yılına girecek. Satış sirkülasyonu bakımından biz, Baker Creek'in yanına yaklaşamayız ama bu zamana kadar dayandık ve umarım bundan sonra da devam edebiliriz. Yeni üretim sahamıza geçerek sancılı ve kendi aile bütçemiz için oldukça masraflı (gider > gelir x 3) bir süreç atlattık. Eğer tarlaya dadanıp bitkileri yiyen tavşandı geyikti yabani hayatla başa çıkabilirsem, önümüzdeki seneki hedefimiz geliri giderine denk bir duruma gelebilmek. Şirket aynı zamanda, benim yaklaşık 5 senedir üstünde çalıştığım, ABD'deki ve bu forumdaki bazı amatör yetiştiricilerin de yardımıyla bir noktaya getirdiğim ANATOHUM Projesi'ni de fonluyor. Bunun yanında, projeye katabildiğim, Türkiye'ye ait ve tohum nesli garanti altına alınan kimi nadir tohumlar da bizim ticari kataloğumuzda yer buluyor. Bu tohumların önemli bir kısmı, bugüne kadar Türkiye'deki eski tohum şirketlerinde bulunmayuyor ve sadece ait oldugu yorede artık son derece kısıtlı miktarlarda, yerel çiftçiler tarafından üretilmektedir. Bu çiftçiler yaşlıdır ve çoğu yerde onların ardından gelen genç nesil ilgilenmediği ve şehre göç ettiği için kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Eğer o iş için bütçe ayırabilecek duruma gelebilirsek, ben de burdaki bazı yerel çiftçilere kimi çeşitleri ürettirerek her sene kataloğumuzda sabit duracak şekilde satışta olmasını mümkün kılmak istiyorum. Malum, 9-10 dönümlük bir arazide her sene her çeşidi aynı anda yetiştirerek tohum saflığını korumam mümkün değil. Ayrıca kağıda basılı katalog yayınlamak da hedeflerim arasında. Umarım bunu da 1-2 seneye başarabiliriz.

Daha aktarabileceğim çok ayrıntı var ama bunlar ilk aklıma gelenler. Sorusu olanlar, entellektüel merakı olanlar ne isterlerse sorabilirler, bu her zaman böyleydi, bundan sonra da böyle. İftira atıp kulaktan dolma bilgiyle yargılayacak, kinayeli laf atıp şüphe uyandırmaya çalışacak olanlara ise lafı ortaya koyup kaçmayacaklarsa seve seve cevap veririm. Ben yaptığı işi çok seven, onunla huzur bulan bir çiftçi girişimciyim, işadamı değilim. Bizim şirketimiz, bildiğim kadarıyla burda bir yabancı tarafından kurulu bulunan ve üretim yapan tek tohum şirketi. Türkiye'nin tohumları için hazırlanmış ve benim yaptığım anlamda bir katalog çıkaran bir başka şirket de dünyada bulunmuyor.

Bunu sadece Amerika'nın eyaletleri olarak görmemek lazım. Dünyanın en büyük ev bahçeciliği tohumu satışı yapan firmalarından biri ile dünyanın dört bir yanında ekilme ihtimali var artık bu çeşitlerin. Teşekkürler Sn. birnefestoprak.

kaktüs
16-12-2016, 08:43
Oncelikle merhaba,
Uzun zamandir uzak oldugum bu platforma farkl heyecanlarla yeniden girdim ve farkettim ki ozlemisim.... Sizin sayfanizi kullanici adiniz gibi bir nefeste okudum sn birnefestoprak. Benim hayalimi gerceklestirmissiniz, gurur duydum. Basarilarinizin da devamini dilerim.

Benim durumum sizinkine gore cok cok daha kucuk capta. Ama geleneksel tohumlara ve urunlere sevdam hep vardi, bugune kadar bahceye sahip olamadigimdan saksida denemelerden oteye gidemiyordu. Simdi kucuk de olsa bahceli bir yerdeyim, kendi capimda surdurulebilir lige en yakin sekilde yasamaya calisirken, kendimce dogal yasama destek olup gdo yu yasantimizdan uzak tutma mucadeleme devam edecegim. Bilgilerinizin cok yararli olacagini dusunuyorum kendi adima, simdiden cok tesekkur ederim. (Kusura bakmayin, bir begenip gecemeyecek kadar heyecanlandim burayi gorunce). Ana Tohum projeniz muhtesem, ileride bir gun icinde yer alabilmeyi dilerim. Kismet... Turkiye'nin tohumlari, yerli bitkileri, endemik bitkileri birileri el atmazsa tarihin tozlu sayfalarina karisacak. Dilerim cok ses getirir projeniz ve her gecen gun katalogunuza yeni bir tur eklenerek, nesillerini garantilersiniz. saygilar

NOT: Yazidaki Turkce karakter sorunu icin ozur dilerim. Yurtdisinda yasadigim icin, bu sorunu hep yasiyorum. Bu goruntu kirliligini yaratmak istemezdim

birnefestoprak
20-01-2017, 17:31
Uzun zamandır yapmayı istediğim birşey vardı; bir vesileyle, ilgili kurumdan davet gelince o iş de oldu. Şirketimiz geçen hafta itibariyle Open Source Seed Initiative (Açık Kaynaklı Tohum İnisiyatifi, OSSI) üyesi oldu.

Bu inisiyatif, tohum patentlemesine karşı, yeni üretilen ve kendine tozlaşan (yani hibrit olmayan) tohumların korunmasını esas alıyor. Öncülüğünü Carrol Deppe, Craig LeHoullier ve Frank Morton gibi ülkenin önde gelen tohum yetiştiricileri ve ıslahçıları yapıyor. Bu isimler ve aynı zamanda dünyanın dört bir yanından amatör yetiştiriciler, amatör ıslahla yeni ürettikleri tohumları inisiyatif kapsamına aldırarak çok uluslu ve/veya tekelci şirketlerin tohumları patentleme çabalarının önüne geçiyor ve OSSI'ın üreticiler listesinde yerlerini alıyorlar. Ben de bu kapsama alınan tohumlara önümüzdeki mevsimlerde daha fazla yer vererek tohum kataloğumuza dahil edeceğim. Bu sene etkinlikte dağıttığım Stocky Red Roaster (https://www.agaclar.net/forum/1487848-post7.htm), OSSI kapsamına alınan tohumlara bir örnektir. Konuyla ilginenler, ayrıntılı bilgi için Open Source Seed Initiative – Free the Seed! (http://osseeds.org/) adresini ziyaret edebilirler.

birnefestoprak
08-05-2017, 17:18
Geçen yaz yeşil gübreleme için Sunn hemp ekmiştim. Bunu daha önce de konuşmuştuk ama tekrar etmekte fayda var: Sunn hemp, anavatanı Hindistan olan, özellikle yazların sıcak ve nemli olduğu bölgelerde çok iyi sonuçlar veren, dönüm başına 15-20 kg ve üstünde Azot ile 500 kg üstünde biyokütle bırakabilen çok yararlı bir yeşil gübre bitkisi.

Geçen seneki uygulamada Temmuz'un ilk haftasında, dönüm başına yaklaşık 30 kg kadar olmak üzere, boynuma astığım bir heybe içinde araziyi şeritlere bölerek ve daha önce ektiğim şeridin nerde bittiğini gözleyerek serpme yöntemiyle birkaç günde bütün tohum ekimini bitirmiştim. Takip eden günlerde, tohum ekilen şeritlerin tamamı birbirine denk şekilde yağış almadığı için bazı kısımlarda ya çimlenme yavaş oldu ya da çimlenmeye çalışan bir kısım tohum, yağışların durmasıyla, güneşin çok kuvvetli olduğu günlerde kavruldular. Bu sene, hepsinin bir anda ekilmesini sağlayacak bir alet alacağım ki tohumlar bütün arazide birbirine denk şekilde çimlenip büyüsünler.

