View Full Version : Türkiye'de patenti alınmış bitkiler hangileri?
Bitkinin adını unuttum, geçenlerde konuşulmuştu. Ama kolay çoğaltılan ve peyzajda sık kullanılan bir bitki olduğunu hatırlıyorum.
Bana ilginç gelen şuydu: Patenti Ağaç AŞ. tarafından alınmış, tanesi 12 avrodan yine belediye satılıyor... Patentli olduğu için başkası tarafından üretimi yapılamıyormuş...
Bu patent konusunun nasıl işlediği ve hangi bitkilerin kimler tarafından patentlendiği konusunda bilgi sahibi olanlar var mı?
Benim de bir keresinde patentli olup, üretimi kurumlarca yasaklanmış bir Dendrobium nobile hybridi geçmişdi. halen var da üretimi çoğaltıp satımı yasak bu konu ile ilgili yasaklara ben beyaz Alstroemeria da da yaşadım.
Ben hukkukcu değilim ancak bana söylenenden sanırım patenti, ticari üretimlerini kapsıyan bir yasak.
Sebahattin
30-12-2006, 00:28
Benim bildiğim, Alara'nın ürettiği fidanlarda kullandığı Gisela serisi (bodur anaçlar) anaçlar için de böyle bir durum var. Almanya da ıslah edildiği için bitkisel materyali üretme izini Türkiye'de sadece onlarda diye duymuştum. Duymuştum diyorum çünkü bir sempozyumda firma yetkililerine sormuş olmama rağmen bu iznin nasıl alındığı ve ne anlama geldiği husunda tam bir açıklama yapmamışlardı.
Bizdeki ıslahçı hakları ve yabancı (gelişmiş) ülkelerdeki birbirinden tamamı ile farklı. Şöyle söyleyeyim, Türkiye de birisi üstün özellikleri olan yeni bir çeşit ağaç (meyve ya da başka bir ağaç) ıslah ettiğinde, bunu tescil ettirse bile, bununla ilgili ticari haklara sahip olmuyor. Yani bunu çoğaltmak isteyenler ıslahçıya patent ya da çoğaltma izni karşılığında ödeme yapmıyorlar. Bu durumda ıslahçının tek avantajı çeşide kendi ismini vermekten öteye gidemiyor.
Bu soruyu yeni meyve çeşitlerinin adaptasyonu ve çoğaltılmasında (!) çeşit tescilinde çalışan kişilere sormama rağmen mevzuata ya da duruma hakim herhangi bir kimseye henüz ben de rastlamadım. (Varsa buyursun burada bize açıklamalar yapsın, memnun oluruz).
Ama arkadaşın bahsettiği durum büyük ihtimalle belli bir emek ve ıslah çalışması sonucunda, özel bir firma tarafından elde edilmiş kıymetli bir materyal ile ilgili bir durum. Bu bitkisel materyal için bir patent alınmıştır ve bu patent hakkı uluslarası patent yasaları ile koruma altındadır. Bu durumda izinsiz ya da karşılığını ödemeden hiç kimse bu materyali çoğaltıp, ticari amaçlar ile kullanamaz. Aksi durumlar sanıyorum diğer teknoloji ürünlerin de de olduğu gibi Uluslararası Patent Yasaları gereği cezayi müeyyideye tabi.
Bunları söylerken bildiğim kadarı ile olduğunu özellikle ifade etmek isterim, patent ve bitki ıslah hakları üzerinde daha uzman kişilerin açıklama yapmalarını da özellikle rica ederim.
Sebahattin
30-12-2006, 00:30
Benim de bir keresinde patentli olup, üretimi kurumlarca yasaklanmış bir Dendrobium nobile hybridi geçmişdi. halen var da üretimi çoğaltıp satımı yasak bu konu ile ilgili yasaklara ben beyaz Alstroemeria da da yaşadım.
