View Full Version : Naylon (Ekolojik kabus)
Ben bir fen lisesinde öğrenciyim.okulumuzda birkaç arkadaşımla naylon poşetlerin çevreye verdiği zararları bildiğimizden naylon poşet kullanımını azaltacak ve yerine anneannelerimizin anlattığı,çokça da filmlerde gördüğümüz kese kağıtlarının kullanılmasını istiyoruz.Biz kendi yaptığımız kese kağıtlarını deneme amaçlı bir kaç bakkalda kullanmaya başladık.Eğer siz de desteK verirseniz daha büyük marketlere ve mağazalara sesimizi duyurabiliriz.Artık o güzel manzaralarımızda naylon poşet görmek istemiyoruz!!!!!!!.Lütfen sizde destek verin.:o
Emeğinizden ve ince düşüncenizden ötürü sizi tebrik ediyorum.
Çok güzel bir düşünce ve teşebbüs.
Ancak ben, kağıdın, ağaçtan yapıldığını sanıyorum.
Sayın balıkçı, kesekağıtlarının ağaç kaynaklı olduğu doğrudur fakat gönüllü arkadaşlarımız geri dönüşüm tesisleri ile irtibata geçerek kullanılmış kağıtlardan faydalanmanın yollarını araştırabilirler belki;). Plastiklerin, doğaya verdiği zararın boyutunu düşünecek olursak, çok daha güzel ve akılcı bir çözüm olabileceğini düşünüyorum.
Saygılar.
Bende kese kağıdının geri dönüşümsüz olmasının naylonun yerini tutsa bile çevreye pek bir katkısı olucağını zannetmiyorum.Projenin bir ayağıda geri döşümünü sağlamak üzere kağıt toplamaktı.Düşünsenize pek çok insanın biinçsizce yanmaya mahkum bıraktığı kağıtlar ülkemizdeki insanların biraz daha bilinç sahip olması ile naylonun kirliliğini önleyebilecek!!
anilozer112
29-01-2007, 08:22
Evet naylon çevreye çok büyük zaralar vermekte.Ben kese kağıdı günlerini hiç görmedim ama filmlerde gördüm.Geri gelmez o günler malesef :(
kirmitli024
02-04-2007, 00:35
çok güzel ve anlamlı bit teşebbüs saygılar...nerde o eski günler
Benim bildiğim yurtdışında böyle bir uygulama takribi 20 yıl önce başlatıldı. ancak ordaki insanlar şunu da yapıyor... alışverişe giderken yanlarında ketenden veya bezden mamul bir de alışveriş tordbası götürüyor. dolayısı ile nylon torba almanız gerekmez. Ancak bazılarımızın bunu komik karşılanıcağı kaygısı karşısında ciddi bir özgüven geliştirmeleri gerektirmektedir.
ama çoğumuz adam sendeci olduğumuz sürece o kesekağıtları elbete geri gelmez gelse de umarım gazete kağıdından mamul olmazlar... :)
Bugünlerde iyice takılmış durumdayım naylon poşetlere ve naylon olan herşeye. Artık mümkün olabildiğince az kullanıyorum.(çöp için mecburen) Kese kağıtlı günlerin geri döneceğini hiç sanmıyorum.Bu arada bez torba uygulaması oldukça yaygınlaşmış yurtdışında, hatta geridönüşümlü malzemelerden yapılanları oldukça fazla. Bilmiyorum böyle bir kumaş bulabilirmiyim ama doğal bir kumaş bulup bir alışveriş torbası diktireceğim. Buraya da resmini eklerim.
Doğasever herkesi bu uygulamaya davet ediyorum.
Teşekkürler Coyote'ciğim, aklıma getirdin. Benim de çok eskiden annemin çarşıya çıkarken kullandığı, bir filem var. Bir ara annemin kirli çıkılarını karıştırıken bulmuştum. Nereye koyduğumu bulup, kullanmaya başlayayım.
Rica ederim Nevsune'ciğim senin yolunda ilerlemeye çalışıyorum;) . Sayende tüm deterjanlara veda ettim sonunda:D. Bir de şu naylon torbalardan kurtulabilirsek, ben ümitliyim.
Sevgili coyote,
Bütün deterjanlara veda ettim diyorsun, nasıl başarabildin? Benim yardımcım da temizlikte sırf arapsabunu kullanır ve pırıl pırıl olur her yer. Ama diğer ürünleri kullanıyoruz tabii. Ah bir kurtulabilsek.
Hakan KINACI
09-08-2007, 09:38
Deterjansız bir dünya için elimde bir makale vardı, bulabilirsem buraya eklerim neyi, nerede kullanacağınıza dair bir makale, cam temizleme, mutfak, halı, aspiratör vs gibi temizlik işlerini artık sadece su kullanarak temizlediğimiz bir bezimiz var. Hanım evde, ben arabada, kullanıyoruz hem sudan tasarruf ediyorum hemde hiç bir kimyasal kullanmıyoruz.Bezin temizliğinde sadece beyaz sabun (banyo) kullanıyoruz.
Saygılar,
Dediğin çok doğru, Yabancı ülkeker bu kağıt ve bez işini çok evvelden haletmişler. Ben Las vegas'ta okurken marketlerden yaptığımız alış verişlerde bütün aldıklarımız büyük büyük kaba kesekağıdına doldurulurdu. SONRA DA KULLANILAN KAĞITLAR MUTLAKA AYRI BİR YERDE BİRİKTİRİLİRDİ.
Onları toplayan çöpçüler de ayrı kimselerdi.
Gerçi şimdi gençler bizlerden çok daha duyarlı bu konuda. Oğlumun evinde kağıtlar ve şişeler diğer çöplerden hep ayrı toplanıyor. Belirli kumbaralara atılıyor. 5 yaşındaki torunum da harıl harıl meyve çekirdekleri topluyor, kampanyaya gönderilmek üzere.
Guler Hanım deterjan tarifleri Nevsune'ciğimin gönderdiği bir sayfa vardı. Buğday dergisinin. Zaten bir kaç yıldır da hiç çamaşır deterjanı almıyordum bu konuya eğilimim vardı yani. Sadece Hacı Şakir toz sabun kullanıyorum. Bulaşık içinse %98 doğada çözülebilen ve geri dönüşümlü ambalajlı Frosh kullanıyorum. Diğer tariflerde ise kullanılan tek şey karbonat,çamaşır sodası,elma sirkesi,arap sabunu ve boraks. Hepsi bu. Sayfayı okuyunca zaten insanın eli gitmiyor deterjan almaya. Bir göz atın isterseniz Buğday dergisi ev yapımı diye google da aratırsanız çıkıyor(link eklemeyi bilemedim şimdi). Nevsune Hanıma tekrar teşekkür ediyorum ayrıca bu sayfayı bana gönderdiği için.