Sunn hemp, tohumu en pahalı yeşil gübre bitkilerinden birisi. Geçen sene, bütün arazi için gereken tohum yaklaşık $500 kadar tutmuştu. Bu sene birim fiyatı az da olsa bir miktar ucuzlamış gözüküyor.

Sunn hemp'in faydalarından en verimli şekilde yararlanmak için, büyüme evresinde en az bir biçme yapılması tavsiye ediliyor. Çok hızlı büyüdüğü için bir ay içinde, toprak seviyesinden 50-60 cm yüksekte bir biçme yapılırsa, toprağa yakın dalların gelişerek bitkinin çalılaşması ve Azot bırakma oranının arttırılması sağlanabilir. Bu sene bunu da denemeye çalışacağım.

Aşağıdaki resim, 28 Temmuz'da çekilmişti.

647241

Aşağıdaki resim de 20 Ağustos'ta, aşağı yukarı aynı noktadan çekildi.

647242

Aslında tohuma kalkmasının zor olduğu söyleniyor ama 20 Ağustos'tan kısa bir süre sonra çiçeklenmişti.

647243

Hemp, genel olarak, yoğun yağışlı dönemi başarıyla atlattı ve yabani otları da başarıyla bastırdığını, geride bıraktığını gördüm. Bunun yanında, az da olsa bir kısmı da, biz biçmeden önce, tohum bırakıp sonbahar döneminde (ve şimdi) yeniden çimlendi. İlk biçme için, bitkinin ideal çimlenme ve yağış koşullarına sahip olduğunu varsayarak, 3-4 hafta aralığında bir sürenin yeterli olduğunu söyleyebilirim. Bundan sonraki aşamada, saplar sertleşip kılçıklandığı için biçme işlemi biraz daha zorlaşacaktır.

Gözle görülür faydalarına gelince: Özellikle yoğun şekilde Azot isteyen kara lahana, baş lahana, hardal otu gibi bitkilerin ekili olduğu alanda, hiçbir ek katı kompost kullanmamış olmama karşın, bitkiler çok sağlıklı ve verimli şekilde büyüdüler.

MeyveliTepe
08-05-2017, 20:09
Çok güzel olmuşlar. Ben de burada denedim ama olmadı, sanırım iklim uygun değil. Güney bölgelerde iyi yetişmesi lazım. Çok önemli bir yazlık örtü bitkisi.

birnefestoprak
10-05-2017, 01:26
Nemi seviyor. Toprağın yoğun Ağustos yağmurlarında göllenmesine karşın, gayet güzel büyümeye devam etti. Akdeniz Bölgesi'nde başarılı olabilir. Burda kuzey bölgelerinde sorghum sıklıkla ekiliyor. Bir de bizim iklimimizde börülce yaygın olarak kullanılıyor.

Çok güzel olmuşlar. Ben de burada denedim ama olmadı, sanırım iklim uygun değil. Güney bölgelerde iyi yetişmesi lazım. Çok önemli bir yazlık örtü bitkisi.

birnefestoprak
05-06-2017, 18:17
Geçen sene yere dökülen tohumdan, şartlar müsait olduğunda yetişen bir Sunn hemp fidesini, iki hafta kadar önce, yerden 25-30 cm yüksekten budayıp ne olacağını görmek istedim. Raporlarda belirtildiği gibi, bol miktarda dallanarak coşkuyla büyümeye devam ediyor. Bir kez biçildikten sonraki aşamada toprağa sabitlediği Azot miktarını arttırmak mümkün olabiliyor.

650528

Uzun vadede ot biçme ve toprak işleme masraflarını azaltmak ve istediğim uygulamaları zamanında yapabilmek için bir traktör aldım. Zamanı geldiğinde Sunn hemp de traktörün ot biçme aparatıyla biçilecek ancak aparat ne kadar yüksekten biçebilir uygulamadan birşey söylemem zor.

650527

birnefestoprak
05-06-2017, 18:27
Geçen sene yer açamadığım için tarlaya ekemediğim farklı renklerdeki tatlı patates fidelerini evimizin arka bahçesine aktarmıştım. Bahçemiz yeterli güneş almadığı için fideler iyi gelişemese de, kök saldılar ve bahar sonuyla birlikte topraktaki ufak yumrulardan tekrar canlandılar. Bunlardan aldığım kesileri köklendirmek için çimlendirme tavalarına aldım.

650531

Bunun dışında bu sene bir miktar daha kesi siparişi vermiştim. Onları iki hafta kadar önce tavalara almıştım. Şimdi köklenip serpildiler ve yere alınmaya nerdeyse hazır hale geldiler.

650530

Muda
13-07-2017, 17:08
Sizdeki Osmanli Cilegi'nin cekirdekleri siyah (koyu renkli) mi?

Bu yıl özellikle dikkat etmeye çalıştım. Bendeki Osmanlı çileğinin çekirdekleri koyu renkli. Beyaz iken bile koyu renkli çekirdekler belli oluyor. Isırıldığı zaman içi bembeyaz. Bendeki farklı bir varyete mi oluyor.

Burada bir arkadaştan dikkatimi çekerek almış olduğum yerli çileklerden bu yıl oldukça çoğaldılar. Onlar da Osmanlı çileği gibi yumuşaklar. Ancak oldukça iri oluyorlar. İç kısımları ise kırmızımsı. Resimleri bulabilirsem ekleyeceğim.

birnefestoprak
14-07-2017, 21:00
Çok az da olsa bendeki Osmanlı Çileği'nden tohum gönderebileceğim. Bendeki tohumlar pembe-mor alaşımı renge sahip. Size daha önce mesaj göndermek istemiştim ama kutunuz doluydu.

Bu yıl özellikle dikkat etmeye çalıştım. Bendeki Osmanlı çileğinin çekirdekleri koyu renkli. Beyaz iken bile koyu renkli çekirdekler belli oluyor. Isırıldığı zaman içi bembeyaz. Bendeki farklı bir varyete mi oluyor.

Burada bir arkadaştan dikkatimi çekerek almış olduğum yerli çileklerden bu yıl oldukça çoğaldılar. Onlar da Osmanlı çileği gibi yumuşaklar. Ancak oldukça iri oluyorlar. İç kısımları ise kırmızımsı. Resimleri bulabilirsem ekleyeceğim.

birnefestoprak
16-07-2017, 21:46
Yaza hazır olsun diye Nisan'da kaparosu ödendiği ve bir hafta on gün içinde teslim edilme sözü verildiği halde, teslim için aylarca beklenince, traktörün tamir edilmesi gereken sorunları yumurta kapıda bir adım ileri iki adım geri temposuyla halledilmeye çalışılıyor. Hidrolik dışarı sızıyordu ve ayrıca renginden belli olduğu üzere hidroliğe de su karışıyordu; direksiyon dönmeyince bir sübapın kötü durumda olduğu farkedildi, bunlar tamir edildi ama adam akıllı üç gün kullandıktan sonra benzer bir sorundan dolayı kullanamadığım için tekrar bakıma alınması gerek.

Arazinin yüzde 80 kadarını, yeşil gübre bitkisi tohumu ekimi için "neredeyse tamam ama daha bitmedi" denecek kıvama getirdikten sonra arızalanınca da ayrı bir sorun karşımıza çıkıyor. Tropik yağmurlarımız başladı ve toprak, otlardan arınmış olduğu için suya doyup gölleniyor. Birkaç gündür yağışların durmasıyla kurudu ama bu durum uzunca devam etmez. Tohum ekimi için iyice geç kalırken, benim gibi işlerin doğru dürüst yapılması konusunda titiz bir insanın ne kadar huzursuz olduğunu da tahmin edebilirsiniz. Sinir içinde bekleyelim bakalım...

