Bağlan

View Full Version : Arıcılık




Sayfalar : [1] 2

copur 09
27-01-2007, 23:10
Arıcılık merakı veya arıcılıkla uğraşan arkadaşlarla bilgi alış verişi yapmak istiyorum.




kontes
06-05-2008, 14:34
Sn Denizakvaryumu ******* hevesiniz kırılmasın memleketimin(Moldova)iklimi Ankaradakine benzer ama amcam 25 seneye aşkın arıcılıkla uğraşıyor farkı karakovan olmaması sadece ve çok ta güzel bal elde ediyor.Ben balımı hep memleketten getirttiriyorum yıllardır;)

denizakvaryumu
29-05-2008, 11:11
38986

Gülen arının resmini buraya eklememek olmazdı.

Ayılar, hastalıklar,devamlı patlayan tüpler, çalış çabala yaptıkları balların insanlar tarafından ellerinden alınması vs.vs.

Gerçekten mi gülüyor yoksa stresten mi gülüyor.

Belli olmuyor :)

denizakvaryumu
17-06-2008, 16:08
Teşekkürler.
Sn.dah-lia sizde karakovan hiç yok mu?

Bir de bol polen veren çiçekler hangileridir? Ana arıyı siz mi üretiyorsunuz, yoksa her yıl satın mı alıyorsunuz?

Şu anda ana arılar kaç YTL den satılıyor?

dah-lia
17-06-2008, 16:18
sayın denizakvaryumu ben kendi fenni kovanlarımda karakovan bal yapıyorum

Arı fiyatlarına gelince bizim kayseride 150 ytl ilr 200 ytl arasında değişiyor

10 çıtalı bir kovan arı isterseniz size yardımcı olurum. veyahut kullanacağınız nasıl bir kovansa onu getirirseniz içene yeni oğul da koyabilirsiniz

dah-lia
17-06-2008, 16:20
ana arıyı ben kendi kovanlarımdan karşılıyorum benim arılarım kafkas melezi saf kafkas ana arısını tema vakfının artvin macahel deki ve ardahan daki ana arı üretim istasyonlarından karşılanabilir ama fiatları çok fazla

denizakvaryumu
17-06-2008, 23:50
Arıcılıkla ilgilenen tecrübeli arkadaşlar, resimlerle soru-cevap şeklinde amatörleri bilgilendirirse sevinirim.

40956

Örneğin bir soruyla ben başlangıç yapayım :)

Resimdeki petekte balın olduğu yer-işçi arı gözünün olduğu yer-erkek arı gözünün olduğu yer neresidir?

denizakvaryumu
17-06-2008, 23:54
Oğul koyduğunuz kovana bir miktar bal koyarsanız arılarınız kovanı terk etmezler ve hemen petek örmeye başlarlar. Selamlar.

Önemli bir bilgi teşekkürler.

caucasus
18-06-2008, 00:39
Resim de gözüken petekteki Erkek arıların yeri zannedersem sol altta sıralı bulunan yedi tane dışarı bombe yapmış gözenekler olmalı diye düşünüyorum. Şunu da yazayım benim arıçılık bilgim yok gibi birşey sadece tahmin de bulunmak istedim acaba doğrumu. Diğer orta da bulunan gözenekler de zannerdesem işçi arılar **** bal gözleridir.

dah-lia
18-06-2008, 09:15
sayın denizakvaryumu çok karamsar düşünüyorsunuz her kovandan bal alabilirsiniz yeterki arınızın kovan içindeki sayısı fazla olsun vede arıyı koyacağınız yerde nektar alabileceği bitkiler olsun inşallah aldığınız arı 10 çıtada faaliyet gösterebilecek sayıdadır

ozturk.kerim
18-06-2008, 09:29
sn dah-lia
çok doğru yalnız nektari meyve ağaçlarının çok olduğu bölgede balın kalitesi biraz pekmeze dönüşüyor.
kolaygelsin

denizakvaryumu
18-06-2008, 10:02
Resim de gözüken petekteki Erkek arıların yeri zannedersem sol altta sıralı bulunan yedi tane dışarı bombe yapmış gözenekler olmalı diye düşünüyorum. Diğer orta da bulunan gözenekler de zannerdesem işçi arılar **** bal gözleridir.

Evet doğru...

Üst köprü bal, sol alt erkek arı, orta işçi arı.

Ayrıntılı bilgi için

http://halilbilen.blogspot.com/2008_06_01_archive.html

linkine bakınız.

denizakvaryumu
18-06-2008, 11:41
Sn.dah-lia
caucasus'un da belirttiği gibi bize haftalık olarak arılara nasıl bir bakım yaptığınızı anlatırsanız çok memnun oluruz.

Örneğin bugün öğleden sonra gittiğinizde nasıl bir bakım yapıyorsunuz?Haziranın 15 inden sonra arılar ne ister gibi bilgi verebilirseniz çok memnun oluruz.

Ne de olsa Kayseri ve Ankara yakın sayılır, aynı iklim şartlarına tabi.

dah-lia
18-06-2008, 12:44
sayın deniz akvaryumu öncelikle kovanı açtığımda ilk baktığım şey ana arının var olup olmadığı bunu iki şekilde anlarım ilki gözle ana arıyı görmek diğeri ise günlük ana arının yumurtladığı ( sirkelere) bakmak daha sonra bu mevsim için söylüyorum kovanın oğula gidip gitmeyeceği kontrol etmek bunuda çıtaları tek tek kontrol edip ana kraliçe ( yüksüğü) memesi varmı ona bakmak varsa ogula gitmeden arıyıda çoğalmak istiyorsam uygun şekilde kovanı 1 ye veya 2 e bölerek arıyı çoğaltma birde son olarak arının petek ihtiyacı varmı varsa petek ilave etmek buda nasıl anlaşılır derseniz petek veya çıta bulamadığı zaman en son çıtaya kendi kar gibi petek örer onu gördüğüm zamanda anlarım bu kadar yazdıklarım gözünüzü korkutmasın bu saydıklarımı yapmak benim 2 kovan arı için maksimum 20 dakka başka sorunuz varsa beklerim isterseniz kayseriye gelin size hızlı bir arıcılık kursu göstereyim bende ilk başlarken arıcılık kursuna gitmek istemiştim ama olmadı sagolsun tarım il müdürlüğündeki arıcılık uzmanlarından biri yarım günde bana arıcılığı çok güzel öğretti gerisi zaten sizin araştırmalarınız ve bizzat tatbiki arı üstünde uygulamalarınız



sayın deniz akvaryumu

öncelikle kovanı açtığımda ilk baktığım şey ana arının var olup olmadığı bunu iki şekilde anlarım

ilki gözle ana arıyı görmek diğeri ise günlük ana arının yumurtladığı ( sirkelere) bakmak

daha sonra bu mevsim için söylüyorum kovanın oğula gidip gitmeyeceği kontrol etmek bunuda çıtaları tek tek kontrol edip ana kraliçe ( yüksüğü) memesi varmı ona bakmak

varsa ogula gitmeden arıyıda çoğalmak istiyorsam uygun şekilde kovanı 1 ye veya 2 e bölerek arıyı çoğaltma

birde son olarak arının petek ihtiyacı varmı varsa petek ilave etmek

buda nasıl anlaşılır derseniz petek veya çıta bulamadığı zaman en son çıtaya kendi kar gibi petek örer onu gördüğüm zamanda anlarım

bu kadar yazdıklarım gözünüzü korkutmasın bu saydıklarımı yapmak benim 2 kovan arı için maksimum 20 dakka

başka sorunuz varsa beklerim isterseniz kayseriye gelin
size hızlı bir arıcılık kursu göstereyim bende ilk başlarken arıcılık kursuna gitmek istemiştim ama olmadı sagolsun tarım il müdürlüğündeki arıcılık uzmanlarından biri yarım günde bana arıcılığı çok güzel öğretti gerisi zaten sizin araştırmalarınız ve bizzat tatbiki arı üstünde uygulamalarınız

dah-lia
18-06-2008, 13:13
sayın deniz akvaryumu arıyı aldım dediniz herhalde ama gene bilginiz olsun yalovada bir arıcı arı satıyor tam sizin istediğiniz gibi ağaca oyma karakovan ilgilenirseniz telefonunu verebilirim hatta içindede 5 -10 kg arası bal olduğunu söylüyor

denizakvaryumu
18-06-2008, 13:17
Sn.dah-lia yolumuz Kayseri'ye düşerse mutlaka uğrarız.Teşekkürler.

Bu hızlı kurs konusunda Sn.turkavianvet'e güveniyorum,kendisinin daha önce de bir kaç kovanı varmış.

HAZİRAN AYI ÖNERİLERİ

Ders1-Önce ana arı kontrolu

Ders2-Ana arı yumurtalarının kontrolu

Ders3-Nektar mevsiminde oğul kontrolu (ana arı memesi kontrolu)

Ders4-Oğula gitmeden arı çoğaltmak istenirse kovanı 1 veya 2 ye bölmek

Ders5-Arının petek ihtiyacı varsa petek ilave etmek (en son çıtaya kar gibi petek örüldüğü zaman)

Teşekkürler.

Bu ay zararlılar için bir şey yapmıyor musunuz?

denizakvaryumu
18-06-2008, 13:19
sayın deniz akvaryumu arıyı aldım dediniz herhalde ama gene bilginiz olsun yalovada bir arıcı arı satıyor tam sizin istediğiniz gibi ağaca oyma karakovan ilgilenirseniz telefonunu verebilirim hatta içindede 5 -10 kg arası bal olduğunu söylüyor

Sn.turkavianvet siparişi verdi, yani kovan işini hallettik, çok teşekkürler, ama siz yine de foruma yazın ilgilenen arkadaşlar çıkabilir.

denizakvaryumu
19-06-2008, 19:52
http://ben-gittim.blogspot.com/2008/01/anaari-retimi.html

Ana arı üretimi bu linkte çok güzel anlatılmış ...Anlamadığım neden doğal yolla değil de suni olarak ana arı üretilmesine gidilmiş.

denizakvaryumu
19-06-2008, 21:57
KEK YAPIMI:

2 fincan şeker,yarım fincan su daha önceden kaynatılmış, 1/8 çay kaşığı tartar kreması (tartarik asit)Şekeri,suyu,çay kaşığının sekizde biri tartar kremasını bir kabın içinde birleştirip ocağın üzerinde 114ile 117 derece arasında kaynatılıyor.

Burada dikkat edilecek husus ocağın üstüne konduğu andan itibaren ara verilmeden karıştırılması.Şekerin yanmasına kesinlikle izin verilmemeli.

Termometreniz yoksa kaynamaya başladıktan bir müddet sonra süt gibi kabarıp taşma noktasına gelecek, karıştırmaya devam edip aşağı doğru çekildiğinde ateşin üzerinden alıp el ile dokunulacak sıcaklığa geldiğinde mikser ile beyazlaşana kadar çırpılacak.

Bu karışımı kullanıp attığımız plastik tabağın içine dökelim.Soğuyunca tabak ile beraber çerçevelerin üzerine ters çevirip bırakalım.Kesinlike akmaz.Fazla miktarda yaptığımız şekerlemeleri kurumaması için Havayla temasını kesecek kaplar içinde saklamalıyız

http://organikaricilik.blogspot.com/2008/04/fondon-ekeri-yapmak.html

caucasus
20-06-2008, 17:04
Aşşağıdaki linkte arıcılık fuarından resimler, malzemeler ve bilgiler var, güzel bir fuar olmuş. Bir de çok ilginç bir resim daha var arılara kavanozların içine bal yaptırmışlar.

http://aricilikinfo.blogspot.com/

copur 09
21-06-2008, 01:30
Tebrik ederim arkadaşlar... bu siteleri nasıl buluyorsunuz? kavanozda petekli bal! Ben çıtaların içine ince kavak ağacı çıkıntılarından kalp şeklinde şekiller verip petek ördürüp eşime sürpriz yapmayı düşünmüştüm (Hoş sadece düşünce olarak kaldı) kavanozda bal sanırım çok ince bir püf noktası olmalı, arılar havasız ve sıcak yerleri pek sevmezler.

caucasus
21-06-2008, 11:00
Tebrik ederim arkadaşlar... bu siteleri nasıl buluyorsunuz? kavanozda petekli bal! Ben çıtaların içine ince kavak ağacı çıkıntılarından kalp şeklinde şekiller verip petek ördürüp eşime sürpriz yapmayı düşünmüştüm (Hoş sadece düşünce olarak kaldı) kavanozda bal sanırım çok ince bir püf noktası olmalı, arılar havasız ve sıcak yerleri pek sevmezler.

Okuduğun kitapta görmüştüm nette de yeni gördüm, kovanın üst kapağını aldığınız kavonaza göre kesip daha sonra kavanozu ona göre yerleştiriyorsunuz. Ancak kavanozun içine bir işlem yapılıyormu bilmiyorum hani balsürmek **** petek koymak gibi. Bence çok güzel bir uygulama kovanlarım yakın olsaydı ben uygulamayı düşünüyordum ama olmadı. Uygularsanız bana da anlatırmısınız nasıl yaptınız **** başarılı oldunuzmu ? Teşekkürler.

denizakvaryumu
21-06-2008, 15:48
Kavonazda arı ve bal...Böyle yeniliklere ihtiyaç var ve olması lazım, ben de şimdiye kadar görmemiştim çok teşekkürler.

Benim merak ettiğim ise ;

en küçük kovan boyutu...Sağlıklı bir şekilde arıların yaşamını devam ettirdiği en küçük kovan boyutu nedir? Örneğin 20X20X20 bir kovan olabilir mi?

Açıkçası balkonda arıcılık yapsam ve en küçük kovan ölçüsü olarak ne önerirsiniz? (balkonda arıcılık olur mu demeyin :) neticede arılar olmadan tüm Dünyadaki hayatın 4 sene içinde biteceği belirtildi :)

Tamtutulma
24-06-2008, 12:00
Açıkçası balkonda arıcılık yapsam ve en küçük kovan ölçüsü olarak ne önerirsiniz? (balkonda arıcılık olur mu demeyin :) neticede arılar olmadan tüm Dünyadaki hayatın 4 sene içinde biteceği belirtildi :)

Babam yıllardır bizim evin damında arıcılık yapıyor. Öncelikle kovanların rüzgar almasını engellemek amacıyla sac ve tahtadan paravanlar yaptı. Beton zeminin kovanları olumsuz etkilememesi için köpük ve tahadan petek altlıkları yaptı. Yetmedi Karadeniz'den çocukluğunun geçtiği köyden iki tane cevizden oyma karakovan getirdi. Babamın amacı bal almak değil; zaman geçirmek bu nedenle işi tam anlamıyla bilimsel yapmıyor. Yinede bir miktar bal alabiliyor.

Ben zaman zaman babama yardım ediyorum. Babamdan gördüğüm bazı olumlu ve olumsuz uygulamaları yazayım.

* Bir kovanı kullanmadan önce mutlaka pürmüz taktığı bir piknik tüpüyle dezenfekte ediyor. Kullanılan kovanları 2 yılda bir pürmüzlediği başka bir kovana aktarıyor.

* Kovanların 5- 10 metre ilerisine petrol varili içine diktiği asmayı yerleştirdi ki çıkan oğulların % 90 ı bu asmaya konuyor.

* Damda ( şehir içinde) arıcılık yapıldığı için arıların deterjanlı; ilaçlı su almalarını engellemek amacıyla tepsi benzeri kapların içine çakıl taşları koyarak suluk olarak kullanıyor.Bu sulukların ve içindeki çakılların 10-15 günde bir temizlenmesi gerekiyor.

* Ve en önemlisi: mahalle sakinlerinin rahatsız olmaması için sakin arı cinslerini tercih ediyor. Zaman zaman sakin arı anası alarak kovanları ıslah ediyor. Mahalleli şikayet vs etmesin diye bal alırken mutlaka mahallelinin göz payı veriliyor.

* Zaman zaman arılara cam şeker veriyor ki ben bunu bir türlü anlayabilmiş değilim. Arı kursu gören arkadaşlar bu şekerin arıların dişlerini mahfettiğini söylüyorlar.

Arılar için bizim burada: çalı-iğde, kekik, keven ve sebze fideleri ve akasya en önemli bitkilerdir. Bu arada bir arakadaşımın önerisiyle arıların nektar temin etmesi amacıyla Şeker Akçaağaç dikmeyi düşünüyoruz. Bu akçaağaç; pekmez benzeri bir şerbet salgılıyor.

Herkese saygılar...

caucasus
24-06-2008, 13:48
Sayın: Tamtutulma, öncelikle Babanızı tebrik etmek istiyorum kendisine çok güzel ve zevkli bir uğraş bulmuş. Arı yetiştirmek için hemen hemen tüm olasılıkları gözden geçerip tedbirini almış. Tek kelimeyle tebrikler. Ben önceleri güvercin besliyordum ve geçen seneye kadar da güvercin beslemeyi isteyip duruyordum ancak yerim müsait olmadığından dolayı bir türlü fırsat bulupta güvercinlerime kavuşamadım. Son 2 senedeir arıcılığa merak saldım köy de 2 kovanla arıcılığa başladık, bundan sonra kendime arıcılığı hobi olarak sectim. Vermiş olduğunuz bilgiler için de size de çok teşekkür ederim.

cybel
26-06-2008, 22:05
Sevgili denizakvaryumu; arıcılık ile ilgili hobin olduğunu yazdığında bu kadarını beklemiyordum.Çabalarını okuyunca etkilendim doğrusu. Benim kayınpederim yıllardır(bu işi öğretmen lisesinde öğrenmiş) arıcılık yapıyor. Ticaret ve daha çokta hobi olarak. Yaklaşık 50 kadar fenni kovanı var. O bu işle ilgilenirken izlemek büyük keyif. Tabii ki uzaktan izliyorum. Arılar biraz sinirli olabiliyor:) Eskiden onunda alerjisi oluyormuş ama sokula sokula alışmış:) Kayınpederim petekleri hazır alıyor.Kullanıyor,kullandıklarını süzme baldan arta kalan petekleri tekrar fabrikaya gönderip yine petek şeklinde geri alıyor. Aslında pek bir bilgim yok ama paylaşmak istedim. Keşke biraz internet kullanmayı bilsede siteye üye yapabilsek o da deneyimlerini sizlerle paylaşabilse.Saygılar.

denizakvaryumu
26-06-2008, 22:15
Babam yıllardır bizim evin damında arıcılık yapıyor. Öncelikle kovanların rüzgar almasını engellemek amacıyla sac ve tahtadan paravanlar yaptı. Beton zeminin kovanları olumsuz etkilememesi için köpük ve tahadan petek altlıkları yaptı. Yetmedi Karadeniz'den çocukluğunun geçtiği köyden iki tane cevizden oyma karakovan getirdi. Babamın amacı bal almak değil; zaman geçirmek bu nedenle işi tam anlamıyla bilimsel yapmıyor. Yinede bir miktar bal alabiliyor.

Ben zaman zaman babama yardım ediyorum. Babamdan gördüğüm bazı olumlu ve olumsuz uygulamaları yazayım.

* Bir kovanı kullanmadan önce mutlaka pürmüz taktığı bir piknik tüpüyle dezenfekte ediyor. Kullanılan kovanları 2 yılda bir pürmüzlediği başka bir kovana aktarıyor.

* Kovanların 5- 10 metre ilerisine petrol varili içine diktiği asmayı yerleştirdi ki çıkan oğulların % 90 ı bu asmaya konuyor.

* Damda ( şehir içinde) arıcılık yapıldığı için arıların deterjanlı; ilaçlı su almalarını engellemek amacıyla tepsi benzeri kapların içine çakıl taşları koyarak suluk olarak kullanıyor.Bu sulukların ve içindeki çakılların 10-15 günde bir temizlenmesi gerekiyor.

* Ve en önemlisi: mahalle sakinlerinin rahatsız olmaması için sakin arı cinslerini tercih ediyor. Zaman zaman sakin arı anası alarak kovanları ıslah ediyor. Mahalleli şikayet vs etmesin diye bal alırken mutlaka mahallelinin göz payı veriliyor.

* Zaman zaman arılara cam şeker veriyor ki ben bunu bir türlü anlayabilmiş değilim. Arı kursu gören arkadaşlar bu şekerin arıların dişlerini mahfettiğini söylüyorlar.

Arılar için bizim burada: çalı-iğde, kekik, keven ve sebze fideleri ve akasya en önemli bitkilerdir. Bu arada bir arakadaşımın önerisiyle arıların nektar temin etmesi amacıyla Şeker Akçaağaç dikmeyi düşünüyoruz. Bu akçaağaç; pekmez benzeri bir şerbet salgılıyor.

Herkese saygılar...

Teşekkürler,
bilgilerinizi ve resimlerinizi eksik etmeyin lütfen.

halilhadim
26-06-2008, 23:02
Bizim 2 kovan arımız var bahar'da havalar serinken 3_4 gün kadar şerbet verildi daha sonra da üzerine kat atıldı demek kat bunun için atılmış. Peki bu katlat daha sonra ayrılacakmı ? yoksa ikisi bir ara da seneye devam edeceklermi ? Benim bildiğim kadarıyla ayrılıp 4 kovan olarak yollarına devam edecekler. Ben bu arıcılığa hergecen gün biraz daha merak salıyorum herhalde emekli olunca kesin arıcılıkla uğraşırım. Arkadaşlar vermiş olduğunuz bilgiler için hepinize çok teşekkür ediyorum. Sağlıycakla kalın. Saygılar.

ikinci kat ballıktır. iki kat olarak bal mevsimine girer. Ballar alınınca da ikinci kat, kışa girerken tekrar alınabilir. İki katda da kışlamasında bir sakınca yok, çünkü kovan içi nem iki kat olarak kışlatıldığında minimum seviyeye iniyor. Arıların yolunu ayırması için ya doğal oğul **** sunni oğul verdikmek lazım geliyor.

halilhadim
26-06-2008, 23:04
Arkadaşlar bir bilgi de ben vereyim, bu gün köydekilerle konuşurken arıların kovanın dış tablasına doluştukları ve bunun akşama doğru olduğu söylendi benim tecrübem yok ama kitaptan okuduğum kadarıyla 3 sebebi var.
1 _ Arı oğul verceği zaman.
2 _ Dışarıdan gelen istilecı arılara karşı korunmak amaşlı olduğu.
3 _ Kovan da bulunan bey arıların çoğalması sonucu işçi arılar tarafından dışarı atılmaları ( Ya işçi arılar tarafından dışarı atılıyorlar **** kovanın bir köşesine hapsedilip açlıktan ölene kadar bekletiliyorlar. Sebep ise kovandaki balları boşu boşuna bitirmemeleri nede olsa sadece dölleme yapıp duruyorlar belli sayı da oldumu yetiyor fazlası imha ediliyor **** göçe zorlanıyorlar )
Bu da benim bildiğim yol. Ancak köye gitme imkanım olmadığı için sorunun ne olduğunu bilemiyorum yarın bakılacak buradan ilgilenenlere bildiririm.

Oğul mevsimi geçtiğine göre, dışarıda topak (grup ) olan arılar sıcaktan dolayı dışarıya topak olmuştur. Kovanların üzerine kalın mukavva ya da kartondan gölgelik yapılırsa bu sorun çözülür.

caucasus
27-06-2008, 08:44
Oğul mevsimi geçtiğine göre, dışarıda topak (grup ) olan arılar sıcaktan dolayı dışarıya topak olmuştur. Kovanların üzerine kalın mukavva ya da kartondan gölgelik yapılırsa bu sorun çözülür.

Kovanların üzerin de gölgelik yapması için kapatıldı. Zannedersem aşırı sıcaklardan **** diğer faktörlerden olabilir. Oğul mevsimi geçti derken sadece yaza girerken mi oğul veriyorlar ?

Tamtutulma
27-06-2008, 08:53
Yükelti sıcaklığı düşüren bir etkendir. Şöyleki deniz seviyesi 0 -1 metre kabul edilir. Yukarı doğru çıkıldıkça her 200 metrede bir derece sıcaklık azalır. Örneğin deniz seviyesindeki İzmir'de sıcaklık 35 derece iken 1,000 metre rakımlı bir yerde sıcaklık 30 derece olacaktır. Bu nedenle ilkbahardan sonra arıcılar daha yüksek yerleri tercih ederler. Rakımı yüksek yerlerde; özellikle yaylalarda her çeşit çiçek Temmuz Ağustos aylarında bile bulunur. 1997 yılının 30 Ağustos günü bir rehber arkadaşımla Kaçkar Dağlarının eteklerine çıkmıştık. Çiğdemlerin daha yeni açmış olduğunu hayretle gördük.

Tam bir flora haritası izleyen arıcı olduğunu tahmin etmiyorum. Genelde arıcılar yükselti olayını takip ediyorlar.

Arıcılıkta bir diğer önemli konuda: Kovanlarınızın üzerinde, etrafında ve yakınında yüksek gerilim hattı olmamasına dikkat edin. Yüksek gerilim hattından arılar çok rahatsız oluyor; hatta kovanları söndürebileceği bile söyleniyor.

Bir diğer konu ise: Bizim buradaki arıcılar özellikle dikkat ediyorlar, pek çok arıcının kovanlarını görme fırsatı buldum ancak bir tek istisnaya raslayabildim. Kovanların arıların çıkıp girdikleri kapıları güneye bakmalıdır.

Halilhadım Beyin de belirttiği gibi gölgeliğin- sundurmanın kovanlar için yararı çoktur.

2 hafta kadar önce babamla ziyaret ettiğimiz Muğla / Yatağanlı bir gezginci arıcı: " Pek çok kovanının söndüğünü, bir profesöre inceletmesine karşın hala nedenini bulamadığını." söyledi. Ben cep telefonu dalgalarından kuşkulanıyorum. Ayrıca bu aralar bizim burada voroa salgınıda had düzeyde.

Saygılar...

caucasus
27-06-2008, 09:00
Kovanlarımız köy de duruyorlar vadi içindeler malum köyler de evlerin araları sık değil
Birincisi kovanların yönleri güneye bakıyor.
İkincisi yüksek gerilim hattı da yok.
Üçüncüsü evlerin araları açık olduğu için cep telefonu trafiğide yok denecek kadar az
Dördüncüsü olarak kovanlar Adapazarı'ndalar yani yükseklik çok az.

Sıcaklardan,dış saldırılardan veye kovandaki bey arıların nufusunun dışarı atılmasından olsa gerek bakalım bu gün bakacaklardı haber alınca foruma eklerim.

halilhadim
27-06-2008, 23:25
Kovanların üzerin de gölgelik yapması için kapatıldı. Zannedersem aşırı sıcaklardan **** diğer faktörlerden olabilir. Oğul mevsimi geçti derken sadece yaza girerken mi oğul veriyorlar ?