Umarım en kısa zamanda da bez torbalara hep birlikte geçeriz.
Sevgili Hakan,
O makaleyi yollarsan ve neyi nasıl temizliyorsunuz yazarsan mutlu olurum.
Sevgili coyote hemen araştıracağım. Teşekkür ederim. Temizlik malzemelerinin reklamlarını görünce içim fena oluyor ve kızıyorum. Hem de herşeyi doğru yazmıyorlar.
Sevgili nevsun,
Beni de aydınlatırmısınız?
Güzel bir konu teşekkürler.:)
Bir araştıralım.
Coyote'nin temizlikte kullandığı zehirli olmayan maddeler, aşağıdaki linkte anlatılıyor.
http://www.bugday.org/article.php?ID=115
Hakan KINACI
09-08-2007, 10:29
Sevgili Hakan,
O makaleyi yollarsan ve neyi nasıl temizliyorsunuz yazarsan mutlu olurum.
Çok özür diliyorum :( bilgisayarım formatlanmadan cd ye aktardım biliyordum maalesef aktarmamışım :( tuz hakkındaki makaleyi almışım diğerinide aldım biliyordum :( ama temizlik malzemeleri kullanmadan doğal temizlik ürünleri makalemi kaybetmişim. :(
Tekrar özür diliyorum.
Saygılar,
Halit Togay
14-08-2007, 10:25
Evet naylon çevreye çok büyük zaralar vermekte.Ben kese kağıdı günlerini hiç görmedim ama filmlerde gördüm.Geri gelmez o günler malesef :(
Ben o günleri hatırlıyorum. (Yaşımız ortaya çıktı ama) Kesekağıdı çoğunlukla eski gazetelerden birkaç kat kalınlaştırılıp yapılırdı. Eski mürekkepler ve baskı
sistemi yüzünden içine giren elma armut herneyse gıdaları boyardı;
1 naylon kullanmazken mürekkeple kirlenmiş ve hangi mikroplu eller ve hangi zamklarla yapıldığı belli olmayan kesekağıtları kullanırdık.
2 Temiz ve hijyenik bir kesekağıdı yapmanın da çevreye maliyeti olduğunu hatırlatırım.
3 Temiz kesekağıdının da geridönüşümü lazımdır.
4 Naylon denilen malzeme de zaten toprağın içinde istirahat etmekte olan petrolün bir derivesidir. Ve bunu atmaya da kalksak petrolü içinden alacağımız benzin ve mazot için çıkartmak mecburiyetindeyiz.
5 Naylon torba doğada kaçbinyılda çözünse de neticede toprak altından çıkıp tekrar toprağa gömülüyor.deniz diplerinde veya tarlalarda görülen birkaç tanesi de esas olrak görüntü kirliliği yaratıyor. Eğer mesele görüntü kirliliği ise bu memlekette görüntü kirliliği yapan o kadar çok şey var ki , ben İstanbul Bağcılar'da sıkış tepiş boyasız sıvasız çatısız daracık apartmanlarda oturup mahallesinde kaldırım olmadığı için caddeden yürüyen insanların estetik kaygılarla naylon torbayı reddedip elinde bezden dikilmiş torbalarla alışverişe gittiğini düşünemiyorum.
Halit Togay
14-08-2007, 10:34
Bu işlerin esası az tüketmekten geçiyor galiba. Yani kesekağıdı veya naylontorba kullanmakta çok şey farketmeyebilir ama yemeyeceğiniz yiyecekleri, eskiyene kadar giymeyeceğiniz giysileri hiç almazsanız daha iyi olur gibi. Mutfağınızda küflenmiş ekmek deponuz varsa, gardrobunuz iki kere giyilmiş tişörtlerle ve belki de hiç takılmamış aksesuvarlarla doluysa naylontorba hakkında konuşmak manasız kaçıyor
Burada bir şirket, ürettiği naylon torbaların üstüne şöyle yazmıştı.
"Bu torbanın üretimi için, hiç bir ağaç kesilmemiştir"
Halit Togay
14-08-2007, 13:56
Burada bir şirket, ürettiği naylon torbaların üstüne şöyle yazmıştı.
"Bu torbanın üretimi için, hiç bir ağaç kesilmemiştir"
Az bile demiş şöyle de yazabilirdi
"Bu torbanın üretimi için hiç bir ağaç kesilmemiştir ilave olarak petrol çıkartılmamıştır yalnızca benzin için çıkartılan petrolün yan ürünleri değerlendirilmiştir ve kullanıldıktan sonra çıktığı yeraltına dönecektir"
Metin Y.
14-08-2007, 15:47
Gazeteden kese kağıdı yapan biri olarak; bunu sadece geçmişte bir anı olarak hatırlamaktan öte bugüne bir faydası olmadığını düşünüyorum.
Bazen biriken, bazende iade gazeteler toplanır; genelde çiriş adı verilen ve ayakkabı tamircilerinin kullandığı yapıştırıcıyla "imal" edilirdi...Kilo çeksin diye içine Teksas, Tommiks sayfaları da bolca ilave edilen kesekağıdı o toraman haliyle satılırdı...
O yıllarda okul tatillerinde manavda çalışırdım ve işte o kese kağıtlarından biriyle rametli ustam İsmail Amcam fotoğrafımı çekmişti, resmi de buraya ekleyim ki; belge yerine geçsin.
Müşterilerimizin cebinde mutlaka bir-iki file bulunurdu...Ayrıca; yüklüce alış veriş yapanlar bunu hamallara küfeyle taşıtırlardı.
O yılları bugünlerle kıyaslamak zaten mümkün değil; her şey sade,basit fakat insanlar daha alçak gönüllüydü.
Kesekağıdı olsun ama o eski şekliyle değil, sağlık açısından uygun kolay yırtılamayacak şekilde hani, o Amerikan filimlerinde görürüz ya öyle olsun.
Pazarlarda öyle naylon poşetler var ki; kokusu bile tahammül edilebilir gibi değil ve belediyeler bu konuda üzerine düşeni yapmalı.
Doğru aslında, naylon torba yerine, filenin nesi eksik. Herkeste oluyordu.
Boşken her cebe sığar defalarca kullanılır.