Musa Gündoğan
18-07-2017, 13:16
sayın birnefestoprak

sayfanızı ilgiyle takip ediyorum. ben amatör bahçeçiliğim yanımda bir fizikçi ve aynı zamanda bir grafik tasarımcıyım. elektrik tasarrufu için kullanabileceğiniz en ucuz şey bir günş paneli olacaktır. Ki , orada bu tür şeyler oldukça ucuz ve hızlı temin edilebiliyor. 2 adet panel ile hem motorun hem de fanlarınızın tüm elektriğini 1 kuruş bile harcamadan karşılayabilirsiniz. yapmanız gereken çok cüzi bir yatırımla 2 adet güneş paneli eklemek ve 2 adet 100 amperlik jel akü koymanız. ayrıca çalışma saatini de dereceye göre ayarlanabilen switch alırsanız uğramanıza bile gerek kalmak siz ne derseniz o olur. patron siz olursunuz. kiralamış olduğunuz arazinin tamamında elektrik kullanmak isterseniz de küçük bir rüzgar türbini hem size bedava elektrik verir hem de mahalleye elektrik satabilecek kadar elektrik üretir. :)

belki bu konuları biliyorsunuz ancak bazı konuların tekrarlanması insana ayrıca destek ve feyz verir düşüncesindeyim.

motorunuzun tamirini merakla bekliyoruz :) :)

birnefestoprak
19-07-2017, 19:43
Bu güzel bir fikir, tavsiyeniz için teşekkür ederim. Florida, günışığı eyaleti (ing. sunshine state) olarak bilinir ve güneş paneli kurulumu için bu proje de müsait. Kuyuda hava vardı ve bu sorunu çözmemiz oldukça fazla zaman aldı. En sonunda mevcut beş beygir gücündeki pompa yerine bir beygirgücünde yeni bir pompa aldık ve eski kuyu kaplamasını dışarı alıp ucuna tek yönlü sübap (suyu geri vermesin diye) ve sediman filtreli kuyu ucu (anladık ki kuyuyu kim açtıysa bunları es geçmiş) takıp yeni bir kaplamayı indirerek sorunu hallettik. Şimdi pompa, basınçlı tanka ve damlama sulama sistemi de zaman sayacına bağlı, bitkiler gerektiğinde otomatik olarak sulanabilecek. Bu sene çok kötü bir kuraklık dönemi geçirdik ve ben sulama işine yetişmekte oldukça zorlandım. Bu yüzden, mevsim sonunda toplaması zor, kullanılan plastik miktari çok olsa da, gerektiği zamanlarda damlama sistemine başvuracağım.

Bu sene yüksek tünel (restoran ve pazar için ekilecek odak bitkiler için) kurulması, tohum ekiminin ve otların yolunmasının verimini arttırmak için gereken ekipmanın alınması gibi bütçe ve zamanlama açısından öncelikli halledilmesi gereken konular var. Onları hallettikten sonra (bu sene içinde olursa), güneş paneli için de ne yapacağımızı düşünebiliriz.

sayın birnefestoprak

sayfanızı ilgiyle takip ediyorum. ben amatör bahçeçiliğim yanımda bir fizikçi ve aynı zamanda bir grafik tasarımcıyım. elektrik tasarrufu için kullanabileceğiniz en ucuz şey bir günş paneli olacaktır. Ki , orada bu tür şeyler oldukça ucuz ve hızlı temin edilebiliyor. 2 adet panel ile hem motorun hem de fanlarınızın tüm elektriğini 1 kuruş bile harcamadan karşılayabilirsiniz. yapmanız gereken çok cüzi bir yatırımla 2 adet güneş paneli eklemek ve 2 adet 100 amperlik jel akü koymanız. ayrıca çalışma saatini de dereceye göre ayarlanabilen switch alırsanız uğramanıza bile gerek kalmak siz ne derseniz o olur. patron siz olursunuz. kiralamış olduğunuz arazinin tamamında elektrik kullanmak isterseniz de küçük bir rüzgar türbini hem size bedava elektrik verir hem de mahalleye elektrik satabilecek kadar elektrik üretir. :)

belki bu konuları biliyorsunuz ancak bazı konuların tekrarlanması insana ayrıca destek ve feyz verir düşüncesindeyim.

motorunuzun tamirini merakla bekliyoruz :) :)

birnefestoprak
19-07-2017, 19:54
Hoşgeldin geyik kardeş, tatlı patatesler nasıldı?

654109

Güle güle geyik kardeş.

654110

Musa Gündoğan
20-07-2017, 08:48
Bu güzel bir fikir, tavsiyeniz için teşekkür ederim. Florida, günışığı eyaleti (ing. sunshine state) olarak bilinir ve güneş paneli kurulumu için bu proje de müsait. Kuyuda hava vardı ve bu sorunu çözmemiz oldukça fazla zaman aldı. En sonunda mevcut beş beygir gücündeki pompa yerine bir beygirgücünde yeni bir pompa aldık ve eski kuyu kaplamasını dışarı alıp ucuna tek yönlü sübap (suyu geri vermesin diye) ve sediman filtreli kuyu ucu (anladık ki kuyuyu kim açtıysa bunları es geçmiş) takıp yeni bir kaplamayı indirerek sorunu hallettik.

Bir pompanın olmazsa olmazı subap ve filtredir ancak neden koymadıkları gerçekten düşündürücü. böyle ustaların bizim ülkemize has olduğunu düşünürdüm. böylelikle fikrim tamamen değişmiş oldu. :) :) işgüzar ustalar demek ki her yerde. maddi olarak güneş panelini bu sisteme bağlattığınızda alın bi sandelyeyi geçin köşeye oturun izleyin. alet çalışır el övünür hesabı sizi de mutlu edecektir.

kolay gelsin

birnefestoprak
20-07-2017, 17:28
Sanırım daha önce mevcut pompaya bağlı (kuyu çıkışında) harici bir sübap varmış. Biz bu araziye geldiğimizde bilmiyorduk. Açıkçası kuyunun dibinde, kaplamanın ucunda olmadığını da, kuyuyu öyle bırakmak doğru olmadığı için, tahmin edemedik.

Bir de yıllar önce bütün tarla, karpuz yetiştirmek için, çoğu kez salma sulamayla, manifolda bağlanarak sulanmış. Kullanılan basınç tankı da oldukça büyüktü, 400-500 lt kadar vardır (bizim şimdi kullandığımız tankın kapasitesi 120 lt kadar). Eski pompa beş beygir gücünde olduğu için, kuyuda hava bile olsa ve pompanın randıman alması zaman da alsa, tankı anında doldurup manifoldtan rahatça su salınagelmiştir. Bu durum bizim sistemimize uymadığı gibi pompaya da zarar verirdi. Tahminen fiyatı da $1,500 civarında vardır. Yeni aldığımız pompanın fiyatı $300 kadar. Birşey olursa küçük olana olsun, masraf üstüne masraf çıkmasın diye de aldık.

Heryerde işini doğru yapmayan ustalar var ama bu kaplamayı yer sahibi kendi kendine mi indirdi usta mı yaptı emin değilim.

Bir pompanın olmazsa olmazı subap ve filtredir ancak neden koymadıkları gerçekten düşündürücü. böyle ustaların bizim ülkemize has olduğunu düşünürdüm. böylelikle fikrim tamamen değişmiş oldu. :) :) işgüzar ustalar demek ki her yerde. maddi olarak güneş panelini bu sisteme bağlattığınızda alın bi sandelyeyi geçin köşeye oturun izleyin. alet çalışır el övünür hesabı sizi de mutlu edecektir.

kolay gelsin

birnefestoprak
20-07-2017, 18:21
Tarlamızın dört tarafı sulak alanların olduğu ulusal parklarla (doğal koruma alanları) çevrili. Özellikle yağışın yoğun olduğu yaz dönemi sonlarında sular bizim tarlaya doğru ilerlediği için, sonbaharda sular çekilene kadar tarla, geyiklerin uğrak yeri oluyor. Sular çekildiğinde daha seyrek gelseler de, taze fasulye filizlerini yemek için o yolu yapmaları şaşırtıcı değil. Gün içinde tarlada çalışırken göz göze geldiğimiz, o kadar yakına geldikleri durumlar da oldu. Geçen sonbaharda domates fidelerinin çoğunun tepe filizlerini mideye indirdiler. Hal böyle olunca tarla etrafına mevsimlik çit çekmek gerekti.

