Bağlan

View Full Version : Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya Gezisi




kuru.umit
17-09-2013, 23:31
Selam sevgili dostlar,

Arjantin-Şili, daha çok da bu ülkelerin Patagonyası, ne zamandır planladığımız gezilerdendi.
Yaşantımın çeşitli dönemlerinde "Burası Patagonya'mı arkadaşım?" diye başlayan cümleler kurduğumu hatırlarım. Gerçekte ise Patagonya bir hayali yer midir yoksa gerçekten var mıdır bilmezdim. Zaman içinde bu bölgeye gitme fikri artık bir karara dönüşünce 2013 yılı başlarında, 13 gezgin arkadaşım ile Patagonya yollarına düştük. Bu programa İguazu Şelalelerini de ekleyince, yaptığım en güzel gezilerden bir tanesi oldu.

Sizlerle bu gezimin sadece özetini ve seçme fotoğrafını paylaşacağım. Gezimin ayrıntılı yazı ve fotoğraflarını ilgilenen gezgin arkadaşlarım GEZEKALIN | Önemli olan varmak değil, yollarda olmaktır… (http://www.gezekalin.com) adresinden takip edebilirler.

Evet! Buyrun bakalım.. Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi yazıma..
Gezekalin




kuru.umit
17-09-2013, 23:47
Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Giriş

kuru.umit
18-09-2013, 22:55
Gezimizin ilk durağı Arjantin’in başkenti Buenos Aires oldu. Tamamı 12000 km civarlarında olan İstanbul-Buenos Aires uçuşunu gece saat 24:00 gibi Buenos Aires’te, Ezeiza Ministro Pistarini havaalanında tamamladık. Uçuşumuz 16.5 saat sürdü.
Buenos Aires, İspanyolca da "Güzel Havalar" anlamına geliyor. Kentte yaşayanların çoğunluğu İspanyol ve İtalyan kökenli olmakla birlikte, bir kısmını da Osmanlıdan göç eden ya da ettirilen Arap, Musevi, Gürcü, Ermeni kökenli yurttaşlar oluşturuyor. Çin ve Kore kökenlileri de hesaba katınca Buenos Aires'de farklı milletlerin karışımı ile bir mozaik topluluk yaşıyor. Yerlilerin sayısı ise çok az.
Bir söylenceye göre Buenos Aires isminin kaynağı, 1536 tarihinde Pedro de Mendoza’nın bu yerleşim alanına Puerto de Nuestra Señora Santa María del Buen Ayre (Sevgili Anamız Güzel Hava Bakiresi Meryem'in Limanı) adını vermesiymiş. Başka birine göre ise isim Río de la Plata'daki havanın güzel oluşundan dolayı seçilmiş.

kuru.umit
18-09-2013, 23:11
Dünyanın akustik olarak en iyi 5 tiyatrosundan birisi olarak gösterilen Teatro Colon (Columbus Tiyatrosu da deniyor) Buenos Aires'teki sayısız tiyatrodan bir tanesi.

El Ateneo Grand Splendid adlı bir kitap dükkanının içini mutlaka görmeniz gerekiyor. Peró ve Torres Armengol adlı mimarlarca yapılıp Teatro Gran Splendid adı ile mayıs 1919 da açılan, zamanında opera binası iken, günümüzde kitapçı olarak hizmet veren bu binayı çok seveceksiniz.
Buenos Aires’in simgesi durumunda olan ve 9 Temmuz Bulvarı üzerinde Plaza Republica’da bulunan Obelisk, 67.5 metre yükseklikte ve şehrin kuruluşunun 400. yılı anısına 1936 yılında dikilmiş.

Buenos Aires içindeki 48 Semtten bir tanesi olan La Boca, İtalya-Genova’lı denizcilerin kurduğu bir yerleşim yeri. La Boca isminin kaynağı olarak Genova’nın Boccadasse bölgesinden gelen insanların bu bölgeye yerleşmesi gösterildiği gibi hemen yakındaki Riachuelo Nehri ağzında kurulması nedeni ile İspanyolca “ağız” anlamında “boca” kelimesinden kaynaklanabileceği de söyleniyor. Bu bölge çok renkli evleri, tavernaları, tangonun canlı müzesi olan Caminito’nun varlığı ve tabii ki ünlü futbolcu Maradona’nın yetiştiği futbol kulübü Boca Juniors’un stadyumu ile çok sayıda turist çeken bir bölge.

kuru.umit
18-09-2013, 23:18
San Telmo semti şehrin en güzel yerlerinden. Burada hafta sonları kurulan Pazar çok meşhurmuş ama biz denk gelemedik.
Plaza de Mayo Meydanı bu semtin kalbi sayılıyor. Bu meydanda Belediye binası, Şehir Meclisi, Arjantin Başkanının ofisinin de bulunduğu ve bir zamanlar balkonunda Eva Peron’un Buenos Aires’lilere el salladığı Casa de Gobierno (Casa Rosada-Pembe Ev) yer alıyor.

Plaza de Mayo’da bulunan Metropolitan Katedrali 16. Yüzyıldan beri çok kez değişikliğe uğramış ve mimarı stillerin birbirine geçtiği bir bina durumunda. Binanın bence en önemli bölümü ise 1880’de Fransa’dan General José de San Martín’den kalanların getirilip, siyah bir mermer lahit içinde konduğu mozoleyi içeren bölüm.

Recoleta Semti ise içinde bulunan ve 19. Yüzyıl sonlarına doğru Fransız mimar tarafından yapılan mezarlık ile meşhur olmuş bir yer. Herhalde bu mezarlığın en önemli ve en çok ziyaret alan mezarı ise Madonna’nın oynadığı film nedeni ile yeniden meşhur olan Evita Peron’un mezarının bulunduğu Duarte ailesinin mezarıdır.

kuru.umit
18-09-2013, 23:31
Retiro Semtinde bulunan Kule (Torre) Anıtı, 1810 Mayıs devrimi anısına 100. yılda yerel İngiliz topluluk önderliğinde dikilmiş.

Arjantin’de ızgara et yemeklerine “churrasco” deniyor. Öğle yemeğini Corrientes Caddesi üzerinde bu türden restoranda yedik. O mükemmel lezzetle de o gün tanışmış olduk.

Akşam Tango gösterili izlemek için El Querandi diye bir yere gittik. Önce güzel bir yemek yiyorsunuz, sonra da tango gösterisi başlıyor. Tangonun tarihçesi ile geçmişten günümüze gelişimi anlatılıyor. Müthiş bir gösteriydi. Hepimiz çok ama çok keyif aldık diyebilirim…

Gezekalın

Dr Ümit Kuru

Gezi yazısının Buenos Aires bölümü ayrıntılı yazısı için GEZEKALIN | Önemli olan varmak değil, yollarda olmaktır… (http://www.gezekalin.com) adresine bakabilirsiniz..

kuru.umit
19-09-2013, 21:51
Ertesi gün, Buenos Aires’e 30 km kadar Kuzeyde olan Tigre şehrine gidip, tekne ile nehirde kanal gezisi yaptık.
Tigre, Parana Deltasında bulunuyor. Brezilya topraklarından doğan ve Güney Amerika Nehirleri içinde Amazon Nehrinden sonra 4880 km’lik uzunluğu ile ikinci büyük nehir olan Parana Nehri, önce Paraguay, sonra da Uruguay Nehirlerini kendine katarak sonunda 14000 km2 alanı kaplayan Parana Deltasını yapıyor. Bu Delta 320 km uzunluğunda. Bu Deltanın en önemli özelliği ise denizle teması olmayıp da başka bir nehirle (Rio de Plata Nehri) teması olan tek delta olması.

Deltada çok sayıda adacık ve kanallar var. İşte Tigre, bu deltanın Buenos Aires şehri sınırları içinde kalan bir alanı ve kolay ulaşılan bir yer olarak hem çok turist çekiyor ve hem de Arjantinliler için önemli bir sayfiye yeri.