Bu işlerin esası az tüketmekten geçiyor galiba. Yani kesekağıdı veya naylontorba kullanmakta çok şey farketmeyebilir ama yemeyeceğiniz yiyecekleri, eskiyene kadar giymeyeceğiniz giysileri hiç almazsanız daha iyi olur gibi. Mutfağınızda küflenmiş ekmek deponuz varsa, gardrobunuz iki kere giyilmiş tişörtlerle ve belki de hiç takılmamış aksesuvarlarla doluysa naylontorba hakkında konuşmak manasız kaçıyor
Aşkolsun Halit Bey, atrium civarlarındaki tüketici arkadaşlarla uzaktan yakından alakam yok.:D :D Şaka bir yana ağaç kesilmemiş olabilir,extra petrol de çıkartılmamış olabilir bu sevindirici tabii. Hangisi daha sağlıklı peki?
Düşünsenize burada cam şişe kumbarasına veya atık pil toplama kaplarına henüz rastlamadım bile pek yaygın değil sanıyorum, gerçi İstanbul'da olanların da içinden neler neler çıkıyordu. Buradan ben bez torba kullansam ne olur durumu çıkarılsa bile en azından kendi sağlığımız için:( mümkün mertebe naylon,plastik vs leri yiyecek maddeleriyle temas ettirmiyorum,büyük oranda cam kap kullanıyorum. Sadece poşete takılmış değilim anlayacağınız.
Amacım olabildiğince doğal ve sağlıklı şeyler kullanmak.
Bakın ne buldum.
Annemin filesi diyordum ya. Bu normal ipli filelerimizden farklıydı. Biraz daha süslü. İbrişim gibi bir iplikden dokunmuş ama çok sağlam. Bakmayın böyle küçük durduğuna içi oldukça iyi malzeme alırdı. Sanırım annem bunu daha havalı yerlerden alış veriş yaparken kullanıyordu:rolleyes:
Keşke birileri çıkıp yeniden imal etmeyi akıl etse değil mi.
Bunu çantama koydum, yarın şehire indiğimde yapacağım alışverişlerde bunu kullanacağım.
Eskimiş balık ağları ile herkes evinde yapabilir gibi geliyor bana ;)
Nasıl Yapılır?
1- Balıkçı barınaklarına gidip ton ton bir balıkçı amca göze kestirilir (-ki arkanızdan koşturmasın :)).
2- Küçük bir parça kopmuş yırtılmış ağ olup olmadığı sorulur.
Netçen evladım (bilader, dayı, yenge, üstad...gibi betimlemeler de kullanabilir ton ton balıkçı amca tabi) ağı? Sorusundan sonra;
3- Maruzat bildirilir.
4- Ton ton balıkçı amca da bu konuda teşvik edilir ve bilinçlendirilir. (Bakarsınız ton ton balıkçı amca seri üretim ile pazar filesi üretimi işine girer bu sebeple)
5- Ağ verirse ne ala bundan sonrasını ben bilmem. Söz eli dikiş tutanlarda:)
6- Ton ton balıkçı amca ağ vermedi mi? Başka bir ton ton balıkçı amca arayışına gidilir.
Saygılar... :)
Tonton balıkçı amca Hulisi Kentmen'i hatırlattı bana da!:D
Aslında makrome tekniği daha faydalı olur sanki bunu da deneme listeme ekleyeyim.
Bez torba yarın tonton terzi amcaya gidiyor bu arada kullanıma hazır hale gelmek için.
Tam nostalji oldu :D Nubar amcama tembih edeyim bari iyi diksin akşama hazır olur tahminim:) File için hangi ip daha uygun olur sizce bir fikriniz var mı?
Filenin özel örme tekniği olmalı.
Benim iki filemden biri pamuk ipliği, diğeri naylon.
Sevgili memet, yeni mi aldın onları? Yoksa pamuk saçlı Annenin mi?
Bildiğim birkaç çeşit düğüm tekniği var. İşe yarar diye umuyorum. Bugün ip temin edebilirsem akşama başlayacağım. Acaba mümkünse Sn memet filenizin yakın tam bir fotosunu ekleyebilirmisiniz?
Benim üç filem varmış, üçüncü naylon olanı bulamadım.
Fotoğrafları webcamdan çekeceğim, idare edin.
Düğüm tekniği ağ örme ile aynı.
Naylon olanı, iplik daha ince olduğu için, cepte daha az yer tutuyor .
18769 18770
18771 18772
Teşekkür ederim Sn memet. Anladım fotoğraflardan.
Aksilik bu ya tam fındık zamanına denk geldi ortada ne Nubar Amca ne de ip alacağım bayan var. Evdeki iplerle yapmaya çalışacağım bakalım ne olacak?
Büyükçekmece Belediyesi siyah naylon poşet kullanımını yasaklamış.
http://www.ntv.com.tr/news/417303.asp
Çok ilginç. Neden siyah?
Siyahtan kasıt geri dönüşümle elde edilen poşetlerse farklı renkleride var. Ayrıca kullanılmamış plastikten yapılan siyah poşetlerde var.
Benim anlamadığım da madem ki kanserojen o halde neden üretimi yasaklanmıyor?
Her belediye teker teker yasaklayacak mı? Zabıtalar poşet kontrolü yapacak.:))) Komediye bakar mısınız? Her işimiz böyle yarım.
Büyük marketler,poşetlerin çöp poşeti olarak kullanılmaması, dolayısıyla müşterilerin fazla talep etmemesi için poşetlerin altına kesik atıyorlar.
İyi bir uygulama.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=4321
Doğal ürünlerle temizlikle ilgili.
anilozer112
03-09-2007, 13:03
Geçen gazetede okudum. Marketler, tükettikleri naylon poşetlerin sayısını doğru şekilde bildirmeleri için uyarılmış. Bunun için bir kota uygulaması koymuşlar. Amaç çevreyi korumak. Marketlerin bazıları bu kurallara uyuyor. Size gereken miktar kadar poşet veriyorlar. Ama insanlar aldığı en küçük şey için bile poşet istiyor ki, evde çöp torbası veya benzeri bir iş olarak kullansın. Aslında biz böyle fazla naylon poşet kullanarak hayatımızı, çocuklarımızın hayatını çöpe attığını bilmeden
Aslında yanımızda poşet veya file taşıyabiliriz. Ve en güzeli de bu olur. Ama, en azından poşet kullanımımızı azaltmalıyız.
HANGİ ÜLKE NASIL MÜCADELE EDİYOR?
ABD: San Francisco kentinde alışveriş merkezleri ve eczanelerde petrol bazlı poşet kullanmak yasaklandı.
FRANSA: Paris’te plastik poşet kullanımı bu yıl yasaklandı. Yasak 2010 yılından itibaren tüm ülke genelinde uygulanacak.