Bunun için t-kazık (ing. t-post) denen, demiryolu raylarından geri dönüştürülerek üretilen ömürlük kazıkların 2.4 m (burda uzunluk birimi olarak ft kullanılıyor, 8 ft) olanlarından aldım. Geyikler eğer çok isterlerse ve cesaret ederlerse, bu yüksekliğin üstünden de atlayabilirler ama bu şimdilik ideal bir yükseklik olarak gözüküyor (toprağa gömülme payını da hesaba katarsak, kullanım yüksekliği biraz daha kısa olacak). 8-10 dönümlük alanın etrafını çevirmek için 20-25 tane kadar yeterli oldu. Bunların masrafı $200-250 kadar oldu (uzun olduğu için fiyatı daha pahalı).

654205

Ayrıca tarlanın içinde domateslerin, fasulyelerin, hıyarların vs sırığa alınması için daha kısa olanlarından (7 ft, 6 ft, 5 ft) da aldım. Toplamda kazık masrafı $500-600 kadar tuttu.

Kazıkların arasına çekmek için de plastik ağ kullanıyorum: https://www.amazon.com/Tenax-Hortonova-Plant-79-Inch-328-Feet/dp/B009VH43YM/ref=sr_1_3?s=lawn-garden&ie=UTF8&qid=1500566771&sr=1-3&keywords=tenax+hortonova+net. Bu ürün çok iyi. Dolanmıyor, UV direnci yüksek, germe stresine dayanıklı. Önümüzdeki mevsim üçüncü kez kullanabileceğim. Bütün alanı çevrelemek için üç tane 300 ft uzunlukta olanı yeterli. Sebzeler için de hem boy hem uzunluk bakımından, tek bir sıra için daha kısa olan bir tanesi şimdilik yeterli.

Kazıkların gömülmesi için de dökme demirden kazık gömücü kullanıyorum. Her mevsim sonunda bütün kazıklar sökülüyor ve her mevsim başında tekrar dikiliyor.

654206

birnefestoprak
23-07-2017, 16:53
Nihayet tarlayı açabildik. 1-2 gün içinde yeşil gübre bitkisinin (Sunn hemp) tohumu ekilecek.

Musa Gündoğan
24-07-2017, 08:34
ne kadar güzel toprağınız var. çok imrendim.

bu sunn hemp bitkisinin kullanımı nasıl oluyor bilgi verebilir misiniz? bir de bu bitkinin tohumları türkiye'de bulunabilir mi?

birnefestoprak
24-07-2017, 19:15
Dilerim sizin de olur ama şu anda ilk halinden çok daha iyi durumda. İki sene önce böyle değildi.

Sunn hemple ilgili yukarda bilgi vermiştim: http://www.agaclar.net/forum/1506178-post199.htm

Türkiye'de tohumu nerde bulunur bilmiyorum ama Sn MeyveliTepe ekmişti. O bilgi verebilir. Sizin ikliminiz bozkır iklimi (Ankara'da ekecekseniz). Sizde nasıl sonuç verir bilmiyorum. Sıcağı ve nemi aynı anda seviyor. Türkiye'nin güneyinde iyi sonuç verir diye düşünüyorum.

ne kadar güzel toprağınız var. çok imrendim.

bu sunn hemp bitkisinin kullanımı nasıl oluyor bilgi verebilir misiniz? bir de bu bitkinin tohumları türkiye'de bulunabilir mi?

MeyveliTepe
24-07-2017, 20:18
Tohum Türkiyede yok. Ben 1 kg kadar ABD'den getirtmiştim. Ankarada olmaz, güneyde ve çok kuru olmayan nemli bölgelerde olabilir.

birnefestoprak
24-07-2017, 20:27
Bu sene bir tane boyna asılan tohum serpme makinesi aldım.

654392

Yukarda 1-2 gün dedim ama bu makineyle ve 4-5 saat kadar bir sürede tempolu bir yürüyüşle, bütün tarlanın ilk tur ekimini yaptım. Geçen sene boynuma astığım bir heybeyle ve el yordamıyla aynı işi birkaç günde bitirmiştim. Önümüzdeki hafta çimlenmenin seyrek olduğu alanlar için bir ikinci tur daha yapacağım.

İlk turda, serpme usulü ekim yapıldığı ve tohumlar gömülmediği için, dönüm başına tavsiye edilen miktarın da üstüne çıkarak, bütün alana 55-60 kg kadar tohum bırakıldı.

MeyveliTepe
24-07-2017, 23:28
Serptikten sonra üzerinden bir şey ile geçip toprağa gömecek misiniz?

Önceki sene bunları serpme usulu ile ektikten bir saat sonra kalabalık bir güvercin sürüsü gelmişti ki, o güne kadar bahçeye konan güvercin hiç görmemiştim :)

birnefestoprak
25-07-2017, 16:01
Tohumları gömmüyorum. Toprak yağışlardan dolayı oldukça nemli. Ben ekim yaptıktan sonra yağmur yağsaydı iyi olurdu ama yine de çimlenmeye başlamışlardır (dün gitmedim). Güneş bir kısmını çimlenme esnasında kavurur, onların yerine göz kararı yenisini ekerim. Bu şekilde gömülmeden ekilecekse, çimlenme kayıplarını telafi etmek için, dönüm başına 2-3 kg kadar daha fazla ekilirse iyi olur.

Bitkiler kök salmaya başladıktan sonra, uzaktan bakınca silik bir yeşil örtü gibi gözükecekleri için çimlenmenin iyi olmadığı yerler yama gibi açıkta kalacak. Oraların üstünden bir daha geçerim. Tarlanın bir bölümünde kil oranı yüksekçe. Burası, ben tohum ekerken yer yer göllenmiş durumdaydı. Bu yüzden, o kısımda sık bir bitki örtüsü oluşturmak kolay değil ama o göllenen kısımlara da tohum bıraktım. Geçtiğimiz iki gün yağmur yağmadığı için, suyun içinde şişip çatlayan tohumlar, sular çekilince toprağa ulaşıp çimlenecektir diye umuyorum.

Bizde toprak alt üst edildikten sonra ilk gelenler kargalar oluyor. Böcekleri yiyorlar. Bir de otları biçerken gördüm, fareler kaçışıyordu. Onlar ortaya çıkınca hemen şahinler geldi, avlanıp gittiler :)

Serptikten sonra üzerinden bir şey ile geçip toprağa gömecek misiniz?

Önceki sene bunları serpme usulu ile ektikten bir saat sonra kalabalık bir güvercin sürüsü gelmişti ki, o güne kadar bahçeye konan güvercin hiç görmemiştim :)

birnefestoprak
25-07-2017, 22:25
Bir beyaz etli tatlı patates çeşidi olan Hayman bir ay kadar bir sürede çiçek açtı.

654456

birnefestoprak
27-07-2017, 18:01
Bunu daha önce konuşmuştuk: Heybetli'nin bendeki ikinci neslinde normal yapraklı bir tohum türemişti. Mutasyon olabilir, çaprazlanma olabilir, bilemiyorum ama bu durumun ilk görüldüğü mevsimde (2014 senesi) aldığım tohumlardan ekerek bunu geri getirdim.