Tekne ile yaptığımız Tigre kanal gezisinde sağlı sollu tek katlı evleri gördük. İnsanlar günlük aktiviteleri ve işlerine giderken mutlaka botları veya tekneleri kullanıyorlarmış. Bakkal veya market derseniz, evinizin önüne gelen market teknelerden alışveriş yapmanız gerekiyor. Bu evlerin hepsine bir ad koymaları ise öğrendiğimiz ilginç bir bilgiydi. Bir eve bir isim kondu mu, uğursuzluk getirmesin diye bir daha o ismi değiştirmiyorlarmış…

kuru.umit
19-09-2013, 22:09
Yüzyirmi milyon yıllık jeolojik tarih sonucu şekillenen 275 adet şelalenin ortaya çıkardığı bu şelaleler takımı, ne zamandır gezi hedeflerim arasındaydı. Ama bir türlü kısmet olamamıştı. Gezi programını yaparken esas hedefimizin Arjantin-Şili Patagonyasını görmek olduğunu hepimiz bilsek de, burayı programa dahil etmeye ve programın biraz uzamasına da hiçbir gezgin arkadaşın itirazı olmadı. Iguazu, Patagonya gezisi başlamadan önce bizlere müthiş bir tatmin duygusu yaşattı.

Bu bölgeye isterseniz Arjantin’den, isterseniz de Brezilya tarafından ulaşabiliyorsunuz. Biz hem iç hat uçuş kullanma avantajından ve hem de daha ucuz konaklama imkanları olmasından dolayı Arjantin tarafında, Puerto Iguazu’da, konakladık. Buradan Brezilya tarafına günü birlik geçiş yaptık.

Brezilya tarafında bulunan Iguaçu (Portekizce Iguaçu, İspanyolca Iguazu) Milli Parkını gezmek için minibüsümüze bindik. Brezilya tarafındaki yerleşim yerinin ismi Foz do Iguaçu. Arjantin tarafındaki karşıtı olan Puerto Iguazu'ya göre gece hayatı daha fazla hareketliymiş. Bizim gibi sakin bir ortamı arzu eden gezi grupları için pek cazip değil yani.

Brezilya tarafında helikopterle şelalelerin üzerinde bir tur atmayı daha İstanbul’da iken aklımıza koymuştuk. Arkadaşların çoğu da bu fikre katılınca Iguaçu üstünde bir tur satın aldık.

kuru.umit
19-09-2013, 22:25
Helikopterle Iguazu şelaleleri üstünde gezdikten sonra yürüyüş parkuruna geldik. Iguazu Şelalerinin Brezilya tarafında yürüyüş yolu toplam 2 km kadar. İguazu Şelaleleri en güzel panoramayı Brezilya tarafında gösteriyor.

Parkurun sonunda Şeytan Boğazını (Gargantua del Diablo) en iyi görebileceğiniz son noktaya geldik. Burada nehir üstüne bir yürüyüş parkuru yapmışlar ve şelaleyi tam karşıdan görebileceğiniz noktaya kadar gidebiliyorsunuz. Ancak ıslanmayı göze alacaksınız. Su damlacıklarından öyle bir bulut oluyor ki, fotoğraf makinelerinizi kullanmak da zor, ıslanmadan kuru kalmak da… Unutamayacağım güzellikte de bir gökkuşağı vardı.

Doğa karşısında kendilerini güçlü sanıp, onu şöyle ya da böyle alt edebileceğini düşünen insanlara "haydi oradan" diyorum. Burada, şelalelerden ortalama değerlerde boşalan suyun gücü karşısında bile eziliyorsunuz. Suyun en yoğun olduğu zamanları düşünemiyorum bile. Doğanın gücüne saygısızlık yapmamak gerektiğini burada bir kere daha anlayabiliyorsunuz..

Araca binip Arjantin tarafına dönerken,Iguazu’nun, Iguaçu olduğu Brezilya tarafında bir yarım gün geçirmenin ne güzel olduğunu düşündüm.. Bir tam gün geçireceğimiz Arjantin Iguazu’sunu düşününce yüzüme bir gülücük kondu…

Yarın Arjantin Iguazu’sunu gezeceğiz..

Gezekalın..

Dr Ümit Kuru

Not: Yazının ayrıntısı GEZEKALIN | Önemli olan varmak değil, yollarda olmaktır… (http://www.gezekalin.com) adresindedir.

kuru.umit
20-09-2013, 21:16
Iguazu Milli Parkının Arjantin tarafında çok sayıda aktivite var; Jungle Train, Tekne turu, Ormanda Safari, Alt ve Üst Şelalelere yürüyüş bunların en önemlileri. Bunlardan başka San Martin Adasına çıkış ve Şelalelere Dolunay gezisi, ara nehirlerde tekne ile sakin bir gezi gibi başka gezilerde var. Biz bu sonuncuları zaman nedeni ile yapamadık. Yani demem o ki isterseniz hiç sıkılmadan Arjantin Iguazu’sunda bir gün daha geçirebilirsiniz…

Milli Parka girişten sonra sıraya geçip bizi Şeytan Boğazı’ndaki gözlem noktasına götürecek olan turist trenini beklemeye başladık. Coati denen ve dün Brezilya Iguaçu Milli parkında tek tük gördüğümüz, kedi desem değil, köpek desem değil ama belki rakun diyebileceğim hayvanlar dolu etrafta.

Trenle Garganta del Diablo (Şeytan Boğazı) istasyonuna kadar 14 km’lik bir yol var ve toplamda 30 dakika kadar sürüyor. İstasyondan sonra ise bir kısmı orman ve bir kısmı da nehir üzerinden geçen yürüyüş yolları ile yaklaşık 2 km’lik bir yolu yürümek gerekiyor.

Buradan Şeytan Boğazı manzarası, Brezilya tarafına göre daha sönük kaldı ama suyun gücünü buradan hissetmek, o korkunç sesi bu kadar yakından duymak da çok güzel bir his.

Burası ile ilgili çok güzel bir efsane var; Efsane bu bölgenin yerli insanları Guarani'lere aitmiş. Buna göre yıllar yıllar önce Iguazu Nehrinde yaşayan Boi adlı korkunç bir iblis varmış. Guarani insanlarının bu iblisin şerrinden korunmaları için güzel bir bakireyi onun için kurban edip nehre atmaları gerekirmiş. Bir gün Tarobi isimli bir genç kabilenin lideri olmuş. Bu genç lider Naipi adlı güzel bir kadına çılgınca aşık olmuş. Ancak gelgelelim ki bu kadının Boi'ye kurban edilmesine karar verilmiş. Hiç aşık adam, sevdiği kadını iblise bırakır mı? Kapmış sevdiği kızı, atmış kanosuna ve kaçmaya başlamışlar. Efsane bu ya! Boi kızmış bu kaçmaya çalışan sevgililere...Hiddeti de az buz değilmiş. Nehiri ikiye ayırmış ve derin bir girdap oluşturmuş. Taroba'yı palmiye ağacına çevirmiş, güzel ve uzun saçlı Naipi'yi ise bir şelaleye dönüştürmüş. Şeytanın Boğazı denen Şelale bölümünde gözden kaybolmuş ve hala oradan birbirlerinden ayrı düşürdüğü iki sevgili Taroba ve Naipi'yi seyreder dururmuş. Bununla birlikte güneşli günlerde iki sevgili Boi'nin gücünü alt edip ortaya çıkan gökkuşağı ile birleşirlermiş. Dedim ya! Efsane bu..

kuru.umit
20-09-2013, 21:31
Şeytanın Boğazı'nda dönüş yolunda 2 km’lik yolun hakkını vere vere gezdik. Ortalıkta rengarenk kuşlar, yağmurdan kaçıp kanatlarını kurutmaya çalışan kelebekler ve bir gün önce ilk defa yediğimiz surubi (kedi) balığının nehirde salına salına yüzen örnekleri vardı. Her birini fotoğraf karelerimize hapsedip avlamaya çalıştık. Burada yaklaşık olarak 2 saat kadar oyalandık ve aynı tren istasyonuna varıp, trenle parkın merkezine dönüş yaptık.

kuru.umit
20-09-2013, 21:47
Daha sonra ekip halinde arazi araçlarına binmek, ormanda bir kısa safari yapmak ve sonrasında da şelalelerin altına girip ıslanacağımız bir tekne turu almak üzere yola çıktık. Bu turda teknede ıslanmadık yerinizin kalmaması garanti. Bu nedenle bu turu alacaksanız yanınızda mutlaka yedek giysileriniz veya ayakkabılarınız olacak.

Tekne ile önce Şeytan Boğazını gören bir noktaya kadar gidiyorlar. Orada fotoğraflar çekiyorsunuz ve sonrasında fotoğraf makinelerini kaldırmanız gerekiyor.