En fazla nufus artışı bahar mevsiminde yaşanıyor. Koloninin oğul vermesinde nüfus birinci etkendir. Haziran ayının nerdeyse sonuna yaklaştığımız için kolay kolay oğul vermez artık. Erken ilkbaharda, arıları temizlenmiş bir kovana aktarmanın da çok faydalı olduğunu bizzat müşahede ettim. Arıcılıkta başarının en önemli anahtarı güçlü bir koloni. Eğer gücü (Nüfusu, sayısı) kovana sığmayacak kadar artarsa o zaman oğul vermeyi düşünür. aksi halde kolay kolay oğul vermez. Bu sene mevsim çok iyi. Benim iki koloni (kovan) var. Biri mayıs ayında ana kaybetmesine rağmen çok iyi durumda. Nerdeyse iki üç haftaya kadar bal hasadı yapacağım. 2001 yılından bu yana arıcılıkla amatörce uğraşıyorum. Bu iyi yıl (bereketli) olarak değerlendilebileceğim üçüncü yıl olacak. Müsait olan herkese arıcılığı tavsiye ederim. Bir uzman psikolog olarak şunu söyleyebilirim: arıcılık stresle baş etmede en etkili yöntem. Tecrübeyle sabittir, gayet nafidir.:D

caucasus
04-07-2008, 22:15
Arkadaşlar arı sokması için etkili bir yol bilen varmı. Ben bu akşam arılar tarafından sokuldum ve elim balon gibi oldu. Biraz önce böcek sokmaları için krem sürdüm. Köy maceram biraz hasarlı oldu daha sonra anlatıp resim de ekleyeceğim. Saygılar.

denizakvaryumu
05-07-2008, 23:47
Sunni oğul alarak içlerini doldurmak uygun değil. Çünkü; ana çıkması 18 gün, döllenmesi ve yumurtaya başlaması içinde on gün ilave etmek lazım. Yani bir ay gibi bir zaman. O kovan ne zaman gelişip kışa hazırlanacak. Eğer arılar sahilde kışlatılacaksa tamam, fakat iç anadolu gibi bir yerde kışlatmaya kaykarsanız, bahara söner.

Ne yapmak gerekir ?

denizakvaryumu
05-07-2008, 23:50
Sayın Denizakvaryum'u karakovanlarımız geldi ancak içleri şimdilik boş !...Suni oğul alarak içlerini doldurmaya çalışacağız.Geldiğinizde beraber inceleriz.


Sn.Turkavianvet çok sevindim, çok yakında görüşeceğiz inşallah.

bu arada fenni karakovan için bir video.
http://www.balpazar.com.tr/ArıcılıkVideoları/DağKovanı/tabid/133/Default.aspx

halilhadim
05-07-2008, 23:56
Ne yapmak gerekir ?

Evet ne yapmak gerekir, önemli bir soru. Mevsim itibariyle sünni oğul için vakit çok geç. Kovanlar boş ise, satan varsa çıta hesabı, genç analı bir koloni alın. Arı almak için en uygun mevsim mayıs başı bence. Şimdi arılar nerdeyse bal üretimini yarıladı. Yani şimdi satarlar mı bilemem. Arıcılığa yenimi başlıyorsunuz. Ankara da olsaydım yardımcı olurdum. Kitap+usta çırak, yani yaparak, yaşayarak öğreme. kolay gelsin.

denizakvaryumu
06-07-2008, 19:57
Arkadaşlar körüğün içinde ne yakıyorsunuz?

Kimisi söğüt kurusunun kimisi kavak kurusunun en iyi olduğunu söylüyor.

halilhadim
06-07-2008, 23:03
Merhaba sayın Halil Bey ;
Arıcılığa başladığım günlerde yazmış olduğum gibi bu sene bal almak gibi bir niyetim yoktu ancak günümün mesaiden sonraki bölümünde 17:00-24:00 saatleri arasında konuyu araştırıyorum.
Şu an 3 fenni kovanım mevcut.2 tanesi üstlük atılmış 19 ar çıta 80.000 er işçi arılı.3. kovanımı sırf bu iki kovanı desteklemek üzere kullanıyorum.bal sorun değil 2 çıta doğal bal almayı umuyorum.Geri kalan balları arılarımız için kullanmayı düşünüyorum.İsteseydim bu sezon arılarımı çok rahat çoğaltabilirdim.
Sorun karakovanın ölçüleriyle Langstrot kovanın ölçülerinden kaynaklanıyor.Yoksa suni oğul almak çokda zor değil.Kazan ilçesinde TKV (Türkiye Kalkınma Vakfı -Destek A.Ş.) var.Buradan yumurtlamaya hazır döllü ana arı da temin etme şansımız var.Yani 30-35 gün kazanabiliriz.
3. fenni karakovanımı 2 ye bölme ve iki hazır ana arı ile suni oğul alma imkanımız var.Bu arılarımız 20.000 er işçi arılı ve genç ana arılı olur.Kendilerine yeter ballarıda mevcutla ve geriye kalan 2 ayda tamamlayabilirler.Bu sene karakovan balı diğer iki kovanımızdan çok rahat alabiliriz.
Kazan ilçesinden Ahmet beyle geçen hafta tanışmış ve ana arı kitabıyla ana arı üretim kafesini almıştım.Ana arıları değiştirmek üzere deneme yapıyorum.
Bahsettiğim karakovanlar için ön hazırlığı yaptım.3.tek katlı ve 40.000 arılı Langstrot kovanı üretim ve destekleme faaliyetleri için kullanıyorum.Tabi risk herzaman var.Sönebilirde !...Ballık istemesine rağmen atmadım ve kapalı gözlü yavruları diğer kovanlara takviye yaptım.
Her ne kadar uzaktan amatör gibi görünüyorsamda konunun üzerinde profesyonel çalışmalar yapıyorum.Bu yıl ki en büyük çekingem kışlatma.Bölge çok soğuk ve bölgedeki arıların %85-90 ı geçen yıl öldü.Benim konuyla ilgilenmemde Dünya'daki arı ölümleriyle ilgili.Mesleğim gereği hastalık konularıyla ilgili çalışmaları kış aylarında yapmayı düşünüyorum.Uzun yıllar arı malzemeleri ve ilaçları satmıştım.Yabancı kaynakları tarama imkanımızda var.
Bu ay sonu itibariyle Artvin-Camili (Macahel) bölgesine kafkas ırkı arı konusunda teknik bir gezi yapacağız.
Önümüzdeki yıl ve sonraki yıllarda organik arıcılık konusunda projeler yapacağım.Tarım ve Köyişleri bakanlığı bünyesinde proje hazırlama eğitimi alarak 3 yıl bu konuda çalıştım.Uygulanmış ve uygulanan bütün projelere ulaşma imkanımız mevcut.

Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde organik arıcılık projesi uygulanmış.Haftasonu programlarım çok yoğun, uygun bir zamanda projeyi yakından izlemeye gideceğim.Gelirseniz misafirim olursunuz.
Sayın Denizakvaryumu , siz ve gelmek isteyen arkadaşlarla gidebiliriz.

Sayın Denizakvaryum'u sizi ziyaret edebileceğimizi yazmış; seve seve geliriz.Hele bir kendisi gelsin.Konya çok da uzak değil.Selçuk Üniversitesinden dostlarımı ziyarete gitmiştim.Yıllardır Konya Aşıklar Bayram'ına katılmayı düşlememe rağmen fırsat bulamadım.Gelmişken birde NEY alırım.
Sayın caucasus'un arıları konusundaki görüşünüze katılıyorum.Fotograflar , bilgi yetersiz.Ancak kendisinde büyük gelişme var.O kadar arı vurmasına rağmen şoka girmesinde ! Neden o kadar arı vurdu ki ? Tedbir almadınız mı ? Büyük geçmiş olsun.Arılara sakin davranırsanız körük ve elbise giymeden çok rahat çalışabilirsiniz.Arılar kolay kolay çıplak elden vurmaz ! Gelecek seferde çok daha iyi kontroller yapacağına eminim.
Arıotu ve diğer ballı bitki tohumları konusunda ağaçlar net sitesindeki arkadaşlarımızdan gelecek teknik ve materyal konusundaki destekler beni sevindirir.Destekleriniz gelecek yıllarda arı sütü, polen ve bal olarak topluma geri dönecektir.
Sevgi ve saygılarımla

Sayın Turkavianvet;
Üçüncü kovanın destelme amaçlı hazırda tutulması çok güzel, benim yıllardır hayal edip yapamadığım bir şey. Büyük kovanlardan karakovana aktarma poroblem. Çıtaların ölçüsü farklı. Tabanlarından kesmek de yeterli olmaz sanırım, çünkü boyları da farklı. Evet, ben aslen Kızılcahamam'lıyım. Nasip olursa Ağustos başında senelik izine çıkacağım. On- onbeş günümü kızılcahamam'a 21 km. olan köyümde geçirmeyi planlıyorum. Öncelikle sizin arılıkları ziyaret etmeyi isterim. Kızılcahamamdan 1987'de ayrıldım. Organik arıcılık yapılması beni çok memnun etti.
Bu gün mevsimin ilk hasadını yaptım. Bu sene Maşaallah çok güzel. Organik arıcılık konusunda yardımlarınız beni mutlu eder.
Sayın caucasus'un cesaretine hayranım. 7-8 senedir arıcılık yapıyorum, hâlâ eldiven ve çizme kullanırım. Arıdan çok korkarım. Yine de yılda bir kaç kez arı iğnesi yiyorum. Sizleri Konyaya 150 km. 1550 rakımlı Hadim ilçesinde misafir etmekten onur duyarım.

halilhadim
06-07-2008, 23:04
Arkadaşlar körüğün içinde ne yakıyorsunuz?

Kimisi söğüt kurusunun kimisi kavak kurusunun en iyi olduğunu söylüyor.

Ben doğadan toplanmış sığır tezeği kullanıyorum. vapur gibi dumanı çıkar.

caucasus
07-07-2008, 00:13
Arkadaşlar körüğün içinde ne yakıyorsunuz?

Kimisi söğüt kurusunun kimisi kavak kurusunun en iyi olduğunu söylüyor.

Ben sığır tezeği bulamadım ancak buzdolabı **** televizyon kutularının kartonlarını rulo yaptıktan sonra yakıp içine attım, fazla duman vermedi ancak ben o şekil de uyguladım. Bu işi yapanlar ilk olarak tezek kullanabilirsin diye söylüyorlar yoksa kartondan da yararlanabilirsiniz.

copur 09
07-07-2008, 09:10
Çürümüş kuru ağaç kökleri kullanırsanız körüğün içi zift tutmaz.

ozturk.kerim
07-07-2008, 13:24
arkadaşlar
mısır koçanıda güzel işe yarıyor ben karton ve koçanla çözüyorum

zooteknist
08-07-2008, 10:04
Arılar ile çalışma yapılacağı zamanın da iyi seçilmesi gerekir. Günün öğle vaktinde yani en sıcak zamanında arılar daha sakin olurlar. Bu zamanda arılarla ilgili çalışma daha kolay olabilir.

zooteknist
08-07-2008, 10:09
Aslında körüğe de fazla güvenmemek gerekir. Çünkü kovanı açmadan önce duman vermenin sebebi arılara yangın hissi oluşturmaktır. Yangın var sanan arılar peteklerdeki balı emerler böylece karınları şişer. Şişmiş karınla kıvrılıp iğnelerini sokamazlar. Daha sonra yangın olmadığını farkedip kovana geri gelirler. Ama hepsi yangın hissi ile bal emmedikleri için yine iğneleri ile sokabilirler.

caucasus
08-07-2008, 18:51
Arılar ile çalışma yapılacağı zamanın da iyi seçilmesi gerekir. Günün öğle vaktinde yani en sıcak zamanında arılar daha sakin olurlar. Bu zamanda arılarla ilgili çalışma daha kolay olabilir.

Benim bildiğim arılara akşam saatlerin de bakılması **** kontrol edilmesi gerekir ya siz **** ben yanlış biliyorum. bence tecrübeli arkadaşlar bu konuya netlik getirecektir. Akşam saatleri olarak. :)

dah-lia
09-07-2008, 08:40
arı bakımı için en uygun saat arkadaşların dediği gibi öğle vaktidir bu saatte tarlacı arılar dışarıda olur kovanda nufus azalır daha sakin bir ortam olur

ozturk.kerim
10-07-2008, 11:01
Cep telefonu arıları yok ediyorArı kolonilerinin gizemli bir şekilde yok olmasının nedeni cep telefonları mı?
Uçuk bir korku filminden alınma bir komplo teorisi gibi görünebilir ama bazı bilim adamları cep telefonlarına olan düşkünlüğümüz neticesinde global kıtlıklar yaşanacağını ileri sürüyorlar. Çünkü arıların yok olması demek tarımsal üretimin de düşmesi anlamına geliyor.

Cep telefonları ve diğer ileri teknoloji ürünü cihazların yaydığı radyasyon, doğal hayatı garip bir şekilde etkiliyor. Arı kolonilerinin ortadan kaybolması ABD’de başlayan ve sonra Avrupa’ya yayılan bir olgu. Son olarak ileri sürülen teoriye göre, cep telefonlarından yayılan radyasyonun, arıların yön bulma sistemlerini bozarak, kendi kovanlarına dönüş yolunu bulmalarına engel olduğu yolunda.

Arı kolonileri ortadan kayboluyor ama kitlesel şekilde arıların öldüğü de görülmedi. Arıların ‘kaybolması’ndaki gizemin, kovanlarına dönüş yolunu bulamayan arıların tek tek dağıldıkları yerlerde ölmesi olduğu sanılıyor.

Arıların kitlesel olarak kaybolması Amerika’da ilk defa geçtiğimiz sonbaharda dikkatleri çekmeye başlamıştı. Yıllar önce Almanya’da yapılan araştırmalardaysa, elektrik santralleri yakınlarındaki kovanlarda yaşayan arılardaki davranış değişiklikleri saptanmıştı. Landau Üniversitesinden Dr.Jochen Kuhn söz konusu araştırmayı örnek göstererek, cep telefonlarından yayılan radyasyon neticesinde arıların kovanlarına dönüş yolu bulamadığını ileri sürüyor.

CEP TELEFONLARININ SAÇTIĞI TEHLİKLER HENÜZ KEŞFEDİLİYOR

Cep telefonlarının zararları hakkındaki bilgiler yeni yeni ortaya çıkmaya başladı. Bunları destekleyecek veriler ise henüz yetersiz. Çünkü kitlesel felaketler olmadıkça, insanlarda kanser hastalıklarının oluşması ve kendisini göstermesi uzun yıllara yayılıyor.

Dolayısıyla cep telefonunun eğer kanser yaptığı tezi doğruysa, bu argümanı destekleyecek verileri 2025 yılından itibaren tıp dergilerinde görmeye başlayabileceğiz.

Finlandiya’da gerçekleştirilen bir araştırmada 10 yıldan fazla süredir cep telefonu kullanmakta olan insanların kansere yakalanma risklerinin yüzde 40 arttığı saptanırken İsveç’te yapılan bir diğer araştırma ise cep telefonundan yayılan sinyallerin beyin hücrelerini öldürdüğünü göstermişti.

caucasus
10-07-2008, 13:53
Verilen bilgiler aslın da çok güzel ancak bizlerin yapabileceği fazla birşey olduğunu zannetmiyorum yinede faydalı bilgiler sağolun.Bizim arılar çok şanslılar nede olsa dağların arasındalar şehirleşme yok .

denizakvaryumu
10-07-2008, 14:17
Cep telefonu olmasa bile tepenizde dolaşan onlarca uydu var.

Ve bu uydulardan TV - radyo-gözlem için gelen dalgaların arıları etkilemediği düşünülemez.

caucasus
10-07-2008, 15:31
Cep telefonu olmasa bile tepenizde dolaşan onlarca uydu var.

Ve bu uydulardan TV - radyo-gözlem için gelen dalgaların arıları etkilemediği düşünülemez.

Haklısınız, o zaman şöyle diyelim. Benim arılarım dağların arasın da şehirleşmeden ve tarımsal ilaçlardan az da olsa uzak oldukları için çok şanslılar.

sahmehmet
10-07-2008, 17:38
teşekürler çok aydınlatıcı olmuş gerçektende.zaten arılar sırlarla dolu canlılar hep
merak konusu olmuşlardır.lütfen konuya devam edin.
yanlış hatırlamıyorsam einstain dünya üzerindeki arılar yok olduktan sonra insanlar ancak 4-yıl daha yaşayabilir demişti.son yıllarda sıkca söz edilen küresel ısınma ile ilintili olarak arı topluluklarının ortadan kayboluşundanda söz ediliyor.amerikada önceki yıl %45 i geçen yılda %25 i yok olmuş.keza avrupada da durum farksız.almanya ve ingiltere alarm vermiş durumda.çoktan önlemler alınmaya başlamış.bizde ise henüz tık yok.geçen yıl bal sıkıntısı yaşadık(marketçi olduğum için biliyorum)satacak bal bulamadık.ve arjantinden bal ithal etti firmalar.
o en bildiğimiz firmalar bile ithal bal yedirdi bize.
bide işin gıda boyutu var ki baldan daha vahim.100 den fazla sebze meyve arılar yoluyla döllendiriliyor.ingiltere geçen yılki kayıp ın 300 milyon avro olduğunu bildirdi.
aslında yüce yaratıcı herşeyi mükemmel şekilde tasarlayıp birbirine muhtac zincirin halkaları gibi ilişki halinde yaratıyor. mesala anzer yaylarından toplanan o muhteşem bal çiçeklerde gizli başka hiçbiryerde yok.ama arılar onlardan bal toplayıp döllemese hepsi yok olacak.
tabii bu liste uzar gider böyle.saygılar

halilhadim
10-07-2008, 23:11
Sonbaharda veya bal hasadını müteakiben hemen teşvik şuruplamasını yapalım. (3-4 gün arayla 4-5defa)Varrova mücadelesini yapalım. Larvaları yavru çürüklüğü kontrolünden geçirelim. Kovanları kış boyunca nemden uzak tutalım. Bahara zımba gibi çıkarlar inşallah.

Gülizar
11-07-2008, 08:16
Merhaba,

Babamın (10 yıldır yapmıyor) eski bir arıcı olmasından dolayı arılarla uzun yıllarım geçti. Çok zeki, kendi aralarında iletişimi üst seviyede olan bu canlılara her zaman hayran oldum. çok faydalı bilgiler vermişsiniz ellerinize sağlık.

denizakvaryumu
11-07-2008, 08:29
Sonbaharda veya bal hasadını müteakiben hemen teşvik şuruplamasını yapalım. (3-4 gün arayla 4-5defa)Varrova mücadelesini yapalım. Larvaları yavru çürüklüğü kontrolünden geçirelim. Kovanları kış boyunca nemden uzak tutalım. Bahara zımba gibi çıkarlar inşallah.

Sn.halilhadim
anlaşılan siz bal hasadı yaptınız :) afiyet olsun.

Yavru çürüklüğünü nasıl anlıyorsunuz? Mücadelesi nasıl yapılıyor?Yine kovanları kış boyunca nemden uzak tutmak için ne yapmalı?

Bir de bu teşvik şuruplaması için siz şurubu nasıl hazırlıyorsunuz?

halilhadim
11-07-2008, 11:03
Sn.halilhadim
anlaşılan siz bal hasadı yaptınız :) afiyet olsun.

Yavru çürüklüğünü nasıl anlıyorsunuz? Mücadelesi nasıl yapılıyor?Yine kovanları kış boyunca nemden uzak tutmak için ne yapmalı?

Bir de bu teşvik şuruplaması için siz şurubu nasıl hazırlıyorsunuz?

Sn. Denizakvaryumu
Evet hasadın yarısını yaptım. Bal şahane kokuyor. Yavru çürüklüğünde ilk iş, göz ile yavru hücrelerinin muayenesi. Kapanmış gözlerde hafif hafif çökme ve ortasında topu iğne girecek kadar delik varmı ona bakıyoruz. Eğer çökme görülen hücre varsa, o hücreyi iaçıp içindeki yavrunun (larva veya pupa) sağlıklı olup olmadığına bakıyoruz. Beyaz yakın bir renkte ise sorun yok. Eğer larva hücre boyunca uzanmış kalmış veya dipte rengi kahverengine yakın bir haldeyse, larvayı söküp çıkarıyoruz. Zaten çıkmadan dağılır ve koyu çamur hali (Mırık, Pelteleşmiş bir görüntü) alırsa yavru çürüğü var demektir. Ölü larvaya bir kürdan batırıp, sünerek uzayıp uzamadığına bakıyoruz. Eğer çürüklük amerikan yavru çürüğü ise, (Bir defa oldu benim kovanlar) Kovanıyla beraber derince toprağa gömmeli veya arılar böcek ilacıyla söndürülerek yakılarak imha edilmeli. Ayrıca kullandığımız tüm malzeme de çukura atılmalı. Avrupa yavru çürüğü kolay, şerbete antibiyotiğini veriyoruz. Ayrıca Antibiyotikli şerbeti bir küçük pompa yardımıyla tüm arıların üzerine sıkıyoruz. arılar birbirini temizlemek için birbirlerini yalarlar ve bu sayede tüm kolohi ilacı almış olur. Yani ilaçlı şerbetle duş aldırıyoruz arılara.

denizakvaryumu
11-07-2008, 11:13
Bu durumda Amerikan yavru çürüklüğünü Allah kimseye göstermesin diyelim, toptan tüm kovanı arılarla imha etmek çok kötü bir olay :(

halilhadim
11-07-2008, 11:15
Sonbahar teşvik beslemesi çok önemli. Teşvikle ana arı yeniden bbir yumurtlama hamlesi yapar ve koloni kışa kuvvetli bir biçimde girer. Sonbaharda verilecek şerbet biraz koyu olmalı. 2 şeker bir su oranı iyi. Şerbet mümkünse bir gün bekletilmeli ve zaman zaman karıştırılmalı. 1litrelik şerbet içine yarım çay kaşığı tuz ilave edilebilir.
Ber arıları yaklaşık 5 yıldan beri iki katta kışlatıyodum. Kışın ve erken ilkbaharda oluşabilecek nemi daha iyi atıyor diye düşünüyorum. Kovanları yerden 30-40 cm. yükseğe koymak da önemli.
Bu şartlara dikkat edilerek kışa giren arıların 2,5 3 metre karın altından, bomba gibi bahara çıktığını çok gördük. Tüm arı severlere zevkli hasadlar diliyorum.
Soğuk kış gecelerin de bir tabağa süzme bal doldurulur. İçine mutfak robotunda ince çekilmiş fındık, çörek otu ve polen koyulur. ayrı bir kasede kaymaklı yoğurt koyulur ve kaşık sağ ele alınır. Bir baldan bir yoğurttan, vay anam vay. Kim tutar sizi be.

denizakvaryumu
11-07-2008, 11:22
Şimdi canım bal çekti ,ben de buzdolabında duran TEMA nın organik kestane balından bir kaşık alayım bari :D

halilhadim
11-07-2008, 11:27
Evet amerikanın her şeyi kötü...

caucasus
11-07-2008, 13:29
Arkadaşlar, ısırgan tohumunu da katmayı unutmayın. Ben de şu geçen senenin kestane balından bir kaşık alayım bari nede olsa canımız çekti hadi afiyet olsun, üzerinede bir bardak süt hımmm.

ozturk.kerim
12-07-2008, 11:55
arkadaşlar bu sıcaklarda bal yenirmi ?
demeyin sakın
çünkü bal kışın enerji verir, yazınsa serinlik verirmiş ****** hakiki bal hepinize afiyet olsun

küçük not arıları imha etmeden gerçekten amerikan çürüğü olduğundan emin olun yoksa yazık olur.

halilhadim
14-07-2008, 09:38
Arkadaşlar;
Bal akımı başladı, kimi yerde devam ediyor, kimi yerde yavaş yavaş sona yaklaşmak üzereyiz. Bu aşama da kovanların sık sık açılması iyi olmaz. Arıyı tedirgin ederek balı yemesine sebebiyet verebiliriz. Üstte yani ballıkta örüm bittikten sonra, son düzen verme işlemini yapıp arıları yaklaşık bir ay kadar açmamak üzere kapatalım. Bal akımının maksimum olduğu dönem, erkek arıların öldürüldüğü dönemdir. Şayet ana ızgarası kullanıyorsanız, iki katı ayırarak ızgara üzerindeki ölü erkek arıları çırparak temizleyiniz. Sonra tekrar ızgarayı yerleştirip, bal hasadına kadar açmamak üzere kovanları kapatınız. Şöyle bir soru akla gelebilir: ana ızgarası kullanmasak olmaz mı? El cevap: Olur, ancak, bazı analar üstte (Ballıkta) dolanıp duruyor. Hasad yapacaksınız, bir de bakıyorsunuz ki, çıtalarda kapalı pupa, larva, hatta günlük yumurta var. İşin yoksa bekle onların çıkmasını, bu arada da gecelerde soğursa (eylül geceleri), arının balı yemesi muhtemeldir. Benim ustam (mahmut bey), bu sene gibi verimli senelerde, bal akımının başladığı günlerde ana arıyı öldürüp kovanın içine bırakırdı. Yeni ananın çıkması, döllenmesi ve yumurtlamaya başlaması yaklaşık bir ay gibi bir zaman alır. Bu arada arılar yavru bakım hizmetleri olmayacağı için, balı daha çok depo ederler. Fakat bu yöntemi çok da tasvip etmiyorum. Çünkü, yeni çıkan anaların sayısını sınırlandırmazsanız, her çıkan ana koloniden bir miktar bölmek suretiyle, sunni oğul verdirebiliyor. (Bu nadir yaşanan bir durum.) 2000 yılında bu yöntemle dokuz çıtalı bir kovandan yaklaşık 38 kilo bal aldığımız oldu.

denizakvaryumu
15-07-2008, 14:14
Okuduğum yazılarda, hobici arıcı olsak bile, ana arıyı kendimizin yetiştirmesi en iyisi olduğu belirtiliyor.

Bu konuda bir yazı;

43029

Arıcı için ana arının önemi büyüktür. Arıcı kolonilerinin ana arısını hep genç ister. Arıcı için ana arı üretmek veya hazır satın almak zor değildir. Fakat kaliteli ve verimli ana arı satın almak tecrübe isteyen bir iştir. Satın alınan her ana arıdan istenilen verim alınmamaktadır.

Benim 2 yaşında olan hazır analar yaşlılık özelliklerini göstermekte ve yumurtalarından erkek arı çok çıkmaktadır. Halbuki kendi 2 yaşındaki ürettiğim ana arılarda durum farkıdır. Bu da ana arı üreticilerinin bu işi önemsemediği kanaatindeyim. Hazır ana piyasasına bakıldığında 100 dolara da ana arı var, 10 ytlye de. Zannediyorum ki ana arılar damızlık koloniden değil de sıradan kolonilerden üretiliyor. Ana arı üretilen bir arılıkta 3–5 cins arıların varlığı da ana arı üretiminin önemsenmediğini gösteriyor. Çiftleştirme kutularında döllenen ana arı için erkek arının hiç mi önemi yok?

f1, f2 hibrit nedir anlamam, çok bilmem. Ama bildiğim bir şey arıcılıkta yerli arı cinsi ve ana arıyı kendin üretmen gerekiyor. Bu yıl kendi ana arımı kendim üretmeye karar verdim.


Janterimiz veya çiftleştirme kutularımız yok ki. Ruşet kovanımız da yok. Ne yapacağız. Bölme tahtalarından ruşet kovan oluşturduk. Bölme tahtası yazında bir işe yarasın değil mi?