Bu nesildeki (F1) bitkilerin meyve tutumu düşük olmasına rağmen, meyve lezzeti çok iyi, bitkiler de derli toplu. Meyveler pembe kategorisinde ve daha küçük olmalarına karşın, şekil bakımından da Heybetli'ye benziyorlar. Diğer ebeveyn (ebeveyn sayısının iki olduğunu varsayarsak), çok büyük ihtimalle normal yapraklı bir çeşit (Dester olduğunu tahmin ediyorum). Şimdi de hasat ettiğim tohumlardan üretip F2 nesilde neler olacak ona bakacağım.

Musa Gündoğan
08-08-2017, 07:58
Sayın bir nefes toprak paylaşımlarınız baya azaldı. sıkı takipçiniz olaraktan ara sıra buraları canlandırsanız bizlerde mutlu olacağız :) özellikle tarlanızda yaptığınız uygulamaları ve çiftlikte yaptığınız işleri görmekten büyük keyif alıyorum.

kalın sağlıcakla

birnefestoprak
14-08-2017, 16:56
Evimizin arka bahçesindeki plastik sebze yataklarından ikisini çiftliğe getirdim. Bunların içinde kompost yapacağım. Sebze verdiğim restoranın şefinden, mutfakta kullandığı sebzelerin artıklarını benim için ayırmasını rica ettim. Belli bir miktara (tek seferde 10-20 kg arası) ulaşıncaya kadar benim için saklayacak, ben de düzenli aralıklarla gidip alacağım.

Yatağın içine sebzelerle birlikte az bir miktar turba ile kurumuş yapraklar ilave edildi. Solucanlar da eklenip herşey alt üst edildi.

655541

Bir diğer denemeyi de tarlada yeşil gübre bitkisi olarak kullandığım Sunn hemp'le, ufak bir sebze yatağının içinde yapıyorum. Tohumları doğrudan turbanın içine ektim (resimdeki bitkiler iki hafta kadar önce ekilen tohumdan büyüdüler). 2-3 hafta içinde, hepsini biçip karıştıracağım ve sonra tekrar tohum ekeceğim. Bu şekilde nasıl bir kompost elde edeceğiz bakalım.

655542

Yeni mevsim başlamadan bir de sebze yıkama masası yaptık (sonunda). Seranın içine su kaynağı çekmeyi ihmal etmiştik, o da oldu. Aynı su borusu, seranın içinden çıktıktan sonra masanın lavabosuna, burdan da ilk kez bu mevsimde kullanacağım ve restoran için çabuk büyüyen sebzelerin ekimini yapacağım ufak alana uzanıyor. Bu alanı, işin verimliliğini arttırmak için yıkamanın ve hasat sonrası hazırlıkların yapılacağı depoya yürüme mesafesinde bir yerde belirledim. Bu alana daha sonra bir adet ya da daha fazla sayıda tünel sera yapılacak.

Sebze yıkama masası (su borusu, vanalar vs ile birlikte) yaklaşık $200'a mal oldu. Lavaboya para vermedim. Biz buraya geçtiğimizde, atıl şekilde deponun yanında duruyordu, ayaklarını söküp dönüştürmüş olduk. Paslanmayacak, kaliteli bir lavabonun fiyatı $100-150 arasında değişiyor. Kullanılacak lavabonun derin olması gerek ki suyla doldurduğumda, havuç ve turp gibi kök sebzeler yapraklarıyla birlikte tamamen suyun altında kalabilsin. Şimdi bir de lavaboyu boşaltmak için suyu dış alana veren basit bir drenaj sistemi yapacağız.

655543

Musa Gündoğan
14-08-2017, 17:21
Sadece Fikir!

yıkanan sebzelerin akan suyu ayağınızın altında çamur ya da kayganlık yapabilir. bunun için yıkama sonrası koyacağınız eleğin altına muşamba benzeri bir şeylerle huni yapıp oradan da 1 kovaya alabilirsiniz.Ya da lavabo altı gider borusu ile istediğiniz alana suları bırakabilirsiniz. böylelikle sonrasında rahatsız olacağınız pek çok sorundan kurtulabilirsiniz. hatta sebze yıkama da bitkilerde ve topraktaki bazı suda çözünen mineralleri de doğrudan su kabında tutup ağaç sulaması da yapabilirsiniz.

bahçe işleriniz çok güzel. kompostun süper olacağından hiç kuşkumuz yok. :)

birnefestoprak
14-08-2017, 17:32
Lavabodaki suyu, deliğin altına hizalanacak bir kovaya bağlı boruyla dışarı vereceğiz. Masanın altında, sebze yıkamadan birikebilecek su için de başka bir çözüm bulmamız gerekecek. Muşambayla da çözemeyiz. Suyun akıp biriktiği bir bölüm var, oranın eğimini değiştirirsek sorun kalmayacak gibi gözüküyor. Yoğun şekilde kullanıp gözledikten sonra bir karar veririz.

Sadece Fikir!

yıkanan sebzelerin akan suyu ayağınızın altında çamur ya da kayganlık yapabilir. bunun için yıkama sonrası koyacağınız eleğin altına muşamba benzeri bir şeylerle huni yapıp oradan da 1 kovaya alabilirsiniz.Ya da lavabo altı gider borusu ile istediğiniz alana suları bırakabilirsiniz. böylelikle sonrasında rahatsız olacağınız pek çok sorundan kurtulabilirsiniz. hatta sebze yıkama da bitkilerde ve topraktaki bazı suda çözünen mineralleri de doğrudan su kabında tutup ağaç sulaması da yapabilirsiniz.

bahçe işleriniz çok güzel. kompostun süper olacağından hiç kuşkumuz yok. :)

birnefestoprak
06-09-2017, 16:37
Atlas Okyanusu'nda doğup kaydı yapılan en büyük ikinci fırtına olan Irma, buraya doğru geliyor. Geçen hafta Teksas'ta olan fırtına, Kategori 4 olarak sınıflandırılmıştı. Bize gelen, Kategori 5 olarak sınıflandırıldı. Hızı yaklaşık olarak 300 km/s.

Hurricane Irma Florida path: Will Hurricane Irma hit Florida? Latest model shows change | Weather | News | Express.co.uk (http://www.express.co.uk/news/weather/850692/Hurricane-Irma-path-Florida-track-map-latest-update-noaa-change-usa-forecast)

Yukardaki haberde Karayiplerdeki etkisi görülüyor. Yeni bir modele göre de yön değiştirip Georgia, Kuzey ve Güney Carolina eyaletlerini vurabileceği tahmininde bulunulmuş.

Hazırlanıyoruz.

656736

Bugünkü haberleri takip edip, tohumları yarın güvenli bir yere götürmeye çalışacağız.

A_NOMAD
07-09-2017, 19:24
...Bugünkü haberleri takip edip, tohumları yarın güvenli bir yere götürmeye çalışacağız.

Tohumları boşverin, kendinizi kollayın yeter, f-5 bildiğim kadarıyla en yıkıcı kategori :(

Dualarımız sizlerle, Allah yardımcınız olsun...

TCM
07-09-2017, 21:42
Sanırım 20 li yaşlardayım, kardeşim de altı yaş küçük. Akvaryum merakımız aşka dönüşmüş, mutfakta bir metrelik akvaryum, balıklarla kendimizden fazla ilgileniyoruz. Öğle vakti...baktım etraf sallanmaya başladı ve giderek artıyor. Biz telaşla evden çıkmaya çalışırken baktım biraderim akvaryumu kollarıyla sarıp sarmalamış sallanmasını engellemeye çalışıyor. 'Oğlum ne yapıyorsun yürüsene' dedim, boynunu büktü ' eee balıklar ne olacak' ... Aşk işte, yapacak bir şey yok.