Tekne turu sonrası bizi kıyıya bıraktıkları noktadan itibaren şelalelere alt yürüyüş yolunu kat etmeye başladık. Şiddetle yüzünüze çarpan suyun ve manzaranın sersemletici etkisi geçmeden biraz zor gelse de, fotoğraf çeke çeke 1400 metrelik parkuru yaptık. Chico ve Dos Hermanos Şelalerinin neredeyse dokunacak kadar yakınlarından geçtik.

Bundan sonra ise bu sefer şelaleleri üstten gören bir yürüyüş için yola çıktık. Bu tur 650 metrelik bir tur ve sırasıyla Ramirez, Bosseti, Eva, Adan ve en son da Gpque Bernabe Mendez Şelalerini görmeniz için. Bu turların ikisini de mutlaka yapmalısınız.

Üst Şelale Turu sonrasında çıkışa doğru yürümeye başladık. Yolda maymunlar ve oyuncu coatiler bize eşlik ediyorlar. Varmışız-yokmuşuz umurlarında bile değil…

Evet sevgili Sanal Gezginler…Gezimizin “sos” kısmı olan Iguazu gezisini hakkı ile yaptık galiba… Siz ne dersiniz?

Gezekalın…

Not: Gezi yazısının ilgili bölümü için Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi/Iguazu Gezisi-Arjantin bölümü | GEZEKALIN (http://gezekalin.com/2013/04/19/brezilya-iguazu-soslu-arjantin-sili-patagonya-gezisiiguazu-gezisi-arjantin-bolumu/)

kuru.umit
22-09-2013, 22:46
Iguazu’yu terk edip gezinin Patagonya bölümüne başlıyoruz artık.

Sabah saat 09:35’de Iguazu’dan, Buenos Aires’e ve saat 14:20’de de Buenos Aires’den El Calafate’ye Arjantin Havayollarına ait uçaklarla seyahat ettik. Son uçuş 3.5 saat sürüyor ve iki şehir arası yaklaşık 2000 km kadar. El Calafate, Arjantin'in güneybatısında bir şehir ve burasının önemi hem Fitz Roy Dağına çıkacaklar ve hem de Perito Moreno Buzulunu ziyaret edecekler için konaklama yeri olması. Ancak biz gece konaklamayı El Calafate'den 22o km kadar uzakta bulunan El Chalten kasabasında yapacağız. Bu da minibüsle yaklaşık 3 saat sürüyor yani sizin anlayacağınız bugünümüz yollarda geçecek… Ne de olsa dünyanın Güney ucuna doğru gidiyoruz


Patagonya, Şili ve Arjantin'in güneyindeki bir bölge olup Arjantin'deki Rio Colorado ile Şili'deki Bio Bio Nehirlerinin güneyi ile Magellan Boğazının kuzeyi arasında kalan bölgeyi kapsıyor.

Bir rivayete göre Ferdinand Magellan, ismini verdiği Magellan Boğazından geçerken bu topraklarda gördüğü guanako postlarına bürünmüş, yüzleri boyalı ve ayaklarına büyük çarıklar giymiş yerlileri, bir İspanyol öyküsündeki Patagon adlı bir canavara benzeterek bölgeye Patagonya adını vermiştir.

El Chalten' e doğru giderken, La Leona adlı bir yerde durakladık ve kahve içtik. La Leona, 1894’de Danimarka’lı bir göçmen aile tarafından kurulmuş. Söylenceye göre 1905’de ünlü banka soyguncuları Butch Cassidy ve Sundance Kid ve karısı Rio Gallegos’da banka soyduktan bu evde konaklamışlar. Burada duvarların bir kısmı onların aranma ilanı ile dolu.

Daha sonra El Chalten kasabasına vardık.

Akşam yemekte rehber arkadaşlar 22 km’lik, 8 saatlik bir yürüyüşten bahsetti. Los Glacciers Milli Parkında, Fitz Roy Dağına doğru "dur, kalk ve bol fotoğraf modunda" bir gezi olacaktı ama 22 km’si biraz sürpriz oldu. “Patagonya ufak yürüyüşler yapılmadan gezilemez” diyerek bu türden gezileri ben talep etmiştim ama 22 km’yi "abartmışız biraz" dedim içimden. Bu haberden sonra, grubun yarın ki performansını pek bir merak etmeye başladım doğrusu.. Yani eyvah! Ben ne yaptım?

Yarın Patagonya topraklarında trekking; Fitz Roy a doğru tırmanış var…

Not: Bölüm tamamı için Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-El Calafate | GEZEKALIN (http://gezekalin.com/2013/04/23/brezilya-iguazu-soslu-arjantin-sili-patagonya-gezisi-el-calafate/)

kuru.umit
22-09-2013, 22:58
Los Glaciares Milli Parkı (Buzullar Milli Parkı), Patagonya’nın Arjantin kısmında bulunan, Santa Cruz Eyaleti’ndeki milli park ve yaklaşık 6000 km²’lik bir alanı kaplıyormuş. 1981 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.
Milli park da, Patagonya Buzul Kampından başlıca üç büyük buzul (Perito Moreno Buzulu, Uppsala Buzulu, Viedma Buzulu) ve birkaç daha küçük buzul bulunuyor. Bunlar, ancak kısmen milli park içinde olan iki göl, Lago Argentino ve Lago Viedma‘ya açılıyorlar.

kuru.umit
22-09-2013, 23:09
Parkın kuzey kısmında dağcılar ve trekking turistleri için ilginç olan granit dağlar Cerro Fitz Roy (3.406 metre) ve Cerro Torre bulunuyor. 1826 yılından 1836 yılına kadar HMS Beagle gemisi (1828 yılında bu geminin kaptanı olmuş) ile iki dünya turuna katılıp, buraları keşfe çıkan İngiliz deniz subayı ve meteorolog Robert Fitz Roy’un ismini taşıyan dağın eteklerine doğru 22 km sürecek olan bir yürüyüş yapacağız.

Yürüyüş yolumuz üzerindeki ağaçlık alanda bir çeşit kayın cinsi ağaç var (Southern Beech Nothofagus antarctica) ve bolca da ondan görüyoruz. Burada ağaç kesme gibi bir adetleri yok sanıyorum. Ağaçlar kendi kaderlerine terk edilmiş. Yıkılanları bile toplamıyorlar sanki. “Topraktan gelen, toprağa gider” mantığı var.

Bir sonraki durağımız Laguna del Capri gölü. Burada göl kenarında çadır kuranlar için alanlar var. Aslında bu tur sıkı yürüyüşçüler için 5 saatlik bir tur ve bizim içinde 8 saatlik bir tur zamanı öngörülmüş. Ancak biz buraya bile neredeyse 3 saati bulan bir zaman diliminde gelince, grubu ikiye böldüler; hızlı yürüyüp de Cerro Fitz Roy (Fitz Roy Dağı) eteklerine kadar çıkacak grup ve daha yavaş yürüyüp de Rio Blanco kıyısındaki kampta (Campamento Poincenot) duraklayacak ve geri dönecek olan grup.

Epey bir yürüyüş ve sağımdaki solumdaki manzaraya da kayıtsız kalmadan fotoğraf çekerek Campamento Poincenot’e vardık. Ama artık biz de iyice yorulduk. Burada “yemek zamanıdır” diyerek öğle yemeklerimizi de yedik. Güç toplayarak yola tekrar düştük.

kuru.umit
22-09-2013, 23:42
Ağaçlık alandan çıkar çıkmaz Fitz Roy Dağı ve hemen önümüzdeki Rio Blanco tüm güzelliklerini bize sunmaya başladılar. Rio Blanco üstüne yapılmış olan tahta köprüyü geçtikten sonra Fitz Roy Dağının eteklerine tırmanmak için başlayacağımız yola geldik. Burada rakım 800 mt ve tırmanacağımız tepenin rakımı ise 1200 metre. Yani sıkı bir tırmanış bizi bekliyor. Mesafe uzun değil ama birden yükselme bizi tüketti.

Son bir gayret daha gösterip tepeye ulaştık ve karşımıza dünyanın en güzel manzaralarından bir tanesi çıktı; Bir taraftan Fitz Roy Dağının granit yüzü (bir kısmı bulutlarla kaplı) ve diğer yanda ise Cerro Torre Dağı karlar içinde, ikisi arasında buzullar ve hemen Fitz Roy Dağının önünde türkuaz renkte bir göl olan Laguna Los Tres.. Önce manzaranın güzelliğinden hiçbirimiz konuşamadık ama sonra burayı görmek için verdiğimiz tüm çabaya değdiğini düşündük ve yorgunluk filan da o saatten sonra kalmadı.