2 damızlık koloni seçtim. Beğenmediğim 3 verimsiz yaşlı analı koloniyi de feda ettik. Kolonilerin üçte birini yeni ana üretimi için kullandık.

Verimsiz kolonilerden iki kapalı yavrulu ballı arılı çerçeve seçtik. Ortasına da damızlık koloniden kapalı yavrusu çok olan ve günlük yumurtası bulunan arılı çerçeveyi 2 çerçevenin ortasına yerleştirdik. Ortadaki oluşturulan ana gözlerinden en iyisi seçilip 2–3 tane bırakılacak. Böylece 3 çerçeveli bölmeden yeni ana arı üreteceğim.

Her ihtimale karşı verimsiz analar bırakıldı ve geri dönecek ergin arı için kabartılmış çerçeve kovana verildi. Damızlık kolonilerde sadece ballı çerçeveler kaldı ve ana arının yumurtlaması, geri dönen ergin arılar için kabartılmış çerçeve verildi. Bu damızlık koloniler ölene kadar arılıkta yaşayacak. Vefa İstanbul’da bir semt değil. Yeni ana arılar faaliyete geçince bölünen yaşlı analı verimsiz koloniler yeni ana bulunan kolonilerle birleştirilecek. Bal hasadından sonrada yaşlı anası bulunan koloniler yeni analı kolonilerle birleştirilecek. Bu yıl yeni analı kolonilerden bir şey beklemiyorum. Bunlar gelecek sene için yetiştiriliyor.

Yeni ana arı üreteceğim kovanlara çeyrek kek verildi ve bir müddet daha şerbetlemeye devam edilecek. Bu yılın yeni ana arılarını üretmiş olacağız. Her işi kendin yapar iseniz, işinizde başarı o kadar artıyor.

Hafta sonu sadece yeni ana arı üretmek için bölme yapacak kadar güzel hava bulabildik. Diğer kolonilerin bakımı haftaya kaldı. Havanın bozuk olması ergin arıların geri eski kovana dönmesini önlediğini tahmin ediyorum.

http://ahmet-hanci.blogspot.com/search?updated-min=2008-01-01T00%3A00%3A00-05%3A00&updated-max=2009-01-01T00%3A00%3A00-05%3A00&max-results=50


Bu sene ana arı kutularımda son seferde 5 de 2 tutturabildik. Yani üç tanesinin anası ortalarda yok. Bende geçen hafta aşağıda görülen resimdeki yanyana tek tahta kapak üzerinde duran üç kutuyu birleştirdim. Bunun için poliüretan levhadan hazırladığım ve ortalarına sinek teli taktığım bölme tahtaları ile uzun 19 çıtalık tek karakovanı üçe böldüm. Arıları her bir bölüme aktardım. Bu haftada aradaki bölmeleri alıp hepsini bir araya getirdim. Dış kısımlarına birer temel petek verip bıraktım. Bu kara kovan artık temel oluşturacak buradan kutulara yavrulu ve arılı çerçeve nakli yapacağım. Bu uygulamayı ilk akıl eden Ali Türktür nadirde olsa böyle isabetli fikirler üretir o nedenle bende deniyorum. Bu karakovan sayesinde elde çıkmaya hazır meme olmasa bile zincir kopması felan olmayacak anasını ayırdığınız kutuyu birleştirin gitsin. Yeniden meme yaptınız bölün işlem tamamdır. Bu karakovan kışıda çıkarırsa seneye değmeyin benim ana arı üretme keyfime. Hatta bu seneki yeni kızlarıma bile zemin teşkil ettirebilirim bunlara. Soldaki iki tane ise katlı kutu sistemi ile birleştirildi araya tül perde parçası konup bir hafta bekletildikten sonra bu hafta sonu birleştirildi.

http://ariciilkyardim.blogspot.com/2008/06/karakovan.html

denizakvaryumu
15-07-2008, 16:04
http://mehmetyuksel1.blogspot.com/2008/07/sezon-bitmek-zere-gelecek-sene-iin.html

Değişik bir formik asit uygulaması.Ve varroa için tuzak erkek gözlü çıta.



Ne çabuk sezon bitti :( Teşvik uygulamasına başlayanlar var, yanında formik asit.

http://mehmetyuksel1.blogspot.com/

halilhadim
15-07-2008, 21:23
Kışa girmeden ana arıları kendimiz yenilesek mi acaba? Yoksa baharı mı beklesek?

denizakvaryumu
16-07-2008, 01:01
Ağustos ayında ana arı yenilenebilirmiş.

denizakvaryumu
16-07-2008, 01:23
Ekolojik Bal Üretimi:

Uluslararası ekolojik bal üretimi kurallarına göre: Temel petekleri % 100 saf balmumundan oluşan, glikoz ve sakkaroz içermeyen, yani surup ve kekle besleme yapılmayan, ruhsatlı olsalar bile arı sağlığı için kullanılan sentetik kimyasal ilaçları kullanmadan tamamen doğal floradan yararlanılarak üretilen ballara Ekolojik bal sertifikası verilmektedir.
Ekolojik bal sertifikası alabilmek için kontrol firmalarına müracaat edilmekte üretimin yukardaki şartlara uygunluğu kontrol firması tarafından denetlenmekte ve üründen alınan örnekler uluslararası agredite labaratuarlara gönderilerek analiz edildikten sonra sertifikalandırılmaktadır.

TÜM–ARI A.Ş. Artvin’de Ekolojik bal üretim programını başlatmış, denetimler sürdürülmektedir.

http://www.macahelas.com/EkolojikBalUretimi/EkolojikBalUretimi.htm

Arkadaşlar,
kek ve şurupsuz arıcılık gerçekten mümkün müdür?

talkativeman
16-07-2008, 08:35
arkadaşlar arıcılıkla ilgili yazılarınızı okumaya başladım gercekten cok güzeller seneye ilkbahara doğru bende 10 kovanlı arıyla baslayacagım benım ısım dolayısıyla arı ılacları ve malzemelerı elimin altında bırde kovanları koyacagım yerde zirai ilacların kullanılmaması benımde ıcımı rahatlatıyor ise basladıgım zaman sızle calışmalarımı paylasırım

caucasus
16-07-2008, 13:05
Arkadaşlar vermiş olduğunuz bilgiler ve linkler için çok teşekkürler. Ben kısmetse bu hafta sonu izine çıkacam ve köy de arılarla uğraşacam ****** bilgi ve becerim kadar.
Bu sezon da yapmam gereken önemli şeyler nedir biraz daha bilgi alabilirsem çok iyi olur.
Bir de ana arının yaşını nasıl tahmin edebilirim ve kovan için de kolay bulmanın yolu varmıdır.
bilgiler için teşekkürler bu ara da izine çıkabilirsem 25 gün sonra görüşmek üzere. Sağlıycakla kalın.

halilhadim
16-07-2008, 22:36
Sayın caucasus;
Bu sezonda bal sağımı ve sonbahar teşvik beslemesi, varroa mücadelesi yapılmalı. Ana arının üzerinde yaşını belirten boya yoksa, yaşını bilmek zor. Yine de bir kaç küçük ayrıntı var. Ana arının arka segmentleri iyice uzadıysa ve rengi koyulaştı ise, yani siyaha yakın bir renk aldıysa, ananın iki yaşında olduğu düşünülür. Yine de bu bilgi güvenilir ve geçerli bir bilgi olarak değerlendirilmemeli.
Arıyla olan iştigaliniz artıkça kovan içinde ananın bulunmasını daha pratik yapacaksınız. Maske, eldiven ve çizme kullanmanızı tavsiye ederim. Kolay gelsin.

caucasus
16-07-2008, 23:02
Teşvik beslemesi için daha zaman var zannedersem artık sağım yapıldıktan sonra beslemeye de geçerim ancak, bir müddet buralar da olamıyacam zaman buldukça buradan takibe devam edecem. teşekkürler.

copur 09
17-07-2008, 01:25
Yaşlı ananın kanat uçları biraz deforme olmuştur. Rengi ananın cinsi ile ilgilidir.

caucasus
19-07-2008, 11:15
Arkadaşlar bu gün itibariyle 25 gün tatildeyim, burada kazandığım biliglerimi köy de uygulamaya çalışacağım. Herşey gönlünüzce olsun.

Turkavianvet
19-07-2008, 15:38
Merhaba Arıcı Arkadaşlar ;
Çamlıdere gezimizde fotograf makinesini almayı unutmuştum.İlgili şube müdürlüğü personeli arkadaşların çektiği fotografları isteyeceğim.
Gitmişken iki adet organik arıcılıkta kullanılan yarım ballıklı boş kovanlardan satın aldım.
Ballık taktığım kovanlarda ana arı ızgarası koymadığımdan bal hasadı yapamıyordum.Asistanım Serkan Şekerci'yle beraber birer gün ara ile iki başarılı operasyon yaptık.
20 şer çıtalı arılardan önce ana arıyı bulduk.Ardından bir günlük yumurta aradık.Ana arının gezdiği petek 1 günlük yumurta doluydu.Ana arıyı elle incitmeden naklettik.Ana arılı üstü bal altı polen ortası kapalı gözlü veya larvalı , yavrulu 6'şar petekli başka bir kovan arı yaptık.
13-14 çıtalı 3/4 bal , 1/4 yavrulu ve bir günlük yumurtalı petekleri olduğu kovanda bıraktık.Bal hasadım 21 gün sonra kesin !...Ankara'daki arkadaşları bal yemeğe davet ediyorum.2-3 çıta doğal petek mevcut.
Yarın 3 kovan arıyı 50 da yonca 150 da ve üzerinde ayçiçeği olan bir yere nakledeceğim.Sayın Denizakvaryumu'nun karakovanında bazı uygulamalar yaptık.Şu an 7 çıta'dalar , mecburen yavru yapması ve kendisini toparlaması için temel petek takmıştım.Geriye kalan çıtalara 0,5 cm -1 cm temel petek takarak doğal petek örmelerini sağlayacağız.Sanıyorum bu sene Sayın Denizakvaryumu da doğal bal yiyebilecek.Kendisini 6 gözle bekliyoruz.(Ben ve asistanlarım)
Bu gün 3-5 yıldır arıcılık yaptığını söyleyen bir vatandaşımızı ziyaretimiz oldu.Kovanlarını gözden geçirdik.Hayretler içinde kaldık.Hiç ilgilenmemiş ve bilgisizdi.Bir iki ufak operasyonla oğullara düzen verdiysekte büyük operasyonları başka zamana erteledik.
Geçen hafta içinde iki gezginci ve bir sabit arıcı kovanlarıma baktılar.Yaklaşık 30-40 yıllık gezginci arıcıların iltifatlarına mazhar olduk.''Bizim kadar işçiliğiniz var.'' dediler.
Hasattan önce sipariş bile almaya başladım.Çok hoş bir duygu :)
Ballı bitkiler , çiçekler ve tohumları konusunda yardımcı olabilecek Ankara ve çevresindeki arkadaşları hasada bekliyorum.Tabi tüm Türkiye'den yolu Ankara'ya düşenleri beklerim.
Muhabbetiniz bal olsun.
Sevgi ve saygılarımla

halilhadim
21-07-2008, 02:30
20 şer çıtalı arılardan önce ana arıyı bulduk.Ardından bir günlük yumurta aradık.Ana arının gezdiği petek 1 günlük yumurta doluydu.Ana arıyı elle incitmeden naklettik.Ana arılı üstü bal altı polen ortası kapalı gözlü veya larvalı , yavrulu 6'şar petekli başka bir kovan arı yaptık.
13-14 çıtalı 3/4 bal , 1/4 yavrulu ve bir günlük yumurtalı petekleri olduğu kovanda bıraktık.Bal hasadım 21 gün sonra kesin !.
Sn. Turkavianvet;
Kovan ana arısız mı kaldı, anlamadım? Günlük yumurtalı kovan yeni ana çıkaracak yani, bu arada da yavru faaliyeti olmayacağı için, balı çokça toplayacak hemi? :)

Turkavianvet
21-07-2008, 21:32
Merhaba Arıcı Arkadaşlar ve Sayın Halil Hadim :
Sayın Halil Bey tam olarak ne sorduğunuzu anlamadım ancak anladığım kadarıyla cevaplayayım.
Başlangıçta 3 kovan 10 ar çıtalı arım vardı.Bu arılardan 2 tanesine üstlük attım 1 tanesini de arının sönme pahasında takviye arı olarak kullandım.
Bu tek taklı arıdan yaklaşık her hafta 1-2 yapalı yavru gözlü arı alarak diğer kuvvetli kovanlara arısız naklettim.Böylece üstlük atılı kovanlarım 20 şer çıtalı ve ballık kısmı 3/4 ü ballı 1/4 üde değişik dönemlerde yavrulu halde kaldı.Arıları ve arıcılığı bu sene için uygulama yılı kabul ederek her türlü deneyimsel, bilimsel ve kitabi bilgileri uyguluyorum.Risk her zaman var elbette.Anlatımınızdan tam olarak ne sorduğunuzu çıkartamadım.Gelişmeleri sizinle beraber izleyebiliriz.
Özelimden adres ve telefonlarımı vereyim.Buyrun 8-9-10 Ağustos'ta misafirim olun.Gördüklerinizi siz sitede resimli şekilde anlatın.
Çok bal almaktan kastınızı tam anlamadım ancak benim beklentim 1.günlük yumurta olan tek bir çıta koyduğum ballıklı arılarım şu an 13 ve 15 çıtadalar diğer ayırdığım ana arılı kovanlar ise çok özel bir alandalar.
Beklentim ana arısız kalan kovanlarımdaki bütün yavru arılar çıkacak ve bal olacak kovan mevcudu çok düşecek ve rahatlıkla hasat yapacağım.
Bu gün kontrolde çok sayıda ana memesi vardı.Her iki kovanda 15-16 civarında ana arı memesi gördüm.Yaklaşık 16 günde yeni ana arı çıkacak 5 gün dinlenecek çiftleşecek ve yeni yumurta yapacağı zamana kadar yeni yumurta ve yavru olmayacağından ve işçi arıların çoğu öleceğinden geriye kalan değişik dönemdeki günlük yumurta , kapalı gözlü yavru **** kovan içindeki arıların sayesinde kovanın sönmeyeceğini tahmin ediyorum.
Böldüğüm ana arılı kovanlardan bal hasadı beklentim yok.Çok güzel bir yerdeler ve kendilerini toplayacağını düşünüyorum.
Sizi ilçeme davet ediyorum.Buyrun gelin.Gelişmeleri beraberce görelim.Belki sizce yanlış yaptığımı düşündüğünüz nokta varsa görüşünüzü açıklayabilirsiniz.
İki ballıklı kovanda şu an yaklaşık 20 şer kilo bal olduğunu düşünüyorum.Tamamlar mı , yer mi , kovan söner mi ? Gelişmeyi görmek istiyorum.Bu iki kovana döllenmiş ana arı ve ana arı ızgarasıda verebilirdim ancak ben ana arı üretimini görmek istedim.
Şu an için 5 kovan arım var.3 ünde ana arı var.6-7-10 çıtadalar.Bu arılardan bal beklentim yok.Kendilerine yetesi balları yaparlarsa yeter.
Diğer iki ballıklı ana arısız kovanımdan ise yaklaşık 40-50 kilo bal hasadı yapacağımı düşünüyorum ancak kovan söner mi? ana arı çıkar mı? arı kendini toparlar mı? gibi konuları hep beraber izleyebiliriz.
Beklentilerim çok bal alma beklentisi değil ? Arılarımdaki uyguladığım çalışma sisteminin sonuçları !
Sizin sorunuzun cevabı bu iki kovan arı sönerse 50 kilo bal hasadı yaşarsa 50-32=18 kilo bal hasadı.
Benim görüşüm arıcılık araba sürmeye çok benziyor.Şartlar ve kovan size yapacağınızı söylüyor.Değişik bölgelerden arıcı arkadaşlarım var.Hepsinin kendilerince doğruları var.Ben kendi sentezlerimi ve düşüncelerimi uyguluyorum.
Bu yıl onlarca gezginci profesyonel arıcı , sabit arıcılarla uygulamalarım ve sohbetlerim oldu.
Sevgi ve Saygılarımla

halilhadim
22-07-2008, 23:30
Tamam, tam benim ustam Mahmut Bey gibi bir arıcısınız. Yaptığı operasyonlar nedeniyle operasyon mahmut olarak anılıyordu.:) Yaptığınız uygulama bence de güzel. Sonuçlarını görmeyi ben de isterim. Böldüğünüz kovanlarda ana varsa, ötekilerde ana çıkarıncaya kadar geçen sürede yavru beslemesi olmayacağı için daha fazla bal toplar diye düşünüyorum. İlk ve öncelikli amacınız bal olmasa da, bal tutanın parmağını yalaması gerekir diye düşünüyorum. Ağustosun ikinci haftasında senelik iznimi kullanmak üzere Kızılcahamam'a geleceğim. Nasip olursa görüşürüz. Kolay gelsin

Turkavianvet
24-07-2008, 00:26
Merhaba Sayın Halil Bey ;
Ustanız Operasyon Mahmut'u merak etmeye başladım.Yaşıyor mu ? Arıcılığı kapasite ve verimlilik açısından nasıl yapıyordu?Kaç kovan arısı vardı ? Yılda ne kadar bal hasat ediyordu?
Bize operasyonlarından, uygulamalarından örnekler verebilirmisiniz?
Ustanızı ve sizi arıcılığınızla tanımak istiyorum.
Sevgi ve Saygılarımla

denizakvaryumu
25-07-2008, 14:35
TEMA Vakfı, arı sayısındaki azalmanın boyutlarını bir raporla ortaya koydu. Rapora göre, 2 yılda sayıları % 50 azalan arıları, iklim koşulları ve bilinçsiz üretim tehdit ediyor.

TEMA Vakfı'nın ''Türkiye Arıcılığındaki Tehlikeler'' raporunda, arılarda 'yanlış arıcılık uygulamaları' ve iklim koşulları nedeniyle yüzde son iki kışta 50 azalma olduğu belirtildi.

Raporda, Türkiye'deki 4,5 milyon bal arısı kolonisinin, koloni başına 17 kilogram bal verdiği ve yılda 50-60 bin ton bal üretildiği kaydedildi.

Türkiye'deki 20 koloniden sadece bir tanesinin ana arısının değiştirilebildiği belirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi:

''Bu ana arıların da damızlık vasıfları ve kaliteleri kontrol edilemedi. Türkiye'de bal kalitesi denetimi yok denecek kadar yetersiz ve göstermelik. Ticari früktozlu ve sakarozlu ballar yaygın olarak pazarlanıyor. Yanlış arıcılık uygulamaları ve olumsuz iklim koşulları nedeniyle son iki kışta yüzde 50'yi geçen koloni kayıpları oldu, bal üretimi düştü. İhracat durdu, ithalat başladı.''

''BİR DAMLA BAL İÇİN 120 BİN ÇİÇEĞE ZİYARET''

Raporda, bal arılarının nektar ve polen toplamak için çiçekleri ziyaret etmesinin, onların döllenmesini ve ürünün oluşmasını da sağladığı belirtilerek, arıların bir damla bal üretimi için yaklaşık 120 bin çiçeği ziyaret ettikleri kaydedildi.

Bitkilerin gelişmesinde, tarımsal ürünlerin oluşmasında ve hayvancılığın ana girdisi yem bitkilerinin veriminde, arıların, su ve gübre kadar önemli olduğu ifade edilen raporda, ''Özellikle zararlı böcek mücadelesi yapılan tarım alanlarında diğer dölleyici böceklerin ölmesi nedeniyle döllenmede mutlaka bal arısına ihtiyaç duyulduğu'' vurgulandı.

Raporda, Türkiye'nin bir kıta gibi yedi ayrı iklim özelliği gösterdiği, 12 bin bitkisinin büyük bölümünün nektarlı ve polenli olduğu hatırlatılarak, bozuk mera ve orman alanlarının rehabilite edilmesine paralel olarak ballı bitkilerin miktar ve çeşit olarak daha da artacağı vurgulandı.

''AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ''

Türkiye'de eğitim, damızlık, arı sağlığı ve bal kalitesinin kontrolü gibi önemli sorunlar bulunduğu ve arıcılığın usta çırak ilişkisiyle öğrenildiği ifade edilen raporda, modern arıcılık tekniklerinin hala üretici tabanına benimsetilemediği savunuldu.

Her yıl Türkiye'de damızlık değeri yüksek en az 2,2 milyon ana arı kullanılması gerektiği ve TÜBİTAK'ın yürüttüğü bir araştırma sonucunda Bitlis'te yüzde 42, Diyarbakır'da yüzde 49, Hatay'da yüzde 52 oranında ''Amerikan yavru çürüklüğü'' tespit edildiği bildirilen raporda, şu görüşlere yer verildi:

''Avrupa Birliği mevzuatına göre, 'Amerikan Yavru Çürüklüğü' görülen kolonilerin yakılması gerekir. AB'ye uyum kuralları gereği Bakanlar Kurulu 'Bu mevzuata uyacağım' diye imza atmıştır, ancak Türkiye'de böyle bir uygulama başlatılamamıştır. Üretimde neredeyse sağlıklı koloni yokken Tarım Bakanlığı'nda arı hastalıklarını teşhis edip doğru tedaviyi önerecek teçhizli ve yetkili bir arı hastalıkları laboratuvarı bulunmamaktadır. Yaygın olan hastalıklara karşın ülke genelinde uyulması gereken tedbirlerle ilgili bir politika da geliştirilememiştir. Üreticiler yoğun arı hastalıkları ile bulaşık kolonileri tedavi etmek amacı ile pek çok kimyasallar kullanmaktadırlar.''

''PETEKLER, PETROL ÜRÜNÜ NAFTALİN VE PARAFİNDEN''

Türkiye'de naftalin kalıntısız ve parafin katkısız temel petek bulunmadığı bildirilen raporda, bu peteklerin balla birlikte tüketildiği iddia edildi.

Naftalin ve parafinin petrol ürünü ve kanserojen olduğu, petekli bal tüketim alışkanlığına sahip tüketicilere temel petekler olmadan petekli balları nasıl yiyeceklerinin anlatılması gerektiği vurgulandı.

Üreticilerin ise son yıllarda sakarozun yerine daha ucuz olduğu için glikoza ve früktoza yöneldikleri belirtilen raporda, şunlara yer verildi:

''Bu sahtecilik daha da yaygınlaşmış, hiç arı görmemiş ticari şekerler doğrudan bal diye satılır olmuştur. Ticari glikoz ve früktozun piyasa değeri 1 YTL civarındadır. Bu sanayi ürünleri doğrudan veya doğal balla karıştırılarak en az 7-8 YTL ye bal diye satılmaktadır. Bu durum şekersiz bal üreten ve pazarlayanların aleyhine haksız bir rekabet yaratmaktadır. Nitekim binlerce doğal bal üreticisi balını maliyetinin altında satmak mecburiyetinde kaldıkları için üretimden vazgeçmişler ve arıcılığı bırakmışlardır. Diğer taraftan bal diye ticari früktoza kilogram başına en az 7-8 YTL ödeyen tüketici kandırılmaktadır.''

ARI ÖLÜMLERİ YÜZDE 50-60'LARA ULAŞTI

Türkiye'de son iki yıldır kitlesel arı ölümleri görüldüğü, ilk olarak 2007'de Hatay'da 32 bin koloninin öldüğü anımsatılan raporda, Adıyaman, Ardahan ve Ankara'da yüzde 50- 60'lara varan arı ölümlerinin gerçekleştiği bildirildi.

Son yıllarda ülke genelinde yaşanan kuraklığın arıcılığı olumsuz etkilediği, 2006 ilkbaharında yaşanan soğukların arı florasını dondurduğu ve kolonilerin de sonbaharda genç nesil yetiştiremedikleri aktarılan raporda, damızlık arıların geniş ölçekli kullanılmaması, kullanılanların vasıfsız olmaları, arı hastalıklarının yaygınlığı ve arıların ''Genetiği Değiştirilmiş Organizma'' (GDO) içeren früktozla beslenmeleri gibi nedenlerden hassaslaşan ve zayıflayan kolonilerinin yaşanan olumsuz iklim koşullarının da tetiklemesi ile öldükleri kaydedildi.

Raporda, şöyle denildi:

''Yıllık bal üretimi 60-65 bin tonken, arı ölümlerine paralel olarak iklimsel nedenlerle flora yetersizliği de etkili olmuş, 2007 üretim sezonunda bal üretimi yarı yarıya azalmıştır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 8 bin ton bal ithaline izin vermiş, arı ve bal cenneti Türkiye, bal ithal eden ülke konumuna düşmüştür. Arılara pancar şekeri yedirilerek üretilen balların bir laboratuvar analiz yöntemi henüz Türkiye'de bilinmemektedir. Pancar şekeri ile bal üretimi Türkiye'de olduğu gibi başka ülkelerde de yaygındır. İthal ballar vitrinlerdedir. Nasıl üretildikleri bilinmeyen ancak dünya piyasasında yaklaşık 2 dolar olan bu balları tüketicimiz en az 10 dolara yemeye devam etmektedir.''
TEMA Vakfı'nın hazırladığı raporun tümüne şu linkten ulaşabilirsiniz


http://www.tema.org.tr/TurkiyeAriciligindakiTehlikeler.pdf

http://www.haber10.com/haber/131928/

halilhadim
25-07-2008, 16:10
Merhaba Sayın Halil Bey ;
Ustanız Operasyon Mahmut'u merak etmeye başladım.Yaşıyor mu ? Arıcılığı kapasite ve verimlilik açısından nasıl yapıyordu?Kaç kovan arısı vardı ? Yılda ne kadar bal hasat ediyordu?
Bize operasyonlarından, uygulamalarından örnekler verebilirmisiniz?
Ustanızı ve sizi arıcılığınızla tanımak istiyorum.
Sevgi ve Saygılarımla

Evet, Mahmut Bey Konyaya tayin olduktan sonra arıcılığı bıraktı. Yaklaşık 12 kadar kovanı vardı. Kovanlarında temel petek kullanmazdı. Mevsimin iyi olduğu yıllarda bir kovandan 30-35 kilo bal alırdı. Oğul olduğu zaman, hemen anaç kovanda ne kadar yavrulu çıta varsa arısını silker ve oğul kovana verirdi. Oğul zaten hızla gelişir, bir de böyle yavrulu çıta desteği olunca, altını (kulukkalık) hemen doldurur, üç beş gün içinde, ballığı da örer ve bir tur yumurtlar. Yumurtalamayı müteakip hemen ana ızgarası atılır.
Anaç kovana da, ikinci oğulu verdirmemek için beyevlerini (ana memeleri)hemen bozardık. Yavrulu petekleri de alındığı için oğul arzusu söner. Ama oğul kovandan 8-9 çıta bal hasat ederdik. Tabi bütün bunlar mevsimin iyi olduğu senelerde olacak işler veya erken ilkbaharda arıların çalışabileceği bir yerde kışlatıldığında. Bizim Hadim İlçesinin aladağ bölgesi kışlatma için çok uygundur. Şubat başında sütlük dediğimiz otlar çiçek açar. Sütlükte bol polen bulunur. Tam bu mevsimde yani şubat başında kovanlara kek verildiğinde ve teşvik beslemesi için hafta da bir iki defa bir litrelik 1/1 oranında şeker şerbeti verildiğinde arı süper oluyor. Bal toplama mevsimine tam kadro tarlacılarla giriyor.
Benim adetimdir, ustamdan da öyle gördüm, eğer arıda oğul arzusu varsa, oğul vermesini engellemeyiz. Bazı arıcılar, ana memelerini (Beyevleri) sık sık kesmek suretiyle engel oluyorlar. Bilemiyorum Psikolog olduğum içinmidir nedir, ben arının doğal hâline bırakılması taraftarıyım. Oğul vermek istiyorsa buyursun versin. Oğula engel olmak, benim felsefemde bir kadına çocuk doğurmayı yasaklamak gibi bir şey.
Aslında bizim arıcılığımız bir hobiden öte bir şey. İnsan için iyi bir örnek. Arılar topladıkları balı yemeden ölüyorlar. Bu bana dünya hayatının geçici olduğunu düşündürüyor.
Son olarak, Ankaraya geldiğim de eğer uygun vaktim olursa sizi arayacağım. Selam ve saygılarımla...