HİNDİSTAN: Plastik poşet Yeni Delhi ve Bombay başta olmak üzere 4 eyalette yasak.
TAYVAN: Plastik poşetin yanı sıra tek kullanımlık plastik çatal bıçak ve kaplara da yasak uygulanıyor.
İRLANDA: Her plastik poşete 20 cent vergi uygulanıyor.
KENYA: 2008’den itibaren bu poşetleri yasaklıyor.
GÜNEY AFRİKA: İnce plastik poşetleri kullanmak yasak. Daha rahat dönüştürülebilenlerin kullanımı serbest.
UGANDA: İnce plastik poşetler yasak, kalınlara ise vergi getirildi.
RUANDA: Her tür plastik poşetin kullanımı 2 yıldır yasak.
Bizde de belediyelerin bu konuda bazı girişimleri oluyor;fakat bence bu Yurt genelinde uygulanmalı.
Anilözer112'nin de yazdığı gibi insanlar en küçük şeyler için bile poşet kullanıyorlar.
Önce bilinçlendirmeliyiz insanlarımızı.
Sivil toplum kuruluşlarının verdiği küçük çabaları saymazsak Ülkemizde insanları bilinçlendirme amaçlı organizasyona ben fazla rastlamıyorum.
Neden yurt genelinde "naylon poşet kullanımının zararları ve azaltmanın katkıları" konulu bir eğitim konferansı verilmesin?
Sevgili Gökçe verdiğin bilgiler için teşkkürler. Bu bilgilere nereden ulaştığını yazabilir misin lütfen?
http://www9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=19.08.2007&Newsid=133015
adlı sitede rastlamıştım...
Ekolojik Kâbus: Plastik
Çeviri: AYŞE BATUR
Aslında plastik bir sahtekar; doğa yasalarını aldatıyor. Doğuyor ama asla gerçekten ölmüyor. Plastik, doğal bozulmaya karşı dayanaklı bir şekilde tasarlandı, bu nedenle de yiyecekleri korumak için çok kullanışlı. Ancak plastiğin aşınmaması, plastiği ekolojik bir kabusa dönüştürüyor. Bu da plastik ambalaj takıntımızdan vazgeçmek için yeterli bir neden. Yalnızca İngiltere’de her yıl 12 milyar plastik poşet dükkanlara dağıtılıyor. Plastik maddelerin pek çoğu kullanıldıktan sonra çöpe gidiyor. Çöp alanlarında plastik hiç bir zaman biyolojik olarak bozulmuyor. Gelecekte bir gün biri dünya üzerindeki çöp alanlarında kazı yapsa, mavi balinaların, fillerin ve kaplanların artık yaşamadığı bir dünyada plastik kesinlikle var olacak.
Çok Çeşidi Var
İngiltere’de hükümetin koyduğu yeni hedeflere göre çöpün yarısı ya yeniden değerlendirilecek ya da artıklardan enerji üretimi projelerinde kullanılacak. Bu da plastiğin ileride yeniden kullanıma sokulma olasılığını doğuruyor, ancak bu pek de kolay olmayacak. Sorunlardan biri, bir arada geri dönüştürülemeyen pek çok plastik çeşidi olması. Plastiklerin karıştırılması, ortaya çıkan ürünü kullanılmaz hale getirebilir, ya da başarılı olunsa bile plastik maddeler ancak bir kaç defa geri dönüştürülebilir.
Doğaya zararları
Kara alanları ve çöpler gibi deniz dipleri de plastikten payını alıyor. Bir süre önce Bristol Kanalı’nda yapılan bir araştırma, her kilometrede 550 plastik şişenin deniz dibinde yattığını ortaya koymuş, Akdeniz’de ise bir hektara neredeyse 80 adet düşecek şekilde denizin derinlerinde plastik torbalar yüzüyor. Endonezya’da plastik torbaların, su rafinerilerindeki pompaları tıkadığı farkedilmiş. Biscay Koyu’nda ise plastik torba yedikleri için pek çok kaplumbağa ölüyor.
http://www.milliyet.com.tr/2000/09/06/yasam/yas05.html
Uganda Bile Yasakladı, Sıra Türkiye'de
TÜM dünyada yılda 750 milyar ile 1 trilyon adet arasında plastik poşet üretildiği tahmin ediliyor. Yani dakikada 1 milyon poşet üretiliyor.
PLASTİK torbalar hayatımızda 40–50 senedir yer alıyor. Uzmanlar, torbaların doğada yok olma sürecinin en az 100 yıl sürdüğünü belirtiyor.
POŞET kullanımını düşüren ilk ülke İrlanda. 1.2 milyar torbanın üretildiği İrlanda'da, 2002 yılında plastik torba başına 15 sent vergi alınması, tüketimi yüzde 90 düşürmüştü.
İNGİLİZLER yılda kişi başına 167, toplamda 10 milyar adet plastik torba kullanıyor.
İNGİLİZ hükümeti 2008'e kadar plastik torba tüketimini yüzde 25 düşürmeyi planlıyor. Bu karar 22 perakendecinin imzaladığı anlaşmayla destekleniyor. Tesco, Next ve Boots antlaşmaya imza atanlardan bazıları.
YILDA 180 milyon plastik torba kullanılan San Francisco'da da 27 Mart'ta alınan bir kararla poşet kullanımı yasaklandı. San Francisco Amerika'da süpermarket ve eczanelerde bu yasağı uygulayan ilk eyalet oldu.
BANGLADEŞ de aldığı kararda plastik torba kullanımını yasakladı. Neden olarak poşetlerin kanalizasyonları tıkaması gösterildi.
POŞETLER Güney Afrika'da 2003 yılında yasaklandı. Tayvan da, kullanıma sınır getiren ülkelerden biri.
YIL sonuna kadar İtalya ve Fransa'nın da plastik torbaları yasaklayacağı duyuruldu. Poşetleri mısır ve ayçiçeği yağından elde etmek için hükümetlerin çalışmaları sürüyor.
UGANDA 1 Haziran'da aldığı kararla 30 mikrondan (milimetrenin binde biri) daha ince plastik poşet kullanımı ve ithalatını yasakladı. Bu kapsam dışında kalan bütün poşetler içinde de yüzde 120 vergi koyulacağı duyuruldu.
Alıntı: Sabah Gazetesi 21.08.2007
Önerim şu: Ağaçlar.net baskılı rengarenk kalın dayanıklı kumaşlardan şık ama ucuz maliyetli alışveriş çantaları yapalım. Hepimiz alışverişlerimizde bunları kullanarak, eşimize, dostumuza, komşularımıza hatta mahalle veya site marketlerine, bakkallarına dağıtarak bu konuda insanların alışkanlık kazanmasını sağlayalım.