Önce birinci kampa uğrayıp biraz dinlendik sonra da El Chalten’e doğru yola devam ettik.

Akşam yemeği sonrası odalarımıza çekildiğimizde bir süre yorgunluktan uyuyamadık..

Yarın Viedma Buzulu üzerinde yürüyüş var… Ne ilginç bir deneyim olacak..

Gezekalın

Ümit Kuru

Not: Bölüm ayrıntılı yazısı için Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Fitz Roy Dağı eteklerine yürüyüş | GEZEKALIN (http://gezekalin.com/2013/04/23/brezilya-iguazu-soslu-arjantin-sili-patagonya-gezisi-fitz-roy-dagi-eteklerine-yuruyus-2/)

kuru.umit
22-09-2013, 23:46
Fitz Roy Dağı fotoları...

incirli
23-09-2013, 09:35
harika gerçekten
kendiniz mi gittiniz yoksa tura mı katılmıştınız?
bir de çok özel değilse ne akdara mal oldu acaba geziniz

kuru.umit
23-09-2013, 11:15
Merhaba,
biz turları kapalı bir grupla yapıyoruz ve programı kendimiz yapıyoruz ve talepte bulunuyoruz. Biz bu geziyi Nar gezi ile yaptık. Programın aynısını başka bir turda bulamayacaksınız. Fitz Roy Dağına tırmanış zorlu gözükse de aslında orta zorlukta. Yukarıdaki türkuaz renkli buzul göllerini gördüğünüzde tüm yorgunluğa değiyor. Viedma Buzulu üzerinde yürümede bizim turda spontan gelişti ama Nar gezi bu yürüyüşü normal programına koydu. Bir de biz oralara kadar gitmişken Iguazu gezisini de yaptık. Oralara kadar gitmişken kaçırmamak lazım. Arjantin şu anda hala ekonomik krizde bu nedenle fiyatlar geçmişe göre düşük. Türkiye çıkışlı turlar sadece El Calafate de Perito Moreno buzuluna görürüp orada gemi ile tur yapıyor ama ben bizim rotayı izlemenizi tavsiye ederim. Şili de bir çiftlikte şili kovboyları ile çiftlikte gün geçirmeniz çok özel bir deneyim. Bize ilk defa bir Türk grubunun bu turu, bu şekilde yaptığı söylendi
Fiyata gelince - Nar Gezi (http://www.nargezi.com/tr/turlar_odeme_secenekleri.asp?bolum=2&konu=0&tur=85) . Nar gezi oraya şubat 2014 de tekrar tur yapıyor. Orada yaşayan bir Türk rehber eşliğinde mükemmel bir tur sunuyorlar. Nar gezinin resmi sayfası ise Nar Gezi (http://www.nargezi.com/tr/default.asp) .
Gezekalın
Not: benim web sayfamda önerilen rotalar kısmında bizim Patagonya turunun programı var. www.gezekalin.com

kuru.umit
23-09-2013, 20:34
Aslında bugün daha farklı bir programımız vardı. Civarda bulunan Viedma Buzulunun üstünde yürüyüş, dünkü gibi bir yürüyüşe tercih edildi. Buzul yürüyüşü için Perito Moreno Buzulu’nu da tercih edilebilirdik. Ancak rehberimiz Cem, buzul yürüyüşü için Viedma Buzulunun daha doğru bir tercih olduğunu söyleyince hiç düşünmedik ve tercihimizi Viedma Buzulundan yana kullandık..

Otobüsle, Viedma Gölü kıyısında bulunan ve bizi buzula götürecek teknenin bağlı olduğu limana kadar, yaklaşık 30 dakikalık bir yolculuk yaptık. Dün kafasında gelin duvağını andıran bulutlar nedeni ile bize tepesini bir türlü göstermeyen Fitz Roy Dağı, yolun sağ tarafında ve tüm görkemli haliyle karşımızdaydı. Camdan da olsa fotoğraflarını çekmeyi ihmal etmedim tabii ki.

Sonunda Viedma Gölüne ulaşıp limanda bağlı tekneye bindik. Kısa bir süre sonra da Viedma Buzuluna doğru hareket ettik.

Viedma Gölü (Lago Viedma), Arjantin'in Santa Cruz Eyâletinde, Şili sınırı yakınında, Los Glaciares Milli Parkı içinde bir buzul gölü. Tüm buzul gölleri gibi türkuaz bir rengi var. Batıda bulunan Viedma Buzulu bu göle açılıyor. Viedma gölü, güneyindeki Argentino Gölü ile bağlantılı.

Göl üzerinde yaptığımız 45 dakikalık bir seyahat sonrası buzula yanaştık. Göl üstünde yakın zamanda kopmuş olduğu anlaşılan büyüklü küçüklü buzul parçaları var. Los Glaciers Milli Parkı içinde Uppsala Buzulundan sonra 575 km²'lik alanı ile ikinci büyük buzul olan Viedma Buzulu karşıdan bakınca heybetli ama rengi hayal kırıklığı yaratıcı. Bembeyaz bir buzul bekliyorsunuz ama karşınıza neredeyse sarı-gri renkli bir buzul çıkıyor.

kuru.umit
23-09-2013, 20:39
Buzul üstüne çıktığımız andan itibaren iki gruba ayrıldık. Önce buzulun şekil verdiği kayalardan tırmanarak buzula doğru kısa bir yürüyüş yaptık. Buzula ulaşır ulaşmaz, bize eşlik eden rehberler, her birimizin ayakkabılarına uzun çivileri olan bir aparat monte ettiler. Bu işlemden sonra buzul üzerinde yürümeye başladık.

kuru.umit
23-09-2013, 21:05
Dilim dilim kesilmiş gibi buz tepelerinin üzerinde yürüyüşlerimizi yaptık. Bazı yerlerde büyük kaya blokları vardı. Bazı alanlarda içi su dolu küçük boşluklar var ve bazı alanlarda da su kanalları oluşmuş. Sonunda bir buzul mağarasına götürdüler bizi. Bu mağaranın yaklaşık 5 metre kadar gidebildiğimiz bir derinliği vardı ancak göremediğimiz mesafelerden ve aşağılardan gelen akan su sesi var ve belli ki mağaranın derinliği de uzunluğu da tahminlerimizden çok fazla.

Yaklaşık 4 saat süren ve kim bilir kaç yaşlarında olan Viedma Buzulu gezisi sonrası tekneye binerek sahile doğru yola çıktık. Hedefimiz El Calafate..

El Calafate, El Chalten’den sonra kocaman gibi görünse de aslında 20000’e yakın nüfusu ile küçücük bir şehir.

Şu ana kadar her günümüz, bir öncekinden daha güzel geçti. Bir gezgin daha ne isteyebilir ki?

Yarın bir başka güzelliğe şahit olacağız; Perito Moreno Buzulunu ziyaret edeceğiz.

Gezekalın

Ümit Kuru

Not: Bölüm ayrıntılı yazısı için Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Viedma Buzulu | GEZEKALIN (http://gezekalin.com/2013/04/24/brezilya-iguazu-soslu-arjantin-sili-patagonya-gezisi-viedma-buzulu/)

kuru.umit
23-09-2013, 21:10
Viedma Buzulu yürüyüşünden son kareler...

incirli
24-09-2013, 17:17
Merhaba,
biz turları kapalı bir grupla yapıyoruz ve programı kendimiz yapıyoruz ve talepte bulunuyoruz. Biz bu geziyi Nar gezi ile yaptık. Programın aynısını başka bir turda bulamayacaksınız. Fitz Roy Dağına tırmanış zorlu gözükse de aslında orta zorlukta. Yukarıdaki türkuaz renkli buzul göllerini gördüğünüzde tüm yorgunluğa değiyor. Viedma Buzulu üzerinde yürümede bizim turda spontan gelişti ama Nar gezi bu yürüyüşü normal programına koydu. Bir de biz oralara kadar gitmişken Iguazu gezisini de yaptık. Oralara kadar gitmişken kaçırmamak lazım. Arjantin şu anda hala ekonomik krizde bu nedenle fiyatlar geçmişe göre düşük. Türkiye çıkışlı turlar sadece El Calafate de Perito Moreno buzuluna görürüp orada gemi ile tur yapıyor ama ben bizim rotayı izlemenizi tavsiye ederim. Şili de bir çiftlikte şili kovboyları ile çiftlikte gün geçirmeniz çok özel bir deneyim. Bize ilk defa bir Türk grubunun bu turu, bu şekilde yaptığı söylendi
Fiyata gelince - Nar Gezi (http://www.nargezi.com/tr/turlar_odeme_secenekleri.asp?bolum=2&konu=0&tur=85) . Nar gezi oraya şubat 2014 de tekrar tur yapıyor. Orada yaşayan bir Türk rehber eşliğinde mükemmel bir tur sunuyorlar. Nar gezinin resmi sayfası ise Nar Gezi (http://www.nargezi.com/tr/default.asp) .
Gezekalın
Not: benim web sayfamda önerilen rotalar kısmında bizim Patagonya turunun programı var. GEZEKALIN | Önemli olan varmak değil, yollarda olmaktır… (http://www.gezekalin.com)

bilgi için teşekkürler
bu siteyi ilk kez duydum sık kullanılanlara ekledim ;)
sayfanıza göz atamadım henüz boş bi vaktimde uzun uzun inceleyeceğim

kuru.umit
24-09-2013, 21:46
Kahvaltı sonrasında minibüse atlayıp 80 km ötedeki Perito Moreno Buzuluna doğru yola çıktık.