Turkavianvet
26-07-2008, 01:44
Merhaba Arıcı Arkadaşlar ;
Sebepler , ortam ve merakla bu yıl tekrar başladığım arıcılık maceramız bambaşka bir mecraya doğru gidiyor.Hayırlısı...
Birkaç yıl içinde Dünya'daki arı kolonilerdeki ölümler bir Veteriner Hekim olarak ilgimi çekiyordu.Bu kış hastalıklar ve diğer etkenleri sistematik olarak irdelemeyi ve bilimadamları ile tanışmayı umuyorum.
Sayın Halil Bey'in ustası Mahmut Bey gerçektende benim uygulamalarıma benzer uygulamalar yapıyormuş.Ben biraz geç başladım.Haziran ayında aldığım arılarımın güçlü olması bana bu uygulamalar için cesaret verdi.
Bu günlerde bulunduğum bölgede polen ve nektar hemen hemen kurudu.Arılarımı naklettiğim özel alanda ise yonca ve ayçiçeği var.Bakalım ne yapacaklar.
Bu ayın 29'una Artvin Camili ( Macahel ) bölgesine 3-4 günlüğüne gideceğim.Kafkas arı ırkımızın gen merkezi olan bölgedeki arıcılık faaliyetlerini yakından görme fırsatımız olacak.
Bu gezi sonrasında arıcılık konusunda gelecek yıl ki planlarımı gözden geçireceğim.
Gelecek yıl için uygun bir tarlaya arı otu ekmeyi düşünüyorum.Sitemizden birçok yeni fikirler ediniyorum.Örneğin hem nektar ve polen kaynağı hemde ekonomik değeri olan kekik gibi bitkiler dikkatimi çekiyor.
Ülkemizdeki meraların ıslah edilmesiyle hem hayvan yemi elde edebilir hemde arıcılık yapabiliriz.Meraların ıslah edilmesi uzun bir zaman alacağa benziyor.Bu sebeple arıcılık faaliyetleri için özel ekimler yapılabilir.Değişik zamanlarda çiçek açan parsellenmiş alanlar olabilir.Böylelikle yılın 5-6 ayında çok verimli arıcılık yapılabilir.
Arıcılığı tozlaşma (polerizasyon) amacıyla da değerlendirmek gerek.Ancak geleneksel çiftçilerimizi ikna etmemiz çok zaman alacak.Amerika ve Avrupa da başlı başına bir sektör olan tozlaşma amacıyla arı kolonisi kiralama henüz ülkemizde önemi anlaşılmamış bir konu !...
Gelecek yıl için arı kovanı arayışlarımda ülkemizde pek çok arı kovanı tipi olduğuna şahit oldum.
Geçen hafta Hatay'lı genç bir gezginci arıcıdan Hatay tipi arı kovanı hakkında boş bir kovan üzerinde bilgi aldım.Hatay tipi arı kovanında yayla sıkıştırılabilen bir zincir vardı.Bu arıcılarımız ballığı ayırmadan iki katlı olarak arılarını nakledebiliyorlar.Fakat kovan ağır olacağından indirme bindirmeyi nasıl yapabildiklerini tam anlayamadım.Belki de iki kişiyle çalışıyorlar.
Ordu tipi, Adana tipi , Organik tip ( Dadant-Langstrot karışımı ) gibi pek çok değişik ölçü ve yapıda arı kovanı mevcut.
İnternetteki yabancı sitelerdeki arı kovanları (Almanya ) ve çalışma teknikleri çok ilginç !...
Fırsat olursa Almanya'da ki kovanlardan örnek getirtmek istiyorum.Çizimleri , ölçüleri konusunda Almanya daki arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim.
Rusya ve Çin'deki arı kovanları ve çalışma teknikleri hakkında bilgisi olan arkadaşlar yardımcı olursa çok iyi olacak.
Arı kovanları , arıcılık uygulamaları konusunda yeni veya özgün fikri olan arkadaşlar sitede yazabilirse o fikirlerden yararlanabilir ve uygun olanları uygulayabiliriz.Uygulamış **** sadece fikirde kalmış olması farketmez.
Sevgi ve Saygılarımla

dah-lia
26-07-2008, 09:05
sayın turkavianvet benim yıllar önce bir dostuma almanyadan getirtdiğim çok güzel almanca arıcılık kitabım var ismi die honigbiene ( vom bienenstaat zur ımkerei ) içinde almanyadaki arıcılık uygulamaları - ana arı yetiştirilmesi - arı kışlatma- bal hasadı - tarihçesi - kovan ölçüleri almanyadaki çiçekli bitkilerin isimleri çok güzel bir kitap tavsiye ederim almanca bilmediğim için ben bazı kısımlarını tercüme ettirmiştim hatta almanyadan ana arı getirmeye bile kalkışmıştım malesef beceremedim saygılarımla

copur 09
26-07-2008, 19:47
Sanırım küresel ısınma nedeniyle kovan ve çerçeve ölçülerini küçültüp; birazda izolasyon gerekli. Çünkü kovanda arı nüfusu azalınca karakovan petekler sıcaktan harap oluyor.

denizakvaryumu
26-07-2008, 20:13
Arı nüfusu ve sıcaklık arasında ne gibi bir ilişiki var ? Nüfus azalınca kovan daha soğuk olmaz mı?

Turkavianvet
26-07-2008, 22:14
Merhaba Arkadaşlar ;

Sayın Çopur 09 un cümleleri bir birinden bağımsız iki cümle gibi görünüyor.

1. Cümledeki kovanı küçültmek fikrine katılmıyorum.Arılar doğal halde yeterli balı , poleni depolayabilecek ve yumurtlayabilecek alanları seçerler.Bu gün yaygın kullanılan modern kovan ölçülerinin (Langstrot ve Dadant tip) bilimadamları ve arıcıların yüzyılladır süren deneyimleri sonucu ortaya çıktığını biliyor ve düşünüyorum.

1.Cümledeki izalasyon (yalıtım) kelimesine ise tamamen katılıyorum.İzalasyon hem yazın hem kışın gereklidir.Yazın aşırı sıcaklar kışın ise aşırı soğuklar ve ısı kaybı söz konusu.Bu amaçla strafor (köpük) malzemeden yapılmış kovanlar mevcuttur.Strafor tipi kovanlar kışlatma ve bahar aylarında yavru verimi üzerine olumlu etkileri var. Konuştuğum pek çok arıcı strafor kovanların pek çok olumsuz yönününde olduğunu ve bu nedenlerle tercih etmediklerini söylediler. Bunlar ısı işlemi uygulanamaması , kelebek ve güve gibi zararlıların temizlenememesi gibi pek çok nedenler söylediler.

Böylece arı nüfusu azalınca ısı kontrolü zor olacak ya da sağlanamayacaktır. Çopur 09 bunu önlemek için kovanı küçültmeyi ve ısı yalıtımını öneriyor.
Denizakvaryumu'nun yaklaşımıyla aynı yani.

2. cümle ise tamamen bağımsız ve yaz aylarında aşırı sıcaktan peteklerin etkilendiğini balın ve balmumunun eridiğini belirtmiş.Bunu önlemek için kovanlardaki izalasyonu önermiş.Arılar aşırı sıcaklarda kovanı havalandırarak ısıyı düşürmeye çalışırlar.Nüfus azalınca bu işi yapan belirli yaştaki arı sayısıda azalacağından bunu sağlayamayacağını belirtmiş.

Arı nüfusunun azaldığı durumlarda teknik arıcılık uygulamalarında kovan bölmesiyle (strafor) kovandaki alanın daraltılması pek çok kitapta geçiyor.
Yine pek çok kaynakta zayıf kolonilerle kışa girilmemesi ve gerekli hallerde iki koloninin birleştirilmesi önerilmektedir.

Pek çok kaynakta kışa genç yavrularla girilmesi için sonbaharda ana arının yumurtlaması için teşvik beslemesi yapılması önerilmekte.Kışa yaşlı arılarla girilmesinin kovanın sönme sebebi olarak gösterilmekte.Bunu engellemek içinse yaşlı ana arının her sene **** iki senede bir yenilenmesi önerilmektedir.

Kaynaklarda kışa 10.000-20.000 arılı kolonilerle girildiği belirtilmektedir. Bu da yaklaşık ballı, polenli ve arılı 7-8-9 çıtaya tekamül ediyor.
Arı nüfusu azaldıkça 4-5-6 çıtaya kadar inebiliyor.

Benim öngörüm 1-2-3 çıtalı arıların yaşama şansı az.Arı kolonisi nüfusu azaldıkça ısı kontrolü ve kolonideki nüfusun yaş dizpozisyonu riskli olacaktır.Isı yalıtımı konusu ise apaçık gerçek .

Bu noktada ısı yalıtımı kadar havalandırma, nem,güneş ışığı, rüzgar yönü, rakım gibi pek çok faktörle beraber arı ırkı konusu üzerinde de durulmalıdır.

Sevgi ve Saygılarımla

Turkavianvet
26-07-2008, 23:14
Merhaba Sayın Mustafa Bey (dah-lia)
Profilizdeki mesajdan isminizi ve mesleğinizi inceledim.Mustafa Bey diye hitap ediyorlar.Umarım doğrudur.Meslekleriniz de çok güzel memleketiniz de.
Mümkünse Almanca olan arıcılıkla ilgili kitaptan fotokopi yöntemiyle çoğaltarak bana gönderebilirmisiniz.Özellikle kovan ölçüleri bölümüne incelemek istiyorum.
Almanlar teknik konularda çok iyiler.Sene 1996 yılında Almanya'da bulundum.Bende de Güvercin kümesleri ile ilgili Almanca bir kitap var.Resimler çizimler çok güzel.
Sevgi ve Saygılarımla

denizakvaryumu
06-08-2008, 10:53
Yeni Arı sezonu seneye ilkbaharda değil, şimdi başlıyor,bütün Arıcılara hayırlı olsun.

Arıların balı alındıktan sonra yaptığım uygulamaları kısacaanlatayım.

Arılara az miktarda şuruplama yaptım iki günde bir
yarım litre 1:1 / Su:Şeker,nektar akımının azaldığı zaman Ana
arı yumurta atmayı kesiyor,Ana arının yumurta atmasını
kesmemesi için bu uygulamayı yapmamız lazım.


Şurubu fazla verirseniz arılar bütün boş buldukları peteklere
şekerli bal doldurur ve Ana arı yumurta atacak yer bulamaz,
onun için iki günde bir yarım Litre şurup verilecek.
Aynı zamanda %85 Formik asid uyguluyorum birinci sefer verilen
asid kovanın içinde 15 gün sonra buharlanma olarak dahılmış,
ikinci Formik asid havalar serin geçtiği için biraz fazla vereceğim
uzun bir zamanda buharlanan asid ben Türkiyede izindeyken
buharlanacak.


Arılarımın genel durumu iyi diyebilirim,şimdi çıkmış ve çıkacak
olan kış arıları 6 Aya kadar ömürleri oluyor,çünkü yaz arıları çok
çalışdıkları için erken ölüyorlar ama kış arıları
çalışmadıkları için uzun yaşıyorlar.


Kış arılarına değer vermemiz gerekli ve bazı yatırımları arılara
yapmamız şart mesela teşvik şuruplama ve Formik asid daha
sonra kışlık bal stoğu için Arılara aldığımız balın karşılığına şuruplama
yapmamız şart.


Eylül ayının başında başlıyorum ve Eylül Ayının 15`inde bitiriyorum
şuruplamayı ( kışlık bal stoğu şuruplaması ),
Arıcının yeni Sezonu ilk baharda değil şimdi başlıyor,bunu unutmayalım.
Benim 15 ile 17 çıtalık Arılarıma 15 kilo Toz şeker hesaplıyorum,bu
miktar 15 Nisan `a kadar Arılara yetiyor bu arada kovanlara sadece
dıştan bakıyorum ve kovanın alt tahtasına düşen ölü Arıları dışarı
atıyorum.

Arıları ne kadar az rahatsız edersek kışın Arılar için o kadar iyi
olur.

En son uyguladığım Organik asid Oksalit asid,Arılar
salkım oluşturduktan sonra yani Kasım ayında
hava sıcaklığı 5 C° **** biraz üstü derecede Asid+Şeker+Su
karışımını Arıların oluşturduğu salkıma
tepeden damlatıyorum,arıların tepesine damlatırken
çıtalara değil sadece arıların üstüne damlatıyorum
bu uygulama arıların salkımdayken yapılması şart
çünkü arıların asid ile temaz etmeleri
ve çoğunluğu birbirine deymesi gerekiyor buda
sadece salkım iken oluyor.

Burada satılan kekler böyle 15 kilo paketlenmiş bloklar halinde.
Fiyatı 15 Euro.

Arılar keki hemen alamıyorlar buda teşvik yemleme yerine geçiyor.
Kovanda ballı çıta bırakırsanız bu teşvik olmuyor dikkat ediniz
dışardan nektar akımı halen devam ediyor gibi az miktarda
verilen şurup Ana arıya yumurta atmasını sağlıyor.

Az miktarda Şurup vermeye zamanım yok derseniz
Kek verebilirsiniz.

Su ihtiyaçları kek ile baya fazlalaşıyor,su vermeyi unutmayalım Arılara.

arıılara bakan olmadığından,keki arılara verip izine ayrılacağım.



Ben yıllık izinimdeyken Arılarda bu keklerden yavaş
yavaş tüketecekler ve kış arıları çıkacak.
Bu senenin ilk baharında
bana sorulan sorulardan biride
Arılara ne yapıyorsun da ilk baharda böyle kuvvetli
oluyorlar
Sonbahar bakımı çok önemli,kışa kuvvetli giren arı
kışı kuvvetli çıkıyor.
Sadece kuvvetli kolonileri kışlatıyorum ve en az 5000 arı olması gerekli
kışı sönmeden geçirebilmeleri için bu miktar şart.

Paketin iki tarafıda açık,Arılar rahatlıkla keke ulaşabilirler

http://mehmetyuksel1.blogspot.com/feeds/posts/default

denizakvaryumu
06-08-2008, 15:37
Kovanın içine kafamı sokdum, burnumu çıtaya değdirdim, bu ne sakinlik maşallah.

Kovan yanında konuşurken ne körük yakıldı ne de kafamızda maske vardı.

Böyle Arı ile çalışması ayrı bir zevk


http://mehmetyuksel1.blogspot.com/2008/06/arc-ablamz-emmi.html

Allah bize de böyle uysal arılar nasip etsin :)

caucasus
11-08-2008, 03:29
Arkadaşlar işte geldim burdayım, elim de güzel fotoğraflar var yakın da ekleyeceğim. :)

gumush
15-08-2008, 00:29
halil hadim beyin yorumuna bende katılıyorum, benimde arılarım var , hatta sayı yavaş yavaş hobi boyutunu aşmaya başladı :-), bunu tecrubelerime dayanarak söylüyorum, arılar sıcak havalarda kovanın ağzına toplanırlar ve tıpkı uzun eşşek oynar gibi sıralanıp kanat çırparlar, boylece kovan içine hava sirkülasyonu yaratırlar, birde arılar yavru uçurur, yani petek gözlerinden çıkıp belli bir erginliğe gelen arılar tarlacı arı olup polen ve nektar toplamaya başlamadan önce kovanın önünde kümelenip yuzleri kovana dönük bir şekilde kovanın ön cephesinede aşağı yukarı uçarak uçuş antrenmanı yaparlar. tabi bunu bir iki arı yapmaz aynı anda yüzlerce arı yapar. bu durum özellikle arıcılığa yeni başlamış arıcılarda, eyvah arılar oğul veriyor ne yapmalıyım paniğinin yaşanmasına sebep olur. kovanların mümkünse öğlen gölgenin vuracağı bir yerde bulunması **** arkadaşımızın dediği gibi üstlerine bir gölgelik yapılırsa bu da bir nebze rahatlama sağlar...

denizakvaryumu
15-08-2008, 07:32
Teşekkürler, yararlı bilgiler.

malina
15-08-2008, 13:26
Arıcılık ve uygun bitkiler konularında çeviri yardımı istemiştim. Burayı takip edersiniz değil mi?

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2369&page=2

caucasus
27-08-2008, 19:43
Yaklaşık 1 ay önce köy de arkaşlarla konuşurken arıların balını aldınımı diye bir soru geldi arkasından arıları bölelimmi ? Diye ikinci bir soru. Ben bu zaman da bölünürmü diye sordum tam zamanı ben hep bu zamanlarda bölüyorum dedi ve ertesi gün diğer arıcıyı gördüm arıları böldünüzmü diye sordu ona da aynısını söyledim aynı cevabı aldım.

Ben kendim balları aldıktaan sonra kendi bilgim çerçevesin de böldüm. 1 ballı çıta, 1 yavrulu çıta, 1 polenli çıta ve 2 ballı çıta daha yaptım ancak arkadaş sen anlamazsın ben yarın bölerim dedi ve bir kaç gün sonra geldi ve 1 çita bal sağ dibe, yanına 1 günlük yavrulu çıta, 1 yavrulu çıta ve son olarak yanına 1 çıta bal daha koydu. Buraya kadar normal.

Ben İstanbul'a geldikten sonra Teknik arıcılık sitesine bu şekil de yazdım ve yapılan işlemin uygulamada doğru zamanlama olarak yanlış oldğunu ve kışı zor geçireceğini yazdılar. **** bu önümüzdeki ay için de şerbetle bolca beslenilmeli, sizlerin de fikrinizi alayım dedim gerçi çok kişiden bilgi aldım ama fazla bilginin zararı olmaz.teşekkürler.

denizakvaryumu
27-08-2008, 21:22
Sn.caucasus un uygulamasını özetlersek,

Sonuç olarak 2 yavrulu çıta 2 ballı çıta olmak üzere 4 çıta ile kış geçer mi?

Ve yine merak ettğim bu ayrılan 4 çıtaya ana arı eklenmiyor mu ? Ekleniyorsa eski kovandaki ana arı mı, yeni bir ana arı mı?

caucasus
27-08-2008, 22:34
Ana arı eklenmiyor günlük yumurtalardan, işçi ( dişi ) arılar kendileri kraliçe arı yapıyorlar dolayısıyla kraliçe arı yapıp yapmamaya kovanın kendisi karar veriyor. Nasıl oluyor derseniz ben daha önce kitaplar da ve net'te okuduğum kadarıyla kovanda ki işçi arılar karar verip kendileri peteklerde ki gözleri büyüterek dişi üretiyorlar.

denizakvaryumu
27-08-2008, 22:37
Anladım, peki 4 çıta (2 bal 2 yavru) ile kış geçer mi? Bu durumda 4 çıtanın arkasını kovanda kapattınız mı?

Turkavianvet
27-08-2008, 22:54
Merhaba Arıcı arkadaşlar ;

Sonbaharda arı koloni sayısını arttırma (bölme ) yöntemi pek çok yörede profesyonel arıcılar tarafından uygulanan bir yöntem.
Kolonileriniz çok güçlüyse kuluçkalık katı dahil 2-3-4 kat atmışsanız ve balları hasat etmişseniz bütün arılar kuluçkalığa sığmayacağından ve sıkışacağından arı koloni sayınızıda arttırmak istiyorsanız bölme yöntemiyle arınızı çoğaltabilirsiniz.
Bölme yöntemiyle arılarınızı çoğaltacağınız zaman bir kolonide ana arı olacağından ikinci kolonide ana arı olmayacaktır.Ana arının 1 günlük larvadan büyütülmesi , döllenmesi ve tekrar yumurtlaması yaklaşık 35-42 gün aldığından ana arı olmayan kovana yumurtlamaya hazır ana arı vermek gerekmektedir.
Tek kuluçkalığı (10 çıta ) olan **** arı nüfusu az olan kovanların sonbaharda çoğaltılması riskli bir uygulamadır.
18 Temmuzda ballarını almadan 20 çıta olan arılarımı 13+7 ve 15+5 şeklinde bölmüştüm.
7 çıta ve ana arılı olan arım 10 çıtayı zar zor tamamladı.13 çıta olan arıma 2 çıta daha yavrulu çıta ilave ettim.Bu kovanda ana arı çıkmış ve her yeri yeni yavru doldurmuş.Yaklaşık 40 gündeki gelişme bu.Tabi balların 3/4 ü sırlanmış ancak alt kısımlar yavru olduğundan hasatta yapamadım.
5 çıtalı ve ana arılı kovanım 8-9 çıtada bal çok az ve her yer yumurta yavru.15 çıtalı ve ana arısız kovanda ise ana arı çıkmış birkaç çıtayı yavru kaplamış.
Bu denemelerimde ana arı üretmek için temmus ayında tek çıtalı günlük yumurtalı ayrı bir kovan yapmıştım.halen tek çıtada, üzerinde arılar ve ana arı var.O tek çıtanın her yeri kapalı gözlü yavru fakat yanlarına koyduğum kabartılmış peteklere yumurtlamıyor.Bu durum pek çok konuyu aydınlatıyor bence.Arılar üzerini kaplayabileceği kadar alanı kuluçkalık olarak belirliyor.Bu hem yumurta ve larvaların ısıtılması-soğutulması hemde beslenmesi açısından önemli.
Güz döneminde arı bölünecekse ya döllenmiş ana arıyı 35-40 gün öncesinden üreteceksiniz **** döllenmiş ana arı alacaksınız.Ve bal hasat etmeyi unutacaksınız.Balları arıya bırakırsanız arıyı bölebilirsiniz.
Arılar bölünürken 1 çıta ballı-polenli + 1 çıta kapalı gözlü + 1 çıta açık larvalı + 1 çıta açık larvalı+1 çıta kapalı gözlü+ 1 çıta ballı polenli toplam 6 çıtalı olarak bölmek en ideali ancak ülkemizde genellikle 5 çıta olarak bölme ilemi yapılıyor.Ana arıyıda iki açık gözlü, larvalı çıta arasına vermek gerekiyor.
Güz ayında yani hasattan sonra arı çoğaltmayı kışı sert geçen bölgeler için uygun bulmuyorum.Eğer bal almassanız ve arılarınızda çok kuvvetliyse bu mümkün.
Bal hasadı yapıyorsanız çok kuvvetli olan arılarınızdan birer ikişer çıta alarak diğer kovanlarınıza takviye verebilirsiniz.Arılı takviye birleştirme işlemini henüz uygulamadım.Bu yüzden benim tercihim kapalı gözlü çıtalardan bir iki çıta alarak diğer zayıf kovanlara takviye yapmak.Böylece kovanlarınızın sayısı artmasada bütün kovanlarınız eşitlenecek.
Kışa güçlü 7-8 çıta arılı kovanların kışı atlatabilme oranı , zayıf 3-4-5 çıtalı arılara göre daha yüksek.
Zayıf 4-5 çıtalı 40 kovan arınız olacağına 8 er çıtalı 10 kovan arınızın olması daha mantıklı.
Araştırmalarımda 3-4 çıtalı arıların çoğunluğu kışı atlatamıyor.
Arıcılıktaki temel amaç bal ve diğer arı ürünleri elde etmek, kar elde edebilmekse ,en iyi verimi 80.000 arı nüfusuna sahip koloniden alınacağı bilimsel verilerle ortaya konulmuşsa , bal sezonunda bu sayıya ulaşabilmenin yolu bahara güçlü koloniyle üretime başlamaktır.
Bahara 7-8 çıtayla çıkan bir arı flora uygunsa , oğula gitmesse ,uygun yöntemlerle takviye edilirse çok rahat bu sayıya ulaşabilir.
Arı kovanınızı çoğaltmak istiyorsanız ve kolonileriniz çok güçlü ise(2-3-4 katlı) bölerek ve hazır ana arı vererek çoğaltabilirsiniz.

caucasus
27-08-2008, 23:42
Sayın deniz akvaryumu ; Benim arıcılık hakkında fazla bir bilgim yok ancak yeni yeni öğrenmeye çalışıyorum. Zannedersem bu ay ( Eylül ) şurup, vitamin ve ilaç takviyesi ile bir de çıta sayısını arttırarak bu kışı geçreceklerini zannediyorum. Köye gidince arıcı arkadaşlara soracam nasıl olacak **** ne yapalım diye. Köye gittikten sonra buradan bilgi verirrim.

caucasus
27-08-2008, 23:52
Sn tukavianvet : Yapmış olduğumuz işlemi 2 kovandan bölerek yaptık kovanlardan birisi çok kuvvetli diğeri ise ona nazaran daha az kuvvetli idi. Bal alma meselesine gelince bu sene 2 kovandan bakımsızlık yüzünden toplam 11 çıta bal aldık oda yarısı tam dolmamıştı. Bölünmemiş kovanlar da yanlış hatırlamıyorsam sadece 2 şer çıta bal alındı ve 2 kovandan da 1 'er çıta bal alınarak 3. kovana eklendi. Arkadaşımın dediğine göre seneye çok kuvvetli arı olacak diyor. Bu dediğim arkadaşlar da doğduklarından beri arıyla uğraşıyorlar yaklaşık 35 senedir falan. Bir bildikleri vardır diye düşünüyorm. VErmiş olduğunuz bilgiler için teşekkürler.