Ben hukkukcu değilim ancak bana söylenenden sanırım patenti, ticari üretimlerini kapsıyan bir yasak.
Burada bahsi geçen hibrit bir çiçek ve tohum ile çoğaltılıyor sanırım. Doğru mu?
sukranayalp
30-12-2006, 10:49
Sn Syılmaz ;
Bir doğal veya suni yollarla elde edilen ürün için patent almak ayrı bir ifade, tescil ettirmek ayrı bir ifadedir.
Patent almak :
Şayet siz doğal veya suni yoldan bir ürün üretip belli marka adı altında tescil ettirerek sahip olduğunuz yasal haklar çerçevesinde bu ürünün satışını yapmanız durumunda - hukuken sizin haklarınızın korunması açısından- elde edeceğiniz gelir sadece size ve sizin bu amaçla kurup geliştireceğiniz kuruma ait olacaktır.
Buna şöyle bir örnek verebiliriz.Güller üzerinde birtakım yapmış olduğunuz hibrit çalışmaları konusunda yeni bir kültüvar (kültür varyetesi : suni üretim) elde etmiş olabilirsiniz. Bu elde ettiğiniz yeni ürünü Türk Patent Ofisi'nden belgelendirerek, ardından da bunu yeni bir ad ile piyasaya sürme hakkına sahip olursunuz.
Patent aldıktan sonra bunun yasal süresi 25 yıla yakın diye hatırlıyorum. Elinizde belge olduğu müddetçe ve 25 yıl zarfında sizin ürettiğiniz ürünün üretme kullanma ve satışa çalışan kişilerle güçlü olarak hukuki yollardan savaşma ve bundan da ayrıca gelir elde etme hakkını kazanırsınız.
Türk Patent Ofisi patent- marka -endüstriyel ürün -coğrafi ürün ve tescil hakkını verme konusunda T.C. içinde yasal tek kuruluşumuz . Ayrıca Dünya Örgütü içinde de bu şekilde kabul ediliyor ; yani Türk Patent Ofisi'nden tescil almış bir Türk vatandaşının Avrupa veya Amerika'da da geçerliliği ulaulararası düzlemde kabul edilmiş sayılıyor, yeterki belgelerini alırken rüçhan hakkı ile başvuruda bulunsun .(Bu konuda devletler arası bir hukuk geçerli, çok detaya inmek istemiyorum).
Elbette Türk Patent Ofisi'nden tescil almış bir vatandaşın elde ettiği ürünü bir kaç sene öncesinde veya aynı dönemde Bir Avrupa, Afrika, Amerika vatandaşı da tescil ettirebilir. Rüçhan hakkınız varsa böyle bir durumdan korkunuz da kalmaz. Kendi ülkenizde satışını yapabileceğiniz gibi rüçhan hakkı elde ettiğiniz diğer ülkelerde de bu satışı yapabilir ve gelir elde edebilirsiniz.
Tescil ettirme :
Bunda durum farklıdır. Bu olayın üretim ve satışından ziyade daha yasal bir boyuttur ve daha geniş kapsamlıdır. Çünkü tescil ettirmek doğal olarak kendi başına üreyen şeyler içinde yapılabildiği gibi , insan eliyle üretilen şeyle için de yapılabilir.
Size şöyle bir örnek vereyim yine: Bizim Kangal köpeklerimiz tescillenmiş ve uluslararası platformada Türkiye-Sivas'a ait olarak literatüre geçmiş köpeklerimizdir. Bu tescil işini kimin yürütttüğünü , ipi kimin çektiğini bilmiyorum.