Perito Moreno Buzulu 25o km2’lik bir alanı kaplayan ve 30 km uzunluğa sahip Güney Patagonya Buzul Kampının bir kolu. Dünyanın en geniş 3. tatlı su rezervi olarak biliniyor. İspanyol Francisco Moreno adlı kaşif, bu buzula ismini verse de aslında daha öncesinden bir Alman tarafından Bismarck Buzulu olarak adlandırılmış.

kuru.umit
24-09-2013, 21:49
Perito Moreno Buzulu aldığı yağışlar nedeni ile büyüyen bir buzul. Buzul, Argentino Gölü yüzeyinden 74 metre yükseklikte ve buzulun uç kısmı 5 km genişliğinde. Buzulun toplam derinliği ise 170 metreleri buluyor. Göle bu büyük buzul parçalarının düşmesi, korkunç bir sese neden oluyor. Buzul, kütlesinin ağırlığı ile Argentino Gölünün güney kısmı olan Brazo Rico’ya doğru hareket ediyor. Bazen ilerleyen buzulda kırılma olmadığı zaman, Buzul gölün dar olan bu kısmında kıyıya ulaşıyor. Yani Buzul Argentino Gölünü ikiye ayrılmış oluyor. Dere suları ile beslenen bir yan taraf nedeni ile gölün bölümleri arasında 30 metre yüksekleri bulan farklar ortaya çıkabiliyor. Yükselen suyun buzula yaptığı basıncın artması ile buzul parçalanıyor ve gölün su ile yükselmiş kısmından diğer tarafa doğru su akışı oluyor. Bu olay bazen yılda bir kez, bazen de 10 yılda bir olabiliyormuş. En son 2012 yılında olan olay biz gitmeden yakın bir zaman önce de yaşanmış. Keşke bize denk gelseydi…

kuru.umit
24-09-2013, 22:02
Öğleye doğru kumanyaları yedikten sonra bu sefer buzulun kuzey tarafını ve Buzulu gölden görmek için tekneye bindik. Tekne turu için adam başı 60 USD para ödemeniz gerekiyor. Hareketten sonra teknenin açık kısmında yani teknenin üstünde yerimizi aldık. Buzulun kıyı ile birleştiği ve yakında parçalanmış olan kısımda hala biraz buzul var. Gölden buzul çok daha etkileyici gözüküyor. Su üstünde yeni kopmuş buzul parçaları ağır ağır seyir halindeler. Yaklaşık bir saatlik bir gezi sonrasında kıyıya geri döndük. Bizi bekleyen minibüsle El Calafate’ye doğru yola düştük.

Perito Moreno Buzul gezisi bugünün ve belki de tüm gezimizin en güzel yerlerinden birisi oldu. Gezi sonunda “gezinin favorisi ilk üç yeriniz hangisi oldu” soruma arkadaşlarımın verdikleri yanıtlar içinde Perito Moreno ya ilk ya da ikinci sırada geldi..

Benim en favori yerim mi? Durun bakalım daha güzellikler bitmedi! Daha neler var neler….

Gezekalın

Not: Bölüm ayrıntılı yazısı ve fotoğrafları için adresim ; Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Perito Moreno Buzulu | GEZEKALIN (http://gezekalin.com/2013/04/25/brezilya-iguazu-soslu-arjantin-sili-patagonya-gezisi-perito-moreno-buzulu/)

kuru.umit
25-09-2013, 23:11
Bugün Şili Patagonya’sını ziyarete başlıyoruz. Gideceğimiz şehir ise Puerto Natales. Arjantin'den Şili 'ye geçmek için yerel otobüsleri kullanacağız. El Calafate ile Puerto Natales arası 280 km kadar. Şili’ye süt ürünlerini ve tohum sayılacak her türlü kuru yemişi sokmak yasak.

Dört saatlik bir yolculuktan sonra bir madenci kasabasını andıran Rio Turbio içinden geçerek Arjantin-Şili sınırına vardık. Arjantin sınırını geçmek çok kısa sürede ve kolay oldu. Bir süre daha otobüsle yola devam edince yine kasabadan bozma Dorotea denen Şili sınır şehrine vardık. İşte bu sınırı geçmek epey zamanımızı aldı. Kısa bir yolcuk daha yapıp Puerto Natales’e vardık.

Puerto Natales, Şili 'nin Magallanes y la Antártica Chilena Bölgesi'nde 19.000 nüfuslu bir liman şehri olup Última Esperanza eyaletinin de başkenti. Şehri 1911 yılında özellikle Alman, İngiliz, Hırvat, Yunan ve İspanyol göçmenler kurmuşlar. Bu göçmenlerin geliş nedenleri de, bölgeyi koyun yetiştiriciliği maksadıyla kullanmak olmuş.

Puerto Natales de sahile doğru kısa bir tur yaptık. Sahilde siyah boyunlu kuğudan, doğana, karabatağına kadar bir sürü kuş var. Sakin ve çok dinlendirici bir yerdi. Neredeyse 2 saate yakın burada fotoğraf çektim.

kuru.umit
25-09-2013, 23:18
Yol ne de olsa insanı yoruyor. Üstelik yarın gerçekleştireceğimiz müthiş bir gezi de var; Torres del Paines Milli Parkını gezeceğiz ve gezinin en heyecanla beklediğim bölümlerinden olan Milli Park içinde bir Estancia (çiftlik) da konaklama ve ata binme aktivitelerini yapacağız.

Yarını iple çekiyorum. Hoş; Bu gezi de hangi günü iple çekmedim ki?

Gezekalın

Dr Ümit Kuru

Not:Bölümün ayrıntılı fotoğrafları ve yazısı için Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Puerto Natales | GEZEKALIN (http://gezekalin.com/2013/04/26/brezilya-iguazu-soslu-arjantin-sili-patagonya-gezisi-puerto-natales/)

kuru.umit
26-09-2013, 22:27
Bu gezinin en olmazsa olmazlarından biri de Patagonya’da Torres del Paine Milli Parkı’nı görmekti. Bir gece önce kaldığımız Puerto Natales’den, Torres del Paine Milli Parkına gidiş için 150 km’ye yakın bir yol yapmamız gerekti.

Bu gece Milli Parkın içinde bir çiftlikte (Estancia) kalacağız. Şilililerin "huaso" (dişisi Huasa), Arjantinlilerin "gaucho" ve Amerikalıların "kovboy" dedikleri insanlarla at bineceğiz. Yani heyecan büyük bizde..

Milli Parka giderken yol boyunca bol bol "guanaco" (lamalara benzeyen bir tür deve cinsi) ve nandu (devekuşuna benzeyen ama ondan epeyce küçük olan kuş cinsi) görüyoruz.

kuru.umit
26-09-2013, 22:33
Torres del Paine Milli Parkı 2420 kilometrekare alanı kapsıyor. 3000 m yükseklikteki dağlar, buzullar ve fiyortlar Torres del Paine'nin sınırları içinde kalıyor.

Parka ismini veren 3 adet granit kayalı dağ, milli parkın sembolü ve deniz seviyesinden 2200 ile 2500 mt yüksekte bulunuyor. Torres del Paine" “Mavi Kuleler” anlamına geliyor. Dağlar hemen hemen parkın merkezinde.