Turkavianvet
28-08-2008, 02:03
Merhaba Sayın Caucasus ve arkadaşlar ;

Sayın Denizakvaryumuna verdiğiniz cevaptan böldüğünüz arının ana arısı olmadığı anlaşılıyor.Hangi tarihte bu işlemi yaptınız? Floranın durumu ve mevsim sıcaklıkları, iklimin seyri !..
Sanıyorum aynı saatlerde yazı yazdığımızdan sizin ilk yazınızdan sonra yazdım ve aradaki yazılarınızı göremedim.
Ana arısız böldüğünüz kovanda ana arıyı kovandaki işçi arılar 1 günlük larvadan üretecekler.(Bazen kovandaki larva durumuna göre 2-3-4 günlük larvalardan da ana arı üretildiği oluyor fakat bu ana arılar kalitesiz kabul ediliyor)
Yeni çıkacak ana arı 3+13=16 günde çıkıyor.1 hafta dinlenme ve beslenme, 1 hafta uçma ve çiftleşme(Uygun hava şartlarda,kötü hava şartlarında bu süre uzayabiliyor.Ana arının kaybolması , kovanını bulamaması gibi olumsuzluklarda yaşanabilir.)1 haftada dinlenme ,beslenme ,düzenli ve verimli yumurtlaması kabul ediliyor.Böylece herşey olumlu olursa 16+7+7+7=37 ila 42 gün gibi zaman dilimine ihtiyaç var.
Bu arada tarlacı arıların ömrünün 21 gün olduğu ve bölünen arılarda uygun yöntemle işçi arılarında bölüştürüldüğü kabul edilse **** bölünen arıların 5 km uzak bir yere nakledildiği düşünülürse bu süre zarfında tarlacı arıların tamamının öleceği ve bir kısım kovan içindeki arıların dahi öleceği görülecektir.
Yeni çıkacak kapalı gözlü ve açık gözlü larvalar kovanın devamını sağlayacaktır ancak o kovan gittikçe zayıflayacaktır.Verdiğiniz 4 çıta iki çıta arıya düşecek !... Sonra yeni yumurtladı 21 günde işçi arı çıkacak 21 gün kovan içinde çalışacak böylece yeni ana arının yumurtladığı ilk yumurtalar 42 gün sonra işçi arı olacak.
Böldüğünüz tarihe yukarıdaki zaman dilimlerini eklerseniz hangi tarihlere ulaşacağınızı hesap edersiniz.
Uzun yıllar Veteriner Hekim Kliniği çalıştırdım.Bölgemde 40-50 sene hatta dededen , babadan arıcılar vardı.Geçen sene tek bir kovanları dahi kalmadı.
Bu senede onlarca gezginci profesyonel arıcıyla sohbetlerimiz oldu.Onların bizden bizimde onlardan öğrenecek çok şeyimiz olduğunu gördük.
Sizin zayıf ve kuvvetli arılardan kastınızı ölçü olarak verebilirmisiniz ?
Benim kuvvetli arıdan kastım 2-3-4 katlı yani 20-30-40 langstrot çıtalı ballı, yavrulu arı.
Arının **** koloninin gücü pek çok parametreye göre belirlenebilir.
Bu parametreler bal,polen,ana arının yumurtlama gücü (günlük yumurta sayısı) ve mevsime göre kolonideki arı sayısı vs.
Kolonideki arı sayısıda mevsime göre grafik olarak eğri çizer.
Mesela sizin yukarıdaki Sayın Denizakvaryumu'na verdiğiniz cevapta bundan sonra çıta sayısını arttıracağını belirtmişsiniz.Bu yanlış bir yaklaşım.Bundan sonra çıta sayısı artmayacak azalacaktır.
Bu mevsimden sonra arı kolay kolay petek örmeyecektir.Şu an bende Sayın Denizakvaryumu'nun karakovanınıda sayarsak 12 kovan arım var.Kovanda peteği belirli yaş grubundaki arılar örüyor.Yaklaşık bir aydır benim arılarda yeni petek örme işi yok.
Arıları iyi gözlemleyebilirseniz soğuk havalarda toplandıkları , sıcak havalarda kovana dağıldıklarını izlersiniz.
Şimdi tek katlı 10 çıtalı bir arının 2 çıta balını aldınız 8 çıtaya düştü.Bu arı çalışacak ve mevcut arı sayısını korumaya çalışacak.Sonraki aylarda bu arıların sırayla 7-6-5-4-3 gibi çıta sayılarından herhangi biriyle bahara çıkacaklar.
Bahara 5-6 çıtayla çıkabilen ve ana arısı genç olan bir arı kuvvetli kabul edilir.
4 çıta arıyla böldüğünüz ve ana arısız olan koloninin çok fazla şansı yok bence !...(Hazır ana arı verseydiniz ve takviye besleme yapsaydınız bir koloniniz olabilirdi)
Burada kendi tezimide anlatmadan geçemeyeceğim.Suni yöntemlerle şeker ,şerbet,kek verilerek zamansız üretilen arıların kışa ve hastalıklara karşı drençsiz olduğunu düşünüyorum.
Bence arılar ya oğul yöntemiyle doğal üretilmeli **** bölme yapılacaksada baharda bölme yapılmalı.Sonbaharda bölme işlemi ise çok katlı kovanlarda hazır ana arı vererek ve normal sayıda arılı çıtalı olarak yapılmalı.Yani benim görüşüm sonbaharda böldüğünüz arı en az 6-7-8 çıtalı olmalı.Yeteri kadar balı ve poleni olmalı.Bir dönem yumurta ve yavru çıkarabilecek kadarda zamanı olmalı **** verilen çıtalardaki yumurta, açık ve kapalı gözlü larva durumu iyi olmalı.
Bütün bunları 6-7-8 çıtada istemek kafaları karıştırabilir.
Sonbaharda yaptığınız işlemi baharın yapmış olsaydınız hemen hemen sorun yaşamayactınız !...
Yabancı sitelerde izlediğim videolarda çok katlı olarak kışlatılmalara rastlıyorum.Bizim ülkemizde ise henüz çok katlı kışlatmaya ben rastlamadım.Belki vardır!..
Bir yazımda 10 çıtalı arı kolonisinin arı sayısının ülkemizde 40.000 kabul edildiğini fakat görüştüğüm arıcılık konusunda eğitimli teknisyen arkadaştan aldığım bilgiye göre 20.000 ila 35.000 arasında değişebileceğini ortalama 30.000 arı sayısının normal olduğunu yazmıştım.Sonbahar ve kışa girerken bu sayı doğal olarak düşüyor.15.000-20.000 sayılarına kadar düşebiliyor.
Kışa 20.000 arılı giren koloni güçlü kabul ediliyor.10 çıtalı bir kovanda 2-3 çıtası bal dersek 7-8 çıta kalır.8 çıta olsa her çıtada 2500 arı olacak.Gene her çıtada 2 şer kilo bal olacak ki toplamda 16 kilo balla kışa girsin.
Benim hasat ettiğim kovanlarda bir petek ortalama 2600 gram geliyor.Çorumda tarttığımız 80 çıta bal ortalama 3'er kilo gelmişti.
Yukarıdaki hesaplamalardan ortalama her çıtanın 4/5 i bal olacak **** buna eşdeğer oranda depo edilmiş bal ve kuluçka için **** arının kışlaması için boş petek kalacak.
Gene benim düşüncem ve hesaplamalarıma göre Türkiye'deki kışlayan arılar 20.000 sayısının çok çok altında kışlatılıyor ve ölümlerin bir bölümünün nedeni yeterli balı ve yeterli nüfusu olmadan kışlatmak !...
Şeker, şerbet ve kekle beslemeye ise şu an çok soğuk bakıyorum.Bu konuyu ileriki zamanlarda derinlemesine irdeleyeceğim.Yurt dışındaki profesyonel işletmelerin uygulamalarını ve Türkiye'deki geleneksel karakovan arıcıların yaklaşımını araştıracağım.
İnternet'ten önceki dönemde geleneksel arıcılar kolay kolay bilgi vermiyor ve öğretmiyordu.Belki de çok fazla bilgi sahibi de değillerdi!...
Bizler bir manada şanslı sayılırız.Onlarca akademik kariyeri olan alanında uzmanlaşmış bilimadamının kitapları var.Hatta Dünya'daki literatürleri tarayabiliyoruz.Pek çok kulaktan dolma bilginin yanlış olduğunu bulabilir ,doğrusunu öğrenebilir ve dahada geliştirebiliriz.

Sevgi ve Saygılarımla

caucasus
28-08-2008, 10:18
Sn Turkavianvet : Vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederim. Ben yapılan işlemin yanlış olduğunu tahmin ediyordum ama yazdığım gibi biz hep bu şekil de bu zamanda bölüyoruz denince bıraktım nede olsa benim de fazla bir bilgim yok.
Anladığım kadarıyla bu bölünen kovanın seneye çıkamıyacağını **** çok az bir nufusla çıkacağını yazıyorsunuz. Bir kaç soru yazmışsınız ben okudukça cevaplamaya çalışayım.
birincisi bölme işlemini yanlış hatırlamıyorsam Bu ayın 1 de böldük tam olarak 28 gün oldu

İkincisi kuvvetli derken bizim kovanlar ballıkla 2 kat ballığı alınca arıları ana kovana sirkeledik kovanda ki çıtaların üzerleri doldu dışarı dahi taştılar diğerin de ise kovan normaldi bana göre arkadaşa görede aynıydı diyebilirim. Sizin de yazdığınız gibi kişilere göre değişiyor.

Üçünçüsü biz arılarımızı başka yere nakletmiyoruz sadece kışlatırken sote bir yere alıyoruz o kadar.

Bir de şunu yazayım biz ballık harici ana kovanlardan 2 şer çıta bal aldık diğerlerini arılar için bıraktık. şimdilik bu kadar

Teşekkürler.

bonsade
06-09-2008, 18:22
Ben antalyada kovanı bölerek çoğaltmayı başaramadım . Geçen ağustos ayında arılı iki kovan satın aldım . Hiç balları yoktu . Kovanın birisini arı terk etti . Şurup vermede geciktiğimi ve arının açlıktan kovanı terk ettiğini düşünüyorum . İki defa diğer kovandan bölerek boş kovanı canlandırmıya çalıştım fakat başaramadım . Şöyle yaptım: İki yavrulu bir ballı çıtayı boş kovana koydum . Fakat yavrular çıktıktan sonra arılar kovanı terk ediyor . Bir kerede ana arı satın alarak denedım olmadı . Arı yine aç kaldığından mı kovanı terk ediyor . Acaba arılar yavrular çıktıktan sonra ana kovana gerimi dönüyorlar ? Yukarıda yazılanları bizim gibi acemilerin anlaması zor . İki üç satırla bu çoğalma işi anlatılamazmı ?

necoezgi
07-09-2008, 11:02
merhaba arkadaşlar.bonsade arkadaşım arılar kovanlarını ogul vermek suretiyle terk ederler,eger aldıgınız kovan bölme ve satın aldıgınız yer 5 km den yakınsa eski yerine tekrar döner. Eger bunlarda degilse sizin boşalan kovanınızda arıları rahatsız eden birşey vardır.Ben 1990dan buyana bu işle ugraşıyorum bu sebeblerden başka birşeyden arı kovanı terk etmez diyorum.
Arı bölme işlemini en basit şöyle yaparsınız;
1:bahar bölmesi için 1 kapalı,1günlük yavrulu 1 ballı cıta
sonbahar bölmesi için 2 kapalı 2 günlük 1 ballı cıta alıyorsunuz yeni birkovana yerleştiriyorsunuz(ana arı eski kovanda kalacak)
2:böldügünüz(yeni ) kovanı en az 5 km uzaga götürüyorsunuz aksi taktirde tarlacıarılar eski kovana geri döner. uzaga götürecekseniz bölme işleminden hemen sonra yeni kovanın ucuş deligini kapatın
eger 5 km uzaga götüremiyorsanız, sadece bir cıta arı silkeleyinki terkeden tarlacı arının yerini onlar alsın
3:üç gün arayla üç defa arıyı kontrol edip ana arı memelerini kesip almış oldugunuz hazır anayı en kalabalık iki cıtanın arasına telli kısmı alta gelecek şekilde yerleştirin
eger bununla ugraşmayım derseniz almış oldugunuz hazır anayı hemen uygulayın ama dikkat edilmesi gereken birşey daha hazır ananın kutusundaki kek deligini arıya verirken acmazda iki gün bekletip sonra açarsanız ana arı uygulamanız tam başarılı olur
4:arıyı eger 5 km götürdüyseniz ana arı yumurta atıp ve onları kapatıncaya kadar yerinden kaldırmıyorsunuz eger kaldırırsanız ana arıyı öldürür işci arılar.
bölme işlemi yapmadan 10 gün önce arıyı şurplamaya başlar ve bölene kadar verirseniz verim daha iyi olur.
Hazır ana veremiyorsanız arıyı böldükten sonra hiç bir işlem yapmıyorsunuz taki yumurta atıp yumurtaları kapatıncaya kadar,her durmdada yeni ana yumurtaları kapatmaya başladıktan sonra şurup verin aksi taktirde ana arıyı öldürür işçi arılar.
birşey daha kovanda erkek arı yokken bölme yapmayın.Eger bölünmesi gerekiyorsa hazır ana vererek bunu yapın.

caucasus
07-09-2008, 22:06
Sayın Bonsade Ben bizim arılara uyguladığımız şekilde anlatmıştım ama bir sefer daha anlatayım.
ilk olarak biz bölme işlemini 2 kovandan 3'e çıkardık nasıl yaptınız derseniz. Bir ballı çıta kovanın kenarına gelecek şekilde yerleştirildi yanına günlük yumurtalı bir çıta, tekrar yanına bir yumurtalı çıta daha ve en son olarak bir çıta bal daha sıralama şekli bu.

Dersenki verim aldınızmı **** kraliçe üretebildinizmi bilmiyorum ben İstanbul'dayım arılar Adapazarın' da bulunmakta ancak arılar çalışmaktalar ve kraliçe yapıp yapmadıklarını bilmiyorum Cuma günü arkadaşım bakıp bilgi verecek. Cuma günü tekrar bilgi yazarım.

Aytaç Eroğlu
08-09-2008, 21:43
Sevgili bonsade bence arıyı bölme işleminizi kuvvetli olan bir kovan ile yapınız. Öncelikle arınızı her 3 günde bir şerbetleyin şerbet ölçeğini bildiğinizi var sayıyorum yoğun olması tercih edilir. kışa kadar bu şekilde arınızı besleyin acele etmeyin ( aynı bonsai'deki gibi ) havaların soğuması ile şerbeti kesin. Baharla birlikte önce kek vererek işe başlayın daha sonra tekrar şerbete dönün nisan mayıs aylarında (ki bu yöreye göre haziran başlangıcında da olmaktadır.) arınızın artık yeteri kadar çoğaldığını kovana sığamadığını fark ettiğiniz esnada ya arının direkt olarak kendi kendine kovandan ayrılmasını bekliyeceksiniz. ( oğul atma olarak geçer) **** ana memeli bir yumurta çerçevesini ballı bir çerçeve ile üzerindeki arılarla birlikte başka bir kovana alın ve onuda şerbetleyin bu sefer olacaktır.
oğul attığını fark ederseniz paniğe kapılmayın arı kovana yakın denebilecek bir noktada üzüm salkımı gibi toplanır burada size düşen görev ana arıyı bulup onu salkımın yanına getirdiğiniz içinde 2 çerçeve bal olan kovana koymak daha sonra geri kalan işçi arılar ya kendiliğinden **** sizin süpürmeniz sonucunda kovana girer. kovanın kapağını kapatın ve 1 **** 2 gün kovana dokunmayın sadece şerbet verin. böylece 2. bir kovanınız olacaktır. Unutmadan oğul atan arı salkım halinde iken asla sokmaz anayı çıplak elle bile tutabilirsiniz.

necoezgi
09-09-2008, 10:14
merhaba arkadaşlar
picea pungens; her 3 günde verdiginiz koyu şurubu arılar direk olarak gözlere bal olarak doldurur ve yavru yapmaya kullanmaz.arıyı yavruya acmak istiyorsanız bire bir şurup vermelisiniz.Ayrıca ogul veren arı sokmaz diyede bir şey yoktur sonucta onların da bir igneleri var.eger sizde onaylarsanız arılar korkan insanı sokar,neden derseniz korkan insan bir salgı salgılar ve bunu arılar anında algılar ve saldırıya yani sokmak icin o insana gelir ve sonu hüsran.ana arı zaten hic bir zaman insanı sokmaz(yalnız kendi rakibi olan ana arıyı öldürmek icin kullanır)
lütfen bilmeyen arkadaşları yanlış bilgilendirmeyelim cünkü sonu hüsran olabilir. herkese iyi calışmalar.

Aytaç Eroğlu
09-09-2008, 12:08
Sayın neco şerbetin koyuluğu birebirdir. bunu daha hafif yapanlar olduğu için biraz daha yoğun ibaresi kullanılmıştır. Oğul atan arı sokmaz bunu kesinlikle onaylarım zira oğul atan arı kovandan ayrıldığı anda midesini doldurarak ayrılır zira ne zamana kadar uygun bir yer bulacağı belli değildir. Bu şekildeki arı sokmaz **** şöyle söyliyeyim şimdiye kadar beni sokmadı, soktuğu birinide duymadım. Bilgilendirme yanlış olmasın pek çok defalar arılar tarafından sokuldum, ama benim deneyimlerimde oğul atan arı tarafından hiç sokulmadım sizler yinede tedbirli olun diyeyim.

caucasus
09-09-2008, 21:48
Arkadaşlar kovandan ayrılan arı sokar **** sokmaz o konuya girmek istemiyorum daha doğrusu fazla bir bilgim yok ancak korkan insanı hemen algılıyorlar ki ben bunu bu sene yaşadım ayrı ayrı zamanlar da yaklaşık olarak 50 den fazla ısırıldım.

necoezgi
10-09-2008, 14:37
sayın picea pungens ogul arıyı profesyonel olarak aldıgımız zaman ellbette sokmaz ama bilmeyen arkadaşlar bu işi yaparken en ufak bir yanlışı arıyı kızdırabilir kızan arıda sokar.iyi calışmalar.

caucasus
10-09-2008, 15:03
Arkadaşlar kızan arının ısrmasına en büyük örnek benim ben bu yaz arıları biraz fazla kızdırdım ve semeresinide aldım . Başarılar.

copur 09
11-09-2008, 02:39
Evet sonuçta onların olan bir şeyi ellerinden almaya çalışıyoruz.

kamil35
11-09-2008, 22:15
Merhaba arkadaşlar; Siteye yeni üye oldum. İzmir Torbalı da oturuyorum.Sınıf öğretmeniyim. 2004 baharından beri arıcılıkla uğraşıyorum. Forumda yazılanların hepsini okuyamadım, sadece bir göz gezdirdim. Sizlerden çok şey öğreneceğim bundan eminim. Bilgilerimi de sizinle paylaşmak isterim.İlk zamanlar hobi gibi başladım arıcılığa, ancak bu canlı tarifi imkansız bir hızla ürüyor bence... Geçen yıl 55 kovana ulaştım ancak kuraklık ve varrao nedeniyle çok kaybım oldu. Baharda 19 kovan arı sattım. Şu an 41 kovanım var. Ana arılarımı kendim üretiyorum. Bu yıl larva transferi de yaptım. Acemiliğe rağman yaptığımız larva transferlerinde yüzde 30 lara varan bir başarı elde ettik.. Şimdilik iyi günler diliyorum.. Formu ileriki zamanlarda tamamen okuyup tekrar yazmak isterim. Saygılarımla..

kamil35
11-09-2008, 22:46
Sn.caucasus un uygulamasını özetlersek,

Sonuç olarak 2 yavrulu çıta 2 ballı çıta olmak üzere 4 çıta ile kış geçer mi?

Ve yine merak ettğim bu ayrılan 4 çıtaya ana arı eklenmiyor mu ? Ekleniyorsa eski kovandaki ana arı mı, yeni bir ana arı mı?

Bence bölme (İzmir için söylüyorum) nisan ayı içerisinde yapılmalı, yani polen ve bal akışının en hızlı olduğu zamanda... İzmirde 3-4 çıtalık arı aç kalmadığı sürece kışı rahat atlatabilir. Ancak ben bölmelerimi şu şekilde yapıyorum; 10-20 mart tarihleri arasında 10 çıtalı güçlü bir kovanın anasını iki çıta ile alıyorum. Sekiz çıta kalan anasız kovanı 5 gün sonra açıyor ve yapmış olduğu ana yüsüklerini tamamen temizliyorum.( başka bölgelerdeki arkadaşlar erken diye bilir şunu belirteyim burada güçlü kovanlarda ocak ayında yavru olur) Başka güçlü bir kovandan günlük yumurta olan bir peteği alıp sekiz çıtalı anasız kovanın ortasına yerleştiriyorum ve günlük sirkeli çıtanın kenarlarında biraz boşluk bırakıyorum. Yüsükleri daha rahat yapabilsin diye.. Arı önceki yüsükler temizlendiği için, benim verdiğim çıtadaki yumurtalara mecburen yüsük yapıyor. Benim yaptığım tarih hava sıcaklığı açısından düşük olması nedeniyle az yüsük yapılmasına neden olur. Yüsük sayısı ne kadar az olsada 10 dan fazla olur. Bu kovan beslenirse daha da iyi olur. ( arkadaslar bu yazdıklarım internetten ve diğer ustalardan öğrendiğim bilgiler, az da olsa kendi tecrübelerimi de katıyorum çok bilmiş durumuna düşmek istemem). Anaların yüsüklerden çıkmasına 5-6 gün kala başka bir güçlü kovanın daha anasını alıyorum. ve o kovanda yüsükler yapıyor. ilk kovandaki analar çıkmadan bir iki gün önce 2. böldüğüm kovanı birer çıta ayırarak ve kendi yaptığı yüsükleri bozarak 1. kovandan aldığım çıkmak üzere olan yüsükleri birer çıtaya takıyorum. Bu birer çıtalar üşümemeli ve çıtaya göre dar kovanlara konmalı, bende 4 lü, 5 li analıklar var yani bir kovan 4 ya da 5 kolani taşıyabiliyor. bu çıtalardaki analar çıkıp yumurtluyor ve yavruyu kapattıktan sonra onlara takviye veriyorum benim yöntemim bu gayette güzel oluyor. Tabi başarı % 100 değil, ancak 10 yüsükten 7 disi 8 i tutuyor..

kamil35
11-09-2008, 23:10
Ben antalyada kovanı bölerek çoğaltmayı başaramadım . Geçen ağustos ayında arılı iki kovan satın aldım . Hiç balları yoktu . Kovanın birisini arı terk etti . Şurup vermede geciktiğimi ve arının açlıktan kovanı terk ettiğini düşünüyorum . İki defa diğer kovandan bölerek boş kovanı canlandırmıya çalıştım fakat başaramadım . Şöyle yaptım: İki yavrulu bir ballı çıtayı boş kovana koydum . Fakat yavrular çıktıktan sonra arılar kovanı terk ediyor . Bir kerede ana arı satın alarak denedım olmadı . Arı yine aç kaldığından mı kovanı terk ediyor . Acaba arılar yavrular çıktıktan sonra ana kovana gerimi dönüyorlar ? Yukarıda yazılanları bizim gibi acemilerin anlaması zor . İki üç satırla bu çoğalma işi anlatılamazmı ?

Bölme işleminden sonra bölünen kovanı arılıktan en az 5km öteye götürmelisiniz yoksa tarlacı arıların hepsi geri döner ve böldüğünüz kovan güçsüz kalır. Bir de Antalya da diyorsunuz Ege ve Akdeniz buralardaki arılar bölünmeye çok müsaittir 2 çıta arıda 4-5 ana yüsügü varsa takip etmezseniz yarısını dışarı oğul verir. Bu nedenle sağlıklı bulduğunuz 2 yüsüğü bırakıp diğerlerini temizlemelisiniz. Tecrübelerimden biliyorum 1 çıtalı bir bölme üzerinde 3-5 yüsük olsun arı nüfusu çıtadan biraz taşıyor ise o bile oğul veriyor. Bu yerli ırkın özelliği..Bir de satın aldığınız ana arıyı kovana verirken o kovanın en az 2 gün anasız kalması gerekir. Ve anayı vermeden önce de kendi yaptığı yüsükleri temizlemelisiniz. Birde ana arının yanında olan işçi arıları salmalısınız. kafeste sadece ana arı kalmalı, eğer kafesteki işçi arıları salmazsanız, kafes içindeki bir ana 8-10 işçi arı bir kolonidir. kafes ağzındaki kek bitince kafes içindeki koloni ile dışındaki koloni savaşacaktır ve bu kavga arasında muhtemelen ana kaybı olabilir..

Emre Albayrak
11-09-2008, 23:20
Arkadaşlar dedm arıcılık yapıyor.Sanırım yaklaşık 100-150 kadar kovan sahibi.. Rize de ve Göle de kovanları.. O'nun dediğine göre Adi Porsuk bitkisi (Taxus baccata) arılara dadanan bit veya beyaz küçük pire tarzı bir zararlıyı kendine çekip etkisiz hale getiriyormuş.. Epeyi bir şerit yaptık Adi porsuktan ve kovanlarına yerleştirdi.. Belki yardımcı olur diye buraya yazma ihtiyacı duydum.. Hepinize kolay gelsin..

kamil35
11-09-2008, 23:29
Sayın neco şerbetin koyuluğu birebirdir. bunu daha hafif yapanlar olduğu için biraz daha yoğun ibaresi kullanılmıştır. Oğul atan arı sokmaz bunu kesinlikle onaylarım zira oğul atan arı kovandan ayrıldığı anda midesini doldurarak ayrılır zira ne zamana kadar uygun bir yer bulacağı belli değildir. Bu şekildeki arı sokmaz **** şöyle söyliyeyim şimdiye kadar beni sokmadı, soktuğu birinide duymadım. Bilgilendirme yanlış olmasın pek çok defalar arılar tarafından sokuldum, ama benim deneyimlerimde oğul atan arı tarafından hiç sokulmadım sizler yinede tedbirli olun diyeyim.

Sayın hocam siz Trabzon'dan yazıyorsunuz muhtemelen de arılarınızın ırkı kafkas bu ırk bildiğim kadarıyla bizim Muğla ırkına göre biraz daha sakin. Yeni çıkmış bir oğul dediğiniz gibi arılar ballı olacağı için fazlaca saldırgan değildir. Ancak bir gün önce çıkmış olan bir oğul tutunduğu dala petek örer ve siz bunu tedbirsiz bir şekilde almaya çalışırsanız (yerli ırk için konuşuyorum) affetmez sokar..

halilhadim
12-09-2008, 07:56
Arkadaşlar güz teşvik beslemisinde şerbeti oldukça koyu verelim. Cıvık veriler şerbetin ilkbahar ishali yapması muhtemeldir.

Aytaç Eroğlu
12-09-2008, 16:24
Sayın hocam siz Trabzon'dan yazıyorsunuz muhtemelen de arılarınızın ırkı kafkas bu ırk bildiğim kadarıyla bizim Muğla ırkına göre biraz daha sakin. Yeni çıkmış bir oğul dediğiniz gibi arılar ballı olacağı için fazlaca saldırgan değildir. Ancak bir gün önce çıkmış olan bir oğul tutunduğu dala petek örer ve siz bunu tedbirsiz bir şekilde almaya çalışırsanız (yerli ırk için konuşuyorum) affetmez sokar..