İstanbul Halk Ekmek Bayileri senelerdir poşet vermez, bilenler yanlarında getirirler, bilmeyenler bir kere ekmekleri kucaklayınca bir daha aynı hataya düşmezler.
Uygulanabilse harika olur. Bir kaç televizyonda da haber olursa; örnek alınacak bir iş başarmış oluruz.:)
Keşke birileri çıkıp yeniden imal etmeyi akıl etse değil mi.
Bunu çantama koydum, yarın şehire indiğimde yapacağım alışverişlerde bunu kullanacağım.
Geçtiğimiz senelerde cezaevinde mahkumların ördüğü merserize iplerden fileler satılmıştı ve bizde almıştık destek için.Bunların sarı-lacivert, sarı-kırmızı ve siyah-beyaz renkleri olduğu gibi düz renkleri de mevcuttu.Hiçte fena durmuyorlar hem de takım ruhuna hitap ettiğinden çocuklarında hoşuna gidebilir..
Arkadaşlar,
Sektörden birisi olarak bazı bilgiler vermek istiyorum. Naylon poşet denen şey, aslında naylon değil polietilendir. Naylon ise poliamiddir. Balık ağları naylon yani poliamiddir. Poşetler ise polietilendir. Polietilen, karbon, hidrojen ve oksijen atomlarından oluşur. Yani kanserojen olduğuna ilişkin bir veri yoktur. Sadece, geri dönüştürülen plastiklerin gıda ile temas eden ürünlerde kullanılması aslında her yerde yasaktır. Plastikler işlenirken 200 dereceye varan ısıya ve 50 bar gibi basınca maruz kalır. Yani mikrop barındırmaz.
Plastikler ekonomik olarak geri dönüştürülebilir malzemelerdir. Ancak bunun için bizlere çok görev düşüyor. Amaç plastikleri ve diğer ambalaj malzemelerini organik çöplerden ayrı olarak atmaktır. Böylece ambalaj atıkları tamamen geri kazanılabilir.
Plastikler tu kaka yapılmıştır. Ama gerçekler her zaman dış görünüşteki gibi değildir.
Forbes dergisinde Haziran 2007'de Steve Forbes'in yazısı:
San Francisco geçenlerde kağıt poşetler gibi çevreye zarar vermeden toprakta çözünemediği için büyük süpermarket ve eczanelerde standart plastik poşet kullanımını yasakladı. Ayrıca plastik poşetler güya daha fazla kirliliğe neden oluyormuş. Tüketicilerin bundan sonra mısır ya da patates nişastasından yapılmış çözünebilir olanları ya da geri kazanılmış kağıttan üretilmiş poşetler kullanılması gerekecek.
Küresel ısınma vakasında olduğu gibi duygular, bir kez daha gerçeklerin önüne geçti. Kağıt poşetlerin üretim maliyeti, plastik benzerlerinin beş katı. Üretimi dört kat, geri kazanımı ise neredeyse 100 kat fazla enerji gerektirdiği için daha fazla kirliliğe yol açıyor. Halk efsanesinin aksine kağıt poşetler, atık depolama sahalarında plastik poşetlerden daha daha hızlı çözünmüyor. Çünkü çöp sıkıştırılıyor. Bazı depolama sahalarında gayet iyi korunmuş, on yıllar öncesinden kalma gazete nüshaları görmemizin sebebi de bu. Ayrıca kağıt poşetler depolama sahalarında daha fazla yer kaplıyor. Ama siyaseten doğruluk kibri, hiç istifini bozmadan San Francisco'da hüküm sürmeye devam ediyor.
Emre Albayrak
15-01-2008, 21:23
Aslında başlık söyle olmalıydı.. Ekolojik kabus: İnsan..
Yücel Özlem
18-01-2008, 11:06
Bio bozunur
Sanko Holding şirketi Süper Film Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş., Nature Pack – Ekolojik ambalaj filmleri ile Dünya Ambalaj Ödülü’nü aldı
Süper Film Ambalaj Sanayi ve Ticareti A.Ş. Genel Müdürü Necdet Kileci elde ettikleri bu başarıyı “Çevreye olan saygısını kaybetmeden sektöründeki yeniliklere her zaman öncü olan Süper Film, Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirdiği Nature Pack – Ekolojik Ambalaj filmleri ile önce 19'uncu TSE Altın Ambalaj Ödülü’nü, ardından da Worldstar 2006 Dünya Ambalaj Ödülü’nü kazanmıştır.Bu Super Film'in kazandığı 4'üncü Worldstar ödülüdür” şeklinde özetledi.
Kileci, “Ekolojik sisteme duyarlılık arttı”
Dünyadaki tüketicilerin, kullanılan ambalaj malzemelerinin ekolojik sisteme etkileri konusundaki duyarlılıklarının son dönemlerde artmaya başladığını belirten Necdet Kileci, "Plastik Ambalajlar yanlış bir önyargı ile doğa dostu olmamakla itham edilmektedir. Plastikler aslında çevreye zarar vermeyen, üretim, işleme ve geri dönüşüm prosesleri sırasında en az enerji tüketen ve doğaya zararlı atıklar bırakmadan yok olabilen, ancak yok olması uzun süre alan malzemelerdir. Plastik ambalajlara yöneltilen çevre kirliliği ise bir davranış problemidir. Eğer çöplerimizi uygun şekilde toplar ve sınıflandırırsak ve toplum bireylerinin doğaya olan saygı bilinçlerini yükselterek atıklarımızı çevreye serbest şekilde atmalarını engelleyebilirsek bu dezavantaj ortadan kalkar" dedi.
"NaturePack" bio-bozunur filmler Türkiye’de ilk defa Sanko tarafından satışa sunuldu
Buna rağmen bu problemi göz önüne alan Süper Film'in, standart BOPP ve CPP ambalajların tüm avantajlarına sahip ve doğada uzun sürede bozunma problemini ortadan kaldıran yeni bir teknoloji ile "NaturePack" bio-bozunur filmleri Türkiye’de ilk olarak üreten ve pazarlayan firma olmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyleyen Kileci, bu konudaki patent başvurularının onaylanma aşamasında olduğunu sözlerine ekledi.
Diğer plastik ambalajların doğada bozunmaları 400 yıl sürerken Supereco filmleri 14-18 ay ve istenirse daha kısa veya daha uzun bir süre içerisinde kontrollü olarak bio-bozunup doğaya karışmakta olduğunu vurgulayan Kileci, "Bu teknoloji, ambalajın oxo-degradasyon sonucunda önce parçalara ayrılmasını, daha sonra mikro organizmalar tarafından emilerek su, karbondioksit ve biyolojik kütle olarak doğaya zararsız ürünler haline gelmesini sağlamaktadır" dedi.