@birnefestoprak, Allah yardımcınız olsun..

birnefestoprak
08-09-2017, 01:29
Çok az bir hasarla da atlatabiliriz, tam göbeğinde de kalabiliriz. Modellerin hata payı yüksek olduğu için kimse kestiremiyor. Burası yarımada olduğu için kuzeyden başka kaçış yönü de yok. Bir de herkes paniğe kapıldığı için otobanlara yığıldı ve kaçmaya çalışmak da çok mantıklı değil. Evimiz ufak bir hasar alırsa ve biz birkaç gün uzakta olursak o hasar da çok büyüyecek. Henüz tahliye emri de söz konusu değil. Zaten öyle bir emir gelirse ayrılmak zorundayız. Yalnız Miami'yi kesin olarak vuracak gibi gözüküyor. Orası ve okyanusta dümdüz olan adaların insanları için üzgünüm. Bir de Florida'da 9 ya da 10 tane nükleer santral var. Irma, modern insanlık tarihinde görülmemiş bir fırtına (bir de arkasından iki tane daha fırtına geliyor). Bu santraller, bu tip bir fırtınayı kaldırabilecek mi göreceğiz.

Tohumları öylece bırakmam söz konusu değil. Soldaki sepet hariç herşey Türkiye'ye ait tohumlarla dolu. Amy'nin üniversitedeki çalışma odası 4. katta (en üst kat). Çatıya birşey olmadığı takdirde, orda güvende olur, sel suları o kadar yükselemez. Endişe duyulacak esas konu, selden ziyade rüzgar hızı (şimdilik bize 80 km/sa ile ulaşacağı tahmin ediliyor). Biz kıyıdan uzak olduğumuz için en azından şimdilik sel sorunumuz yok.

Eğer bir şekilde biz tohumları alamayacak olursak, Türkiye'den bir yakınım kargolanmasıyla ilgilenecek (umarım bir sorun çıkmaz). Bu yakınım, Sn bahcedenn'le temasa geçecek.

bahcedenn:
Telefon numaranı yakınıma ilettim (seninle de görüşürüz ama detayları buraya da yazıyorum). Paketleri incelediğinde, hangilerinin öncelikli olduğunu anlayacaksın. Benim el yazımla hazırlanmış bir paket varsa, orjinal paketindeki tohumları yetiştirmişim demektir (yani aynı isimde veya kodda tohuma ait iki paket varsa, benim el yazımla hazırlanmış olanı dikkate al). Burdaki üyeler dahil birçok insanda bulunan, etkinlikte dağıtılan ya da ticari tohum olarak satın alınabilecekleri geriye atarsın. Kabaklara, kavunlara, karpuzlara ve fasulyelere öncelik verirsin. Herkesin yapabileceği çeşide göre çoğaltmak üzere dağıtırsın (sende mutlaka herşeyin bir kopyası bulunsun, hiçbir çeşidin tohumlarının tamamını tek seferde kimseye gönderme). Proje gönüllülerine öncelik ver lütfen.

Yetiştiriciler:
Hiçbir paketteki tohumları tek seferde ekmeyin. Herhangi bir soruna karşı önlem olmak üzere, ekimi parti parti yapın. Bazı tohumlar eski olduğu ve çimlenme olasılığını yükseltmek için her seferinde kaliteli malzeme kullanmak iyi olur. Çapraz tozlaşmaya mutlaka dikkat edin. Bu felaketi kazasız belasız atlatırsak, ben dağıtıma devam edeceğim. Kaldığımız yerden devam ederiz.

Henüz internetle ya da telefonlarla ilgili bir sorun yok. Fırsat bulursam yine yazarım.

kaktüs
08-09-2017, 05:54
Hayatta en cok cekindigim sey dogal afetler... ne olacagini ne sekilde olacagini hic bir modelleme kestiremiyor. Allah yardimciniz olsun. Siz once kendinizi saglama alin, geri kalan herseyin telafisi olur.

Umarim kazasiz belasiz atlatirsiniz.

Milla
08-09-2017, 07:33
Umarım bu afetten insanlar ve doğa fazla zarar görmeden kurtulursunuz. Tohumlar ile ilgili hassasiyetinizi çok iyi anlıyorum. Onlar bu dünyanın geçmişi, şimdisi ve geleceği. Böyle zor anlarda dahi sorumluluk bilincini yitirmeden sağduyulu hazırlıklarınız için sizi takdir ediyorum.

Musa Gündoğan
08-09-2017, 07:58
birnefestoprak allah yardımcınız olsun. kendinize çok dikkat edin. umarım size çok dokunmadan geçer

Muda
08-09-2017, 14:52
Umarım hiç kimseye fazla zarar vermeden bu durumu atlatırsınız. Okyanus kenarında olmanın da iyi taraflarının olduğu gibi kötü tarafları da oluyor.

birnefestoprak
08-09-2017, 16:37
Biz körfez tarafında, batıdayız. Karaya vurduğu an bir miktar sönümlenecek. Devam edebilmesi için suya ihtiyacı var. Burayı Kategori 2 ile vuracak gibi gözüküyor (60-70 mph). Fırtına gözünün içindeki suyun sıcaklığının 30 derece olduğu bildiriliyor. Küresel ısınmayla bağlantılı olarak, okyanus suyu sıcaklığı yüksek olduğu için sönümlenmedi, sıcak sudan besleniyor. Florida'nın güneyini vurduğu basınca da bağlı olarak sular kıyı şeridinde gittikçe yükselebilir (basıncı düşerse daha yükselir).

Biz körfez bölgesinde sel açısından en alttaki zondayız. İlk tahliye emri, bizim bu tarafta kıyıya yakın olanlar için verilir. Bize selle ilgili bir tahliye emri geleceğini sanmıyorum, dediğim gibi sorun olan şey rüzgar hızı. Sonuç itibariyle bizi de tahliye edip sığınaklara çağırırlar. 1-2 saatte olup bitecek birşey için günlerdir hazırlanıyoruz. Neler olabileceğini kafamızda kurgulamak oldukça yordu.

Elektriklerimizin kesin olarak kesileceğini düşünüyorum. Eve geri döndüğümüzde kesinti süresince yiyecek malzememiz, temiz suyumuz var (çatıda hasar yoksa dönebiliriz). Fenerimiz, gazlı ocağımız herşeyimiz var. Önemli evrak için çanta hazırladık. Bir de ufakça bir çantaya birkaç parça giyecek eşya atıp kedileri kapar çıkarız. Yakınımızda ortaokul var. Orası sığınak olarak belirlendi.

MeyveliTepe
08-09-2017, 16:51
Çok az bir hasarla da atlatabiliriz, tam göbeğinde de kalabiliriz. Modellerin hata payı yüksek olduğu için kimse kestiremiyor. Burası yarımada olduğu için kuzeyden başka kaçış yönü de yok. Bir de herkes paniğe kapıldığı için otobanlara yığıldı ve kaçmaya çalışmak da çok mantıklı değil. Evimiz ufak bir hasar alırsa ve biz birkaç gün uzakta olursak o hasar da çok büyüyecek. Henüz tahliye emri de söz konusu değil. Zaten öyle bir emir gelirse ayrılmak zorundayız. Yalnız Miami'yi kesin olarak vuracak gibi gözüküyor. Orası ve okyanusta dümdüz olan adaların insanları için üzgünüm. Bir de Florida'da 9 ya da 10 tane nükleer santral var. Irma, modern insanlık tarihinde görülmemiş bir fırtına (bir de arkasından iki tane daha fırtına geliyor). Bu santraller, bu tip bir fırtınayı kaldırabilecek mi göreceğiz.

Tohumları öylece bırakmam söz konusu değil. Soldaki sepet hariç herşey Türkiye'ye ait tohumlarla dolu. Amy'nin üniversitedeki çalışma odası 4. katta (en üst kat). Çatıya birşey olmadığı takdirde, orda güvende olur, sel suları o kadar yükselemez. Endişe duyulacak esas konu, selden ziyade rüzgar hızı (şimdilik bize 80 km/sa ile ulaşacağı tahmin ediliyor). Biz kıyıdan uzak olduğumuz için en azından şimdilik sel sorunumuz yok.