Torres del Paine ormanları, koyunlarına otlak alanı açmak isteyen arazi sahiplerince yakılmış. 1959 yılında kurulan Milli Park, 1978 yılında UNESCO tarafından doğal biosfer koruma alanı olarak ilan edilmiştir.

kuru.umit
26-09-2013, 22:41
Burada Patagonya Gri Tilkisini de görme şansı yakaladık. Hayvan peşimizde dolaştı durdu diyebilirim.

Sonunda çiftliğimize doğru yola koyulduk. Yol rezalet derecesinde bozuk ve ekipte biraz moral bozukluğu olmaya başladı gibi. Hava o yönde. Kimse böyle bir yol sonunda ne ile karşılaşacağını bilmiyor. Nihayet Estancia Tercera Barranca adlı çiftliği bulduk. Bizim gezginlerin çiftliği görür görmez değişen ruh halleri çok komikti. Buraya girer girmez içimizi bir sıcaklık kapladı.

Bu arada atlarımız da hazırlandı haberi geldi. Çiftliğin huasoları ile tanıştık.
Huasoların çok tipik kıyafetleri var. Başlarına Chupalla denen bir şapka giyiyorlar. Manta tabir edilen pançoları da olurmuş. Kısa bir Endülüs yelekleri var. Hemen arkada pantolon içine sokulan kamaları var.

İki saat sürecek olan at turumuzda ben dahil herkes tedirgindi. Hatta ilk birkaç dakika da bağırmalarda olmadı değil. Korkudan tabii ki. Ancak sonradan bu işe bir ısındık bir ısındık, sormayın gitsin. Aslında tüm maharet çok iyi eğitilmiş olan atlarda. Çok ama çok sevdik biz bu turu.

Biz gezide iken bizim ateşteki koyun pişmiş. Akşama o kocaman kuzuyu parçalanmış halde sofraya getirdiklerinde "bunu nasıl yiyeceğiz" diye düşünürken, yarım saatte koca kuzunun sonunu getirdik.

Gece belli bir saatten sonra jeneratörler devreye giriyor. Sahi! Size söylemedim; burada elektrik filan yok.. Yanınızda fenerlerinizi filan getirin.. Ama öyle bir gökyüzü ve o kadar güzel de yıldızlar var ki, kim arar ışığı?

Güzel ama çok güzel bir gün geçirdik..
Anlatırken bile içim kıpır kıpır..
Bir daha mı gitsek Patagonya’ya ne?

Gezekalın
Dr Ümit Kuru

Not:Ayrıntılı gezi yazısı için Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Torres del Paine Milli Parkı | GEZEKALIN (http://gezekalin.com/2013/04/29/brezilya-iguazu-soslu-arjantin-sili-patagonya-gezisi-torres-del-paine-milli-parki/)

kuru.umit
27-09-2013, 23:41
Çiftlikte gecelememizin ardından sabah kahvaltı sonrasında aracımızla tekrar parkın içinde yolculuğa başladık. Dün bir kısmını uzaktan gördüğümüz göllere doğru yol almaya başladık. Etraf guanaco kaynıyor. Caracaralar ve nanduları bolca gördük. En sonunda kanat boyu 2 metreyi bulabilen Condorları da bu yolda gördük.

Laguna Amarga ve Laguna Sarmiento’yu çabucak geçtik ancak Laguna Cisnes (Kuğu Gölü) de durduk. Bu gölde adı gibi siyah boyunlu kuğular salına salına yüzüyorlardı.

kuru.umit
27-09-2013, 23:45
Bundan sonra ise Salto Grande (Büyük Şelale) ye yol aldık. Salto Grande, Paine Nehri üzerinde ve Nordenskjöld Gölünden sonra olan bir şelale ve buradan akan sular hemen sonraki Pehoe Nehrine boşalıyor.

Daha sonra ise buradan başlayan ve yaklaşık olarak bir saat süren bir yürüyüş yaparak uzun bir daire çizip aracımıza döndük. Burada yakın bir zamanda dikkatsiz bir turistin sebep olduğu yangından arta kalan yanmış ağaçlara çok üzüldük

kuru.umit
27-09-2013, 23:48
Sonunda bu parkta yapacağımız son aktivite olan Grey Gölü ve dolayısı ile de Grey Buzulu ziyaretlerimize sıra geldi. Grey Buzulu 240 km2’lik bir alana sahip. Bu buzuldan kopan büyük buzul parçaları, Grey Gölü sularına karışıyor. Güzel bir köprüden geçip, yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüş sonrasında Grey Gölüne tepeden bakan bir alana geldik. Manzara inanılmaz güzeldi. Bulutlar da bize bugün kıyak çekmiş ve hava alabildiğine berraktı. Tepe de bir güneşi var ama bir de rüzgar vardı ki göl kenarında uçmamak için çaba sarf ettik desem yalan olmaz. Sahil boyunca yürüyüp, karşıda gözüken Grey Buzulunu seyrettik. Göl üstünde irili ufaklı buz parçaları yüzüyorlardı. Patagonya gezisi yapacaksanız, alın size bir olmazsa olmaz daha...

kuru.umit
27-09-2013, 23:53
Torres del Paine Ulusal Parkından çıktıktan sonra yeniden Puerto Natalis’e, bir önceki akşam konakladığımız Aqua Terra Hotel’e geri döndük. Puerto Natalis'de küçük bir yürüyüş daha yaptık.


Bu satırları yazdıkça Torres del Paine Milli Parkında ne kadar büyülü anlar yaşadığımızı bir kez daha anımsadım. Benim için "bundan daha güzeli de olamaz" dedirtecek kadar güzel bir bölümdü, Torres del Paine Milli Parkı gezisi. Ama daha bitmedi ki! Bunun bir de "Fin del Mundo" kısmı var.....
Gezekalın...

Dr Ümit Kuru

Not: Bölümle ilgili ayrıntılı yazı ve fotograflar için Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Torres del Paine Milli Parkı-2 | GEZEKALIN (http://gezekalin.com/2013/04/30/brezilya-iguazu-soslu-arjantin-sili-patagonya-gezisi-torres-del-paine-milli-parki-2/)

kuru.umit
29-09-2013, 22:44
Sabah Puerto Natales’den Punta Arenas’a gitmek üzere yola çıktık. Arada 190 km kadar bir yol var. Buraya gitmemizin nedeni Ateş Toprakları'nı (Tierra del Fuego) ziyaret etmek için geçiş noktası yapmak. Tierra del Fuego hem Şili ve hem de Arjantin tarafında toprakları olan bir bölge. Dolayısı ile Ateş Toprakları'nın (Tierra del Fuego) karşı kıyısında yer alan Şili-Punto Arenas’da bir gece konaklayıp, ertesi gün de Macellan Boğazını vapur ile geçeceğiz ve Arjantin Tierra del Fuego’sunu gezeceğiz.

Bu arada Macellan Penguenlerini görebileceğimiz Seno Otway Körfezini de bugün ziyaret edeceğiz. Punta Arenas şehir gezisi ile Seno Otway Körfezinde Macellan Penguenlerini gezmek bugünün aktiviteleri olacak.

Yaklaşık 3.5 saatlik bir yolculuk sonrasında Seno Otway Penguen Kolonisi Gezi Parkına vardık.

kuru.umit
29-09-2013, 22:53
Macellan Penguenleri (Sphenisus magellanicus) adını, Portekiz'li denizci onuruna Ferdinand Macellan'dan alıyor. Ağırlıkları yaklaşık 4,5 kg ve boyları da 76 cm'ye kadar ulaşabiliyor. Ana dağılım bölgeleri Şili, Arjantin ve Falkland Adaları'nın kayalık sahilleri. Hepimiz penguenleri denizde aradık ama onların yuvaları kıyıdan birkaç yüz metre kadar içerilerde oluyormuş. Arjantin'in Atlas Okyanusu sahillerindeki Punta Tombo 'da, Antartika dışındaki, dünya çapında en büyük penguen kolonisini oluşturuyorlarmış.

kuru.umit
29-09-2013, 22:58
Daha sonra Punta Arenas’a doğru yol aldık.

Punta Arenas, Şili'nin XII. Bölgesi Magallanes y la Antártica Chilena'nın başkenti ve Magellan Boğazı'nın kıyısında bir liman kenti. Dünyanın en güneyindeki şehir olduklarını iddia eden bir kaç tane şehir varmış. Punto Arenas, belki Ushuaia ve Puerto Williams'dan daha kuzeyde bir şehir ve en güneydeki yerleşim yeri değil ama yaklaşık 120.000 nüfusu ile (2005) bu şehirlerden daha büyük ve dünyanın en güneyindeki anakent unvanı konusunda tartışmasız.