Kileci, "Ambalaj günümüzün vazgeçilmezidir"
Ambalajın Türkiye’nin ihracat yapabilme yeteneğine çok ciddi katkılar sağlamakta ve günlük yaşamımıza büyük kolaylıklar getirmekte olduğunun altını çizen Necdet Kileci, "Türkiye'de hala kanuni yaptırımların mevcut olmasına rağmen ambalaja girememiş olan ekmekteki israf göz önüne alınır ise aldığımız her türlü ürünün bir parçası olan ambalajın yokluğunda tüm ürünlerde yaşanacak ekonomik kayıpların ne kadar büyük olacağı aşikardır." diyerek ambalajın yarattığı çevre kirliliğinin toplumsal bir eksikliğimiz olduğunu söyledi.
Kaynak (http://www.plastik-ambalaj.com/default.asp?sec=2&kat=1051&ac=altmenu3&bas=478&lis=1051)
"Bio bozunur" ürünler giderek yayılacak gibi. Belki, "bio bozunur" çöp torbası ve ambalaj malzemesi kullanırız.
Halit Togay
18-01-2008, 16:35
Arkadaşlar,
Sektörden birisi olarak bazı bilgiler vermek istiyorum. Naylon poşet denen şey, aslında naylon değil polietilendir. Yani kanserojen olduğuna ilişkin bir veri yoktur. ...............-Plastikler işlenirken 200 dereceye varan ısıya ve 50 bar gibi basınca maruz kalır. Yani mikrop barındırmaz.
Plastikler ekonomik olarak geri dönüştürülebilir malzemelerdir. -...........Amaç plastikleri ve diğer ambalaj malzemelerini organik çöplerden ayrı olarak atmaktır. Böylece ambalaj atıkları tamamen geri kazanılabilir.
Plastikler tu kaka yapılmıştır. Ama gerçekler her zaman dış görünüşteki gibi değildir.
-......... .
Küresel ısınma vakasında olduğu gibi duygular, bir kez daha gerçeklerin önüne geçti. Kağıt poşetlerin üretim maliyeti, plastik benzerlerinin beş katı. Üretimi dört kat, geri kazanımı ise neredeyse 100 kat fazla enerji gerektirdiği için daha fazla kirliliğe yol açıyor.. .
Aynı şeyleri düşünüyoruz sanırım . Ayrıca plastik poşet toprak altında hiç bozulmadan sonsuza kadar kalsa ne olur ki. Plastiğin hammaddesi olan petrol de hem de içindeki onlarca yabancı madde ile yeraltında sonsuza kadar kalmayacak mı zaten . Polietilen şişelerden su içiyoruz torba haline gelince niye düşman oluyoruz ki. "Fuzuli poşet kullanmayalım" tabii ki haklısınız ama o kadar çok fuzuli eşya alıyoruz ki. Önce onlara bir çare bulmak gerek. Bana sanki geri dönüşümlü torba sanayiciler ve onların lobisi faaliyete geçmiş de bazı çevreler de onlara farketmeden uyuyor gibi geliyor.
ceromaya
22-01-2008, 12:34
Kanserojen madde içeren siyah poşetler insan sağlığı açısından ciddi bir tehdit...
Atık maddelerden üretilen siyah poşetler, insan sağlığını tehdit ediyor. Genellikle seyyar satıcı ve pazar esnafının kullandığı siyah poşetler, pet şişe, kova ve tıbbi atık gibi maddelerin toplanarak tekrar işlenmesiyle üretiliyor. Türkiye'de yılda 260 bin ton siyah renkli poşet tüketiliyor.
Türk gıda kodeksine göre, gıda maddelerinin atık plastik maddelerin hijyenik olmadan dönüştürülmesiyle elde edilen koyu renkli bu poşetlerin içinde taşınması ve muhafaza edilmesi yasak.
Siyah renkli naylon poşetlerin içinde barındırdığı mikroorganizmalar insan sağlığı açısından ciddi bir tehdit. Ancak şeffaf poşetlere göre daha ucuz olduğu için esnaf bunları tercih ediyor.
Sağlıksız poşetlerin kullanımın engellenmesi konusunda yerel yönetimlerin bir an önce harekete geçmesi gerekiyor. Şimdiye kadar İstanbul’da sadece bir ilçede, Büyükçekmece’de bu poşetlerin kullanımı yasaklandı.
Tüketici dernekleri yerel yönetimlerin pazar yerlerini denetlemesi ve tüketicinin kese kağıdı kullanımına yönlendirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
Atık maddelerin dönüştürülmesi sırasında şeffaflaştırma mümkün olmadığı için koyu tonlarda renklendirme yapılıyor. Poşetin kaliteli olup olmadığını kokusundan ve dokunulduğunda çıkardığı sesten anlamak mümkün. Kaliteli poşet kırıştırırken ses çıkarıyor. Kalitesiz poşetler ise katlandığında bu sesi duymak mümkün değil, ayrıca kötü bir kokusu var. Kaliteli poşet ise kokusuz oluyor.
Kaynak:http://www.msnbcntv.com.tr/news/417529.asp
Alıntıladığınız haber bence kötü bir gazetecilik örneği. Daha önce de belittiğim gibi poşetler polietilen hammaddeden yapılır. Haberde sözü edilen PET şişeler, kovalar polietilen değildir. PET şişeler polietilen teraftalat denen farklı bir maddedir ve PET şişe geri dönüşümünden polyester elyaf ve iplik yapılır.
Kovalar genellikle polipropilendir ve farklı alanlarda kullanılır.
Tıbbi atıktan poşet yapıldığı iddiası da saçma çünkü tıbbi malzemelerde de polietilen pek kullanılmaz ve bilindiği gibi artık ülkemizde de tıbbi atıklar ayrı olarak toplanıp yakılıyor.
Polietilenin de farklı türleri vardır. Örneğin süt şişeleri polietilendir. Ancak bu şişe yapımında kullanılan polietilenler hiçbir şekilde poşet filmi üretiminde kullanılamaz. Poşet yapımında kullanılan polietilen, filmlik polietilenlerdir ve eski polietilen filmin (poşetler gibi) geri dönüştürülmesi ile elde edilir.
Haberde geri dönüştürülmüş malzemeden üretilen poşetlerin mikroorganizmalar içerdiği de savunulmuş. Daha önce de belirttiğim gibi geri dönüşüm sırasında plastikler 200 derece ısıya ve 100 atmosfer basınca maruz kalır. Bu ortamda hiçbir canlının yaşaması mümkün değildir.