Arkadaşlar kusura bakmayın ben karadenizliyim ya anlatamıyorum anlaşılan . Ben arının oğul verdiği zamandan bahsediyorum bir **** 2 gün geçmiş halinden değil
zaten oğul atan arı 3 bilemedin 4 saat sonrasıda bölgeyi terk ederek yeni kovan bölgesini arar. Bu sebepten benim bölgemde orman içlerine boş kovanlar yerleştirilir. Özelliklede karakovanlardır bunlar zira dallara ağaçlara yerleştirilmeleri daha kolaydır. Petek örülmüş bir daldaki arılar elbette çıplak elle tutulmaz. hatta arılar tutulmaz sadece dalı zarifçe kırıp kovan içerisine yerleştirmeniz yeterli olacaktır.
Ve kamil bey haklısınız arılarım kafkas türüdür. çokda sakin sayılmazlar. Gerçi uzun zaman öncesinde idi ama bir arı saldırısı sonrasında ( ki maskeli olmama rağmen) vücudumun çeşitli bölgelerinden batmış halde 32 iğne çıkardım batamayıp elbise üzerinde kalanları saymıyorum. İyi bir şok dalgası yaşadım. o akşamı asla unutamam. Şimdilerde şükür allaha ki pek canım yanmıyor gerçi artık alıştık birbirimize.

kamil35
12-09-2008, 22:57
Tüm yazı yazan arkadaşlara teşekkürediyorum. Daha geçen hafta sağım yaptım (bal hasadı). Sağım sonrası arıyı biraz sıkıştırınca elimde 42 tane polenli petek kaldı.. Burası iklim olarak sıcak bir yer ve petekler 10 gün gibi bir zaman içinde güveleniyor. Peteklerin muhafazası için önerilerinizi bekliyorum... Naftalin kulanmıyorum.Malumunuz kansorejen etkisi var ve yasak. Geçen yıl Kükürt denedim, körükle yakarak. Yine güvelendi. Acaba kükürdü rutin aralıklarla mı kullanmak gerekiyor.Soğuk hava deposuna koymak istedim, üç soğuk hava deposu gezdim koyacak yer bulamadık.. Arkadaşlar bir çare... Peteklerim esmer de değil zayi olsun istemiyorum.

kamil35
15-09-2008, 05:58
Arkadaşlar dedm arıcılık yapıyor.Sanırım yaklaşık 100-150 kadar kovan sahibi.. Rize de ve Göle de kovanları.. O'nun dediğine göre Adi Porsuk bitkisi (Taxus baccata) arılara dadanan bit veya beyaz küçük pire tarzı bir zararlıyı kendine çekip etkisiz hale getiriyormuş.. Epeyi bir şerit yaptık Adi porsuktan ve kovanlarına yerleştirdi.. Belki yardımcı olur diye buraya yazma ihtiyacı duydum.. Hepinize kolay gelsin..

Emre bey teşekkürler. varroa ve bit arıcılar için büyük dert. İlaç kullanmak yerine, sizin söylediğiniz yöntem çok sağlıklı... Kısa bir araştırma yaptım. Adi porsuğun epeyce çeşidi var. Dedenizin kullandığı hangi cins acaba... Her çeşit adi porsuk ağacından olur mu ?. Bir de şeritleri ağacın kabuklarından mı yaptınız, yoksa yapraklarını mı kullandınız? Şimdiden teşekkürler...

caucasus
15-09-2008, 08:43
Sayın emre albayrak yazmış olduğunuz ağaç kovanlarınyanında yoksa belli yakınlıkta oldumu yeterli oluyormu ? Bir de epey şerit yaptık diye yazmışsınız mümkünse biraz açabilirmisiniz. Teşekkürler.

bonsade
16-09-2008, 20:08
Arkadaşlar okuma ile kolay öğrenemeyeceğim bilgileri bikmadan anlattınız . Şimdi daha kolay arıları üretebileceğim . Herkeze teşekkür ederim .

necoezgi
18-09-2008, 09:51
merhaba arkadaşlar.
SİVAS VE CEVRESİNDEKİ YANİ İCANADOLU BÖLGESİNDEKİ ARICI ARKADAŞLAR İÇİN:::::::::
Bu ayın 15-20 si arasında arılarınıza muhakkak teşvik şurubu vermelisiniz 1/1yapılmış şurubun içine nösema ve antibiyotik karıştırıp 3gün arayla 3 defa vermelisiniz.Geciktirmeyin pek bir faydası olmaz.

Emre Albayrak
18-09-2008, 21:27
Ağacın gövdesinden şeritler yaptık.. nasıl desem 5 santim boy en fazla 1-1,5 santim em ve 2mm kalınlıkta.. kovanın içine yerleştiriliyormuş.. Ve zararlı bu şeritlere üşüşünce alıp temizleyip yeniden konuyormuş kovanın içerisine.. Dedeme verdiğim Taxus baccata herhangi bir varyete değil..

denizakvaryumu
14-10-2008, 23:03
Sarıca arı ve eşşek arılarından kurtulmak

http://mahmudiyearicilik.blogspot.com/2008/10/bira-ien-eek-arilari-ve-saricaarilar.html

Biranın faydaları :)

http://teknikaricilik.blogspot.com/2008/11/sarica-arilara-kullanilan-silahlar.html

caucasus
15-10-2008, 08:17
Bundan sonra içtiğimiz biraların kutularını atmayalım :)

denizakvaryumu
16-10-2008, 22:12
http://bp3.blogger.com/_oaqbd4wfhnY/RhtcCDLSBNI/AAAAAAAAAvw/9cpFYZ2BuXc/s1600-h/6.JPG

Pipo körük tecrübesi olan var mı? İçinde ne yakılıyor?

denizakvaryumu
19-10-2008, 00:02
Arkadaşlar

Hobi arıcılık olarak, 24X48 ruşet kovanda (5 çerçeve)
arıcılık yapmak ve bir çerçevede olsa Ankara şartlarında bal almak mümkün müdür?

copur 09
19-10-2008, 16:53
Etrafınızda nektar veren çiçek varsa mümkün olabilir. Nektar akımı olmazsa arılar hırçınlaşır. Etrafa saldırırlar. Özellikle mutfak pencerelerinden; hele bi de açık kapta bal varsa mutfak ırak gibi işgal edilir.

denizakvaryumu
27-10-2008, 08:36
4’e kadar sayıyormuş

Avustralyalı araştırmacılar, bal arılarının dörde kadar sayabildiğini keşfetti.

Queensland Üniversitesi’nden Mandyam Srinivasan, bal arılarının sayı sayabildiğini kanıtlayan deneyini, Avustralya radyosu ABC’ye anlattı. Srinivasan, bir tünele beş işaret koydu ve bunlardan birine nektar yerleştirdi. Bal arılarının kısa sürede bulduğu nektarın yeri değiştirildi ve bir başka noktaya kondu. Araştırmacı, arıların önce nektarı ilk buldukları boş noktaya, sonra ikincisine gittiğini gördü. Fakat arılar, bu sıralamayı ancak dörde kadar akıllarında tutabildiler. İsveçli araştırmacı Marie Dacke ile birlikte deneyi tamamlayan Srinivasan, "Susam tanesi büyüklüğünde bir beyinleri olan bu yaratıkları inceledikçe daha çok şaşırıyoruz. Sözde daha yüce varlıklar olan biz insanlarla kıyaslandığında, aslında kapasiteleri oldukça yüksek" dedi.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/10216175.asp?gid=229&sz=33035

denizakvaryumu
27-10-2008, 12:39
İnternet kullanıcılarına ücretsiz web sayfası imkanı sunan, Blogspot ve Blogger mahkeme kararı ile kapatıldı.

Youtube'dan sonra dünyada binlerce kullanıcısı bulunan Blogspot ve Blogger'da kapatıldı. www.blogger.com ve www.blogspot.com sitesine girenler "Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir. T.C. Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi 20.10.2008 tarih ve 2008/2761 sayılı kararı gereği bu siteye erişim engellenmiştir." yazısı ile karşılaşıyorlar. Blogspot ve Blogger binlerce kişinin kendi sayfasını oluşturmak için kullandığı ücretsiz web adresleri.
-------------------------

Arıcıların nerdeyse tüm blogları bu webdeydi.Kapatılması çok kötü oldu.Arıcılıkla ilgili yazılı-görsel çok değerli bilgiler sıfırlandı.

Youtube gibi hiç açılmayabilir.

caucasus
27-10-2008, 16:47
Arıcılıkla ilgili bir link veriyorum istediğiniz her konu hakkın da bilgi var.
http://ariciliksektoru.com/aris/index.php

denizakvaryumu
13-11-2008, 08:47
Arının Tarımsal Üretimdeki Önemi ve Genelde Arıcılık:

Bal arıları nektar ve polen toplamak için ziyaret ettikleri çiçeklerin döllenmesine neden olur ve ürünün oluşmasını sağlarlar. Özellikle zararlı böcek mücadelesi yapılan ayçiçeği, kolza, soya, anason, pamuk, susam gibi tarla bitkileri; narenciye, elma, şeftali, erik, çilek,yenidünya gibi meyveler; kabak ,domates, salatalık, biber, patates, soğan fasulye gibi sebzeler ile üçgül, korunga ve yonca gibi yem bitkilerinde yegane dölleyici olarak bal arıları görev yapmaktadır.

Ayçiçeğinde hiç döllenmeyen tarlalardaki verime göre arılarla yeterli döllenenlerde verimin beş kat arttığı araştırmalarla belirlenmiştir. İdeal döllenme için her üç dekar ayçiçeği tarlasında bir arı kolonisinin bulundurulması gerekmektedir. Bu koloni üç dekarlık alandan 20-30 kg. arasında bal toplayabilmektedir. Bir koloninin 3 dekar ayçiçeği tarlasında sağladığı ürün artışının değeri ürettiği balın değerinin en az 10 katıdır.

Yenidünya meyvesinde arılarla döllenmeyen ağaçlarda çiçeklerin meyve tutma oranının % 4, her bir çiçek salkımındaki meyve sayısının 2 adet, salkımdaki meyve ağırlığının 21 gram; arılarla döllenen ağaçlarda ise meyve tutma oranının % 83, salkımdaki meyve adedinin 59,salkımdaki meyve ağırlığının 708 gram olduğu tespit edilmiştir.

Elma bahçelerinde arılar olmadığında çiçeklerin meyve tutumunun % 5, arılarla döllendiğinde meyve tutumunun % 22 olduğu tespit edilmiştir. Elma bahçelerinde dölleme için her 5 dekara bir koloninin gerektiği belirlenmiştir.

Çilek seralarında arılarla döllenen çileklerin % 99 oranında düzgün ve orijinal çilek form ve renklerinde; döllenmeyen seralarda ise çileklerin % 90 oranında deforme şekillerde, ürünün de miktar olarak % 50 daha az olduğu belirlenmiştir.

Yoncada arılarla döllenmeyen tarlada tohum bağlama % 1-2 oranında iken, arılarla döllenen tarlada bu oran % 53 olmuştur.

Yine aynı biçimde tohum bağlama, korunga bitkisinde arılarla döllenmeyen tarlalarda % 0-9 iken, arılarla döllenen tarlada % 16-52 olmuştur. Böceklere karşı kafes içinde korunan 1 m2 korunga alanından 9 gram tohum alınmasına karşın, arılarla tam olarak döllenen 1 m2 alandan 179 gram korunga tohumu elde edilmiştir.

Yukarıdakilere benzer yüzlerce araştırma göstermektedir ki, bitkisel üretimde bal arıları verime gübre, tohum ve su kadar etkilidirler. Bal arılarının bu dölleme fonksiyonları nedeni ile tarım ekonomisine katkıları bal ve diğer arı ürünleri değerinin yüzlerce katıdır. Gelişmiş tarım tekniklerini uygulayan ülkelerde bu önem anlaşılmış ve bal arıları arı ürünleri üretiminden çok, döllemede (polinasyon) kullanılmaktadır.

Diğer yandan, dünyada bulunan 50 milyon civarındaki koloniden yaklaşık 1.2 milyon ton bal üretilmektedir. Dünyada uluslararası ticareti yapılan bal miktarı ise yıllık 300.000 ton civarındadır.

Bal doğal bir ürün olduğundan organik tarımın giderek yaygınlaştığı son yıllarda önemi daha da artmaktadır. Gelişen arıcılık teknikleri sayesinde geleneksel bal ve balmumuna ek olarak arı sütü, polen , propolis, ve arı zehiri gibi tıpta ve beslenmede fevkalade önemli diğer ürünler de üretilebilmektedir.

Görülüyor ki bal arısız bitkisel üretim ve çayır-mera düşünülemeyeceği gibi, sağlıklı beslenmede de arıcılık önemini korumaktadır.

http://www.macahelas.com/Proje/Aricilik.htm

caucasus
13-11-2008, 09:05
Sayın denizakvaryumu Yazmış olduğunuz bilgiler çok yararlı bilgiler öncelikle teşekkür ederim. Yazınıza şunları da eklersek bence daha iyi olur diye düşünüyorum
Meyve ağaçlarının ve sebzelerin ( Tarımsal ürünlerin ) Tamamına yakınının ilaçlandığını ve bu ilaçların çok az miktarda da olaslar polenler vasıtasıyla arılar tarafından kovanlara taşındığını dolaysıyla ballarla birlikte insanlara da geçtiğini ve bu kimyasal maddeleri taşıyan arıların belli bir zaman için de öldüklerini dolayısıyla türlerinin tehlikeye girdiğiniz de yazarsak uygun olur diye düşünüyorum **** başka bir başlık altında da değerlendirebiliriz.

denizakvaryumu
13-11-2008, 09:09
Evet, haklısınız.

Bu nedenle hiç olmazsa çiçek döneminde hiç bir bitkiye veya ağaca ilaçlama yapılmamalı.

(Eğer yanlış bilmiyorsam çiçek döneminde zaten hiç bir bitki ve ağaca ilaç atılmıyor çünkü ilaç çiçeği öldürüyor veya döllenmeyi engelliyor.)

caucasus
13-11-2008, 09:21
Çiçek dönemin de ilaçlama yapılıyormu bilmiyorum ancak arıların kullanılmakta olan kimyasal ilaçlar yüzünden telef olduklarını biliyorum. İlaçlar bir şekilde arılara ulaşıyor o da arılara yetiyor diyebilirim.

kaju
13-11-2008, 09:22
Arıcılığın organik olması için şartı vardır herhalde.
Yerleşim yerine ne kadar uzak olmalı?
Üretici şeker vermez ama mesela şekerli yiyecekler var. Karpuz gibi şekerli yiyecekler verirse o da organik sayılır mı?

caucasus
13-11-2008, 09:42
Çok güzel bir soru ancak benim bilgi kapasitemi aşıyor. Zannedersem denizakvaryumu size yardımcı olacaktır.

Oğuz Karsan
13-11-2008, 10:04
Mn.erhaba,

Sn. denizakvaryumu,

Kış aylarında, diyelim ki 15 günde bir bakımla, kovanlardaki arılar kapalı bir evin içinde durabilirlermi? Yoksa kışın devamlı başlarında bulunmak mı lazım?

Eğer durum müsait olabilecekse, Çanakkale, Bayramiçte uygun bir yerim var. Denemek istiyorum.

Teşekkür ederim.

caucasus
13-11-2008, 11:11
Kış aylarında, diyelim ki 15 günde bir bakımla, kovanlardaki arılar kapalı bir evin içinde durabilirlermi? Yoksa kışın devamlı başlarında bulunmak mı lazım?

Kış ayları boyunca sürekli bir bakımlar yok denecek kadar az. Kışın arıların giriş deliğinin sürekli açık olması gerekli çünkü hava sirkülasyonu yapabilsin havasızlıktan ölmesinler. Benim daha önce ki okuduğum yazılarda arıların kışın susuz ve yiyeceksiz kalma durumları oluyormuş ancak yazıyı bir türlü bulamadım. Nasıl anlaşılıyor derseniz kovan tahtasına vurularak anlaşılıyormuş. Kışın sürekli olarak içeride olması durumun da Arıların çıkcak seslerden etkilenerek uyanacakları ve daha çok bal tüketerek açlıktan ölme seviyelerine gelebileceği, sıcak olması durumunda ise yine aynı şekil de havaların ısındığını algılayarak dışarı çıkma durum olacağını okumuştum.

Yazıyı bulursam buraya eklerim. Diğer arkadaşların size yardımcı olabileceklerine inanıyorum, başarılar dilerim.

denizakvaryumu
13-11-2008, 13:04
Mn.erhaba,

Sn. denizakvaryumu,

Kış aylarında, diyelim ki 15 günde bir bakımla, kovanlardaki arılar kapalı bir evin içinde durabilirlermi? Yoksa kışın devamlı başlarında bulunmak mı lazım?

Eğer durum müsait olabilecekse, Çanakkale, Bayramiçte uygun bir yerim var. Denemek istiyorum.

Teşekkür ederim.

Genel kural haftada bir kontrol...Kışın 15 güne kadar da çıkabileceği belirtiliyor ama bu deneyimliler için, yeni başlayacaklar için sıkı kontrol şart.

Kapalı bir evden kastınız nedir?

denizakvaryumu
13-11-2008, 13:09
Arıcılığın organik olması için şartı vardır herhalde.
Yerleşim yerine ne kadar uzak olmalı?
Üretici şeker vermez ama mesela şekerli yiyecekler var. Karpuz gibi şekerli yiyecekler verirse o da organik sayılır mı?

Arıların uçuş mesafesi 2,5 - 3 km. Organik balda şartlar ağır, Türkiye'de organik bal sertifikası alanlar bir elin parmaklarından daha az.

Şimdiye kadar kimsenin karpuz verdiğini duymadım-görmedim çünkü yükte hafif verilecek yiyecekler varken kilolarca karpuzu kimse taşıyıp vermez.

Ola ki karpuzu getirip verdi , karpuz organik olarak yetişmişse balın organikliğine zarar gelmez.

denizakvaryumu
13-11-2008, 13:48
Organik arı yetiştiriciliği
Madde 21 — Organik arı yetiştiriciliği kuralları aşağıda belirtilmiştir.
a) Organik arı yetiştiriciliği yapılacak alan, kovanlardan itibaren uçuş yarıçapı 3 km. olmak zorundadır. Bu alanda ve aynı zamanda organik ve konvansiyonel arıcılık birlikte yapılamaz.
b) Arıcılık ürünleri, bu Yönetmelik hükümlerinin asgari bir yıl uygulanması kaydıyla organik ürün olarak pazarlanabilir.
c) Irk seçiminde, arıların yerel koşullara adapte olabilme kapasitesi, dayanıklıkları ve hastalıklara karşı dirençleri göz önüne alınmalıdır. Apis mellifera türünün ırkları ve yerel ekotipleri tercih edilmelidir.
d) Kapasite artırımı, kolonilerin bölünmesi veya organik arıcılık yapan diğer işletmelerden oğul veya kovan alınabilir.
e) Yetkilendirilmiş kuruluşdan önceden izin alınması kaydıyla, işletmenin sahip olduğu konvansiyonel arı kolonileri, organik arıcılığa geçiş amacı ile kullanılabilir.
f) Bu Yönetmelik hükümlerine göre üretim yapmayan arıcılardan sağlanan arı oğulları, bir yıllık geçiş süreci içerisinde kullanılabilir.
g) Sağlık veya felaket nedenleriyle yüksek hayvan ölümlerinin olması durumunda ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun kovanların mevcut olmaması halinde, geçiş sürecine tabi olmaları kaydıyla, yetkilendirilmiş kuruluş tarafından kovanların yeniden oluşturulmasına izin verilebilir.
h) Kolonilerin yenilenmesi amacıyla, bu Yönetmelik hükümlerine uygun olmayan, yılda % 10 oranında ana arı ve erkek arı, organik üretim yapılan kovanlara yerleştirilmeleri kaydıyla, organik üretim yapılan birimlere alınabilir. Bu durumda geçiş süreci uygulanmaz.
ı) Kovanların yerleşimi aşağıdaki hususlara uygun olmalıdır;
1) Arılar için yeterli miktarda doğal nektar, balözü ve polen kaynağı bulunmalı ve suya erişim imkanı olmalıdır.
2) Üretim bölgesinin 3 km yarıçapı içerisinde bulunan nektar ve polen kaynakları, organik olarak üretilen ürünlerden veya doğal bitki örtüsünden oluşmalıdır.
j) Üretim sezonu sonunda arıların kışı geçirebilmesi için kovanlarda yeterli miktarda bal ve polen bırakılmalıdır.
k) İlkbahar döneminde arı kolonilerinin beslenmesinde organik bal kullanılır. İklim koşullarının balın kristalleşmesini hızlandırdığı durumlarda, beslemede organik metotla üretilen bal yerine organik metodlarla üretilen şeker şurubu veya organik şeker melası kullanılmasına yetkili kuruluş tarafından izin verilebilir. Besleme ile ilgili olarak kayıtlara, ürünün tipi, uygulama tarihi, miktarı ve kullanıldığı kovanlara dair bilgiler yazılır. Besleme işlemi son bal hasadı ile müteakip nektar veya balözü döneminden önceki 15 gün arasında yapılır.
l) Arıcılıkta hastalıkların önlenmesi için;
1) Dayanıklı uygun ırklar seçilmelidir.
2) Ana arıların düzenli olarak yenilenmesi, her hangi bir anomali tespiti için kovanların sistematik olarak kontrolü, kovanlardaki erkek yavru arıların kontrolü, düzenli aralıklarla malzeme ve teçhizatın dezenfekte edilmesi, kirlenmiş maddeler veya kaynaklarının imha edilmesi, balmumunun düzenli olarak yenilenmesi ve kovanlarda yeterli miktarda polen ve bal bırakılması gibi hastalıklara karşı direnç artırıcı ve enfeksiyon önleyici pratiklerin yapılması gerekir.
m) Koruyucu önlemlere rağmen, koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı kovanlarda izole edilmelidir. Bu Yönetmeliğe uygun arıcılıkta kullanılacak veteriner ilaçları aşağıdaki prensiplere uygun olmalıdır;
1) İlaçlar Türk İlaç Kodeksine uygun olmalıdır.
2) Tedavi edici etkilerinin öngörülen tedaviye uygun olması kaydıyla kimyasal bileşimli ilaçlar yerine fitoterapik ve homeopatik tedavi yöntemleri kullanılmalıdır.
3) Yukarıda bahsedilen ürünlerin kullanımı, kolonileri tehdit eden hastalık veya istilacıların yok edilmesinde etkili olmaması durumunda, yetkilendirilmiş kuruluşun sorumluluğunda, kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılabilir. Ancak koruyucu amaçlı kimyasal bileşimli ilaçların kullanımı yasaktır.
4) Arı zararlısı Varroa için; formik asit, laktik asit, asetik asit, oksalik asit ve mentol, timol, okaliptol veya kafur kullanılabilir.
n) Tedavi, kimyasal bileşimli ilaçlar ile yapılırsa, bu dönem içerisinde tedavi altındaki koloniler izole edilmiş bir bölgeye alınır, tedavi sonrası kovanlardaki balmumları alınır ve yerine organik balmumu veya boş çerçeve konulur. Bu kolonilere bir yıllık geçiş süreci uygulanır.
o) Veteriner ilaçlarının uygulandığı zamanlar; aktif farmakolojik madde de dahil ürünün tipi, konulan teşhis, dozu, uygulama şekli, tedavi süresi ve ilacın yarılanma süresi açıkca kaydedilmeli ve ürünler organik ürün olarak pazarlanmadan önce yetkilendirilmiş kuruluşa bilgi verilmelidir.
p) Organik arıcılıkta bakım, idare pratikleri ve kayıtları aşağıdaki gibidir;
1) Arıcılık ürünlerinin hasat edilmesi esnasında petekler içerisindeki arıların yok edilmesi yasaktır.
2) Ana arının kanatlarını kesmek gibi işlemler yasaktır. Ana arıların değiştirilmesi esnasında eski ana arının öldürülmesine izin verilir. Yalnızca Varroa bulaşan erkek yavru arıların yok edilmesine izin verilir.
3) Bal hasadında kimyasal sentetik sinek kovucu maddelerin kullanılması yasaktır.
4) Kovanların yerleştirildikleri alanlar kovan bilgileri ile birlikte kaydedilmelidir. Kovanlar bulundukları yerden başka yere yetkilendirilmiş kuruluş bilgisi dahilinde taşınabilir.
5) Arıcılık ürünlerinin üretimi, hasadı, işlenmesi ve depolanması esnasında kolonilere uygulanan koruyucu önlemler ve tedaviler kayıt edilmelidir.
r) Arıcılıkta kullanılacak materyallerin ve kovanların özellikleri;
1) Kovanlar çevreye ve arıcılık ürünlerine risk getirmeyen doğal malzemelerden yapılmalıdır.
2) Kovanlar kimyasal boyalarla boyanamaz.
3) Yeni çerçeve için balmumu organik üretim yapan birimlerden sağlanmalıdır. Arıcılığa yeni başlandığında veya geçiş sürecinde organik olarak üretilen balmumunun pazarda mevcut olmaması durumunda, organik üretim biriminden alınmayan balmumunun kullanılmasına, analizlere dayanarak yetkilendirilmiş kuruluş tarafından izin verilir.
4) Üzerinde yavrulu gözler bulunan çerçevelerden bal sağımı yapılamaz.
5) Çerçeve, kovan, petek gibi malzemeleri zararlılardan korumak amacıyla yalnızca bu Yönetmeliğin Ek-8’indeki ürünlerin kullanılmasına izin verilir. Buhar veya doğrudan alev gibi fiziki uygulamalara da izin verilir.
6) Arıcılıkta kullanılan malzemelerin, binaların, teçhizatın ve kapların veya ürünlerin temizlenmesinde ve taşınmasında yalnızca bu Yönetmeliğin Ek-8’indeki maddeler kullanılabilir. Arıların taşınması sırasında hayvanlara stres yaratmaktan kaçınılır.
7) Karantina tedbirleri uygulanan ve uçakla ilaçlama yapılan alanlarda organik arıcılık yapılamaz.
8) Kovanların taşınması, depolanması, pazarlanmasında ve organik arı ürünlerinin, üretilmesi, işlenmesi, taşınması, ambalajlanması, etiketlenmesi, depolanması ve pazarlanmasında bu Yönetmeliğin İkinci Kısım, Dördüncü Bölüm hükümleri uygulanır.

http://www.imo.ch/portal/pics/documents/Organic_Production/10_haziran_2005_tarihli_25841_sayl_turk_yonetmelig i.doc

http://www.naturey.com/organik-ekolojik-tarim-kontrol-ve-sertifikasyon-kuruluslari/icerik/rehber/8

denizakvaryumu
13-11-2008, 13:56
17 Ekim 2006 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 26322

ORGANİK TARIMIN ESASLARI VE UYGULANMASINA İLİŞKİN

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA

DAİR YÖNETMELİK



MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi yürürlükten kaldırılmış ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiş, (ı) bendinin (2) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (m) bendine aşağıdaki (5) numaralı alt bent eklenmiştir.

"2) Üretim bölgesinin 3 km yarıçapı içerisinde bulunan nektar ve polen kaynakları, organik olarak üretilen ürünlerden, doğal veya arıcılık ürünlerinin organik olma niteliğini etkilemeyecek bitki örtüsünden oluşmalıdır. Bu alanda yeteri miktarda polen ve nektar bulunamaması halinde, üreticinin arılarını yukarıdaki şartlara uygun olmayan bir alana nakletmesi durumunda, üretimini organik tarım usul ve esaslarına uygun yapmak kaydıyla ürün elde eder ve bu ürün organik olarak değerlendirilemez. Söz konusu kovanların belirtilen bölgeye tekrar nakledilmesi halinde geçiş süreci uygulanmaz. Yukarıda belirtilen yarıçap içerisinde, aynı üretici tarafından, organik ve konvansiyonel arıcılık birlikte yapılamaz."