Bir zamanlar Macellan Boğazına bakması nedeni ile tüccarlar için çok önemli iken, Panama Kanalı'nın açılmasıyla liman olarak anlamını yitirmiş. İşte tam da bu zamanda, şehir yün ticaretinin Şili'deki merkezi olarak ikinci çıkışını yapmış.

Şehir merkezi Plaza des Armas. Buradan devamla şehri kuşbakışı göreceğimiz “Cerro de la Cruz” yani La Cruz Tepesine çıktık.

Hernando de Magallanes anıtının bulunduğu parkta hediyelik eşya tezgâhları arasında dolaştık. Küçük ama şirin bir park.

Yarın uzun bir yolculuğumuz var ve yaklaşık olarak 10 saat sürecek. Önce Macellan Boğazını gemi ile geçeceğiz. Sonra da Şili sınırını geçip, Arjantin'e Tierra del Fuego yani "Ateş Toprakları"na devam edeceğiz. Gezimizin yavaş yavaş sonuna geliyoruz. "Fin del Mundo" ya (Dünyanın Sonuna) doğru yolumuz var. Ushuaia ve Tierra de Mundo Milli Parkını gezene kadar gezinin en güzelini geride bıraktık diyordum. Ama! Aması yarına!
Gezekalın
Dr Ümit Kuru

Not: Gezi yazısı ve fotoların ayrıntıları için adres Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Punta Arenas | GEZEKALIN (http://gezekalin.com/2013/05/02/brezilya-iguazu-soslu-arjantin-sili-patagonya-gezisi-punto-arenas/)

kuru.umit
01-10-2013, 20:04
Bugün artık Ateş Topraklarına (Tierra del Fuego) gitme zamanı. Şili’den tekrar Arjantin’e geçeceğiz. Bunun için de önce Punta Arenas’dan Kuzeye doğru çıkıp Punta Delgada’ya gececeğiz. Buradan da feribota binip, Arjantin sınırını geçerek Ushuaia’ya doğru yol alacağız. Nereden baksanız 10-12 saatlik bir yolculuk demek bu. Yani bugün yollardayız.

Punta Arenas’tan sabah saat 07:30 gibi yola çıktık. Dün vakit bulamadığımız iki aktivite vardı; Punta Arenas’ın şehir mezarlığı ve Magellan’ın kendi adını taşıyan boğazı geçtiği 5 gemiden birisi olan Victoria'nın birebir boyutlardaki maketinin, dışarıdan da olsa, görülmesi.

kuru.umit
01-10-2013, 20:21
Punta Delgada isimli kasabaya vardığınızda, Magellan Boğazını geçmek için bineceğiniz feribota da ulaşmış oluyorsunuz.

İnsanın iliklerine kadar işleyen bir soğuk olsa da, Magellan Boğazını geçtiğimiz bu yolculuk boyu geminin açık kısmında kaldım. Geçişimiz sadece 30 dakika kadar sürdü ve bizim gemiyi sert esen rüzgardan korunmak amacı ile kullanan yaban ördekleri de boğaz geçişi sırasında bize eşlik etti.
Karşı yakadaki limanın ismi ise Primavera.

Feribottan sonra Şili topraklarında 150 km kadar bozuk sayılacak bir yoldan devam ettik. Sonrasında ise sırasıyla önce Şili ve arkasından da Arjantin sınırlarını geçtik. Arjantin'e San Sebastian sınır kapısından giriş yaptık. Buradan, gece konaklayacağımız Ushuaia'ya kadar 300 km daha var.

Güney Amerika kıtasının en sonunda yani en güneyinde yer alan ve bir kısmı Şili bir kısmı ise Arjantin topraklarında bulunan takımadalara Tierra del Fuego (Ateş Toprakları) isminin verilmesinin nedeni Magellan'ın boğazı geçerken kıyıdaki yerlilerin yaktığı ateşleri görmesiymiş. Kimi yazar yerlilerinin bu ateşleri ısınmak amacıyla, kimisi de Magellan'ı korkutmak veya yanıltmak amacı ile yaktığını ileri sürüyor.

kuru.umit
01-10-2013, 20:29
Dünyanın Güney ucundaki son şehir olan Ushuaia'ya 100 km kala Tolhuin isimli bir kasabaya vardık. Burada Panaderia La Union adlı ünlü bir fırın-pastane karışımı bir yer varmış. Burada biraz dinlenmemiz gerekti. Ancak tam da o gün Galatasaray-Schalke 04 maçı vardı ve bizim grupta maçın Arjantin televizyonunda naklen verildiğini keşfedince neredeyse tüm maçı seyredecek kadar bu fırın-pastane karışımı yerde kaldık.

Bu arada biraz pastane içini ve biraz da Tolhuin sokaklarını keşfetmeye çıktık. Bir zamanlar Meksika'da fotoğrafını çekmek için peşinden az koşturmadığım Tukan adlı kuşu burada büyükçe bir kafesin içinde görmek beni biraz hüzünlendirdi doğrusu.

Tolhuin'den yola çıktığımız da Galatasarayın 3-2'lik galibiyeti ile neşemiz tavan yapmıştı. Ushuaia varmaya yakın Paso Garibaldi diye bir yerden Panoramik fotoğraflar çekmek için durduk. Sonunda saat 19:00 gibi Ushuaia'ya vardık.
Yarın çok keyifli bir gezi olacak; Beagle Kanalında tekne gezimiz var...

Gezekalın...
Dr Ümit Kuru
Not; Bölüm ayrıntılı yazısı ve fotoğrafları için Brezilya-Iguazu soslu Arjantin-Şili-Patagonya gezisi-Tierra del Fuego-Ushuaia Gezileri-1 | GEZEKALIN (http://gezekalin.com/2013/05/10/brezilya-iguazu-soslu-arjantin-sili-patagonya-gezisi-tierra-del-fuego-ushuaia-gezileri-1/)

kuru.umit
02-10-2013, 23:46
Dünyanın en güneyindeki Ushuaia şehrinde ilk günümüze uyandık. Otelimiz sahile yakın. Önümüzde hiçbir bina yok. Beagle Kanalının tüm güzelliğini otel odamızdan seyrediyorum. Güneş daha yeni doğuyor ve bulutlu bir hava olsa da, sabahın bu erken saatlerinde görüntü müthiş.

Ushuaia, Isla Grande de Tierra del Fuego yani Büyük Ateş Toprakları Adasının güneyinde, Beagle Kanalı kıyısında yer alıyor. Yaklaşık 60 Bin kadar nüfusu var.

Kahvaltı sonrasında yürüyerek Ushuaia limanına geliyoruz. Buradan bineceğimiz tekne ile Beagle kanalı gezisi yapacağız. Ushuaia limanı, Antarktika’ya gitmek isteyen gezginler içinde başlangıç noktası. Antartika'ya 1000 kilometre mesafedeyiz ama oralara gitmek, en azından bu gezi de, pek mümkün gözükmüyor.

kuru.umit
03-10-2013, 00:02
Atlantik ve Pasifik Okyanuslarının Güney Amerika kıtası boyunca birbirlerine kavuştukları 3 geçit vardır; Bunlardan ilki Magellan Boğazı oluyor ki, bunu bir gün önceden geçmiş bulunuyoruz. Bir diğeri ise 1835 yılında HMS Beagle gemisi ile bölgeyi keşfe çıkan ve bu keşif sırasında 2. geçiş yolunu bulan Kaptan Fitz Roy'un adını verdiği Beagle Kanalı ve en sonuncu geçit ise en güneyde bulunan Drake Geçidi. İşte biz bugün Beagle kanalında fokları, penguenleri, albatrosları göreceğiz.

Tekne turu için geldiğimiz Ushuaia limanında bir süre bekledikten sonra Yate Telianka isimli tekne ile Beagle kanalına açılıyoruz. Ushuaia şehri tepeleri karla kaplı sıra sıra dağları ile müthiş gözüküyor.

kuru.umit
03-10-2013, 00:16
Etrafta manzara müthiş. İlk olarak Alicia isimli bir adaya yaklaştık. Adanın üzerinde denizaslanları uzanmış, "gelin bizim fotoğrafımızı çekin" havasındalar.