Yine de siyah poşetlere ben de karşıyım. Çünkü yasal olarak da geri dönüştürülmüş plastiklerin gıda ile temas eden ürünlerde kullanımı yasaktır.
Plastik geri dönüşüm makinaları sektöründe çalışan biri olarak haberde yapılan ciddi hataları belirtmek istedim.
ceromaya
22-01-2008, 16:07
Alıntıladığınız haber bence kötü bir gazetecilik örneği.
SİYAH POŞET GIDA AMBALAJI OLARAK NEDEN KULLANILAMAZ!
16 Kasım 1997 tarih ve 23172 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlülüğe giren Türk Gıda Kodeksinin 24.maddesinde Gıda ile Temasta kullanılan plastiklerin yüksek molokül ağırlıklı polimerlerden olması gerektiği hükmü yer almaktadır.
Ancak; son yıllarda 16 kasım 1997 tarih ve 23172 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlülüğe giren, Türk gıda kodeksinin Dokuzuncu Bölüm 19. maddesinin (d) bendinde kesinlikle gıda ambalajı olarak kullanılmasına izin verilmeyen artık maddelerden de poşet yapılmaktadır.
Çöplerden toplanan işe yaramaz diye attığımız her türlü pis malzeme önce toplanmakta,sonra da poşet haline getirilmektedir.
Çöpe atılan plastik malzemelerin içerisi, mikroorganizmaların en iyi üreyebileceği yerlerdir.Gıda ile bulaşmış poşetler, çöplüklerde adeta bir mikrop üretme merkezidir. Çöpteki poşetlerde, mikroorganizmaların yaşaması ve gelişmesi için, her türlü besin maddesi, nem, ısı v.b.etkenler mevcuttur. Mikroorganizmalar sadece kendileri üremekle kalmaz, poşetin florası sebebiyle aflotoksin gibi, mikrotoksinleri salgılar ki; salgılanan bu toksinler 300C de dahi, etkisiz hale gelmezler.Çöplere atılan atık ne kadar temiz olursa olsun onu kirletmeye çöplüğe atılması bile yeterlidir.İşte siyah poşetler bu malzemelerle yapılmaktadır.Siyah poşet kullanılmakla;
1-Düşük yoğunluklu bir malzeme ortaya çıkar ki; bu da mikroorganizmaları ve onların salgıladıkları toksinleri gıdaya bulaştırır.
2-Çöplüklerden toplanan malzemelerle yapılan poşetlerin tüketiciye sunulmadaki rengi siyahtır.Çöplüklerden toplanan malzemelerin kusurları açıkça siyah bir renkle belirsiz hale getirilmektedir.Rengi iyice sabitleştirmek için Kodekste kullanılmasına kesinlikle izin verilmeyen Siyah boya ayrıca, kullanılır.Siyah boyanın kendisi bile başlı başına büyük bir tehlikedir.
3-Eğer atık malzemeden yapılan poşeti, beyaz yapmak isterseniz, çok aşırı derecede yine kodeksimizde kullanılmasına izin verilmeyen beyazlatıcı boya kullanmak gerekir.Beyaz boya kullanılsa bile,çöplüklerden toplanan malzeme o kadar kirlenmiştir ki; beyaz boya katıldığında dahi,bundan yapılan poşetin beyazı kirlidir,sarımtırakbeyazdır.Bunu ayırt etmenin en iyi yolu, koklamak ve poşetin kalınlığına bakmaktır.
4-Artık malzemelerden yapılan poşetlerin kimyasal yapıları gereği düz bir yapı elde edilemiyor.Aksine her türlü mikroorganizmaların rahatlıkla yaşayabileceği pütürlü bir yapı oluşturulmakta ve mikroorganizmalar buralarda rahatlıkla yaşayabilmektedir.Bir de siyah poşetin bağ dokusunun zayıf olduğu düşünüldüğünde üreyen bu mikroorganizmaların gıdaya bulaşması kaçınılmaz olmaktadır.
Devamı:http://www.malatya-tarim.gov.tr/haber.php?hid=14
SİYAH POŞET GIDA AMBALAJI OLARAK NEDEN KULLANILAMAZ!
Sizin alıntınız da benim savlarıma aykırı değil ve kötü gazetecilik yargımı değiştirmiyor. Geri dönüştürülmüş plastiklerin gıda ile temas eden ürünlerde kullanılmaması gerektiğini ben de zaten yazımda belirtmiştim. Alıntıdaki yazıda verilen yanlış bilgileri düzeltmek istemiştim.
Pazarlardaki siyah renkli ve kötü kokulu poşetleri kullanmamaya özen göstermek gerekiyor. En iyisi, pazara file veya evdeki poşetlerle çıkmak.
- Bir ara siyah poşet tartışmaları vardı. Bazı belediyeler yasaklamıştı. Tehlikeli mi gerçekten?
Şimdi aslında bu işin düzenleyicisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. Gıda kodeksi der ki; geri dönüştürülmüş maddenin içine gıda maddesi koyamazsınız. Bu anlamda zaten siyah poşetin içerisine gıda maddesi konulmaması gerekiyor. Ama belediyelerin jetonu biliyorsunuz seçimler yaklaştığı zaman düşüyor.
Bir de bunun siyah **** başka bir renk olması önemli değil. Önemli olan geri dönüştürülmüş olması. Bunların içine gida maddesi koymak riskli.
- Nasıl anlaşılıyor?
Alacalı renkli, kötü kokan, elinize aldığınız zaman pütür pütür olan poşetler geri dönülmüş poşetlerdir.
- Marketlerdekiler?
Marketten aldıklarınız geri dönüştürülmüş değil. Pazarlardakiler öyle.
- O zaman pazar poşetlerine hiçbir şekilde gıda maddesi koymayalım.
Yani risk var. İlla kanser olursunuz diye bir şey söz konusu değil. Ama içerisine ağır metal, zehirli bir kimyasal madde bulaşmışsa tehlikesi var.
- Pazarcılar ne yapacak peki?
Marketler gibi orijinal poşet kullanacak.
Kaynak (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/11278899.asp?gid=229)
Oğuz Karsan
22-04-2009, 10:21
Merhaba.
İster geri dönüşümden kazanılmış olsun isterse temiz ham petrolden elde edilmiş olsun, Naylon poşetlerin hepsi insan sağlığı için sakıncalıdır.
Kısaca, Petrolden elde edilen herşey zararlıdır. Peki ne yapacağız?