Bitkiler için şöyle örnek verebilirim :
Dünya lale çiçeğini Osmanlılar sayesinde tanımış ama bilimsel denemeler ve yürüttükleri çalışmalar neticesinde Hollandalılar yeni elde ettikleri hibritleri tescil ettirerek piyasaya belli ticari adlarla sürmüşler ve bir anda laleler diyarı Hollanda olarak tarihe adlarını yazdırmışlardır. Bu aşamada Türkiye laleler üzerinde ne kadar çalışma yaparsa yapsın Hollanda nın kazanmış olduğu ivmeye yetişemeyeceğinden bir anda kendi doğal topraklarında yetişen bir değeri kaybetmiş hale gelmiştir.
Ama bu çalışmaya yürekten inanan biri çıkıp da yeni bir lale hibriti vücuda getirirse işte bu aşamada Tübitak a başvurarak bunu öncelikle tescil ettirip ardından patentini alıp bir marka ile ve hatta rüçhan hakkı ile tüm dünyaya tanıtabilirse ne mutlu Türk çiçekçilerine derim.
Urfa - Halfeti de yetişen siyah gülümüz var. Ama kimse bunun üzerinde durmuyor. Bu gülü üreten kişiler çok sınırlı. Sait Sümer adında bir bey yaklaşık 35 senedir üretimini yapıyor. Hadi bakalım, tescilini alalım bu bitkinin. Üzerinde çalışmalar yapalım, yeni hibritler üretelim; büyük küçük, kokulu kokusuz....Ve eminim Fransız'ların gül üretimi ve yetiştirmelerinde bu kadar ön plana çıkmaları kraliçelerinin güllere düşkünlüğü, tarihi ipek yolundan gelen doğu ürünleri ve doğu kültürü etkili olmuştur. Kısacası gül Fransa ya bizden gitmişti. Lale Hollandaya bizden gitmiştir.
Malımıza ve doğal değerlerimize ne yazık ki sahip çıkmayı bilmiyoruz. Dilimiz e de sahip çıkmazsak nicelik olarak küçük ama nitelik olarak büyük bu ortamda bile anlaşabilecek bir ortamı kuramayacağız.
Fazla yazdım.
Sebahattin
30-12-2006, 13:24
Sn Syılmaz ;
Bir doğal veya suni yollarla elde edilen ürün için patent almak ayrı bir ifade, tescil ettirmek ayrı bir ifadedir.
Evet, bu farklılığın farkındayım.
Sebahattin
30-12-2006, 13:31
Ayrıca Dünya Örgütü içinde de bu şekilde kabul ediliyor ; yani Tübitak'tan tescil almış bir Türk vatandaşının Avrupa veya Amerika'da da geçerliliği ulaulararası düzlemde kabul edilmiş sayılıyor, yeterki belgelerini alırken rüçhan hakkı ile başvuruda bulunsun .(Bu konuda devletler arası bir hukuk geçerli, çok detaya inmek istemiyorum).
Girin efendim detaylara,
Bu konuyu burada enine boyuna irdeleyelim ve netleştirelim.
sukranayalp
30-12-2006, 20:50
Sn Sebahattin, büyük bir yanlışlık yaptım. Türk Patent Ofisi demem gerekirken Tübitak dedim. Tescil konusundaki bilimsel araştırmalar Tübitak kanalı ile yapılabilir. Ama hukuki geçerliliğinin kazanılması için Türk Patent Ofisi'nden belgelendirilmesi gerekir. Tekrar tekrar özür diliyorum.
Oğuz Karsan
28-12-2008, 22:59
Merhaba.
Uzun bir süre geçmiş olduğu halde, bir cevap gelmemiş olması acaba patentini alabilmeyi becerdiğimiz bitkimiz yok anlamına mı geliyor?
Yoksa böyle bir çalışma henüz Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılmamış mı?
Yani bitkilerimizi kim tescil ettirmeyi başarabilirse üretim, dağıtım ve satış onun hakkı mı olacak? Küresellleşme bu gibi işgaller için mi bize dayattırılıyor?.
İsrail'in ülkemizin bitkilerinin bulunduğu tür ve çeşit kataloğu hazırladığını duydum. Doğru mu?
Saygılar.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.