Eğer bir şekilde biz tohumları alamayacak olursak, Türkiye'den bir yakınım kargolanmasıyla ilgilenecek (umarım bir sorun çıkmaz). Bu yakınım, Sn bahcedenn'le temasa geçecek.

bahcedenn:
Telefon numaranı yakınıma ilettim (seninle de görüşürüz ama detayları buraya da yazıyorum). Paketleri incelediğinde, hangilerinin öncelikli olduğunu anlayacaksın. Benim el yazımla hazırlanmış bir paket varsa, orjinal paketindeki tohumları yetiştirmişim demektir (yani aynı isimde veya kodda tohuma ait iki paket varsa, benim el yazımla hazırlanmış olanı dikkate al). Burdaki üyeler dahil birçok insanda bulunan, etkinlikte dağıtılan ya da ticari tohum olarak satın alınabilecekleri geriye atarsın. Kabaklara, kavunlara, karpuzlara ve fasulyelere öncelik verirsin. Herkesin yapabileceği çeşide göre çoğaltmak üzere dağıtırsın (sende mutlaka herşeyin bir kopyası bulunsun, hiçbir çeşidin tohumlarının tamamını tek seferde kimseye gönderme). Proje gönüllülerine öncelik ver lütfen.

Yetiştiriciler:
Hiçbir paketteki tohumları tek seferde ekmeyin. Herhangi bir soruna karşı önlem olmak üzere, ekimi parti parti yapın. Bazı tohumlar eski olduğu ve çimlenme olasılığını yükseltmek için her seferinde kaliteli malzeme kullanmak iyi olur. Çapraz tozlaşmaya mutlaka dikkat edin. Bu felaketi kazasız belasız atlatırsak, ben dağıtıma devam edeceğim. Kaldığımız yerden devam ederiz.

Henüz internetle ya da telefonlarla ilgili bir sorun yok. Fırsat bulursam yine yazarım.

Bu ne yahu vasiyet gibi:( İnşallah hasarsız atlatırsınız.

Tam olarak hangi county'desiniz, takip etmeye çalışalım.

birnefestoprak
08-09-2017, 17:04
Hillsborough County'deyiz.

Ben aslında gayet sakinim, annem telefonda ağlayıp duruyor, ben onu sakinleştiyorum. Hayati tehlikemizin olduğunu düşünmüyorum ama acil durumlarda kaza, akla gelmedik bir olay ortaya çıkabilir. Burda da ülke genelinde çok güvendiğim yetiştiriciler var ama anavatanlarına geri döneceklerini bilirsem içim rahat olur. Bir psikolojik ferahlama evresi diyelim. Kafamı acil durumda meşgul edecek önemli bir konuyu elemiş oldum. İletişimimiz geri geldiğinde, yine görüşeceğiz. Veda mesajı yazmıyorum :)

Bu ne yahu vasiyet gibi:( İnşallah hasarsız atlatırsınız.

Tam olarak hangi county'desiniz, takip etmeye çalışalım.

MeyveliTepe
08-09-2017, 17:25
https://www.hillsboroughcounty.org/

Birileri durumu yönetmeye çalışıyor hiç olmazsa.

Burada deprem olur ise (ki gelirse aniden gelir) toplanma yerleri filan gizliymiş.

birnefestoprak
08-09-2017, 17:27
Formatı bayağı bir ihlal ettim ama büyüklüğünü anlamanız bakımından söyleyeyim, Irma'nın çapı Türkiye kadar. Bu arada hurricane statüsünde iki fırtına daha bu tarafa geliyor. Biri Irma'nın arkasından gelen Jose (şimdilik 150 mph). Jose, Irma'nın geçtiği adaların üstünden bir daha geçecek. Öbürü beni iyice endişelendirmeye başlayan Katia. Katia (şimdilik 100 mph), Batı tarafından (Meksika Körfezi'nden) üstümüze geliyor.

Sevgi Durul
08-09-2017, 17:30
En az hasarla atlatmanız dileğiyle...

birnefestoprak
08-09-2017, 17:31
Telefona gelecek acil durum sinyallerinden sığınakların konumlarına kadar herşey belli. Zamanında tahliyelerle ve önlemlerle adalardaki ölü sayısını şimdilik 10-15 civarında tutabildiler. Yalnız bu kadar büyük bir doğa olayı karşısında herkes çaresiz. Önünde sonunda doğaya teslim oluyoruz. Aptal politikacılar (burda, Türkiye'de ve heryerde) da işimizi iyice zorlaştırıyor.

https://www.hillsboroughcounty.org/

Birileri durumu yönetmeye çalışıyor hiç olmazsa.

Burada deprem olur ise (ki gelirse aniden gelir) toplanma yerleri filan gizliymiş.

yasaryasaryasar
09-09-2017, 15:52
Her gecenin sabahı,
her kışın bir baharı olduğunu bilirsiniz.

En az hasarla, sağ salim atlatmanızı dilerim.

bahcedenn
11-09-2017, 22:18
Merhaba arkadaşlar,

Sn. birnefestoprak şu anda burayı takip edebiliyor fakat yazamıyor. Bu yüzden ben yazıyorum. Kasırga boyunca kendisi ile sürekli iletişim halinde olmaya çalıştık.

Sığınaklar sel bölgesinden gelen vatandaşlarla dolu olduğu için Irma'yı evlerinde ağırladılar. Irma, bizim saatimiz ile dün akşam 21:00 sularında yavaş yavaş yağmur ve rüzgar etkisi ile kendini göstermeye başladı. Bir ara elektrikler gitti, geldi. Sabaha karşı 3-4 gibi Irma'nın kör olasıca gözünün vurması bekleniyordu. Fakat şükür ki göz yön değiştirip üstlerinden geçmeyip ayrıldı Florida'dan. Hasar yok denecek kadar az ve sağlıkları da yerinde.

Bu arada tohumlar hala Amy'nin üniversitede 4. kattaki çalışma odasında. Birkaç gün daha tohumlara ulaşamayacaklar. Fakat iyi halde olduklarını tahmin ediyoruz. Sanırım o kadar tohumu tasnif etme işinden de yırtmış olduk. :)

MeyveliTepe
12-09-2017, 19:03
Telefona gelecek acil durum sinyallerinden sığınakların konumlarına kadar herşey belli. Zamanında tahliyelerle ve önlemlerle adalardaki ölü sayısını şimdilik 10-15 civarında tutabildiler. Yalnız bu kadar büyük bir doğa olayı karşısında herkes çaresiz. Önünde sonunda doğaya teslim oluyoruz. Aptal politikacılar (burda, Türkiye'de ve heryerde) da işimizi iyice zorlaştırıyor.

Atlattınız herhalde. Umarım fazla zarar ziyan olmamıştır.

hosseda
12-09-2017, 20:21
Çok geçmiş olsun.

birnefestoprak
12-09-2017, 20:22
Sağolun, yazacaktım ben de. Kafam sersem gibi olduğu için, uzun uzun yazmaya mecalim kalmadı. Sürekli uyuyoruz. Saat öğleden sonra 2 oldu, Amy hala uyuyor.

Atlattık ama hakikaten ucuz atlattık. Güney sahillerini geçtikten sonraki orta kesimde Florida'nın doğal yaşam alanı olan Everglades bulunuyor. Burda nüfus yoğunluğu çok düşük. Burayı geçtikten sonraki en yoğun nüfus, bizim yaşadığımız Tampa Körfezi Bölgesi. Everglades'ten çıkıp bize doğru gelirken az bir mesafe kala bizim kuzeydoğumuza döndü.