Eskiden olduğu gibi, kesekağıdı mı kullanacağız? Hayır. Kesekağıdı genelde eski gazetelerden yapıldığından üzerindeki matbaa mürekkebi veya boyası zaten zararlıdır. Gıdalara bulaşabilir.
Kraft torbalar mı kullanacağız? Hayır. Kraft torbalar genellikle geridönüşümden kazanılmış olan kağıtlardır.(Eskiden Matbaacılık yapmış olduğum için bu bilgileri edindim) Kraft ve hatta krafttan yapılmış olan ve meyvelerimizin içinde bulunduğu koliler de esasında sağlığımıza zararlıdır. Çünkü kutuları imal ederken hem ondüle denen iç kısmı ve üzerini yapıştırmak için Cam suyu kullanılır. Hem de imal edildikleri yerler sağlıksızdır. İçlerinden herşey çıkabilir.
Sağlıklı ambalaj yok değil. Var ama pahalıya mal olduğundan firmalar tercih etmiyor. Müşteri olan bizlerin de sağlıklı ambalaj talebi olmadığı için kullanılmayı gerektirecek bir zorlaması bulunmuyor. Herkes istediği ambalajı kullanabiliyor.
Öte yandan, Sağlıklı ambalaj kullanmaya kalksalar da birçoğumuzun pahalı olduğunu bahane ederek kullanmak istemeyeceğimiz de bir gerçek.
Dolayısıyla en uygun olan, Sn. memet arkadaşımızın doğal malzemeden yapılmış olan filesidir.
Saygılar
denizkedisi
01-11-2009, 15:28
Arkadaşlar eceninbalkonu diye bir blog dan, bir bakın , orada file yapımı da var.Metro marketlerde TEMA vakfının keten torbalarını ve pamuk ipi filelerini de 1.5 liraya aldım ben,tabii eceninkiler dha şık.
Merhaba.
İster geri dönüşümden kazanılmış olsun isterse temiz ham petrolden elde edilmiş olsun, Naylon poşetlerin hepsi insan sağlığı için sakıncalıdır.
Kısaca, Petrolden elde edilen herşey zararlıdır.
Toplumda "naylon" poşet düşmanlığı adeta bir histeriye dönüşmüş durumda. Öncelikle "Naylon" denen maddenin ne olduğuna bakmak gerekiyor. Naylon kelimesi tıpkı traş bıçağına jilet denmesi gibi dile yerleşmiş bir yanlış ifade biçimidir.
Naylon veya daha daha doğru bir deyimle "Nylon" DuPond firmasının tescilli markasıdır. Nylon sanıldığının aksine poşetlerin yapımında kullanılan polietilenin değil, polyamid denen bir başka polimer grubunun adıdır. Nylon veya polyamid kadın çorabı ve mayo gibi maddelerin hammaddesidir.
Alışveriş poşetleri ise polietilen hammaddeden yapılır. Polietilen, karbon, hidrojen ve oksijen atomlarının oluşturduğu polimer zincirlerinden oluşur. Aynı şekilde karbon, hidrojen ve oksijen atomlarının oluşturduğu zincirlerden meydana gelen diğer tür maddeler arasında nişasta, şeker ve alkol bulunur.
Polietileni nişasta ve şekerden ayıran tek fark, molekül zincirlerinin nişasta ve şekerden daha uzun olmasıdır. Yani bir polietilen molekülünde nişastadan farklı olarak daha fazla sayıda hidrojen, oksijen ve karbon atomu bulunur.
Bugün gelinen teknolojiyle, petrol yerine nişastadan plastik poşet yapmak mümkündür ve özellikle Avrupa'da bu yapılıyor.
Ambalaj, milyarlarca insanın daha sağlıklı, temiz gıdalara ulaşabilmesini sağlayan çağdaş yaşamın bir sonucudur. Eğer ambalaj maddeleri olmasaydı, bugün milyarlarca insan hala gıda zehirlenmeleriyle çok daha sık olarak karşılaşıyor olacaktı.
Eskiler hatırlayacaktır. Pilav yapmak zahmetli bir işti. Çünkü pirincin içinden taş ayıklamak, uzun ve zahmetli bir işti. Bugün artık pirincin içinden neredeyse hiç taş çıkmıyor. Dolayısıyla zahmetli taş ayıklama işi de tarihe karıştı. Bu durum, gelişmiş gıda işleme teknolojilerinin yanısıra ambalajın bir sonucudur.
Plastik poşetlerin çevreye zararlı olmadığını söylemiyorum. Özellikle insanların duyarsızlığı yüzünden geri dönüştürülebilir ambalaj atıklarını doğaya atmaları yüzünden denizlerde ve okyanuslarda binlerce canlı boğuluyor.
Ama doğaya attığımız korkunç zehirli maddeler ile kıyaslandığında (başta piller) polietilen çok daha masumdur. İnsan sağlığına zararı da sanıldığının aksine, pek çok madde ile kıyaslandığında çok daha düşük düzeydedir. Sonuçta parçalandığında ortaya çıkan maddeler, hidrojen, oksijen ve karbondur. Bunlar da hayatın temel taşı olan maddelerdir. Yani civa, kadmiyum ve diğer ağır metaller, hatta tarımda kullanılan gübre ve zehirlerle kıyas bile kabul etmezler.
hamibasoglu
04-11-2009, 09:00
Naylon poşetlerin en büyük tüketim yeri Marketler.
Devletin bu konuda yaptırımcı gücü var.İsterse azaltıcı veya alternatif tedbirler alınabilir.
Ama bizimkilerin uğraşacak o kadar saçma konuları var ki.......
polimernet
04-12-2009, 10:22
Cevko ile bu konu hakkinda gorusme icindeyiz.
eski bir konu ancak benim aklıma takılan bir soru için en uygun başlık olarak göründü.Balkonda tarım ya da topraksız tarım yaparken saksı olarak kullandığımız plastiklerin bitkiye zararlı salınım yapma olasılığı nedir?en az zararlı plastik PP (5 nolu plastik) diyor uzmanlar, en kötüsü de PVC.Peki tarımda kullanılan pvc ürünlerin (su deposu,çit vb.) toprağa zararı ve hatta organik diye binbir uğraşla yetiştirdiğimiz bitkilere salınımı nedir?bilen var mı?
Doğal sağlıklı yetiştirme eğerki olanağınız varsa direkt toprağa ekmektir plastik saksıda yetiştirmenin o kadarda zararlı salınım yapacagını zannetmiyorum
Naylon zararlıdır pet şişe ve naylon kullanmak doğayı katletmektir tek çare. Kullanmamak
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.