"5) Kovanlarda zararlı mücadelesinde bu Yönetmeliğin Ek-1’de yer alan B. Bitki Koruma Maddeleri başlıklı bölümdeki ürünler kullanılır."

http://www.alomaliye.com/ekim_06/organik_tarim.htm

Oğuz Karsan
21-11-2008, 22:08
Kapalı bir evden kastınız nedir?[/QUOTE]

Sn. denizakvaryumu,

Kapalı bir ev ile arada bir uğradığım evi kastettim. Kimsenin yaşamadığı ama istenirse içinde yaşamak için herşeyin olduğu bir ev.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

vivasırnak
25-11-2008, 18:12
bizim 30dönümlük bir bahçemiz var.
içinde bir sürü meyve ağaçaları var.tabi komşu bahçelerde var yani epey büyük yeşil bir alan.
ben burda arıcılık yapabilirmiyim.
sizce uygunmu ve hiç bilgim yok arıcılık hakında lütfen beni bilgilendirirmisiniz..
teşekkür ederim...

caucasus
29-12-2008, 09:59
Bence arıcılık yapabilirsiniz, ancak arı cinsinin uygun olanını seçmelisiniz. Öncelikle biraz bilgi edinin derim, uben yardım etmek isterdim ancak benim de fazla bir bilgir yok. İstanbul' da Şırnak balı diye bal satılıyor ben biliyorum.

Yakınlarınız da bu işle uğraşan yokmu **** size yardımcı olabilecek birileri yokmu ? çünkü kulaktan dolma bilgilerle olmuyor ben kendimden biliyorum okuduklarınızla uygulma tamamen farklı oluyor.

Şırnak'ta bulunan orman işletmesinden **** terım kredi kooperatiflerinden bilgi alabilirsiniz diyebilirim.

Ben mesajınızı okuyalı çok oldu ancak fazla bilgim olmadığı için yazmak istemedim. İsterseniz arcılıkla ilgili kitaplar var bunlardan temin edip bilgi alabilirsiniz **** net'ten takip edebilirsiniz. Bu başlık altın da arıcılkla ilgili kaynaklar adı altın da mesajlar var oradan takip edebilirsiniz.

Şimdiden size başarılar dilerim. Bol ballı seneler.

apis_mellifera
03-04-2009, 22:05
arıcılığa ilgili arkadaşları görmek nede güzel bir şey biraz geç bulduğum bir site odu ağaçlar.net güzel ve ilginç sorular ve yine güzel olduğukadar ilginç cevaplar var arkadaşlar sorular olursa elimden geldiği kadar yanıtlamaya çalışırım

apis_mellifera
03-04-2009, 22:20
bizim 30dönümlük bir bahçemiz var.
içinde bir sürü meyve ağaçaları var.tabi komşu bahçelerde var yani epey büyük yeşil bir alan.
ben burda arıcılık yapabilirmiyim.
sizce uygunmu ve hiç bilgim yok arıcılık hakında lütfen beni bilgilendirirmisiniz..
teşekkür ederim...

merhabalar .. sorunuzun cevabı evet hemde çok güzel arıcılık yapabilirsiniz . ama sadece meyve agaçlarına bağlı bir arıcılık sizin için hobi düzeyinde olabilir. tavsiyem yörenizda arıcılık yapanlarla konuşmanız bilgi almanız ve ilk anda 4 **** 5 kovandan fazla arı almamanız. başka sorunuz olursa ben buradayım artık yanıtlamaya çalışırım elimden geldigince

http://cinemyoaricilik.blogspot.com/
blog adresim bloğumda arıcılık ile ilgili uygulama bilgileri aktarmıyorum sebebine gelince arıcılık geniş bir konu ülkemizde arı ırkı,iklim,flora her şey değişken benim için dogru olan herkes için doğru diyemezsiniz bu durumda ancak sorununuzu ve sizin şartlarınızı bilebilirsem bunları doğru aktarmanız durumunda yardımcı olmaya calışırım selamlarımla

apis_mellifera
03-04-2009, 22:55
Genel kural haftada bir kontrol...Kışın 15 güne kadar da çıkabileceği belirtiliyor ama bu deneyimliler için, yeni başlayacaklar için sıkı kontrol şart.

Kapalı bir evden kastınız nedir?

tarih olarak eski bir soru ama yanıtlamak istedim

bu konuyada açıklık getirelim kapalı evde kışlatma hobi seviyesindeki arkadaşlar için uygun olabilir ama koşulların sağlanması oldukça zordur
bunun yerine havalandirması iyi sağlam kovanlarda açıkta fakat rüzgar ve aşırı gürültü olmayan rahatsız edilmeyecekleri yerlerde kışlatmak gerek . ayrıca kontrol sıklığı sorunuz içinde şunu söyleye bilirim arılar 18 derecenin altındaki sıcaklıklarda zorunlu olmadıkça kontrol edilmez eger bu zorunluysa işlem kısa tutulmalı ve kovan açık bırakılmamalıdır. 15 derece altı sıcaklıklarda kovan açmak çok tehlikelidir çünkü kovan içi sıcaklık düşer arılarınız bu sıcaklığı yazdan biriktirdikleri balı yiyerek sağlarlar ancak ani düşen sıcaklığın yükseltilmesi sorundur . ayrıca son bahar bakımında gerekli bakım ve yemleme yapıldıktan sonra baharın sıcak günlerine kadar arı kovanlarını açmaya gerek yoktur. arılarınız kış salkımında huzur içinde kışı geçireceklerdir. son baharda kendileri için yeterli balı bıraktısanız yeterli besleme yaptıysanız ve kolonileriniz kuvvetliyse korkmayın

dremre
14-08-2009, 00:51
Sayın forum üyeleri,
Birşey danışmak istiyorum. hobi bahçesine 1 kovan arı koysam, Ankara gölbaşı'nda... burada arı olmaz vs cinsi bir tepki verilir mi? ya da bir kanunu cezası falan var mıdır?

denizakvaryumu
14-08-2009, 07:48
Ben etrafımdaki iki komşyu da kandırdım herkes bir kovan koyacak.Anlaştık :)

Zaten meyve fidanlarının döllenmesi için arı şart.Arı olmadan meyve olmaz.

Ancak komşularla anlaşamazsanız küçük hobi bahçelerinde konu mahkemeye intikal edebilir.

Bu durum kedi-köpek beslenmesi gibi değil sonuçta arı 3-5 km ye kadar uçuyor.Allerji sorunu olanlar var ve arı sokması alerjik kişilerde önemli sorunlar çıkarıyor.

Sadece bir kovan ve meyve ağacı döllenmesi gerekçesiyle 1-2 dönüm yerlerde hukuki sorun olmayacağını sanıyorum.

Ama komşunuz arı sokması nedeniyle ölümden döndüğünü ispatlarsa durum değişebilir.

Ben kutu tipi karakovan tercih edin derim.

Fenni kovanların büyük görüntüsü insanları korkutuyor :)

dremre
14-08-2009, 10:24
Forumda arılarıyla birlikte kutu tipi karakovan satan arkadaş var mı?

dremre
14-08-2009, 10:26
ya da nasıl olur bu iş bana anlatabilir misiniz? nasıl bir kutu koymalıyım, arıyı ben mi temin edicem sevabına kendi gelir yerleşir mi? :)

A.Şahin
14-08-2009, 11:49
Kovanı imal ettikten sonra :) bahar aylarında içine eski peteklerden koyarsanız ve biraz da bunları ateşte gezdirip tütsü havası yaratırsanız, birde bu kovanı koyduğunuz yer arılar için stratejik öneme sahipse ( dere yamacı,vadi vs. gibi) gelip yerleşmemeleri için bi neden yok :)

denizakvaryumu
14-08-2009, 11:56
http://www.ayazarikovani.com/urunler/karakovan.asp

http://www.balpazar.com.tr/tr/

elbrujo
25-08-2009, 20:57
Merhabalar arkadaşlar.
Sitemizin forumunda arıcılıkla ilgili bir başlık olduğunu öğrenmem beni hem sevindirdi hem utandırdı :) Siteyi iyice incelememişim demekki...
Ortaöğrenim yıllarımda, babamın arıcılığa merak salması sayesinde arıcılıkla tanıştım. Şu an şehirde yaşamam ve memlekete uzak olmam sebebi ile ilgilenemiyorum. Babamda yaşlandığı için ancak 2-3 kovana bakabiliyor. Ancak 10 seneden fazla bir süre arıcılıkla uğraştım. Çok bilgili olmasam da konu ile ilgilenen arkadaşlara elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

Samsunlu55
11-09-2009, 21:59
2 tane arı kovanı almak istiyorum. En yakın ev 1 km uzakta olacak etrafta pek fazla kimyasal ilaç kullanımı yok. Her mevsim çiçek oluyor. Yol boyunda akasyalarda var. Burda arıları ordan oraya taşımadan yaşatabilir miyim? Başkalarının arıları zaten ortalıkta cirit atıyor:) Ama birşeyi belirteyim etrafta sarıca arı dışında büyük kovan yapan arılar var bunların bize bile zararı dokunuyor. Şeftali, incir, elma, armut meyvelerinin içlerini özenle yiyorlar. Bu büyük arıların bal arılarına zararı olur mu? Arıcılıkla ilgili Toprak TV'de bazı şeyler izledim ve internetten araştırdım az birşeyler biliyordum onlarıda unuttum iyice kafam karıştı ayrıntılı bilgi lazım.
Saygılar...

copur 09
13-09-2009, 20:01
Sayın Samsunlu 55, önce bir arıcının yanına gidip kovanla ilgilenişini izleyin ve sevip sevemeyeceğinizi anlayın. Kovanı koyabileceğiniz yeri de ayarlayınca sonrası kendiliğinden gelecektir. Selamlar

kamil35
13-09-2009, 21:05
2 tane arı kovanı almak istiyorum. En yakın ev 1 km uzakta olacak etrafta pek fazla kimyasal ilaç kullanımı yok. Her mevsim çiçek oluyor. Yol boyunda akasyalarda var. Burda arıları ordan oraya taşımadan yaşatabilir miyim? Başkalarının arıları zaten ortalıkta cirit atıyor:) Ama birşeyi belirteyim etrafta sarıca arı dışında büyük kovan yapan arılar var bunların bize bile zararı dokunuyor. Şeftali, incir, elma, armut meyvelerinin içlerini özenle yiyorlar. Bu büyük arıların bal arılarına zararı olur mu? Arıcılıkla ilgili Toprak TV'de bazı şeyler izledim ve internetten araştırdım az birşeyler biliyordum onlarıda unuttum iyice kafam karıştı ayrıntılı bilgi lazım.
Saygılar...

Sayın Samsunlu55, arı her zaman alınabilir ancak en uygun arı alma zamanı ilkbahardır. Şuan arı alsanız olur mu? Olabilir. Ama ben tavsiye etmem. Çünkü kış geliyor. Kışın ne olacağını Allah bilir. İlkbahar önü açık bir zamandır. Nektar boldur ve arı hızla gelişir. Öğrenme anlamında da siz bu gelişimi daha iyi takip edebilirsiniz.
Kitaplarda internette arıcılık üzerine bol bilgi var. Bol bol okuyun derim. Sadece okuyarak arıcı olmak zordur. Yakınınızda bulunan bir arıcıyı takip edin, arıları kışa nasıl hazırlıyor, sonbahar bakımları nasıl? O arıcının faaliyetleri ile okuduğunuz bilgileri harmanlayın.
Yeni arıcılığa başlayacak biri ne zaman arı alsın derseniz. Ben izmir'deyim, İzmir için Nisan ayı, Samsun için de Mayıs 15 ten sonrası uygundur sanırım.
Yalnız şunu da hatırlatayım. Arıcılığa başlarsanız. Bu iş sizi ancak mezarda terkeder. :)

kamil35
13-09-2009, 21:08
O simgeyi en tepeye nasıl yerleştirdim bilemiyorum. Nasıl alta iner ki?

Samsunlu55
13-09-2009, 23:47
Yorumlarınız için teşekkürler dediklerinizi elimden geldiğince yapacağım. Şu anda zaten kovan alabilecek durumum yok. Durumum düzelince mutlaka birşeyler düşünüyorum.
Saygılar...

vivasırnak
15-09-2009, 21:30
arkadaşlar bende arıcılığa merak sardım. 50 dönümlük arazimiz var hem bizim hemde komşuların bol miktarda meyve agaçları var rakım 1500 mt ama bilgi yok denecek kadar az .
sadece sizin gibi iyi arkadaşlar ve internette biraz bilgi sahibi oldum oda çok az sizc eyapabilirmiyim

kamil35
15-09-2009, 22:29
Bu işi yapanların sizden ne farkı var. Yeter ki yapmak isteyin. Yaparak yaşayarak her şey öğrenilebilir.

güvercin01
15-09-2009, 22:43
arkadaşlar bende arıcılığa merak sardım. 50 dönümlük arazimiz var hem bizim hemde komşuların bol miktarda meyve agaçları var rakım 1500 mt ama bilgi yok denecek kadar az .
sadece sizin gibi iyi arkadaşlar ve internette biraz bilgi sahibi oldum oda çok az sizc eyapabilirmiyim

Öncelikle merhaba.Arıcılık hassas bir konu fazla bilgi sahibi değilsek deneme yanılma yoluyla büyük maddi kayıp yaşayabilirsiniz.Onun için eğer bulunduğunuz yerde halk eğitim merkezi varsa öncelikle yeterli sayıda kişi ile oraya dilekçe ile başvurup KURS AÇTIRIP eğitim almanızı tavsiye ederim.Ondan sonra yörenizde ne tür bitkiler var hangi tür arı daha dayanıklı ve verimli olur kara kovan mı yoksa fenni kovandamı arıcılık yapacağız vb. iyi analiz ediniz.Şu sitelere de bakınız: Türkiye Arı Yetiştiricileri BİRLİĞİ, Türkiye Arıcılar Birliği. Yeterli gelmezse çevrenizde bu alanda iyi olan arıcılarla birlikte kovanlara bakarlarken ricada bulunup yardım ederek uygulamalı öğrenebilirsiniz.Yine yardımcı olmaya çalışırız.SEVGİYLE KALIN..

güvercin01
19-09-2009, 23:08
Arkadaşlar bir de bir yerde 3-5 çiçekli ağaç ile biraz çiçekli bitki var diye orada verimli arıcılık yapılır sanmayın. Kışı soğuk yerlerin arı besleyenlerinin de gerekli önlemi alması lazım. Zayıf ve balı yetersiz arılara kışın takviye besin gerekir. Arınız zayıf ve çevrede arı çok ise besin kovan içinden verilmeli.Anlayacağınız eğitim şart...

sumeha
25-09-2009, 16:20
egitim şart ama kim egitecek bizi sn guvercın01:)

güvercin01
25-09-2009, 22:16
Kıymetli arkadaş Muğla ilinde üniversitesi bile var. Ula Ali Koçman MYO deyip google den arayın arıcılık bölümü öğretim üyeleri eminim ki benden çok daha bilgililer.Başka adresleri de ilgilenen arkadaşlar eminim bulabilirler.SEVGİYLE KALINIZ...

Halil Bilen
15-12-2009, 19:37
SAyın beyzagıda, şunu da unutmayın arıcılık tedavisi olmayan bir hastalıktır:)


:dilli:

tuncayalgan
15-12-2009, 20:54
arcılık güzel olduğu kadar zor bi iş...

beyzagıda
15-02-2010, 19:53
arıcı dostlar bahar geliyor sesiniz çıkmıyor neler yapıyorsunuz

dremre
26-07-2010, 04:42
Merhabalar,
bahçeme eşek arısı olduğunu düşündüğüm bir sürü dadandı. buldukları her oyukta petek oluşturuyorlar. ilaçlama dışında bunlardan nasıl kurtulurum. ilaçlayıp etrafı kimyasala bulamak istemiyorum.

A.Şahin
26-07-2010, 23:33
Ateş, duman, tütsü... :(

bernacyhn
14-04-2012, 21:27
Merhabalar, arılarla ilgili o kadar çok başlık var ki sorumu nerede paylaşacağımı bilemedim.

Bu baharda saksılara birçok sebze tohumu ekerek balkonumu güzelleştireyim istedim. Birkaç tane de çiçeğim var. Hem sebzelerimden hem de çiçeklerden tohum alabilmek için acaba arılar gelir de benim bitkilerimi tozlaştırır mı diye düşünüyordum. Kaç senedir şu anki evimde oturuyorum ve orman da burnumuzun dibinde olmasına rağmen doğru düzgün arı görmüşlüğüm yoktur. İşte bu nedenle acaba arı gelir mi? Gelse ne de güzel olur, diye düşünüyordum. Ta ki 4 gün önce bir arının gelip balkonumdaki eski raf deliklerinden birine girip çıktığını görene kadar.

Bu arı, ben balkonda işlenirken sanki 40 yıllık dostummuş gibi hiç rahatsız etmeden ve hiç rahatsız olmadan iki gün boyunca gelip gitti. Sonra girip çıktığı deliğin ağzını açık kahve toprak renginde bir sıvayla kapattığını farkettim. Bu kez bir karış altında aynı hizadaki başka bir deliğe girip çıkmaya başladı. Delikler ufacık olduğu için kafası sığmıyor ve arkasını dönüp giriyordu :)

Bunlar olurken başka bir arının da balkonda gezindiğini gördüm. Bu ötekinden epey büyük bir arıydı. O da üst raflarda duran kaktüsün etrafında fır dönüyordu. Bir ara ortalıktan kaybolduktan sonra ne yapmış ne etmiş diye kaktüsün saksısını aşağı indirdim. Kaktüsün dibinden köküne doğru inen bir delik olduğunu gördüm. Belli ki bu deliği de büyük arı açmıştı. Saksıyı tekrar yerine koydum. Sonra vazgeçip arkasındaki saksıyla yerini değiştirdim ve arının girdiği delik duvardan tarafa bakacak şekilde saksıyı çevirdim. Bir müddet sonra arı tekrar geldi ve araya sora aynı deliği bulup içine girdi. Bugün ben balkondayken birkaç defa gidip geldiğini gördüm.

Bugün öğleden sonra hava çiselemeye başlayınca sandalyeleri içeri almak için balkona çıktım. Bizim misafirler ne alemde diye bakınırken eski raf deliklerine konuk olan arının alttaki deliği de kapattığını gördüm.

Bu kadar hikayenin ardından sizlere sorum şu? Bu iki arı yuva yapmak için benim balkonumu mu seçti?

Komşularımız duymasınlar gerçi ama şimdilik pek zararlı gibi görünmüyorlar. Ancak ev olarak balkonumu belledilerse ileride bir sıkıntı yaratırlar mı?

limon_sever
14-04-2012, 21:54
Aynı durum bizim bahçede de mevcut. Sizin balkonda iki arı var. Bizim bahçenin her yerindeki delikler tamamen arı dolu :) Basit bir kovan yaptım. Girecekler mi diye her gün bakıyorum. İçine reçel su koydum. Şimdilik kovana giren çıkan yok.

sumeha
11-06-2012, 14:29
:D
oğul dönemi harıcinde o kovana arı girmez üstadım

dremre
10-08-2012, 11:38
merhabalar,
1 kovan arım var. gücü fena değil. 1 adet ana arı aldım. yeni ana arıya nasıl bir kovan hazırlamalıyım. yardımlarınızı rica ediyorum.

denizakvaryumu
10-08-2012, 13:54
Sn.dremre ana arıyı nereden aldınız? Karniol mu?

attar
10-08-2012, 14:42
istanbul çatalca civarında arı malzemeleri satan yerler hakkında bilgisi olan var mı

dremre
12-08-2012, 08:52
hammaddeler.com'dan aldım anaarıyı

denizakvaryumu
13-08-2012, 16:13
merhabalar,
1 kovan arım var. gücü fena değil. 1 adet ana arı aldım. yeni ana arıya nasıl bir kovan hazırlamalıyım. yardımlarınızı rica ediyorum.

ANGARA ARICILIK KURSU (http://angaraaricilikkursu.blogspot.com/)

Linkten Kürşad hocayı arayın yardımcı olacaktır.

ayax
16-08-2012, 14:24
istanbul çatalca civarında arı malzemeleri satan yerler hakkında bilgisi olan var mı
Geçen yıl bende çatalcadaki bahçeme bir kovan arı aldım. çatalca merkezde var diye söylemişti bir arkadaşım fakat gidip görmedim, merkezde soruşturun bilen biri vardır.

halil~58
18-01-2013, 09:09
merhabalar arkadaşlar yerim musayit ilk defa arıcılık yapmak istiyorumm bahcemin bir köşerine arı kovanı koymak istiyorumm 5 tane ama hic bir bilgim yok bu konuda kayseri iklimine göre hangi cins arıyla başlayabilirimm yardımcı olursanız sevinirimm

Tura
18-01-2013, 09:39
merhabalar arkadaşlar yerim musayit ilk defa arıcılık yapmak istiyorumm bahcemin bir köşerine arı kovanı koymak istiyorumm 5 tane ama hic bir bilgim yok bu konuda kayseri iklimine göre hangi cins arıyla başlayabilirimm yardımcı olursanız sevinirimm

Bence şu adresi (http://ariciliksektoru.com/index.php?option=com_sobi&task=details&catid=31&id=184&Itemid=38) bir ziyaret etmelisiniz.


Sanırım konu ile ilgili, kurs, seminer ve bilgi paylaşımı gibi ihtiyacınız olan her türlü yardımı oradan alabilirisiniz.

lodos_
18-01-2013, 20:20
Arının ırkına cinsine takılmayın.Bölgede bulunun arılardan edinebilirsiniz.

İSAK
26-02-2013, 12:07
Merhabalar, arıcılık çok meşakatlı bir iş ama biraz ilgilenince çok zevk verir insana. Kovan güçlendikçe arıların sesleri daha bir güçlü çıkar bu mutluluk ve hazzı kovanın bir kenarına oturup seyrederseniz beni çok iyi anlayacaksınızdır. Size tavsiyem bulunduğunuz arıcılardan ve Halk Eğitim Merkezlerinin düzenlediği kurslara giderek bilgi alabilirsiniz. Bu işe başlayacaksanız mutlaka arıcılık kursuna katıldıktan sonra başlamanız olacaktır. Size başarılar dilerim....

BURSA016
03-03-2013, 03:45
5 kovan arım var fakat ben ilgilenemediğim için kovanlarıyla birlikte satmayı düşünüyorum ilgilenen arkadaşlar özelden mesaj atabilirler..Yılda ortalama 55 60 kg bal üretebiliyorum eğer arılar düzgün çalışır ise ve bakımlarını düzgün yapabilirseniz daha verimli olacaklardır..Kovan fiyatı ise 350 TL dir.

dremre
05-03-2013, 09:12
benim bu kış arılarımın hepsi öldü. :(

denizakvaryumu
05-03-2013, 12:22
Neden öldüğünü tespit edebildiniz mi?

lodos_
14-03-2013, 22:50
60 kg bal üretebilen bir koloniyi satmak pek mantıklı değil.
ilgilenemediğiniz halde 60 kg bal alıyorsanız varın ilgilenmeyin

dremre
21-03-2013, 10:52
sanırım kovan alttan soğuk almış ve nasıl olduysa içi ıslanmış :(

hüseyindeniz
21-03-2013, 19:10
sayın dremre alttan soğuk almanın etkisi önemli değil sanırım üst yalıtımı iyi yapmadığınızdan.
kovan iç ısısı yukarı doğru çıkar üst kapak yalıtımı iyi olmayınca soğuk hava ile sıcak hava karşılaşmasında kapakta su damlacıkları oluşur.
koloninizin kaybına üzüldüm geçmiş olsun.
bu konulardaki sorunlarınıza arıcılık gen tr adresinde cevap bulabilirsiniz.

lodos_
22-03-2013, 20:13
Arılarınızın hepsinin ölmesinin sebebi ıslanma olamaz

ligustrum
29-03-2013, 21:12
Son birkaç yılda erken ilkbahar döneminde çok koloni kaybı yaşanmaktadır.

Arıcılık; artık tüm kuralları yerine getirmeyi şart koşuyor.

Varroa mücadelesi olmazsa, olmazların birincisi.

ligustrum
29-03-2013, 22:16
Varroa mücadelesinde oksalik asit di hidrat buharlaştırma uygulaması..
383315

ligustrum
05-04-2013, 04:29
Nisanın ilk haftası. Bahar şimdi tam geldim diyor. Bademler, kayısılar çiçeği döktü.
Güvemler tam çiçekte, hardal, ballıbabalar devam ediyor..

Doğadan çiçek tozu (polen) gelimi çok güzel.

Geliyor geliyor da; peteklerde dahi pek birikim gözükmüyor!
Gelen polen, arı ekmeğine dönüşüp bir süre gözlerde olgunlaşınca yavru beslenmesinde,
arı sütüne dönüşümünde kullanılıyor.

Doğadan bal özü gelişi henüz arının ihtiyacını karşılayacak düzeyde değil.
Kovandaki balının da kristalize olduğu görülmekte..

Balını sıvı dale getirmek için suya ihtiyaç duymakta.
Bu sebeple; arılara tüketebileceği kadar şurup vermek, çok iyi olacaktır.

Yavru çoğaltmaya başlamış kovana yapılacak şeker ya da bal şurubu takviyesi;
"Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur" sözü gibidir.

Bakarsan yavru olur, oğul olur, bal olur.

Gazi Barış
05-04-2013, 07:02
Varroa mücadelesinde oksalik asit di hidrat buharlaştırma uygulaması..
383315

Oksalik mücadelesi henüz yavru yok iken Aralık- Ocak gibi bitmeliydi (eğer foto yeniyse), şu zamanda flumetrin veya diğer etken meddelerden birini kullanıyor olup arkasından da formik asitle (bal akımı başlamadan önce) mücadeleyi kapatmak gerekir.

denizakvaryumu
05-04-2013, 10:10
Flumetrin kapalı gözdeki varraoyu etkilermi?

ligustrum
08-04-2013, 16:59
Varroa mücadelesi [/B]olmazsa, olmazların birincisi.
Kış döneminde varroa yoğunluğunun en aza indirilip, yoğun yavrulama dönemine girildiği şu ilkbahar aylarında,
varroanın da dahada yoğun çoğalacağını dikkate alırsak, yapılacak uygulamalar;

portakal kabuğu dumanı uygulamak olabilir.

Yine de ilkbahar aylarında kovan kontroller ya da koloni yönetimi işlemleri yapılırken çerçevelerin alt kenarlarında oluşan,
kapalı gözlü erkek arı kurtçuklarının içersinde yoğun varroa olabileceği düşünülerek,
bu erkek arı gözlerinin bir kısmı kesilip atılabilir.

MeyveliTepe
08-04-2013, 17:17
Kekik yağı varroa mücadelesinde çok işe yarıyor. Bir yılı aşkın bir süredir sadece kekik yağı kullanıyorum.

denizakvaryumu
08-04-2013, 20:23
387266
Bilim adamı, filozof ve toplumsal yenilikçi Rudolf Steiner 1923 yılında bir öngörüde bulunarak 80 ila 100 yıl içinde bal arılarının yok olacağını söyledi.