Biz Tampa'nın iç kesiminde yaşıyoruz. Tahliye bölgemiz E (5. ve en az riskli bölge), deniz seviyesinden yüksekliğimiz 12 m kadar. Irma'nın gelişine yakın, sahildeki sular metrelerce çekildi, oldukça korkunç. Aşağıdaki resimden görülebilir. İnsanların o gün yürüdüğü yerlerde normalde körfez suları var. Şehir merkezini (downtown) basan sel sularının yüksekliği, korkulan kadar olmadı (sanırım 3-4 m kadar).

657086

Biz kasırga hızından çok korkuyorduk. Merkezi tam olarak üstümüzden geçmediği için, korktuğumuz gibi olmadı. Önemli evrakı koyduğumuz çantayla su ve bir miktar yiyecekle birlikte birkaç parça giyecek olan çantamızı yanıbaşımıza bıraktık. Akşama doğru kedilerimizle birlikte yatak odamızın pencere olmayan tarafına doluştuk. Giysilerimizi giydik, pasaportlarımızı bel çantamıza dolayıp yatakta bekledik. Eğer sel için bir tahliye mesajı gelseydi (sel anında değil, saatler öncesinden mesaj geliyor) arabaya atlayıp hep beraber en yakın sığınağa gidecektik. Diğer arabamızı da üniversitenin kapalı parkında 2. kata parketmiştik. Acil durum geçtikten sonra garaj kapısına birşey olması halinde, bu ikinci arabaya yürüyebilirdik (kampüs yürüme mesafesinde).

Sığınakların en son çare olarak kullanılması uyarısı yapılıyordu. Çoğu, güney sahillerinden kaçanlarla dolmuş durumda. Kapasitenin üstüne çıkılması da çeşitli güvenlik sorunları oluşturabiliyor. Bu olayda, günler boyunca 7 milyon üstünde (Florida nüfusunun üçte birinden fazla) insan tahliye edildi. ABD tarihindeki en büyük tahliye operasyonu oldu.

Bizim için en kötü senaryo, kasırganın çatıyı uçurmasıydı. Bu durumda, kasırganın ev dışından getirdiği materyal, ağaç dalları, kökünden söküp havalandırdığı bütün halde ağaçlar hayati tehlike oluşturabilir. Evin içindeki eşya da üstümüze savrulabilirdi. O yüzden mümkün olduğunca, odadaki bizden yüksekte yer alan sert cisimleri kaldırmıştık. Ben uzanabileceğim bir yere testere, çekiç vs yerleştirdim. Evin dış cephesi beton ama yatak odasının evin girişine açılan iç kesimi drywall olduğu için orası vurularak açılabilir. Olasılıklar sonsuz, bu hiç mümkün de olmayabilirdi.

Evrak çantasını hazırlarken sigorta belgesine bakmıştık. Evin çatısı, kasırga standartlarına göre hazırlanmış. Bu standartlar, 1960'daki büyük Donna Kasırgası'ndan sonra getirildiği ve bizim evimiz 80'lerde inşa edildiği için içimizi rahatlatmıştı (Amerika'da güneydeki evlerin dış cephesi bu yüzden betondan yapılıyor-diğer bölgelerde drywall). Evin arka tarafı istinat duvarına bakıyor, bu iyi bir durum. Güney cephemizde de 5-6 katlı beton öğrenci apartmanları bulunuyor. Korunaklıyız yani.

Mahallemizde yıkılan ağaç (büyük ağaçların tamamı çınar) olmadı. Yollar dal ve bitki parçalarıyla dolu ki bu gayet normal. Mahallede Güney tarafımızda neye hizmet ettiğini pek anlamadığım yapay bir gölcük var (estetik nedenlerle yapılmış). Bu gölcüğün su seviyesi, yol seviyesine kadar dolmuş durumda. Kenarındaki evleri neyse ki su basmamış. Bizim kotumuz yoldan bir miktar yüksek. Drenler dolmuş durumda ama evimize arka bahçe tarafından da su girmedi, bu da iyi bir durum. Burda kopan elektrik hattı da yok. Bizim elektriğimiz de telefon bağlantımız da, olay sırasındaki 1-2 saat dışında, hemen hiç kesilmedi. Dün gece de bilgisayarı tekrar kurdum.

Bu tip bir olayda, kasırga merkezindeki süreklilik gösteren hızdan ziyade münferit siklonlar çok tehlikeli. Vurup geçen anlık rüzgar hadiseleri, merkez hızını ikiye katlıyabiliyor. Bu hadiseler, ana kasırga sırasında birkaç saniye sürüyor ama bunlardan çok sayıda oluşuyor.

Dün tarlaya gittim. Canımızı kurtardığımız için, malımızı düşünmeye başlamıştık. Bayağı tedirgindik ama sera yerinde duruyordu. Kasırga öncesinde hava giriş çıkışını sağlasın diye kapıları sökmüştük, bunun faydası da olmuş olmalı. Depomuzda da bir zarar yok. Bizim arazi sahibinin de evi tarlaya çok yakın. Oralar hep açıklık alan olduğu için kasırga çok daha fazla zarar verebilir. Buna rağmen, onlarda da pek bir zarar yok. Kasırga orayı 130 km/sa hızla vurmuş.

657082

Bu arada da bir deney yapmış olduk. Yine kasırga öncesinde hepsi birkaç haftalık olan genç fideleri (1,000 kadar fide) soğutucuya doldurmuştum. Fideler aşağı yukarı 70 saat kadar karanlığa dayanmışlar. Adaptasyon sorunundan dolayı bir kısmını kaybederiz ama depoladıkları klorofil, bu süre için yeterli olmuş. Soğutucu içinde çimlenip günışığına ulaşmaya çalışarak boy atanları da aşağıda görüyorsunuz.

657083

Yatılı üniversite öğrencilerine iyi sahip çıktılar. Dekanları hep başlarındaydı. Üniversite binaları da sağlam. Amy'nin bölümünde kırılan cam vs yok. Binaların ana kapılarını kilitlemişlerdi. Bugün açılmış olması lazım. Bugün veya yarın gidip tohumları alırım. Çatıların aktığını sanmıyorum çünkü zaten şiddetli bir yağış da almadık. Dediğim gibi, tehlikeli olan şey kasırganın hızıydı.

Bu kadar büyük bir doğa olayı olmasına ve milyonlarca insanın hayatını etkilemiş olmasına rağmen, zamanında müdahalelerle ölü sayısı en son 50 civarındaydı.

Bugün internette birşey dikkatimi çekti. "Dünyaya şöyle böyle yaptınız, beter olun" filan gibi mesajlarla kasırga anının videolarını, insanların ölüm anlarını sevinerek paylaşanlar var. Yanlış bilmiyorsam, bu kasırga 20'den fazla ülkeyi etkiledi (çoğu ada ülkeleri). Haritadan silinenlerin çoğu da bu ada ülkeleri. Ölenlerin çoğu da oralardan. O mesajları yazanlar hem cahil (öncelikle coğrafya bilgisinden yoksun) hem de insanlıktan çıkmış ama insanlıktan çıkmış olmanın cehaletle bir ilgisi yok.

Sorusu olanların sorularını yanıtlayabilirim.

Atlattınız herhalde. Umarım fazla zarar ziyan olmamıştır.

buzadam
12-09-2017, 21:29
Geçmis olsun.

A_NOMAD
12-09-2017, 21:33
Çok geçmiş olsun, yön değiştirmesi gerçekten büyük şans olmuş, hasarsız atlatmanıza çok sevindim ;)

MeyveliTepe
12-09-2017, 21:53
Geçmiş olsun. Artık beklenmedik tahrip edici doğa olaylarına daha sık rastlar olduk.

Böyle bir kasırgada 1-2 saatlik elektrik kesintisi iyi performans. Bizim burada tellere kuş pislese elektrik kesiliyor:) Kışın az biraz kar yağdı diye önce bir dört gün sonra bir dört gün daha elektrik kesildi.

Lonicera
13-09-2017, 06:12
Geçmiş olsun....

Milla
13-09-2017, 06:38
Çok geçmiş olsun.