Tekneyle yaklaştığımız sonraki ufak adanın ismi; De Los Pajaros. Burada ada üzerinde binlerce kuş var; Karabataklar, Albatroslar, Martılar ve diğer pek çok farklı tür.

Bir Sonraki durağımız olan De Los Lobos adasına doğru giderken, her gezgine nasip olmayacak bir olaya şahit olduk. Denizin üstü bir anda albatros ve karabatak doldu. Önce anlamadık ama sonradan havalara sıçrayıp, adeta uçmaya çalışan sardalyaları görünce durumu anladık. Meğerse penguen ya da foklar denizde sardalya sürüsünü sıkıştırmışlar yemleniyorlar. Sardalyalarda onlardan kaçayım derken, denizin üstünde albatroslara yem oluyorlar. Albatroslar denizin üstünde, yuvarlak bir masa etrafına dizilmiş gibi kondular ve sardalyaları bir güzel yemeye başladılar. İşte bu manzara tüm gezi boyunca şahit olduğum en önemli olaydı.

kuru.umit
03-10-2013, 00:35
Ushuaia körfezine giren ve çıkan gemilere kılavuzluk eden Dünyanın Ucundaki Fener, Faro del Fin del Mundo, Beagle Kanalı tekne gezimizin en uçtaki son adasıydı. Burası dünyanın en güneyindeki fener. Bol bol fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedik tabii ki.

Dönüş yolunda son olarak La Islas Bridges’e uğruyoruz. Bu ada ekosistem açısından oldukça önemliymiş. Ayrıca bölgenin yerlileri Yamana’lara ait izler de var.

Olağanüstü manzaralarla dolu 4 saati geride bırakıp Ushuaia limanına geri döndüğümüzde hepimiz zevkten dört köşe hale gelmiştik. Ertesi gün bu tekne gezisini yeniden yapalım fikri seslendirildiyse de, bu pek mümkün değildi.

kuru.umit
03-10-2013, 00:38
Ushuaia / Beagle Kanalında tekne gezisinden son kareler....

kuru.umit
03-10-2013, 23:08
Ushuaia küçük bir şehir. Tekne turu sonrasında, yine yürüyerek öğle yemeğini yiyeceğimiz Ramos Generales Kafeye gittik. İçeride eski-yeni obje dolu olmayan raf yok gibi. Burada yemek yerken, bir müzede yemek yediğiniz hissine kapılıyorsunuz.

Yemek sonrasında, Ushuaia sokaklarında turlamaya başladık. Ushuaia'nın ana caddesinin ismi San Martin Caddesi. Hediyelik eşya dükkânları, restoran ve kafeler ve çok sayıda outdoor kıyafet ve malzeme alabileceğiniz mağaza var. Bir de Antarktika turları da satın alabileceğiniz seyahat acenteleri.

San Martin Caddesi üzerindeki Postane binasına, hemen her gezide adet yaptığımız üzere, eşe-dosta kartpostal yollamak üzere girdik. Postane dış duvarı üzerine Ushuaia’nın kısa tarihi resmedilmiş. Duvarın bir yanında bölgenin asıl sahipleri olan (ancak onları "katledilmesi gereken birer hayvan gibi" gören zihniyete sahip batılılarca yok edilen) Yamana yerlileri, diğer tarafına da Ushuaia’nın ilk batılı sakinleri olan mahkûmlar resmedilmiş..

Ushuaia 1873 yılında mahkûmların sürgüne gönderildiği bir açık cezaevi ilan edilmiş. Ülkenin önceleri tüm azılı mahkumları, sonradan da siyasi mahkumları buraya getirilmiş. Mahkumların kaçabilecekleri bir yer ve yol olmayınca da tarihi boyunca da bu cezaevinin hiç aşılmaz yüksek duvarları olmamış. Zaten Ushuaia'yı da, kendi hapishanelerini de bu mahkumlar inşa etmişler.

kuru.umit
03-10-2013, 23:32
Cezaevi bugün bir müze haline getirilmiş (Museo Maritimo de Ushuaia. Burayı mutlaka gezmenizi tavsiye ediyorum. Cezaevinin bugünkü hali bir yıldız şeklinde 5 kollu koridorlardan oluşuyor. Bu koridorun bir tanesinde cezaevi restore edilmiş ve her bir koğuşta balmumundan heykelerle o zamanki mahkum yaşamı tema edilmiş. Bir uzun koridorda resim sergileri düzenleniyor. Bir tanesinde bölgeye gelen Magellan ve Kaptan Fitz Roy'unkiler dahil gemiler maket halinde sergileniyor. Bir tanesi ise öylece orjinal hapishane hali ile bırakılmış.

Bu şehirde ziyaret edebileceğiniz bir diğer müze Dünyanın sonu müzesi (Museo del Fin del Mundo). Ancak ben sokaklarda aylak aylak dolaşmayı tercih edip bu müzeyi ziyaret etmedim. Giden arkadaşlardan edindiğim izlenim, illa bir müze gezmelik zamanınız varsa, tercihinizi eski cezaevini gezme yönünde yapın derim.

Bu geziler sonrası otelimize dönüp biraz dinlenme sonrasında akşam yemeği için San Martin Caddesi üzerindeki Bodegon Fueguino Restorana gittik. Güzel bir günü, güzel bir yemekle sonlandırdık.

Yarın gezimizin finalini yapacağız. Patagonya'ya yakışan bir final...

Gezekalın

Ümit Kuru

kuru.umit
04-10-2013, 22:23
Patagonya gezimizin hemen hemen her günü dolu dolu geçti ve her günden ayrı bir tat aldık. Ancak her gezinin bir sonu var elbette. Bu son tam günümüzü Tierra del Fuego yani Ateş Toprakları Ulusal Parkında geçireceğiz.

Tierra del Fuego dediğimiz zaman, Güney Amerika kıtasının en güneyinde yer alan takımadaları anlamanız gerekiyor. Tierra del Furego Ulusal Parkı 640 km2 büyüklüğünde ve bir kısmı Arjantin'de bir diğer kısmı da Şili'de.

Ushuaia'dan Milli Parkın girişine kadar 45 dakika kadar süren bir yolculuk yaptık. Bahia Ensenada yani Ensenada Körfezinde indik. Burada su inanılmaz derecede durgun ve manzara sabahın bu güzel ışığında müthiş.

kuru.umit
04-10-2013, 22:42
Milli Park içinde çok sayıda yürüyüş rotası var. Bunlar uzunluk ve zorluk derecelerine göre değişiyorlar. Biz burada orta halli bir rota seçtik. Yaklaşık olarak 8 km kadar yürüyeceğiz. Bu yürüyüş rotamızın başlangıcında bir iskele (Puerto Guarani) ve onunda üstünde bir postane (Dünyanın Sonundaki Postane; "Unidad Postal Fin del Mundo") var. Burada pasaportlarınıza 2 Amerikan doları karşılığında bir damga bastırabilir veya kendinize-arkadaşlarınıza bir kartpostal gönderebilirsiniz.

Burada daha fazla oyalanmadan yürüyüşümüze başladık. Etrafımız müthiş güzel. Yürüyüşümüzün ilk bölümü deniz kenarında oldu. Solumuz deniz, sağımız orman yani.

kuru.umit
04-10-2013, 23:08
Bu parkuru yürüyüşümüzü, grup olarak, yaklaşık olarak 4 saatte tamamladık. Grup bir ara kaybolur gibi olsa da, çok sık aralarla yerleştirilmiş işaretler sayesinde herkes yeniden yolunu buldu ve araçların bizi beklediği yerde, Lago Roca'da (Roca Gölü) buluşabildik.

kuru.umit
04-10-2013, 23:11
En son grup olarak bir hatıra fotoğrafı çektirdik ve Ushuaia'ya öğle sonrası son serbest zaman için döndük. Şehri bir kez daha yürüyerek, son fotoğraflarımı aldım. Akşam veda yemeğimizi Maria Lola Resto adlı bir yerde yedik. Yemek olarak da final güzel oldu.

Ertesi günde bizi evimize getirecek olan uçağa binmek üzere Buenos Aires'e uçtuk.

Sonrası mı? Tabii ki bol bol karelere hapsedilmiş anılarla İstanbul'a dönüş oldu.

Evet sevgili Sanal Gezginler...
Bir gezi daha yapıldı ve yazıldı.. Darası yenilerine.. Sağlıkla ve mutlulukla..
Tüm gezginlere ve gezgin ruhu olanlara selam olsun..

Dr Ümit Kuru
www.gezekalin.com