Bu öngörü son dönemde arıların açıklanamaz bir şekilde topluca kovanlarını terk etmelerine yol açan Koloni Çöküşü Bozukluğu ile gerçek oldu.

Steiner’ın öngörüsünün dayanaklarını araştıran Güneş Kraliçesi biyodinamik arıcılar, bilim insanları, çiftçiler ve filozofların gözünden küresel arı krizini inceliyor.
Michael Pollan, Gunther Hauk ve Vandana Shiva gibi isimleri bir araya getiren film doğa ile uyumlu bir kültürü yeniden yaratmakta karşılaşılan sorunları ve çözümlerini sunuyor.

Dünya etrafında tur atan film, mekanize endüstriyel uygulamaların arılarla olan tarihi ve kutsal ilişkimize zararını vurgulayarak arıcılığın 10000 yıllık tarihini göz önüne seriyor.

Queen of The Sun: What Are the Bees Telling Us? - Official Trailer [HD] - YouTube (http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=ekoeQodrVoM)

Ankara'lı arkadaşlar bu belgesel,bu cumartesi akşam sekizde ...

Festival Programı @ 350 Ankara (http://350ankara.org/festival-programi/)

ligustrum
08-04-2013, 21:09
Kekik yağı varroa mücadelesinde çok işe yarıyor. Bir yılı aşkın bir süredir sadece kekik yağı kullanıyorum.
Sayın MeyveliTepe;
Timol etkili "ekostop" kullanıyorum. Ama ki; içersindekiler gerçekten kekikten mi ibret? Bilemiyorum. Bu yüzden, pek te hoşnut değilim.

Kalıntısız ürünlere kavuşmak için arayışlardayım.

Kekik yağını nasıl uygulayacağız?

kilicaslan3561
09-04-2013, 21:36
Sayın Meyveli Tepe; ben de kekik yağının kullanımını merak ettim. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

kilicaslan3561
09-04-2013, 21:38
İlk başlayana göre 5 tane arı fazla olabilir. Yanınızda yörenizde arıcılıkla uğraşan biri varsa ondan yardım alabilirsizin. Ben öyle yapmıştım. Halk eğitimin dersinden daha etkili oluyor. Uygulama ile çok daha hızlı öğreniliyor. Çok zevkli bir iş. Umarım her şey gönlünüzce olur.

kilicaslan3561
09-04-2013, 21:39
Arkadaşlar varova konusunda sizce en etkili mücadele yöntemi nedir? Bu kış varovadan bir hayli fazla kovan kaybı yaşadık tüm bölge olarak.

ligustrum
10-04-2013, 09:43
Arkadaşlar varova konusunda sizce en etkili mücadele yöntemi nedir? Bu kış varovadan bir hayli fazla kovan kaybı yaşadık tüm bölge olarak.

sayın kiliçaslan;
Arı, varroa ile kendi başına mücadele edeceği kabiliyetini geliştirdikçe ve çevre ortamı, diğer koşul da bu yönde katkı verdiğinde;
varroa ile mücadele kolaylaşacaktır.

En etkili mücadele; Varroayı tanımada yeterli " bilgi"ye ulaşma, kontrol, takip..

Komşu arılıklarda bu saydıklarımız yeterince dikkate alınamıyorsa;
biz istediğimiz kadar mücadele için çabalayalım..

"Rüzgarlı havada bahçeden yaprak süpürmek gibi"

Bir süre sonra, bahçede yine yaprak var!:confused:

En etkili mücadele; toplu süpürme diyelim.

Gazi Barış
10-04-2013, 10:04
Flumetrin kapalı gözdeki varraoyu etkilermi?

Hiçbir etken maddenin kapalı gözlere etki etmedeğini biliyoruz, sonbahar ve kış döneminde gerekli mücadeleyi yapmadı isek bugün varoanın günüdür, bolluk günüdür.

Bu günlerde şahsi düşüncem formikten başka elimizde bir silahın kalmadığıdır, o da doğal asitlerden oluşu ve de balda en az kalıntı bıraktığı içindir yoksa şu dönemde hiçbir etken madde bizi istediğimiz çözüme ulaştırmaz, arılar yavruda neredeyse pik yaptı.

kilicaslan3561
10-04-2013, 10:07
Evet çok haklısınız. Varova mücadelesi topluca yapılmalı. Bu sene daha ciddi bir çalışma yapacağız inşallah.

kilicaslan3561
10-04-2013, 10:09
Hiçbir etken maddenin kapalı gözlere etki etmedeğini biliyoruz, sonbahar ve kış döneminde gerekli mücadeleyi yapmadı isek bugün varoanın günüdür, bolluk günüdür.

Bu günlerde şahsi düşüncem formikten başka elimizde bir silahın kalmadığıdır, o da doğal asitlerden oluşu ve de balda en az kalıntı bıraktığı içindir yoksa şu dönemde hiçbir etken madde bizi istediğimiz çözüme ulaştırmaz, arılar yavruda neredeyse pik yaptı.

Formük asiti nasıl kullanıyorsunuz öğrenebilir miyim? Çevremdeki arıcılardan biraz duydum. Bazısı şerbete katıyormuş, bazısı da arıların içine bir miktar küçük havuzlara dolduruyor. Siz nasıl kullanıyorsunuz. Teşekkür ederim.

ligustrum
11-04-2013, 19:53
Formük asiti nasıl kullanıyorsunuz öğrenebilir miyim? Çevremdeki arıcılardan biraz duydum. Bazısı şerbete katıyormuş, bazısı da arıların içine bir miktar küçük havuzlara dolduruyor. Siz nasıl kullanıyorsunuz. Teşekkür ederim.Sayın kılıcaslan; Formik asit ve oksalik asit kullanımı için konuyla ilgili yeterli bilgiye ulaşmak şart oluyor.

Yapılacak bir hata ya da hataların vahim sonuçları olabilir.

Kullanım öncesi, koruyucu tedbirleri almak gerek.

Çünkü; asit değdiği yeri tahriş, tahrip ediyor.

Öncelikle Asitlere uygun eldiven, maske ve gözlük gerekli.

Uygulama alanında bir kova su da mutlaka olması gerekenlerden.

ligustrum
11-04-2013, 20:10
Bir formik asit uygulamasında, Kovan bu uygulamaya uygun olmayınca sonuçları aşağıdaki gibi olabiliyor.

Kovan tabanında yeterli havalandırmayı sağlayacak düzenek gerekli..

Aşağıda, kovan tabanında değil, gövdesinde delik mevcut.
Asit tabanda birikmiş ve arıyı tahrip etmiş.

uçma deliği tam açık olacak, ( Uçma deliği yetmeye bilir)
Polen tuzakları açık olacak.

Aşağıda üstkattan yapılmış bir uyduruk kovanın,
formik asit uygulama sonrası hali!

kilicaslan3561
12-04-2013, 13:27
Sayın Ligustrum; paylaşım ve bigileriniz için çok teşekkür ederim. Son derece faydalı oldu.

Asoo
10-09-2013, 08:56
"Birkaç saat mutlu olmak istiyorsan içki iç.
Bir hafta mutlu olmak istiyorsan tatile çık.
Bir ay mutlu olmak istiyorsan evlen.
Bir ömür boyu mutsuz olmak istiyorsan insanlarla uğraş.
Bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan toprakla uğraş."

Çin atasözü.

Ben de bu sene arıcılığa başladım. Arılar sosyal hayvanlar oldukları için koloni yönetmek, biraz insan yönetmeye benziyor. Yani zor. Ama gerçekten çok zevkli.

Bir fabrikanız var. Ama vergi ödemiyorsunuz, ssk ile uğraşmıyorsunuz, çalışanlarla uğraşmıyorsunuz. Yeri geliyor ham madde vermiyorsunuz, mamulü pazara sunmuyorsunuz. Vs, vs.

Arı aslında ehlileşmiş bir canlı değil. Müdahalelerinizle katkıda bulunursunuz. Ama dokunmadığınızda kendi rutinlerinde devam ederler.

Hobici için en zahmetsiz canlıdır.

Güler
11-09-2013, 12:38
Ben de merak ettiğim bir şeyi sormak istiyorum.

Allerjim olduğu için arılarla aram pek hoş değildir.
Üzümü pek severim, bu yüzden bahçemizde birkaç cins olmak üzere 77 kök üzümümüz var ve çok da güzel ürün almaktayız.
Aldığımız bu üzümleri çoluk-çocuk, komşularla, eş dostla paylaşmak da çok hoşumuza gider.

Eşim de kızım da torunlar için bir kısmı ile pekmez kaynatırlar her sene.
Gerek sıkma gerekse tavalarda kaynatma sürecince o kadar çok bal arısı ve eşek arısı üşüşür ki ben mecbur olurum içeriye girmeye.
Bu sene pekmez yaparlarken sadece 2 tane eşek arısı ziyarete geldi. Sıkılan posaları koydukları çöp kovasına bile hiç arı gelmiyor. Pekmez dışarıda fokur fokur kaynıyor, bir tek arı yok etrafında. Pekmez yapıldı, soğusun da kavanozlara alalım diye tavalar, tencereler dışarıda bekliyor, hiç ziyaret eden arı yok.

Bu arılar nereye gittiler?

Asoo
12-09-2013, 12:18
Bu arılar nereye gittiler?

Birinci ihtimal, tercih edecekleri daha iyi bir kaynak buldular.

Bu sene arılarım ıhlamur ağacını çok yoğun şekilde ziyaret ederlerken, ismini bilmediğim bir çalı çiçek açtı. Ve arılar ıhlamuru terk ettiler. O çalıların üzeri ise yüzlerce arı ile doluydu.

Şu anda da arıların çokça ziyaret ettikleri bir sarmaşık, kovanların hemen yanı başında olmasına rağmen arıcıklarım uzakta, bilmediğim bir yerden nektar ve polen taşıyorlar. sarmaşık bomboş.

İkinci ihtimali düşünmek bile istemiyorum.

Güler
12-09-2013, 18:48
Teşekkür ederim sayın Asoo, bir de şu ihtimal olabilir mi; Manyas Barajından Karacabey ovasına su götürecek kanalet çalışmaları var. 4m genişlikte kanalet ve kenarlarında da üçer metrelik boşluk alan çalışmaları var.
Bu arada yolumuz da 9m genişliğine geliyor, yani hızlı ve toz-topraklı bir çalışma var. Öyle bir toz ki anlatılamaz, etraftaki bütün ağaçlar bembeyaz. Toz taaa evlerimizin içinde bile var. Bahçedeki ağaçların yaprakları da beyazlaştı.
Arılar bu tozlu alanlarda temiz çiçek bulamadıkları için gelmiyor olabilirler mi?

Asoo
13-09-2013, 07:18
Kovan içinde tozdan hoşlanmadıkları biliyorum. Aylarca toz toprak içinde arazide kalan kovanların içi, titiz bir kadın yeni temizlik yapmışcasına temiz oluyor. Bir ana ve 50-60 bin kızının yaşadığı belli oluyor.

Ama dışarıda toza nasıl tepki verdiklerini bilemiyorum.

Saygılarımla.

ayax
29-03-2014, 07:45
Içimde kalan ve her bahar yeseren, "arıcılık" istememe rağmen korkutuyor.

fyodor
06-07-2014, 19:42
Içimde kalan ve her bahar yeseren, "arıcılık" istememe rağmen korkutuyor.

Merhaba Ayax. Sağlıkla ilgili önlemleri alabilirsen, uygun zaman ve mekanın var ise korkulacak bir tarafı yok. Çekincelerini buradan konuşabiliriz.

cihan_as
07-07-2014, 10:37
Sn fyodor, bir ad kovanla başlamak istiyorum. İlk yapmam gereken nelerdir. Bahçe Pınarbaşı semtinde, 4 dönüm zeytin ağaçları var.

fyodor
09-07-2014, 15:50
Cihan As;

İlk olarak arı ile ilgili bir altyapıya sahip olmanız gerekir. Halkeğitim Merkezleri' nin kursları ya da bir arıcının yanında bir süre bulunma şeklinde olabilir.

Bu altyapıyı oluşturduktan sonra bir adet kovanı arısıyla birlikte çevrenizdeki arıcılardan temin edebilirsiniz. Kovanla birlikte arıcılıkta olmazsa olmaz malzemeleri de temin etmelisiniz. Bunlardan en önemlisi kıyafettir. Arılıkta yalnız çalışılmamalı, kıyafet giyilmelidir.

Arı cinsi de çok önemlidir. Benim bulunduğum Doğancılar Köyü' nde bir komşumuzun arıları 50 mt civarına canlı yaklaştırmıyor. Kolonilerin karakter yapıları farklı oluyor. Uysal bir cins seçmelisinizki bahçenizde rahat çalışabilesiniz.

Pınarbaşı' nı biliyorum fakat dağlardaki çiçek ve çam çeşidi hakkında bilgim yok. Ne zaman başlamak istediğiniz ve yörenizin bitki-çam durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?

MeTiN_
11-07-2014, 16:26
Bizim köyün yanında 45 50'ye yakın kovanı olan birisi var. 3 hafta önce bizim kovanı 2 oğul girmiş.Geçen haftada ağacta 2 tane daha oğul vardı onları da kovana koyduk.Sizce zamanı geç mi yoksa arı cinsinden dolayı mı ?(Arılara petek fln koyduk çalışıyorlardı.Başka bi şey lazım mıdır ?)

fyodor
11-07-2014, 18:14
Sn. Metin,

Öncelikle oğullar ayrı ayrı kovanlara koyulmalıdır. Elinizde kabartılmış petek varsa arıların yoğunluğuna göre eklenebilir. Bal akımı mevsiminde olduğumuz için şerbet ilavesine gerek yok. Ana arıyı kontrol edin ve açık-kapalı yavru oluşumunu gözlemleyin.

Bu tarihlerde oğul oluşmasının sebebi arının cinsinden dolayı değil, mevsim şartlarına ve arının kendi kovanına sığamaması sonucunda oğula yönelmesine bağlıdır. Zamanlama olarak geç bir tarihte oğul vermiş.

MeTiN_
25-07-2014, 16:40
Bu konuya fotoğraf eklemek istiyorum nasıl yapmalıyız ?

fyodor
26-07-2014, 13:00
Merhaba Sayın Metin,

Fotoğraf eklemek için aşağıdaki linkten, yardım konularını okuyabilirsiniz.

http://www.agaclar.net/forum/sik-sorulan-sorular-forum-kullanma-kilavuzu/6256.htm

MeTiN_
30-07-2014, 08:27
arıların durumu nasıl ne yapmak gerekir ?

fyodor
31-07-2014, 12:14
Merhaba sevgili Metin,

Böyle bir kovanda;

1) Öncelikle kovandaki yaşam alanının çok fazla düzensiz olduğunu söylemek isterim,

2) Çıtaları birbirine uzak dizdiğin için gereksiz petek kabartılmış. Petek yanlara, yukarıya, açık olan her yere yayılmış. Bu durum, arının çalışmasını engeller.

3) Bal hasat döneminde peteği sağmakta, makinaya takmakta büyük sıkıntılar yaşarsın,

4) Kovanı kontrol ederken zorluk çekersin,

5) Arı nüfusu yeterli olmadığı halde, gördüğüm kadarıyla 3 adet fazla çıta koymuşsun. Erken konulan bu çıtalar kraliçe arıyı düzensiz çalışmaya meyil ettirir,


Naçizane, bu uyarılarım doğrultusunda daha düzenli ve temiz bir kovana geçmeni tavsiye ederim.

Sevgiler,

MeTiN_
31-07-2014, 13:07
hangi petekleri çıkartmalıyım temiz derken biraz daha açabilir misiniz ? (Arıların nüfusu giderek artıyordu yani benim dikkati o çekti)

myildiz
01-08-2014, 08:47
arıların durumu nasıl ne yapmak gerekir ?

ilk önce fazlalık çerçeveleri almanız lazım arı sıkışık olmalı

resimdeki arılardan bal almıyacagınızı varsayarak gerekli ilaçlamayı varroa için yapmalısınız ruhsatlı ilaçları tercih edin herkez bir şey der kulaklarınızı tıkayın

azar azar besleme ye başlayabilirsiniz yavru atımını hızlandırmak için 1 ay süre ile birer gün ara ile 1/1 şerbet eylülde de 2/1 bir şerbet kış arıları oluştuktan sonra stok beslemesi en az bir ay kadar çercevelerde yaklaşık 10-14 cm üstten sır oluşasıya kadar

3 farklı etken madde ile varroa ya müdahele edin bir adet bölme tipi yemlik alın arı kovanı ısıtma ile fazla ugraşmasın

giriş deligini 1-2 cm olacak şekilde daraltın çevredeki eşşek arısı popülasyonunu izleyin bu ay tahribatların çok oldugu aydır

çervelerdeki fazlalık mumları temizlemesiniz mum güvesine karşı

herhangi bir sorun olursa tekrar yardımcı olurum

MeTiN_
01-08-2014, 14:28
Arılardan bal alamayacağımızı az çok biz de tahmin etmiştik.Kabarttığı petekleri kışın yemesi için bırakmayı düşünüyorum.Bizim köyde oturduğumuz yerin yanında 50'ye yakın kovanı olan komşu var.Ona varroa ile ilgili bir şey yapıp yapmadığını sormayı düşünüyorum.Ama siz yapın diyorsanız sorun değil yaparım.Bide bir adet bölme tipi yemlik alın demişsiniz arılar için şerbet mi koyucaz bunun içine,araştırdım ve bunu anladım.Size arıların peteklerinin fotosunu hafta sonu atabilirim yorumlarınızı eksik etmeyiniz.

myildiz
02-08-2014, 09:17
bölme tipi yemlik ile arıları besliyebilirsiniz ...

bölme tipi yemlik tavsiye etmemdeki amaç kovan içini daraltmaktır. arı kovanı ısıtmak için ugraşmamalı.

arının sarmadıgı hiçbir çerçeve kovanda durmamalı durdugu takdirde mum güvesi ve yavru çürüklügü olma ihtimali vardır. arı sıkışık çalışdıgında daha hızlı ilerler

sizin yerinizde olsam gün aşırı 200 ml beslemeye başlarım ve varroa ilaçlamasının startını veririm

irfan çiçek
04-08-2014, 02:29
Birinci ihtimal, tercih edecekleri daha iyi bir kaynak buldular.

Bu sene arılarım ıhlamur ağacını çok yoğun şekilde ziyaret ederlerken, ismini bilmediğim bir çalı çiçek açtı. Ve arılar ıhlamuru terk ettiler. O çalıların üzeri ise yüzlerce arı ile doluydu.

Şu anda da arıların çokça ziyaret ettikleri bir sarmaşık, kovanların hemen yanı başında olmasına rağmen arıcıklarım uzakta, bilmediğim bir yerden nektar ve polen taşıyorlar. sarmaşık bomboş.

İkinci ihtimali düşünmek bile istemiyorum.

Tam olarak soruyla alakası olmasada bu konu yıllar önce yaptığımız bir çalışmayı aklıma getirdi bu çalışmaya göre bal arılarının atomların manyetik alanlarını algılayabildiklerini ve bunu nektar kaynaklarına ulaşmada etkin bir şekilde kullandıklarını keşfetmiş ve bu çalışmayı detaylandırıp geliştirebilirsek bal arılarının yönlendirilebileceğini tez olarak sunmuştum tabi hocalar tarafından gereksiz ve anlamsız bulunarak ciddiye alınmamıştı konuyu açık bir şekilde deney yoluyla ıspatlamama rağmen. .Maalesef son yıllarfa dünya çapında arı kolonilerinin bilinen sebebler dışında yok olması dikkate değer bir hale geldi.Bu konuda üniversitedeyken o çalışmalarıma dayanarak dümya üzerindeki gerek baz istasyonları gerekse yoğun manyetik karmaşanın etkili olduğunu düşünüyorum.Arıların antenlerindeki boğumları ve anten hareketlerini detaylı bir şekilde izlerseniz koku alma dışında da bu organlarını adeta bir algılayıcı olarak kullandıklarını görürsünüz arılar muhteşem yaratıklardır ve arılarla ilgili daha bir çok konuyu tam açıklayabilmiş değiliz mesela 12 çeşit arı dansı var ve bunların sırrı konum belirtme dışında tamamen açıklanabilmiş değil.

MeTiN_
06-08-2014, 16:37
ilk önce fazlalık çerçeveleri almanız lazım arı sıkışık olmalı

resimdeki arılardan bal almıyacagınızı varsayarak gerekli ilaçlamayı varroa için yapmalısınız ruhsatlı ilaçları tercih edin herkez bir şey der kulaklarınızı tıkayın

azar azar besleme ye başlayabilirsiniz yavru atımını hızlandırmak için 1 ay süre ile birer gün ara ile 1/1 şerbet eylülde de 2/1 bir şerbet kış arıları oluştuktan sonra stok beslemesi en az bir ay kadar çercevelerde yaklaşık 10-14 cm üstten sır oluşasıya kadar

3 farklı etken madde ile varroa ya müdahele edin bir adet bölme tipi yemlik alın arı kovanı ısıtma ile fazla ugraşmasın

giriş deligini 1-2 cm olacak şekilde daraltın çevredeki eşşek arısı popülasyonunu izleyin bu ay tahribatların çok oldugu aydır

çervelerdeki fazlalık mumları temizlemesiniz mum güvesine karşı

herhangi bir sorun olursa tekrar yardımcı olurum

1/1 şerbet 1litre su ile 1 kg şeker mi ?
stok beslemesi en az bir ay kadar çercevelerde yaklaşık 10-14 cm üstten sır oluşasıya kadar demişsiniz burayı pek anlayamadım yardımcı olur musunuz ?

myildiz
07-08-2014, 17:03
1/1 şerbet 1litre su ile 1 kg şeker mi ?
stok beslemesi en az bir ay kadar çercevelerde yaklaşık 10-14 cm üstten sır oluşasıya kadar demişsiniz burayı pek anlayamadım yardımcı olur musunuz ?


1/1 şerbet örnegin 1 bardak şeker bir 1 bardak su bire bir oran olur 1 kilo şeker 1 litre su olmaz birim farklılıklarından dolayı biri litre biri kg.

10-14 cm üstten sırlama bal kemeri bu kış için önemli bunu oluşturmaya en az 1 ayınız var şu an önemsemesenizde olur

önemli olan şu anda yavru atımını hızlandırıp kış arılarını oluşturmak düzgün varroa mücadelesi ile saglıklı kış arıları olusturmak

MeTiN_
07-08-2014, 23:09
benim dedem kavonoz gibi bir sey bulup içine koyu bir şerbet koyup ağzını bezle örtüp arılarin bali emecek kadarda altinda bosluk birakirdi.arilarda bunu emiyormus.Dedem anlatmisti.ALLAH rahmet elesin cok emegi var dedimin.(sizce bunu uygulamak daha iyi olmaz mi?)

myildiz
08-08-2014, 20:15
en fazla 5 tl ye yemlik alıcaksın ...

yok ben bezi sarma kavanozu taşıma işleri ile ugrasıcam diyorsanız hergün benim için sorun yok peynir tekenesinde verin isterseniz teknik çalışmak her zaman kolaylık saglar

İsmail Kuzucu
08-08-2014, 20:29
Şerbetlik her zaman iyidir. Özellikle fazla bakılmayan arılar bazen çok sarıcı olabiliyor. Hiç üst kapağı açmadan şerbetinizi verebilirsiniz.

Birde 1 saatte yapacağız bakımı 20 dakika yapabiliyorsunuz.

512576

MeTiN_
18-08-2014, 10:45
Arılarda günlük yumurta nedir nasıl anlaşılır.Açıklayabilir misiniz ?

kamil35
20-08-2014, 08:59
Arılarda günlük yumurta nedir nasıl anlaşılır.Açıklayabilir misiniz ?
Metin Bey, aşağıdaki linkte günlük yumurta resimleri var. 7. mesaja bakınız.

http://www.agaclar.net/forum/aricilik/12838-5.htm

fyodor
20-08-2014, 13:04
Sevgili Metin,

İşçi arımızın 21 günlük kuluçka süresi vardır. Ana arı 16 gün, erkek arı 24 gün kuluçka dönemi yaşar. İşçi arı ilk 3 gün yumurta şeklindedir. Günlük yumurtayı düzenli olarak görmek, Ana arının düzenli çalıştığını anlamına gelir. Günlük yumurtayı gözeneklerde göremememiz halinde bazı olumsuz ihtimaller doğacaktır. Bunlardan bazıları ; ana arının ölmesi, ana arının veriminin azalmasıdır. Bu olumsuzluklar giderilmez ise, bir süre sonra kovan sönecektir.

MeTiN_
28-08-2014, 13:56
Değerli hocalarım,
2 haftadır uğrayamadığım kovanlarıma dün baktım.Birisinin durumu vahimdi.Ana arısı yüksüğü yapmışlar 2 tane. 4 çerçeveli arı Hızlı Resim yükle, internette paylaş | resim upload | bedava resim (http://hizliresim.com/Y3Z3nA) resimde görüldüğü gibi oldu .Diğer 2 çerçevede aynı bunun gibi.Birleştiriyim mi yoksa ana arısının çıkmasını mı bekliyim ?

myildiz
28-08-2014, 14:42
birleştirin diyecemde birleştirecek arı da yok durum vahim

MeTiN_
28-08-2014, 14:47
Sayın myildiz,
Şerbet takviyesi yapicam.Diger kovandan kapali yavru aliyim mi ya da kemeri balli diger yerlerinde yavru olan çerceve veriyim mi ?

faruk5525
05-04-2015, 10:38
*** istanbuldan yeni başladım arıcılığa dun aldım 4 çerçeve kapalı yavrulu ruset kovandaydi bunları polen tuzaklı kovana aktardı 1 tanede ballı çerçeve koydu toplam 5 çerçeve Arım var anası genç karniol ırkı ariyi sıkıştırmalı miyim yoksa öyle dursunmu ne kadar sürüp kek vermeliyim hangi aralıklarla

Asoo
06-04-2015, 11:06
Hayırlı olsun.

Temel petek verin boş kalmasınlar. Şerbetle de takviye ederseniz nüfus artışını desteklemiş olursunuz.

Kozanli
12-10-2015, 09:36
Bu bilgiler çok güzel, bende çok merak Ediyorum.

powerbey
18-04-2017, 12:09
arıların durumu nasıl ne yapmak gerekir ?

Metin hocam bu arı biraz ilgisiz kalmış gibi görünüyor.Temel petek verilmesi gereken dönemde petek verilmemiş o da peteklerin ucundan kaynak alarak dalak atmış gibi görünüyor.Nacizane gördüğüm budur.

Muda
31-10-2017, 14:37
Bir arının hayatının ilk 21 gününü 60 saniye içinde izleyin (video)

https://www.youtube.com/watch?v=f6mJ7e5YmnE

https://www.treehugger.com/natural-sciences/watch-first-21-days-bees-life-extraordinary-1-minute-film.html

Muda
31-10-2017, 14:58
Varoa ile de tanıştık. Hiç olmasalar daha iyi ancak oluyorlar.

https://www.youtube.com/watch?v=wj-h5VJqaoI

https://www.youtube.com/watch?v=Pg3J_ufsR9A